Learn English: Talking About the Future | Video with Subtitles

Hi Bob the Canadian here, sometimes there’s something in your future that you’re really

Merhaba Kanadalı Bob, bazen geleceğinde gerçekten heyecanlandığın bir şey olur

really excited about.

.

Maybe you have an upcoming birthday, or maybe you’re going on a trip, and you’re really

Belki yaklaşan bir doğum gününüz var veya belki bir seyahate çıkıyorsunuz ve birkaç gün içinde olacak

excited about something that’s going to happen in a few days.

bir şey için gerçekten heyecanlısınız .

Well in this video I’ll help you learn some English words and phrases to talk about an

Bu videoda, gelecekte gerçekleşecek heyecan verici bir olay hakkında konuşmak için bazı İngilizce kelimeler ve deyimler öğrenmenize yardımcı olacağım

exciting event that’s going to happen in the future.

.

Hey, Bob the Canadian here, if this is your first time here don’t forget to click the

Hey, Kanadalı Bob, buraya ilk gelişinizse

subscribe button below, and at some point during this video give me a thumbs up if you

aşağıdaki abone ol düğmesine tıklamayı unutmayın ve bu videonun bir noktasında, öğrenmekte olduğunuz İngilizceden keyif alıyorsanız bana bir başparmak verin

enjoy the English that you are learning.

.

So, something exciting is coming up in your future, and you want to be able to talk about

Yani, geleceğinizde heyecan verici bir şey geliyor ve siz bunun hakkında konuşabilmek istiyorsunuz

it.

.

Well today we’ll look a number of ways to tell people about something exciting that’s

Pekala bugün, insanlara gelecekte gerçekleşecek heyecan verici bir şeyi anlatmanın çeşitli yollarını arayacağız

going to happen in your future.

. Gelecekteki bir şeyle

The first way to express excitement about something in the future is to say, “I can’t

ilgili heyecanı ifade etmenin ilk yolu , "

wait.”

Bekleyemiyorum" demektir.

or “I cannot wait.”

veya "Bekleyemiyorum."

or “I can hardly wait.”

veya "Zorla bekleyemiyorum."

All three of these things express excitement about something in the future.

Bunların üçü de gelecekte bir şeyle ilgili heyecanı ifade eder.

So let’s imagine you’re going on a vacation.

O halde bir tatile gittiğinizi düşünelim.

You could say, “I cannot wait to go on vacation.”

“Tatile gitmek için sabırsızlanıyorum” diyebilirsiniz.

You can say, “I can’t wait to go on vacation.”

“Tatile gitmek için sabırsızlanıyorum” diyebilirsiniz.

Or you could say, “I can hardly wait to leave on my vacation.”

Ya da " Tatile çıkmak için sabırsızlanıyorum" diyebilirsiniz.

All three of those would be a way to express the excitement, the happiness that you’re

Bunların üçü de, gideceğiniz için hissettiğiniz heyecanı, mutluluğu ifade etmenin bir yolu olacaktır

feeling that you’re going to be going away.

.

That you’re going to be going on a vacation.

Tatile gideceksin. Gelecekteki

Another way to express excitement about something in the future is to say, “I’m looking

bir şeyle ilgili heyecanı ifade etmenin bir başka yolu da , “

forward to….”

… için sabırsızlanıyorum” demektir.

So let’s imagine that you’re going to be having dinner with a good friend.

İyi bir arkadaşınızla akşam yemeği yiyeceğinizi düşünelim.

You could say, “I’m looking forward to having dinner with you.”

" Seninle akşam yemeği yemeyi dört gözle bekliyorum" diyebilirsin.

You could say, “I am looking forward to having dinner with you.”

" Seninle akşam yemeği yemeyi dört gözle bekliyorum" diyebilirsin.

Or you could say, “I’m really looking forward to having dinner with you.”

Ya da " Seninle akşam yemeği yemeyi dört gözle bekliyorum" diyebilirsin.

All three of those would be a way to express excitement in positive way, to express excitement,

Bunların üçü de, heyecanı olumlu bir şekilde ifade etmenin, heyecanı ifade etmenin, gelecekte gerçekleşecek

to express happiness about an event that’s coming up in the future.

bir olayla ilgili mutluluğu ifade etmenin bir yolu olacaktır .

I’m sure a lot of you were really looking forward to me putting this video on my Youtube

Eminim çoğunuz bu videoyu Youtube kanalıma koymamı dört gözle bekliyordunuz

channel.

.

Well I hope some of you were.

Umarım bazılarınız öyleydi.

Another way to express excitement about the future is to just use the word, “excite”

Gelecekle ilgili heyecanı ifade etmenin bir başka yolu da "heyecanlandır" kelimesini kullanmak,

I am excited about the start of the new school year.”

yeni okul yılının başlaması beni heyecanlandırıyor ."

Or you can say, “I am very excited about the start of the new school year.”

Ya da “ Yeni eğitim-öğretim yılının başlaması beni çok heyecanlandırıyor” diyebilirsiniz.

Or you could say, “I am extremely excited about the start of the new school year.”

Ya da “ Yeni okul yılının başlaması beni çok heyecanlandırıyor” diyebilirsiniz.

All three of those would a good way to express excitement.

Bunların üçü de heyecanı ifade etmenin iyi bir yolu olurdu .

But, let’s stop for minute.

Ancak, bir dakika duralım.

Sometimes there’s something coming up in your future that you’re anxious about.

Bazen geleceğinizde endişelendiğiniz bir şey gelir .

You’re not excited about, you’re not happy about it.

Bundan heyecan duymuyorsun, bundan memnun değilsin .

Maybe you’re a little bit worried about it.

Belki bunun için biraz endişeleniyorsun .

So let’s look at a couple of ways to express worry or concern about an upcoming event.

Öyleyse, yaklaşan bir etkinlikle ilgili endişenizi veya endişenizi ifade etmenin birkaç yoluna bakalım. Yaklaşan bir olayla ilgili

The first way you could express worry or concern about an upcoming event is to say, “I’m

endişenizi veya endişenizi ifade etmenin ilk yolu, "

on pins and needles.”

Terörteyim" demek.

Now this doesn’t sound really good.

Şimdi bu kulağa pek iyi gelmiyor.

I’m not sure if you know what pins are, I’ll put a picture up here of pins and needles,

İğnelerin ne olduğunu bildiğinizden emin değilim, buraya iğne ve iğnelerin bir resmini koyacağım,

but in English we say, “I’m on pins and needles.”

ama İngilizce'de "iğneler ve iğnelerdeyim" deriz.

So let’s imagine you’ve written a test.

Bir test yazdığınızı düşünelim.

You could say to someone, “I wrote a test last week, and I’m waiting for the results,

Birine, "Geçen hafta bir test yazdım ve sonuçları bekliyorum

and I’m on pins and needles.”

ve zor durumdayım" diyebilirsiniz.

I’m on pins and needles.

İğneler üzerindeyim. Bir

The next one sounds even worse.

sonraki kulağa daha da kötü geliyor.

You can say, “The wait is killing me.”

“Beklemek beni öldürüyor” diyebilirsiniz.

Now “killing” is a very strong word.

Şimdi "öldürmek" çok güçlü bir kelime.

We don’t use “killing” lightly, but for some reason in English we say this routinely.

"Öldürmeyi" hafife almıyoruz ama nedense İngilizce'de bunu rutin olarak söylüyoruz.

We say, “The wait is killing me.”

“Beklemek beni öldürüyor” diyoruz.

So maybe you went to the doctor, and maybe you’re waiting for the doctor to call you

Yani belki doktora gittiniz ve belki doktorun sizi aramasını bekliyorsunuz

and you could say to someone, “I went to the doctor last week, and I’m waiting for

ve birine, “ Geçen hafta doktora gittim ve

the test results, and the wait is killing me.”

test sonuçlarını bekliyorum ve bekliyorum” diyebilirsiniz. beni öldürüyor."

Sounds kind of harsh.

Kulağa biraz sert geliyor.

Sounds kind of very very direct, but we do actually say this in English.

Kulağa çok çok doğrudan geliyor, ama aslında bunu İngilizce olarak söylüyoruz.

The wait is killing me.

Beklemek beni öldürüyor.

Well that’s three ways to talk positively about an exciting event coming in the future.

Gelecekte gerçekleşecek heyecan verici bir olay hakkında olumlu konuşmanın üç yolu var.

I can’t wait.

bekleyemem

I’m looking forward to.

İple çekiyorum.

Or I’m excited about.

Ya da heyecanlandım.

And a couple of ways to talk about a future event that maybe you’re a little worried

Ve belki biraz endişelendiğiniz gelecekteki bir olay hakkında konuşmanın birkaç yolu

about.

.

So you could say, “The wait is killing me.”

Yani "Beklemek beni öldürüyor" diyebilirsiniz.

or you could say, “I’m on pins and needles.”

veya "Zor durumdayım" diyebilirsiniz.

Bob the Canadian here.

Kanadalı Bob burada.

Learn English with Bob the Canadian.

Kanadalı Bob ile İngilizce öğrenin.

If you enjoyed this video give me a thumbs up.

Bu videoyu beğendiyseniz, bana bir başparmak verin .

Subscribe if you don’t mind and I really hope this video was helpful for you.

Sakıncası yoksa abone olun ve umarım bu video sizin için yararlı olmuştur.

I look forward to making another one for you.

Senin için bir tane daha yapmak için sabırsızlanıyorum.

Have a great day, and have a great week!

Harika bir gün geçirin ve harika bir hafta geçirin!