The 7 Words Almost ALL English Learners Use INCORRECTLY (and many native speakers too!)

Hello everyone and welcome back to English with Lucy. Today I am going to talk to you

Herkese merhaba ve Lucy ile İngilizceye tekrar hoş geldiniz . Bugün size

about seven words that learners of English commonly use incorrectly. They commonly misuse

İngilizce öğrenenlerin sıklıkla yanlış kullandığı yedi kelimeden bahsedeceğim. Genellikle

these words. This video will help you find out if you are also making mistakes with these

bu kelimeleri kötüye kullanırlar. Bu video, sizin de bu kelimelerde hata yapıp yapmadığınızı anlamanıza yardımcı olacak

words, and I'll show you how to use them correctly, and I'll also show you what you were trying

ve bunları nasıl doğru kullanacağınızı göstereceğim ve ayrıca

to say by misusing these words. Before we get started, I would just like to

bu kelimeleri yanlış kullanarak ne söylemeye çalıştığınızı göstereceğim. Başlamadan önce,

thank the sponsor of today's video. It is Skillshare, and if you haven't heard of them

bugünkü videonun sponsoruna teşekkür etmek istiyorum. Bu Skillshare'dir ve

before, they're an online learning community with thousands of classes of all different

daha önce adını duymadıysanız, hepsi farklı konulardan binlerce sınıf içeren çevrimiçi bir öğrenme topluluğudur

topics. You can learn about marketing, languages, graphic design, cooking. Honestly, there are

. Pazarlama, diller, grafik tasarım, yemek pişirme hakkında bilgi edinebilirsiniz. Dürüst olmak gerekirse,

classes for absolutely everyone. There are loads of free classes, but you can

kesinlikle herkes için sınıflar var. Bir sürü ücretsiz ders var ama

also sign up to premium membership which gives you unlimited access to high quality classes

aynı zamanda kendi alanlarında çalışan uzmanlardan yüksek kaliteli derslere sınırsız erişim sağlayan premium üyeliğe de kaydolabilirsiniz

from experts working in their field. If you follow me on Instagram you'll know

. Beni Instagram'da takip ederseniz,

that I love art, and I recently found a beginner's watercolour course and it was amazing because

sanatı sevdiğimi bileceksiniz ve yakın zamanda yeni başlayanlar için bir suluboya kursu buldum ve bu harikaydı çünkü

I've been doing watercolour for so long, but I'd never actually learned the basics. But

çok uzun süredir suluboya yapıyorum ama aslında temelleri hiç öğrenmemiştim. Ancak

to find out more, you'll have to sign up to Skillshare and it's actually really affordable,

daha fazlasını öğrenmek için Skillshare'e kaydolmanız gerekecek ve aslında gerçekten uygun fiyatlı, diğer

more affordable than most other online learning platforms.

birçok çevrimiçi öğrenme platformundan daha uygun fiyatlı .

An annual subscription is under $10 per month, and since Skillshare are sponsoring this video,

Yıllık abonelik ayda 10 doların altında ve Skillshare bu videoya sponsor olduğu için,

they have given the people who click the link to sign up in the description box their first

açıklama kutusunda kaydolmak için bağlantıya tıklayan kişilere ilk

two months for free. So click on the link, sign up. There are loads of courses, especially

iki ayını ücretsiz olarak verdiler. Öyleyse bağlantıya tıklayın, kaydolun. İlginizi çekebilecek bir sürü kurs var, özellikle

English courses and language courses, which you might be interested in. And let me know

İngilizce kursları ve dil kursları . Ve

how it goes. Right. Let's get on with the lesson. So number

nasıl gittiğini bana bildirin. Sağ. Derse devam edelim.

one, a word that learners of English commonly misuse is career. Career. We use the word

Birincisi, İngilizce öğrenenlerin genellikle kötüye kullandığı bir kelime kariyerdir. Kariyer.

career to talk about an occupation undertaken for a significant period of someone's life

Kariyer kelimesini, ilerleme fırsatları olan birinin hayatının önemli bir döneminde üstlendiği bir meslekten bahsetmek için kullanırız

with opportunities for progress. However, many students make mistakes with this word

. Ancak birçok öğrenci bu kelime ile ilgili hatalar yapmakta

and they use it, they incorrectly use it to talk about a university student's main area

ve bir üniversite öğrencisinin ana çalışma alanından bahsetmek için yanlış bir şekilde kullanmaktadırlar

of study. There are many reasons why students misuse

. Öğrencilerin bunu kötüye kullanmasının birçok nedeni vardır

it. It can be a false friend in certain languages and it can just be down to misinformation.

. Bazı dillerde sahte bir arkadaş olabilir ve sadece yanlış bilgilendirme olabilir.

For this definition, we would say degree in the UK or major in American English. We do

Bu tanım için Birleşik Krallık'ta derece veya Amerikan İngilizcesinde ana dal diyebiliriz.

not use career for this definition. So a correct sentence with career is, I started my career

Bu tanım için kariyeri kullanmıyoruz. Yani kariyer ile doğru bir cümle, kariyerime

making teas and coffees, and now I'm the head of operations. That's correct.

çay ve kahve yaparak başladım ve şimdi operasyonların başındayım. Bu doğru.

An incorrect example would be, My career was very challenging and I was relieved to graduate.

Yanlış bir örnek, Kariyerim çok zorluydu ve mezun olduğum için rahatlamıştım.

We should say my degree or my major was very challenging and I was relieved to graduate.

Derecemin veya bölümümün çok zorlayıcı olduğunu ve mezun olduğum için rahatladığımı söylemeliyiz.

Number two. The second word that students tend to get wrong is salary. Salary. We use

İki numaralı. Öğrencilerin yanlış anlama eğiliminde olduğu ikinci kelime maaştır. Maaş.

the word salary to talk about a regular fixed payment, which is usually expressed as an

Maaş kelimesini, genellikle yıllık bir miktar olarak ifade edilen düzenli bir sabit ödemeden bahsetmek için kullanırız

annual amount. In some cultures you talk about your monthly salary, in the UK and normally

. Bazı kültürlerde aylık maaşınızdan bahsedersiniz, Birleşik Krallık'ta ve normalde

in the US, we talk about annual salaries. I remember when I moved to Spain I was very

ABD'de yıllık maaşlardan bahsederiz. İspanya'ya taşındığımda,

confused when people were asking me how much I earned per month or how much I would like

insanlar bana ayda ne kadar kazandığımı veya ayda ne kadar istediğimi sorduğunda kafamın çok karıştığını hatırlıyorum

per month. I had to times everything by 12 and then it didn't even end up being the same

. Her şeyi 12 ile çarpmak zorunda kaldım ve sonra aynı sayı bile olmadı

number. Many students get confused with the word salary

. Pek çok öğrenci maaş kelimesiyle karıştırılır

and use it to talk about what someone earns per hour or per day. Obviously this is incorrect.

ve bunu birinin saatte veya günde ne kazandığı hakkında konuşmak için kullanır . Açıkçası bu yanlış.

Instead, we could say wage or rate. Your daily rate, your daily wage or your hourly rate

Bunun yerine ücret veya oran diyebiliriz. Günlük ücretiniz, günlük ücretiniz veya saatlik ücretiniz

or your hourly wage. An example of salary used correctly, I was given a promotion which

veya saatlik ücretiniz. Doğru kullanılan bir maaş örneği ,

increased my salary to 40,000 pounds per year. An example of an incorrect use of salary.

maaşımı yılda 40.000 sterline çıkaran bir terfi aldım. Yanlış maaş kullanımına bir örnek.

I negotiated a good salary of 15 pounds an hour. We would say instead, I negotiated a

Saati 15 pound gibi iyi bir maaş için pazarlık yaptım . Bunun yerine,

good wage or a good rate of 15 pounds an hour. Hopefully that is clear for you now.

iyi bir ücret ya da saatte 15 sterlin gibi iyi bir oran için pazarlık yaptığımı söylerdik. Umarım bu şimdi sizin için açıktır.

Number three, the third word that students misuse is custom. Custom. We used the word

Üç numara, öğrencilerin kötüye kullandığı üçüncü kelime adettir. Gelenek. Gelenek kelimesini

custom to talk about behaviours that are specific to a particular place, culture or society.

belirli bir yere, kültüre veya topluma özgü davranışlardan bahsetmek için kullandık.

However, many students incorrectly use the word custom to talk about personal habits

Bununla birlikte, birçok öğrenci kişisel alışkanlıklar veya eylemler hakkında konuşmak için yanlış bir şekilde "gelenek" kelimesini kullanır

or actions. Instead, we could use habit or we might just use the present simple. For

. Bunun yerine, alışkanlığı kullanabiliriz veya sadece şimdiki zamanı kullanabiliriz. Ben

example, I do this. I'm talking about something that I do on a regular basis. I don't do that.

bunu yapıyorum mesela. Düzenli olarak yaptığım bir şeyden bahsediyorum. Bunu yapmam

I do not do this on a regular basis. I do not have this habit.

Bunu düzenli olarak yapmıyorum. Bu alışkanlığım yok.

So an example of the correct use of the word custom. I find it fascinating to learn about

Yani adet kelimesinin doğru kullanımına bir örnek .

the customs and traditions of ancient cultures. An incorrect example. Some people like to

Eski kültürlerin gelenek ve göreneklerini öğrenmeyi büyüleyici buluyorum. Yanlış bir örnek. Bazı insanlar

eat breakfast every day, but I don't have that custom. Instead, we could say, I don't

her gün kahvaltı yapmayı sever ama benim öyle bir adetim yok. Bunun yerine,

do that or I don't have that habit. But I don't do that, the present simple sounds a

bunu yapmam ya da böyle bir alışkanlığım yok diyebiliriz. Ama bunu yapmıyorum, şimdiki zaman

lot more natural. Number four is nanny, nanny. We use the word

çok daha doğal geliyor. Dört numara dadı, dadı. Dadı kelimesini,

nanny to talk about someone who is employed to regularly look after children in a household.

bir evde düzenli olarak çocuklara bakmak için çalışan birinden bahsederken kullanırız.

They usually have special training and qualifications. Now, many students will make the mistake of

Genellikle özel eğitim ve niteliklere sahiptirler. Şimdi, pek çok öğrenci para karşılığında çocuklara göz kulak olan

using the word nanny to talk about somebody who watches over children in exchange for

biri hakkında konuşmak için dadı kelimesini kullanma hatasına düşecek

money. They're not necessarily officially employed.

. Resmi olarak istihdam edilmiş olmaları gerekmez.

For this case, we would use the word babysitter. I worked as a babysitter from the age of 14.

Bu durumda bebek bakıcısı kelimesini kullanırdık. 14 yaşımdan itibaren bebek bakıcılığı yaptım.

It wasn't official employment, I had no contract. People in the village would text me and say,

Resmi iş değildi, sözleşmem yoktu. Köydekiler bana mesaj atıp,

"Can you babysit my children on Friday night? I used to charge five pounds an hour. I was

"Cuma akşamı çocuklarıma bakıcılık yapabilir misin? Saati beş pound alırdım

a babysitter. I had no qualifications, no work contract. I had no employment really.

.

It was just lucky if someone called me up." So an example of the correct use of nanny

Biri beni ararsa şanslıyım." Dadı kelimesinin doğru kullanımına bir örnek,

would be when I was little we had a nanny who would pick me up from school every afternoon.

ben küçükken, her öğleden sonra beni okuldan alacak bir dadımız vardı.

Every afternoon means an ongoing basis. They are employed by my family. I did not have

Her öğleden sonra sürekli bir temel anlamına gelir. Ailem tarafından istihdam ediliyorlar.

a nanny. An incorrect use would be, I need to find

Dadım yoktu. Yanlış bir kullanım,

a nanny to look after the children whilst we go out tonight. What I'm actually talking

bu gece biz dışarı çıkarken çocuklara bakacak bir dadı bulmam gerekiyor. Aslında bahsettiğim şey

about is a babysitter. We need to find a babysitter for tonight. It's a one off, a one time basis.

bir bebek bakıcısı. Bu gece için bir bebek bakıcısı bulmamız gerekiyor . Bu bir defaya mahsus, bir defaya mahsus.

Number five. The fifth word that students use incorrectly is client, client. And actually

Beş numara. Öğrencilerin yanlış kullandığı beşinci kelime müşteri, müşteri'dir. Ve aslında

a lot of native speakers misuse this word as well. I'm sure I have, but sometimes it's

pek çok ana dili İngilizce olan kişi de bu kelimeyi kötüye kullanıyor . Eminim öyledir, ama bazen anadili olmayanlardan

hard to know if I've picked something up from non-native speakers without realising it because

bir şey alıp almadığımı fark etmeden anlamak zor çünkü

I'm with them so frequently. We use the word client to talk about someone

onlarla çok sık birlikteyim. Müşteri kelimesini

who is provided a professional service. A professional service is provided to them.

profesyonel bir hizmet verilen birinden bahsederken kullanırız. Kendilerine profesyonel bir hizmet sunulur.

For example, lawyers have clients. The lawyers provide a professional service to the clients.

Örneğin avukatların müvekkilleri vardır. Avukatlar müvekkillerine profesyonel bir hizmet sunmaktadır.

Accountants have clients. Many students say the word client when actually they mean customer.

Muhasebecilerin müşterileri vardır. Pek çok öğrenci müşteri kelimesini aslında müşteriyi kastettiklerinde kullanır.

Customer. A customer is someone who is provided goods or a service in exchange for money.

Müşteri. Müşteri, para karşılığında mal veya hizmet sağlanan kişidir.

So with a service it's less professional and goods, well you're not generally providing

Yani bir hizmetle daha az profesyonel ve mal olur, yani genellikle

goods to a client, you're normally providing a professional service. There is a grey area,

bir müşteriye mal sağlamıyorsunuz, normalde profesyonel bir hizmet veriyorsunuz. Gri bir alan var

but in general it's one or the other. An example, many of our marketing agency's clients are

ama genel olarak biri ya da diğeri. Örnek olarak, pazarlama ajansımızın müşterilerinin çoğu

small, independent businesses. That is client used correctly.

küçük, bağımsız işletmelerdir. Bu, doğru kullanılan istemcidir.

An incorrect example, I must be my local pubs best client. What we should really say is,

Yanlış bir örnek, yerel barların en iyi müşterisi olmalıyım. Gerçekten söylememiz gereken şey,

I must be at my local pubs, best customer. I'm buying goods. I'm not being provided a

yerel barlarımda olmalıyım, en iyi müşteri. mal alıyorum Bana

professional service. Now, number six is to lay. To lay, and this

profesyonel bir hizmet sunulmuyor. Şimdi, altı numara uzanmak. Döşemek ve bu,

is very commonly misused also by native speakers, so don't worry if you're misusing it as well.

ana dili İngilizce olan kişiler tarafından da çok yaygın olarak kötüye kullanılır, bu yüzden onu kötüye kullanıyorsanız endişelenmeyin.

To lay means to place something in a resting position. Notice the word, something. We always

Döşemek, bir şeyi dinlenme pozisyonuna koymak anlamına gelir . Kelimeye dikkat et, bir şey. Her zaman

have to lay an object, to lay something. Now, many students will use the word lay when

bir nesne koymak zorundayız, bir şey koymak için. Şimdi, pek çok öğrenci

actually they mean lie. To lie does not require an object. It means to recline or rest in

aslında yalan demek istediklerinde lay kelimesini kullanacak. Yalan söylemek için bir nesne gerekmez. Tekrar uzanmak ya da dinlenmek anlamına gelir

again, many natives get wrong. It is loose, loose. This also sounds like my nickname,

, birçok yerli yanılır. Gevşektir, gevşektir. Bu aynı zamanda lakabıma benziyor, annem

my mom calls me Luce. Everyone calls me Luce. You can start calling me Luce, but it's spelled

bana Luce der. Herkes bana Luce der. Bana Luce demeye başlayabilirsin ama

L-U-C-E not L-O-O-S-E. Now loose is an adjective meaning the opposite

L-O-O-S-E değil, L-U-C-E olarak yazılmış. Şimdi gevşek, sıkı,

of tight, very, very tight, very, very loose. However, many students especially in their

çok, çok sıkı, çok, çok gevşek'in zıttı anlamına gelen bir sıfattır. Bununla birlikte, birçok öğrenci, özellikle

writing, will write loose when actually they mean lose, the verb to lose. Meaning to misplace.

yazılarında, aslında kaybetmek, kaybetmek fiilini kastettiklerinde gevşek yazacaktır. Yanlış yere koymak anlamı.

Now I think it'll just be easier if I give you one correct sentence containing both words

Şimdi yanlış ve doğru örneklerle kafanızı karıştırmak yerine, her iki kelimenin de doğru kullanıldığı doğru bir cümle versem daha kolay olur diye düşünüyorum

used correctly instead of confusing you with incorrect and correct examples. Just with

. Sadece

this case. I'm worried I'll lose my watch because the strap is so loose. I'm worried

bu davayla. Kayışı çok gevşek olduğu için saatimi kaybedeceğimden endişeleniyorum.

I'll lose my watch because the strap is so loose.

Kayışı çok gevşek olduğu için saatimi kaybedeceğimden endişeleniyorum .

Now you might think they look very similar and sound very similar, but it's all about

Şimdi bunların çok benzer göründüğünü ve kulağa çok benzer geldiğini düşünebilirsiniz, ancak bu tamamen

the final consonant in the word lose with a Z- sound, loose with a S- sound. Lose, loose,

kelimenin son ünsüzünün Z- sesiyle, gevşek S- sesiyle ilgili. Kaybet, kaybet,

loose the adjective, lose the verb. Right. That's it for today's lesson. I hope

sıfatı bırak, fiili kaybet. Sağ. Bugünün dersi bu kadar. Umarım

you enjoyed it. I hope you learned something. Your homework today is to take three of the

eğlenmişsindir. Umarım bir şeyler öğrenmişsindir. Bugünkü ödeviniz

words, a minimum of three, if you want to do all of them, you can and use them correctly

kelimelerden en az üç tanesini almak, hepsini yapmak istiyorsanız bunları yapabilir ve

in different sentences. Don't forget to check out Skillshare. The

farklı cümlelerde doğru şekilde kullanabilirsiniz. Skillshare'e göz atmayı unutmayın.

link to sign up and get two months worth of premium membership for free is in the description

Kaydolma ve iki aylık ücretsiz premium üyelik alma bağlantısı açıklama

box. And don't forget to connect with me on all of my social media. I've got my Facebook,

kutusundadır. Ve tüm sosyal medya hesaplarımdan benimle bağlantı kurmayı unutmayın . Facebook'um,

my Instagram, and my Twitter, and my personal channel, Lucy Bella Earl, where I talk about

Instagram'ım, Twitter'ım ve ilgini çeker diye İngilizce olmayan her şeyden bahsettiğim kişisel kanalım Lucy Bella Earl var

everything that isn't English, in case you're interested in that. I will see you soon for

. Yakında

another lesson.

başka bir ders için görüşürüz.