Implied Conditionals and Conversational Expressions with IF 👩‍🏫 English Grammar with Jennifer

Hi everyone. It'ss Jennifer here with another lesson on conditionals in English.

Herkese selam. Jennifer koşullu ifadeler üzerine başka bir İngilizce dersiyle karşınızda.

I know this is turning into quite a long series on conditionals, but there's truly a lot to talk about.

Bunun koşullu ifadeler üzerine oldukça uzun bir seriye dönüştüğünü biliyorum ama gerçekten konuşulacak çok şey var.

We use conditional sentences every day, so it's a very useful grammar topic.

Her gün koşul cümleleri kullanıyoruz, bu yüzden çok faydalı bir gramer konusu.

My lessons provide review and expansion.

Derslerim gözden geçirme ve genişletme sağlar.

If anything, you're going to feel more confident by the time you finish this playlist.

Aksine, bu oynatma listesini bitirdiğinizde kendinizi daha güvende hissedeceksiniz.

Did you just catch my use of "if anything"?

Az önce "eğer bir şey" kelimesini kullandığımı anladın mı?

In the last lesson as a bonus task, I asked you to think about this phrase.

Son derste bonus görev olarak sizden bu cümleyi düşünmenizi istemiştim.

Do we use "if anything" to emphasize or soften an idea?

Bir fikri vurgulamak veya yumuşatmak için "eğer bir şey varsa" kullanıyor muyuz?

My example was about a strange toothpaste flavor I heard about.

Örneğim, duyduğum garip bir diş macunu aromasıyla ilgiliydi.

Dong-Jin Seo gave a wonderful explanation. Take a look.

Dong-Jin Seo harika bir açıklama yaptı. Bir göz at.

"If anything" emphasizes an idea. I think it is similar to "in fact" or "actually."

"Eğer bir şey varsa" bir fikri vurgular. "Aslında" ya da "aslında" gibi olduğunu düşünüyorum.

Correct. Those are very similar expressions. Ra'ed agrees. He wrote:

Doğru. Bunlar çok benzer ifadeler. Ra'ed aynı fikirde. Şöyle yazdı:

Yes, and Sam clarified this point even further.

Evet ve Sam bu noktayı daha da netleştirdi.

Exactly. Thanks, Sam, Ra'ed, and Don-Jin Seo.

Kesinlikle. Teşekkürler Sam, Ra'ed ve Don-Jin Seo.

"If anything" isn't a full IFclaause with a subject and a verb, but the meaning is understood,

"Eğer bir şey", özne ve fiil içeren tam bir EĞER cümlesi değildir, ancak anlamı anlaşılmıştır,

so I'm including this phrase in our discussion of implied conditionals.

bu yüzden bu ifadeyi ima edilen koşul ifadeleri tartışmamıza dahil ediyorum.

"If anything" is common in conversation. In our last lesson,

Konuşmada "eğer bir şey varsa" yaygındır. Son dersimizde,

we looked at other implied conditionals that are probably more common in writing because they're slightly more formal.

muhtemelen biraz daha resmi oldukları için yazılı olarak daha yaygın olan diğer ima edilen koşul ifadelerine baktık. Şunlara

We looked at: if need be, if necessary, if possible,

baktık: gerekirse, gerekirse, mümkünse,

if so, if not, and otherwise.

öyleyse, değilse ve değil.

We'll look at some of your examples to review. Here's a good one.

İncelemek için bazı örneklerinize bakacağız. İşte iyi bir tane.

What's implied?

Ne ima ediliyor?

If you don't give plenty of attention to vocabulary along with grammar, then...

Dil bilgisinin yanı sıra kelime dağarcığına da yeterince dikkat etmezsen, o zaman...

Ra'ed wrote:

Ra'ed şunu yazdı:

Well, thank you.

Pekala, teşekkürler.

What's implied by "if so"?

"Eğer öyleyse" ile ne ima ediliyor?

If you plan to visit Egypt, then...

Mısır'ı ziyaret etmeyi planlıyorsan, o zaman...

Right? "If so" implies what the outcome is in that case.

Değil mi? "Eğer öyleyse", bu durumda sonucun ne olduğunu ima eder.

So Ra'ed is really saying if that's the case, then I'll host you.

Yani Ra'ed gerçekten, eğer durum buysa, o zaman seni misafir edeceğimi söylüyor.

"If not" is the opposite: if that isn't the case.

"Eğer değilse" tam tersidir: eğer durum böyle değilse.

Let's look at Susanna's example.

Susanna'nın örneğine bakalım. Şöyle

She wrote:

yazdı:

So she's saying if I don't do that, I won't improve.

Yani bunu yapmazsam gelişmeyeceğimi söylüyor.

Here's an example that combines "if so" and "if not."

İşte "eğer öyleyse" ve "eğer değilse"yi birleştiren bir örnek.

Are you going to the market? If so, please get me a book on English grammar. If not, could you please give me yours?

Markete gidiyor musun? Eğer öyleyse, lütfen bana İngilizce dilbilgisi üzerine bir kitap getirin. Değilse, lütfen seninkini bana verir misin?

Look at two of Molly's sentences.

Molly'nin iki cümlesine bak.

Note one small change I'm going to make to keep a polite tone.

Kibar bir tavır sergilemek için yapacağım küçük bir değişikliği not edin.

She wrote:

Yazdı:

What's implied? "If it is possible"... "if it is necessary or "if you find it necessary."

Ne ima ediliyor? "Mümkünse"... "gerekliyse" veya "gerekli bulursanız"

George reminds us that "if possible" and "if necessary" can also be used at the end of a sentence.

George, "eğer mümkünse" ve "eğer gerekliyse"nin cümle sonunda da kullanılabileceğini hatırlatır ve şunları

He wrote:

yazar:

Roxana wrote about necessity using "if need be."

Roxana zorunluluk hakkında "eğer gerekiyorsa" yazdı.

Take a look and I'll make a change. Note my suggestions for a more formal tone.

Bir göz atın ve bir değişiklik yapacağım. Daha resmi bir üslup için önerilerime dikkat edin.

What's implied? "If there is a need" or "if I need to..."

Ne ima ediliyor? "Eğer bir ihtiyaç varsa" veya "eğer ihtiyacım olursa... "

Finally, Vijay created an example with three of our phrases.

Son olarak, Vijay ifadelerimizden üçünü içeren bir örnek oluşturdu.

Note my suggestions for clarity.

Anlaşılır olması için önerilerime dikkat edin.

Thank you to everyone who posted their examples.

Örneklerini yayınlayan herkese teşekkür ederiz.

There are other times in formal and informal English when we don't use a full IF clause. If you've watched my advanced grammar

Resmi ve gayri resmi İngilizcede tam bir IF yan tümcesi kullanmadığımız başka zamanlar da vardır. İleri düzey dilbilgisi

lessons, you'll likely recognize IF + a past participle as a reduced adverb clause.

derslerimi izledim, IF + geçmiş bir ortacı indirgenmiş bir zarf tümcesi olarak muhtemelen tanıyacaksınız.

Remember those reductions are possible only when the subjects are the same in both clauses.

Bu indirgemelerin yalnızca konular her iki yan tümcede de aynı olduğunda mümkün olduğunu unutmayın.

Sometimes the conjunction BUT or BUT THEN implies a conditional.

Bazen AMA veya BUT THEN bağlacı bir koşullu anlamına gelir.

The preposition WITHOUT can also imply a condition and a likely result.

OLMADAN edatı aynı zamanda bir koşulu ve olası bir sonucu da ima edebilir.Bazen

It's also possible sometimes to state a result and imply the condition.

bir sonucu belirtmek ve koşulu ima etmek de mümkündür.

Here's a new phrase: if nothing else.

İşte yeni bir ifade: başka bir şey değilse.

Like "if anything" we use "if nothing else" for emphasis.

"Eğer bir şey" gibi, vurgu için "başka bir şey değilse" kullanırız.

Both phrases are common in spoken English, but "if nothing else"

Her iki ifade de konuşma İngilizcesinde yaygındır, ancak "başka bir şey değilse",

emphasizes the one good thing we see in a person or in a situation and the rest is likely not good.

bir kişide veya durumda gördüğümüz tek iyi şeyi vurgular ve gerisi muhtemelen iyi değildir.

In all three examples, I'm speaking rather negatively about Cape Cod.

Her üç örnekte de Cape Cod hakkında oldukça olumsuz konuşuyorum.

My sentences suggests that I can't find many good things,

Cümlelerim pek iyi şeyler bulamadığımı gösteriyor,

so I'm emphasizing a single positive feature instead.

bu yüzden onun yerine tek bir olumlu özelliği vurguluyorum.

With the phrase "if nothing else" I'm implying it may not be good in any other way, but...

"Eğer başka hiçbir şey" ifadesiyle, başka bir şekilde iyi olmayabileceğini ima ediyorum, ama...

For homework create your own example with "if nothing else." Write it in the comments.

Ev ödevi için "eğer hiçbir şey değilse" ile kendi örneğinizi oluşturun. Yorumlara yazın.

We'll wrap this lesson up with four

Bu dersi,

conversational expressions that use a full IF clause but they imply part of the result.

tam bir IF yan tümcesi kullanan ancak sonucun bir kısmını ima eden dört konuşma ifadesi ile tamamlayacağız.

We use "if you don't mind me asking" and then a question.

"Sormamın sakıncası yoksa" ve ardından bir soru kullanırız.

This structure is good when you know, you're asking for personal or otherwise private information.

Bu yapı, kişisel veya başka türlü özel bilgiler istediğinizi bildiğinizde iyidir.

You're sorry for possibly intruding or causing discomfort, but you're curious enough to ask.

İzinsiz girdiğiniz veya rahatsız olduğunuz için üzgünsünüz ama soracak kadar meraklısınız.

"If you ask me" is used with a statement when you're giving a frank opinion, although no one invited you to do this.

"Bana sorarsan", kimse seni bunu yapmaya davet etmemesine rağmen, samimi bir fikir beyan ederken bir ifadeyle birlikte kullanılır.

We use "if you must know" when we're giving information reluctantly.

İsteksizce bilgi verirken "bilmeniz gerekiyorsa" kullanırız.

Maybe it's personal. Maybe it's private business.

Belki kişiseldir. Belki de özel bir iştir.

In any case it's not information that we easily or freely share with others.

Her durumda, başkalarıyla kolayca veya özgürce paylaştığımız bilgiler değildir.

Another expression we use when we do something reluctantly is "if you insist."

İstemeden bir şey yaptığımızda kullandığımız bir diğer ifade de "eğer ısrar edersen" dir.

Follow me on Facebook and visit my YouTube community tab for more practice with these conditions:

Bu koşullarla daha fazla pratik yapmak için beni Facebook'ta takip edin ve YouTube topluluk sekmemi ziyaret edin:

Here's a bonus task you can do in the comments. How do you understand the full result in the following statements?

İşte yorumlarda yapabileceğiniz bir bonus görev. Aşağıdaki ifadelerdeki tam sonucu nasıl anlıyorsunuz?

You can post your thoughts in the comments along with your example with "if nothing else."

Düşüncelerinizi "hiçbir şey değilse" örneğinizle birlikte yorumlara gönderebilirsiniz. Bir

We'll look over your ideas in the next lesson on conditionals.

sonraki koşul koşullu dersimizde fikirlerinizi gözden geçireceğiz.

That's all for now. As always, thanks for watching and happy studies!

Şimdilik bu kadar. Her zaman olduğu gibi, izlediğiniz için teşekkürler ve mutlu çalışmalar!

Become a sponsor of English with Jennifer.

Jennifer ile İngilizce'ye sponsor olun.

You'll get a special badge, bonus posts, on-screen credit, and a monthly live stream.

Özel bir rozet, bonus gönderiler, ekran kredisi ve aylık canlı yayın alacaksınız.

Click on the link or look in the video description for more information.

Daha fazla bilgi için bağlantıya tıklayın veya video açıklamasına bakın.

Note that sponsorships are not available in every country at this time.

Sponsorlukların şu anda her ülkede mevcut olmadığını unutmayın.

I'd like to say a very special thank you to my current sponsors. Hopefully more of you will join us for the next live stream.

Mevcut sponsorlarıma çok özel bir teşekkür etmek istiyorum. Umarım bir sonraki canlı yayında daha fazla kişi bize katılır.

Join me on my YouTube community tab for special posts each week.

Her hafta özel gönderiler için YouTube topluluk sekmemde bana katılın.

You haven't already please subscribe to my channel. That way you'll get notification of every new video I upload to YouTube.

Henüz kanalıma abone olmadınız. Bu şekilde, YouTube'a yüklediğim her yeni video hakkında bildirim alacaksınız.