5 things native English speakers NEVER say!

Anadili İngilizce olanların ASLA söylemeyeceği 5 şey!

(light electronic music)

- Hello everyone, and welcome back to English with Lucy.

Herkese merhaba, lucy ile ingilizce'ye tekrar hoşgeldiniz.

Today, I'm going to talk you through the five

Bugün, seninle derhal söylemeyi bırakman gereken beş kelime ve kalıp hakkında konuşacağım.

words and phrases that you need to stop saying immediately.

Nah, it's not that serious. (chuckles)

Hayır, o kadar ciddi değil.

Before we get started, I would just like to thank

Başlamadan önce, Bugünkü videonun

the sponsor of today's video, it is italki.

sponsoru olan italki'ye teşekkür etmek istiyorum

If you haven't heard of italki before,

Eğer daha önce italki'yi duymadıysan

it's a huge online database of both native

Bu bire bir video dersleri veren

7/24 yerli ve yerli olmayan konuşmacıların

and non-native speakers who give one-to-one

video lessons 24/7.

büyük bir çevrimiçi veritabanıdır.

You can learn English, and over 100 other languages

İngilizce ve diğer 100'den fazla dili,

from anywhere in the world,

dünyanın her yerinden öğrenebilirsin.

as long as you have a stable Internet connection.

Sabit bir İnternet bağlantınız olduğu sürece.

It's an incredibly affordable way of learning a language,

Bu bir dili öğrenmenin inanılmaz derecede makul fiyatlı yoludur,

way cheaper than an offline tutor

çevrimdışı bir eğitmen

or an offline language academy.

veya çevrimdışı bir dil akademisinden çok daha ucuzdur.

I have so many people message me each day

Her gün bana birçok kişi mesaj atıyor.

asking how they meet, and talk to,

Yerli konuşucular ile nasıl pratik yapacaklarını, nasıl konuşacaklarını, onlarla nasıl buluşacaklarını soruyorlar.

and practise with native speakers.

Italki is a really good option

Italki gerçekten iyi bir seçenek

because they have qualified teachers,

Çünkü nitelikli öğretmenleri var.

but they also have community teachers,

ayrıca seninle bir grup halinde sohbet edecek öğretmenleri de var.

which will practise conversation with you.

They've given me an offer to pass onto you,

Bana senin geçmen için bir teklif verdiler,

you can $10 worth of italki credits for free

10 $ değerinde italki kredisi bedava kazanabilirsin

when you make your first lesson purchase.

ilk dersinizi aldığında

All you have to do to get started

Başlamak için tek yapman gereken açıklama kutusundaki bağlantıya tıklamak.

is click on the link in the description box.

Right, let's get on with the lesson.

Pekala haydi derse geçelim.

Okay, so the title is pretty shocking,

Evet, başlık oldukça şok edici.

The Words and Phrases You Must Never Say.

Asla söylememen gereken kelime ve kalıplar.

But honestly, if you do want to sound like a native speaker,

Ama dürüst olmak gerekirse, yerli konuşurlar gibi konuşmak istiyorsan,

or even sound like a very accomplished English student,

hatta çok başarılı, kusursuz bir İngiliz öğrenci gibi konuşmak istiyorsan,

you should avoid saying these words and phrases.

Bu kelimeleri ve kalıpları söylemekten kaçınmalısın.

Because when students say them,

Çünkü öğrenciler onları söylediğinde,

I immediately think they're at a lower level.

hemen onların daha düşük bir seviyede olduklarını düşünüyorum.

The first phrase that you must never say is,

Asla söylememen gereken ilk kalıp,

have you ever been in?

Hiç bulundun mu?

And then the location.

ve sonra konum

Have you ever been in Italy?

İtalya'da hiç bulundun mu?

Have you ever been in Istanbul?

İstanbul'da hiç bulundun mu?

Whenever I do a live on Instagram,

Ne zaman instagramda bir canlı yayın yapsam,

I always get asked this exact question.

her zaman bu soru kesin sorulur.

Of course, I answer it, because I love talking about Italy,

Elbette, cevap veriyorum çünkü İtalya hakkında konuşmayı seviyorum.

and I have been to Istanbul,

ve ben İstanbul'a gittim.

but it shouldn't be in, it's the wrong preposition.

ama burada "in" olmamalı, "in" yanlış edat.

It's not that it doesn't make sense,

Bu hiç mantıksız gelmiyor,

it's just not commonly said.

Sadece yaygın olarak söylenmiyor.

We understand what you're trying to say,

Biz ne söylemeye çalıştığını anlıyoruz,

you want to know if I've ever visited or travelled to

İtalya'yı ya da İstanbul'u hiç ziyaret edip etmediğimi bilmek istiyorsun ya da neresi olursa olsun.

Italy, or Istanbul, or wherever it may be,

but, we don't say in, we say to.

ama biz "in" diye söylemeyiz, biz "to" diye söyleriz.

Have you ever been to Italy?

Hiç italya'da bulundun mu?

Have you ever been to Istanbul?

Hiç İstanbul'da bulundun mu?

So yes, really watch out for that one.

Yani evet, gerçekten buna dikkat et.

Number two, this is another comment I get a lot on Instagram

İki numara, bu başka bir yorum. İnstagramda çok yorum alıyorum.

especially when I upload photos with my boyfriend.

Özellikle erkek arkadaşım ile fotoğraf yüklediğimde.

They ask me, is he your husband?

Bana soruyorlar: "O senin kocan mı?"

Are you married?

Sen evli misin?

Are you married with Will?

Will ile evli misin?

Although it makes sense,

Her ne kadar mantıksız gelse de,

and we understand what you're saying,

biz ne dediğini anlıyoruz.

married with a person isn't correct,

"married with a person" doğru değil,

it should be married to.

"married to" olmalı.

It's weird when you think about it.

Bunu düşündüğünde çok garip geliyor.

You should be married with someone,

Sen "married with someone" olmalısın.

not to that sounds too formal,

kulağa çok resmi gelmiyor.

but we say I am married to my husband.

ama biz :"Ben kocamla evliyim" diye söylüyoruz.

Now, this is why.

Şimdi, bu yüzden.

If we're using with, I'm married with my husband,

Eğer "ı am married with my husband" şeklinde kullanıyorsak,

what if I say I am married with kids,

ya çocuklarla evli olduğumu söylersem,

that sounds like I am in a marriage with some children.

sanki bazı çocuklarla evliymişim gibi geliyor.

However, with in this case, means and also have.

Halbuki bu durumda evli bir de çocuklu anlamına gelir.

I am married, and I also have kids.

Ben evliyim ve ayrıca çocuklarım var.

I am married with kids.

Ben evliyim ve çocuğum var.

Number three.

üç numara

If I ever ask my students how long

Öğrencilerime ne zamandan beri İngilizce öğrendiklerini sorsam,

they've been learning English,

I sometimes get the response,

Bazen "iki yıldan beri İngilizce öğreniyorum(ı've been learning English since two years)." yanıtını alıyorum.

I've been learning English since two years.

Don't worry if you say that to a native,

Eğer bunu bir yerliye söylersen endişelenme,

they're not going to say, what?

Sana "What(NE)" demeyecekler.

They'll understand what you're trying to say,

Ne söylemeye çalıştığını anlayacaklar.

but it's incorrect.

ama bu yanlış.

It should be since a fixed point in time,

Belli bir tarihten beri şeklinde olmalı,

so I've been learning English since 2016.

bu yüzden 2016'dan beri İngilizce öğreniyorum.

Duration, it needs to be for.

Süreç için böyle olması gerekiyor.

I have been learning English for two years, since 2016.

2016'dan beri iki yıldır İngilizce öğreniyorum.

Another common mistake we can add on to that is during.

Buna ekleyebileceğimiz yaygın bir hata da bu.

I know in some languages like Spanish,

İspanyolca gibi bazı dillerde biliyorum.

you would say durante dos anos,

durante dos anos diyeceksin,

but it doesn't work in English.

ama İngilizce de işe yaramaz, kullanılmaz.

I wouldn't say I've been learning English during two years,

İki yıldır İngilizce öğrendiğimi söyleyemem,

doesn't work, for.

işe yaramıyor.

Talking about for, let's move on to number four.

Bunun hakkında konuşalım, dört numaraya geçelim.

Teacher Lucy. (chuckles)

Öğretmen Lucy

Right, it actually makes me sad to talk about this one,

Pekala, bu konuda konuşmak beni gerçekten üzüyor.

because I think it's so sweet and cute.

çünkü bence çok tatlı ve şirin.

But students will often address me as Teacher Lucy,

Fakat öğrenciler sık sık bana Öğretmen Lucy olarak hitap eder.

like hey Teacher Lucy, how are you?

hey Öğretmen Lucy nasılsınız? gibi.

But I feel obliged to tell you guys

Fakat sizlere şunu anlatmak zorundayım,

that in the UK, if you're trying to learn British English,

İngiltere'de, eğer İngiliz İngilizcesi öğrenmeye çalışıyorsan,

we don't address our teachers as Teacher and then name.

öğretmenlerimize Öğretmen olarak hitap etmiyoruz ve sonra isimleriyle hitap etmiyoruz..

Now, I'm not saying don't ever say this,

Şimdi, bunu söyleme demiyorum,

because obviously in your own country,

çünkü belli ki kendi ülkenizde,

it might be very rude not to address your teacher

öğretmenine, öğretmen Mary, öğretmen Muhammed olarak hitap etmemen çok kaba olabilir.

as Teacher Mary, Teacher Mohammed.

But if you're in the UK, and I think in the US as well,

Fakat Birleşik Krallık'taysanız ve ben ABD'de öyle diye düşünüyorum,

it's not common to use this to address your teachers.

bu şekil öğretmenlerinize hitap etmek için yaygın değildir.

In a school environment, we would say,

Bir okul ortamında, Misses, Misses, Mister veya Mizz deriz.

Miss, Misses, Mister, or Mizz.

Mizz is if a woman doesn't want to disclose

Mizz, bir kadının evli olup olmadığını, sonra da soyadını açıklamak istememesi durumudur.

if she's married or not, and then the surname.

Or if they've got specific qualifications,

Veya belirli nitelikleri varsa,

professor or doctor.

profesör veya doktor

In informal language schools,

Resmi olmayan dil okullarında,

I would just want to be addressed as Lucy.

sadece Lucy olarak hitap edilmek isterim.

If I was teaching in a formal school,

Resmi bir okulda öğretmenlik yapıyor olsaydım,

I would be called Miss Earl.

bayan Earl olarak hitap edilirdi.

Any other place, Lucy.

Lucy, başka her yerde

Teacher Lucy just isn't used over here.

Öğretmen Lucy sadece burada kullanılmıyor.

The last one, number five.

sonuncu beş numara

I love it when I receive this question in my classes,

Sınıfımda bu soruyu aldığım zaman buna çok seviyorum.

but it's often said incorrectly.

ama genellikle yanlış söyleniyor.

Can you explain me this, can you explain me that?

Bana bunu açıklar mısın, bana açıklar mısın?

Now, it should be can you explain this to me?

Şimdi, "Can you explain this to me?" şeklinde olmalı.(bunu bana açıklayabilir misin?)

Can you explain that to me?

(bunu bana açıklayabilir misin?)

Explain me is wrong, explain to me is right.

"explain me" yanlış, "explain to me" doğrudur.

I would never say explain me your answer,

Ben asla cevabına "explain me" demem

I would say either explain to me your answer,

Ya "explain to me" derim

or much better, explain your answer to me.

ya da "explain your answer to me" derim.

Now there is an exception to this,

Şimdi bunun bir istisnası var,

and this is pretty advanced,

ve bu oldukça gelişmiş(ileri düzey),

explain me can exist in one specific context.

belirli bir bağlamda var olabileceğimi açıkla. "explain me"

So, you have to explain an object.

Yani, bir nesneyi açıklamak zorundasın.

Explain the object to me,

Nesneyi bana açıkla

or explain to me the object.

veya nesneyi açıkla

Now, if me is the object, then yes explain me can exist.

Şimdi, eğer nesne bensem, evet olabileceğimi açıkla.

For example, if I was going to see a therapist,

Örneğin, bir terapisti görecek olsaydım,

and I was reclining on his sofa,

ve kendimi anlamadığım için kanepesine uzanıyor olsaydım.

as I don't understand myself.

Explain me to me. (chuckles)

Bana açıkla "explain to me"

Yes that would work, but that's quite advanced.

Evet işe yarar ama oldukça ileri düzey.

Just know that explain needs an object.

Sadece, açıklamanın bir nesneye ihtiyacı olduğunu bilin.

Right, that's it for today's lesson.

Pekala, bugünün dersi bu kadar.

Those are the five things that you need to stop saying,

Söylemekten vazgeçmen gereken beş şey bunlardır.

and make a conscious effort to avoid and correct.

ve bunlardan kaçınmak ve düzeltmek için biliçli bir çaba göster.

Don't forget to check out italki,

Italki'ye göz atmayı unutma.

the link is in the description box.

bağlantı açıklama kutusunda

You can click on it

Üzerine tıklayabilirsin

and claim your $10 worth of italki credits

ve ilk dersini aldığında ücretsiz 10 dolar değerindeki İtalki kredisini talep edebilirsin

for free when you make your first lesson purchase.

Don't forget to connect with me on all of my social media.

Bütün sosyal medyalarda benimle bağlantı kurmayı unutma.

I've got my Facebook, I've got my Instagram,

Facebook'um var, Instagram'ım var

and I've got my Twitter.

ve Twitterim var

I will see you soon for another lesson.

Yakında başka bir ders için görüşürüz.

This is another comment I get a lot on Instagram,

Bu Instagram'da çok fazla aldığım bir başka yorum,

especially when I upload photos with my boyfriend.

Özellikle erkek arkadaşımla fotoğraf yüklediğimde.

Boyfriend.

Erkek arkadaş.

Boyfriend.

Erkek arkadaş.

You can learn English, and many. (groans)

İngilizce öğrenebilirsiniz ve birçok.

I sometimes get the response,

Bazen Englidge öğrendiğim...

I've been learning Englidge.

cevabını alıyorum.

Lid, Englidge. (groans)

Lid, Englidge.

Look at me trying to teach English,

İngilizceyi nasıl öğrettiğime bakın,

I can't even say my own language.

Daha kendi dilimi bile söyleyemiyorum.

(chuckles)

(soft electronic music)