LIVE English Lesson - 3rd December 2017 - FOOD, GRAMMAR, CHAT, CHRISTMAS, NEW WORDS - with Mr Duncan

can you see what I'm doing here I'm putting up my Christmas lights to put up

burada ne yaptığımı görüyor musun Noel ışıklarımı koyuyorum asmak bir

means to hang something so is to allow it to be displayed for everyone to see

şeyi asmak demektir yani herkesin görmesi için sergilenmesini sağlamaktır

you might put up a painting you can put up a flag you can put up some Christmas

bir resim asabilirsin bir bayrak asabilirsin yapabilirsin bazı Noel

lights we can also use put up to mean withstand you can bear something

ışıkları koy ayrıca dayanmak anlamında da kullanabiliriz can

annoying or upsetting occurring you put up with it

sıkıcı veya üzücü bir şeyin meydana gelmesine katlanabilirsiniz buna katlanabilirsiniz

of course if you can't stand it we can say that you can't put up with it we can

tabii ki buna katlanamıyorsanız buna katlanamayacağınızı söyleyebiliriz biz yapabiliriz

also use put up to mean the action of allowing someone to stay in your home

aynı zamanda birinin gece evinizde kalmasına izin verme eylemini ifade etmek için de kullanın,

overnight to put someone up for the night my brother said he can put me up

kardeşim gece için birini yerleştirmek için beni

for a couple of nights so as you can see there are many uses for the phrase put

birkaç geceliğine yerleştirebileceğini söyledi, böylece görebileceğiniz gibi koymak ifadesinin birçok kullanımı var.

up you can also put up your feet which means to relax and take it easy

yukarı aynı zamanda ayaklarınızı uzatabilirsiniz, bu da rahatlamak ve sakinleşmek anlamına gelir

I hope you are feeling relaxed now because it's Sunday afternoon here in

umarım şimdi rahatlamış hissediyorsunuzdur çünkü burada, Birleşik Krallık'ta günlerden Pazar öğleden sonra

the UK and this is live English

ve bu canlı İngilizce

hey-ya be do be do be do be do be bee do bee do oh yes thank you thank you very

hey-ya be do be do be do be do be bee do arı do oh evet teşekkür ederim çok teşekkür ederim

much I'm assuming that you are all applauding at the moment so thank you

şu anda hepinizin alkışladığınızı varsayıyorum bu yüzden

very much for your applause oh thank you so much thank you and one or two of you

alkışlarınız için çok teşekkür ederim oh çok teşekkür ederim çok teşekkür ederim ve bir veya ikiniz

are even throwing flowers at me oh thank you so much yes

bana çiçek bile atıyorsunuz oh çok teşekkür ederim evet

I'm back baby hi everybody this is mr. Duncan in England how are you today are

geri döndüm bebeğim herkese merhaba ben mr. Duncan İngiltere'de bugün nasılsın

you okay I hope so are you happy I really really

iyi misin umarım mutlusundur gerçekten gerçekten

hope so so here we are a new month is here we are now into December December

umarım yani işte yeni bir ay buradayız artık Aralık ayına girdik Aralık

has arrived and of course for many people December is a very busy month

geldi ve tabii ki birçok insan için Aralık çok yoğun bir ay

because it means that a lot of people will be preparing to celebrate not only

çünkü bu, birçok insanın sadece

Christmas but also the new year as well so if you are one of those people

Noel'i değil, aynı zamanda yeni yılı da kutlamaya hazırlanacağı anlamına geliyor, bu nedenle

preparing to celebrate Christmas we have a lot of fun things to come your way

Noel'i kutlamaya hazırlananlardan biriyseniz, bugün de dahil olmak üzere Aralık ayı boyunca yolunuza çıkacak çok eğlenceli şeyler var.

during December including today in fact because today is Sunday the 3rd of

aslında bugün 3

December 2017 just another 4 weeks of this year to go and then we will jump

Aralık 2017 Pazar olduğu için bu yılın sadece 4 haftası daha var ve sonra

headfirst into 2018 what will next year have in store for us well a year from

2018'e kafa kafaya atlayacağız, gelecek yıl bizi neler bekliyor bundan bir yıl sonra

now I will be able to tell you so here we go oh my goodness and of course as

size söyleyebileceğim işte başlıyoruz aman tanrım ve tabii ki

usual the first thing we have to do is take a look outside the window what was

her zamanki gibi yapmamız gereken ilk şey pencereden dışarı bakmak

the view like this morning well here it is

bu sabah manzara nasıldı işte işte

I must say it was very murky this morning very very damp very wet and very

bu sabah çok bulanıktı söylemeliyim çok çok nemli çok ıslak ve çok

misty or we can also say murky murky so as you can see in the distance

puslu veya bulanık bulanık da diyebiliriz yani uzaktan görebileceğiniz gibi

the visibility is not very good there is a lot of moisture in the air we had some

görüş mesafesi çok iyi değil havada çok fazla nem var biraz

cold weather and then we had some warm weather which has caused lots and lots

soğuk bir hava geçirdik ve sonra biraz sıcak bir hava yaşadık bu da birçok şeye neden oldu ve çok

of rain to fall unfortunately so that is the view this morning I don't know what

yağmur yağacak ne yazık ki bu sabahki manzara bu

the view is like where you are because well basically I'm not where you are but

senin olduğun yerdeki manzara nasıl bilmiyorum çünkü temelde senin olduğun yerde değilim ama yine de

I'm glad you are here anyway and of course last week everyone in the UK got

burada olmana sevindim ve tabii ki geçen hafta Birleşik Krallık'taki herkes

very excited do you know why can you guess why we all got excited last week

çok heyecanlandı biliyor musunuz neden tahmin edebiliyorsunuz geçen hafta hepimiz neden heyecanlandık

well I will tell you the reason why is because we had some snow yes and just to

peki size nedenini söyleyeceğim çünkü biraz kar yağdı evet ve sırf bunu

prove it look this is actually the view last Thursday and if you look in the

kanıtlamak için bakın geçen Perşembe manzara bu ve uzaktan bakarsanız, uzaktaki

distance you can see some snow on the mountains in the distance and those

dağlarda biraz kar görebilirsiniz ve o

mountains are actually in Wales they are very high very high mountains and

dağlar aslında Galler'de, çok yüksek çok yüksek dağlar ve bu nedenle

because of that because we had a lot of cold weather last week the snow has

geçen hafta çok soğuk havalar yaşadığımız için kar

fallen on the mountains and there it is that is actually the view from my house

yağdı. dağlar ve işte bu aslında evimin manzarası,

from my bedroom window another view and as you can see once again the mountains

yatak odamın penceresinden başka bir manzara ve bir kez daha görebileceğiniz gibi,

in the distance they are covered with snow

uzaktaki dağlar karla kaplı

and that happened last Thursday and apparently in London they also had a lot

ve bu geçen Perşembe oldu ve görünüşe göre Londra'da da bir

of snow as well so many people in the UK getting very excited because that's what

Birleşik Krallık'ta pek çok insan çok heyecanlanıyor çünkü

we do you see we always get very excited when the weather changes some people

biz de öyle yapıyoruz hava değiştiğinde her zaman çok heyecanlanıyoruz bazı insanlar

complain about it whilst others get very excited I'm one of those people who gets

bundan şikayet ederken diğerleri çok heyecanlanıyor Ben çok heyecanlanan insanlardan biriyim

very excited little bit later on we are going to take

Biraz sonra heyecanla biraz sonra kar hakkında konuştuğum

a look at one of my English lessons where I talk all about snow and you will

İngilizce derslerimden birine bakacağız ve sen de

have a chance to join me on a lovely snowy walk through just to prove how

bana katılma şansın olacak, sadece havanın ne kadar soğuk olduğunu kanıtlamak için karlı bir yürüyüşe çıkacaksın.

cold it was would you like to have a look at my frozen birdbath because

donmuş kuş banyosuma bir bakın çünkü

that's how cold it was last week here it comes can you see one of the

geçen hafta hava ne kadar soğuktu işte geliyor

bird baths in my garden has actually frozen over look at that look at that

bahçemdeki kuş banyolarından birinin gerçekten donmuş olduğunu görebiliyor musunuz şu bakışa bakın

it's actually frozen so there is a layer of ice on the top and of course I always

gerçekten donmuş yani üzerinde bir buz tabakası var üst ve tabii ki her zaman

like to break the ice I always like to break it so the birds can drink the

buzu kırmayı severim Kuşlar suyu içebilsin diye her zaman kırmayı severim

water although I have a strange feeling that that water needs changing it needs

ama o suyun değiştirilmesi gerektiğine dair garip bir his var içimde

cleaning because it's full of leaves but there you can see the ice on the

yapraklarla dolu olduğu için temizlenmesi gerekiyor ama orada görebilirsiniz

birdbath and not only that but also the other birdbath is well was frozen almost

kuş banyosundaki buz ve sadece o değil, diğer kuş banyosu da neredeyse

solid and there you can see once again the ice forming on the birdbath

donmuştu ve orada bir kez daha kuş banyosunda oluşan buzları görebilirsiniz,

fortunately it wasn't that cold so it was only slightly cold it was about

neyse ki hava o kadar soğuk değildi, bu yüzden sadece biraz soğuktu,

minus 2 which is still cold of course but there the icy weather we had quite a

eksi 2 civarındaydı ki hala soğuk tabii ama orada buzlu hava oldukça soğuk bir hafta geçirdik

cold week last week very very chilly talking of last week

geçen hafta çok çok soğuk geçen haftadan bahsederken

you may have noticed that I wasn't here last Sunday I was supposed to be here

fark etmişsinizdir geçen Pazar burada değildim burada olmam gerekiyordu

but due to one or two problems mostly technical I wasn't here last week so can

ama bir iki nedenden dolayı problemler çoğunlukla teknik geçen hafta burada değildim bu yüzden şunu

I just say I'm very very sorry I'm so sorry for not being here last week I'm

söyleyebilirim ki çok çok üzgünüm geçen hafta burada olamadığım için çok

really really sorry for that I couldn't help it I had a few problems here

üzgünüm bunun için gerçekten çok üzgünüm elimde olmadan birkaç tane yaşadım burada

the studio lots of things to try and sort out that's the reason why I wasn't

stüdyoda problemler var, denenecek ve halledilecek çok şey var,

here last Sunday so once again can I please apologize for that winter is here

geçen Pazar burada olmamamın nedeni bu yüzden bir kez daha özür dilerim, çünkü kış geldi,

it's official and just to prove it in my garden at the moment there are some

resmi ve sadece şu anda bahçemde bunu kanıtlamak için bazı

lovely flowers some lovely flowers pink flowers that always come out every

güzel çiçekler bazı güzel çiçekler pembe çiçekler her kış her zaman ortaya çıkar

winter now there is a slight problem here and I'm hoping that someone out

şimdi burada küçük bir sorun var ve umarım dışarıdaki biri

there will know something about flowers because I have no idea what these

çiçekler hakkında bir şeyler bilecektir çünkü bu çiçeklerin ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok

flowers are so these particular flowers or should I say this particular plant I

bu yüzden bu özel çiçekler veya Bu bitki diyorum,

don't know what it is so if there is anyone out there who is a plant expert

ne olduğunu bilmiyorum, bu yüzden bitki uzmanı olan biri varsa

could you please let me know what this particular plant is because I have done

lütfen bana bu bitkinin ne olduğunu söyleyebilir mi, çünkü

some research I've been looking I've been trying to find what this particular

biraz araştırma yaptım, bakıyorum. Bu özel bitkinin adını bulmaya çalışıyorum

plant is called and I can't find it anywhere so if

ve onu hiçbir yerde bulamıyorum, bu yüzden

anyone out there knows what this particular plant is called

bu özel bitkinin adını bilen varsa

please let me know because I can't find the name of it anywhere and to be honest

lütfen bana bildirin çünkü adını hiçbir yerde bulamıyorum ve dürüst olmak gerekirse

with you it's really bugging me so if anyone out there is an expert on

bu beni gerçekten rahatsız ediyor, bu yüzden herhangi biri

plants or flowers if you are a big fan of gardening maybe you know what this

bitkiler veya çiçekler konusunda uzmansa, bahçeciliğin büyük bir hayranıysanız, belki bu çiçeğin ne olduğunu biliyorsunuzdur,

particular flower is because I don't know but the only clue I have is that it

çünkü bilmiyorum ama sahip olduğum tek ipucu, o

only comes out during the winter so this particular plant only comes out during

sadece geliyor. kışın çıkıyor bu yüzden bu özel bitki sadece

the winter time so if you know what it is could you please let me know thank

kışın çıkıyor yani ne olduğunu biliyorsanız lütfen bana söyler misiniz

you very much that would be lovely of course we have

çok teşekkür ederim bu çok güzel olur tabi ki

the live chat today it wouldn't be live English without the live chat and of

bugün canlı sohbetimiz var canlı olmaz Canlı sohbet olmadan İngilizce ve

course we have lots of people waiting very patiently thank you very much for

tabii ki sabırla bekleyen birçok insanımız var sabırla beklediğiniz için çok teşekkür ederim

being so patient today waiting for me we have Julie G hi Julie nice to see you

bugün beni bekliyor Julie G merhaba Julie sizi tekrar görmek güzel bir

again welcome once again once again can I say sorry I'm ever so sorry because a

kez daha hoş geldiniz diyebilir miyim özür dilerim ben' Çok üzgünüm çünkü

lot of people were asking they were saying yeah yeah mr. Duncan where were

birçok insan evet evet bay dediklerini soruyordu. Duncan

you last Sunday we were waiting for you but you didn't come on to the Internet

geçen Pazar neredeydin seni bekliyorduk ama internete girmedin neredeydin hastaydın

where were you were you sick were you ill are you dead

hasta mıydın öldün

well I am here now to reassure you that I'm not ill and I'm definitely

mü şimdi hasta olmadığıma dair sana güvence vermek için buradayım ve ben' Kesinlikle

definitely not dead well not yet anyway also Olga is here

kesinlikle ölmedim, zaten daha da değil Olga da burada

hello Olga thanks for joining me today Olga is one of my loyal viewers just

merhaba Olga bugün bana katıldığın için teşekkürler Olga tıpkı Julie gibi sadık izleyicilerimden biri sevgili patreon destekçilerime

like Julie is can I say once again a big thank you to my lovely patreon

bir kez daha büyük bir teşekkür edebilir miyim

supporters now I don't mention my patreon supporters very often but today

şimdi bilmiyorum patreon destekçilerimden çok sık bahsedin ama bugün

I'm going to give them a special mention so can I say thank you once again to my

onlardan özel olarak bahsedeceğim, bu yüzden sevgili patreon destekçilerime nezaketiniz için bir kez daha teşekkür edebilir miyim

lovely patreon supporters for your kindness and there you can see all of

ve orada bana

the lovely people who help support and help me to do my English lessons by

destek olan ve yardım eden tüm sevimli insanları görebilirsiniz. İngilizce derslerimi aylık bağış yaparak yapmak için

making a monthly donation thank you very much D'Amico Julie

çok teşekkür ederim D'Amico Julie

Victoria Lucia Carol Konstantin Tatiana Andrew Tigran sue Nietzsche Esther fan

Victoria Lucia Carol Konstantin Tatiana Andrew Tigran Nietzsche Esther hayranı

Aziz Daniel Julia Ostrom Pineau Cova Michael Oleg Carmen and last week I had

Aziz Daniel Julia Ostrom Pineau Cova Michael Oleg Carmen ve geçen hafta

a new patreon supporter Demetriou thank you very much for joining me on my

yeni bir patreon destekçim oldu Demetriou teşekkür ederim Sevgili patreon destekçileri listemde bana katıldığınız için çok teşekkür ederim

lovely list of patreon supporters and of course you can also support me if you

ve tabii ki

want to help my work continue every month thank you so

her ay işimin devam etmesine yardımcı olmak istiyorsanız beni destekleyebilirsiniz, bu yüzden bana

for helping me it really is very lovely of you I do appreciate it from from the

yardım ettiğiniz için gerçekten çok güzelsiniz.

bottom of my heart thank you thank you so much carnage 'when is here karna doin

kalbimin derinliklerinde teşekkür ederim çok fazla katliam 'burada ne zaman karna

hello to you and also simona kane also we have Maria Oh Maria thanks for coming

sana merhaba yapıyor ve ayrıca simona kane de var Maria Oh Maria geri döndüğün için teşekkürler Geçen hafta

back I'm very sorry for not being here last week but I did had a few problems I

burada olamadığım için çok üzgünüm ama birkaç sorun

had quite a few technical problems last week mr. Marie gank Marie gank Kumar is

Geçen hafta epeyce teknik sorun yaşadım bayım. Marie gank Marie gank Kumar

here thank you very much for saying hello ts Tia says mr. Duncan we missed

burada merhaba dediğiniz için çok teşekkür ederim ts Tia bay diyor. Duncan seni özledik

you oh thank you very much for missing me

oh çok teşekkür ederim geçen hafta beni özlediğin için

last week I wasn't here but don't worry I am back and I will be with you every

burada değildim ama merak etme geri döndüm ve

Sunday during December and don't forget during December Christmas Eve and New

Aralık boyunca her Pazar sizlerle olacağım ve Aralık boyunca Noel Arifesi ve

Year's Eve both fall on Sunday and I will be here on Christmas Eve and I will

Yılbaşı Gecesini unutmayın ikisi de sonbahar Pazar günü ve ben Noel Arifesinde burada olacağım ve

also be here on New Year's Eve as well yes and there are five Sundays in

ayrıca Yılbaşı Gecesinde de burada olacağım evet ve Aralık ayında beş Pazar var, bu

December so you have lots and lots of live English to come your way

nedenle bu ay boyunca yolunuza çıkacak çok ama çok sayıda canlı İngilizceniz var

during this month I've been taking care of my health a lot of people thought I

ben' sağlığıma dikkat ediyordum birçok insan

was sick last week but I'm not last week actually I did go to the doctors last

geçen hafta hasta olduğumu düşündü ama ben geçen hafta değilim aslında geçen hafta doktorlara gittim

week but not because of my health but because I had to go and have my flu

ama sağlığım için değil grip aşısı olmam gerektiği için gittim

vaccination so every year around about this time I always have my flu

bu yüzden her yıl aşağı yukarı bu zamanlarda grip olmamak için hep grip aşısı oluyorum

vaccination to make sure that I don't become ill with influenza and of course

ve tabii ki

flu is a very serious illness especially for people who are over a certain age

grip özellikle benim gibi belli bir yaşın üzerindeki insanlar için çok ciddi bir hastalık bu yüzden

like me so last week I had my flu seen my arm was a little painful but

geçen hafta yaptırdım. Grip gördüm kolum biraz ağrıyordu ama

that was it really it was it was fine and I feel great now so have you had

o kadardı gerçekten iyiydi ve şimdi çok iyi hissediyorum bu yüzden

your flu vaccine do you ever have vaccines where you are something to talk

grip aşınızı oldunuz mu hiç aşı oldunuz mu bugün konuşacak bir şeysiniz

about today also we have the mystery idioms coming today don't worry I

ayrıca gizemli deyimlerimiz var bugün geliyor merak etme

haven't forgotten the mystery idioms will be here very soon

gizemli deyimleri unutmadım çok yakında burada olacak

also some questions to ask today some interesting questions are you still in

ayrıca bugün sorulacak bazı sorular da bazı ilginç sorular

touch with people you went to school with or anyone from your childhood now I

okula birlikte gittiğin insanlarla veya çocukluğundan herhangi biriyle hala iletişim halinde misin şimdi

think this is a very interesting question because I was thinking the

sanırım bu çok ilginç bir soru çünkü

other day I'm not in touch with anyone from my school days it I have a couple

geçen gün okul günlerimden kimseyle iletişim halinde olmadığımı düşünüyordum

of people on my Facebook friend list who I was at school with but I never really

Facebook arkadaş listemde okulda birlikte olduğum birkaç kişi var ama

get in touch with them I never contacted them even though they are on the list so

onlarla gerçekten iletişim kuramıyorum Listede olmalarına rağmen onlarla hiç iletişime geçmedim, bu yüzden bugün

this is one of the questions I'm asking today a general question for us to talk

sorduğum sorulardan biri bu hakkında konuşmamız için genel bir soru,

about are you still in touch with people or with anyone you went to school with

insanlarla veya okula birlikte gittiğiniz herhangi biriyle

or anyone from your childhood now I think in certain countries definitely in

veya çevrenizdeki herhangi biriyle hala iletişim halinde misiniz? çocukluk şimdi bence bazı ülkelerde kesinlikle

China people do like to stay in touch with their classmates and they do have

Çin'de insanlar sınıf arkadaşlarıyla iletişim halinde olmayı seviyorlar ve

normally frequent reunions so that is one of the questions also today we are

normalde sık sık bir araya geliyorlar, bu yüzden bugün de sorulardan biri bu

talking about my favorite subject Oh food yes

benim en sevdiğim konu hakkında konuşuyoruz Ah yemek evet

so today we are talking about food the question today referring or relating to

yani bugün biz yemek hakkında konuşurken bugün yemekten bahseden veya yemekle ilgili olan soru

food do you eat too much what do you think now I know this is a very private

çok mu yiyorsun şimdi ne düşünüyorsun bunun çok özel bir

thing some people feel very awkward talking about their their eating habits

şey olduğunu biliyorum bazı insanlar yeme alışkanlıkları hakkında konuşurken çok garip hissediyorlar

but I have to say I'm going to be very honest I will be honest right now and

ama söylemeliyim ki yapacağım çok dürüst ol şimdi dürüst olacağım ve

say that I sometimes eat too much sometimes

bazen çok fazla yemek yiyorum bazen

night maybe I'm feeling a little bit lonely I quite often go into the kitchen

gece belki biraz yalnız hissediyorum Sık sık mutfağa gidiyorum

and I have a little snack or maybe I eat something sweet or maybe I have a little

ve biraz atıştırıyorum veya belki tatlı bir şeyler yiyorum veya belki ben

bit of junk food to comfort me so I'm not afraid to admit that sometimes I do

beni rahatlatmak için biraz abur cubur ye bu yüzden bazen rahatlamak için yemek yemeyi sevdiğimi itiraf etmekten korkmuyorum

like to eat food as comfort I think a lot of people do this

birçok insan bunu yapıyor

certainly if they have nothing to do maybe they're feeling a little lonely

kesinlikle yapacak bir şeyleri yoksa belki biraz hissediyorlardır

all or maybe bored they go into the kitchen and they grab a snack so what

yalnız ya da belki sıkılmış mutfağa giderler ve bir şeyler atıştırırlar peki ya

about you what do you do would you say that you

siz ne yaparsınız

eat too much and of course what food do you enjoy and as I suppose another

çok yersiniz ve tabii ki hangi yemeği seversiniz derseniz ve sanırım başka bir

question this is a very personal question so maybe you don't want to

soru bu çok kişisel bir soru soru yani belki

answer this question but do you eat too much have you ever been on a diet now

bu soruyu cevaplamak istemiyorsunuz ama çok mu yiyorsunuz hiç şimdi

once again I'm not afraid to admit that last year I did go on a diet because I

bir kez daha diyet yaptınız mı Geçen yıl diyet yaptığımı itiraf etmekten korkmuyorum çünkü kilo

was putting on a lot of weight but a lot of people noticed that I was getting a

alıyordum. çok kilo aldım ama birçok insan mide bölgemin

little bit fact in certain places around my stomach area and also around my face

etrafındaki belirli yerlerde ve ayrıca yüzümün çevresinde biraz gerçek aldığımı fark etti

I was getting very fat so last year I did actually go on a diet I'm not joking

çok şişmanlıyordum bu yüzden geçen yıl gerçekten diyet yaptım şaka yapmıyorum

I did so I had a diet last year and I lost around about a stone in weight so

ben öyle yaptım geçen yıl diyet yaptım ve yaklaşık bir taş kilo verdim bu yüzden

yes and to be honest it did do me a lot of good I did feel better after losing

evet ve dürüst olmak gerekirse bu bana çok iyi geldi kilo verdikten sonra kendimi daha iyi hissettim

the weight so have you ever been on a diet we have some oh we have some live

bu yüzden hiç diyet yaptın mı bizde biraz var oh

chat donations coming in on the super chat thank you very much for that I'm

süper sohbete gelen bazı canlı sohbet bağışlarımız var bunun için çok teşekkür ederim

not sure who they are from let's have a look Eleanor Thank You Eleanor Eleanor

kimden olduklarından emin değilim hadi bir bakalım Eleanor Teşekkürler Eleanor Eleanor

Coquina and also from

Coquina ve ayrıca gelen

I can't read the writing unfortunately but the message here says I was very sad

yazıları maalesef okuyamıyorum ama Buradaki mesaj geçen Pazar çok üzgün olduğumu söylüyor

last Sunday because I turned on YouTube and there was no mr. Duncan

çünkü YouTube'u açtım ve bay yoktu. Duncan

well once again can I apologize I have had some slight problems with my

bir kez daha özür dileyebilir miyim Ekipmanımla, yani bilgisayarla ilgili bazı küçük sorunlar yaşadım, bu yüzden

equipment namely the computer so the computer has been playing up it has been

bilgisayar

going wrong there is a slight fault with the computer so last week I had a lot of

yanlış gidiyordu, bilgisayarda küçük bir arıza var, bu yüzden geçen hafta birçok

technical problems and sadly I couldn't come on I was hoping that I could get

teknik sorun yaşadım ve ne yazık ki gelemedim

the computer fixed I'm still not sure what the problem is I have no idea what

bilgisayarı tamir ettirebileceğimi umuyordum sorunun ne olduğundan hala emin değilim sorunun ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok

the problem is but you know what it's like technology sometimes it goes wrong

ama bilirsin teknoloji nasıl bir şey bazen ters gidiyor nedense

it breaks down for no reason whatsoever hi mr. Duncan from our mekt

bozuluyor hiçbir sebep yok merhaba bay Mektubumuzdan Duncan

hello our met thank you very much for joining me also armed' is here as well

merhaba tanıştığımız kişi bana katıldığınız için çok teşekkür ederim ben de silahlıyım' burada da

are you happy mr. Duncan I hope so yes I'm happy I'm so glad to be back I'm

mutlu musunuz bayım. Duncan umarım öyledir evet mutluyum Geri döndüğüm için çok mutluyum Bu Pazar öğleden sonra

really pleased to be with you again on this Sunday afternoon it is now coming

tekrar sizinle birlikte olmaktan gerçekten çok memnunum saat

up to 25 past 2 we are live in the UK Sandra Hodge is here hello Sandra I

2'yi 25 geçiyor Birleşik Krallık'ta yaşıyoruz Sandra Hodge burada merhaba Sandra,

haven't seen you for a long time thanks for coming back a big howdy

seni uzun zamandır görmüyorum, geri döndüğün için teşekkürler,

from France to you and also to mr. Steve yes we can't forget mr. Steve mr. Steve

Fransa'dan sana ve ayrıca Mr. Steve evet unutamayız bayım. steve bey Steve

will be here today live at 3 o'clock did it get colder in

bugün saat 3'te canlı yayında burada olacak, burası soğudu mu

here or is it just me I think it's just you

yoksa sadece ben mi, sanırım sadece

mr. Steve so you know I never get tired of watching that I never I could watch

sizsiniz bayım. Steve, böylece izlemekten asla bıkmadığımı bilirsiniz, bunu asla tekrar tekrar izleyemezdim,

that again and again in fact I want to watch it again right now mr. Steve at

aslında şu anda tekrar izlemek istiyorum bayım. Steve

three o'clock did it get cold in here or is it just me there is no way in the

saat üçte burası soğudu mu yoksa sadece ben miyim

world that mr. Steve is right in the head and some people say the same thing

mr. Steve'in aklı başında ve bazı insanlar benim hakkımda aynı şeyi söylüyor

about me Marcela is here hi Marcela thanks for

Marcela burada merhaba Marcela

joining me today hello mr. Duncan from Spain Francisco

bugün bana katıldığınız için teşekkürler merhaba bayım. İspanya'dan Duncan Francisco

Munoz is here or Munoz Marcela who is watching in Argentina a big hello to

Munoz burada veya Arjantin'de Arjantin'e büyük bir merhabayı izleyen Munoz Marcela

Argentina also Aurora Aurora Rubik is here I feel happy and I feel better

da Aurora Aurora Rubik burada Kendimi daha iyi hissediyorum

because I'm watching your live class thank you very much for that how kind of

çünkü canlı dersinizi izliyorum çok teşekkür ederim bunun için ne kadar naziksiniz

you I'm sure a lot of people have tuned in today just to see if I'm still alive

Eminim bugün pek çok insan sırf hala hayatta olup olmadığımı görmek için izlemiştir

because a lot of people during the week we're really worried they were sending

çünkü hafta boyunca birçok insan

messages to me asking eeehh mr. Duncan are you still alive

bana eeehh bay diye soran mesajlar gönderdiklerinden gerçekten endişelendik. Duncan hala yaşıyor musun

are you okay because you didn't appear last week what happened well I'm here

iyi misin çünkü geçen hafta gelmedin ne oldu iyi

now to prove that I am okay Nishant is here

şimdi iyi olduğumu kanıtlamak için buradayım Nishant burada

hello Nishant petrol or petrol I am now involved with my 10th exams and that is

merhaba Nishant benzin mi benzin mi şimdi 10. sınavımla ilgileniyorum ve bu

why I am NOT able to attend all of your live streams don't worry in this shunt

yüzden Tüm canlı yayınlarına katılamıyorum merak etme bu şantta olduğun

as long as you you appear sometimes so you're here today and that's okay

sürece ara sıra ortaya çıkıyorsun bu yüzden bugün buradasın ve sorun değil

Jamelia oh thank you for joining me today I'm so glad to see you today thank

Jamelia oh bugün bana katıldığın için teşekkür ederim seni gördüğüme çok sevindim bugün

you very much for that and also a couple of more hellos Pedro

bunun için çok teşekkür ederim ve birkaç merhaba daha Pedro

and also who else should we say hello to oh I know let's say hello to Joris

ve başka kime merhaba diyelim işte

hello Joris I've never seen your name here before it looks like you might be

new here are you we have the mystery idioms coming very shortly but first we

buradasınız çok yakında gizemli deyimler geliyor ama önce İngilizce

are going to take a look at one of my English lessons we are going to take a

derslerimden birine bir göz atacağız

look at one of my lessons a lesson all about my favorite subject food

derslerimden birine bir derse göz atacağız en sevdiğim konu olan yemekle ilgili bir derse

hi everybody this is mr. Duncan in England how is mr. Duncan

merhaba millet bu Bay. İngiltere'de Duncan nasıl Bay. Duncan

mr. Duncan oh hello mr. Lomax how are you what's the problem mr. Duncan

bey Duncan oh merhaba bayım. Lomax nasılsınız sorun nedir bayım? Duncan

can I have something to eat please of course you can

yiyecek bir şeyler alabilir miyim lütfen tabii ki yapabilirsin

what would you like to eat I would like a big juicy banana if that's okay

ne yemek istersin Büyük sulu bir muz istiyorum eğer sorun olmazsa

hmm banana eh let me see I've got to be known around here sighs there's one one

hmm muz eh bir bakayım buralarda tanınmam lazım iç çekiyor orada bir tane

juicy banana there you go is that okay for you thank you very much

sulu muz var siz gidin tamam mı sizin için çok teşekkür ederim

but not petit now then where was I oh yes hi everybody this is mr. Duncan in

ama şimdi petit değil o zaman neredeydim oh evet merhaba millet bu bay. Duncan

England how are you today are you okay I hope so are you happy I

İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin umarım mutlusundur

hope so in today's lesson we will look at a common item which is for each of us

umarım bugünün dersinde her birimiz için

an important part of our daily life and our means of survival today we will talk

günlük hayatımızın önemli bir parçası olan ortak bir öğeye bakacağız ve bugün hayatta kalma yollarımız

about food instruction some ship some tasty sweet delicious foods you can

yemek eğitimi hakkında konuşun bazı gemiler bazı lezzetli tatlı lezzetli yiyecekler yapabileceğiniz

it makes up a large part of our daily routine most people love it some people

günlük rutinimizin büyük bir bölümünü oluşturur çoğu insan onu sever bazı insanlar

get too much of it while others get too little it can be both good and bad for

çok fazla alırken diğerleri çok az yer bu sizin için hem iyi hem de kötü olabilir

you and we need it to survive oh yes without food our lives would be very

ve biz hayatta kalmak için buna ihtiyacım var oh evet yemek olmadan hayatımız çok

short indeed the word food is a mass noun and means any substance that can be

kısa olurdu gerçekten de yemek kelimesi toplu bir isimdir ve

consumed and absorbed into the body and has the ability to provide all the

tüketilebilen ve vücut tarafından emilebilen ve

necessary energy for us to function and survive the word food comes from ancient

işlev görmemiz için gerekli tüm enerjiyi sağlama yeteneğine sahip herhangi bir madde anlamına gelir. Yiyecek kelimesi eski

Germanic and in ancient English was closely associated with the word fodder

Cermen kökenlidir ve eski İngilizcede yem kelimesiyle yakından ilişkilendirilmiştir,

there are many natural elements contained within food such as calcium

kalsiyum

chromium cobalt copper iron sodium and zinc it is worth noting that these are

krom kobalt bakır demir sodyum ve çinko gibi gıdalarda bulunan birçok doğal element vardır, bunların

present in very tiny amounts which is lucky for us because the human body only

çok küçük miktarlarda bulunduğunu belirtmek gerekir. bizim için şanslı çünkü insan vücudu düzgün çalışması için

requires a very small daily amount to function properly keeping the balance of

günlük çok küçük bir miktara ihtiyaç duyar

these elements right is very important as too much of them is just as bad as

bu elementlerin dengesini doğru tutmak çok önemlidir çünkü bunların çok fazlası da çok azı kadar kötüdür

too little

then there is protein which helps the body to function and stay well

o zaman vücudun çalışmasına yardımcı olan protein vardır ve iyi

maintained protein is made up of small organic chemicals called amino acids

korunmuş protein, amino asit adı verilen küçük organik kimyasallardan oluşur;

these are absorbed from food during digestion and are used to create new

bunlar sindirim sırasında gıdalardan emilir ve vücudun ihtiyaç duyduğu yeni

proteins and other useful substances that the body requires finally let us

proteinler ve diğer faydalı maddeleri oluşturmak için kullanılır.

not forget one of the most important intakes that the body requires in order

vücudun fonksiyonlarını

to function and survive water

yerine getirebilmesi ve hayatta kalabilmesi için suya ihtiyacı vardır

around 60% of your body is made up of water the water in your body keeps you

vücudunun yaklaşık %60'ı sudan oluşur vücudundaki su seni

cool it helps to keep the joints of your bones soft and supple it carries

serin tutar kemik eklemlerinin yumuşak ve esnek kalmasına yardımcı olur

nutrients to your tiny skin cells and it helps to carry away all of the waste and

küçücük cilt hücrelerine besin taşır ve aksi halde birikerek hasta olmanıza neden olacak tüm atık ve toksinlerin atılmasına yardımcı olur

toxins which would otherwise build up and cause you to become ill water is

su

being constantly used and lost by the body through sweating and going to the

sürekli olarak vücut tarafından kullanılır ve terleyerek ve

toilet needless to say you must drink plenty of water every day when cooking

tuvalete giderek kaybedilir her gün bol su içmelisiniz demeye gerek yok

something we normally use a verb to describe the way in which it is being

bir şeyi pişirmek, normalde hazırlanma şeklini tarif etmek için bir fiil kullanırız,

prepared for example bake a cake boil some potatoes fry an egg grill some

örneğin, bir pasta pişirmek, biraz patates kızartmak, bir yumurta ızgara yapmak, biraz

bread roast a chicken steam some vegetables stew some meat humans are

ekmek kızartmak, bir tavuk buğulamak, bazı sebzeler, güveç, biraz et, insanlar

omnivores this means we eat meat fruit and

omnivordur, bu, et yediğimiz anlamına gelir, meyve ve

vegetables however there are people who do not eat meat at all sometimes this is

sebzeler ancak hiç et yemeyen insanlar da var bazen bu

for religious reasons or as a moral stand against the killing of animals for

dini nedenlerle ya da hayvanların insan tüketimi için öldürülmesine karşı ahlaki bir duruş olarak

human consumption we may dislike certain types of food because of its odor all

bazı yiyecek türlerini kokusundan dolayı sevmeyebiliriz.

the way it looks for example I really dislike mushrooms I do not like the way

Mantarları gerçekten sevmiyorum

they smell before and after being cooked the thought of eating a mushroom makes

Pişirmeden önce ve sonra kokularını sevmiyorum Mantar yeme düşüncesi

me feel very unwell some people avoid certain food because their bodies are

beni çok rahatsız ediyor bazı insanlar vücutları

sensitive to for example peanuts and certain seafood

örneğin yer fıstığına ve

such as oysters or prawns they have an allergy they are allergic to it if they

istiridye veya karides gibi bazı deniz ürünlerine karşı hassas oldukları için bazı yiyeceklerden kaçınırlar. Alerjileri varsa alerjileri vardır eğer

ate some of it then they may become very sick or even die

bir kısmını yerlerse çok hasta olabilirler hatta ölebilirler Yenmeye yönelik

the combination of different items intended for eating is called a meal or

farklı öğelerin kombinasyonuna yemek veya

a dish and these have different names depending on when they are served the

tabak denir ve bunlar ne zaman servis edildiklerine bağlı olarak farklı isimler alırlar.

morning meal is breakfast the midday meal is called lunch and the evening

sabah yemeği kahvaltıdır öğle yemeğine öğle yemeği, akşam

meal can be called dinner or if it is much later supper

yemeğine akşam yemeği denir veya akşam yemeğinden çok daha geçse

sometimes we may go out to eat food perhaps we will go to a restaurant and

bazen yemek yemek için dışarı çıkabiliriz belki bir restorana gider

order some food from the menu the person who serves you at the table is called a

menüden yemek siparişi veririz masada size hizmet verenlere

waiter or if they are female a waitress the meal is usually divided into

garson denir ya da kadınsa garsonlar yemek genellikle

sections each one is called a course

bölümlere ayrılır, her birine yemek denir,

first there is the starter which is normally a small serving of food such as

önce başlangıç ​​vardır ki bu normalde

soup or salad some people do not have a starter worrying that they may have

çorba veya salata gibi bazı insanların yaptığı küçük bir porsiyon yiyecektir. Bir başlangıç,

trouble finishing them mainly then there is the main course which is the largest

onları bitirmekte sorun yaşayacağından endişe etmemelidir, o zaman yemeğin en büyük bölümünü oluşturan ana yemek vardır ve

part of the meal finally there is the dessert which can also be called the

son olarak tatlı olarak da adlandırılabilecek tatlı vardır,

sweet this is normally a small portion of ice cream or hot pudding or cake

bu normalde küçük bir dondurma veya sıcak porsiyondur. puding veya kek

the subject of preparing food is normally called cookery the group word

yemek hazırlama konusuna normalde aşçılık denir

for all kinds of different cooking styles is cuisine for example French

her türlü farklı pişirme tarzı için grup kelimesi mutfaktır, örneğin Fransız

cuisine Greek cuisine Italian cuisine a person who studies food and its effect

mutfağı Yunan mutfağı İtalyan mutfağı Yiyecekleri ve bunların vücut üzerindeki etkilerini inceleyen kişiye

on the body is called a dietician or a nutritionist a person who cooks food as

diyetisyen veya beslenme uzmanı denir. İş olarak yemek yapan kişiye

a job is called a cook or chef the word chef comes from the French language and

aşçı veya şef denir şef kelimesi Fransızcadan gelir ve

means head there are many phrases and idioms

baş anlamına gelir.

that relates to food or eating such as I'll eat him or her for breakfast

I will easily win or beat someone in a contest it's a piece of cake

bir yarışmada birini kolayca kazanmak veya yenmek çocuk oyuncağı bunu

it is easy to do it is no problem the apple of your eye someone you love and

yapmak kolaydır, sorun değil gözünüzün bebeği sevdiğiniz ve değer verdiğiniz biri

care for deeply bring home the bacon earn money to support a family have your

eve derinden domuz pastırması getirin bir aileyi geçindirmek için para kazanın

cake and eat it enjoy both sides of a situation or to want more than you

pastanızı yiyin ve yiyin bir durumun her iki yanından da zevk almak ya da gerekenden fazlasını istemek için düşünecek yemeğiniz olsun sizi derinden

should have food for thought an idea or comment that makes you think about

düşündüren bir fikir ya da yorum

something deeply sour grapes the feeling of bitterness towards someone we put his

ekşi üzüm birine karşı burukluk onun

rudeness down to sour grapes salad days your younger days earlier in life when

kabalığını ekşi üzüm salatasına indiririz gençlik günleriniz önceki günleriniz hayatta

things seemed much simpler

her şey çok daha basit görünürken

food glorious food mm-hmm I don't know about you but I love food

yemek şanlı yemek mm-hmm sizi bilmem ama ben yemeği çok severim

very very much there it was it was just sub excerpts from my food lesson the

orada yemek dersimden sadece alt alıntılar vardı

whole food lesson is available on my youtube channel in fact the video the

yemek dersinin tamamı youtube kanalımda mevcut aslında videonun linki

link to the video is right underneath this livestream so the full version and

bu canlı yayının hemen altında yani tam versiyonu ve

it's a very long lesson all about food lots of information about food is

yemekle ilgili çok uzun bir ders bu videonun altında yemekle ilgili pek çok bilgi var

available underneath this video good afternoon to you if you have just joined

bana yeni katıldıysanız size iyi günler bayım

me its mr. Duncan that's me yes I'm back baby I know I wasn't here last week I

. Duncan bu benim evet döndüm bebeğim biliyorum geçen hafta burada değildim

have already explained why I had a few technical problems in 20 minutes mr.

neden birkaç teknik sorun yaşadığımı 20 dakikada anlatmıştım zaten bay.

Steve will be here live and today we are going to talk about many things one

Steve canlı yayında burada olacak ve bugün pek çok şey hakkında konuşacağız,

thing in particular one thing in particular mr. Steve on Friday evening

özellikle bir şey, özellikle bir şey, özellikle Mr. Cuma akşamı Steve

was cleaning his car now I was very curious to find out why so I thought it

arabasını temizliyordu, nedenini çok merak ediyordum, bu yüzden

would be a good idea today to put this out to everyone so why is mr. Steve

bugün bunu herkese açıklamanın iyi bir fikir olacağını düşündüm, neden bayım? Steve

cleaning his car why is he doing it and here he is look cleaning the car making

arabasını temizliyor neden yapıyor ve işte arabayı temizliyor,

sure that it looks all lovely and shiny and sparkly

her şeyin güzel, parlak ve ışıltılı göründüğünden emin oluyor

but why is mr. Steve cleaning the car I'm very very curious to find out why in

ama neden bay. Steve arabayı temizliyor Nedenini çok merak ediyorum

fact whilst filming this I was thinking to myself why is mr. Steve cleaning his

aslında bunu çekerken kendi kendime neden mr. Steve arabasını temizliyor,

car he never normally cleans his car so I can only assume that something very

normalde arabasını asla temizlemez, bu yüzden çok özel bir şeyin olacağını varsayabilirim,

special was about to happen but what was the occasion I will give you the answer

ancak durum neydi, size daha sonra cevap vereceğim

later on but where was mr. Steve going and I will give you a clue I was also

ama bay neredeydi? Steve gidiyor ve sana bir ipucu vereceğim, ben de

going with him actually I'm not sure if that's a clue at all

onunla gidiyordum aslında bunun bir ipucu olup olmadığından emin değilim,

so there's mr. Steve cleaning his car making it look all shiny and lovely a

bu yüzden Mr. Steve arabasını temizleyerek onu parlak ve güzel gösteriyor,

lot of people think that this car is a new car but in fact it isn't mr. Steve

birçok insan bu arabanın yeni bir araba olduğunu düşünüyor ama aslında bu Mr. Steve

has had this car for many many years over seven years he's had this car so it

bu arabayı uzun yıllardır kullanıyor, yedi yılı aşkın bir süredir bu arabaya sahip, bu yüzden

isn't a new car it's actually quite an old car he's had it for over seven years

yeni bir araba değil, aslında oldukça eski bir araba, yedi yıldan fazla bir süredir ona sahip,

nearly eight years in fact so it isn't new but it does look quite new

aslında neredeyse sekiz yıldır, bu yüzden yeni değil ama

especially when mr. Steve has cleaned it so that is the question why was mr.

özellikle bay olduğunda oldukça yeni görünüyor. Steve onu temizledi, bu yüzden soru neden baydı?

Steve cleaning his car back to the live chat and nav in desync is here hello nav

Steve arabasını canlı sohbete geri temizliyor ve desync'te nav burada merhaba nav

Inder thank you for joining me today questions we are asking are you still in

Inder bugün bana katıldığınız için teşekkür ederim,

touch with people you went to school with and no vendor says yes I am still

okula birlikte gittiğiniz insanlarla hala iletişim halinde misiniz ve hiçbir satıcı evet demiyor, hala

in touch with my school friends also Olga says yes I met my school mates last

iletişim halindeyim okul arkadaşlarımla da Olga evet diyor geçen ay okul arkadaşlarımla tanıştım

month now I'm not sure if this happens very often here in the UK quite often we

şimdi bunun burada çok sık olup olmadığından emin değilim Birleşik Krallık'ta oldukça sık

tend to lose touch with people so quite often people you went to school with or

insanlarla iletişimimizi kaybetme eğilimindeyiz bu yüzden oldukça sık okula birlikte gittiğiniz insanlarla ya da

maybe people you worked with in a previous job over time it is possible to

belki Daha önceki bir işte birlikte çalıştığınız kişilerle zaman içinde

to lose contact or to lose touch with your school friends or your former work

okul arkadaşlarınızla veya eski iş

colleagues so it does happen but I have noticed and I did notice this when I was

arkadaşlarınızla iletişiminizi kaybetmeniz veya bağlantınızı kaybetmeniz mümkündür, bu yüzden oluyor ama Çin'de yaşarken bunu fark ettim ve fark ettim

living in China that a lot of people tend to keep in touch with the people

pek çok insan,

they went to school with even people in their 30s and 40s they were still

okula gittikleri insanlarla, 30'lu ve 40'lı yaşlarındaki insanlarla bile iletişim halinde olma eğilimindedir, hala okula

meeting up with people that they went to school with which I always found very

gittikleri insanlarla buluşuyorlardı ki bu benim her zaman çok

fascinating now I must admit I'm not in touch with anyone that I used to go to

büyüleyici bulduğum şimdi itiraf etmeliyim ki ben Eskiden okula birlikte gittiğim kimseyle iletişim halinde

school with I'm not I don't really contact anyone so I don't think it

değilim Aslında kimseyle iletişim kurmuyorum bu yüzden

happens so much here I think maybe in certain cultures it happens more maybe

burada çok fazla olduğunu düşünmüyorum Belki bazı kültürlerde daha fazla oluyor belki

I'm right maybe I'm wrong can I just mention once again that I've

haklıyım belki Yanılmışım, bir kez daha belirtebilir miyim,

had two very generous donations today on the super chat here they are here's one

bugün süper sohbette çok cömert iki bağış yaptım, işte buradalar, işte onlardan biri, çok teşekkür ederim

of them so thank you very much thanks a lot so there is one of the super chats

çok teşekkürler, bu yüzden süper sohbetlerden biri var,

the donations that I receive today thank you thank you very much thank you very

bağışlar Bugün aldım teşekkür ederim çok teşekkür ederim

much for your your lovely donation and there it is now on the screen I'm very

güzel bağışınız için çok teşekkür ederim ve işte şimdi ekranda.

sorry that I couldn't read your name because my computer wouldn't show the

Adınızı okuyamadığım için çok üzgünüm çünkü bilgisayarım telaffuzu göstermiyordu

pronunciation so I'm very sorry about that

bu yüzden ben Bunun için çok üzgünüm

but thank you very much for your very very generous donation and also Eleanor

ama çok çok cömert bağışınız için çok teşekkür ederim ve ayrıca Eleanor

Eleanor as well thank you very much for your generous donation today on the live

Eleanor da bugün canlı sohbette cömert bağışınız için çok teşekkür ederim çok

chat thanks a lot I am very very touched I've also had a nice photograph come in

teşekkürler Çok çok duygulandım Ben de yaşadım güzel fotoğraf geldi

I think this is from Maria I think it might be from Maria let's just see if we

sanırım bu Maria'dan Sanırım bu Maria'dan olabilir bakalım

can find it of course now I won't be able to here it

bulabilecek miyiz tabii şimdi burada olamayacağım

is I think this is from Maria and this is a

sanırım bu Maria'dan ve bu da onun bir

picture of her nativity scene normally some people they create a small nativity

resmi onun doğum sahnesi normalde bazı insanlar küçük bir doğum

scene and there it is a nativity scene thank you very much I

sahnesi yaratırlar ve orada bir doğum sahnesi var çok teşekkür ederim

think that was from Maria thank you very much for that very very lovely and if

sanırım bu Maria'dandı bunun için çok teşekkür ederim çok çok güzel ve

you'd like to send any photographs to me you can my email address also you can

bana herhangi bir fotoğraf göndermek isterseniz e-posta adresimi alabilirsin ayrıca

follow me on Facebook as well in fact you can find me all over the Internet

beni Facebook'ta da takip edebilirsin aslında beni internette her yerde bulabilirsin bugün

it's Sunday afternoon and we are live on YouTube it's true unless of course you

Pazar öğleden sonra ve biz YouTube'da canlı yayındayız tabii ki

are watching the replay in which case it isn't live but at the moment it is live

tekrarı izlemiyorsan doğru, ki bu durumda değil yaşıyor ama şu an canlı

if you get my meaning we have asked some questions today to do

demek istediğimi anladıysanız bugün yemekle ilgili bazı sorular sorduk

with food do you eat too much food what food do you enjoy armed' says I eat too

çok mu yemek yiyorsunuz hangi yemekten keyif alıyorsunuz silahlı' diyor ben çok yiyorum

much but my body does not get larger oh I see you are very lucky there when I

ama vücudum büyümüyor oh ben bak orada çok şanslısın ben

was very young when I was a child I could eat anything and I would never put

çok küçükken çocukken her şeyi yiyebilirdim ve

weight on I would never get fat I used to eat chocolate and sweets and loads of

asla kilo almazdım asla şişmanlamazdım çocukken çikolata, tatlı ve bir sürü

food when I was a child but I never put weight on because my my metabolism was

yemek yerdim ama ben asla kilo almam çünkü metabolizmam

very high so I would burn all of the energy very quickly so I would not put

çok yüksek olduğundan tüm enerjiyi çok hızlı yakardım bu yüzden

weight on but sadly as I got older yes I did start to put weight on and last year

kilo almazdım ama ne yazık ki yaşlandıkça evet kilo almaya başladım ve

as I mentioned earlier I had a diet I went on a diet last year and I managed

daha önce de belirttiğim gibi geçen yıl kilo aldım diyet yaptım geçen yıl diyet yaptım ve

to lose some weight I got rid of my my fat tummy

biraz kilo vermeyi başardım şişkin göbeğimden kurtuldum

Pedro Belmont says I don't eat too much I eat enough I eat what I need just in

Pedro Belmont çok fazla yemediğimi söylüyor yeterince yiyorum ihtiyacım olanı yiyorum sadece

the weekends I break my routine well of course you have to give yourself a

hafta sonları karnımı kırıyorum rutin iyi tabii ki ara sıra kendine biraz ödül vermelisin

little treat now and again don't you agree with me I think so so there is

benimle aynı fikirde değil misin bence öyle yani

nothing wrong with having a little treat Aurora Aurora ruber says I love sushi

biraz ısmarlamanın yanlış bir tarafı yok Aurora Aurora ruber suşi suşiyi sevdiğimi söylüyor

sushi oh I see raw fish it is a Japanese delicacy I'm not keen on sushi to be

oh çiğ balık görüyorum bir Japon lezzeti Suşiye pek meraklı değilim

honest I not keen on the smell because sometimes

açıkçası Kokuya da meraklı değilim çünkü bazen

sushi cans can smell very very fishy I'm not very keen on the smell of fish to be

suşi kutuları çok

honest I think I eat too much says Olga in comparison with other girls I think I

çok balık kokar Diğer kızlarla karşılaştırıldığında

should eat less well you know what they say there is a proverb that says a

daha az iyi yemem gerektiğini düşünüyorum ne derler bilirsin bir atasözü vardır, sevdiğin şeyin birazının sana iyi geleceğini söyleyen bir atasözü vardır, bu

little of what you fancy can do you good so sometimes having a little treat or a

yüzden bazen biraz ısmarlamanın veya

little snack there is no harm as long as you don't overdo it everything in

biraz atıştırmanın zararı olmaz. her şeyi

moderation moderation I love that word so to have moderation means you have

ölçülü olarak aşırıya kaçmazsın bu kelimeyi seviyorum bu yüzden ölçülü olmak,

control you don't overdo the things you are doing Julie g says I am on a diet

kontrole sahip olduğun anlamına gelir yaptığın şeyleri aşırıya kaçmazsın Julie g

right now that's very brave of you to tell me that thanks for sharing that

şu anda diyetteyim diyor bunu bana söylemen çok cesurca bu bilgiyi paylaştığın için teşekkürler

information but I really do like food especially sweets me too

ama ben yemekleri gerçekten çok seviyorum özellikle de ben tatlıları

but as you saw earlier there are some types of food that I hate and one of

ama daha önce gördüğün gibi nefret ettiğim bazı yiyecek türleri var ve bunlardan biri

them you may have noticed in the video can you see that oh dear it's a mushroom

videoda fark etmiş olabilirsin ah canım bu bir mantar

I hate mushrooms so much and there you can see one a lot of people like to have

Mantarlardan o kadar nefret ederim ve orada bir çok insanın

mushrooms in soup or in stew or casseroles or sometimes they eat them

çorbada, güveçte veya güveçte mantar yemeyi sevdiğini veya bazen

with salad I don't like mushrooms at all so that is my my most unfavorite

salata ile yediklerini görebilirsiniz. Mantarları hiç sevmem, bu yüzden en sevmediğim

food I hate mushrooms very much what is your favorite food and what is your

yiyecek o mantarlardan çok nefret ederim en sevdiğin yemek nedir ve

least favorite food dude Kimmy Kim says I eat a balanced

en az sevdiğin yemek nedir ahbap Kimmy Kim dengeli beslendiğimi söylüyor

diet I have a balanced diet balanced but I do love to eat pizza yes me too sadly

dengeli besleniyorum ama pizza yemeyi seviyorum evet ben de ne yazık ki

here in Much Wenlock the place I live in there is no pizza place there is no

burada yaşadığım yer olan Much Wenlock'ta pizzacı yok

pizza palace or Pizza Hut there is nowhere to buy pizza from unfortunately

pizza sarayı ya da Pizza Hut yok pizza alacak yer yok ne yazık ki

so sadly here in my town we don't have a pizza restaurant or a pizza takeaway

burada benim kasabamda pizza restoranımız ya da pizza paket

restaurant it's not fair I like pizza very much

restoranımız yok bu adil değil Pizzayı çok severim şerif

sheriff sheriff says I was frightened by mr. Steve earlier what do you mean do

Şerif, Bay'dan korktuğumu söylüyor . Steve daha önce ne demek istiyorsun

you mean this yes I agree it is a little frightening the real thing is coming at

bunu mu demek istiyorsun evet katılıyorum biraz korkutucu gerçek

3 o'clock because mr. Steve will be here but the big question is what was the

saat 3'te geliyor çünkü mr. Steve burada olacak ama asıl soru,

reason for mr. Steve cleaning his car he was cleaning his car on Friday evening

Mr. Steve arabasını temizliyor Cuma akşamı arabasını temizliyordu

but why what what was the reason for it I will tell you later right now we are

ama neden neydi bunun sebebi neydi biraz sonra anlatacağım şimdi

going to have a look at the mystery idioms would you like to have a look 10

gizemli deyimlere bir göz atacağız 10 dakika ötede bir bakmak ister misin

minutes away from mr. Steve but I am now going to reveal today's mystery idioms

Bay. Steve, ama şimdi bugünün gizemli deyimlerini

something for you to think about during this and the next hour because I am on

bu ve sonraki saat boyunca düşünmen için açıklayacağım çünkü

for two hours and I am on every Sunday from 2 o'clock 2 p.m. UK time don't

iki saattir buradayım ve her Pazar saat 14:00'ten 14:00'e kadar yayındayım. İngiltere zamanı

forget that so here we go today's mystery idioms here they come right now

unutma ki işte bugünün gizemli deyimleri başlıyoruz işte şimdi geliyorlar

here is the first mystery idiom but what is it what is it a well-known

işte ilk gizemli deyim ama nedir bu

phrase in English I will give you a clue it has nothing to do with food you will

İngilizce'de iyi bilinen bir deyim nedir Yapacak bir şeyi olmadığı konusunda size bir ipucu vereceğim yemekle ilgili

be pleased to hear and here is the second mystery idiom I think this one is

duymaktan memnun kalacaksın ve işte ikinci gizemli deyim bence bu

easy I think this particular idiom is very easy to guess and the first one

kolay bence bu özel deyimi tahmin etmesi çok kolay ve birincisi

once again what are today's mystery idioms if you think you know let me know

bir kez daha günümüzün gizemli deyimleri neler biliyorsan bana haber ver

if you don't know the answer I will reveal the answers at the end of today's

Cevabı bilmiyorsanız, cevapları bugünkü

live stream and we have something very special coming today we will be turning

canlı yayının sonunda açıklayacağım ve bugün çok özel bir şey geliyor,

on the Christmas lights the outside Christmas lights I am going to turn them

dışarıdaki Noel ışıklarını açacağız Noel ışıklarını daha

on later in the program I can't wait so that coming up in the second hour and of

sonra açacağım programın ikinci saate kadar gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum ve

course we have mr. Steve coming along today to give us some mystery idioms and

tabii ki Mr. Steve bugün bize bazı gizemli deyimler vermeye geliyor ve

I can let you in on a little secret now mr. Steve has already received a

şimdi size küçük bir sır verebilirim bayım. Steve zaten bir

Christmas present he has I'll be telling you more about

Noel hediyesi aldı. Size bundan daha fazlasını saat

that in the second hour after three o'clock when mr. Steve comes to say

üçten sonraki ikinci saatte Mr. Steve merhaba demeye geliyor

hello analytic brain is here hi mr. Duncan how are things going I

analitik beyin burada merhaba bayım. Duncan işler nasıl gidiyor

hope you are still happy and it is all about English language yes of course no

umarım hala mutlusundur ve her şey İngilizce ile ilgili evet tabii ki sorun değil

problem and don't forget including today I am

ve unutma bugün dahil

with you live five times during December five times including Christmas Eve and

Aralık boyunca beş kez canlı yayındayım Noel Arifesi ve

also New Year's Eve I will be here live with you

ayrıca Yılbaşı Gecesi dahil beş kez canlı yayındayım I burada seninle canlı yayında olacağım

kymmie Kim is here hello Kimmy thanks for joining me I have

kymmie Kim burada merhaba Kimmy bana katıldığın için teşekkürler Hiç

never been on a diet some people diet some people try to lose

diyet yapmadım bazı insanlar diyet yapıyor bazı insanlar

weight by eating less and sadly many people who go on a diet

daha az yiyerek kilo vermeye çalışıyor ve ne yazık ki diyet yapan birçok insan

quite often end up putting weight on later so it isn't an easy thing to do I

sıklıkla kilo alıyor. İtiraf etmeliyim ki

must admit last year when I went on a diet I found it very very hard to do

geçen yıl diyete başladığımda çok çok zor buldum

besides dieting you must also take extra exercise as well and don't forget before

diyete ek olarak ekstra egzersiz de yapmalısın ve başlamadan önce unutma.

you start to go on a diet you must check with your doctor first you must check

diyete devam et önce doktoruna danışmalısın kontrol etmelisin ben de dahil

quite a few people have had their flu vaccines including me

bir çok kişinin grip aşısı olup olmadığını

I had my flu vaccine last week I had the injection in my arm last week to make

geçen hafta grip aşımı oldum grip aşısını geçen hafta kapmadığımdan emin olmak için koluma iğne oldum

sure that I don't get the flu hi mr. Duncan thanks for your wonderful lessons

grip merhaba bay Duncan harika derslerin için teşekkürler

who Mara whom Erica car thank you very much for that that's very kind of you so

kim Erica arabasının sana çok teşekkür ettiği Mara çok naziksin o kadar

many people joining me on the live chat Pedro I think Pedro likes mr. Lomax

çok insan canlı sohbette bana katılıyor Pedro sanırım Pedro Bay'dan hoşlanıyor. Lomax

very much he is so adorable says Pedro Belmont I agree with you I

çok sevimli diyor Pedro Belmont sizinle aynı fikirdeyim sanırım

think mr. Lomax is quite adorable even though sometimes he gets very angry

bay. Lomax oldukça sevimli, bazen bana çok kızsa da

with me I don't know why Aurora says I sent a message because I was very

Aurora'nın neden bir mesaj gönderdiğimi söylediğini bilmiyorum çünkü çok

preoccupied preoccupied it's not an easy word to say that preoccupied I was

meşguldüm meşguldüm bunu söylemek kolay bir kelime değil meşguldüm bir

distracted by something oh that something was me that's very nice thank

şey dikkatimi dağıttı ah o bir şey bendim bu çok güzel teşekkür ederim

you Aurora Aurora was preoccupied with me

Aurora Aurora benimle meşguldü

because my lesson apparently is very interesting thanks a lot for that

çünkü dersim görünüşe göre çok ilginç bunun için çok teşekkürler

Samy cager says my favorite food is also

Samy Cager benim en sevdiğim yemeğin de pizza olduğunu söylüyor

pizza I really like it and of course I love and enjoy your live stream as well

Gerçekten beğendim ve tabii ki canlı yayınınızı da seviyorum ve eğleniyorum

Thank You Sammy for that very kind of you mr. Steve is just two minutes away

Teşekkürler Sammy, çok naziksiniz Bay. Steve,

the big question as I asked earlier why why is mr. Steve cleaning his car we

daha önce sorduğum gibi büyük soruya sadece iki dakika uzaklıkta, neden mr. Steve arabasını temizliyor,

will reveal the answer later on there was a special reason why mr. Steve was

cevabı daha sonra açıklayacağız, bunun özel bir nedeni vardı, Bay. Steve

cleaning his car on Friday night all I will say is that he was going somewhere

cuma gecesi arabasını temizliyordu, tek diyeceğim o

very special and I was going as well do you know why mr. Steve was cleaning his

çok özel bir yere gidiyordu ve ben de gidiyordum neden biliyor musunuz bayım? Steve arabasını temizliyordu,

car I'm sure we will find out later mr.

eminim daha sonra öğreneceğiz Bay.

Steve will be here soon Igor says the 2018 FIFA World Cup

Steve yakında burada olacak Igor, 2018 FIFA Dünya Kupası'nın

consists of in Group G Belgium Panama Tunisia and also England now if I

G Grubu'nda Belçika Panama Tunus ve ayrıca İngiltere'den oluştuğunu söylüyor, eğer

remember rightly I think England will be playing Belgium am i right

yanlış hatırlamıyorsam, İngiltere'nin Belçika ile oynayacağını düşünüyorum, haklı mıyım,

I heard it on the news the other night I don't follow football myself but I

geçen gece haberlerde duydum, bilmiyorum' Ben futbolu takip etmiyorum ama

remember hearing that England are going to be playing I think Belgium in next

İngiltere'nin oynayacağını duyduğumu hatırlıyorum Gelecek

year's World Cup where is it next year where is the World Cup next year is it

yılki Dünya Kupası'nda Belçika sanırım gelecek yıl nerede Gelecek yıl Dünya Kupası nerede

Russia I think it's Russia isn't it I'm sure it

Rusya Rusya mı Sanırım Rusya değil eminim

is how many meals do you have normally during the day normally during the day

normalde gün içinde kaç öğün yemek yersiniz normalde gün içinde

we have three meals during the day three meals normally breakfast lunch and

üç öğün yeriz gün içinde üç öğün normalde kahvaltı öğle ve

evening dinner or quite often if you have it later

akşam yemeği ya da oldukça sık daha sonra yerseniz

we call it supper supper if you have a very late meal we call

buna akşam yemeği deriz çok geç yerseniz akşam yemeği deriz akşam yemeği dediğimiz yemeğe

Supper still lots of people asking where I was last week where were you mr.

hala geçen hafta nerede olduğumu soran bir sürü insan neredeydiniz bayım.

Duncan I had some problems with my computer last week I had some technical

Duncan Geçen hafta bilgisayarımla ilgili bazı sorunlar yaşadım

problems technical difficulties but this week it would appear that everything is

Teknik sorunlar yaşadım ama bu hafta her şey

working okay it looks as if everything is going smoothly

yolunda gibi görünüyor, her şey yolunda gidiyor gibi görünüyor

but all that could change at any moment because you know what's coming next you

ama tüm bunlar her an değişebilir çünkü sırada ne olacağını biliyorsunuz

know what's on the way you know what is about to appear yes of course

yolda ne olduğunu biliyorsun neyin ortaya çıkacağını biliyorsun evet tabii ki

it's mr. Steve

o mr. Steve

dip-dip dip-dip dip-dip December is here and that means that Christmas is on the

dip-dip dip-dip dip-dip Aralık geldi ve bu Noel'in yolda olduğu anlamına geliyor

way oh I am so excited and I was wondering

oh çok heyecanlıyım ve merak ediyordum

because it was very cold last week I was wondering if it was going to snow

çünkü geçen hafta hava çok soğuktu Kar yağacak mı diye merak ediyordum

because it got very cold we did have a little bit of snow last week some snow

çünkü yağdı çok soğuk geçen hafta biraz kar yağdı

did fall on the mountains in the distance I showed you those at the

uzaktaki dağlara biraz kar yağdı

beginning of today's lesson so will it snow hopefully if we have time I will

bugünün dersinin başında bunları gösterdim yani kar yağar mı umarım vaktimiz olursa

show you a lesson all about snow and we will be going on a snowy walk but here

size karla ilgili bir ders göstereceğim ve karlı bir yürüyüşe çıkacağız ama işte

he is right now here is the guy that loves to talk to you live it is mr.

tam şimdi burada sizinle canlı konuşmayı seven adam bay.

Steve hello hello mr. Duncan and hello world of English and thank you once

Steve merhaba merhaba bayım. Duncan ve merhaba İngilizce dünyası ve

again for asking me to return and give my little input into your English show

benden geri dönmemi ve çok güzel olan İngilizce şovunuza küçük katkılarımı vermemi istediğiniz için bir kez daha teşekkür ederim ve

that's very nice and can I just ask you Steve because you it's I I think it

sadece sana sorabilir miyim Steve, çünkü sensin, sanırım sen

would be fair to say that you are not used to doing this you are not

olmadığını söylemek adil olur bunu yapmaya alışkın değilsin

accustomed to talk to talking live on the Internet is that true that is very

internette canlı konuşmaya konuşmaya alışık değilsin bu doğru bu çok

true so how do you feel just as I'm about to introduce you how do you

doğru yani tam seni tanıtacağım sırada nasıl hissediyorsun

actually feel how does it make you feel to know that you are about to go live

aslında nasıl hissediyorsun bilmek sana nasıl hissettiriyor canlı yayına geçmek üzeresin

how do you feel slightly nervous I would say slightly nervous deep breathing to

nasıl biraz gergin hissediyorsun biraz gergin derdim kendimi sakin tutmak için derin nefes

keep myself calm yes wait breathing out eight all sorts of methods that people

evet bekle nefes ver sekiz insanların

use to stay calm no I yeah it's it's fun it's enjoyable and

sakin kalmak için kullandıkları her türlü yöntem hayır evet evet bu eğlenceli eğlenceli ve

you asked me to do it and I happily agree to that and it's been how many

sen sordun ben bunu yapacağım ve bunu memnuniyetle kabul ediyorum ve kaç

weeks now well I think it's it's nearly it must be three maybe four months that

hafta oldu şimdi iyi bence bunu birlikte yapmamızın üzerinden neredeyse üç belki dört ay geçmiş olmalı

we've been doing this together now that is a long time yes and of course I

şimdi bu uzun bir zaman evet ve tabii ki ben

I've been on YouTube teaching English for over 11 years I'm not joking I

ben 11 yılı aşkın süredir YouTube'da İngilizce öğretiyorum Şaka yapmıyorum

started doing this way back in 2006 and I'm still here today doing it so I

2006'da bu şekilde yapmaya başladım ve bugün hala buradayım bu yüzden

am the first I can safely say that I am the first English English teacher on

ilk İngilizce İngilizce öğretmeni olduğumu güvenle söyleyebilirim

YouTube I believe you were I remember you starting to I still have I remember

YouTube'da olduğuna inanıyorum Başladığınızı hatırlıyorum Hala hatırlıyorum

you starting all those years ago hmm I'll never catch you up of course now

Yıllar öncesinden başladığınızı hatırlıyorum hmm Sizi asla yakalayamayacağım tabi ki şimdi

I'm going to show something so so you can relax mr. Steve I'm going to show

rahatlayabilmeniz için bir şeyler göstereceğim Bay. Steve

something because earlier I was mentioning the fact that you were

bir şey göstereceğim çünkü daha önce geçen gece arabayı temizlediğin gerçeğinden bahsetmiştim

cleaning the car the other night you were cleaning it and I was very

ve onu

interested to know why you were cleaning it but then I realized that I was also

neden temizlediğinle çok ilgilenmiştim ama sonra fark ettim ki ben de

involved with the thing you were doing so now we are going to have a look at

dahil oldum. şimdi yaptığınız şey peki

the answer to the question so why was mr. Steve clean in the car here he is do

neden bay oldu sorusunun cevabına bir göz atacağız . Steve arabada temiz burada,

you remember this on Friday evening mr. Steve do you remember I do I suddenly

bunu hatırlıyor musunuz, cuma akşamı Bay. Steve hatırlıyor musun hatırlıyorum Birdenbire

remembered I was cleaning the car and then I looked up and you were filming me

arabayı temizlediğimi hatırladım ve sonra yukarı baktım ve sen beni filme alıyordun hatırladığım bu

that's what I remember you were very surprised to see me standing up standing

over you with a with the camera so I shouldn't have been surprised because to

şaşırdım çünkü

all you viewers out there mr. Duncan likes to film virtually anything and

siz tüm izleyicilere Mr. Duncan hemen hemen her şeyi ve

everything well almost everything almost everything just when you least expect it

her şeyi iyi hemen hemen her şeyi hemen hemen her şeyi tam da hiç beklemediğiniz bir anda çekmeyi sever bay

mr. Duncan has his camera and he's filming he films everywhere and

. Duncan'ın kamerası var ve film çekiyor, her yeri ve

everything almost almost almost everything but you do enjoy filming yes

neredeyse her şeyi filme alıyor ama film çekmekten zevk alıyorsun evet

and I was cleaning away I quite enjoyed cleaning the car that do you find it

ve ben temizliyordum Arabayı temizlemekten oldukça keyif aldım, bu

very therapeutic it's hard work it's actually hard work to clean a car it

çok tedavi edici buluyor musun, zor iş, aslında temizlemesi zor iş. araba

takes a lot of physical effort so what's the worst part of cleaning the car the

çok fazla fiziksel efor gerektiriyor yani arabanın tekerleklerini temizlemenin en kötü yanı ne?

wheels and afterwards of course you have to so you can you can you can wash the

car but afterwards you have to polish the car as well

don't do that don't you know yeah I don't polish it I polish it beforehand

bunu bilmiyor musun evet ben cilalamam önceden cilalarım

and then I just spray the water on it all beads off and then I might go for a

ve sonra üzerine boncuk boncuk su püskürtürüm ve sonra

little Drive at the road but I never spend time afterwards getting the water

biraz yola çıkabilirim ama sonrasında su almak için asla zaman harcamam

droplets off I think that's that's going a bit too fast that's quite interesting

damlacıklar dökülüyor bence bu biraz fazla hızlı gidiyor bu oldukça ilginç

so that that's almost a tip so so you polished the car first and then you wash

yani bu neredeyse bir bahşiş yani bu yüzden önce arabayı cilaladın ve sonra

it well yes I'd say after you've washed it you have to polish the car when the

güzelce yıkadın evet yıkadıktan sonra arabayı cilalaman gerektiğini söyleyebilirim

car is clean and dry I get you then once it's polished the the dirt comes off

araba temiz ve kuru olduğunda seni anlıyorum, o zaman cilalandıktan sonra kir

very easy and then the water just beads off so you don't really part from the

çok kolay çıkıyor ve sonra su boncuk boncuk akıyor, böylece gerçekten camlardan ayrılmayasın,

windows you might have to give them a little a little wipe down but I don't

camları biraz silmen gerekebilir ama

spend time after that because you can guarantee particularly in England as

ondan sonra vakit ayırmıyorum çünkü özellikle İngiltere'de en kısa sürede garanti verebilirsiniz

soon as you or anywhere in the UK for that matter as soon as you clean the car

ya da İngiltere'nin herhangi bir yerinde arabayı temizler temizlemez o kadar

you spend all that effort half an hour perhaps and then it'll rain as soon as

emek harcarsınız belki yarım saat sonra yağmur yağar. Yola

you go out on the road then look but then after you've got about 20 miles of

çıkar çıkmaz bakın, ancak yaklaşık 20 millik

cars virtually as dirty as it was in the beginning that's the only disheartening

arabanız neredeyse başlangıçtaki kadar kirli olduktan sonra, tek cesaret kırıcı

things over so there's nothing worse than cleaning your car and then the next

şey bu, yani arabanızı temizlemekten daha kötü bir şey yok ve sonra bir sonraki yağmur

day it starts to rain III think I can see your point so let's have a look here

yağmaya başladığı gün III sanırım amacınızı görebiliyorum o yüzden buraya bir göz atalım

is the reason why mr. Steve was busy cleaning his car the answer is coming

sebebi bu bay. Steve arabasını temizlemekle meşguldü, cevap

right now

şu anda geliyor,

so for all those who are wondering why mr. Steve was cleaning his car yesterday

bu yüzden nedenini merak edenler için bay . Steve dün arabasını temizliyordu

well the answer is coming right now we are going to mr. Steve's murmur we are

peki cevap şimdi geliyor mr. Steve'in mırıltısı,

going to see her and every time we go to see mr. Steve's mother Steve always

onu görmeye gidiyoruz ve Bay'ı görmeye her gittiğimizde . Steve'in annesi Steve her zaman

likes to clean his car so it makes his mommy happy and that is where we are

arabasını temizlemeyi sever, bu yüzden annesini mutlu eder ve

going right now we are on our way to see mr. Steve's mum well it would appear

biz de oraya gidiyoruz, şu anda Mr. Görünüşe göre Steve'in annesi

that our journey to mr. Steve's mum has come to a slight standstill because we

Mr. Steve'in annesi biraz durdu çünkü

are now stuck in traffic apparently in the opposite carriageway in the other

şu anda trafikte sıkışıp kaldık görünüşe göre karşı taşıt yolunda otoyolun

lanes over the other side of the motorway apparently there's been an

diğer tarafındaki diğer şeritlerde görünüşe göre bir

accident and it would appear that people are now slowing down to take a look at

kaza olmuş ve görünüşe göre insanlar şimdi bir göz atmak için yavaşlıyorlar.

the accident that's what we think anyway when people do this we call it rubber

kazada biz öyle düşünüyoruz zaten insanlar bunu yaptığında biz buna lastik

necking people try to look at what has happened especially if an accident has

boyunluk diyoruz insanlar ne olduğuna bakmaya çalışıyor özellikle bir kaza

taken place because people like to have a look we call it human curiosity people

olmuşsa çünkü insanlar bakmaktan hoşlanıyor biz buna insan merakı diyoruz insanlar

get very curious about what is happening especially when it's something like an

ne olduğunu çok merak ediyorlar özellikle kaza gibi bir şey olduğunda oluyor, bu

accident

so we are moving very slowly now along the motorway but at least we're still

yüzden artık otoyolda çok yavaş ilerliyoruz ama en azından hala

moving albeit very slowly so it looks as if we're going to be late arriving at

çok yavaş da olsa ilerliyoruz, bu yüzden

mr. Steeves mum I hope she's not angry

mr. Steeves anne umarım kızmamıştır ileride

it's clearly something very dramatic happening ahead now we think it might be

çok dramatik bir şey olduğu açık şimdi bunun bir kamyon olabileceğini düşünüyoruz

a lorry it's actually overturned in the opposite lane we think that's what's

karşı şeritte ters döndü ne olduğunu düşünüyoruz

happened and now we are approaching the scene of the incident

ve şimdi olay mahalline yaklaşıyoruz

so we'll get to see for ourselves what's actually happened oh yes it looks a

bu yüzden oraya gideceğiz gerçekte ne olduğunu kendi gözlerimizle görün oh evet

little dramatic let's see what's going on here

biraz dramatik görünüyor hadi burada neler olduğuna bir bakalım tamam

ok it would appear that it is not an overturned lorry it is in fact just a

devrilmiş bir kamyon değilmiş gibi görünebilir aslında sadece

little bit of highway maintenance taking place ok we're back on the road we are

küçük bir otoyol bakımı yapılıyor tamam geri döndük yol

going at our normal speed

normal hızımızda gidiyoruz

and once again I will return you back to the studio

ve bir kez daha sizi stüdyoya geri götüreceğim

so we had a very eventful day yesterday didn't we mr. Steve we did and it's very

bu yüzden dün çok olaylı bir gün geçirdik değil mi bay. Steve yaptık ve bu çok

interesting because mr. Jenkins often filming when I'm driving which is quite

ilginç çünkü Mr. Jenkins sık sık ben araba kullanırken çekim yapıyor ki bu oldukça

distracting so I'm always aware that I don't want to cause an accident myself

dikkatimi dağıtıyor, bu yüzden her zaman

with mr. Duncan distracting me by talking on his phone so when I'm driving

Mr. Duncan telefonuyla konuşarak dikkatimi dağıtıyor bu yüzden yolda giderken

along but yes that's why I was cleaning the car because when you visit your

ama evet bu yüzden arabayı temizliyordum çünkü aileni ziyaret ettiğinde

family I don't know what it is you don't like to arrive in a dirty car

ne olduğunu bilmiyorum kirli bir arabayla gelmekten hoşlanmazsın

because otherwise your family see that as a sign that you're you're a bit a bit

çünkü aksi halde ailen bunu senin biraz

of a lazy person and you're not really yeah so you know they take they carry

tembel biri olduğunun ve gerçekten evet olmadığının bir işareti olarak görür, bu yüzden bilirsin ki onlar

the allele mr. Steve they think you're a failure they say your car is dirty all

mr. Steve senin başarısız olduğunu düşünüyorlar Arabanın kirli olduğunu söylüyorlar hepsi

dirty car there must be something wrong there you must be a failure plus I dare

kirli araba orada bir terslik olmalı orada bir başarısız olmalısın artı

what my I don't want my mother getting in and out of a dirty car she might have

ne cüret ediyorum annemin kirli bir arabaya binip inmesini istemiyorum.

nice clean clothes on and she might scrape her dress against the dirty

güzel temiz kıyafetleri var ve elbisesini kirli

paintwork and then and then that wouldn't be that wouldn't go down very

boyaya sürtebilir ve sonra ve sonra bu pek

well see you you want to impress when you go to your family yes you don't want

iyi olmaz seni görmek seni etkilemek istersin ailene gittiğinde evet istemezsin

your mother getting her new dress all dirty

annen yeni elbisesini pisletiyor

exporting on your filthy disgusting dirty car because it was raining it was

pis iğrenç kirli arabana bindiriyor çünkü yağmur yağıyordu çünkü

dirty by the time we got there so that's pretty pointless cleaning it the night

biz oraya vardığımızda kirliydi bu yüzden önceki gece temizlemenin bir anlamı yok

before really I oh yes of course because we went to your

gerçekten ben oh evet tabii ki

mum's in Banbury and I noticed that you you came back with an early Christmas

annenin yanına gittik Banbury ve ben erken bir Noel hediyesi ile geri döndüğünü fark ettik

present yes early Christmas present are we going to see the present are we going

evet erken Noel hediyesi hediyeyi görecek miyiz

to have a look at it now I want to see what it is because I'm very curious to

şimdi ona bir göz atacak mıyız Ne olduğunu görmek istiyorum çünkü bulmayı çok merak ediyorum

find out I'll give you a clue it's something you put on your feet it's

size bir ipucu vereyim bu ayağınıza koyduğunuz bir şey bu

something you put on your feet what do you think mr. Steeves I mean and you

ayağınıza giydiğiniz bir şey ne düşünüyorsunuz bayım? Steeves demek istiyorum ve

wear it the way them in the house and it keeps your feet nice and warm

evde onlar gibi giyiyorsun ve ayaklarını güzel ve sıcak tutuyor

I'll give too many clues away you just might as well say what it is not like

Çok fazla ipucu vereceğim sadece ne gibi olmadığını söyleyebilirsin

their slippers their slippers yes they are slippers copy go

terlikleri terlikleri evet terlikler kopyala git

carpet slippers nice pair of slippers brand-new they've even still got the

halı terlikler güzel terlikler yepyeni bir çift daha içlerinde dolgu bile var

stuffing inside they've still got the thing inside to keep them in shape oh my

onları formda tutmak için içinde hala bir şey var aman

god they are can we have another look there we go

tanrım onlar bir daha bakabilir miyiz işte gidiyoruz

Wow I must say they are they are really nice slippers - slippers these are they

gerçekten güzel terlikler - terlikler bunlar

don't look like they don't look like normal slippers they look like very posh

normal terliklere benzemiyorlar çok şık

slippers they're almost like house shoes only the

terliklere benziyorlar neredeyse ev ayakkabısı gibiler sadece

best for mr. Steve well I do deserve it so the big question is what what are you

bay için en iyisi. Steve pekala ben bunu hak ediyorum bu yüzden asıl soru

buying for your mother or have you already bought the present for your mum

annene ne alıyorsun ya da annene hediyeyi zaten aldın mı bunu

I can't say that in case she's watching do you think your mom watches this

diyemem o izliyorsa annen bunu izler mi sence evet

yes but somebody might be watching they might tell my desert this does anyone

ama birileri olabilir izliyorlar çölüme söyleyebilirler bunu kimse yapar mı tanıdığımız biri yapar

does anyone we know watch us doing this I mean why would you

bizi bunu yaparken izler mi yani bunu neden yapasın ki gerçek

do this if you had to put it with us in your real life why would you inflict us

hayatında bizimle birlikte olmak zorunda olsaydın neden biz etrafta yokken bize eziyet edesin ben

when we're not around I can't think of a reason why anyone that we know in our

yapabilirim ' Bizimkilerde tanıdığımız herkesin

realized would Watchers as but but just in case there is anyone who really does

İzleyenler olarak fark etmesinin bir nedeni var ama

know us in real life hello thank you very much actually I can

gerçek hayatta bizi gerçekten tanıyan birileri olur diye merhaba çok teşekkür ederim aslında

say but I did buy for one present for my mother because she was there and I

söyleyebilirim ama bir tane hediye aldım. annem çünkü o oradaydı ve ben

bought it and she wanted a new one it's to filter the water and soften the water

aldım ve yenisini istedi o suyu süzmek ve suyu yumuşatıp

to drink so it's a water filter for you know you put the water in and there's a

içmek için yani bu bir su filtresi sizin için suyu koyuyorsunuz ve

little filter at the bottom and then you've got pure water takes all the

altta küçük bir filtre var ve sonra saf suyunuz var, musluk suyundaki tüm

chlorine and all the horrible taste out of the tap water no well you know I'm

kloru ve tüm korkunç tadı alıyor, iyi değil, ben olduğumu biliyorsunuz,

you know me mr. Steve I'm very fussy about the way my take my tea tastes I

beni biliyorsunuz bayım. Steve Çayımı alma şeklim konusunda çok titizim, hoşuma

don't like and I don't like it when someone makes a cup of tea for me and it

gitmeyen ve birisinin benim için bir fincan çay yapmasından hoşlanmıyorum ve

tastes disgusting I can't stand it so quite often it's because the water is

tadı iğrenç geliyor Buna çok sık dayanamıyorum çünkü su

tainted it has maybe things in it that it's sour or make the water taste very

kirlidir, belki içinde ekşi ya da suyun tadını çok

unpleasant and of course if you make a cup of tea

tatsız yapan şeyler vardır ve tabii ki suyla bir bardak çay yaparsanız tadı

with water that tastes bad of course the tea

kötüdür tabii ki çayın

also tastes bad as well that's a very useful thing I always like to buy gifts

da tadı kötüdür bu çok faydalı bir şey ben İnsanlara çok faydalı olan hediyeler almayı her zaman

for people that are very useful I never liked by things that are

severim Uçarı olan şeylerden hiç hoşlanmam, bu

frivolous that's a great word frivolous something frivolous is meaningless or

harika bir kelime anlamsız anlamsız anlamsız bir şey ya da hiçbir

something that has no meaning or is very trivial something trivial something

anlamı olmayan ya da çok önemsiz bir şey

pointless something unimportant so yeah so I always like to buy something for as

önemsiz bir şey anlamsız bir şey önemsiz bu yüzden evet bu yüzden her zaman severim hediye olarak bir şey satın almak

a gift that's very useful oh we have the live chat by the way a lot of people

çok faydalı oh bu arada canlı sohbetimiz var birçok insan

like your car and they've asked if you are going to sell it actually I might be

arabanızı beğendi ve satıp satmayacağınızı sordular aslında ben olabilirim

they it's eight years old now bang car I was saying earlier I was telling

onlar sekiz yaşında şimdi bang car Daha önce

everyone about your car because it looks brand new

herkese arabanızdan bahsediyordum çünkü yepyeni görünüyor

people think it's new but in fact it's nearly eight years old

insanlar onun yeni olduğunu düşünüyor ama aslında neredeyse sekiz yaşında iyi

well I polish that I keep it nice and polished so that it looks new and it's

cilalıyorum ki güzel ve cilalı kalsın ki yeni görünsün ve yüz

done a hundred and sixty six thousand miles probably what's that two hundred

altmış yaşında altı bin mil muhtemelen nedir bu iki yüz

thousand kilometres plus I would say I think so in a high mileage and it's worn

bin kilometre artı bence yüksek bir kilometrede öyle olduğunu söyleyebilirim ve

very well it does look very new so that car that car has been around the world

çok iyi aşınmış çok yeni görünüyor bu yüzden o araba dünyanın dört bir yanında dolaştı, mesafesiyle

have been right around the world with its distance about six maybe seven times

dünyanın dört bir yanındaydı yaklaşık altı belki yedi kez Dünyanın etrafındaki çevrenin

I don't know the total difference the circumference around the earth I don't

toplam farkını bilmiyorum

know what that would be maybe someone can tell us but it's done a lot of miles

Bunun ne olacağını bilmiyorum belki biri bize söyleyebilir ama çok fazla mil yaptı

I've probably spent over those eight years I've probably spent four years

Muhtemelen o sekiz yıl boyunca harcadım Ben' muhtemelen dört yılını

driving in the car quite scary I don't think you are alone there I think a lot

arabada sürerek geçirdin oldukça korkutucu orada yalnız olduğunu düşünmüyorum birçok

of people a lot of people spend a lot of their time in their cars quite often

insan zamanının çoğunu arabalarında geçiriyor oldukça sık sık

it's sitting still in the traffic jam so I might be selling it next year they are

trafik sıkışıklığında öylece duruyor bu yüzden ben gelecek yıl satıyor olabilirler

often stuck in the traffic jam these Jam Jam you see because we are

sık ​​sık trafik sıkışıklığına takılıp kalıyorlar bu Reçel Reçelleri görüyorsunuz çünkü

talking about food yeah see what I did there a nice little segue

yemekten bahsediyoruz evet orada ne yaptığımı görün güzel bir küçük bölüm

did you see what I did that was a very very slick a slick link because today we

ne yaptığımı gördünüz mü bu çok çok kaygan bir kaygan bağlantı çünkü bugün

are talking about food apparently that I'm getting some information here I

yemekten bahsediyoruz görünüşe göre burada bazı bilgiler alıyorum

think this is information about the circumference of the planet Earth ah

sanırım bu Dünya gezegeninin çevresi hakkında bir bilgi ah

very interesting this I wasn't expecting to say this today

çok ilginç bu bugün bunu söylemeyi beklemiyordum

apparently it's 40 40 thousand kilometers 40 thousand kilometers that

görünüşe göre 40 40 bin kilometre 40 bin kilometre o

sound right it doesn't start be just sound about right 40,000 that doesn't

ses doğru başlamaz tam olarak doğru 40.000 gibi ses değil bu

sound that doesn't sound like many kilometers sounds about right to me so

pek çok kilometre gibi gelmiyor bana doğru geliyor bu yüzden

I've been round the earth five times five times that is correct

dünyanın çevresini beş kez beş kez döndüm bu

in your car that's amazing it feels like it I have to have a lot of new tires in

sizin arabanızda doğru bu inanılmaz, öyle hissettiriyor ki o zamanlar bir sürü yeni lastiğim olması gerekiyor görünüyor

that time it would appear your car has caused a lot of excitement today on the

arabanız bugün canlı sohbette çok fazla heyecana neden oldu

live chat I wasn't expecting this is there a reason why the driver is on the

Bunu beklemiyordum, sürücünün arabada olmasının bir nedeni var mı?

right side well it's because we drive on the opposite side of the road here we

sağ taraf iyi, çünkü biz yolun karşı tarafında sürüyoruz burada

drive on the left where as many people drive on the right so that's the reason

solda sürüyoruz, burada birçok insan sağda sürüyor, bu yüzden

why your steering wheel is or it appears to be in the wrong place but it isn't we

direksiyon simidinizin veya yanlış yerde gibi görünmesinin nedeni bu ama değil'

drive on the opposite side of the road which often causes a lot of horror for

Yolun karşı tarafında araba kullanmıyoruz ki bu genellikle izleyicilerim için çok fazla korkuya neden oluyor, sizi

my viewers when they see you driving this TV they think you're going the

bu TV'yi sürerken gördüklerinde,

wrong way up the road yes most most countries around the world drive on the

yolda yanlış yöne gittiğinizi düşünüyorlar, evet, dünyadaki çoğu ülke

way on the right hand side but we drive on the left in the UK I don't I don't

yolda araba kullanıyor sağ tarafta ama Birleşik Krallık'ta soldan gidiyoruz

know why it goes back a long way probably I think many years ago the rest

Neden uzun bir yol kat ettiğini bilmiyorum muhtemelen yıllar önce

of Europe decided to drive on the wreck on the right but we decided to stick on

Avrupa'nın geri kalanı enkazı sağdan sürmeye karar verdi ama solda kalmaya karar verdik,

the left can I just say it's awkward I think mr. Steve it is a it is a colonial

sadece garip olduğunu söyleyebilirim, sanırım bay. Steve bu kolonyal bir

thing there's a ladybird has just flown into your studio okay and it on the

şey stüdyonuza az önce bir uğur böceği uçtu tamam ve

ceiling great thanks we needed that information it's a bit of distraction

tavanda harika teşekkürler bu bilgiye ihtiyacımız vardı orası biraz dikkatimizi dağıtıyor bu yüzden

there so so that's the reason why I think it's

colonial British colonies I think or if you think of all the British colonies I

bence kolonyal İngiliz kolonileri olduğunu düşünüyorum veya tüm İngiliz kolonilerini düşünürseniz, bence

think they all drive on the same side as the route of the road as we do here in

hepsi burada Birleşik Krallık'ta yaptığımız gibi yolun güzergahıyla aynı tarafta ilerliyor bu

the UK I think so I'm sure someone is going to tell me now

that I'm completely wrong about there but I think now what I'm kind of it was

konuda yanıldım ama sanırım şimdi düşündüğüm şey

some kind of not competition but I think when it when it was decided which side

bir tür rekabet değildi ama sanırım yolun hangi tarafında sürüleceğine karar verildiğinde,

of the road to drive on I think we deliberately went the opposite way to

sanırım

Europe just to be awkward what are we in competition or the other way round I

sadece olmak için kasıtlı olarak Avrupa'nın tersine gittik. garip biz neyiz rekabette ya da tam tersi

don't mean competition I mean I think Europe either decided they were going to

rekabetten bahsetmiyorum yani bence avrupa ya onlar

go on the opposite side to us so we decided to go on the opposite side of

bizim karşı tarafımıza gitmeye karar verdi biz de onlara giden yolun karşı tarafına gitmeye karar verdik

the road to them just to be awkward I'm not sure by the yeah dates back to this

Garip olmak için evet,

sort of friction between Europe and and and what used to be the British Empire

Avrupa ile ve eskiden Britanya İmparatorluğu arasındaki bu tür bir sürtüşmeye kadar uzandığından emin değilim,

are you making this up no I think I think I think it was deliberately

bunu siz mi uyduruyorsunuz hayır sanırım bunu kasten kışkırttığımızı düşünüyorum. Avrupa ile

instigated that we wouldn't be driving on the same side of the road as as as

yolun aynı tarafında araba kullanmıyoruz,

Europe so that's what you're saying you're saying we did it just to just to

yani siz bunu sadece

annoy everyone else or they did it to annoy us I don't know which way round

diğer herkesi kızdırmak için mi yaptığımızı yoksa onların bizi kızdırmak için mi yaptığını söylüyorsunuz?

that's great it was it was we decided I think we were always driving on the left

Bu harika, biz karar vermiştik, bence hep solda sürüyorduk

and then they decided to drive on the right but we decided to just stick to

ve sonra onlar sağda sürmeye karar verdiler ama biz sadece

where we were and and not change so so this basically the next time someone

olduğumuz yerde kalmaya ve değişmemeye karar verdik, bu yüzden temelde bir dahaki sefere birisi

asks me this I can say we do it because of spite

bana sorduğunda bu bunu inadımıza yaptığımızı söyleyebilirim, muhtemelen

probably spite that's it that's basic we've been at war with most of Europe

inadına, bu temel, Avrupa'nın çoğuyla savaştaydık

and we were about to be a game after breaks Italy leave Europe because

ve molalardan sonra bir oyun olmak üzereydik, İtalya Avrupa'yı terk edecek çünkü Birleşik Krallık ile Birleşik Krallık

there's always this friction between the UK and and the rest of you okay calm

arasında her zaman bu sürtüşme var. geri kalanınız tamam sakin olun

down we've got a lot to do here we've got a lot to do got a lot to do we've

burada yapacak çok işimiz var yapacak çok işimiz var

got to have our snowy walk and also we've got to put the Christmas lights on

karlı yürüyüşümüzü yapmalıyız ve ayrıca dışarıda Noel ışıklarını yakmalıyız

outside so we've still have a lot to do so we're talking about food today and

yani daha yapacak çok işimiz var bu yüzden bugün yemekten bahsediyoruz ve

mentioned earlier traffic jam traffic jam so when the traffic stops because

daha önce trafik sıkışıklığından bahsetmiştik

there is there are too many cars or maybe something is stopping the traffic

from moving we can say that you have a traffic jam and we are talking about

trafik sıkışıklığınız var ve

food now I believe that you have some food idioms for us right now they're

şu anda yemekten bahsediyoruz, inanıyorum ki şu anda bizim için bazı yemek deyimleriniz var, tam

right here in front of me mr. Duncan what is ammonia please show us do we

burada önümdeler bay. Duncan amonyak nedir lütfen bize

start with the first one that would be a good idea right okay I'm looking at

ilkinden mi başlayacağımızı göster bu iyi bir fikir olur tamam tamam

right okay then so how about this one for starters cry over spilt milk or

sağa bakıyorum tamam o zaman bu yeni başlayanlar için dökülen süt üzerine ağlamaya veya

spilled milk to cry over spilt milk so if in American English they tend to

dökülen süt üzerine ağlamaya ne dersiniz yani Amerikan İngilizcesinde

say spilled and in British English we often say spilt spilt so cry over spilt

dökülen deme eğilimindeysek ve İngiliz İngilizcesinde sık sık dökülen dökülen deriz, bu nedenle dökülen

milk that's to complain about something that

süt üzerine ağlayın, bu zaten olmuş bir şey hakkında şikayet etmekse, dökülen süt için

has already happened it's no use crying over spilt milk so something happens

ağlamanın faydası yoktur, bu nedenle bir şey olur,

that maybe an accident like spilling milk and then you keep talking about it

belki süt dökülmesi gibi bir kaza ve o zaman sürekli bundan bahsediyorsun

all the time there's nothing you can do about it but so that's what it means

yapabileceğin bir şey yok ama

when you say you're crying over spilt milk so you are getting upset over

dökülen süt için ağladığını söylediğinde anlamı bu yani

something maybe also something that you can't reverse or can't change

bir şeye üzülüyorsun belki de tersine çeviremeyeceğin ya da değiştiremeyeceğin bir şeye. 'değiştir

yes it's happened you can't change it you've spilt the milk you can't do thing

evet oldu değiştiremezsin sütü döktün

about it it was an accident so that's it so it's it's a bit like if

bu konuda bir şey yapamazsın bu bir kazaydı o yüzden bu biraz sanki

something went wrong during your show it was possibly not your fault

şovunuz sırasında bir şeyler ters gittiyse muhtemelen yanlıştı senin hatan,

it often is very upset about it happens a lot like last week when my computer

çoğu zaman çok üzülüyorum, geçen hafta bilgisayarım

decided not to work so yes I I I got very angry last week but mr. Steve

çalışmamaya karar verdiğinde oluyor, bu yüzden evet ben geçen hafta çok kızdım ama bayım. Steve

turned round and he said I don't remember what I said we'll grow up don't

arkasını döndü ve dedi ki, ne dediğimi hatırlamıyorum büyüyeceğiz,

cry over spilt milk oh I see I get it now yes I said mr. Duncan don't worry

dökülen süt için ağlama, oh anlıyorum şimdi anladım evet, bay dedim. Duncan merak etmeyin,

it's no use crying over spilt milk what's that I didn't see what you were

dökülen süt için ağlamanın bir faydası yok, ne yapmaya çalıştığınızı anlamadım

trying to do there mr. Duncan moving on moving on to the next one obviously mr.

orada bay. Duncan bir sonrakine geçmeye devam ediyor belli ki bay.

Duncan's having a bit of a seizure I'm having a nervous breakdown let's move on

Duncan biraz nöbet geçiriyor Ben sinir krizi geçiriyorum hadi bir

to the next one oh this is an appropriate one to put on next because

sonrakine geçelim oh bu sıradakini takmak için uygun çünkü

obviously I've upset mr. Duncan now so maybe I need to to butter up to mr.

belli ki Bay Duncan'ı üzdüm. Duncan şimdi, belki de Bay'a yağ çekmem gerekiyor.

Duncan butter butter up or butter someone up so when you say

Duncan tereyağ ya da birisine tereyağı sür yani tereyağı derken,

butter you mean you mean like the thing that you spread on your bread yes sprit

ekmeğinize sürdüğünüz şeyi kastediyorsunuz evet sprit

thing that you're spreading it on your bed set bread butter or on your bed get

şeyi yatağınıza yaydığınız şey ekmek yağı ya da yatağınıza onların

butter on their bed for various reasons may be there may be they're eating a

yatağına tereyağı alın çeşitli sebeplerden olabilir

pancake in bed yes they drop it in and butter gets on the bed I'm off an I

yatakta pankek yiyor olabilirler evet düşürüyorlar ve yatağa yağ giriyor ben çıkıyorum ve

often tosser toss a pancake in bed there's no answer to that butter up it

sık sık yatakta pankek fırlatıyorum o tereyağına cevap yok bu

means to flatter someone in order to get a favor or friendship to flatter someone

demek oluyor ki bir iyilik elde etmek için birini pohpohlamak veya birini pohpohlamak için arkadaşlık

Oh mr. Duncan you look 10 years younger have you lost weight oh I do love

Ah bayım. Duncan 10 yaş daha genç görünüyorsun kilo verdin mi oh

working with you oh can you give me a lift into town later oh I see

seninle çalışmayı seviyorum oh beni daha sonra kasabaya bırakabilir misin oh anlıyorum ah evet görüyorsun

ah yes you see I was buttering you up flattering you in order to get something

senden bir şey almak için sana yağ çekiyordum

out of you mmm so mr. Duncan you look wonderful today and then later on I'll

yani bay Duncan bugün harika görünüyorsun ve sonra daha sonra

say are you going to cook tonight why don't you cook - no I'll cook that

diyeceğim ki bu akşam yemek yapacak mısın neden sen yapmıyorsun - hayır o

lovely meal it's gorgeous that merely make mr. Duncan you're trying to butter

güzel yemeği pişireceğim muhteşem bu sadece bay. Duncan, benden bir iyilik istediğin

me a try to butter you up because you want a favor from me I want a favor so

için beni yağlamaya çalışıyorsun ve seni yağlamaya çalışıyorsun, ben bir iyilik istiyorum ki daha sonra

you do something nice to get the favor later so you can do that to your boss at

iyilik almak için güzel bir şey yap ki bunu iş yerinde patronuna yapabilesin,

work that's very common for people to butter up their boss oh you're a

bu insanlar arasında çok yaygın patronlarını yağlamak için oh sen

wonderful I love working for you you're just so kind and considerate and you go

harikasın senin için çalışmayı seviyorum çok nazik ve düşüncelisin ve

on and on like this and then later on you might go oh do you think I could

böyle devam ediyorsun ve sonra gidebilirsin oh sizce

have a pay rise or something like I think I think we've

bir maaş artışı alabilir miyim veya gibi bir şey sanırım

explained that to it muster up to its ultimate point right next one by the way

bunu nihai noktasına kadar toplamayı açıkladık, bu arada

we're talking about food idioms today that the theme has been food and there

bugün yemek deyimlerinden bahsediyoruz, temanın yemek olduğunu ve

is a lesson underneath this video all about food a very long lesson talking

bu videonun altında tamamen yemekle ilgili bir ders var. yemek hakkında çok uzun bir ders

about food and also earlier today we had a look a brief look at that lesson so

ve ayrıca bugün erken saatlerde o derse kısa bir göz attık,

here we go mr. Steve can we have another one of your lovely lovely food I'm going

işte başlıyoruz bay. Steve senin güzel güzel yemeklerinden

to do one more I've got about ten here and then I've got a little sort of

bir tane daha alabilir miyiz Bir tane daha yapacağım burada yaklaşık on tane var ve sonra küçük bir

competition okay we'll do that after the snowy walk so one more idiom and then

rekabetim var tamam onu karlı yürüyüşten sonra yapacağız yani bir tane daha deyim ve sonra

we'll go for a snowy war okay well are you of course have taken over there and

karlı bir savaşa gideceğiz tamam peki tabii ki orayı devraldınız ve

decided to do that because you are at the big cheese I am the Big Cheese I got

bunu yapmaya karar verdiniz çünkü büyük peynirdesiniz Ben Büyük Peynirim

a big cheese I am the head honcho I am the boss I am

Büyük bir peynirim var Ben baş honchoyum ben patron ben

numero uno an important person the leader the boss you are the Big Cheese

önemli bir kişiyim lider lider patron siz

of the English lessons on YouTube mr. Duncan and so you're the boss for

YouTube'daki İngilizce derslerinin en büyüğüsünüz mr. Duncan ve yani patron sensin

example you could say uh-oh my uncle is a Big Cheese in this company so be nice

mesela uh-oh amcam bu şirkette bir Big Cheese, bu yüzden ona iyi davran ki ben de

to him so I have to be nice to mr. Duncan all week in order to appear on

Bay Duncan'a iyi davranmalıyım diyebilirsin. Duncan bu şovda görünmek için tüm hafta boyunca, bu

this show so not only were you buttering me up you were buttering up the Big

yüzden sadece beni yağlamakla kalmadın, Big

Cheese setting up the Big Cheese a lot of dairy products there lot of deer it's

Cheese'i de yağladın, Big Cheese'i kurdun, bir sürü süt ürünü var, bir sürü geyik, bu

very true so Big Cheese yes we do use that the Big Cheese you know I was

çok doğru, yani Big Cheese evet onu kullanıyoruz Big Cheese biliyorsunuz

getting very excited last week mr. Steve I was getting very excited you know why

geçen hafta çok heyecanlandım Mr. Steve çok heyecanlandım, nedenini biliyorsun

because it looked as if we were going to get some snow and I thought to myself

çünkü biraz kar yağacakmış gibi görünüyordu ve kendi kendime

are we going to have some snow and I remembered that I made a lesson all

biraz kar yağacak mı diye düşündüm ve o konu hakkında bir ders verdiğimi hatırladım,

about that particular subject so now we are going to have a little break and we

bu yüzden şimdi biraz ara vereceğim ve

are going to have a look a lesson that I made where I was taking

a lovely walk in the snow do you want to come with me mr. Steve I will and now

karda güzel bir yürüyüş yaptığım bir derse bakacağız benimle gelmek ister misiniz bayım? Steve yapacağım ve şimdi

I've got my little competition afterwards hi everybody this is mr.

benim küçük rekabetim var, herkese merhaba, ben Bay.

Duncan in England how are you today are you okay I hope so

Duncan İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin umarım çok

are you happy I hope so today I'm feeling very excited do you know why is

mutlusundur umarım yani bugün çok heyecanlıyım biliyor musun neden

it because I have Whitnall otteri now is it because I'm getting married oh no is

şu an Whitnall su samuru olduğum için evleniyorum diye mi hayır

it because I'm having boiled cabbage for dinner well it could be but it isn't

çünkü akşam yemeğinde haşlanmış lahana yiyorum, olabilir ama

know the reason why I'm so excited today is because the snow is coming the

bugün bu kadar heyecanlanmamın nedeni bilinmiyor çünkü kar geliyor,

weather forecasters have predicted that a heavy fall of snow will occur over

hava tahmincileri yarın İngiltere'de yoğun bir kar yağışı olacağını tahmin ettiler.

England tomorrow as you have no doubt already guests I love snow

zaten misafirleriniz olduğuna şüphe yok, karı seviyorum,

I love the way the snow falls from the sky and the way it looks when it covers

karın gökten yağışını ve manzarayı kapladığındaki görüntüsünü seviyorum

the landscape but most of all I love the way it crunches under your feet when you

ama en çok da şu anda üzerinde yürürken ayaklarınızın altında çıtırdamasını seviyorum. burada

walk on it right now there is no snow here but it is very cold about six below

kar yok ama şu anda hava sıfırın altında altı civarında çok soğuk,

zero at the moment so all I can do now is keep my frozen fingers crossed and

bu yüzden şimdi yapabileceğim tek şey donmuş parmaklarımı çapraz tutmak ve

hope that tomorrow the sky will be full of snow and that it all falls right here

yarın gökyüzünün karla dolu olmasını ve

whether the weather will be mild and sunny weather the weather will be cold

hava nasıl olursa olsun buraya yağmasını ummak. hava ılık ve güneşli olacak hava soğuk

and chilly weather the weather will be windy and wet

ve soğuk olacak hava rüzgarlı ve yağışlı olacak Sırada

I wonder what weather will be getting next

hava nasıl olacak merak ediyorum bu

so the weather forecast was correct it has started to snow how much will we get

yüzden hava tahmini doğruydu kar yağmaya başladı ne kadar yağacak

how heavy will it be we'll just have to wait and see

ne kadar şiddetli olacak sadece bekleyip

the following morning arrives and the snow has stopped falling

ertesi sabahı görmemiz gerekecek ve kar yağışı durdu Yaşadığım bölgedeki

I have decided to come and take a walk around one of my most favorite places in

en sevdiğim yerlerden birinin etrafında yürüyüş yapmaya karar verdim

the area where I live Baga Ridge Park in Staffordshire

Staffordshire'daki Baga Ridge Park

shall I eat this shall I shall I have some there is a belief that you should

bunu yiyeyim mi? biraz alayım mı diye bir inanış var

never ever eat snow especially if it's yellow well perhaps you would eat it if

asla kar yememelisin hele ki sarıysa belki

your life depended on it the feeling of walking out on a chilly day is like no

hayatın buna bağlı olsa yersin soğuk bir günde dışarı çıkma hissi hiç bir şeye benzemez

other it's a refreshing and invigorating experience if you wrap up warm you can

canlandırıcı ve ferahlatıcıdır canlandırıcı bir deneyim, eğer üzerini sıcak tutarsan

walk and walk

yürüyebilir ve yürüyebilirsin, havanın

it is always good to know what the weather will be like of course

nasıl olacağını bilmek her zaman iyidir, elbette havadaki

accurately predicting the changes in the weather is not easy there are many

değişiklikleri doğru bir şekilde tahmin etmek kolay değildir, dikkate alınması gereken pek çok

changes to consider the change in temperature the change in air pressure

değişiklik vardır sıcaklıktaki değişimi havadaki değişimi

which causes the force of the wind to alter and of course the direction of the

Rüzgarın gücünün ve tabii ki rüzgarın yönünün değişmesine neden olan basınç,

wind

the likelihood of extreme weather events such as typhoons and hurricanes can be

tayfun ve kasırga gibi aşırı hava olaylarının olasılığı

predicted quite well these days

bugünlerde oldukça iyi tahmin edilebiliyor,

the study of the atmospheric conditions including the weather is called

hava durumu da dahil olmak üzere atmosferik koşulların incelenmesine meteoroloji denir.

meteorology a person who is involved in doing this is called a meteorologist the

Bunu yapan kime meteorolog denir

weather is often used as a subject for small talk asking someone about the

hava durumu genellikle

weather or making a general comment on the climate or conditions makes for a

hava durumu hakkında soru soran veya iklim veya koşullar hakkında genel bir yorum yapan küçük bir sohbetin konusu olarak kullanılır,

convenient opener to a conversation

bir sohbete uygun bir açılış sağlar,

there's one thing to remember about walking on snow and that is to make sure

hakkında hatırlanması gereken bir şey var. karda yürümek ve bu,

that you wear shoes that have very thick rugged soles unlike me today I'm wearing

bugün benden farklı olarak çok kalın, sağlam tabanlı ayakkabılar giydiğinizden emin olmak içindir,

shoes that are smooth and flat and needless to say I keep slipping

pürüzsüz ve düz ayakkabılar giyiyorum ve söylemeye gerek yok, her yerde kaymaya devam ediyorum

everywhere

okay we're gonna cut that short that is an excerpt from one of my lessons all

tamam, bu kadar kısa keseceğiz

about going out for a lovely snowy walk I'm sorry I had to cut that short but

güzel karlı bir yürüyüşe çıkmakla ilgili derslerimden birinden bir alıntı Bu kadar kısa kesmek zorunda kaldığım için üzgünüm ama

mr. Steve is literally he's champing at the bit a lot of people say that that

bay. Steve kelimenin tam anlamıyla biraz şampiyon oluyor, birçok insan bunun

isn't real but it is a real expression you champ it the bit isn't that true yes

gerçek olmadığını söylüyor ama bu gerçek bir ifade, onu biraz şampiyon yapıyorsun, o kadar doğru değil mi evet,

that means you're very eager to carry on or to start something a very eager it

bu, devam etmek veya bir şeye başlamak için çok istekli olduğun anlamına geliyor. çok hevesliydi

was very violent just he got very violent he was saying look look just cut

çok şiddetliydi sadece çok şiddetlendi bak bak şu aptal karı kes diyordu

that stupid snow off I don't want to see snow anymore I want I want I want to be

artık kar görmek istemiyorum istiyorum istiyorum tekrar açık olmak istiyorum

back on I want to come back onto the internet and talk live because because

internete geri dönmek istiyorum ve canlı konuş çünkü

you've got something you want to play is that right

çalmak istediğin bir şey var bu doğru benim

I've got something I want to play yes oh all right well I was going to show

oynamak istediğim bir şey var evet oh pekala peki

another idiom first okay because I thought it was related to that it was

önce başka bir deyim gösterecektim tamam çünkü bununla ilgili olduğunu düşündüm bu

that made me feel very cold watching that so here's another one warm as toast

beni izlerken çok üşümeme neden oldu, işte bir tane daha tost kadar sıcak

hmm warmers toast which means very warm and cozy the house was as warm and warm

hmm ısıtıcılar tost yani çok sıcak ve rahat ev tost kadar sıcak ve

as toast after we came in from the snow there we go

sıcaktı biz kardan döndükten sonra işte gidiyoruz

I thought that would relate to your last video there as warm as toast warm as

bunun seninkiyle ilgili olacağını düşündüm son video tost kadar sıcak tost kadar sıcak

toast I like that one actually yes because I like toast as well so so being

bunu beğendim aslında evet çünkü tostu da severim yani

warm and eating toast two of my favourite things you can be snuggled up

sıcak olmak ve tost yemek en sevdiğim iki şey

in bed as warm as toast I love that yes that's a great expression

Harika bir ifade,

is there anything that that could be the opposite though to do with food about

yemekle ilgili,

being warm or cold the opposite of warm is cold so mmm anything cold as ice cold

sıcak veya soğuk olmakla ilgili, tersi olabilecek herhangi bir şey var mı?

as ice or as ice because you can eat ice so ice is food you can eat ice and so

buz yiyebilir ve bu yüzden

yes or of course there is as cool as a cucumber you've just ruined something

evet ya da tabii ki bir salatalık kadar havalı var

that I've got coming up later Oh am I am I now ruining your bit so that one's out

az önce sahip olduğum bir şeyi mahvettin daha sonra geliyorum Oh, şimdi senin parçanı mı mahvediyorum ki bu

right I'm sorry about that that one's out are you going to tear it

doğru mu? Bunun için üzgünüm o çıktı onu yırtacak mısın

up this man has just ruined one of my idiom are you going to tear it up for

bu adam deyimlerimden birini mahvetti dramatik bir etki için onu yırtacak mısın Az önce

dramatic effect I've just screwed it up into a ball and thrown it over my

onu bir top haline getirdim ve omzumun üzerinden fırlattım ki

shoulder so that you should have you should have torn it or into pieces you

onu parçalamalıydın ya da parçalara ayırmalıydın

should tear it into pieces and then just throw it at me throw it straight into my

onu parçalara ayırmalıydın ve sonra bana fırlat onu doğruca yüzüme fırlat

face sit too far away I've got a little sort of a competition here something

çok uzağa otur burada küçük bir rekabetim var

that I can interact with the viewers yes why not yes so you've got is it just

izleyicilerle etkileşim kurabileceğim bir şey evet neden olmasın evet yani anladınız mı

before Rome you do that I also have a little competition ongoing the mystery

Roma'dan hemen önce mi yapıyorsunuz bunu ayrıca gizemli deyimleri sürdüren küçük bir yarışmam var

idioms I'm going to show them very quickly we have 20 minutes to go before

onlara çok hızlı bir şekilde göstereceğim bugünü bitirmemize 20 dakika kaldı

we finish today and there is the second mystery idiom and there is the first one

ve işte ikinci gizemli deyim ve birincisi var

- mystery idioms just say what you see they are both well-known expressions in

- gizemli deyimler sadece ne gördüğünüzü söylerler, ikisi de

the English language back to mr. Steeves so you want to play a little game now

mr. Steeves, şimdi küçük bir oyun oynamak istiyorsun,

yes well I'm going to show a sentence and then there's going to be four

evet pekala, bir cümle göstereceğim ve sonra

possible answers to the the gap in the sentence oh it's a it's a food-related

cümledeki boşluğa dört olası cevap olacak oh bu bir yemekle ilgili bir

idiom but you've got to you've got to put the missing piece into the sentence

deyim ama sende var için eksik parçayı cümleye koymalısın,

so you're you are asking the viewers to fill in the Bible in the blank now I've

bu yüzden izleyicilerden boşluğu İncil'i doldurmalarını istiyorsun şimdi

got to make sure I put this up so that everyone can see it

bunu herkesin görebileceği şekilde koyduğumdan emin olmalıyım söyle

tell me mr. Duncan is that that's like lovely and clear yes okay so let's let's

bana Bay. Duncan, bu çok hoş ve net evet tamam o halde hadi bunların ne

read what that says these do not something about my plans to

dediğini okuyalım, bunlar benim gelecek yıl evlenme planlarım hakkında bir şey değil, bu

get married next year so please eat a lot what a hit the sauce

yüzden lütfen çok yiyin,

about my plans to get married next year B get an egg on your face

gelecek yıl evlenme planlarım hakkında ne kadar isabetli bir sos B olsun

about my plans to get married next year please do not spill the beans about my

gelecek yıl evlenme planlarım hakkında suratına yumurta, lütfen

plans to get married next year or is it D please do not butter up about my plans

gelecek yıl evlenme planlarım hakkında ağzını açma ya da D lütfen evlenme planlarım hakkında yağmalama

to get married oh do you see what I'm doing I see what you do

oh ne yaptığımı görüyor musun? Ne yaptığınızı görüyorum,

so please do you want the gap please day yes I think you've got it mr. Steve I

lütfen boşluğu istiyor musunuz, lütfen gün evet sanırım anladınız bayım. Steve

think I think we all understand this isn't necessarily a sort of quantum

sanırım hepimiz bunun bir çeşit kuantum

physics we're dealing with here it's filling the bloody blank throw the blank

fiziği olmadığını anlıyoruz, burada uğraştığımız kahrolası boşluğu dolduruyor boşluğu doldur

in fill in the blank send in your answers now please scribble away

boşluğu doldur cevaplarınızı şimdi gönderin lütfen karalayın

scribble away on the chat please so what do you think what is the correct answer

sohbette karalayın lütfen doğru cevap ne sence

there the missing phrase and the phrase of course has something to do with food

orada eksik ifade ve tabi ki ifadenin yemekle bir ilgisi var

so please do not something about my plans to get married next year now it

bu yüzden lütfen gelecek yıl evlenme planlarım hakkında bir şey yapmayın şimdi

sounds to me as if it might be something that you don't want people to talk about

bana bir şey olabilirmiş gibi geliyor insanların Julie G hakkında konuşmasını istemediğinizi,

Julie G has yes got it right I REM or ear M thank you very much for your

evet doğru anladım, REM veya kulak M misafirleriniz için çok teşekkür ederim

guests and also Jamelia and Akbar and also Nora well done or and Alice as well

ve ayrıca Jamelia ve Akbar ve ayrıca Nora aferin veya ve Alice de

has given the correct answer and what is the answer mr. Steve answer is please do

doğru cevabı verdi ve cevap nedir bay Steve cevap, lütfen

not spill the beans spill the beans what does that mean I plan to get married

fasulyeleri dökme, fasulyeleri dökme, bu ne anlama geliyor,

next year it means don't tell anyone don't spill the beans don't tell people

gelecek yıl evlenmeyi planlıyorum, kimseye söyleme anlamına geliyor, insanlara söyleme,

don't reveal this vo the secret do not reveal the fact that I am getting

bunu ifşa etme sırrını yap.

married next year you must not spill the beans you could say that about lots

Gelecek yıl evleneceğim gerçeğini açıklamamak, fasulyeleri ağzına almamak gerekir, bunu pek çok şey hakkında söyleyebilirsin

of things and of course if someone has already

ve tabii eğer birisi zaten

given away a secret you can say that they spilled the beans they spilled the

bir sır verdiyse, fasulyeleri döktüklerini söyleyebilirsin.

beans about their holiday plans they spill the beans about their their new

tatil planları yeni iş girişimleriyle ilgili fasulyeleri döküyorlar, bu

business venture so someone is asking what does hit the sauce mean hit the

yüzden biri soruyor, sosa vurmak ne anlama geliyor,

sauce means to drink alcohol if you hit the sauce it means you're getting drunk

sosa vurmak alkol içmek anlamına gelir, eğer sosa vurursanız sarhoş oluyorsunuz demektir

and if you if you hit hit the sauce it means it you get drunk you you you you

ve vurursanız sosa vurmak anlamına gelir sarhoş olursun sen sen sen

drink some alcohol mr. Duncan is going to do that after this show there's

biraz alkol içersin mr. Duncan bunu yapacak bu şovdan sonra

another one on there that we haven't talked about as well get egg on your

orada bahsetmediğimiz bir tane daha var suratına yumurta al

face oh hi so if get egg on your face get egg

oh merhaba öyleyse suratına yumurta bulaşırsa yüzüne yumurta koy o da ne

on your face what's that mr. Duncan are you going to mention that too later no

bay. Duncan bundan çok sonra bahsedecek misin hayır

that isn't in one of my reap repair Dathan so what does that mean that if

bu benim biçme onarımlarımdan birinde değil Dathan yani bu ne demek

you get egg on your face I just ask gee but never mind oh yeah oh sorry no it

yüzüne yumurta bulaşırsa sadece sorarım ama boşver oh evet oh üzgünüm hayır bu

means yes to be yes okay no I'll do it then it you asked me I don't mind I I'm

evet anlamına gelir evet tamam hayır yapacağım o zaman sen istedin umrumda değil

up for the challenge no problem I'm like rocky rocky in not not the first rocky

meydan okumaya hazırım sorun değil rocky rocky gibiyim ilk rocky değil son rocky değil

not not the not the latest rocky the latest rocky is all old in but the first

son rocky değil rocky tamamen eski ama ilki

one the first rocky unlike him very strong and tough okay egg on your face

ilk rocky ondan farklı olarak çok güçlü ve sert tamam suratına yumurta

you could say yes it means to be I want to say humiliated to be humiliated or

diyebilirsin evet bu demek oluyor ki aşağılanmış demek istiyorum

embarrassed by something or maybe something that you've done or maybe

bir şey tarafından aşağılanmak veya utanmak ya da belki bir şey yüzünden yapılmış ya da belki

something that has backfired so you tried to do something bad to someone and

geri tepmiş bir şey bu yüzden birine kötü bir şey yapmaya çalıştın ve

then that thing came back to to bite you or all to do harm to yourself so you

sonra o şey seni ısırmak için geri döndü ya da kendine zarar verdi ve sonunda

ended up with egg on your face you look foolish

suratında yumurta kaldı aptal görünüyorsun

you look foolish you could try something new and it all went wrong I could appear

aptal görünüyorsun yapabilirdin yeni bir şey dene ve her şey ters gitti

on your your show or you could be doing your show it all goes wrong you look

Programına çıkabilirim ya da sen şovunu yapıyor olabilirsin her şey ters gider

stupid you put a word up you've spelt it incorrectly you could say that you've

aptal görünürsün bir kelime uydurursun yanlış hecelemişsin

got egg on your face mmm and I think I don't know where that

yumurta yedim diyebilirsin yüzün mmm ve sanırım bunun nereden

comes from I probably might have something to do with with dating back to

geldiğini bilmiyorum, muhtemelen

times when people had made mistakes used to throw rotten eggs at them yes so it

insanların hata yaptığı, onlara çürük yumurta fırlattığı zamanlara gitmekle bir ilgim olabilir, bu yüzden

probably it relates back to that I I think they should bring that back you

muhtemelen bununla ilgili ben ben bence bunu geri getirmeliler

know I think they should bring back throwing eggs in Rotten Tomatoes at

bence

people who have done bad things I think because in in the town center where we

kötü şeyler yapmış insanlara Rotten Tomatoes'ta yumurta fırlatmayı geri getirmeliler bence çünkü yaşadığımız şehir merkezinde insanların alıştığı

live there are some old-fashioned stalks that people used to have to put their

bazı eski moda saplar var

hands through in their feet and then people would throw Rotten Tomatoes in in

ellerini ayaklarının arasına sokar ve sonra insanlar

rotten food at them and as punishment and I think that's I think they should

onlara ve ceza olarak çürük yiyeceklerin içine Rotten Tomatoes atarlardı ve bence bu, suç işleyen

bring that back you know for people who have committed crimes and then you you

insanlar için bunu geri getirmeleri gerektiğini düşünüyorum ve sonra siz

just humiliate them you leave them with egg on their face what a horrible world

onları küçük düşürüyorsunuz. yüzlerinde yumurtayla bırakın ne kadar korkunç bir dünya

you're picturing mister don't kind of punishing people by throwing eggs at

hayal ediyorsunuz bayım insanları üzerlerine yumurta atarak cezalandırmayın

them it could of course mean that if you're trying to break an egg and it

bu elbette bir yumurtayı kırmaya çalıştığınızda

goes wrong you get egg on your face it could be that something's gone wrong

ters giderse yumurta alacağınız anlamına gelebilir. suratınızda bir şeyler ters gitmiş olabilir,

it might not really worth throwing eggs at people but we don't always know the

gerçekten insanlara yumurta atmaya değmez olabilir ama biz her zaman

exact derivation of these phrases you don't really know quite often actually

bu sözlerin tam olarak türediğini bilemeyiz.

it's very interesting whilst we're talking about that because quite often

çünkü İngilizce'de oldukça sık olarak

in English there are words that that have appeared but no one knows where

ortaya çıkan kelimeler vardır, ancak kimse nereden

they came from no one knows the actual history of the word they just magically

geldiklerini bilmez, kimse kelimenin gerçek tarihini bilmez, sihirli bir şekilde

appear and then no one knows for example here's a good one

ortaya çıkarlar ve sonra kimse bilmez, örneğin, işte iyi bir kelime,

do you know why we call junk mail spam do you know mr. Steve is that because

neden biz biliyor musunuz? önemsiz posta spam arama biliyor musunuz bay. Steve,

spam is a very inferior quality meat product you are not going to believe it

spam çok düşük kaliteli bir et ürünü olduğu için buna inanmayacaksın

but the word spam was adopted to mean junk mail because of Monty Python

ama spam kelimesi Monty Python yüzünden önemsiz posta anlamında benimsendi

oh it's true I'm not joking that is actually where it comes from so when you

oh bu doğru şaka yapmıyorum aslında nereden geldiği yani ne zaman

talk about spam you you the junk email it actually originated in a sketch from

Spam hakkında konuşuyorsunuz size istenmeyen e-posta gönderiyorsunuz aslında

Monty Python's Flying Circus a TV show a British show where they have a scene in

Monty Python's Flying Circus'tan bir eskizden kaynaklanıyor bir TV programı bir kafede bir sahneleri olan bir İngiliz şovu

a cafe and and the person working there reads out the menu and all of the things

ve orada çalışan kişi menüyü okuyor ve her şey

start off normally but eventually everything becomes spam spam enix

başlıyor normalde kapalı ama sonunda her şey spam spam enix spam cips cips spam spam

spamming chips spamming beans spam spamming toast spam spam spam spam spam

fasulye spam spam tost spam spam spam spam

spam and then in the end it's just spam and now of course as I've already

spam ve sonra sonunda sadece spam ve şimdi tabii ki zaten zaten

described as a inferior meat product that sold in tin but the derivation so

tanımladığım gibi tenekede satılan kalitesiz bir et ürünü ama türetme öyle ki

that where it derived from comes from the thing that's just very annoying and

türetildiği yer çok sinir bozucu ve

unwanted because no one really likes eating spam and so the joke is that no

istenmeyen bir şeyden geliyor çünkü kimse spam yemekten gerçekten hoşlanmıyor ve bu yüzden şaka şu ki

one likes to eat spam and that's why there is a joke there because no one

kimse spam yemeyi sevmiyor ve bu yüzden orada bir şaka var çünkü kimse

really likes eating spam it isn't very nice food horrible cheap meat product so

gerçekten sevmiyor spam yemek çok güzel yemek değil korkunç ucuz et ürünü yani

there it is so that's why we call junk mail unwanted emails spam we call it

işte bu yüzden istenmeyen e-postalara istenmeyen e-postalar spam diyoruz

spam because of Monty Python it's true you you check tomorrow you have a look

Monty Python yüzünden spam diyoruz doğru yarın kontrol edersin bir bakarsın

and you'll see I'm right oh I believe you mr. Duncan I believe you I'm not

ve görürsün haklıyım oh size inanıyorum bayım Duncan sana inanıyorum, ben

cheesed off you're not oh I see well I see what you've there I did that you are

peynirli değilim sen değilsin oh, iyi görüyorum orada ne yaptığını görüyorum sen

not cheesed I'm not cheesed off there's another

peynirli değilsin I'm not cheesed off başka bir

idiom food-related idiom cheesed off very good annoyed so if you are annoyed

deyim var yemekle ilgili deyim çok iyi sinirlenmiş bu yüzden eğer sinirlendiysen,

it some more annoyed something or someone mr. Duncan's pupils were cheesed

onu biraz daha sinirlendiren bir şey ya da biri bay. Duncan'ın öğrencileri,

off that he didn't do his live English show last week that you start everybody

geçen hafta canlı İngilizce şovunu yapmadığı için, tüm hafta boyunca herkese sizin başladığınızı söyleyerek,

all week people have been asking mr. Duncan beer mr. Duncan where are you

insanlar Bay Duncan'a soruyorlardı. Duncan bira mr. Duncan neredesin,

where are you are you still alive have you died

neredesin, hala hayattasın, öldün mü?

they were cheesed off they were annoyed as was I waiting preparing all week to

appear on your show only to have it canceled at the last minute you were

very disappointed I was cheesed off and so were your viewers and I hope you've

ve izleyicileriniz de öyleydi ve umarım

apologized profusely but that doesn't mean necessarily that you are a bad

bolca özür dilemişsinizdir ama bu sizin kötü bir elma olduğunuz anlamına gelmez

apple oh very good how they're linking in oh this is just sublime this is very

oh çok iyi nasıl bağlantı kuruyorlar oh bu harika bu çok

slick are you a bad apple or a bad egg you can use it either in two ways a bad

kaygan sen kötü bir elma mısın yoksa kötü bir yumurta, onu iki şekilde kullanabilirsiniz, kötü bir

apple or a bad egg okay listen what does it mean it means a bad person a bad

elma ya da kötü bir yumurta tamam dinleyin, bu ne anlama geliyor kötü bir insan kötü bir

person so a bad egg or a bad apple is is someone that might be untrustworthy

insan yani kötü bir yumurta ya da çürük bir elma güvenilmez olabilecek biridir.

might not have a good character they might be up to bad things doing bad

iyi bir karakter onlar kötü şeyler peşinde olabilirler kötü

things so you might describe that person as a bad apple or a bad egg you might

şeyler yapıyorlar bu yüzden o kişiyi kötü elma veya kötü yumurta olarak tanımlayabilirsin

say your friend might say well stay away from him he's a bad apple hmm bad bad

arkadaşın iyi diyebilir ondan uzak dur diyebilir o kötü bir elma hmm kötü kötü

egg you can use it the other way around yet this is being used in the negative

yumurta kullanabilirsin o tam tersi ama bu,

which it is normally used in but you can use it in the positive and say that

normalde kullanıldığı olumsuzlukta kullanılıyor ama bunu olumlu anlamda kullanabilir ve

someone is a good egg a good egg a good egg but not good Apple

birisinin iyi bir yumurta, iyi bir yumurta, iyi bir yumurta ama iyi bir elma

not good Apple you would say oh he's a good egg somebody at work that

değil, iyi bir elma olduğunu söyleyebilirsiniz. ah o iyi bir yumurta işte biri işte o

trustworthy reliable nice sort of person Alice asks nothing exciting just a good

güvenilir güvenilir iyi insan Alice heyecan verici bir şey istemiyor sadece iyi bir

egg Alice asks is cheesed off the same as browned off yes it is yes it's you're

yumurta Alice'in sorduğu peynirli ve kızartılmış gibi evet evet bu sinirlendin

annoyed you're upset Marta Marta has used a swear word but of

sen üzgünsün Marta Marta küfürlü bir kelime kullandı ama

course it is English and that's what we're talking about today real had

tabii ki İngilizce ve bugün bahsettiğimiz şey bu gerçekten bir

anything Marta Marta Remi kate says pissed off yes you can be you can be

şey oldu Marta Marta Remi kate sinirli evet olabilirsin

annoyed you can be cheesed off browned off yes it is possible this this is

sinirlenebilirsin sinirlenebilirsin kızartılabilirsin evet bu mümkün

obviously related to food whereas pissed off it related to well not food

bariz bir şekilde yemekle ilgili, oysa kızdırdığı şey yemekle değil,

okay we can only say that twice so that's it we've used it up YouTube will

tamam bunu sadece iki kez söyleyebiliriz, bu kadar kullandık YouTube

only allow me to swear twice so that's it we've used them all up

sadece iki kez küfür etmeme izin verecek, bu yüzden hepsini kullandık. aynen

which is just as well because we only have nine minutes left I've got another

iyi çünkü sadece dokuz dakikamız kaldı Başka bir

quick competition quick competition okay another one is this another missing word

hızlı yarışmam var hızlı rekabet tamam bir tane daha bu başka bir eksik kelime

another missing word fill in the gap here we go I can hardly wait the man or

başka bir eksik kelime boşluğu doldur işte başlıyoruz Zorlukla bekleyebilirim adam veya

woman is a very good worker and is definitely what the man woman is a very

kadın çok iyi bir işçi ve kesinlikle erkek kadın çok

good worker and is definitely a souped-up be worth his or her salt see

iyi bir işçidir ve kesinlikle tuzuna değecek kadar çorbalanmıştır bkz. ceviz

nutty as a fruitcake or a hot potato mmm man woman is a very good worker and is

meyveli kek veya sıcak patates olarak mmm erkek kadın çok iyi bir işçidir ve

definitely souped up worth his salt nut is a fruitcake or a hot potato

kesinlikle tuzuna değecek şekilde çorbalanmıştır fındık bir meyveli kek veya sıcak bir patatestir

I could just eat a hot potato right now answers fast we haven't got much time

Şu anda sadece sıcak bir patates yiyebilirim cevaplar hızlı, fazla zamanımız yok saat

the clock is ticking what's the answer what's the answer to that a good worker

ilerliyor cevap nedir bunun cevabı nedir iyi bir çalışan

and is definitely what well no one is answering so let's just wait shall we

ve kesinlikle ne iyi kimse cevap vermiyor o yüzden bekleyelim mi bekleyeceğiz bir

we'll wait we'll wait another one we'll wait we'll wait for a second so who oh

tane daha bekleyeceğiz bir saniye daha bekleyeceğiz öyleyse kim oh

here we go we've got some answers coming through now yeah

işte başlıyoruz şimdi bazı cevaplar geliyor evet

what's the answer Julie G says D hold on at 8 oh really a person is a hot potato

cevap ne diyor Julie G D diyor 8'de bekle oh gerçekten bir insan sıcak bir patatestir

you're a reliable person reliable at work you can be relied upon trusted you

güvenilir bir insansın işte güvenilir güvenilebilirsin sen nesin biz

are what we are not nutty as a fruitcake here we go we have George George and

bir meyveli kek kadar çatlak değiliz işte başlıyoruz George George ve

Nora both say is this person worth his or her salt yes

Nora'nın ikisi de diyor ki bu tuzuna değen insan evet budur işte budur

is that what it is that is what it is yes you're a good worker you're worth

evet sen iyi bir işçisin sen sana

you worth your salt if you are worth your salt it means you are valued or you

değersin tuzuna değiyorsan bu değerli olduğun veya

have usefulness yes because salt of course hundreds of years ago used to be

yararlı olduğun anlamına gelir evet çünkü tuz tabii ki yüzlerce yıl önce

a very valuable commodity used to be used like money as currency so if you

çok değerli bir metaydı para gibi para birimi olarak kullanılırdı bu yüzden çok

had lots of salt you were worth something because so it was you know not

fazla tuzunuz varsa bir değeriniz vardı çünkü bu yüzden

easy to come by so if you sweat it that was like an ATM machine people were

elde etmenin kolay olmadığını biliyordunuz yani terlerseniz öyleydi ATM makinesi gibi insanlara

given liquor yeah they would go but they'd steal your

likör verildi evet giderler ama terinizi çalarlar

sweat because of course sweat contains a lot of salts and cows lick each other

çünkü tabii ki ter çok fazla tuz içerir ve inekler

for salt then there you have this farmers have to put salt blocks out in

tuz için birbirlerini yalarlar o zaman çiftçiler tarlaya tuz blokları koymak zorunda kalır

the field it just goes up in all different directions how did you get

farklı yönlerde yükseliyor

from from that to two cowls licking each other I have absolutely we go no there's

bundan nasıl iki kukuletanın birbirini yalamasına geldin kesinlikle gidiyoruz hayır

other ones on there which we haven't explained let's have a look then souped

orada başkaları var ki açıklamadık bir bakalım sonra

up what is soaked so it is souped up I've actually got that yen here souped

sırılsıklam olan ne varsa çorba haline getirelim yani Aslında yen'i burada güçlendirdim,

up that's something made faster or more powerful or something that is made to

bu daha hızlı veya daha güçlü hale getirilen bir şey veya bir şeyi

appear to look more powerful by changing or adding something usually this is to

değiştirerek veya ekleyerek daha güçlü görünmesi için yapılan bir şey, genellikle bu

do with cars so you can soup up a car you can soup up a car so you make it

arabalarla yapılır, böylece bir arabayı güçlendirebilirsiniz. Örneğin, bir arabayı güçlendirerek

faster or more powerful by for example but it's not all

daha hızlı veya daha güçlü hale getirebilirsiniz, ancak onu

raise that you've actually made it more powerful it may appear to be so for

gerçekten daha güçlü hale getirmenizin tamamı artış değildir, öyle görünebilir,

example my neighbor souped up his car by fitting bigger wheels and a larger

örneğin komşum arabasını daha büyük tekerlekler takarak güçlendirdi ve daha büyük bir

exhaust so it might not which could be just cosmetic things

egzoz, bu yüzden sadece kozmetik şeyler olmayabilir,

it looks more powerful but isn't necessarily it's just flashy ER it's

daha güçlü görünür, ancak ille de gösterişli ER olması gerekmez,

just bigger wheels the degree it's been souped up it's been souped up and jazz

sadece daha büyük tekerlekler, ne kadar güçlendiyse, güçlendi ve caz, yörünge aracınız arabanızı

your orbiter has your car being souped up no it is a standard specification it

güçlendiriyor hayır bu standart bir özellik değil

has not been or had any modifications so how much how much do you want for your

herhangi bir değişiklik yapılmadı ya da yapılmadı yani arabanız için ne kadar istiyorsunuz

car because a few people have put offers in for your car they want to know how

çünkü birkaç kişi arabanız için teklifler verdi ne

much you want for it I would think of putting a very strange turn of events

kadar istediğinizi bilmek istiyorlar bence Olayların çok garip bir şekilde dönüşmesi

because I wasn't expecting this to turn into a used car lot how much do you

çünkü bunun kullanılmış bir araba parkına dönüşmesini beklemiyordum,

think an eight year old Mercedes with a hundred and sixty six thousand miles or

sizce sekiz yaşındaki bir Mercedes yüz altmış altı bin mil veya

two hundred kilometers I think it's more than two hundred kilometers on the clock

iki yüz kilometre, sanırım iki yüzden fazla saate göre kilometre

is actually worth a hundred and thirty-five pounds you're a bit on the

aslında yüz otuz beş pound değerinde, biraz

low side hi I was under 35 pounds I think it's probably worth about three

düşük taraftasın merhaba ben 35 poundun altındaydım sanırım muhtemelen yaklaşık üç

thousand pounds secondhand so it's it's a second-hand

bin pound ikinci el, bu yüzden bu ikinci el bir

car and you you had it virtually from new because it was what was it

araba ve sen sen neredeyse sıfırdan vardı çünkü o neydi

had it been used as a demonstration models yes I got it secondhand I always

bir gösteri modeli olarak kullanılmış mıydı evet ikinci el aldım

buy a car secondhand because you get a lot of money off so yes it was an ex

bir arabayı her zaman ikinci el alırım çünkü çok para kazanıyorsunuz bu yüzden evet

demonstrator as I've been used in the showroom to demonstrate or show

benim gibi eski bir göstericiydi showroom'da potansiyel alıcılara arabanın nasıl olduğunu göstermek veya göstermek için kullanıldı, bu

potential buyers of what the car was like so it is done about 9,000 miles

yüzden onu aldığımda yaklaşık 9.000 mil yapıldı

when I bought it and now it's done 166 I love I love to

ve şimdi bitti 166 Seviyorum şimdi düşünmeyi seviyorum

think now what I'm thinking now is there are people actually writing these

şimdi ne düşündüğümü gerçekten insanlar var mı bu detayları yazıp

details down and they're going to try and buy your car I love this idea maybe

arabanı almaya çalışacaklar bu fikre bayıldım

this is something we can start every week we can get things for

sale our and we can we can sort of sell stuff I could be like Amazon dunkers on

it's never failed an MOT which is the annual road test that you acquire to put

it on the road I wish I could say that I wish I could say the same thing about

yola koymak için edindiğiniz yıllık yol testi olan bir MOT'ta asla başarısız olmadı Keşke keşke aynı şeyi kendim için söyleyebilseydim diyebilseydim

myself I have failed many mo T's when I've I've had my my service I've got

Birçok mo T'de başarısız oldum. hizmetimi aldım

time for one last wall now Mon yes one more there we go put all your eggs in

son bir duvar için zamanım var şimdi pazartesi evet bir tane daha var tüm yumurtaları

one basket eggs in one basket what does that mean that means to risk everything

bir sepete koy yumurtalar tek sepete bu ne demek her şeyi riske atıp

and once put all your eggs in one basket I didn't want to risk all of my

bir kere tüm yumurtaları tek sepete koy Teknoloji hisselerindeki tüm yatırımlarımı riske atmak istemedim

investments in tech shares I don't want to risk all my investments in tech

Teknoloji hisselerindeki tüm yatırımlarımı riske atmak

shares I don't want to put all my eggs in one basket that's it so don't so if

istemiyorum Tüm yumurtalarımı tek sepete koymak istemiyorum

you're doing something if you're doing something risky maybe it's best not to

bir şey yapıyorsun, eğer riskli bir şey yapıyorsan, belki de en iyisi,

gamble everything on one thing on one things I like that one that's a good

her şeyi tek bir şey üzerine kumar oynamamak, bunu beğendim, bu iyi bir

yeah that's a good run if you got shares you want to have your shares invested

evet, bu iyi bir koşu, eğer hisseleriniz varsa, hisselerinizi yatırıma yatırmak istiyorsunuz

and often lots of different investment classes you don't want them all in one

ve genellikle çok sayıda farklı yatırım sınıfları hepsini tek bir

area for example you seem very knowledgeable about this

alanda istemiyorsunuz örneğin bu konuda çok bilgili görünüyorsunuz

not really but you have to give up well we had that one already cool as a

pek değil ama iyi pes etmelisiniz bunu zaten bir salatalık kadar havalı yaptık

cucumber I did mention that unflustered cool calm I pay up I passed my driving

o telaşsız serin sakinlikten bahsetmiştim öderim ben ehliyet

test fired first time I was as cool as a cucumber during the test okay so very

sınavımı geçtim ilk seferde kovuldum sınav sırasında salatalık kadar havalıydım tamam yani çok çok

very sure very confident yes just staying calm staying cool cucumbers are

eminim çok emindim evet sadece sakin ol soğukkanlı kal salatalıklar

cool you put them on your eyes too to get rid of the bags under your eyes I

havalı gözlerinin altındaki torbalardan kurtulmak için onları da gözlerine koy ben

feel very cool don't against your skin tone Julie was a cucumber wait there

çok havalı hisset ten rengine karşı gelme Julie bir salatalıktı bekle orada burada

we've got we're running out of time here Steve Julie asks what about hot potato

zamanımız azalıyor

what's a tater on potato hot potato that something that's like a topic that is

controversial for example the government is hot potato could be they want to

tartışmalı, örneğin hükümet sıcak patates, yolun

build a nuclear power plant a few miles up the road somewhere close to you so

birkaç mil yukarısında size yakın bir yere bir nükleer enerji santrali inşa etmek isteyebilirler, bu

that will be a hot potato for the government or the local council because

hükümet veya yerel meclis için sıcak patates olacaktır çünkü

it's a it's a very constantly very controversial hot so someone want to

bu bir çok sürekli çok tartışmalı sıcak yani birisi

build a nuclear so something else or they wanted to build a bypass road just

nükleer inşa etmek istiyor yani başka bir şey veya bir yan yol inşa etmek istediler sadece

thing could be a hot potato it's it's subject do you see this what I'm doing

bir şey sıcak patates olabilir onun konusu bu burada ne yaptığımı görüyor musunuz

here that means that means go faster I think our is part that's as bad as

bu daha hızlı gitmek anlamına geliyor sanırım bizimki gittiğim kadar kötü olan kısım bu

fast as I go that definitely wasn't the concise version I made a meal out of

kesinlikle özlü versiyon değildi Bundan bir yemek yaptım

that you certainly didn't I think we've made a meal out of this whole show today

siz kesinlikle yapmadınız sanırım bugün tüm bu şovdan bir yemek yaptık

a meal out of it's almost time to go take longer there than you should do or

neredeyse zamanı geldi oraya gitmek yapman gerekenden daha uzun sürer ya da

is necessary it's almost time to say leave it but before we go

gerekliyse bırak demenin neredeyse zamanı geldi ama gitmeden önce

mystery idioms are going to be revealed and here is the first one for those who

gizemli deyimler açığa çıkacak ve işte

are interested or still awake it cost an arm and a leg the meaning to pay a very

ilgilenenler ya da hala uyanık olanlar için bir kol ve bir aya mal oldu bacak

high price for something a very expensive item can be described costing

bir şey için çok yüksek bir fiyat ödemenin anlamı çok pahalı bir ürün

an arm and a leg the thing you bought was very expensive it cost an arm and a

bir kol ve bir bacağa mal olmak olarak tanımlanabilir satın aldığınız şey çok pahalıydı bir kol ve bir

leg I love that illustration it's brilliant the guy he's standing there

bacağa mal oldu bu resme bayıldım orada duran adam harika

and he has one leg missing in one arm missing but he's holding the missing

ve bir kolunda bir bacağı eksik ama eksik

limbs in his hand very very very lovely finally the

uzuvları elinde tutuyor çok çok çok sevimli sonunda

mystery idiom number two is I thought this was very easy no one actually no

iki numaralı gizemli deyim bunun çok kolay olduğunu düşündüm aslında kimse

one guessed the mystery idioms today I don't know why maybe there maybe maybe I

bugün gizemli deyimleri kimse tahmin edemedi bilmiyorum neden belki orada belki

was doing too many things at once today a shot in the dark

bugün aynı anda çok fazla şey yapıyordum, tüm gerçekleri bilmeden veya tüm bilgilere sahip olmadan

to make a wild guess about something without knowing the full facts or having

bir şey hakkında çılgınca bir tahminde bulunmak için karanlıkta bir atış yaptım,

all the information you have no clue as to the answer so you have a shot in the

cevaba dair hiçbir fikriniz yok, bu yüzden bir şansınız var

dark you make a wild guess did you know those mr. Steve I I do now

Karanlıkta çılgınca bir tahminde bulunuyorsun, bunları biliyor muydun bay? Steve ben şimdi anlıyorum

yes that's good very nice I've just we never made reference to all these these

evet bu iyi çok güzel sadece

lovely birds behind me today no well we can't see them at the moment they're

bugün arkamdaki tüm bu sevimli kuşlardan hiç bahsetmedik hayır pekala onları şu anda göremiyoruz

there they aren't they lovely something very colorful ah which which

oradalar değil mi sevimli bir şey çok renkli ah hangi

particular bird is that which bird is it I think that's a

kuş bu hangi kuş bence bu

goldfinch is that a gold thing it is it's a gold

saka kuşu altın bir şey o altın bir çit altın bir

fence a gold thing it has the red face the red face the bird with the red face

şey kırmızı yüzü var kırmızı yüzü kırmızı yüzlü kuş

is the gold fin that's an easy run that's very easy it's broken it doesn't

altın yüzgeci bu bir kolay koşu bu çok kolay kırıldı öyle değil

if that one doesn't sing anymore that's another easy one that's a very easy one

eğer o artık şarkı söylemiyorsa bu başka bir kolay bu çok kolay bir

oh so that see you later that is a black bird and the previous one the green one

oh böylece daha sonra görüşürüz o siyah bir kuş ve önceki yeşil

is a green Finch green Finch they don't look like quite like this in real life

olan yeşil bir ispinoz yeşil ispinoz gerçek hayatta pek böyle görünmüyorlar

no and they're not stuffed but but if you squeeze them they do sing just

hayır ve doldurulmuş değiller ama ama onları sıkarsanız şarkı söylüyorlar sadece

squeeze them very tightly they will thing they reveal all their secrets they

çok sıkı sıkın tüm sırlarını açığa çıkardıklarını zannedecekler şarkı

will sing and poo on your hand if someone if someone is singing means

söyleyip üzerinize kaka yapacaklar el eğer birisi şarkı söylüyorsa

they're revealing all their secrets yes you sing like a bird sing like a bird

tüm sırlarını ifşa ediyor demektir evet kuş gibi şarkı söylüyorsun kuş gibi şarkı söylüyorsun

you give all the secrets away you reveal all of the secrets you sing like a bird

tüm sırları açığa vuruyorsun tüm sırları ifşa ediyorsun şarkı söyleyen bir kuş gibi

talking at Birds this Lady Bird is just flown into your camera Wow it's almost

Birds'te bu Lady Bird tam kameranıza uçtu Vay canına, neredeyse merceğin

on the lens my goodness this might be F an amazing moment of time it might it

üzerinde, aman Tanrım, bu harika bir an olabilir,

might crawl for us it's about it's about to crawl across the it's about to crawl

bizim için sürünebilir, üzerinde sürünmek üzere,

across the lens there we go he's going right

mercek boyunca sürünmek üzere, gidiyoruz, doğru gidiyor

the outside of the lens no I can't see it there mrs. Dietz there I can hate to

merceğin dışında hayır orada göremiyorum bayan. Dietz orada, ortadan geçmekten nefret edebilirim,

go across the middle we need we need I can't encourage it to do that this is

ihtiyacımız olana ihtiyacımız var Bunu yapmaya teşvik edemem, bu

fascinating by the way that would have been very interesting to walk right

büyüleyici, bu arada mercek boyunca yürümek çok ilginç olurdu, araştırdığı ve geliştirdiği için

across the lens can I just thank Google for researching and developing all of

Google'a teşekkür edebilir miyim?

the wonderful technology that has allowed mr. Steve to show us a ladybird

Bay'a izin veren tüm harika teknoloji. Steve bize bir uğur böceği göstersin

there we go just at all just oh it's gone it's gone well now

işte gidiyoruz sadece oh gitti iyi gitti şimdi

it's flown onto the light okay this is really good this is great that might be

ışığa uçtu tamam bu gerçekten çok iyi bu harika bu

the most interesting thing that's never ever happened that's never happened yes

hiç olmamış ve hiç olmamış en ilginç şey olabilir evet yani

so we'll see you later mr. Steve we are going to turn the Christmas lights on

biz sonra görüşürüz bayım Steve şu anda Noel ışıklarını açacağız,

right now are you excited yes I'm always excited about Christmas lights and you

heyecanlı mısın evet Noel ışıkları beni hep heyecanlandırır ve sen

do put on a good show yes we did actually turn them on last night so this

iyi bir şov sergilersin evet onları aslında dün gece açtık yani bu

is actually something we recorded last night but we did turn the lights on and

aslında dün gece kaydettiğimiz bir şey ama ışıkları açtık ve

now they are twinkling outside and the good thing is that the night's get very

şimdi dışarıda parlıyorlar ve iyi olan şey, gecenin çok

dark early so in a few moments I will be putting the lights on for tonight but

erken kararması, bu yüzden birkaç dakika içinde ışıkları bu gece için açacağım ama

last night we did it we turned them on for the first time we will see you next

dün gece yaptık onları açtık ilk kez haftaya görüşeceğiz

week mr. Steve bye-bye there and very much for having me again and happy

bay Steve güle güle orada ve beni tekrar ağırladığınız için çok teşekkürler ve

English everyone very lovely we are now going to switch on the Christmas lights

herkese mutlu İngilizler çok sevimli şimdi Noel ışıklarını açacağız

mr. mr. Steve disappeared so quickly there it's okay I can come back I'm

bay. Bay. Steve o kadar çabuk ortadan kayboldu ki geri gelebilirim ben

still here you've gone now that's it you only get

hala buradayım sen gittin şimdi bu kadar

one chance to leave you only get one chance around here here we go then last

bırakmak için sadece bir şansın var burada sadece bir şansın var gidiyoruz sonra dün

night we decided to switch on the Christmas lights and that's what we are

gece Noel'i açmaya karar verdik ışıklar ve

going to show you right now thanks a lot for watching for the past 2 hours and 6

şu anda size göstereceğimiz şey bu son 2 saat 6 dakikadır izlediğiniz için çok teşekkürler vay

minutes wow I'm actually doing overtime amazing we will see you next week mr.

vay gerçekten fazla mesai yapıyorum harika haftaya görüşürüz bayım.

Steve and myself will we will be back at 2 o'clock 2 p.m. UK

Steve ve ben saat 2'de, öğleden sonra 2'de döneceğiz. İngiltere

time and now before we go let's turn on those Christmas lights

zamanı ve şimdi gitmeden önce o Noel ışıklarını açalım,

so here we go this is the moment we've all been waiting for after days and days

işte başlıyoruz bu, günler ve günler süren hazırlık haftalarından sonra hepimizin beklediği an

of preparation weeks weeks in fact we are now ready to turn on the outside

aslında artık dışarıdaki

Christmas lights are you ready mr. Steve it's too exciting are you ready? yes I am ready

Noel ışıklarını yakmaya hazırız hazır mısınız bayım Steve bu çok heyecanlı, hazır mısın? evet hazırım

what do i do what do i do we are now going to press this switch here we are going to flick

ne yapacağım ne yapacağım şimdi bu düğmeye basacağız burada

the switch flick the switch and once we flick this switch all of the outside

düğmeye basacağız düğmeye basacağız ve bu düğmeye bastığımızda tüm dış

lights will come on and the house will be lit with beautiful twinkling Christmas

ışıklar yanacak ve ev parıldayan güzel Noel

lights so shall we do it now let's do it mr. Duncan here we go then get your

ışıklarıyla aydınlandı, öyleyse şimdi yapalım mı, hadi yapalım bay. Duncan başlıyoruz sonra

finger ready look we're going to count from 5 to 0 does that sound good 5 to 0

parmağını hazırla bak 5'ten 0'a kadar sayacağız kulağa hoş geliyor mu 5'e 0

I can do that good here we go then everybody join in as well 5 4 3 2 1 0

Bunu iyi yapabilirim işte başlıyoruz sonra herkes de katılsın 5 4 3 2 1 0

the lights are on let's have a look outside shall we look at it look at it

ışıklar hadi dışarıya bir bakalım bakalım mı bakalım

so beautiful!

çok güzel!