Free English Class! Topic: Cities! 🚋🚕🏢 (Lesson Only)

Well, hello and welcome to this English lesson about cities.

Pekala, merhaba ve şehirler hakkındaki bu İngilizce dersine hoş geldiniz.

Now, you might think, Bob, you live out in the country. What

Şimdi, Bob, taşrada yaşadığını düşünebilirsiniz. Şehirler

could you possibly know about cities? Well, I have not only

hakkında ne bilebilirsin ki ? Şey, sadece

been to some major cities. I actually lived in a big city

bazı büyük şehirlere gitmedim. Aslında üniversitedeyken büyük bir şehirde yaşıyordum

when I was in university. So, I do know a little bit about

. Yani şehirler hakkında biraz bilgim var

cities. I did a lesson. I think a year ago on the city versus

. ders çalıştım Sanırım bir yıl önce şehir ve

the country and I looked over that lesson and thought, I

ülke hakkında ve o derse baktım ve

haven't done a lesson specifically about cities. So,

özellikle şehirler hakkında bir ders yapmadım diye düşündüm. Yani,

in this English lesson will learn some words and phrases

bu İngilizce dersinde şehir hakkında konuşurken kullanabileceğiniz bazı kelimeler ve deyimler öğreneceksiniz

that you can use when talking about the city. I'm sure some

. Eminim

of you or most of you live in cities. Not everyone lives out

bazılarınız ya da çoğunuz şehirlerde yaşıyorsunuz . Herkes

in the country. I know some of you do but I think most of you

ülkede yaşamıyor. Bazılarınızın bildiğini biliyorum ama sanırım çoğunuz

will appreciate some of the words and phrases that I'll be

talking about in this lesson about cities. Downtown. So,

bu derste şehirler hakkında konuşacağım bazı kelime ve deyimleri takdir edeceksiniz. Şehir merkezi. Yani,

when you have a city, it can sometimes be referred to as a

bir şehriniz olduğunda, bazen bir kasaba olarak anılabilir

town. Although a town is smaller than a city but

. Bir kasaba bir şehirden daha küçük olsa da,

sometimes a nickname for a city is to just call it a town um

bazen bir şehrin takma adı onu sadece kasaba olarak adlandırmaktır

and the oldest part of the city, usually the oldest part

ve şehrin en eski kısmı , genellikle en eski kısım

or the place where the city started many, many years ago is

veya şehrin çok, uzun yıllar önce başladığı yere

called downtown. So, when you go to downtown Toronto, it's

şehir merkezi denir. . Yani, Toronto şehir merkezine gittiğinizde, burası şehrin en

like the oldest, busiest part of the city. Most cities will

eski, en işlek bölgesi gibidir . Çoğu şehir,

have what's called a downtown. Uh again, a downtown is the

şehir merkezi denen şeye sahip olacak. Yine, bir şehir merkezi,

older part of the city where the city was founded where the

şehrin kurulduğu ve

city first came into existence. If you ever visit Canada and

şehrin ilk ortaya çıktığı şehrin eski kısmıdır. Kanada'yı ziyaret ederseniz ve Toronto

you're able to go to downtown Toronto, I think you will

şehir merkezine gidebilirseniz ,

really enjoy it. Some places also call it the city center.

bundan gerçekten keyif alacağınızı düşünüyorum. Bazı yerlerde şehir merkezi de deniyor.

It depends on what country you're in and what city you're

Hangi ülkede ve hangi şehirde olduğunuza bağlı

in. We generally in Canada use the word downtown but I know

. Kanada'da genellikle şehir merkezi kelimesini kullanırız ama

there are a few cities that talk about the city center. The

şehir merkezinden bahseden birkaç şehir olduğunu biliyorum.

city center, it's very similar to the word downtown. It is the

Şehir merkezi, şehir merkezi kelimesine çok benzer.

central area of the city. It might have a town square. Even

Şehrin merkezi bölgesidir. Kent meydanı olabilir.

though it's a city, it might have a town square. It might

Bir şehir olmasına rağmen, bir kasaba meydanı olabilir.

have a big open area where there's a market on Saturdays

Cumartesi günleri pazarın olduğu

or something like that or festivals on the weekend but

veya buna benzer bir şeyin veya hafta sonları festivallerin olduğu büyük bir açık alana sahip olabilir, ancak şehir

downtown and city center are both very very similar phrases

merkezi ve şehir merkezinin ikisi de çok benzer ifadelerdir

and it will just depend on what city you are visiting depend

ve bu, hangi şehri ziyaret ettiğinize bağlı olarak değişir.

it'll the city will determine what it is called many cities

ne dendiğini belirleyecek birçok şehrin

have a main street so interestingly enough listen

bir ana caddesi var o kadar ilginç ki

carefully Main Street might be called Main Street the actual

dikkatli dinleyin Main Street Main Street olarak adlandırılabilir şehirdeki

name of the most important street in the city might be

en önemli caddenin gerçek adı

Main Street you see the sign, it will say Main Street. But

Main Street olabilir tabelasını gördüğünüzde Main Street yazacaktır. Ancak

you can also use this to describe a road that is the

bunu, ana cadde olan ancak adı farklı olan bir yolu tarif etmek için de kullanabilirsiniz

main street but has a different name. In Toronto, the main

. Toronto'da,

street in Toronto uh is actually called Young Street.

Toronto'daki ana caddeye aslında Young Street denir. Dünyanın en

It's one of the longest streets in the world. But most cities

uzun caddelerinden biridir . Ancak çoğu şehrin

will have a main street. A main street where it's usually

bir ana caddesi olacaktır. Genellikle

connected to the downtown. Not always but it's usually part of

şehir merkezine bağlı olduğu bir ana cadde. Her zaman değil ama genellikle

the downtown. And uh Main Street is uh it's name but

şehir merkezinin bir parçası. Ve uh Main Street, uh bu isim ama

sometimes it has a different name and I was gonna use

bazen farklı bir adı var ve ben

another phrase there the downtown core sometimes we add

orada başka bir deyim kullanacaktım şehir merkezindeki çekirdek bazen bir şehrin şehir merkezinden

the word core when we're talking about the downtown area

bahsederken çekirdek kelimesini ekliyoruz,

of a city so in the downtown core you will usually find Main

bu yüzden şehir merkezindeki çekirdekte sen Main

Street in most cities you might also live on the outskirts the

Street'i çoğu şehirde bulursunuz, aynı zamanda varoşlarda da yaşayabilirsiniz, şehrin varoşları şehrin taşrayla

outskirts of town are where the city meets the country so if

buluştuğu yerdir, bu nedenle şehrin

you live on the very edge of the city you are on the

en ucunda yaşıyorsanız,

outskirts of the city or if it's a town you're on the

şehrin varoşlarındasınız demektir veya bu bir kasaba ise

outskirts of the town uh the outskirts in picture you can

kasabanın varoşlarındasın ah resimde varoşlarda

see clearly that there is a farmer's field right beside

açıkça görüyorsun evlerin hemen yanında bir çiftçi tarlası var bu

houses so the outskirts are located right where the city

yüzden varoşlar tam şehrin bittiği yerde oluyor

ends sometimes you'll talk to someone and say um I'd like to

bazen biriyle konuşacaksın ve um ben yaparım dersin

visit you where do you live and they'll say oh I live on the

seni ziyaret etmek istiyorum nerede yaşıyorsun ve ah ben

outskirts of the city take this road and you will eventually

şehrin varoşlarında yaşıyorum derler bu yoldan git ve sonunda

see my house. If you see fields you've gone too far. Um usually

evimi göreceksin. Tarlaları görürseniz çok ileri gittiniz. Um genellikle

housing on the outskirts of the city uh is relatively new So, a

şehrin varoşlarındaki konutlar nispeten yenidir. Bu nedenle

lot of times, newer houses will be found on the outskirts of

, çoğu zaman şehrin varoşlarında yeni evler bulunur

the city because as the city grows, they expand into the

çünkü şehir büyüdükçe

surrounding countryside. And we also have something called the

çevredeki kırsal alana doğru genişler. Bir de banliyö denen bir şeyimiz var

suburbs. The suburbs are a residential area. I'll talk

. Kenar mahalleler bir yerleşim bölgesidir.

about the word residential in a bit. It's a place where people

Konut kelimesinden birazdan bahsedeceğim. İnsanların yaşadığı bir yerdir

live. Cities have many different areas, many different

. Şehirlerin birçok farklı alanı, birçok farklı

zones or districts but what we the suburbs is the place where

bölgesi veya mahallesi vardır ama biz banliyöler

a lot of people live. You'll find a lot of houses, you'll

birçok insanın yaşadığı yerlerdir. Bir sürü ev bulacaksınız,

find some apartment buildings. The suburbs are very common in

bazı apartmanlar bulacaksınız. Banliyöler

North America and it may have other words in other

Kuzey Amerika'da çok yaygındır ve diğer

English-speaking countries but in Canada and in the United

İngilizce konuşulan ülkelerde başka sözcükleri olabilir ama Kanada'da ve Amerika Birleşik

States, the place where most people live in a city uh is

Devletleri'nde, çoğu insanın bir şehirde yaşadığı yer

usually outside of the downtown area and we call it the suburbs

genellikle şehir merkezinin dışındadır ve biz buna diyoruz. banliyöler

and the suburbs can be close to the outskirts of the city. You

ve banliyöler şehrin dış mahallelerine yakın olabilir.

Might find a particular kind of neighborhood there which is

Orada

called a subdivision. A subdivision is a place where

alt bölüm adı verilen belirli bir tür mahalle bulabilirsiniz. Bir alt bölüm,

they build roads and houses sometimes the houses especially

yollar ve evler inşa ettikleri bir yerdir, bazen özellikle

in Canadian subdivisions look very very similar. Because they

Kanada alt bölümlerindeki evler çok çok benzer görünür. Çünkü maliyetleri düşürmek için benzer tarzda

try to build a lot of houses with a similar style to keep

çok sayıda ev inşa etmeye çalışıyorlar

the costs down. When every house or every other house has

. Her ev veya diğer her ev

the same design. It's a little cheaper to build those houses.

aynı tasarıma sahip olduğunda. O evleri yapmak biraz daha ucuz.

So you might find subdivisions. I'm sure uh a few of you live

Böylece alt bölümler bulabilirsiniz. Eminim birkaçınız

in a subdivision. I know many of you live in the city in an

bir alt bölümde yaşıyorsunuzdur. Birçoğunuzun şehirde bir apartmanda yaşadığını biliyorum

apartment building but I imagine some of you live uh in

ama bazılarınızın

a subdivision. I'm gonna talk a little bit about the different

bir alt bölümde yaşadığını hayal ediyorum. Biraz

areas of the city. So, you have a residential area which I

şehrin farklı bölgelerinden bahsedeceğim. Yani

mentioned earlier. This will depend on how your city was

daha önce bahsettiğim bir yerleşim alanınız var. Bu, şehrinizin nasıl tasarlandığına bağlı olacaktır

designed. Some cities mix all of the areas together. But in

. Bazı şehirler tüm alanları bir araya getirir. Ancak

newer cities in North America, they were very deliberate about

Kuzey Amerika'daki daha yeni şehirlerde, insanların yaşadığı yerleşim bölgelerine sahip olma konusunda çok dikkatliydiler

having residential areas where people live. So, a residential

. Yani, bir yerleşim

area contains houses, apartment buildings, etcetera and it's a

alanı evler, apartmanlar vb. İçerir ve

place where people live. A commercial area is a place

insanların yaşadığı bir yerdir. Ticari alan,

where you'll find lots of stores. So, when I go to my

çok sayıda mağaza bulacağınız bir yerdir. Bu yüzden,

local, the closest city to me, it has residential areas that

bana en yakın şehre gittiğimde,

have lots of houses or two-story houses or small

çok sayıda evin veya iki katlı evlerin veya küçük

apartment buildings and then, every few blocks, there will be

apartmanların olduğu yerleşim bölgeleri var ve ardından birkaç blokta bir bakkalın

a commercial area where there's a grocery store and a Walmart

olduğu bir ticaret alanı olacak. mağaza ve bir Walmart

and a few fast food restaurants. So, they've

ve birkaç fast food restoranı. Yani,

designed the city to have specific areas. So, once again,

şehri belirli alanlara sahip olacak şekilde tasarladılar. Yani, bir kez daha

residential is where people live. Commercial is you find

konut, insanların yaşadığı yerdir. Ticari,

lots of stores. On the edge of the city, you might have an

çok sayıda mağaza bulmanızdır. Şehrin kenarında bir

industrial area or an industrial park. This is where

sanayi alanınız veya bir sanayi bölgeniz olabilir. Burası

you'll find factories and places where they do

fabrikaları ve üretim yaptıkları yerleri bulacağınız yer

manufacturing. You might also find office buildings depending

. Bulunduğu şehrin türüne bağlı olarak ofis binaları da bulabilirsiniz,

on the type of city that it is but a lot of cities have been

ancak birçok şehir

divided up into distinct areas. If you've ever played the game

farklı bölgelere ayrılmıştır.

Sim City on the computer, Sim City is a game where you design

Sim City oyununu daha önce bilgisayarda oynadıysanız, Sim City

a city and you designate where people can live, where stores

bir şehir tasarladığınız ve insanların nerede yaşayabileceğini, mağazaların nerede

will be, and where there will be and then the computer builds

olacağını ve nerede olacağını belirlediğiniz ve ardından bilgisayarın şehri inşa ettiği bir oyundur.

the city for you. If your city is big enough, it might have a

Sen. Şehriniz yeterince büyükse, bir

financial district. So, if your city is a very large city like

finans bölgesi olabilir. Yani, şehriniz

Toronto or Montreal or New York City, there might be a specific

Toronto, Montreal veya New York City gibi çok büyük bir şehirse,

area of the city where there are a lot of banks where

şehrin çok sayıda bankanın olduğu,

there's a lot of money investing people, stock

çok para yatıran insanların, borsa

brokers, and those types of things, mortgage companies and

simsarlarının ve bu tiplerin olduğu belirli bir bölgesi olabilir. şeylerin, ipotek şirketlerinin ve

we would call that the financial district. I think

biz buna finans bölgesi derdik. Bu

this is the Bank of England by the way. Um it's not a area.

arada sanırım burası Bank of England . Bu bir alan değil.

For some reason, we now use the word district. So, it's

Nedense artık mahalle kelimesini kullanıyoruz. Yani

residential area, commercial area, industrial park, or

yerleşim bölgesi, ticaret bölgesi, endüstri parkı veya

industrial area, and then financial district. So, a place

endüstri bölgesi ve ardından finans bölgesi. Yani,

where you will find a lot of banks. And then we have a new

çok sayıda banka bulacağınız bir yer. Ve sonra

newish word, relatively new. And that word is green space.

nispeten yeni yeni bir kelimemiz var. Ve bu kelime yeşil alan.

Green space um is any place in the city where there's grass

Yeşil alan, şehirde çim

and trees. So, it includes parks. But it can also include

ve ağaçların olduğu herhangi bir yerdir. Yani parkları içerir. Ancak

small walkways and pathways. It can include Having um like

küçük yürüyüş yolları ve patikaları da içerebilir. Yolun

small parks or trees along the side of the road and it's

kenarında küçük parklar veya ağaçlar gibi olması ve

little wider than normal. Uh it can include like a skate park

normalden biraz daha geniş olması içerebilir. Etrafında

with a lot of trees and grass around it. A skate park is

bir sürü ağaç ve çim bulunan bir kaykay parkı gibi olabilir . Bir kaykay parkı,

where kids go to skateboard. Um in Canada we are trying to

çocukların kaykay yapmaya gittiği yerdir. Kanada'da

include more and more green space. Uh when we design our

daha fazla yeşil alan eklemeye çalışıyoruz. Ah, şehirlerimizi tasarladığımızda

cities because green space is just really healthy for people.

çünkü yeşil alan insanlar için gerçekten sağlıklı.

So uh hopefully your city has a lot of green space and you

Umarım şehrinizde çok fazla yeşil alan vardır ve

enjoy it a lot. Um living in a city with very little green

bundan çok keyif alırsınız. Çok az yeşil alana sahip bir şehirde yaşamak,

space means you have to travel really far to get to a park or

bir parka veya açık alana ulaşmak için gerçekten çok uzaklara gitmeniz gerektiği anlamına gelir

an outdoor area. The theater district, if your city is big

. Tiyatro bölgesi, eğer şehriniz

enough, you might have an area called the Theatre District.

yeterince büyükse, Tiyatro Bölgesi diye bir bölgeniz olabilir.

This is a place where you would go to see a play, not a movie,

Burası filme değil oyun izlemeye gideceğiniz bir yer,

you would go to see a play. Cities like Toronto have a

oyun izlemeye gidersiniz. Toronto gibi şehirlerin bir

theater district. Um this is the Royal Alexandra Theatre. I

tiyatro bölgesi vardır. Burası Royal Alexandra Tiyatrosu.

think I've actually been there. I think I saw Mamma Mia there

Sanırım gerçekten orada bulundum. Sanırım daha gençken Mamma Mia'yı orada görmüştüm

when I was younger. Think so and if you go to a city like

. Öyle düşünün ve Londra gibi bir şehre giderseniz

London, it might have a theater district, a really cool place

, bir tiyatro bölgesi olabilir,

to go if you want to see a play. Theatres have been

bir oyun izlemek istiyorsanız gitmek için gerçekten harika bir yer . Tiyatrolar

closed, of course, for a very long time but they are just

elbette çok uzun süredir kapalı ama yeni

starting to open again. I think in New York, the theater

yeni açılıyor. Sanırım New York'ta tiyatro

district is starting to open. I think you can go see a show on

bölgesi açılmaya başlıyor. Sanırım artık Broadway'de bir şov izlemeye gidebilirsin

Broadway now. Uh if you're vaccinated, I think. And in

. Aşı olduysan, sanırım. Ve

Toronto, I think things are starting to open up a little

Toronto'da da işlerin biraz açılmaya başladığını düşünüyorum

bit too. You also have what called the city limits. So, a

. Ayrıca şehir sınırları denen şeye sahipsiniz. Yani bir

city actually has a border. I'm not sure if you knew that but

şehrin aslında bir sınırı vardır. Bunu bilip bilmediğinizden emin değilim ama

there's a spot where the city ends and the countryside begins

bir nokta vardır ki şehir biter ve kırsal bölge başlar

or another city begins if there's two cities beside each

ya da yan yana iki şehir varsa başka bir şehir başlar

other. We would call that the city limits. When you're

. Biz buna şehir sınırları derdik.

driving to Toronto or when you're driving to a city like

Toronto'ya giderken veya Hamilton gibi bir şehre giderken

Hamilton, you will see a sign that says welcome to Toronto or

, Toronto'ya hoş geldiniz veya

welcome to Hamilton and that would be the city limits. It's

Hamilton'a hoş geldiniz yazan bir tabela göreceksiniz ve bu şehir sınırları olacaktır. Şehrin

the edge of the city. It's the border. There's no border

kenarı. Sınır orası. Sınır

guards. There's no line on the road. There's just a sign when

muhafızları yok. Yolda sıra yok . Araba sürerken sadece bir işaret var,

you're driving along that says, you know, welcome to the city

bilirsiniz, şehre hoş geldiniz diyor

or it says, you are now leaving the Toronto uh city limits or

ya da şu anda Toronto uh şehir sınırlarını terk ediyorsunuz ya da

you're leaving Toronto, uh you would see that at the city

Toronto'dan ayrılıyorsunuz, uh bunu şehir sınırlarında görürsünüz

limits. There is something called a city block. I'm not

. Şehir bloğu denen bir şey var.

sure this is the best picture but you can see that. I don't

Bunun en iyi resim olduğundan emin değilim ama bunu görebilirsiniz. Bu resim

think I can move my mouse on this picture. Sorry. But there

üzerinde faremi hareket ettirebileceğimi sanmıyorum . Üzgünüm. Ama

is a square design to this city. Where you have a road, a

bu şehrin bir kare tasarımı var . Bir yolun olduğu yerde, bir

road, another road, and another road and everything in the

yol, başka bir yol ve başka bir yol ve ortadaki her şey

middle would be called a city block. We often use this the

bir şehir bloğu olarak adlandırılır. Bir şehirde yol tarifi verirken bunu sık sık

word block when we're giving directions in a city. If

blok kelime olarak kullanırız .

someone says, um is the museum thus way. The response, the

Biri um derse müze böyledir. Yanıt,

response might be, yes, it's about four blocks. So, go four

yanıt olabilir, evet, yaklaşık dört blok. Yani, dört

blocks this way and then go two blocks to the right and you

blok bu şekilde gidin ve sonra iki blok sağa gidin ve

will arrive at the museum. So again, a city block is the

müzeye varacaksınız. Yani yine bir şehir bloğu, bir şehirdeki

square area between four roads in a city. It can also have

dört yol arasındaki kare alandır .

different shapes depending on how your city was designed. I

Şehrinizin nasıl tasarlandığına bağlı olarak farklı şekillere de sahip olabilir. Bence

think the interesting thing about North America is that

Kuzey Amerika ile ilgili ilginç olan şey,

many of our cities are so young that they have very geometric

şehirlerimizin birçoğunun o kadar genç olması ve çok geometrik

designs to them. In Europe and in other parts of the world,

tasarımlara sahip olmaları. Avrupa'da ve dünyanın diğer bölgelerinde

the cities are quite old and the streets might not be

şehirler oldukça eski ve sokaklar

straight. Many cities in Canada have straight roads because

düz olmayabilir. Kanada'daki birçok şehrin düz yolları var çünkü

they built the city using that style and so you have city

şehri bu tarz kullanarak inşa ettiler ve böylece şehir

blocks. A city block can also be a triangle like you could

bloklarınız var. Bir şehir bloğu, sizin buna blok diyebileceğiniz gibi bir üçgen de olabilir,

call that a block but usually it's a square. And then

ancak genellikle bir karedir. Sonra

neighborhood. So a neighborhood is just a word to describe an

mahalle. Yani bir mahalle, oradaki diğer evlerle pek çok ortak noktası olan bir bölgeyi tanımlamak için kullanılan bir kelimedir

area that has a lot in common with the other houses there. So

. Yani

you might live in a really nice neighborhood. That would be

gerçekten güzel bir mahallede yaşıyor olabilirsiniz . Bu

like your house and a few of the houses around you. It might

sizin eviniz ve çevrenizdeki birkaç ev gibi olurdu.

be a few city blocks. It might be one city block. Um but you

Birkaç şehir bloğu olabilir. Bir şehir bloğu olabilir. Ama

might when you move to a city ask um someone who knows the

bir şehre taşındığında, o şehri bilen birine sorabilirsin

city. What's a nice neighborhood to move into? And

. Taşınmak için güzel bir mahalle nedir? Ve gölün aşağısında

they'll say oh there's a really nice neighborhood down by the

gerçekten güzel bir mahalle var diyecekler

lake. Um you should move So a neighborhood, it's not the same

. Um, taşınmalısın Yani bir mahalle,

as a block. A block is very defined. A neighborhood can be

bir blokla aynı şey değil. Bir blok çok tanımlıdır. Bir mahalle,

um a rather large area or a small area and it can have

oldukça geniş bir alan veya küçük bir alan olabilir ve benzer tarzlara

really cute houses that have similar styles. Um it might

sahip gerçekten sevimli evlere sahip olabilir .

have people um a neighborhood might have a lot of people who

Bir mahallede

all came from one country. Um sometimes that happens as well.

hepsi aynı ülkeden gelen birçok insan olabilir. Um bazen bu da olur.

Um but definitely um if you move to the city ask around and

Ama kesinlikle um, eğer şehre taşınırsanız, etrafa sorun ve taşınmak için

find out what's a good neighborhood to move into.

iyi bir mahallenin ne olduğunu öğrenin .

Uptown. So here, this is gonna be a little fun to define. Some

şehir dışında. İşte burada, bunu tanımlamak biraz eğlenceli olacak. Bazı

cities, most cities have a downtown. Some cities have an

şehirlerin, çoğu şehrin bir şehir merkezi var. Bazı şehirlerin bir

uptown but uptown means something different maybe in

yukarı şehri vardır ama yukarı şehir her şehirde farklı bir anlam ifade eder

each city, okay? So, Uptown, you need to ask why it's called

, tamam mı? Öyleyse Uptown, neden Uptown dendiğini sormalısın

Uptown because it will be different. Uptown might mean

çünkü farklı olacak. Uptown,

the northern part of the city. Uptown might mean the part of

şehrin kuzey kısmı anlamına gelebilir. Uptown,

the city that's higher than the rest of the city. Uptown might

şehrin geri kalanından daha yüksek olan kısmı anlamına gelebilir. Uptown,

mean where the rich people live. So, you really to ask

zenginlerin yaşadığı yer anlamına gelebilir . Yani, gerçekten

people in the city why it's called Uptown. In Toronto,

şehirdeki insanlara neden Uptown dendiğini sormalısınız. Toronto'da

Uptown is just the northwest part of the city. We call that

Uptown, şehrin sadece kuzeybatı kısmıdır. Biz buna

Uptown uh Toronto um but you need to find out. So, again,

Uptown uh Toronto diyoruz ama öğrenmeniz gerekiyor. Yani, yine, şehir

uptown can be the northern part of the city. Uptown might mean

dışı, şehrin kuzey kısmı olabilir . Uptown,

the part of the city that's higher than the rest of the

şehrin geri kalanından daha yüksek olan kısmı anlamına gelebilir

city. It's kind of on a hill. Uptown might be the part of the

. Bir nevi tepede. Uptown,

city where all the rich people live. And then we have

şehrin tüm zenginlerin yaşadığı kısmı olabilir. Ve sonra

something called midtown. Midtown is usually similar to

midtown diye bir şeyimiz var. Midtown genellikle

downtown but uh in Toronto, Midtown refers to kind of the

şehir merkezine benzer, ancak Toronto'da Midtown,

business area of the town. So if you go to Midtown Toronto

şehrin bir tür iş alanını ifade eder. Yani Midtown Toronto'ya giderseniz

you'll see a lot of office buildings. Okay? Again Midtown

bir sürü ofis binası göreceksiniz. Tamam aşkım? Yine Midtown,

is similar to Uptown. You need to ask. You should ask around

Uptown'a benzer. Sormalısın. Etrafa sorup

and say I need to go to Midtown. Why is it called

Midtown'a gitmem gerektiğini söylemelisin . Neden

Midtown? And they'll tell you why it's called Midtown and

Midtown deniyor? Ve sana neden Midtown dendiğini ve

where it is. You might also have the east end, the west

nerede olduğunu söyleyecekler. Doğu ucuna, batı

end, the north end, the south end. So as a city gets larger

ucuna, kuzey ucuna, güney ucuna da sahip olabilirsiniz. Yani bir şehir büyüdükçe

people might say oh you're looking for that. Oh it's in

insanlar bunu arıyorsun diyebilir. Oh,

the north end of the city. Or it's in the west end of the

şehrin kuzey ucunda. Ya da şehrin batı ucunda

city. They might even say the side like the east side, the

. Doğu tarafı,

west side, the south side. Again, these are unique to each

batı tarafı, güney tarafı gibi taraf bile diyebilirler. Yine, bunlar her

city. In London, England, I think they use east end, west

şehre özgüdür. Londra, İngiltere'de sanırım doğu ucu, batı

end, and those types of terms. Um I think in New York, they

ucu ve bu tür terimler kullanıyorlar. Um, bence New York'ta

might use east side, west side. They might even say upper west

doğu tarafını, batı tarafını kullanabilirler. Hatta yukarı batı yakası bile diyebilirler

side. So, you need to kind of learn your compass directions

. Yani, pusula yönlerinizi

and the word end as well. Things you might find in the

ve kelime sonu kelimesini de öğrenmeniz gerekiyor. Şehirde bulabileceğiniz şeyler

city. So, I'm gonna just go over a few things you'll find

. Bu yüzden, şehirde bulabileceğiniz, muhtemelen ülkede göremeyeceğiniz birkaç şeyin üzerinden geçeceğim

in the city that you probably won't see in the country. One

.

of those is a one-way street. A one-way street is of course a

Bunlardan biri tek yönlü yol. Tek yönlü bir cadde elbette

street that you can only go down in one direction. I like

sadece tek yöne inebileceğiniz bir caddedir. Nerede olduklarını

one-way streets once I know where they are. I don't like

öğrendiğimde tek yönlü sokakları severim .

one-way streets if I'm unfamiliar with the city

Şehre yabancıysam kafa

because it can get confusing. You're you wanna turn and then

karıştırıcı olabileceği için tek yönlü sokakları sevmiyorum. Dönmek istiyorsun ve sonra

it's you're not allowed to turn because it's a one-way street.

tek yönlü bir cadde olduğu için dönmene izin verilmiyor.

You'll see mass transit. So, mass transit is the general

Toplu taşıma göreceksiniz. Yani, toplu taşıma metro, metro

term for things like the subway, the metro, um let's see

gibi şeyler için genel bir terimdir, um,

here, uh street cars, um trams, uh I think even taxis and Uber

burada bir bakalım, uh sokak arabaları, um tramvaylar, uh bence taksiler ve Uber bile

might fall under that but I think mostly you're talking

bunun kapsamına girebilir ama bence çoğunlukla

about city buses, subway, the metro, maybe it's called um I'm

şehirden bahsediyorsunuz otobüsler, metro, metro, belki adı um,

trying to think of, they might just call it the train, um

düşünmeye çalışıyorum, buna sadece tren diyebilirler, um

definitely street cars and those kinds of things um and

kesinlikle tramvaylar ve bu tür şeyler um ve

then in, I think in Quebec, they had a finicular which was

sonra, sanırım Quebec'te bir fünikülerleri vardı yukarı çıkan

like a little train elevator that went up. Um I don't, I

küçük bir tren asansörü gibiydi . Um, bilmiyorum,

said it included taxis and Ubers but I don't think it

taksileri ve Uberleri kapsadığını söyledim ama

does. I think mass transit refers to definitely things

öyle olduğunu sanmıyorum. Bence toplu taşıma kesinlikle

like buses and the subway. You'll definitely see

otobüs ve metro gibi şeyleri ifade ediyor.

skyscrapers in the city. A skyscraper is a very very tall

Şehirde mutlaka gökdelenler göreceksiniz. Bir gökdelen çok çok yüksek bir

building. Um one of the things I like about going to the city

binadır. Şehre gitmenin sevdiğim yanlarından biri de

is I like looking at the skyscrapers. Uh it's really

gökdelenlere bakmayı sevmem .

cool to see buildings that are that tall. You don't see those

Bu kadar uzun binaları görmek gerçekten harika. Bunları

in the country. They're called skyscrapers because it looks

ülkede görmüyorsunuz.

like they touch the sky. Like they're scraping against the

Gökyüzüne dokunuyormuş gibi göründükleri için gökdelenler olarak adlandırılırlar. Sanki gökyüzüne sürtünüyorlar

sky. Very very cool. The city has a nice skyline. So the

. Çok çok havalı. Şehrin güzel bir silueti var. Yani silüet, şehri tanımlamanıza izin veren

skyline is the shape of the city from far away that lets

uzaktan şehrin şeklidir

you identify it. If you see the skyline of Toronto, you can

. Toronto'nun silüetini görürseniz, CN Kulesi'ni

recognize it because you see the CN Tower. You might also

gördüğünüz için onu tanıyabilirsiniz .

see the Rogers Center. I think that's what it's called now,

Rogers Center'ı da görebilirsiniz. Sanırım şimdi adı

the Skydome, which is the white thing in the middle. So, when

Skydome, ortadaki beyaz şey. Yani

you look at a city from the outskirts of the city,

bir şehre şehrin dışından baktığınızda

especially at night, sometimes during the day, you can see the

özellikle geceleri, bazen gündüzleri

shape of the city uh and we would call that the skyline. Um

şehrin şeklini görebilirsiniz uh ve biz buna ufuk çizgisi derdik. Um,

your city might have a bike share program. A bike share

şehrinizde bir bisiklet paylaşım programı olabilir. Bir bisiklet paylaşım

program. These are becoming quite popular. In fact, there

programı. Bunlar oldukça popüler hale geliyor.

are even things um so you can rent a bike. You have an app on

Hatta bisiklet kiralayabileceğiniz şeyler bile var . Telefonunuzda bir uygulamanız var

your phone and you can punch in a code and then you can rent a

ve bir kod girip

bike. I think in some cities, it might even be free. Don't

bisiklet kiralayabilirsiniz. Bazı şehirlerde ücretsiz bile olabileceğini düşünüyorum.

quote me on that. Um and some cities do this with scooters as

Bu konuda benden alıntı yapma. Um ve bazı şehirler bunu scooterlarla da yapıyor

well. A scooter, a little electric scooter might be kinda

. Bir şehri keşfediyorsanız bir scooter, küçük bir elektrikli scooter kullanmak harika olabilir

cool to use if you are exploring a city. But Death you

. Ama Ölüm

will find uh bike share programs in some cities. You

bazı şehirlerde bisiklet paylaşım programları bulacaksınız.

will find city hall. Almost every city in their downtown

Belediye binasını bulacaksınız. Şehir merkezindeki hemen hemen her şehrin

area will have city hall. It might also be called town hall.

belediye binası olacaktır. Belediye binası da denilebilir.

Even if it's a city, it might be referred to as town hall. Um

Bir şehir olsa bile, belediye binası olarak anılabilir. Um

but city hall or town hall is the place where the mayor

ama belediye binası veya belediye binası, belediye başkanının

works, where the city councilors work, where the

çalıştığı, belediye meclis üyelerinin çalıştığı,

people who have been elected to run the city go every day for

şehri yönetmek için seçilenlerin her gün iş için gittikleri yerdir

work. So, if you are in a City, you probably have a city hall.

. Yani, eğer bir Şehirdeyseniz, muhtemelen bir belediye binanız vardır.

I think you can even get married at city hall. I think a

Bence belediyede bile evlenebilirsin. Bence hala

lot of people get married in churches still but you I think

birçok insan kiliselerde evleniyor ama sen de

can go to city hall if you wanna get married as well and

evlenmek istiyorsan belediyeye gidebilirsin ve

the justice of the peace will marry you. And then of course,

sulh hakimi seninle evlenir. Ve tabii ki

city lights. One of the coolest things about cities. I think

şehir ışıkları. Şehirler hakkında en havalı şeylerden biri. Bu

this is a city in China by the way. I'm not 100% sure. Um is

arada burası Çin'de bir şehir sanırım . %100 emin değilim. Um,

the city lights. At night, a city is beautiful. I'll talk

şehir ışıklarıdır. Geceleri bir şehir güzeldir.

about light pollution a little bit later but at night, a city

Biraz sonra ışık kirliliğinden bahsedeceğim ama geceleri bir şehrin

has a beautiful glow to it and it is lit and the city lights

güzel bir ışıltısı vardır ve ışıklıdır ve şehir ışıklarına bakmak

can just be really really cool to look at. I in particular

gerçekten harika olabilir . Özellikle

really like city lights. I don't live in the city so II

şehir ışıklarını çok seviyorum. Şehirde yaşamıyorum, bu yüzden şehri

could appreciate them when I visit the city. Conveniences.

ziyaret ettiğimde onları takdir edebilirim . kolaylıklar.

We've talked a little bit about this during the lesson but one

Derste bundan biraz bahsettik ama

of the things that you have in the city is you have a lot of

şehirde sahip olduğunuz şeylerden biri de birçok

conveniences. I did a lesson a few months ago or a few weeks

kolaylığın olması. Birkaç ay önce veya birkaç hafta

ago on conveniences. Conveniences are things that

önce kolaylıklar üzerine bir ders yaptım. Kolaylıklar,

make life nicer or easier. There are certainly a lot of

hayatı daha güzel veya daha kolay hale getiren şeylerdir. Şehirde kesinlikle birçok

conveniences in the city. You have taxis. You can get an

kolaylık var. Taksileriniz var.

Uber. You can get pizza delivered. Um you can, let me

Uber alabilirsiniz. Pizza teslim alabilirsiniz. Yapabilirsin, bir

see. You can go for a walk to almost anything. If you wanna

bakayım. Neredeyse her şeye yürüyüşe çıkabilirsiniz.

go to a restaurant or a bar or a theater or to go see a movie

Bir restorana, bara ya da tiyatroya gitmek ya da sinemaya

or to do some shopping, you can walk most likely. Um it's just

ya da alışverişe gitmek isterseniz, büyük ihtimalle yürüyebilirsiniz. Bu

kinda cool. I think the conveniences that you have in

biraz havalı. Bence şehirde sahip olduğunuz kolaylıklar

the city and you also have really, really Fast internet in

ve ayrıca şehirde ülkeye kıyasla gerçekten çok hızlı internetiniz var

the city compared to the country. My internet is fast

. İnternetim hızlı

but it's also expensive. So, thank you members for helping

ama aynı zamanda pahalı. Bu nedenle, bu konuda yardımcı olduğunuz için üyelere teşekkür ederiz

out with that. Um some cities have what's called a bypass. A

. Um, bazı şehirlerde baypas denen bir şey var.

bypass is a large highway that goes down the middle of the

Bypass, şehrin ortasından geçen büyük bir otoyoldur

city. It might go around the city and it's a place where you

. Şehri dolaşabilir ve

can travel very quickly from one end of the city to the

şehrin bir ucundan

other. It might be called a bypassed. It might be called a

diğer ucuna çok hızlı seyahat edebileceğiniz bir yer. Baypas olarak adlandırılabilir.

beltway. It might be called a belt line. Um it has a number

Çevre yolu olarak adlandırılabilir. Kemer hattı olarak adlandırılabilir. Pek çok

of different names and it might be unique to that city and some

farklı adı vardır ve o şehre özgü olabilir ve bazı

cities have more than one. But what it is and you can see in

şehirlerin birden fazla adı olabilir. Ama resimde gördüğünüz şey,

the picture is it's a highway that goes right through the

şehrin içinden geçen bir otoyol

city or maybe it goes around each side of the city. Uh and

ya da şehrin her tarafını dolaşan bir otoyol. Uh ve şehrin farklı bölgelerine

it makes it a little easier to get to different parts of the

gitmeyi biraz daha kolaylaştırıyor

city. So what English speakers would say is um oh I'm gonna go

. Yani İngilizce konuşanlar, um oh,

the south end of the city I'm gonna jump on the highway or

şehrin güney ucuna gideceğim, otoyola atlayacağım ya da

I'm gonna jump on the bypass or I'm gonna jump on the beltway

baypana atlayacağım ya da çevre yoluna

or belt line um and it's just a way to quickly drive at highway

ya da çevre hattına atlayacağım um diyecektir. ve bu, şehrin başka bir yerine gitmek için otoyol hızlarında hızla sürmenin bir yolu

speeds to get to another part of the city. Cities that have

.

this type of road are really easy to get around. In Toronto

Bu tür yollara sahip şehirlerde dolaşmak gerçekten çok kolay. Toronto'da, Toronto'dan geçen otoyollardan

though if you jump on any of the highways that go through

herhangi birine atlarsanız,

Toronto you usually end up in a traffic jam. A city might have

genellikle trafik sıkışıklığına girersiniz. Bir şehrin

a landmark. A landmark is any recognizable feature of the

bir simgesi olabilir. Bir dönüm noktası, şehrin herhangi bir tanınabilir özelliğidir

city. It might be natural or it might be something that was

. Doğal olabilir veya orada inşa edilmiş bir şey olabilir

built there. Um but a landmark is something that usually you

. Ama bir yer işareti, genellikle uzaktan görebileceğiniz bir şeydir

can see from far away. So it could be a tower. Um and it

. Yani bir kule olabilir. Um ve bu

it's just something that is unique to that city. You can

sadece o şehre özgü bir şey. Nerede olduğunuzu bilmek için şehirde

also use it when you're walking around the city so you know

dolaşırken de kullanabilirsiniz

where you are. And like I said when II was saying how to give

. Nasıl yön vereceğimi söylerken dediğim gibi,

directions you could say um look at this walk toward the CN

CN Kulesi'ne doğru bu yürüyüşe bak diyebilirsin

Tower and then when you get to the bottom of it you know head

ve sonra onun dibine indiğinde

north or something. So you can use it to give directions as

kuzeye falan gittiğini bilirsin. Böylece yön vermek için de kullanabilirsiniz

well. A lot of cities, big cities, we'll have what's

. Bir çok şehirde, büyük şehirlerde,

called a convention center, a convention center is just a

kongre merkezi denen şeye sahip olacağız, kongre merkezi,

large building that can be used for different kinds of shows.

farklı türden gösteriler için kullanılabilecek büyük bir binadan başka bir şey değildir.

What I mean by show though, isn't like a TV show. Um a show

Şov derken kastettiğim, bir TV şovu gibi değil.

like uh in Toronto, they'll have a car show. And you can go

Toronto'daki gibi bir şov, araba şovları olacak. Ve

there and see all the new cars. So, Nissan and Lamborghini and

oraya gidip tüm yeni arabaları görebilirsiniz. Yani, Nissan ve Lamborghini ve aklınıza gelebilecek

um every car maker you can think of comes and shows their

her araba üreticisi gelir ve

new cars. So, you can go to the convention center for a car

yeni arabalarını gösterir. Yani, bir araba gösterisi için kongre merkezine gidebilirsiniz

show. They might have a boat show They might have a home and

. Tekne şovları olabilir Ev ve

garden show. Before covid, there were a lot of shows that

bahçe şovları olabilir. Covid'den önce gidebileceğiniz pek çok gösteri vardı

you could go to and almost all of them are at what's called a

ve bunların neredeyse tamamı

convention center. There might be a station in your city. Let

kongre merkezi denen yerde. Şehrinizde bir istasyon olabilir.

me make this a little bigger. In Toronto, the station, the

Bunu biraz daha büyüteyim. Toronto'da istasyon,

main train, bus, transit station is called Union

ana tren, otobüs, toplu taşıma istasyonu Union

Station. It might have a different name in your city.

Station olarak adlandırılır. Şehrinizde farklı bir adı olabilir.

But there is usually one main station. It might be Grand

Ancak genellikle bir ana istasyon vardır. Grand

Central Station, it might be Union Station, it might have a

Central İstasyonu olabilir, Union İstasyonu olabilir,

different name entirely but usually there will be at least

tamamen farklı bir adı olabilir, ancak genellikle

one main station in your town where you would go if you

şehrinizde

wanted to travel somewhere. You might find a lot of parking

bir yere seyahat etmek isterseniz gideceğiniz en az bir ana istasyon olacaktır. Bir sürü park

garages. Um out in the country, we don't need parking garages

yeri bulabilirsiniz. Hımm taşrada kapalı otoparka ihtiyacımız yok

but in the city, there are buildings where you can drive

ama şehirde arabanızı sürerek en

your car and go all the way to the top or it might even go

tepeye kadar çıkabileceğiniz binalar var ya da yerin altına bile inip

underground and you will park your car there. Um in Toronto,

arabanızı oraya park edeceksiniz. Um Toronto'da,

There are a lot of parking garages. It's quite expensive

Bir sürü park yeri var.

to park your car in a parking garage. But um it's sometimes

Arabanızı bir kapalı otoparka park etmek oldukça pahalıdır. Ama bazen

uh Yeah, I was gonna say it's it sometimes shocks me how

evet, diyecektim ki bazen şehirde park etmenin bu kadar pahalı olması beni şaşırtıyor

expensive it is to park in the city. It's quite a bit more

. Biraz daha

expensive. Where I live, you don't pay to park anywhere but

pahalı. Yaşadığım yerde, hiçbir yere park etmek için para ödemiyorsunuz ama

in the city, you often have to pay for parking. Your city and

şehirde genellikle park için para ödemeniz gerekiyor. Şehriniz ve

a lot of cities are trying to do this. It might have a bike

birçok şehir bunu yapmaya çalışıyor. Arabaların gittiği aynı yolda bir bisiklet yolu olabilir

path on the same road where cars go. Um oh sorry, it might

. Üzgünüm,

have a bike lane on the same road where cars drive or it

aynı yolda arabaların geçtiği bir bisiklet şeridi olabilir veya yalnızca bisikletlerin girmesine izin verilen

might have special bike paths where only bikes are allowed to

özel bisiklet yolları olabilir

go. So, I kinda messed that up so let me re explain. A bike

. Yani, bunu biraz mahvettim, o yüzden tekrar açıklamama izin verin. Bisiklet

path is a path. It might be paved or it might be gravel

yolu bir yoldur. Asfalt olabilir veya

just for bikes. A bike lane is a part of an existing road

sadece bisikletler için çakıl olabilir. Bisiklet şeridi, mevcut bir yolun

where bikes are allowed to drive on. A lot of cities are

bisikletlerin sürmesine izin verilen bir parçasıdır . Pek çok şehir sahip oldukları

trying to increase the number of bike paths and bike lanes

bisiklet yolları ve bisiklet şeritlerinin sayısını artırmaya çalışıyor

that they have because a city that is bikeable is a very

çünkü bisiklete binilebilir bir şehir çok

friendly city. If you can bike to different parts of the city,

arkadaş canlısı bir şehirdir. Şehrin farklı bölgelerine bisiklet sürebiliyorsanız,

um it's very, very handy and enjoyable and in fact, uh the

bu çok, çok kullanışlı ve eğlenceli ve aslında, ah,

Netherlands is probably the place in the world with the

Hollanda muhtemelen dünyada

most bikes and they have really cool designs for their cities

en çok bisikletin olduğu yer ve şehirleri için gerçekten harika tasarımları var,

so that you can bike everywhere. Okay, I'm gonna end

böylece siz de gidebilirsiniz. her yerde bisiklet. Tamam,

with three negatives. Are you ready? Three things that I

üç negatifle bitireceğim. Hazır mısın?

don't like about the city. Number one, the smell. When I

Şehir hakkında sevmediğim üç şey. Bir numara, koku.

go to the city, you might think that Canada's this beautiful

Şehre gittiğimde Kanada'nın bu kadar güzel bir

country and everything is wonderful but when you go to

ülke olduğunu ve her şeyin harika olduğunu düşünebilirsiniz ama

the city, the city has a certain smell to it. It smells

şehre gittiğinizde şehrin kendine has bir kokusu var.

a little bit like garbage. It has certain odors and smells.

Biraz çöp gibi kokuyor. Belirli kokuları ve kokuları vardır.

Not everywhere but sometimes you're walking down the street

Her yerde değil ama bazen sokakta yürüyorsun

and you'll just smell like maybe there's a dumpster full

ve sanki bir çöp kutusu dolusu

of garbage and maybe the garbage is rotting a little

çöp varmış ve çöpler biraz çürüyormuş gibi kokuyorsun

bit. Um but so the first negative thing about cities,

. Ama şehirlerle ilgili ilk olumsuz şey,

sometimes they smell. Number two, sometimes there is a lot

bazen kokuyorlar. İkincisi, bazen çok

of pollution. Cities sometimes have smog. Where I live, the

fazla kirlilik oluyor. Şehirlerde bazen sis olur. Yaşadığım yerde

air is always clear. There's never any smog here. Sometimes,

hava her zaman temizdir. Burada asla duman olmaz. Bazen

it gets a little humid. Earlier this summer, there were forest

biraz nemli olur. Bu yazın başlarında orman

fires. So, there was some pollution but generally,

yangınları çıktı. Yani, biraz kirlilik vardı ama genel olarak

there's no pollution in the country. In the city, depending

ülkede kirlilik yok . Şehirde, şehrinize bağlı olarak

on your city, there might be a lot of smog. There might be a

çok fazla sis olabilir.

lot of pollution in the air. And then light pollution. I

Havada çok fazla kirlilik olabilir. Sonra ışık kirliliği. Şehir ışıklarını

mentioned how much I love the city lights. I love the look of

ne kadar sevdiğimden bahsetmiştim . Özellikle yağmur yağdığında şehrin görüntüsüne bayılıyorum

the city at night especially when it rains cuz it makes

çünkü

everything have like a really cool a look to it um but some

her şeye gerçekten havalı bir hava veriyor ama bazı

people don't like the light pollution. If you were someone

insanlar ışık kirliliğinden hoşlanmıyor.

who liked astronomy and you had a telescope and you like

Astronomiden hoşlanan biriyseniz ve bir teleskopunuz varsa ve

looking at the stars, if you live too close to the city, the

yıldızlara bakmayı seviyorsanız, şehre çok yakın yaşıyorsanız,

city has so much light coming out of it. It makes it hard to

şehrin içinden çok fazla ışık çıkıyor .

do that. So, three things I don't like about the city,

Bunu yapmayı zorlaştırıyor. Yani, şehir hakkında sevmediğim üç şey,

smell, pollution, and light pollution. That's it. Other

koku, kirlilik ve ışık kirliliği. Bu kadar.

than that, I like most things about the city.

Bunun dışında şehirle ilgili çoğu şeyi seviyorum .