FULL ENGLISH Lesson 40 / What is a Euphemism? / Body Language / Expressing Disbelief

Are you learning English? do you find it difficult to remember words and their

İngilizce öğreniyormusun? kelimeleri ve tanımlarını hatırlamakta zorlanıyor musunuz

definitions? well guess what you are going through the most normal part of

? bir şey öğrenmenin en normal kısmı,

learning anything grasping something new is not easy at first but don't worry

yeni bir şeyi kavramak ilk başta kolay değil ama merak etmeyin,

because help is at hand my full English lessons will make learning English a

çünkü yardım elinizin altında, tam İngilizce derslerim İngilizce öğrenmeyi bir çocuk

doddle it will become as easy as pie from now on it will be a piece of cake

oyuncağı haline getirecek, ondan bir turta kadar kolay olacak şimdi üzerinde çok

which means easy I will help you overcome your worries and fears of

kolay olacak, yani kolay anlamına geliyor İngilizcede uzmanlaşma endişelerinizi ve korkularınızı yenmenize yardımcı olacağım

mastering English in fact you are doing it right now

aslında şu anda sadece

just by watching this video welcome to another full English video lesson I'm

bu videoyu izleyerek bunu yapıyorsunuz başka bir tam İngilizce video dersine hoş geldiniz

happy to see you here watching me teaching you so without any more dilly

görmekten mutluyum burada sana ders vermemi izliyorsun, o yüzden daha fazla

dallying or idle chitchat let's get on with today's full English lesson right

oyalanmadan veya boşta gevezelik etmeden bugünün tam İngilizce dersine geçelim şu

now

anda İngilizcenin

there are many interesting uses of the English language there are many

pek çok ilginç kullanımı var dil içinde kendi benzersiz yerlerine

different types of expressions that have their own unique place within the

sahip birçok farklı ifade türü var bu tür bir

language one such type of phrase is the euphemism a euphemism is a word or

ifade türü, örtmecedir örtmece, gücendirmeye veya rahatsızlığa neden olabilecek bir kelime veya ifadenin yerine kullanılan bir kelime veya

phrase that is used as a replacement for one that might cause offence or

ifadedir.

annoyance a blunt or extreme word or phrase is substituted with one that is

not so harsh for example you might hear your neighbours having a terrible fight

in the early hours of the morning the next day you tell a friend that you

ertesi gün sabahın erken saatlerinde komşularınız korkunç bir kavga çıkarıyor bir arkadaşınıza

heard your next-door neighbours having a bit of a ding dong during the night the

yan komşunuzun gece biraz ding dong yaptığını duyduğunuzu söylüyorsunuz

word ding dong is being used as a euphemism for violence there was a bit

ding dong kelimesi şiddet için bir örtmece olarak kullanılıyor Bu sabah erken saatlerde

of a ding dong taking place at the Joneses early this morning a euphemism

Joneses'da bir parça ding dong gerçekleşti.

can take the form of an amusing or witty word which softens the impact of what is

Bir örtmece, söylenenlerin etkisini yumuşatan eğlenceli veya nükteli bir kelime biçimini alabilir.

being said sexual interactions are often given euphemistic nouns and adjectives

so as to make what is being discussed more acceptable you might suspect that a

tartışılan şey daha kabul edilebilir,

relationship is taking place between two coworkers Jenny and Phil were both

iki iş arkadaşı Jenny ve Phil arasında bir ilişki olduğundan şüphelenebilirsiniz, ikisi de

working late again last night I think there might be some hanky-panky

dün gece yine geç saatlere kadar çalışıyorlardı.

going on there the phrase hanky-panky is a euphemism

for sex or something that is being done in an underhanded way other euphemisms

ya da el altından yapılan bir şey

for sex include rumpy-pumpy how's your father

seks için diğer örtmeceler arasında gıcırtılı-şişkin baban nasıl

slap and tickle rolling in the hay nookie getting jiggy a bit of you know

tokat atıyor ve gıdıklıyor samanlıkta yuvarlanıyor biraz sallıyor salamı

what jollies hiding the salami and so on when even a euphemism will not do you

saklarken ne şakalar yapıyor vb.

might find that saying nothing is just as effective bill and Jane are more than

Bill ve Jane'in hiçbir şey söylememenin de aynı derecede etkili olduğunu fark edebilir misin?

good friends you know what I mean we often use euphemisms to hide our

embarrassment or to shield someone else from their own

shame certain parts of the body are given euphemistic names so as to ease

those embarrassing moments when they have to be mentioned doctor can you help

bahsedilmesi gereken o utanç verici anları kolaylaştırmak için doktor bana yardım edebilir misiniz?

me I have a strange mole on my willy the male sex organs have many amusing names

given to them such as twig and berries meat and two veg the crown jewels junk

Kolumda garip bir ben var.

todger wang shlong Johnson sausage Willy

todger wang shlong Johnson sosis Willy

and so on could you close your curtains when you are getting undressed no one

ve benzeri siz soyunurken perdelerinizi kapatabilir misiniz kimse

wants to see your crown jewels there are many euphemisms for things we

taç mücevherlerinizi görmek istemez doğrudan ifade etmekte zorlandığımız şeyler için pek çok örtmece vardır

often find hard to express directly bodily functions are often given amusing

bedensel işlevler genellikle bunun

euphemisms such as ones for going to the toilet you might say spend a penny or go

gibi eğlenceli örtmeceler verilir tuvalete gitmek için bir kuruş harca diyebilirsin ya da

for a number two you are off to see The Vicar you are going to powder your nose

iki numaraya git Papaz'ı görmeye gidiyorsun burnunu pudralayacaksın

you take a whiz you have a dump you have a tinkle you take a plop if you are

bir vızıltı alacaksın bir çöplük var bir çınlama var eğer bir

going somewhere and you don't want to say what it is you are going to do you

yere gidiyorsunuz ve ne yapacağınızı söylemek istemiyorsunuz köpekle

might say I'm off to see a man about a dog

ilgili bir adamla görüşmeye gidiyorum diyebilirsiniz örtmeceler

euphemisms are often used in daily life as an informal way of communicating

günlük hayatta sıklıkla kullanılır, çünkü

traditional British humour relies heavily on innuendo and the use of euphemisms

geleneksel İngiliz mizahına büyük ölçüde dayanır. ima ve örtmecelerin kullanımında

the word innuendo means to suggest something indirectly without saying it

ima kelimesi, bir şeyi kaba bir şekilde söylemeden dolaylı olarak önermek anlamına gelir.

in a blunt way you suggest you infer you hint the tone of what you said suggests

something rude or unpleasant so a euphemism is the replacement word or

phrase and an innuendo is a suggestion of something rude or unpleasant excuse

kinaye kaba veya nahoş bir şeyin ima edilmesidir, afedersiniz,

me I need to go in point Percy at the porcelain

konuya girmem gerekiyor Porselende Percy,

do you ever hear someone make a statement that seems hard to believe?

hiç birinin inanması zor görünen bir açıklama yaptığını duydunuz mu?

has anyone ever said something to you that you found hard to accept as true?

hiç kimse size doğru olduğunu kabul etmekte zorlandığınız bir şey söyledi mi?

this might happen when someone is trying to impress you with something they have

bu, birisi sizi bir şeyle etkilemeye çalıştığında olabilir,

done a thing they saw was something that happened to them that seems unlikely

yaptığı bir şeyi gördüğü, başına gelen bir şey olması pek olası görünmüyor,

there are many ways of expressing the reaction of disbelief you doubt what the

inanmama tepkisini ifade etmenin birçok yolu vardır,

person is telling you is true you question the facts or you find what was

kişinin size söylediği şeyin doğru olduğundan şüphe duyarsınız, sorgularsınız. gerçekler veya

said questionable and hard to believe you are uncertain as to what was said is

söylenenleri sorgulanabilir ve inanması zor buluyorsanız söylenenlerin

in fact true we sometimes like to exaggerate or embellish an event or

aslında doğru olduğundan emin değilsiniz bazen bir olayı veya

achievement you might find what was said hard to swallow he claims to have been

başarıyı abartmayı veya süslemeyi severiz söylenenleri yutması zor bulabiliriz diye iddia ediyor

to university but I find that hard to swallow in this sentence we are

üniversiteye gidiyorum ama bu cümlede yutulması zor buluyorum

expressing doubt about the claim there is a good chance that the claim is false

iddiayla ilgili şüphemizi

if you find something hard to swallow then you are expressing doubt you feel

ifade ediyoruz

as if the statement is false and untrue you find it hard to swallow another

iddianın yanlış olma ihtimali yüksek doğru değil yutmakta güçlük çekersin başka bir

great expression refers to taking something with a pinch of salt again the

harika ifade bir şeyi tekrar bir tutam tuzla almak anlamına gelir

thing being said is hard to believe his claims that he lived in Hollywood for a

söylenen şey onun Hollywood'da birkaç yıl yaşadığına dair iddialarına inanmak zor söylenen şeyler

few years should be taken with a pinch of salt the things said seems unlikely

bir tutam tuzla alınmalıdır pek mümkün görünmüyor

it seems as if the person is telling a lie

sanki kişi yalan söylüyor gibi görünüyor

we might accuse someone of being full of crap or full of shit you never went to

birini saçmalıklarla dolu veya saçmalıklarla dolu olmakla suçlayabiliriz üniversiteye hiç gitmediniz siz

university you are full of crap the thing being said might be described as

saçmalıklarla dolusunuz söylenen şey saçmalık olarak tanımlanabilir

bullshit an untrue statement or false claim

yanlış bir ifade veya yanlış iddia

can be described as bullshit or if you want to be polite we can say that

saçmalık olarak nitelendirilebilir veya kibar olmak istiyorsanız

someone is full of it he never went to university he is full of it an official

birisinin bununla dolu olduğunu, üniversiteye hiç gitmediğini, bununla dolu olduğunu söyleyebiliriz, doğru olmayan resmi bir

statement or declaration that seems untrue can be described as inaccurate or

açıklama veya beyan,

misleading to accuse someone of lying can be described as calling someone out

birini suçlamak için yanlış veya yanıltıcı olarak tanımlanabilir. yalan söylemek, birisine seslenmek olarak tanımlanabilir yalan söyleyen

the person lying has been revealed to be a fraud a false claim and can be

kişinin bir sahtekarlık olduğu ortaya çıktı asılsız bir iddia ve

described as fraudulent the company was punished for the fraudulent claims about

sahtekarlık olarak tanımlanabilir şirket, ürünleriyle ilgili sahte iddialardan dolayı cezalandırıldı

their product in everyday life we might make the occasional claim that is

günlük hayatta ara sıra biraz iddiada bulunabiliriz

slightly exaggerated to make some things seem better or worse than it was is a

bazı şeyleri olduğundan daha iyi veya daha kötü göstermek için abartmak,

normal part of social interaction however these claims can sometimes get

sosyal etkileşimin normal bir parçasıdır ancak bu iddialar bazen

you into deep trouble to be revealed as a liar or cheat is damaging so as long

sizi derin bir belaya sokabilir ve bir yalancı veya hilekar olduğu ortaya çıkar,

as the claims made are not too bizarre or damaging there we are often willing

iddialar çok tuhaf olmadığı sürece zarar vericidir. ya da oraya zarar vermek, genellikle

to look the other way we accept that sometimes a person is not being

diğer tarafa bakmaya istekliyiz, bazen bir kişinin

completely honest with us an outlandish claim or wild story that seems unlikely

bize karşı tamamen dürüst olmadığını kabul ediyoruz, pek olası görünmeyen tuhaf bir iddia ya da çılgınca bir hikaye,

will often be taken with a pinch of salt

genellikle bir tutam tuzla alınacak,

it's time to take a look at another buzzword a buzzword is a word or phrase

bir göz atmanın zamanı geldi başka bir moda sözcük bir moda sözcük,

that is popular during a certain time or is generally used today's buzzword is

belirli bir süre boyunca popüler olan veya genellikle günümüzün moda sözcüğü olarak kullanılan bir sözcük veya deyimdir,

aggression as a mass noun the word aggression means feelings of anger or

kitlesel bir isim olarak saldırganlıktır saldırganlık sözcüğü, düşmanca veya şiddet içeren davranışlarla sonuçlanan öfke veya antipati duyguları,

antipathy resulting in hostile or violent behavior

the readiness to attack or confront is aggression a type of aggression that is

saldırmaya veya yüzleşmeye hazır olma anlamına gelir. Saldırganlık

shown through the manner of a person or an action can be named as aggression the

Bir kişinin tavrı veya eylemiyle gösterilen bir saldırganlık türü saldırganlık olarak adlandırılabilir

action of attacking without provocation is aggression a particular type of

Provokasyon olmadan saldırma eylemi saldırganlıktır Belirli bir saldırı türü saldırganlık

attack can be described as aggression you can display aggression to exhibit

olarak tanımlanabilir Zorbalık sergilemek için saldırganlık sergileyebilirsiniz

forcefulness is aggression you are being aggressive which is the adjective form

Saldırganlık saldırganlıktır İngiliz İngilizcesinde saldırganlığın sonucu kelimesinin sıfat biçimi olan agresif olmak,

of the word the result of aggression is the appearance of being aggressive in

British English we might describe this behaviour as aggro a violent disturbance

bu davranışı aggro olarak tanımlayabiliriz şiddetli bir rahatsızlık

might be described as aggro an aggressive situation is taking place

aggro olarak tanımlanabilir agresif bir durum meydana geliyor

there is aggression occurring the word aggression came into use in the early

saldırganlık meydana geliyor Saldırganlık kelimesi 17. yüzyılın başlarında kullanılmaya başlandı

17th century and derives from the Latin ad-gradi which means walk towards

ve Latince ad-gradi kelimesinden türemiştir, yani

what is it to express yourself? how do we define those little signals that we give

kendini ifade etmek nedir? Verdiğimiz o küçük sinyalleri nasıl tanımlarız

off? do we really have control of what we give away about ourselves? when we say

? Kendimiz hakkında başkalarına verdiklerimiz üzerinde gerçekten kontrolümüz var mı ?

express yourself we mean that you show the way you feel your interest in or

kendini ifade et dediğimizde, bir şeye olan ilgini veya tepkini nasıl hissettiğini göstermeni kastediyoruz.

reaction to something you can express yourself in two ways by doing or by

saying doing normally means a physical action using your body maybe the

expression on your face will change but you say nothing you pull a face or you

ama hiçbir şey söylemezsin suratını asarsın veya

might show your reaction by doing something physical you might become

tepkini fiziksel bir şey yaparak gösterebilirsin

agitated and wave your arms with frustration or anger you might react

huzursuz olabilirsin ve hüsran veya öfkeyle kollarını sallayabilirsin pasif tepki verebilir

passively and walk away we call these reactions body language you might

ve çekip gidebilirsin bu tepkilere vücut dili diyoruz

express yourself by saying something directly this is not subtle this is

bir şeyler söyleyerek kendini ifade edebilirsin doğrudan bu incelikli değil bu

direct communication you are expressing yourself using words and the tone of

doğrudan iletişim kendini sözcükleri ve ses tonunu kullanarak ifade ediyorsun

your voice you might even use bad language and swear I have never heard

hatta kötü bir dil kullanıp küfür bile edebilirsin

him swear before he must have been furious you might just say what you feel

onun daha önce hiç küfür ettiğini duymadım çok kızmış olmalı küfür etmeden sadece hissettiklerini söyleyebilirsin

without cursing or swearing perhaps you will shout and yell or the opposite

ya da küfür belki bağırıp çağırırsınız ya da tam tersi

might occur and your voice may become very soft and hard to understand so

olabilir ve sesiniz çok yumuşak ve anlaşılması zor olabilir bu nedenle

direct action using movement and speech are the two most obvious ways of

hareket ve konuşma yoluyla doğrudan eylem, kendinizi ifade etmenin en bariz iki yoludur,

expressing yourself you may not realise it but we actually use body language all

farkında olmayabilirsiniz ama biz aslında bedenimizi kullanırız.

the time even when we are sitting still and saying nothing we are sending out

biz hareketsiz otururken ve hiçbir şey söylemezken bile her zaman dil

messages to other people for example if you are sitting near a person you like

diğer insanlara mesajlar gönderiyoruz, örneğin sevdiğiniz birinin yanında oturuyorsanız

then your body language will show it and of course if you are near someone you

vücut diliniz bunu gösterecek ve tabii ki eğer yakınınızdaysanız

don't like then your body language will also express it I can see by the way you

hoşlanmıyorsunuz. o zaman vücut dilin de bunu ifade edecek oturma şeklinden anlıyorum beni tanımak

are sitting that you don't want to know me where were you

istemiyorsun nerede

looking for a partner their body language is very important you want the

eş arıyordun onların vücut dili çok önemli

other person to know you are attracted to them there are many ways to get the

diğer kişinin seni bilmesini istiyorsun onları cezbetmek

attention of a possible mate but out of all the possible methods body language

olası bir eşin dikkatini çekmenin birçok yolu vardır, ancak tüm olası yöntemlerden beden dili

is still the best we call this particular action flirting both men and

hala en iyisidir, bu özel eyleme flört diyoruz hem erkekler hem de

women are capable of this you could say that it is a part of nature just like

kadınlar bunu yapabilir, bunun bir parçası olduğunu söyleyebilirsiniz tıpkı ormandaki

the wild animals in the jungle so the next time you are sitting on a

vahşi hayvanlar gibi, bu yüzden bir dahaki sefere

train or enjoying a party or just walking through town remember you are

trende otururken, bir partiden keyif alırken ya da kasabada yürürken

always giving off signals to other people your body language is always

diğer insanlara her zaman sinyaller verdiğinizi unutmayın, vücut diliniz her zaman

sending out those subliminal signals that have the ability to give away what

bilinçaltı sinyaller gönderir. zihninizde gerçekten neler olup bittiğini açığa çıkarma yeteneğine sahip olmak, görünüşe göre

is really going on in your mind well it looks as if time has beaten us again as

zaman bizi yine yenmiş gibi görünüyor,

we come to the end of another full English lesson I hope you have enjoyed

tam bir İngilizce dersinin daha sonuna geldik. Umarım beğenmişsinizdir

it and if you liked what you saw why not hit that subscribe button and whilst you

ve gördüklerinizi beğendiyseniz neden olmasın abone ol düğmesine basın ve

are at it you can also activate those notification alerts so you will never

oradayken bu bildirim uyarılarını da etkinleştirebilirsiniz, böylece

miss another one of my lessons be there live or recorded this is mr. duncan in

derslerimden bir daha asla kaçırmazsınız, orada canlı veya kayıtlı olun, bu bay. İngiltere'de duncan

England saying thanks for watching stay happy and of course until the next time

izlediğiniz için teşekkür ediyor mutlu kalın ve tabii ki bir dahaki sefere

we meet here on YouTube wherever it may be

burada YouTube'da buluşana kadar nerede olursa olsun

whenever it may occur...

ne zaman olursa olsun...

ta ta for now 8-)

şimdilik ta ta 8-)

you

siz