Let's Learn English Downtown!

Hi Bob the Canadian here.

Merhaba Kanadalı Bob.

Let’s learn English downtown!

Şehir merkezinde İngilizce öğrenelim!

Hi Bob the Canadian here.

Merhaba Kanadalı Bob.

If this is your first time here and you’re learning English don’t forget to click the

Buraya ilk gelişinizse ve İngilizce öğreniyorsanız, aşağıdaki

subscribe button down below and give me a thumbs up at some point during this video

abone ol düğmesine tıklamayı ve bu videonun bir noktasında

if it’s helping you learn English.

İngilizce öğrenmenize yardımcı oluyorsa beni beğenmeyi unutmayın.

Hey Bob the Canadian here.

Hey, Kanadalı Bob burada.

I thought that we would take some time today to learn some English downtown.

Bugün şehir merkezinde biraz İngilizce öğrenmek için biraz zaman ayırabileceğimizi düşündüm.

Downtown is how we describe the parts of a town or city where it originally started.

Downtown, bir kasabanın veya şehrin başlangıçta başladığı kısımlarını nasıl tanımladığımızdır.

So this is the downtown area of my local town.

Burası benim yerel kasabamın şehir merkezi.

And it has a lot of things for us to look at and along the way I’ll teach you a little

Ve bakmamız gereken pek çok şey var ve bu arada size

bit of English.

biraz İngilizce öğreteceğim.

So this is downtown Dunnville!

Demek burası Dunnville şehir merkezi!

So in a downtown area you’ll find sidewalks, you’ll see a sidewalk over here.

Yani bir şehir merkezinde kaldırımlar bulacaksınız, burada bir kaldırım göreceksiniz.

Where the sidewalk meets the road is what we call the curb.

Kaldırımın yol ile birleştiği yere kaldırım diyoruz.

So this right here is the curb.

Yani burası kaldırım. Kar

It’s a little hard to see because of all the snow.

yüzünden görmek biraz zor .

And then usually on each side of the street you’ll see what we call parking spaces or

Ve sonra genellikle sokağın her iki tarafında park yeri veya park yeri dediğimiz şeyleri görürsünüz

a parking spot.

.

In some towns there will be a small meter, a parking meter where you can put money in

Bazı kasabalarda küçük bir sayaç olacak, park yerini ödemek için para koyabileceğiniz bir parkmetre olacak

in order to pay for the parking spot, but in this town, yeah you can see the lines right

, ama bu kasabada, evet, çizgileri

here, you’re allowed to park on each side of the street for free.

burada görebilirsiniz, her birine park etmenize izin verilir. sokağın yanında ücretsiz.

So that’s kind of cool!

Yani bu çok havalı!

The parking areas that you find in a downtown area sometimes have a sign that tells you

Şehir merkezinde bulduğunuz park alanlarında bazen

what the parking rules are.

park kurallarının ne olduğunu gösteren bir işaret bulunur.

So this parking spot says you can park from 8AM to 2AM but only for 2 hours.

Yani bu park yeri, sabah 8'den gece 2'ye kadar park edebileceğinizi söylüyor ama sadece 2 saat.

And above that it says it’s a snow route from November 15th to April 15th and you’re

Ve bunun üzerinde, 15 Kasım'dan 15 Nisan'a kadar kar rotası olduğu ve sabah

not allowed to park there from 2AM to 8AM.

2'den sabah 8'e kadar oraya park etmenize izin verilmediği yazıyor.

That’s to let the snow plows come through and clear out the snow.

Bu, kar küreme makinelerinin gelip karı temizlemesine izin vermek içindir.

Another thing you’ll see in a downtown area are storefronts.

Şehir merkezinde göreceğiniz bir diğer şey de vitrinlerdir.

So you can see along the other side of the road there that there’s a number of stores

Yolun diğer tarafında birkaç mağaza olduğunu görebilirsiniz

and if I turn around you can see behind me there’s also a row of storefronts.

ve arkamı döndüğümde bir sıra vitrin olduğunu da görebilirsiniz.

So storefronts usually have of course the entrance, let me see if I can find an entrance

Yani vitrinlerin genellikle girişi vardır, bir bakayım burada bir giriş bulabilir miyim

here, this green door is an entrance, but they also have their front display window.

, bu yeşil kapı bir giriş, ama onların da ön vitrinleri var. Bir şehir merkezinde

You’ll find all sorts of different stores in a downtown area.

her türden farklı mağazayı bulacaksınız .

In this downtown there’s a music store, there’s a sweets shop where you can buy

Bu şehir merkezinde bir müzik mağazası var, şeker alabileceğiniz bir şekerci dükkanı

candies, there’s a couple of restaurants.

, birkaç restoran var.

Across the street there’s a jewelry store, there’s a bank, and there’s also an electronics

Caddenin karşısında bir kuyumcu var, bir banka var ve ayrıca bir elektronik

store.

mağazası var.

So generally in a downtown area you can find almost any kind of store you want.

Yani genellikle şehir merkezinde, istediğiniz hemen hemen her tür mağazayı bulabilirsiniz.

When I look across the street I see a shoe store, I see a drug store, and two more banks.

Sokağın karşısına baktığımda bir ayakkabıcı, bir eczane ve iki banka daha görüyorum.

I guess banks are important because you can get money to go buy something.

Sanırım bankalar önemli çünkü bir şeyler satın almak için para kazanabiliyorsunuz.

Another nice thing about downtown is you usually have streetlights.

Şehir merkeziyle ilgili bir başka güzel şey de genellikle sokak lambalarının olması.

You can see along this street here there are a few streetlights and there’s one above

Gördüğünüz gibi bu cadde boyunca birkaç sokak lambası var ve bir tane

me as well.

de benim üzerimde.

I’ll give you a closer look at it.

Size daha yakından bakacağım.

You can see that these streetlights are still decorated for Christmas.

Bu sokak lambalarının hala Noel için dekore edildiğini görebilirsiniz.

But the nice thing about a downtown is it has streetlights, it has the storefronts,

Ama bir şehir merkezinin güzel yanı, sokak lambalarının olması, vitrinlerinin olması

and at night you can come down and do a little bit of shopping because there’s lots of

ve geceleri bol ışık olduğu için aşağı inip biraz alışveriş yapabilmenizdir

light.

.

If you listen you can hear a bird singing.

Dinlerseniz bir kuşun şarkı söylediğini duyabilirsiniz.

I hope that means Spring is coming!

Umarım bu baharın geldiği anlamına gelir!

Another thing you’ll have downtown are places to park your bikes or a bike rack.

Şehir merkezinde sahip olacağınız başka bir şey de bisikletlerinizi park edebileceğiniz yerler veya bisiklet rafıdır.

So you can see here even though it’s winter in Canada, someone still rode their bike to

Yani burada Kanada'da kış olmasına rağmen , birisinin

the downtown area today and they have a bike lock on it, you can see the bike lock here

bugün şehir merkezine bisikletiyle geldiğini ve üzerinde bir bisiklet kilidi olduğunu görebilirsiniz, bisiklet kilidini burada

attaching it to the bike rack.

bisiklet rafına takarken görebilirsiniz.

So a lot of times in a downtown you’ll find a bike rack where you can park your bike and

Bu yüzden şehir merkezinde çoğu zaman bisikletinizi park edip kilitleyebileceğiniz bir bisiklet rafı bulacaksınız

lock it up.

.

Another thing you’ll see in a downtown area are a lot of fire hydrants.

Şehir merkezinde göreceğiniz başka bir şey de çok sayıda yangın musluğudur.

So fire hydrants are a place where firefighters can come with their fire truck if there’s

Yani yangın hidrantları, itfaiyecilerin yangın durumunda itfaiye araçlarıyla gelebilecekleri

a fire and it’s a source of water where they can hook up their hoses in order to fight

ve yangına müdahale etmek için hortumlarını bağlayabilecekleri bir su kaynağıdır

the fire.

.

So you’ll see a lot of fire hydrants in a downtown area as well.

Yani şehir merkezinde de çok sayıda yangın musluğu göreceksiniz .

So because a downtown area is a place where the town wants people to come and enjoy themselves

Bu nedenle, bir şehir merkezi, kasabanın insanların gelip eğlenmelerini istediği bir yer olduğundan,

you usually have some park benches.

genellikle bazı park banklarınız olur.

So even though we’re not in a park you can see that there are some park benches here.

Yani bir parkta olmasak bile burada bazı park bankları olduğunu görebilirsiniz.

As well there will often be lots of garbage cans.

Ayrıca, genellikle çok sayıda çöp kutusu olacaktır.

It’s nice to keep the downtown clean so you’ll almost always see garbage cans and

Şehir merkezini temiz tutmak güzeldir, böylece insanların vakit geçirebileceği daha

benches along the way just to create a nicer area for people to spend time in.

güzel bir alan yaratmak için yol boyunca neredeyse

So you’ll often find a mailbox in a downtown area where you can still mail letters.

her zaman çöp kutuları ve banklar görürsünüz. posta mektupları.

The letters go in the top here.

Harfler burada en üste gelir.

You can open it up, put your letters in.

Açabilirsin, mektuplarını koyabilirsin.

By the way if you haven’t sent me a postcard yet you still can.

Bu arada, bana henüz bir kartpostal göndermediysen, yine de gönderebilirsin.

My address is down in the description.

Adresim açıklamada yazıyor.

In Canada where it freezes in the winter you’ll see a lot of this.

Kışın donduğu Kanada'da bunun çoğunu göreceksiniz.

This is a bucket of salt or a container of salt.

Bu bir kova tuz veya bir tuz kabıdır.

And we have that there because we put salt down when it’s really cold and frozen and

Ve buna sahibiz çünkü tuzu gerçekten soğuk ve donmuşken koyarız ve

there’s ice on the sidewalks and the salt will actually melt the ice.

kaldırımlarda buz vardır ve tuz aslında buzu eritir. Bu

So quite often in downtown area you’ll have businesses but above the businesses you’ll

nedenle, genellikle şehir merkezinde işletmeleriniz olacak, ancak işletmelerin üzerinde

have small apartments.

küçük daireleriniz olacak.

So you have stores or businesses on the bottom level, but in these buildings the next two

Yani en alt katta mağazalarınız veya işyerleriniz var ama bu binalarda sonraki iki

levels are actually small apartments where people live.

kat aslında insanların yaşadığı küçük apartmanlar.

So you could rent an apartment and live in the downtown area above a small business.

Böylece bir daire kiralayabilir ve şehir merkezinde küçük bir işletmenin üzerinde yaşayabilirsiniz.

There’s a pigeon that lives in this town.

Bu kasabada yaşayan bir güvercin var.

I’m not, I’m not sure what, I’m not sure what he’s doing but he was up on this

Değilim, ne olduğundan emin değilim, ne yaptığından emin değilim ama o bu

roof and he just flew down here so.

çatıdaydı ve öylece buraya uçtu.

In a lot of bigger cities you’ll see a lot of pigeons.

Birçok büyük şehirde çok sayıda güvercin göreceksiniz.

I think ‘cause people feed them.

Bence çünkü insanlar onları besliyor.

That would be my guess.

Bu benim tahminim olurdu.

So the place between two buildings is called an alley, or an alleyway, or a back alley.

Yani iki bina arasındaki yere ara sokak, ara sokak veya arka sokak denir.

So you can see there’s a building on this side and there’s a building on this side

Gördüğünüz gibi, bu tarafta bir bina var ve bu tarafta bir bina var

and this area here between the buildings is called an alley, or alleyway, or back alley.

ve burada binaların arasındaki bu alana ara sokak, ara sokak veya arka sokak deniyor.

Here’s what this town looked like a long time ago.

İşte bu kasaba uzun zaman önce böyle görünüyordu.

It’s kind of cool because you can see the old cars, but a lot of the buildings are still

Bu biraz havalı çünkü eski arabaları görebiliyorsunuz, ancak binaların çoğu hala az önce

the same as the buildings that, that we were just looking at.

baktığımız binalarla aynı .

So it’s pretty cool.

Bu yüzden oldukça havalı.

A nice old picture of the downtown.

Şehir merkezinden güzel bir eski resim.

Well hey that was a look at the downtown area of one of my local towns.

Hey, yerel kasabalarımdan birinin şehir merkezine bir bakıştı.

I hope this video helped you learn some English.

Umarım bu video biraz İngilizce öğrenmenize yardımcı olmuştur.

I’m Bob the Canadian here.

Ben burada Kanadalı Bob'um.

Learn English with Bob the Canadian.

Kanadalı Bob ile İngilizce öğrenin.

Thank you so much for watching.

İzlediğiniz için çok teşekkürler.

Don’t forget to subscribe below if this video helped you learn some English.

Bu video biraz İngilizce öğrenmenize yardımcı olduysa aşağıdan abone olmayı unutmayın.

Give me a thumbs up and share this video with a friend and I’ll see you in the next video.

Bana bir başparmak verin ve bu videoyu bir arkadaşınızla paylaşın, bir sonraki videoda görüşürüz.