Let's Learn English at the Amusement Park - A Fun English Lesson🍁

Hi! Bob the Canadian here.

MERHABA! Kanadalı Bob burada.

Let's learn English at the amusement park!

Eğlence parkında İngilizce öğrenelim!

Well, hey, welcome to this video where I thought we would learn some English at the amusement park.

Eğlence parkında biraz İngilizce öğreneceğimizi düşündüğüm bu videoya hoş geldiniz.

I'm here today at Canada's Wonderland one of the biggest amusement parks in Canada.

Bugün Kanada'nın en büyük eğlence parklarından biri olan Canada's Wonderland'dayım.

But, hey, if this is your first time here, don't forget to click the subscribe button

Ama, hey, buraya ilk gelişinizse, aşağıdaki abone ol düğmesine tıklamayı

below and give me a thumbs up at some point during this video.

ve bu videonun bir yerinde bana bir başparmak işareti vermeyi unutmayın .

I'd really appreciate it.

Gerçekten minnettar olurum.

Well let's go in, but I think before I do, I'm going to need to buy a ticket.

Pekala, içeri girelim ama sanırım girmeden önce bir bilet almam gerekecek.

So when you go to an amusement park like Canada's Wonderland you need to buy a ticket.

Yani Canada's Wonderland gibi bir eğlence parkına gittiğinizde bilet almanız gerekiyor. Genellikle

Usually outside the park, the amusement park, you'll see that they have ticket booths and

parkın, lunaparkın dışında, bilet gişelerinin olduğunu ve

the signs above say ticket sales.

yukarıdaki tabelalarda bilet satışı olduğunu görürsünüz.

So you would head over there and you would get yourself a ticket.

Yani oraya giderdin ve kendine bir bilet alırdın.

That's where I'm heading right now.

İşte şimdi oraya gidiyorum.

Well, I got my ticket.

Neyse biletimi aldım.

I'm sorry, they wouldn't let me use my camera by the ticket booth, but we're ready to go in.

Üzgünüm, bilet gişesinin yanında kameramı kullanmama izin vermediler ama içeri girmeye hazırız.

So there's quite a few people, so it looks like I'm going to have to wait in line to

Yani epeyce insan var, bu yüzden sıra beklemem gerekecek gibi görünüyor.

get into the park.

parka gir

So, I'm just gonna get in line over here.

O yüzden burada sıraya gireceğim.

So I'm getting closer, but I think they'll need to check my backpack just to make sure

Yaklaşıyorum ama sanırım

I'm not bringing anything into the park that I shouldn't be.

parka getirmemem gereken hiçbir şeyi getirmediğimden emin olmak için sırt çantamı kontrol etmeleri gerekecek.

Bob the Canadian never brings stuff into the park that he shouldn't bring into the park.

Kanadalı Bob, parka getirmemesi gereken şeyleri asla parka getirmez .

Looks like I'm next.

Sıradaki benim gibi görünüyor.

What do you need?

Ne istiyorsun?

Yep. You bet.

Evet. Emin ol.

There you go.

İşte gidiyorsun.

You need keys?

Anahtarlara mı ihtiyacın var?

Pardon?

Bağışlamak?

No problem.

Sorun değil.

Keys.

Anahtarlar.

And that's it. Yeah.

Ve bu kadar. Evet.

Thank you very much.

Çok teşekkür ederim.

There's not a whole lot in there.

Orada pek bir şey yok.

Thank you very much. Have a good day.

Çok teşekkür ederim. İyi günler.

You too!

Sen de!

Now I gotta give my ticket.

Şimdi biletimi vermeliyim.

Hello, how are you?

Nasılsın?

Sorry I should have unfolded it for you.

Üzgünüm, senin için açıklamalıydım.

That's ok, it's fine.

Sorun değil, sorun değil.

All set.

Her şey hazır.

So this is called a turnstile, so we're gonna go through that next.

Buna turnike deniyor, bundan sonra geçeceğiz.

And we are in the park!

Ve parktayız!

So we made it. We're in the park.

Biz de başardık. parktayız

You can see behind me there is a fountain.

Arkamda bir çeşme olduğunu görebilirsiniz.

Here there's a flower bed, and in the distance you can see a really big mountain.

Burada bir çiçek tarhı var ve uzakta gerçekten büyük bir dağ görebilirsiniz.

It's not actually a real mountain they built it there.

Aslında orada inşa ettikleri gerçek bir dağ değil .

So welcome to Canada's Wonderland!

Kanada'nın Harikalar Diyarı'na hoş geldiniz!

So this is a roller coaster.

Yani bu bir hız treni.

You can see the people are getting pulled towards the top, and in a minute they're going

İnsanların tepeye doğru çekildiğini ve bir dakika içinde

to come flying down.

uçarak aşağı ineceklerini görebilirsiniz.

So here they go.

İşte gidiyorlar.

They might scream a little bit.

Biraz çığlık atabilirler.

We'll see.

Göreceğiz.

We do go on these rides for fun by the way.

Bu arada, bu gezintilere eğlenmek için çıkıyoruz.

There they go! It's a fun time.

İşte gidiyorlar! Bu eğlenceli bir zaman.

So I can't go on the ride with my camera, but this might help you get a sense of what

Bu yüzden kameramla gezintiye çıkamam ama bu nasıl bir his olduğunu anlamanıza yardımcı olabilir

it would feel like.

.

So if you look way up there you'll see people who are starting to go down a really big roller coaster.

Yani yukarıya bakarsanız, gerçekten büyük bir roller coaster'dan aşağı inmeye başlayan insanları görürsünüz. Tam

They're stopped right on the edge.

kenarda durduruldular.

They're going to go any minute now.

Her an gidebilirler.

I think they……

Bence onlar……

There they go!

İşte gidiyorlar!

So a classic ride at an amusement park is something called a merry-go-round, and you

Yani bir eğlence parkındaki klasik bir gezinti, atlıkarınca denen bir şeydir ve

can see one right here.

burada bir tane görebilirsiniz.

This is one of the oldest types of rides that you can find, and if you look you'll see that

Bu, bulabileceğiniz en eski gezinti türlerinden biridir ve bakarsanız

you can sit on a horse and it goes around.

bir atın üzerine oturabileceğinizi ve atın döndüğünü görürsünüz.

And apparently you're merry when you do it.

Ve görünüşe göre bunu yaptığın zaman mutlu oluyorsun.

So it's called a merry-go-round.

Bu yüzden atlıkarınca denir.

By the way merry is an old word for happy.

Bu arada neşeli, mutlu için eski bir kelimedir.

But here's a merry-go-round.

Ama burada bir atlıkarınca var.

So the ride behind me is not the kind of ride that I would go on.

Yani arkamdaki yolculuk benim yapacağım türden bir yolculuk değil .

It's a ride where you sit on a swing and it turns really, really fast.

Salıncağa oturduğunuz bir yolculuk ve gerçekten çok hızlı dönüyor.

I think they're gonna start the ride soon.

Sanırım birazdan sefere başlayacaklar.

Oh, there they go!

İşte gidiyorlar!

So quite often an amusement park isn't just about the rides.

Çoğu zaman bir lunapark sadece oyuncaklardan ibaret değildir.

There's also beauty.

Güzellik de var.

So here we have a flower bed behind us.

Yani burada arkamızda bir çiçek tarhımız var.

So it's just a nice place to go because it's not just for fun to go on rides, but also

Bu yüzden gitmek için güzel bir yer çünkü sadece gezintiye çıkmak eğlence için değil, aynı zamanda sadece

just to see a lot of beauty.

bir sürü güzellik görmek için.

There's lots of trees.

Bir sürü ağaç var. Bir

There's lots of flowers.

sürü çiçek var.

And of course there's lots of rides.

Ve tabii ki birçok yolculuk var.

I'll let you watch these people go around a little bit.

Bu insanları biraz dolaşırken izlemenize izin vereceğim .

I wonder what that feels like.

Bunun nasıl bir his olduğunu merak ediyorum. Kanada'nın Harikalar Diyarı

So one of the things I find interesting about Canada's Wonderland is there's no Ferris Wheel.

hakkında ilginç bulduğum şeylerden biri de Dönme Dolap olmaması.

This giant wheel with seats is called a Ferris Wheel, and they're pretty fun.

Koltukları olan bu dev tekerleğe Dönme Dolap denir ve oldukça eğlencelidirler.

They're the kind of ride Bob the Canadian likes to go on.

Kanadalı Bob'un gitmeyi sevdiği türden bir yolculuk .

So amusement parks will also have games where you can pay money and try to win a prize.

Yani eğlence parklarında para ödeyip ödül kazanmaya çalışabileceğiniz oyunlar da olacak. İşte

So these are the prizes up here.

ödüller bunlar.

In this game you have to try and throw a ring, so they have rings here, you have to try and

Bu oyunda bir yüzük atmaya çalışmalısın, bu yüzden burada yüzükleri var,

throw a ring and you have to try and get it on one of those bottles.

bir yüzük atmaya çalışmalısın ve onu bu şişelerden birine sokmaya çalışmalısın.

So Rohan here has been kind enough to give me a ring to try, so I'm gonna see if I can

Yani Rohan, denemem için bana bir yüzük verme nezaketini gösterdi, bu yüzden

get it onto one of these bottles.

bu şişelerden birine sokabilir miyim bir bakacağım.

I'm going to toss the ring.

Yüzüğü atacağım.

This is the ring. It's pretty small.

Bu yüzük. Oldukça küçük.

I missed. Thanks!

Kaçırdım. Teşekkürler!

No problem! Take care!

Sorun değil! Dikkatli ol!

Hey so this is a game called Whack-A-Mole.

Hey, bu Whack-A-Mole adlı bir oyun.

What happens is these little guys pop up and then you have to use this to hit them back

Olan şu ki, bu küçük adamlar ortaya çıkıyor ve sonra onları geri vurmak için bunu kullanmalısınız

down.

.

It's sounds pretty violent doesn't it?

Kulağa oldukça şiddetli geliyor değil mi?

But, I can't play right now because they need at least one other player.

Ama şu anda oynayamıyorum çünkü en az bir başka oyuncuya ihtiyaçları var.

Maybe I'll come back later.

Belki sonra gelirim.

So there's a, there's no one here but they have this game where you hit this with a hammer

Yani burada kimse yok ama çekiçle vurduğunuz bir oyunları var

and if you can make the weight fly up and hit the bell it means you're really strong.

ve eğer ağırlığı yukarı kaldırıp zile vurabilirseniz, bu gerçekten güçlüsünüz demektir.

I wanted to try it cause I, I actually think I'm pretty strong.

Bunu denemek istedim çünkü aslında oldukça güçlü olduğumu düşünüyorum.

Maybe I'm not, but I still, I wish the guy was here so that I could try it out.

Belki değilim, ama yine de keşke adam burada olsaydı da deneyebilseydim. Bu

So a lot of times an amusement park will have an arcade.

yüzden çoğu zaman bir eğlence parkında bir atari salonu bulunur.

An arcade is a place where there's lots of video games.

Atari salonu, çok sayıda video oyununun olduğu bir yerdir .

So if you look over here you'll see they have the video game Guitar Hero.

Yani buraya bakarsanız, Guitar Hero video oyununa sahip olduklarını göreceksiniz.

So it's a place where you can come just to play some video games.

Yani sadece video oyunları oynamak için gelebileceğiniz bir yer .

Maybe if it's raining outside or the weather is bad.

Belki dışarıda yağmur yağıyorsa veya hava kötüyse.

So, this is an arcade.

Yani burası bir atari salonu.

So I'm not sure I would be able to do this ride.

Bu yüzden bu yolculuğu yapabileceğimden emin değilim .

There's a couple people way up there, and, uh, I'm not even sure if you can see them.

Yukarıda birkaç kişi var ve onları görebildiğinden bile emin değilim.

So I'm outside the park now.

Yani şimdi parkın dışındayım. Bu roller coaster'ı

I came outside the park to get a better shot of this roller coaster for you.

daha iyi çekebilmek için parkın dışına çıktım .

But because I left the park I had to get a stamp on my hand so I can get back in again

Ama parktan ayrıldığım için elime bir damga basmak zorunda kaldım, böylece para ödemeden tekrar içeri girebileyim

without paying.

.

So one of the most common rides at an amusement park is the roller coaster.

Yani bir eğlence parkındaki en yaygın sürüşlerden biri hız trenidir.

You can see these people are on their way up to the top and once they get to the very

Bu insanların zirveye çıktıklarını görebilirsiniz ve en kenara geldiklerinde

edge, once they get to the brink, they're gonna go down really quickly.

, eşiğine geldiklerinde çok hızlı bir şekilde aşağı inecekler.

Here they go.

İşte gidiyorlar.

And we're gonna watch them come by right here behind me as well.

Ve onların da benim arkamdan gelip geçmelerini izleyeceğiz.

You'll see them shooting around up there and in a moment…..

Onları orada ateş ederken göreceksiniz ve biraz sonra… ..

Here they come.

İşte geliyorlar.

People like roller coasters!

İnsanlar hız trenlerini sever!

So I have to be careful here because this is a water ride.

Bu yüzden burada dikkatli olmalıyım çünkü bu bir su yolculuğu.

There's actually some people up there in a small boat and they're gonna come down in

Aslında yukarıda küçük bir teknede bazı insanlar var ve bir dakika içinde aşağı inecekler

a minute and it's gonna be a big splash.

ve büyük bir su sıçraması olacak.

I might have to jump….

Atlamak zorunda kalabilirim….

There they go!

İşte gidiyorlar!

I didn't get wet.

ıslanmadım

They did though!

Yine de yaptılar!

So here's another fountain.

İşte başka bir çeşme.

If it was warmer today I would be tempted to jump in and swim.

Bugün hava daha sıcak olsaydı, atlayıp yüzmek isterdim.

You're not allowed to, but if it was warmer I'd be tempted.

İzin yok, ama daha sıcak olsaydı baştan çıkardım.

And over there you see something that's quite common at an amusement park, and that is a

Ve orada bir eğlence parkında oldukça yaygın olan bir şey görüyorsunuz ve bu bir

line.

çizgi. Sırada bekleyen

You often spend time at an amusement park waiting in line.

bir eğlence parkında sık sık zaman geçiriyorsunuz .

All clear!

Temiz!

I think these people are getting ready to go.... for safety could we have you keep your

Sanırım bu insanlar gitmeye hazırlanıyor... güvenlik için

heads back, hold on tight, enjoy your ride… keep your heads back, hold on tight, and enjoy

başınızı geride tutmanızı, sıkı tutunmanızı, yolculuğunuzun keyfini çıkarmanızı sağlayabilir miyiz... başınızı geride tutmanızı, sıkı tutunmanızı ve yolculuğunuzun tadını çıkarmanızı sağlayabilir miyiz?

your ride.

3, 2, 1.

3, 2, 1.

Would you go on this ride?

Bu yolculuğa çıkar mıydınız?

Tell, tell me in the comments below.

Söyle, aşağıdaki yorumlarda söyle.

So this place behind me we would call a pavilion.

Yani arkamdaki bu yere pavyon diyeceğiz. Üzeri

It's covered so you're out of the sun, and there's a stage over there for people to perform

örtülüyor, böylece güneşten uzaklaşıyorsunuz ve orada insanların performans sergilediği bir sahne var

on, maybe a band or another musical act.

, belki bir grup ya da başka bir müzikal gösteri.

You can also see there's seating behind me for an audience.

Arkamda bir seyirci için oturma yeri olduğunu da görebilirsiniz.

So this is called a pavilion, and there's usually one or two at an amusement park.

Buna köşk denir ve genellikle bir lunaparkta bir veya iki tane bulunur.

So another thing you can find at an amusement park is a gift shop.

Yani bir eğlence parkında bulabileceğiniz başka bir şey de hediyelik eşya dükkanıdır.

So here's a gift shop where you can buy hats, you can buy shirts.

İşte şapka alabileceğiniz, gömlek alabileceğiniz bir hediyelik eşya dükkanı .

This is a nice shirt.

Bu güzel bir gömlek.

It says Canada on it.

Üzerinde Kanada yazıyor.

And all kinds of other souvenirs.

Ve diğer her türlü hediyelik eşya. Bu

So we also call this a souvenir shop.

yüzden buraya hediyelik eşya dükkanı da diyoruz.

So a gift shop or a souvenir shop, another thing you'll find at an amusement park.

Yani bir hediyelik eşya dükkanı veya bir hediyelik eşya dükkanı, bir eğlence parkında bulacağınız başka bir şey.

So don't freak out!

Bu yüzden çıldırma!

This isn't a real moose, but it certainly looks kind of like one.

Bu gerçek bir geyik değil, ama kesinlikle buna benziyor.

So there you go, one of the animals that lives in Canada is called a moose.

İşte Kanada'da yaşayan hayvanlardan birine geyik denir.

Once again, don't freak out, that means... kind of get scared, but this is not a real

Bir kez daha, korkmayın, bu... bir nevi korkmak anlamına gelir, ama bu gerçek bir

bear.

ayı değil.

He's quite a bit taller than Bob the Canadian.

Kanadalı Bob'dan biraz daha uzun.

Here, have a look.

İşte, bir göz atın.

So I know I'm going to be in the sun all day, so I'm gonna stop for a minute and put on

Bütün gün güneşte olacağımı biliyorum, bu yüzden bir dakika durup

some suntan lotion.

biraz güneş kremi süreceğim.

Suntan lotion protects your skin from the sun.

Güneş losyonu cildinizi güneşten korur .

So I feel like I came to the park too early in the season.

Bu yüzden parka sezonda çok erken gelmiş gibi hissediyorum .

Right here you can see that they have a diving show where divers dive off of the top of this

Tam burada, dalgıçların bu

mountain, at the top of this waterfall into the water below.

dağın tepesinden, bu şelalenin tepesinden aşağıdaki suya daldıkları bir dalış şovları olduğunu görebilirsiniz.

That would have been really cool to see.

Bunu görmek gerçekten harika olurdu.

Maybe you should come to the park yourself to see it!

Belki de onu görmek için parka kendin gelmelisin!

So at an amusement park you'll also find concession stands.

Yani bir eğlence parkında ayrıca imtiyaz standları da bulacaksınız .

A concession stand is a place where they sell food because people usually spend the whole

Bir imtiyaz standı, yiyecek sattıkları bir yerdir çünkü insanlar genellikle bütün

day here and they don't usually bring food with them.

günü burada geçirir ve genellikle yanlarında yiyecek getirmezler .

So here we have some chicken and some beaver tails, which is a kind of deep fried dough.

İşte burada biraz tavuk ve bir tür derin yağda kızartılmış hamur olan biraz kunduz kuyruğumuz var.

So have you ever had poutine?

Hiç poutine yedin mi?

This is a poutinerie behind me, it's a place where you can buy poutine.

Burası arkamdaki bir poutinerie, poutine alabileceğiniz bir yer.

It's french fries with gravy and cheese.

Soslu ve peynirli patates kızartması.

I'll find a picture and I'll put it right here.

Bir resim bulup hemen buraya koyacağım.

It's really yummy, and it's a Canadian treat.

Gerçekten çok lezzetli ve bir Kanada ziyafeti. Geçen Cuma

So I'm not sure if you watched the lesson from last Friday, but I talked about vehicles

dersini izlediniz mi bilmiyorum ama araçlardan bahsettim

and behind me you can see a food truck.

ve arkamda bir yemek kamyonu görebilirsiniz.

If you haven't watched that video yet, I'll put a link up here for you guys.

Videoyu hala izlemediyseniz sizin için buraya bir link bırakıyorum.

And of course they always have washrooms at these kinds of places.

Ve tabii ki bu tür yerlerde her zaman tuvaletleri vardır .

Whenever you go to a public place you're sure to find a place to go to the washroom, or

Ne zaman halka açık bir yere giderseniz gidin,

the bathroom, or the restroom, whatever name you use.

hangi ismi kullanırsanız kullanın, tuvalete, banyoya veya tuvalete gidecek bir yer bulacağınızdan emin olabilirsiniz .

So I'm not sure if you can see this, but there are some really, really big goldfish down there

Bunu görebildiğinden emin değilim ama orada, parkta yaşayan gerçekten çok büyük Japon balıkları var

that live at the park.

.

So some parks even have go-karts.

Yani bazı parklarda go-kart bile var.

If you watched the lesson on vehicles you'll know what a go-kart is.

Araçlarla ilgili dersi izlediyseniz go-kartın ne olduğunu bilirsiniz.

So you can see that you can come and drive a little go-kart and pretend you're a race

Böylece gelip küçük bir go-kart sürebildiğinizi ve bir yarış

car driver.

arabası sürücüsü olduğunuzu hayal edebileceğinizi görebilirsiniz.

So most amusement parks will also have a special part of the park just for really little kids

Bu nedenle, çoğu eğlence parkında, parkın gerçekten küçük çocuklar için özel bir bölümü olacak,

where all the rides are smaller so that little kids can enjoy them as well.

burada tüm oyuncaklar daha küçük olacak, böylece küçük çocuklar da bunlardan keyif alabilecek.

So you can see here we have just a little merry-go-round just for kids.

Burada gördüğünüz gibi sadece çocuklar için küçük bir atlıkarıncamız var.

They need to have fun too!

Onların da eğlenmeye ihtiyacı var!

Well, hey, that was a little bit of a look at an amusement park.

Hey, bu biraz eğlence parkına bir bakıştı.

I hope you were able to learn a little bit of English along the way.

Umarım bu süreçte biraz İngilizce öğrenebilmişsinizdir.

Bob the Canadian here, thank you so much for watching.

Kanadalı Bob, izlediğiniz için çok teşekkür ederim .

Don't forget to subscribe if you haven't yet.

Hala abone değilseniz abone olmayı unutmayın.

Give me a thumbs up!

Bana bir başparmak ver!

Share the video with a friend, and leave me a comment below.

Videoyu bir arkadaşınla paylaş ve aşağıya bir yorum bırak.

Thanks for watching and I'll see you in the next video.

İzlediğiniz için teşekkürler, bir sonraki videoda görüşmek üzere.