Keep Your Sunny Side Up! ☀ Live from England

Oh, hello there.

Merhaba.

Hi, everybody.

Selam millet.

This is Mr.

Duncan in the garden. And yes, I'm late.

Ben

bahçedeki Bay Duncan. Ve evet, geç kaldım.

Before anyone says anything, I know I'm late, for which I apologise.

Kimse bir şey söylemeden geç kaldığımı biliyorum ve bunun için özür dilerim.

I had some technical problems.

Bazı teknik sorunlar yaşadım.

Unfortunately, things

Ne yazık ki, işler

went a bit wrong, but it was nothing to do with me.

biraz ters gitti, ama benimle ilgisi yoktu.

I think it was YouTube that had the problem, not me.

Sanırım sorunu olan YouTube'du, ben değil.

Honestly,

Dürüst olmak gerekirse

Mr. Duncan, you are making excuses.

Bay Duncan, bahaneler uyduruyorsunuz.

That's what we think anyway.

Zaten biz de öyle düşünüyoruz.

So let's see.

Öyleyse görelim.

Oh, we are on

Oh, yayındayız

Oh, I think you missed YouTube. Yes.

Oh, sanırım YouTube'u kaçırdınız. Evet.

It looks as if I'm working.

Çalışıyormuşum gibi görünüyor.

Isn't that nice?

Bu hoş değil mi?

Nice to see you here. Hi, everybody.

Seni burada görmek güzel. Selam millet.

This is Mr. Duncan in England.

Ben İngiltere'den Bay Duncan.

How are you today?

Bugün nasılsın? İyi misin

Are you okay? I hope so. Are you happy?

? Umarım. Mutlu musun?

Are you having more luck with your technology than I am at the moment?

Teknolojinle şu an benden daha şanslı mısın?

Well, I hope so.

Umarım öyledir.

Here we go, then.

İşte başlıyoruz o zaman.

Yes, we are back together again.

Evet, yeniden birlikteyiz.

And this is something a little different because the weather is lovely.

Ve bu biraz farklı bir şey çünkü hava çok güzel.

It really does feel as if spring is in the air

because I'm outside.

Dışarıda olduğum için gerçekten bahar geliyormuş gibi hissettiriyor. çok

It's lovely.

Warm as well, I hope, where you are.

güzel

Senin olduğun yerde de sıcak, umarım.

The weather is nice as well.

Hava da güzel.

So I had some technical problems.

Bu yüzden bazı teknik sorunlar yaşadım.

I could not connect to my live stream,

Canlı yayınıma bağlanamadım,

so I had to delete it all.

bu yüzden hepsini silmek zorunda kaldım.

Everything had to be deleted.

Her şeyin silinmesi gerekiyordu.

And so I had to start again.

Ve bu yüzden yeniden başlamak zorunda kaldım.

But finally, we are here.

Ama sonunda, buradayız.

It's very different.

Çok farklı.

You might notice there are some sounds around me,

Etrafımda bazı sesler olduğunu fark edebilirsiniz,

some natural sounds and some

bazı doğal sesler ve bazı

unnatural sound.

doğal olmayan sesler.

There is one thing that's happening in the garden at the moment.

Şu anda bahçede olan bir şey var.

There is one sparrow,

Bir serçe var,

a male sparrow who likes to come into the garden

bir erkek serçe bahçeye gelmeyi

and he likes to sing all day long.

ve gün boyu şarkı söylemeyi seviyor.

In fact,

Aslında

there he is,

orada

and he sits in the garden all day singing.

ve bütün gün bahçede oturup şarkı söylüyor.

I think he is trying to attract

Bence

a female. I think so.

bir kadını etkilemeye çalışıyor. Bence de. Demek olan

So that is what is going on.

bu.

But I can't remember

Ama

the last time I saw A Sparrow in the garden.

bahçede bir serçeyi en son ne zaman gördüğümü hatırlayamıyorum.

Normally they they nest in other parts of the village,

Normalde köyün başka yerlerinde yuva yaparlar

but at the moment, yes, I do have a lovely sparrow saying hello.

ama şu anda evet, merhaba diyen sevimli bir serçem var.

We also have robins, blackbirds.

Ayrıca kızılgerdanlarımız, karatavuklarımız var.

In fact, they were blackbirds everywhere.

Aslında, her yerde karatavuklardı.

All over the place.

Her yerde.

You can't get away from the blackbirds.

Karatavuklardan kaçamazsınız.

They are all over the place.

Her yerdeler.

And the reason why they are everywhere

Ve her yerde olmalarının sebebi de

is because they are preparing to build their nests.

yuvalarını yapmaya hazırlanıyor olmalarıdır.

In fact, in the front garden there is a blackbird nest being built right now.

Hatta ön bahçede şu anda bir karatavuk yuvası yapılıyor.

It really does feel as if spring is in the air.

Gerçekten bahar havasındaymış gibi hissettiriyor.

Yes. This is the first live stream that I'm doing on my new computer.

Evet. Bu, yeni bilgisayarımda yaptığım ilk canlı yayın.

If you were watching last Sunday,

Geçen Pazar izliyorsanız,

you will know that I have just finished

building my new computer.

yeni bilgisayarımı kurmayı henüz bitirdiğimi bileceksiniz.

So I bought some parts, some new parts

Bu yüzden bazı parçalar aldım, bazı yeni parçalar

and also I have used some old parts from my previous computer.

ve ayrıca önceki bilgisayarımdan bazı eski parçaları kullandım .

So that is what I've done.

Ben de öyle yaptım. Hayatımda daha

I have never ever

built a computer before

önce hiç bilgisayar yapmadım

in my life, so I can't believe this is working.

, bu yüzden bunun çalıştığına inanamıyorum.

So you are you are now watching this through the computer

Demek kendi ellerimle yaptığım bilgisayardan izliyorsunuz bunu

that I built with my own

hands.

. Kırılmaya başlamadan önce

Let's let's just see how long it lasts

ne kadar sürdüğünü görelim

for before it starts breaking.

.

Hello, Moser.

Merhaba Moser.

Nice to see you here today.

Bugün seni burada görmek güzel.

Yes, we are live outside Beatrice also.

Evet, Beatrice'in dışında da canlı yayındayız.

Hello to you watching in Pakistan.

Pakistan'da izleyenlere merhaba.

I hope you're having a nice day today.

Umarım bugün güzel bir gün geçiriyorsundur.

We also have artists, v artists.

Sanatçılarımız da var, v artistler.

Who is V artists, I think.

V artistleri kimdir diye düşünüyorum.

I mean, v tests

Yani, v testleri,

there is a horrible smell near to where I'm standing.

durduğum yerin yakınında korkunç bir koku var. Aslında karatavuklar için çıkardığım

There are some mealworms

bazı un kurtları var

that I've actually put out for the blackbirds

The only problem is they stink.

Tek sorun kokuyorlar.

Have you ever tried to to smell a male worm?

Hiç erkek bir solucanın kokusunu almayı denediniz mi?

Can I just say one male word doesn't smell very nice.

Bir erkek kelimesinin pek hoş kokmadığını söyleyebilir miyim? Ayaklarınızın yanında

So imagine a hundred mealworms

yüz un kurdu hayal edin

by your feet.

.

And that is what is happening at the moment.

Ve şu anda olan da bu.

So here we are.

Yes. English and outside, it's a very short one.

İşte buradayız.

Evet. İngilizce ve dışı, çok kısa.

So I'm not with you for very long.

Bu yüzden çok uzun süre seninle değilim.

Because we've had all sorts of trouble today.

Çünkü bugün her türlü sıkıntıyı yaşadık.

Technical problems trying to connect to You Tube.

You Tube'a bağlanmaya çalışırken yaşanan teknik sorunlar.

But here we are anyway.

Ama yine de buradayız.

I made it.

Ben yaptım.

Hello to Richard.

Richard'a merhaba.

Hello.

Also to Fatma Aziz.

Merhaba.

Fatma Aziz'e de.

Hello.

Merhaba.

Also to Louis Mendez.

Ayrıca Louis Mendez'e.

Hello, Louis.

Merhaba Louis.

I hope you are having a good day.

Umarım iyi bir gün geçiriyorsundur.

How is the weather in in France today?

Bugün Fransa'da hava nasıl?

Is it sunny like here I wonder.

Acaba burası gibi güneşli mi?

Beatriz. Hello, Beatriz.

Beatriz. Merhaba, Beatriz.

Hello.

Merhaba.

Your garden looks wonderful under the spring.

Bahçeniz baharın altında harika görünüyor.

Mr. Duncan, it does look rather nice.

Bay Duncan, oldukça hoş görünüyor.

I have lots of daffodils growing behind me.

Arkamda büyüyen bir sürü nergis var.

You might notice there are some daffodils over there.

Orada birkaç nergis olduğunu fark etmişsindir.

And also there are some lovely daffodils,

Ayrıca bazı güzel nergisler,

some yellow daffodils, and also some.

bazı sarı nergisler ve ayrıca bazı nergisler var.

Some white ones. As well.

Bazı beyaz olanlar. İlave olarak.

The thing to remember is that daffodils

Hatırlanması gereken şey, nergislerin

come in all shapes and sizes.

tüm şekil ve boyutlarda olduğudur.

And colours as well, and they all have their special names

Ve renkler de ve hepsinin özel isimleri var

Tomic is here.

Tomic burada.

Hello, Tomic. Also Serena.

Merhaba Tomic. Ayrıca Serena.

Hello, Serena.

Merhaba Serena.

Nice to see you here as well.

Seni burada görmek de güzel.

We also have Gulu and Nora.

Gulu ve Nora'mız da var.

Nora, her Nora Hassan watching in Iraq.

Nora, Nora Hassan'ı Irak'ta izliyor.

Hello to you as well.

Sana da merhaba. Hong Kong'da izleyen Ying'e

So many people here at the moment

şu anda burada çok fazla insan var

to Ying who is watching in Hong Kong.

.

I have quite a few viewers watching in Hong Kong.

Hong Kong'da izleyen epey izleyicim var.

So a big hello to everyone watching there.

Orada izleyen herkese büyük bir merhaba.

Apparently the sound is low.

Belli ki ses az.

Is it really?

Gerçekten mi?

Well, I've just tested the sound

Pekala, sesi az önce test ettim,

I have quite a few viewers know the sound is okay.

epeyce izleyici sesin iyi olduğunu biliyor.

I've just tested the sound here and it does sound perfectly all right.

Sesi burada test ettim ve kulağa mükemmel bir şekilde geliyor.

Maybe you have a Build-Up of wax in your ears.

Belki kulaklarınızda birikmiş kulak kiri vardır.

Perhaps you need to clean your ears out maybe.

Belki de kulaklarını temizlemelisin.

Hello.

Also to Claudia. Hello, Claudia.

Merhaba.

Claudia'ya da. Merhaba Claudia.

Nice to see you here as well.

Seni burada görmek de güzel.

I've had so many problems over the past couple of days

Son birkaç gündür bu yeni bilgisayarla çok fazla sorun yaşadım

with this new computer, but also

ama aynı zamanda

with a very annoying sound as well.

çok sinir bozucu bir sesle.

That is something I will talk more about on Sunday.

Bu, Pazar günü hakkında daha fazla konuşacağım bir konu.

I will be back on Sunday, don't worry.

Pazar günü geleceğim, merak etmeyin.

Sunday from 2 p.m. UK time.

Pazar saat 14:00'ten itibaren İngiltere saati.

Hopefully things will be a little bit more normal on Sunday.

Umarım pazar günü her şey biraz daha normal olur.

I really do.

Gerçekten yaptım.

I hope everything works all right.

Umarım her şey yolunda gider.

The sound is perfect.

Ses mükemmel.

Maybe a bit flat

Belki biraz düz,

I don't know how that's possible.

bunun nasıl mümkün olduğunu bilmiyorum.

I really don't know.

gerçekten bilmiyorum Tabii

I can't make it any louder unless, of course, I.

ben mikrofona bağırmadıkça daha yüksek sesle yapamam

I scream into the microphone,

,

which I'm sure no one wants.

eminim bunu kimse istemez.

Hello. Also to Fernando.

Merhaba. Ayrıca Fernando'ya.

Yes, I am back with you.

Evet, aranıza geri döndüm.

Feeling a little exhausted because I've been trying to get this working.

Bu işi halletmeye çalıştığım için biraz bitkin hissediyorum.

I haven't prepared anything today because I was going to have

Bugün

some fun and some games in the garden.

bahçede biraz eğlenip biraz oyun oynayacağım için hiçbir şey hazırlamadım.

But unfortunately, because I could not get this started

Ama ne yazık ki, bunu zamanında başlatamadığım için

on time, then

,

that's the reason why I'm so sorry about that.

bunun için çok üzgünüm.

You might notice the birds behind me

Arkamdaki kuşları fark edebilirsiniz

you might.

.

You might also hear some planes going over as well.

Ayrıca bazı uçakların da geçtiğini duyabilirsiniz. Bir

Lots of aeroplanes flying over.

sürü uçak uçuyor. Dün havada evin

There was someone flying over

üzerinden uçan biri vardı

the house yesterday in the air, a plane, and they were showing off

, bir uçak ve onlar da

because they were going around and around the plane.

uçağın etrafında dönüp durdukları için gösteriş yapıyorlardı.

Was actually going upside down like that.

Aslında böyle ters gidiyordu.

Looping the loop.

Döngü döngü.

So we do get a lot of people flying overhead

Bu yüzden, yukarıdan uçan birçok insan

and the aeroplanes

ve

like that you see.

gördüğünüz gibi uçaklar elde ediyoruz.

Hello Z Seeker.

Merhaba Z Arayıcı.

Hello Z Seeker.

Merhaba Z Arayıcı.

I'm glad that you've managed to find me because

I did have some technical problems.

Bazı teknik sorunlarım olduğu için beni bulduğunuza sevindim.

I know I shouldn't keep mentioning it.

Bundan bahsetmeye devam etmemem gerektiğini biliyorum.

If Mr.

Steve was here now, he would say, Duncan,

Bay

Steve şimdi burada olsaydı, "Duncan,

stop mentioning your technical problems

teknik sorunlarından bahsetmeyi bırak

and no one is interested in that.

ve kimse bununla ilgilenmiyor" derdi.

Spring is here.

Bahar Burada.

Something happy, something exciting for a change.

Mutlu bir şey, değişiklik için heyecan verici bir şey.

Because let's be honest, no one is feeling

Çünkü dürüst olalım,

very happy at the moment for all sorts of reasons.

şu anda pek çok nedenden dolayı kimse mutlu hissetmiyor.

And we know what they are.

Ve biz onların ne olduğunu biliyoruz. Ne

You know what they are. I know what they are.

olduklarını biliyorsun. Ne olduklarını biliyorum.

Even the birds flying around me

Etrafımda uçan kuşlar bile olması

don't seem as happy as they should.

gerektiği kadar mutlu görünmüyor. Onlar

Even they know for some reason.

bile nedense biliyorlar.

Mr. Duncan

Bay Duncan,

I have low a sound.

sesim kısıldı.

Well, I'm going to try and put it right then.

Peki, o zaman doğru yere koymaya çalışacağım.

I'm going to try and put it right just a moment.

Bir an düzeltmeye çalışacağım.

I'm going to turn the sound up, and then I'm sure everyone will say it's

Sesi açacağım ve eminim ki herkes

too loud.

çok yüksek olduğunu söyleyecektir. İşte

Oh, there you are.

buradasın.

Is that better?

Bu daha iyi mi?

Is that better?

Bu daha iyi mi?

Is it working now?

Şimdi çalışıyor mu?

Sir, I'm not sure if this is my problem or probably the YouTube,

Efendim, sorunun bende mi yoksa muhtemelen YouTube'da mı olduğundan emin değilim,

because something very strange did happen earlier.

çünkü daha önce çok garip bir şey oldu.

So can you hear me more clearly?

Yani beni daha net duyabiliyor musun?

Let's just say I'm going to do a test. Is that better?

Diyelim ki bir test yapacağım. Bu daha iyi mi?

Is that better?

Bu daha iyi mi?

Is it working now?

Şimdi çalışıyor mu?

See, I'm not sure if this is my problem for you.

Bak, bunun senin için benim sorunum olup olmadığından emin değilim.

Yeah, I can hear me now. Definitely.

Evet, şimdi beni duyabiliyorum. Kesinlikle.

So what about now?

Peki ya şimdi?

Can you hear me is it okay?

beni duyabiliyor musun tamam mı

Do I need to shout?

Bağırmam mı gerekiyor?

Do I need to climb up on the roof

Çatıya çıkıp avazım çıktığı kadar bağırmam mı gerekiyor

and shout at the top of my voice?

?

By the way, if you do that, if you shout

Bu arada, eğer bunu yaparsan,

at the top of your voice,

avazın çıktığı kadar bağırırsan, gücün

it means you shout as loudly as you can.

yettiği kadar bağırırsın demektir.

You shout at the top of your voice.

Avazın çıktığı kadar bağırıyorsun.

One of the things that I hate

about going to a place that's noisy,

Gürültülü bir yere gitmenin nefret ettiğim yönlerinden biri,

especially if you go to somewhere like a busy bar

özellikle kalabalık bir bar

or maybe a disco, you have to shout.

ya da disko gibi bir yere giderseniz, bağırmak zorunda kalırsınız.

I hate that.

Bundan nefret ediyorum.

I don't like shouting when I'm trying to talk to someone.

Biriyle konuşmaya çalışırken bağırmayı sevmiyorum.

It's one of the reasons why I don't like going to discos or busy bars

Diskolara ya da kalabalık barlara gitmeyi sevmememin nedenlerinden biri de bu

because I often find that it's much too loud and then you have to start shouting

çünkü çoğu zaman çok gürültülü buluyorum ve sonra

into the other person's ear and then they have to shout in your ear.

karşınızdaki kişinin kulağına bağırmaya başlamanız gerekiyor ve o da sizin kulağınıza bağırmak zorunda kalıyor.

So I don't like that, really.

Yani bundan gerçekten hoşlanmıyorum.

I don't like having to shout at the top of my voice.

Yüksek sesle bağırmak zorunda kalmayı sevmiyorum.

Thank you, Beatriz.

Teşekkürler Beatriz.

Apparently the sound is much better.

Görünüşe göre ses çok daha iyi.

Well, I'm still adjusting all of the equipment, so.

Hala tüm ekipmanı ayarlıyorum, yani.

So I might have to make some changes.

Bu yüzden bazı değişiklikler yapmam gerekebilir.

We will see what happens.

Ne olacağını göreceğiz.

Anyway, apparently you can hear me now.

Her neyse, görünüşe göre artık beni duyabiliyorsun.

It's always good when you can be heard.

Sesinizin duyulabilmesi her zaman iyidir.

That's what I say. Hello.

Ben de öyle söylüyorum. Merhaba.

Do you grow vegetables?

sebze yetiştiriyor musun

In your garden? No, I don't.

Bahçende mi? Hayır, bilmiyorum.

Something we've thought about doing,

Yapmayı düşündüğümüz bir şey

but we've never actually done it.

ama aslında hiç yapmadık.

I suppose behind me,

Sanırım arkamda

I suppose I could grow some vegetables, but no, we've never done it.

biraz sebze yetiştirebilirim, ama hayır, bunu hiç yapmadık.

I think one of the reasons why we've never tried

Bence bunu hiç denemememizin nedenlerinden biri,

it is because in the local town,

yerel kasabada hafta boyunca açık olan

there is a huge farmer's market which is open during the week

büyük bir çiftçi pazarının olması ve

so you can actually get anything

böylece

from the farmer's market during the week.

hafta boyunca çiftçi pazarından gerçekten her şeyi alabilmeniz.

Every single vegetable that you can mention

Bahsetebileceğiniz her bir sebze,

is available from the local farmer's market.

yerel çiftçi pazarından temin edilebilir.

Thank you, Sandra.

Teşekkürler Sandra.

Your garden is beautiful.

Bahçen çok güzel. Şu

At the moment we are still waiting for many of the plants,

anda hala birçok bitkinin,

many of the bushes to come out

birçok çalının çıkmasını bekliyoruz. Merhaba Nora'yı duyabildiğiniz gibi

You might also be able to hear

there are people at the moment cutting their trees

şu anda ağaçlarını kesen insanlar olduğunu da duyabilirsiniz

as you can hear

Hello, Nora.

.

I'm not sure what is your accent?

Aksanın ne olduğundan emin değilim?

My accent is British, I'm British, I'm English.

Aksanım İngiliz, İngilizim, İngilizim.

I live in England.

İngiltere'de yaşıyorum.

I'm English.

Ben ingiliz'im.

I can't express it any more than that.

Bunu daha fazla ifade edemem.

So I am British. My accent is clear.

Yani ben İngilizim. Aksanım açık.

I do have a slight accent because I live

Hafif bir aksanım var çünkü

in the Midlands area of England and around here

İngiltere'nin Midlands bölgesinde yaşıyorum ve buralarda

there are many different accents.

pek çok farklı aksan var.

Sandra says the best moment is spring time.

Sandra, en iyi anın bahar zamanı olduğunu söylüyor.

Well, I would agree with you.

Peki, sana katılıyorum.

I like spring.

İlkbaharı severim. Ben

I also like summer.

de yazı severim.

And I suppose I like autumn

Ve sanırım sonbaharı seviyorum

because they are all different seasons.

çünkü hepsi farklı mevsimler.

They are very different from each other.

Birbirlerinden çok farklılar.

So quite often we talk about spring.

Bu yüzden oldukça sık bahar hakkında konuşuruz.

Is the time for birth when everything starts to come out.

Her şeyin ortaya çıkmaya başladığı doğum zamanıdır.

And then, of course, we have summer when everything is flourishing.

Ve sonra, elbette, her şeyin geliştiği yaz var.

And everything is in bloom.

Ve her şey çiçek açıyor.

You might say that summer is the peak

Yaz aslında

for all of the flowers and the trees

tüm çiçeklerin, ağaçların

and nature, in fact.

ve doğanın zirvesidir diyebilirsiniz.

And then, of course, we have autumn where everything starts

Ve sonra, elbette,

to wind down and go to sleep

in preparation for the cold days and also winter.

soğuk günlere ve ayrıca kışa hazırlanmak için her şeyin gevşemeye ve uykuya dalmaya başladığı bir sonbahar var.

But I suppose really, I like all of them.

Ama sanırım gerçekten, hepsini seviyorum.

I like I like all of them.

Seviyorum hepsini beğeniyorum.

I like all of the seasons.

Bütün mevsimleri severim.

We are very lucky here because we get four

Burada çok şanslıyız çünkü

very distinct seasons

çok farklı dört mevsim yaşıyoruz

Spring, summer, autumn, winter.

İlkbahar, yaz, sonbahar, kış.

And they are all very different from each other.

Ve hepsi birbirinden çok farklı.

This morning there were so many birds flying around here

Bu sabah etrafta uçan bir sürü kuş vardı

and they were all singing and the sound was beautiful.

ve hepsi şarkı söylüyordu ve ses çok güzeldi.

And now, of course, I've come outside.

Ve şimdi, tabii ki, dışarı çıktım.

Many of the birds have flown away.

Kuşların çoğu uçup gitti.

I think I've scared them off.

Sanırım onları korkuttum.

Gulu says the British accent is the world's best accent.

Gulu, İngiliz aksanının dünyanın en iyi aksanı olduğunu söylüyor.

Oh, thank you very much.

Çok teşekkür ederim.

I feel rather pleased to hear that, to be honest.

Dürüst olmak gerekirse bunu duyduğuma çok sevindim.

Reginald Rajendra sing Hello to you.

Reginald Rajendra sana merhaba şarkısını söylüyor.

Have you ever done an English addict episode on social media?

Hiç sosyal medyada bir İngiliz bağımlısı bölümü yaptınız mı ?

I have talked about social media quite a few times, eh?

Sosyal medyadan epeyce bahsettim, değil mi?

In various ways.

Çeşitli şekillerde.

But I suppose these days

Ancak sanırım bu günlerde,

with situations that are happening around the world, more

dünya çapında meydana gelen durumlarla birlikte, giderek daha fazla

and more people are using social media not just as a way of keeping in touch

insan sosyal medyayı sadece arkadaşlarıyla iletişim halinde olmanın bir yolu olarak değil,

with their friends but also as a way of informing

aynı zamanda

and allowing other people to see

diğer insanları bilgilendirmenin ve

what is happening in their country.

neler olduğunu görmelerine izin vermenin bir yolu olarak kullanıyor. kendi ülkelerinde.

And of course, what is happening

Ve tabii ki

at the moment in Ukraine is a good example of people

şu anda Ukrayna'da olanlar, insanların

using technology and also social media

teknolojiyi ve sosyal medyayı

to get their message

mesajlarını almak

and also to show the reality of what is happening there at the moment.

ve şu anda orada olanların gerçekliğini göstermek için kullanmasına iyi bir örnek.

Hello also to Hassan.

Hasan'a da selamlar.

You have a good place.

İyi bir yerin var.

Thank you very much.

Çok teşekkür ederim.

We have sunshine, we have the birds,

Güneş ışığımız var, kuşlarımız var,

we have some blue sky

biraz mavi gökyüzümüz var

and you have me as well.

ve sizde de ben var.

So not everything is perfect.

Yani her şey mükemmel değil.

I'm afraid

Korkarım

Lewis says my eyes like autumn, but my body doesn't.

Lewis, gözlerimin sonbahar gibi olduğunu söylüyor ama vücudum öyle değil.

Well, I have a similar situation during summertime.

Valla ben de yazın böyle bir durum yaşıyorum.

Oh, late spring and early summer.

Oh, ilkbaharın sonu ve yazın başı.

My eyes like to see

Gözlerim güzel mevsimi görmeyi sever

the beautiful season, but unfortunately, my body doesn't.

ama ne yazık ki vücudum istemiyor.

And already there are people beginning to suffer from hay fever.

Ve şimdiden saman nezlesinden muzdarip olmaya başlayan insanlar var.

So my hay fever, my sensitivity

Yani saman nezlem, hassasiyetim

relates to tree pollen and also grass pollen.

ağaç poleni ve ayrıca çim poleni ile ilgilidir.

So when the grass starts to pollinate, the pollen is produced.

Böylece çim tozlaşmaya başladığında polen üretilir.

And for people like me who are sensitive to pollen,

Ve benim gibi polen hassasiyeti olan insanlar için

I will unfortunately react in a very negative way.

maalesef çok olumsuz tepki vereceğim.

My body does not like it.

Vücudum bundan hoşlanmıyor.

And we call that hay fever

Ve biz bu nezleye

Hello to Jemmy from Hong Kong.

Hong Kong'dan Jemmy'ye Merhaba diyoruz.

We humans are in many forms of culture

Biz insanlar,

that have made all the Four Seasons

tüm Dört Mevsim'i kendilerine göre

poetic and festive in their own way.

şiirsel ve şenlikli yapan birçok kültür biçimi içindeyiz.

Yes, well, I suppose we can think of poetry and art

Evet, pekala, sanırım şiir ve sanatı düşünebiliriz.

Those are the two types of

Bunlar,

I suppose you might call it

sanırım buna

a type of creative expression

bir tür yaratıcı ifade diyebilirsiniz,

we think of poetry stories and also art as well.

şiir, öykü ve sanatı da düşünüyoruz.

When we are talking about the way in which people

İnsanların

express us the seasons.

bize mevsimleri ifade etme biçimlerinden bahsederken.

I think so.

Bence de.

I was watching a very interesting programme last night

Dün gece çok ünlü bir ressam olan Renoir hakkında çok ilginç bir program izliyordum

about Renoir, a

very famous painter,

but also he had quite a lot of tragedy

ama aynı zamanda hayatında pek çok trajedi de yaşadı

in his life as well.

.

Hello, also to Amarjeet.

Amarjeet'e de merhaba.

Hello to you.

Merhaba sana.

Thank you very much for joining me.

Bana katıldığınız için çok teşekkür ederim.

I will be with you for a few more moments and then I'm going just to show one today

Birkaç dakika daha sizinle olacağım ve sonra bugün sadece bir tane göstereceğim

because I did have all sorts of problems

çünkü her türlü sorunum vardı

and I was only going to be here until 3:00.

ve sadece 3:00'e kadar burada olacaktım.

So I will be going in around about 5 minutes from now.

Yani yaklaşık 5 dakika sonra gideceğim.

It is a fabulous day.

Muhteşem bir gün.

Marwan Morales, it's

Marwan Morales,

nice to see you here today.

bugün seni burada görmek güzel.

Thank you very much for joining me.

Bana katıldığınız için çok teşekkür ederim.

There are people at the moment cutting some trees down.

Şu anda bazı ağaçları kesen insanlar var.

They are doing lots of essential work

Çok önemli işler yapıyorlar

and that is the sound that you can hear at the moment behind me.

ve şu anda arkamda duyabileceğiniz ses bu .

Over the past few weeks, we've had some terrible storms

Son birkaç hafta içinde bazı korkunç fırtınalar yaşadık

and a few trees have fallen.

ve birkaç ağaç devrildi.

So I think there are people at the moment making all of those trees safe.

Bu yüzden şu anda tüm bu ağaçları güvenli hale getiren insanlar olduğunu düşünüyorum.

And that is the sound you can hear

Ve bu duyabileceğiniz ses.

Hello also to all we have who is here today

Bugün burada olan ve Perry'ye merhaba dememiş olan herkese merhaba

who haven't said hello to

hello to Perry.

.

Perry says autumn is not the season for sleeping.

Perry, sonbaharın uyku mevsimi olmadığını söylüyor.

Winter is well, I would say that Autumn is the period of transition

Kış güzeldir, sonbahar

where everything begins

her şeyin başladığı

and prepares for the arrival of winter.

ve kışın gelişine hazırlanıldığı bir geçiş dönemidir diyebilirim.

I think that would be fair to say.

Bence bunu söylemek adil olur.

It's okay.

Sorun değil.

Thank you. Kinzer. Kinzer.

Teşekkür ederim. Kinzer. Kinzer.

I don't recognise your name.

Adını tanımıyorum.

Where are you watching at the moment?

Şu anda nereden izliyorsunuz?

Yes, we all live outside.

Evet, hepimiz dışarıda yaşıyoruz.

I'm only here for a few more moments, but I couldn't resist

Sadece bir kaç dakika daha buradayım ama hem

sharing the garden and also sharing some of the

bahçeyi hem de

spring sites.

pınar sitelerini paylaşmaktan kendimi alamadım.

Keep your sunny side up.

Güneşli tarafınızı yukarıda tutun.

That, by the way, is the title of today's live stream.

Bu arada, bugünkü canlı yayının başlığı bu. Pozitif kalmalarını istediğimizde,

We often tell someone to keep their sunny side

sık sık birine güneşli tarafını yukarıda tutmasını söyleriz

up when we want them to stay positive.

.

Keep your sunny side up

Güneşli tarafınızı yukarıda tutun,

stay happy.

mutlu kalın.

Stay positive.

Pozitif kal.

Sometimes you have to, even when things are going wrong all around you.

Bazen, çevrenizde her şey ters giderken bile buna mecbur kalırsınız.

Maybe.

Belki.

Maybe all sorts of things are going badly.

Belki de her şey kötü gidiyordur.

Do you have your own podcast?

Kendi podcast'iniz var mı?

Well, I suppose in a way this is my podcast,

Sanırım bu bir bakıma benim podcast'im,

my video podcast.

video podcast'im.

So one of the great things about doing this,

Bunu yapmanın harika yanlarından biri,

of course, is I can do it live

tabii ki, bunu canlı olarak yapabilmem.

So many people who teach English

İngilizce öğreten

or talk about the English language, they often do it recorded.

veya İngilizce hakkında konuşan pek çok kişi, genellikle bunu kayıt altına alıyor.

But I'm one of the few people who who teaches English

Ama

here on YouTube, who actually does it live and talks

burada YouTube'da İngilizce öğreten, bunu gerçekten canlı yapan,

live and interacts

canlı konuşan ve

live as well.

aynı zamanda canlı etkileşimde bulunan birkaç kişiden biriyim.

Nor says for me, winter is the best season of all because

Benim için kış en güzel mevsimdir çünkü

beautiful memories and love come with it.

güzel anılar ve aşk da beraberinde gelir demiyor.

Oh, interesting.

Oh ilginç. Kış aylarında

I'm not sure what you are doing during the winter months, but I like the sound of it.

ne yaptığınızdan emin değilim ama sesini seviyorum. Sanırım

One of the great things, I suppose, is that you can snuggle up

harika şeylerden biri,

and hold someone close to you.

yakınınızdaki birine sarılıp onu tutabilmeniz.

It's a very good excuse.

Bu çok iyi bir bahane.

When the weather is cold.

Hava soğuk olduğunda.

Hello.

Merhaba.

A little robin just came down

Küçük bir kızılgerdan geldi

and landed by my foot.

ve ayağımın dibine indi.

I think of all the birds in the garden.

Bahçedeki bütün kuşları düşünüyorum.

I think the robin is the bravest bird

Bence kızılgerdan en cesur kuş

because they will often come down and they will land very close to you.

çünkü sık sık aşağı inerler ve çok yakınınıza inerler.

So I think quite often Robin is very adventurous and dare I say, brave.

Bu yüzden Robin'in çok maceracı olduğunu düşünüyorum ve cesur olduğunu söyleyebilirim. İlave

As well.

olarak.

I will be going in around about one minute from now.

Yaklaşık bir dakika sonra gideceğim.

I hope you've enjoyed this rather unusual live stream

Umarım bu alışılmadık canlı akışı olması

later than it should have been.

gerekenden daha sonra beğenmişsinizdir. Merhaba Palmira'ya

For certain reasons, which I won't go into

girmeyeceğim bazı sebeplerden dolayı

Hello, Palmira.

.

What a hell.

Ne cehennem.

Today

Bugün

Well, I suppose I can't really complain.

Şey, sanırım gerçekten şikayet edemem.

I mustn't grumble about my life because I know there are people elsewhere in the world

Hayatım hakkında homurdanmamalıyım çünkü dünyanın başka yerlerinde

who are having much worse days than me,

benden çok daha kötü günler geçiren insanlar olduğunu biliyorum, bu

so I am not going to complain

yüzden

you like it

when you don't need a fan to get cool nor a stove to get warm?

serinlemek için bir fana veya ısınmak için soba?

Well, I suppose today is a little bit like that because it's not too hot

Sanırım bugün biraz öyle çünkü hava ne çok sıcak

and it's not too cold.

ne de çok soğuk.

It is quite pleasant.

Oldukça hoş.

In fact, it's very nice for standing outside in the garden.

Aslında bahçede dışarıda durmak çok güzel.

I have to say, it is quite a nice day.

Oldukça güzel bir gün olduğunu söylemeliyim. Saat

We are coming up to 3:00

3:00'e yaklaşıyoruz

and sadly it's almost time for me to go

ve ne yazık ki bugün benim için

just a short one today, but I will be back on Sunday. Mr.

kısa bir süre kaldı, ama Pazar günü döneceğim. Bay

Steve will be here hopefully the studio will be working 100%.

Steve burada olacak, umarım stüdyo %100 çalışır.

So we will be back indoors and everything almost back to normal.

Yani içeriye geri döneceğiz ve her şey neredeyse normale dönecek.

And of course, Steve will be with us as well on Sunday.

Ve tabii ki Pazar günü Steve de bizimle olacak.

Thank you, Beatrice.

Teşekkürler Beatrice.

At least we are all joined for a short time.

En azından hepimiz kısa bir süre için katıldık.

Have a good afternoon. Thank you as well.

İyi günler. ben de teşekkür ederim

I hope you have a good afternoon wherever you are in the world.

Umarım dünyanın neresinde olursanız olun iyi bir öğleden sonra geçirirsiniz .

Take care of yourselves and I will see you on Sunday from 2 p.m.

Kendinize iyi bakın, Pazar günü saat 14:00'ten sonra görüşürüz.

UK time and of course, until the next time we meet here.

Birleşik Krallık saati ve tabii ki, bir dahaki sefere burada buluşana kadar.

You know what's coming next.

Sırada ne olduğunu biliyorsun.

Stay happy, stay safe.

Mutlu kalın, güvende kalın. İnsan ırkının arasında yürürken

Keep that smile upon your face as you walk amongst the human race.

o gülümsemeyi yüzünüzden eksik etmeyin .

And of course, you know what's coming next.

Ve tabii ki, sırada ne olduğunu biliyorsun.

Yes, you do.

Evet yaparsın. Şimdilik

I will leave you with the sounds of the birds

sizi kuşların

and that sparrow

ve o serçenin sesleriyle

ta ta for now.

baş başa bırakıyorum.

Duong Nugyenk

Duong Nugyenk

I'm sorry, but I do have to go

Üzgünüm ama gitmem gerekiyor

but I will be back on Sunday.

ama Pazar günü döneceğim.

Don't worry. Enjoy the birds.

Merak etme. Kuşların tadını çıkarın.