Order of Adjectives in English - Grammar Lesson 31 - Learn with JenniferESL

English Grammar

İngilizce Dilbilgisi

Lesson 31

Dersi 31

Topic: Order of Adjectives

Konu: Sıfatların Sıralaması

I'm standing in front of my new bookcase.

Yeni kitaplığımın önünde duruyorum.

As you can see, it's white,

Gördüğünüz gibi beyaz

and personally, I think it's lovely.

ve kişisel olarak bence çok güzel. Yeni beyaz güzel kitaplığımın

So could I also say that I'm standing in front of

önünde durduğumu da söyleyebilir miyim

my new white lovely bookcase?

?

You understand what I mean,

Ne demek istediğimi anlıyorsun,

but it sounds rather strange, doesn't it?

ama kulağa oldukça tuhaf geliyor, değil mi?

Why?

Neden?

I said, "A new white lovely bookcase."

"Yeni bir beyaz sevimli kitaplık" dedim.

How many adjectives did I use?

Kaç tane sıfat kullandım?

1, 2, 3.

1, 2, 3.

We often use one or two adjectives before a noun,

Genellikle bir isimden önce bir veya iki sıfat kullanırız,

but three or more? It's not as common.

fakat üç veya daha fazla mı? O kadar yaygın değil.

So what's the alternative to one long phrase

Öyleyse,

with three or more adjectives?

üç veya daha fazla sıfat içeren uzun bir cümlenin alternatifi nedir?

We can use two shorter phrases

Daha kısa iki kelime öbeği kullanabilir

or create a separate sentence.

veya ayrı bir cümle oluşturabiliriz.

For example,

Örneğin,

"This is my new white bookcase. Isn't it lovely?"

"Bu benim yeni beyaz kitaplığım. Çok güzel değil mi?"

Now, although it's not common

Şimdi,

to use several adjectives in a phrase,

bir ifadede birkaç sıfat kullanmak yaygın olmasa da

it does happen.

oluyor.

And when we have two or more adjectives,

Ve iki veya daha fazla sıfatımız olduğunda,

there's a certain order that we follow.

takip ettiğimiz belirli bir sıra vardır.

And when I first showed you my bookcase,

Ve sana kitaplığımı ilk gösterdiğimde

I broke that order.

bu düzeni bozdum.

What would sound more natural?

Kulağa daha doğal gelen ne olurdu?

A lovely new white bookcase.

Güzel bir yeni beyaz kitaplık.

I'm not be able to explain the logic

behind this sequence at all times,

Bu dizinin arkasındaki mantığı her zaman açıklayamam,

but I can help the sequence become

ancak

become more familiar to you

so that your speech sounds more natural.

konuşmanızın kulağa daha doğal gelmesi için bu dizinin size daha tanıdık gelmesine yardımcı olabilirim.

When we break that usual order of adjectives,

Sıfatların o alışılagelmiş düzenini bozduğumuzda

it catches the ear of our listener.

dinleyicimizin kulağına takılıyor.

So it's worth practicing the order of adjectives

Bu yüzden, konuşmanızı daha doğal kılmak için sıfatların sırasını pratik etmeye değer

to make your speech sound more natural.

.

Now one of the things that I think

Bence

makes this bookcase so lovely

bu kitaplığı bu kadar güzel yapan şeylerden biri de

is having all these knick-knacks.

tüm bu biblolara sahip olmak.

Do you know what knick-knacks are?

Bibloların ne olduğunu biliyor musun?

Knick-knacks are interesting objects.

Biblolar ilginç nesnelerdir.

They're beautiful things that we use for decoration.

Dekorasyon için kullandığımız güzel şeyler.

So "interesting"..."beautiful"

Çok "ilginç"..."güzel" Bir

It's kind of like "lovely."

nevi "sevimli" gibi.

All of these adjectives - interesting, beautiful, lovely -

Tüm bu sıfatlar -ilginç, güzel, sevimli-

express opinion.

görüş bildirir.

And one of the first patterns you should learn

Ve öğrenmeniz gereken ilk kalıplardan biri,

is that adjectives that express opinion

fikir bildiren sıfatların

generally come first.

genellikle önce geldiğidir.

That's why I can say,

Bu yüzden

"A lovely new bookcase."

"Yeni ve güzel bir kitaplık" diyebilirim.

"A lovey white bookcase."

"Sevimli beyaz bir kitaplık." Ya bir görüşü tanımlayan

What if we have more than one adjective

birden fazla sıfatımız varsa

that describes an opinion?

?

Like "interesting and beautiful."

"İlginç ve güzel" gibi.

I kind of gave you a hint!

Sana bir ipucu verdim!

Well, it doesn't matter then

O halde

which one comes first.

hangisinin önce geldiği önemli değil. Size

I'm going to show you

my beautiful, interesting knick-knacks.

güzel, ilginç biblolarımı göstereceğim. Size

I'm going to show you

my interesting, beautiful knick-knacks.

ilginç, güzel biblolarımı göstereceğim.

"Beautiful, interesting" / "Interesting, beautiful"...

"Güzel, ilginç" / "İlginç, güzel"...

It doesn't matter.

Fark etmez.

If you're writing,

Eğer yazıyorsan,

you will need to use a comma

to separate those two adjectives.

bu iki sıfatı ayırmak için virgül kullanman gerekecek. İki sıfat arasında

One way to know

whether you need a comma or not

virgüle gerek olup olmadığını anlamanın bir yolu,

between two adjectives

is by putting the word "and" between them.

aralarına "ve" kelimesini koymaktır.

Could I say,

"Beautiful and interesting knick-knacks?"

"Güzel ve ilginç biblolar" diyebilir miyim?

Yes.

Evet.

So a comma is needed.

Yani bir virgül gereklidir.

In contrast, when I tell you

Aksine, size

about my lovely new white bookcase,

yeni güzel beyaz kitaplığımdan bahsettiğimde,

I don't need to say

"Lovely and new and white bookcase."

"Sevimli, yeni ve beyaz kitaplık" dememe gerek yok.

So in that phrase

Yani bu ifadede

no comma is needed anywhere.

hiçbir yerde virgüle gerek yoktur.

Now let's talk about adjectives that express something besides opinion.

Şimdi görüş dışında bir şey ifade eden sıfatlardan bahsedelim.

We'll talk about a vase, my vase.

Bir vazodan bahsedeceğiz, benim vazom.

I'd like to tell you that this vase is made of glass,

Size bu vazonun camdan yapıldığını,

it's round, and it's small.

yuvarlak ve küçük olduğunu söylemek isterim.

If I want to use one phrase with these three adjectives,

Bu üç sıfatla bir tümce kullanmak istersem,

I'll need to know the order the adjectives should go in.

sıfatların girme sırasını bilmem gerekir.

We need to learn a pattern.

Bir kalıp öğrenmemiz gerekir.

We need to know that size comes before shape,

Boyutun şekilden önce geldiğini

and shape comes before material.

ve şeklin malzemeden önce geldiğini bilmeliyiz.

Then we can talk about my small round glass vase.

O zaman benim küçük yuvarlak cam vazom hakkında konuşabiliriz.

Let's study

the standard order of adjectives in English.

İngilizce sıfatların standart sırasını inceleyelim.

Before a noun, this is the order most English speakers follow.

Bir isimden önce, çoğu İngilizce konuşanın izlediği sıra budur.

opinion > size > age > shape> color >

görüş > boyut > yaş > şekil> renk >

origin (meaning where something came from

köken (bir şeyin nereden geldiği

or where it was made, so that could be a nationality)

veya nerede yapıldığı anlamına gelir, bu bir milliyet olabilir)

Then we have material and noun modifier.

Sonra malzeme ve isim değiştiricimiz var.

A noun modifier is a noun that modifies or describes another noun.

Bir isim değiştirici, başka bir ismi değiştiren veya tanımlayan bir isimdir.

So it behaves like an adjective.

Yani bir sıfat gibi davranır.

So you see that nouns like to stick together.

Yani isimlerin birbirine yapışmayı sevdiğini görüyorsunuz.

and noun modifier is right before the main noun, your head noun.

ve isim değiştirici, ana isim olan baş isimden hemen önce gelir.

So we can talk about a nice desk lamp...

Yani güzel bir masa lambasından bahsedebiliriz...

an expensive floor lamp...

pahalı bir zemin lambası...

"Desk"..."floor"... those are examples of noun modifiers.

"Masa"..."yer"... bunlar isim tamlayıcılarına örnektir.

As I said,this is a standard order of adjectives.

Dediğim gibi, bu standart bir sıfat sıralamasıdır.

Most speakers follow this order,

Çoğu konuşmacı bu sırayı takip eder,

but there will be exceptions.

ancak istisnalar olacaktır.

One person might talk about a beautiful large square rug.

Bir kişi güzel bir büyük kare halı hakkında konuşabilir.

A second person might look at the same rug and say it's a big ugly rug.

İkinci bir kişi aynı halıya bakıp bunun büyük, çirkin bir halı olduğunu söyleyebilir.

And that second person chose to break the order,

Ve o ikinci kişi,

emphasizing size by putting it before opinion.

görüşün önüne koyarak büyüklüğü vurgulayarak düzeni bozmayı seçti. Hadi

Let's try this.

bunu deneyelim.

I'll show you a knick-knack,

Size bir ıvır zıvır göstereceğim

and then I'll describe it a few different ways.

ve sonra bunu birkaç farklı şekilde tarif edeceğim.

You need to create one phrase with the correct order of adjectives.

Doğru sıfat sırasına sahip bir cümle oluşturmanız gerekir.

There will be one main noun.

Bir ana isim olacak.

We call that the head noun.

Buna baş isim diyoruz.

So you need the correct order of adjectives before the head noun.

Bu yüzden baş isimden önce doğru sıfat sırasına ihtiyacınız var.

For example, if we're talking about a bookcase

Örneğin, bir kitaplıktan bahsediyorsak

and I tell you it's white, it's lovely, and it's new,

ve size onun beyaz, güzel ve yeni olduğunu söylersem,

you'll need to create the phrase

"a lovely new white bookcase."

"çok güzel bir yeni beyaz kitaplık" ifadesini oluşturmanız gerekir.

And why is that order correct?

Ve bu sıralama neden doğru?

Because "lovely" is an opinion.

Çünkü "sevimli" bir fikirdir.

Opinion generally comes first.

Görüş genellikle önce gelir.

And then we have "a lovely new white...."

Ve sonra "hoş bir yeni beyazımız var..."

Age comes before color.

Yaş, renkten önce gelir.

"A lovely new white bookcase."

"Hoş bir yeni beyaz kitaplık." Hadi

Let's start.

başlayalım.

This is my little angel.

Bu benim küçük meleğim.

I've had her since I was a child.

Çocukluğumdan beri ona sahibim. Üzerinde

My name is written on it

along with my birthday, March 9.

9 Mart doğum günümle birlikte adım yazıyor.

So the angel is little. The angel is sweet.

Yani melek küçük. Melek tatlıdır.

She's my sweet little angel.

O benim tatlı küçük meleğim.

opinion > size > head noun

görüş > boyut > baş isim

My sweet little angel.

Benim tatlı küçük meleğim.

My angel has wings.

Benim meleğimin kanatları var.

They're small. They're white.

Onlar küçük. Onlar beyaz.

She has small white wings.

Küçük beyaz kanatları var.

size > color > head noun

boyut > renk > baş isim

Small white wings.

Küçük beyaz kanatlar.

This knick-knack has been in my family for a long time.

Bu ıvır zıvır uzun zamandır ailemde.

As you can see, there is a doll, and she's on a music box.

Gördüğünüz gibi bir oyuncak bebek var ve o bir müzik kutusunun üzerinde.

Okay? This is from Japan.

Tamam aşkım? Bu Japonya'dan.

And I really love her hairstyle.

Ve saç stilini gerçekten çok seviyorum.

I've always loved that hairstyle.

Bu saç modelini hep sevmişimdir.

It's very intricate.

Bu çok karmaşık.

And of course it's a hairstyle used in Japan.

Ve tabii ki Japonya'da kullanılan bir saç modeli.

This is an intricate Japanese hairstyle.

Bu karmaşık bir Japon saç modeli.

Intricate Japanese hairstyle.

Karmaşık Japon saç modeli.

"Intricate" could be considered opinion (observation).

"Karmaşık" görüş (gözlem) olarak kabul edilebilir.

I find it rather complex and detailed.

Oldukça karmaşık ve ayrıntılı buluyorum.

Maybe you find it ordinary.

Belki sıradan buluyorsun.

But "Japanese" expresses origin.

Ancak "Japon" kökeni ifade eder.

Where did this come from? Where was it made?

Bu nereden geldi? Nerede yapıldı?

An intricate Japanese hairstyle.

Karmaşık bir Japon saç modeli.

opinion (observation) > origin (nationality) > head noun

görüş (gözlem) > köken (milliyet) > baş isim

I especially love the color of this dress.

Bu elbisenin rengini özellikle seviyorum.

It's orange, and it's beautiful material.

Turuncu ve güzel bir malzeme.

It's silk.

Bu ipek.

It's gorgeous. It's gorgeous...silk...it's orange.

Muhteşem. Muhteşem...ipek...turuncu.

She's wearing a gorgeous orange silk dress.

Muhteşem bir turuncu ipek elbise giyiyor.

A gorgeous orange silk dress.

Muhteşem bir turuncu ipek elbise.

opinion > color > material > and then our head noun

fikir > renk > malzeme > ve sonra başımız isim

A gorgeous orange silk dress.

Muhteşem bir turuncu ipek elbise.

This is my lantern that I received in college.

Bu benim üniversitede aldığım fenerim.

All the students at my college received a lantern like this.

Üniversitemdeki tüm öğrenciler bunun gibi bir fener aldı.

With a picture of an owl on it.

Üzerinde bir baykuş resmi var.

And all the students in my class received the color blue.

Ve sınıfımdaki tüm öğrenciler mavi rengi aldı.

So there's an owl. It's blue.

Yani bir baykuş var. O mavi.

It's also pretty old because I graduated

Ayrıca oldukça eski çünkü ben

from college quite some time ago!

üniversiteden bir süre önce mezun oldum!

This is my old blue owl lantern.

Bu benim eski mavi baykuş fenerim.

Now if I'm going to throw "college" in there,

Şimdi oraya "kolej" atacaksam,

it's just becoming ridiculously long,

gülünç derecede uzun oluyor,

so I would choose to shorten the phrase

bu yüzden

by putting "college" separately.

"kolej" i ayrı koyarak ifadeyi kısaltmayı seçerdim.

My old blue own lantern from college.

Üniversiteden eski mavi kendi fenerim.

So when we start getting really long descriptions,

Bu yüzden, gerçekten uzun açıklamalar almaya başladığımızda ,

it's best to break it up.

onu bölmek en iyisidir.

In conversation I'd probably tell you

Sohbet ederken muhtemelen size

that this is my blue owl lantern.

bunun benim mavi baykuş fenerim olduğunu söylerdim.

Or my old owl lantern.

Ya da eski baykuş fenerim.

And I'll explain that it's blue, and I got it from college.

Ve mavi olduğunu açıklayacağım ve onu üniversiteden aldım.

So very long descriptions with 4 or 5 adjectives

4 veya 5 sıfatla çok uzun açıklamalar

are just not very common because they're so cumbersome.

çok yaygın değil çünkü çok hantallar.

They're so hard to work with.

Onlarla çalışmak çok zor.

But if you did want the correct order,

Ama doğru siparişi vermek istiyorsanız,

it's "an old blue owl lantern...from college."

bu "üniversiteden eski bir mavi baykuş feneri."

age > color > noun modifier > and then my head noun

yaş > renk > isim değiştirici > ve sonra baş isim

This box belonged to my grandmother.

Bu kutu anneanneme aitti.

As you can see, it's round, it's made of metal,

Gördüğünüz gibi yuvarlak, metalden yapılmış

and its rather small.

ve oldukça küçük.

This is a small round metal box.

Bu küçük yuvarlak bir metal kutu.

Small round metal box.

Küçük yuvarlak metal kutu.

size > shape > material > head noun

boyut > şekil > malzeme > baş isim

Small round metal box.

Küçük yuvarlak metal kutu.

This is a bookend.

Bu bir kitap ayracı. Düşmesinler diye

I have different bookends to hold up my books,

kitaplarımı tutmak için farklı kitap desteklerim var

so they don't fall down.

.

This particular bookend is very heavy

Bu özel kitap ayracı çok ağır

because it's made of stone.

çünkü taştan yapılmış.

This is a heavy stone bookend.

Bu ağır bir taş kitap ayracı.

A heavy stone bookend.

Ağır bir taş kitap ayracı.

"Heavy" is size.

"Ağır" boyuttur.

"Stone" is material.

"Taş" malzemedir.

Head noun.

Baş isim.

Heavy stone bookend.

Ağır taş kitap ayracı.

That's all for now.

Şimdilik bu kadar.

I hope you found this to be an interesting, helpful lesson.

Umarım bunu ilginç ve yararlı bir ders olarak görmüşsünüzdür.

Thanks for watching.

İzlediğiniz için teşekkürler.

Happy studies!

Mutlu çalışmalar!