Learn English Live - 13th January 2019 - Divorce - Sabbath - Sulky Steve - Day & Month

here we go again yes it is Sunday there was a young man from Dundee who sat on a

yine başlıyoruz evet bugün Pazar Dundee'den dev bir bezelyenin üzerine oturan genç bir adam vardı, bezelye kalçasını

giant garden pea he showed it to his mum as it stuck out his bum and his mother

dışarı çıkaran annesine gösterdi ve annesi

replied you're not the son I wanted you to be.

olmanı istediğim oğul değilsin dedi .

on a Sunday afternoon this is live English

bir Pazar öğleden sonra bu canlı İngilizce

yes it is here we go again boys and girls

evet işte yine başlıyoruz kızlar ve erkekler

here we go again am i late today I think I'm a little bit late I'm

yine başlıyoruz bugün geç kaldım sanırım biraz geciktim bunun için

sorry about that I don't know why I have no excuse for being late but I am about

özür dilerim neden yok bilmiyorum geç kaldığım için kusura bakmayın ama yaklaşık

two minutes late I apologize for that profusely hi everybody this is mr.

iki dakika geciktim bunun için çok özür dilerim herkese merhaba ben bay.

Duncan in England how are you today are you okay I hope so

Duncan İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin umarım mutlusundur peki

are you happy well are you happy I really really hope so what a week it has

mutlu musun gerçekten gerçekten umarım nasıl bir haftaydı

been first of all do you remember last week we were on talking about humor and

geçen hafta mizah,

jokes and comedy things that make us laugh and things that don't make us

şakalar ve komedi hakkında konuştuğumuzu hatırlıyor musun bizi güldüren ve güldürmeyen şeyler

laugh well after just after we finished the livestream last week there was a

geçen hafta canlı yayını bitirdikten hemen sonra

drama taking place at the back of the house so mr. Steve and myself we were

evin arka tarafında bir drama yaşandı, bu yüzden mr. Steve ve ben kendimizi

feeling quite happy and Merry but then we looked out the window towards the

oldukça mutlu ve neşeli hissediyorduk ama sonra pencereden

back of the house and there was an ambulance there and there were lots of

evin arkasına doğru baktık ve orada bir ambulans vardı ve

people crowded around and there were flood lights every everywhere was lit up

etrafta bir sürü insan toplanmıştı ve arka tarafta her yerde projektörler yanıyordu.

at the back because it was very dark normally by the time we finish our

çünkü canlı yayınımızı bitirdiğimizde normalde hava çok karanlıktı ve

livestream it's normally dark outside and there was all sorts of chaos going

dışarısı normalde karanlıktı ve arkamızdaki sahada her türden kaos oluyordu

on on the field behind us and it turned out that a gentleman had been walking

ve bir beyefendinin

through the woods where all of the trees are he'd been walking through the woods

tüm ağaçların olduğu ormanda yürüdüğü ortaya çıktı. ormanda yürüyordu

and he'd actually hit his head on a low branch so a branch was in the way and of

ve aslında kafasını alçak bir dala çarpmıştı, bu yüzden bir dal yoldaydı ve

course because it was dark he couldn't see it so he walked straight into it and

tabii ki hava karanlık olduğu için onu göremedi, bu yüzden doğruca dalın içine girdi ve

knocked himself out so he was unconscious on the floor so just as we

kendini bayılttı. bu yüzden yerde baygın yatıyordu, bu yüzden

finished the livestream last week that's what was happening behind the house and

geçen hafta canlı yayını bitirdiğimizde evin arkasında olan buydu ve pencereden dışarı bakana kadar

we had no idea all of this drama was taking place until we looked out the

tüm bu dramın gerçekleştiği hakkında hiçbir fikrimiz yoktu

window and then we saw all of the chaos taking place at the back of the house

ve sonra tüm kaosu gördük. evin arka tarafında

there was an ambulance there was loads of people there was a little bit of

bir ambulans vardı bir sürü insan vardı biraz

chaos and eventually we saw this elderly gentleman

kaos vardı ve sonunda bu yaşlı beyefendinin

being taken down the hill on a large stretcher and he was put into the back

büyük bir sedyeyle tepeden aşağı götürüldüğünü gördük ve ambulansın arkasına bindirildi.

of an ambulance so yes a lot of drama taking place last week after we finished

evet geçen hafta canlı yayını bitirdikten sonra çok fazla dram yaşanıyor

the livestream so how is your week being have you had any dramatic moments during

peki haftanız nasıl geçiyor hafta boyunca hiç dramatik anlar yaşadınız mı umarım

the week I hope not so here we go it is the 13th of January 2019 happy new year

öyle değildir işte başlıyoruz 13 Ocak 2019 yeni yılınız kutlu olsun

I'm sure you've heard that too many times already

eminim Bunu zaten birçok kez duydunuz,

when is it too late to say happy new year so we are now into the second week

ne zaman yeni yılınız kutlu olsun demek için çok geç, bu yüzden şimdi Ocak ayının ikinci haftasındayız, bu yüzden yeni yılınız kutlu olsun demek

of January so is it too late to say happy new year so when do you stop

için çok mu geç, bu yüzden

saying happy new year so is it two weeks three weeks or maybe

yeni yılınız kutlu olsun demeyi ne zaman bırakacaksınız? yeni yıla iki hafta üç hafta veya belki

a month into the new year so can you still say Happy New Year in February or

bir ay kala, bu yüzden hala Şubat veya Mart'ta Yeni Yılınız Kutlu Olsun diyebilir misiniz?

March I have no idea anyway if I haven't said it to you yet

happy 2019 everybody and I hope this year will be a good one for you the big

senin için iyi bir soru,

question today is what was wrong with mr. Steve last week Hey

bugünün en büyük sorusu, Bay'ın neyin yanlış olduğu . Steve geçen hafta Hey

now normally this is what mr. Steve looks like this is what mr. Steve's

şimdi normalde bu, bay. Steve, Mr. Steve'in

expression is normally like he's quite a happy person but last week I don't know

ifadesi normalde çok mutlu bir insanmış gibi ama geçen hafta

why his face looked like this he didn't look very happy last week what was wrong

yüzünün neden böyle göründüğünü bilmiyorum geçen hafta pek mutlu görünmüyordu

with Stephen I feel as if I have to find out I have to find out what happened

Stephen'ın nesi vardı Sanki öğrenmem gerekiyormuş gibi hissediyorum geçen hafta ne olduğunu öğrenin

last week because mr. Steve during the past during the last twenty thirty

çünkü mr. Steve geçmişte

minutes of last week's live stream he looked a little bit miserable and upset

geçen haftaki canlı yayının son yirmi otuz dakikasında biraz perişan ve üzgün görünüyordu,

now I was wondering whether I said something to upset him last week so

geçen hafta onu üzecek bir şey söyleyip söylemediğimi merak ediyordum, bu yüzden

there is mr. Steve usually normally that's what he looks like but

Mr. Steve normalde normalde böyle görünür ama

last week he he looked a bit miserable during the live stream so later on we

geçen hafta canlı yayın sırasında biraz perişan görünüyordu, bu yüzden daha sonra

will find out what was wrong with mr. Steve last week I

Bay Steve'in sorununun ne olduğunu öğreneceğiz. Steve geçen hafta

have no idea I don't know what the problem was to be

Hiçbir fikrim yok Dürüst olmak gerekirse sorunun ne olduğunu bilmiyorum

honest I really have no idea I have received some lovely comments this week

Gerçekten hiçbir fikrim yok Bu hafta çok güzel yorumlar aldım

thank you very much we will go to the live chat in a few moments but we do

çok teşekkür ederim birazdan canlı sohbete geçeceğiz ama gidiyoruz

have some comments as well now can I first mention something now Sergio

bazı yorumlarım da var şimdi ilk önce bir şeyden bahsedebilir miyim şimdi Sergio

Sergio was a little bit sarcastic last week he sent me a message and I think he

Sergio geçen hafta biraz alaycıydı bana bir mesaj gönderdi ve bence

was being sarcastic mr. Duncan if you were to get paid one pound for each time

alay ediyordu bay. Duncan, umarım dediğin her sefer için bir pound alacak olsaydın

you say I hope so and Tatar for now and I've been to China you would have got a

ve şimdilik Tatar ve ben Çin'e gittim, uzun zaman önce

hundred and fifteen million pounds a long time ago this time you've hit your

yüz on beş milyon pound alacaktın, bu sefer kendi

personal repetitive repetition record of the repetitiveness repeating this some

kişiselini vurdun. tekrarlılığın tekrarlı tekrar kaydı bunu tekrarlamak bir miktar

of the win oh I see so I think Sergio is actually saying that sometimes I do

kazanç oh anlıyorum yani sanırım Sergio aslında bazen

repeat myself well as I always say part of learning is repetition so sometimes

kendimi iyi tekrar ettiğimi söylüyor çünkü her zaman öğrenmenin bir kısmının tekrar olduğunu söylüyorum bu yüzden

you do have to repeat things if you are teaching or if you are doing something

öğretiyorsan bazen bir şeyleri tekrarlaman gerekir veya bir şeyi

on a regular basis so quite often to learn something you do need to repeat

düzenli olarak yapıyorsanız, bir şeyi öğrenmek için çok sık sık kendinizi tekrarlamanız gerekir, bu

yourself so I think Sergio might be suggesting that sometimes I say the same

yüzden Sergio bazen aynı

things again and again for example I always like to say I hope so because I

şeyleri tekrar tekrar söylememi öneriyor olabilir, örneğin her zaman söylemekten hoşlanırım umarım öyledir çünkü

do I genuinely hope you are okay and I hope you are happy also to repeat things

Umarım gerçekten iyisindir ve umarım aynı zamanda bir şeyleri tekrarlamaktan da mutlusundur,

is part of teaching and of course learning so sometimes you do have to

öğretmenliğin ve tabii ki öğrenmenin bir parçasıdır bu yüzden bazen

repeat yourself and yes I admit quite often I do mention my time in China

kendini tekrar etmen gerekir ve evet, kabul ediyorum ki oldukça sık Çin'de geçirdiğim zamandan bahsediyorum

because that is the thing that got me into teaching that is the thing

çünkü bu Beni öğretmenliğe iten şey, Birleşik Krallık'a döndükten sonra

it encouraged me to continue with my teaching after I returned to the UK so

beni öğretmenliğime devam etmem için cesaretlendiren şeydi, bu yüzden

China and by teaching in China really did change my life a lot and I love

Çin ve Çin'de öğretmenlik yapmak hayatımı gerçekten çok değiştirdi ve

sharing those experiences with you so I'm sorry if sometimes it's a little bit

bu deneyimleri sizinle paylaşmayı seviyorum, bu yüzden ben' Bazen biraz

boring but I do feel quite excited about my time in China because it changed my

sıkıcıysa özür dilerim ama Çin'de geçirdiğim zaman beni oldukça heyecanlandırıyor çünkü hayatımı değiştirdi

life and I think it's nice sometimes to share

ve bence bazen

our experiences of life and as I always say travel really does broaden your mind

hayat deneyimlerimizi paylaşmak güzel ve her zaman söylediğim gibi seyahat gerçekten ufkunuzu genişletiyor

you learn so many things not only about other people and the way they live and

öğrenin. sadece diğer insanlar ve onların yaşama biçimleri ve

the way they they live their daily lives but also you find out a lot about

günlük hayatlarını yaşama biçimleri hakkında değil, aynı zamanda kendiniz hakkında da pek çok şey öğreniyorsunuz, bu

yourself as well so that's one of the reasons why I mentioned my time in China

yüzden Çin'deki zamanımdan çokça bahsetmemin sebeplerinden biri de bu. Zamanın nasıl bu kadar hızlı geçtiğine dair

quite a lot and can you believe it just to give you an idea of how time

size bir fikir vermesi için buna inanabiliyor musunuz?

passes by so quickly it really does this March it will be 16

years since I went to China I can't believe it all that time ago it will be

16 years since I went to China and I stayed there for over four years

Çin'e gittim ve orada dört yıldan fazla kaldım.

I think Sergio is probably getting very annoyed because I'm talking about it

Bence Sergio muhtemelen çok sinirleniyor çünkü ben

again so sometimes yes you do have to repeat things if you are teaching I

tekrar bahsediyorum bu yüzden bazen evet, eğer öğretiyorsan bazı şeyleri tekrar etmen gerekiyor.

think it's a very big part of the process of both teaching and learning

Bence bu, sürecin çok büyük bir parçası. hem öğretiyor hem öğreniyoruz

also we have chef our med or Ahmad I think your lessons are useful but I

ayrıca şefimiz med veya ahmad var derslerinizin faydalı olduğunu düşünüyorum ama bu

objected to some of the words spoken in this video because you are a respectable

videoda konuşulan bazı sözlere siz saygıdeğer bir öğretmen olduğunuz için itiraz ettim

teacher and we hope that this will not happen again thank you well I'm sorry

ve bunun bir daha olmayacağını umuyoruz teşekkür ederim iyi ki' Üzgünüm

chef if I said something that's you objected to I do apologize for that

şef, itiraz ettiğin bir şey söylediysem, bunun için gerçekten özür dilerim,

sometimes you have to say things that some people might not like it's all part

bazen bazı insanların hoşlanmayabileceği şeyler söylemek zorundasın, bu hayatın bir parçası,

of life maybe in your day to day life you might

belki günlük hayatında

hear someone say something that you object to and that is just a part of

birisinin itiraz ettiğin bir şey söylediğini duyabilirsin. ve bu hayatın sadece bir parçası,

life so maybe sometimes I will say things that you disagree with but I will

bu yüzden belki bazen katılmadığınız şeyler söyleyeceğim ama

also say things that you agree with so we can't always agree on everything so

aynı zamanda hemfikir olduğunuz şeyler de söyleyeceğim, bu yüzden her zaman her konuda hemfikir olamayız, bu yüzden

sometimes I might say something I might also sometimes play devil's advocate ooh

bazen bir şeyler söyleyebilirim Bazen de şeytanın rolünü oynayabilirim avukat ooh

that's an interesting word if you are playing devil's advocate it means you

bu ilginç bir kelime, eğer şeytanın avukatını oynuyorsanız,

are going for the opposing view or you are saying something to create debate so

karşı görüşe gidiyorsunuz demektir veya tartışma yaratmak için bir şeyler söylüyorsunuz, bu yüzden

it might not be my own opinion but I'm I'm putting that argument forward

bu benim kendi görüşüm olmayabilir ama ben bu argümanı ileri sürüyorum

because I want to create debate and also sometimes it's good to put both sides of

çünkü ben tartışma yaratmak istiyorum ve ayrıca bazen bir hikayenin her iki tarafını da öne çıkarmak iyidir,

a story forward so if you are talking about a certain subject sometimes it is

bu nedenle belirli bir konudan bahsediyorsanız bazen

good to talk about both sides of a subject so maybe sometimes I will say

bir konunun her iki yönünden de bahsetmek iyidir, bu yüzden belki bazen

things that you don't agree with but you will also find that quite often I will

sizin söylemediğiniz şeyler söyleyeceğim katılıyorum ama aynı zamanda şunu da göreceksin ki çoğu zaman senin de aynı fikirde olduğun

say things that you do agree with it is all part of this wonderful rich tapestry

şeyler söyleyeceğim, bunların hepsi hayat dediğimiz bu harika, zengin duvar halısının bir parçası,

we call life isn't it firm so I'm sorry chef armed' if I upset you

sağlam değil mi, bu yüzden özür dilerim şef silahlı' seni üzdüysem

we also have another message here oh this is a positive one Thank You VP n--

biz de burada başka bir mesajım var oh bu olumlu bir Teşekkürler VP n--

VPN krishnan who says i am a big fan of you mr. Duncan you are awesome

Sizin büyük bir hayranınızım diyen VPN krishnan bay. Duncan sen harikasın

love and respect from India well I do have a lot of people watching in India

Hindistan'dan sevgiler ve saygılar Hindistan'da izleyen çok insan var

so can I once again say a big hello a big special hello and hi to all those

bu yüzden son iki veya üç haftadır Hindistan'da izleyen herkese bir kez daha büyük bir merhaba ve büyük bir özel merhaba diyebilir miyim?

watching in India over the past two or three weeks I have had lots of new

subscribers watching in that part of the world so thank you very much is this

dünyanın o bölgesinde izleyen çok sayıda yeni abone vardı, bu yüzden çok teşekkür ederim bir

next comment is it is it positive or negative

sonraki yorum olumlu mu yoksa olumsuz mu

crawl crawl hello crawl there is a theory about why

tarama tarama merhaba tarama zamanın neden daha hızlı aktığına dair bir teori var

it seems like time is pressing by faster oh I see so I think this is relating to

oh anlıyorum Sanırım bu

my lesson that I did on New Year's Eve when you are six and one year seems to

benim yeni yıl arifesinde altı yaşındayken yaptığım dersle ilgili ve bir yıl

be never-ending sometimes it is because this one year is one sixth of your whole

hiç bitmeyecek gibi geliyor bazen çünkü bu bir yıl tüm hayatının altıda biri

life and maybe half of your life you are able to remember how I see yes well as

ve belki de hayatının yarısı sensin. nasıl gördüğümü hatırlayabiliyorum evet iyi

you get older I think your memories sometimes fade away so maybe as you get

yaşlandıkça anılarınızın bazen kaybolduğunu düşünüyorum bu yüzden belki

older it would appear that many of your memories disappear now I'm not sure how

yaşlandıkça anılarınızın çoğu kayboluyormuş gibi görünebilir bunun ne kadar doğru olduğundan emin değilim

true that is but I really do think sometimes because your brain and this is

ama gerçekten bazen düşünüyorum çünkü beyniniz ve

what I think because your brain can only hold so much information I think

bence bu çünkü beyniniz ancak çok fazla bilgi tutabiliyor bence

sometimes the memories fade away to make room for new memories that's what I

bazen anılar yeni anılara yer açmak için kayboluyor

think anyway also the other thing is your brain cannot remember everything

that's ever happened in your life so perhaps the the illusion is that because

hayatın bu yüzden belki de yanılsama şu ki,

you don't remember everything time seems shorter or it seems to go much faster

her şeyi hatırlamadığın için zaman daha kısa görünüyor ya da çok daha hızlı geçiyor gibi görünüyor,

for example I can't remember everything I did last year

örneğin geçen yıl yaptığım her şeyi hatırlayamıyorum

so to me 2018 went very quickly because the memories from last year are very few

bu yüzden benim için 2018 çok hızlı geçti çünkü geçen yılki anılar yıllar çok az

because not all of them have been stored in my brain so that's how I see it

çünkü hepsi beynimde depolanmadı yani ben öyle görüyorum zaten bu

anyway that's the illusion of time passing faster then it does that's what

zamanın daha hızlı geçtiği illüzyonu o zaman böyle

I think anyway talking for your conversations talking of the things that

düşünüyorum zaten sohbetleriniz için konuşmak

you like to say let's have a look at the live chat shall we

sevdiğiniz şeylerden bahsetmek canlı sohbete bir göz atalım mı

here it is right now don't forget we are live on YouTube right now and we are

buradayız, şu anda buradayız unutmayın, şu anda YouTube'da canlı yayındayız ve her

live every single Sunday live English every Sunday from 2 p.m. UK time every

Pazar saat 14:00'ten itibaren her Pazar canlı İngilizce canlı yayındayız. Birleşik Krallık saatiyle her

single Sunday we are here of course the big question is who was first on the

Pazar buradayız tabii ki asıl soru canlı sohbette ilk kimin olduğu

live chat let's have a look shall we matrix hello matrix well done you are

bir bakalım matris merhaba matrisi aferin

first on the live chat and of course you always get a round of applause well then

canlı sohbette ilk sizsiniz ve tabii ki her zaman bir alkış alırsınız. o zaman

matrix you are first on today's live chat Martha in Poland is here as well

matrix bugünün canlı sohbetinde ilk sizsiniz Polonya'dan Martha da burada

also Julie Alberto says hello Jimmy is here hi Jimmy hello to you

Julie Alberto da merhaba diyor Jimmy burada merhaba Jimmy size merhaba

Pedro is here also one of our moderators today Ricardo hi friends Sheeran is here

Pedro da burada bugün moderatörlerimizden biri Ricardo merhaba arkadaşlar Sheeran da burada olsa da

also though foo hello though where are you watching at the moment where are you

foo merhaba olsa da nerede izliyor musun şu anda

in the world London London London is calling thank you very much for joining

dünyanın neresindesin Londra Londra Londra arıyor bugün bana katıldığın için çok teşekkür ederim

me today the Doreen is here also Jeff hello Jeff

Doreen de burada Jeff merhaba Jeff

I believe you are watching in China I think Belarus ear is here as well nice

Çin'de izlediğine inanıyorum Bence Belarus kulağı da burada güzel

to see you here as well thank you very much mister piece hello mister piece I

burada da görüşmek üzere çok teşekkür ederim bay parça merhaba bay parça

love your name by the way yes mister piece we could do with more

bu arada adınızı seviyorum evet bay parça

more people like mr. piece on the chat and also in the world

bay gibi daha fazla insanla yapabiliriz. sohbette ve ayrıca dünyada parça

Martha Poland information tube hello information tube what an interesting

Martha Polonya bilgi tüpü merhaba bilgi tüpü Rocco ne kadar ilginç bir

name he Rocco was here I believe you are

isimdi burada

watching in Japan we are going to talk about Japan in a few moments time MDM

Japonya'da izlediğinize inanıyorum birkaç dakika içinde Japonya hakkında konuşacağız zaman MDM

brown is here Olga hello Olga nice to see you back this week I missed you last

brown burada Olga merhaba Olga sizi bu hafta tekrar görmek güzel geçen hafta sizi çok özledim

week a ball faz hello mr. Duncan hi watching from Baku in Azerbaijan nice to

merhaba bayım. Duncan merhaba Bakü, Azerbaycan'dan izliyorum

see you here where marine is here watching in Algeria also

sizi burada görmek güzel marine burada izliyor Cezayir'de ayrıca

Allu aloha rd hello to morocco oh hi there thanks for joining me today

Allu aloha rd fas'a merhaba oh merhaba bugün bana katıldığınız için teşekkürler

Giovanni also TS hello ts nice to see you back again and also we have pal

Giovanni ayrıca TS merhaba sizi tekrar görmek güzel ve ayrıca bir dostumuz var

mirror and just a few more names and it stars lo a Karina I love this video it's

ayna ve sadece birkaç isim daha ve bir Karina yıldızları Bu videoyu çok seviyorum

so cool oh thank you very much it's very kind of you

çok havalı oh çok teşekkür ederim çok naziksiniz

also Braga is here watching in Brazil and side-side Ahmed I hope I've

ayrıca Braga burada Brezilya'da izliyor ve yan tarafta Ahmed umarım

pronounced your name right and also Thomas Helena sook act is back

adını telaffuz etmişimdir doğru ve ayrıca Thomas Helena sook eylemi geri döndü merhaba

hello tsukete it's nice to see you back here I believe you had some problems

tsukete sizi tekrar burada görmek güzel Geçen hafta internetinizle ilgili bazı sorunlar yaşadığınıza inanıyorum, bu

with your internet last week so it's good to see you back thank you very much

yüzden sizi tekrar görmek güzel teşekkür ederim on

happy twelfth year mr. Duncan from Fung I believe you are watching in Viet Nam

ikinci yılınız kutlu olsun bayım. Fung'dan Duncan Vietnam'da izlediğinize inanıyorum

so thank you very much yes well 2019 will be my thirteenth year on

bu yüzden çok teşekkür ederim evet pekala 2019 YouTube'daki on üçüncü yılım olacak

YouTube can you believe it thirteen years this year it will be my thirteenth

inanabiliyor musunuz bu yıl on üç yıl Ekim'de on üçüncü yıldönümüm olacak

anniversary in October Oh mr. Duncan your video shows how much

Oh bay. Duncan videon bu videoyu ne kadar sevdiğimi gösteriyor

I love this video oh I see thank you very much a Karina

oh anlıyorum çok teşekkür ederim a Karina

also we have rung sac stanislav french frog hello french frog nice to see you

ayrıca rung sac stanislav fransız kurbağası merhaba fransız kurbağası seni burada görmek güzel

here as well Blue Thunder also when and Thomas wow so

Blue Thunder ayrıca ne zaman ve Thomas vay canına

many people here today cooee de neuf dolls Lomond says yes we

bugün burada çok fazla insan var cooee de neuf bebekleri Lomond evet diyor,

have we have our own chaos yesterday as every Saturday in France there are these

dün kendi kaosumuz var, çünkü Fransa'da her cumartesi bu

oh sorry not branches but other things that are

ah pardon şubeler değil,

causing the same result now I think you are

şimdi aynı sonuca neden olan başka şeyler var, sanırım bazı insanların

referring to the riots or the protests that some people are doing at the moment

isyanlardan veya protestolardan bahsediyorsunuz Şu anda Fransa'daki

they are taking part in pro set protests in France those Gillette Jean Gillette

proset protestolarına katılıyorlar, Gillette Jean'i yapıyorlar

Jean which means Yellow Jackets so they are getting rather rather angry at the

Sarı Ceketliler anlamına gelen Gillette Jean, bu yüzden şu anda oldukça sinirleniyorlar,

moment also protests taking place at the moment in Argentina there are mass

ayrıca şu anda Arjantin'de gerçekleşen protestolar da kitlesel

protests taking place at the moment in that country in response to austerity

protestolar yapılıyor. kemer sıkmaya tepki olarak o ülkedeki an kemer

austerity so the word austerity means to cut back so maybe if you spend so much

sıkma yani kemer sıkma kelimesi kesinti yapmak anlamına gelir, bu yüzden belki

money on one thing or two things or many things there might come a time when you

bir veya iki şeye veya birçok şeye çok fazla para harcarsanız, o parayı harcayamayacağınız bir zaman gelebilir.

can't spend that money so you have to make cutbacks you have to cut back on

kısıntı yapmak zorundasın

the amount of money you spend on something so yes there are protests also

bir şeye harcadığın parayı kısmak zorundasın bu yüzden evet

taking place in Argentina at the moment hello mr. Duncan and everyone hello

şu anda Arjantin'de de protestolar yapılıyor merhaba bayım. Duncan ve herkes merhaba

Julie hello Garcia please say happy birthday to me Oh blue thunder is it

Julie merhaba Garcia lütfen bana mutlu yıllar deyin Oh mavi gökgürültüsü

your birthday today a big happy birthday to you it's your birthday yes today it's

bugün sizin doğum gününüz mü büyük bir doğum günün kutlu olsun bugün sizin

your birthday hip hooray so happy birthday to you how old are you today

doğum gününüz evet bugün sizin doğum gününüz yaşasın çok mutlu yıllar size bugün kaç yaşındasınız ne

when also we have Alamgir and tsukete is here again

zaman biz de Alamgir ve tsukete yine burada

ts well happy birthday to carne from TS thank you very much isn't that kind so T

ts pekala TS'den carne'nin doğum günü kutlu olsun çok teşekkür ederim o tür değil yani T

ass is saying happy birthday to blue thunder wow so many people here on the

[ __ ] blue thunder'a mutlu yıllar diyor vay canına canlı sohbette o kadar çok insan var ki

live chat I can't believe how many people are here at the moment it's a

kaç tane olduğuna inanamıyorum insanlar şu anda burada

very busy one so have a look at something else as I break

çok meşgul bu yüzden ben canlı sohbeti sonlandırırken başka bir şeye bakın hadi

the live chat let's have a look at something else would you like to have a

başka bir şeye bakalım

look outside the window because this morning it was a beautiful morning a

pencereden dışarı bakmak ister misiniz çünkü bu sabah çok güzel bir sabahtı

beautiful day a lovely way to start the day this morning

güzel bir gün güne başlamak için harika bir yol bu sabah

it was absolutely gorgeous would you like to have a look right now okay let's

kesinlikle muhteşemdi şu anda bir bakmak ister misiniz tamam hadi

have a look outside and there it was this morning so that is the view that I

dışarı bir bakalım ve bu sabah oradaydı yani

woke up to this morning as I opened the curtains of my bedroom

bu sabah uyandığımda gördüğüm manzara bu yatak odamın perdelerini açtım, o kadar

isn't that lovely it's a rather grey day or at least it was this morning but this

güzel değil, oldukça gri bir gün ya da en azından bu sabahtı ama bu

afternoon it's turned quite nice we actually have a lot of sunshine even

öğleden sonra oldukça güzel oldu, aslında dışarıda çok rüzgarlı olmasına rağmen çok fazla güneş ışığımız var, bu

though it's very windy outside so there it is the view this morning looking out

yüzden manzara bu sabah manzaraya bakıp

across the landscape and you can see also the Sheep for those who are

Koyunları da görebilirsiniz

wondering about the Sheep yes they are still here and there they are this

Koyunları merak edenler için evet hala buradalar ve işte bu

morning at the back of the house they were feeding on the field in the back of

sabah evin arka tarafında tarlada besleniyorlardı.

the house and now we we will have a closer look at the Sheep and can you see

ve şimdi Koyun'a daha yakından bakacağız ve

there is one black sheep and also there is something else that you will see in a

bir kara koyun olduğunu görebiliyor musunuz ve ayrıca birazdan göreceğiniz başka bir şey daha var

moment look out for mr. pheasant where is mr. pheasant he is about to

. sülün bay nerede sülün

appear there he is mr. pheasant he's always in hurry of he goes so you can

orada görünmek üzere o bay. sülün her zaman acelesi vardır gider bu yüzden bir

see there are lots of different sheep who are black sheep white sheep there is

sürü farklı koyun olduğunu görebilirsiniz kara koyun beyaz koyun

some very unusual looking sheep they have white fleece and black legs isn't

çok sıra dışı görünen bazı koyunlar var onların beyaz yapağıları ve siyah bacakları

that strange and you can see there there are some people walking their dogs now

o kadar da garip değil ve orada görebilirsiniz şimdi köpeklerini gezdiren bazı insanlar var,

there is one thing I've noticed that sheep do not like dogs they are not fans

fark ettiğim bir şey var ki koyunlar köpekleri sevmezler köpeklerin hayranı değildirler

of dogs and there they go you can see they're running away from

ve bakın köpeklerden kaçarlar rıhtımı

the dogs they don't like the docks at all

hiç sevmezler

so there it is the view this morning out of my window I hope you enjoyed that

İşte bu sabah penceremden manzara böyle.

because it was a nice way to start the day I thought there is nothing nicer

than looking out your window and enjoying the view what about the view

now well this morning it was quite bright and breezy outside but now once

dışarısı oldukça parlak ve havadardı ama şimdi bir kez

again it's gone very dill so there is the view now looking outside at this

daha çok dereotu gitti, bu yüzden tam da bu anda dışarıya bakan manzara var

very moment in time but this morning it was actually quite nice the view this

ama bu sabah aslında oldukça güzeldi manzara bu

morning was lovely but now it's a little dull that is the way the things go at

sabah güzeldi ama şimdi biraz sıkıcı işler böyle yürüyor,

least we've had no snow at the moment because in some parts of Europe they

en azından şu anda hiç kar yağmadı çünkü Avrupa'nın bazı bölgelerinde

have had lots and lots of snow so can I say a big hello to those who have at the

çok ama çok kar yağdı, bu yüzden şu anda biraz değil, kar olanlara kocaman bir merhaba diyebilir miyim?

moment not just a little bit of snow but lots of snow but here in the UK we

kar ama çok kar var ama burada Birleşik Krallık'ta

haven't had much snow at all even though having said that next week there might

gelecek hafta

be some snowfall so we will have to wait and see what happens there shall we have

biraz kar yağışı olabileceğini ve orada ne olacağını bekleyip görmemiz gerekeceğini söylememize rağmen çok fazla kar görmedik.

a look at another message oh okay then now I do like receiving your messages so

mesaj oh tamam o zaman şimdi mesajlarını almak hoşuma gidiyor bu yüzden

here is another one from Temari I have a question if the person says hello how is

işte Temari'den bir tane daha sorum var eğer kişi merhaba derse

your wife doing do I need to answer them about my wife or can I just say hello

karın nasıl gidiyor onlara karım hakkında cevap vermem gerekiyor mu yoksa sadece merhaba diyebilir miyim

it's good to see you well as you can see I have replied to that question there

görüşürüz gördüğün gibi bu soruyu yanıtladım

are many ways to reply as a positive response you can say you can say she's

olumlu yanıt olarak yanıtlamanın birçok yolu var onun

okay thanks she's doing great she's well you can also ask about the other

iyi olduğunu söyleyebilirsin teşekkürler o harika gidiyor o iyi sonra diğer kişinin eşi kocası veya ailesi hakkında da soru sorabilirsin diye

person's wife husband or family after replying you can reply with she's okay

yanıt vererek, o iyi,

thanks how's your family she's doing great

teşekkürler, ailen nasıl, o harika gidiyor,

how is Mary keeping so there are many of responding to that particular

Mary nasıl gidiyor, bu nedenle bu soruya yanıt veren birçok kişi var

question and of course it's always nice to say that if you meet a person in the

ve elbette sokakta biriyle tanışırsanız

street you might ask them how they are you might also ask how is your family

ona nasıl olduğunu sorabileceğinizi söylemek her zaman güzeldir. onlar da ailen nasıl diye sorabilirsin karın

how is your wife mr. Steve will be here in a few moments but first we are going

nasıl bayım. Steve birkaç dakika içinde burada olacak ama önce

to take a look at one of my full English lessons this is an excerpt taken from

tam İngilizce derslerimden birine bir göz atacağız, bu

full English number six if you are a regular viewer then you will know that I

tam İngilizce altı numaradan alınmış bir alıntıdır, eğer düzenli bir izleyiciyseniz o zaman

love food can you guess what my most favorite snack is the thing I like to

yemeği sevdiğimi bileceksiniz, değil mi? tahmin edin en sevdiğim atıştırmalık nedir en çok atıştırmayı sevdiğim şey canım

nibble on the most the one food I often get a craving for okay I will tell you

sık sık canımın çektiği tek yemek tamam size

my most favorite snack is cheese yes it is true I love to nibble on cheese there

en sevdiğim atıştırmalığın peynir olduğunu söyleyeceğim evet doğru peynir atıştırmayı seviyorum bunun

are many reasons why I love cheese firstly there are so many varieties so

birçok nedeni var peyniri neden seviyorum öncelikle bu kadar çok çeşit var bu kadar çok

many flavors of cheese from mild to extra mature cheeses can vary in shape

peynir çeşidi var hafif peynirden ekstra olgun peynire kadar pek çok peynir çeşidi şekil

and color too some are round and white while others can be square in red some

ve renkte değişebilir bazıları yuvarlak ve beyazken diğerleri kare kırmızı olabilir bazı

cheeses have a strong odor cheese is made from the milk of a cow or goat each

peynirler güçlü bir kokuya sahiptir peynirden yapılır inek veya keçi sütü her

type of cheese has its own name this name normally relates to where it was

peynir türünün kendi adı vardır, bu ad normalde

originally produced for example cheddar cheese was first made in cheddar

orijinal olarak üretildiği yerle ilgilidir, örneğin çedar peyniri ilk olarak Birleşik

Somerset which is in the UK red Leicester cheese was first made in

Krallık'ta çedar Somerset'te yapılmıştır kırmızı Leicester peyniri ilk olarak Leicestershire'da yapılmıştır

Leicestershire and is red in colour one of the smelliest cheesy

ve kırmızı renkli en kokulu peynirlerden biri

must be the variety known as stinking Bishop this cheese is also produced here

kokuşmuş Bishop olarak bilinen çeşit olmalı bu peynir de burada

in the UK in the county of Gloucestershire each country has its own

İngiltere'de Gloucestershire ilçesinde üretiliyor her ülkenin kendi

famous cheese France has its camembert cheese Greece has its feta cheese which

ünlü peyniri var Fransa'nın camembert peyniri var Yunanistan'ın kendi beyaz peyniri

is made from goat's milk Italy has its Parmesan cheese which is normally grated

var İtalya'da keçi sütünden normalde rendelenip

and sprinkled onto pasta or you could try some mozzarella cheese which is used

makarnanın üzerine serpilen Parmesan peyniri var ya da

to make pizza topping there are many hundreds of varieties of

pizzanın üstünü yapmak için kullanılan mozzarella peynirini deneyebilirsiniz

cheese around the world all of which I would love to try but sadly I cannot as

dünya çapında yüzlerce çeşit peynir var ve hepsini denemek isterim ama ne yazık ki yapamam çünkü

I would put on weight and get very very fat when people take photographs of

insanlar arkadaşlarının ve ailelerinin fotoğraflarını çekerken kilo alır ve çok çok şişmanlarım.

their friends and family they normally ask the subjects to say cheese as it

encourages everyone being photographed to smile cheese I must say all this talk

of cheese is making me feel quite hungry

kendimi oldukça acıkmış hissediyorum

and of course you can find all of my full English lessons on my youtube

ve tabii ki tüm İngilizce derslerimi youtube kanalımda bulabilirsiniz.

channel

I love the fact that mr. Steve is already producing the show is only just

Mr. Steve zaten şovun yapımcılığını üstleniyor, sadece

walked in the room and already he's telling me which buttons to press he

odaya giriyor ve bana hangi düğmelere basacağımı söylüyor, sadece

just said I can't see myself where am i I can't see myself on the screen

kendimi göremiyorum dedi, neredeyim kendimi ekranda göremiyorum

don't worry mr. Steve you are you are on the screen right No hello everybody and

merak etmeyin bayım. Steve siz ekrandasınız doğru Hayır herkese merhaba ve

hello mr. Duncan haha I'm speaking as though I've only just seen you of course

merhaba bay. Duncan haha seni yeni görmüş gibi konuşuyorum tabi ki

I've seen you all day so how are you mr. Duncan right there we

bütün gün seni gördüm nasılsın bayım Duncan tam orada,

haven't had the applause for you yet do I need a cause totally beyond that point

sizin için henüz alkış almadık, bu noktanın tamamen ötesinde bir nedene ihtiyacım var mı

mr. Duncan applause are happening now as you're speaking I graciously accept okay

Bay? Duncan alkışları şimdi siz konuşurken oluyor nezaketle kabul ediyorum tamam

they're finished now now first of all Steve yeah we have a lot of things to

şimdi bittiler öncelikle Steve evet bugün halletmemiz gereken çok şey var

get through today and always we run out of time every week we run out of time

ve her zaman her hafta zamanımız tükeniyor zamanımız tükeniyor

but last week first of all we had a bit of a drama last week didn't we did we

ama geçen hafta öncelikle biraz dram yaşadık değil mi yapmadık mı

did you see the drama I've mentioned I was already in the back of the house

bahsettiğim dramı gördünüz mü zaten evin arkasındaydım ve

with all going on right behind us yes someone was injured at the back of the

her şey tam arkamızdaydı evet birisi yaralandı evin arka tarafında

house there we think that they hit their head on a low branch from a tree so

bir ağaçtan alçak bir dala kafalarını çarptığını düşünüyoruz,

maybe they were walking along and he hit their head and they were unconscious and

belki de birlikte yürüyorlardı ve o kafalarını vurdu ve baygınlardı ve

then the ambulance came lots of people were helping it looked like an elderly

sonra ambulans geldi birçok insan yardım ediyordu yaşlı gibi görünüyordu

man who had injured himself and all of that happened during the last few

kendini yaralamış bir adam ve bunların hepsi

moments of last week's live stream and we went out we went through to the

geçen haftaki canlı yayının son birkaç dakikasında oldu ve dışarı çıktık

kitchen I was going to make the the tea cakes and the cup of tea

mutfağa gittik çaylı kekleri ve

there they are for later and we saw an ambulance in the field behind the house

oradaki çayı daha sonra yapacaktım ve evin arkasındaki arazide bir ambulans gördük

lots of drama it was getting dark and yes because there is a path that goes

çok fazla dram hava kararıyordu ve evet çünkü ormanın içinden geçen bir yol var

right up through the woods and we have for some time we've been walking through

ve bir süredir

that path and a branch fell over in the wind last year and you had to duck

o yolda yürüyoruz ve bir dal devrildi geçen yıl rüzgarda ve

really low underneath to go through and where every time we've gone up there we

içinden geçmek için gerçekten alçaktan eğilmek zorundaydınız ve oraya her gittiğimizde

said oh we must get a saw and cut that branch away because it's quite dangerous

ah, bir testere alıp o dalı kesmemiz gerektiğini çünkü oldukça tehlikeli

and annoying and oh it's not our fault but if we

ve sinir bozucu ve oh bu bizim değil dedik hata ama

probably could have removed that some poor gentleman went down there and hit

muhtemelen zavallı bir beyefendinin oraya gidip kafasını vurduğunu kaldırabilseydik,

his head anyone could have removed it I could

herhangi biri onu çıkarabilirdi, aman

have done my god I can't believe Steve is kind of taking the blame for it not

tanrım, Steve'in

taking the blame but we could have prevented it if we'd actually removed it

suçu üstlendiğine inanamıyorum ama biz gerçekten çıkarsaydık bunu engelleyebilirdik

but every time we went to walk up there we forgot to take the saw with it so

ama oraya her gidişimizde testereyi yanımıza almayı unuttuk yani

could somebody else I know anyone could have yes it's their own stupid fault for

tanıdığım başka biri yapabilir miydi evet

not looking where they were Gary yes who takes so well who takes a walk through

nerede olduklarına bakmamak onların aptalca suçu Gary evet kim çok iyi anlıyor kim karanlıkta ormanda yürüyüşe çıkıyor evet

the woods in the dark well it was yes it was getting dark wasn't it just yes it

öyleydi hava kararıyordu öyle değil miydi sadece evet hava

was start to get dark so who does then we hope they're all right we don't know

kararmaya başlamıştı bu yüzden kim yapar o zaman umarız onlar iyidir biz değiliz

it wasn't a local person so we haven't found out whether they are in fact all

yerel bir insan olmadığını biliyoruz, bu yüzden aslında

right yeah so we don't know we don't know we never found out it didn't look

iyi olup olmadıklarını öğrenmedik evet, bu yüzden bilmiyoruz, hiçbir zaman öğrenmedik,

very well on the stretcher right another thing I want to point out last week mr.

sedyede pek iyi görünmüyordu, değil mi? Geçen hafta belirtmek istediğim bir şey var Sayın Başkan.

Steve this is what you normally look like every week so this is this is what

Steve, normalde her hafta böyle görünüyorsun, bu yüzden

mr. Steve looks like normally oh he looks like such a happy-go-lucky guy so

Mr. Steve normal görünüyor ah o çok cıvıl cıvıl çok şanslı bir adama benziyor çok

chirpy so happy but last week well this is what you look like last week what was

cıvıl cıvıl çok mutlu ama geçen hafta işte böyle görünüyorsun geçen hafta

wrong with you last week you you look so miserable I was in a bad mood normally

senin neyin vardı geçen hafta çok perişan görünüyorsun kötü bir ruh halindeydim normalde

you look like this so this is what mr. Steve normally looks like but last week

böyle görünürsünüz, bu yüzden bay. Steve normalde şuna benziyor ama geçen hafta

we had this looks all oh it doesn't look like you who is that who is that movie

tüm bunlara baktık oh bu sana benzemiyor kim o film

grumpy old man there's some grumpy old man there so what was the problem Steve

huysuz yaşlı adam orada huysuz yaşlı bir adam var yani sorun neydi Steve ah

uh although I just I was just didn't feel as cheer Pete as usual mister do

ben sadece öyleydim Neşeli hissediyorum Pete her zamanki gibi bayım

you know what I think I have my own results I have no I think I think I

biliyor musun ne düşünüyorum kendi sonuçlarım var hayır sanırım

upset Steve last week I didn't even realize I didn't realize

geçen hafta Steve'i üzdüm Seni üzdüğümü fark etmemiştim bile

that I'd upset you but if you remember last week we were talking about comedy

ama Hatırlarsanız geçen hafta komedi

humor jokes but strangely enough I managed to make mr. Steve very angry

mizah şakalarından bahsediyorduk ama garip bir şekilde Mr. Steve çok kızgın

because I I we were talking about types of humor and why some people are a

çünkü ben mizah türlerinden ve neden bazı insanların

offended by humor and some people aren't and Steve gave his opinion and I said

mizahtan rahatsız olduğundan bazılarının rahatsız olmadığından bahsediyorduk ve Steve fikrini verdi ve ben sana

you you're wrong you're wrong about that and because I said that mr. Steve you

yanılıyorsun dedim bu konuda yanılıyorsun ve çünkü dedim ki o bay Steve

became so upset oh let us move on mr. Duncan assisant move on you know that

çok üzüldün oh hadi devam edelim bayım. Duncan asistan hareket ediyor biliyorsun o

was last week it's all over it's in the past

geçen haftaydı her şey bitti geçmişte kaldı

what but the funny thing is I didn't even realize I didn't realize that I

ne ama komik olan şu ki ben fark etmemiştim bile öldüğümü fark etmemiştim

died upset stage fuming inside fuming I know that means I'm very angry we can

üzgün sahne içim tütüyor tütüyor biliyorum bunun anlamı ben çok kızgın, bak

tell look this mr. Steve last week your face if I could sum up in one word angry

bu bay söyleyebiliriz. Steve geçen haftaki yüzünü tek kelimeyle özetlersem kızgın kızgın bu

angry that's one word that's just that's the word I want to use to describe your

tek kelime geçen hafta yüzünü tarif etmek için kullanmak istediğim kelime

face last week you look so so angry but it's all over now I'm fine today mr.

çok kızgın görünüyorsun ama her şey bitti artık bugün iyiyim bayım.

Duncan its unless of course you say something that annoys me again that

Duncan, tabii ki beni bir daha sinirlendiren bir şey söylemezsen

never happened I'm which case I shall just walk off someone asked this week by

hiç olmadı.

the way how long we've known each other and and I told them that this year it

will be 30 long this year it will be 30 years 30 not 13 not 13 not three but

30 ol bu sene 30 olacak 30 13 değil 13 değil 3 değil

thirty thirty years we've known each other you don't get that long in prison

303 yıldır birbirimizi tanıyoruz cinayetten o kadar uzun hapis yatmazsın

for murder you don't get that for murder if you murder someone in the street you

birini öldürürsen cinayetten almazsın sokakta

only get about 10 or 12 years so twice so this is like this is like a death

sadece 10 veya 12 yıl alırsın, yani iki kez yani bu sanki bir ölüm

sentence really isn't it this is like being on death row waiting to be

cezası gibi gerçekten değil mi bu idam hücresinde

strapped into the electric chair well we had a few shocks last week well I'm

elektrikli sandalyeye bağlanmayı beklemek gibi bir şey son olarak birkaç şok yaşadık hafta pekala, az önce bahsettiğiniz

referring to what you were just referring to oh I see my moment of anger

şeye atıfta bulunuyorum oh öfke anımı görüyorum

yes oh by the way someone said last week that I look a bit like Freddy Krueger

evet oh bu arada geçen hafta birisi Elm Sokağı Kabusu'ndaki Freddy Krueger'a biraz benzediğimi söyledi, bu

from Nightmare on Elm Street so just to put this that's how I thought yes

yüzden sadece bunu ifade etmek için ben böyleyim düşündüm evet

actually you're right I do look a bit like him don't I

aslında haklısın biraz ona benziyorum değil mi evet evet buna

yes yes looking at that yes I can there is a resemblance yes because of the

bakınca evet yapabilirim bir benzerlik olabilir evet

t-shirt that I'm wearing someone said I look like Freddy Krueger from a

giydiğim tişört yüzünden biri Freddy Krueger'dan Freddy Krueger'a benzediğimi söyledi

Nightmare on Elm Street and yes there might be a slight similarity there not

Elm Sokağında Kabus ve evet, orada hafif bir benzerlik olabilir,

necessarily a reference I did something right that way you would actually like I

mutlaka bir referans olmayabilir Bir şeyi doğru yaptım, bu şekilde gerçekten hoşunuza giderdi

did something really stupid this week only one only one thing so normally

Bu hafta gerçekten aptalca bir şey yaptım sadece bir tek bir şey yani normalde

during the week I do two or three things that are really stupid but this week I

hafta boyunca iki veya üç şey yaparım gerçekten aptalca şeyler ama bu hafta

did something very stupid I decided to do some cosmetic surgery oh yes some

çok aptalca bir şey yaptım biraz estetik ameliyat yapmaya karar verdim oh evet

cosmetic surgery on myself just just just stopped I have anyway did do I'm

kendime biraz estetik ameliyat şimdi durdum zaten yaptım yaptım

gonna get a bed next week next week we're gonna have mr. Steve lying in a

gelecek hafta yatacağım gelecek hafta biz bay olacak Steve bir

bed because he always he always starts to get very comfortable here he starts

yatakta yatıyor çünkü her zaman burada çok rahat olmaya başlıyor

to sort of lean on the furniture but what he doesn't realize is when he does

mobilyalara yaslanmaya başlıyor ama fark etmediği şey, bunu yaptığında

that he blocks my light and then you can't see my lovely beautiful face see

ışığımı kapatıyor ve sonra sen de benim sevgilimi göremiyorsun. güzel yüz bak

although today it might be a good thing because during the week I decided to

bugün iyi bir şey olabilir çünkü hafta boyunca

give myself some cosmetic surgery now I thought it was a good idea at the time

kendime biraz estetik ameliyat olmaya karar verdim şimdi bunun iyi bir fikir olduğunu düşündüm

but I'm regretting it now because I decided I wanted to get rid of these

ama şimdi pişmanım çünkü kurtulmak istediğime karar verdim

strange spots on my face I have these little spots on my face

yüzümde bu garip noktalar Yüzümde bu küçük noktalar var, bu

so I decided to put some acid on my face

yüzden yüzüme biraz asit koymaya karar verdim

mr. Duncan gets these strange ideas sometimes I thought it would be a good

bay. Duncan bazen bu garip fikirlere kapılıyor, bunun iyi bir fikir olacağını düşündüm

idea and in the past I would have tried to prevent him but this time I just

ve geçmişte onu engellemeye çalışırdım ama bu sefer

thought now I'm just gonna let him get on with it

şimdi sadece devam etmesine izin vereceğimi

and and see what happens so yes you bought a product that is normally don't

ve ne olacağını göreceğimi düşündüm, bu yüzden evet bir ürün satın aldınız normalde isim vermeyin ben

mention the name I'm not gonna mention the name no but normally you do mr.

isim vermeyeceğim ama normalde siz sayın bayım.

Duncan bought a product that you normally use for getting rid of warts or

Duncan normalde ayaklarınızdaki siğillerden veya siğillerden kurtulmak için kullandığınız bir ürün aldı

verrucas on your feet yeah and he decided that he would apply it to his

evet ve otomatik leke gibi görünmesinden hoşlanmadığınız

face in order to remove some cosmetic spots that you don't like them look

bazı kozmetik lekeleri çıkarmak için yüzüne uygulamaya karar verdi.

automatic spots is a setting that you don't like the look of on your face this

yüzünün görünüşünü beğenmediğin bu

is the opposite of cosmetic it's ugly spots okay yeah they were ruining up

kozmetiğin tam tersi çirkin noktalar tamam evet

ruining my beautiful face so we thought I know I'll apply a product which

güzel yüzümü mahvediyorlardı bu yüzden talimatta bana özel olarak söyleyen bir ürün uygulayacağımı bildiğimi düşündük

specifically tells me on the instructions not to apply to my face is

yüzüme uygulamak

just say that it says in big letters in big words on the back of the box it says

sadece kutunun arkasında büyük harflerle büyük kelimelerle

do not apply this product to your face so what did i do what did I do Steve

bu ürünü yüzünüze uygulamayın bu yüzden ne yaptım ne yaptım Steve diyor ki

you thought well if it can get rid of verrucas on your feet it can probably

iyi düşündün eğer alabilirse ayaklarınızdaki siğillerden kurtulun, muhtemelen

burn off spots on my face yes so that's what I did that's what I did I put some

yüzümdeki lekeleri yakabilir evet, ben de öyle yaptım, ben de öyle yaptım yüzüme biraz asit koydum

acid on my face and now it's it's bird big holes I've

ve şimdi kuş gibi büyük delikler

got big holes in my face so I'm I'm hoping that that they will heal up you

yüzümde büyük delikler var bu yüzden ben İyileşeceklerini umuyorum, bir plana devam edersen

will look more like Freddy Krueger if you keep on a plan no I think what you

Freddy Krueger'a daha çok benzeyeceksin hayır,

can see already you know I look like him already so there he is

görebildiğini zaten biliyorsun, zaten ona benzediğimi biliyorsun, o yüzden orada, o

so there's Freddy that's Duncan Krueger from from a nightmare on English street

yüzden Freddy var, bu Duncan Krueger English Street'teki bir kabustan,

see the back of the hand there that's what your face will look like I know so

elinin tersini gör, yüzünün böyle görüneceğini biliyorum, bu yüzden

I've learnt a very valuable lesson this week and the lesson is don't put acid on

bu hafta çok değerli bir ders aldım ve ders şu ki, yüzüne iyi asit sürme.

your face well when you say acid well it is acid but yes but it's not you know

asit peki asit ama evet ama

the way you say it as though you've got a solution of acid that you were pouring

bunu nasıl söylediğini bilmiyorsun sanki yüzüne döktüğün bir asit solüsyonu varmış gibi bu

onto your face well it's a kind of acid okay for a rose if Mateen but I dropped

bir tür asit tamam Mateen bir gül olsa ama ben düşürdüm

I dropped some of it on the floor and it burnt all the way through the floor and

ben bir kısmını yere düşürdü ve yeri tamamen yaktı ve

then it went into the ground and I think it's still melting the earth no like

sonra yere girdi ve bence hala dünyayı eriyor,

aliens blood you know that if you give you cut an ad in the blood cut that's

uzaylı kanı gibi değil, bilirsiniz ki, size bir reklam keserseniz kan kesiminde bu olur

what you want that's what would have got rid of them what an alien from the film

ne istersen bu onlardan kurtulacaktı ne uzaylı filminden bir uzaylı uzaylının

alien the blood of alien is like acid and it burns through anything okay so

kanı asit gibidir ve her şeyi yakar tamam o yüzden

maybe a few drops of that would have done the trick yeah I will go to the

belki birkaç damlası işi görürdü evet kimyagere gideceğim

chemist next week and I will ask them if they have some alien blood interesting

haftaya ve canlı sohbetin ne dediğini görmek için ilginç bir uzaylı kanı olup olmadığını soracağım.

to see what the live chat is saying how many people have used

kaç kişinin

products in an inappropriate way he's doing it again I'm going to how many

ürünleri uygunsuz bir şekilde kullandığını tekrar yapıyor. kaç

people have used products stand up on areas of your body that you're not

kişinin ürünleri kullandığına gidiyorum. vücudunun yapmaman

supposed to I'm going to get a bed next week's next week trust me I'm doing this

gereken bölgeleri gelecek hafta yatacağım gelecek hafta güven bana bunu yapıyorum

this is happening they're getting to annoy mr. Duncan next week mr. Steve

bu oluyor sinir etmeye başlıyorlar bay Duncan haftaya Mr. Steve

will be in a bed I'm going to get a bed I might put it in here I might put it in

bir yatakta olacak Ben bir yatak alacağım buraya koyabilirim

another room but mr. Steve next week we'll be in bed well you see I used to

başka bir odaya koyabilirim ama bayım. Steve haftaya yatakta olacağız, görüyorsun ya, eskiden

be in a chair very comfortably sitting if viewers that have been watching us

bir sandalyede çok rahat oturuyordum, eğer bizi bir süredir izleyen izleyiciler,

for some time he can't stop himself realize that I used to have a nice

eskiden

comfortable chair to sit in now I'm have to stand up for one and a half hours

oturmak için güzel ve rahat bir sandalyem olduğunu fark etmekten kendini alamıyor. şimdi bir buçuk saat ayakta durmak zorundayım

what are you you not make my feet and legs oh you poor thing you're not you're

nesin sen benim ayaklarım ve bacaklarımı yapmıyorsun ah seni zavallı şey sen

not an old man are you you're not 70 but I'm not 20 either no

yaşlı bir adam değilsin değil mi 70 yaşında değilsin ama ben' 20 yaşında da değilim bu

well that's true I think we all agree on that

doğru sanırım hepimiz

it also says in that product do not use on genitals I hope you haven't been

o üründe üreme organlarında kullanmayın yazdığı konusunda hemfikiriz umarım

using it other parts of your body mr. Duncan do not use on face and genitals

vücudunuzun diğer bölgelerini kullanmamışsınızdır bay. Duncan yüzünde ve cinsel organlarında iyi kullanmaz,

well I haven't that there is nothing that I want to get rid of on my willy to

irademde kurtulmak istediğim hiçbir şey yok,

be honest there's nothing this unless it makes it larger of course in which case

dürüst olmak gerekirse, onu daha da büyütmediği sürece hiçbir şey yok, tabii ki bu durumda

I'm all for it I don't think acid is going to have that effect I don't think

ben tamamen varım ben Asidin o etkiyi yapacağını düşünmüyorum

no don't don't put acid on your willy any rate or on your face for the viewers

Hayır hiç bir şekilde yüzünüze asit sürmeyin çünkü izleyiciler

should mr. Duncan keep on applying a product to remove verrucas onto the

baylar. Duncan yüzündeki lekelere siğilleri gidermek için bir ürün uygulamaya devam ediyor

spots on his face haven't got any doctors watching no I think certain

izleyen doktor yok hayır bence bazı

advisors it's a terrible idea well I didn't want to say I just I didn't

danışmanlar bu korkunç bir fikir ama söylemek istemedim sadece

bother saying anything because if I say something don't do that it's like a

bir şey söylemeye zahmet etmedim çünkü eğer Bir şey yapma diyorum, bir

child they'll just do the opposite it's true so I just thought yeah just let him

çocuk gibi, tam tersini yapacaklar, bu doğru, bu yüzden evet, sadece

get on with it history I am basically a child in a

tarihle ilgilenmesine izin ver, ben temelde

man's body who knows a lot about English I'm thirsty already I just hope that's

erkek vücudunda İngilizce hakkında çok şey bilen bir çocuğum diye düşündüm. Şimdiden susadım, umarım az önce

not taken out of context what I just said so here we go live chat mr. Steve

söylediklerim bağlamından koparılmamıştır, o yüzden işte canlı sohbete başlıyoruz bay. Steve

wants to have a look at the live chat we are talking about lots of things today

canlı sohbete bir göz atmak istiyor bugün pek çok şeyden bahsediyoruz

we're talking about word and expressions to do with days of the

haftanın günleri

week and also months of the year also we're talking about now there is a

ve ayrıca yılın aylarıyla ilgili kelime ve ifadelerden bahsediyoruz ayrıca şu anda hakkında konuştuğumuz bir

famous country and western song I think it was sung by Tammy Wynette

ünlü var. country ve western şarkısı sanırım Tammy Wynette tarafından söylendi

okay div o RC e is final today we are talking all about divorce because in the

tamam div o RC e finali bugün tamamen boşanma hakkında konuşuyoruz çünkü

news this week have you seen it Steve in those in the news this week no you

bu hafta haberlerde gördünüz mü Steve bu hafta haberlerde çıkanlarda

haven't okay I'll show you if you haven't seen

hayır görmediniz tamam İyi görmediysen sana göstereceğim

it well I have but no I was just helping you along there with the flow of

ama hayır, hayır, ona pek yardımcı olmadın diyerek sadece orada konuşmanın akışına yardımcı oluyordum, o zaman

conversation by saying no you weren't help him well I was hoping then you

would tell you if I said yes you just how are they don't tell you it's on the

söylersem sana söylersin diye umuyordum. evet sen nasılsın

screen now Amazon CEO Jeff Bezos and his wife Mackenzie are to divorce after a

şimdi ekranda olduğunu söylemiyorlar amazon CEO'su Jeff Bezos ve eşi Mackenzie

25-year marriage the pair announced the move in a joint statement on Wednesday

25 yıllık evlilikten sonra boşanacaklar çifti Çarşamba günü Twitter'da ortak bir açıklamayla hamleyi duyurdular

on Twitter what a strange place to announce your divorce on Twitter mm-hmm

ne tuhaf bir yer Twitter'da boşandığınızı duyurmak için mm-hmm

after a long period of loving exploration whatever that is and a trial

uzun bir sevgi dolu keşif döneminin ve deneme amaçlı bir

separation we have decided to divorce and continue our shared lives as friends

ayrılığın ardından boşanmaya ve ortak hayatlarımıza arkadaş olarak devam etmeye karar verdik

the couple said in a statement rich friends now Amazon was formed 25 years

çift bir açıklamada zengin arkadaşlar şimdi dedi Amazon 25 yıl

ago but this week Amazon eclipsed Microsoft but to become

önce kuruldu ama bu hafta Amazon Microsoft'u gölgede bıraktı, ancak

the world's most valuable listed company so it's more valuable than than

dünyanın en değerli borsa şirketi haline geldi, bu yüzden

Microsoft or Apple so mr. Bezos who is 54 he founded Amazon

Microsoft veya Apple'dan daha değerli, bu yüzden mr. Amazon'u kuran 54 yaşındaki Bezos, Bloomberg'in milyarder endeksine

is the world's wealthiest man according to Bloomberg's billionaire index I don't

göre dünyanın en zengin adamı

think we're on that are we Steve no yet not yeah no with an estimated wealth of

Steve'in biz o noktada olduğumuzu düşünmüyorum hayır henüz hayır evet hayır tahmini

137 billion dollars now that's a lot of money now he's actually forty five

137 milyar dolarlık servetiyle şimdi bu çok para o aslında

billion dollars ahead of Bill Gates so Jeff Bezos is

Bill Gates'in kırk beş milyar dolar önünde, yani Jeff Bezos

now the richest man in the world but he's getting a divorce so what does that

şu anda dünyanın en zengin adamı ama boşanıyor, yani

normally mean Steve that means that they'll have to split the assets of

bu normalde Steve'in evliliklerinin varlıklarını bölmeleri gerektiği anlamına gelir

their marriage and depending on whether they've got any agreements prenups or

ve buna bağlı olarak ne anlama gelir? evlilik öncesi herhangi bir anlaşmaları olup olmadığı veya

it'll all be probably be decided in court hmm the wife will probably get

hepsine muhtemelen mahkemede karar verilecek hmm karısı muhtemelen

half so quite often in law if there is a divorce normally they have what they

yarısını alacak, eğer bir boşanma varsa normalde

call a settlement settlement so both halves of the relationship the husband

anlaşma anlaşması dedikleri şeye sahipler yani her iki taraf da karı koca ilişkisi

and wife they will agree or quite often nowadays it is actually in law isn't it

anlaşacaklar ya da günümüzde çoğu zaman bu aslında kanunda değil mi, bu

so you have to split all of the assets all of the things they own all of the

yüzden tüm varlıkları bölmek zorundasın tüm malları sahip

money they have fifty-fifty well it's strange that you should say

oldukları tüm paraları elli elli iyi tuhaf senin yapman

that because my somebody I know who's going through a divorce with their wife

şunu söylemeliyim çünkü tanıdığım biri şu anda karısından boşanıyor,

at the moment okay there's lots of negotiations that

tamam, çeşitli avukatlar karı koca arasında gerçekleşmiş gibi görünen pek çok müzakere var,

seemed to take place between the various lawyers husband and wife have their own

kendi

lawyers and they have to thrash out some kind of deal threat yeah and it often

avukatları var ve bir tür anlaşma yapmak zorundalar. tehdit evet ve çoğu zaman

depends it's quite strange that sort of one will offer something then the other

birinin bir şey teklif etmesi, ardından

one will go back with a counteroffer

diğerinin karşı teklifle geri [ __ ] oldukça garip

but I think yes it just depends on the circumstances I think but I think in

ama bence evet, bu sadece koşullara bağlı bence ama

this country pretty much even if the I think if the husband is the one that is

bu ülkede hemen hemen ben olsam bile düşünüyorum bir düşün bakalım

let's say causing infidelity in the relationship okay so when we say

ilişkide sadakatsizliğe neden olan koca mı diyelim tamam o zaman

infidelity because we're using lilting so infidelity just means to go against

sadakatsizlik dediğimizde çünkü biz lilting kullanıyoruz yani sadakat sadece evliliğe karşı çıkmak anlamına geliyor yani

the marriage the rules of the marriage well yes you're having a relationship

evliliğin kurallarına evet evet bir ilişkiniz var

with somebody else so so they are married but the husband or of course

başka biriyle yani evliler ama koca ya da tabii ki

let's be equal here the wife can also run off with someone maybe the milkman

burada eşit olalım karısı da biriyle kaçabilir belki sütçü

maybe every morning he gives her more than a pint of milk if you get my

belki her sabah ona bir litreden fazla süt verir eğer ne

meaning so yes so the divorce can be because of the man or the woman so yeah

demek istediğimi anladıysanız yani evet yani boşanma erkek ya da kadın yüzünden olabilir, bu yüzden evet

and normally they split everything in half yes but if you are very wealthy

ve normalde her şeyi ikiye bölerler evet ama eğer çok zenginseniz

sometimes they they have to have a contract that they sign what do they

bazen bir sözleşme yapmaları gerekir ki imzalarlar

call that well it's a prenup so every in America it's called I don't

buna ne diyorlar buna evlilik öncesi evlilik yani her Amerika'da buna ne denir bilmiyorum ona

know what we call it we call it that here do we write okay I think you have

diyoruz ki buraya yazar mıyız tamam bence

prenuptials here so a prenuptial agreement agrees it is a contract this

burada evlilik öncesi anlaşmanız var yani bir evlilik sözleşmesi kabul ediyor bu bir sözleşme bu

says what will happen if they divorce isn't that great so you you enter the

diyor boşanırlarsa ne olacak o kadar da iyi değil yani sen evliliğe giriyorsun

marriage and before you can get married you have to sign a contract that talks

ve evlenmeden önce, evliliğin sona erdiğinde ne olacağından bahseden bir sözleşme imzalaman gerekiyor,

about what happens when your marriage ends I don't think many people do that

pek çok insanın

they're only wealthy people it only tends to be yes people well where

sadece varlıklı insanlar olduğunu düşündüğünü sanmıyorum, sadece evet olma eğilimindedir insanlar iyi olan yerlerde

there's an inequality in the assets of one partner over another when they're

Evlenirken bir partnerin varlıklarında diğerine göre bir eşitsizlik

getting married and what the say one's much much wealthier than the other

ve ne söylenirse biri diğer milyonerden çok daha zengin olur

millionaire and then he meets somebody or she meets somebody who's worth a lot

ve sonra biriyle tanışır ya da kendilerinden çok daha az değerli biriyle tanışır

less than them they want to be certain that they're getting into a relationship

emin olmak isterler. doğru nedenlerle bir ilişkiye giriyorlar,

for the right reasons ie that person isn't marrying them because they've got

yani o kişi çok paraları olduğu için onlarla evlenmiyor

lots of money and so to protect themselves they often set up these

ve bu nedenle kendilerini korumak için sık sık bu

agreements so that if they get divorced the person with all the money can keep

anlaşmaları yapıyorlar, böylece tüm parası olan kişiden boşanırlarsa

all the money all these keep most of it or they they agree on a settlement yes

tüm parayı tutabilir tüm bunlar çoğunu tutar veya bir anlaşma üzerinde anlaşırlar evet yani

so maybe the wife only gets 10% or maybe 20% and not not 50 so yes so it does

belki karısı sadece %10 veya belki %20 alır ve 50 değil yani evet bu duruma

depend but divorce is something that is very common nowadays maybe maybe in some

göre değişir ama boşanma günümüzde çok yaygın olan bir şeydir belki bazı

cultures it isn't but I think it's fair to say and I'm not being unkind but it

kültürlerde öyle değil ama bence bunu söylemek adil ve kaba davranmıyorum ama günümüzde

would be fair to say that many marriages nowadays don't last very long

birçok evliliğin çok uzun sürmediğini söylemek adil olur bence

I think the divorce I think about it I think it's approaching 50% yes in this

boşanma düşünüyorum düşünüyorum %50'ye yaklaşıyor evet bu

country of people who get married do eventually get divorced so in all

ülkede evlenen insanlar eninde sonunda boşanıyorlar, bu yüzden doğrusunu söylemek gerekirse

fairness definitely in Western cultures maybe here in

kesinlikle Batı kültürlerinde belki burada

UK Europe and also in the United States you might find that divorce is a very

Birleşik Krallık'ta Avrupa'da ve ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde boşanmanın artık çok yaygın bir şey olduğunu görebilirsiniz.

common thing now your parents aren't divorced but mine actually are my

boşandım ama benimki aslında

parents got divorced many years ago when I was about 15 or 16 so my parents got

ailem yıllar önce ben 15 veya 16 yaşımdayken boşandı, bu yüzden ailem

divorced quite a few years ago when I was a teenager so yes it's so so I have

birkaç yıl önce ben gençken boşandı, bu yüzden evet öyle yani

some personal experience of this I mean it used to be that people was very rare

bu konuda bazı kişisel deneyimlerim var demek istiyorum eskiden insanların boşanması çok nadirdi

for people to get divorced because of course traditionally you're getting

çünkü geleneksel olarak

married in a church aren't you and you have to read to go through a ceremony

bir kilisede evleniyorsunuz, değil mi ve bir törenden geçmek için okumak zorundasınız ki

which is you're getting married in the eyes of God aren't you people get back

bu da gözlerin önünde evleniyorsunuz Tanrı aşkına, siz insanlar geri dönmüyor musunuz,

that's what people go to church and they have to recite lines and of course so a

insanlar bunun için kiliseye gidiyorlar ve dizeler okumak zorundalar ve tabii ki bu yüzden

lot of people of older generations they will never break these vowels because

eski kuşaklardan pek çok insan bu ünlüleri asla kırmayacaklar çünkü

these vowels they make you know to God so a lot of people won't get divorced

bu ünlüler sizi Tanrı'ya çok fazla tanıtıyorlar. İnsanların yüzde 100'i

because of that reason but of course nowadays you can just go to a registry

bu nedenle boşanmayacak ama tabii ki günümüzde sadece nüfus

office you don't have to go through a religious ceremony to get married and

müdürlüğüne gidebilirsin, evlenmek için dini bir törenden geçmek zorunda değilsin ve bu

therefore there's no particular reason not to get divorced if things go wrong

nedenle işler yolunda giderse boşanmamak için özel bir sebep yok. yanlış

hmm you haven't got that in the back of your mind think we went to a church and

hmm bunu aklının bir köşesinde bir kiliseye gittiğimizi düşünmedin ve

you're not going to be worried about retribution from above but you know what

yukarıdan gelecek intikam konusunda endişelenmeyeceksin ama ne

I think but but the problem is nowadays and I don't think marriage is taken as

düşündüğümü biliyorsun ama sorun bugünlerde ve ben bilmiyorum Evliliğin eskisi kadar ciddiye alındığını düşünüyorum

seriously as it used to be no I I have my own solution which is not get married

hayır Benim kendi çözümüm var,

then get married that's a great solution so you can have a relationship but maybe

önce evlen sonra evlen, bu harika bir çözüm böylece bir ilişkin olabilir ama belki

you can give it some time and and and not rush into things but I think at the

biraz zaman verebilirsin ve acele etme. ama bence

moment marriage has become like a status symbol it's something that you you have

evlilik şu anda bir statü sembolü haline geldi, bu

to have a very big wedding with with a really big cake in a lovely wedding

çok büyük bir düğün yapmak zorunda olduğunuz bir şey, gerçekten büyük bir pasta

dress and everything is big and lots of money is spent on it so I have seen in

ve güzel bir gelinlik ve her şey büyük ve buna çok para harcanıyor, bu yüzden ben

my life many people spend a lot of money on their wedding

hayatımda birçok insanın düğünlerine çok para harcadığını

and a couple of years later they get divorced so all of that money all of

ve birkaç yıl sonra boşandıklarını gördüm, bu yüzden tüm o para, tüm o

that expense all of that grandeur all of that that pomp all of that that ceremony

masraf, tüm o ihtişam, tüm o ihtişam, tüm o tören,

everything's sort of big and grand and then two years later they get divorced I

her şey bir nevi. büyük ve görkemli ve sonra iki yıl sonra boşanıyorlar,

think it would be fair to say are not not being sexist here but anybody that I

burada cinsiyetçi olmadığımızı söylemenin adil olacağını düşünüyorum ama tanıdığım herkes

know of man and woman that have got married usually it's the woman that

evlenmiş kadın ve erkek, genellikle

wants to have a big wedding white dress a traditional white wedding yeah in a

büyük bir düğün yapmak isteyen kadın beyazdır. geleneksel bir beyaz düğünü giy evet

church with everybody there I think most men probably couldn't be bothered with

herkesin orada olduğu bir kilisede Seçme

that I might be jumped generalizing here and I don't want to seem sexist but I

think most people that I know have got married the man probably given the

choice wouldn't have gone for the big splashy wedding where you spent that

şansı verilen adam, muhtemelen, on

tens of thousands and that what weddings cost a fortune yes well you can spend

binlerce dolar harcadığınız ve hangi düğünlerin bir servete mal olduğu,

ten ten thousand pounds on a fairly sort of average wedding so yes it's very in a

gösterişli bir düğüne gitmezdi.

very expensive thing but of course they always say it is the bride's day so the

çok pahalı bir şey ama tabii ki her zaman gelinin günü olduğunu söylerler, bu yüzden

bride is the the person getting married the female so quite often they say it is

gelin kadınla evlenen kişidir, bu yüzden sıklıkla onun

her day yes yes so I think so but my point is that a lot of people spend a

günü olduğunu söylerler evet evet yani bence öyle ama demek istediğim çok şey var insanlar

lot of money tons of money on their big lavish wedding and then they get

gösterişli düğünleri için tonlarca para harcıyorlar ve sonra

divorced so all of that effort all of that work all of the money that's being

boşanıyorlar, yani tüm bu çaba, tüm bu işler,

spent traditionally of course it was the far it went in out in in certain Western

geleneksel olarak harcanan tüm para elbette bazı Batılı filmlerde çok ileri gitti.

culture it was the tradition that the father of the bride would pay for all

kültür, gelinin babasının tüm

the wedding yes or all the parents of the bride yes the parents of the bride

düğün masraflarını karşılaması bir gelenekti evet ya da gelinin tüm ebeveynleri evet gelinin ebeveynleri

would pay for all the wedding but now nowadays that tradition has largely gone

tüm düğün masraflarını karşılardı ama şimdilerde bu gelenek büyük ölçüde gitti

and I think they sort of split it 50/50 yes

ve bence sıralıyorlar 50/50 bölüşmek evet tabii ki

now of course going back to divorce again

şimdi tekrar boşanmaya dönüyorum

talking to this friend of mine who's getting divorced I hope your friend

boşanacak olan bu arkadaşımla konuşuyorum umarım arkadaşın

isn't watching this well I haven't said his name nope almost that the the

bunu iyi izlemiyordur adını söylemedim hayır neredeyse

lawyers are getting something like 20% of all the money that is exchanging

avukatlar bir şeyler alıyor

hands between the between him and his wife that the the fees incurred when you

eşiyle arasında el değiştiren tüm paranın %20'si gibi o da herhangi bir şeye avukat tutmanız gerektiğinde ortaya çıkan ücretler

have to get lawyers involved well in anything everybody knows this if you

bunu herkes bilir eğer boşanmak istiyorsanız bunu bilirsiniz.

want to get divorced you know if you're going to split up a hundred thousand

yüz bin

pounds between the two of you probably twenty thousand if it's going to the

poundu ikiniz arasında bölün, muhtemelen yirmi bin, eğer avukatlara gidiyorsa,

lawyers well it's even even if you want to get something notarized it's it's

noter tasdikli bir şey almak isteseniz bile,

maybe four or five hundred pounds so all you need is is a signature on a document

belki dört veya beş yüz pound, bu yüzden tek ihtiyacınız olan bir belgede imza

to make it a legal document it's it's four or five hundred pounds and all the

bunu yasal bir belge haline getirmek için dört ya da beş yüz pound ve

lawyer is doing or the solicitor is signing their name it's incredible and

avukatın yaptığı tek şey ya da avukatın imzasını atması inanılmaz ve

putting a stamp on it and that's it so once you involve lawyers or as we call

üzerine bir damga basıyor ve işte bu kadar, yani avukatları dahil ettiğinizde ya da

them here solicitors it becomes a very expensive thing so getting married is

burada onlara verdiğimiz adla avukatlar. çok pahalı bir şey haline geliyor bu yüzden evlenmek

still probably less expensive than getting divorced I think so well just

muhtemelen boşanmaktan daha ucuz

don't get married that's it clogged problem solved yes exactly well it's up

to individuals it depends on what view sort of do you have a romantic view of

marriage how realistic you are about how things will go in the future we could

evliliğe bakış açınız ne kadar gerçekçisiniz gelecekte işlerin nasıl gideceği konusunda

talk about this a lot couldn't we because mr. Duncan but yes you have gone

bu konuda çok konuşabiliriz değil mi çünkü mr. Duncan ama evet

through I was I saw a program recently about marriage and about what about

yaşadın Geçenlerde evlilik hakkında bir program gördüm ve

divorce and the effects on the children if you have children I come from a

boşanma ve çocukların varsa çocuklar üzerindeki etkileri hakkında bir program gördüm

broken home you do I come from a broken home it probably explains many the rest

Dağılmış bir evden geliyorum sen yaparsın Parçalanmış bir evden geliyorum bu muhtemelen birçok şeyi açıklıyor. hayatının geri kalanında

of your life it probably explains many things about me

muhtemelen benim hakkımda birçok şeyi açıklıyor bu

so we have a look at the live chat let's have a look at the live I've been

yüzden canlı sohbete bir göz atalım

looking at it I'm always keeping a little one eye on the live channel

canlıya bir göz atalım Canlı kanala her zaman biraz göz atıyorum,

keeping a one eye honest I don't know I don't want to know about your one eye if

bir tane tutuyorum göz dürüst bilmiyorum tek gözün hakkında bir şey bilmek istemiyorum

you don't mind oh look Thomas says he lives in Brazil

sakıncası yoksa oh bak Thomas Brezilya'da yaşadığını söylüyor

hmm had a friend that they split during the honeymoon wow that must be a record

hmm bir arkadaşı vardı balayı sırasında ayrıldılar vay canına bu bir rekor olmalı

yes there I guess there were mounting difficulties I don't get it that's a

evet orada Sanırım artan zorluklar vardı, anlamıyorum, bu

very rude joke all right mr. Steve how about you travel around the world to the

çok kaba bir şaka, tamam mı bayım? Steve, dünyanın dört bir yanında önemli noktalara seyahat etmeye ne dersin

landmarks no we're not doing that Pedro we gave that up about seven weeks ago

hayır onu yapmıyoruz Pedro bundan yaklaşık yedi hafta önce vazgeçtik

again we would be willing to do know if we were funded to do it yes oh I see

yine yapmak için paramız olsaydı bunu yapmaya istekli olurduk evet oh

what Pedro means when I start the my section of the livestream yes well I I

Pedro'nun ne demek istediğini anlıyorum Canlı akışın kendi bölümüme başlıyorum evet,

do want to do that but mr. Duncan has forbidden me hmm Thomas says I live in

bunu yapmak istiyorum ama mr. Duncan beni yasakladı hmm Thomas Brezilya'da yaşadığımı

Brazil and I have a friend oh these they split up I can't believe that they split

ve bir arkadaşım olduğunu söylüyor oh bunlar ayrıldılar

up during the honeymoon I just said that muskan I know I'm just reacting to it

balayı sırasında ayrıldıklarına inanamıyorum az önce muskan dedim biliyorum sadece tekrar tepki veriyorum

again because I find that incredible I mean at least give it a year before you

çünkü ben bunu inanılmaz buluyorum Yani en azından ayrılmaya karar vermeden önce bir yıl verin

decide to split up so today is called the old New Year in Russia according to

yani bugün eski takvime göre Rusya'da eski Yeni Yıl olarak adlandırılıyor

the old calendar so apparently today it is happy new year for some people and

yani görünüşe göre bugün bazı insanlar için mutlu bir yeni yıl ve

also apparently now this is something I didn't even realize did you know I bet

ayrıca görünüşe göre şimdi bu bir şey Farkına bile varmadın biliyor muydun Bahse girerim

you don't know this Steve no one I know you don't know this but in certain parts

bunu bilmiyorsun Steve kimse bunu bilmediğini biliyorum ama Galler'in bazı yerlerinde

of Wales they also celebrate the old calendar Oh

eski takvimi de kutluyorlar Oh

so in Wales today it is actually New Year's Day as well Wales is not very far

yani Galler'de bugün aslında Yeni Yıl. Gün de Galler buradan çok uzak değil,

from here so in certain parts of Wales they also

bu yüzden Galler'in bazı bölgelerinde

celebrate 13 days behind everything else so they celebrate Christmas late and

13 günü her şeyin gerisinde kutluyorlar, bu yüzden Noel'i geç kutluyorlar ve

they also have the New Year late and with many parts of the world I believe

ayrıca Yeni Yılı geç geçiriyorlar ve dünyanın birçok yerinde

in Russia as well so Sergio says today is the old new

Rusya'ya da inanıyorum. Sergio bugünün eski yeni olduğunu söylüyor,

so that is the new year but from the old calendar and he's saying happy New Year

yani bu yeni yıl ama eski takvimden ve

to us again so thank you very much Happy New Year when when is it too late to say

bize tekrar mutlu yıllar diyor, bu yüzden çok teşekkür ederim Yeni Yılınız Kutlu Olsun,

Happy New Year I thought yes I think about July if you're still saying happy

Yeni Yılınız Kutlu Olsun demek için ne zaman çok geç? Temmuz'u düşünüyorum, eğer hala

new year in July you should stop well you see I'm in

Temmuz'da yeni yılınız kutlu olsun diyorsanız, durmalısınız, bakın ben

sales and I like to make my customers feel good so I really say things to them

satış yapıyorum ve müşterilerimi iyi hissettirmeyi seviyorum, bu yüzden onlara gerçekten bir şeyler söylüyorum,

so I've been saying happy New Year to my customers all this week but I think

bu yüzden mutlu yeni söylüyorum Tüm bu hafta müşterilerime yıl ama sanırım

there is a period of time I think it's probably seven to ten days seven days I

bir süre var sanırım muhtemelen yedi ila on gün yedi gün

think afterwards yeah I think after New Year we all started back to work on the

sonra düşünüyorum evet sanırım Yeni Yıldan sonra hepimiz

the second or third eye and the tenth was Friday I think okay um so now I'm

ikinci veya üçüncü göz üzerinde çalışmaya başladık ve onuncu Cumaydı sanırım tamam um yani şimdi artık söylemeyeceğim

not going to say it anymore I'm not going to say Happy New Year have we gone

Yeni Yılınız Kutlu Olsun demeyeceğim

offline mr. Donigan my big monitor has just gone off I don't know what's

çevrimdışı mı olduk bay. Donigan büyük monitörüm az önce bozuldu Ne olduğunu bilmiyorum

happened they wait there a second I know what it is I know what the reason is

orada bir saniye bekliyorlar Ne olduğunu biliyorum Sebebinin ne olduğunu biliyorum Hala

can you still hear us yes it's back on mr. Duncan ah right okay yes yes so this

bizi duyabiliyor musunuz Evet tekrar açıldı Mr. Duncan ah doğru tamam evet evet yani bu

stupid monitor it has it has a thing built-in so if because I've put

aptal monitörde yerleşik bir şey var yani eğer

something in the way there is a little sensor that makes the TV go off so I've

araya bir şey koyduğum için TV'nin kapanmasına neden olan küçük bir sensör varsa, bu yüzden onu yeniden

got to readjust that that's something I didn't think of so there you go that was

ayarlamam gerekiyor aklıma gelmeyen bir şey bu yüzden işte sıkıcıydı evet

boring yes so when do you stop saying happy New Year to people then oh I'm

insanlara mutlu yıllar demeyi ne zaman bırakacaksın o zaman oh

gonna stop saying it now because it gets it becomes in Cincy okay so for the last

şimdi söylemeyi bırakacağım çünkü Cincy'de oluyor tamam bu yüzden son

time in 2019 we are going to say Happy New Year for the last time Happy New

kez 2019 son kez Yeni Yılınız Kutlu Olsun diyeceğiz Yeni

Year do what would be too late do for the last time we're not doing it again

Yılınız Kutlu Olsun çok geç olacak şeyi yapın son kez yapın bir daha

this is the last time that we're saying happy new year that's it we've done it

yapmıyoruz bu son kez yeni yılınız kutlu olsun diyoruz bu kadar yaptım bu

that's it no more you can't say Happy New Year

kadar artık mutlu yıllar diyemezsin

after today there you go good that's sorted that out

bugünden sonra işte gidiyorsun iyi ki hallettim

I've stopped say Happy New Year already oh oh I see

şimdiden mutlu yıllar demeyi bıraktım oh oh görüyorum

Olga's stopped already so yes I think I think we should also stop

olga çoktan durmuş bu yüzden evet bence yapmalıyız ayrıca dur

yes a week I think you're right Olga a week that's it you can't start you can't

evet haftada bir bence haklısın Olga haftada bu kadar başlayamazsın

keep saying it after a week so I'm not going to say it anymore yes also talking

bir hafta sonra söylemeye devam edemezsin o yüzden artık söylemeyeceğim evet ayrıca

of New Year's of course we have the Lunar New Year coming in about two weeks

yılbaşından bahsediyoruz tabii ki biz Ay Yeni Yılı yaklaşık iki hafta içinde geliyor

I think I think it's around about this year I think it's the 5th of February

sanırım bu yıl civarında sanırım

this year so in China and and some other countries as well they will celebrate

bu yıl 5 Şubat bu yüzden Çin'de ve diğer bazı ülkelerde

the Lunar New Year in the Chinese zodiac it is the year of the pig yes somebody's

Ay Yeni Yılı'nı Çin burçlarına göre kutlayacaklar. domuz yılı evet birisi bundan

mentioned that yes so if your age happens to be 12 24 or 36 you are a pig

bahsetmişti evet yani yaşınız 12 24 veya 36 ise domuzsunuz

and also in Japan in Japan I think it's year of the boar boa are 4 so thing well

ve ayrıca Japonya'da Japonya'da sanırım domuz yılı 4 yaşında

do you come into that is it for you well how old are you mr. Duncan I am actually

senin için iyi mi kaç yaşındasın bay Duncan aslında

saying no it's ok couldn't Oh probably with my I think everyone knows my age

hayır tamam olamaz diyorum Ah muhtemelen benim yaşımı herkes biliyor

now yes I am the year of the snake mr. Duncan I know what you are

artık evet ben yılan yılıyım bayım. Duncan senin ne olduğunu biliyorum

mmm I'm talking about the animal so was i it's five past four already mr. Duncan

mmm hayvandan bahsediyorum yani saat dördü beş geçiyordu zaten bayım. Duncan

no it is it's five plus three that's what I said I know you said five plus

hayır, beş artı üç, ben de öyle dedim, beş artı dört dediğini biliyorum,

four correcting me again mr. Duncan I'm not gonna take it seriously no it's like

yine beni düzeltiyorsun Bay. Duncan, bunu ciddiye almayacağım, hayır, sanki

now you're going to take it see it's just it's just very easy to do basically

şimdi alacaksın, bak bu temelde yapılması çok kolay, bu

so we have some things to talk about today we're talking about divorce what

yüzden bugün konuşacak bazı şeylerimiz var, boşanma hakkında konuşuyoruz, peki ya

about in your family has have you had any any people in your family divorce

senin ailen hakkında? ailenden hiç kimse oldu mu boşanabilir boşanabilir

get divorced maybe split up baby go their separate ways or maybe sometimes

bebeğim ayrı yollara git ya da belki bazen

what happens Steve sometimes people become closer they actually become

ne olur Steve bazen insanlar

closer after they've got divorced Oh they'd become friends so what does that

yakınlaşır boşandıktan sonra gerçekten yakınlaşırlar Oh arkadaş olurlar yani ne yapar bu demek oluyor ki evlendiklerinde

mean does that mean they weren't friends when they were married very strange

arkadaş değillermiş çok garip

isn't it relationships there are many reasons for real

değil mi ilişkilerin gerçek olması için bir çok sebebi var o

she's breaking down many reasons the most common one is a wandering eye or is

yıkılıyor bir çok sebep en yaygını göz gezdirmek ya da

it money well maybe money but I think also I

para mı peki belki para ama bence ayrıca

think quite often it's it's it's you become a little bit bored in a

bence oldukça sık bunun nedeni bir ilişkide biraz sıkılmanızdır

relationship maybe you've been together for many years and maybe everything's

belki uzun yıllardır birliktesinizdir ve belki her şey

become very stale and very boring maybe you've been married for ten years

çok bayat ve çok sıkıcı hale gelmiştir belki on yıldır evlisinizdir

or twenty or thirty and everything is just boring you're the wife that she's

veya yirmi veya otuz yıldır ve her şey sadece sıkıcı, karısı sensin,

starting to get a little older now hands put on weight and she doesn't want to to

biraz daha yaşlanmaya başladı, şimdi eller kilo alıyor ve

do to do rumpy-pumpy anymore so there you go yes women tend to look after

artık yapmak istemiyor, bu yüzden işte gidiyorsun, evet kadınlar

themselves in a relationship don't they there they tend to make themselves look

bir ilişkide kendilerine bakma eğilimindedir. orada değiller mi kendilerini güzel gösterme eğilimindeler

beautiful and they're concerned with looking good whereas the man in a

ve iyi görünmekle ilgileniyorlar oysa bir ilişkide erkek

relationship was often the one that lets himself go so when we say lets himself

genellikle kendini bırakan kişiydi, bu yüzden biz kendini boşver dediğimizde

go he stops looking after his health gets as fat stomach maybe doesn't wash

sağlığına bakmayı bırakıp şişmanlıyor Midem o kadar düzenli yıkanmıyor olabilir

as regularly I'm generalizing here but if you let yourself go it means you

burada genelleme yapıyorum ama kendini bırakıyorsan

don't look you don't attend to your appearance as well I have never heard

bakmıyorsun demektir dış görünüşüne de dikkat etmiyorsundur

the reason for divorce being put down to poor hygiene well I wasn't saying it was

Boşanma sebebinin kötü hijyene indirgendiğini hiç duymadım peki

a reason but it wouldn't actually say that I want to get divorced from my

bir sebep olduğunu söylemiyordum ama aslında kocamdan boşanmak istediğimi söylemiyor

husband because he doesn't clean his teeth very regularly well that's it if

çünkü dişlerini çok düzenli fırçalamıyor iyi o kadar

you let yourself go okay it means you stop taking you stop making yourself

kendini bırakırsan tamam bu almayı bıraktığın anlamına gelir kendini

look good you stop taking taking care of your appearance you lose your pride yeah

iyi göstermeyi bırakıyorsun görünüşünle ilgilenmeyi bırakıyorsun gururunu kaybediyorsun evet bu yüzden

so you just don't care you don't get your hair cut you don't clean your teeth

umursamıyorsun saçını kestirmiyorsun dişlerini

you get a big fat stomach is that the woman or the man well I'd letting go

temizlemiyorsun koca bir miden oluyor kadın ya da erkek peki

with your cell if you let yourself go I mean let yourself go means to have a

hücreni salıverirdim eğer kendini bırakırsan yani kendini bırak demek

good time as well if you get to go to a party and let yourself go but if you

iyi vakit geçirmek de demektir eğer bir partiye gideceksen ve kendini bırakacaksan ama

somebody if you say to somebody about somebody all they've

eğer biri diyorsan biri hakkında biri hakkında birine

let themselves go it means that they've you know put on weight hmm usually well

kendilerini bıraktıklarının hepsi kilo aldıkları anlamına gelir

that's it they've lost they've lost a promise key they've lost pride in their

appears exactly they've lost pride in their appearance

görünüşleriyle gururlarını yitirdiler

so that's it so yes apparently yes it it's very

yani bu kadar evet görünüşe göre evet

unusual for divorced divorces to take place because of poor hygiene well I

boşanmış boşanmaların kötü hijyen nedeniyle gerçekleşmesi çok alışılmadık

wasn't saying that was a reason for divorce I was sorry for repeating Olga's

bir durum Ben bunun boşanma sebebi olduğunu söylemiyordum Tekrar ettiğim için özür dilerim Olga

is sorry for repeating but my parents got divorced after 35 years of marriage

tekrar ettiğim için özür dilerim ama benim 35 yıllık evlilikten sonra ebeveynler boşandı

you made me remember the sad moments of my life sorry Olga sorry but the thing

bana hayatımın üzücü anlarını hatırlattın üzgünüm Olga üzgünüm ama olay şu ki

is it is a very sad for children it's very sad when their parents break up I

çocuklar için çok üzücü ebeveynleri ayrıldığında çok üzücü

think I'll go I'm going now I'll leave mr. Steve here I'm sorry that I've upset

sanırım gideceğim gidiyorum şimdi ben gidiyorum bay Steve burada, seni üzdüğüm için üzgünüm, güle güle ve

you bye and it does well it does cause upset and the younger the children are

bu iyi oluyor, üzüyor ve çocuklar ne kadar küçükse

probably the worse it is for them mr. Duncan thinks seems to think that he

muhtemelen onlar için o kadar kötü Bay. Duncan,

suffered as a result of his parents getting divorced and I think well I mean

ebeveynlerinin boşanmasının bir sonucu olarak acı çektiğini düşünüyor gibi görünüyor ve bence iyi, yani burada boşanmak üzere olan

going back to this friend of mine who's going through a divorce here their

bu arkadaşıma geri dönmeyi kastediyorum,

children are you know they think once 14 the other ones don't give these details

çocukları bir kez 14 kez düşündüklerini biliyorsunuz, diğerleri düşünmüyor bu detayları ver

telling the name am I not saying who it is please please very distressing please

ismi söylüyorum kim olduğunu söylemiyorum lütfen lütfen çok üzücü lütfen

don't sue please don't sue as if you're watching you know they've been in bad at

dava açma lütfen izliyormuş gibi dava açma okulda kötü olduklarını biliyorsun

school their behaviors been bad at school because of all because of all the

okulda davranışları kötü çünkü hepsi

stress that's going on and but that's life it is that's life life isn't life

devam eden tüm stres yüzünden ve ama hayat bu hayat bu hayat değil hayat

isn't this nice little everything's ironed out you know exactly what's going

bu kadar güzel değil küçük her şey yoluna girdi tam olarak ne olacağını biliyorsun

to happen surprises come along things that you didn't expect life is dead life

sürprizler gelir hayattan beklemediğin şeyler gelir ölüdür hayat

is unfair because it's unfair well yes it's just life yes that's what it just

adaletsizdir çünkü adaletsizdir evet evet bu sadece hayat evet az önce

said well life isn't fair said it had to be fair when things go wrong that means

söylediği şey buydu hayat adil değil dedi işler ters gittiğinde adil olmak zorundaydı bu demek oluyor ki işler doğru

life is unfair when things go right that means life is being fair but the

gittiğinde hayat adil değil bu da hayatın adil olduğu anlamına geliyor ama adaletsizlik orada orada

unfairness is there it's there so it's it's it's in the mix it's just

o yüzden o karışımın içinde sadece

life you have to take the the rough things go wrong you have to take the

hayat ters giden kaba şeyleri kabullenmek zorundasın pürüzsüz olanla kaba olanı almak zorundasın

rough with the smooth Palmyra says how about Prince Charles

Palmyra Prens Charles

and Camilla yes well then I'll getting divorced they are actually the reason

ve Camilla'ya ne dersin evet peki o zaman ben yapacağım boşanmak aslında

why Prince Charles got divorced from Princess Diana are the rumors about

Prens Charles'ın Prenses Diana'dan boşanmasının sebebi

Charles and Camilla I don't know however is going to be yeah well she'd be called

Charles ve Camilla hakkındaki söylentiler, bilmiyorum ama evet olacak pekala onun adı

Queen Camilla I don't think she will no they've already said that she won't

Kraliçe Camilla olacak Sanmıyorum hayır yapacaklar Evliliklerinin koşullarından dolayı yapmayacağını zaten söylemiştim, evet bu

because of the circumstances of their marriage

yeah so it's a bit like was it Edward the second

biraz sanki ikinci Edward mıydı Edward

Edward the second was it I don't know who well he abdicated he became the king

ikinci miydi Bilmiyorum kimi iyi tahttan indirdi kral oldu

and then he met this lovely flighty American woman and he wanted to marry

ve sonra bununla tanıştı sevimli uçarı Amerikalı kadın ve onunla evlenmek istedi

her but she was a divorcee and so because she had been divorced that means

ama boşanmıştı ve bu yüzden boşandığı için bu

that meant he couldn't marry her but so he gave up the throne of England so he

onunla evlenemeyeceği anlamına geliyordu ama bu yüzden aşkıyla birlikte olabilmek için İngiltere tahtından vazgeçti.

could be with his love which i think is quite romantic what's that got to do

Bence oldukça romantik bunun

with Camilla though well because it's a similar thing but it's a similar thing

Camilla ile ne ilgisi var iyi çünkü benzer bir şey ama benzer bir şey bu

that's why she can't be Queen because of the circumstances of their relationship

yüzden ilişkilerinin koşulları nedeniyle Kraliçe olamıyor,

so because Charles was married to Diana and if you remember Diana went for that

bu yüzden Charles Diana ile evliydi ve Diana'yı hatırlarsanız o

drive that one night that she never came back from and then the Charles all the

bir gece asla geri dönmediği o araba yolculuğuna gitti ve sonra Charles her

time he wanted to smooch and cuddle up to Camilla all the time so all along

zaman Camilla'ya öpmek ve ona sarılmak istedi, bu yüzden başından beri

they wanted to have this relationship so even before I think even before he met

bu ilişkiye sahip olmak istediler, yani bence daha önce bile, o tanışmadan önce bile

Diana he wanted to have this relationship they were if I remember

Diana bu ilişkiye sahip olmak istiyordu, eğer

rightly they were giant childhood sweethearts right yes so they knew each

doğru hatırlıyorsam, onlar dev çocukluk sevgilileriydi, evet, bu yüzden birbirlerini tanıyorlardı ki

other before which she's a lot older than him isn't she well she is yes but

daha önce ondan çok daha yaşlı, iyi değil mi o evet ama

then he's 70 so you know I think it's okay now they look the same age now mica

sonra o 70 yaşında yani biliyorsun bence sorun değil şimdi aynı yaşta görünüyorlar şimdi mica

says I've been married for 35 years and I think forgiveness is important for

diyor ki ben 35 yıldır evliyim ve bence affetmek bir ilişkiyi sürdürmek için önemli

keeping a relationship very good mica mica I'm going to give you a round of

applause for that way there

absolutely brilliant Mika you are so right yes yes but how much would you

Mika çok haklısın evet evet ama ne kadarını affedersin

forgive would you forgive everything that your partner did well I'm not I'm

eşinin iyi yaptığı her şeyi affeder misin ben söylemiyorum kocan

not saying that if your husband murders your family you forgive him so so there

aileni öldürürse onu affedersin yani

is there is a limit that's what I'm saying

bir sınırı vardır yani ne söylediğimi

well I think that's what I've just yes I think the limit is murdering people or

iyi düşünüyorum sadece evet bence sınır insanları öldürmek ya da

maybe running off and having affairs I think it would well I don't know would

belki kaçıp ilişki yaşamak bence iyi olur bilmiyorum

some people forgive that yes would you what sort of things would you not

bazı insanlar bunu affeder mi evet siz ne tür bir şey yaparsınız çizgiyi aşan bir ilişkide bazı şeyleri affetmez miydin

forgive in a relationship that would cross the line and you would then have

ve o zaman iyi ki

to say well that's it I'm getting divorced that's it yes so maybe in a

boşanıyorum evet bu yüzden belki bir

relationship oh he's a thought Steve maybe in a relationship you should

ilişkide oh o bir düşünce Steve belki bir ilişkide ne olduğuna karar

decide what the ground rules are ground rules that's a great expression so when

vermelisin demelisin temel kurallar temel kurallardır, bu harika bir ifadedir, bu nedenle

we talk about the ground rules we talk about the things that we are agreeing on

temel kurallar hakkında konuştuğumuzda,

that we can and cannot do yes yep respect each other

yapabileceğimiz ve yapamayacağımız konusunda hemfikir olduğumuz şeylerden bahsediyoruz evet evet birbirimize saygı duyuyoruz

yep every relationships different every relationship is different so maybe that

evet her ilişki farklı her ilişki farklı yani belki bu

would be acceptable in one relationship wouldn't be acceptable in another that's

olur bir ilişkide kabul edilebilir olmak diğerinde kabul edilemez bu kadar

it and advice first yes but I can't I don't think draw rules and say this is

ve önce tavsiye evet ama yapamam Bence kural çizip ilişkinizin kuralı bu diyemem

this is the rules for your relationship because every relationship is different

çünkü her ilişki farklıdır

yes so some people might not have any ground rules they might just have what

evet öyle bazı insanlar temel kuralları olmayabilir, sadece

they call an open relationship yes so people do now a lot of people think that

açık bir ilişki dedikleri şeye sahip olabilirler, evet, bu yüzden artık birçok insan

that single people have a great time when they are single but some people

bekar insanların bekarken harika vakit geçirdiklerini düşünüyor, ancak bazı insanlar

believe that they should also be able to have a great time when they're married

da sahip olabilmeleri gerektiğine inanıyor. evlendiklerinde harika bir zaman bu yüzden

so maybe in some relationships the partners will have an open relationship

belki bazı ilişkilerde ortaklar açık bir ilişkiye sahip olacak

Lewis says that he's been married for 57 years Wow

Lewis 57 yıldır evli olduğunu söylüyor Vay

okay I've got a lot of applause today can we can we sense

tamam bugün çok fazla alkış aldım bunun

applause for that I think we need fireworks fireworks and applause okay I

için alkışı hissedebilir miyiz diye düşünüyorum havai fişeklere ihtiyacımız var havai fişeklere ve alkışa tamam

will see what I can do I will try to get fireworks and applause let's try

ne yapabileceğime bakacağım havai fişek ve alkış almaya çalışacağım hadi

throwing the risk that's it what is the secret of your relationship lewis has

riske atmayı deneyelim ilişkinizin sırrı bu lewis

kept you together for 57 years Looby been days married for 57 years is

sizi 57 yıldır bir arada tutuyor Looby 57 gündür evli yıl

that to the same person well I'm guessing so no okay then so what is the

o aynı kişiye iyi tahmin ediyorum yani hayır tamam o zaman sır nedir

secret if there are well are there any secrets Stan is love 41 years Wow

eğer varsa sırlar var mı Stan aşk 41 yıl Vay canına

and the secret is respect politeness and and to think about each other so maybe

ve sır saygı nezaket ve ve birbirimizi düşünmek yani belki

if you consider the other person's feelings and I think it all boils down

diğer kişinin duygularını düşünürseniz ve bence her şey tek

to one thing does it yes love yes I think so because

bir şeye indirgenir mi evet aşk evet öyle düşünüyorum çünkü

if you really love somebody then I don't think you have to set rules because I

birini gerçekten seviyorsanız o zaman kurallar koymanız gerektiğini düşünmüyorum çünkü

think a lot of those rules will be automatically respected because if you

bence bu kuralların çoğu otomatik olarak saygı duyulacak çünkü

love somebody enough you're not going to do something that would upset them

birini yeterince seversen onu üzecek bir şey yapmayacaksın

that's it so yes love is something that might be subjective so I think love is

yani evet aşk öznel olabilecek bir şey bu yüzden bence aşk

kind of subjective just like a relationship might be so one thing works

biraz öznel, tıpkı bir ilişkinin tek bir şey olabileceği gibi

in a certain relationship and in another relationship that that same thing would

belirli bir ilişkide ve başka bir ilişkide çalışır, aynı şey

not work wouldn't work at all satury no are you ready to forgive your

işe yaramazsa hiç işe yaramaz hayır,

partner after they have got a baby from another person oh satury no that is

eşinizi başka bir kişiden bebek sahibi olduktan sonra affetmeye hazır mısınız oh satury hayır, bu

quite a moral dilemma I think so so maybe your husband has an affair and has

oldukça ahlaki bir ikilem I öyle düşünün, belki kocanızın bir ilişkisi var ve

a baby with another woman yes and suddenly there's another little baby

başka bir kadından bir bebeği var evet ve aniden başka bir küçük bebek ilişki dışında

going another mouth to feed outside the relationship yes if you find

beslenmek için başka bir ağza gidiyor evet

that out that must be pretty devastating to find out that your partner has been

bunu öğrenirseniz, eşinizin onu aldattığını öğrenmek oldukça yıkıcı olmalı.

having an affair with somebody else and not only having an affair where they've

başka biriyle bir ilişki yaşamak ve sadece evliyken başka birinden bebek sahibi oldukları bir ilişki yaşamak değil,

had a baby by somebody else while you've been married to them that must be very

bunu

hard to accept hmm I think for me that would that would cross the line I think

kabul etmek çok zor olmalı hmm bence bu benim için çizgiyi aşardı ben

divorce for me but that depends on every relationship you might be willing to

benim için boşanmayı düşün ama bu her ilişkiye bağlı affetmeye istekli olabilirsin hepsi

forgive that's it and in fact you might be friends with the this other person

bu ve aslında bu diğer kişiyle arkadaş olabilirsin

and you might know there's a children who I mean this does happen oh you know

ve bir çocuk olduğunu biliyor olabilirsin ki demek istediğim bu olur oh

what they call that there's an old word a lovely old English word they call it a

buna ne derler bilirsin eski bir kelime var güzel eski ingilizce bir kelime ona buluşma diyorlar

tryst do they a tryst it's a great it's a word you never hear anymore I think

buluşma yapıyorlar bu harika bir kelime

it's archaic now so I don't think you ever hear it but as I understand it a

artık hiç duymuyorsun

tryst is a relationship that involves three people and I think sometimes the

üç kişinin dahil olduğu bir ilişki ve bence bazen

relationship is also within an established relationship maybe a

ilişki de kurulu bir ilişki içinde, belki bir

marriage and then there is another person involved so maybe the three

evlilik ve sonra başka bir kişi daha işin içine giriyor, belki üç

people live together in the same house well of course so yes I think it's

kişi aynı evde birlikte yaşıyor tabii ki yani evet bence buna

called tryst in many cultures around the world it's perfectly acceptable to have

buluşma denir dünyadaki pek çok kültürde birden fazla eşe sahip olmak tamamen kabul edilebilir,

more than one wife but of course it doesn't work the other way round I

ancak elbette bunun tersi geçerli değil

haven't heard of a culture anywhere in the world where the wife can have lots

Dünyanın hiçbir yerinde bir kadının çok

of husbands yeah well haven't heard of that one maybe the

sayıda kocası olabileceği bir kültür duymadım, evet pekala cennet Bunu duydum belki amazonlular evet

Amazonians yeah whether they I don't know whether they were fictitious or not

hayali olup olmadıklarını bilmiyorum

but yes I I've never heard of a culture where you thought with the wife you

ama evet eşiyle bu

think gonna have as many you know what I'm talking about the do you think the

kadar çok olacağını düşündüğün bir kültürü hiç duymadım, bilirsin ben Amazon hakkında konuşuyorum sence

Amazon is is is fictitious no I want about the Amazonian yes well you know

hayali mi hayır Amazon hakkında istiyorum evet

this you know this sort of where all the women were in charge big strong women

bunu biliyorsun bu tür tüm kadınların sorumlu olduğu yerlerde büyük güçlü kadınlar

were in charge of the efforts what I'm talking about I'm not on about the

çabalardan sorumluydu benim neyim Amazon'da değilim hakkında konuşuyorum oraya gittim

Amazon I've been to it i've been to a lesbian bar like that but where all the

böyle bir lezbiyen bara gittim ama tüm

women are in charge but what we're talking about just before that i've lost

kadınların sorumlu olduğu ama bundan hemen önce bahsettiğimiz şey

my train of thought now mister definitely you definitely have so yes

trenimi kaybettim şimdi düşündüm bayım kesinlikle kesinlikle öyle evet onurunuz evet

your honor yes trysts yes now I was on about

buluşmalar evet şimdi hakkında konuşuyordum

there are cultures where the the man can have more than one wife but are there

erkeğin birden fazla eşi olabileceği kültürler var ama

any cultures where the wife can have more than one husband it's all in it's

kadının birden fazla kocası olabileceği kültürler var mı hepsi bu

all biased towards what the husband wants so is there could anyone let us

hepsi kocanın ne istediğine yönelik önyargılı, yani birileri bize

know partly I was wrong about that a tryst

kısmen bilgi verebilir mi, bir buluşmanın

apparently is just a secret relationship okay Thor tryst a tryst was also where

görünüşe göre sadece gizli bir ilişki olduğu konusunda yanılmışım tamam Thor buluşması da

more than two people were involved in a relationship okay then I stand corrected

ikiden fazla kişinin bir ilişkiye dahil olduğu bir buluşmaydı tamam o zaman ben dur düzeltildi

that's me I see I'm going I'm definitely going now bye I thought we had a rule

bu benim anladım gidiyorum artık kesinlikle gidiyorum hoşçakal emin olmadığımız şeyleri konuşmayacağız diye bir kuralımız var sanıyordum keşke

that we weren't going to talk about things that we weren't sure about well I

wish I was sure I was sure I was sure that I was sure but now I'm unsure so I

emin olabilseydim emin olabilseydim emin olduğumdan emindim ama şimdi emin değilim, bu yüzden

went mention it again menage a trois Oh a menage tois

tekrar bahsetmeye gittim bir trois Oh bir menage tois

that's that's definitely where you've got three people all having a

kesinlikle burada üç kişinin

relationship together that sounds very romantic because it's it's it sounds

birlikte bir ilişkisi var, kulağa çok romantik geliyor çünkü kulağa

French so automatically if anything anything that that is said in French

Fransızca geliyor yani Fransızca söylenen herhangi bir şey

always sounds romantic so menage tois Krip Suzette it sounds romantic

her zaman kulağa romantik geliyorsa Krip Suzette'e o kadar romantik geliyor ki

hello David from Tenerife Jillette Joan oh no that's not very romantic I've just

Tenerife'den merhaba David Jillette Joan oh hayır bu pek romantik değil

realised what I said running out of time mr. Duncan and I've got words to talk

Zamanım tükeniyor dediğimi şimdi fark ettim bayım . Duncan ve benim konuşacak sözlerimiz

about and a poem I thought I thought you was about to say that's what your doctor

ve söyleyeceğinizi düşündüğüm bir şiirimiz var, doktorunuz

said to you that you're running out of time we need to finish it for today mr.

size bunu söyledi, zamanınız azalıyor, bugünlük bitirmemiz gerekiyor Bay.

Duncan because I need to cook the toast the tea cakes and have a cup of tea and

Duncan çünkü kızarmış ekmekleri, kekleri pişirmem ve bir bardak çay içmem gerekiyor ve

then I need to go and take my neighbor's dog for a walk because I'm being very

sonra gidip komşumun köpeğini yürüyüşe çıkarmam gerekiyor çünkü

neighborly at the moment yes we've got a neighbor who's had an operation she

şu anda çok komşuluk yapıyorum evet, sahip olan bir komşumuz var tek

lives on her own so her dog isn't getting walked so I'm going to go and

başına yaşadığı bir ameliyat bu yüzden köpeği yürümüyor bu yüzden ben gidip

walk her dog I thought for a moment you were going to say you're gonna take the

köpeğini gezdireceğim bir an

neighbor for a walk no just her dogs she's got a lovely dog

komşuyu yürüyüşe çıkaracağını söyleyeceksin sandım sadece köpeklerini değil çok güzel bir köpeği var

tea cakes and now one thing it's very boring taking a dog for a walk it is

çay kekleri ve şimdi bir köpeği yürüyüşe çıkarmak çok sıkıcı bir şey var ki,

I've discovered you know we thought we've often thought about having a dog

sık sık bir köpeğe sahip olmayı düşündüğümüzü düşündüğümüzü bildiğinizi keşfettim bay

mr. day it's not much fun for the dog either and then after I've been taking

. gün köpek için de pek eğlenceli değil ve sonra

this neighbor's dog for a walk yeah I'm just bored stiff of doing it

bu komşunun köpeğini yürüyüşe çıkardıktan sonra evet bunu yapmaktan çok sıkıldım

because the dog keeps stopping every few yards to sniff something yes I just want

çünkü köpek birkaç metrede bir bir şeyler koklamak için duruyor evet sadece

to go for a walk and it just keeps stopping and sniffing everything and

gitmek istiyorum bir yürüyüş için ve durup duruyor ve her şeyi kokluyor ve

that you know for me that's a good reason not to have a dog because I think

benim için bunun bir köpeğe sahip olmamak için iyi bir neden olduğunu biliyorsun çünkü

walking your dog very boring unless your course meeting other people

kursun diğer insanlarla tanışmadığı sürece köpeğini gezdirmek çok sıkıcı

yes which some people have a dog and they go to a park and they meet people

evet ki bazı insanların bir köpeği var ve onlar gidiyorlar bir parka ve insanlarla tanışıyorlar

but around here there aren't very many people is that is a neat is that what

ama buralarda çok fazla insan yok, bu temiz, köpek

they call dogging that's something very different is it oh I thought it was

sürmek dedikleri şey, bu çok farklı bir şey, oh,

where people people went for a walk with their dog and they all met up and they

insanların köpekleriyle yürüyüşe çıktıkları yer olduğunu sanıyordum ve hepsi bir araya geldi ve

just they just talked about their dogs I don't think so mr. Duncan I think that

sadece köpekleri hakkında konuştular, öyle düşünmüyorum bay. Duncan bunun

means something quite rude Oh rude yes I'm even more interested now so so

oldukça kaba bir şey olduğunu düşünüyorum Ah kaba evet şimdi daha da ilgiliyim bu yüzden

you're taking the neighbor's dog for a walk but what does that have to do with

komşunun köpeğini yürüyüşe çıkarıyorsun ama bunun

today nothing can I said because we need to finish exactly at 4:00 o'clock

bugünle ne ilgisi var hiçbir şey söyleyemem çünkü tam olarak bitirmemiz gerekiyor saat 4:00 bak

look we always run over look look I can cook those if a cup of tea and then go

hep koşturuyoruz bak bak bunları pişirebilirim eğer bir bardak çay ve sonra hava

out before before it gets dark look it will be dark before 5:00 okay

kararmadan dışarı çıkarım bak saat 5:00'den önce hava kararır tamam o

then tea cakes what's wrong then what can't can't the dog see in the dark well

zaman çay kekler sorun ne o zaman ne olabilir' t köpek karanlıkta göremiyor

I don't want to go out with it's done you want to go out while it's light are

ben onunla dışarı çıkmak istemiyorum bu bitti hava aydınlıkken dışarı çıkmak istiyorsun

you scared no I'm with a dog how can I be scared it's not very nice walking a

korkmuyor musun hayır köpekle beraberim nasıl korkarım yürümek pek hoş değil

dog in the dark are you scared that not very nice walking a dog anyway are you

karanlıkta bir köpek, köpek gezdirmenin pek hoş olmadığından mı korkuyorsun, yürürken

scared that Duncan Kruger might get you in your dreams as you're walking along

Duncan Kruger'ın seni rüyalarına sokmasından mı korkuyorsun, daha sonra

is that what you're afraid of tea cakes later on a lot of people ask about the

çay keklerinden korktuğun şey, birçok insan

tea cakes they say are your tea cakes real and yes they are here they are look

çay keklerini sor derler ki senin çay keklerin gerçek mi ve evet buradalar bak

tea cakes so today we will eat two of them and then tomorrow we will eat two

çay kekleri yani bugün iki tane yeriz sonra yarın iki tane

more if not on Wednesday I will give these to the birds they usually end up

daha yeriz çarşamba günü olmazsa bunları kuşlara veririm genellikle

being given to the birds because we forget they don't keep very well two

kuşlara verilir çünkü çok iyi dayanamadıklarını unuturuz iki

days they've gone stale they go hard stale

gün bayatlar sertleşirler bayat

something that's hard something stale like a stale relationship maybe yes if

zor bir şey bayat bir şey bayat bir ilişki gibi belki evet

you'd be married for a long time yeah so is real relationship gone stale did you

uzun süreli evli olsaydın evet, yani gerçek ilişki bayatladı mı, hoşuna gitti mi,

like that gone off see what I did there as it gone past its best now Steve has

orada ne yaptığımı gör, en iyisi geride kaldı, şimdi Steve'in

some words and expressions to talk about now we're talking about days of the week

konuşacak bazı kelimeleri ve ifadeleri var, haftanın günleri,

months of the year and phrases connected to that so I think mr. Steve wants to do

yılın ayları ve deyimlerinden bahsediyoruz buna bağlı, bu yüzden sanırım bay. Steve

that right now you see Carol do you seem very eager and we always seem to run out

şu anda bunu yapmak istiyor, Carol'u görüyorsun, çok hevesli görünüyorsun ve her zaman zamanımız tükeniyor gibi görünüyor

of time and I'm very keen to finish it for and we also have a little poem to

ve ben de onu bitirmeye çok hevesliyim ve ayrıca okuyacak küçük bir şiirimiz var,

read as well can I do concerning days of the week ok mr. Steve

ben de günlerce okuyabilir miyim? haftanın tamam bay Steve

you are now on your camera and I where's that where is your camera oh dear mr.

şimdi kameranın önündesin ve ben nerede o kameran nerede oh sevgili bayım.

Steve's camera is over there right okay here we go

Steve'in kamerası orada, tamam, işte başlıyoruz, işte

here's the first word mr. Duncan which will all be familiar with but I'm going

ilk kelime bay. Duncan'a aşina olacak ama şimdi

to mention it a words these are words now I'm going to start off with words

bir kelimeden bahsedeceğim, bunlar şimdi kelimeler,

connected with days of the week and the first one is Black Friday now Black

haftanın günleri ile bağlantılı kelimelerle başlayacağım ve ilki Kara Cuma şimdi Kara

Friday officially I was looking this up it's the first day of Christmas of the

Cuma resmen bakıyordum. Bu kadar, Amerika'da

Christmas shopping season traditionally starts in America and it starts one day

geleneksel olarak başlayan Noel alışveriş sezonunun Noel'in ilk günü ve Amerika'da Şükran Günü

after a particular festival called Thanksgiving that they have in America

adı verilen belirli bir festivalden bir gün sonra başlıyor,

which is a sort of a you're sort of giving blessing for for the harvest so

bu bir tür hasat için kutsama yaptığınız bir tür. bu yüzden

we were over in England we would call it a harvest festival where you're giving

İngiltere'deydik buna bir hasat festivali derdik,

thanks it's a sort of religious has religious undertones where you're you're

şükredersiniz, bu bir tür dinidir, dini imaları vardır,

saying thank you God for the all the the bounty of the land the wheat the fruit

Tanrı'ya toprağın tüm nimetleri için şükredersiniz, buğday buğdaydır. meyve

so that's what Thanksgiving is about and in America it happens to fall on the

yani Şükran Günü bununla ilgili ve

fourth Thursday in November in Canada I think it's on different days and I think

Amerika'da Kasım ayının dördüncü Perşembe günü Kanada'ya denk geliyor, sanırım farklı günlerde ve bence

they celebrated in the Caribbean and interestingly enough in Liberia as well

Karayipler'de ve yeterince ilginç bir şekilde Liberya'da da kutladılar

but it in the fact that the harvest festival celebrating the harvest in the

ama aslında bu Birleşik Krallık'ta hasadı kutlayan hasat festivali

UK is normally done in September because it's winter in October so if no point in

normalde Eylül'de yapılır çünkü kış Ekim'dedir, yani hasatın hasat kutlamasının bir anlamı yoksa evet

having a harvest celebration of the harvest yeah

in November because nothing's growing over here so it's all to do with that so

Kasım'da çünkü burada hiçbir şey büyümüyor, bu yüzden hepsi bununla ilgili, yani bugün

it's the the Friday after Thanksgiving that we don't never use to celebrate it

Cuma Şükran Günü'nden sonra burada, Birleşik Krallık'ta onu kutlamak için asla kullanmadığımız

here in the UK but Black Friday is something that we now talk about a lot

ama Kara Cuma artık hakkında çokça konuştuğumuz bir şey

because normally in the UK we don't tend to reduce the price of goods in the

çünkü normalde Birleşik Krallık'ta başlangıçta malların fiyatını düşürme eğiliminde değiliz.

lead-up to Christmas we tend to have our sales in January but in America they

Noel'de satışlarımızı Ocak ayında yapma eğilimindeyiz, ancak Amerika'da insanları bir şeyler satın almaya teşvik etmek için Noel öncesinde

they tend to start discounting all their goods in the lead-up to Christmas to

tüm mallarında indirim yapmaya başlama eğilimindeler

encourage people to buy things and the black in Black Friday apparently refers

ve Kara Cuma'daki siyah, görünüşe göre

to black in terms of an accounting black I'm talking about accounts money so if

bir muhasebe karası açısından siyahı ifade ediyor. Hesap parasından bahsediyorum, bu yüzden hesaplar

you are in the black in terms of accounts it means that you have made

açısından karadaysanız, para kazanmışsınız demektir, eğer kırmızıdaysanız

money you're not losing money if you're in the red like if you're in the red

para kaybetmiyorsunuz, bankanızla kırmızıdaysanız gibi

with your bank it's a phrase would means that you're in debt so Black Friday

bir ifade, borçlu olduğunuz anlamına gelir, bu nedenle Kara Cuma,

means it's a chance for companies who have probably been making a loss all

muhtemelen tüm yıl boyunca zarar eden şirketler için

year to get into the black ie to make a profit as opposed to being in the red

siyaha girme, yani kırmızıda olmanın aksine kar elde etme şansı anlamına gelir;

which means if you're in the red at the bank it's a phrase we always used to use

bu, eğer ' re in the red bankada bu bizim burada hep kullandığımız bir deyim

here oh I'm in the red it means that you're in debt to the bank means you've

oh I'm red yani bankaya borcun var demektir

got less money in there than you're earning next I think that's all I want

orada kazandığından daha az paran var demektir Sanırım bunun

to say about that one yes there we go so that's Black Friday there's another one

hakkında söylemek istediğim tek şey bu, evet başlıyoruz, yani bu Kara Cuma,

which is crept in recently called Cyber Monday and that's the Monday after Black

yakın zamanda Siber Pazartesi olarak adlandırılan başka bir tane daha var ve bu Kara Cuma'dan sonraki Pazartesi

Friday and that is when I don't know how long that's been going again it's a

ve bunun ne kadar sürdüğünü bilmiyorum. yine

probably something that started off in the US and it just means

muhtemelen ABD'de başlayan bir şeydir ve bu, gidip bir şeyler satın alabileceğiniz binaları olan perakendecilerin

the sales for online retailers as opposed to retailers who have got

aksine, çevrimiçi perakendeciler için satış anlamına gelir,

buildings where you would go and buy things so it's places like Amazon or

bu nedenle Amazon gibi yerler veya

anybody that trades online that's when they do their discounting they call it

çevrimiçi ticaret yapan herhangi biri, işlerini o zaman yaparlar. iskontolu buna

cyber monday obviously cyber referring to cyberspace now we talked about Black

siber pazartesi diyorlar açıkçası siber siber uzaya atıfta bulunuyoruz şimdi Kara

Friday in a positive way means getting into the black means you're making a

Cuma hakkında olumlu bir şekilde konuştuk, siyaha girmek demek

profit you're making money but of course black can mean the opposite it can mean

kar elde ettiğiniz anlamına gelir para kazanıyorsunuz ama elbette siyah tam tersi anlamına gelebilir

something not so good so if you have a black day have you ever had a black day

bir şey ifade edebilir o kadar iyi değil yani eğer kara bir gününüz varsa hiç kara bir gününüz oldu mu

mr. Duncan and I think you've had a few Steve I don't know what you're referring

bay. Duncan ve ben sanırım birkaç tane Steve yaşadınız, neyden bahsettiğinizi bilmiyorum

to mr. Duncan a black day or a dark day is a day where something goes wrong or

Bay. Duncan kara bir gün ya da karanlık bir gün, bir şeylerin ters gittiği ya da felaketle sonuçlanan bir şeyin olduğu bir gün olabilir,

something catastrophic happens it could be an anniversary where something very

çok kötü bir şeyin olduğu bir yıldönümü olabilir,

nasty happened something that you would really remember because it was so bad

gerçekten hatırlayacağınız bir şey, çünkü çok kötüydü

unfortunate or sad event the start of a war for example you could say that was a

, talihsiz ya da üzücü bir olay, bir savaşın başlaması. örneğin bunun

black day another example it was a black day for this area when the steel factory

kara bir gün olduğunu söyleyebilirsiniz başka bir örnek bu bölge için kara bir gündü çelik fabrikasının

closed down so the steel factory closed down everyone's losing their job

kapanıp çelik fabrikasının kapanması herkesin işini kaybetmesine neden oldu

thousands of people it's a black day something you'd remember the year after

binlerce insan kara bir gün sonra hatırlayacağınız bir şey

and the year after that it can also be used to describe a financial meltdown

ve ondan sonraki yıl, finansal bir çöküşü tanımlamak için de kullanılabilir,

you can have a black Friday or a Black Monday or whenever the the financial

kara bir Cuma veya Kara Pazartesi yaşayabilirsiniz veya finansal

stock markets crash that is a black day something bad has happened so sometimes

borsalar çöktüğünde, yani kara bir gün kötü bir şey olmuştur, bu nedenle bazen

for Black Friday something good happens you discounting and making lots of money

Kara Cuma için iyi bir şey olur. indirim yapıp çok para kazanıyorsun

a black days when something bad happens would you agree with me Buster Duncan

kötü bir şey olduğunda kara bir gün benimle aynı fikirde misin Buster Duncan

yes good he's a phrase that is used quite

evet iyi o bu günlerde oldukça sık kullanılan bir tabir

commonly these days TGI Friday TGI Friday now TGI Fridays if you put an

TGI Friday TGI Friday şimdi TGI Fridays TGI Fridays eğer

on the end of Fridays is an American restaurant chain but the TGI and that

Cuma günlerinin sonuna bir koyarsan bir Amerikan restoran zinciri ama TGI ve bu,

refers to thank God it's Friday so the initials TG I stand for thank God

şükürler olsun ki bugün Cuma anlamına gelir, yani TG'nin baş harfleri şükürler olsun,

it's Friday and it's a reference to the fact that the working week has ended and

Cuma günüdür ve bu, çalışma haftasının sona erdiği ve

we've been working hard from Monday to Friday and thank goodness it's the

Pazartesi'den Cuma'ya kadar sıkı çalıştığımız gerçeğine bir göndermedir. ve çok şükür bugün

weekend and we can rest and relax thank you can say thank goodness it's

hafta sonu ve dinlenip rahatlayabiliriz çok şükür bugün cuma diyebilirsiniz çok

Friday thank goodness it's Friday we can all have the look forward to the weekend

şükür bugün cuma hepimiz hafta sonunu dört gözle bekleyebiliriz

so even though that is the name of a restaurant chain it is now used in

yani bu bir restoran zincirinin adı olsa da artık kullanılıyor

everyday speech just a mean you would say people say Oh TGI TGI Friday oh

günlük konuşma sadece insanların Oh TGI TGI Friday dediğini söyleyeceğiniz anlamına gelir oh

thank goodness everyone says that tends to say that on

şükürler olsun ki herkes bu

a Friday now it just means thank God it's Friday or thank goodness is Friday

cuma gününün şimdi sadece Tanrıya şükür bugün Cuma veya çok şükür Cuma olduğunu söyleme eğiliminde olduğunu söylüyor

the weekend is here and I can party and play now of course you've had a nice

hafta sonu geldi ve ben parti yapıp oynayabilirim şimdi tabi ki

time over the weekend that I've gone to various parties or whatever you've done

hafta sonu güzel vakit geçirdin ki ben çeşitli partilere gittim ya da

over the weekend spent time with your family Monday morning the start of work

hafta sonu ne yaptıysan ailenle vakit geçirdin pazartesi sabahı iş başı

soon comes around and you may get that Monday morning feeling that Monday

çok geçmeden gelir ve o pazartesiyi alabilirsin Pazartesi sabahı o Pazartesi

morning feeling when and that might start on Sunday night you might get that

sabahı hissi ne zaman ve bu Pazar gecesi başlayabilir

horrible feeling in your stomach that's sad

midenizde o korkunç duyguyu hissedebilirsiniz, o üzücü

feeling that you know you've got to go to work in a few hours time on Monday

duygu, birkaç saat sonra işe gitmeniz gerektiğini bildiğiniz Pazartesi sabahı, o

morning that Monday morning ever had that Monday morning feeling particularly

Pazartesi sabahı hiç yaşamadığınız zaman o Pazartesi sabahı hissi,

if you don't really like your job just that feeling you get in your stomach or

özellikle işinizi gerçekten sevmiyorsanız, midenizde veya hafta sonlarında hissettiğiniz o his,

the weekends over I've got to go to work on Monday just in a few hours time and

Pazartesi günü sadece birkaç saat sonra işe gitmem gerekiyor ve

you get that month at listlessness you feel listless which means you don't have

o ayı halsizlik içinde geçiriyorsunuz. kayıtsız hissetmek,

much energy and you're unhappy about having to start the working week all

fazla enerjiniz olmadığı ve çalışma haftasına baştan başlamak zorunda olduğunuz için mutsuz olduğunuz anlamına gelir.

over again another a similar phrase to that would

be the Monday morning blues the Monday morning blues

now if you get the blues generally that just means you're a bit unhappy

biraz mutsuz,

depressed sad lacking in energy you get the blues and there's a whole musical

depresif, üzgün, enerjiden yoksun, blues alıyorsunuz ve blues'a dayalı bütün bir müzik türü var,

genre based on the blues sad music if you're feeling sad

üzgün hissediyorsanız,

you've got the blues and if you get the Monday morning blues you wake up on

blues'unuz var ve Pazartesi sabahı blues'u alıyorsanız, hüzünlü müzik var demektir.

Monday morning well I've got to start work I've got the blues

Pazartesi sabahı uyan, işe başlamalıyım

Monday morning blues apparently I was looking at this if you want to not get

Pazartesi sabahı hüznüm var görünüşe göre buna bakıyordum eğer

the Monday morning blues you're very close to mr. Duncan then there are a few

Pazartesi sabahı hüznü yaşamak istemiyorsan çok yakınsın bay. Duncan o zaman bunu hafifletmek veya geçmesine yardımcı olmak

little things that you can do to help mitigate that or to help it go away get

için yapabileceğiniz birkaç küçük şey var

a good night's sleep on Sunday night go to bed early Sunday night eat breakfast

Pazar gecesi iyi bir uyku çekin Pazar gecesi erken yatın

on Monday morning plan ahead on Sunday night so you know what you're doing on

Pazartesi sabahı kahvaltı yapın Pazar gecesini önceden planlayın böylece ne olduğunu bilirsiniz.

Monday morning and don't live for the weekends ie just live or during the week

Pazartesi sabahı yapıyorsun ve hafta sonları için yaşama, yani sadece yaşa ya da hafta boyunca

and don't think that just the weekends that's all you've got to look forward to

ve sadece hafta sonlarının sabırsızlıkla beklemen gereken tek şey olduğunu düşünme,

apparently these are little ways that you can overcome those Monday morning

görünüşe göre bunlar üstesinden gelebileceğin küçük yollar. o Pazartesi sabahı

blues

hüznü

so that's phrases associated with week the week mmm now we've got ones or days

yani bu hafta hafta ile ilgili ifadeler mmm şimdi birlerimiz veya günlerimiz var

now we've got ones to do that do you want a break yes do you want to do your

şimdi yapacak günlerimiz var bunu yapmak ister misin evet şiirini yapmak ister misin

poem because I cuz Steve Steve actually has a lovely poem all to do to do with

çünkü ben cuz Steve Steve aslında var her şeyle ilgili çok güzel bir şiir var

everything do I it's best one here a days of the

mı ben en iyisi haftanın günleri burada

week yes now I'm gonna put it on the screen

evet şimdi onu da ekrana koyacağım

as well because it's quite a nice poem this you can read it from your paper

çünkü çok güzel bir şiir bu gazetenizden okuyabilirsiniz don

don't worry Steve where do you want me to look mr. Duncan Jory to look into my

' Endişelenme Steve, nereye bakmamı istersin Bay? Duncan Jory,

camera which I'm calling camera two well you don't have to look either way

ikinci kamera dediğim kamerama baksın, iki tarafa da bakmanıza gerek yok

because we're going to put the whole thing on the screen certainly everyone

çünkü her şeyi ekrana koyacağız, kesinlikle herkes

can join in so here it is a lovely poem from mr. Steve Monday's child is

katılabilir, bu yüzden işte bu çok güzel bir şiir. Bay. Steve Pazartesi gününün çocuğu

fair of face Tuesday's child is full of grace Wednesday's child is full of woe

asil yüzlü Salı gününün çocuğu zarafetle dolu Çarşamba gününün çocuğu kederle dolu Perşembe gününün çocuğunun

Thursday's child has far to go Friday's child is loving and giving Saturday's

daha çok yolu var Cuma gününün çocuğu sevgi dolu ve cömert Cumartesi gününün

child works hard for a living but the child who is born on the Sabbath day is

çocuğu geçimini sağlamak için çok çalışıyor ama Şabat gününde doğan çocuk

bonny and blithe and good and gay who wrote that mr. ding are you a son d

güzel ve neşeli, iyi ve neşeli, bunu yazan bay. ding sen bir

child Steve I have to ask my mother are you Blythe

evlat mısın Steve anneme sormam gerek sen Blythe

are you blind good and gay I'm some of those not saying I'm all of them you're

kör müsün iyi ve gey ben demeyenlerdenim hepsiyim sen

a bit blyve I don't know when I was born but what what what is Blythe it's again

biraz zekisin ne zaman bilmiyorum doğdu ama ne nedir Blythe yine

it's one of those archaic words that you never hear ship no because it's in many

o arkaik kelimelerden biri gemi hayır çünkü pek çok

songs I think it isn't it why the bird isn't it bright could be isn't good

şarkıda var bence bu neden kuş parlak değil iyi değil olabilir

right bright and uplifting I'm sure it is you should know this mr. Duncan

parlak ve moral verici, eminim bunu bilmeniz gerekir bay. Duncan

before you it's not a word I've ever used in my life maybe somebody can look

senden önce hayatımda hiç kullanmadığım bir kelime değil belki birisi

it up on Wikipedia live or google it and tell us what Blythe means or a

canlı olarak Wikipedia'da veya google'da arayabilir ve bize Blythe'nin ne anlama geldiğini veya

dictionary dictionaries are useful you don't always have to look for things on

sözlük sözlüklerinin yararlı olduğunu söyleyebilir.

goo does it refer to a particular day or time no Blythe is just a Jeanette I know

goo belirli bir gün veya zamana atıfta bulunuyor mu hayır Blythe sadece bir Jeanette Biliyorum

it's just a general term but I think I think it means uplifting somebody tell

bu sadece genel bir terim ama bence bu moral vermek anlamına geliyor biri

us yes it's not it's one of those old-fashioned words they're very

bize evet desin bu o eski moda kelimelerden biri değil çok

old-fashioned we don't really use it anymore there was a movie called Blithe

eskiler -moda, artık gerçekten kullanmıyoruz, Blithe Spirit adında bir film vardı,

Spirit which was all about a car of the same name blithe spirit wasn't it about

tamamen aynı adlı bir araba hakkındaydı, blithe spirit

a boat was it a boats I thought it is about a car oh you're doing well today

bir tekne hakkında değil miydi, bir tekneydi, bir araba hakkında sanıyordum oh sen' bugün iyi gidiyor

mystic it's really about a boat is it happy in without worry you were right

mistik bu gerçekten bir tekne hakkında mutlu mu endişesiz haklıydın evet

yes sir cheerful yes thank you very much yes who wrote the poem mr. Duncan I

efendim neşeli evet çok teşekkür ederim evet şiiri kim yazdı bay. Duncan

don't know you read it out where you gave it me to read answer I don't know

bilmem nereden okudun bana okumam için verdin cevap

who wrote it always see I'm not sure actually who wrote the because I think

Kimin yazdığını bilmiyorum her zaman görüyorum Aslında kimin yazdığından emin değilim çünkü bence

that's actually a very old poem it almost comes across like a proverb

bu aslında çok eski bir şiir neredeyse denk geliyor atasözü gibi

do you think if it's got the word gay in it it's quite old because we don't tend

sizce içinde gay kelimesi varsa baya eski çünkü

to use that word anymore I mean happy but it's not gay with the y-ye

artık o kelimeyi kullanmıyoruz yani mutlu ama y-ye ile gay değil

well that's a girl's name isn't it but I think it's also the the old spelling

yani kız ismi değil mi ama Sanırım aynı zamanda mutlu olmak

they alts pay spelling of the word to be happy so it's maybe maybe blithe to be

kelimesinin yazılışını ödedikleri eski yazım bu yüzden belki de mutlu olmak

happy to be cheerful yes I think I think maybe the meanings are very similar I

neşeli olmak için mutlu olabilir evet bence anlamlar çok benzer

think so the live chat is very busy we've really stirred things up today

bence bu yüzden canlı sohbet çok meşgul biz Bugün ilişkilerle ilgili konuşmamızla her şeyi gerçekten karıştırdım,

with our talk of relationships although I want to save most of that because we

ancak çoğunu saklamak istiyorum çünkü

have Valentine's Day coming next month and we will discuss similar topics then

önümüzdeki ay Sevgililer Günü var ve benzer konuları tartışacağız, o zaman

it's already Monday in Japan yes it's already tomorrow how is tomorrow in

Japonya'da zaten Pazartesi, evet, şimdiden yarın Japonya'da yarın nasıl olacak

Japan talking of Japan there is something I want to mention and I think

konuşuyor Japonya'dan bahsetmek istediğim bir şey var ve sanırım

Sergio will get really annoyed now because I'm going to mention China when

Sergio şimdi gerçekten sinirlenecek çünkü ben Çin'de yaşarken Çin'den bahsedeceğim

I lived in China and it's nearly 16 years Steve 16 years since I went to

ve yaklaşık 16 yıl oldu Steve Çin'e gitmemden 16 yıl sonra

China got somebody in China watching us by the way I noticed earlier I can't

Çin'de birileri bizi izliyor. bu arada daha önce fark ettim

believe it's been 16 years but when I was there there was one particular type

16 yıl geçtiğine inanamıyorum ama ben oradayken

of food that I used to love eating and I'm going to show it to you now can you

yemeyi sevdiğim bir yemek türü vardı ve şimdi size onu göstereceğim

guess what it is Steve sushi sushi in China

ne olduğunu tahmin edebilir misiniz? Çin'de Steve sushi suşi

oh no that's Japan isn't it yes so yeah yeah was it pickled garlic no you're in

oh hayır orası Japonya değil mi evet yani evet evet sarımsak turşusu muydu hayır

the right area but I did I did like pickled garlic they used to they used to

doğru bölgedesiniz ama ben yaptım sarımsak turşusunu severdim onlar eskiden

put garlic in in vinegar and and it would go soft and I used to eat that all

sirkeye sarımsak koyarlardı ve ve yumuşardı ve ben Çin'deyken hep onu yerdim

the time when I was in China but here's something else that I used to love as

ama işte benim de sevdiğim başka bir şey var

well and it is a thing I'm very very keen on it is not a Chinese product it

ve bu benim çok çok merak ettiğim bir şey bu bir Çin ürünü değil

is actually a Japanese product and I'm sure if you are watching in Japan you

aslında bir Japon ürünü ve eminim Japonya'da izliyorsanız

will know straightaway what this is so this is something called QP Kewpie

bunun ne olduğunu hemen anlayacaksınız, bu yüzden buna QP Kewpie

mayonnaise and it's actually made in Japan but it is sold widely across China

mayonez deniyor ve aslında Japonya'da yapılıyor ama Çin'de de yaygın olarak satılıyor

as well and I used to absolutely love this

ve ben kesinlikle severdim bu

product so much I used to put it on everything especially on bread hosed to

ürünü o kadar çok her şeye sürerdim özellikle

have bread and I would put loads of Kewpie mayonnaise and there were two

ekmek yapmak için hortumla sıkılan ekmeklerin üstüne bir sürü kewpie mayonez koyardım iki

types there was a there was a salty mayonnaise and that's the one on the

çeşidi vardı tuzlu mayonez vardı

left and on the right my favorite which was the sweet of course we know how you

sağdaki ve soldaki en sevdiğim hangisi tatlıydı tabi ki biliyoruz

like sugar sweet mayonnaise and the sweet mayonnaise was my favorite I used

şekerli tatlı mayonezi nasıl seversiniz ve tatlı mayonez benim favorimdi eskiden

to love that I used to eat so much of the sweetness taste like mayonnaise we

severdim ki o kadar çok tatlı yerdim ki mayonez gibi tadı

have here no and the reason why it tastes different is because this

burada yok ve neden tadı var farklı çünkü

particular mayonnaise you can see now is made only with egg yolks oh so they use

şu anda görebileceğiniz bu özel mayonez sadece yumurta sarısı ile yapılıyor oh bu yüzden

just the yolk not the whole egg so the taste is very very delicious it has a a

yumurtanın tamamını değil sadece sarısını kullanıyorlar bu yüzden tadı çok çok lezzetli çok

very specific taste very it's much nicer than the mayonnaise here I'll be honest

özel bir tadı var çok buradaki mayonezden çok daha güzel I' Dürüst olacağım

but you can't get it here in this country so they make it in Europe but I

ama burada bu ülkede bulamazsınız, bu yüzden Avrupa'da üretiliyor ama

think it's manufactured in I want to say the Netherlands I think they make it

sanırım Hollanda'da üretiliyor, sanırım

there but it isn't available here in the UK so I'm very disappointed so that's

orada yapıyorlar ama burada Birleşik Krallık'ta mevcut değil, bu yüzden ben Çok hayal kırıklığına uğradım, bu yüzden

that's probably that one of the things that I miss most of all from my time in

muhtemelen Japonya Çin'de geçirdiğim zamandan en çok özlediğim şeylerden biri

Japan China is is that particular brat and the pickled garlic

o özel velet ve sarımsak turşusu

oh yes pickled garlic my gosh absolutely gorgeous so I thought I would share that

oh evet sarımsak turşusu aman tanrım kesinlikle harika bu yüzden bunu paylaşacağımı düşündüm

with you now Steve you have some some words to do with month on your couples I

sen şimdi Steve, çiftlerinle ilgili bazı sözlerin var

believe but thank you brother Wei Sergio for your comment oh what's that just

inanıyorum ama yorumun için teşekkür ederim kardeş Wei Sergio oh

between me and Sergio don't worry what did Sergio say I think nothing I'm

Sergio ile benim aramda ne var merak etme Sergio ne dedi ben bir şey düşünmüyorum

going to have a look now nothing at all just a lovely comment oh I didn't see it

gideceğim şimdi bir bakın hiçbir şey sadece güzel bir yorum oh görmedim

oh god what somebody watching in China yes oh I see mr. Steve is so cute says

aman tanrım Çin'de birileri ne izliyor evet oh görüyorum bayım. Steve çok tatlı diyor

Sergio well I was criticized last week by Sergio oh yes he says I I'm too

Sergio iyi geçen hafta Sergio tarafından eleştirildim oh evet diyor ki ben çok

boring and I repeat things all the time but I

sıkıcıyım ve her zaman bir şeyleri tekrar ediyorum ama

think sometimes you have to repeat things Steve is enjoying that by the way

bence bazen bazı şeyleri tekrarlaman gerekiyor Steve bundan zevk alıyor bu arada

he's loving it Francesca says are you in short sleeves

onu seviyor Francesca kısa kollu mu giyiyorsun diyor

yes that's what we would say this sort of

evet biz de öyle derdik bu tür bir

this sort of top you would say it was a short sleeve shirt yes

üst böyle derdiniz kısa kollu gömlek diyeceksiniz evet yani

so the t-shirt has short sleeves I mean I'm wearing short sleeves yeah yes means

tişört kısa kollu yani ben kısa kollu giyiyorum evet evet

as opposed to long sleeves whereas I I'm wearing my Freddy Krueger

demek uzun kolluların aksine, ben bugün Freddy Krueger gömleğimi giyiyorum,

shirt today so I have a t-shirt with a long shirt underneath so long sleeve but

bu yüzden çok uzun kolun altında uzun bir gömlek olan bir tişörtüm var ama

normally when we say shorts these we're referring to it more and more about like

normalde şort dediğimizde bunları daha çok

a work shirt with a collar it would put a tie on and but you can get like a

bir iş gibi anlıyoruz. yakalı gömlek kravat takar ama

white shirt for work I cut with a collar and a tie but if you work in hot

iş için beyaz gömlek gibi alabilirsiniz yakalı ve kravatlı kestim ama sıcak

climates you would have short sleeve shirts you would probably wouldn't call

iklimlerde çalışıyorsanız kısa kollu gömlekleriniz olur muhtemelen buna demezsiniz

this a short so you sure to search no nobody call out a tee shirt it's just a

t-shirt which generally have short sleeves anyway when we refer to a short

kısa

sleeve shirt or wearing short sleeves it normally means a traditional collar

kollu bir gömlek veya kısa kollu giymekten bahsettiğimizde, normalde geleneksel yakalı

white shirt with a collar you would normally wear a tie with yeah which you

beyaz gömlek anlamına gelir. normalde evet ile bir kravat takarsın,

can get with long sleeves and a cup and a cuff yes or you can get in short

uzun kollu ve bir kap ve bir manşetle alabilirsin evet ya da kısa kollu alabilirsin ki

sleeves which you would wear in the summer so normally so you wear a shirt

yazın giyebilirsin yani normalde gömlek

and tie but in the summer just to just so you don't get too hot you wear a

ve kravat takarsın ama yazın sadece çok ısınmasın diye

short sleeve and of course children the when you go to school you would wear a

kısa kollu giyiyorsun ve tabii ki çocuklar okula giderken

smart shirt with a collar and you would describe that as being in short the

yakalı şık bir gömlek giyeceksin ve

children were in short sleeves right yes I have a couple of words to do with

çocukların kısa kollu olduğunu kısa diye tarif edeceksin değil mi? ay ile ilgili birkaç çift sözüm var

month good ok then we will would you like to

tamam o zaman

go on to your your private camera tell me when to move so it looks professional

özel kamerana geçmek ister misin bana ne zaman taşınacağımı söyle ki profesyonel

ok you mean you may move across right now just trying to look cute

görünsün ayın

right what's the first one flavor of the month flavor of the month this is or in

ilk aroması nedir bu ayın aroması ya da

the US you would not spell flavor like that that is the the UK spelling you

ABD'de aromayı böyle heceleyemezsin, Birleşik Krallık'taki yazım bu, sadece Amerika

would just miss out the he would just be Fla vor if we were in the United States

Birleşik Devletleri'nde olsaydık o sadece Fla vor olurdu.

of America so there we go so a flavor of the month refers to something or someone

Amerika'dan işte başlıyoruz yani ayın tadı

that enjoys a short period of great popularity flavor of the month so it's

kısa bir süre büyük popülerlik yaşayan bir şeye veya birine atıfta bulunur ayın tadı yani

transient so you you're popular or something's popular for a short period

geçicidir yani siz popülersiniz veya bir şey kısa bir süre için popüler

of time might not be a month but we'll say it that's that that's just what the

olmayabilir bir ay ama diyeceğiz ki bu tam olarak bu

phrase that's just the phrase flavor of the month something that's transient

ifade bu sadece deyim ayın tadı geçici bir şey geçici

something that doesn't last very long that's celebrity for example that

bir şey çok uzun sürmeyen bir ünlü örneğin o

celebrity is on every TV show at the moment oh she must be flavor of the

ünlü şu anda her TV şovunda oh o Ayın tadı olmalı

month so a celebrity that you suddenly see everywhere and then in a few months

ki birdenbire her yerde görebileceğiniz bir ünlü ve birkaç ay

time or a month time that you don't see them anymore

veya bir ay sonra artık

because they're not popular anymore that new English teacher on YouTube is flavor

popüler olmadıkları için artık onları görmüyorsunuz YouTube'daki yeni İngilizce öğretmeni dünyanın tadı. şu

of the month at the moment but it won't be long before everybody returns back to

anda ay, ancak herkesin

watching mr. Duncan do you like that thank you see you're

Mr. Duncan bunu beğendin mi teşekkür ederim görüyorsun

not flavor of the month you're there all the time you're popular all the time

ayın lezzeti değilsin her zaman oradasın her zaman popülersin

this is true I am definitely not flavor of the month been around for 13 years

bu doğru Ben kesinlikle ayın lezzeti değilim 13 yıldır buralardayım

yes early this year 13 years yes bobby's flavor flavor of the month at the office

evet bu yılın başlarında 13 yıl evet bobby's aroması

at the moment because he got that new big deal with the company so he's

şu anda ofiste ayın aroması çünkü şirketle yeni büyük bir anlaşma yaptı bu yüzden

popular at the moment because he had some success but if he doesn't have any

şu anda popüler çünkü biraz başarılı oldu ama

more success he won't be popular flavor of the month

daha fazla başarısı yoksa olmayacak ayın popüler aroması olmak,

are you flavour of the work month there we go so here's another phrase a month

çalışma ayının aroması mısınız, işte başlıyoruz, işte başka bir cümle

of Sundays a month of Sundays so this is like a you

Pazar günleri bir ay Pazar günleri yani bu,

can prefix this with with never or not and it's a phrase used to suggest

bunun önüne asla veya değil ile başlayabilirsiniz ve bir şey önermek için kullanılan bir cümle

something it's a is to suggest that something may not happen or there's a

Bu, bir şeyin olmayabileceğini veya

very low chance of it happening so for example well our son ever clean out his

olma ihtimalinin çok düşük olduğunu öne sürmektir, bu nedenle, örneğin, oğlumuz

room not in a month of Sundays could be your reply so you mean that he's

odasını bir ay içinde değil, Pazar günleri temizlerse cevabınız olabilir, yani

probably never going to clean out his room obviously a month of Sundays is

muhtemelen asla temizlemeyeceğini kastediyorsunuz. odasından dışarı çıkması belli ki bir Pazar ayı

four weeks but it doesn't literally mean four weeks it can mean never so here's

dört haftadır ama bu kelimenin tam anlamıyla dört hafta anlamına gelmez, asla anlamına gelebilir, işte

another example never in a month of Sundays did I think our team would win

başka bir örnek Pazar günleri asla takımımızın Dünya Kupası'nı kazanacağını düşünmedim mi

the World Cup or never in a month of Sundays did I think we'd win the lottery

veya bir ayda asla Pazar günleri piyangoyu kazanacağımızı düşündüm mü

just means something you never thought would happen but it can mean it can

hiç düşünmediğiniz bir şey anlamına gelir, ancak bu

means a shorter period of time so you might say what haven't been to that part

daha kısa bir süre anlamına gelebilir, bu nedenle Pazar günleri veya bir aydır şehrin o bölgesine neyin gitmediğini söyleyebilirsiniz.

of town for a month of Sundays or I haven't been to that shop for a month of

Bir aydır Pazar günleri o dükkana gitmedim,

Sundays so it doesn't mean you've never been and it just means you haven't been

yani bu senin hiç gitmediğin anlamına gelmez ve bu sadece

for a few months maybe so it literally could mean it never it never literally

birkaç aydır gitmediğin anlamına gelir, bu yüzden kelimenin tam anlamıyla asla anlamına gelebilir

means for weeks but it could mean short period of time or it could mean never a

haftalar ama bu kısa bir süre anlamına gelebilir ya da asla bir

month of Sundays that's the two words I've got mr. Duncan but I've got one

ay Pazar günleri anlamına gelmeyebilir, sahip olduğum iki kelime bu bay. Duncan ama benim

little controversial thing okay controversial now I was talking about

biraz tartışmalı bir şeyim var tamam tartışmalı şimdi

this earlier sometimes we say things that some people might disagree with so

bundan daha önce bahsediyordum bazen bazı insanların katılmayabileceği şeyler söyleriz bu yüzden

I don't know what Steve is about to say I so I feel a little nervous I'm being

Steve'in ne söyleyeceğini bilmiyorum ben bu yüzden biraz gergin hissediyorum ben'

I'm being risky here because we've had arguments over this before mr. Duncan

Burada riskli davranıyorum çünkü bu konuda daha önce tartışmalarımız oldu, Mr. Duncan,

we're thinking about days of the week we have Oh No Oh No put me back to the main

haftanın günlerini düşünüyoruz, Oh Hayır Oh Hayır, beni ana kameraya geri koyun

camera mr. Duncan oh no I know what Steve is going to say do you oh yes I'm

Bay. Duncan oh hayır Steve'in ne söyleyeceğini biliyorum, sen oh evet, haftanın

going to pose the question on which day of the week does the week start

hangi gününde haftanın hangi gününde başladığı sorusunu soracağım ah,

on which day of the week does the week start ah look at mr. Duncan

baylara bakın. Duncan,

well we've had arguments about this before is it Monday

bununla ilgili daha önce tartışmalarımız oldu, Pazartesi mi yoksa Pazar mı,

or is it Sunday the first day of the week is Monday well according to the

haftanın ilk günü Pazartesi mi,

international standard you are correct mr. Duncan Monday is the start of the

uluslararası standarda göre haklısınız bay. Duncan Pazartesi

work according to the international standard oh so I'm right yes

uluslararası standarda göre işin başlangıcıdır oh yani haklıyım evet

but depending on your culture depending on your tradition or where you

ama kültürünüze bağlı olarak geleneğinize veya nerede

live or your own personal choice Monday can be the start of the week but if you

yaşadığınıza veya kendi kişisel tercihinize bağlı olarak Pazartesi haftanın başlangıcı olabilir ama eğer

it depends on religious aspects as well because traditionally Sunday was the day

isterseniz dini yönlere de bağlıdır, çünkü geleneksel olarak Pazar,

of rest in the Christian Church and it's the Sabbath it's the Sabbath it well

Hıristiyan Kilisesi'nde dinlenme günüydü ve bugün Şabat, yani

exactly the Sunday so some a lot of people including my mother for example

tam olarak Pazar, yani annem de dahil olmak üzere birçok insan

will still recognize Sunday's the first day of the week but if you look at most

Pazar günlerini hala ayinlerin ilk günü olarak kabul edecek. hafta ancak

printed calendars in Europe the Week starts on a Monday the calendars start

Avrupa'daki basılı takvimlerin çoğuna bakarsanız Hafta Pazartesi günü başlar, takvimler

on a Monday following the international standard but in America in most of

uluslararası standarda göre Pazartesi günü başlar, ancak Amerika'da Amerika'nın çoğunda

America if you look at a calendar although the the start of the working

bir takvime bakarsanız çalışma

week may be a start of the week maybe a Monday the calendars tend to start on

haftasının başlangıcı farklı olabilir. haftanın başlangıcı belki bir Pazartesi, takvimler

Sunday as being the first day the week apparently that's just the printed

haftanın ilk günü olarak Pazar günü başlama eğilimindedir, görünüşe göre bu sadece basılı

calendar it's it's confusing yes the Bible says it's Sunday mr. Duncan of

takvim, kafa karıştırıcı, evet, İncil bugünün Pazar olduğunu söylüyor bay. Duncan

course we're not necessarily following religious but yes because that orders

elbette dini takip etmiyoruz ama evet çünkü

that seen as the day of rest the Sabbath well in Portugal Sunday's seen as the

dinlenme günü olarak görülen bu tarikatlar Portekiz'de Şabat iyi Pazar

first day of the week so all religions have their own holy days as it is in

haftanın ilk günü olarak görülüyor, bu nedenle Avustralya'da olduğu gibi tüm dinlerin kendi kutsal günleri var

Australia and in the Jewish calendar yes but the Sabbath is Saturday but in

ve Yahudi takviminde evet ama Şabat Cumartesi ama

some cultures in the - in Judaism the Sabbath is Saturday yeah but the

bazı kültürlerde - Yahudilikte Şabat Cumartesi evet ama

first I'm just talking about April we're arguing already I'm just talking about

ilk ben sadece Nisan'dan bahsediyorum zaten tartışıyoruz sadece

what is classes the first day that we yes but in josh'll standard is Monday

ilk derslerin ne olduğundan bahsediyorum o gün evet ama josh'll standardında Pazartesi

okay fine but depending on on what you believe in or religious connotations or

tamam tamam ama neye inandığınıza veya dini çağrışımlarınıza veya

your tradition you might think of it as being Sunday yes think of it - yeah

geleneğinize bağlı olarak bunu Pazar olarak düşünebilirsiniz evet bunu düşünün - evet

thanks I like the way you're doing that they think of it I'm an actor what do

teşekkürler, tarzınızı seviyorum bunu yaparken ben bir oyuncuyum ne

you expect yeah you're certainly acting up today you're certainly putting on a

beklersin evet bugün kesinlikle rol yapıyorsun kesinlikle

bit of an act and of course Saturday and Sunday I'm known as the week and yes we

biraz rol yapıyorsun ve tabii ki cumartesi ve pazar hafta olarak biliniyorum ve evet biz Dini açıdan

are trying to say that the last day of the week in in religious term so Friday

haftanın son gününün Cuma olduğunu söylemeye çalışıyoruz yani Cuma bence

I think Friday in Islam is the Sabbath Saturday in Judaism is the Sabbath and

İslam'da Cuma Şabat'tır Yahudilikte Cumartesi Şabat'tır ve Hristiyanlıkta

on Sunday in Christianity generally we see that as the Sabbath

Pazar günü genel olarak Hristiyanlıkta Şabat olarak görüyoruz

I think Catholicism as well yeah anyway it depends on where you what if you're

Katoliklikte de bence evet zaten nerede olduğuna bağlı ne

an atheist if you're in America apparently most is there anyone from

ateistsen Amerika'daysan görünüşe göre çoğu

America watching what's your printed calendar yes start

Amerika'dan izleyen var mı senin basılı takviminin ne olduğunu evet

on Sunday because according to what I've read it does well if that doesn't mean

Pazar günü başla çünkü okuduklarıma göre iyi gidiyor eğer olmazsa

it's the start of the week no no it just means the calendar is print if you can't

hafta başı demek hayır hayır sadece takvim basıldı anlamına geliyor

get a bit confusing if explain this already I'm explaining it now mr.

biraz kafanız karışmazsa bunu zaten açıklayın ben şimdi açıklıyorum hocam.

Duncan's getting riled I'm not getting gold but I'm just trying to say so so

Duncan sinirleniyor, altın alamıyorum ama sadece şunu söylemeye çalışıyorum, peki ya

what about atheists when when does the working week start for them that would

ateistler için çalışma haftası onlar için ne zaman başlıyor, bu

be Monday when they're following the international standard okay so the

Pazartesi olur, uluslararası standardı takip ettiklerinde tamam, yani

international standard would be the same thing okay then we don't all follow

uluslararası standart olur aynı şey tamam o zaman hepimiz

international standards yes you certainly don't one other little piece

uluslararası standartları takip etmiyoruz evet kesinlikle

of information here will raise yeah which is a phrase which is you may have

burada küçük bir bilgi parçası yükseltmeyecek evet bu bir deyimdir,

heard of if you are lovers of Shakespeare know maybe the Ides of March

eğer Shakespeare'i seviyorsanız duymuş olabilirsiniz belki de Ides Mart'ın

true the Ides of March okay now nobody really referred to this

Ides'i doğru Mart'ın Ides'i tamam şimdi kimse buna gerçekten değinmedi

everyone it's seen in in Julius Caesar which is where this phrase

herkes Julius Caesar'da görüldü ki bu ifade

comes from in one of Shakespeare's plays the Ides of March refers to the 15th of

Shakespeare'in oyunlarından birinden geliyor Mart Ides'i 15 Mart'a atıfta bulunuyor

March mm-hmm and when we say the Ides of a month we mean the middle The Ides

mm-hmm ve biz söylediğimizde Bir ayın Ides'i ortasını kastediyoruz Ides

means the middle of a month it's not a phrase that we use anymore it's a very

ayın ortası anlamına geliyor artık kullandığımız bir ifade değil bu çok

old-fashioned phrase of course it was used in in Julius Caesar's in the play

eski moda bir tabir tabii ki Julius Caesar'ın oyununda

Julius Caesar to describe a because the 15th of March in Roman times was a

Julius Caesar'ın bir nedeni tanımlamak için kullanılmıştı. Roma döneminde 15 Mart,

significant day for various religious region reasons and it was the day when

çeşitli dini bölge nedenleriyle önemli bir gündü ve

he had to pay all your debts off yeah so it was a specific day it's not not

tüm borçlarını ödemek zorunda olduğu gündü evet, yani belirli bir gündü,

something that we use anymore today but it was never seen as being anything

bugün artık kullandığımız bir şey değil ama asla olmadı. tehlikeli bir şey olarak görülüyordu

dangerous but of course in Julius Caesar the play it was seen as a warning when

ama tabii ki Julius Caesar'da oyun Sezar öleceği zaman bir uyarı olarak görülüyordu bu

Caesar is going to die it was a warning from a soothsayer yes like a medium

bir kahinin uyarısıydı evet medyum gibi geleceği

somebody who thinks I can see into the future fortune-teller yeah somebody who

görebileceğimi düşünen biri evet birisi kim Shakespeare'in

thinks they can see into the future bit of Shakespeare where the Ides of March

geleceğini görebileceğini düşünüyor, burada Mart Ides'i var

but of course it wasn't used to signify anything bad taking place before

ama tabii ki Shakespeare o oyunu yazmadan önce meydana gelen kötü bir şeyi belirtmek için kullanılmadı,

Shakespeare wrote that play so if you hear the phrase the Ides of March

bu yüzden Ides of March ifadesini duyarsanız, bunun

it's nothing significant apart from in Shakespeare's play yeah it's a Caesar

dışında önemli bir şey yok. Shakespeare'in oyununda evet bu bir Sezar evet

yeah Julius Caesar is that I digress Caesar oh dear is that a dagger I see

Jül Sezar konu dışına çıkıyorum Sezar ah canım bu önümde gördüğüm bir hançer mi yoksa

before me or are you just pleased to be with me in the room

sadece benimle odada olmaktan memnun musun

infamy infamy they've all got it in for

rezil rezillik hepsi benim için aldılar

me yeah that's not that's not from Julius

evet bu Julius

Caesar I know it's from the carry on yes ok then oh don't reference things that

Caesar'dan değil, devamından biliyorum evet tamam o zaman oh,

no one's gonna understand well if we explain it Oh mr. Duncan it's 5 to 4 and

açıklarsak kimsenin iyi anlayamayacağı şeylere atıfta bulunmayın Oh bay. Duncan 5'e 4 ve

I think we should end with a live chat I'm producing this show now ok there you

bence canlı bir sohbetle bitirmeliyiz, şimdi bu şovu hazırlıyorum tamam, buyurun

go the desk is yours there it is I just

masa sizin, işte sadece bir

click on something mr. Duncan there we go is it that one there let's see what

şeye tıklıyorum bayım. Duncan işte o orada mı bakalım ne

happens Oh so how do I get that to go from there

olacak Oh peki bunun oradan oraya gitmesini nasıl sağlayabilirim

to there do I drag it across mr. Duncan where have you gone

onu ​​karşıdan karşıya sürükleyebilir miyim Mr. Duncan nereye gittin

I want the live chat and I want it now you see you can't survive for that maze

Canlı sohbeti istiyorum ve şimdi istiyorum o labirentte hayatta kalamayacağını görüyorsun

you won't let me near his knobs yes mr. Steve never goes near my knobs anymore

beni onun topuzlarına yaklaştırmıyorsun evet bayım. Steve artık düğmelerime yaklaşmıyor

he won't let me push his buttons he hasn't done for years he doesn't wiggle

düğmelerine basmama izin vermiyor yıllardır yapmadığı

my knob he never twiddles my knob or pushes my buttons although actually you

düğmemi oynatmıyor düğmemi asla çevirmiyor veya düğmelerime basmıyor gerçi aslında sen

just push my buttons sometimes yes when you say you push someone's buttons

sadece düğmelerime basıyorsun bazen evet birinin düğmelerine bastığınızı söyleyin,

it means you say things which you know are things which annoy somebody yes

bu, birisini rahatsız ettiğini bildiğiniz şeyleri söylediğiniz anlamına gelir, evet,

you push somebody's button you irritate someone on purpose because you know the

birinin düğmesine basarsanız, birini kasten rahatsız edersiniz çünkü

things that irritate them and so you talk about those things you push their

onları rahatsız eden şeyleri bilirsiniz ve bu nedenle bu şeyler hakkında konuşursunuz, onların

buttons so if you push their buttons it's which is something on inside them

düğmelerine basarsınız. düğmelerine bas, içlerinde bir şey var,

something that they don't like to talk about something you did last week which

hoşlanmadıkları bir şey, geçen hafta yaptığın çok popüler bir şey hakkında konuşmak, senin gülümsüyorum,

is very popular your your I smile do you remember Oh was it a right was it

hatırlıyor musun, doğru muydu,

correct was it a proper wry smile well all of all of them last week they were

doğru muydu, tam anlamıyla alaycı bir gülümsemeydi eh hepsi geçen hafta

all very popular all right same again you had your wry smile

hepsi çok popülerdi tamam yine aynı alaycı gülüşün vardı

am I on this camera again yeah so we had wry smile remember

yine bu kamerada mıyım evet bu yüzden alaycı bir gülümsememiz vardı hatırla

that's it very good Steve very good you remember and my favorite last week was

bu çok iyi Steve çok iyi hatırlıyorsun ve geçen haftaki favorim

smirk

sırıt sen

didn't you make a little noise as well I don't know just like a noise just sort

de biraz ses çıkarmadın mı bilmiyorum tıpkı bir ses gibi sadece

of went that's smoke smoking it's sort of when your yeah yeah so that's a way

gitti bu duman tüttürmek bu bir nevi senin evet evet yani bu

to end what a way to end the livestream all right how about a smile way how

canlı yayını bitirmenin bir yolu nasıl bitirmenin bir yolu tamam nasıl bir gülümseme hakkında nasıl

about a smile where where am I I've got a smile where you're smiling with your

bir gülümseme neredeyim neredeyim bir gülüşüm var senin ağzınla gülümsüyorsun

with your with your mouth but not with your eyes is that a general question

ama gözlerinle değil bu genel bir soru

where am I I think Steve asked that question all

sanırım neredeyim Steve bu soruyu her zaman sordu

the time where am I normally when it's driving the car look

zaman normalde neredeyim o arabayı sürerken bak

I've got a cute again from Sergio Oh what why don't you insert you just get a

yine Sergio'dan şirin bir mesaj aldım Oh ne neden girmiyorsun

room for goodness sake is that that is that the end of the live chat there mr.

Allah aşkına bir oda bul orası canlı sohbetin sonu orası bayım.

Duncan is at the end of it yes it's the end of it I don't mean literally the end

Duncan bunun sonunda evet bu onun sonu Kelimenin tam anlamıyla sonunu kastetmiyorum

no but it is it is the end of the live chat yes and it's nearly the end of the

hayır ama bu canlı sohbetin sonu evet ve şovun neredeyse sonu,

show it's nearly the end of the show if anyone has has the courage to describe

eğer şovun neredeyse sonuysa

this as a show well then I think we've had fun today we haven't argued no and

bunu bir gösteri olarak tanımlamaya cesaret eden var mı o zaman bence bugün eğlendik hayır tartışmadık ve

you haven't been Moody like last week so this is mr. Steve last week look at look

geçen haftaki gibi Moody olmadın, bu yüzden bu bay. Steve geçen hafta bak

at this look at this moody face okay that's we don't want to end with

şuna bak bu karamsar yüze bak tamam mı o bayla bitirmek istemiyoruz

that mr. doe okay mr. Steve's face last week but today what does it look like

. tamam bay Geçen hafta Steve'in yüzü ama bugün bugün nasıl görünüyor

today what is the happy face go on a look at

mutlu yüz nedir

the camera today it's happy yes it's wonderful I'm happy I'm beaming yes

bugün kameraya bir bakın mutlu evet harika mutluyum ben gülümsüyorum evet

everything is wonderful so if you smile with your eyes mm-hmm well maybe we can

her şey harika bu yüzden gözlerinizle gülümserseniz mm -hmm peki belki

just say that your your eyes are smiling no if you smile just with your mouth but

sadece gözlerinin gülümsediğini söyleyebiliriz hayır gözlerinle değil de sadece ağzınla gülümsersen bu

not with your eyes that's an insincere smile yes maybe you're smiling because

samimiyetsiz bir gülümseme olur evet belki de

you think convention says that you should smile

geleneklerin gülümsemen gerektiğini söylediğini düşündüğün için

but you're not so if you if somebody expects you to smile and they don't and

gülümsüyorsundur ama sen öyle değil eğer birisi senden gülümsemeni bekliyorsa ve istemiyorsa ve sen de

you don't want to because you don't feel like smiling then you can just move your

gülümsemek istemiyorsan, o zaman sadece dudaklarını hareket ettirebilirsin

lips but not your eyes so yes it's insincere mmm I don't really mean it

ama gözlerini hareket ettiremezsin yani evet bu samimiyetsiz mmm ben yapmam gerçekten demek orayı

see there I mean it that's smiling I'm happy but if I if I smile because I

görmek demek demek ki gülümsüyor mutluyum ama eğer gülümsersem çünkü

think you expect me to smile but I don't really mean it

gülümsememi beklediğinizi düşünüyorum ama gerçekten öyle demek istemedim bir

I might just sort of go we got we normally do that when we go to Steve's

şekilde gidebiliriz bizde normalde yaparız Steve'in

mum quick put me back to camera one Clara one okay we're going now it's four

annesine git çabuk beni kameraya geri koy bir Clara bir tamam gidiyoruz şimdi

o'clock we're actually going to leave on time a quick a quick hello to the live

saat dört gerçekten zamanında ayrılacağız canlı sohbete hızlı bir merhaba

chat and then a goodbye to the live chat so thanks for joining us today I hope

ve ardından canlı sohbete veda bu yüzden bugün bize katıldığınız için teşekkürler umarım

you've enjoyed it so yes there are many Chinese people living in Bangkok

beğenmişsinizdir bu yüzden evet Bangkok'ta yaşayan birçok Çinli var

apparently I did not know that right okay I've never been to Thailand I've

görünüşe göre bunu bilmiyordum doğru tamam Tayland'a hiç

never been there no I haven't how can is a little late today did I

gitmedim oraya hiç gitmedim hayır gitmedim nasıl can bugün biraz geç mi

miss something what is the main subject of conversation today well I will tell

kaçırdım bugün sohbetin ana konusu nedir peki

you now how can you have missed the whole livestream because we are about to

şimdi anlatacağım canlı yayının tamamını nasıl kaçırmışsınız çünkü

go it is 4 o'clock and it's time to say goodbye but we will be back next week

gitmek üzereyiz saat 4 ve veda zamanı ama haftaya geri döneceğiz

don't forget you can catch AHS live every single Sunday what time Steve at

unutmayın AHS'yi her Pazar saat

2:00 p.m. UK time so that's 2 o'clock in the afternoon 2 p.m. UK time and if you

14:00'te Steve saat kaçta canlı izleyebilirsiniz. Birleşik Krallık saati yani öğleden sonra saat 2, öğleden sonra 2. İngiltere zamanı ve siz

want to make a lovely donation as well because don't forget we do this for free

de güzel bir bağış yapmak istiyorsanız çünkü unutmayın bunu ücretsiz yapıyoruz

so this costs nothing but we give up our valuable time I could be in bed now I

yani bunun hiçbir maliyeti yok ama değerli zamanımızdan vazgeçiyoruz şimdi yatakta

could be in bed sleeping and having lovely dreams about nice things but

olabilirim yatakta uyuyabilir ve güzel rüyalar görebilirim güzel şeyler hakkında ama

instead I'm here with mr. Steve so it's really a nightmare to be honest so if

bunun yerine burada bayla birlikteyim. Steve bu yüzden dürüst olmak gerekirse gerçekten bir kabus bu yüzden

you would like to make a donation feel free the address you

bağış yapmak istiyorsanız

going under the screen right now Thank You Nickat Thank You beatris Martha

şu anda ekranın altına girdiğiniz adresten çekinmeyin Teşekkürler Nickat Teşekkürler beatris Martha

Palmyra thank you very much to French frog Alexis as well I hope this week the

Palmyra Fransız kurbağa Alexis'e de çok teşekkürler Umarım bu Haftada

live stream will be made public on YouTube

canlı yayın YouTube'da

quicker than last week because there was a problem there was ice not because we

geçen haftadan daha hızlı herkese açık olacak çünkü bir sorun vardı çünkü buz vardı

ran over no I don't say I think it's just YouTube sometimes it becomes a

aştığımız için değil hayır Ben sadece YouTube olduğunu söylemiyorum bazen

little bit broken mr. Steven and mr. Duncan thank you for the lesson Thank You

biraz bozuluyor bayım. Steven ve Mr. Duncan ders için teşekkürler Teşekkürler

classmates you're welcome Olga no problem so we're back next week

sınıf arkadaşları rica ederim Olga sorun değil bu yüzden haftaya dönüyoruz

and thanks a lot for watching so mr. Steve you are you are going now

ve izlediğiniz için çok teşekkürler bu yüzden bay. Steve sen şimdi gidiyorsun ben

I am Thank You mr. Duncan goodbye to everybody hope you have a fun week

teşekkür ederim bayım Duncan herkese hoşçakalın, İngilizce öğrenirken eğlenceli bir hafta geçirmenizi dilerim

learning English and see you next Sunday bye-bye so mr. Steve has gone there is

ve gelecek Pazar görüşürüz, hoşçakalın, bay. Steve gitti,

the live view outside it's a lovely afternoon the sun is

dışarıda canlı görüntü var, güzel bir öğleden sonra güneş

breaking through the clouds mr. Steve has now gone into the kitchen to make

bulutların arasından sıyrılıyor Bay. Steve şimdi çaylı kekleri yapmak için mutfağa gitti

make the tea cakes I am very hungry because I've been working here for the

Çok açım çünkü

past two hours talking to you live on YouTube so that's it I will see you

son iki saattir burada çalışıyorum ve sizinle YouTube'da canlı olarak konuşuyorum bu yüzden bu kadar sonra görüşürüz

later thanks for watching this is mr. Duncan

izlediğiniz için teşekkürler bay.

in the birthplace of English saying thank you very much for joining me today

İngilizcenin doğum yerindeki Duncan, bugün bana katıldığınız için çok teşekkür ederim diyor,

I hope you've enjoyed everything you've seen on the live chat and of course you

umarım canlı sohbette gördüğünüz her şeyden keyif almışsınızdır ve tabii ki bundan

know what's coming next yes you do until next Sunday at 2:00 p.m UK time

sonra ne olacağını biliyorsunuzdur, evet gelecek Pazar saat 14:00'e kadar İngiltere'de

ta ta for now 8-)

şimdilik zaman ta ta 8-)