Learn English: "-ish"

Hello, my name is Emma, and in today's video, I am going to help you with your speaking.

Merhaba, benim adım Emma ve bugünkü videoda konuşmanıza yardımcı olacağım.

We are going to learn about "-ish" and how we use it in conversation.

"-ish" kelimesini ve konuşmada nasıl kullandığımızı öğreneceğiz.

So let me show you some examples of "-ish", and then I'm going to tell you what it means.

Size "-ish"in bazı örneklerini göstermeme izin verin, sonra bunun ne anlama geldiğini size anlatacağım.

So, when you use... or when you add "-ish" to the end of a word, you can change that word's meaning.

Yani,... kullandığınızda veya bir kelimenin sonuna "-ish" eklediğinizde , o kelimenin anlamını değiştirebilirsiniz.

Let's look at some examples.

Bazı örneklere bakalım.

The sweater is blue.

Kazak mavi.

Okay?

Tamam aşkım?

So, I actually...

Yani, ben aslında...

I have here a sweater.

Burada bir süveterim var.

Some of you might say, "Oh, it's blue."

Bazılarınız "Ah, bu mavi" diyebilir.

But some of you might not actually know the colour of the sweater.

Ama bazılarınız aslında süveterin rengini bilmiyor olabilir.

Is it green? Is it blue?

yeşil mi mavi mi

In that case, you might say, "The sweater is blue-ish.

Bu durumda, "Kazak mavimsi.

It's blue-ish."

Mavimsi" diyebilirsiniz.

Okay?

Tamam aşkım?

Here's another example.

İşte başka bir örnek.

Bill is 40.

Bill 40

He's 40 years old.

yaşında. 40 yaşında.

We say that with confidence.

Bunu güvenle söylüyoruz.

But what about if we don't really know Bill's age?

Peki ya Bill'in yaşını gerçekten bilmiyorsak?

He looks 40, but maybe he's 42 or 45.

40 yaşında görünüyor ama belki 42 ya da 45.

We might say, "Bill is 40-ish."

"Bill 40 yaşında" diyebiliriz.

So these are some examples, or another example I hear a lot.

Bunlar bazı örnekler veya çok duyduğum başka bir örnek.

What colour is your hair, Emma?

Saçın ne renk Emma?

Is it blonde?

sarışın mı

Is it brown?

kahverengi mi O

Is it red?

kırmızı mı?

Maybe blond-ish, brown-ish, red-ish.

Belki sarışınımsı, kahverengimsi, kırmızımsı.

So when we use "ish", what we're showing is we are not confident in our answer; we're

Yani "ish" kullandığımızda, gösterdiğimiz şey, cevabımızdan emin olmadığımızdır;

unsure of something.

bir şeyden emin değiliz.

Or we might use it to show it's like a synonym of "kind of", "sort of", "somewhat", and again,

Ya da "bir nevi", "bir nevi", "biraz" ile eşanlamlı olduğunu göstermek için kullanabiliriz ve yine,

it can show that you're unsure of something.

bir şeyden emin olmadığınızı gösterebilir.

Or if you use it with numbers, it can mean "approximately" or "around".

Veya sayılarla kullanırsanız, "yaklaşık" veya "yaklaşık" anlamına gelebilir.

So you're not giving specific answers; you're giving more general answers.

Yani belirli cevaplar vermiyorsunuz; daha genel cevaplar veriyorsun

So now let's look at some other examples of how to use "ish".

Şimdi "ish"in nasıl kullanılacağına dair başka örneklere bakalım.

Okay, so we just talked about "ish", and we talked about how you can add "ish" to an adjective

Tamam, az önce "ish" hakkında konuştuk ve

to change the meaning of the adjective and to make it mean "a little bit" or "somewhat"

sıfatın anlamını değiştirmek ve onu " biraz", "biraz" veya "biraz" anlamına getirmek için bir sıfata nasıl "ish" ekleyebileceğinizi konuştuk.

or "kind of".

".

Well, let's look at some more examples of this.

Pekala, bunun birkaç örneğine daha bakalım.

So I have here a plant.

Yani burada bir bitkim var.

What do you think?

Ne düşünüyorsun?

Is it real?

Bu gerçek mi?

It's not real; it's plastic.

Bu gerçek değil; bu plastik.

But I might say, "Ah, the plant looks real-ish", meaning it looks sort of real.

Ama "Ah, bitki gerçek gibi görünüyor" diyebilirim, yani gerçek gibi görünüyor.

Let's look at another example.

Başka bir örneğe bakalım.

I have here a book on Queen Victoria's life.

Burada Kraliçe Victoria'nın hayatı hakkında bir kitabım var.

What do you think?

Ne düşünüyorsun?

Is this a short book, a long book?

Bu kısa bir kitap mı, uzun bir kitap mı?

Well, it's long, but I wouldn't say it's very long.

Uzun oldu ama çok uzun diyemem.

So I might say, "The book is long-ish."

Bu yüzden "Kitap çok uzun" diyebilirim.

It's long-ish; the book is long-ish.

Uzun-ish; kitap çok uzun.

Let's look at some other examples.

Başka örneklere bakalım.

We have here the name "Kim".

Burada adımız "Kim".

"Kim looks young."

"Kim genç görünüyor."

Now if we say, "Kim looks young-ish", that means she sort of looks young and maybe a

Şimdi, "Kim genç görünüyor" dersek, bu onun biraz genç ve belki biraz yaşlı göründüğü anlamına gelir

little bit old.

.

Here's another example, "the house".

İşte başka bir örnek, "ev".

"The house is clean."

"Ev temiz."

Yes, this is what we want, a clean house.

Evet, istediğimiz bu, temiz bir ev. Bir

The next sentence, "The house is clean-ish."

sonraki cümle, "Ev temiz-imsi."

If someone told me my house was clean-ish, I'd feel sad because I want a clean house;

Birisi bana evimin temiz olduğunu söylese, üzülürüm çünkü temiz bir ev istiyorum;

I don't want a sort of clean house.

Temiz bir ev istemiyorum.

Let's look at another example.

Başka bir örneğe bakalım.

"Tom Cruise is famous."

"Tom Cruise ünlüdür."

All right, great.

Pekala, harika.

What about some YouTubers, like myself?

Peki ya benim gibi bazı YouTuberlar?

Am I famous?

Ben ünlü müyüm?

I don't think I'm famous, but what I might say is I'm famous-ish, a little bit more famous

Ünlü olduğumu düşünmüyorum ama ünlü olduğumu söyleyebilirim, arkadaşlarımdan biraz daha ünlüyüm

than my friends, but not famous like Tom Cruise.

ama Tom Cruise kadar ünlü değilim.

So I'm famous-ish.

Yani ben ünlüyüm.

What about with cities?

Peki ya şehirler?

My city is large; Toronto is a large city, but then when you compare it to places like

Benim şehrim büyük; Toronto büyük bir şehir, ancak onu

Mexico City or Tokyo, it doesn't seem so large anymore.

Mexico City veya Tokyo gibi yerlerle karşılaştırdığınızda, artık o kadar da büyük görünmüyor.

I'd say it's - my city is large-ish.

Benim şehrim büyük diyebilirim.

So again, these are some examples to show you're not sure or certain or to show that

Tekrar ediyorum, bunlar emin olmadığınızı ya da emin olmadığınızı ya da

it's kind of.

bunun bir nevi olduğunu göstermek için bazı örnekler.

Well, let's now look at some more examples and other ways to use "ish" in English.

Pekala, şimdi birkaç örneğe ve İngilizce'de "ish" kullanmanın diğer yollarına bakalım.

Okay, so let's now practice what you learned.

Tamam, şimdi öğrendiklerinizi uygulayalım. Bu cümlelerdeki

We're going to add "ish" to some of the adjectives in these sentences.

bazı sıfatlara "ish" ekleyeceğiz .

So Jack's shirt - what color is Jack's shirt?

Peki Jack'in gömleği - Jack'in gömleği ne renk?

Jack's shirt is - what do you think the answer is?

Jack'in gömleği - sizce cevap ne?

Green-ish.

Yeşilimsi.

Jack's shirt is green-ish.

Jack'in gömleği yeşilimsi.

Great.

Harika.

Well let's now look at another one.

Peki şimdi başka birine bakalım.

What's Nancy like?

Nancy nasıl bir yer?

Well, Nancy acts child - she acts like a child.

Nancy çocuk gibi davranıyor - çocuk gibi davranıyor.

What's another way we can say this?

Bunu söylememizin başka bir yolu nedir?

Nancy acts childish, childish.

Nancy çocukça, çocukça davranıyor.

If someone is childish, it means they act more like a child than an adult.

Birisi çocuksuysa, yetişkinden çok çocuk gibi davranıyor demektir.

Okay, let's look at another example.

Tamam, başka bir örneğe bakalım.

This one has a number in it.

Bunun içinde bir numara var.

How many people are in the room?

Odada kaç kişi var?

There were 50 people.

50 kişi vardı.

So what can you add here to mean you don't know exactly the amount, but it's around 50?

Peki, miktarı tam olarak bilmediğiniz, ancak 50 civarında olduğu anlamına gelen buraya ne ekleyebilirsiniz?

There were 50-ish people.

50'ye yakın insan vardı.

Great.

Harika.

And now I want you to make your own example.

Ve şimdi kendi örneğinizi yapmanızı istiyorum.

You can share it in the comments of this video.

Bu videonun yorumlarında paylaşabilirsiniz.

Remember, we use "ish" in this way with adjectives, and an adjective is a describing word, like

Unutma, "ish"i sıfatlarla bu şekilde kullanırız ve sıfat

big, small, large, old, young.

büyük, küçük, büyük, yaşlı, genç gibi tanımlayıcı bir kelimedir.

These are all examples of describing words or adjectives.

Bunların hepsi, kelimeleri veya sıfatları tanımlama örnekleridir.

Alright, so now let's talk about other ways we use "ish".

Pekala, şimdi "ish" kelimesini kullandığımız diğer yöntemler hakkında konuşalım.

Actually, before we do that, one more comment about "ish".

Aslında bunu yapmadan önce "ish" hakkında bir yorum daha yapalım.

We use it the most in conversation.

En çok sohbette kullanırız.

So we don't write it as often because it's informal.

Bu yüzden gayri resmi olduğu için sık yazmıyoruz.

You might use it a bit with colours, but otherwise we tend to use "ish" in conversation instead

Renklerle biraz kullanabilirsiniz, ancak bunun dışında konuşmalarda genel olarak yazılı İngilizce yerine "ish" kullanma eğilimindeyiz

of written English in general.

.

Alright, well, what about "ish" with nationalities?

Pekala, peki ya milliyetlerle "ish" ne olacak?

You might have seen nationalities like Swedish, Irish, Spanish, Finnish, English, Danish,

İsveç, İrlanda, İspanyol, Fince, İngiliz, Danimarka,

Scottish.

İskoç gibi milletleri görmüş olabilirsiniz.

You'll notice these all have the word "ish" with them.

Bunların hepsinin yanında "ish" kelimesinin olduğunu fark edeceksiniz.

When we're talking about nationalities, "ish" does not mean a little or somewhat.

Milliyetlerden bahsederken "ish" biraz ya da biraz anlamına gelmez.

We use it just as a common ending for many nationalities.

Bunu birçok millet için ortak bir son olarak kullanıyoruz.

So the way we use it here has a different meaning than the way we use it with nationalities.

Yani bizim onu ​​burada kullanma şeklimiz onu milliyetler için kullanma şeklimizden farklı bir anlama sahip.

So for example, my background is Scottish.

Örneğin, geçmişim İskoç.

It's Irish, it's English, I think there might be a little bit of Swedish, so we can use

İrlandaca, İngilizce, sanırım biraz İsveççe olabilir, bu yüzden

it to describe people from certain countries, and also languages.

onu belirli ülkelerden insanları ve ayrıca dilleri tanımlamak için kullanabiliriz.

So now let's look at another way we use "ish".

Şimdi "ish" kelimesini kullandığımız başka bir yola bakalım.

Okay, so we talked about "ish" meaning "kind of" or "sort of".

Tamam, "bir nevi" veya "bir nevi" anlamına gelen "ish" hakkında konuştuk.

We talked about "ish" with nationalities.

Milliyetlerle "ish" hakkında konuştuk.

Another time you might see the ending "ish" on a word is with verbs.

Bir kelimede "ish" sonunu görebileceğiniz başka bir zaman da fiillerdir.

So there are some words in...

Yani bazı kelimeler var...

Some verbs in English that end in "ish".

İngilizce'de "ish" ile biten bazı fiiller.

So we have "vanish", which means "disappear"; "vanquish", which means "destroy" or "conquer";

Yani elimizde "yok olma" anlamına gelen "yok olma" var; "yok etmek" veya "fethetmek" anlamına gelen "yenmek";

"nourish", which might mean "to feed"; "perish", which might mean "to die" or "to disappear";

"beslemek" anlamına gelebilecek "beslemek"; " ölmek" veya "yok olmak" anlamına gelebilecek "yok olmak";

and "cherish", which means, you know, to care about something very deeply.

ve "beslemek", bilirsiniz, bir şeyi çok derinden önemsemek anlamına gelir.

All of these end in "ish".

Bunların hepsi "ish" ile biter.

Does "ish" change the meaning of these words at all?

"ish" bu kelimelerin anlamını hiç değiştirir mi?

No.

Hayır.

So in this case, "ish" is just a common verb ending in English, but it doesn't change the

Yani bu durumda, "ish" sadece İngilizce'de biten yaygın bir fiildir , ancak

meaning of the word.

kelimenin anlamını değiştirmez.

But it might help you to know this, because if you have a spelling test, it's good to

Ancak bunu bilmeniz size yardımcı olabilir, çünkü bir imla testiniz varsa,

know what are the common endings of English words, and "ish" is a common ending.

İngilizce kelimelerin ortak sonlarının neler olduğunu ve "ish"in ortak bir son olduğunu bilmek iyidir.

So knowing "ish" is "ish" might be helpful.

Yani "ish" in "ish" olduğunu bilmek yardımcı olabilir.

All right.

Elbette.

Well, can we add "ish" to a verb that does not naturally have "ish"?

Peki, doğal olarak "ish" olmayan bir fiile "ish" eklenebilir mi ?

So, for example, I have the verb "to run".

Örneğin, "koşmak" fiilim var.

Can I say, "She runs - run-ish to the store", to mean she sort of runs, or "She was running-ish

"Koşuyor - mağazaya koşuyor", yani bir tür koşuyor veya "

to the store"?

Dükkana koşuyor" diyebilir miyim?

No.

Hayır.

So we don't use "ish", we don't add "ish" to verbs.

Yani "ish" kullanmıyoruz, fiillere "ish" eklemiyoruz.

So this would be incorrect.

Yani bu yanlış olur. Ayrıca

And I should also mention there's a couple of adjectives that end in "ish" naturally.

doğal olarak "ish" ile biten birkaç sıfat olduğunu da belirtmeliyim.

So for example, "selfish".

Örneğin, "bencil". "

We don't add "ish" to "selfish", it already is a part of the word.

Bencil"e "ish" eklemiyoruz, o zaten kelimenin bir parçası.

But in general, we can add "ish" to adjectives to change the meaning to "sort of" or "a little",

Ancak genel olarak, anlamı "tür" veya "biraz",

"somewhat".

"biraz" olarak değiştirmek için sıfatlara "ish" ekleyebiliriz.

So, we've covered a lot today.

Yani, bugün çok şey ele aldık.

Thank you for watching.

İzlediğiniz için teşekkürler.

I hope you enjoyed this lesson, and I'd like to invite you to check out our website at

Umarım bu dersten keyif almışsınızdır ve sizi www.engvid.com adresindeki web sitemizi incelemeye davet ediyorum

www.engvid.com.

.

There you can take a quiz on what you learned today to practice.

Orada, bugün pratik yapmak için öğrendiklerinizle ilgili bir sınava girebilirsiniz .

And remember, practice makes perfect.

Ve unutmayın, uygulama mükemmelleştirir.

By practicing, that's how you can remember and learn.

Pratik yaparak, bu şekilde hatırlayabilir ve öğrenebilirsiniz.

You can also check out my YouTube channel and subscribe for more videos on all sorts

Ayrıca YouTube kanalıma göz atabilir ve İngilizce ile ilgili her türlü farklı konuda daha fazla video için abone olabilirsiniz

of different topics related to English.

.

So thank you so much for watching, and until next time, take care.

Bu yüzden izlediğiniz için çok teşekkür ederim ve bir dahaki sefere kadar kendinize iyi bakın.