3 Myths That STOP You From Speaking English Fluently

all right I think we're looking good let's  see yeah I am Drew Badger the founder of  

pekala bence iyi görünüyoruz bakalım  evet ben

englishanyone.com and the English fluency guide it  is a pleasure to welcome you to another live video  

englishanyone.com'un ve İngilizce akıcılık rehberinin kurucusu Drew Badger.

here on YouTube we'll give a moment for YouTube to  catch up it always takes a while to get people in  

yetişmek   insanları hayata dahil etmek her zaman biraz zaman alır,

on the lives but this should be a very interesting  video especially if you are not familiar with me  

ancak özellikle beni

and what I help people do but I'll be talking  about three myths that stop people from getting  

ve insanlara yardım ettiğim şeyi bilmiyorsanız bu çok ilginç  bir video olmalıdır, ancak insanların yakalanmasını engelleyen üç efsaneden bahsedeceğim

fluent this is really the same thing for any  language although I focus on helping people learn  

akıcı bu, her dil için gerçekten aynı şey, ancak ben insanların İngilizce öğrenmesine yardımcı olmaya odaklanıyorum

English but we I also have a a guide I recently  released it's a free article you can click on the  

ancak yakın zamanda yayınladığım bir kılavuzumuz da var.

link in the description below this video to learn  more about that I didn't want to talk about all  

12 myths that I Do cover in that article so you  can click on the link in the description to read  

Açıklamadaki bağlantıya tıklayarak okuyabilmeniz için o makalede ele aldığım 12 efsanenin hepsinden bahsetmek istemedim,

that but I wanted to talk three of the ones  that are as I say these are kind of closest  

ancak söylediğim gibi üç efsaneden bahsetmek istedim bunlar birbirine en yakın olanlardır.

to my heart so these are the things that are most  important to me and the biggest things that I see  

kalbim yani bunlar benim için en önemli şeyler ve gördüğüm en büyük şeyler

Learners struggling with so if you can actually  do the opposite of a lot of the things that most  

Öğrencilerin uğraştığını görüyorum, yani çoğu  Öğrencinin yapması gerektiğini düşündüğü pek çok şeyin tam tersini yapabilirseniz,

Learners think they should do I know that sounds  a little bit complicated but basically if you do  

bunun kulağa biraz  geldiğini biliyorum biraz karmaşık ama temel olarak

the opposite of what most Learners think they  should be doing to learn English that's how  

çoğu Öğrencinin İngilizce öğrenmek için yapması gerektiğini düşündüğünün tersini yaparsanız, bu şekilde

you get fluent the basic idea is to learn English  the same way you learned your native language and  

akıcı hale gelirsiniz, temel fikir  İngilizce'yi ana dilinizi öğrendiğiniz şekilde öğrenmektir ve

I'm going to show you how that's possible so very  quickly if you have any questions let's see if the  

size nasıl yapılacağını göstereceğim bu çok hızlı bir şekilde mümkün herhangi bir sorunuz varsa

chat is working just post a comment let me know  that Chad is actually working over here I think  

sohbetin çalışıp çalışmadığını görelim sadece bir yorum gönderin  bana bildirin Chad aslında burada çalışıyor bence

it should be working but yeah let me know where  you're from if you have any questions I'll try to  

çalışıyor olmalı ama evet, varsa nereli  olduğunuzu bana bildirin herhangi bir sorunuz varsa

keep this short but I will stay around to answer  questions for as long as I can if people have them  

bu kadar kısa tutmaya çalışacağım ancak soruları yanıtlamak için elimden geldiği kadar etrafta kalacağım

but let's get started all right Chad is working  boom all right let's begin so the first thing this  

ama başlayalım tamam mı Chad çalışıyor bum pekala başlayalım yani ilk şey bu

is really the most important one for me because  this is really the biggest limiter for lots of  

gerçekten benim için en önemlisi çünkü bu gerçekten birçok   öğrenci için en büyük sınırlayıcı

students I've got some new markers over here  pretty cool and I've got a green marker a green  

burada bazı yeni işaretleyicilerim var oldukça havalı ve yeşil bir işaretleyicim var yeşil

marker nice to see you there everyone let's see  from uh Kevin is over there from Hong Kong make a  

sizi orada görmek güzel millet görelim uh Kevin'den oralarda Hong Kong'dan bir

playlist from zero to Advanced English a playlist  well it depends on what the I can talk more about  

oynatma listesi sıfırdan İleri İngilizce'ye kadar bir oynatma listesi yapın peki bu, ne hakkında daha fazla konuşabileceğime bağlıdır   bu videonun

that actually remind me about that comment later  in the video but nice to see everybody there from  

ilerleyen kısımlarında bana o yorumu hatırlatıyor ancak

Spain Hong Kong United States all right so the  first myth myth number one this number one but  

İspanya Hong Kong Amerika Birleşik Devletleri'nden herkesi orada görmek güzel doğru ilk efsane bir numaralı efsane bu bir numara ama   burada

I don't need both of these Dot and the hash  mark here but myth number one is that practice

hem Noktaya hem de hash işaretine  ihtiyacım yok ama bir numaralı efsane şu ki uygulama

comes

from speaking

konuşma

practice comes from speaking this is the first  really biggest myth that I like to dispel for  

pratiği konuşmaktan geliyor bu sevdiğim gerçekten en büyük ilk efsane

Learners that I liked it did like to debunk  because really practice actually comes from  

Sevdiğim Öğrencileri dağıtmak hoşuma gitti, çünkü gerçekten pratik yapmak,

understanding the language rather than repeating  it all right so as I cover in many videos I talk  

dili tekrarlamaktansa anlamaktan geçiyor. bu

about the about this idea but I often have lots  of new people joining me which is great we're  

harika, biz

always trying to help more people stop learning  the traditional way and actually learn the same  

her zaman daha fazla insanın geleneksel yöntemle öğrenmeyi bırakıp aslında onların

way they got fluent because once you do that  or the same way they got fluent in their native  

akıcı hale geldikleri şekilde öğrenmelerine yardımcı olmaya çalışıyoruz çünkü bunu bir kez yaptığınızda veya aynı şekilde anadillerinde akıcı hale geliyorlar

language because once you do that you become a  fluent speaker of English all right so practice  

çünkü bir kez bunu yaptığınızda siz de o hale geliyorsunuz. akıcı bir şekilde İngilizce konuşmaktadır, bu nedenle pratik yapın

what people think they need to do is they need to  find someone to speak with and it's the speaking  

insanların yapmaları gerektiğini düşündükleri şey, konuşacak birini bulmaları gerektiğidir ve bilecekleri veya öğrendikleri

that lets them kind of rehearse or practice what  they'll know or what they've learned so you might  

şeyleri bir şekilde prova etmelerine veya pratik yapmalarına olanak tanıyan konuşmadır.

have two people like let's say uh you have this  this learner AAA over here and they want to find a  

iki kişi olabilir, diyelim ki, uh, bu öğrenci AAA burada ve onlar pratik yapmak için ana dili İngilizce olan bir kişi bulmak istiyorlar,

native speaker to practice with so they might you  know maybe they learn like this phrase and this  

böylece belki bu cümleyi, bu

phrase and this phrase and now they want to try  saying those things again and again to somebody  

cümleyi ve bu cümleyi öğreniyorlar ve şimdi denemek istiyorlar bunları bir başkasına tekrar tekrar söylemek

else and usually practice doesn't work like this  way like in the real world the way it works in the  

ve pratik yapmak genellikle gerçek dünyada sınıfta olduğu gibi çalışmaz bu yüzden

classroom so this the teacher will teach something  okay here's a phrase I want you to learn or some  

öğretmen bir şeyler öğretecek tamam işte bir cümle öğrenmeni istiyorum veya bazı

vocabulary and then I want you to have a partner  and practice saying that with the other person  

kelimeler ve sonra bir partnerinizin olmasını ve diğer kişiyle bunu söyleme alıştırması yapmanızı istiyorum

but the problem is the the input here you really  don't have enough input because in conversations  

ancak sorun şu ki, buradaki girdi gerçekten yeterli girdiye sahip değilsiniz çünkü konuşmalarda

the communication is actually Dynamic and this  means that it's not just these specific phrases  

iletişim aslında Dinamiktir ve bu yalnızca bu belirli değil anlamına gelir

that you might use or even a native speaker or  another speaker might not use those phrases at all  

kullanabileceğiniz ifadeler  veya hatta anadili veya başka bir konuşmacı bu ifadeleri hiç kullanmayabilir

and so instead of trying to practice an instrument  so a lot of people make this analogy where they're  

ve bu nedenle bir enstrüman çalışmaya çalışmak yerine  bu nedenle birçok kişi bu benzetmeyi

they're talking about practicing an instrument  the same way they would practice a language but  

bir enstrüman üzerinde çalışmaktan  söz ederken yaparlar aynı şekilde bir dili pratik edeceklerdir, ancak

the the actual output is different so if we  have like an instrument let's have the guitar  

gerçek çıktı farklıdır, bu nedenle bir enstrümana sahipsek, hadi gitara

we'll have a this is uh what yeah it's a guitar  or kind of actually I don't know we'll say we'll  

sahip olalım   bir bu uh ne evet bu bir gitar veya bir nevi aslında bilmiyorum yapacağımızı diyelim ki bu

say that's a that's a guitar here we've got the  hole down here that's a guitar uh so when you're  

bir gitar diyelim burada bir delik var bu bir gitar uh yani gitar

learning to play a song on an instrument like a  guitar you have a specific set of notes and then  

gibi bir enstrümanda bir şarkı çalmayı öğrenirken belirli bir nota setiniz olur ve sonra

you play those again and again and you get used to  playing that same thing so there is repetition and  

çalarsınız bunları tekrar tekrar ve aynı şeyi çalmaya alışırsınız, bu nedenle tekrar vardır ve

that kind of practice needed to play an instrument  but it's different in a conversation because you  

bir enstrüman çalmak için bu tür bir uygulama gerekir ancak bir sohbette bu farklıdır çünkü

actually need to be prepared for lots of different  speech so you don't know what people are going to  

aslında pek çok farklı konuşmaya hazırlıklı olmanız gerekir, böylece çalmazsınız insanların ne

say you don't know what their accent will be like  you don't know if they'll speak clearly or not uh  

diyeceğini bilirsiniz aksanlarının nasıl olacağını bilemezsiniz net konuşup konuşmayacaklarını bilemezsiniz uh

you don't know if they will be maybe mumbling  again it's the same kind of thing but there's  

belki mırıldanacaklar bilemezsiniz yine aynı şey ancak

a lot of variation you need to be prepared for in  conversations and so the actual practice that you  

konuşmalarda hazırlıklı olmanız gereken pek çok varyasyon vardır ve bu nedenle elde ettiğiniz asıl uygulama

get really comes from getting more of this input  and we get this not only by hearing a teacher but  

bu girdiden daha fazlasını almaktan gelir ve bunu yalnızca bir öğretmenden değil,

actually hearing that same thing from lots  of different people so even if I think I'm  

aslında aynı şeyi birçok farklı kişiden duyarak elde ederiz. insanlar bu yüzden

a good teacher I'm not enough for people to get  fluent you really need to have exposure to lots  

iyi bir öğretmen olduğumu düşünsem bile insanların akıcı konuşması için yeterli değilim gerçekten anadili farklı olan birçok kişiyle karşılaşmanız gerekiyor

of different native speakers so this means you  might read something like you're reading a book or  

yani bu, bir kitap okuyormuşsunuz gibi bir şeyler okuyabileceğiniz anlamına gelir.

a magazine or you might see it from a new like a  news show or maybe a television drama or something  

dergi veya yeni bir haber programından veya belki bir televizyon dizisinden veya

like that but you're getting lots of different  input and you're hearing it and seeing it in many  

bunun gibi bir şeyden görebilirsiniz, ancak çok sayıda farklı girdi alıyorsunuz ve bunu birçok   farklı şekilde duyuyor ve görüyorsunuz,

different ways so you might read it again you're  listening to it watching it and this is what's  

böylece tekrar okuyabilirsiniz dinliyorsunuz izliyorsunuz ve bu

building your fluency in many different ways so I  call this naturally varied review because instead  

akıcılığınızı birçok farklı şekilde geliştiriyor, bu yüzden buna doğal olarak çeşitli inceleme diyorum çünkü

of playing a note and trying to practice that  again and again you're getting the variation  

bir nota çalıp tekrar tekrar pratik yapmaya çalışmak yerine gerçekten ihtiyacınız olan varyasyonu elde ediyorsunuz

you need for real communication now this is a  little bit different from practicing a speech so  

iletişim şimdi bu bir konuşma pratiği yapmaktan biraz farklıdır, bu nedenle

may maybe you need to say there's like a thing you  need to rehearse and you want to say it correctly  

prova yapmanız gereken bir şey olduğunu ve bunu doğru şekilde söylemek istediğinizi söylemeniz gerekebilir

or you were in a play or something like that where  you have a specific set of lines that you need to  

veya bir oyundaydınız veya onun gibi bir şeyde belirli bir setiniz var söylemeniz gereken satırların

say and so in that case you actually do have a  particular script that you can rehearse but real  

ve bu durumda aslında prova edebileceğiniz belirli bir senaryonuz vardır, ancak gerçek

life conversation is not like that so it's not  like getting a few lines and repeating those again  

hayattaki konuşma böyle değildir, bu nedenle birkaç satır alıp bunları tekrar tekrar   tekrarlamak gibi değildir,

and again so this is why repetition just by itself  even if you hear the same phrase from the same  

bu yüzden tekrarlama sadece kendi başına aynı öğretmenden aynı cümleyi duysanız bile,

teacher even if I told you the same thing again  and again it's not going to help you as much as  

size aynı şeyi tekrar tekrar söylesem bile, bu size

getting the naturally varied review with lots of  different speakers okay so the practice that most  

birçok  farklı konuşmacıdan doğal olarak çeşitli incelemeler almak kadar yardımcı olmayacaktır.

people think they need is talking but actually  talking is the result that you get from actual  

insanlar konuşmaya ihtiyaç duyduklarını düşünürler ama aslında konuşmak, gerçek

from the input that you get from lots of different  sources so it can come from a teacher but often as  

birçok          aldığınız   temin ettiğiniz girdiden elde ettiğiniz sonuçtur, bu nedenle                                                                                                       —

I'm speaking right now it's quite clear and easy  to understand and often you will hear uh students  

anlayın ve sık sık öğrencilerin

who kind of speak in a maybe unnatural sounding  way and that's because they're really trying to  

kulağa doğal olmayan bir şekilde konuştuğunu duyacaksınız ve bunun nedeni gerçekten

focus on one teacher or one person speaking but in  your native language you're really getting input  

bir öğretmene veya bir kişinin konuşmasına odaklanmaya çalışmalarıdır, ancak ana dilinizde gerçekten

from lots of different people you're hearing your  mother and your father and your sister and your  

birçok farklı kişiden girdi   alıyorsunuz çevrenizde annenizi, babanızı, kız kardeşinizi ve erkek

brother in your community or teachers or people  on television or on the Internet whatever there  

kardeşinizi duyduğunuz kişiler veya televizyondaki veya İnternet'teki öğretmenler veya insanlar her ne varsa

are lots of different examples even right here on  YouTube you will find many different people and  

pek çok farklı örnek burada, YouTube'da bile birçok farklı insan ve

having ways to practice this so when people think  I think somebody mentioned uh shadowing before so  

yolunuz olduğunu göreceksiniz bunu uygulamak için insanlar sanırım daha önce birisi gölgelemeden bahsetmişti bu nedenle gölgeleme,

shadowing is basically you're repeating after  what other people are saying and it's helpful  

temel olarak diğer insanların söylediklerinin ardından tekrarlamanızdır ve diğer insanların sesleriyle

to do that if you're trying to match uh the  way other people sound but if you're trying to  

eşleşmeye çalışıyorsanız bunu yapmak yararlı olur, ancak eğer

go for fluency really fluency is your ability to  communicate without thinking so this means you're  

Akıcı olmaya çalışıyorsanız gerçekten akıcılık düşünmeden iletişim kurma becerinizdir, bu nedenle bu

not taking time to translate or hesitate and  worry about grammar rules or pronunciation and you  

tercüme etmek veya tereddüt etmek için zaman ayırmadığınız ve gramer kuralları veya telaffuz hakkında endişelenmediğiniz anlamına gelir ve

actually develop the speaking confidence after you  get a lot of this input so the first time you hear  

aslında   bundan çok  sonra konuşma güvenini geliştirirsiniz ilk kez

a phrase I remember my wife taught me a phrase  in Japanese yesterday and I already basically  

bir cümle duyduğunuzda hatırlıyorum karımın dün bana Japonca bir cümle öğrettiğini ve ben zaten temelde

forgot it because I heard one example of it and  I I okay I need to get more examples basically  

onu unuttum çünkü bunun bir örneğini duydum ve tamam temelde daha fazla örnek almam gerekiyor

but that's what causes you to struggle to speak  so if you only get one like one piece of input  

ama bu sizin mücadele etmenize neden olan şey konuşmak yani tek bir girdi alırsanız

like one teacher tells you one thing even if you  practice and repeat that after the teacher that's  

bir öğretmenin size bir şey söylemesi gibi  pratik yapsanız ve bunu öğretmenden sonra

different from being able to communicate fluently  so saying something well I could say a phrase well  

akıcı bir şekilde iletişim kurabilmekten  farklı  yani iyi bir şey söyleyerek bir cümleyi iyi söyleyebilirim

or I could say a phrase badly so if I'm learning  a different language maybe Japanese in my case  

veya ben bir cümleyi kötü söyleyebilir bu yüzden farklı bir dil öğreniyorsam benim durumumda belki Japonca   konichiwa

I could pronounce like konichiwa I could say  Konichiwa and I'm shadowing I'm listening like

gibi telaffuz edebilirim Konichiwa diyebilirim ve gölge yapıyorum gibi dinliyorum

so I'm hearing like different people uh say it  in different ways and this is what's going to  

yani farklı insanlar gibi duyuyorum uh içinde farklı şekillerde ve bu   aksanımı

improve my accent my pronunciation so that's the  shadowing part uh that is valuable where you are  

telaffuzumu geliştirecek yani gölgelendirme kısmı uh

listening to different people and trying to refine  your accent or trying to refine maybe you hear  

farklı insanları dinlediğinizde ve aksanınızı düzeltmeye veya düzeltmeye çalıştığınızda değerlidir  belki

something some grammar that's a little bit tricky  but remember that fluency is really about getting  

biraz zor olan bazı gramerler duyarsınız ancak akıcılığın gerçekten   çeşitli girişler almakla ilgili

the varied input it's the varied input that gets  you fluent all right so before we go on to uh  

sizi akıcı olduran çeşitli girdiler olduğunu unutmayın, bu nedenle uh

instead of practicing uh coming from speaking  we're just saying that practicing comes from  

pratik yapmak yerine, uh konuşmaktan geliyor sadece pratik yapmanın

the input you get from many different sources and  in many different ways so that's really the truth  

birçok kişiden aldığınız girdilerden geldiğini söylüyoruz farklı kaynaklar ve birçok farklı şekilde, bu gerçekten

about how you practice so this is the first one  I'll go back and look at more comments before we  

nasıl pratik yaptığınızla ilgili gerçek bu yüzden bu ilk  buradaki ikinciye geçmeden önce geri dönüp daha fazla yoruma bakacağım

move on to uh the second one here but it's great  to see everybody here hopefully you're enjoying  

ama umarım herkesi burada görmek harika

the show if you have any questions do let me know  I'll stop what I'm doing and go through and answer  

gösteriyi beğeniyorsunuz  herhangi bir sorunuz varsa bana bildirin Yaptığım şeyi durduracağım ve

these and make sure I answer questions at the  end as well so nice to see people let's see we  

bunları yanıtlayacağım ve sonunda soruları yanıtladığımdan emin olun insanları görmek çok güzel, bakalım

got from Indonesia Vietnam Brazil Korea hello  everyone so I answered the question about uh  

elimizde   Endonezya'dan Vietnam Brezilya Kore'den herkese merhaba, bu yüzden uh   gölgelemeyle ilgili soruyu yanıtladım

shadowing hopefully that makes sense so Kevin  says I'm from oh I'm in the USA for about five  

umarım bu mantıklıdır, bu yüzden Kevin oh yaklaşık beş

years and I still have an accent what do I have  to do so the shadowing part is helpful for trying  

yıldır ABD'deyim ve hala aksanım var bunun için ne yapmalıyım  diyor gölgeleme kısmı,

to reduce an accent but really you should be  learning systematically and actually helping  

bir aksanı azaltmaya çalışmak için yararlıdır, ancak gerçekten sistematik olarak öğrenmeli ve aslında

yourself get again lots of input so there are  different things you can do depending on what  

tekrar çok girdi elde etmenize yardımcı olmalısınız, bu nedenle özel sorununuzun ne olduğuna bağlı olarak yapabileceğiniz farklı şeyler vardır,

your specific issue is but that's another thing I  I won't really cover it in this video but general  

ancak bu başka bir şeydir, yapmayacağım' Bu videoda tam olarak ele almıyorum, ancak

advice I give to Learners excuse me general advice  I give to Learners is that you should really try  

Öğrencilere verdiğim genel tavsiye kusura bakmayın, Öğrencilere verdiğim genel tavsiye, sahip olduğunuz

to focus on the specific issue you have so really  think deeply about that if you say I have trouble  

belirli soruna gerçekten odaklanmaya çalışmanız gerektiğidir, bu yüzden dilbilgisi ile ilgili sorunum olduğunu söylerseniz bunun üzerinde gerçekten derinlemesine düşünün

with grammar that's a bit more difficult to  find a solution for but probably you have a  

bunun için bir çözüm bulmak biraz daha zordur, ancak muhtemelen

maybe a difficulty with a particular grammar  point or maybe like a kind of pronunciation  

belki belirli bir gramer noktasında veya belki bir tür telaffuzda

or something that's really tricking and causing  you trouble so if you can think more specifically  

veya gerçekten yanıltıcı ve sizi sorunlandıran bir şeyle ilgili bir sorununuz var, bu nedenle bu konuda daha spesifik olarak düşünürseniz   bunun

about that that's going going to help you focus  your attention and find the exact problem then  

devam edeceğini bu, dikkatinizi odaklamanıza ve tam sorunu bulmanıza yardımcı olacaktır, o

it's much easier to deal with that but again if  you'd like to learn more click on the link in  

zaman bununla başa çıkmak çok daha kolaydır, ancak daha fazla bilgi edinmek isterseniz,

the description of this video for the the whole  list of the 12 myths I'll cover the next two of  

bu videonun açıklamasındaki bağlantıya tıklayarak 12 efsanenin tam listesini görebilirsiniz. Sonraki ikisini birazdan ele alacağız,

them in a moment but hopefully that makes  sense so you can actually learn to improve  

ancak umarız bu mantıklıdır, böylece

your pronunciation your grammar all of that by  yourself just by getting the right input and all  

sadece doğru girdiyi alarak telaffuzunuzu dilbilginizi kendi başınıza geliştirmeyi öğrenebilirsiniz ve tüm

of these things they will naturally improve your  grammar your pronunciation Etc I don't believe  

bu şeyler doğal olarak dilbilginizi geliştirir telaffuz Etc

in speaking as a way to improve don't well you  don't believe in speaking as a way to prove all  

Konuşmanın gelişme yolu olduğuna inanmıyorum.

right so you don't believe in speaking as a way  to improve speaking but I learn more whenever I  

ne zaman

speak even babies speak and say words like Mom  and Dad yeah so babies have learned to speak  

konuşsam bebekler bile Anne ve Baba gibi konuşur ve kelimeler söyler evet, böylece bebekler konuşmayı öğrendiler   yine

after hearing lots and lots of input again we we  agree that the goal is communication that's where  

çok fazla girdi duyduktan sonra amacın iletişim olduğu konusunda hemfikiriz

we want to be all right I know this seems like uh  it seems like a really weird idea to many people  

tam olmak istediğimiz yer burasıdır tamam biliyorum bu uh gibi görünüyor bu pek çok kişiye gerçekten tuhaf bir fikir gibi geliyor

because everyone tells you that you have to  speak everyone says okay you have to speak  

çünkü herkes size konuşmanız gerektiğini söylüyor   herkes tamam konuşmalısınız

and that's the only way you improve but let's  look at kind of a case study here and compare  

ve gelişmenizin tek yolu bu ancak burada  bir tür örnek olaya bakalım ve

this I really it's important for me to make sure  this is clear imagine two Learners over here we've  

bunu karşılaştıralım  gerçekten önemli benim için bunun net olduğundan emin olmak için  burada iki Öğrenci hayal edin

got learner a and learner B so learner a uh they  let's say like learn a phrase or another phrase  

öğrenci a ve öğrenci B'ye sahibiz, yani öğrenci a uh onlar bir cümleyi veya başka bir cümleyi   başka bir cümleyi öğrenmek gibi diyelim

another phrase and they spend a lot of time trying  to repeat those so this is what would be speaking  

ve bunları tekrarlamak için çok zaman harcıyorlar yani konuşma pratiği bu olurdu

practice imagine if they're just starting to learn  a language and they learn the like words for ball  

hayal edin bir dil öğrenmeye yeni başlıyorlarsa ve top   ve oyun için benzer kelimeleri öğreniyorlarsa

and play and I don't know tennis or skateboard  or whatever they're just learning some basic  

ve ben tenis veya kaykay veya her neyse bilmiyorum sadece bazı temel

vocabulary and then immediately the teacher says  okay I want you to practice saying those things I  

kelimeler öğreniyorlar ve sonra hemen öğretmen tamam, bu şeyleri söyleyerek pratik yapmanı istiyorum   bu

want you to practice saying those things so this  is learner a this is the typical way people learn  

şeyleri söyleyerek pratik yapmanı istiyorum yani bu öğrenen a'dır bu insanların

a language learner b instead is actually and let's  say this let's say this takes like 30 minutes  

bir dil öğrenen b'yi öğrenmesinin tipik yoludur  bunun yerine aslında ve diyelim ki bu 30 dakika kadar sürer diyelim

30 minutes here so the teacher will will give some  phrases and try to teach something like marker  

30 dakika burada öğretmen bazı ifadeler verecek ve keçeli    el veya başka bir şey öğretmeye çalışacak

hand or whatever and if they're doing it in  English that's even better but this is again  

ve bunu  İngilizce yapıyorlarsa bu daha da iyi ama bu yine

just trying to teach some basic vocabulary you  introduce something and then you try to make the  

sadece bazı temel kelimeleri öğretmeye çalışıyor, siz bir şey  tanıtıyorsunuz ve sonra siz

student repeat that now student B over here is  learning you know the Drew way the like the way  

öğrenciye, buradaki öğrenci B'nin, Drew'u bildiğiniz gibi,

that natives get fluent in their native language  and this is getting lots and lots and lots and  

yerlilerin kendi ana dillerinde akıcı hale geldiğini öğrendiğini  tekrar etmesini sağlamaya çalışın ve bu çok, çok, çok ve

lots and lots of input and they're getting related  input like they're hearing the word marker from  

çok ve çok girdi alıyor ve onlar kelime işaretçisini

many different people in many different ways  so they're hearing it in different situations  

birçok farklı kişiden   birçok farklı şekilde  işittikleri gibi ilgili girişler alıyorlar böylece bunu farklı durumlarda duyuyorlar

and this is what really builds the confidence to  use that vocabulary okay so it's really important  

ve bu kelime dağarcığını kullanma konusundaki güveni gerçekten oluşturan da bu, tamam, bu gerçekten önemli

uh you could spend a little bit of time like  let's say you cut this time in half you've got  

uh harcayabilirsiniz biraz zaman gibi diyelim ki bu süreyi ikiye böldünüz

15 minutes of trying to say or trying to learn  these phrases and then 15 minutes of trying to  

15 dakika bu ifadeleri söylemeye veya öğrenmeye ve ardından 15 dakika

say them but this one you spend basically all of  your time we could even spend like 30 minutes or  

onları söylemeye  çalışıyorsunuz ama temelde tüm zamanınızı harcayacağınız bu sefer hatta 30 dakika veya

29 minutes just getting input and by hearing this  even without you speaking because just really the  

29 dakika gibi bir süreyi yalnızca girdi almak için harcayın ve bunu siz konuşmadan bile duyarak, çünkü gerçekten

way we're able to understand things and we can  imagine how we might speak it's really easy to  

bazı şeyleri anlayabildiğimiz ve nasıl konuşabileceğimizi hayal edebileceğimiz şekilde

get lots and lots of input feel very confident  and then naturally you want to speak all right  

çok ve çok sayıda girdi hissi elde etmek gerçekten kolaydır kendinden çok emin ve sonra doğal olarak pekala konuşmak istiyorsun

so this is just one reason why you would want  to spend your time learning getting lots of  

yani bu, şimdi konuşmak yerine çok   çeşitli girdiler alarak zamanınızı öğrenmek için  harcamak istemenizin nedenlerinden sadece bir tanesidir

varied input rather than speaking now people  will often disagree with me about this because  

they're still thinking in the traditional way  about learning and they think like you should  

öğrenmeyle ilgili geleneksel yol ve senin yapman gerektiği gibi düşünüyorlar

basically you're trying to like spend all of your  time studying and you don't speak and this is not  

temelde tüm zamanını çalışarak geçirmeyi seviyorsun ve konuşmuyorsun ve

what I recommend at all I don't recommend you  like sit and try to study vocabulary or try to  

benim önerdiğim şey bu değil oturup çalışmayı sevmeni hiç tavsiye etmiyorum kelime çalışmak veya

memorize grammar rules that kind of thing what  you're doing is actually getting native input  

dilbilgisi kurallarını ezberlemeye çalışmak bu tür şeyler aslında ana dilden girdi almaktır

the same way a baby would so babies again they  spend all of their time I give this little Iceberg  

tıpkı bir bebeğin yapacağı gibi böylece bebekler yine tüm zamanlarını harcarlar Bu küçük Buzdağı

example of here the speech happens up here after  all of this vocabulary has been learned simply  

örneğini burada veriyorum konuşma burada gerçekleşiyor tüm bu kelime dağarcığı basitçe

by listening and understanding okay and you  don't I want to make it clear also that it's  

dinleyerek ve anlayarak öğrenildikten sonra, tamam ve siz de anlamadığınızın

not only listening that you need the point is  to understand the information and rather than  

yalnızca dinlemek olmadığını, asıl ihtiyacınız olanın bilgiyi anlamak olduğunu ve bir durumda

what you would do in a typical language lesson  where I translate something it's easy when you  

ne yapacağınızdan çok  tipik bir dil dersi  bir şeyi çevirdiğimde bu kolay oluyor

take something like this I can show you a physical  marker and it's easy to see what that is but maybe  

böyle bir şey aldığınızda size  fiziksel bir işaret gösterebilirim ve bunun ne olduğunu görmek kolaydır ama belki

I'm trying to explain something more difficult  if you can't understand it this is when people  

daha zor bir şeyi açıklamaya çalışıyorum eğer anlayamıyorsanız bu insanlar

will use translations to help you understand but  that actually stops you from communicating because  

anlamanıza yardımcı olmak için çevirileri kullanacak, ancak bu aslında sizin iletişim kurmanızı engelliyor, çünkü

you're trying to think about the translation when  you speak all right so again the the speech comes  

çeviri hakkında düşünmeye çalışıyorsunuz, gayet  düzgün konuştuğunuzda,

out naturally and automatically after you've  gotten a lot of input because the input gives  

siz çok giriş aldıktan sonra konuşma yine   doğal ve otomatik olarak ortaya çıkıyor çünkü girdi   size

you the confidence to speak okay so first you  get lots of input and as you get this so each  

konuşma konusunda güven verir tamam bu yüzden önce çok çok giriş alırsınız ve bunu aldıkça

time you get something you feel more confident  about it all right so let me give you another  

bir şey aldığınız her seferde bu konuda kendinize daha fazla güvenirsiniz tamam o yüzden size başka

quick example of this I want to spend some time  on this because it's such an important point  

hızlı bir örnek vermeme izin verin, harcamak istiyorum bunun üzerinde biraz zaman  çünkü bu çok önemli bir nokta

and if people do not believe this then they will  continue trying to learn the traditional way and  

ve eğer insanlar buna inanmazlarsa o zaman geleneksel yolu öğrenmeye devam edecekler ve

speak before they feel comfortable all right so  here's another example so let's say I'm teaching  

rahat hissetmeden önce konuşacaklar, işte başka bir örnek yani diyelim ki ben öğretiyorum

trying to teach you like an alien language  or something so I'll use my red marker here

size öğretmeye çalışıyorum uzaylı dili gibi  falan o yüzden burada kırmızı işaretleyicimi kullanacağım

now imagine I show you a flash card and what  do we have here so I'm going to draw let's see

şimdi hayal edin size bir bilgi kartı gösteriyorum ve burada  ne var bu yüzden çizeceğim

again not a very good picture but let's say  I just call this uh we'll just call this  

tekrar bakalım çok iyi bir resim değil ama diyelim ki  sadece arayacağım bu uh buna sadece

10 that's the word all right okay now if I just  tell you this and I'm not trying to give you a  

10 diyeceğiz pekala tamam şimdi size bunu söylersem ve size bir çeviri yapmaya çalışmıyorum

translation I'm trying to teach you what this  thing is now I have an idea in my mind of what  

size bunun ne olduğunu öğretmeye çalışıyorum şimdi bir fikrim var

this is but you do not so maybe you can guess it's  a few different things so what do you think tet  

bunun ne olduğunu   ama sen bilmiyorsun, yani belki bunun birkaç farklı şey olduğunu tahmin edebilirsin,

means just put that down in the chat right here  okay again this is how uh you learned your native  

language and this is how again you will become  fluent in English if you learn this way as well  

yani sence tet   ne anlama geliyor? bu şekilde de öğrenirsen nasıl yine akıcı bir şekilde İngilizce konuşacaksın

so if I just give you a translation of what this  is you will not learn to use it fluently okay car  

yani sana bunun ne olduğunun bir çevirisini verirsem onu ​​akıcı bir şekilde kullanmayı öğrenemeyeceksin tamam araba   pekala

all right anything else so what  does Ted this is just imagine  

başka bir şey yani Ted bu ne sadece hayal et   bu

it's an alien language or from a  different country vehicle uh-huh

yabancı bir dilden veya farklı bir ülke aracından uh-huh

very good anything else so Ted it doesn't  doesn't it's not like a real language a whip  

başka bir şey çok iyi yani Ted değil gerçek bir dil gibi değil bir kırbaç

a whip you mean like the slang for car or whatever  I like T and ah t in Spanish yeah so again like  

bir kırbaç demek istediğin araba argosu gibi veya her neyse Sevdiğim T ve ah t İspanyolca'da evet yani tekrar gibi

this is word you know like it's also it also  means like like in Japanese uh let's say you  

bu kelime bildiğiniz bir kelime gibi aynı zamanda Japonca'daki gibi anlamına da gelir  uh

could say that again but here in Korea most  parents like traditional way and learn other  

bunu tekrar söyleyebilirsiniz ama burada Kore'de çoğu ebeveyn geleneksel yolu sever ve diğer

languages yeah yeah I actually I I think I told  a story one time about a woman from Korea uh so  

dilleri öğrenir evet evet aslında sanırım söylediğimi düşünüyorum bir keresinde Kore'den bir kadın hakkında bir hikaye uh bu yüzden

her husband uh learned about me and what I do and  he bought a program for his wife but she was uh  

kocası beni ve ne yaptığımı öğrendi ve karısı için bir program satın aldı ama karısı

really too scared to use it because it doesn't  have Korean in it so again like it's it's a it's  

programı kullanmaktan gerçekten çok korkmuştu çünkü içinde yine Korece yok sanki bu   insanların o dili

a very common thing people want to continue using  that language even though it doesn't really help  

kullanmaya devam etmek istemeleri çok yaygın bir şeymiş gibi, bu

them speak all right so we got a whip and again  like that's the slang term for car uh that many  

onların düzgün konuşmalarına gerçekten yardımcı olmuyor, bu yüzden bir kamçımız var ve yine bu arabanın argo terimi uh pek çok

people might not know if we're talking about car  we couldn't mean vehicle uh we could be uh talking  

kişinin bilmeyebileceği gibi arabadan bahsediyoruz araçtan söz edemeyiz uh

about Auto again these are related things that you  might guess from this a picture again another good  

yine Auto hakkında konuşuyor olabiliriz bunlar bundan tahmin edebileceğiniz ilgili şeyler yine bir resim yine başka bir güzel

example a picture I could also be talking about  a shape or I could be talking about again this is  

örnek bir resim bir şekilden de bahsediyor olabilirim veya yapabilirim tekrar konuşursak bu  a bu,

a this is a thing where a person will hold up a  picture and they know what they're talking about  

bir kişinin bir gösterdiği ve ne hakkında konuştuklarını   bildiği

but the student does not so it's not immediately  clear what I'm talking about I could be talking  

about uh like the wheel so even though I show a  picture of this whole thing I could be talking  

uh hakkında konuştuğum bir şey. tekerlek gibi yani tüm bunların bir resmini göstersem de

about a wheel of the car so automobile Auto same  thing I could be talking about uh red like if I'm  

arabanın tekerleği hakkında   konuşuyor olabilirim yani otomobil Otomatik aynı şey hakkında konuşuyor olabilirim uh kırmızı gibi şu

just using the color now these are not so great  examples but again you can imagine what something  

anda  sadece rengi kullanıyorsam bunlar öyle değil harika örnekler ama yine

like this is if I give you one example of it so  we have two ways of learning a language one is  

buna benzer   bir şeyin   size bir örneğini verirsem  hayal edebilirsiniz, yani bir dili öğrenmenin iki yolu vardır;

that I give you a translation of something the  other is that you kind of over time get a really  

strong understanding of what the word means by  learning it in the language okay let me say that  

o dilde öğrenerek kelimenin ne anlama geldiğine dair gerçekten güçlü bir anlayış tamam, tamam şunu söyleyeyim ki   bir dili

again there are two different ways of learning  a language the first way is that I give you a  

öğrenmenin iki farklı yolu vardır ilk yol size bir

translation so I tell you the word tet and then  I tell you what this is in your native language  

çeviri veriyorum, bu yüzden size tet kelimesini söylüyorum ve sonra söylerim ana dilinizde

or English or whatever or I can say I can give  you this example and then I can give you some  

veya İngilizce veya her neyse, size bu örneği verebilirim ve sonra size biraz

more and then we slowly start figuring out what  it means now it doesn't need to be slow you'll  

daha verebilirim ve sonra bunun ne anlama geldiğini yavaş yavaş anlamaya başlarız, şimdi yavaş olmanıza gerek yok

see it's actually a pretty fast process but the  point is that you'll you'll actually feel it in  

Bunun aslında oldukça hızlı bir süreç olduğunu göreceğim, ancak önemli olan nokta şu ki, ben

your mind mind as I give you more examples  of something all right so here's a tit over  

size daha fazla örnek verdikçe bunu gerçekten zihninizde hissedeceksiniz, o yüzden burada bir baştankara

here and let's say I'm going to give you this  one over here I'm going to try to draw this  

ve hadi gidiyorum diyelim size bunu vermek için bunu   biraz daha iyi çizmeye çalışacağım

a little bit better I know I'm not the best  artist see if I can give a good example here

en iyi  sanatçı olmadığımı biliyorum burada iyi bir örnek verebilir miyim bakın

10. so this is also what okay so so now  

10. yani bu da ne tamam öyleyse şimdi

for origami Japanese words well I'll come  back to that question in a minute uh so  

için origami Japonca kelimeler Pekala, bu soruya bir dakika içinde geri döneceğim uh yani

again when we're looking at something  like this as I give you more examples

yine  böyle bir şeye baktığımızda size daha fazla örnek verdikçe,

as I give you more examples it becomes clearer  what I'm actually talking about okay so the  

aslında neden bahsettiğim daha net hale geliyor tamam mı? bu nedenle

first time usually native children hear something  they might not understand it usually they don't  

genellikle yerli çocuklar bir şeyi ilk kez duyduklarında anlamayabilirler, genellikle

okay and so it's when you get more examples of  something that really make it strong in your  

anlamazlar ve bu nedenle, bir şeyi  gerçekten güçlü kılan  daha fazla  örnek aldığınız zaman

mind all in English or all in the language you're  you're you're trying to learn yes so we could call  

tamamen İngilizce veya tamamen sizin olduğunuz dilde Evet öğrenmeye çalışıyorsun, böylece

this modes of transportation so Roxanna is getting  like we're trying to figure out getting a little  

bu ulaşım modlarına  ... diyebilirdik, yani Roxanna  sanki  bunun ne anlama gelebileceğini biraz   çözmeye çalışıyoruz  gibi  bu

bit closer what this could mean it could be modes  of transportation it could be vehicles but we're  

ulaşım modları  olabilir, araçlar olabilir ama biz Gidiyoruz

getting we're getting closer to what we think is  the idea of it and so as you get more examples  

bunun fikrine yaklaşıyoruz ve bunun    daha fazla örneğini aldıkça, o şeyi anlamak

of this that's when you really feel strongly about  understanding that thing okay so now it's not just  

konusunda gerçekten güçlü hissettiğiniz zaman tamam, bu yüzden şimdi bu sadece

about a car or maybe this is just you know maybe  it's a turtle or something I just drew it badly  

bir araba hakkında değil veya belki bu sadece belki bu bir kaplumbağa veya başka bir şey onu kötü çizdim

but each time I give you an example of something  like I could give you here's another one this is  

ama size her örnek verdiğimde  size verebileceğim gibi işte başka bir örnek bu

like let's say it's a a pogo stick so pogo stick  is something you stand on and jump up and down  

diyelim ki bu bir zıp zıp zıp zıp zıplama çubuğu üzerinde durup zıpladığınız bir şey yukarı ve aşağı

like that pogo stick uh these are all uh what we  could call maybe just Transportation or Vehicles  

o zıp zıp gibi uh bunların hepsi belki sadece Ulaşım veya Taşıt diyebileceğimiz şeyler yani

so ways of getting around and so as I give you  more examples it becomes more clear so this is  

etrafta dolaşmanın yolları ve böylece size  daha fazla örnek verdikçe daha net hale geliyor yani bu

the way you learned your native language and  you don't really think about it now because you  

ana dilinizi bu şekilde öğrendiniz ve şimdi gerçekten düşünme çünkü

understand everything but when you were young or  even if you just look at children as they learn a  

her şeyi anlıyorsun ama gençken ya da şu anda çocuklara bir dil öğrenirken baksan bile

language right now you will say things to them  and they don't actually understand everything  

onlara bir şeyler söyleyeceksin ve aslında söylediğin her şeyi anlamıyorlar.

you're saying they have it's almost like a like  a puzzle so they might understand like one piece  

neredeyse bir yapboza benziyor, bu yüzden tek parça

here and one piece here and one piece here but  there's a lot that they still don't understand  

burada ve tek parça burada ve tek parça burada anlayabilirler ancak hala anlamadıkları çok şey var

but over time as they learn more they fill in  these pieces and maybe you've had the experience  

ancak zamanla daha fazlasını öğrendikçe bu parçaları doldururlar ve belki deneyim yaşadınız

happen maybe you're young like you know five years  old 10 years old something you don't really know a  

oldu belki gençsiniz biliyormuşsunuz gibi beş yaşında 10 yaşında bir şey gerçekten pek

lot of vocabulary but you might watch a movie and  hear something and then later many years later you  

fazla kelime bilginiz yok ama bir film izleyip bir şeyler duyabilir ve sonra yıllar sonra

hear that same vocabulary again and you're like I  understand what that means so you got a new piece  

bunu duyarsınız yine aynı kelime dağarcığı ve siz bunun ne anlama geldiğini anlıyorum, bu yüzden yapbozun yeni bir parçasını aldınız

of the puzzle and you went back and and understood  something from many years ago this usually happens  

ve yıllar öncesinden bir şeyi anladınız ve bu genellikle

to everybody because people don't really learn  languages very systematically we get lots of  

herkesin başına gelir çünkü insanlar dilleri çok sistematik bir şekilde öğrenmiyorlar.

different pieces of things as we maybe watch  movies or hear from our parents or something but  

film izlerken veya ebeveynlerimizden haber aldığımızda pek çok  farklı şey elde ederiz, ancak

the the the big idea here is that you're spending  all of your time getting input because if I just  

buradaki büyük fikir, tüm  zamanınızı  girdi almak için harcıyor olmanızdır çünkü eğer sadece

say something and if especially if I if I just  tell you what this is in English or I give you  

bir şey söylersem ve özellikle eğer Size bunun İngilizce'de ne olduğunu söylerim veya size

a translation then you will not feel confident  knowing what all these things are and really  

bir çeviri veririm, o zaman tüm bunların ne olduğunu bildiğinizden emin olmayacaksınız ve

understand what the word means so the goal if  you want fluency and this is just one example but  

kelimenin ne anlama geldiğini gerçekten anlayacaksınız, yani akıcılık istiyorsanız amaç bu sadece bir örnek, ancak

it's to get get lots of input and the input makes  you really understand and this is how you get it  

bu çok sayıda girdi alın ve girdi gerçekten anlamanızı sağlar ve bunu böyle anlarsınız   bu,

so this is a kind of what I call naturally varied  review and so we're taking something getting lots  

benim doğal olarak çeşitli inceleme dediğim bir türdür ve bu nedenle, çok    varyasyonu olan bir şeyi ele alıyoruz,

of variation of it another kind of review would be  if we're hearing different speakers say the same  

başka bir inceleme türü olurdu eğer farklı konuşmacıların aynı  şeyi söylediğini duyuyorsak,

thing so if we hear mom say tet and dad says tet  and other people say say the same kind of thing  

yani annemin tet ve babamın tet  dediğini duyarsak ve diğer insanlar da aynı şeyi söylerse

then we're really going to get a good sense  for how to say something and how to pronounce  

o zaman bir şeyi nasıl ve nasıl söyleyeceğimiz konusunda gerçekten iyi bir fikir ediniriz

it ourselves okay so the speech is the result of  this we don't we don't learn like one example of  

bunu kendimiz telaffuz etmek tamam yani konuşma bunun sonucu.

this and then try to repeat that it's hearing  all of these and now we really feel confident  

about that hopefully that makes sense let me know  if you have any questions about this still we're  

bana bildirin bu konuda herhangi bir sorunuz varsa hala

still only on the first one and we've been going  for 25 minutes already all right let's see here  

ilkindeyiz ve 25 dakikadır gidiyoruz tamam burada bir bakalım

all right and I'll just I'll I might come across  this uh this comment already but really the goal  

pekala ve ben sadece ben bununla karşılaşabilirim  ah bu yorum zaten ama asıl amaç

here is if you don't understand what you're  saying you will not feel confident speaking  

buradaki amaç  ne  söylediğinizi  anlamazsanız konuşurken kendinize güvenmezsiniz   bu

it's really that simple so it doesn't matter if  you learn something and then try to repeat it to  

gerçekten bu kadar basit, yani bir  şey  öğrenip ardından   kendinize veya   tekrar etmeye çalışmanız önemli değil

yourself or to other people again and again you're  not really communicating fluently so this is why  

diğer insanlarla tekrar tekrar akıcı bir şekilde iletişim kuramıyorsunuz bu yüzden bu nedenle

it's so important to spend all of your time really  99 of your time getting lots of input because then  

tüm zamanınızı gerçekten çok fazla girdi almak için harcamanız çok önemlidir çünkü o zaman   konuşmanın ne olduğunu

you feel very confident about uh you know whatever  the conversation is so it could be talking about  

bildiğiniz konusunda kendinize çok güvenirsiniz. hakkında konuşuyor olabilir

you know animals or pets or something like that  um but the same kind of thing so Kevin asks how  

hayvanları veya evcil hayvanları bilirsiniz  veya bunun gibi bir şey um ama aynı türde bir şey olduğundan Kevin

to learn slang and it's the same idea so usually  slang is a different way of saying a particular  

argoyu nasıl öğreneceğini sorar ve bu aynı fikirdir, bu nedenle genellikle argo belirli bir kelimeyi veya deyimi söylemenin farklı bir yoludur

word or phrase and usually that slang is for a  group of people so maybe some old people would  

ve genellikle argo bir grup insan içindir, yani belki bazı yaşlılar

not call this a whip you know or if it's a car  they would not say like oh that's a whip like  

buna kırbaç demezler bilirsiniz ya da bu bir arabaysa ah bu bir kırbaç gibi demezler

maybe young people would say that but so that's  slang for young people so you know what a car is  

belki gençler bunu söyler ama yani bu gençler için argo yani siz arabanın ne olduğunu biliyorum

if this is a car if I'm talking about that then  that's when it that's when it's going to happen  

bu bir arabaysa, eğer bundan bahsediyorsam, o zaman işte o zaman olacak   pekala

all right somebody said it just lagging over here  but let's see if we're if we're going all right  

birisi burada geciktiğini söyledi ama bakalım iyi gidiyor muyuz

all right so we have let me see if I go back  and answer okay hopefully I answered that that  

peki geri dönüp cevap verip vermeyeceğime bir bakayım tamam umarım o

question so really again the point is to  spend all of your time getting input and  

soruyu yanıtladım, bu yüzden gerçekten tekrar önemli olan tüm zamanınızı girdi almak için harcamak ve

then the speech comes as a result of that all  right uh let's see again sham says if you want  

bunun sonucunda konuşma geliyor tamam uh görelim yine sahte,

to learn a song maybe you need to iterate that  specific song but if you want to learn English  

bir şarkıyı öğrenmek istiyorsanız belki o şarkıyı tekrarlamanız gerektiğini söylüyor, ancak İngilizce öğrenmek istiyorsanız

you must learn a natural varied review yep that's  a basic idea so anything that you know it's going  

doğal, çeşitli bir inceleme öğrenmelisiniz evet bu temel bir fikir yani bildiğiniz her şey

to be the same thing every time like a song on  the radio or you're learning an instrument or  

her seferinde aynı şey olacak radyoda bir şarkı gibi zaman geçirin veya bir enstrüman veya

something like that then of course repetition is  a good idea but you need varied review because  

buna benzer bir şey öğreniyorsunuz, o zaman elbette tekrar iyi bir fikirdir, ancak çeşitli incelemelere ihtiyacınız vardır çünkü

conversations are varied so you have to plan the  kind of learning you are for the kind of uh kind  

sohbetler çeşitlidir, bu nedenle ne tür bir öğrenim planladığınızı planlamanız gerekir. uh

of like the actual use of that thing all right uh  Yvonne says hello from Cambodia I have a problem  

o şeyin gerçek kullanımı gibi pekala uh Yvonne Kamboçya'dan merhaba diyor

with pronunciation and communication please help  me let me know what specifically your itch your  

Telaffuz ve iletişimle ilgili bir sorunum var

issue with pronunciation is also if you click  on the link in the description below this video  

bu videonun altındaki açıklama

you can learn more about Frederick which will  help you with your pronunciation and listening  

Frederick hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz, bu telaffuzunuzda ve dinlemenizde size  yardımcı olacaktır

and as well as fluent for like so both of those  things we use those together my students do to  

ve bunun yanı sıra akıcılık gibi, öğrencilerimin bunları birlikte kullanarak

actually improve their their listening and their  communication and pronunciation as well all right  

dinlemelerini ve iletişimlerini ve telaffuzlarını gerçekten geliştirmek için kullandığımız şeyler peki pekala

uh Raymond says what do I do when students  speak too much my native language please RT  

uh Raymond, öğrenciler ana dilimi çok fazla konuştuğunda ne yapacağımı söylüyor lütfen RT

what do I do when students speak too much mining  of language you mean if you're teaching you mean  

öğrenciler çok fazla dil madenciliği konuştuğunda ne yapmalıyım yani öğretiyorsan demek istiyorsun

if you're a teacher of the language so if you're  trying to if if students are speaking like let's  

dil öğretmeniysen demek istiyorsun yani eğer deniyorsanız, eğer öğrenciler şöyle konuşuyorsa,

say you're an English teacher and you're trying  to teach English more uh it's usually because  

diyelim ki, siz bir İngilizce öğretmenisiniz ve daha fazla İngilizce öğretmeye çalışıyorsunuz, bunun nedeni genellikle

students don't understand that they start using  their native language but if you can really make  

öğrencilerin ana dillerini  kullanmaya başladıklarını anlamamasıdır, ancak siz yapabilirseniz Bir şeye gerçekten

the lesson understandable by really focusing on  something students will get very excited about  

odaklanarak dersi gerçekten anlaşılır hale getirin, öğrenciler onlar hakkında çok heyecanlanacaklardır

them because this is how we get fluent in our  native language the brain is naturally excited  

çünkü bu şekilde anadilimizde akıcı hale geliriz, beyin

by trying to solve puzzles so if you teach the  language that way rather than try to tell people  

bulmacaları çözmeye çalışırken doğal olarak heyecanlanır. insanlara

what things mean this is why we made Frederick  like a whole puzzle that you can discover so the  

şeylerin ne anlama geldiğini anlatın bu yüzden Frederick'i keşfedebileceğiniz koca bir yapboz gibi yaptık böylece

really the discovery of something by yourself  is the highest form of learning because that's  

gerçekten bir şeyi kendi başınıza keşfetmeniz öğrenmenin en yüksek şeklidir çünkü bu

what's most memorable for you you found that  yourself and like a teacher my job really is  

sizin için en akılda kalıcı olan şey bunu kendiniz buldunuz ve bir öğretmen gibi benim iş gerçekten

to try to make the language understandable so  you think to yourself ah I got it okay because  

dili anlaşılır kılmaya çalışmaktır, bu yüzden kendi kendinize ah anladım tamam diye düşünürsünüz çünkü   bir

when you got it when you understand something very  well then you feel very confident about using it

şeyi çok iyi anladığınızda onu kullanmak konusunda kendinize çok güvenirsiniz

Dimitri says the first picture is a penguin lying  on its back yeah again when teachers are trying  

Dimitri ilk resmin yerde yatan bir penguen olduğunu söylüyor geri evet tekrar öğretmenler

to communicate something like typically  one flash card is is Almost Never Enough  

tipik  bir flash kart gibi bir şeyi iletmeye çalışırken Neredeyse Asla Yeterlidir

all right I think we got through those those  who live in English-speaking countries feel more  

pekala İngilizce konuşulan ülkelerde yaşayan

stressed for the speaking side like me yes salima  uh that's very common as well and again people who  

benim gibi konuşan taraf için daha   stresli hissedenleri aştık evet salima uh bu çok bu durumda olan insanlar da yaygındır ve yine

are in that situation uh the next thing I'll talk  about uh is like trying to force yourself to speak  

bu durumda olan insanlar uh hakkında konuşacağım bir sonraki şey, kendinizi konuşmaya zorlamak gibidir

so it's related to the first myth uh but I'll  just quickly get into it to make sure like we're  

yani bu ilk efsaneyle bağlantılı uh, ancak emin olmak için hemen konuya gireceğim

already half hour into this video but the basic  idea of the second myth is that you don't want to  

bu videonun   yarım saatindeyiz ama ikinci efsanenin temel fikri,

force yourself to speak so it can be a very very  stressful for people what you should be doing in  

kendinizi konuşmaya zorlamak istememenizdir, bu nedenle bu, insanlar için çok çok stresli olabilir

a native environment is really just like spying on  people this is what I do all the time in Japan so  

yerel bir ortamda yapmanız gereken şey gerçekten çok insanları gözetlemek gibi bu Japonya'da her zaman yaptığım şeydir bu yüzden

I listen to what other people say and what they're  saying specifically for different situations so I  

diğer insanların söylediklerini ve özellikle farklı durumlar için söylediklerini dinlerim, bu nedenle

give the example often of me going to a cafe and  just listening to people talk so I hear how do all  

sık sık bir kafeye gidip insanları dinlemekle ilgili örnek veririm konuş,

these different people order food at a restaurant  and then I copy the same thing or I can learn oh  

bu farklı insanların bir restoranda yemek siparişi vermesini ve sonra aynı şeyi kopyaladığımı veya öğrenebileceğimi biliyorum oh   bu bir

that's a new way of saying something it's kind of  like learning slang that the example I gave before  

şeyi söylemenin yeni bir yolu bu bir tür argo öğrenmek gibi, daha önce

for about whip so you know what a car is and when  you know people are talking about that and someone  

kırbaçla ilgili verdiğim örnek   arabanın ne olduğunu bilirsiniz ve insanların bundan bahsettiğini bildiğinizde ve birisi

says wow that whip looks really cool then ah we  know from Context that they're talking about the  

vay canına bu kırbaç gerçekten harika görünüyor derse, o zaman ah Bağlamdan araba hakkında konuştuklarını anlarız

car and then you discover that yourself it's like  oh yeah I recognize that so an example of this  

ve sonra bunu kendiniz keşfedersiniz bunun oh evet anlıyorum benim için bunun bir örneği, ben

for me when I was uh maybe I don't know was that  maybe a month ago something I was talking with my  

belki bir ay önce muhasebecimle ne zaman buluşacağımız hakkında Japonca konuştuğum bir şeydi

accountant in Japanese about when we should meet  and she used the Japanese like at the head of  

ve o ayın başındaki gibi Japoncayı kullanmıştı.

the month so we would not use head in that way in  English at least I've not heard that before we'd  

yani en azından İngilizce'de head'i bu şekilde kullanmazdık daha önce

say at the top of the month or the stop the the  start of the month but she said oh at the head of  

ayın başında veya stop'ta ayın başında dediğimizi duymadım ama o ayın başında oh dedi

the month so at the beginning like early in the  month and I I just heard that in context and I  

yani başlangıçta  ayın başlarında ve ben bunu bağlam içinde duydum ve vay canına,

thought oh wow I just discovered a new way to use  the word atama in English or in Japanese so head  

atama kelimesini İngilizce veya Japonca'da kullanmanın yeni bir yolunu keşfettim, bu yüzden kafa   yani

so again I'm learning it in context and I felt  really excited about that because I discovered a  

tekrar bağlam içinde öğreniyorum ve hissettim bu konuda gerçekten heyecanlandım çünkü

usage of the word that had not been taught to me  so this is why like Discovery is so important as  

kelimenin bana öğretilmemiş bir kullanımını keşfettim bu yüzden Discovery çok önemli, çünkü

you're trying to learn things all right let's see  if we all right so okay I think I answer that one  

bir şeyleri öğrenmeye çalışıyorsunuz, bakalım her şey yolunda mı, tamam sanırım cevaplıyorum o

uh jerwin you're welcome uh thank you for  your answer about shadowing and vong okay  

uh jerwin rica ederim gölgeleme ve vong hakkındaki cevabınız için teşekkür ederim tamam  buna da

I answer that one too all right so welcome to  the classic car okay everybody has given me  

cevap veriyorum pekala o yüzden klasik arabaya hoş geldiniz tamam herkes bana

good examples over there so uh kyung says oh  yeah we answered that one as well you can say  

orada   iyi örnekler verdi bu yüzden uh kyung oh evet dedi biz buna cevap verdik bir de diyebilirsiniz

that again that's a really great expression  too you can say that again you can say that  

bu gerçekten harika bir ifade siz de diyebilirsiniz ki tekrar diyebilirsiniz   tekrar

again I've actually taught that in quite a few  lessons uh but this phrase you can say that again  

bunu aslında epey derste öğrettim uh ama bu ifade bunu tekrar söyleyebilirsiniz

is when someone says something and you agree  with it very strongly you can say that again  

birisi bir şey söylediğinde ve buna kesinlikle katılıyorsunuz  bunu tekrar söyleyebilirsiniz   Ben

I am from uh Balochistan watching your lecture  glad to hear it stick together Fields our origami  

Belucistan'lıyım dersinizi izliyorum birbirine yapıştığını duyduğuma sevindim Alanlar origamimiz

Japanese words I don't understand that question  origami is a Japanese word Odo is to fold and Kami  

Japonca kelimeler Bu soruyu anlamıyorum origami Japonca bir kelimedir Odo katlamak ve Kami

is paper so origami origami all right uh let's  see Mohammed says if it's the right process so  

kağıttır peki origami origami pekala haydi bakalım Muhammed bunun doğru süreç olup olmadığını söylüyor yani

when and how should we start building chunks and  sentences again the point is just to be getting  

ne zaman ve nasıl tekrar parçalar ve cümleler oluşturmaya başlamalıyız mesele sadece

understandable messages so some of them will  be individual words some of them will be like a  

anlaşılır mesajlar almaktır, bu yüzden bazıları  tek tek kelimeler olacak, bazıları şuna benzeyecek bir

group of things so let's say you know that this  means car I can start teaching different things  

grup şey yani bunun araba anlamına geldiğini bildiğinizi varsayalım

by just giving you understandable messages so  I might have like so here's our Badly Drawn car  

sadece size anlaşılır mesajlar vererek   farklı şeyler öğretmeye başlayabilirim böylece İşte Kötü Çekilmiş arabamız

or Badly Drawn car so I might have a person  in here and it's like oh look that's Drive  

veya Kötü Çekilmiş arabamız, yani burada bir kişi olabilir ve o ah bak bu Sür

to drive a car so children are learning they  already know what car means so usually children  

araba sürmeyi öğreniyor, böylece çocuklar arabanın ne anlama geldiğini zaten biliyorlar, bu nedenle genellikle çocuklar

learn the word car before they learn Drive okay  so they learn the word car they know what this  

araba kelimesini daha öğrenmeden öğreniyorlar Sür tamam  bu yüzden araba kelimesini öğreniyorlar bunun ne

is oh that's a car I see a car that's a car  that's a car but now they hear driving a car  

olduğunu biliyorlar ah bu bir araba Ben bir araba görüyorum bu bir araba bu bir araba ama şimdi araba sürdüğünü duyuyorlar

and so they see someone driving a car and then  they would also understand oh look here's a boat  

ve böylece birinin araba kullandığını görüyorlar ve sonra ah bak burada bir tekne   işte burada

here's someone you know here's a little like  the wheel up here here's someone driving a boat  

tanıdığınız biri burada biraz tekerlek gibi burada burada birisi tekne kullanıyor   işte burada

here's someone driving a bus so here's our  bus over here pardon me I'm just trying to  

birisi otobüs kullanıyor yani işte bizim otobüsümüz burada kusura bakmayın

do these very quickly to make these examples  but the point is as you get more examples you  

bu örnekleri yapmak için bunları çok hızlı bir şekilde yapmaya çalışıyorum ama asıl mesele şu ki daha fazla örnek aldıkça

basically build a network in your head of what  the vocabulary is and this expands naturally as  

kafanızda kelime dağarcığının ne olduğuna dair bir ağ oluşturuyorsunuz ve bu

you get more examples so again you begin with  one vehicle and now you've connected the word  

daha fazla örnek aldıkça doğal olarak genişler ve böylece tekrar bir araçla başlarsınız ve şimdi sürüş kelimesini

drive to that so we understand the physical  action of somebody doing this and even after  

buna bağladınız, böylece bunu yapan birinin fiziksel hareketini anlıyoruz ve sonrasında bile

you get to higher levels where maybe you can't see  something physically usually you understand from  

belki göremediğiniz daha yüksek seviyelere çıkıyorsunuz fiziksel olarak genellikle bağlamdan anladığınız bir şey

the context uh you can actually start I might  be like maybe driving like driving people away  

uh gerçekten başlayabilirsiniz Ben belki araba sürmek gibi insanları uzaklaştırmak gibi olabilir

so if I like don't want people to come visit  me and I'm always angry I'm driving people away  

bu yüzden insanların beni ziyarete gelmesini istemezsem ve her zaman kızgınım insanları uzaklaştırıyorum

I'm driving people away so people can get oh like  here's a here's a different usage of Drive where  

Ben' İnsanları uzaklaştırıyorum, böylece insanlar ah gibi işte burada Drive'ın farklı bir kullanımı var

I'm not physically driving a car or something but  I'm like I'm kind of like pushing people back the  

Fiziksel olarak araba falan kullanmıyorum ama insanları aynı şekilde geri itiyormuşum gibiyim

same way I might drive some camels I'm driving  some camels so here's me like I'm a camel driver  

biraz sürebileceğim gibi develer birkaç deve sürüyorum, işte ben burada bir deve sürücüsüymüşüm gibi

over here so I'm not physically with the steering  wheel but I'm kind of controlling them here's a  

yani fiziksel olarak direksiyon de değilim ama onları bir şekilde kontrol ediyorum işte bir

camel oh my goodness I'm gonna draw a bad picture  of a camel it's kind of a camel because I'm a  

deve aman tanrım kötü çekeceğim deve resmi bu bir tür deve çünkü ben

camel driver again like we're we we understand  the idea does not just mean to to have a physical  

yine bir deve sürücüsüyüm gibi anlıyoruz ki fikir sadece fiziksel bir direksiyona sahip olmak anlamına gelmiyor,

steering wheel but as we get more examples we  deepen our fluency and we come we become much  

daha fazla örnek aldıkça akıcılığımızı derinleştiriyoruz ve geliyoruz

stronger at using these particular things but it's  like a web of connections that you build when you  

bu belirli şeyleri kullanma konusunda çok   daha güçlü hale geliyoruz, ancak bu  hepsini İngilizce öğrendiğinizde oluşturduğunuz bir bağlantılar ağı gibi.

learn it all in English Okay so you don't only  learn individual words these are really the the  

kind of first puzzle pieces you get when you're  just learning a language because the point is to  

Sadece bir dil öğreniyoruz çünkü mesele

learn everything all in English if I just start  speaking some Japanese and you don't know what  

her şeyi İngilizce olarak öğrenmek, eğer ben biraz Japonca konuşmaya başlarsam ve

Japanese like if you don't know any Japanese at  all then you're not going to understand anything  

siz Japoncanın nasıl olduğunu bilmiyorsanız, hiç Japonca bilmiyorsanız, o zaman anlamayacaksınız herhangi bir şey

but if I can give you very simple explanations  and show you something visually then we can start  

ancak size çok basit açıklamalar verebilir ve görsel olarak bir şeyler gösterebilirsem, o zaman

building your Japanese fluency so even from day  one you can actually start speaking if you like  

Japonca akıcılığınızı geliştirmeye başlayabiliriz, böylece isterseniz ilk günden itibaren gerçekten konuşmaya başlayabilirsiniz

but you don't have to force yourself to do this  all right keep going 35 minutes in oh my goodness  

ancak bunu yapmak için kendinizi zorlamanız gerekmez tamam 35 dakika devam et aman tanrım   pekala

all right uh so remedies in does does English  learning have to do with IQ of a country no uh  

uh yani çareler İngilizce öğrenmenin bir ülkenin IQ'su

the reason language learning doesn't have anything  to do with the country IQ is because you can  

ile mi ilgisi var?

go anywhere in the world and you'll find people  speaking English so almost everyone all over the  

dünya ve İngilizce konuşan insanlar bulacaksınız, bu nedenle dünyanın her yerindeki hemen hemen herkesin

world we have a natural ability to speak we don't  have a natural ability to read this is a skill we  

doğal bir konuşma yeteneğimiz var doğal bir okuma yeteneğimiz yok bu edindiğimiz bir beceridir

acquire but almost everyone develops the ability  to speak it's really a skill even though people  

ancak neredeyse herkes konuşma yeteneğini geliştirir bu gerçekten bir beceridir, ancak insanlar

don't they just think like everybody naturally  does it but really the point is that you're  

herkesin doğal olarak yaptığını düşünmezler mi, ama asıl önemli olan

getting understandable messages because that's  all you can get there's no way to translate for  

anlaşılabilir mesajlar almanızdır çünkü elde edebileceğiniz tek şey bu küçük çocuklar için tercüme etmenin hiçbir yolu yok

young kids you just have to make the language  understandable so this is why young children  

sadece dili anlaşılır hale getirmeniz gerekiyor bu nedenle küçük çocuklar

they usually get slower language it's more clear  they're getting actual examples or parents are  

genellikle daha yavaş bir dil kullanırlar, daha net gerçek örnekler alırlar veya ebeveynler   gerçekten

really trying to make sure the child understands  what's happening and the child is also seeing  

çocuğun neler olup bittiğini anladığından emin olmaya çalışırlar ve çocuk ayrıca

lots and lots and lots of examples so most times  when people say well Drew children are speaking  

çok, çok ve çok sayıda örnek görür, bu nedenle çoğu zaman insanlar iyi diyor Drew çocuklar konuşuyor

aren't they yes that's true but again as I gave my  little example over here with the iceberg that's  

değil mi evet bu doğru ama yine buradaki küçük örneğimi

floating in water the speech is a tiny result that  happens after you get all this input so children  

suda yüzen buzdağıyla   verdiğim gibi, konuşma siz tüm bu girdiyi aldıktan sonra gerçekleşen küçük bir sonuçtur, böylece çocuklar

are spending years even a baby is not really doing  anything but they're getting lots of input and I  

yıllarını harcarlar bir bebek bile gerçekten hiçbir şey yapmıyor ama çok fazla girdi alıyorlar ve

think even by six months a young baby can tell  the difference between different languages okay  

bence   altı aylıkken bile küçük bir bebek farklı diller arasındaki farkı anlayabilir tamam   pekala

all right let's keep going here so how can I know  my level in English is it something important to  

buradan devam edelim, İngilizce seviyemin ne kadar iyi olduğunu nasıl bilebilirim bilmenin önemli bir şey olduğunu

know says sleep uh remember that like fluency is  a collection of different skills so you might be  

söylüyor uyku ah, akıcılık gibi farklı becerilerin bir koleksiyonudur, bu nedenle

good at understanding but not good at speak speech  so it depends on what you mean by your level and  

anlamakta iyi olabilir ancak konuşmada iyi olmayabilirsiniz  bu nedenle bu, seviyenizle neyi kastettiğinize ve

for what situation so maybe you are good in like a  professional speaking capacity but you would have  

hangi durum için belki de iyisinizdir profesyonel bir konuşma kapasitesi gibi ama

trouble maybe watching some movies or something  like that so it just depends it's hard to know  

belki bazı filmleri veya buna benzer bir şeyi izlemekte sorun yaşarsınız, bu nedenle

what your level is or or able to give you or or  for me to be able to give you advice like that but  

seviyenizin ne olduğunu bilmek veya size veya veya benim size böyle bir tavsiye verebilmem için  bilmek zordur ancak

again remember that we're trying to get specific  about what issues we have so again not to say  

tekrar hangi sorunlarımız hakkında netleşmeye çalıştığımızı unutmayın bu nedenle tekrar         ama

grammar but what grammar Point are you struggling  with or not pronunciation but what specific sounds  

hangi dilbilgisi noktasında zorlanıyorsunuz veya telaffuz edemiyorsunuz ancak   hangi belirli sesleri

do you have trouble making because often people  can make like in the same thing so this is like  

çıkarmakta zorlanıyorsunuz çünkü çoğu zaman insanlar gibi yapabilirler aynı şey yani bu

the hiragana for KA in Japanese so this sound is  in English as well but this sound like d is not  

Japonca'da KA'nın hiragana'sı gibi yani bu ses İngilizce'de de var ama d gibi bu ses

in English so this is why people have a like  a difficulty saying this and going from one  

İngilizce'de değil yani bu yüzden insanlar bunu söylerken ve bir

language to the other so you might have an overlap  like this so this is like Japanese pronunciation  

dilden diğerine geçerken zorluk yaşıyorlar yani bunun gibi bir örtüşme olabilir, yani bu Japonca telaffuza benzer

this is English pronunciation and there are  many things that are the same but some of  

bu İngilizce telaffuzdur ve aynı olan birçok şey vardır ancak

them are different so focus on the things that are  different for your situation uh whatever that is  

bazıları farklıdır bu nedenle durumunuz için farklı olan şeylere odaklanın uh her neyse

uh let's see and Adrian G asks hi how accurate is  the b-e-l-t test I don't know what that is belt I  

uh bakalım ve Adrian G merhaba, b-e-l-t testinin ne kadar doğru olduğunu soruyor Kemerin ne olduğunu bilmiyorum

did a test on the government's official job fair  website and got B2 plus certified but I'm curious  

hükümetin resmi iş fuarı  web sitesinde bir test yaptım ve B2 plus sertifikası aldım ancak merak ediyorum

if a 60-minute test can give you an accurate  result yeah I don't know what that means and there  

60 dakikalık bir test size verebilir mi? doğru bir sonuç evet bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum ve

are different different language tests but again  as I just mentioned there are different kind of  

farklı farklı dil testleri var ama yine  az önce bahsettiğim gibi farklı türde   var  örneğin

like the the situation you would have on a test is  different from a situation you would have in real  

bir testte karşılaşacağınız durum gerçek hayatta sahip olacağınız durumdan farklı

life so often like a lot of the people I help they  have good test scores but they still struggle in  

hayatta çoğu zaman yardım ettiğim birçok insan gibi iyi test puanları var ama yine de

real conversations because a test is a different  environment than uh than real communication and  

gerçek konuşmalarda zorlanıyorlar çünkü bir test gerçek iletişimden farklı bir ortamdır ve

also they will be good in some things but not  others so it's really important to look at what  

ayrıca bazı şeylerde iyi olurken bazılarında iyi olamayacaklar yani gerçekten neyde

you're weak in and then focus on that Saleem says  shy people have a big problem when it comes to  

zayıf olduğunuza bakmanız ve ardından Saleem'in söylediğine odaklanmanız utangaç insanların

speaking even if they know the language better  yeah so that's also an issue and this is why I  

dili daha iyi bilseler bile konuşma konusunda büyük sorunları vardır evet bu da bir sorundur ve bu yüzden

just mentioned if you have like we're looking at  all these different skills that work together this  

az önce bahsetmiştim. birlikte çalışan tüm bu farklı becerilere bakıyoruz, buna

is what I call your English fluency profile and  you might have really high vocabulary knowledge  

İngilizce akıcılık profili diyorum ve gerçekten yüksek kelime dağarcığı bilgisine sahip olabilirsiniz, bu nedenle

so you know a lot of words but you still have  trouble communicating because you're shy so this  

çok fazla kelime biliyorsunuz ancak yine de utangaç olduğunuz için iletişim kurmakta sorun yaşıyorsunuz. bu

means you should focus on improving your shyness  and overcoming that which is pretty easy to do  

utangaçlığınızı geliştirmeye ve yapılması oldukça kolay olan şeyin üstesinden gelmeye   odaklanmanız gerektiği anlamına gelir

and then you'll become a much more uh well just  a confident speaker much faster so you're trying  

ve o zaman çok daha hızlı bir şekilde kendine güvenen bir konuşmacı olursunuz, bu nedenle

to unlock the other abilities you have by focusing  on your weakest skill uh let's see and Yehuda says  

sahip olduğunuz  diğer yeteneklerin kilidini açmaya odaklanarak çalışırsınız  en zayıf becerin bakalım ve Yehuda diyor ki

how can I work on achieving an American accent I  would listen to lots of American people saying the  

bir Amerikan aksanı elde etmek için nasıl çalışabilirim  Aynı konuşmayı söyleyen birçok Amerikalıyı dinlerdim   bu

same speech so listening to people in movies or  like you might hear people doing plays or giving  

nedenle filmlerdeki veya sizin gibi insanları dinlerken insanların oyun oynadığını veya

speeches or something like that again the input is  the important thing so you will find a natural way  

konuşmalar yaptığını veya buna benzer şeyler duyabilirsiniz yine önemli olan girdidir, bu nedenle

of speaking that's good for you and you need to do  that by listening to lots of different people so I  

sizin için iyi olan doğal bir konuşma biçimi bulacaksınız ve bunu birçok farklı insanı dinleyerek yapmanız gerekir, bu nedenle

recommend sometimes that people have a particular  actor or actress or something that they want to  

bazen insanların belirli bir aktöre veya aktrise veya başka bir şeye sahip olmalarını öneririm.

sound like that's fine if you want to do that  but it's even better to develop your own natural  

bunu yapmak istiyorsan  sorun değil gibi görünmek istiyorum ama

speaking voice that's good for you so we actually  sound a little bit different because like you can  

senin için iyi olan kendi doğal   konuşma sesini geliştirmek daha da iyidir, bu yüzden aslında biraz farklıyız çünkü

hear my voice is a little bit nasally it's just  how my nose is so I can try to change that if I  

sesimin   biraz genizden geldiğini duyabiliyorsun, tam nasıl  burnum öyle ki, istersem değiştirmeye çalışabilirim

want to but this is my natural speaking voice the  way I would speak without you know I'm trying to  

ama bu benim doğal konuşma sesim sen bilmeden konuşurum herhangi bir

change anything I can certainly copy different  accents if I want to but I have my accent in the  

şeyi değiştirmeye çalışıyorum istersem kesinlikle farklı aksanları kopyalayabilirim ama benim

way I'm speaking because I listen to lots of  different people okay so not just one teacher  

konuşma tarzımda aksan çünkü birçok farklı insanı dinliyorum tamam yani sadece bir öğretmen değil   pekala

all right uh have I ever tried kickflip uh no I  have not I don't know what that is uh opinionated  

uh hiç kickflip denedim mi uh hayır denemedim bunun ne olduğunu bilmiyorum uh inatçı

reviewer I speak Mandarin Chinese although my  English pronunciation is okay when I pronounce  

eleştirmen Mandarin Çincesi konuşuyorum İngilizce telaffuzum iyi olsa da Zenith gibi

some rare words that I first saw in English  like Zenith uh the result might be slightly  

İngilizce'de ilk kez gördüğüm bazı nadir kelimeleri telaffuz ettiğimde

wrong any suggestions yes I would listen to lots  of native speakers say those particular words and  

herhangi bir öneri biraz yanlış olabilir evet bu belirli kelimeleri anadili olarak konuşan çok sayıda kişinin bu belirli kelimeleri söylemesini dinlerdim ve

this is like an example we do in Frederick it's  only my voice but you can listen uh in that way  

bu bizim yaptığımız bir örnek gibi Frederick'te bu sadece benim sesim ama bu şekilde dinleyebilirsiniz

you're getting the review of comparing different  sounds so here we really want to isolate like we  

farklı  sesleri karşılaştırma incelemesini alıyorsunuz, bu yüzden burada gerçekten izole etmek istiyoruz

want to to figure out what the specific issue  is so if you get regular pronunciation training  

belirli sorunun ne olduğunu  anlamak istiyoruz bu nedenle düzenli telaffuz eğitimi alırsanız

with someone they're going to try to figure  out what sounds you make are and there are a  

birisiyle çıkardığınız seslerin ne olduğunu anlamaya çalışacaklar ve

couple ways to do this I have an article coming  out soon I'm working on all about pronunciation  

bunu yapmanın birkaç yolu var. Yakında çıkacak bir makalem var.

so check englishanyone.com in the future for  that but should be maybe this week but that's  

ama belki bu hafta olmalı ama bu

all about pronunciation I can talk a little  bit more about that but the basic idea we can  

tamamen telaffuzla ilgili, bunun hakkında biraz  daha fazla konuşabilirim, ancak temel fikir

even take random words or words that uh that  aren't real so we have a word like zenith  

rastgele kelimeleri veya gerçek olmayan kelimeleri bile alabiliriz, bu nedenle artık insanlar için zenit   gibi bir kelimemiz var Size

now for people if I want to teach you the  word Zenith we talk about like oh here's  

bahsettiğimiz Zenith kelimesini öğretmek istiyorum, mesela oh işte

the Zenith of the mountain or the Zenith  of somebody's career so as I give you more  

dağın Zenith'i veya birinin kariyerinin Zenith'i  bu yüzden size daha fazla

examples this is just understanding what  the word means but we can also make like

örnek vereceğim bu sadece kelimenin ne anlama geldiğini anlamaktır ancak zanith veya zundith gibi de yapabiliriz

zanith or zundith  

or like zoo with we can change the pronunciation  and try to figure out what exactly uh the issue is  

veya hayvanat bahçesi gibi telaffuzu değiştirebilir ve telaffuzunuzla ilgili sorunun tam olarak ne olduğunu anlamaya çalışabiliriz

with your pronunciation so is it like the th sound  or the e or the I or whatever that is but that's  

yani inci ses mi yoksa e mi yoksa I mi yoksa her ne ise ama bu

how you would be able to to learn how to say this  so again the answer to pretty much every question  

nasıl olduğunu öğrenebileceksiniz bunu tekrar söylemek gerekirse, hemen hemen her sorunun yanıtı

is more naturally varied review you want to try to  get lots of different input and try to isolate the  

daha doğal olarak çeşitlidir.

particular sound that you have trouble with or the  particular grammar point or whatever if you have  

trouble listening to more people that's how you  would do it so you would focus on the particular  

daha fazla insanı dinlemek bu şekilde yaparsınız, böylece Frederick'teki belirli bir

thing in Frederick we let you do this by changing  different sounds so you would learn like bad  

şeye odaklanabilirsiniz, bunu farklı sesleri değiştirerek yapmanıza izin veriyoruz, böylece kötü bir

bed bid like that and so we're hearing oh this is  the same this is the same but this is different  

yatak teklifi gibi öğreniyorsunuz ve bu yüzden duyuyoruz oh bu aynı bu aynı ama bu farklı

bad bad bid bad bad bid and I talk in this new  article about uh sound transitioning so this  

kötü kötü teklif kötü kötü teklif ve bu yeni makalede uh ses geçişi hakkında konuşuyorum, yani bu

is when you you try to take a sound that you  can make so if I can say this one like bad I  

yapabileceğiniz bir sesi almaya çalıştığınız zamandır, yani bunu kötü gibi söyleyebilirsem, ben

know the ah ah sound I want to play with my mat  with my mouth and maybe my vibration to hear if  

ah ah sesini biliyorum matımla ağzımla ve belki titreşimimle

I'm making something correctly so it's hard if I  just give you a word and try to say that but it's  

bir şeyi doğru yaptığımı duymak istiyorum bu yüzden size bir kelime söyleyip bunu söylemeye çalışırsam zor ama  daha

easier if you take a sound or a word a similar one  that you can say and then just try to move your  

kolay olur ses veya kelimeye benzer bir söyleyebilirsiniz ve ardından

mouth a little bit until you can get the sound so  like from this one to this one so bad bad [Music]

sesi bundan buna çok çok  alana kadar ağzınızı biraz hareket ettirmeye çalışın çok kötü kötü [Müzik]

uh so I'm just moving I'm trying to keep making  the sound so I can hear when that's the right  

uh yani ben sadece hareket ediyorum ben sesi çıkarmaya devam ediyorum böylece

sound for me so I'm listening for maybe I hear  an example like bed and I'm starting with bad  

benim için doğru ses olduğunda duyabiliyorum bu yüzden dinliyorum belki yatak gibi bir örnek duyuyorum ve kötü ile başlıyorum

bad ah okay that sounds a little bit better  bid bad bad so again the point is to try to  

kötü ah tamam bu kulağa biraz daha iyi geliyor kötü teklif yine kötü yani asıl mesele, sorun

focus on the particular things that you have  trouble with and then use the sounds that you  

yaşadığınız belirli şeylere odaklanmaya çalışmak ve sonra çıkarabileceğiniz sesleri kullanmak

can make and then transition to that new sound so  rather than just trying to repeat after a teacher  

ve ardından o yeni sese geçiş yapmaktır.

see if you can produce the sound and you will  naturally know ah okay I move my mouth in this  

sesi ve doğal olarak anlayacaksınız ah tamam ağzımı bu şekilde hareket ettiriyorum

way or like the difference between th like if  we have an unvoiced sound like or voiced sound  

ya da beğen arasındaki fark gibi sessiz bir sesimiz varsa gibi ya da sesli ses

so you hear my uh like hear my throat so I'm  making a vibration there all right so we have

yani benim uh sesimi duyuyorsunuz gırtlağımı duyun bu yüzden orada bir titreşim yapıyorum tamam o zaman bizde

ah okay so now I hear the difference I one is not  using vibration and the other one is okay so you  

ah tamam o zaman farkı anlıyorum ben titreşim kullanmıyorum ve diğeri tamam yani siz   bazı şeyleri

can play around with that as you try to figure out  what sounds work uh to understand things better  

daha iyi anlamak için hangi seslerin işe yaradığını anlamaya çalışırken bununla oynayabilirsiniz

uh let's see your drawings are a total go yes all  right uh your driving is just as good as mine when  

uh sizinkini görelim çizimler mükemmel evet pekala uh senin araba kullanman benimki kadar iyi ne zaman

I'm trying to explain something in my classes  glad to hear it uh let's see Channel 11 full I  

derslerimde bir şey açıklamaya çalışıyorum bunu duyduğuma sevindim uh hadi Kanal 11'i tam olarak görelim

enjoyed your phrasal verb course it's wonderful  to know conversational English is a lot simpler  

than a written one yes and again children learn  phrasal verbs from a very early age that's how  

yazılı olandan çok daha basittir evet ve yine çocuklar çok erken yaşlardan itibaren deyimsel fiilleri öğrenirler, bu şekilde

they go from often using just individual things  to saying much more complex ideas even with  

sık sık tek tek şeyleri kullanmaktan   basit kelime dağarcığıyla bile çok daha karmaşık fikirleri söylemeye geçerler,

simple vocabulary so she's talking about or he I  can't tell who that is but this is talking about  

yani o hakkında konuşuyor ya da ben yapamam kim olduğunu söyle ama bu

my visual guide to phrasal verbs program and  you can find this in fluent for life [Music]  

deyimsel fiiller programım için görsel rehberimden bahsediyor ve bunu ömür boyu akıcı bir şekilde bulabilirsin [Müzik]

I think we answered that my savings is my  pronunciation have issues like on my mind  

Sanırım birikimlerim benim telaffuzumdur, aklımda gibi sorunlar var   kelimenin

can say the literally like native but when I say  it it's no air no or literally yeah and there are  

tam anlamıyla yerli gibi diyebilir ama söylediğimde hava yok hayır veya kelimenin tam anlamıyla evet ve bir

different ways to pronounce things and again you  feel better if you have if you have one teacher  

şeyleri telaffuz etmenin farklı yolları var ve yine varsa daha iyi hissediyorsunuz, eğer bir öğretmeniniz varsa   burada

we imagine like like a class of students over  here and here's the one teacher now the one  

bir sınıf öğrenci gibi hayal ediyoruz ve işte şimdi tek öğretmen bir

teacher will say thing like a car and all of  the students will try to repeat that that thing  

öğretmen araba gibi bir şey söyleyecek ve tüm öğrenciler o şeyi

exactly and each of them will sound a little  bit different some people maybe will be good  

tam olarak tekrar etmeye çalışacak ve her birinin sesi biraz  farklı olacaktır, bazı insanlar

at producing that sound and some people will not  but in a real life learning situation you've got  

bu sesi çıkarmakta belki  iyi olabilir ve bazı insanlar bunu yapmayacaktır ama gerçek anlamda sahip olduğunuz hayat öğrenme durumu

actually a student that's getting lots of other  people say car so even in the United States one  

aslında bir öğrenci birçok kişinin araba demesine neden oluyor, yani Amerika Birleşik Devletleri'nde bile bir

person says car another person says Ka so if I'm  in Boston or something a different part like in  

kişi araba diyor başka bir kişi Ka diyor yani eğer Boston'daysam veya Amerika Birleşik Devletleri'ndeki gibi farklı bir yerdeysem

the United States it might have like a car or  car a car so it's it sounds different so instead  

bir araba veya araba bir araba olabilir, bu yüzden kulağa farklı geliyor bu nedenle

of worrying about the way one teacher pronounces  something you're hearing ah all of these different  

bir öğretmenin bir şeyi  nasıl telaffuz ettiği konusunda endişelenmek yerine ah tüm bu farklı

examples and they're all correct okay so we have  different accents different intonations and when  

örnekleri duyuyorsunuz ve hepsi doğru tamam yani farklı aksanlarımız var farklı tonlamalar ve

you hear all those you find one that's the best  for you so it's finding your own English voice

tüm bunları duyduğunuzda sizin için en iyi olanı bulursunuz yani bu kendi İngilizce sesinizi bulmaktır uh hadi

uh let's see here so Lance is what's up idol  I'm not an idol I'm an idol let's see what about  

burada görelim Lance ne haber idol Ben bir idol değilim ben bir idolüm bakalım

repetitive English courses where they repeat the  same teaching style and then Academy forces you  

tekrarlayan İngilizce kursları nerede aynı öğretim stilini tekrarlayın ve ardından Akademi sizi

to follow that style of non-freestyle well yeah  obviously I would not recommend that that's not  

bu serbest stil dışı stili takip etmeye zorlar, evet açıkçası benim

what I do repetition is good but it's it's very  limited in what it can help you do it's much  

yaptığım şey bu değil tekrarlama iyi ama yapmanıza yardımcı olabileceği şeyler çok sınırlı, bunu yapmak çok

better to to get the naturally varied review  that's repetition but in a varied way so it's  

daha iyi doğal olarak çeşitli incelemeyi elde etmek için  bu tekrardır, ancak çeşitli bir şekilde  bu

really important like you don't say the same thing  over and over again you're actually hearing lots  

gerçekten önemlidir, tıpkı aynı şeyi tekrar tekrar söylememeniz gibi, aslında

of different ways of pronouncing it uh saying  things you're hearing it in different tenses  

onu telaffuz etmenin birçok   farklı yolunu duyuyorsunuz  uh duyduğunuz  şeyleri söylemek farklı zamanlarda

like trying to understand uh you know different  vocabulary and grammar that way but it's better  

anlamaya çalışmak gibi farklı  kelime dağarcığı ve dilbilgisi bu şekilde bilirsiniz, ancak

to not try to just repeat something over and  over again that's going to waste your time  

bir şeyi tekrar tekrar  tekrar etmeye çalışmamak daha iyidir  bu zamanınızı boşa harcar

all right Fannie says thanks for these classes  I just download Frederick it seems great I am  

tamam Fannie bu dersler için teşekkürler diyor Frederick'i indiriyorum anlaşılan harika

curious what did the name uh why did you  name the app is Frederick good question  

adın ne olduğunu merak ediyorum uh neden uygulamaya Frederick adını verdiniz iyi soru

Fanny uh it's actually an interesting  story the original name for the app

Fanny uh bu aslında ilginç bir hikaye uygulamanın orijinal adı

maybe someone who's been following me for a long  time will know this so we've been developing the  

belki beni uzun süredir takip eden biri bunu bilir, bu yüzden biz de

app for many years I actually had the idea back  when I was a classroom teacher I wanted to make  

uygulamayı uzun yıllar boyunca geliştirirken aslında bir sınıf öğretmeniyken,

it out of wood so you would have these different  like pieces over here like you would have a little  

onu tahtadan yapmak istiyordum, böylece burada bu farklı benzer parçalara sahip olurdunuz,

a bar with uh with like a block that you could  spin so you would have like are you in and you  

sanki bir blok gibi küçük bir bara sahipmişsiniz gibi. döndürebilir, böylece siz de dahil misiniz ve

could turn either you know one of these things  and the teacher would say it and the goal of the  

dönebilir ya bunlardan birini bilirsiniz ve öğretmen bunu söyler ve

app is to teach you the sound rules of English and  those are phonics so the original name was scroll  

uygulamanın amacı size İngilizce'nin ses kurallarını öğretmektir ve bunlar fonetiktir, bu nedenle orijinal adı scroll

phonics so on an app I found okay we like if we  use something made out of wood you still have to  

phonics'ti, bu yüzden bir uygulamada tamam buldum, seviyoruz tahtadan yapılmış bir şey kullanırsak   yine de   size

have a teacher there to tell you the sound but  if you can play with it on a phone so when I was  

sesi söyleyecek bir öğretmeninizin olması gerekir, ancak onunla bir telefonda oynayabilirseniz, yani ben

thinking about it uh scroll phonics is the name of  the app but the problem with that name is that a  

düşünürken bununla ilgili uh scroll fonetik, uygulamanın adıdır, ancak bu isimle ilgili sorun şu ki, pek

lot of people uh they they don't like phonics  like they think it's a bad idea to teach even  

çok insan aslında gerçekten iyi ve çok yararlı olmasına rağmen öğretmenin kötü bir fikir olduğunu düşünüyormuş gibi fonetikten hoşlanmıyorlar

though it's actually really good and very helpful  uh there's what's called in the United States uh  

uh Amerika Birleşik Devletleri'nde uh

maybe in other countries as well the reading Wars  the reading Wars you will hear this like reading

belki diğer ülkelerde de okuma Savaşları  Okuma Savaşları bunu Savaşları okumak gibi duyacaksınız, bu

reading Wars so people arguing about how we  should teach reading the big problem with  

nedenle insanlar okumayı nasıl öğretmemiz gerektiğini tartışıyorlar

learning English especially for even native  speakers they have this problem is that about  

özellikle ana dili İngilizce olan kişiler için bile İngilizce öğrenmenin en büyük sorunu bu sorun şu ki,

84 of the language you can decode this means  that you can look at it at a letter and know ah  

dilin yaklaşık   84'ünün kodunu çözebilirsiniz, bunun anlamı ona bir harfe bakabilir ve ah

okay this letter makes this sound especially in  this word so we have rules for how we pronounce  

tamam bu harf özellikle bu kelimede bu sesi çıkarıyor, dolayısıyla farklı harfleri nasıl telaffuz edeceğimize dair kurallarımız var

different letters uh based on based on the rules  of phonics so phonics meaning sound phone sound  

uh dayalı fonetik kurallarına göre yani phonics yani ses telefon sesi

and 84 percent of words can be like that but  other words are not and they break those rules  

ve kelimelerin yüzde 84'ü böyle olabilir, ancak diğer kelimeler değildir ve bu kuralları çiğnerler

this is a word like the so if we look at this  and try to pronounce it with phonics we get

bu şöyle bir kelimedir, eğer buna bakarsak ve onu fonetik ile telaffuz etmeye çalışırsak olsun

but we don't say fair we say the or the all  right so when I was thinking about this if  

ama biz adil demiyoruz, ya da tamam diyoruz, yani ben bunu düşünürken, eğer

I call the app scroll phonics people are going  to be angry and not use it or some people will  

uygulamaya kaydırma foniği çağırırsam insanlar kızacak ve onu kullanmayacak veya bazı insanlar kullanacak

some people really like phonics will love the  app but uh when I was riding my bike one day  

bazı insanlar fonetikten gerçekten hoşlanacak uygulama ama uh, bir gün bisiklet sürerken

it occurred to me oh like I just had like a  flash of inspiration I'll call it Frederick

aklıma geldi ah, sanki bir anlık ilham almışım gibi şimdi ona Frederick diyeceğim

now this name actually comes from an American  slave many years ago who taught himself to  

bu isim aslında yıllar önce kendi kendine okumayı öğrenmiş bir Amerikalı köleden geliyor

read that's basically the story of him what he's  most famous for so this is a man named Frederick  

temelde onun hikayesi onun en ünlü olduğu şey yani bu, Frederick

Douglass Frederick Douglass so I thought oh wow  what a great way to to like make an app kind of  

Douglass Frederick Douglass adlı bir adam, bu yüzden vay canına bir uygulamayı beğenmek için ne harika bir yol,

like how Frederick Douglass taught himself how  to read we can make this available for anybody  

Frederick Douglass'ın okumayı kendi kendine nasıl  öğrendiği gibi, bunu yapabiliriz diye düşündüm. dünyadaki herkes için kullanılabilir

around the world and that's why I decided to call  it Frederick it's also a kind of more fun name  

ve bu yüzden ona Frederick demeye karar verdim, aynı zamanda

than something like scroll findings so there's  your answer kind of long answer but uh I think  

kaydırmalı bulgular gibi bir şeyden daha eğlenceli bir isim bu yüzden cevabınız biraz uzun ama bence

it's important for people to understand  how that works but that's why we have it  

insanların bunun nasıl çalıştığını anlaması önemli ama bu yüzden elimizde

uh okay next we got Zachary but memorizing  words through translation seems faster and  

uh tamam sonra Zachary'yi aldık ama çeviri yoluyla kelimeleri ezberlemek daha hızlı ve

more efficient yes so here's another argument  that people have about learning a language  

daha verimli görünüyor evet yani işte insanların bir dil öğrenmekle ilgili başka bir argümanı

people again are trying to trying to learn as  many words as possible and then and then try  

insanlar tekrar mümkün olduğunca çok kelime öğrenmeye çalışıyor ve sonra ve sonra

to start using them so people will like you can  quickly get a definition or a translation of a  

bunları kullanmaya başlayın, böylece insanlar sizden hoşlansın bir  kelimenin  tanımını veya çevirisini  hızlı bir şekilde alabilirsiniz

word and let's say I can like in 10 minutes I can  I know try to learn 20 different words like that  

ve diyelim ki 10 dakikada beğenebilirim biliyorum  bunun gibi 20 farklı kelime öğrenmeye çalışın

using translations the problem with this is that  when you go into a conversation how you learn is  

çevirileri kullanarak bununla ilgili sorun şu ki bir sohbete girdiğinizde nasıl öğrenirsiniz,

how you speak and so when you learn through  translations this is what gets you stuck in  

nasıl konuşursunuz ve bu yüzden çeviriler yoluyla öğrenirseniz,

conversations trying to think about translations  okay so it seems like a faster way to learn it's  

çeviriler hakkında düşünmeye çalışırken konuşmalarda takılıp kalmanıza neden olur  tamam bu yüzden öğrenmenin daha hızlı bir yolu gibi görünüyor

like it goes faster at the beginning but then you  you basically you can't you can't actually get to  

başlıyor ama sonra temelde yapamazsınız

the fluent level you stop over here uh because  you're you're stuck thinking and translating in  

akıcı düzeye     gelemezsiniz  burada durursunuz çünkü   kafanızın düşünmesine ve tercüme etmesine  takılıp kalırsınız bu nedenle

your head so even though at the beginning it  seems like a faster way to learn the way I've  

başlangıçta daha daha hızlı gibi görünse de Daha önce bahsettiğim yolu öğrenmenin yolu,

talked about where you're trying to understand uh  understand things like a native it might seem a  

anlamaya çalıştığınız şeyleri ana diliniz gibi anlamaya çalıştığınızda,

little bit slower at first because you're getting  way more examples but then the fluency comes a  

başta biraz daha yavaş görünebilir çünkü çok daha fazla örnek alıyorsunuz ama sonra akıcılık

lot faster and you actually become a confident  speaker much faster all right so this is why we  

çok daha hızlı geliyor ve siz aslında çok daha hızlı kendine güvenen bir konuşmacı olun, tamam, bu yüzden bunu

do it but the basic idea is how you learn is how  you speak so if you learn through translations  

yapıyoruz ancak temel fikir nasıl nasıl konuştuğunuzdur bu nedenle çeviriler yoluyla öğrenirseniz

you will get stuck thinking about translations  you will forget words when you speak okay so  

çeviriler hakkında düşünmeye takılıp kalırsınız konuştuğunuzda kelimeleri unutursunuz tamam öyleyse

even though it might seem faster it's actually  a slower way to learn and it's not likely to  

daha hızlı görünse de aslında öğrenmenin daha yavaş bir yolu ve

lead to fluency it's a good question though uh  samorin says hello from Cambodia I love learning  

akıcılığa yol açması muhtemel değil bu iyi bir soru olsa da uh samorin Kamboçya'dan merhaba diyor

vocabularies with explaining its meaning of each  word is this good for as good for learning for me  

Her kelimenin anlamını açıklayarak kelime öğrenmeyi seviyorum benim için öğreniyor

uh it's it's okay to get Tran like a definition  or an explanation about it so I teach vocabulary  

uh, Tran'ı bir tanım veya açıklama gibi almakta sorun yok, bu yüzden

all the time but the point is to really spend time  getting lots of different examples of that thing  

her zaman kelime öğretiyorum   ama asıl mesele o şeyin birçok farklı örneğini elde etmek   için gerçekten zaman harcamak bu

so the explanation is helpful just to understand  something but the fluency comes from the review  

nedenle açıklama sadece bir şeyi anlamak için yardımcı olur ama akıcılık incelemeden geliyor

all right so let me say that again it's important  to understand this when you you learn something  

pekala o yüzden tekrar söyleyeyim bir şey öğrendiğinizde bunu anlamanız önemlidir

like if I teach something very quickly to my  daughter or my I can like or anybody in a class  

örneğin bir şeyi çok hızlı bir şekilde kızıma veya benim  beğenebileceğim birine öğretirsem veya sınıftaki herhangi biri

I can just give a definition or a quick example  of something or even a translation but it's  

sadece bir şans verebilirim bir şeyin tanımı veya hızlı bir örneği veya hatta bir çevirisi, ancak

really the review of that thing that builds the  fluency so if I teach you something today you will  

akıcılığı oluşturan şey gerçekten o şeyin gözden geçirilmesidir, bu nedenle bugün size bir şey öğretirsem,

probably forget it just like my wife taught me a  phrase yesterday and even if I heard that phrase  

tıpkı dün eşimin bana bir cümle öğrettiği gibi ve bunu duymuş olsam bile muhtemelen onu unutacaksınız. ifade

I would recognize it but I would not be able  to use it fluently because I haven't had enough  

onu tanırdım ancak akıcı bir şekilde kullanamazdım çünkü

review of that and it's not me me like practicing  that phrase it's me not hearing at from lots of  

bunun hakkında yeterince inceleme yapmadım ve pek çok

different people in lots of different ways so it's  again easy to get translations or definitions or  

farklı insandan pek çok farklı şekilde duymadığım bu ifadeyi pratik etmeyi seven ben değilim bu yüzden çevirileri veya tanımları almak veya

a quick example of something but it's the review  that actually builds a fluency uh wild Zoom says  

bir şeyin hızlı bir örneğini almak yine kolaydır, ancak aslında bir akıcılık oluşturan inceleme  uh vahşi Zoom diyor ki

thanks a lot Master you're uh it's my pleasure mom  it says so we can use chunks of native speakers in  

çok teşekkürler Usta, uh benim için bir zevk anne  anadili İngilizce olan yığınları kullanabilmemiz için diyor

Clips movies and songs to memorize and then juggle  with them changing some few words yep again this  

Ezberlemek için film ve şarkılardan klipler ve ardından onlarla hokkabazlık yaparak birkaç kelimeyi değiştirir evet yine bu

is this is what you would do when you're learning  your native language so you might hear something  

ana dilinizi öğrenirken yapacağınız şey budur, böylece haberlerde yeni bir şey duyabilir

new on the news and then you hear other people  talking about it it's the exact same thing the  

ve ardından diğer insanların hakkında konuştuğunu duyarsınız aynı şey

point is to get more review and when you when  you learn that so I made a video recently about  

amaç daha fazla inceleme almaktır ve siz bunu öğrendiğinizde   bunun adı neydi  hakkında bir video yaptım

what was the name of that it was like how to speak  fluently about almost anything and that's talking  

neredeyse her şey hakkında akıcı konuşmak gibiydi ve bu   kelime

about focusing on vocabulary rather than trying  to learn everything and that's what's going to get  

dağarcığına odaklanmaktan bahsediyor her şeyi öğrenmeye çalışmak yerine ve bu

you fluent so if you can get fluent in specific  vocabulary then you can use that to watch or to  

sizi akıcı hale getirecektir, yani belirli bir kelime dağarcığında akıcı olabiliyorsanız, o zaman bunu birçok farklı şeyi izlemek veya anlamak için kullanabilirsiniz.

understand lots of different things let's see CX  John says you'd recommend to watch movies without  

subtitles without care of our English level no  I would not recommend you do that that's going  

İngilizce seviyemize aldırış etmeden altyazılar hayır  bunu yapmanızı tavsiye etmem

to be it's going to be difficult for you there's  going to be a lot you miss you will get a flow  

sizin için zor olacak çok  özleyeceksiniz  bir akış

or a sense for the flow of the Lang which but if  you're really really trying to understand things  

veya Lang'in akışına dair bir his elde edeceksiniz ancak eğer gerçekten bir şeyleri anlamaya çalışıyorsanız

you should understand at least 80 to 90 percent of  it already so that new information is easy to get  

en az yüzde 80 ila 90'ını zaten anlamalısınız ki böylece yeni bilgiler kolayca elde edilebilsin

how to ignore shyness uh the very quick answer  to that is to remember the value you can give to  

utangaçlığı nasıl göz ardı edebilirsiniz?

People by even just listening in a conversation so  you don't need to feel bad if you're not speaking  

İnsanlar bir sohbeti sadece dinleyerek, böylece konuşmuyorsanız kendinizi kötü hissetmenize gerek kalmaz,

um but also you ignore shyness by by getting more  input so the the shyness is there because you  

aynı zamanda daha fazla girdi alarak utangaçlığı görmezden gelirsiniz, böylece utangaçlık orada olur çünkü

have doubt about pronunciation or vocabulary  or grammar or something and so if you erase  

telaffuz, kelime bilgisi veya dilbilgisi hakkında şüpheleriniz olur. ya da başka bir şey ve bu yüzden

the doubt then the shyness goes away now you  might have a particular shyness like in your  

şüpheyi silerseniz, o zaman utangaçlık ortadan kalkar şimdi  ana dilinizde olduğu gibi belirli bir utangaçlığınız olabilir.

native language as well that's where that's a  kind of a separate issue where the problem is  

just a general shyness like if you don't want to  speak in front of a group of people rather than  

um like like an actual problem with the language  itself but again pretty much every uh every  

dilin kendisiyle ilgili gerçek bir sorun gibi görünmek yerine bir grup insanın önünde konuşmak istemezsiniz, ancak yine hemen hemen her

problem is solved by getting more review and so  even if you don't speak with other people if you  

sorun daha fazla inceleme alarak çözülür ve böylece diğer insanlarla konuşmasanız bile

spend time getting more review your shyness will  go away by itself uh let's see Kevin says practice  

daha fazla eleştiri almak için zaman harcarsanız utangaçlığınız kendiliğinden geçer.

can conference speaking because it forces you to  engage with the language and entails both input  

and output whereas only reading and listening is  only input which is valuable too of course yeah  

tabii ki evet   yani

so again uh the speaking is helpful it's where  we want to go but if you don't already understand  

yine uh konuşmak yardımcı olur, gitmek istediğimiz yer orası  ama

something very well then you're just going to  struggle in communication let me just hop right  

bir şeyi   çok iyi anlamadıysanız, o zaman iletişimde  mücadele edeceksiniz, bırakın  sağdan

to the second the second myth that people have uh  because we're talking about this specific issue

insanların sahip olduğu ikinci efsaneye atlayayım uh çünkü bu özel konudan bahsediyoruz

uh and this myth is so number two

uh ve bu efsane o kadar iki numara ki

you should force yourself to speak

kendinizi konuşmaya zorlamalısınız

so this myth a lot of people believe yes you  should force yourself to speak so it's okay you  

yani bu efsane birçok insan evet kendinizi konuşmaya zorlamalısınız bu yüzden sorun değil

get into a conversation even if you don't really  know what you're saying or you don't understand  

bir sohbete girseniz bile ne dediğini tam olarak bilmiyorsun ya da

things and just try to do that now I don't really  I don't really give this advice to students you  

bazı şeyleri anlamıyorsun ve şimdi bunu yapmaya çalış ben gerçekten bu tavsiyeyi öğrencilere vermiyorum

can try to push yourself but it's much easier and  it's more comfortable if you already spend a lot  

kendini zorlamayı deneyebilirsin ama bu çok daha kolay ve zaten bir

of time understanding things and then speak when  you feel comfortable so in your brain you actually  

şeyleri anlamak için çok   çok zaman harcarsanız ve ardından  kendinizi rahat hissettiğinizde  konuşursanız daha rahat olur, yani beyninizde aslında

have there's like basically a filter uh I call it  like a switch in your brain that stops you from  

temelde bir filtre vardır uh ben buna beyninizde anlamadığınız zamanlarda iletişim kurmanızı engelleyen bir anahtar gibi derim

communicating when you don't understand messages  where you're not feeling comfortable about that  

Bu konuda kendinizi rahat hissetmediğiniz mesajları anlamıyorsunuz

so even today so I'm like in my usual place but  there's a completely new staff here and so they  

bu yüzden bugün bile her zamanki yerimde gibiyim ama burada tamamen yeni bir personel var ve bu yüzden

they all it's like all new for everybody and  so I'm like forgetting random words and they're  

hepsi herkes için yeni gibi ve  bu yüzden unutmak gibiyim rastgele sözcükler ve

forgetting like they're not speaking clearly  either like this is all in Japanese uh but  

unutuyorlar net bir şekilde konuşmuyorlarmış gibi ya bunların hepsi Japoncaymış gibi uh ama

they're like uh just because everything is new and  so there's a little bit of nervousness that comes  

uh gibiler çünkü her şey yeni ve yani bundan kaynaklanan biraz gerginlik var

from that and it's not about our knowledge of the  language it's just kind of physically preventing  

ve bu bizim konumuzla ilgili değil dil bilgisi bu sadece fiziksel olarak

people from speaking well but when you're with  people that you feel comfortable with and you feel  

insanların iyi konuşmasını engelliyor ama yanında rahat hissettiğin insanlarla birlikteyken ve

confident about what you say then you will speak  so again we we all want to get to speech I'm just  

ne söylediğinden eminsen o zaman konuşacaksın bu yüzden tekrar hepimiz konuşmak istiyoruz ben' Ben sadece

recommending people spend a lot more time trying  to listen and to understand and get more input  

insanlara dinlemek ve anlamak için çok daha fazla zaman harcamalarını ve daha fazla girdi elde etmelerini öneriyorum

and that's actually going to lead to speech much  faster so you can speak if you feel comfortable  

ve bu aslında çok daha hızlı konuşmaya yol açacaktır, böylece kendinizi rahat hissediyorsanız konuşabilirsiniz

but if you do if you do not feel comfortable  it's really going to hurt your ability to speak  

ancak konuşursanız, kendinizi rahat hissetmiyorsanız gerçekten gidiyor konuşma yeteneğinizi incitmek için

is this a live stream yes it is a live stream  right now but it might not be a live stream in  

bu bir canlı yayın mı evet şu an canlı bir yayın ama gelecekte canlı yayın olmayabilir

the future if you're watching this later let's  see what time it is all right we'll keep going  

bunu daha sonra izlerseniz bakalım saat kaç olur devam edeceğiz

here all right so this is very closely related to  the first myth where practice is or speaking comes  

burada pekala bu, pratiğin veya konuşmanın geldiği

from or practice comes from speaking and this is  again trying to trying to really make it clear  

veya pratiğin konuşmaktan geldiği ilk efsaneyle çok yakından ilgilidir ve bu, yine

to people that you should not force yourself to  speak so you don't have to do that that's not the  

insanlara kendinizi konuşmaya zorlamamanız gerektiğini ve böylece konuşmamanız gerektiğini gerçekten açıklığa kavuşturmaya çalışıyor.

secret to getting the secret to getting fluent  is not repeating words again and again that you  

Akıcı konuşmanın sırrı bu değil, kelimeleri tekrar tekrar tekrarlamak değil, bu konuda

don't really feel comfortable about the secret  to fluency is actually understanding what you  

gerçekten rahat hissetmediğiniz akıcılığın sırrı aslında ne söylediğinizi anlamaktır

say and I do that by getting lots of naturally  varied review so I want to learn like a native  

ve ben bunu çokça yaparak yapıyorum. doğal çeşitli incelemeler bu yüzden bir yerli gibi öğrenmek istiyorum

really understand like a native and that's when  I feel confident doing things now here's a just  

gerçekten bir yerli gibi anlıyorum ve işte o zaman  bir şeyler yaparken kendime güveniyorum şimdi işte

a very simple example of this I was watching my  two daughters yesterday uh they were watching a  

bunun çok  çok basit bir örneği dün iki kızımı izliyordum uh onlar bir

TV show and uh it had like a theme song at the  beginning so the end so the beginning uh theme  

TV şovu izliyorlardı ve uh başta bir tema şarkısı gibiydi, bu yüzden son yani başlangıç ​​uh tema

music for the song uh and so they were watching  this and I could tell like so here's the beginning  

şarkı için müzik uh ve bu yüzden bunu izliyorlardı ve şöyle söyleyebilirim, işte şarkının başlangıcı

of the song Here's the end of the song over  here and I could tell when they knew the words  

İşte şarkının sonu burada ve Sözleri bildiklerinde kendilerinden

they felt very confident they're like singing  out loud like yeah I don't remember the song but  

çok emin hissettiler evet şarkıyı hatırlamıyorum gibi yüksek sesle söylüyorlar ama

they're like they know the words they're singing  well but then there was a part of the song that  

söyledikleri kelimeleri iyi biliyorlarmış gibiler ama sonra şarkının bir parçası vardı şarkı

they did not know well they got very quiet and  they're just kind of like and then and then like  

iyi bilmedikleri şarkı çok sessizleştiler ve bir şekilde beğendiler ve sonra ve sonra gibi

they they know the next Parts like yeah they get  much more confident about that so this is a very  

sonraki Bölümleri biliyorlar, evet gibi bu konuda kendilerine çok daha fazla güveniyorlar, bu yüzden bu

obvious example of when you know the vocabulary  you feel confident about it and when you do not  

bildiğiniz zamanların çok  aşikar bir örneği kelime dağarcığı bu konuda kendinize güveniyorsunuz ve güvenmiyorsanız

you're just gonna you know you're singing along  maybe you know the melody of it but you're not  

şarkıya eşlik ettiğinizi bileceksiniz belki melodisini biliyorsunuz ama

actually confidently communicating so it works  exactly the same way in a conversation when you  

aslında   kendinize güvenerek iletişim kurmuyorsunuz, bu nedenle bir sohbette tam olarak aynı şekilde çalışıyor ne

know what you're talking about you feel good you  feel strong the words are flowing but when you  

hakkında konuştuğunu biliyorsun kendini iyi hissediyorsun güçlü hissediyorsun kelimeler akıyor ama bunu

don't that you're just yes no you know you don't  really feel actually confident about that so it's  

yapmadığında sadece evet hayır biliyorsun bu konuda gerçekten kendine güvenmiyorsun bu yüzden

important if you want to have confidence spend  more time getting input this is really easy to  

istersen bu önemli kendine güvenin girdi almak için daha fazla zaman harcayın bunu yapmak gerçekten çok kolay

do you can get it all over the place and this  is what we do in fluent for life but the point  

bunu her yerde elde edebilirsiniz ve bu bizim ömür boyu akıcı bir şekilde yaptığımız şeydir ancak asıl mesele

is to focus on something to really learn it  very well and then you feel confident speaking  

bir şeyi gerçekten çok iyi öğrenmek için odaklanmaktır ve sonra kendinizi güvende hissedersiniz konuşuyorum   pekala pekala,

all right all right so we'll cover the last one  very quickly here uh and relate it to this so  

sonuncuyu burada çok hızlı bir şekilde ele alacağız ve bunu bununla ilişkilendireceğiz, yani

again all three of these things are related but I  have 12 different ones that I cover in the article  

bunların üçü de birbiriyle ilişkilidir ancak web sitemdeki makalede  ele aldığım 12 farklı şey var

on my website uh so you can go back and learn  about that it's a free article it has all these  

uh böylece yapabilirsiniz geri dönün ve ücretsiz bir makale olduğunu öğrenin, tüm bu

things listed you can click on the link in the  description of this video to find those but uh I  

şeyler listelenmiştir, bunları bulmak için bu videonun açıklamasındaki bağlantıya tıklayabilirsiniz, ancak uh

figured this video this video is already gone for  an hour and we've only talked about two of these  

bu videonun zaten bir saat önce gittiğini düşündüm ve biz yalnızca bunlardan ikisinden bahsetti

uh the article is actually not that long but it  goes into good detail about all these different  

uh makale aslında o kadar uzun değil ama tüm bu farklı   şeyler hakkında iyi ayrıntılara giriyor

things and explains it very well so here's number  three and this is that you should learn more words  

ve çok iyi açıklıyor, işte üç numara ve bu daha fazla kelime öğrenmelisiniz

so the myth that people believe they need  to learn more words they get fluent if they  

yani insanların ihtiyaç duyduklarına inandıkları efsane daha fazla kelime öğrenmek için akıcı hale gelirler, eğer

learn more words this is what people believe when  the truth is you should actually focus on fewer  

daha fazla kelime öğrenirlerse, insanlar buna inanır, aslında daha az

words and really get fluent in that vocabulary  because if you do that that's going to help you  

kelimeye odaklanmanız ve bu kelime dağarcığında gerçekten akıcı olmanız gerekir, çünkü bunu yaparsanız bu,

speak confidently about lots of different things  okay I'll explain a little bit more about this  

birçok konuda kendinize güvenerek konuşmanıza yardımcı olacaktır. farklı şeyler tamam, bunun hakkında biraz daha açıklayacağım

but let me go through any questions and see if I  didn't cover anything else already all right uh  

ancak herhangi bir soruyu gözden geçirip  başka bir şeyi ele alıp almadığıma bakayım pekala uh   bakalım bakalım

let's see let's see sir I'm trying to memorize  sometimes the pronunciation of some difficult  

efendim ezberlemeye çalışıyorum bazen bazılarının telaffuzu zor

words however it's a little bit difficult the  pronunciation of difficult words I would get  

kelimeler ancak biraz  zor zor kelimelerin telaffuzu   elde edeceğim

Frederick uh and that will teach you step by  step how to learn the pronunciation of words  

Frederick uh ve bu size kelimelerin telaffuzunu nasıl öğreneceğinizi adım adım öğretecek

the same way natives do so there's a specific  order that you should learn words in rather  

yerlilerin yaptığı gibi, bu yüzden kelimeleri daha ziyade belirli bir  sıra ile öğrenmeniz gerekir

than trying to learn a bunch of random words so  if you if you start out with a word like Crystal  

bir sürü rastgele kelime öğrenmeye çalışmaktansa, eğer Crystal gibi bir kelimeyle başlarsanız,

if you just see that you don't know like oh why do  we pronounce the Y like e in this example Crystal  

sadece bilmediğinizi görürseniz, ah neden bu örnekte Y'yi e gibi telaffuz ediyoruz Crystal

Crystal Crystal so you might look at that like  Crystal but there are actually rules for each  

Crystal Crystal böylece buna Crystal gibi bakın ama aslında buradaki bu seslerin her biri için kurallar var

of these sounds in here and if you learn them in a  nice easy step-by-step way crystal is like up here  

ve bunları adım adım güzel, kolay bir şekilde öğrenirseniz kristal yukarıdaki gibidir  bu

so we start down here with the alphabet  then we start with like two letter words  

yüzden burada alfabeyle başlıyoruz sonra like ile başlıyoruz iki harfli kelimeler

three letter words and going up like that  to learn the pronunciations of these things  

üç harfli kelimeler ve bunun gibi bu şeylerin telaffuzlarını öğrenmek için

and as you go through the steps of the app so  this is in Frederick you can click on the link  

ve uygulamanın adımlarını geçtikçe bu Frederick'te bunun

in the description below this video for that  it will take you through all of these things  

için bu videonun altındaki açıklamada bulunan   bağlantıya tıklayabilirsiniz  bunun için tüm bu şeylerden geçersiniz

and you'll know how to say words when you see  them okay so don't try to just learn random  

ve kelimeleri gördüğünüzde nasıl söyleyeceğinizi  bileceksiniz tamamdır, bu yüzden

words if you don't already know uh the kind of  pronunciation rules for these various things so  

bu çeşitli şeyler için ne tür  telaffuz kuralları  bilmiyorsanız rastgele   kelimeleri öğrenmeye çalışmayın, yani

Frederick covers words plus words that break these  sound rules and it's got sentences in it as well

Frederick kapsar kelimeler artı bu sağlam kuralları çiğneyen kelimeler ve içinde cümleler de var pekala

all right

so greetings from uh Spain thanks master I  will do that uh there wait okay I got that  

İspanya'dan selamlar teşekkürler usta bunu yapacağım uh orada bekle tamam onu ​​aldım

one already I'm uh from Tibetan like from Tibet  I really enjoy your videos and the way you have  

zaten ben Tibetliyim Tibetli gibiyim gerçekten zevk alıyorum videolarınız ve

teaching glad to hear it it's my pleasure I do  appreciate you sir please how can I review uh  

öğretme şekliniz  bunu duyduğuma sevindim, benim için bir zevk sizi  takdir ediyorum efendim lütfen, uh

certain vocabularies so you can pick a particular  thing you're interested in it can be a topic it  

belirli kelimeleri nasıl gözden geçirebilirim, böylece ilgilendiğiniz belirli bir şeyi seçebilirsiniz, bu bir konu

can be uh like even a phrase you can hear this  there's a good site called youglish.com uglish  

olabilir   benzer olabilir bir kelime öbeği bile bunu duyabilirsiniz youglish.com uglish adında iyi bir site var

so you can type in a phrase and it will find lots  of examples for you uh this is like it's it's a  

yani bir cümle yazabilir ve sizin için pek çok  örnek bulacaktır uh bu

little bit trickier because you should listen to  actually more of the the speech than just that  

biraz   daha aldatıcı çünkü aslında  daha fazla  dinlemelisiniz sadece bu örnekten ziyade konuşma

example I think you can do that I haven't tried  the app in a while but this is one way of getting  

this different input and again the great thing  about this is you can focus on the thing that  

you need so if you already know vocabulary but  you have trouble hearing it then your goal should  

yani kelime dağarcığını zaten biliyorsanız ancak duymakta güçlük çekiyorsanız, hedefiniz

be to listen to different people speaking that  word or phrase so you can do that in English but  

o kelimeyi veya kelime öbeğini konuşan farklı insanları dinlemek olmalıdır, böylece bunu İngilizce yapabilirsiniz, ancak kelime

if you have trouble learning the vocabulary itself  again you should be getting more let's see another  

dağarcığını öğrenmekte zorlanıyorsanız yine daha fazla hadi almalısınız

good way to do this is I released a video recently  about naturally varied review for making espresso  

Bunu yapmanın başka bir   iyi yolu, yakın zamanda espresso yapmak için doğal olarak çeşitli incelemeler hakkında bir video yayınladım   geri

you should go back and watch that recent video on  our Channel but that's just me going through four  

dönüp Kanalımızdaki  son videoyu izlemelisiniz, ancak bu sadece espresso yapmak için

different videos of people doing something very  similar so making espresso so there will be some  

çok  benzer bir şey yapan insanların dört   farklı videosunu inceliyorum. yani

vocabulary that people use a lot like people  talk about tamping down the espresso and even  

insanların çok kullandığı bazı kelime dağarcığı olacak, tıpkı insanların espressoyu yumuşatmaktan bahsetmesi gibi ve hatta

me I didn't know anything about making espresso  before I watched those videos but after I watched  

benim bile bu videoları izlemeden önce espresso yapmak hakkında hiçbir şey bilmiyordum ama hepsini izledikten sonra

all of them now I feel much more confident about  that because I'm getting naturally varied review  

artık bu konuda kendime çok daha fazla güveniyorum çünkü doğal olarak çeşitli incelemeler alıyorum

all right and let's see Maya says do you recommend  to focus on the quiz on the quiz and remembering  

pekala ve bakalım Maya, testte  quize odaklanmayı önerir misiniz ve

to learn English I don't know what you mean by  quiz but the basic idea is to do what you do in  

İngilizce öğrenmeyi  önerir misiniz? Test ile ne demek istediğinizi bilmiyorum ama temel fikir ne yapmak

your native language when you learn something new  you usually hear it again and again in different  

yeni bir şey öğrendiğinde anadilinde yaparsın genellikle bunu farklı şekillerde tekrar tekrar duyarsın, tıpkı

ways rather than just like you don't learn  new vocabulary and then try to write it down  

yeni kelimeler öğrenip sonra onu yazmaya çalışmadığın gibi   ve

and repeat that you might do that maybe just to  understand what something is but typically it's  

bunu belki sadece anlamak için yapabileceğini tekrarla bir şey nedir ama tipik olarak

just getting lots of examples of that thing  again and again that's how you get fluent  

o şeyin birçok örneğini tekrar tekrar almak bu şekilde akıcı hale gelirsiniz

uh and Yehuda says can I learn grammar Naturally  by listening to English a lot and not focusing  

uh ve Yehuda doğal olarak çok fazla İngilizce dinleyerek ve

on grammar books so much yes and again this  is the same way that you got fluent in your  

dilbilgisi kitaplarına çok fazla odaklanmayarak dilbilgisi öğrenebilir miyim diyor evet ve yine bu aynı şekilde ana dilinizde akıcı hale geldiniz,

native language so you're looking for examples  of different things uh and you might find like  

bu nedenle farklı şeylere örnekler arıyorsunuz ve şöyle bulabilirsiniz: biz bunu

um like we we have this organized all in uh in  fluent for Life by grammar point so you can look  

Hayat için akıcı bir şekilde dilbilgisi noktasına göre düzenledik, böylece

at it by grammar point if you want to know about  like the present continuous you get lots and lots  

ona bakabilirsiniz. dilbilgisi açısından  şimdiki sürekli gibi hakkında bilgi edinmek istiyorsanız

of examples in different ways in that lesson set  so we'll be talking about whatever the topic is  

o ders setinde farklı şekillerde çok sayıda örnek alırsınız bu nedenle konu ne olursa olsun hakkında konuşacağız

I don't know what topic that is but you also hear  those examples after focusing in that lesson set  

Konunun ne olduğunu bilmiyorum ama siz de o ders setine odaklandıktan sonra bu örnekleri dinleyin

you will hear them again and again you will be  really uh kind of mindful of those things you  

onları tekrar tekrar duyacaksınız bu tür şeylere karşı gerçekten dikkatli olacaksınız

will recognize them very easily and it will help  you get fluent in those much faster to look at  

onları çok kolay bir şekilde tanıyacaksınız ve bazı temel örneklere bakmak çok daha hızlı bir şekilde bu konularda akıcı olmanıza yardımcı olacaktır

some basic examples of this we have a playlist  for beginners on our Channel and so you can find  

bunun için Kanalımızda yeni başlayanlar için bir oynatma listemiz var ve bu nedenle

that on the YouTube channel you can see lots of  different examples of this and how I teach without  

YouTube kanalında bunun birçok farklı örneğini ve

using people's native language as well but you  can certainly do that with reading or listening  

insanların ana dilini kullanmadan nasıl öğrettiğimi görebilirsiniz ancak bunu okuyarak veya okuyarak kesinlikle yapabilirsiniz.

or watching things all right and let's see e  Mundo thank God you are try for your teachings  

her şeyi dinliyor   veya izliyor ve bir bakalım e Mundo Tanrı'ya şükür öğretileriniz için çabalıyorsunuz

glad to hear it all right let's see Ricardo says  thanks from Brazil it's my pleasure let's see uh  

bunu duyduğuma sevindim bakalım Ricardo Brezilya'dan teşekkürler benim için bir zevk görelim uh   uh

uh Malaya let's see from the Ivory Coast welcome  and Freddie says reading aloud is really helpful  

Malaya Fildişi Sahili'nden görelim hoş geldiniz ve Freddie diyor ki sesli okumak kelimeleri öğrenmede gerçekten yardımcı oluyor

in learning words as well as I improved speaking  I realized that the myth is incorrect about if  

ve ben konuşmayı geliştirdim Konuşmazsanız konuşamazsınız hakkındaki efsanenin yanlış olduğunu fark ettim

you don't speak you can't speak would you agree  uh yes reading aloud is a really great way to  

uh evet, sesli okumak tekrar gelişmek için gerçekten harika bir yoldur,

improve again it's it's not about like the the  particular activity so you could read or write  

bu kadar okumak veya yazmak

or listen or even speak but it's it's you could do  all those things the traditional way and still not  

veya dinlemek ve hatta konuşmak için belirli bir aktiviteyi sevmekle ilgili değil, ancak tüm bunları geleneksel şekilde yapabilirsiniz ve yine de   kendine

become a confident fluent speaker but you could  do those things as you're learning them and if  

güvenen akıcı bir konuşmacı olamazsınız, ancak bunları öğrenirken yapabilirsiniz ve eğer   ne

you really understand what you're learning so as  an example me like I'm reading a comic book in  

öğrendiğinizi gerçekten anlıyorsanız, örneğin  Japonya'da Doraemon adlı Japonca bir çizgi roman okuyorum

Japan in Japanese called Doraemon and this is it's  like a little cat robot character and his little  

ve bu küçük bir kedi robot karakteri ve onun

friend that you know they do lots of different  things they have all these little adventures and  

çok şey yaptığını bildiğiniz küçük arkadaşı gibi farklı şeyler onların tüm bu küçük maceraları

stuff and there's a kind of theme there in all  the comics and as I read these things sometimes  

falan var ve tüm çizgi romanlarda bir tür tema var ve ben bunları okurken bazen

I'm reading aloud sometimes I might write down  something I hear from that but I'm getting this  

yüksek sesle okuyorum bazen ondan duyduğum bir şeyi yazabilirim ama bunu

naturally varied review I think I talked in an  email about uh coming which is like swear to God  

doğal olarak alıyorum  çeşitli inceleme Sanırım bir e-postada gelmekten bahsetmiştim, bu Tanrı'ya yemin etmek gibi   bu

so I had heard like Chicago which is a verb in  English or verb in Japanese mean to like to vow  

yüzden İngilizce'de bir fiil veya Japonca'da bir fiil olan Chicago gibi, yemin etmek

or to swear like I I pledge allegiance that  kind of thing but I never really used it in  

veya yemin etmek gibi anlamlara geldiğini duymuştum. ama bunu bir cümlede hiç kullanmadım

a sentence but after hearing it in different ways  in different contexts then I really felt confident  

ama farklı bağlamlarda farklı şekillerde duyduktan sonra

about that vocabulary and I could start using it  and so when I did it just happened to be the same  

o kelime dağarcığı konusunda kendime gerçekten güvendim ve kullanmaya başlayabilecektim ve bu yüzden kullandığımda,

day I came home from work and my wife said hey did  you wash your hands I said yes I washed my hands  

eve geldiğim günle aynı gündü. iş ve karım hey ellerini yıkadın mı dedi, evet dedim, ellerimi yıkadım

and she looked at me like she didn't believe me  and I said like I swear to God I washed my hands  

ve bana inanmıyormuş gibi baktı  ve ben de yemin ederim ellerimi yıkadım

so my wife is Japanese but I did not learn that  from her anyway the point is I'm getting lots of  

yani karım Japon ama ben yaptım Her neyse, ondan önemli olan, çok fazla

buried input reading out loud is another great  way to get that but it's not the point is not  

gömülü girdi aldığımı yüksek sesle okumak da bunu elde etmenin başka bir harika yoludur, ancak önemli olan bu değil

like reading out loud or or watching something  or whatever the point is to learn like a native  

yüksek sesle okumak veya bir şey izlemek veya amaç her neyse, öğrenmek gibi değil yerli

all right but reading aloud is a great way to  do that all right love your teaching says a lot  

tamam ama yüksek sesle okumak bunu yapmak için harika bir yol  pekala öğretiminizi seviyorum

junior thank you it's my pleasure uh again sham  says uh almost a year ago I learned almost 200  

küçük teşekkür ederim bu benim için bir zevk uh yine sahte diyor neredeyse bir yıl önce neredeyse 200

Advanced random words and have now forgotten yeah  so that's the example I gave before well people  

İleri düzey rasgele kelime öğrendim ve şimdi unuttum evet yani bu daha önce verdiğim örnek, insanlar

people think they're trying to learn a lot of  words but you don't get fluent by learning more  

insanlar çok  kelime  öğrenmeye çalıştıklarını düşünüyorlar, ancak daha    kelime öğrenerek akıcı konuşmuyorsunuz,

words like if you only remember one thing from  this video remember that little kids don't know  

örneğin bu videodan yalnızca bir şey hatırlarsanız, küçük çocukların bilmediklerini hatırlayın

as many words as you do but they probably speak  better because they spend a lot more time getting  

sizin kadar çok kelime var ama muhtemelen daha iyi konuşuyorlar çünkü girdi almak için çok daha fazla zaman harcıyorlar tabi ki

input of course they do use their vocabulary but  it's really them hearing it again and again it  

kelime dağarcığını kullanıyorlar ama gerçekten bunu tekrar tekrar duyuyorlar ve bu onların kendilerine

makes them feel confident all right but little  kids are still learning the language just like  

güvenmelerini sağlıyor tamam ama küçük çocuklar hala dili öğreniyor aynen

just like you so if they don't feel confident  about something then of course they will not  

senin gibi  yani bir şey hakkında kendilerine güvenmezlerse o zaman tabii ki

feel good about using it all right let's see if  we got let's see uh I think we're at the end over  

onu kullanmak konusunda iyi hissetmeyeceklerdir, bakalım sahip miyiz bakalım bakalım uh sanırım burada sona geldik   ki

here which is great because I got to get out of  here in a minute also uh let's see jodalin says  

bu harika çünkü Bir dakika sonra buradan çıkmam gerekiyor, bakalım jodalin merhaba

hi sir I'm from the Philippines but working in  Hong Kong thanks for teaching us it's my pleasure  

efendim ben Filipinliyim ama Hong Kong'da çalışıyorum bize öğrettiğiniz için teşekkürler bu benim için bir zevk

uh and jiksha says what time is it out there  it's 12 44 a.m here it is what time is it 11  

ve jiksha orada saat kaç diyor saat 12:44 işte saat 11

44 p.m so it's almost noon here all right you  wore my favorite shirt you were looking great  

44 p.m. yani neredeyse öğlen oldu burada pekala en sevdiğim gömleğimi giydin harika görünüyordun   bunu

glad to hear it all right I actually I only  have like three different shirts I have more  

duyduğuma sevindim aslında sadece üç farklı gömleğim var bundan daha fazla

shirts than that but it's just like black black  or this kind of purple color or white or gray  

gömleğim var ama bu sadece siyah siyah veya bu tür mor renk veya beyaz veya gri   Bulunduğum

I don't it's kind of hard to find shirts where  I am I really like just regular shirts and I  

yerde gömlek bulmak biraz zor değil mi Normal gömlekleri gerçekten seviyorum ve bu gömleği

don't like ordering online because I want to try  this shirt out but yeah these are okay just just  

denemek istediğim için internetten sipariş vermeyi sevmiyorum ama evet bunlar tamam sadece

regular stuff I know some people want you know  maybe I should have a suit on or something like  

normal şeyler biliyorum bazı insanlar bilmenizi istiyor belki öğretmek için   buna benzer   bir takım elbise giymeliyim

that to teach but really the whole point of my  teaching is for things to be vocabulary uh and  

ama gerçekten öğretimimin tüm amacı kelime dağarcığı ve

grammar and pronunciation all that but make it  be casual you know you should be you should be  

dilbilgisi ve telaffuz hepsi bu ama rahat ol biliyorsun olman gerektiğini biliyorsun

learning these things in the same way that I  would teach my own children uh well glad you  

bunları kendi çocuklarıma öğrettiğim şekilde öğrenmelisin uh pekala

like this one all right but hopefully that makes  sense just a very quick review for everybody so  

bunu beğenmene sevindim tamam ama umarım bu mantıklıdır sadece herkes için çok hızlı bir inceleme yani

the first myth that people think is that that  speaking is practice when actually listening  

ilk İnsanların düşündüğüne göre, konuşma pratiktir, ancak

and really understanding the language very well  is the practice so if you especially don't have  

dili gerçekten çok iyi anlar ve gerçekten dinlerken pratiktir, bu nedenle özellikle

anyone to speak with don't worry about that it's  not important that you do that it's great if you  

konuşacak kimseniz yoksa endişelenmeyin, yapmanız önemli değil, bu harika eğer

can speak if you do understand and you do feel  comfortable but really the most important thing  

konuşabiliyorsan, anlıyorsan ve kendini rahat hissediyorsan ama gerçekten en önemli şey

is just getting lots of input so find something  you're interested in and get lots of input about  

çok fazla girdi almaktır, bu yüzden ilgilendiğin bir şey bul ve o şey hakkında   çok fazla girdi al,

that thing so if you like gardening watch a bunch  of YouTube videos about specific kind of gardening  

bu yüzden bahçıvanlığı seviyorsan bir sürü izle Belirli türdeki bahçecilikle ilgili YouTube videoları

or whatever same thing that's what's going to get  you much fluent or get you more fluent much faster  

veya aynı şey sizi akıcı  veya daha hızlı akıcı hale getirecek olan şey   pekala

all right Bushman says uh thank you teacher yeah  it's my pleasure so the second thing uh is that  

Bushman, uh, teşekkürler öğretmenim, evet benim için bir zevk, yani ikinci şey, uh,

you should force yourself to speak so that is not  true you don't have to force yourself to speak  

kendinizi zorlamanız gerektiğidir. öyle konuşun ki bu doğru değil kendinizi konuşmaya zorlamanıza gerek yok

just force yourself to get more input that's  really all you need to do if you if you feel  

sadece daha fazla bilgi almak için kendinizi zorlayın gerçekten tek yapmanız gereken bu eğer kendinize güvenmezseniz bu

unconfident it means you have a doubt about  grammar or pronunciation or something so you  

dilbilgisi veya telaffuz veya başka bir şey hakkında şüpheniz olduğu anlamına gelir bu şüpheyi sona erdirene kadar

should really be spending more time getting more  input until you can end that doubt and as you get  

daha fazla girdi elde etmek için gerçekten daha fazla zaman harcamanız gerekir ve daha

more input you will feel more confident about that  last thing is that instead of trying to learn more  

fazla girdi aldıkça bu konuda kendinize daha fazla güvenirsiniz.

words you should learn fewer words but really  understand them well all right so if you'd like  

doğru yani

to learn more I've covered three of these myths  here you can click on the link in the description  

daha fazla bilgi edinmek isterseniz bu efsanelerden üçünü burada ele aldım

of this video to go and get all 12 of those  things I cover these things all in detail you  

bu videonun açıklamasındaki bağlantıya tıklayarak gidip bu 12  şeyin tümüne

also find other articles and good videos on the  site as well and if you'd like to learn more about  

ulaşabilirsiniz. sitedeki diğer makaleler ve iyi videolar da ve özellikle   telaffuz hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz

pronunciation specifically you can also click  on Frederick you'll find the link for that in  

Frederick'e tıklayabilirsiniz  bunun için bağlantıyı

the description as well as fluent for life which  is our complete fluency program that takes you  

açıklamada   ve ayrıca bizim tam akıcılığımız olan yaşam için akıcı  bulacaksınız sizi her şeye götüren bir program

through everything but hopefully if you have any  questions you can let me know I think that'll be  

ama umarım herhangi bir sorunuz varsa bana iletebilirsiniz.

it though I think people just are saying goodbye  rear crafty says could you please recommend any  

methods on how to practice how to active the  passive vocabulary yeah so the answer to that  

pasif kelime dağarcığı evet yani bunun cevabı

is just more input so if you have a passive  vocabulary the way to get it to active is to  

sadece daha fazla girdidir yani pasif bir kelime dağarcığınız varsa onu aktif hale getirmenin yolu

get more input it's really that simple so if you  know something but you can't really speak about  

daha fazla girdi elde etmektir, bu gerçekten bu kadar basit yani bir şey biliyorsanız ama onun hakkında gerçekten

it well you just need to get more input about that  thing feel much more confident and then I promise  

iyi konuşamıyorsanız sadece o  konuda daha fazla girdi almanız gerekiyor çok daha güvende hissediyorsunuz ve sonra söz veriyorum

you watch that uh watch the espresso video on our  Channel it will prove what I'm talking about you  

kanalımızdaki espresso videosunu izleyin, bu benim bahsettiğim şeyi kanıtlayacaktır

will feel especially if you don't know anything  about espresso at the beginning you will feel  

özellikle hakkında hiçbir şey bilmiyorsanız   hissedeceksiniz espresso başında

more confident about that at the end hello sir is  it beneficial for us to imitate native speakers  

bu konuda daha emin hissedeceksiniz sonunda merhaba efendim ana dili İngilizce olan kişileri taklit etmek bizim için yararlı mı?

speaking manner pronunciation stress uh it's  it's helpful if you want to do that but again  

konuşma tarzı telaffuz stres uh bunu yapmak istiyorsanız yararlı olur ama yine

I would rather rather than like imitate one  person I would rather get lots of different  

bir kişiyi taklit etmeyi tercih ederim Pek çok            daha fazla

people saying the same thing okay so I want to  hear lots of different people and this the point  

insanın aynı şeyi söylemesini tercih ederim, bu yüzden çok   çok  duymak istiyorum ve amaç

is to help me find my own English speaking voice  so if I'm speaking English and if I'm trying to  

kendi İngilizce konuşma sesimi bulmama yardım etmek  bu nedenle, eğer İngilizce konuşuyorsam ve örünç kulağa doğal gelen

speak Japanese like I want to find something that  sounds natural but it's speaking for me so I know  

bir şey bulmak istiyormuşum gibi Japonca konuşun ama bu benim için konuşuyor bu yüzden

many people who are fluent Japanese speakers but  they're not born in Japan they don't look Japanese  

akıcı Japonca konuşan birçok kişi tanıyorum ancak Japonya'da doğmamışlar Japonca görünmüyorlar

and so their their pronunciation sounds a little  bit different but it kind of goes with their their  

ve bu nedenle telaffuzları biraz farklı geliyor ama bu onların

their body and their face and and that's it's  going to be a little different for everybody  

vücutları ve yüzleri ile uyumlu ve bu herkes için biraz farklı olacak tamam yani

all right so is uh is it necessary to write  new vocabulary while watching a video which is  

bir video izlerken yeni kelimeler yazmak gerekli mi ki bu

interesting me yeah it's it's great again that's  a different kind of naturally varied review so  

benim ilgimi çekiyor evet yine harika bu farklı türde doğal olarak çeşitli bir inceleme yani

what we do in fluent for Life we'll have you watch  something then just listen to it then try writing  

Life for fluent'ta yaptığımız şey, size bir şey izleteceğiz  sonra sadece dinleyin, ardından yazmayı deneyin

it and try reading it as well and again these  different ways of thinking it's going to be a  

ve okumayı da deneyin ve yine bu farklı düşünme biçimleri, bunun bir

little bit of repetition but it's in a different  way and so this is why we always want you to to  

biraz tekrar ama farklı bir şekilde ve bu yüzden her zaman

review things but the point is not to just repeat  the same thing in exactly the same way but if  

bir şeyleri gözden geçirmenizi istiyoruz, ancak mesele aynı şeyi tamamen aynı şekilde tekrarlamak değil,

you write something down it will slow down the  language for you really make it clear what you're  

bir şeyi yazarsanız yavaşlar. sizin için dil gerçekten ne okuduğunuzu net bir şekilde ifade ediyor

reading or especially if you're watching something  you have subtitles for it which is fine to do that  

veya özellikle bir şey izliyorsanız bunun için altyazılarınız var, bu da

will really help you understand but it's better  to get the actual English than like a translation  

gerçekten anlamanıza yardımcı olacaktır, ancak gerçek İngilizce'yi  elde etmek  daha iyidir   kendi dilinizde bir çeviri yapmaktansa

in your native language all right hopefully that  all makes sense you are a Superman says Hano and  

ana dil pekala umarım her şey mantıklıdır sen bir Süpermensin der Hano ve

uh dinosaurs uh hello from Iraq all right it looks  like we've gotten to the end nice work everybody  

uh dinozorlar uh Irak'tan merhaba pekala sona geldik gibi görünüyor herkese iyi iş   bu

so remember these three if you'd like to discover  all 12 of those just click on the link in the uh  

yüzden 12'yi de keşfetmek istiyorsanız bu üçünü unutmayın bunlardan sadece uh

thanks to you yeah it's my pleasure yeah again I I  know what it's like to learn languages and I spent  

senin sayende evet bu benim için bir zevk, evet yine dil öğrenmenin nasıl bir şey olduğunu biliyorum ve

many many years trying to do things a traditional  way and once I found actually how to get fluent  

işleri geleneksel yöntemlerle yapmaya çalışarak uzun yıllar harcadım ve bir kez gerçekten nasıl akıcı konuşacağımı buldum

then my fluency became uh it really it progressed  very rapidly and now I can learn new things in  

o zaman akıcılığım gerçekten çok hızlı ilerledi ve artık Japonca'da da çok daha hızlı yeni şeyler öğrenebiliyorum bu yüzden

Japanese much faster as well so I hope uh the  same for all of you that's why I do what I do  

hepiniz için aynı şeyi umuyorum bu yüzden yaptığım şeyi yapıyorum

and hopefully you'll become a much better speaker  remember go out find the things you're interested  

ve umarım siz çok daha iyi bir konuşmacı olursunuz unutmayın dışarı çıkıp ilgilendiğiniz şeyleri bulun

in you get that naturally very reviewed you will  become a fluent speaker much faster all right have  

doğal olarak çok inceleniyorsunuz çok daha hızlı  akıcı bir konuşmacı olacaksınız pekala   harika

a fantastic day I think we covered everything  we appreciate your time and patience to help us  

bir gün geçirin bence her şeyi ele aldık  İngilizcemizi geliştirmemize yardımcı olmak için ayırdığınız zaman ve sabrınız için teşekkür ederiz evet evet

enhance our English yeah as a good note to end on  a good note to end on have a fantastic day click  

Bitirmek için güzel bir not Bitirmek için güzel bir not Harika bir gün geçirin

on the links in the description if you'd like  to learn more and I'll see you in the next video

Daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız   açıklamadaki bağlantılara tıklayın, bir sonraki videoda görüşmek üzere