What REALLY Stops You From Speaking English Fluently

Well, hello there. I am Drew Badger, the Founder of EnglishAnyone.com, and today I'm trying

Pekala, merhaba. Ben EnglishAnyone.com'un Kurucusu Drew Badger ve bugün

something a little bit different. I'm shooting this live on Facebook, and also this will

biraz farklı bir şey deniyorum. Bunu Facebook'ta canlı olarak çekiyorum ve bu da

be released a bit later on YouTube. I've had this idea for a while, and I'll see if it

biraz sonra YouTube'da yayınlanacak. Bir süredir bu fikrim var ve

works. Again, I kind of just want to always try new things, and this is what I encourage

işe yarayıp yaramadığını göreceğim. Yine, her zaman yeni şeyler denemek istiyorum ve

people to do as well. I'm recording this on another camera plus this one right here, so

insanları da bunu yapmaya teşvik ediyorum. Bunu başka bir kameraya ve buradakine kaydediyorum,

hello. Part of the reason I'm doing this as a Facebook Live, and not YouTube is because

merhaba. Bunu YouTube yerine Facebook Live olarak yapmamın nedenlerinden biri ,

I have so many more subscribers on YouTube, and whenever I have a lot of any kind of live

YouTube'da çok daha fazla abonem olması ve ne zaman çok fazla canlı

video, or something like this, I always get, it's almost too many comments to speak with

video veya buna benzer bir şey olsa, her zaman şunu alıyorum: insanlarla konuşmak

people, and try to remember what I'm talking about.

ve neden bahsettiğimi hatırlamaya çalışmak için neredeyse çok fazla yorum var .

Hopefully, this will be interesting for you, and if you want to join me... Rita says hello,

Umarım bu senin için ilginç olur ve bana katılmak istersen... Rita merhaba diyor,

nice to see you there. I will be seeing some chats here, and I will also go, and respond

seni orada görmek güzel. Burada bazı sohbetler göreceğim ve ayrıca gideceğim ve bunun

to comments I get on the YouTube version of this when I put it up, but if you like the

YouTube versiyonunda aldığım yorumlara yanıt vereceğim, ancak

idea, maybe I will do more. Hopefully, my hand doesn't get a little bit too tired. You'll

fikri beğendiyseniz belki daha fazlasını yaparım. Umarım elim biraz fazla yorulmaz.

see my eyes also going back and forth between the two cameras, and also, just talking about

Gözlerimin de iki kamera arasında gidip geldiğini ve ayrıca sadece

what's drawn up here. Hopefully, you enjoy this. If you're new, especially if you've

burada çizilenler hakkında konuştuğunu göreceksiniz. Umarım bundan zevk alırsınız . Yeniyseniz, özellikle de

not seen me doing these live videos before, or if you just enjoy what I do anyway, do

beni daha önce bu canlı videoları yaparken görmediyseniz veya yaptığım işten zevk alıyorsanız,

post a comment down below. Let me know where you're from, and as I'm going through what

aşağıya bir yorum yazın. Bana nereli olduğunu söyle ve ben

I'm going to be talking about today, Kareem says hello. Nice to see you there.

bugün konuşacaklarımdan geçerken Kareem merhaba diyor. Seni orada görmek güzel.

Again, I just wanted to try something new, and I'm just saying this kind of welcome bit

Yine, sadece yeni bir şey denemek istedim ve insanları buraya çekerken bu tür bir hoş geldin sözü söylüyorum

as I'm getting people on here, [Sadaya 00:01:40] says hello as well. Anyway, let's get into

, [Sadaya 00:01:40] da merhaba diyor. Her neyse şova geçelim

the show. People can go back, and watch the the replay of this if they're not able to

. İnsanlar geri dönüp şu anda göremiyorlarsa bunun tekrarını izleyebilirler

see it right now. This is again the front of the live video. Do I ever try live on Instagram?

. Bu yine canlı videonun önü. Hiç Instagram'da canlı yayın yapmayı dener miyim?

Marcella says. No, I do not. I've not tried live on Instagram. I'm sure there are lots

Marcella diyor. Hayır. İnstagramda canlı yayın denemedim. Eminim çeşitli

of different things I could do like live on various, even just going live on YouTube,

kanallarda canlı yayın yapmak , hatta

which I have done before, but really I just get hundreds and hundreds of people all coming

daha önce yaptığım gibi YouTube'da canlı yayın yapmak gibi yapabileceğim pek çok farklı şey vardır, ama gerçekten yüzlerce insanın gelip

in asking me questions at the same time. If you would like to be some of the people

bana aynı anda sorular sormasını sağlıyorum. zaman. Bunu tekrar yapmaya karar verirsem,

who are joining me on a live video like this one if I decide to do this again, then find

bunun gibi canlı bir videoda bana katılan insanlardan biri olmak isterseniz,

me on Facebook. Go to facebook.com/englishanyone and hopefully, you can join me, and get to

beni Facebook'ta bulun. facebook.com/englishanyone adresine gidin ve umarım bana katılabilir ve

comment. [Fam 00:02:32] nice to see you there, so [inaudible 00:02:34] North Hampton, UK.

yorum yapabilirsiniz. [Aile 00:02:32] sizi orada görmek güzel, yani [duyulmuyor 00:02:34] North Hampton, BK.

All right, well there's a couple of people here, and hopefully we enjoy this. Again,

Pekala, burada birkaç kişi var ve umarım bundan zevk alırız. Yine,

we'll see how it goes. Again, with these two cameras here, they should be kind of interesting,

nasıl gittiğini göreceğiz. Yine, buradaki iki kamerayla biraz ilginç olmalılar

but I want to talk about something, there's kind of three different things that people

ama ben bir şeyden bahsetmek istiyorum, insanların

need in order to get fluent, and I want to talk about two of them in this video.

akıcı konuşması için ihtiyaç duyduğu üç farklı şey var ve bu videoda ikisinden bahsetmek istiyorum. .

The first one is kind of how you learn, and if you've followed me for a while you know

İlki, nasıl öğrendiğinizle ilgili ve beni bir süredir takip ettiyseniz,

that I do things in a way that's quite different from what most people do, and I focus a lot

işleri çoğu insanın yaptığından oldukça farklı bir şekilde yaptığımı ve

on how you think. I want to talk about that a lot in this video, or I guess these videos

nasıl düşündüğünüze çok odaklandığımı bilirsiniz. Bu videoda bundan çok bahsetmek istiyorum ya da bu videoları sanırım

since I'm doing both of these together. I need to get some kind of tripod, or something

çünkü ikisini bir arada yapıyorum. Bunun için bir tür tripod ya da başka bir şey almam gerekiyor

for this, so I can hold it here. I want to show exactly what I'm doing here on Facebook,

, böylece onu burada tutabilirim. İnsanların görebilmesi için burada Facebook'ta tam olarak ne yaptığımı göstermek istiyorum

so people can see. Hopefully, I don't cover up both videos with this, but as you can see

. Umarım iki videoyu da bununla kapatmıyorum ama burada gördüğünüz gibi

here, I have a picture of a boat. Now, I'm not the best artist, so hopefully, you understand

elimde bir tekne resmi var. Şimdi, ben en iyi sanatçı değilim, bu yüzden umarım

what this is, but this is just a regular boat right here. It's a sail boat. It's pretty

bunun ne olduğunu anlamışsınızdır, ama bu sadece burada normal bir tekne . Bu bir yelkenli tekne. Oradaki

big boat I guess for a, with the little sail there.

küçük yelkenliyle oldukça büyük bir tekne sanırım .

We've got this green section here. This is the dock. The dock of this. A place where

Burada yeşil bir bölüm var. Burası iskele . Bunun rıhtımı.

the boat is tied up. I haven't drawn the little lines here. I'm going to draw those in a moment.

Teknenin bağlı olduğu yer. Buradaki küçük çizgileri çizmedim. Bunları birazdan çizeceğim.

Then we have the water right here. The boat is basically floating right here next to it,

O zaman burada su var. Tekne temelde burada, yanında yüzüyor

and for the purposes of this, I'll go through this, and then, be checking a comments now

ve bunun amaçları için, bunun üzerinden geçeceğim ve sonra ara sıra yorumları kontrol edeceğim

and then. If people have questions I'll ask a lot more in a moment, but first I want to

. İnsanların soruları varsa birazdan çok daha fazlasını soracağım, ancak önce

just give an overview of why I've drawn this, and why it's important for you out there,

bunu neden çizdiğime ve bunun sizin için neden önemli olduğuna dair bir genel bakış vermek istiyorum

because this video was really about why you can know so much, but still not get anywhere.

çünkü bu video gerçekten neden yapabileceğinizle ilgiliydi. çok şey biliyor ama yine de bir yere varamıyor.

If you have a problem with that, you know a lot of English, but you're still not communicating

Bununla ilgili bir sorunun varsa, çok fazla İngilizce biliyorsun ama yine de

the way you want to, hopefully, this video makes it very clear, and I just wanted to

istediğin gibi iletişim kuramıyorsun, umarım bu video bunu çok net bir şekilde ortaya koyuyordur ve ben de

kind of show it in a different way to make sure that makes sense.

bunu farklı bir şekilde göstermek istedim. mantıklı olduğundan emin olmak için.

Anyway, let's begin. I've got my red marker here, and I'm going to draw these kind of

Her neyse, başlayalım. Burada kırmızı kalemim var ve

usual little lines here that are tied up. If you've ever worked on a boat, or ever seen

buraya bağlı olan bu tür olağan küçük çizgiler çizeceğim. Daha önce bir teknede çalıştıysanız veya

where people are, maybe they're working on a boat, something like that. You've got these

insanların nerede olduğunu gördüyseniz, belki teknede çalışıyorlardır , buna benzer bir şey.

lines that are tied up over here. I forget actually the name of these. I worked on of

Buraya bağlı bu hatlar var. Aslında bunların adını unuttum. Teknede çalıştım

boat for... I even lived on a boat for a couple of months in Alaska, but I forget the name

... Hatta birkaç ay Alaska'da bir teknede yaşadım , ama

of these little like mooring, I think they're called mooring cleats, I think. If I remember

bu küçük palamarların adını unuttum, sanırım onlara palamar takozu deniyor, sanırım.

that correctly, but when you think about the boat being tied up like this, when you want

Yanlış hatırlamıyorsam, ama teknenin bu şekilde bağlı olduğunu düşündüğünüzde,

to move a regular boat, you just untie the little handles, or whatever the little lines

normal bir tekneyi hareket ettirmek istediğinizde, sadece küçük kulpları çözün veya buradaki küçük çizgiler her ne ise

on here, forgive me if I'm not saying this correctly.

, değilsem beni bağışlayın. bunu doğru söylüyor.

But, when you want to move forward you just untie these lines, and then, you slowly begin

Ancak, ilerlemek istediğinizde bu çizgileri çözersiniz ve sonra yavaşça

to move forward, and you can turn on your engine, or use your sail, or do whatever you

ilerlemeye başlarsınız ve motorunuzu çalıştırabilir , yelkeninizi kullanabilir veya ne

want to do and you're finally moving forward, but it's a little bit different when you're

yapmak istiyorsanız onu yapabilirsiniz ve sonunda hareket edersiniz. ama

doing something like trying to get fluent. Move over here for a second if I'm not covering

akıcı konuşmaya çalışmak gibi bir şey yaptığınızda bu biraz farklı. Bunu örtbas edemiyorsam bir saniyeliğine buraya gelin

that up. Yeah, it looks like I'm going to cover that up a little bit. What's happening

. Evet, konuyu biraz kapatacağım gibi görünüyor. Burada neler oluyor

here, you can think about these different lines here for learning English as just kind

, İngilizce öğrenmek için buradaki farklı satırları, dili öğrenmeye

of the basic things you need in order to start learning the language, so this could be something

başlamak için ihtiyacınız olan temel şeyler olarak düşünebilirsiniz , yani bu

just like the language itself, so we got nouns, and verbs, and adjectives, other things like

tıpkı dilin kendisi gibi bir şey olabilir, yani isimler ve fiiller var. , ve sıfatlar, bunun gibi diğer şeyler

that. As you start to learn more, you can cut this

. Daha fazlasını öğrenmeye başladıkça, bu

line here, you can remove this line, and so, your boat can slowly begin to move forward.

çizgiyi burada kesebilir, bu çizgiyi kaldırabilirsiniz ve böylece tekneniz yavaş yavaş ilerlemeye başlayabilir.

Now, we can do other things like that. We've got your listening. Here we've got pronunciation

Şimdi bunun gibi başka şeyler de yapabiliriz. Sizi dinliyoruz. Burada telaffuzumuz var

over here, and these are just, again, other things that are required in order for you

ve bunlar

to move your boat forward. Now again, this means we're talking kind of generally. This

teknenizi ileriye götürmeniz için gerekli olan diğer şeyler. Şimdi yine, bu genel olarak konuştuğumuz anlamına geliyor. Bu

is basically you here, but thinking about your ability to speak fluently, if that makes

temelde buradasınız, ancak mantıklıysa, akıcı konuşma yeteneğinizi düşünün

sense. Now, here's the tricky part. All of this stuff up here above the water makes sense,

. Şimdi, işte zor kısım. Suyun üstündeki tüm bu şeyler mantıklı,

so when you want to move forward, so if you think about becoming a strong speaker, you

bu yüzden ilerlemek istediğinizde, yani güçlü bir konuşmacı olmayı düşünüyorsanız, iletişim kurmak için dille

have to learn all of these basic things about the language to communicate.

ilgili tüm bu temel şeyleri öğrenmelisiniz . Öğretme şeklim

I don't want to talk really at all about kind of the way I teach, because this video was

hakkında gerçekten hiç konuşmak istemiyorum çünkü bu video, insanların akıcı konuşmasını

more important for what's actually stopping people from getting fluent. It's not so much

engelleyen şey açısından daha önemliydi . Önemli olan

about how you learn, but understanding these basic things. Once you've removed all of these,

nasıl öğrendiğin değil, bu temel şeyleri anlamak. Bunların hepsini kaldırdıktan sonra,

you should be able to move forward. That's the basic idea of how you should be learning,

ilerleyebilmelisiniz. Nasıl öğrenmeniz gerektiğine dair temel fikir budur,

but here's the problem. Now, a lot of people, and this is partly because of how they learned,

ancak sorun da buradadır. Şimdi, pek çok insan ve bu kısmen nasıl öğrendiklerinden kaynaklanıyor,

but kind of they have their own ideas about how they should get fluent, or how long it's

ancak nasıl akıcı hale gelmeleri gerektiği veya bunun ne kadar

going to take, what's really happening, what's really stopping people from getting fluent

süreceği, gerçekte ne olduğu, insanları anlamaktan gerçekten alıkoyan şey hakkında kendi fikirleri var. Akıcı olan

is that, it's not just these lines that you have here connected to the mooring cleats.

şu ki, burada demirleme kelepçelerine bağladığınız sadece bu halatlar değil.

You've also got all these anchors down here if you could imagine almost like tied to a

Ayrıca dev bir kayaya bağlı gibi hayal edebileceğiniz tüm bu çapalara da sahipsiniz

giant rock. What happens is people are, again, learning

. Olan şu ki, insanlar yine

all these different things. You've got nouns, and verbs, and adjectives, and phrases, and

tüm bu farklı şeyleri öğreniyorlar. İsimler, fiiller, sıfatlar, deyimler ve

all the other things that you're learning, but when you finally start learning all those,

öğrenmekte olduğunuz diğer tüm şeyler var, ama sonunda tüm bunları öğrenmeye başladığınızda

and you know a lot of them, but you're still not moving anywhere, you have to look at this

ve birçoğunu bildiğiniz halde hala hareket etmiyorsunuz. herhangi bir yerde,

stuff down here, and these are all the hidden things that you don't even realize are stopping

buradaki şeylere bakmalısın ve bunlar seni durdurduğunun farkında bile olmadığın tüm gizli şeyler

you. I call these really just the limiting beliefs that you have about learning. It's

. Ben bunlara gerçekten sadece öğrenmeyle ilgili sahip olduğunuz sınırlayıcı inançlar diyorum.

really simple to understand these. All you have to think about is, I can't speak. I know

Bunları anlamak gerçekten çok basit. Düşünmen gereken tek şey , konuşamam.

it could be, I can't speak or I can't learn. It doesn't really matter what it is, but I

Olabileceğini biliyorum, konuşamıyorum ya da öğrenemiyorum. Ne olduğu gerçekten önemli değil, ama

can't speak, and then, because. What I wanted to do with the chat right now

konuşamıyorum ve sonra, çünkü. Şu anda sohbetle yapmak istediğim şey,

is just for anybody that's struggling out there, and again, I'll do the same thing for

sadece orada mücadele eden herkes için ve yine aynı şeyi,

the comments on YouTube when people are watching there, but I want you to tell me why you think

insanlar orada izlerken YouTube'daki yorumlar için yapacağım , ama bana neden böyle düşündüğünü söylemeni istiyorum.

you can't speak, and we're going to go through some of these, and try to cut these lines

konuşamazsınız ve biz bunlardan bazılarının üzerinden geçeceğiz ve bu satırları

in the same way that we learn these over here. If you're watching this video right now, and

burada öğrendiğimiz şekilde kesmeye çalışacağız. Şu anda bu videoyu izliyorsanız ve

you're still understanding a lot, but not becoming a great speaker, it's usually because

hala çok şey anlıyorsanız, ancak harika bir konuşmacı olamıyorsanız, bunun nedeni genellikle

there's something down here that's blocking you, and for a lot of people it could be because

aşağıda sizi engelleyen bir şey olmasıdır ve birçok insan için bunun nedeni,

you're not living in an English speaking country, or it could be because you don't have enough

İngilizce konuşulan bir ülkede yaşamıyorsunuz ya da

time to learn, or it could be because, I don't know, you just don't think you're the kind

öğrenmek için yeterli zamanınız olmadığı için olabilir ya da bilmiyorum , öğrenebilecek türden bir insan olmadığınızı düşündüğünüz için olabilir.

of person who can learn. I'm actually curious to see. I'll go back,

öğrenmek. Aslında görmeyi merak ediyorum. Geri döneceğim

and look at some of these comments right here as I return to that, but let me know in the

ve tam buradaki yorumlardan bazılarına buna döndüğümde bakacağım, ancak

chat right now, those of you watching this, if you have anything that you're struggling

bunu izleyenleriniz, mücadele ettiğiniz herhangi bir şey varsa, şu anda sohbette bana bildirin.

with, even if you don't, it's okay. There are only a few people watching right now,

yapmıyorsun, sorun değil. Şu anda izleyen sadece birkaç kişi var,

but I'll go back, and just kind of talk about a few of these things, but the basic idea

ama geri dönüp bunlardan birkaçı hakkında biraz konuşacağım, ama buradaki temel fikir, eğer

here is that if you can find what these things are, and it's usually just, I can't speak,

bu şeylerin ne olduğunu bulabilirseniz ve bu genellikle sadece, Konuşamıyorum

or I can't learn, or I can't do something because, and that's really the thing that's

ya da öğrenemiyorum ya da bir şey yapamıyorum çünkü ve bu gerçekten

stopping you down here, because in every case I've found when I'm talking to people who

sizi burada durduran şey çünkü insanlarla konuşurken bulduğum her durumda

were trying to learn, and I've talked with people all over the world, I get mails from

öğrenmeye çalışıyorum ve dünyanın her yerinden insanlarla konuştum,

students every day, all over the world, lots of comments from people as well on YouTube,

her gün dünyanın her yerinden öğrencilerden e-postalar alıyorum, YouTube'da, Facebook'ta veya herhangi bir yerde insanlardan da çok sayıda yorum alıyorum

or Facebook, or wherever. And, everybody has, I can find a person who

. Ve herkesin sahip olduğu,

is getting fluent who has a particular problem, and someone who is not getting fluent that

belirli bir sorunu olan ve akıcı konuşmaya başlayan birini ve

has that same problem, or situation. As an example, I might find someone who lives in

aynı sorunu veya durumu yaşayan akıcı olmayan birini bulabilirim. Örnek olarak,

Japan where I live, and they're able to get fluent, but I also find somebody else in Japan

yaşadığım Japonya'da yaşayan ve akıcı konuşabilen birini bulabilirim, ancak Japonya'da akıcı olmayan başka birini de bulabilirim

who does not get fluent. Does that make sense? When you're looking at the different things

. bu mantıklı mı? Kendine

that are stopping you from becoming a confident speaker, these are the things really down

güvenen bir konuşmacı olmanızı engelleyen farklı şeylere baktığınızda , bunlar gerçekten

here that are much more important than actually learning these nouns, and verbs, and adjectives,

bu isimleri, fiilleri, sıfatları

and things like that. Does that make sense? I sent out a mail to my newsletter subscribers

ve bunun gibi şeyleri öğrenmekten çok daha önemli olan şeylerdir. bu mantıklı mı? Geçenlerde haber bülteni abonelerime bir e-posta gönderdim

recently, and I was giving an example, because I had met a student, and again, I meet people

ve bir örnek veriyordum çünkü bir öğrenciyle tanışmıştım ve yine burada,

almost every day, just living out here in Japan. I go out, if I'm, especially with my

Japonya'da yaşarken neredeyse her gün insanlarla tanışıyorum . Dışarı çıkarsam, özellikle ailemle birlikteysem

family, I will be talking with somebody, and somebody with their kids will introduce themselves

, biriyle konuşuyor olacağım ve çocukları olan biri bana kendini tanıtacak

to me, and they will say, "Oh, like you want to speak English." Or, "Can you practice with

ve "Oh, sanki İngilizce konuşmak istiyorsun" diyecekler. Veya "Çocuklarımla pratik yapabilir misin

my children?" Or, something like that. I always get excited when I get to speak with people

?" Ya da böyle bir şey. Böyle insanlarla konuştuğumda her zaman heyecanlanırım

like this, but what's interesting is that you're going to meet lots of different people

ama ilginç olan şu ki,

from all over the place that are still in that same situation. We've got people in Japan

her yerden hala aynı durumda olan birçok farklı insanla tanışacaksınız. Japonya'da tanıştığım insanlar var

that I meet, some of them are really good speakers and some of them are not, and again,

, bazıları gerçekten iyi konuşmacılar ve bazıları değil ve yine,

it's not about where you live in the same way that you can go to some city, any city

mesele nerede yaşadığın gibi herhangi bir şehre, herhangi bir şehre gidebilmek değil.

in any country in the world, you're going to find rich people, and you're going to find

dünyanın her ülkesinde zengin insanlar bulacaksınız ve

poor people. And, it doesn't matter where you live. It's

fakir insanlar bulacaksınız. Ve nerede yaşadığın önemli değil. Zengin olmak için yaşamanız

not like there's a certain city you need to live in, in order to become wealthy. It's

gereken belirli bir şehir yok .

the same thing that you don't need to live in a certain place in order to become fluent,

Akıcı olmak için belirli bir yerde yaşamanıza gerek olmamasıyla aynı şey,

so this is one of the beliefs that people have about fluency that keeps them moving

yani bu, insanların akıcılıkla ilgili sahip oldukları inançlardan biri, onları

basically just here on the dock. If you learn all of these nouns, and verbs, and adjectives,

temelde burada iskelede hareket ettiriyor. Tüm bu isimleri, fiilleri ve sıfatları öğrenirseniz,

even if you have great pronunciation, or your listening is really good, you could potentially

harika telaffuzunuz olsa veya dinleme beceriniz gerçekten iyi olsa bile, potansiyel olarak

have all these things, but if you believe, "Ah, I'm in a, I'm not in an English speaking

tüm bunlara sahip olabilirsiniz, ancak "Ah, ben bir İngilizce konuşulan bir

country, so I can't get fluent." You're going to be stuck right here, but not even wondering

ülkede değilim, bu yüzden akıcı konuşamıyorum." Tam burada sıkışıp kalacaksın ama

why you're not moving. Does this make sense? This is really important.

neden hareket etmediğini merak bile etmeyeceksin. Bu mantıklı mı? Bu gerçekten önemli.

Let me go back, and look at some of these comments here. Let's see. Oh, Sadaya says,

Geri döneyim ve buradaki yorumlardan bazılarına bakayım. Görelim. Oh, Sadaya,

"I can't speak, but my, oh I can't speak my writing is bad." That's an interesting question,

"Konuşamıyorum ama benim, ah, konuşamıyorum, yazım kötü" diyor. Bu ilginç bir soru

or I guess an interesting comment. Some people, I mean, with your writing it's a little bit

ya da sanırım ilginç bir yorum. Bazı insanlar, demek istediğim, senin yazmanla

easier for being able to speak. It's almost like a child that's learning the language

konuşabilmek biraz daha kolay. Neredeyse dili ilk kez öğrenen bir çocuk gibi

for the first time. My daughter is not a good writer at all. She can kind of write the alphabet

. Kızım hiç iyi bir yazar değil. Alfabeyi

a little bit, but the important thing is that she knows how to speak, and so, you can learn

biraz yazabilir, ama önemli olan konuşmayı bilmesidir ve bu yüzden

to develop any of these skills, but it begins by, again, first knowing that you've got the

bu becerilerden herhangi birini geliştirmeyi öğrenebilirsiniz, ama bu, yine, ilk olarak, yine, önce sahip olduğunuzu bilmekle başlar.

skill things that you have up here, but you also have the beliefs about what's possible,

Burada sahip olduğunuz beceri şeyleri, ama aynı zamanda neyin mümkün olduğuna dair inançlarınız da var

and these are the things that are, or they really can stop you from making improvement.

ve bunlar var olan şeyler ya da gerçekten gelişmenizi engelleyebiliyorlar.

I remember initially I failed to learn three different languages before I even came to

Japonya'ya gelmeden önce üç farklı dili öğrenmeyi başaramadığımı hatırlıyorum

Japan. In elementary school I failed to learn Latin, I hated that. Then I failed to learn

. İlkokulda Latince öğrenemedim, bundan nefret ettim. Sonra

French in high school, and then, I failed to learn Spanish in college. When I thought,

lisede Fransızca öğrenemedim ve ardından üniversitede İspanyolca öğrenemedim.

"Okay, I'm coming to Japan." Finally, I get to come out here. Now, I'm living in a Japanese,

"Tamam, Japonya'ya geliyorum" diye düşündüğümde. Sonunda, buraya geleceğim. Şimdi, bir Japon'da yaşıyorum,

being in a country with a bunch of people living and speaking Japanese that it should

bir grup insanın Japonca yaşadığı ve konuştuğu bir ülkede olmak

be easy, but it just wasn't the case. I still struggled to learn Japanese even when I came

kolay olmalı, ama durum böyle değildi. Buraya ilk geldiğimde bile Japonca öğrenmek için hala mücadele ediyordum

out here initially. Let me go back through some of these, let's see. Rita says, "It could

. Bunlardan bazılarına geri dönelim, bakalım. Rita, "

be lack of confidence, or because of a bad educational system." Yeah, that's, again,

Güven eksikliği veya kötü bir eğitim sistemi olabilir" diyor. Evet, yine,

another one of these things down here. Again, it's a belief about something usually

buradaki şeylerden biri daha. Yine, size geleneksel şekilde öğreten bir okulunuz olabileceği anlamında, genellikle bazılarının doğru olabileceğine dair bir inançtır

like some of them can be true in the sense that you might have a school which is teaching

you the traditional way. Again, I don't want to talk so much about how to learn in this

. Yine bu videoda nasıl öğrenilir konusuna çok fazla değinmek istemiyorum

video. This is really just understanding these two different ideas, and hopefully, this makes

. Bu gerçekten sadece bu iki farklı fikri anlamaktır ve umarız bu durumu

it clear, but yes, you do sometimes have problems with the education system, and it can really

açıklığa kavuşturur, ancak evet, bazen eğitim sistemiyle ilgili sorunlar yaşarsınız ve bu gerçekten

cause just a lot of just difficulties in being able to learn, because mostly what the kind

öğrenmede pek çok zorluğa neden olabilir , çünkü çoğunlukla

of traditional lessons are doing is they're teaching you a lot of this up here, but they

Geleneksel derslerin yaptığı şey, burada size bunun çoğunu öğretiyorlar, ama

make it really confusing, and difficult, which actually creates more problems.

gerçekten kafa karıştırıcı ve zor hale getiriyorlar, bu da aslında daha fazla sorun yaratıyor.

So, this is probably my biggest frustration with traditional language learning lessons

Yani, muhtemelen bu, size burada bunları öğrettikleri geleneksel dil öğrenme dersleriyle ilgili en büyük hayal kırıklığım

where they're teaching you these things up here, and they're doing it in such a bad way

ve bunu o kadar kötü bir şekilde yapıyorlar

that you never become a great speaker, and so, you think, "Well, language learning is

ki asla harika bir konuşmacı olamıyorsunuz ve bu yüzden, " Dil öğrenmek

difficult. It takes a long time, and only some people are able to do it." It's a really

zordur, uzun zaman alır ve sadece bazı insanlar bunu yapabilir."

frustrating thing that develops a lot of these beliefs. What you have to realize is when

Bu inançların çoğunu geliştiren gerçekten sinir bozucu bir şey . Farkına varman gereken şey, İngilizce öğrendiğin

you might have gone to maybe some kind of school where you're learning English, I'm

bir tür okula gitmiş olabileceğin zaman ,

sure most of the people watching these videos that I make, they learned English the traditional

eminim yaptığım bu videoları izleyen insanların çoğu İngilizceyi

way in schools, and now, they're having to teach themselves, but I don't want you to

okullarda geleneksel yöntemlerle öğrendiler ve şimdi , kendilerine öğretmek zorunda kalıyorlar, ama

take those same beliefs that you had. If maybe you learned that English is difficult,

sahip olduğunuz inançların aynısını almanızı istemiyorum. Belki İngilizcenin zor olduğunu,

or it takes a long time, or only a few smart kids can do it in my class, don't keep those

uzun zaman aldığını ya da benim sınıfımda sadece birkaç zeki çocuğun bunu yapabildiğini öğrendiysen,

beliefs as you learn by yourself. Right now you have the ability to change the way you

kendi kendine öğrendiğin gibi bu inançları sürdürme. Şu anda düşünme şeklinizi değiştirme yeteneğine sahipsiniz

think. You can change your beliefs down here, so that you can finally get moving, and finally

. Burada inançlarınızı değiştirebilirsiniz, böylece sonunda harekete geçebilir ve sonunda

go where you want to go. All right, let's see if we got some more comments here. Sometimes

gitmek istediğiniz yere gidebilirsiniz. Pekala, bakalım burada daha fazla yorum var mı? Bazen

the speaker's afraid of making mistakes when talking with others, so that's another thing.

konuşmacı başkalarıyla konuşurken hata yapmaktan korkar , yani bu başka bir şey.

Again, another belief that people will care so much about any mistakes you might make

Yine, insanların konuşurken yaptığınız hataları çok önemseyeceklerine dair bir başka inanç

when you're speaking. Now, sometimes people do, but sometimes people don't, and for me,

. Şimdi, bazen insanlar yapar ama bazen yapmazlar ve benim için

when I'm speaking Japanese, sometimes even in conversations today, I will still make

Japonca konuşurken, hatta bazen bugün konuşmalarda, yine de

mistakes. It happens sometimes. But, if you think about the way natives communicate

hatalar yapacağım. Bazen olur. Ancak, yerlilerin nasıl iletişim kurduklarını

also, natives make mistakes in conversations all the time, or they don't quite know what

da düşünürseniz, yerliler konuşmalarda her zaman hatalar yaparlar veya ne söylemek istediklerini tam olarak bilmezler

they want to say, and because most people are not professional speakers, and they don't

ve çoğu insan profesyonel konuşmacı olmadığı için

get trained to just speak clearly, and continuously all the time, a lot of times people have trouble

eğitim almazlar. her zaman net ve sürekli konuşmak , çoğu zaman insanlar

expressing themselves. It's not something that's like only for non-native speakers,

kendilerini ifade etmekte zorlanırlar. Bu sadece anadili olmayanlar

or people who are learning English, or some other language that people would have a problem

veya İngilizce öğrenen insanlar için olan bir şey değil ya da insanların bununla sorun yaşayacağı başka bir dil değil

with that, it's really something that anybody can experience. Again, if you think about,

, gerçekten herkesin deneyimleyebileceği bir şey. Yine

"The mistakes I make are stopping me from speaking." What you have to realize is that,

"Yaptığım hatalar beni konuşmaktan alıkoyuyor " diye düşünürseniz. Farkına varmanız gereken şey,

kind of to remove this, to finally cut this line right here, is there a way of thinking,

bunu bir nevi ortadan kaldırmak, nihayet bu çizgiyi burada kesmek, kendime anlatabileceğim bir düşünce tarzı

or a story I could tell myself, or a way of changing that belief such that it's not true?

veya bir hikaye veya bu inancı doğru olmayacak şekilde değiştirmenin bir yolu var mı?

As an example, I've told this story on my YouTube channel before about people who play

Örnek olarak bu hikayeyi daha önce YouTube kanalımda

video games, and they are speed running these games. Now, speed running just means you try

video oyunları oynayan ve bu oyunları hızlı çalıştıran kişiler hakkında anlatmıştım . Şimdi, hızlı koşu sadece

to go through the video game as fast as possible, and you might not do everything, but the point

video oyunundan olabildiğince hızlı geçmeye çalışmanız anlamına gelir ve her şeyi yapamayabilirsiniz, ancak asıl mesele

is to get from the start to the end very quickly, and what you notice in these games, and this

baştan sona çok hızlı gitmektir ve bu oyunlarda fark ettiğiniz şey, ve bu,

is just one example of this, but people will intentionally get hit by an enemy, because

bunun sadece bir örneği, ancak insanlar kasıtlı olarak bir düşman tarafından vurulurlar, çünkü

sometimes when a character gets hit in a video game, they bounce back a little bit, but if

bazen bir video oyununda bir karakter darbe aldığında , biraz geri sekerler, ancak bir şekilde

they kind of turn themselves, they can get hit, and actually bounce themselves forward

dönerlerse, darbe alabilirler, ve aslında kendilerini

to something else, so this is just a very simple idea of a time when a mistake is actually

başka bir şeye doğru sektirirler, bu yüzden bu, bir hatanın gerçekten faydalı olduğu bir zamana ilişkin çok basit bir fikirdir

beneficial, and for most times when you're communicating, it's much better to just go

ve çoğu zaman iletişim kurarken, sadece

in, and communicate, say what you want to say, even if you're not going to express it

içeri girmek ve iletişim kurmak, ne derse desin, çok daha iyidir. demek istiyorsun, tam olarak ifade edemesen bile

perfectly, and because you do that you actually improve.

ve bunu yaptığın için gerçekten gelişiyorsun.

You learn a lot from the situation, and you don't focus on the mistake so much as continuing

Durumdan çok şey öğrenirsiniz ve hataya odaklanmaktan çok

to just express your ideas, and hopefully share more about the thing you're talking

sadece fikirlerinizi ifade etmeye devam edersiniz ve umarım, yapabileceğiniz bireysel hatadan ziyade bahsettiğiniz şey hakkında daha fazlasını paylaşırsınız

about rather than the individual mistake you might make. I've been talking with people.

. İnsanlarla konuşuyorum.

Often, it's their confidence much more than the way they speak that just makes me relax

Çoğu zaman, onları,

as a person listening to them, especially Japanese speakers here, the people I speak

özellikle de Japonca konuşanları, konuştuğum insanları dinleyen biri olarak beni rahatlatan şey, konuşma tarzlarından çok daha fazla özgüvenleridir

with. If they are really feeling nervous about speaking, even if they're Japanese, or even

. Japonca olsalar bile veya

if their English is good, I notice that a lot more, but the people who don't speak quite

İngilizceleri iyi olsa bile konuşma konusunda gerçekten gergin hissediyorlarsa, bunu çok daha fazla fark ediyorum, ama pek iyi konuşmayan insanlar

as well, but they feel more confident, that's something that I'm really impressed by, so

daha özgüvenli hissediyorlar, bu gerçekten etkilendiğim bir şey, o yüzden

think about that. Again, if you have a belief that, "I can't

bunu bir düşünün. Yine, "

speak because I make mistakes." Think about the opposite. How is that not true? And, that's

Konuşamıyorum çünkü hata yapıyorum" inancınız varsa. Aksini düşün. Bu nasıl doğru değil? Ve bu,

going to help you cut this line, and move another step closer to really just, again,

bu çizgiyi kesmenize ve gerçekten adil olana bir adım daha yaklaşmanıza yardımcı olacak,

if you can cut all of these different things, if you can change the various beliefs that

eğer tüm bu farklı şeyleri kesebilirseniz,

you have that stop you from getting fluent, these will be the things that finally get

akıcı konuşmanızı engelleyen çeşitli inançlarınızı değiştirebilirseniz, bunlar sonunda seni harekete geçiren şeyler olacak

you moving. Does that make sense? Let me know. If you're watching this on Facebook right

. bu mantıklı mı? Bana bildirin. Bunu şu anda Facebook'ta izliyorsanız

now, click the little like button, or the little heart button, so just let me know that

, küçük beğen düğmesine veya küçük kalp düğmesine tıklayın, bu yüzden ne

you understand what I'm saying, and this makes sense. If you have questions you can post

dediğimi anladığınızı ve bunun mantıklı olduğunu bana bildirin. Sorularınız varsa

them down below. Let's see. [Ayu 00:18:57] says, " [inaudible

aşağıya gönderebilirsiniz. Görelim. [Ayu 00:18:57], " [duyulmuyor

00:18:58] nothing stopping me except myself. I need a credibility to make my self confidence

00:18:58] beni kendimden başka hiçbir şey durduramıyor. İngilizce konuşurken kendime güvenmek için bir inanılırlığa ihtiyacım var

in speaking English." Ayu, let me know what you mean by that. What do you mean you need

" diyor. Ayu, bununla ne demek istediğini bilmeme izin ver.

credibility to make self confidence in speaking? Now, I often tell people... Man, it is hot

Konuşurken kendine güvenmek için güvenilirliğe ihtiyacın var demekle ne demek istiyorsun? Şimdi, insanlara sık sık söylüyorum... Adamım, burası çok sıcak

in here. I can't have the air conditioning on in this studio, because it makes too much

. Bu stüdyoda klimayı açamıyorum çünkü çok fazla

noise. Anyway, hopefully, I'm working hard for you guys out there, for you all, for you

gürültü yapıyor. Her neyse, umarım sizin için, hepiniz için, sizin için çok çalışıyorum

guys, anyway. If you think you need to wait for something, you're not confident enough

. Bir şeyi beklemeniz gerektiğini düşünüyorsanız, bir

to do something, usually it's just your own ideas about, you're feeling nervous about

şeyi yapacak kadar kendinize güvenmiyorsanız, genellikle bu sadece kendi fikirlerinizdir,

sharing something you know, or something you want to say, but the truth is you have value

bildiğiniz bir şeyi veya söylemek istediğiniz bir şeyi paylaşmak konusunda gergin hissediyorsunuz , ama gerçek şu ki

even in a conversation if you're just listening to people.

Sadece insanları dinliyorsanız, bir sohbette bile değerlisiniz .

If you're nervous about getting into a conversation, because you need to know enough about a certain

Belirli bir konu hakkında yeterince bilgi sahibi olmanız gerektiğinden

topic, or you don't have, you're talking about Ayu here like credentials, or some kind of

veya bilginiz olmadığından dolayı bir sohbete girmek konusunda gerginseniz, burada Ayu'dan kimlik bilgileri veya bir tür

knowledge, or something like that. Get into the conversation even just by listening, because

bilgi veya buna benzer bir şey gibi bahsediyorsunuz demektir. Sadece dinleyerek bile sohbete dahil olun, çünkü

that's valuable to the other person, and as you get into more conversations, I did the

bu diğer kişi için değerlidir ve siz daha fazla sohbete girdikçe, ben de

same thing when I was starting to learn more Japanese, and I would stand in conversations,

daha fazla Japonca öğrenmeye başladığımda aynı şeyi yapardım ve sohbetlerin içinde dururdum

and really just try to listen, and I didn't even understand everything that people were

ve gerçekten sadece denerdim. Dinlemek için ve insanların söylediği her şeyi anlamadım bile

saying, but people usually tried to communicate well, and slowly I became more confident about

, ama insanlar genellikle iyi iletişim kurmaya çalıştılar ve yavaş yavaş konuşma konusunda kendimden daha emin oldum

speaking. Again, usually it's by taking that step that's going to make you much more confident

. Yine, genellikle konuşma konusunda kendinize çok daha fazla güvenmenizi sağlayacak olan o adımı atmaktır

about speaking, and that will hopefully take you to the next level in your communication

ve bu, umarız sizi iletişim becerilerinizde de bir sonraki seviyeye taşır

skills as well. Let's see, "I can understand, but I can't

. Bir bakalım, "Anlıyorum ama

speak very well." Says, [Daleida 00:20:41] and let me know if I'm not pronouncing anyone's

çok iyi konuşamıyorum." [Daleida 00:20:41] ve burada birinin adını doğru telaffuz edip etmediğimi bana bildirin,

name correctly here, but the basic idea here, if you say you can understand people, or you

ancak buradaki temel fikir, insanları anlayabildiğinizi veya

can understand, but you can't speak very well. It's usually an imbalance of practice. It's

anlayabildiğiniz halde konuşamadığınızı söylüyorsanız çok iyi. Bu genellikle bir uygulama dengesizliğidir.

really easy to practice your listening, because you don't need anyone there to do anything,

Dinleme pratiği yapmak gerçekten çok kolay, çünkü orada kimsenin bir şey yapmasına ihtiyacın yok

and you don't need to practice speaking yourself in order to develop that skill, but I'll make

ve bu beceriyi geliştirmek için kendi kendine konuşma pratiği yapmana gerek yok , ama

a video, actually, I've made a video on YouTube about why you understand, but can't speak.

aslında bir video çekeceğim. neden anladığınız ama konuşamadığınız hakkında YouTube'da bir video yaptı.

You can find that on YouTube as well, and that was talking a lot more about the way

Bunu YouTube'da da bulabilirsiniz ve bu,

people learn that can be really frustrating, and actually stop people from communicating.

gerçekten sinir bozucu olabilen ve aslında insanların iletişim kurmasını engelleyen, insanların öğrenme biçimleri hakkında çok daha fazla konuşuyordu.

But, again, this idea here about when you think about why you can't speak very well,

Ama yine, bu fikir, neden çok iyi konuşamadığınızı düşündüğünüzde,

this idea here even is like incredibly important when you see here, if you say, "I can't speak."

buradaki fikir bile inanılmaz derecede önemli , eğer "Konuşamıyorum" diyorsanız, burada gördüğünüzde.

That idea saying you can't speak it's just not true. Now, usually you can speak a little

Konuşamazsın diyen bu fikir doğru değil. Şimdi, genellikle biraz konuşabilirsin

bit or you can say a few words, and phrases, or sentences, or something like that, but

ya da birkaç kelime ve deyimler ya da cümleler ya da buna benzer şeyler söyleyebilirsin, ama asıl mesele

the point is when you say, "I can't speak." It's actually not true, and saying that to

, "Konuşamıyorum" dediğin zamandır. Bu aslında doğru değil ve bunu

yourself, it actually stops your mind from wanting to communicate. In my case, and this

kendi kendine söylemek aslında zihninin iletişim kurmak istemesini engelliyor. Benim durumumda, ve

is, I'll just share with you right now the biggest secret about fluency. A lot of learners

bu, şu anda sizinle akıcılıkla ilgili en büyük sırrı paylaşacağım. Pek çok öğrenci

believe this is, and again, it's about what people believe, not so much about the actual

bunun böyle olduğuna inanıyor ve yine, bu insanların neye inandığıyla ilgili, asıl becerilerle ilgili değil

skills, and again, it's not like, I'll talk kind of later maybe in another video about

ve yine, insanların nasıl öğrendiği hakkında daha sonra belki başka bir videoda konuşacağım gibi değil

how people learn. But, it's this idea of the language, things

. Ancak, bu dil fikri,

that you need, and then the beliefs you have about learning that actually let you go where

ihtiyacınız olan şeyler ve ardından, gitmek istediğiniz yere gitmenize gerçekten izin veren, öğrenmeye ilişkin sahip olduğunuz inançlardır

you want to go. You have to make sure you're controlling both of these things, you're learning

. Her ikisini de kontrol ettiğinizden emin olmalısınız,

the parts of the language, improving your skills, but you also watch your beliefs as

dilin kısımlarını öğreniyorsunuz, becerilerinizi geliştiriyorsunuz ama aynı zamanda inançlarınıza da dikkat ediyorsunuz

well. Here's the number one truth, the number one secret about fluency. Now, what usually

. İşte bir numaralı gerçek, akıcılıkla ilgili bir numaralı sır. Şimdi, genellikle

happens, a lot of learners, and let me know if this is you in the comments down below,

olan şey, pek çok öğrenci ve aşağıdaki yorumlarda siz olup olmadığınızı bana bildirin,

but people will start learning the language, maybe they're kind of like in school, and

ancak insanlar dili öğrenmeye başlayacak, belki okuldaki gibiler ve tıpkı

they're just like learning, and learning, and learning, and learning, and learning for

öğreniyor gibiler , ve öğrenmek, ve öğrenmek, ve öğrenmek ve

years, and they're hoping that they reach fluency at some point.

yıllarca öğrenmek ve bir noktada akıcılığa ulaşmayı umuyorlar.

Now, hopefully that comes in over there, make sure I didn't like draw that too high, or

Şimdi, umarım bu oraya gelir, bunu çok yükseğe çekmeyi sevmediğimden emin olun ya da

whatever. That's pretty good. Basically, we'll kind of draw it down here too, so they start

her neyse. Bu oldukça iyi. Temel olarak, onu da buraya çizeceğiz, yani burada başlıyorlar, öğreniyorlar,

here, they're learning, and learning, and learning, and learning, and learning, and

öğreniyorlar ve öğreniyorlar ve öğreniyorlar ve öğreniyorlar ve bir noktada

they're hoping that they reach fluency at some point, but what's really happening is

akıcılığa ulaşacaklarını umuyorlar , ama ne var? Gerçek şu ki, birkaç yıl öğrendikten

that you don't actually reach fluency after learning for a bunch of years. What you really

sonra akıcılığa gerçekten ulaşamıyorsunuz . Gerçekte

do is you develop fluency kind of one word at a time. Depending on how you learn, if

yaptığınız şey, her seferinde bir kelime gibi akıcılık geliştirmektir . Nasıl öğrendiğinize bağlı olarak, eğer

you're in a classroom, and you're learning to translate something. If I'm going to teach

bir sınıftaysanız ve bir şeyi tercüme etmeyi öğreniyorsanız. Sana

you a word in Japanese, so if you know English, and I'm trying to teach you Japanese the traditional

Japonca bir kelime öğreteceksem, yani İngilizce biliyorsan ve sana geleneksel yöntemle Japonca öğretmeye çalışıyorum,

way, I would say, here's a piece of paper, and then, I would say [Japanese 00:23:45]

işte bir kağıt parçası derdim ve sonra [Japonca] derdim. 00:23:45]

so that's the Japanese word for paper. Now, if I teach it to you that way, I'm not

yani bu, kağıt için Japonca bir kelimedir. Şimdi, eğer sana bu şekilde öğretirsem,

helping you learn that word fluently, but the way I teach it to my own daughter, I would

o kelimeyi akıcı bir şekilde öğrenmene yardımcı olmuyorum ama kendi kızıma öğrettiğim şekilde,

just say [Japanese 00:23:57] and show her an actual piece of paper, so no translation

sadece [Japonca 00:23:57] der ve ona gerçek bir kelime gösterirdim. kağıt parçası, yani çeviri

is required, and this is actually what helps you become a fluent speaker each step of the

gerekmez ve bu aslında her adımda akıcı bir konuşmacı olmanıza yardımcı olur

way, so what's really happening, the way natives get fluent is they're getting fluent word

, yani gerçekte olan şey, yerlilerin akıcı hale gelme şekli,

by word, or phrase by phrase. Does that make sense? This is incredibly important, and it's

kelime kelime veya cümle kelime akıcı hale geliyorlar. ifade etmek. bu mantıklı mı ? Bu inanılmaz derecede önemli ve

something that students, because they don't learn this way, they really think, "Okay,

öğrencilerin bu şekilde öğrenmedikleri için gerçekten şöyle düşündükleri bir şey: "Tamam,

if I keep learning, I'm going to keep learning, and learning, and learning, and hopefully

eğer öğrenmeye devam edersem, öğrenmeye, öğrenmeye ve öğrenmeye devam edeceğim ve umarım

I'm gonna reach fluency after all that." This is why people will study for years, and years,

ben de." Tüm bunlardan sonra akıcılığa ulaşacağım." Bu nedenle insanlar yıllarca, yıllarca

and years, but never actually become fluent speakers. Does this make sense?

ve yıllarca çalışacak, ancak asla akıcı bir şekilde konuşamayacaklar. Bu mantıklı mı?

Let me know in the comments if this is, click that like button if you understand what I'm

Yorumlarda bana bildirin, eğer ne dediğimi anlıyorsanız

saying, if this is resonating, if this makes sense with you, if you have kind of been part

, bu yankı uyandırıyorsa, bu size mantıklı geliyorsa, bunun bir parçası olduysanız,

of that, this kind of way of learning where you hope, you're kind of hoping that you finally

bu tür bir şekilde beğen düğmesine tıklayın. umduğun yerde öğreniyorsun ,

become fluent after you know enough. Now, especially when I talk with learners, and

yeterince öğrendikten sonra nihayet akıcı olmayı umuyorsun. Şimdi, özellikle öğrencilerle konuştuğumda ve

one of the comments they'll say to me is, "I don't know enough yet to have conversations."

bana söyleyecekleri yorumlardan biri, "Henüz sohbet edecek kadar bilgim yok."

Again, this is one of those ideas that I'm limiting myself. It's a limiting belief that

Yine, bu kendimi sınırladığım fikirlerden biri . Yeterince bilmediğime dair sınırlayıcı bir inanç

I don't know enough, so I can't speak, but remember when you look at little kids, like

, bu yüzden konuşamam ama küçük çocuklara baktığınızda unutmayın,

my daughter Arya who's four years old now, and I have a second daughter, Noel, who is

şu anda dört yaşında olan kızım Arya ve benim ikinci bir kızım var, Noel adında

only about eight months old now. She's not speaking yet, but she kind of understands

sadece. şimdi yaklaşık sekiz aylık. Henüz konuşmuyor ama ne

what we're saying, and she'll say [inaudible 00:25:27] something like that.

dediğimizi anlıyor ve [duyulmuyor 00:25:27] buna benzer bir şey söyleyecek.

But, the idea here is that Noel and Arya, they get fluent word by word, so they learn

Ama buradaki fikir şu ki, Noel ve Arya kelime kelime akıcı hale geliyorlar, böylece

to use each individual word fluently, and that's why when you put them all together

her bir kelimeyi akıcı bir şekilde kullanmayı öğreniyorlar ve bu yüzden hepsini bir araya getirdiğinizde

they become fluent. Does that make sense? What people are doing in a traditional classroom

akıcı hale geliyorlar. bu mantıklı mı? İnsanların geleneksel bir sınıfta yaptığı şey,

is they are not learning each thing fluently. They're just learning more information, and

her şeyi akıcı bir şekilde öğrenememeleridir. Sadece daha fazla bilgi öğreniyorlar ve

this is why people will, they'll just be in a classroom for years, and studying, and studying,

bu yüzden insanlar, yıllarca bir sınıfta olacaklar ve çalışacaklar, çalışacaklar

and studying, and wondering why they're not getting fluent, and that's because fluency

ve çalışacaklar ve neden akıcı olamadıklarını merak edecekler ve bunun nedeni akıcılığın bir sürü zaman

is not something you reach after studying a bunch of time. It's something you make,

çalıştıktan sonra ulaşabileceğin bir şey değil . Bu senin yaptığın bir şey,

you learn to speak each individual thing fluently. Does that make sense?

her bir şeyi akıcı bir şekilde konuşmayı öğreniyorsun. bu mantıklı mı?

Really, I believe, and I this is such an important thing, and when I discovered this for myself

Gerçekten inanıyorum ve bu çok önemli bir şey ve bunu

for learning Japanese, it changed everything for me, and hopefully there's, however many

Japonca öğrenmek için kendim keşfettiğimde, benim için her şeyi değiştirdi ve umarım öyledir, bu videoyu ne kadar çok

people end up watching this video it's such an important idea, but it will change your

insan izlerse izlesin bu çok önemli bir fikir, ama

life if you think about how to learn. Now, I already spend lots of videos talking about

nasıl öğreneceğinizi düşünürseniz hayatınızı değiştirecek. Şimdi, zaten

how exactly to learn, and the different way you should be learning to achieve this, but

tam olarak nasıl öğrenileceği ve bunu başarmak için öğrenmenin farklı bir yolu hakkında konuşarak birçok video harcadım, ancak

the basic idea is that you get fluent word by word. If someone says to you, "Hello."

temel fikir, kelime kelime akıcı olmanızdır . Birisi size "Merhaba" derse.

And, you automatically respond back to them with, "Hello." You're saying hello fluently.

Ve onlara otomatik olarak "Merhaba" şeklinde yanıt verirsiniz. Akıcı bir şekilde merhaba diyorsun.

Does that make sense? It's not about you having to study it a bunch. It's just do you react?

bu mantıklı mı? Bu, onu çok çalışmak zorunda olmanla ilgili değil. Sadece tepki veriyor musun?

Do you respond automatically without hesitating, and thinking, and translating? When you're

Tereddüt etmeden, düşünmeden ve çevirmeden otomatik olarak yanıt veriyor musunuz ?

doing that, you're communicating fluently. Fluent, it does not mean that you know a bunch

Bunu yaptığınızda, akıcı bir şekilde iletişim kuruyorsunuz. Akıcı, bir sürü kelime bildiğiniz anlamına gelmez

of words, and we know that's true because children can communicate without hesitating

ve bunun doğru olduğunu biliyoruz çünkü çocuklar

even though they have a limited vocabulary. Does all this make sense? I keep asking this

sınırlı bir kelime dağarcığına sahip olsalar bile tereddüt etmeden iletişim kurabilirler. Bütün bunlar mantıklı mı? Bunu

over, and over again, but it's so important. I really want to make sure everybody understands

tekrar tekrar soruyorum ama çok önemli. Gerçekten herkesin bunu anladığından emin olmak istiyorum

this, because it's really the most important thing about getting fluent, and it goes back

, çünkü akıcı konuşmanın gerçekten en önemli yanı bu ve

to the same idea about the beliefs that you have about how you learn. Let me look at a

nasıl öğrendiğinizle ilgili sahip olduğunuz inançlarla ilgili aynı fikre geri dönüyor.

couple more these responses over here, so I can understand, but I can't speak well.

Buradaki yanıtlardan birkaçına daha bakayım, böylece anlayabilirim ama iyi konuşamıyorum.

Okay, yes, so hopefully we're thinking a bit more clearly about that now.

Tamam, evet, umarım şimdi bunun hakkında biraz daha net düşünüyoruzdur.

Be specific about what you're thinking about when you say, "I can't speak." Because, what

"Konuşamıyorum" derken ne düşündüğünüz konusunda net olun. Çünkü,

you really mean, you don't mean, I can speak. You mean, I don't know how to say this one

gerçekten demek istediğin şey, konuşabilirim demek değil. Yani, bu tek

word, or phrase, or something like that as well as I'd like. If you'd use it like that,

kelimeyi, cümleyi ya da buna benzer bir şeyi istediğim kadar iyi nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. Bunu böyle kullanırsanız

and then, you think, "How can I learn that? How can I become better at speaking? How can

ve sonra "Bunu nasıl öğrenebilirim? Konuşmada nasıl daha iyi olabilirim?

I become better at using certain things?" That's going to open your mind up. It's going

Belirli şeyleri kullanmakta nasıl daha iyi olabilirim?" Bu zihninizi açacaktır. Bu

to delete, or remove these limiting beliefs, and let you kind of start sailing, and really

sınırlayıcı inançları silecek veya ortadan kaldıracak ve bir şekilde yelken açmaya, gerçekten

start getting out, and speaking with the world. That's what I want you to do. I want you to

dışarı çıkmaya ve dünyayla konuşmaya başlamanıza izin verecek. Senden yapmanı istediğim şey bu. Dışarı

go out, and have great conversations with people all over the place, and if you do that,

çıkmanızı ve her yerdeki insanlarla harika konuşmalar yapmanızı istiyorum ve bunu yaparsanız,

if you remove these limiting beliefs here, this stuff becomes really easy.

buradaki bu sınırlayıcı inançları kaldırırsanız, bu şeyler gerçekten kolay hale gelir.

If you think you can do it, and you start learning about how you can do it, all this

Yapabileceğinizi düşünürseniz ve nasıl yapabileceğinizi öğrenmeye başlarsanız, tüm bunlar

becomes easy. All right. Let's see here. We've got Dan from the Philippines says, "Thanks"

kolaylaşır. Elbette. Burada görelim. Filipinler'den Dan var, "Teşekkürler"

My pleasure. Charlie says, "I'm good in writing English, but not verbal." Yes, and this is

Memnuniyetle diyor. Charlie, "İngilizce yazmakta iyiyim ama sözlü değilim" diyor. Evet ve bu

another thing. Usually people are good at one particular skill, they're good at listening,

başka bir şey. Genellikle insanlar belirli bir beceride iyidirler, dinlemede iyidirler

or they're good at writing, and these are typically because you're learning these skills

veya yazmada iyidirler ve bunun nedeni genellikle bu becerileri sınıfta öğreniyor olmanızdır

in the classroom, so what you practice you become better at, but you have to open your

, yani pratik yaptığınız şeyde daha iyi olursunuz, ama siz

mind to learning the right way. Trying to learn writing is really learning the traditional

doğru yolu öğrenmek için zihninizi açmalısınız. Yazmayı öğrenmeye çalışmak, okulda gerçekten geleneksel bir

way in school, and so, it makes it a bit more difficult for people to improve.

şekilde öğrenmektir ve bu nedenle, insanların kendilerini geliştirmesini biraz daha zorlaştırır.

If you're just using writing that's fine, but if you have to also speak, you have to

Sadece yazmayı kullanıyorsanız sorun değil, ama aynı zamanda konuşmanız gerekiyorsa, sınıflarınızda öğrendiğiniz şeyleri

change the way that you learn so that you communicate rather than just trying to repeat

tekrar etmeye çalışmak yerine iletişim kurabilmeniz için öğrenme şeklinizi değiştirmelisiniz

the things that you learned in your classrooms. Hopefully, all this makes sense, but this

. Umarım, tüm bunlar mantıklıdır, ama bu

is again, this stuff over here, you're just really not going to hear that. I don't know

yine, buradaki şeyler, bunu gerçekten duymayacaksın.

of any classroom that teaches any of this stuff, and it's really so important. I mean,

Bunları öğreten herhangi bir sınıf bilmiyorum ve bu gerçekten çok önemli. Demek istediğim,

actually a lot of, pretty much every English classroom, and a lot of actually the videos

aslında pek çok, hemen hemen her İngilizce sınıfı ve

you'll find on YouTube are really just teaching you more of this. It's giving you more words,

YouTube'da bulacağınız videoların çoğu gerçekten size bundan daha fazlasını öğretiyor. Size daha fazla kelime,

more phrases, and just more stuff, and you know it's not working because you're not getting

daha fazla kelime öbeği ve sadece daha fazla şey veriyor ve daha akıcı hale gelmediğiniz için işe yaramadığını biliyorsunuz

more fluent. I know lots of students, they write me, they

. Pek çok öğrenci tanıyorum, bana yazıyorlar

say, "I'm watching all these YouTube videos, and it's not actually helping me learn." It's

, "Bütün bu YouTube videolarını izliyorum ve aslında öğrenmeme yardımcı olmuyor" diyorlar.

because they're focusing on this stuff up here, and all these things that just give

Çünkü buradaki şeylere ve

you more information. They're just giving you, they're actually creating more of these

size daha fazla bilgi veren tüm bu şeylere odaklanıyorlar. Size sadece veriyorlar , aslında bu sınırlayıcı inançlardan daha fazlasını yaratıyorlar

limiting beliefs, because they make you think that fluency is actually difficult when it's

, çünkü akıcılığın gerçekten zor olmadığı halde aslında zor olduğunu düşünmenize neden oluyorlar

really not. You can actually get fluent instantly, and you're getting fluent about a particular

. Anında akıcı konuşabilirsiniz ve belirli bir şey hakkında akıcı hale geliyorsunuz

thing, or you're learning to say a word, or a phrase fluently. That's what it really means,

veya bir kelimeyi veya bir cümleyi akıcı bir şekilde söylemeyi öğreniyorsunuz. Bunun gerçekten anlamı bu

and so, if you expand that, you keep learning all these individual things up here like this

ve eğer bunu genişletirseniz, buradaki tüm bu bireysel şeyleri bu

word, or this phrase, and you start putting these things all together, and that's how

kelime veya bu deyim gibi öğrenmeye devam edersiniz ve bunların hepsini bir araya getirmeye başlarsınız ve bu şekilde

you communicate, and have great conversations. Does that make sense?

iletişim kurarsınız ve harika konuşmalar yaparsınız. . bu mantıklı mı?

All right, I'm getting crazy hot over here, but if you enjoy this video, and you'd like

Pekala, burada çıldırıyorum ama bu video hoşunuza gittiyse ve

to learn more about this, I created a program called The 68 Fluency Secrets. It goes into

bu konuda daha fazla şey öğrenmek istiyorsanız, The 68 Fluency Secrets adlı bir program oluşturdum.

a lot more detail about this kind of stuff. I asked thousands of my students what can

Bu tür şeyler hakkında çok daha fazla ayrıntıya giriyor. Binlerce öğrencime

I do to help them become much more confident speakers? What are the problems they're struggling

daha özgüvenli konuşmacılar olmaları için ne yapabilirim diye sordum. Mücadele ettikleri sorunlar nelerdir

with? I got literally thousands of responses from people, but it was actually just 68 different

? İnsanlardan kelimenin tam anlamıyla binlerce yanıt aldım , ancak aslında

questions that were asked in different ways. I went back, and answered that in a very simple

farklı şekillerde sorulan 68 farklı soruydu. Geri döndüm ve bunu çok basit bir

audio program, and a lot of that is talking about better ways to learn these things up

ses programında yanıtladım ve çoğu burada bu şeyleri öğrenmenin daha iyi yollarından bahsediyor

here, but I spend also a lot of time talking about reversing the limiting beliefs, so showing

ama aynı zamanda sınırlayıcı inançları tersine çevirmek hakkında konuşarak çok zaman harcıyorum, bu yüzden

people how things are possible, and it really becomes very simple to get fluent once you

insanlara nasıl olduğunu gösteriyorum. şeyler mümkün ve bu iki parçayı da anladığınızda akıcı olmak gerçekten çok basit hale geliyor

understand both of these pieces. It's not just this information up here, it's

. Buradaki sadece bu bilgi değil,

also the beliefs you have about learning. All right, I'm getting crazy tired, but thank

aynı zamanda öğrenmeyle ilgili sahip olduğunuz inançlardır. Pekala, yorulmaya başladım, ama burada bundan zevk alan

you for all the thumbs up for people that are enjoying this over here. If you do want

insanlara verdiğiniz tüm onaylar için teşekkür ederim .

to learn more about that program just click on the link in this video. If you're watching

Bu program hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, bu videodaki bağlantıya tıklamanız yeterli.

on YouTube, it'll be in the upper right, or in the description, and if you're watching

YouTube'da izliyorsanız, sağ üstte veya açıklamada olacak ve

this on Facebook, it'll just be right in this post as well.

bunu Facebook'ta izliyorsanız, bu gönderide de olacak.

Well, that'll be it for me today. Hopefully, you guys have enjoyed this. If you did, oh

Pekala, bugün benim için bu kadar olacak. Umarım sizler de bundan keyif almışsınızdır. İzlediyseniz, ah

Sherry, nice to see you there watching from Philippines, but anyway, hopefully you guys

Sherry, sizi orada Filipinler'den izlerken görmek güzel , ama her neyse, umarım

enjoy this. If you do, let me know if I should make more of these, and just talk more about

bundan keyif alırsınız. Eğer yaparsan, bunlardan daha fazla yapmam gerekip gerekmediğini bana söyle ve belki de daha önce gerçekten düşünmediğin

the kind of different, and interesting things that maybe you haven't really thought about

türden farklı ve ilginç şeyler hakkında daha fazla konuş

before. Anyway, do like, and share as usual. Let other people know. If you also see them

. Her neyse, beğenin ve her zamanki gibi paylaşın. Başkalarının bilmesini sağlayın. Onların da

struggling, maybe they're complaining about learning a lot, but not getting more fluent,

mücadele ettiğini görürseniz, belki çok şey öğrenmekten ama daha akıcı olamadıklarından şikayet ediyorlar,

but hopefully, you all enjoy this, and again, I look forward to seeing you in the next one.

ama umarım hepiniz bundan zevk alırsınız ve tekrar, sizi bir sonrakinde görmeyi dört gözle bekliyorum.

Do click on the link in the description, and I will see you in the next video. Bye bye.

Açıklamadaki linke tıklayın, bir sonraki videoda görüşmek üzere. Güle güle.