Learn How to Use Contractions to Sound Like a Native English Speaker

Hi, Bob the Canadian here.

Merhaba, Kanadalı Bob burada.

Welcome to this English lesson on contractions.

Kasılmalarla ilgili bu İngilizce dersine hoş geldiniz.

If you don't know what a contraction is, it's when we take two words like "do" and "not"

Bir kısaltmanın ne olduğunu bilmiyorsanız, "do" ve "not" gibi iki kelimeyi alıp

and we combine them together into "don't".

"don't" olarak birleştirdiğimiz zamandır.

Sometimes when you're learning English, this can be a bit of a challenge, but using contractions

Bazen İngilizce öğrenirken bu biraz zor olabilir, ancak kısaltmaları kullanmak

can really help you sound like a native speaker.

gerçekten anadili gibi konuşmanıza yardımcı olabilir.

We use contractions a lot.

Kasılmaları çok kullanırız.

So in this video, I'll help you learn eight of ... that's eight, right?

O yüzden bu videoda, sekizi öğrenmenize yardım edeceğim ... bu sekiz, değil mi?

Eight of the most common English contractions and I'll give you examples on how to use them.

En yaygın sekiz İngilizce kısaltma ve bunların nasıl kullanılacağına dair örnekler vereceğim.

Well hey, welcome to this English lesson on contractions.

Eh, kasılmalarla ilgili bu İngilizce dersine hoş geldiniz .

I'm Bob the Canadian and I'm happy to be teaching you a little bit of English.

Ben Kanadalı Bob ve size biraz İngilizce öğretmekten mutluyum.

If you are new here, don't forget to click that red subscribe button below and if this

Burada yeniyseniz, aşağıdaki kırmızı abone ol düğmesini tıklamayı unutmayın ve bu

video helps you learn a little bit of English, please give me a thumbs up.

video biraz İngilizce öğrenmenize yardımcı oluyorsa, lütfen bana bir başparmak verin.

The first contraction that we're going to look at combines the words "do" and "not".

Bakacağımız ilk kısaltma "yap" ve "değil" sözcüklerini birleştirir.

If I was to say, "I do not like ice cream," that would be a completely correct English

"Dondurmayı sevmiyorum" dersem, bu tamamen doğru bir İngilizce

sentence, but as a native English speaker, I would be more likely to say, "I don't like

cümle olurdu, ama anadili İngilizce olan biri olarak, "Dondurmayı sevmiyorum" deme olasılığım daha yüksek olurdu

ice cream".

.

Notice the difference.

Farkı fark edin.

I took the word "do" and the word "not" and I combined them to say "don't".

"Yap" kelimesini ve "değil" kelimesini aldım ve "yapma" demek için birleştirdim.

So "I do not like ice cream" becomes, "I don't like ice cream."

Böylece "Dondurmayı sevmiyorum", " Dondurmayı sevmiyorum" olur.

By the way, I actually do like ice cream.

Bu arada, aslında dondurmayı severim.

The second contraction we're going to look at combines the words "can" and "not".

Bakacağımız ikinci kısaltma "can" ve "not" kelimelerini birleştirir.

Let's pretend that you invited me to a party.

Beni bir partiye davet ettiğinizi varsayalım.

I might be busy on that day.

O gün meşgul olabilirim.

So I would need to say to you that I cannot come to your party, but if I was to use a

Bu yüzden size partinize gelemeyeceğimi söylemem gerekir, ancak bir kısaltma kullanacak olsaydım

contraction, I would say "I can't come to your party."

, "Partinize gelemem " derdim.

So notice in the first sentence I said, "I cannot come to your party."

Dikkat edin ilk cümlede " Partinize gelemem" dedim.

And in the second sentence I said, "I can't come to your party."

Ve ikinci cümlede " Partinize gelemem" dedim. Bu

By the way, if you had a party, I would probably come.

arada, bir partin olsaydı muhtemelen gelirdim.

The third contraction we're going to look at combines the words "did" and "not."

Bakacağımız üçüncü kısaltma, "yaptı" ve "değil" sözcüklerini birleştirir.

I remember a time when I was a child and I ate the last cookie and my mum said to me,

Çocukken son kurabiyeyi yediğim bir zamanı hatırlıyorum ve annem bana

"Did you eat the last cookie?"

"Son kurabiyeyi yedin mi?"

And I said... and I lied, actually.

Ve dedim ki... ve aslında yalan söyledim.

I said, "I did not eat the last cookie."

"Son kurabiyeyi yemedim" dedim.

But if I say that sentence with a contraction, I would say, "I didn't eat the last cookie."

Ama o cümleyi kısaltarak söylersem "son kurabiyeyi yemedim" derim.

So, the full version with no contraction, "I did not eat the last cookie" or the version

Yani, kısaltmasız tam versiyon, "Son kurabiyeyi yemedim" veya

of that sentence with a contraction.

o cümlenin kısaltmalı versiyonu.

I would say, "I didn't eat the last cookie."

"Son kurabiyeyi yemedim" derdim.

I did actually eat the last cookie.

Aslında son kurabiyeyi yedim.

The fourth contraction that we're going to look at combines the words "will" and "not."

Bakacağımız dördüncü kısaltma, "irade" ve "değil" sözcüklerini birleştirir.

When I was a teenager and I started driving my dad's car, he said to me, "I don't want

Ben gençken babamın arabasını kullanmaya başladığımda bana "

you to drive over the speed limit."

Hız sınırını aşmanı istemiyorum" dedi.

And I responded by saying, "Dad, I will not drive over the speed limit."

Ben de "Baba ben hız sınırını aşmayacağım" diyerek karşılık verdim.

That is a sentence without a contraction.

Bu, kısaltması olmayan bir cümledir.

If I used a contraction, I would have said, "Dad, I won't drive over the speed limit."

Bir kısaltma kullansaydım, "Baba, hız sınırını aşmayacağım" derdim.

So notice the difference there.

Yani oradaki farkı fark edin.

The first sentence is "I will not drive over the speed limit," and the second sentence

İlk cümle " Hız sınırını aşmayacağım", kısaltmalı ikinci cümle ise

with the contraction is "I won't drive over the speed limit."

" Hız sınırını aşmayacağım."

It really changes quite a bit, doesn't it?

Gerçekten biraz değişiyor, değil mi?

From "will not" to "won't."

"Yapmayacak"tan "yapmayacak"a.

The fifth contraction we're going to look at combines the word "have" and "not" and

Bakacağımız beşinci kısaltma "have" ve "not" kelimelerini birleştirir ve

it becomes "haven't."

"haven't" olur.

Maybe a friend of mine asks, "Hey Bob, did you see the latest Avengers movie yet?"

Belki bir arkadaşım "Hey Bob, en son Avengers filmini gördün mü?"

I could respond by saying "I have not seen that movie yet," but if I wanted to use a

" O filmi henüz izlemedim" diyerek yanıt verebilirdim, ancak bir kısaltma kullanmak isteseydim

contraction and I most likely would use a contraction, I would say, "I haven't seen

ve büyük olasılıkla bir kısaltma kullanırdım, "

that movie yet."

O filmi henüz izlemedim" derdim.

So the first sentence would be, "I have not seen that movie yet," and the second sentence

Yani ilk cümle, " O filmi henüz izlemedim" olur ve kısaltmalı ikinci cümle

with the contraction would be, "I haven't seen that movie yet."

, " O filmi henüz izlemedim" olur.

The sixth contraction that we're going to look at combines the word "was" and "not."

Bakacağımız altıncı kısaltma "idi" ve "değil" kelimelerini birleştirir.

Maybe you can imagine a situation where someone is asking me if I was at a certain place on

Belki birisinin bana belli bir günde belli bir yerde olup olmadığımı sorduğu bir durumu hayal edebilirsiniz

a certain day.

.

I could respond by saying "I was not there."

"Orada değildim" diye cevap verebildim.

That would be a sentence without a contraction.

Bu, kısaltması olmayan bir cümle olurdu.

Or I could say "I wasn't there."

Veya "Orada değildim" diyebilirim.

So notice again the first sentence, "I was not there," and the second sentence "I wasn't

İlk cümleye, "Ben orada değildim" ve ikinci cümleye, "

there."

Orada değildim"e tekrar dikkat edin.

The second sentence uses the contraction of "was" and "not."

İkinci cümle "was" ve "değil" kısaltmasını kullanır. İngilizce öğrenen

It's a little challenging to say for people who are learning English, so I'll pronounce

insanlar için söylemesi biraz zor , bu yüzden

it again for you.

sizin için tekrar telaffuz edeceğim.

I wasn't there.

ben orada değildim

I really wasn't.

Gerçekten değildim.

I wasn't there.

ben orada değildim

It wasn't me.

Ben değildim.

The seventh contraction we are going to look at combines "I" with "am," and it becomes

Bakacağımız yedinci kasılma, "ben" ile "ben"i birleştirir ve

"I'm."

"ben" olur.

So a lot of times you will use this when talking about your age.

Yani çoğu zaman yaşınızdan bahsederken bunu kullanacaksınız .

In English, when someone asks, "How old are you?"

İngilizce'de birisi "Kaç yaşındasın?"

You start by saying "I am," and then your age.

"Ben" diyerek başlıyorsunuz, sonra yaşınız.

So, I am almost 50 years old.

Yani neredeyse 50 yaşındayım.

That is a sentence without a contraction.

Bu, kısaltması olmayan bir cümledir.

If I was to use a contraction, I would say, "I'm almost 50 years old."

Bir kısaltma kullanacak olsaydım, "Neredeyse 50 yaşındayım" derdim.

I'm really getting old, you know.

Gerçekten yaşlanıyorum, biliyorsun.

Anyways, the two sentences again are "I am almost 50 years old" or "I'm almost 50 years

Her neyse, iki cümle yine " 50 yaşındayım" veya "50

old."

yaşındayım."

The eighth contraction we're going to look at combines "I" and "will," and it becomes

Bakacağımız sekizinci kısaltma "I" ve "will"i birleştiriyor ve

"I'll."

"I will" oluyor.

So maybe someone asks you, "What time are you coming to my house?"

Belki biri size "Evime ne zaman geliyorsunuz?" diye sorar.

And you could respond by saying, "I will be there at eight o'clock."

Ve " Saat sekizde orada olacağım" diyerek yanıt verebilirsiniz.

If you wanted to use a contraction, you would say, "I'll be there at eight o'clock."

Bir kısaltma kullanmak isteseydin , "Saat sekizde orada olacağım" derdin.

Let me repeat those two.

Bu ikisini tekrar edeyim.

If you were to not use a contraction, you would say, "I will be there at eight o'clock."

Bir kısaltma kullanmayacak olsaydınız, "Saat sekizde orada olacağım" derdiniz.

If you used a contraction, you would say, "I'll be there at eight o'clock."

Bir kısaltma kullansaydınız, "Saat sekizde orada olacağım" derdiniz.

Well hey, that was eight of the most common contractions that you can use while speaking

Hey, bu İngilizce konuşurken kullanabileceğin en yaygın kısaltmalardan sekiziydi

English.

.

I think you should take some time to practice all of them.

Bence hepsini uygulamak için biraz zaman ayırmalısın . Anadili İngilizce olan biri

They really do help you sound a lot more like a native English speaker.

gibi konuşmanıza gerçekten yardımcı oluyorlar .

Native English speakers use contractions a lot.

Ana dili İngilizce olan kişiler kısaltmaları çok kullanır .

Anyways, thanks for watching this English lesson on contractions.

Her neyse, kasılmalarla ilgili bu İngilizce dersini izlediğiniz için teşekkürler .

I'm Bob the Canadian.

Ben Kanadalı Bob.

You are learning English with Bob the Canadian.

Kanadalı Bob ile İngilizce öğreniyorsunuz.

It was really fun to make this video for you and I hope that you're having a good day and

Bu videoyu sizin için yapmak gerçekten eğlenceliydi ve umarım iyi bir gün geçiriyorsunuzdur ve

if you have time, why don't you stick around and watch another video?

vaktiniz varsa neden etrafta dolaşıp başka bir video izlemiyorsunuz?