Free English Class! Topic: Colour - An Advanced Lesson 🎨🌈 (Lesson Only)

Well hello everyone and welcome to this English lesson about

Herkese merhaba ve renkle ilgili bu İngilizce dersine hoş geldiniz

colour. We live in a very colourful world. When you look

. Çok renkli bir dünyada yaşıyoruz . Etrafınıza baktığınızda

around you you see things like green leaves on the trees. You

ağaçlarda yeşil yapraklar gibi şeyler görürsünüz.

see things like the yellow sun or the blue sky. But this

Sarı güneş veya mavi gökyüzü gibi şeyler görürsünüz. Ancak bu

lesson is not going to be a lesson about the basic colours.

ders temel renklerle ilgili bir ders olmayacak.

This isn't a lesson where I'm going to teach you the word for

Bu size

red and yellow and blue and green. I'm expecting that you

kırmızı, sarı, mavi ve yeşil kelimelerini öğreteceğim bir ders değil.

know all of those things already. This is a little more

Bunların hepsini zaten bildiğini umuyorum. Bu biraz daha

of an advanced lesson and you'll see in a minute what I

ileri bir ders ve birazdan bununla ne demek istediğimi anlayacaksın

mean by that. This lesson on colour will be a lesson where

. Renk üzerine olan bu ders,

you will learn some English words and phrases to be able to

talk about colour in a more advanced way. Because we live

renk hakkında daha ileri düzeyde konuşabilmek için bazı İngilizce kelimeler ve deyimler öğreneceğiniz bir ders olacak.

in a colourful world we have made up a lot of words and

Renkli bir dünyada yaşadığımız için, renk hakkında konuşmak için kullanabileceğimiz pek çok kelime ve deyim uydurduk

phrases that we could use to talk about colour. So let's get

. Öyleyse

this lesson started. So when you talk about colour you're

bu derse başlayalım. Yani renk hakkında konuşurken

actually talking about light. So colour is made either by

aslında ışıktan bahsediyorsunuz. Yani renk, ya güneşin ışık yaydığı

something that emits light like the sun emits light or

gibi ışık yayan bir şeyle ya da

something that reflects light or refracts light reflecting

ışığı yansıtan ya da ışığı

light is when the light hits something and bounces off my

kıran bir şeyle yapılır.

understanding is that refracting is when light goes

through something and the direction of the light can

ışık

change. So I don't know a lot about light. Um this isn't a a

değişebilir. Bu yüzden ışık hakkında pek bir şey bilmiyorum . Um, bu

scientific lesson on colour. But what I will say is that

renk üzerine bilimsel bir ders değil. Ama söyleyeceğim şey,

there is a spectrum. A visible spectrum of colours. A visible

bir spektrum olduğu. Görünür bir renk yelpazesi. Görünür

or what we also call an optical spectrum. You'll notice it goes

veya optik spektrum dediğimiz şey . Menekşeden kırmızıya geçtiğini fark edeceksiniz

from violet to red. Violet is another word for purple. And

. Mor, mor için başka bir kelimedir. Ve

you can also find this in two forms. Sometimes the red is on

bunu iki şekilde de bulabilirsiniz . Bazen kırmızı

the right. Sometimes the red is on the left. Depending on how

sağdadır. Bazen kırmızı soldadır.

you're talking about those colours and the light that

Bu renklerden ve

produces them. By the way if you go past violet you get into

onları üreten ışıktan nasıl bahsettiğinize bağlı olarak. Bu arada menekşeyi geçerseniz

ultraviolet. And if you go past red you get into infrared. So

ultraviyole geçersiniz. Ve eğer kırmızıyı geçersen kızılötesine geçersin. Al işte ozaman,

there you go. The visible spectrum of light is what gives

buyur. Işığın görünür tayfı,

us the colours that we can see. You'll probably be familiar

görebildiğimiz renkleri bize veren şeydir. Muhtemelen

with a rainbow. A rainbow is a phenomenon. A natural

bir gökkuşağına aşina olacaksınız. Gökkuşağı bir fenomendir. Işığın parçalandığı doğal bir

phenomenon whereby light is broken up. White light is

fenomen . Beyaz ışık,

broken up into its different wavelengths. And then we see

farklı dalga boylarına ayrılır . Sonra

those colours. A rainbow is a very cool thing to see. It

o renkleri görüyoruz. Gökkuşağı görmek çok güzel bir şey.

happens when light goes through raindrops and that light is

Işık yağmur damlalarından geçtiğinde olur ve bu ışık

then broken up and you can see each individual colour in the

daha sonra kırılır ve gökkuşağında her bir rengi görebilirsiniz

rainbow. Um there is a little bit of a a myth around rainbows

. Gökkuşakları hakkında, gökkuşağının

that there is a pot of gold at the end of the rainbow. That if

sonunda bir küp altın olduğuna dair bir efsane var .

you could get to the end of the rainbow where it touches the

Gökkuşağının yere değdiği yere gelebilseydin,

ground you would see all those beautiful colours and then

tüm o güzel renkleri görecektin ve o zaman orada

there would be a pot of gold there. But it's kind of

bir küp altın olacaktı . Ama bu biraz

impossible because the closer you get to a rainbow the more

imkansız çünkü bir gökkuşağına ne kadar yaklaşırsan o

those that rainbow of colour moves away from you. You can't

renkli gökkuşağı senden o kadar uzaklaşır.

actually get to the end of the rainbow. We have something

Aslında gökkuşağının sonuna ulaşamazsınız .

called a prism which is something made out of glass or

Camdan veya

other clear material and what a prism does is when light goes

başka bir şeffaf malzemeden yapılmış bir şey olan prizma denen bir şeye sahibiz ve prizmanın yaptığı şey, ışık

into a prism it does the same thing as what the raindrop is

bir prizmaya girdiğinde, yağmur damlasının yaptığıyla aynı şeyi yapmaktır

doing. The light refracts and it separates into its

. Işık kırılır ve

individual colours or scientifically its wavelengths.

bireysel renklerine veya bilimsel olarak dalga boylarına ayrılır.

So you'll see here there is a very famous rock band made an

Burada göreceksiniz ki çok ünlü bir rock grubu,

album that had this on the cover if you can guess in the

kapağında bunun olduğu bir albüm yapmış, eğer sohbette tahmin edebilirseniz,

chat I'll give you a cookie sorry there's no there's no

size bir kurabiye vereceğim, üzgünüm, hayır,

prize for guessing that one but a Prism is a really cool like a

bunu tahmin etmenin bir ödülü yok, ama bir Prizma var.

a an object made out of glass or acrylic or another

camdan veya akrilikten veya üçgen şeklinde başka bir

transparent material in the shape of a triangle. When light

şeffaf malzemeden yapılmış bir nesne gibi gerçekten havalı . Işık

goes through it breaks up into its individual colours or

içinden geçtiğinde, bireysel renklerine veya

individual wavelengths. We have something called a colour

bireysel dalga boylarına ayrılır. Renk paleti denen bir şeyimiz var

palette. So a colour palette can mean a couple of different

. Yani bir renk paleti birkaç farklı anlama gelebilir

things. The most common use is in the world of design. If you

. En yaygın kullanımı tasarım dünyasındadır.

decided you wanted a web page made you would go to a design

Bir web sayfası yaptırmaya karar verdiyseniz, bir tasarım

company and they would say what's your colour palette? And

şirketine gidersiniz ve size renk paletinizin ne olduğunu söylerler. Ve

you would tell them what colours you normally use when

onlara

you design things. You'll notice on my YouTube channel I

bir şeyler tasarlarken normalde hangi renkleri kullandığınızı söylersiniz. YouTube kanalımda

use white and orange and black. So my colour palette is very

beyaz, turuncu ve siyah kullandığımı fark edeceksiniz. Bu yüzden renk paletim çok çok

very limited. If you look at a Google logo though you'll see

sınırlı. Yine de bir Google logosuna bakarsanız, gökkuşağındaki

that they use almost all the colours in the rainbow. So they

neredeyse tüm renkleri kullandıklarını görürsünüz. Yani

have a very broad colour palette. So when you design

çok geniş bir renk paletine sahipler. Dolayısıyla,

something like a web page you can even use a colour palette

web sayfası gibi bir şey tasarladığınızda,

to design a room in a house. You might paint one wall one

bir evde bir oda tasarlamak için bir renk paleti bile kullanabilirsiniz. Bir duvarı bir

colour and another wall a different colour and you might

renge, diğer bir duvarı başka bir renge boyayabilirsiniz ve

buy curtains that are another colour and all of the colours

başka bir renk perdeler satın alabilirsiniz ve tüm renkler

work together. So you choose a colour palette where the

birbiriyle uyum sağlar. Böylece,

colours look really really cool together. I see Stacy in the

renklerin birlikte gerçekten harika göründüğü bir renk paleti seçersiniz . Sohbette Stacy'nin

chat saying it's Pink Floyd. There we go. There's something

Pink Floyd olduğunu söylediğini görüyorum. Oraya gidiyoruz.

called a colour wheel as well. A colour wheel is something

Renk tekerleği denen bir şey de var. Renk çarkı,

used in design to help choose colours. The colour wheel has

tasarımda renkleri seçmeye yardımcı olmak için kullanılan bir şeydir . Renk tekerleği, görünür spektrumla

colours in the same order as the visible spectrum. And it

aynı sırada renklere sahiptir . Ve renk çarkında birbirine yakın

allows you to choose colours that are close to each other on

renkleri seçmenizi sağlar

the colour wheel. Or opposite each other. Depending on how

. Ya da birbirinin karşısında. Bir şeyi nasıl tasarlamaya çalıştığınıza bağlı olarak

you're trying to design something. So if I wanted to

. Bu yüzden

design something with you know two different shades of purple.

sizinle bir şey tasarlamak isteseydim, morun iki farklı tonunu bilirsiniz.

I could use violet and red violet. If I wanted a couple

Menekşe ve kırmızı menekşe kullanabilirim. Birkaç

different shades of orange I could use red orange and

farklı turuncu tonu isteseydim kırmızı turuncu ve

orange. So you'll see here the colour wheel shows you two

turuncu kullanabilirdim. Burada renk çarkının size iki

different kinds of colours. Warm colours and cool colours.

farklı renk türü gösterdiğini göreceksiniz. Sıcak renkler ve soğuk renkler.

I should pause and let you know one thing. You'll notice that I

Durup sana bir şey söylemeliyim. Rengi U harfiyle yazdığımı fark edeceksiniz,

spell colour with the letter U but in some situations you will

ancak bazı durumlarda

see it without the U. In Canada we spell colour with the letter

U olmadan göreceksiniz. Kanada'da rengi U harfiyle yazıyoruz. Amerika

U. In the United States they spell colour with no U.

Birleşik Devletleri'nde rengi U harfi olmadan heceliyorlar.

Canadians tend to use both versions of it. The most

Kanadalılar her ikisini de kullanma eğilimindedir versiyonları.

correct version for us has a U in it. But we when we see

Bizim için en doğru versiyonu içinde U vardır . Ama biz

colour without a U without a U. It doesn't bother us too much.

rengi U olmadan U olmadan gördüğümüzde bizi çok fazla rahatsız etmiyor.

Unless I'm grading a student paper. Then I put a little red

Bir öğrenci ödevine not vermediğim sürece . Sonra bir yazım hatası olarak küçük bir kırmızı X koydum

X there in market as a a spelling mistake. We also have

. Ayrıca

something called a paint swatch. When you are deciding

boya örneği denen bir şeyimiz var .

to paint a room in your house. Maybe you don't like the

Evinizde bir odayı boyamaya karar verdiğinizde. Belki de

current colour. You painted it 10 years ago when that colour

şu anki rengi sevmiyorsun. 10 yıl önce o renk

was in fashion when that colour was very cool and everybody was

modayken, o renk çok havalıyken ve herkes

using it. And now maybe you've decided to repaint a room. You

onu kullanırken siz boyadınız. Ve şimdi belki de bir odayı yeniden boyamaya karar verdiniz.

would go to a hardware store and ask for some paint

Bir hırdavatçıya gidip boya

swatches. Paint swatches show you all the different versions

örnekleri isteyeceksiniz. Boya örnekleri size farklı renklerin tüm farklı versiyonlarını

or variations of different colours. So you would take that

veya varyasyonlarını gösterir . Yani onu

home and maybe hold it up to the wall and then decide on

eve götürürdünüz ve belki duvara tutardınız ve sonra

which colour from the paint swatch you think would work the

boya örneğinden hangi rengin en çok işe yarayacağını düşündüğünüze karar verirdiniz

best. Um sometimes though when you pick a colour from the

. Um, bazen boya örneğinden bir renk seçtiğinizde

paint swatch and then when you actually paint the whole room

ve sonra tüm odayı

in that colour it can look a little bit different. Because

o renge boyadığınızda biraz farklı görünebilir. Çünkü

that's just the nature of light and colour. Sometimes a colour

bu sadece ışığın ve rengin doğasıdır. Bazen

from a paint swatch when you put it on the whole wall it

bir boya örneğinden alınan bir rengi tüm duvara uyguladığınızda

looks just a little bit different. So we have two

biraz farklı görünür. Yani renkleri

different ways to describe colours. We have primary

tanımlamanın iki farklı yolu var . Ana

colours. So generally the primary colours are considered

renklerimiz var. Bu nedenle genellikle ana renkler

to be red, yellow and blue. Now that has changed a little bit

kırmızı, sarı ve mavi olarak kabul edilir. Artık bilgisayarlar nedeniyle bu biraz değişti,

because of computers you'll hear terms like RGB monitor

which stands for red, green, blue. But I think that's

kırmızı, yeşil, mavi anlamına gelen RGB monitör gibi terimler duyacaksınız. Ama bence bunun

because the technology limited their ability to create yellow.

nedeni, teknolojinin sarı oluşturma yeteneklerini sınırlaması. Bu

So generally the primary colours are considered to be

nedenle genellikle ana renkler

red, yellow and blue. And what do you think happens when you

kırmızı, sarı ve mavi olarak kabul edilir. Ve ana Renkleri karıştırdığınızda ne olduğunu düşünüyorsunuz?

mix primary Colours. You get secondary colours. So you'll

İkincil renkler elde edersiniz. Yani

see the same drawing here. Where the red and yellow mixed

aynı çizimi burada göreceksiniz. Kırmızı ve sarının karıştığı yerde

together you get orange. Where the red and blue mixed together

turuncu olur. Kırmızı ve mavinin karıştığı yerde

you get purple. And where the blue and yellow mixed together

mor olur. Ve mavi ile sarının karıştığı yerde

you get green. I hope I said that alright. If not you can

yeşil elde edersiniz. Umarım doğru söylemişimdir. Değilse,

see the chart beside me. Uh and you can see how primary colours

tabloyu yanımda görebilirsiniz. Uh ve ana renklerin

when mixed together will make secondary colours. We also have

karıştırıldığında ikincil renkleri nasıl oluşturduğunu görebilirsiniz. Ayrıca

words like tinge or hint or touch. So someone might paint

renklendirme, ipucu veya dokunma gibi kelimelerimiz de var. Yani birisi

the wall in their house white but it might have a tinge of

evinin duvarını beyaza boyayabilir ama içinde mavi bir ton olabilir

blue in it. It might have a hint of blue in it. It might

. İçinde biraz mavi olabilir.

have a touch of blue in it. Someone might buy a white

İçinde mavi bir dokunuş olabilir. Birisi beyaz bir

T-shirt. And then after they wash it with other clothes like

tişört alabilir. Ve sonra yepyeni bir kot pantolon gibi diğer giysilerle yıkadıktan sonra

a brand new pair of blue jeans. It might end up having a tinge

.

of blue or a hint of blue in it. Because the dye from the

İçinde mavi bir belirti veya mavi bir ipucu olabilir . Çünkü kot pantolonun boyası

jeans went into the T-shirt. So a tinge or hint or touch is

tişörtün içine girdi. Bu nedenle,

when you talk about usually a colour white but when you can

genellikle beyaz bir renkten bahsettiğinizde, ancak içinde

see a little bit of another colour in it. By the way I'm

biraz başka bir renk görebildiğiniz zaman, bir belirti veya ipucu veya dokunuş. Bu arada

going to talk about black and white as colours. There's a big

renk olarak siyah ve beyazdan bahsedeceğim.

argument in the world whether black is a colour or just the

Siyahın bir renk mi yoksa

complete absence of colour. Or whether white is a colour or if

tamamen renk yokluğu mu olduğu konusunda dünyada büyük bir tartışma var. Ya da beyaz bir renk mi yoksa

it's just all the colours mixed together. I call black and

tüm renklerin karışımı mı? Ben siyah ve

white colours. Uh at least for this English lesson I'm going

beyaz renkleri diyorum. En azından yapacağım bu İngilizce dersi için

to. So you can describe colours in a lot of different ways. You

. Böylece renkleri birçok farklı şekilde tanımlayabilirsiniz.

can say that oh that wears a lot of dark colours or he

Ah, bu çok koyu renk giyiyor ya da

usually buys cars that are a dark colour. A dark colour

genellikle koyu renk araba alıyor diyebilirsiniz. Koyu renk,

would be any of these kinds of colours. Colours like a dark

bu tür renklerden herhangi biri olacaktır . Koyu

blue or a dark grey or a dark brown. So when you add the word

mavi veya koyu gri veya koyu kahverengi gibi renkler. Yani karanlık kelimesini eklediğinizde

dark. You mean you know kind of this somber dark look I guess

. Bu kasvetli karanlık bakışı bildiğini mi söylüyorsun, sanırım

is what I want to say. They're not black but they're certainly

söylemek istediğim şey bu. Siyah değiller ama kesinlikle

not very colourful or bright. Okay. So you can have a dark

çok renkli veya parlak da değiller. Tamam aşkım. Böylece koyu

red or a dark green. Um when I buy a van I usually get a

kırmızı veya koyu yeşil elde edebilirsiniz. Bir minibüs aldığımda genellikle

normal red but I could buy a dark red Van if I wanted to. So

normal bir kırmızı alırım ama istersem koyu kırmızı bir Van da alabilirim. Yani

that would be red that's a little less red with a little

bu,

more black in it. Hopefully that makes sense. We also have

içinde biraz daha fazla siyah olan biraz daha az kırmızı olan kırmızı olacaktır. Umarım bu mantıklıdır.

bright colours. Some people like to dress in dark colours.

Parlak renklerimiz de var. Bazı insanlar koyu renklerde giyinmeyi sever.

Some people like to dress in bright colours. They buy things

Bazı insanlar parlak renklerde giyinmeyi sever .

that are maybe neon or things that are reflective. Or things

Neon olan veya yansıtıcı olan şeyler satın alırlar. Veya

where the colours themselves are just very very bright. You

renklerin kendilerinin çok çok parlak olduğu şeyler. Burada

can see the orange and the yellow and the green and the

turuncuyu, sarıyı, yeşili ve

blue in here. They're just giving off lots of colour. It's

maviyi görebilirsiniz. Sadece çok fazla renk veriyorlar.

very very bright. It's the opposite of dark. Okay these

Çok çok parlak. Karanlığın zıttıdır. Tamam bunlar

are definitely not dark colours here. These are definitely

kesinlikle koyu renkler değil . Bunlar kesinlikle

bright colours. We also have the word vibrant. When

parlak renkler. Ayrıca canlı kelimemiz var.

something is vibrant it means it has a mix of colours and

Bir şey canlı olduğunda, bu, bir renk karışımına sahip olduğu ve

it's very similar to bright. You could almost use these

parlaklığa çok benzediği anlamına gelir. Bu

words interchangeably. Like he always wears very vibrant

kelimeleri neredeyse birbirinin yerine kullanabilirsiniz. Sanki her zaman çok canlı

colours. Lots of bright blue and bright yellow and bright

renkler giyiyormuş gibi. Bir sürü parlak mavi ve parlak sarı ve parlak

pink. So I'm actually using the word bright to talk about

pembe. Bu yüzden aslında parlak kelimesini canlı hakkında konuşmak için kullanıyorum

vibrant. But definitely sometimes people dress in

. Ama kesinlikle bazen insanlar

different ways. And some people like wearing very bright or

farklı şekillerde giyinirler. Bazı insanlar çok parlak veya canlı giyinmeyi sever,

vibrant and some people prefer dark colours. We also would

bazıları ise koyu renkleri tercih eder.

call these muted tones. Okay when some when you mute the

Bu sessiz tonları da çağırırdık. Tamam, bazılarının sesini kapattığınızda duyamıyorsunuz, bu renklerden

sound you can't hear it you can also use that word to talk

bahsetmek için o kelimeyi de kullanabilirsiniz,

about these colours you could say they're muted tones. And

onların sessiz tonlar olduğunu söyleyebilirsiniz.

some people like dull colours or sometimes if you look here

Bazıları da donuk renkleri sever ya da bazen

at night as the sun goes down it becomes harder to see the

gece güneş batarken buraya bakarsanız etrafınızdaki renkleri görmek zorlaşır

colours around you and we would say that there's very dull

ve biz de çok donuk renkler olduğunu söyleriz

colours. You see here these buildings are kind of a brown.

. Burada gördüğünüz gibi bu binalar bir çeşit kahverengi.

A little bit of grey. Um there's just nothing popping

Biraz gri. Dışarı fırlayan hiçbir şey yok

out. So we would certainly describe that as there are a

. Bu yüzden, pek çok donuk renk olduğu için bunu kesinlikle tanımlardık

lot of dull colours. Like oh that part of town's not very

. Sanki şehrin o kısmı pek

nice. All the buildings are painted with really dull

hoş değilmiş gibi. Tüm binalar gerçekten donuk

colours. They're just just not interesting. And we have the

renklerle boyanmıştır. Sadece ilginç değiller. Ve

word colourful. So this parrot is colourful. Um when someone

renkli kelimemiz var. Yani bu papağan renkli. Birisi

dresses in a colourful way. Or when I do a lesson like this

renkli bir şekilde giyindiğinde. Ya da böyle bir ders yaptığımda

this is a very colourful lesson. It means you're going

bu çok renkli bir ders oluyor. Bu,

to see a lot of different colours. Okay. Um a lot of

birçok farklı renk göreceğiniz anlamına gelir. Tamam aşkım.

people right now are decorating outside of their houses for

Şu anda pek çok insan Noel için evlerinin dışını süslüyor

Christmas. And they put up a lot of lights and it's a very

. Ve çok fazla ışık koydular ve bu çok

colourful display of lights. There is definitely probably in

renkli bir ışık gösterisi. Kesinlikle muhtemelen

about two weeks there will be more. But if you drive around

yaklaşık iki hafta içinde daha fazlası olacak. Ama

right now it's a very colourful trip around the neighbourhood.

şu anda arabayla dolaşırsanız, mahallede çok renkli bir gezi oluyor.

There are a lot of Christmas lights. A lot of colourful

Bir sürü Noel ışığı var. Bir sürü renkli

Christmas lights. So there are a lot of different ways to make

Noel ışığı. Bu nedenle, şeyleri renkli hale getirmenin birçok farklı yolu vardır

things colourful. Um paint is probably the most common. I'm

. Um boya muhtemelen en yaygın olanıdır.

not sure when paint was invented. But if you don't like

Boyanın ne zaman icat edildiğinden emin değilim . Ama

the colour of a room you can paint If you don't like the

bir odanın rengini beğenmediyseniz boyayabilirsiniz

colour of your car you can paint it. So paint works as a

Arabanızın rengini beğenmediyseniz boyayabilirsiniz. Yani boya bir

verb and as a noun. I'm going to buy paint because I want to

fiil ve bir isim olarak çalışır. Arabamı boyamak istediğim için boya alacağım

paint my car. So there I used it as a noun. I'm going to buy

. Bu yüzden onu bir isim olarak kullandım. Arabamı

paint because I want to paint my car. In order to paint you

boyamak istediğim için boya alacağım . Boyamak için

need things like paint and you need a paint brush and other

boya gibi şeylere ihtiyacınız var ve bir boya fırçasına ve diğer şeylere ihtiyacınız var

things. But certainly painting is one of the quickest ways and

. Ama kesinlikle resim yapmak,

cheapest ways to make something look good again. If you have a

bir şeyin tekrar güzel görünmesini sağlamanın en hızlı ve en ucuz yollarından biridir .

room in your house and you don't like the way it looks the

Evinizde bir odanız varsa ve görünüşünü beğenmiyorsanız,

cheapest and best thing you could do is to put on a fresh

yapabileceğiniz en ucuz ve en iyi şey yeni bir

coat of paint. So a fresh coat of paint is a phrase that we

kat boya atmaktır. Yani yeni bir kat boya, bir şeyi boyamaktan bahsederken kullandığımız bir deyimdir

use to talk about painting something. You might walk into

.

a room and say wow this room needs a fresh coat of paint. If

Bir odaya girip vay canına, bu odanın yeni bir kat boyaya ihtiyacı var diyebilirsiniz. Oda boyanalı

it's been like 20 years since the room's been painted maybe

20 yıl gibi bir süre geçtiyse belki de

the paint is flaking off the wall and the colours have

boya duvardan dökülüyor ve renkler

become kind of dull. So I'm using the word dull you might

biraz matlaşmıştır. Bu yüzden donuk kelimesini kullanıyorum, siz de

say hey we should pick out a bright colour because this room

parlak bir renk seçmeliyiz çünkü bu odanın

needs a fresh coat of paint. We need to liven it up a bit with

yeni bir kat boyaya ihtiyacı var diyebilirsiniz.

a fresh coat of paint. And then there's also something called

Yeni bir kat boya ile biraz canlandırmamız gerekiyor. Bir de eşleşen renkler diye bir şey var

matching colours. So people sometimes just wear clothes

. Bu yüzden insanlar bazen sadece renkli giysiler giyerler

that are colourful. But sometimes they wear clothes

. Ancak bazen,

where they've specifically chosen the colours so that they

özellikle renkleri eşleşecek şekilde seçtikleri giysiler giyerler

match. In Canada in the winter. People very often will have a

. Kanada'da kışın. İnsanların çok sık bir

scarf. A winter hat which we call a toque and a pair of

atkısı olur. Miğfer dediğimiz kışlık bir şapka ve renklerin uyumlu olduğu bir çift

gloves where the colours all match. They will purposely buy

eldiven .

them to be all the same colour. Sometimes that colour is black.

Hepsinin aynı renkte olması için bilerek satın alacaklar. Bazen bu renk siyahtır.

Remember I said I was going to say black is a colour. So I my

Hatırlarsanız siyah bir renktir diyeceğimi söylemiştim. Yani benim

actually have a grey winter hat and I have grey winter gloves.

aslında gri kışlık bir şapkam ve gri kışlık eldivenlerim var.

I actually bought new ones. They say Canada on them. I

Aslında yenilerini aldım. Üzerlerinde Kanada yazıyor.

should wear them someday. But it is very common for people

Onları bir gün giymeliyim. Ama sadece kışın olduğu ülkelerde olmayan insanlar için çok yaygın

not just in countries where there's winter. But it's very

. Ancak

common for people to buy clothing where the colours

insanların renklerinin

match. Um and definitely in winter in Canada. You will see

eşleştiği kıyafetleri satın alması çok yaygındır. Um ve kesinlikle kışın Kanada'da.

a lot of people walking around wearing things that match.

Etrafta birbirine uyan şeyler giyen birçok insan göreceksiniz.

Where the colours match. Sometimes in order to organize

Renklerin eşleştiği yer. Bazen bir şeyleri organize etmek için bazı

things you will colour code things. When something is

şeyleri renklendireceksin. Bir şey

colour coded it means that you've chosen different colours

renk kodlu olduğunda,

to mean different things. Most of you I think would have done

farklı şeyleri ifade etmek için farklı renkleri seçmişsiniz demektir. Sanırım çoğunuz

this when you were students or maybe you're doing it now as a

bunu öğrenciyken yapardınız ya da belki şimdi bir öğrenci olarak yapıyorsunuz

student. Maybe you have a binder with papers in it. And

. Belki içinde kağıtlar olan bir klasörünüz vardır. Ve

you have a divider and red means science class and green

bir bölücünüz var ve kırmızı, fen bilgisi sınıfı ve yeşil,

means French class or English class. And yellow means science

Fransızca sınıfı veya İngilizce sınıfı anlamına gelir. Ve sarı, bilim sınıfı anlamına gelir

class. We as human beings love to organize and one of the best

. Biz insanlar organize etmeyi severiz ve organize etmenin en iyi yollarından biri

ways to organize is to color code things. My sister actually

şeyleri renklendirmektir. Ablam aslında

works in an office at a hospital and they keep all of

bir hastanede bir ofiste çalışıyor ve

everyone's health records and they are color coded. So when

herkesin sağlık kayıtlarını tutuyorlar ve renklerle kodlanmışlar. Yani

they look at the wall they can see I think blue is people aged

duvara baktıklarında bence mavinin

65 and older. And then green is people from age 50 to 64 So

65 yaş ve üstü insanlar olduğunu görebilirler. Ve sonra yeşil, 50 ila 64 yaş arasındaki insanlardır. Yani

they have everything colour coded. So that very quickly

her şey renk kodludur. Böylece çok hızlı bir şekilde

they can see and pick out what they need to do. Um you can see

ne yapmaları gerektiğini görebilir ve seçebilirler .

here this binder it has marketing promotions sales

Burada, pazarlama promosyonları, satış

territories goals. So this is for a business. And in each of

bölgeleri hedefleri olan bu klasörü görebilirsiniz. Yani bu bir iş için. Ve

those colour coded sections you would put that information and

bu renk kodlu bölümlerin her birine bu bilgiyi koyarsınız ve

the colours just help you very quickly see it. Or find it

renkler onu çok hızlı bir şekilde görmenize yardımcı olur. Ya da

sorry. Everyone usually has a favourite colour. Maybe I

üzgün bul. Herkesin genellikle favori bir rengi vardır. Belki de

shouldn't say everyone has a favourite colour. Most people

herkesin favori bir rengi vardır dememeliyim . Çoğu insanın

have a favourite colour. My favourite colour is orange.

favori bir rengi vardır. En sevdiğim renk turuncu.

Which might seem strange because I wear blue a lot. But

Maviyi çok giydiğim için garip gelebilir. Ama

if I was to if someone said Bob what's your favourite colour I

biri Bob'a en sevdiğin renk ne derse, en

would say my favourite colour is orange. My favourite colour

sevdiğim rengin turuncu olduğunu söylerdim. En sevdiğim renk

has been orange for a very very long time. Um I picked the

çok çok uzun zamandır turuncu.

colour orange when I was in grade school when people were

Turuncu rengi ilkokuldayken insanlar en

saying what their favourite colour was. No one was saying

sevdikleri rengi söylerken seçmiştim. Kimse

orange so I picked orange. Um it's not because my parents

turuncu demiyordu, ben de turuncuyu seçtim. Ailem

came from Holland. By the way orange is the colour of most

Hollanda'dan geldiği için değil. Bu arada turuncu,

sports teams from Holland or from the Netherlands. But

Hollanda'daki veya Hollanda'daki çoğu spor takımının rengidir . Ama

definitely my favourite colour is orange. You should be ready

kesinlikle en sevdiğim renk turuncu. İngilizce öğrenen

to answer this question as an English learner. There are

biri olarak bu soruyu yanıtlamaya hazır olmalısınız . Sohbet

going to be times where you'll have a conversation. You'll be

edeceğiniz zamanlar olacak .

practicing your English and someone will say what's your

İngilizce pratik yapacaksın ve birisi sana en

favourite colour? What's your favourite season? What's your

sevdiğin rengin ne olduğunu söyleyecek? En sevdiğin mevsim hangisi? Senin

favorite food? What's your favorite kind of music? So what

favori yemeğin ne? En sevdiğiniz müzik türü nedir? Peki

is your favorite color? You should be ready to answer that

senin favori rengin nedir? Buna cevap vermeye

and give a reason why. Um there's something called

ve nedenini açıklamaya hazır olmalısınız. Suluboya diye bir şey var

watercolours. So when you are someone who likes to paint

. Yani resim yapmaktan hoşlanan biriyseniz, resim yapmak için

someone who likes to get a paint brush and a canvas and

bir boya fırçası ve bir tuval alıp

use paint in order to paint. Sometimes you paint using water

boya kullanmayı seven birisiniz. Bazen sulu boya kullanarak resim yaparsınız

colours. Let me make this bigger. Water colours usually

. Bunu büyütmeme izin ver. Sulu boyalar genellikle

have a softer look to them. So it's paint that you mix with

daha yumuşak bir görünüme sahiptir. Yani suyla karıştırdığınız boyadır

water. And then you paint on your canvas. So a lot of times

. Ve sonra tuvalinize resim yaparsınız . Bu yüzden çoğu zaman

kids will do watercolor painting when they're learning

çocuklar

how to paint in school. Because it's one of the easiest kinds

okulda resim yapmayı öğrenirken sulu boya yapacaklar. Çünkü kullanımı en kolay boya çeşitlerinden biridir

of paint to use. The colours are not quite as bright as you

. Renkler, isteyebileceğiniz kadar parlak değil

might want them. But it's very easy to clean up when you are

. Ama işiniz bittiğinde temizlemek çok kolay

done. Uh we also have something called food colouring. Um food

. Gıda boyası diye bir şeyimiz de var . Gıda

colouring is something that you use to give food colour.

boyası, gıda rengini vermek için kullandığınız bir şeydir.

Sometimes food will naturally have a colour. If you eat

Bazen yiyeceklerin doğal olarak bir rengi olur.

spinach it is green. If you eat watermelon it is pink. But

Ispanak yerseniz yeşil olur. Karpuz yerseniz pembe olur. Ancak

sometimes in the cooking or baking process they will add

bazen pişirme veya fırınlama sürecinde

food colouring. When you buy cereal at the grocery store it

gıda boyası eklerler. Marketten mısır gevreği satın aldığınızda,

might have some food colouring in it to make it look a certain

belirli bir renkte görünmesi için içinde gıda boyası olabilir

colour. I'm not a big fan of food colouring. I would rather

. Gıda boyasının büyük bir hayranı değilim . Ben

just eat my food when it's it's normal colour but humans like

yemeğimi normal renginde yemeyi tercih ederim ama insanlar

certain colours and so they have started to use food

belirli renkleri seviyor ve bu nedenle gıda boyası kullanmaya başladılar

colouring or they started to use food colouring many years

veya

ago to give food different colours. And there's something

gıdalara farklı renkler vermek için yıllar önce gıda boyası kullanmaya başladılar . Ve

in the world called dyes. Dyes are different things you can

dünyada boya denen bir şey var. Boyalar, sahip olmadığı bir

use to create colour in something that doesn't have it.

şeyde renk oluşturmak için kullanabileceğiniz farklı şeylerdir .

So if you have a piece of fabric that's white. You can

Yani beyaz olan bir kumaş parçanız varsa . Kumaşın

buy dye in order to change the colour of the fabric. Dyes are

rengini değiştirmek için boya satın alabilirsiniz . Boyalar

made from all kinds of different things. Sometimes

her türlü farklı şeyden yapılır. Bazen boya

there's a natural source for the dye. Sometimes they've just

için doğal bir kaynak vardır . Bazen bir şeyi belirli bir renge

found a chemical that will dye something a certain colour. But

boyayacak bir kimyasal bulmuşlardır . Ancak

when you have a T-shirt probably the most common type

bir tişörtünüz olduğunda, muhtemelen en yaygın boya türü,

of dye is or dying is called tie dyeing where you tie the

T-shirt in knots and then you dye different parts of it

tişörtü düğümler halinde bağladığınız ve ardından farklı kısımlarını

different colours and then when you untangle the T-shirt it

farklı renklere boyadığınız ve ardından tişörtü çözdüğünüz zaman, kravat boyama olarak adlandırılır.

looks really cool. That was very popular in the early 70s

gerçekten harika görünüyor. Bu, 70'lerin başında

or in the 1970s. People would tie dye their shirts. When

veya 1970'lerde çok popülerdi. İnsanlar gömleklerini boyardı.

something doesn't have colour we say that it's colourless.

Bir şeyin rengi yoksa ona renksiz deriz.

Water is colourless. It does not really have a colour. You

Su renksizdir. Gerçekte bir rengi yoktur.

can see right through water. Um so when Something has a lot of

Suyun içinden görebilirsiniz. Yani bir şey çok fazla renge sahip olduğunda

colour it's colourful. When something is a specific colour

renklidir. Bir şey belirli bir renk olduğunda,

you say it is that colour. My tractor is green. My van is

bunun o renk olduğunu söylersiniz. Traktörüm yeşil. Minibüsüm

red. But when something has no colour you say it's colourless.

kırmızı. Ama bir şeyin rengi yoksa, onun renksiz olduğunu söylersin.

You would say air I guess is colourless. You can't actually

Havanın renksiz olduğunu söylersiniz . Aslında

see it. Water is colourless. So when something has no colour.

göremezsin. Su renksizdir. Yani bir şeyin rengi olmadığında.

When there's the complete absence of colour we would say

Tamamen renk yokluğu olduğunda,

that it is colourless. Black and white. So when you take

onun renksiz olduğunu söyleyebiliriz. Siyah ve beyaz. Yani

pictures you can take pictures in colour or you can take

fotoğraf çektiğinizde renkli fotoğraf çekebileceğiniz gibi

pictures in black and white. Um so generally when I take

siyah beyaz fotoğraf da çekebilirsiniz. Genel olarak

pictures I take pictures in colour. I like colour

fotoğraf çekerken renkli fotoğraflar çekiyorum . Renkli

photographs. Um black and white is when you take a picture and

fotoğrafları severim. Um siyah beyaz, bir resim çektiğiniz zamandır ve

the only two colours present are black and white. So you can

mevcut olan sadece iki renk siyah ve beyazdır. Böylece ona

see it adds this really cool look to it. A long time ago

gerçekten harika bir görünüm kattığını görebilirsiniz . Uzun zaman önce

when you watched television or went to a movie the movie or a

televizyon seyrettiğinizde ya da sinemaya gittiğinizde film ya da

TV show was in black and white because hadn't invented color

dizi siyah beyazdı çünkü henüz renk icat edilmemişti

yet. Um I used to have a black and white television when I was

. Çocukken siyah beyaz bir televizyonum vardı

a kid. There was colour television available but a

. Renkli televizyon vardı ama

black and white television was cheaper. And so my parents

siyah beyaz televizyon daha ucuzdu. Ve böylece ailem

bought me a black and white television. Um I was happy when

bana siyah beyaz bir televizyon aldı.

I eventually got colour television. Um so black and

Sonunda renkli televizyon aldığımda mutluydum. O kadar siyah

white would be any photograph or TV show where there is no

beyaz olur ki, rengin olmadığı herhangi bir fotoğraf veya TV şovu olur

colour. That's how you would describe it. We have colours

. Bunu böyle tarif edersin.

too that we call pastels. Right now in the flower world people

Pastel dediğimiz renklerimiz de var. Şu anda çiçek dünyasında insanlar pastel dediğimiz

really like colours that we would call pastels. A pastel

renkleri çok seviyor . Pastel

colour is not very bright. It almost looks a bit like a water

renk çok parlak değildir. Neredeyse biraz sulu boya gibi görünüyor

colour. It's a little washed out. So right now people really

. Biraz yıkanmış. Yani şu anda insanlar gerçekten

like pastels. Like very light blues and light greens. And

pastelleri seviyor. Çok açık maviler ve açık yeşiller gibi. Ve

light yellows and light pinks and light purples. Where

açık sarılar, açık pembeler ve açık morlar.

there's just a little bit it's more than a tinge. Okay so if

Birazcık olduğu yerde, bir belirtiden daha fazlasıdır. Tamam,

you look these blue shoes. There's more than just a hint

bu mavi ayakkabılara bakarsanız. Bir maviden daha fazlası var

of blue. But there's not a lot of blue in it. They're kind of

. Ama içinde çok fazla mavi yok.

it's a mixture of blue and white. So pastels. Very

Mavi ve beyazın karışımı gibiler . Yani pasteller. Çok

interesting. When I eat what are they called macrons?

ilginç. Yediğimde makron denilen ne var?

They're usually all different colours that are I would say

Genellikle hepsi farklı renklerdir, yani

are pastel colours. We also have something called infrared.

pastel renkler diyebilirim. Ayrıca kızılötesi denen bir şeyimiz var.

Uh infrared is outside of the visible spectrum. It's outside

Kızılötesi görünür spektrumun dışında.

of the optical spectrum. Past red. And it's a way where if

Optik spektrumun dışında. Geçen kırmızı. Ve bu,

you have special equipment you can actually see that non

özel ekipmanınız varsa, görünmeyen ışığı gerçekten görebileceğiniz bir yoldur

visible light. So I don't know a lot about infrared but

. Bu yüzden kızılötesi hakkında pek bir şey bilmiyorum ama

sometimes I think they use infrared to see in the dark. Um

bazen karanlıkta görmek için kızılötesi kullandıklarını düşünüyorum.

remember this isn't a science lesson but I think that's what

Bunun bir bilim dersi olmadığını unutma ama bence

they use infrared for. It sees heat I think. We have something

kızılötesini bunun için kullanıyorlar. Bence ısıyı görüyor.

too where some people are colour blind. I am a tiny bit

Bazı insanların renk körü olduğu bir şeyimiz de var.

colour blind in the sense that black and dark blue look very

Siyah ve lacivertin

similar to me. I can't really tell the difference between

bana çok benzemesi anlamında biraz renk körüyüm.

navy blue or dark blue and black. This is a test for

Lacivert veya lacivert ve siyah arasındaki farkı gerçekten anlayamıyorum. Bu renk körlüğü için bir testtir

colour blindness. I see the number 74. Some of you might

. Ben 74 sayısını görüyorum. Bazılarınız

see a different number in this. Because you are a little bit

bunda farklı bir sayı görüyor olabilir. Çünkü sen biraz

colour blind. Maybe your blues and greens look the same.

renk körüsün. Belki mavileriniz ve yeşilleriniz aynı görünüyor. Renk körlüğünün

There's all different versions of colour blindness. Usually

tüm farklı versiyonları var . Genellikle

around two different colours that you see differently or you

farklı gördüğünüz veya

see as the same. Um sometimes in my computer class when we're

aynı gördüğünüz iki farklı renk etrafında. Um bazen bilgisayar sınıfımda

doing design work I will realize that a student is

tasarım çalışması yaparken bir öğrencinin

Colour blind because when I see what they're making the colours

Renk körü olduğunu fark edeceğim çünkü ne yaptıklarını gördüğümde renkler

don't really match up and you can then usually I say oh are

gerçekten uyuşmuyor ve o zaman genellikle ah

you a little bit colour blind? You won't lose points in my

sen bir misin diyorum biraz renk körü mü?

class designing something if you are a little bit colour

Biraz renk

blind. We have something called paint by number. Let me make

körüyseniz, sınıfımda bir şey tasarlarken puan kaybetmezsiniz. Numaraya göre boya denen bir şeyimiz var .

this a bit bigger. Sometimes people are really good at

Bunu biraz daha büyüteyim. Bazen insanlar

painting and then there's people like me that aren't. If

resim yapmakta gerçekten iyiler ve benim gibi olmayan insanlar var.

I wanted to paint I could buy something called paint by

Resim yapmak isteseydim numaraya göre boya denen bir şey alırdım

number. And what that means is that there are different spots

. Bunun anlamı, tuval üzerinde farklı noktalar var

on the canvas and there will be a number there and if it says

ve orada bir sayı olacak ve eğer

number eleven it I can check a chart and it says eleven you

on bir numara yazıyorsa, bir tabloyu kontrol edebilirim ve on bir yazıyor,

know dark green and then I know that in that box I have to

koyu yeşil bilirsiniz ve sonra biliyorum ki o kutuda var

paint dark green. So it's something that kids do more

koyu yeşil boyamak için. Yani bu, çocukların yetişkinlerden daha çok yaptığı bir şey

than adult. But definitely paint by number is something I

. Ama kesinlikle numaralara göre boyamak,

remember doing as a kid. It was a lot of fun. Um it's a great

çocukken yaptığımı hatırladığım bir şeydi. Çok eğlenceliydi.

way to do some painting if you're not good at painting. So

Resim yapmakta iyi değilsen resim yapmak için harika bir yol. Böylece

the number tells you what colour to use.

sayı size hangi rengi kullanacağınızı söyler.

Also when I was a kid I had something called a colouring

Ayrıca ben çocukken boyama kitabı diye bir şeyim vardı

book. I had many colouring books actually. And I would

. Aslında birçok boyama kitabım vardı. Ve

take my coloured pencils or pencil crayons. Or crayons and

renkli kalemlerimi veya kurşun kalemlerimi alırdım. Ya da boya kalemleri ve

I would colour. I would colour in the little boxes using

ben boyardım. Oradaki küçük kutuları

Brent's phrasal verb there. So when you colour in the

Brent'in deyim fiilini kullanarak boyardım. Yani

different spots eventually you're done that page in the

farklı noktaları boyadığınızda, sonunda boyama kitabının o sayfasını bitirmiş olursunuz

colouring book. There are now colouring books for older

. Artık yaşlılar için boyama kitapları var

people. It can be very relaxing. I think this is

. Çok rahatlatıcı olabilir. Bence bu

actually an adult colouring book. A colouring book where Um

aslında bir yetişkin boyama kitabı. Bir çocuk kitabından

it's a little more intricate and more difficult than a

biraz daha karmaşık ve daha zor olduğu bir boyama kitabı

children's book. Um but definitely when I was a kid

. Ama kesinlikle ben çocukken

most of my colouring books were like Batman or Superman and

boyama kitaplarımın çoğu Batman veya Süpermen ve

those types of characters. Um every year different companies

bu tür karakterler gibiydi. Um her yıl farklı şirketler

announce the colour of the year. So every year there's a

yılın rengini duyurur . Yani her yıl

new colour announced and that's the colour of the year. People

yeni bir renk duyurulur ve bu yılın rengidir. İnsanlar

use the colour of the year to decide how to paint rooms in a

bir

house or a new building. They use it to decide what colour

evin veya yeni bir binanın odalarını nasıl boyayacaklarına karar vermek için yılın rengini kullanırlar. Bir düğünde ne renk çiçekler istediklerine karar vermek için kullanırlar

flowers they want at a wedding. Sometimes people just ignore

. Bazen insanlar

the colour of the year. But this year I think this is from

yılın rengini görmezden gelirler. Ama bu yıl sanırım bu

Pantone. The colour of the year for 2022 for the year coming up

Pantone'dan. Önümüzdeki yıl için 2022 yılının rengi

is October Miss it's not a very bright colour. It's quite it's

Ekim Miss pek parlak bir renk değil.

a very dull colour. Um I'm not super excited for this. Um I

Oldukça mat bir renk. Bunun için çok heyecanlı değilim. Bir ofis duvarını

think that this might be a nice colour to paint an office if

boyuyorsanız, bunun bir ofisi boyamak için güzel bir renk olabileceğini düşünüyorum

you're painting an office wall. It's not a nice colour for

. Düğün çiçekleri için pek hoş bir renk değil

wedding flowers. But that is the colour of the year for

. Ama 2022 yılının rengi bu.

2022. We'll see what that means for flowers. Um there is a

Bunun çiçekler için ne anlama geldiğini göreceğiz . Um,

phrase one phrase I did think of with the word colour in it

içinde renk kelimesi olan bir cümle aklıma geldi

and it's the phrase to pass with flying colours. When you

ve bu, uçan renklerle geçmek için bir cümle.

take a test and if you get 97 out of 100 or 100 out of 100 we

Bir sınava girdiğinizde ve 100 üzerinden 97 veya 100 üzerinden 100 alırsanız, çok iyi

might say that you passed with flying colours. You didn't just

geçtiniz diyebiliriz . Sadece

succeed. You did really really well on the test. So we would

başarılı olmadın. Testte gerçekten çok iyi iş çıkardın. O yüzden çok iyi

say that you passed with flying colours. And we had this

geçtiniz diyebiliriz . Ve bu

question a couple of times. Uh people were asking about eye

soruyu birkaç kez aldık. İnsanlar göz

colour. Everyone has there's quite a variety of eye colours

rengini soruyorlardı. Herkesin dünyada oldukça çeşitli göz renkleri vardır

in the world. As I said my eyes are kind of a blue green. Uh

. Dediğim gibi gözlerim mavi yeşil. Uh

Jen's eyes are a little more green. Um one of my kids has

Jen'in gözleri biraz daha yeşil. Çocuklarımdan birinin

brown eyes. One of my kids has the same colour eyes as me.

kahverengi gözleri var. Çocuklarımdan birinin benimle aynı renk gözleri var. Dünyada

There are many many different colours of eye in the world. Um

birçok farklı göz rengi vardır. Um

and we refer to that as eye colour. So a lot of times like

ve biz buna göz rengi diyoruz. Yani çoğu zaman, örneğin

if you are when you go for your driver's license in Canada you

Kanada'da ehliyet almaya gittiğinizde,

have to specify what your eye colour is when you fill out the

application so that they can identify you if they need to.

ihtiyaç duymaları halinde sizi tanımlayabilmeleri için başvuru formunu doldururken göz renginizin ne olduğunu belirtmeniz gerekir.

So I always write blue. I don't write blue green. But maybe I

O yüzden hep mavi yazarım. Mavi yeşil yazmıyorum. Ama belki de

should. Anyways, eye color is the term you use to refer to

yapmalıyım. Her neyse, göz rengi, gözlerinizin rengini ifade etmek için kullandığınız terimdir

the color of your eyes.

.