Answering Your Questions about Me (with @TeacherMikeEnglish and @AmericanEnglishBrent )

- So today's English lesson will be a little bit different.

- Yani bugünkü İngilizce dersi biraz farklı olacak.

Last week, I asked on Facebook and YouTube for some of you

Geçen hafta Facebook ve YouTube'da bazılarınızın

to ask some questions about me,

benim hakkımda bazı sorular sormasını istedim

and in this English lesson, I'm going to answer them.

ve bu İngilizce dersinde onlara cevap vereceğim.

It's an English lesson in the sense that you can study

the way that I answer these questions.

Bu soruları yanıtladığım şekilde çalışabileceğiniz anlamında bir İngilizce dersi.

These are all questions about me,

Bunların hepsi benimle ilgili sorular,

kind of like talking about myself, sometimes.

bazen kendimden bahsetmek gibi.

So as I answer the questions,

Yani ben soruları cevaplarken cevabı

you might be curious to know the answer,

merak ediyor olabilirsiniz

but you should also look at how I put my answer together,

ama cevabımı nasıl bir araya getirdiğime,

how I answered the question.

soruyu nasıl cevapladığıma da bakmalısınız.

So, welcome to this English lesson about me.

Benimle ilgili bu İngilizce dersine hoş geldiniz.

Hopefully, it helps you learn to talk about yourself.

Umarım, kendiniz hakkında konuşmayı öğrenmenize yardımcı olur.

(upbeat music)

(iyimser müzik)

Okay, here we go.

Tamam, başlıyoruz. YouTube'dan

First question from Triskelion from YouTube.

Triskelion'dan ilk soru . Okulda

I would like to know who was your favorite teacher

en sevdiğiniz öğretmenin kim olduğunu

in school and why?

ve neden olduğunu bilmek istiyorum.

And my second question is what personality trait

İkinci sorum ise

do you value most in people?

insanlarda en çok hangi kişilik özelliğine değer veriyorsunuz?

Well, my favorite teacher

En sevdiğim öğretmenim

was my French teacher in high school.

lisede Fransızca öğretmenimdi.

He was very encouraging.

Çok cesaret vericiydi.

He was always happy, and he was very encouraging.

Her zaman mutluydu ve çok cesaret vericiydi.

So I really liked him.

Bu yüzden ondan gerçekten hoşlandım.

In fact, a lot of how I am as a teacher

Aslında, bir öğretmen olarak nasıl olduğumun çoğu,

is modeled after how he taught.

onun nasıl öğrettiğine göre modellenmiştir.

He was a really nice person.

O gerçekten hoş bir insandı.

And what's my favorite personality trait?

Ve en sevdiğim kişilik özelliğim nedir? Yapışkanlık denilen

It would be something called sticktoitiveness.

bir şey olurdu .

I'm not sure if you know that word.

Bu kelimeyi bildiğinden emin değilim.

It's when someone does something,

Birisi bir şey yaptığında

and they do it really well and they don't quit.

ve bunu gerçekten iyi yaptığında ve vazgeçmediğinde.

They have a lot of sticktoitiveness.

Çok fazla yapışkanlıkları var.

It is an actual English word.

Gerçek bir İngilizce kelimedir.

Maybe, I'll put the definition on the screen here,

Belki burada ekrana tanımını koyacağım

but yes, my favorite character trait, sticktoitiveness,

ama evet, en sevdiğim karakter özelliğim, yapışkanlık

and maybe second to that would be competence.

ve belki de ondan sonra ikinci olarak yeterlilik olabilir.

When someone's just really, really good at something,

Birisi bir şeyde gerçekten çok iyiyse

because they practiced it a lot.

çünkü o konuda çok pratik yapmışsa. YouTube'dan

Question number two from MajkeL from YouTube.

MajkeL'den iki numaralı soru .

How do you keep your motivation to do what you do?

Yaptığınız şeyi yapma motivasyonunuzu nasıl koruyorsunuz? Tek

Are there times when all you want to do

yapmak istediğin

is stay in bed and not care about anything?

yatakta kalıp hiçbir şeyi umursamamak olduğu zamanlar oluyor mu?

How do you avoid procrastinating?

Ertelemekten nasıl kaçınırsınız?

So there's a couple ways I avoid procrastinating,

Yani ertelemekten kaçınmamın birkaç yolu var ,

but I will back up and say this.

ama geri çekilip şunu söyleyeceğim.

There are days where I would love to just lay in bed,

Sadece yatakta uzanmayı çok istediğim günler var

but I can't.

ama yapamıyorum.

I think because I'm a dad, and because I have a job,

Sanırım bir baba olduğum için, bir işim olduğu için

and I have to support my family.

ve ailemi desteklemek zorundayım.

There are a lot of obligations

that I have that I can't ignore.

Göz ardı edemeyeceğim birçok yükümlülüğüm var.

If I wasn't married and if I didn't have any kids,

Evli olmasaydım, çocuğum olmasaydı

and if I was 21, I would lay in bed a lot more often.

ve 21 yaşında olsaydım çok daha sık yatardım.

But because I'm 51, and because I have obligations in life,

Ama 51 yaşında olduğum ve hayatta yükümlülüklerim olduğu için

that helps me quite a bit,

bu bana biraz yardımcı oluyor

and I have never really been a procrastinator,

ve hiçbir zaman gerçekten erteleyen biri olmadım,

so I don't know really how to answer that one.

bu yüzden buna nasıl cevap vereceğimi gerçekten bilmiyorum.

I've always made plans, and then I stick to the plan.

Her zaman planlar yaptım ve sonra plana sadık kaldım.

The next question is from Doina from Facebook.

Sıradaki soru Facebook'tan Doina'dan.

I saw your childhood pictures last time.

Geçen sefer çocukluk fotoğraflarını görmüştüm. Kanada'da o

I am curious to know how life back then

zamanlar hayatın günümüzle karşılaştırıldığında nasıl olduğunu merak ediyorum. O

in Canada compared to nowadays?

Well, life back then wasn't as easy.

zamanlar hayat o kadar kolay değildi.

That would be the biggest difference.

En büyük fark bu olurdu.

When I grew up, my parents didn't have a lot of money.

Büyüdüğümde, ailemin çok parası yoktu.

My parents worked very hard.

Ailem çok çalıştı.

We worked very hard.

Çok çalıştık.

Even as a child, I worked on the farm.

Çocukken bile çiftlikte çalıştım. O zamanlar

Life was a lot harder back then.

hayat çok daha zordu.

It's certainly a lot easier now even though food prices

Gıda fiyatları

are going up and there are other things

yükseliyor ve hayatı zorlaştıran başka şeyler olmasına rağmen, kesinlikle çok daha kolay

that make life difficult, life for me,

, benim için hayat

is much different now.

artık çok farklı.

When I was a kid, it was a lot harder.

Ben çocukken çok daha zordu.

The next question is from Olga from YouTube.

Sıradaki soru YouTube'dan Olga'dan. Çocukluğunuz hakkında

I'm interested to know a little bit about your childhood.

biraz bilgi edinmek istiyorum .

What did you enjoy doing as a kid?

Çocukken ne yapmaktan hoşlanırdın?

What games did you play?

Hangi oyunları oynadın?

Did you like to learn in school?

Okulda öğrenmeyi sevdin mi?

Thank you.

Teşekkür ederim.

So my favorite game as a kid

Çocukken en sevdiğim oyun

was a game called "Kick the Can".

"Kick the Can" adlı oyundu.

It's a lot like hide and seek.

Saklambaç gibi bir şey.

I played it with my brothers, and sisters, and cousins.

Erkek ve kız kardeşlerim ve kuzenlerimle oynadım.

It was a lot of fun.

Çok eğlenceliydi.

And did I like school?

Okulu sevdim mi?

Yes, I was one of those people that always liked school.

Evet, okulu her zaman seven insanlardan biriydim.

I liked reading, and I liked learning new things.

Okumayı severdim ve yeni şeyler öğrenmeyi severdim.

I still do that today.

Bunu bugün hala yapıyorum.

I like reading, and I like learning new things.

Okumayı seviyorum ve yeni şeyler öğrenmeyi seviyorum.

This next question is from Soregi.

Sıradaki soru Soregi'den.

How often do you go to a restaurant, maybe once a month?

Ne sıklıkla bir restorana gidersiniz , belki ayda bir?

What do you like to eat,

Ne yemeyi seversiniz,

Asian, European, or American style food?

Asya, Avrupa veya Amerikan tarzı yemek?

We go to a restaurant about once a month.

Ayda bir restorana gidiyoruz.

You're probably right.

Muhtemelen haklısın. Ayda

We do order pizza two or three times a month,

iki ya da üç kez pizza sipariş ediyoruz

but we go to a restaurant about once a month.

ama ayda bir restorana gidiyoruz .

When we go, I usually get a hamburger and fries.

Gittiğimizde genellikle hamburger ve patates kızartması yerim.

It's pretty boring.

Oldukça sıkıcı.

I guess, I prefer American or a North American style food.

Sanırım Amerikan ya da Kuzey Amerika tarzı yemekleri tercih ederim.

The next question is from Tammy from Facebook.

Sıradaki soru Facebook'tan Tammy'den.

Do you get more satisfaction being a farmer or a teacher?

Bir çiftçi olarak mı yoksa öğretmen olarak mı daha fazla tatmin oluyorsunuz?

If you had to choose one, which one would you pick?

Birini seçmek zorunda olsaydın, hangisini seçerdin?

Oh, that's a great question.

Bu harika bir soru.

Here's the funny answer.

İşte komik cevap.

I love teaching, but if I had to choose,

Öğretmenliği seviyorum ama seçmem gerekse

I would choose farming.

çiftçiliği seçerdim.

I think I like being outside

Sanırım dışarıda olmayı

more than I like being inside teaching,

içeride öğretmekten daha çok seviyorum

but it would be a tough, tough decision.

ama bu zor, zor bir karar olurdu.

My ideal life would be to farm and to teach on YouTube,

İdeal hayatım,

and not teach in a school someday.

bir gün bir okulda öğretmenlik yapmak yerine çiftçilik yapmak ve YouTube'da öğretmenlik yapmak olurdu.

I still like it a lot, but I'm looking forward to the day,

Hala çok seviyorum ama

where I can just teach on YouTube,

sadece YouTube'da ders verebileceğim

and then work on the farm.

ve ardından çiftlikte çalışabileceğim günü dört gözle bekliyorum.

That would be ideal.

Bu ideal olurdu.

The next question is from Mary from YouTube.

Sıradaki soru YouTube'dan Mary'den.

If you weren't Canadian,

Kanadalı olmasaydınız

what other nationality would you like to be and why?

başka hangi milletten olmak isterdiniz ve neden?

Oh, that's a great question, but if I answer it,

Oh, bu harika bir soru ama cevaplarsam

I'm going to annoy over 185 people.

185'ten fazla kişiyi rahatsız edeceğim. Dünyada

I don't know how many countries there are in the world.

kaç ülke var bilmiyorum.

I would love to be from France.

Fransa'dan olmayı çok isterdim.

I would love to be French.

Fransız olmayı çok isterdim.

I just love the French language.

Sadece Fransız dilini seviyorum.

If I had to choose, if I had to be from a different country,

Seçmek zorunda kalsaydım, başka bir ülkeden olsaydım ki

which obviously is impossible,

bu kesinlikle imkansız,

I would choose to be from France.

Fransa'dan olmayı seçerdim. Dünyanın diğer tüm

Sorry to all of you from all those other countries

ülkelerinden hepinizden özür dilerim

in the world, but that to me, would be really fun.

ama bu benim için gerçekten eğlenceli olurdu.

And the reason why is I love the French countryside

Ve bunun nedeni,

whenever I see it.

ne zaman görsem Fransız kırsalını sevmem. Fransa'dan iseniz

I would love to visit your country someday,

, bir gün ülkenizi ziyaret etmeyi çok isterim

if you're from France.

.

Okay, we're halfway, but do make sure you watch to the end,

Tamam, yarıladık ama sonuna kadar izlediğinizden emin olun

because the last two questions

çünkü son iki soru YouTube'dan

are from two other English teachers from YouTube.

iki İngilizce öğretmeninden daha geldi .

I think you'll be surprised to see who they are.

Bence kim olduklarını görünce şaşıracaksınız.

The next question is from Makhbuba.

Sıradaki soru Mahbuba'dan.

What do you think about immigration?

Göçmenlik hakkında ne düşünüyorsunuz?

In particular, many people are going to Canada these days

Özellikle, bu günlerde birçok insan

to work or to stay permanently.

çalışmak veya kalıcı olarak kalmak için Kanada'ya gidiyor.

It seems some Canadians aren't happy about it.

Görünüşe göre bazı Kanadalılar bundan memnun değil.

I would like to know your personal opinion

and feelings about this situation.

Bu durumla ilgili kişisel görüşlerinizi ve duygularınızı bilmek isterim.

Thanks.

Teşekkürler. Bence sorun

I think, it's fine.

değil.

I like it when people come to Canada.

İnsanların Kanada'ya gelmesi hoşuma gidiyor.

It's a really, really big country.

Gerçekten çok büyük bir ülke.

And yes, there are probably some people that don't like it.

Ve evet, muhtemelen bundan hoşlanmayan bazı insanlar vardır.

That's just the way the world works.

Bu sadece dünyanın işleyiş şeklidir.

Have you ever noticed, there will be a large group

Hiç fark ettiniz mi, bir şeye

of people that don't mind something or like it,

aldırış etmeyen veya onu beğenmeyen büyük bir grup insan olacak

and then there will always be a few people

ve ardından her zaman onu beğenmeyen birkaç kişi olacak

that don't like it.

So I would say this.

.

Yani şunu söyleyebilirim.

Go to the Canadian government website,

Kanada hükümeti web sitesine gidin,

go to the immigration section,

göçmenlik bölümüne gidin

and research how you would immigrate here and come on over.

ve buraya nasıl göç edeceğinizi araştırın ve gelin .

That's my opinion.

Bu benim görüşüm.

The more, the merrier.

Ne kadar çok, o kadar eğlenceli.

This next question is from Javed from Facebook.

Sıradaki soru Facebook'tan Javed'den.

How do you manage your time?

Zamanını nasıl yönetiyorsun?

Well, in our kitchen, we have a gigantic calendar,

Mutfağımızda devasa bir takvimimiz var

and I put everything on that calendar that I need to.

ve ben ihtiyacım olan her şeyi o takvime koyuyorum .

Jen puts things on there, my kids put things on there,

Jen oraya bir şeyler koyuyor, çocuklarım oraya bir şeyler koyuyor

and we're regularly talking about what's going

ve düzenli olarak ertesi gün ne olacağı hakkında konuşuyoruz

to happen the next day.

.

Often, when we're done eating supper as a family,

Çoğu zaman, ailece akşam yemeği yemeyi bitirdiğimizde,

we look at the calendar and we talk about

takvime bakarız ve

who needs a ride where the next day,

ertesi gün kimin nereye arabaya ihtiyacı olduğu hakkında konuşuruz

and all those kinds of things.

ve bu tür şeyler.

For myself personally, I'm fairly organized.

Şahsen kendim için oldukça düzenliyim.

I can remember what I need to do for work

or for YouTube over the next few days.

Önümüzdeki birkaç gün içinde iş veya YouTube için ne yapmam gerektiğini hatırlayabiliyorum.

But I do keep lists.

Ama listeler tutarım.

I do love lists, and they're really handy

Listelere bayılırım ve iş

when it comes to staying organized.

düzenli kalmaya geldiğinde gerçekten işe yararlar.

This next question is from Peyman from YouTube.

Sıradaki soru YouTube'dan Peyman'dan. Öğretmen olmaktan öğrendiğin

What is the best lesson that you have learned

en iyi ders nedir

from being a teacher?

?

Probably the best lesson I've learned from being a teacher

Muhtemelen bir öğretmen olmaktan öğrendiğim en iyi ders,

is that whatever behavior you see,

gördüğünüz davranış ne olursa olsun,

there's always a story behind it.

arkasında her zaman bir hikaye olduğudur.

It's worth getting to know students,

Öğrencileri tanımaya değer,

so that you understand them better.

böylece onları daha iyi anlayabilirsiniz.

If you see a student misbehaving

Bir öğrencinin yaramazlık yaptığını görürseniz

or if a student doesn't finish their homework,

veya bir öğrenci ödevini bitirmezse,

it's always good to, first of all, address the behavior,

her şeyden önce davranışı ele almak,

but also make sure you understand

ancak aynı zamanda

why the student is behaving that way.

öğrencinin neden bu şekilde davrandığını anladığınızdan emin olmak her zaman iyidir.

So I would say that's the biggest thing.

Bu yüzden en büyük şeyin bu olduğunu söyleyebilirim.

And then the other thing would be this,

Ve diğer bir şey de şu olurdu,

repetition is boring, but it's a great way

tekrar sıkıcıdır ama

to learn things and memorize them.

bir şeyler öğrenmenin ve ezberlemenin harika bir yolu.

This next question is from a regular viewer

Sıradaki soru, YouTube'dan düzenli bir izleyici olan

from YouTube, Judit.

Judit'ten geliyor.

Have you ever thought of buying a foal?

Hiç bir tay almayı düşündünüz mü?

So a foal is a baby horse or a young horse.

Yani bir tay, bebek bir at veya genç bir attır. Sahip

We have not.

değiliz.

One thing I know about horses is that they eat a lot of hay,

Atlar hakkında bildiğim bir şey, çok fazla saman yedikleri,

and then they eat more hay, and then they eat oats,

sonra daha çok saman yedikleri , sonra yulaf yedikleri

and they just keep eating things,

ve bir şeyler yemeye devam ettikleri

and they're kind of expensive.

ve biraz pahalı oldukları. Bana çok pahalıya mal olan

I don't wanna buy anything that costs me a lot of money.

bir şey almak istemiyorum .

I'm sure it would be fun to learn to ride a horse

Eminim ata binmeyi öğrenmek

and to ride the horse, but for now I just think, no.

ve ata binmek eğlenceli olurdu, ama şimdilik sadece düşünüyorum, hayır.

We haven't thought about it, because Bob's too cheap.

Bunu düşünmedik, çünkü Bob çok cimri.

I don't wanna spend money on hay

Saman

and other kinds of horse feed.

ve diğer at yemlerine para harcamak istemiyorum.

This next question is from Bohdan.

Sıradaki soru Bohdan'dan.

Is there something people do that annoys you?

İnsanların yaptığı sizi rahatsız eden bir şey var mı?

The reason I'm asking is that you seem like a very kind

Sormamın nedeni, çok nazik

and generous person, but I know that it couldn't be

ve cömert biri gibi görünmen ama

that way all the time.

her zaman böyle olamayacağını biliyorum.

Tell us about some of the things that bother you.

Sizi rahatsız eden bazı şeylerden bahsedin.

So one of the things that bothers me is when someone

Yani beni rahatsız eden şeylerden biri, birinin

takes credit for someone else's work.

başkasının işi için övgü almasıdır.

I don't like it when people do that.

İnsanlar bunu yaptığında hoşuma gitmiyor.

It has happened to me before,

Daha önce başıma geldi,

where I've done a certain amount of work,

belli bir miktar iş yaptım

and someone else has said that they did it.

ve başka biri yaptığını söyledi.

Another thing that really bothers me

Beni gerçekten rahatsız eden bir diğer şey de, araba kullanırken

is people who throw junk out of their cars

arabalarından çöp atan insanlar

while they're driving.

.

They eat a chocolate bar and they throw the wrapper out,

Bir çikolata yer ve ambalajını atarlar

or they drink a coffee and they throw the coffee cup out.

ya da bir kahve içerler ve kahve fincanını dışarı atarlar.

That really, really bothers me.

Bu beni gerçekten çok rahatsız ediyor.

When I go for a walk down my road,

Yolumda yürüyüşe çıktığımda,

there's just so much garbage in the ditch.

hendekte çok fazla çöp var.

It annoys me, and we have to clean it all up

Bu beni rahatsız ediyor ve her şeyi

in front of our farm.

çiftliğimizin önünde temizlememiz gerekiyor.

So those would be two things that really, really bother me.

Yani bunlar beni gerçekten ama gerçekten rahatsız eden iki şey olurdu.

This next question is from Raihan from Facebook.

Sıradaki soru Facebook'tan Raihan'dan. Online ders vermeye başladığınızda

Did you have any difficulties

herhangi bir zorluk yaşadınız mı

when you started teaching online?

?

Were you camera shy?

Kameradan çekiniyor muydun?

I wasn't camera shy, but I would say,

Kameradan utangaç değildim ama

it took me a while to get comfortable.

rahat etmem biraz zaman aldı diyebilirim.

I'm used to talking in front of people

İnsanların önünde konuşmaya alışkınım

and talking to a camera is very, very similar.

ve bir kameraya karşı konuşmaya çok ama çok benzer.

What I would say though, something that still is challenging

Yine de şunu söyleyebilirim ki, benim için hala zorlayıcı olan bir şey,

for me is making a video in public.

halka açık bir video yapmak.

When I go to my local town to make a video,

Video çekmek için mahalleme gittiğimde,

when people are walking around and looking at me

while I'm trying to teach an English lesson,

İngilizce dersi vermeye çalışırken insanlar etrafta dolaşıp bana baktığında,

that makes me very self-conscious, we would say.

bu beni çok çekingen yapıyor derdik.

So, yes, I did have a little bit of a challenge at first

Yani, evet, halka

in the sense that filming in public places

açık yerlerde çekim yapmak

is still difficult for me,

benim için hala zor olduğu için ilk başta biraz zorlandım,

but everything else seemed to work itself out.

ama geri kalan her şey kendi kendine halloldu.

The more you do something, repetition is good,

Bir şeyi ne kadar çok yaparsan, tekrar iyidir, bir

the more you do something, the better you get at it,

şeyi ne kadar çok yaparsan o kadar iyi yaparsın

and the more comfortable you are doing it.

ve o kadar rahat yaparsın.

This next question is from Teacher Mike English.

Sıradaki soru Öğretmen Mike English'ten.

So if you don't know Mike,

Yani Mike'ı tanımıyorsanız,

he teaches on Facebook and on YouTube.

Facebook'ta ve YouTube'da ders veriyor.

If you ever need English lessons that clearly

and logically explain something,

Bir şeyi net ve mantıklı bir şekilde açıklayan İngilizce derslerine ihtiyacın olursa,

go watch some of his there.

gidip onun derslerinden bazılarını orada izle.

Great.

Harika.

His question though is...

Yine de sorusu...

- Hey Bob, it's Mike from Teacher Mike English,

- Hey Bob, ben Öğretmen Mike English'ten Mike

and my question is, what is the best Canadian food

ve benim sorum şu,

that most non-Canadian people do not know about?

Kanadalı olmayanların çoğunun bilmediği en iyi Kanada yemeği nedir?

- So I would say this.

- Yani şunu söyleyebilirim.

Nanaimo bars, a really yummy dessert.

Nanaimo barlar, gerçekten nefis bir tatlı.

I think it was invented in Nanaimo, BC.

Nanaimo'da icat edildiğini düşünüyorum, M.Ö.

I would say ketchup-flavored chips.

Ketçap aromalı cips derdim.

I know some countries have those,

Bazı ülkelerde bunlara sahip olduğunu biliyorum

but in Canada, we have them, I love them.

ama Kanada'da bizde var ve onları seviyorum.

And let me think of it.

Ve düşünmeme izin ver.

Oh, pea soup.

Bezelye çorbası.

When I lived in Quebec, pea soup with ham.

Quebec'te yaşarken jambonlu bezelye çorbası.

Ooh, that was a really yummy, yummy kind of soup.

Ooh, bu gerçekten nefis, nefis bir çorbaydı.

So, those would be three.

Yani, bunlar üç olurdu.

Of course, there's also poutine

Tabii ki, poutine

and some other Canadian things like maple syrup,

ve akçaağaç şurubu gibi başka Kanada şeyleri de var,

but those would be three that maybe people don't know about.

ama bunlar belki de insanların bilmediği üç şey olabilir.

Thanks for the question, Mike.

Soru için teşekkürler Mike.

This last question is from Speak English With This Guy

Bu son soru, Brent olarak da bilinen YouTube'daki Speak English With This Guy'dan,

on YouTube, also known as Brent,

another really, really good English teacher.

başka bir gerçekten çok iyi İngilizce öğretmenidir.

- In English, when you have a difficult decision to make,

- İngilizce'de, zor bir karar verdiğinizde

you can say, "I don't know."

"Bilmiyorum" diyebilirsiniz.

It's like you're asking me,

Sanki bana

which of my children is my favorite?

çocuklarımdan hangisi favorim diye soruyorsun.

Well, Bob the Canadian, my question for you

Pekala, Kanadalı Bob, sana sorum

is of your five children, which one is your favorite?

beş çocuğunla ilgili, en sevdiğin hangisi?

- Which one is your favorite?

- Hangisi favorin?

Brent, you are a parent as well,

Brent, sen de bir ebeveynsin

and you know that according to the parent code,

ve biliyorsun ki ebeveyn yasasına göre

you never have a favorite child.

favori çocuğun asla olmaz.

You love all of your children the exact same amount.

Tüm çocuklarınızı aynı miktarda seviyorsunuz.

So good question, but I think you're trying

Çok güzel bir soru, ama bence

to be a little bit tricky there.

orada biraz hile yapmaya çalışıyorsun.

Anyways, Brent, again, also a teacher on YouTube.

Her neyse, Brent yine YouTube'da bir öğretmen. Biraz arama yaparsanız,

You can find his his channel,

Speak English With This Guy, if you do a little search.

Speak English With This Guy adlı kanalını bulabilirsiniz .

Anyways, thank you so much for watching this English lesson.

Her neyse, bu İngilizce dersini izlediğiniz için çok teşekkür ederim.

I hope you learned a little bit.

Umarım biraz öğrenmişsindir.

I hope the model responses I gave you can modify

Umarım size verdiğim örnek yanıtlar, gelecekteki bir İngilizce sohbette

some of them to answer similar questions

benzer soruları yanıtlamak için bazılarını değiştirebilir

in a future English conversation.

.

Remember, if this is your first time here,

Unutmayın, buraya ilk gelişinizse,

don't forget to hit that red subscribe button.

kırmızı abone ol düğmesine basmayı unutmayın. Bana

Gimme a thumbs up, leave a comment,

bir başparmak verin, bir yorum bırakın

and I do want to apologize

ve

for not showing you nicer scenery.

size daha güzel bir manzara göstermediğim için özür dilerim.

It's another really windy day here,

Burada gerçekten rüzgarlı bir gün daha

and it was just kind of hard to find spots

ve

where the wind wasn't affecting the audio and the mic.

rüzgarın sesi ve mikrofonu etkilemediği noktalar bulmak biraz zordu.

So, maybe next time, I will stand in some nicer locations.

O yüzden belki bir dahaki sefere daha güzel yerlerde dururum.

Bye.

(upbeat music)

Hoşçakal.

(iyimser müzik)