6 English Phrases about Work and An Invitation to My Daily English Lessons!

Hi!

MERHABA!

Bob the Canadian here.

Kanadalı Bob burada.

A few of you have asked for me to do more videos.

Birkaçınız benden daha fazla video yapmamı istedi .

Some of you would like it if I did one video every day, and that would be a lot of work

Bazılarınız her gün bir video çeksem hoşuna gider ve bu çok iş olur

and I thought to myself, you know what, here’s a little surprise, I already have another

ve kendi kendime düşündüm, biliyor musunuz, işte küçük bir sürpriz, zaten

Youtube channel where I do one video a day.

günde bir video çektiğim başka bir Youtube kanalım var. .

Let’s have a look at one of those clips and let’s learn a few phrases that we use

O kliplerden birine bir göz atalım ve

in English to talk about work, because having another channel and doing a video every day

iş hakkında konuşmak için İngilizce kullandığımız birkaç cümleyi öğrenelim çünkü başka bir kanala sahip olmak ve her gün bir video çekmek

is actually quite a bit of work.

aslında oldukça zahmetli bir iş.

So when you live on a farm you have to work your butt off.

Yani bir çiftlikte yaşıyorsan kıçını kaldırmalısın.

This is a slang saying that means to work really, really hard, and you'll want to be

Bu, gerçekten, gerçekten çok çalışmak anlamına gelen bir argo sözdür ve

careful when you use it because the word "butt" refers to, you know the part of your body

bunu kullanırken dikkatli olmak isteyeceksiniz çünkü "popo" kelimesi, vücudunuzun

at the top of your legs and below your back and if you work really, really hard you are

bacaklarınızın üstünde ve altında olduğunu bildiğiniz kısmı ifade eder. sırtınız ve gerçekten, gerçekten çok çalışıyorsanız,

described as working your butt off.

kıçınızı çalıştırıyor olarak tanımlanırsınız.

If you work on a farm, if you live on a farm you tend to work your butt off because a lot

Bir çiftlikte çalışıyorsanız, bir çiftlikte yaşıyorsanız, kıçınızı kaldırmaya eğilimlisiniz çünkü

of the work that we do is difficult work.

yaptığımız işlerin çoğu zor işler.

It's work that you have to do with your hands.

Ellerinle yapman gereken bir iş. Çiftlikte yaptığımız

There isn't always machines to do the work that we do on the farm.

işi yapacak makineler her zaman yoktur .

In the next couple of days we'll be doing a lot of hay on the farm and we'll be working

Önümüzdeki birkaç gün içinde çiftlikte çok fazla saman işleyeceğiz ve

our butts off.

kıçımızı kaldıracağız.

So, there was one clip from my other channel.

Yani, diğer kanalımdan bir klip vardı.

I do these videos every Monday, Tuesday, Wednesday, Thursday, and Friday.

Bu videoları her Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cuma yapıyorum. Biraz mola vermeyi sevdiğim

I don’t do them on the weekends because I like to have a bit of a break, but I try

için hafta sonları yapmıyorum ama

to do one every day and I’ve done one every day since December of 2018.

her gün bir tane yapmaya çalışıyorum ve Aralık 2018'den beri her gün bir tane yapıyorum.

So there’s quite a few of them for you to watch.

izlemek.

Let’s look at another one.

Başka birine bakalım.

So when you burn the candle at both ends it means you're working really, really hard and

Yani mumu iki ucundan da yaktığınızda, bu gerçekten, gerçekten çok çalıştığınız ve

you're working really, really fast.

gerçekten çok hızlı çalıştığınız anlamına gelir. Son zamanlarda

I've been burning the candle at both ends lately so I'm pretty tired and this is the

mumun iki ucunu da yakıyorum, bu yüzden oldukça yorgunum ve

last thing I need to do today.

bugün yapmam gereken son şey bu.

But I had a day full of all kinds of different jobs and I worked really hard, and I worked

Ama her türden farklı işle dolu bir gün geçirdim ve gerçekten çok çalıştım ve

really fast.

çok hızlı çalıştım.

You know what a candle is right?

Bir mumun ne olduğunu biliyorsun, değil mi?

It's a tall wax thing with a wick in the middle and you light the top and it has a small flame.

Ortasında bir fitil olan uzun bir mum şey ve tepesini yakıyorsun ve küçük bir alevi var.

But if you lay a candle sideways you can light both ends and the candle is twice as bright,

Ancak bir mumu yan yatırırsanız, her iki ucunu da yakabilirsiniz ve mum iki kat daha parlaktır,

but it burns out twice as quickly.

ancak iki kat daha hızlı yanar.

People are the same if you burn the candle at both ends at your job you're probably going

İnsanlar aynı, işinizde mumun iki ucunu da yakarsanız muhtemelen

to get tired a lot more quickly and you're probably going to eventually burn out a little

çok daha çabuk yorulursunuz ve sonunda muhtemelen biraz da olsa yanarsınız

bit.

.

So, burning the candle at both ends means to work really, really hard.

Yani, mumun her iki ucundan da yakmak, gerçekten çok çalışmak demektir.

So the cool thing about these videos is that they are one minute long, they are really

Bu videoların harika yanı, bir dakika uzunluğunda olmaları,

easy to watch each day, and if you scroll down in the description, not just on my other

her gün izlemesi gerçekten çok kolay ve açıklamayı aşağı kaydırırsanız, sadece diğer kanalımda değil

channel, but in this video as well you will see a complete transcript.

, bu videoda da bir video göreceksiniz. tam transkript.

So you can read along, you can read along to the one minute video as you are watching

Böylece birlikte okuyabilirsiniz, izlerken ve dinlerken bir dakikalık videoyu okuyabilirsiniz

it and listening to it.

.

So it’s really great practice.

Bu gerçekten harika bir uygulama.

Let’s look at another one.

Başka birine bakalım. Bu

So it's been a bit of a long day and I'm kind of running on empty.

yüzden biraz uzun bir gün oldu ve ben biraz boş koşuyorum.

When you're running on empty it means that you're still doing stuff and you're still

Boşta koşmak, hala bir şeyler yaptığınız ve hala

working but you don't have a lot of energy to do it.

çalıştığınız anlamına gelir, ancak bunu yapacak çok fazla enerjiniz yoktur .

So you say that you're running on empty.

Yani boşta koştuğunu söylüyorsun.

The phrase comes from when a vehicle is running on empty.

Bu ifade, bir araç boşta çalışırken gelir .

That would mean that a vehicle like this van behind me has very little gas in it and so

Bu, arkamdaki bu minibüs gibi bir aracın içinde çok az benzin olduğu anlamına gelir ve bu nedenle

we would say that the vehicle is running on empty.

aracın boşta çalıştığını söyleyebiliriz .

So today was a fairly long day.

Yani bugün oldukça uzun bir gündü.

I'm quite tired.

Ben oldukça yorgunum.

I almost forgot to make a video but I'm still plugging away.

Neredeyse video çekmeyi unutuyordum ama hala takılıyorum. Biraz boşta kalsam da

I'm still working away getting things done even though I'm running on empty just a little

hala işleri halletmek için çalışıyorum

bit.

.

I hope that you guys aren't running on empty when it comes to learning English.

İngilizce öğrenmek söz konusu olduğunda umarım boş yere koşmuyorsunuzdur.

I hope you have lots of energy to study every day.

Umarım her gün çalışmak için çok fazla enerjiniz vardır .

So, because these videos are on a different channel, by the way, there’s a link in the

Yani bu videolar farklı bir kanalda olduğu için bu arada açıklama kısmında link var

description if you wanna go to that channel, you will need to subscribe over there as well.

o kanala gitmek isterseniz oradan da abone olmanız gerekiyor.

So you’ll need to follow the link in the description and you’ll need to click the

Bu nedenle, açıklamadaki bağlantıyı takip etmeniz ve

red subscribe button on my other channel as well - if you’re interested in learning

diğer kanalımdaki kırmızı abone ol düğmesini tıklamanız gerekecek - eğer

a little bit of English every day.

her gün biraz İngilizce öğrenmekle ilgileniyorsanız. Bir

Let’s watch another one.

tane daha izleyelim.

So in English when we say "get a move on" it means get it done faster or hurry up.

Yani İngilizce'de "harekete geç" dediğimizde, daha hızlı halletmek veya acele etmek anlamına gelir.

Today in my classroom I was teaching and there was only 10 minutes left in class, and my

Bugün sınıfımda ders veriyordum ve derste sadece 10 dakika kalmıştı ve

students weren't done their work so I said to them, "You guys better get a move on, because

öğrencilerim ödevlerini yapmamışlardı, ben de onlara "Devam edin, çünkü

there's only 10 minutes left!"

sadece 10 dakika kaldı!" dedim.

When I came outside today to shoot this video I noticed that it is going to start raining

Bugün bu videoyu çekmek için dışarı çıktığımda birazdan yağmurun başlayacağını fark ettim ve

soon, so I thought, "I better get a move on and get this video done quickly before it

"Yağmur yağmaya başlamadan önce bir an önce harekete geçip bu videoyu bitirsem iyi olur

starts to rain."

" diye düşündüm.

So when we say, "get a move on", it means exactly the same thing as "hurry up".

Yani "harekete geç" dediğimizde, "acele et" ile tamamen aynı anlama gelir.

Some of you maybe aren't learning English very quickly and maybe you need to get a move

Bazılarınız İngilizceyi çok hızlı öğrenemiyor olabilir ve belki de harekete geçip

on and learn a little more English every day so that you are fluent in no time!

her gün biraz daha fazla İngilizce öğrenmeniz gerekiyor ki kısa sürede akıcı konuşabilesiniz!

So, get a move on!

Öyleyse harekete geçin!

So one of the cool things about having the transcript in the description is you can copy

Dolayısıyla, açıklamada transkripte sahip olmanın harika yanlarından biri,

and paste the transcript into Google translate and you can read it in your own language.

transkripti kopyalayıp Google çeviriye yapıştırabilmeniz ve kendi dilinizde okuyabilmenizdir.

Remember it’s only a one minute video so it’s not a lot of work.

Bunun sadece bir dakikalık bir video olduğunu unutmayın, bu yüzden çok fazla iş değil.

Then you can watch the video in English and you’ll have a better sense of what’s going

Ardından videoyu İngilizce olarak izleyin ve neler olup bittiğini daha iyi anlayın

on.

.

So use the transcript below.

Bu nedenle, aşağıdaki transkripti kullanın.

Copy and paste it into Google translate if you need to, then watch the one minute clip

Gerekirse onu kopyalayıp Google çeviriye yapıştırın , ardından bir dakikalık klibi

again and you’ll learn a lot of English.

tekrar izleyin ve çok fazla İngilizce öğreneceksiniz.

You can even read it out loud.

Yüksek sesle bile okuyabilirsiniz.

This phrase is for some of you younger people out there.

Bu cümle, oradaki bazı genç insanlar için .

In English when we say, "pull an all nighter", it means that you stay up all night to get

İngilizce'de "tüm geceyi çek" dediğimizde, bir şeyi halletmek için bütün gece ayakta kaldığın anlamına gelir

something done.

.

This phrase is usually used by students, university students and college students.

Bu tabir genellikle öğrenciler, üniversite öğrencileri ve üniversite öğrencileri tarafından kullanılır.

Sometimes when you have a paper or an essay or a test the next day, sometimes you will

Bazen ertesi gün ödeviniz, makaleniz veya sınavınız olduğunda, bazen

pull an all nighter, which means that you will stay up either studying or working on

bütün geceyi çekersiniz, bu da ya ders çalışmaya devam edeceğiniz ya da

the thing that is due the next day.

ertesi gün teslim edilmesi gereken şey üzerinde çalışacağınız anlamına gelir.

When I was a student in university I would often, when I had a paper due, I would pull

Üniversitede öğrenciyken, bir ödevim olduğunda,

an all nighter in order to get it done.

bitirmek için bütün gece çalışırdım.

So it means that I would literally stay up all night.

Yani bu, kelimenin tam anlamıyla bütün gece ayakta kalacağım anlamına geliyor .

I would drink lots of coffee so that I would have lots of caffeine in me so that when I

Bolca kahve içerdim, böylece içimde çok fazla kafein olurdu, böylece

pulled an all nighter I was able to stay awake the whole time.

bütün geceyi çektiğimde sürekli uyanık kalabilirdim .

So again, I feel like I’m talking about my other channel a lot, but if you’re interested

Yine, diğer kanalımdan çok bahsediyormuşum gibi geliyor ama ilgileniyorsanız,

there’s a link in the description.

açıklamada bir bağlantı var. Bugün

If you’re wondering why I’m doing this kind of video today it’s because I have

neden bu tür bir video çektiğimi merak ediyorsanız, bunun nedeni

a lot of hay out in the field to bale tomorrow and I won’t have time to make a full blown,

yarın tarlada balyalamam gereken çok fazla saman olması ve tam gelişmiş, tam üretim bir video yapmak için zamanım olmayacak olmasıdır

full production video.

. Bu

So I thought this was a nice way just to make a video, for you, and to tell you a little

yüzden, sizin için bir video çekmenin ve size

about my other channel.

diğer kanalımdan biraz bahsetmenin güzel bir yolu olduğunu düşündüm.

Remember, link’s in the description.

Unutma, bağlantı açıklamada.

So English is kind of a weird language.

Yani İngilizce biraz garip bir dil.

If you do something all day it means that you did it from morning until night, and if

Bir işi bütün gün yaparsan sabahtan akşama kadar yapmışsın demektir,

you did something all day long, it means that you did it from morning until night.

bir şeyi bütün gün yapıyorsan sabahtan akşama kadar yapmışsın demektir.

I, I really don't know why we sometimes put the word "long" at the end of that phrase.

Ben, gerçekten bazen bu cümlenin sonuna neden "uzun" kelimesini koyduğumuzu bilmiyorum.

So for instance, this past Saturday I worked all day long.

Yani mesela geçen cumartesi bütün gün çalıştım.

I got up early in the morning and I worked on the farm here, you can see behind me, we

Sabah erken kalktım ve burada çiftlikte çalıştım, arkamı görüyorsunuz,

have some flowers, maybe you can't quite see them.

çiçeklerimiz var, belki tam göremiyorsunuz .

They're way back there.

Çok gerideler.

But I got up in the morning and I worked 'till night.

Ama sabah kalktım ve akşama kadar çalıştım .

I worked all day, or if you wanted to add an extra word you could say that I worked

Bütün gün çalıştım ya da fazladan bir kelime eklemek istersen

all day long.

bütün gün çalıştım diyebilirsin. Diğer kanalım için

Well, hey, thanks for watching this little advertisement for my other channel.

bu küçük reklamı izlediğiniz için teşekkürler .

Hopefully you had some time to head over there and subscribe.

Umarım oraya gidip abone olmak için biraz zamanınız olmuştur . Burada yeniyseniz

Don’t forget to subscribe to this channel as well if you are new here.

bu kanala da abone olmayı unutmayın .

I’ve said it a million times, the link’s in the description if you want to see my other

Milyonlarca kez söyledim, diğer kanalımı görmek isterseniz bağlantı açıklamada var

channel, and I hope this video helped you also learn a little bit about English words

ve umarım bu video iş için kullandığımız İngilizce kelime ve deyimler hakkında da biraz bilgi edinmenize yardımcı olmuştur

and phrases that we use for work.

.

Anyways, Bob the Canadian here, I hope you’re having a good day and I’ll see you in the

Her neyse, Kanadalı Bob, umarım iyi bir gün geçiriyorsundur, bir

next video.

sonraki videoda görüşmek üzere.