British Bitesize Lesson #9: KISS

hello and welcome to English like a

merhaba ve anadiliniz gibi İngilizceye hoş geldiniz,

native

my name is Anna and today is the 9th of

benim adım Anna ve bugün Noel olduğu için özellikle sizin için

25 Whiteside lessons which I'm making

hazırladığım 25 Whiteside dersinin 9'u, bu yüzden

especially for you because it's

Christmas

so today we're talking about the word

bugün Kiss kelimesinden bahsediyoruz.

Kiss A kiss is where you press your lips

Bir öpücük, dudaklarınızı bastırdığınız yerdir. bir

against something usually somebody

şeye karşı genellikle başka birinin

else's lips or somebody else's skin a

dudakları veya başka birinin teni

very long kiss with maybe your mouth

çok uzun bir öpücük belki ağzın

open, not like that is called a snog

açık, buna öpüşme denmez

but we're not talking about snog today

ama bugün

we're talking about kiss but we could

öpüşmekten bahsetmiyoruz ama

also use the word kiss just to mean

öpücük kelimesini de kullanabiliriz sadece

gently touch for example and this is a

nazikçe dokunmak demek mesela ve bu

secret between you and me because it's

aramızda bir sır çünkü bu

very naughty when my grandma is reverse

çok yaramaz, büyükannem

parking her car she will say kiss kiss

arabasını geri park ederken öp öp öp öp

kiss kiss kiss as she's backing up what

öp öp diyecek geri geri giderken

she's looking for and waiting for is her

aradığı ve beklediği şey

car bumper touching very gently the

arabası tampon,

other car bumper behind her and then she

arkasındaki diğer arabanın tamponuna çok nazikçe dokunuyor ve sonra

knows she's gone too far

çok ileri gittiğini biliyor, bu yüzden

so she goes kiss-kiss kiss-kiss

öp-öp-öp-öp-öpüyor

oh there we go

oh işte başlıyoruz

and they she'll drive forward it's insane

ve ileri doğru sürecekler, bu delilik

but that's what my grandma does my

ama büyükannem bunu yapıyor,

grandmother is wonderful so to kiss can

büyükannem harika yani öpmek,

be lips touching something gently or

dudakların bir şeye nazikçe dokunması veya

anything touching something gently like

herhangi bir şeyin bir şeye nazikçe dokunması olabilir,

my grandma kissing the other car with

büyükannemin diğer arabayı arabasının tamponuyla öpmesi gibi,

her car bumper

there are also many phrases that we use

ayrıca öpücük kelimesini içeren kullandığımız birçok ifade vardır,

which involve the word kiss for example

örneğin

I might blow you a kiss

sana bir öpücük gönderebilirim

you'll also hear parents say to their

sen de yapacaksın ebeveynlerin

child let me kiss it better

çocuklarına bırakın onu daha iyi öpmeme izin verin, bu

so if a child is hurt themselves out

yüzden bir çocuğun canı yanıyorsa,

then the i will say let me kiss it

o zaman bırakın onu

better and they give it a kiss to make

daha iyi öpeyim diyeceğim ve daha iyi hissetmesi için onu öpecekler, işte

it feel better

there you go all better in the magazines

dergilerde daha iyi gidersiniz

you might read lots of kiss and tell

bol bol öpücük okuyun ve

stories it's where somebody kisses and

hikayeler anlatın burası birisinin öpüştüğü ve

gets quite intimate with somebody

usually someone famous and then tells

genellikle ünlü biriyle oldukça yakınlaştığı ve ardından

all the reporters and all the newspapers

tüm muhabirlere, tüm gazete

and magazines so that they can write

ve dergilere anlatıp herkesin okuyabileceği

about it in all the publications that

tüm yayınlarda bunun hakkında yazabildikleri yerdir.

everybody to read it's not very nice but

güzel ama

kiss and tell

öp ve söyle

I never kiss and tell you might kiss it

Ben asla öpüp sana veda öpücüğü verebileceğini söylemem,

goodbye

that means you can say goodbye it's over

bu veda edebilirsin demek,

no chance for example if i was to offer

hiç şansın yok mesela

you an opportunity to do something for

sana benim için bir şey yapma fırsatı sunsam

me but you upset me and I want to take

ama sen beni üzüyorsun ve ben bunu almak istiyorum

that opportunity away i might say to you

fırsat kaçıyor sana

when you can kiss that opportunity

o fırsata elveda öpücüğü verebileceğin zaman bundan

goodbye to go a step further from that

bir adım daha ileri gitmek için söyleyebilirim

if you're really upset with someone you

eğer birine gerçekten kızgınsan

could say you can kiss my arse this is

kıçımı öpebilirsin diyebilirsin bu sadece hiçbir

just an expression to mean no way I

şekilde yapmayacağım anlamına gelen bir ifade

don't think so no you can kiss my arse

Düşün ki hayır, kıçımı öpebilirsin, bu,

that is very different to a kiss arse

meaning that somebody is sucking up so

birinin kendini emdiği anlamına gelen kıçını öpmekten çok farklıdır, bu yüzden birilerinin lehine

they are trying to manipulate their way

yollarını manipüle etmeye çalışıyorlar,

into someone's favor for example if I

örneğin,

was trying to get a promotion at work i

işte terfi almaya çalışıyor olsaydım,

might be extra nice to my boss making

ekstra kibar olabilirdim. patronuma bir

lots of cups of tea make him cake i

sürü çay yapması ona pasta yap

might even tell him how wonderful and

hatta ona her zaman ne kadar harika ve

clever he is all the time and I would be

zeki olduğunu söyleyebilirim ve ben de kıçını öpeceğim sen

a kiss arse

you're wonderful I think you're amazing

harikasın bence

would you like some tea would you like

harikasın biraz çay ister misin

some cake

biraz pasta gibi

I'm kissing his arse I'm being a kiss arse

onun kıçını öpüyorum ben bir kıç öpücüğü oluyorum

finally we have the kiss of life the

sonunda hayat öpücüğüne sahibiz hayat

kiss of life is when someone has stopped

öpücüğü birisi nefes almayı bıraktığında

breathing their heart is not beating and

kalpleri atmıyor ve

they are unconscious practically dead

bilinçsizler neredeyse ölü

and you come along you put your mouth

ve sen gelip sen koy ağzınızı onların

over their mouth and you breathe for them

ağzının üzerine koyun ve onlar için nefes alın,

so you give them breath and then you do

böylece onlara nefes verin ve sonra

compressions and you're literally giving

kompresyon yapın ve kelimenin tam anlamıyla onlara

them life you circulate their blood and

hayat veriyorsunuz, kanlarını dolaştırıyorsunuz ve

you give them breath and air and oxygen

onlara nefes, hava ve oksijen veriyorsunuz,

so the kiss of life

bu yüzden hayat öpücüğü

well I hope you find it helpful don't

iyi umarım yararlı buldum unutma

forget there's going to be lots more all

the way up until Christmas day so do

Noel gününe kadar çok daha fazlası olacak bu yüzden

make sure you press the big red

büyük kırmızı

subscribe button and don't miss out and

abone ol düğmesine bastığınızdan emin olun ve kaçırmayın ve

if you did like it then give me a

beğendiyseniz bana bir

thumbs-up pop a comment in the comments

başparmak verin yorumlar kutusuna bir yorum yazın

box and even share it with your friends

ve hatta arkadaşlarınızla paylaşın

happy learning and i'll see you tomorrow

iyi dersler ve yarın görüşürüz

bye

hoşçakalın