25 HACKS EVERY LANGUAGE LEARNER SHOULD KNOW | Go Natural English

Hey naturals, what's up Gabby here from gonaturalenglish.com

Hey doğallar, naber gonaturalenglish.com'dan Gabby

To help you to learn a language more fluently. Yes today

bir dili daha akıcı bir şekilde öğrenmenize yardımcı olmak için burada. Evet bugün

we're talking about hacks that every language learner every lazy language learner should

her dil öğrenen her tembel dil öğrenen kişinin bilmesi gereken tüyolardan bahsediyoruz

Know now, I'm not calling you lazy, and I'm not calling myself

Şimdi size tembel demiyorum ve kendime

Lazy, but who doesn't want to learn a language?

Tembel demiyorum ama kim dil öğrenmek istemez ki? daha

faster better more

hızlı daha iyi Daha

Easily with more fluency in less time. I think that's everyone's dream. So that's what we're talking about today

kısa sürede daha fazla akıcılıkla kolayca. Bence bu herkesin hayali. Demek bugün bahsettiğimiz şey bu,

I've discovered

25 hacks. Yes

25 hack keşfettim. Evet Herkesin herhangi bir dili öğrenmesine

25 hacks or tips or strategies that can help

yardımcı olabilecek 25 tüyo veya ipucu veya strateji

Anyone to learn any language?

?

faster and better so if you're curious

daha hızlı ve daha iyi yani merak ediyorsanız hadi

Let's talk about them. So we're gonna jump right in

onlar hakkında konuşalım. Bu yüzden hemen devreye gireceğiz,

I just want to let you know that if you are learning English

sadece şunu bilmenizi isterim ki, eğer İngilizce öğreniyorsanız,

You should totally check out the audio ebook from go natural English called the English fluency

İngilizce akıcılık formülü adı verilen go natural English'ten sesli e-kitabına kesinlikle göz atmalısınız,

formula you can click right up there to learn more about how to get it and you

nasıl yapılacağı hakkında daha fazla bilgi edinmek için hemen oraya tıklayabilirsiniz. alın ve

Can read and listen to the first chapter for free to get started right away. So check that out right up there

hemen başlamak için ilk bölümü ücretsiz olarak okuyup dinleyebilirsiniz. Şuraya bir bakın Pekala

Alright, so these 25 hacks are divided into

, bu 25 hack

five different sections

beş farklı bölüme ayrılmış

I thought it would make sense to divide them up because there's a lot of them but we're gonna make sure that we go

Ben onları bölmenin mantıklı olacağını düşündüm çünkü çok fazla var ama hızlı ilerlediğimizden emin olacağız

quickly, and you understand each one they're divided up into

ve siz de anlıyorsunuz her biri

pronunciation vocabulary

telaffuz kelime dağarcığı

fluency

akıcılığı

strategy and

stratejisi ve

Motivation I think I switched them around

Motivasyon olarak ikiye ayrıldı

I think motivation is first and then strategy so I put pronunciation first because

Number one is you have to start with pronunciation

why because let's think about it if you have

telaffuzun

bad

kötü

pronunciation but great grammar

ama gramerin harika

People are not going to understand what you're saying. Now. We're talking about conversation. We're not talking about doing well on your grammar test

İnsanlar ne dediğini anlamayacak. Şimdi. Sohbetten bahsediyoruz. Dilbilgisi sınavında başarılı olmaktan bahsetmiyoruz. Asıl

We're talking about actually

Communicating with people which is my goal. And I think it's your goal as well

amacım olan insanlarla iletişim kurmaktan bahsediyoruz. Ve bence bu senin de amacın

So if you want to speak fluently like native speakers do and communicate and express yourself then start with

pronunciation because if you have good pronunciation

But poor grammar people will still understand you and let me tell you a lot of native speakers have horrible grammar

anadili İngilizce olanların dilbilgisi berbat

And I'm not saying that you should not learn grammar. I'm saying grammar. It is important, but

ve dilbilgisi öğrenmemen gerektiğini söylemiyorum. Ben gramer diyorum. Bu önemlidir, ancak

Because we all have limited time and we have to start somewhere start with pronunciation

hepimizin sınırlı bir zamanı olduğundan ve bir yerden başlamak zorundayız, telaffuzla başlayın,

learn to

Make the words sounds

sözcükleri

Like native speakers say them so that native speakers will understand you start with pronunciation

ana dili İngilizce olan kişiler gibi seslendirin, böylece anadili İngilizce olan kişiler sizi anlasın telaffuzla başlayın

Number one now, of course to start with pronunciation. You have to also learn some vocabulary because we're not gonna just make random

Şimdi bir numara, elbette başlamak için telaffuz. Ayrıca bazı kelimeler de öğrenmeniz gerekiyor çünkü

sounds like if you're learning English, you're not just gonna make random sounds like

İngilizce öğreniyormuşsunuz gibi rastgele sesler çıkarmayacağız, [ __ ] gibi rastgele sesler çıkarmayacağız.

crap

Those are difficult sounds in English, but that is not a word

We need words, so we'll talk about vocabulary when we get to number three

kelimelere ihtiyacımız var, bu yüzden üç numaraya geldiğimizde kelime dağarcığı hakkında konuşacağız,

but number two is to really focus in on a

ancak iki numara gerçekten

regional dialect or standard a standard

bölgesel bir lehçeye veya standart bir standart

Dialects for example, if you're learning English, you might want to select the standard American dialect, which is what I speak

Lehçelere odaklanmak, örneğin, İngilizce öğreniyorsanız, standardı seçmek isteyebilirsiniz Amerikan lehçesi, benim konuştuğum şey

but focus on one accent that you can really copy and get good at

ama gerçekten kopyalayabileceğiniz ve iyi olabileceğiniz bir aksana odaklanın,

so learn that accent and focus on pronunciation and

bu yüzden o aksanı öğrenin ve telaffuz ile tonlamaya odaklanın Telaffuz,

intonation

Pronunciation is how we say the

specific individual sounds in a word and

bir kelimedeki belirli sesleri nasıl söylediğimizdir ve

Intonation has to do with whether our voice is rising or falling

Tonlama, sesimizin yükselip alçalmadığı

And this is very key to sounding fluent as well

Ve bu, kulağa akıcı gelmenin de çok anahtarıdır

So number one and number two are about pronunciation so start with pronunciation and then really work to sound

Yani bir ve iki numara telaffuzla ilgilidir, bu yüzden telaffuzla başlayın ve ardından,

more and more like a native speaker by focusing on individual sounds especially the ones that are difficult for you and

özellikle tek tek seslere odaklanarak anadili gibi konuşmaya çalışın. sizin için zor olanlar ve

Intonation, this is something that's really advanced even for me

Tonlama, bu benim için bile gerçekten ileri bir şey.

Like I'm learning Portuguese still and intonation is quite difficult. Sometimes I don't have the right intonation

Sanki hala Portekizce öğreniyorum ve tonlama oldukça zor. Bazen doğru tonlamaya sahip değilim

So you have to listen to the new language as if it were

Bu yüzden yeni dili sanki

Music as if it were a song and really listen to when people's voices go up and down maybe when they're asking

bir şarkıymış gibi Müzik gibi dinlemeli ve insanların sesleri inip alçaldığında, belki de

questions or when they're surprised or

soru sorarken veya konuşurken gerçekten dinlemelisiniz. Şaşırdık ya da

Asking for

Help or I guess that would be a question or making a statement maybe their voice goes down or in the middle of a sentence

Yardım İstiyoruz ya da sanırım bu bir soru ya da bir açıklama olurdu, belki sesleri alçalır ya da İngilizce'deki gibi bir cümlenin ortasında

like in English when we have the end of a phrase our voice goes down, so

bir cümlenin sonuna geldiğimizde sesimiz alçalır, yani

intonation is super important to improving your

tonlama dilde Akıcılığınızı geliştirmek için çok önemlidir

Fluency in the language and you can always learn more grammar as you go. You can fine-tune your advanced grammar

ve ilerledikçe her zaman daha fazla gramer öğrenebilirsiniz. İleri düzey gramerinize ince ayar yapabilirsiniz

But again for me learning Portuguese, my advanced grammar is horrible

Ama yine de benim için Portekizce öğrenirken, ileri düzey gramerim korkunç

But people ask me all the time if I'm Brazilian because I've worked on my pronunciation a lot and it's not perfect

ama insanlar bana her zaman Brezilyalı olup olmadığımı soruyor çünkü telaffuzum üzerinde çok çalıştım ve bu mükemmel değil

But it at least leaves some doubt as to whether I am Brazilian or not. I could be proud of that number three

Ama en azından Brezilyalı olup olmadığım konusunda bazı şüpheler bırakıyor. Bu üç numarayla gurur duyabilirim, hadi

let's talk about

vocabulary so vocabulary and pronunciation go together because we're gonna practice pronunciation of

kelime dağarcığı hakkında konuşalım, böylece kelime dağarcığı ve telaffuz birlikte ilerlesin çünkü

Specific words right? So when you're learning vocabulary

Belirli kelimelerin telaffuzunu çalışacağız, değil mi? Bu yüzden kelime öğrenirken

Don't try to overwhelm yourself thinking that you have to memorize all the words in the dictionary even native speakers

Sözlükteki tüm kelimeleri ezberlemeniz gerektiğini düşünerek kendinizi bunaltmayın

Don't know all the words in a dictionary

Sözlükteki tüm kelimeleri bilmiyorum

I'm constantly learning new words in English and in other languages and I think that's the beauty of learning a language is there's always

Sürekli olarak İngilizce ve Türkçe yeni kelimeler öğreniyorum. diğer diller ve bence bir dili öğrenmenin güzelliği, her zaman

Something more you can learn. But anyway, let's not think about

öğrenebileceğiniz daha fazla şey olmasıdır. Ama her neyse,

Learning about all the words for the rest of our lives. Let's think about starting with a very specific

hayatımızın geri kalanında tüm kelimeleri öğrenmeyi düşünmeyelim. Çok özel bir

group of words or list of words something contained for example

kelime grubuyla veya bir kelime listesiyle başlamayı düşünelim örneğin,

I love learning the words of songs that I like so I can

Sevdiğim şarkıların sözlerini öğrenmeyi seviyorum, bu yüzden

Select a specific song that I enjoy and I can enjoy

hoşlandığım ve zevk alabileceğim belirli bir şarkıyı seçebilirim Şarkı

Learning the words so I can sing along to it you could do this, too

söyleyebilmek için kelimeleri öğrenmek bununla birlikte bunu da yapabilirsiniz,

if you like music find a song in English that you really like and learn the words look them up online and

eğer müzikten hoşlanıyorsanız, gerçekten sevdiğiniz bir İngilizce şarkı bulun ve kelimeleri öğrenin, onları çevrimiçi arayın ve

Memorize the and this is a great way to learn vocabulary and improve your pronunciation

Ezberleyin ve bu, kelime dağarcığı öğrenmenin ve telaffuzunuzu geliştirmenin harika bir yoludur.

By singing along with the song now if music is not your thing

şarkıyı şimdi dinle, eğer müzik sana göre değilse

or you think this isn't gonna be helpful for you for some reason then try starting with a

veya herhangi bir nedenle bunun sana yardımcı olmayacağını düşünüyorsan, o zaman

specific group of vocabulary words

belirli bir kelime grubuyla başlamayı dene,

so for example

örneğin,

Maybe if you really like sports you could learn about how to talk about the different

sporu gerçekten seviyorsan nasıl konuşulacağını öğrenebilirsin

Like in soccer like the different positions or the difference

futbolda olduğu gibi farklı pozisyonlar veya farklı

types of moves or

hareket türleri veya

Different things that happen during a game and how to talk about them in the language that you're learning

bir oyun sırasında meydana gelen farklı şeyler ve bunlar hakkında öğrendiğiniz dilde nasıl konuşulacağı gibi.

I just did a video on soccer vocabulary for the World Cup

We can probably link to it right up there if you're curious, but stay

Merak ediyorsan, muhtemelen hemen orada ona bağlantı verebiliriz, ama

specific and take small bites out of

spesifik ol ve

The vocabulary in your new language. Don't try to learn everything

yeni dilindeki kelime dağarcığından küçük parçalar al. Her şeyi öğrenmeye çalışmayın

Don't be a generalist start as a specialist and learn something specific that you're interested in

Genelci olmayın Bir uzman olarak başlayın ve ilgilendiğiniz belirli bir şeyi öğrenin

You could go by subjects like sports or you could choose words depending on a skill that you want to learn

Spor gibi konulara gidebilir veya öğrenmek istediğiniz beceriye göre kelimeler seçebilirsiniz.

For example, if you want to learn how to order coffee in your new language

, yeni dilinizde nasıl kahve sipariş edeceğinizi öğrenmek istiyorsanız,

then that's a very specific set of words and

o zaman bu, bilmeniz gereken çok özel bir dizi kelime ve

questions that you need to know

sorudur.

number four learn

Dördüncüsü öğrenin

Similar words which are called cognates in your language and in language you're learning

Kendi dilinizde ve öğrenmekte olduğunuz dilde aynı kökenli olarak adlandırılan benzer kelimeler

There's probably some words that are similar. So for example car and

Muhtemelen vardır. birbirine benzeyen bazı kelimeler. Örneğin, İspanyolca'da araba ve

car row in

araba sıraları

Spanish are quite similar and they both mean car

oldukça benzerdir ve ikisi de artık araba anlamına gelir

now, of course

, elbette

There are things called false cognates like embarrassed and embarrass allah in spanish are not the same

İspanyolca'da utandım ve utandım allah gibi yanlış kökten şeyler denen şeyler aynı değildir

Meaning we have embarrassed and pregnant

Anlamı biz utandık ve hamile kaldık

totally different meaning but focus on the words that do sound alike in your language and the new language and

tamamen farklı anlamlar ama odaklanın kendi dilinizde ve yeni dilde kulağa benzer gelen kelimeler ve

Those are going to be much easier for you to remember because you already know the meaning in your own language

Bunları hatırlamanız sizin için çok daha kolay olacak çünkü kendi dilinizdeki anlamını zaten biliyorsunuz.

So use cognates to your advantage to learn a lot more vocabulary faster number five

You're not gonna like this one, but I'm gonna say it anyway

Bunu beğenmeyeceksin, ama yine de söyleyeceğim

learn to think in your new language don't

yeni dilinde düşünmeyi öğren

Translate avoid translation because it makes your mind

tercüme etme tercümeden kaçın çünkü zihnine

do things that native speakers don't do like

anadili İngilizce olanların sevmediği şeyleri yaptırıyor.

When you're a native speaker, you understand what a word means through

anadili İngilizce olan biri, bir kelimenin ne anlama geldiğini

context and the situation and that's what you need to do when you're learning a new language to

bağlam ve durum aracılığıyla anlarsınız ve bunu Anadili İngilizce olan kişiler için yeni bir dil öğrenirken yapmanız gereken şey

Native speakers don't stop and think about how to directly translate the word to another word in another language

durup bir kelimeyi doğrudan başka bir kelimeye nasıl çevireceğinizi düşünmeyin dil

This is not a kind of natural way to learn a language

Bu, bir dili öğrenmenin doğal bir yolu değil

So we need to go back to the way that we learn a language as children

Bu yüzden, bir dili çocukken öğrendiğimiz yola,

maybe how we learned our first language and really understand the vocabulary based on its use

belki de ilk dilimizi nasıl öğrendiğimize ve kullanımına bağlı olarak kelime dağarcığını gerçekten anladığımıza geri dönmeliyiz. Kelime dağarcığını

So we're gonna talk about copying and pasting

kopyalama ve yapıştırma hakkında konuşun

Vocabulary. This is more of a strategy

. Bu daha çok bir strateji

But this goes back to really looking at how native speakers and fluent speakers of the language are using the words

Ama bu gerçekten anadili İngilizce olanların ve dili akıcı konuşanların kelimeleri nasıl kullandığına bakmaya geri dönüyor

and so when I'm learning a language, I really try not to translate too much especially because you know, there's

ve bu yüzden bir dil öğrenirken gerçekten çok fazla tercüme etmemeye çalışıyorum çünkü özellikle biliyorsunuz,

expressions in your new language that may not really translate very easily in your

yeni dilinizde, Portekizce'deki gibi Ana dilinize kolayca tercüme edilemeyebilecek ifadeler var

Native language like in Portuguese. There's this word saudade G, which is a very beautiful word one of my favorite words

. Bu saudade G kelimesi var, çok güzel bir kelime, en sevdiğim kelimelerden biri

But it's very hard to translate in English. It's just not complete to say that it means

ama İngilizce'ye çevirmesi çok zor. Bunun

Nostalgia, or sadness or missing something?

Nostalji, üzüntü veya bir şeyi kaçırmak anlamına geldiğini söylemek tam değil mi?

Those are all only partial definitions and they really don't

Bunların hepsi sadece kısmi tanımlar ve gerçekten

translate the entire meaning of the word and then of course when we talk about idioms or slang like you're a

kelimenin tüm anlamını tercüme etmiyorlar ve sonra tabii ki sen bir Tavuk kuyususun gibi hiçbir anlamı olmayan deyimler veya argo hakkında konuştuğumuzda veya

Chicken well that has a whole nother meaning or idioms like you

senin gibi deyimler

Can lead a horse to water, but you can't make him drink

attan suya, ama ona içiremezsin

That has a whole other meaning that is not direct and not literal, so maybe there's a different way to translate it in your language

Bunun doğrudan ve gerçek olmayan başka bir anlamı var, bu yüzden belki senin diline çevirmenin farklı bir yolu vardır

But it's kind of difficult. So I highly recommend that you learn the

Ama bu biraz zor. Bu yüzden kelimelerin anlamlarını öğrenmeni şiddetle tavsiye ederim

meaning of words phrases idioms slang

deyimler argo Duruma

According to the situation and the way that native speakers use them

ve anadili İngilizce olan kişilerin bunları kullanma şekline göre

Number six repetition is still important and yes repetition takes time

Altı numara tekrarı hala önemlidir ve evet tekrar zaman alır

but you can really speed up the learning process when you

ama bir kelime yaptığınızda öğrenme sürecini gerçekten hızlandırabilirsiniz.

Make an effort to consume a lot of the language every day. So read a lot in a language every day

her gün çok fazla dil tüketme çabası. Bu yüzden her gün bir dilde çok okuyun

listen to music and news and podcasts and

müzik ve haberler ve podcast'ler ve

Conversations every day the more you consume in the language the more you're going to hear the same words that are high

Sohbetler dinleyin her gün o dilde ne kadar çok şey tüketirseniz, yüksek

Frequency words over and over of course

Frekanslı sözcükleri o kadar çok duyacaksınız. Flashcards veya kelime günlüğü

You can also use techniques that are kind of old school learning techniques like keeping

tutmak gibi eski usul öğrenme teknikleri olan teknikleri de kullanın

Flashcards or a vocabulary journal and you can review that

ve bunu gözden geçirebilirsiniz,

but I do think the best way especially if you're an intermediate to advanced learner of the new language is

ancak bence en iyi yol, özellikle yeni dili orta ila ileri düzeyde öğreniyorsanız,

To consume a lot of the language listen a lot and read a lot

çok fazla tüketmek. dil çok dinle ve çok oku

you can expand your vocabulary and

remember a lot more words faster by using mnemonics a

anımsatıcıları kullanarak kelime dağarcığınızı genişletebilir ve çok daha fazla kelimeyi daha hızlı hatırlayabilirsiniz.

Mnemonic device is when you create some connection in your mind

For example, I remembered the word in Japanese for the check or the bill

by using a mnemonic because there's one way to say it which is why so which kind of sounds like an eyesore an

bir anımsatıcı kullanarak faturalandırın çünkü bunu söylemenin bir yolu var ve bu yüzden hangi tür sesler göze

Eyesore is something painful

batan bir şey gibi geliyor, Göze batma acı verici bir şey,

no one wants to see the check or the bill when you go to a restaurant and it's time to pay so an

bir restorana gittiğinizde kimse çeki veya faturayı görmek istemiyor ve ödeme zamanı bu yüzden

Eyesore makes me think of a wise soul and helps me remember that word

Göz Ağrısı bana bilge bir ruh olduğunu düşündürüyor ve o kelimeyi hatırlamama yardımcı oluyor

So you can create your own mnemonics based on what makes sense to you in your mind

Böylece zihninizde size mantıklı gelen şeylere dayanarak kendi anımsatıcılarınızı yaratabilirsiniz. Buradaki

The idea is to make a connection between the new vocabulary word. That sounds very different from anything

fikir, yeni kelime dağarcığı arasında bir bağlantı kurmaktır. Bu, bildiğiniz herhangi bir şeyden çok farklı geliyor

you know, it's not a cognate make a connection between that and

, bununla

A word or concept or sound that you do know already. This is how your brain makes?

zaten bildiğiniz bir kelime veya kavram veya ses arasında bir bağlantı kurmak aynı kökenli değil. Beyniniz böyle mi yapıyor?

Connections and you will more easily remember a new word and you can expand your vocabulary a lot using mnemonics

Bağlantılar sayesinde yeni bir kelimeyi daha kolay hatırlarsınız ve anımsatıcıları kullanarak kelime dağarcığınızı oldukça genişletebilirsiniz.

Now, let's talk about motivation our third section

Don't try to learn the same way that teachers generally teach in a traditional classroom

You don't have to follow the order in a traditional textbook. The best way to learn is to follow your own

geleneksel bir ders kitabındaki sırayı takip etmek zorundadır. Öğrenmenin en iyi yolu kendi Merakınızı takip etmektir

Curiosity, I mean it you have to become passionate

, demek istediğim, dile tutkulu ve takıntılı bir şekilde aşık olmalısınız

Obsessive in love with the language and in order to do this, you have to follow your interests

ve bunu yapmak için ilgi alanlarınızı takip etmelisiniz, bu

so if you're super interested in cars or fashion, or

nedenle arabalara veya modaya aşırı ilgi duyuyorsanız , ya da

Music or whatever it is that you really truly love

Müzik ya da gerçekten sevdiğiniz her ne ise

Follow your curiosity and your passion in the language

bu dilde merakınızı ve tutkunuzu takip edin

I learn a lot of Portuguese and Spanish through music because I love music and I love

Müzik sayesinde çok fazla Portekizce ve İspanyolca öğreniyorum çünkü müziği seviyorum ve

learning the words to songs

şarkıların sözlerini öğrenmeyi seviyorum

I know a lot of words about food and ordering food

hakkında çok fazla kelime biliyorum yemek ve yemek siparişi

Especially in Japanese because I love Japanese food

Özellikle Japonca çünkü Japon yemeklerini seviyorum

But there's other things that are more difficult for me to talk about in other languages like politics, for example

Ama başka dillerde benim için daha zor olan başka şeyler de var, örneğin siyaset gibi,

Because I don't enjoy talking about politics so much

Çünkü siyaset hakkında konuşmaktan pek zevk almıyorum Bu

So this might leave you with some gaps in your vocabulary, but you can fill those in later

yüzden bu sizi baş başa bırakabilir kelime dağarcığınızdaki bazı boşluklar, ancak bunları daha sonra doldurabilirsiniz.

It's important to start with what you're passionate about because that will keep you motivated and the most

Tutkulu olduğunuz şeyle başlamak önemlidir, çünkü bu sizi motive eder ve

Dangerous thing as a language learner is to lose your motivation. So let's think of ways to keep it up

bir dil öğrencisi olarak en tehlikeli şey motivasyonunuzu kaybetmektir. Öyleyse bunu devam ettirmenin yollarını düşünelim,

you can motivate yourself in a lot of ways, but following what you're naturally interested in is a

kendinizi pek çok şekilde motive edebilirsiniz, ancak doğal olarak ilgilendiğiniz şeyi takip etmek,

Free and effective way to keep your motivation going now. Let's talk about

motivasyonunuzu devam ettirmenin Ücretsiz ve etkili bir yoludur. Akıcılık hakkında konuşalım,

fluency a

Great way to improve your fluency in any language

herhangi bir dilde akıcılığınızı geliştirmenin harika bir yolu

And your motivation actually is to connect with the native speaker of that language that you're learning

Ve aslında motivasyonunuz, öğrenmekte olduğunuz o dilin anadili olan kişiyle bağlantı kurmaktır,

try not to only connect with that person because they

o kişiyle sadece o

Speak the language. You're learning try to connect with them because you have some shared interest. So I mentioned that I really love music

dili konuştuğu için bağlantı kurmamaya çalışın. Bazı ortak ilgi alanlarınız olduğu için onlarla bağlantı kurmayı öğreniyorsunuz. Müziği gerçekten sevdiğimden bahsetmiştim.

So a lot of my Brazilian friends are also musicians

Brezilyalı arkadaşlarımın çoğu aynı zamanda müzisyen,

Or dancers or artists and we connect through our passion for the Arts

dansçı veya sanatçı ve

not only because I want to improve my portuguese and maybe they want to improve their english but also

sadece ben Portekizcemi geliştirmek istediğim için değil, belki onlar da İngilizcelerini geliştirmek istedikleri için Sanata olan tutkumuzla bağlantı kuruyoruz.

Because we can become friends because we have shared interests

Çünkü ortak ilgi alanlarımız olduğu için arkadaş olabiliriz

So connect with the native speaker

Bu yüzden ana dili İngilizce olan kişiyle bağlantı kurun

But keep in mind that it's gonna be way better for everyone if you connect in a real way through your true

Ama gerçek ilgi alanlarınız üzerinden gerçek bir şekilde bağlantı kurmanızın herkes için çok daha iyi olacağını unutmayın

interests number

Eleven is a little weird, but trust me here

Onbir sayısı biraz tuhaf, ama burada bana güvenin

Talk to yourself. It's so important to speak the language and I know not

Kendinle konuş. Dili konuşmak çok önemli ve ben bilmiyorum

Everyone has a friend who speaks the language that they're trying to learn

Herkesin öğrenmeye çalıştığı dili konuşan bir arkadaşı vardır

So in the meantime, you should talk to yourself

Bu arada kendi kendine konuşmalısın

You should tell yourself what you're going to do today what you're going to eat for lunch

Bugün ne yapacağını kendi kendine söylemelisin Öğle yemeği için yiyeceksin

What are your hopes for today? What did you do yesterday?

Bugün için umutların neler? Dün ne yaptın? Kendi

Sing to yourself read a poem to yourself

kendine şarkı söyle kendi kendine şiir oku

You can talk to yourself in so many different ways. You can even talk to yourself about

Kendinle pek çok farklı şekilde konuşabilirsin. Hatta

Affirmations like I'm doing really great. I'm learning a little bit each day

gerçekten harika gidiyormuşum gibi kendi kendinize Olumlamalar hakkında konuşabilirsiniz. Her gün biraz öğreniyorum

And this is also a strategy that I use to stay motivated is to say some

Ve bu aynı zamanda motive kalmak için kullandığım bir strateji,

Positive thoughts about your language learning like I am learning

öğreniyormuşum gibi dil öğrenmeniz hakkında bazı Olumlu düşünceler söylemektir.

Every day I'm becoming better every day

I'm improving little by little next number 12 create a self immersion in your home country

sıradaki küçük sayı 12, kendi ülkenizde kendinizi kaptırın,

It is great

if you can go visit a country where they speak the language you're learning but

öğrenmekte olduğunuz dili konuştukları bir ülkeyi ziyaret edebilmeniz harikadır, ancak

Not everyone can just go do that any time. So in the meantime

bunu herkes her zaman yapamaz. Bu arada size

Here's a tip for you

bir tüyo Şu anda

If you're feeling sad that you can't go travel right now create a self immersion in

seyahat edemeyeceğiniz için üzülüyorsanız, şimdi kendi ülkenizde kendinizi kaptırın,

Your home country now, of course, you've probably heard before that

elbette, muhtemelen daha önce duymuşsunuzdur.

You can read in the language. You're learning you can listen to music in the language

. Bu dilde müzik dinleyebileceğinizi öğreniyorsunuz

You're learning watch TV shows but here's two things that are a little bit new and unique

TV şovları izlemeyi öğreniyorsunuz ama burada biraz yeni ve benzersiz olan iki şey var

Look on

Spotify for

Trending artists and songs in language that you're learning

Öğrendiğiniz dilde Trend olan sanatçılar ve şarkılar için Spotify'a bakın

I love doing that because it helps me keep current with pop culture

Bunu yapmayı seviyorum çünkü pop kültürüyle güncel kalmama yardımcı oluyor

and

ve

Look on YouTube for trending videos in a country where they speak the language you're learning

öğrendiğiniz dili konuştukları bir ülkede trend olan videolar için YouTube'a bakın

These are both great ways to stay current and actually understand what people are talking about when they talk about pop culture

There's so much online that we can learn that you're never gonna get in your textbook in your classroom

İnternette öğrenebileceğimiz o kadar çok şey var ki sınıfınızdaki ders kitabınıza asla giremeyeceksiniz

You're never gonna know what people are talking about today when your text book was written thirty years ago

Ders kitabınız otuz yıl önce yazıldığında bugün insanların ne hakkında konuştuğunu asla bilemezsiniz.

Number thirteen is create

Using the language you are learning now. I know you're gonna make mistakes. I know

şimdi öğreniyorlar Hatalar yapacağını biliyorum.

It's fine. Don't worry. You have to start creating. What do I mean by create?

Sorun olmadığını biliyorum. Merak etme. Yaratmaya başlamalısın. Yaratmak derken neyi kastediyorum?

Well, you can speak you can talk to yourself. You can create a conversation so to speak but what I'm saying even

Konuşabilirsin, kendi kendine konuşabilirsin. Tabiri caizse bir sohbet oluşturabilirsiniz ama benim söylediğim şey,

More than have a conversation is create something like a poem

sohbet etmekten bile daha fazlası, şiir gibi bir şey yaratmaktır

Create a song create a an article something

Bir şarkı yaratın bir makale oluşturun

shorts, if you're more of a beginner or something longer write an email to someone in the language leave a comment in the

kısa bir şeyler yapın, eğer daha yeni başlıyorsanız veya daha uzun bir şeyseniz bir e-posta yazın dildeki birine yorum bırakın

language create your own

kendi

dialogues, maybe you end up writing a

diyaloglarınızı oluşturun, belki sonunda bir

Screenplay or a piece for the theater, you know, it doesn't have to be a masterpiece

Senaryo veya tiyatro için bir eser yazarsınız, bilirsiniz, bir başyapıt olması gerekmez

but we need to create in order to master the language and to have the words that we want and the way to

ama yaratmak için yaratmamız gerekir Dile hakim olmak ve istediğimiz kelimelere ve

express ourselves that we want at our fingertips

kendimizi ifade etmek istediğimiz yola parmaklarımızın ucunda sahip olmak için

We have to always

practice the

Creation of the language by speaking and writing and there's a lot of ways to do that like I mentioned writing a short poem

Konuşarak ve yazarak her zaman dilin Yaratılışını uygulamalıyız ve bunu yapmak için bahsettiğim gibi birçok yol var. kısa bir şiir

I even have an Instagram account

Instagram hesabım bile var

That's all in Portuguese because I am practicing my Portuguese and yes, I make a lot of mistakes

Hepsi Portekizce çünkü Portekizce pratik yapıyorum ve evet, birçok hata yapıyorum

I know but the great thing is is that I can see my mistakes because I am creating in the language and

biliyorum ama harika olan şu ki hatalarımı görebiliyorum çünkü dilde yaratıyorum ve

That means I can improve them so you can do the same thing create media in the language. You're learning

Bu, onları geliştirebileceğim anlamına gelir, böylece siz de aynı şeyi dilde medya oluştururken yapabilirsiniz. Öğreniyorsun

Okay, I mentioned copying and pasting

Tamam, Kelime dağarcığını kopyalayıp yapıştırmaktan bahsetmiştim

Vocabulary. So this is another tip for fluency when you listen to native speakers having a conversation in the language that you're learning

. Yani bu, öğrenmekte olduğunuz dilde anadilini konuşanları dinlerken akıcılık için başka bir ipucudur.

Notice phrases that you find interesting and copy those to use them or aah them in your own conversation

İlginç bulduğunuz ifadelere dikkat edin ve bunları kendi konuşmanızda kullanmak için kopyalayın.

So for example, you know, I hear the way people respond to a simple question like hi. How are you? And

İnsanların merhaba gibi basit bir soruya nasıl yanıt verdiğini duyuyorum. Nasılsın? Ve

You know in Portuguese, for example, it might say bang. I'm fine. It's still bang. Oh, that's kind of boring though

bilirsiniz, örneğin Portekizce'de bang diyebilir. Ben iyiyim. Hala gümbür gümbür. Oh, bu biraz sıkıcı olsa da

Some people that speak in a more colorful way might say ah through the bellezza. It's beautiful

Daha renkli bir şekilde konuşan bazı insanlar bellezza aracılığıyla ah diyebilir. çok güzel

I don't know. We would never say that in English. So it sounds weird to even translate it to Oh everything's beautiful

bilmiyorum. Bunu asla İngilizce olarak söylemeyiz. Oh her şey güzel şeklinde çevirmek bile garip geliyor Yani

I mean, maybe someone would say that but it's not common

, belki birisi bunu söylerdi ama bu yaygın değil Yani

So anyway, I copy that phrase and I use it in my own conversations ballets

her neyse, bu cümleyi kopyalıyorum ve kendi konuşmalarımda bale kullanıyorum Bu yüzden kulağa sadece

So it sounds like maybe more natural than just saying it's still bang

söylemekten daha doğal geliyor Yine de çok

Both are fine, of course, but what I'm saying is try copying what you hear and using it in your own

iyi tabii ki ikisi de iyi, ama demek istediğim, duyduklarınızı kopyalayıp kendi konuşmalarınızda kullanmayı deneyin

Conversations and you can feel how other people react when you say that does it work for you?

ve bunun sizin için işe yaradığını söylediğinizde diğer insanların nasıl tepki verdiğini hissedin.

Maybe yes, maybe no, but keep trying new phrases that you hear native speakers using

Belki evet, belki hayır, ama anadili İngilizce olanların kullandığı yeni cümleleri denemeye devam et

15 learn to think in the language without

15 şimdi Çevirmeden o dilde düşünmeyi öğren

Translating now. I made an entire video about this which we can link to up there in the corner

. Bununla ilgili bütün bir videoyu köşede bağlayabileceğimiz bir video yaptım

You can click right up there to see how to think in English

İngilizce nasıl düşüneceğinizi görmek için hemen yukarıya tıklayabilirsiniz

But this is super important

Ama bu çok önemli Bu yüzden

So I wanted to mention it again because who do you talk to the most in your life?

tekrar bahsetmek istedim çünkü en çok kiminle konuşuyorsunuz? hayatında?

You think it's your friends your family? Mmm. No, it's actually yourself in your head

Arkadaşların ailen mi sanıyorsun? Mmm. Hayır, aslında kafanın içindeki kendinsin

So the best way to make an immersion for yourself in the language you're learning is to think in that language

Yani öğrendiğin dilde kendini kaptırmanın en iyi yolu o dilde düşünmektir.

And at first it's not gonna feel natural. You're gonna feel like your brain is melting or on fire

Ve ilk başta bu sana doğal gelmeyecek. Beyninin eriyor ya da yanıyormuş gibi hissedeceksin

But you have to train yourself to think in the language little by little

Ama dilde yavaş yavaş düşünmek için kendini eğitmelisin Bir

Try to think about what you're going to say in in the next situation

sonraki durumda ne söyleyeceğini düşünmeye çalış

And the next opportunity that you have to speak the language. Think about what you're going to do talk to yourself give yourself

Ve bir sonraki fırsatta dili konuşmak için. Ne yapacağını düşün kendi kendine konuş Kendine

Compliments. Oh, I'm looking good today in the language that you're learning

iltifat et. Oh, bugün öğrendiğin dilde iyi görünüyorum

Okay, this is all to get yourself used to learning

Tamam, bunların hepsi kendini öğrenmeye alışman için

Alright and think and speaking the language that you want to speak. Okay

ve konuşmak istediğin dili düşünüp konuşmaya alışman için. Tamam

Finally, let's talk strategy number 16. It's simple

Son olarak, 16 numaralı stratejiden bahsedelim.

we cannot stay in our comfort zones if we want to learn so every day try to create a

Öğrenmek istiyorsak rahat bölgemizde kalamayız, bu yüzden her gün

Challenge for yourself to learn at least one new word

en az bir yeni kelime öğrenmek için kendinize bir Meydan Okuma oluşturmaya çalışın,

my new word today in Portuguese was said there because I was talking about how to compromise and

bugün Portekizce'deki yeni kelimem orada söylendi çünkü Nasıl taviz verileceğinden bahsediyordum ve

The word in Portuguese is a false cognate compromiso is a little bit different

Portekizce'deki kelime yanlış bir köktendir uzlaşma biraz farklıdır

So anyway, I learned a new word today

Yani her neyse, bugün yeni bir kelime öğrendim

I encourage you to

sizi

Try to learn a new word whether you're living in a country where people are speaking the language or not

yeni bir kelime öğrenmeye teşvik ediyorum Nerede yaşıyor olursanız olun yeni bir kelime öğrenmeye çalışın insanlar dili konuşup konuşmadıklarını Her

You can always learn a new word every day because we have at our fingertips

zaman her gün yeni bir kelime öğrenebilirsin çünkü parmaklarımızın ucunda

So many resources we can read the news we can hop on skype with a tutor we can

o kadar çok kaynak var ki haberleri okuyabilir skype'a atlayabilir bir öğretmenle atlayabilir

Listen to new music. The possibilities are endless for learning new words

yeni müzikler dinleyebiliriz. Yeni kelimeler öğrenmek için olanaklar sonsuz

But make sure that you focus and you add that new word to your consciousness to your vocabulary

Ama odaklandığınızdan emin olun ve bilincinizdeki o yeni kelimeyi kelime dağarcığınıza ekleyin

I think about how you might use it in a sentence in the future

Gelecekte onu bir cümlede nasıl kullanabileceğinizi düşünüyorum

Don't just hear it and then let it go write it down

Sadece duyup sonra izin verin git bir yere yaz Bir

Think about how you can use it in real life the next time you have a conversation

dahaki sefere sohbet ederken onu gerçek hayatta nasıl kullanabileceğini düşün

Number 17 for who can travel try visiting the country where they speak the language that you're learning, of course

17 Numara kimin seyahat edebileceği için öğrenmekte olduğun dili konuştukları ülkeyi ziyaret etmeyi dene tabii ki

This one is obvious, but it's true that when you're surrounded

Bu çok açık, ama Doğrudur ki etrafınız

By native speakers of the language you will improve as long as you don't spend all your time with people from your country

o dili anadili olarak konuşan insanlarla çevrili olduğunda gelişeceksiniz, tüm zamanınızı kendi ülkenizden insanlarla geçirmediğiniz sürece

you're gonna improve because you're gonna observe and listen and

gelişeceksiniz çünkü gözlemleyecek, dinleyecek ve

Hear how people express themselves in the language naturally on a daily basis

insanların nasıl olduğunu duyacaksınız. kendilerini günlük olarak dilde doğal bir şekilde ifade ederler. Bu

So it's almost impossible not to improve as I mentioned as long as you're not spending all your time with people from your country

yüzden, tüm zamanınızı kendi ülkenizden insanlarla geçirmediğiniz sürece, bahsettiğim gibi gelişmemek neredeyse imkansızdır.

18 learn to be culturally adept

what this means is

understanding how people communicate

according to the culture how people dress

kültüre göre insanlar nasıl giyinirler

You know communication can be visual how people use the language

Biliyorsunuz iletişim görsel olabilir insanların dili nasıl kullanıyorlar

You know how fast their speaking how long to pause between phrases orbit words? How long do you pause between

Konuşmalarının ne kadar hızlı olduğunu biliyor musunuz cümleler arasında ne kadar duraklamalar var kelimelerin yörüngesinde mi?

Speakers when you and a partner are speaking. What is appropriate or inappropriate?

Siz ve bir partner konuşurken Konuşmacılar arasında ne kadar süre duraklarsınız. Uygun veya uygun olmayan nedir?

To joke about or to talk about what topics are taboo and not taboo

Hangi konuların tabu olup olmadığı hakkında şaka yapmak veya konuşmak için

These are all super important to ask yourself and to understand about the language you're learning

Bunların hepsi kendinize sormak ve öğrenmekte olduğunuz dil hakkında anlamak için çok önemlidir.

Because if you're totally inappropriate in the language

Or you look like totally different people will have a hard time believing that you're a native speaker

And of course, it's good to be diverse and look different and have different

Ve tabii ki, farklı olmak, farklı görünmek ve farklı

Topics and different opinions, but what I'm saying is try to understand if there's any differences between your culture and the culture

Konulara ve farklı görüşlere sahip olmak iyidir, ama demek istediğim, kültürünüz ve kültürünüz arasında herhangi bir fark olup olmadığını anlamaya çalışın. Kültür,

Where they speak the language that you're learning, right? So for example, like in Brazil people

öğrendiğiniz dili nerede konuşuyorlar, değil mi? Örneğin, Brezilya'daki gibi insanlar Amerika

Seem to be very open about talking

About plastic surgery in the United States not so much in

Birleşik Devletleri'ndeki plastik cerrahi hakkında konuşmak konusunda çok açık görünüyorlar, Japonya'da o kadar değil

Japan

People were very open about saying

you know about how much someone weighs like if they look a little bit heavier a little bit thinner this would

biraz daha ince bu

Probably not be appropriate in the u.s. These are just my experiences

muhtemelen ABD'de uygun olmaz. Bunlar sadece benim deneyimlerim

Maybe your experience will be different according to what language you're learning and where you go number 19

Hangi dili öğrendiğinize ve nereye gittiğinize göre belki deneyiminiz farklı olacaktır 19 numara

This is huge. Don't be afraid to make mistakes

Bu çok büyük. Hata yapmaktan korkmayın, tekrar tekrar

mistakes are not bad unless you repeat them over and over and over and never change them in fact mistakes are like

tekrar etmediğiniz ve asla değiştirmediğiniz sürece hatalar kötü değildir aslında hatalar

little

clues on how to improve so when you make a mistake

nasıl geliştireceğinize dair küçük ipuçları gibidir, bu yüzden bir hata

It means that you're trying it means that you're attempting you're experimenting with the language. And that is the first step

yaptığınızda, denediğiniz anlamına gelir. dil ile deneyler yapmaya çalıştığınız anlamına gelir. Ve bu ilk adımdır

So when you notice your mistake the little clue to improve

Yani hatanızı fark ettiğinizde iyileştirmeniz gereken küçük ipucu

That's where you can focus next in order to get to the next

İşte bir sonraki

Level in order to open that door to the next level of fluency

seviyeye geçmek ve bir sonraki akıcılık seviyesine giden kapıyı açmak için bir sonraki noktaya odaklanabileceğiniz yer Bu yüzden

So make mistakes, but pay attention to them

hata yapın ama dikkat edin Onları

So you can improve them 20 learn a language as an adult. Yes. There's this myth that children learn language

geliştirebilmeniz için 20 yetişkin olarak bir dil öğrenin. Evet. Çocukların dili

faster so children have some time is a

daha hızlı öğrendikleri, bu yüzden biraz zamanları olduğu,

more open mind

daha açık fikirli oldukları şeklinde bir efsane vardır.

They jump in and they start speaking the language without fear that's different that's having a low

effective filter which I'm gonna talk about in a minute, but

Children don't know about grammar

dil bilgisi bilmezler

They don't know about life and they don't know how to guess

Hayat hakkında bilmezler ve nasıl tahmin edeceklerini bilmezler

What people are going to be talking about in a situation as an adult, you know?

Bir yetişkin olarak insanların bir durumda ne hakkında konuşacaklarını bilirsin, anlıyor musun?

These things most educated adults know about grammar concepts. We know about how people

Çoğu eğitimli yetişkinin gramer kavramları hakkında bildiği şeyler bunlar. İnsanların

Generally communicate as humans and that's a huge advantage when you're learning another language. So learning a language as an adult is

genel olarak insan olarak nasıl iletişim kurduklarını biliyoruz ve bu, başka bir dil öğrenirken çok büyük bir avantaj. Yani bir yetişkin olarak bir dil öğrenmek

Actually a hack for becoming fluent in a new language number twenty-one create SMART goals. What's a SMART goal?

aslında yeni bir dilde akıcı olmak için bir hiledir yirmi bir numara AKILLI hedefler yaratır. SMART hedefi nedir?

It's specific measurable attainable

Spesifik, ölçülebilir, ulaşılabilir, makul

reasonable and timely now, I'm not gonna talk too much about SMART goals, but basically what you need to know is

ve zamanında, AKILLI hedefler hakkında çok fazla konuşmayacağım, ancak temel olarak bilmeniz gereken şey,

Don't say something really general that you can't

ölçemeyeceğiniz gerçekten genel bir şey söylemeyin,

measure the most important thing is to be able to measure it and that there's a deadline so take a

en önemli şey bunu yapabilmektir. ölçmek için ve bir son tarih var, bu yüzden

Small bite out of the language think about one

dilden Küçük bir ısırık alın,

skill that you'd like to be able to do for example ordering a coffee or buying a

yapabilmek isteyebileceğiniz bir beceri hakkında düşünün, örneğin bir kahve ısmarlamak veya bir

subway ticket or maybe having a conversation about

metro bileti satın almak veya belki de Politika hakkında sohbet etmek.

Politics which is not something that I want to do

yapmak istediğim bir şey değil

but maybe you want to do that think about specifically what you want to do in the language and then create a

ama belki sen bunu yapmak istersin, özellikle dilde ne yapmak istediğini düşün ve sonra

goal around that with a deadline SMART goals are

bunun etrafında bir son teslim tarihi olan bir hedef oluştur. AKILLI hedefler,

Amazing for your motivation and for looking at how far you've come. It's important to celebrate your

motivasyonun ve ne kadar ileri gittiğine bakman için Harika geldim

victories and how far you've come in learning and if you don't make any specific small goals

Zaferlerinizi ve öğrenmede ne kadar ilerlediğinizi kutlamak önemlidir ve eğer belirli küçük hedefler belirlemezseniz

It's hard to know how much you've learned number 22

Ne kadar öğrendiğinizi bilmek zordur 22 numara

Don't wait for anyone not your teacher. Not your tutor. Not your friends to create some

Öğretmeniniz dışında kimseyi beklemeyin. öğretmenin değil. Arkadaşlarınız değil,

Assignment for you to learn the language make your own practice activities make your own challenges

dili öğrenmeniz için bazı Ödevler oluştursunlar, kendi pratik aktivitelerinizi yapın, kendi meydan okumalarınızı yapın

It could be anything that you find interesting like talk to a stranger today or write a poem

Bugün bir yabancıyla konuşmak veya bir şiir yazmak gibi ilginç bulduğunuz herhangi bir şey olabilir.

So make your own assignment. This is really important as an independent language learner and

O yüzden kendi ödevinizi yapın. Bu bağımsız bir dil öğrencisi olarak gerçekten önemlidir ve

Someone who wants to become fluent because you have to make your own way

akıcı olmak isteyen biri çünkü kendi yolunu çizmek zorundasın

You can't depend or wait on anyone else or it's gonna take a much longer time and the great thing about making your own

Başkasına güvenemez veya bekleyemezsin yoksa çok daha uzun zaman alacak ve kendi yolunu çizmenin harika yanı

Challenges is that you can make something that's interesting to you

Zorluklar, sizin için ilginç olan bir şeyi sizin

Practical for you number 23. I talked about your effective filter. This is a concept made by linguist

için pratik hale getirebilmenizdir. 23 numara. Etkili filtrenizden bahsettim. Bu, dilbilimci stephen krashen tarafından ortaya atılan bir kavramdır.

stephen krashen

This means basically that in order to become fluent in a language in order to learn you need to be relaxed

Bu, temel olarak, bir dilde akıcı olmak ve öğrenmek için rahat olmanız gerektiği anlamına gelir.

So if you're feeling stressed out if you're feeling fearful of speaking another language

then try to put yourself in a relaxing situation try to

Kendinizi rahatlatıcı bir duruma sokmak için şunu deneyin:

Do whatever you need to do to relax do some exercise

Rahatlamak için yapmanız gereken her şeyi yapın biraz egzersiz yapın

Practice with people who are easygoing and positive and helpful

Uyumlu, pozitif ve yardımsever insanlarla pratik yapın

don't

Don't put yourself in a really stressful environment if you can help it

Elinizden geliyorsa kendinizi gerçekten stresli bir ortama sokmayın.

So basically, that's all is to lower

, hepsi bu

Your stress is what this means when he says lower your affective filter and a lot of language classrooms are very stressful

Stresinizi azaltmak için, duygusal filtrenizi düşürün derken bunun anlamı budur ve birçok dil sınıfı çok stresli

places, so maybe give yourself a different kind of place to learn maybe on your own or maybe in

yerlerdir, bu yüzden belki kendinize öğrenmek için farklı türde bir yer verin, belki kendi başınıza veya belki de

Go natural English course

Doğal olun. İngilizce kursu

Next number 24 pretend you are someone else if you are a very shy person

Sonraki sayı 24, eğer çok utangaç biriysen, başka biriymişsin gibi davran

This is super useful. You can pretend that you are actually becoming a new person

Bu çok faydalı. Aslında yeni bir insan oluyormuş gibi davranabilirsiniz

Different from your original self through your new language you could pretend that you're someone that you admire movie star or an action

Yeni diliniz sayesinde orijinal benliğinizden farklı olarak hayran olduğunuz bir film yıldızı ya da bir aksiyon

Movie hero or someone who wouldn't be afraid of speaking another language

filmi kahramanı ya da başka bir dil konuşmaktan korkmayan biri gibi davranabilirsiniz.

That's the point really so pretend that you are

Asıl mesele bu,

acting as

Someone else when you're using the language, especially when you're learning and you're trying new things and afraid that you might make a mistake

dili kullanırken, özellikle öğrenirken, yeni şeyler denerken ve hata yapmaktan korkarken, başka biri gibi davranıyormuş gibi davranın.

Finally number 25. This is super important

Sonunda 25 numara. Bu çok önemli.

Be patient with yourself language learning is not really about the destination. It's about the journey

Kendinize karşı sabırlı olun, dil öğrenmek gerçekten varış noktasıyla ilgili değildir. Bu yolculukla ilgili,

it's an

evolving process

gelişen bir süreç

and there really is no end unless you have a very

ve

Specific goal like you want to take a test or you just want to be able to have a basic level of fluency?

bir sınava girmek veya sadece temel bir akıcılık seviyesine sahip olmak istemek gibi çok Spesifik bir hedefiniz olmadıkça gerçekten sonu yok mu?

It really never ends and that's a good thing

Bu gerçekten hiç bitmiyor ve bu iyi bir şey

It's a beautiful thing because it's a journey it's an adventure and you should enjoy every moment

Bu güzel bir şey çünkü bu bir yolculuk bu bir macera ve her anın tadını çıkarmalısın

So be patient with yourself if you make mistakes and understand that your mistakes are

Bu yüzden hata yaparsan kendine karşı sabırlı ol ve hatalarının

Actually helping you to advance if you feel one day like your brain is melting and you

aslında ilerlemene yardım ettiğini anla. gün beyniniz eriyor ve

Cannot study and you cannot advance

çalışamıyor ve ilerleyemiyorsunuz

Take a deep breath and be patient with yourself and understand that this is part of the learning

Derin bir nefes alın ve kendinize karşı sabırlı olun ve bunun öğrenme Sürecinin bir parçası olduğunu anlayın

Process and we all have difficult days when we're learning a language. So try doing something. That's just fun

ve hepimiz bir dil öğrenirken zor günler geçiririz. O yüzden bir şeyler yapmayı dene. Bu çok eğlenceli

Listen to music do a dance talk with someone who you really love

Müzik dinle gerçekten sevdiğin biriyle dans et konuş

Try using a language to write them a love poem do something from your hearts. And before you know it you're gonna be

Ona bir aşk şiiri yazmak için bir dil kullanmayı dene ve kalbinden bir şeyler yap. Ve

Fluent in the language that you want to learn

öğrenmek istediğin dilde Akıcı olacağını bilmeden önce,

I hope you enjoyed this 25 hacks for lazy language learners. I know you're not lazy. I know you're dedicated. I know you're awesome

tembel dil öğrenenler için bu 25 tüyoyu umarım beğenmişsindir. Tembel olmadığını biliyorum. Kendini adadığını biliyorum. Harika olduğunu biliyorum

If you've watched this whole video you are not lazy at all

Bu videonun tamamını izlediysen hiç tembel değilsin

Thank you so much for watching if you enjoyed it

İzlediğin için çok teşekkür ederim beğendiysen

Make sure to subscribe to go natural English

doğal İngilizce öğrenmek için abone olmayı unutma İngilizce

If you are an English language learner

öğrenen biriysen İngilizce

Click up there to get the English fluency formula audio ebook and you can click down there to keep watching more English

öğrenmek için yukarı tıkla İngilizce akıcılık formülü sesli e-kitabı ve burada, go natural English'te daha fazla İngilizce Dil öğrenme videosu izlemeye devam etmek için oraya tıklayabilirsiniz

Language learning videos here at go natural English. Thanks so much for watching

. İzlediğiniz için çok teşekkürler

I'll see you next week in our new video every Monday at 7 a.m. Eastern Standard Time

haftaya her pazartesi sabah 7'de yeni videomuzda görüşmek üzere Doğu Standart Saati ile

Bye for now

şimdilik hoşçakalın