Introduction to Stress and Intonation - English with Jennifer

Can you sing?

Şarkı söyleyebilir misin? Şarkı

I like to sing very much, but I don't have a great singing voice.

söylemeyi çok severim ama harika bir şarkı sesim yok.

I'm better at playing the piano.

Piyanoda daha iyiyim.

I understand music pretty well,

Müziği oldukça iyi anlıyorum

and of course I understand the English language quite well,

ve tabii ki İngilizceyi de oldukça iyi anlıyorum,

so I feel confident that I can guide you to have better intonation and rhythm in English.

bu nedenle İngilizce'de daha iyi tonlama ve ritme sahip olmanız için size rehberlik edebileceğim konusunda kendime güveniyorum.

In some ways, speaking a language is like singing a song.

Bazı yönlerden, bir dili konuşmak şarkı söylemek gibidir.

There are words. There's a melody.

kelimeler var. Bir melodi var.

And there's a rhythm.

Ve bir ritim var.

Every language has its own music.

Her dilin kendine has müziği vardır. Bahse

I bet that even if you don't speak other languages,

girerim başka dilleri konuşmasanız bile,

you can probably recognize them based on what you hear, right?

muhtemelen duyduklarınıza göre onları tanıyabilirsiniz, değil mi?

If you want to sound more natural in English,

İngilizcede kulağa daha doğal gelmek istiyorsanız, İngilizcenin

then you have to listen carefully to the musical quality

müzikal kalitesini dikkatle dinlemelisiniz

of the English language.

.

English is a stress-timed language.

İngilizce vurgu zamanlı bir dildir.

What does that mean?

Bu ne anlama gelir?

First, let's talk about words.

İlk olarak, kelimeler hakkında konuşalım.

English words of two or more syllables have stressed and unstressed sounds.

İki veya daha fazla heceli İngilizce kelimelerin vurgulu ve vurgusuz sesleri vardır.

A stressed sound is generally louder, longer, and at a higher pitch.

Vurgulu bir ses genellikle daha yüksek, daha uzun ve daha tizdir.

For example, English.

Örneğin, İngilizce.

Listen.

Dinlemek.

DA-da

DA-da

communication

iletişim

Next, let's talk about sentences.

Şimdi cümleler hakkında konuşalım.

English sentences have stressed and unstressed words.

İngilizce cümlelerde vurgulu ve vurgusuz sözcükler bulunur.

We stress content words.

İçerik kelimelerini vurguluyoruz.

Like nouns, verbs, adjectives, adverbs...

İsimler, fiiller, sıfatlar, zarflar gibi...

Words that carry meaning.

Anlam taşıyan kelimeler.

Function words, like articles and prepositions,

Makaleler ve edatlar gibi işlev sözcükleri

are normally unstressed.

normalde vurgusuzdur.

We say the more softly and generally faster.

Daha yumuşak ve genellikle daha hızlı söylüyoruz.

Our content words fall on the beat.

İçerik sözlerimiz ritme düşüyor.

Function words are off beat.

İşlev sözcükleri geçersizdir. Hızlı konuşmada

If you'd like to learn more about how unstressed words

vurgusuz kelimelerin ve vurgusuz seslerin nasıl değiştiği hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz

and unstressed sounds change in fast speech,

,

watch my 20-day Fast Speech Challenge.

20 günlük Hızlı Konuşma Yarışmamı izleyin.

In this 10-day challenge, we'll focus mainly on intonation.

Bu 10 günlük yarışmada ağırlıklı olarak tonlamaya odaklanacağız.

These changes in pitch happen on stressed words.

Perdedeki bu değişiklikler, vurgulanan sözcüklerde olur.

So you'll learn how stress and intonation work together.

Böylece vurgu ve tonlamanın birlikte nasıl çalıştığını öğreneceksiniz.

Intonation is a key part of our communication in English.

Tonlama, İngilizce iletişimimizin önemli bir parçasıdır.

Are you ready for your first full lesson on intonation?

Tonlama üzerine ilk tam dersinize hazır mısınız?

We'll start soon, but let's not rush.

Birazdan başlayacağız ama acele etmeyelim.

Remember - after each lesson you need to take time to practice on your own.

Unutmayın - her dersten sonra kendi başınıza pratik yapmak için zaman ayırmanız gerekir.

Repeat the model sentences aloud.

Örnek cümleleri yüksek sesle tekrarlayın.

If possible, record yourself

Mümkünse kendinizi kaydedin

and compare your speech to mine.

ve konuşmanızı benimkiyle karşılaştırın.

You can do this kind of listen-repeat practice with other speakers as well.

Bu tür dinle-tekrar alıştırmalarını diğer konuşmacılarla da yapabilirsiniz.

For example, a short film clip or part of an audio interview

Örneğin, kısa bir film klibi veya sesli bir röportajın bir bölümü

can provide a good model.

iyi bir model sağlayabilir.

As always, thanks for watching and happy studies!

Her zaman olduğu gibi, izlediğiniz için teşekkürler ve mutlu çalışmalar!