English Grammar: Fix your double negatives!

Hello. Welcome to this lesson. I'm going to teach you something called "double negatives".

Merhaba. Bu derse hoş geldiniz. Sİze ''çift olumsuzlar'ı öğreteceğim.

Now, maybe you don't use double negatives, which is cool and good and amazing, and you

Şimdi, belki siz havalı, iyi ve harika olan çiftt olumsuzları kullanmıyorsunuz ve siz

don't want to use double negatives. So, I'm going to tell you first of all what double

çift negatifleri kullanmak istemiyorsunuz. Öyleysei ben size öncelikle çift olumsuzun ne olduğunu söyleyeceğim.

negatives are. Double negatives mean you have one sentence with two words that are both

Çift negatifler sizin bir cümlede iki olumsuz kelime

negative words. For example:

kullanmanızdır. Örneğin:

"I don't have nothing." So, "don't" and "nothing" are both

''I dont have nothing.'' Yani ''don't'' ve ''nothing'' ikisi de

negative words. So, this might have something to do with math, which I'm not good at. If

olumsuz kelimeler. Yani, burada benim iyi olmadığım matematikle ilgili bir şeyler olabilir. Eğer,

you don't have nothing, actually you have something. I'm not too sure how that works

hiçbir şeye(nothing) sahip değilseniz, aslında bir şeylere sahipsinizdir. Bunun nasıl işlediğinden çok emin değilim

out, but you don't want to use double negatives because two negatives make a positive.

ama çift olumsuzları kullanmak istemezsiniz çünkü çift olumsuz, olumlu oluşturur.

So, we hear double negatives all the time. "I can't get no satisfaction..." Can't get

Yani, çift olumsuzu her zaman duyarız. '' Hİç tatmin alamıyor değilim.'' Hiç alamamak...? Can't.. ''Can't get no..? çift olumsuzdur. Yani,

no...? Can't... "Can't get no" is a double negative. So,

Can't.. ''Can't get no..? çift olumsuzdur. Yani,

whoever sang this song, Mick Jagger,

bu şarkıyı söyleyen, Mick Jagger,

terrible grammar. What are you...? What are you teaching us, here? Good old lips.

berbat grammar. Ya sen? Sen bize burada ne öğretiyorsun? Eski güzel dudaklar.

So, one thing I'm going to do is you have to be very, very, very careful about certain

Yani, benim yapacağım bir şey bazı İngilizce kelimeleri kullanırken çok çok çok dikkatli

words in English, like this word: "ain't". I hate this word. As soon as someone says

olmalısınız, mesela ''ain't'' gibi kelimeler. Ben bu kelimeden nefret ederim. Ne zaman birisi bana

to me: "I ain't got nothing." I'm not talking to that person probably again. If you use

'' Hiçbişeyyim yokk değil..'' dese muhtemelen onunla bi daha konuşmam. Eğer

the word "ain't", it just makes you seem very uneducated. People who say these words, they

''ain't'' kelimesini kullanırsanız, sadece eğitimsiz görünürsünüz. Bu kelimeyi söyleyen insanlar, onlar

sound stupid. Maybe your favourite rapper uses it a lot. Are they stupid? Hmm. So, it's

kulağa aptal gelirler. Belki sizin favori rapçiniz bunu çok sık kullanıyor. Onlar aptal mı? Hmm. Yani, eğer

cool if they do it, but be careful you don't because you don't want to sound stupid. So,

onlar yapıyorsa bu havalı, ama seiz bunu kullanırken dikkatli olmaılısınız çünkü siz kulağa aptal gelmek istemezsiniz. Böylece,

I'm going to give you the examples. Now, the ones in black are bad, don't use them. The

Sİze örnekler vereceğim. Şimdi, siyah olanlar iyi değil, onları kullanmayın.

red pen is the right pen.

Kımızı kalem doğru kalem.

So, if we look at the first example: "He ain't no teacher." He ain't no teacher, G, yo. We

Öyleyse, ilk örneğe bakarsak '' O öğretmen değil değil'' Onun öğretmeni yok değil, G, yo. Biz

can't say: "ain't". "Ain't" is not even a word in English. If you look in the dictionary,

''ain't'' diyemeyiz. ''ain't'' İngilizcede bir kelime bile değil. Eğer sözlüğe bakarsanız,

it's not there. It's really, really, really, really slang, and it's bad. So, "ain't", I

orada yok. Bu gerçekten ama gerçekten argo ve bu kötü. Öyleyse, ''ain't'', ben

want you to take this word out of your head, and I want you to say: "He isn't". You've

bu kelimeyi kafanızdan atmanızı istiyorum ve ''O deği.'' demenizi istiyorum. Siz

learned this before, you used the verb "to be", so you're going to say: "He isn't the teacher."

bunu daha önce öğrenmiştiniz, siz ''olmak'' fiilini kullanırdınız, yani şöyle diyeceksiniz: '' O öğretmen değil.''

He ain't no teacher, yo. Yeah, you ain't no teacher either. I'm the teacher,

O öğretmen değil değil yoo. Evet, sen de öğretmen değil değilsin. Ben öğretmenim,

and you have to say: "He isn't a teacher."

ve sen ''O öğretmen değil'' demek zorundasın.

Next one: "She ain't got no class." [Laughs] Which is true. Now, "class" means refinement

Sıradakı: '' Onun dersi yok değil.''(Gülüşmeler) Doğru olan. Şimdi,^ ''ders'' anlamı geliştirme

or the way you were brought up. So, if you ain't got no class, your momma didn't raise

ya da senin yetiştirilme yolun. Yani, eğer ''you ain't got no class'' dersen, annen seni doğru

you right. This means that you were basically were not educated well. We have to say:

yetiştirmemiş demektirç Bu da basitçe senin iyi eğitilmemiş olduğun anlamına gelir. Biz söyle demek zorundayız:

"She has no class." Okay?

''Onun dersi yok.'' Tamam?

So, the difference is that she... We can't use "ain't", we have

Yani, fark şu... ''ain't'' kelimesini kullanamayız, biz

to use "has no". When we use "teacher", we have to use an adjective. We have to use "to be".

''has no''yu kullanmak zorundayız. ''Öğretmen'' kelimesini kullanırlen, bir sıfat kullanmak zorundayız.'' Olmak'' kelimesini kullanmak zorundayız.

Sorry. When we say "teacher", we have to use the verb "to be", but when we say "got",

Üzgünüm. Ne zaman ''öğretmen'' dersek, ''olmak'' fiilini kullanmak zorundayız, ama ne zaman ''got'' dersek,

we have to use "has", because this is a noun. Okay? If it's a job, we use "to be", and if

''has'' kullanmak zorundayız, çünkü bu bir isim.Tamam? Eğer bu bir meslek ise ''olmak'' kullanırız, ve eğer

it's a noun, we use "has". If it was "I", we would say "have". So you can check out

bu bir isimse, ''has'' kullanırız. Eğer ''ı'' olsaydı, ''have'' diyecektik. Öyleyse daha önce

a lesson that I've done before between "had", "have", and "has".

''had''i ''have'', ''has'' arasındaki farkları anlattığım dersi kontrol edebilirsin.

"I ain't been nowhere." I ain't been nowhere. Hmm. Well, no. You have to say:

''Hiçbir yerde değil değilim.'' Hiçbir yerde değil değilim. Hmm. Peki, hayır. Sen:

"I haven't been anywhere."

''Hİçbir yerde bulunmadım.'' demek zorundasın.

So, it's kind of confusing in English when we use "any". So, I'm going

Yani, İngilizcede ''any'' kelimesni kullanırken biraz kafa karıştırıcı. Öyleyse, ben

to teach you in this part of the lesson when to use "any". It's easy once you get it. So,

bu kısımda size ''any''i kullanmayı öğreteceğim. Bİ kere anlarsanız kolay. Öyleyse,

you don't want to say: "I ain't been nowhere." You... You have to say: "I haven't been anywhere."

"I ain't been nowhere." demek istemezsiniz. Siz... Siz ''hiçbir yerde bulunmadım.'' demek zorundasınız.

So, "any"... Once you get this, it's going to be easy for you. We use "any" only if your

Yani. ''any''... Eğer bir kere anlarsanız sizin için kolay olacak. Biz ''any''i sadece

sentence is negative or if you are asking a question. For example:

olumsuz cümlelerde ya da soru cümlelerinde kullanırız. Örneğin:

"Do you have any pizza?"

''Hİç pizzan var mı?''

Now, I'm not going to say: "I ain't got no pizza."

Şimdi, ben ''Pizzam yok değil.'' demeyeceğim.

I'm going to say: "I don't have any pizza."

Ben '' Hİç pizzam yok.'' diyeceğim.

Okay? You can also say: "I don't have anything." You can't say:

Tamam? Ayrıca şöyle de diyemezsin:

"I don't have nothing." So, we have to change "nothing" to "anything", because "any", we have to use

''Hİçbir şeyim yok değil.'' Yani, ''nothing'' i ''anyting''le değiştirmek zorundayız, çünkü ''any'',

with our negative sentence.

negatif cümlelerle kullanmak zorundayız.

"I don't know no one or nobody." They're the same. You have to say: "I don't know anyone."

'' Hİçkimseyi ya da hiçbirini bilmiyor değilim.'' Bunlarda da aynı. ''Hiçkimseyi bilmiyorum.'' demek zorundasın.

Because we have "don't", we can... We have to use "anyone". You can say: "I do know someone",

Çünkü ''don'T'' kelimesine sahipsek, biz '' anyone'' kullanmalı... kullanmak zorundayız. ''Birilerini tanıyorum.'' diyebilirsin,

but that's a positive and we're good.

ama bu olumlu ve bizi iyiyiz.

"I don't want to go nowhere." That means you want to go somewhere. So, you have to say:

''Hİçbir yere gitmek istemiyor değilim.'' Bu senin bi yere gitmek istediğin anlamına gelir. Yani sen şöyle demek zorundasın:

"I don't want to go anywhere." So, if it's a question or if it's a negative sentence,

''Hiçbir yere gitmek istemiyorum.'' Öyleyse, eğer bir soru ya da negatif cüme varsa,

all we're going to do is change the "no" to "any", so this cancels out the double negative.

Tek yapacağımız ''no''yu ''any'' ile değiştirmek, bu da çifte olumsuzu yo eder.

When we use it as a question, we would say: "Do you have any...?" For example:

Soru vümlesinde kullandığımızda, şöyle deriz '' Hİç .... var mı?'' Örneğin:

"Do you have any money?"

''Hİç paran var mı?''

No, you don't have any money. Okay.

Hayır, hiç paran yok. Tamam.

Do you have any children? Do you have anything to give me? Okay?

Hiç çocuğun var mı? Bana verecek bir şeyin var mı? Tamam?

So: "I can't get no", mm-mm. We have to say: "I can't get any satisfaction." Mick Jagger,

Yani: '' Ben hiç yok''.. mm-mm.Şöyle demek zorundayız: '' Hiç tatmin alamıyorum.'' Mick Jagger,

you better watch yourself, big lips, because Ronnie's coming to get ya. Don't be bad,

kendini düzeltsen daha iyi olur, büyük dudak, çünkü Ronnien seni yakalamaya geliyor. Kötü olma,

don't use double negatives, it ain't right.

çift olumsuz kullanma. bu doğru olmaz!

It's not right. Good bye.

Bu dpğru değil. Bay bay.