5 ways to improve your English every day! | Learn English Daily

İngilizcenizi Her Gün Geliştirmenin 5 Yolu | Her Gün İngilizce Öğren #Spon

(gentle pop music)

(nazik pop muzik)

- Hello everyone, and welcome back

Herkese merhaba ve kanalıma tekrar hoşgeldiniz.

to English With Lucy.

Lucy ile ingilizce öğrenin.(kanalın adı)

Now, since I've been having a little bit of criticism,

Şimdi , biraz eleştiri , yapıcı eleştiri alıyorum

constructive criticism, over my really,

uzun tanıtımlarımdan dolayı.

really long introductions, I've decided

Videoya doğrudan girmeye karar verdim.

to get straight into the video.

So today I'm going to be teaching

Bugün , size günlük ingilizceyi

you five ways that you can learn

5 yoldan öğreteceğim.

English on a daily basis.

So you know, in my last video, I spoke

Biliyorsunuz ki , önceki videomdan ,

about immersion, immersing yourself in the English language.

İngilizcede dalma hakkında , kendini daldırma hakkında konuşmuştum.

I'm going to be showing you some ways

size bazı yollar göstereceğim

you can do that, on a daily basis.

bunu günlük konuşmada kullanabilirsiniz.

I know there are a lot of videos on the internet,

biliyorum , burada birçok video var

that talk about ways that you can fit English

günlük hayatınızda uyum sağlayacağınız yollardan bahseden.

into your everyday life, but honestly

fakat dürüst olmak gerekirse

when I watch them, I sometimes think, duh, yeah,

onları izlediğim zaman , bazen düşünüyorum da , uh , evet

obviously, of course I'm going to watch movies,

belli ki , tabii ki flm izleyeceğim ,

listen to the radio, and read books.

radyo dinleyeceğim ve kitap okuyacağım.

That's pretty obvious.

bu çok açık.

So I wanted to talk to you about some

Evet , önceden bilmediğiniz bazı diğer yollardan bahsetmek istedim.

other ways that you might not have thought of before.

We'll see, you might have heard of some of them.

biz göreceğiz , bazılarını görmüş olabilirsiniz.

But I often think that the best ideas

fakat sık sık düşünüyorum , en iyi fikir

are the simple ones, that just simply

*basit olanlarıdır , henüz basitçe gerçekleşmemişti.(?)

hadn't occurred to you yet.

So, hopefully, I'm going to give you some of those today.

inşallah , bugün size bazılarını vereceğim. (öğreticem)

The long introductions, with little updates

Hayatım ile ilgili uzun girişler

about my life, and my silly stories,

ve benim saçma hikayelerim

let me know, and I'll put 'em back in.

bilmeme izin verin , onları geri alabilirim.

But we're trying something new.

fakat şimdi yeni birşey deneyeceğiz.

Anyway, lets get started.

herneyse , HADİ BAŞLAYALIM.

The first tip is switch everything to English.

İlk ipucu herşeyi ingilizceye çevirin!

Now you know when you look at your friends

şimdi , biliyorsun arkadaşınızın telefonuna baktığın zaman

phone, and you're looking for something,

ve bir şey aradığın zaman

and you say, oy, Tom, why is this in French?

ve sen diyeceksin ki , hey Tom , neden bu fransızca?

And they say, "Oh sorry, I'm just trying to learn French."

ve onlar diyecekki '' Oh üzgünüm , sadece Fransızca öğrenmeye çalışıyorum.''

Your friend's a very clever person.

arkadaşın çok akıllı biri.

But we can take that a step further.

fakat biz bunu bir adım ileri alacağız.

So by switching all of your gadgets,

Tüm aletlerinizi çeviri yapabilirsiniz.

I'm talking your phone, your TV,

televizyonlarınızdan , telefonunuzdan

your microwave, your computer, your tablet,

microwave'i(mikrodalga) , bilgisayarlarınızı , tabletlerinizi

everything, into English, or the language

herşeyi , ingilizcede yada

that you are learning, you will be

hangi dili öğreniyorsanız

just a step closer to immersion.

bir adım daha yaklaşabilirsiniz.

It will also remind you, on a daily basis,

ayrıca günlüük dilde ingilizce öğreneceğinizi

that you are learning English, because

hatırlatır , Çünkü öğrendiğiniz dili unutmak çok kolay.

it's easy to forget that you're learning a language.

I often forget that I'm learning Italian,

sık sık İtalyancayı öğrenirken unutuyordum

until I see a pizza, or an aperol spritz,

pizza yada oturtma (sanırım bir çeşit yemek)? görünceye kadar

and I think, oh, I haven't studied anything today.

ve düşündüm de , bugün hiçbir şey çalışmadım

Now it doesn't have to stop there.

şimdi orada durmayacak.

Something that I like to do is when

yapmayı sevdiğim şeyler

I buy a new piece of furniture, or I buy

yeni bir mobilya aldığımda yada

a new hair product, or something, you know

yeni bir saç ürünü aldığımda yada başka birşey

you have all of the instructions in every single language?

bilirsiniz bütün açıklamalar tek dilde değildir.

I try to only read the instructions

öğrendiğim dildeki açıklamayı

in the language that I'm learning.

okumaya çalışırım

And try and work out what they mean,

ve onların anlamlarını çıkarmaya çalışırım

and see if I learn some new vocabulary on the way.

ve görüyoruz ki bu yol ile bazı yeni kelimeleri öğreniyorum.

So again, this isn't groundbreaking stuff,

Tekrar , bu çığır açan hareketler değil

but it's a nice way of incorporating English

fakat günlük hayatınızda ingilizce ile birleşince

into your everyday life.

iyi bir yol oluyor.

You know if I'm reading the nutritional

biliyorsunuz , eğer bir paket tahılın bilgilendirme kısmını okuyorsam

information on a packet of cereal,

I'll read it in Italian, before I read it in English.

Önce İtalyancasını okurum , İngilizce kısmını okumadan önce.

Just to see how they would word something.

sadece bazı kelimelerin nasıl olduklarını görmek için .

And you can really look into it.

ve sen gerçekten onun içine bak.(incele)

You can see how in your language it's

böylece belli kelimelerin senin dilinde nasıl yazıldıklarını

written in a certain word order,

görebilirsin.

but then in English it's a different word order.

fakat sonra ingilizce de farklı bir kelime sırası olur.

It's really quite interesting.

bu gerçekten ilginç.

So try that one out.

o yüzden birini deneyin.

Now the next one, learn a skill.

şimdi diğeri ise , bir beceri öğrenin.

Now, we always talk about the four English skills, don't we?

Şimdi , biz her zaman 4 beceriden bahsediyoruz , değil mi?

Listening, reading, speaking, writing.

Dinleme , okuma , konuşma , yazma.

That's what we're always examined on in our tests at school.

bunu her zaman okuldaki testlerimizde inceleriz

But I'm not talking about practising

fakat alıştırma yapmaktan bahsetmiyorum.

one of these skills in English.

bu becerilerden biri ingilizcedir.

I'm talking about another skill, like a hobby.

Başka bir beceriden bahsediyorum , hobi gibi.

Take a hobby, and learn it in English.

Hobi edinin ve ingilizcede öğrenin onu.

I personally find it very, very boring

Şahsen ben bunu çok çok sıkıcı buluyorum.

to sit down with a book, and learn, and

kitapla oturmak ve öğrenmek ve

dedicate myself, I'm much more likely

kendimi adamak , ben daha çok

to learn a language if I'm doing something that I enjoy.

eğlenerek birşeyler yaptığım zaman bir dil öğreniyorum.

And I spoke about this in my how I learned Spanish

ve ben İspanyolcayı nasıl öğrendiğim hakkında konuştuğum

video, the thing I enjoyed was my ex-boyfriend...

video , şey , eski erkek arkadaşımla eğlenmiştim

Not that...

bu değildi

Yes...

evet

The thing I enjoyed was conversing with my ex-boyfriend.

ben eski erkek arkadaşımla söyleşerek eğlenmiştim

So I was doing that in the language

Evet ben bu dilde böyle yapmıştım

I was learning, but I didn't even

Öğrendim , fakat ben bile

realise it at the time, but I was really,

bu zamanda gerçekleştiremedim , fakat ben gerçekten

really improving my Spanish skills.

gerçekten İspanyolca becerilerimi geliştirmiştim.

And you can do this too with English.

ve bunu İngilizce de yapabilirsiniz.

Something I'm really interested in is cooking.

bazen , gerçekten yemek ile çok ilgiliyim.

So I like to take Italian dishes, and

İtalyan yemeklerini almayı

read Italian recipes, and follow Italian instructions,

ve tarifleri İtalyanca okumayı ve bilgileri İtalyancadan takip etmeyi

and watch Italian recipe videos.

ve İtalyan yemek tarifi videolarını izlemeyi seviyorum.

If I make an Italian dish, once a week,

eğer İtalyan yemeği yapacaksam , haftada bir ,

then that's about an hour and a half, or an hour,

sonra yaklaşık bir yada bir buçuk saat

of Italian immersion, every week.

her hafta , italyaca daldırma (?)

So that's a really nice way of incorporating

bu gerçekten iyi bir yol , her gün yada haftalık yaşamınız ile birleşirse.

that language into your everyday, or your weekly life.

Maybe you could set out an English night

belki ingilizceyi anladınız

where you try to make an English, or

ingilizce yapmayı denediğiniz yerlerde ya da

American, or Australian dish, our food

Amerikan ya da Avustralyan yemeklerini ,

really, really isn't that bad.

Yemeklerimiz gerçekten , gerçekten kötü değildir.

Especially our puddings, and our cake.

özellikle pudinglerimiz ve keklerimiz.

If I have a recipe to recommend to you,

eğer size bir tarif tavsiye edersem

I would say try making brownies,

Browni yapmayı denemenizi söyleyebilirim.

which is an American recipe, or sticky toffee pudding,

amerikan tarifi yada yapışkan toffee puding olan.

which is, I think, I'm pretty sure, it's an English recipe.

hangisi , bence , eminim ki bu ingiliz tarifidir.

We always have it at English dinner parties.

biz her zaman ingiliz yemek partileri yaparız.

But there are loads of skills you

fakat orada bir sürü beceri ( ingilizce olarak)

could learn, strictly in English.

öğrenebilirsin , kesinlikle .

You could learn to knit, in English.

İngilizce de örgü örmeyi öğrenebilirsin.

You could play board games, in English.

masa oyunları oynayabilirsin.

As long as it's something consistent that you do

tutarlı birşey olduğu sürece

on a daily, or weekly basis, in English,

günlük olarak , yada haftalık temel ingilizcede yapılabiir.

you're so much more likely to take it seriously,

bunu ciddiye almaya çok hevesli olabliirsiniz

because it's something that you genuinely enjoy.

çünkü bu gerçekten eğlenceli şeyler bulundurabiliyor.

Tip number three is use an app, or programme,

İpucu 3 ; bir uygulama yada bir program ,

on a daily basis, to improve your English.

günlük temel ingilizcenizi geliştirir.

So it's all very well attending a language

ingilizce kursuna , veya bir dil okuluna ,

course, or a language school, once a week,

haftada bir kere , haftada iki kere katılıyorsanız bu çok iyi.

twice a week, but something else that's

fakat başka şeyler gerçekten

really, really helpful is doing a little bit every day.

yardımcı olabiliyor hergün biraz yapıldığında.

ABA English got in contact with me, awhile ago

ABA English bir süre önce benimle iletişime geçti

and asked me to have a look at their product,

ve bana ürünlerine ve hizmetlerine

and services, and I did have a look

bakıp bakmadığımı sordular ve bir göz attım.

and they've kindly sponsored today's video.

ve bu bir çeşit sponsor videosu.

You can access all of their grammar for free,

bütün grammerlere ücretsiz ulaşabilirsiniz.

and they've also got 144 video lessons for free as well.

ve ayrıca 144 ders videosuna sahipler , ücretsiz ve iyi sayılabilirler.

It's a very well priced subscription based platform.

çok iyi fiyatlı bir abonelik tabanlı bir platform.

They encourage learning with a natural method,

öğrenmeyi doğal bir method ile teşvik eder

that simulates the intuitive learning

sezgisel öğrenmeyi taklit eden

process of your mother tongue, in an online environment.

çevrimiçi ortamda, anadilinin süreci.

So you learn in a really natural way, via short films.

böylece gerçekten doğal yoldan öğrenebilirsiniz , kısa filmler halinde.

They have two tiers of access.

onlar bağlamda iki sıraya sahipler.

You can have the free access, which has all

bedava erişime sahipsiniz , bütün grammerlere

of the grammar, and 144 video lessons.

ve 144 ders videosuna sahip olan hesaba.

And then you can sign up to premium,

ve sonra sen premium olarak giriş yaparsın ,

where you get a dedicated teacher,

kendinizi öğretmene adadığınız yerde(hissediyorsanız)

who will answer all your questions.

sorularına cevap verecek , hepsine.

You can practise your pronunciation, through

teleffuzlarınızı pratikleştirebilirsiniz ,

listen, record, repeat, exercises where you

dinleme , kaydetme , tekrar etme egzersizlerini

listen to a word, you record yourself,

bir kelimeyi dinlerken , kendinizide kaydedebilirsiniz

and then you compare it to the native pronunciation.

ve sonra onları yerli telaffuzla karşılaştırırsınız.

There are so many cool things on ABBA English.

Abba English de bir sürü havalı şey var.

I suggest you check it out for yourself.

kendiniz için bir kontrol etmenizi tavsiye ederim.

You can sign up using the link in the

bilgilendirme kutusundaki linki kullanarak

description box for the free access,

ücretsiz erişim ile kayıt olabiliirsiniz

and then you'll get an email inviting you

ve website den premiuma katılmanız için

to join the premium version of the website,

bir e-mail alırsınız

if you want to, and if you do want

eğer istiyorsanız ve yapmak istiyorsanız

to they will add a special discount for

onlar da izleyicilerim için özel bir kod ekleyecekler.

English with Lucy viewers.

Everyone gets a discount, but the discount

herkes kodu alabilir , fakat

varies depending on where you are in the world,

dünyanın neresinde olduğunuza göre değişir.

because it's calculated differently.

çünkü farklı hesaplanmış.

Number four is one of my favourite words, multitasking.

4 Numara benim enn sevdiğim kelimeler , çoklu görev.

I always talk about multitasking, because

her zaman çoklu görev hakkında konuşurum

multitasking has changed my life.

çünkü çoklu görevler benim hayatımı değiştirdi.

I was never productive, I never got anything done,

asla üretken biri olmadım , asla birşey yapmazdım

I would always prioritise my leisure time,

her zaman önceliğim boş zamanlarım

over my work, and once I learnt to multitask,

işim üzerineydi ve bir kere çoklu görev öğrendim (edindim.)

I realised that I could have leisure

boş zamanlarımda ve zorunlu yaptığım

time and do the things I was

işlerde gerçekleştirdim aynı zamanda.

obliged to do, at the same time.

And you can do this too.

ve bunu sizde yapabilirsiniz.

I want you to learn to multitask effectively,

ben etkili bir şekilde çoklu görevleri öğrenmenizi

and use that to improve your English.

ve ingilizcenizi geliştirirken kullanmanızı istiyorum.

So.

evet.

Think of the mundane tasks that you do everyday.

hergün yaptığınız sıradan görevleri düşünün.

Obviously commuting is a big thing.

belli ki yolculuk büyük birşey

Going on public transport.

toplu taşıma araçlarına gidelim.

For me, it's something that takes

benim için

a massive, massive chunk out of my day is...

günümün büyük bir kısmını alıyor.

It's my hair and make up.

bu benim saçım ve makyajım.

I have to be on camera.

kamera önünde olmalıyım.

I like to look a certain way on camera.

kesinlikle kamera önünde hoş görünmeliyim.

So I have to spend a little while doing

böylece saçımı ve makyajımı yaparken

my hair, and doing my makeup.

zaman harcamaya başladım.

And I find it really, really boring.

ve bunu gerçekten sıkıcı buluyorum.

I enjoy hair and makeup, but every single

saç yaparken ve makyaj yaparken eğlenirim fakat

day it feels like such a waste of time.

hergün zaman kaybı hissettiriyordu.

So, I started watching educational videos,

böylece , eğitici videolar izlemeye başladım.

whilst I was doing my hair and makeup,

saçlarımı ve makyajımı yaptığım sırada .

because I didn't have to concentrate 100%

çünkü yaptığım şeye yüzde yüz

on what I was doing.

konsantre olamıyordum.

So, for me, the thing I'm learning at the moment

evet , benim için bu süreçte film

is about filming, and video production.

ve video hazırlamayı öğrendim.

I'm trying to make my quality better.

kalitemizi daha iyi hale getirmeye çalııyorum.

I'm really, really trying.

ben gerçekten , gerçekten deniyorum.

And so that's very time consuming,

ve bu çok zaman tüketiyor

and I have to watch whole videos to learn

ve ben küçük bir yetenek kazanmak için videolar izliyorum.

one small skill, so I'll have them on,

böylece ben onlara sahip olacağım ,

whilst I'm doing my hair and makeup,

saçımı ve makyajımı yaptığım sırada.

and I'm learning something, whilst doing

ve ben birşeyler öğreneceğim.

something I have to do.

yaptığım şeylerden.

But, another really, really cool thing

fakat , diğeri gerçekten cool şeylerdi

is that I'll see a video that's maybe 30 minutes

gördüğüm videolar belki 30 dk sürüyordu

long, and I will challenge myself to complete

ve ben kendime meydan okudum

my hair and makeup in those 30 minutes.

saçımı ve makyajımı 30 dk da bitireceğim.

So you're saving time.

zamanınızı korumuş olursunuz.

You're doing something you have to do.

yapacaklarınızı yaparsınız.

And you're learning something new,

yeni şeyler öğrenirsiniz

do it with English, there are so many

ingilizce uygulayarak , orada (youtube)

fantastic English Youtubers, or English

birçok fantastik ingiliz youtuber var yada

TV programmes, the world is your oyster.

ingilizce programlar , bu dünya sizin istiridyeniz.

Go for it.

bunun için git.

It can really, really transform your productivity,

bu verimliliğinizi gerçekten dönüştürür.

as it did with mine.

benimle yaptığı gibi.

Now, number five is something that

Şimdi , Numara 5 grammerinizi

can improve your grammar, your vocabulary,

kelime haznenizi

your pronunciation, your speaking,

telaffuzunuzu ve konuşmanızı

your listening, your writing, your reading,

dinlemenizi , yazmanızı , okumanızı geliştirir.

it can genuinely improve everything.

gerçekten herşeyi geliştirebilir.

And this is identifying where you are lacking.

ve eksiklerinizi tanımlayabilir.

And this is something you will have

ve bu şeylerdir , daha önce videolarda

heard me mention before in videos,

duymuşsunuzdur bahsederken ,

but I'm reiterating it, and repeating it,

ama yineliyorum ve tekrar ediyorum.

because I think it's so, so, so important.

çünkü bunun bayağı önemli olduğunu düşünüyorum

You might have heard me say before

belki önceden beni '' başkasının öğretmesini

don't wait for somebody to educate you, educate yourself.

beklemeyin kendiniz öğrenin '' derken duymuşsunuzdur.

Don't sit in a classroom and wait

sınıfta oturmayın ve öğretmenin

for a teacher to teach you the present simple.

size geniş zamanı öğretmesini beklemeyin.

Teach it to yourself.

bunu kendinize öğretin.

And identifying where you are lacking

ve eksik olduğunuzu hissetmenizde

really plays a big part in this.

gerçekten büyük bir rol oynar.

On a daily basis, if you're using a little

günlük temelde , eğer biraz

bit of your English language, and you see

ingilizce kullanıyorsanız , ve siz

that you're really...

görürsünüz gerçekten...

You can't use the conditional,

şartlı kullanmayın ,

write it down, and make a note that that day

aşağıya yazın , gün içerisinde notlar alın.

you are going to study what you don't understand.

anlamadan çalışmış olacaksınız.

The next day, if you were listening

diğer gün , eğer dinlediyseniz

to the news, and they were talking about a storm,

haberleri , onlar fırtınadan bahsediyorlar.

and you really couldn't understand

ve siz gerçekten anlamadınız

what they were saying, that day

ne söyledikleri , böylece o gün storm

you have to study storm vocabulary.

kelimesini çalışın.

The next day, if you're having a conversation

Diğer gün , Scotland'dan biriyle konuşmanız

with somebody from Scotland, and you're really

varsa , ve siz gerçekten

struggling to understand their pronunciation,

telaffuzlarını anlamak için mücadele ederseniz

that day you have to revise Scottish pronunciation,

o gün siz Scotlish telaffuzunu gözden geçirebilir ,

and then, instead of being in a classroom

ve sonra sınıfta 30 kişiyle olmak yerine

of 30 people, who are all studying the same thing,

aynı şeyi size öğretebilir

you could call it one size fits all,

hepsine uyacak bir çeşit çağırabilirsin

one teacher is giving knowledge to everyone,

bir öğretmen herkese bilgi verebilir

some may need it, some may not.

bazıları gereklidir , bazıları ise gereksizdir.

You are taking in the knowledge that you need,

ihtiyacınızın olduğu bilgiden konuşuyorsunuz

nothing more, and nothing less, and day by day

fazla değil ve bitmiş değil ve günden güne

you will start improving so much more

daha çok geliştirmeye başlarsınız

quickly than your peers.

akranlarınızdan daha hızlı

So I do think that number five is my favourite tip,

Düşündüm de favori ipucum 5

actually, in English, identifying where

aslında , ingilizcede ,

you're lacking, and then educating yourself.

eksiklerinde ve sonra kendini eğitirken belirler.

There are all the resources in the world,

dünyada bütün kaynaklar

on the internet, you can have private teachers,

internette , özel öğretmenlere sahip olabilirsiniz

you can use grammar videos, like the

grammer videoları , Abba English

ones on ABBA English.

uygulamasındaki gibi , kullanabilirsiniz.

You've got Youtube here, there are loads

youtube sahipsiniz burada , muhteşem

of fabulous, native teachers here,

bir sürü yerli öğretmen var

and just ready to explain things to you.

ve sadece size açıkladığını okuyun

If you have a question, it's highly likely

eğer bir sorunuz var , yüksek ihtimalle

that 10's of thousands of people before you

on binlerce insan

have also had the same question.

sizden önce aynı soruyu sordular.

The real question is finding the answer,

gerçek soru cevabını bulur

and you should be able to find it

ve bunu sizde yapabilirsiniz.

because it will be there.

çünkü bu orada olabilir.

(laughs)

(gülüyor:))

Right guys, that's it for today's lesson,

evet gençler , bugünkü dersimiz böyle idi.,

I hope you enjoyed it, I hope you learnt something.

umarım eğlenmişsinizdir , birşeyler öğrenmişsinizdir.

A big thank you, again, to my sponsor, ABBA English.

tekrar , sponsoruma , ABBA English, çok teşekkür ederim.

You can click on the link in the description

siz açıklama kutusundan ulaşabilirsiniz

box, and take advantage of the special

ve izleyicilerime özel kod ile avantaj

discount for English with Lucy viewers.

elde edebilirsiniz.

Don't forget to connect with me on all of

benimle iletişim kurmayı unutmayın

my social media, I've got my Facebook,

sosyal medya hesaplarımdan , facebook

I've got my Instagram, and I've got my Twitter.

İnstagram ve twitter hesabımı buraya bırakıyorum.

And I will see you soon for another lesson.

ve diğer derste görüşmek üzere.

(smacks lips)

(dudaklarını bastırıyor.)

(gentle pop music)

(nazik pop muzik)