English Grammar: Avoid 5 Common Mistakes with THERE IS / THERE ARE

This is a living room. There is a couch. There is a fireplace.

Bu bir oturma odası. Bir kanepe var. Şömine var.

There are windows. There are pillows.

pencereler var. yastıklar var.

When you were first learning English, you probably made sentences like these

İngilizceyi ilk öğrendiğinde,

to talk about things you see or things that exist.

gördüğün veya var olan şeylerden bahsetmek için muhtemelen buna benzer cümleler kurmuşsundur.

It seems like an easy topic, right?

Kolay bir konu gibi görünüyor değil mi?

But as you know, simple things become a bit more complicated as you progress in your studies.

Ama bildiğiniz gibi, çalışmalarınızda ilerledikçe basit şeyler biraz daha karmaşık hale geliyor.

In this lesson, let's make sure you're avoiding common mistakes with There is/There are.

Bu derste, Var/Var ile sık yapılan hatalardan kaçındığınızdan emin olalım.

[title]

[başlık]

Don't choose the wrong verb form. Use subject-verb agreement.

Yanlış fiil formunu seçmeyin. Özne-yüklem anlaşmasını kullanın.

We use THERE plus a form of BE to talk about things that exist.

THERE artı BE'nin bir biçimini var olan şeyler hakkında konuşmak için kullanırız.

The focus is on the noun that follows the verb BE.

Odak, BE fiilini takip eden isim üzerindedir.

We use a singular verb before a singular noun.

Tekil bir isimden önce tekil bir fiil kullanırız.

For example, this is a living room. There is a couch. There is a fireplace.

Örneğin, bu bir oturma odası. Bir kanepe var. Şömine var.

We use a plural verb before a plural noun.

Çoğul bir isimden önce çoğul bir fiil kullanırız.

There are windows. There are pillows.

pencereler var. yastıklar var.

If you have an uncountable noun, remember to use a singular verb.

Sayılamayan bir isminiz varsa, tekil bir fiil kullanmayı unutmayın.

There is enough room here for a piano. Usually there is plenty of sunlight.

Burada bir piyano için yeterli yer var. Genellikle bol miktarda güneş ışığı vardır.

Some words can create confusion. "Variety" is a good example.

Bazı kelimeler kafa karışıklığı yaratabilir. "Çeşitlilik" iyi bir örnektir.

Even native speakers get confused and wonder if we should write

Anadili İngilizce olanların bile kafası karışıyor ve

"There is a wide variety of products." OR "There are a wide variety of products."

"Çok çeşitli ürünler var" yazmalı mıyız diye merak ediyor. VEYA "Çok çeşitli ürünler var."

Most dictionaries list "variety" (in "a wide variety") as a singular noun,

Çoğu sözlükte "çeşit" ("geniş çeşitlilik" olarak) tekil bir isim olarak listelenir,

which leads us to the conclusion that we should say "There is a wide variety of products."

bu da bizi "Çok çeşitli ürünler var" dememiz gerektiği sonucuna götürür.

But here's another solution: Find an alternative. How about this?

Ama işte başka bir çözüm: Bir alternatif bulun. Buna ne dersin?

The store has a wide variety. They sell many different products.

Mağaza geniş bir ürün yelpazesine sahiptir. Birçok farklı ürün satıyorlar.

Don't break the rules at the wrong time.

Yanlış zamanda kuralları çiğnemeyin.

You can get away with breaking subject-verb agreement rules, but only in very informal English, especially spoken English.

Özne-yüklem uyum kurallarını çiğneyerek paçayı sıyırabilirsin, ama sadece çok resmi olmayan İngilizcede, özellikle konuşulan İngilizcede. Az

I just said the verb has to agree with the noun that follows.

önce fiilin kendisinden sonra gelen isim ile uyuşması gerektiğini söyledim.

But in American English, it's become somewhat acceptable to use the contraction "There's" before a plural noun.

Ancak Amerikan İngilizcesinde, çoğul bir isimden önce "There's" kısaltmasının kullanılması bir şekilde kabul edilebilir hale geldi.

This is my purse, and it's really heavy.

Bu benim çantam ve gerçekten ağır.

There's probably a lot of things in here that I don't need.

Muhtemelen burada ihtiyacım olmayan bir sürü şey var.

Now that's grammatically incorrect.

Şimdi bu dil bilgisi açısından yanlış.

I should say, "There are a lot of things that I probably don't need."

"Muhtemelen ihtiyacım olmayan pek çok şey var" demeliyim.

"Things" - that's a plural noun.

"Şeyler" - bu çoğul bir isimdir.

But in fast informal English, I can say, "There's a lot of things..."

Ama hızlı günlük İngilizcede, "Pek çok şey var..." diyebilirim.

There's a lot of things I probably don't need in here.

Burada muhtemelen ihtiyacım olmayan pek çok şey var.

And my listeners won't mind.

Ve dinleyicilerim aldırmaz.

But if you're writing formal email or making a business presentation, I don't recommend following this pattern.

Ancak resmi bir e-posta yazıyorsanız veya bir iş sunumu yapıyorsanız, bu kalıbı izlemenizi önermiyorum.

Follow the rules for subject-verb agreement in more formal situations.

Daha resmi durumlarda özne-yüklem uyumu kurallarına uyun.

Use a singular verb before a series of singular nouns.

Bir dizi tekil isimden önce tekil bir fiil kullanın.

Here's an example. I'll tell you about the things in this living room.

İşte bir örnek. Size bu oturma odasındaki şeylerden bahsedeceğim.

There's a couch, a rug, a bookcase, and a piano.

Bir kanepe, kilim, kitaplık ve piyano var.

Although I listed more than one thing, the item that immediately followed the verb BE was a singular noun: a couch.

Birden fazla şey saymış olmama rağmen, BE fiilinden hemen sonra gelen öğe tekil bir isimdi: bir kanepe.

It sounds more natural to use a singular verb.

Tekil bir fiil kullanmak kulağa daha doğal geliyor.

There is a couch.

Bir kanepe var.

It's understood that I could repeat "there is" before each item in the list, but I say it only once.

Listedeki her maddeden önce "var" kelimesini tekrarlayabileceğim anlaşılıyor ama sadece bir kez söylüyorum.

There is a couch, a rug, a bookcase, and a piano.

Bir kanepe, bir kilim, bir kitaplık ve bir piyano var.

Use the word "any" correctly with There is/There are.

"Herhangi" kelimesini Var/Var ile doğru kullanın.

We use "any" in questions and in negative statements.

Sorularda ve olumsuz ifadelerde "any" kullanırız.

To ask whether something exists, you don't need "any."

Bir şeyin var olup olmadığını sormak için "herhangi birine" ihtiyacınız yoktur.

For example, I could ask, "Is there a post office nearby?"

Örneğin, "Yakınlarda bir postane var mı?" diye sorabilirim.

If you don't care about specific details and you only want a yes-no answer, then you can use "any."

Belirli ayrıntıları umursamıyorsanız ve yalnızca evet-hayır yanıtı istiyorsanız, o zaman "any" kullanabilirsiniz.

For example: Is there any electrician who charges less than $100 an hour?

Örneğin: Saati 100 dolardan daha az ücret alan herhangi bir elektrikçi var mı?

I want to know: Is there one? Anyone?

Bilmek istiyorum: Var mı? Herhangi biri?

Name anyone for me who charges less than $100 an hour.

Saati 100 dolardan az ücret alan birini benim adıma adlandırın.

In a negative statement, I use "any" to express what I have nothing of.

Olumsuz bir ifadede, sahip olmadığım şeyi ifade etmek için "any" kullanırım.

For example, there aren't any flowers in this room.

Örneğin, bu odada hiç çiçek yok.

There isn't any place to take a long nap.

Uzun bir şekerleme yapacak yer yok.

In negative statements, we use "any" with "not."

Olumsuz ifadelerde "herhangi biri" ile "değil" kullanırız.

For emphasis, we could simply use "no." As in, there's no place like home.

Vurgu için basitçe "hayır" kullanabiliriz. İçinde olduğu gibi, ev gibisi yoktur.

As a writer, don't overuse "there is/there are"

Bir yazar olarak, "vardır/vardır" ifadesini aşırı kullanmayın

because then you're writing will sound wordy.

çünkü o zaman yazdıklarınız kulağa çok uzun gelir.

Let's take a moment to consider a difference between speaking and writing.

Konuşmak ve yazmak arasındaki farkı düşünmek için biraz zaman ayıralım.

We might use "there is/there are" quite a lot in conversation

not only to talk about what exists, but also to recall information or facts.

Sadece var olan hakkında konuşmak için değil, aynı zamanda bilgi veya gerçekleri hatırlamak için de konuşmada oldukça fazla "var/var" ifadesini kullanabiliriz.

For example, my husband might complain that we can't go out to dinner because we don't have a babysitter.

Örneğin, kocam bakıcımız olmadığı için yemeğe çıkamadığımızdan şikayet edebilir.

But then I can mention a possibility that he might have forgotten.

Ama sonra unutmuş olabileceği bir ihtimalden bahsedebilirim.

And I want him to recall this fact.

Ve bu gerçeği hatırlamasını istiyorum.

I could say, "Well, there's our neighbor. Couldn't we ask her?"

"İşte komşumuz. Ona soramaz mıyız?"

I'm presenting this possibility to consider.

Düşünmek için bu olasılığı sunuyorum.

Now let's switch to a written context.

Şimdi yazılı bağlama geçelim.

Take a look and tell me if you like how this email sounds.

Bir göz atın ve bu e-postanın kulağa hoş gelip gelmediğini söyleyin.

[reads]

[okur]

This could be less wordy, couldn't it?

Bu daha az endişeli olabilir, değil mi?

Let's compare this version to another.

Bu versiyonu bir başkasıyla karşılaştıralım.

[reads]

[okur]

Did you note the changes?

Değişiklikleri not ettiniz mi?

Do you see how I reduced the number of times I used "There is/There are"?

"Var/Var" dediğim sayıları nasıl azalttığımı görüyor musunuz?

Okay. How well have you been listening?

Tamam aşkım. Ne kadar iyi dinliyorsun?

Let's do a quick check.

Hızlı bir kontrol yapalım.

Choose the correct verb.

Doğru fiili seçin.

Answers.

Yanıtlar.

1. There is a bunch of stuff in the hallway.

1. Koridorda bir sürü eşya var.

"Stuff" is an uncountable noun.

"Stuff" sayılamayan bir isimdir.

There is stuff. How much stuff? A lot of stuff. A bunch of stuff.

Bir şeyler var. Ne kadar eşya? Bir sürü şey. Bir sürü şey.

There's a bunch of stuff in the hallway.

Koridorda bir sürü eşya var.

2. We still have to clean the upstairs. There's the bathroom, the two bedrooms, and the attic.

2. Hala üst katı temizlememiz gerekiyor. Banyo, iki yatak odası ve tavan arası var.

Here we have a string of nouns. The first item is singular: bathroom.

Burada bir isim dizimiz var. İlk öğe tekildir: banyo.

So it makes sense to use a singular verb.

Bu yüzden tekil bir fiil kullanmak mantıklıdır.

It's understood that we could use "There is/There are" constructions before each item.

Her maddeden önce "Var/Var" yapılarını kullanabileceğimiz anlaşılmaktadır.

But is sounds most natural to use "there is." There's the bathroom...

Ama "var"ı kullanmak kulağa çok doğal geliyor. Banyo var...

3. Are there any questions at this time?

3. Şu anda herhangi bir sorunuz var mı?

"Questions" is a plural noun. We need a plural verb.

"Soru" çoğul bir isimdir. Çoğul bir fiile ihtiyacımız var.

And it's a question, so it makes sense to use "any" to ask about the existence of questions.

Ve bu bir soru, bu yüzden soruların varlığı hakkında soru sormak için "herhangi birini" kullanmak mantıklı.

4. There is no substitute for the support of a good friend.

4. İyi bir arkadaşın desteğinin yerini hiçbir şey tutamaz.

Remember in negative statements, we could use "not" + "any" OR the word "no" + the noun.

Olumsuz ifadelerde "değil" + "herhangi biri" VEYA "hayır" kelimesini + isim kullanabileceğimizi unutmayın.

There is no (what?) There is no substitute.

Hiçbir (ne?) Yedek yoktur.

Here's a bonus task. How would you rewrite this statement to make it more concise?

İşte bir bonus görev. Bu ifadeyi daha özlü hale getirmek için nasıl yeniden yazarsınız?

Here's my suggestion:

İşte benim önerim:

[reads]

[okuyor]

Well, there's probably more we can talk about, but we'll end here.

Pekala, muhtemelen konuşabileceğimiz daha çok şey var ama burada bitireceğiz.

I hope you found this useful.

Umarım bunu faydalı bulmuşsundur.

Thanks for watching and happy studies!

İzlediğiniz için teşekkürler ve mutlu çalışmalar!