At the CHRISTMAS Fair / English Addict LIVE CHAT and Learning / Sunday 5th December 2021

we are back oh my goodness how has your week been  

geri döndük aman allahım haftanız nasıl geçti

it's been a long one it seems like a long time  since i was last here anyway we are back together  

uzun bir hafta oldu uzun bir zamanmış gibi görünüyor en son burada olduğumdan beri yine beraberiz

and it's so nice to be with you once more yes  this is english addict coming to you live from  

ve bir kez daha sizlerle birlikte olmak çok güzel evet bu ingilizce bağımlısı size geliyor

the birthplace of the english language which  just happens to be oh my goodness it's england

İngilizce'nin doğduğu yer olan ve tesadüfen İngiltere'den canlı aman Tanrım orası İngiltere merhaba millet ben

hi everybody this is mr duncan in england  how are you today are you okay i hope so  

İngiltere'den Bay Duncan bugün nasılsınız iyi misiniz umarım öyledir

are you feeling happy today i hope you are  feeling good i'm not too bad thank you very much  

bugün mutlu musunuz umarım iyi hissediyorsunuzdur ben iyiyim fena değil çok teşekkür ederim

thanks also can i say a big thank you very  much to those who sent me messages asking  

ayrıca bana sağlığımı soran mesajlar gönderenlere çok  çok teşekkür edebilir miyim

about my health i'm not feeling too bad although  i have to be honest with you i still don't feel  

çok kötü hissetmiyorum ancak size karşı dürüst olmam gerekse de  hala hissetmiyorum

100 percent i don't know what happened to  my body last week and also the week before  

100 yüzde geçen hafta ve ondan önceki hafta vücuduma ne olduğunu bilmiyorum

i caught a cold from mr steve and i'm still  slowly shaking it off if you shake something off  

Bay Steve'den nezle kaptım ve hala yavaş yavaş üzerimden silkiniyorum, eğer üzerinizden bir şey silkerseniz

it means you are trying to get rid of it you  are trying to push it away you are trying to  

ondan kurtulmaya çalışıyorsunuz demektir onu uzaklaştırmaya çalışıyorsunuz

shake it off so at the moment i am trying to  shake off the cold that has been bugging me  

onu   üzerinizden atmaya çalışıyorsunuz bu yüzden şu anda beni  rahatsız eden soğuktan kurtulmaya çalışıyorum   kelimenin tam anlamıyla

literally literally i've had a bug and it's almost  gone i'm feeling much better yesterday we were out  

bir böcek geçirdim ve neredeyse geçti dün kendimi çok daha iyi hissediyorum biz dışarıdaydı

and about i suppose i should mention this straight  away i will mention it now we were out yesterday  

ve sanırım bundan hemen bahsetmeliyim şimdi bundan bahsedeceğim dün

at the much wenlock christmas fair it  didn't happen last year unfortunately  

çok wenlock noel fuarındaydık geçen yıl olmadı ne yazık ki

last year there was no much wenlock  christmas fair because of well you know why  

geçen yıl çok fazla wenlock noel fuarı yoktu çünkü pekala nedenini biliyorsunuz

the curse of 2020 was affecting everything  last year including our local town fair  

2020'nin laneti geçen yıl her şeyi etkiliyordu, buna

which always happens at christmas just before  christmas arrives in fact so we went there  

her zaman Noel'de Noel gelmeden hemen önce gerçekleşen yerel kasaba fuarımız da dahil olmak üzere aslında bu yüzden oraya gittik

yesterday we had a lovely time  even though it was freezing cold  

dün çok güzel vakit geçirdik  hava buz gibi olmasına rağmen

i will say this it was cold windy it was rather  unpleasant but we tried our best and yes we did  

şunu söyleyeceğim soğuktu rüzgarlı hava oldukça nahoştu ama elimizden gelenin en iyisini yaptık ve evet

do some filming and we will be with you at the  christmas fair on video a little bit later on so  

biraz çekim yaptık ve biraz sonra Noel fuarında sizinle videoda olacağız, bu yüzden

i hope you will stick around for that of course we  have mr steve here as well mr steve will be here  

umarım bunun için buralarda olursunuz, tabii ki burada Bay Steve de var Bay Steve

with us also today we have lots of other things  to talk about we are talking about body parts

bugün burada bizimle olacak  konuşacak çok başka şeyimiz var vücudun bölümlerinden bahsediyoruz

parts of the body and it is amazing to think  that there are many use uses of body parts  

ve vücut bölümlerinin

that we can use in phrases and idioms believe  it or not so that is what we are talking about  

ifadelerde kullanabileceğimiz   birçok kullanım alanı olduğunu düşünmek şaşırtıcı ve deyimler  ister inanın ister inanmayın, bundan bahsediyoruz

we are also talking about modern times we often  like to talk about well we talk about history  

aynı zamanda modern zamanlardan bahsediyoruz  genellikle  hakkında konuşmayı seviyoruz  tarih hakkında konuşuyoruz

i suppose we talk about things that happened in  the past but if there is one thing that we love  

geçmişte olan şeylerden bahsediyoruz galiba ama bir şey varsa biz

talking about these days because there is so much  going on at the moment around the world generally

bu günlerden bahsetmeyi seviyorum çünkü şu anda dünyada genel olarak çok fazla olay oluyor bu

so we are never short of something  to talk about when we are discussing  

yüzden şu anda tartışırken konuşacak bir şeyimiz eksik olmuyor bu

now so that is also something we will be  looking at later on as well as i said mr  

yüzden bu da daha sonra bakacağımız bir konu. dedi ki bay

steve will be here also sharing  some more of his lovely wisdom

steve burada olacak güzel bilgeliğinden biraz daha paylaşacak  bu

by the way if you don't know who i am my name  is duncan there it is it says it on the screen  

arada kim olduğumu bilmiyorsanız benim adım duncan işte ekranda

just below my face and i talk about english  i love english very much you might say that i  

yüzümün hemen altında yazıyor  ve İngilizce hakkında konuşuyorum sevdiğim İngilizce çok fazla, benim

am an english addict that's what it says up there  you see and i have a feeling that maybe you are  

bir İngiliz bağımlısı olduğumu söyleyebilirsin, orada öyle yazıyor, görüyorsun ve içimde belki senin de

also an english addict as well so welcome everyone  welcome one welcome all and i hope you will have  

bir İngiliz bağımlısı olduğuna dair bir his var, bu yüzden herkese hoşgeldin  hoşgeldin hepiniz hoş geldiniz ve umarım

a good time here today yes we have made it all  the way to the end of another weekend and it is  

iyi bir zaman geçirirsiniz bugün burada zaman evet, başka bir hafta sonunun sonuna kadar geldik ve

a new month of course december is here christmas  is on the way on the way on the way on the way

yeni bir ay tabii ki aralık geldi noel  yolda yolda yolda yolda

my voice is almost back to normal not quite  it is almost back to normal it's on its way  

sesim neredeyse normale döndü değil oldukça neredeyse normale döndü

slowly but surely

yavaş ama emin adımlarla

it is taking its time my voice has almost returned  even though i don't feel great i have to be honest  

zaman alıyor  sesim neredeyse normale döndü  pek iyi hissetmesem de  size karşı dürüst olmam gerek

with you i went out yesterday to the christmas  fair and on the way back home i felt really unwell  

dün noel panayırına gittim ve eve dönerken kendimi gerçekten kötü hissettim

i felt so tired and almost i don't know it it  felt as if all of the energy was leaving my body  

çok yorgun hissettim ve neredeyse bunu bilmiyorum  sanki tüm enerji vücudumdan çıkıyormuş gibi hissettim   bu yüzden belki de

so i think maybe this is what steve said steve  said that maybe it's because i've been resting  

Steve'in söylediği buydu Steve  belki de daha önce orada olduğum için

during my cold and maybe yesterday  was a bit of a shock for my body  

soğuk algınlığım sırasında dinlenmek ve belki dün vücudum için biraz şoktu

going outside suddenly i must be honest with you  it was freezing cold we were walking around cold  

aniden dışarı çıkmak   size karşı dürüst olmalıyım  buz gibi soğuktu etrafta üşüdük

and hungry but fortunately we managed to  find something to eat and also we managed  

ve açtık ama neyse ki  yiyecek bir şeyler bulmayı başardık ve ayrıca yemek yemeyi başardık

to find a lovely place to sit down and have a  refreshing hot drink as well all of that coming up  

oturup serinletici bir sıcak içecek içmek için güzel bir yer bulun ve tüm bunlar

later on other things happening yesterday as well  all will be revealed a little bit later on so i  

daha sonra ortaya çıkacak   dün olan diğer şeyler de  her şey biraz sonra ortaya çıkacak, bu yüzden

hope you will stick around for that as well how do  you like my new lessons i am posting a new lesson  

umarım bunun için de buralarda kalırsınız nasıl yapılır yeni derslerimi beğendiniz   her hafta yeni bir ders yayınlıyorum

every week so i'm making new lessons some of the  lessons will be remakes of older lessons so that  

bu nedenle yeni dersler yapıyorum  bazı dersler eski derslerin tekrarı olacak, bu nedenle   yeni

is one thing to think about when i talk about my  new lessons some of them are new lessons they are  

derslerim hakkında konuşurken düşünmem gereken bir şey var bazıları yeni dersler

they are newly made however they are also remakes  of some of my earlier lessons some of my older  

yeni yapıldılar ancak aynı zamanda önceki derslerimin bazılarının yeniden yapımı bazıları eski

lessons and yes there will be another one posted  on tuesday another new lesson to look forward to  

derslerim ve evet salı günü bir tane daha yayınlanacak sabırsızlıkla beklenecek yeni bir ders daha

thank you very much to you so we have the  live chat as well i suppose i should mention  

çok teşekkür ederim bu yüzden elimizde canlı sohbet de sanırım

the live chat i wonder who was first today oh  very interesting um he is back he is back on top  

canlı sohbetten bahsetmeliyim bugün ilk kimdi merak ediyorum oh çok ilginç um o geri döndü o tekrar zirvede

i have a feeling today this  particular person has a very  

bugün bir his var bu kişinin çok

strong finger well then v tess guess  what you are first on today's live chat

güçlü bir parmağı var o zaman v tess tahmin edin ne oldu bugünün canlı sohbetinde birincisiniz

well done vitesse you are first here today on the  live chat also we have tomek hello tomek you were  

tebrikler vitesse bugün canlı sohbette birincisiniz ayrıca tomekimiz var merhaba tomek

second today not quite first you were very close  to first but not quite unfortunately you are in  

bugün ikinciydiniz   bugün pek birinci değildiniz birinciye çok yakındınız ama tam olarak değil ne yazık ki

second place beatriz hello beatriz nice to see  you here as well today sandra gonzalez palmyra  

ikinci sıradasınız beatriz merhaba beatriz güzel bugün de sizi burada görmek istiyorum sandra gonzalez palmyra

emmanuel hello emmanuel nice to see you here also  on this sunday it is the first week of december  

emmanuel merhaba emmanuel sizi de burada görmek güzel bu pazar aralık ayının ilk haftası

are you ready for christmas now i know that not  everyone celebrates christmas before anyone tells  

noel için hazır mısınız şimdi biliyorum ki kimse  bana söylemeden herkes noel kutlamıyor

me yeah mr duncan we don't all celebrate christmas  i know that but there are some people who  

evet bay duncan biz Noel'i herkes kutlamaz, biliyorum ama bazı insanlar var ki, yani

are so if you are celebrating christmas have you  prepared everything many of the christmas lights  

Noel'i kutluyorsanız her şeyi hazırladınız mı, Birleşik Krallık'ta Noel ışıklarının çoğu

have already been turned on here in the uk so most  shopping centers most towns and cities now have  

zaten yandı, bu nedenle çoğu kasaba ve şehirde artık çoğu alışveriş merkezi var

their christmas illumination switched on i love  that word illuminations it basically means lights  

noel aydınlatmaları açık, bu kelimeyi seviyorum aydınlatmalar temelde ışıklar anlamına gelir

the lights have been turned on everything  now looks bright and festive in the evening  

ışıklar açıldı  her şey şimdi akşamları parlak ve şenlikli görünüyor

so that's what's happening here but what about  you are you ready for christmas are you preparing  

yani burada olan bu ama peki ya noel için hazır mısınız

anything i know last year a lot of people made  plans but unfortunately they had to cancel them  

son bildiğim herhangi bir şeyi hazırlıyor musunuz? 2020'de pek çok insan planlar yaptı ancak maalesef planlarını iptal etmek zorunda kaldılar

because of you know what the curse of 2020 so  this year i'm hoping that a lot of you will be  

çünkü 2020'nin lanetinin ne olduğunu biliyorsunuz bu nedenle bu yıl çoğunuz

able to at least have some normality i hope this  year things will be a little bit more more normal  

en azından  biraz normale dönebilirsiniz umarım bu yıl her şey yoluna girer biraz daha normal ol

a little bit more normal than last year let's say  we can only wish hello also to amarawa oh more

geçen yıldan biraz daha normal diyelim ki sadece amarawa'ya da merhaba dileyebiliriz oh sana daha fazla

hello to you thanks for joining  me again today we also have zinec  

merhaba bugün bana tekrar katıldığın için teşekkürler bugün bizde de zinec   merhaba

hello zinec or dyneck i hope i pronounced your  name right i had two chances to get it right and i  

zinec veya dyneck umarım adını telaffuz etmişimdir doğru, doğru yapmak için iki şansım oldu ve

hope one of those pronunciations was correct hello  baha also we have richard we also have oh hello to

umarım bu telaffuzlardan biri doğru olmuştur merhaba baha ayrıca richard'ımız da var oh merhaba

louis mendez is here today hello  louis thanks for joining me  

louis mendez bugün burada merhaba louis de bana katıldığınız için teşekkürler

as well and i hope everything is okay where  you are we also have zuziko we also have

ve umarım her şey yolundadır nerede sen biz de zuziko'muz var ayrıca

edit hello edit watching in budapest  are you ready for christmas europeans

düzenle merhaba düzenle budapeşte'de izliyoruz  noel için hazır mısınız avrupalılar noel için

go crazy over christmas i don't know what  it is but we love christmas europeans  

çıldırıyor ne olduğunu bilmiyorum ama biz noel avrupalılarını seviyoruz

so we like it here everything becomes a  little bit magical i suppose the word magical  

bu yüzden seviyoruz burada her şey biraz sihirli oluyor ben büyülü kelimesini

is how i want to describe it so normally at  this time of year everything becomes quite  

onu nasıl tarif etmek istediğimi varsayalım, yani normal olarak yılın bu zamanında her şey oldukça

magical especially across europe lots of  people get deeply involved in the preparations  

büyülü hale gelir, özellikle Avrupa'da birçok insan tatil sezonu için hazırlıklara   derinden dahil olur

for the holiday season hello edit i hope  you are feeling good today in budapest  

merhaba düzenleme bugün budapeşte   blues'ta kendinizi iyi hissediyorsunuzdur

blues bird is here hello blues bird thank you  for joining me again it seems like a long time  

kuş geldi merhaba blues kuş tekrar bana katıldığın için teşekkür ederim uzun zaman oldu sana

since i said hello to you has it been a long time  i i don't remember saying hello to you recently  

merhaba dediğimden beri uzun zaman oldu sana son zamanlarda merhaba dediğimi hatırlamıyorum buz gibi soğuğun

what is the opposite of freezing cold so  if we describe the weather as freezing cold  

zıttı nedir yani eğer havayı dondurucu soğuk olarak tanımlayın

it means it's bitter it really is icy freezing  it is freezing cold however we can also have  

bu, acı olduğu anlamına gelir, gerçekten buz gibi, dondurucu, dondurucu soğuk, ancak

the opposite if the weather is really hot  and sticky we can say that it is boiling hot  

hava gerçekten sıcak ve yapışkansa tam tersi de olabilir, kaynayan sıcak,

freezing cold boiling hot it is very cold it  is freezing cold it is very hot it is boiling  

dondurucu soğuk, kaynayan sıcak, çok soğuk diyebiliriz hava buz gibi soğuk çok sıcak kaynıyor

hot so that is the opposite hello also to  fernando can you hear the drums fernando

sıcak yani tam tersi fernando'ya da merhaba davulları duyabiliyor musunuz fernando

well can you also christina is here as well  olga hello olga nice to see you back as well

siz de christina buradasınız olga merhaba olga sizi tekrar görmek güzel

rosa is here we also have

rosa buradayız ayrıca

s esther hello esther hello to  you watching i think you might be  

esther merhaba esther size  merhaba  izliyor olabileceğinizi düşünüyorum

in i want to say india hello  also to rosa again we also have  

Hindistan'a merhaba  demek istiyorum tekrar rosa'ya da

oh we have claudia hello claudia i didn't see you  there but there you are nice to see you back and  

oh bizde   claudia var merhaba claudia sizi orada görmedim ama orada sizi görmek güzel geri döndüm ve

thanks for your lovely message where you said  mr duncan i missed you from monday to friday  

bay duncan, pazartesiden cumaya kadar sizi özlediğimi söylediğiniz güzel mesajınız için teşekkürler

well things might return back to normal after i  have finished posting my new lessons every week  

her hafta yeni derslerimi yayınlamayı bitirdikten sonra her şey normale dönebilir

but you can still catch me every sunday so  don't forget i am still available and still here  

ancak yine de beni her pazar yakalayabilirsiniz, bu yüzden unutmayın ben hala müsaitim ve hala buradayım

every sunday from 2 p.m uk time so that has  not changed i will carry on being here on  

her pazar İngiltere saatiyle 14:00'ten itibaren  bu değişmedi   pazar günü   burada olmaya devam edeceğim

sunday and then maybe next year we will start  doing the wednesday live stream again we will  

ve ardından belki gelecek yıl çarşamba canlı yayınını tekrar yapmaya başlayacağız

have to wait and see don't forget also there are  live captions if you want to follow the words that  

bekleyip görmek zorunda kalacağız. ayrıca canlı altyazılar olduğunu da unutun

i'm saying right now click the captions activate  the captions and you can follow what i'm saying  

şu anda söylediğim kelimeleri takip etmek istiyorsanız altyazıları tıklayın altyazıları etkinleştirin ve söylediklerimi takip edebilirsiniz

hello also christina jackson is  here as well hello udom oh udon

merhaba ayrıca christina jackson da burada merhaba udom oh udon

mr duncan in england sunday the 5th of december  is the day that i've been waiting for from the  

mr duncan içinde ingiltere pazar 5 aralık

old man in bangkok hello udom nice to see  you back as well and a big hello to you  

bangkok'taki yaşlı adamdan   beklediğim gün merhaba udom sizi  yeniden görmek güzel ve size büyük bir merhaba

watching in thailand nice to see you here as well  a lot of people here watching on the live stream  

tayland'da izliyorum sizi burada görmek de çok güzel  çok canlı yayında izleyenler burada

hello jude jude alisa hello to you as  well wow can i just say it looks as if  

merhaba jude jude alisa size de merhaba  vay canına, görünüşe göre

we are rather busy today on the live chat the  weather isn't too bad it is clear we've had a lot  

bugün canlı sohbette oldukça meşgulüz diyebilir miyim? hava  çok kötü değil, çok şey yaşadığımız açık

of rain a lot of wind but there it is there is the  view outside the window it is a little bit murky  

yağmur çok rüzgar ama işte pencerenin dışında manzara var biraz bulanık

and very cold it really does feel as if winter  has arrived and i suppose you might say that  

ve çok soğuk gerçekten kış gelmiş gibi hissettiriyor ve sanırım

officially it is now winter so that's  it from the first of december it is now

artık resmi olarak kış olduğunu söyleyebilirsin yani bu kadar Aralık ayının 1'inden itibaren artık

meteorological winter so winter has definitely  arrived but you can see everything now looking  

meteorolojik kış olduğu için kış kesinlikle gelmiştir, ancak şu anda her şeyin

rather crisp also quite autumn autumnal as  well autumnal it's not an easy word to say that  

oldukça canlı göründüğünü görebilirsiniz   oldukça sonbahar da oldukça sonbahar  hem de sonbahar   her

when things are oh autumnal it means  that it looks and feels like autumn

şey sonbahar olduğunda bunun göründüğü ve göründüğü anlamına geldiğini söylemek kolay bir kelime değildir. sonbahar gibi hissettiriyor

hello mohammed abbas raza nice to see you here  as well thank you for your song singing all  

merhaba mohammed abbas raza seni burada görmek güzel ayrıca şarkının jingle bells hakkında her şeyi söylediğin için teşekkür ederim şarkıyı

about those jingle bells i would love to sing the  song the only problem is i will get a copyright  

söylemeyi çok isterim tek sorun şu ki youtube'dan bir telif hakkı

strike from youtube because that song believe  it or not is still under copyright from i think  

ihtarı alacağım çünkü o şarkı inan  veya hala telif hakkı altında değil bence

it's chapel warner chapel warner music still own  the copyright to jingle bells can you believe it  

bu chapel warner chapel warner müziği hala jingle bells'in telif hakkına sahip buna inanabiliyor musun christina

christina says i love the christmas song let it  snow that is another like nice christmas song  

noel şarkısını sevdiğimi söylüyor let it snow bu başka bir güzel noel şarkısı

the only problem is i can't sing that either  that's another problem you see another copyright  

şarkı söyle ya bu başka bir sorun, bak başka bir telif hakkı

strike would be issued if i were to sing  that you have to be so careful these days  

ihtarı verilirse bu günlerde çok dikkatli olman gerektiğini şarkı söylersem

oh rosa says it is boiling hot these days thank  you for telling me what the opposite to freezing  

oh rosa bu günlerde hava çok sıcak diyor bana dondurucu soğuğun tersinin evet olduğunu söylediğin için teşekkür ederim hava çok

cold was yes it is boiling hot so what about  christmas are you ready have you prepared yourself  

sıcak peki yılbaşına ne dersin hazır mısın kendini hazırladın mı bence

i think this year because everyone was in  lockdown and everyone was locked in their houses  

bu yıl çünkü herkes karantinadaydı ve herkes evlerinde kilitliydi

i think this year people went out and  they went out shopping a little bit more  

bence bu yıl insanlar dışarı çıktı ve biraz daha alışverişe çıktılar

what's the word a little bit more energetic this  year they were much more energetic and early  

ne demek bu yıl biraz daha enerjiktiler, alışverişlerinde çok daha enerjik ve erken davrandılar

with their shopping because people were glad that  they could leave the house and go shopping again  

çünkü insanlar evden çıkıp tekrar alışverişe gidebilecekleri için mutluydular   bu nedenle

so this year i think a lot of people have  prepared for christmas much earlier than usual  

bu yıl pek çok kişinin yılbaşına normalden çok daha erken hazırlandığını

i think this year it has been rather different  we will have to wait and see am i ready  

düşünüyorum   bu yıl oldukça farklıydı bekleyip görmemiz gerekecek hazır mıyım noel

am i prepared for christmas i will be honest  with you no i'm not i am not ready for christmas  

için hazır mıyım size karşı dürüst olacağım hayır değilim noel için hiç hazır

at all i haven't even put my christmas lights  on the outside of the house yet i have some  

değilim noel ışıklarımı bile yakmadım evin dışında yine de

lights outside but not many but i  haven't put my lovely festive lights  

dışarıda biraz ışığım var ama çok değil ama

that i always put up every year so i haven't  done them yet we haven't put the christmas tree  

her yıl her zaman koyduğum güzel şenlikli ışıklarımı henüz yakmadım bu yüzden onları henüz yapmadım Noel ağacını dikmedik

up that's still in the attic it's still locked  away in the loft unfortunately hello also to

bu hala tavan arasında, hala çatı katında kilitli maalesef

oh mega mega car i love your name by the  way i don't like the fact that christmas  

oh mega mega arabaya da merhaba bu arada adınızı seviyorum

is on saturday this year yes of course it is  yes christmas day is on saturday which means  

bu yıl noel'in cumartesi günü olması hoşuma gitmiyor evet tabii ki öyle evet noel günü cumartesi yani

the sunday live stream will be on  boxing day the day after christmas day  

pazar canlı yayını noel gününden sonraki gün boks gününde olacak

very interesting so i think we will be joining  you on boxing day which is the day after christmas  

çok ilginç bu yüzden yılbaşından sonraki gün olan boks gününde size katılacağımızı düşünüyorum

i don't like the fact that christmas  on christmas is on saturday this year  

noel'in noel'de cumartesi günü olması gerçeğini sevmiyorum bu yıl

saturday is always a holiday for me i will not  get any extra holiday anyway i love christmas  

cumartesi benim için her zaman tatildir fazladan tatil yapmayacağım zaten noel'i seviyorum   bu

it is my favorite day of the year so you will  be working is that what you're saying you will  

yılın en sevdiğim günü bu yüzden çalışıyor olacaksın yani

be working on christmas day i don't like the sound  of that hello also you fun euphonium or euphonium  

noel günü çalışıyor olacaksın diyorsun ben çalışmıyorum' o merhabanın sesini beğenmiyorsunuz ayrıca euphonium veya euphonium ile eğleniyorsunuz

i think that is a type of musical instrument  it's like a big trumpet that's been wrapped  

bence bu bir tür müzik aleti bu büyük bir trompet gibi

around again and again a euphonium it's a  lovely little instrument hello to you as well

tekrar tekrar sarılı bir euphonium bu sevimli küçük bir enstrüman size de merhaba

do you play the euphonium do you  play it is it your musical instrument  

çalıyor musunuz euphonium çalıyor musun bu senin müzik aletin

can you play a nice tune maybe you can  play a christmas song on your euphonium  

güzel bir melodi çalabilir misin belki euphonium'unda bir noel şarkısı çalabilirsin

i am going to take a break in a moment we are  going to take a look at the christmas fair that  

birazdan ara vereceğim gerçekleşen noel panayırına bir göz atacağız

took place yesterday you will see myself mr  steve you will even see santa claus as well  

dün kendimi göreceksiniz bay steve hatta noel baba'yı da göreceksiniz

santa claus makes an appearance in the video  that you are about to watch so look out for that

noel baba izlemek üzere olduğunuz  videoda görünüyor, bu yüzden buna dikkat edin

and i suppose i should also warn you that the  following video contains images that some viewers  

ve sanırım sizi uyarmalıyım aşağıdaki video bazılarının izleyiciler

might find disgusting let's just say it is me  putting food into my mouth and then after this  

iğrenç bulabilir diyelim ağzıma yemek koyan benim  ve bundan sonra

mr steve definitely will be here don't go away

bay steve kesinlikle burada olacak sakın gitmeyin

well hello everyone hi everybody this is mr duncan  welcome to another live stream and i hope you are  

herkese merhaba herkese merhaba ben bay duncan başka bir canlı yayına hoş geldiniz ve umarım

enjoying today's festivities here on youtube now  here we are on saturday so we are now recording  

eğleniyorsunuzdur   youtube'da bugünün şenlikleri şimdi cumartesi buradayız bu yüzden şimdi

this and we are in a very special place we are at  the much wenlock christmas fair something that is  

bunu kaydediyoruz ve çok özel bir yerdeyiz.

held almost every year unfortunately last year  there was no christmas fair due to well you know  

pekala

what happened last year i think we all do besides  myself there is also mr steve hello mr steve hello  

geçen yıl ne oldu sanırım benim dışında hepimizin bir de bay steve var merhaba bay steve merhaba   merhaba

hello mr duncan and hello lovely viewers around  the world yes it's very exciting we're here once  

bay duncan ve merhaba dünyanın dört bir yanındaki güzel izleyiciler evet çok heyecan verici bir kez

again doing a but it's not quite a live stream but  you'll be seeing this on sunday and there are lots  

daha buradayız   ama tam olarak değil canlı yayın ama bunu pazar günü izleyeceksiniz ve bir

of people milling about milling about what is that  they're wandering around so if people are milling  

sürü insanlar etrafta dolaşıp durduklarının ne olduğu hakkında kafa yoruyorlar, bu yüzden eğer insanlar bu konuda kafa yoruyorlarsa,

about it means they are wandering around sort  of wandering sort of randomly around good uh and  

etrafta rastgele dolaşıyorlar demektir, iyi uh ve

they're looking at all the the lovely stalls  yes there is a lot on sale here today i have  

tüm güzel tezgahlara bakıyorlar evet bugün burada satışta olan çok şey var

noticed there are a lot of people selling arts  and crafts i have a feeling that during lockdown  

sanat ve el işi satan çok sayıda insan olduğunu fark ettim tecrit sırasında

lots of people have been learning some new  skills including drawing painting carving  

pek çok kişinin bazı yeni beceriler öğrendiğini hissediyorum: çizim boyama oyma

screen printing all sorts of things all  sorts of things some of them really nice  

serigrafi her türlü şey her türlü şey bazıları gerçekten güzel

and some of them not so nice i am not going  to say which ones are which because i'm  

ve bazıları o kadar hoş değil hangilerinin hangileri olduğunu söylemeyeceğim çünkü ben   ben

i am a gentleman another thing you might  notice today is it's bloody windy it's  

bir beyefendiyim bugün fark edebileceğiniz başka bir şey hava çok

very windy in fact we had a bit of an exciting  walk into town takes us about 25 minutes through  

rüzgarlı aslında çok rüzgarlı aslında kasabaya doğru biraz heyecan verici bir yürüyüş yaptık, rüzgarların uğuldayarak estiği ormanda yaklaşık 25 dakika sürüyor

woods where the winds were blowing howling and we  were expecting large branches to fall down on top  

ve büyük dalların tepemize düşmesini bekliyorduk.

of us you see this is what we do the sacrifices we  make for your live streams putting our own lives  

kendi hayatlarımızı tehlikeye atarak canlı yayınlarınız için yaptığımız fedakarlıkları yapın.

in danger i suppose we could have  driven in uh and parked the car but  

sanırım arabayı sürerek park edebilirdik ama

there's nowhere to park because it's packed full  of people yes very much there are lots of people  

park edecek yer yok çünkü insanlarla dolu

i'll just show you behind me so that you you  will see there are lots of people behind me  

arkamı göster ki görürsün arkamda bir sürü insan var

there is also a grave we are standing  right next to an old grave so things  

bir de mezar var eski bir mezarın hemen yanında duruyoruz yani bazı şeyler

i think actually steve i have to be honest with  you steve i think the gravestones really do set  

aslında steve sana karşı dürüst olmam gerekiyor steve bence mezar taşları gerçekten

the mood uh do you right oh you mean it's a  sombre i wouldn't have said it was a sombre  

ruh halini ayarla ah haklısın oh kasvetli demek istiyorsun kasvetli olduğunu söylemezdim peki

well i went for the affair how about about the the  just the fact that it's freezing cold and windy  

ilişki için gittim ya sadece dondurucu soğuk ve rüzgarlı olduğu gerçeğine ne dersin

it is i mean it looks nice the sun's out um  but we're wrapped up well we're wrapped up  

güzel güneş çıktı um ama kendimizi iyi sardık

to protect ourselves against the cold i remarked  to you this morning mr duncan that this is the  

kendimizi soğuğa karşı korumak için sarındık bu sabah size söyledim bay duncan

first time i've worn this ski jacket for many  years that shows how cold it is because this  

bu kayak ceketini yıllardır ilk kez giyiyorum, bu da nasıl olduğunu gösteriyor soğuk, çünkü bu

stops the wind going through and i feel quite  toasty and warm good i'm glad you do because i  

rüzgarın esmesini durduruyor ve kendimi oldukça sıcak ve sıcak hissediyorum iyi, yaptığınıza sevindim çünkü şu anda

i certainly don't feel toasty and warm  at the moment now one of the things i  

kesinlikle sıcak ve sıcak hissetmiyorum şimdi

want to mention is last week of course last  week i was sick in bed i was ill last week  

bahsetmek istediğim şeylerden biri geçen hafta tabii ki geçen hafta yatakta hastaydım geçen hafta hastaydım

i hate the light on this camera it's awful well  it's a very bright sunlight right in our eyes mr  

bu kameradaki ışıktan nefret ediyorum çok iyi gözümüze çok parlak bir güneş ışığı geliyor bay

d yes well i can't get away from it you see there  we go shall i try that well now it's behind us  

evet ondan uzaklaşamıyorum görüyorsunuz  işte başlıyoruz deneyeyim mi artık arkamızda kaldı

but but at least people can see our beautiful  faces and they can see what else is going on yes  

ama en azından insanlar güzel  yüzlerimizi görebilir ve başka neler olduğunu görebilirler

a lot of activity can you hear in the distance the  sound of a brass band no i think it's you steve  

steve

the one thing with dogs the one thing i have  noticed there are lots of people with dogs here  

köpeklerle ilgili tek şey fark ettiğim bir şey  bugün burada köpekleri olan birçok insan var

today and they are being rather annoying anyway  enough of this we are now going to take you for  

ve onlar zaten oldukça can sıkıcı bu kadarı yeter  şimdi sizi

a little wonder around much wenlock's christmas  fair we are going to see what is going on here  

wenlock'un noel panayırında küçük bir merak için götüreceğiz bugün burada neler olup bittiğini görmek için

today and we might be back later i'm sure we will  be always back later one thing we are going to do  

ve daha sonra geri dönebiliriz eminim her zaman daha sonra döneceğiz  daha sonra yapacağımız bir şey   yiyecek  güzel

later on we are going to try and find something  nice to eat so we might join you later on for that  

bir şeyler bulmaya çalışacağız böylece size daha sonra katılabiliriz bunun için

but for now let's take a look around  this year's much wenlock christmas fair

ama şimdilik etrafa bir göz atalım bu yılki wenlock noel fuarı

okay we've managed to find somewhere to to  get warm after walking around and also after  

tamam, etrafta dolaştıktan ve ayrıca

eating the biggest hot dog i've ever had in my  life i have to be honest mr steve had a really  

hayatımda sahip olduğum en büyük sosisli sandviçi yedikten sonra  ısınacak bir yer bulmayı başardık dürüst olmak gerekirse, Bay Steve'in de gerçekten

big burger as well i must be honest i was  ready for it and now we are having a cake  

büyük bir burgeri vardı, dürüst olmalıyım, bunun için hazırdım ve şimdi kilisede bir pasta

and also a cup of coffee in the church look we are  in the sacred place i mean of all places for us to  

ve bir fincan kahve yiyoruz.

end up today a couple of heathens sheltering in  a religious building yes we are very nice though  

bugün bir çift dinsizin dini bir binaya sığınmasına son vereceğiz evet biz çok iyiyiz yine de

we are taking sanctuary here in the church because  basically we've been standing up for the last  

burada kiliseye sığınıyoruz çünkü temelde son

three hours filming yes and we're freezing cold  and we need somewhere to sit down and warm up our  

üç saattir çekim yapıyoruz evet ve donuyoruz soğukta ve oturup soğuk parmaklarımızı ısıtacak bir yere ihtiyacımız var uyuşmuş

cold fingers numb fingers our fingers are freezing  cold everything's cold in fact i think even my my  

parmaklarımız donuyor her şey soğuk aslında benim

hot dog has frozen we don't want to know about  that mr duncan don't be so rude we're in a place  

sosisli sandviçim bile dondu bunu bilmek istemiyoruz Bay Duncan bu kadar kaba olmayın biz bir

of worship the vicar's watching oh yes let's be  on our best behaviour not only is the vicar here  

ibadethanedeyiz papaz izliyor oh evet hadi en iyi davranışlarımızı gösterelim sadece papaz burada

but also father christmas let me just turn the  camera around oh no i can't it doesn't let me on  

Noel Baba da izin ver kamerayı çevireyim oh hayır yapamam

here stupid iphone 13. we're there there is santa  claus behind me can you see him there is santa  

burada bulunmama izin vermiyor aptal iphone 13. oradayız arkamda noel baba var onu görebiliyor musun noel

claus father christmas is here hello ho ho ho ho  ho ho oh did you see that father christmas came by  

baba var noel baba burada merhaba ho ho ho ho  ho ho oh noel babanın geldiğini gördün

he asked me if i've been naughty or nice and  i said that i've been a little bit naughty  

mü yaramazlık yapıp yapmadığımı sordu ya da güzel ve biraz yaramazlık yaptığımı söyledim

and also a little bit nice mr steve has his coffee  i'm i'm wiping the rim oh okay uh because when we  

ve ayrıca biraz da kibar Bay Steve kahvesini içiyor ben kenarlarını siliyorum oh tamam uh çünkü bize

were handed these cups of coffee the lady that  handed them to us said oh here's your coffee  

bu kahve fincanları verildiğinde veren bayan bize dediler ki ah işte kahven

oh i see you know with a hand all around the  bit that you drink out of so so mr steve now  

oh görüyorum ki bir elinle su içtiğin kısmın etrafını sarmış bu yüzden bay steve şimdi

is is cleaning his rim i'm cleaning if i don't  want to catch any germs that they might have  

kenarını temizliyor mikrop kapmak istemiyorsam temizliyorum olabilirler,

if there is ever a place if there is ever  a place for cleaning your rim it is inside  

eğer bir yer varsa, jantınızı temizlemek için bir yer varsa, orası

a church okay we're going to go and we're going  to let you carry on enjoying today's live stream  

bir kilisenin içindedir, tamam gidiyoruz ve bugünün canlı akışının keyfini çıkarmaya devam etmenize izin vereceğiz, bu

so this is mr duncan and also mr steve in  trinity church in much wenlock in england  

yüzden ben Bay Duncan ve ayrıca Mr. Steve in trinity kilisesi, many wenlock, ingiltere

in well i was going to say europe  but we are here we are still alive  

pekala, avrupa diyecektim ama buradayız, hala hayattayız

just about so i hope you've enjoyed this  and i will hand you back to the studio

hemen hemen bu yüzden umarım bundan hoşlanmışsınızdır ve sizi stüdyoya geri götüreceğim

and there it was i hope you enjoyed that video and  apologies for some of the inappropriate moments  

ve işte orada umarım videoyu beğenmişsinizdir ve kilisedeki bazı uygunsuz anlar   için özür dileriz

in the church but it was enjoyable  and to be honest we were freezing cold

ama keyifliydi ve dürüst olmak gerekirse donuyorduk

here he comes

işte o geliyor

hello hello wonderful viewers hello mr duncan here  he is here's the guy yesterday who was cleaning  

merhaba merhaba harika izleyiciler merhaba bay duncan işte burada  o dün temizlik yapan adam bu kilisede

his rim or should i say cleaning the rim of his  cup in the church a lot of people are already  

bardağının kenarını temizliyor mu demeliyim, birçok kişi

saying steve that it's unusual to see people  eating food in the church but i don't know why  

Steve'e kilisede yemek yerken görmenin alışılmadık bir durum olduğunu söylüyor ama neden bilmiyorum

we seem very relaxed here in much wenlock with  the church rules i i think tradition i think  

burada çok rahatlamış görünüyoruz. kilise kuralları sanırım gelenek bence

there's been i think i don't think there's a  problem with church of england people eating in  

vardı bence İngiltere kilisesinde insanların kilisede yemek yemesiyle ilgili bir  sorun yok

the church because of course on that saturday on  yesterday this was an opportunity for the church  

çünkü tabii ki dün cumartesi günü bu kilisenin para kazanması için bir fırsattı

to uh make some money to increase its funds by  selling uh drinks and selling cakes and inviting  

içki satarak, kek satarak ve

people in you see but the church particularly  the church of england who are losing lots of  

içinizdeki insanları davet ederek fonlarını artırın, ancak kilise, özellikle çok sayıda cemaat üyesini kaybeden İngiltere kilisesi,

lots of parishioners lots of people don't go to  church anymore are trying all sorts of things  

pek çok insan artık kiliseye gitmiyor, denemek için her türlü şeyi deniyor.

to try and encourage people back so opening the  church up on a day like yesterday encouraging  

ve insanları tekrar teşvik edin böylece dün gibi bir günde kiliseyi açarak

people to come in uh i mean if they were to say  you can't eat in here you can't drink in here  

insanları içeri gelmeye teşvik edin uh yani eğer burada yemek yiyemezsin burada içemezsin

well the church was the only place you could  go to be warm because it was cold outside so  

derlerse kilise tek yapabileceğiniz yerdi ısınmak için gidin çünkü dışarısı soğuktu yani

they've been very clever they're inviting people  in uh i don't think there's any sort of religious  

çok zekice insanları davet ettiler uh bence kilisede yemek yemeye herhangi bir dini   itiraz yok

objections to eating in a church well no  necessarily so it's allowed and they've probably  

yani buna izin veriliyor ve muhtemelen

made a lot of money because there were probably  100 people in that church well what i was going to  

çok para kazandı çünkü o kilisede muhtemelen 100 kişi vardı peki benim

say steve is every sunday they they eat and drink  in the church anyway don't know they they have the  

söyleyeceğim şey steve her pazar kilisede yiyip içiyorlar zaten bilmiyorum

they have the wafer the little bit of bread  and also the wine so if you can have bread  

ekmek ve ayrıca şarap yani

and wine on sunday then i'm sure you can have a  little bit of cake and also a cup of coffee on  

pazar günü ekmek   ve şarap içebiliyorsanız, eminim haftanın diğer günlerinde biraz kek ve ayrıca bir fincan kahve  içebilirsiniz

other days of the week and the other thing  is tradition the other thing of course is  

ve diğer şey gelenek  elbette

churches around the uk english churches and maybe  other churches as well are falling to pieces they  

İngiltere'deki kiliseler İngiliz kiliseleri ve belki diğer kiliseler de parçalara ayrılıyor

are starting to to fall apart so there is always  something that needs repairing with our churches  

parçalanmaya başlıyorlar, bu nedenle kiliselerimizde her zaman onarılması gereken bir şeyler oluyor

quite often the roof yes the roof is falling off  or or big lumps of stone work is falling off so  

oldukça sık çatı evet çatı düşüyor veya veya büyük topaklar taş işçiliği dökülüyor, bu yüzden

there is always something that has to be paid  for with a church because many of them are old  

her zaman bir kiliseyle ödenmesi gereken bir şey vardır çünkü çoğu eskidir

some of them are maybe seven or eight hundred  years old some of them even a thousand years old  

bazıları yedi veya sekiz yüz yaşında, hatta bazıları bin yaşındadır  bu

so yesterday was a good opportunity for the church  to open its doors to invite lots of people in and  

nedenle dün iyi bir gündü kilisenin birçok insanı içeri davet etmek için kapılarını açma fırsatı ve

then those people might think oh this is lovely  in here everyone's a friendly the vicar said  

o zaman bu insanlar şöyle düşünebilir, burası çok hoş burada herkes arkadaş canlısı papaz

hello maybe i'll come back on sunday uh so it's  sort of advertising and eating and drinking in a  

merhaba dedi, belki pazar günü geri gelirim uh, yani  bir tür reklam ve yemek ve bir  kilisede içki içmek,

church is not i mean you wouldn't have a main meal  but it doesn't show disrespect not a restaurant

ana yemek yemeyeceğiniz anlamına gelmez ancak bu bir restorana saygısızlık anlamına gelmez  bir

can you imagine that a church restaurant that  would be amazing so so you could have some proper  

kilise restoranının harika olacağını hayal edebiliyor musunuz?

tables some cafe or restaurant tables with candles  and maybe maybe you can sing some hymns or say  

mumlarla ve belki ilahiler söyleyebilir veya

some prayers whilst eating your your lovely big  meal well something that beatrice uh pointed out  

güzel büyük yemeğinizi yerken bazı dualar okuyabilirsiniz.

is that uh very observant seeing that people were  not wearing masks ah yes well we were surprised  

because a new rule has come in now that in the  uk so all throughout the summer we haven't had to  

İngiltere'de tüm yaz boyunca hiç

wear masks uh at all and and but that rule changed  last week so i was quite surprised to see that  

maske takmak zorunda kalmadık ama bu kural geçen hafta değişti bu yüzden insanların kilisede maske takmadığını görünce oldukça şaşırdım. buna

people were not wearing masks inside the church  um i was surprised about that but we weren't  

şaşırmıştı ama biz   hayır

we weren't no but because other people weren't yes  and we were sitting at a good distance away from  

değildik ama çünkü diğer insanlar evet değildi ve diğer insanlardan   oldukça uzakta oturuyorduk

from other people yes we kept we kept our social  distance anyway we were in a church so so we'd be  

evet koruduk sosyal mesafemizi koruduk yine de kilisedeydik yani yani biz

protected you see so coronavirus coronavirus would  not be able to get into the church so because it's  

korunacağız yani koronavirüs korona kiliseye giremeyecek yani

sacred so all of the viruses and all of the bugs  would be outside trying to get into the church  

kutsal olduğu için tüm virüsler ve böcekler dışarıda kiliseye girmeye çalışacak

but they wouldn't be able to you see no no because  it's safe in there because of the power the power

ama giremeyecekler sana göre hayır hayır çünkü orası güvenli çünkü elektrik var

uh christmas market says magda magdalene are  closed in bavaria yes um they're all open here um  

uh noel pazarı magda magdalene'nin bavyera'da kapalı olduğunu söylüyor evet um burada hepsi açık um   yani

i mean outside it's generally safe anyway  because lots of wind the air is dispersing  

dışarısı genel olarak güvenli zaten çünkü hava çok fazla rüzgar yayıyor

the virus so being outside i think is quite  safe anyway anyway um can i just can we just  

virüs bu yüzden dışarıda olmak bence oldukça güvenli zaten zaten um

stop talking about coronavirus now no because  well i'm only joking okay um that's a great joke  

şimdi koronavirüs hakkında konuşmayı bırakabilir miyiz hayır çünkü sadece şaka yapıyorum tamam um bu harika bir şaka bu

by the way palmeira makes there's a few points  about christmas that people have made okay um  

arada palmeira Noel hakkında birkaç nokta var insanlar iyi dediler um

palmyra is making the comment that uh of course  on the ukrainian borders now there's all these  

palmyra, tabi ki ukrayna sınırlarında şu anda tüm bu

migrants lots of freezing cold migrants and  that we ought to think about them maybe you  

göçmenler çok sayıda dondurucu soğuk göçmen var ve onları düşünmemiz gerektiği yorumunu yapıyor, belki siz

know when we're having fun at christmas time that  there's there's freezing cold thousands of them  

Noel zamanında eğlenirken bilirsiniz binlercesi dondurucu soğuk var

um trying to get a new life somewhere else  no food living in tents it must be horrible  

um başka bir yerde yeni bir hayat kurmaya çalışıyor yemek yok çadırlarda yaşamak korkunç olmalı

so yes it's always worth remembering those who  are less fortunate than ourselves at this time  

yani evet yılın bu zamanında bizden daha az şanslı olanları hatırlamaya her zaman değer

of the year angela says what a great idea having a  restaurant in a church i think so yes they should  

angela diyor ki sahip olmak ne harika bir fikir kilisede bir restoran bence bu yüzden evet

have they should turn part of the church into a  restaurant and serve actual food maybe it may be  

sahip olmalılar kilisenin bir bölümünü bir restorana dönüştürmeli ve gerçek yemek sunmalılar belki bu

sunday dinner or a sunday roast so and i think  people would then go to church wouldn't they  

pazar akşam yemeği veya pazar rosto olabilir ve bence insanlar o zaman kiliseye giderler değil mi

that's a great way they should have some sort  of incentive something to tempt people to go  

bu harika bir yoldur insanları kiliseye gitmeye teşvik edecek bir tür teşvike sahip olmaları gerekir

to church maybe maybe you can pay them give them  all 10 pounds as they come through the door and  

belki belki onlara kapıdan girerken 10 poundun hepsini vererek ödeme yapabilirsiniz ve

then they can spend that money on something in  the church or maybe buy some food in the church  

sonra o parayı kilisede bir şeye harcayabilirler veya belki kilisede biraz yiyecek satın alın   bence

i think churches if they want to survive i think  they have to start thinking like businesses  

kiliseler hayatta kalmak istiyorlarsa bence işletme gibi düşünmeye başlamalılar

they have to start thinking like a business they  have to find new ways of bringing in some revenue  

bir işletme gibi düşünmeye başlamalılar gelir elde etmenin yeni yollarını bulmalılar

yes we have to wear masks  everywhere in italy says christina  

evet her yerde maske takmak zorundayız italya diyor ki christina

well we did until the summer and then that rule  was taken away but it's now been reintroduced  

yaza kadar öyleydik ve sonra bu kural kaldırıldı ancak şimdi yeniden getirildi

but it doesn't seem to be being enforced yes to  any great degree i think i think shops if you  

ancak evet büyük ölçüde uygulanıyor gibi görünmüyor bence bence

go into a small shop i think i think they still  insist on wearing a mask but i think the church  

küçük bir dükkana giderseniz alışveriş yapın bence sanırım hala maske takmakta ısrar ediyorlar ama bence kilise

is a big place it was open it was airy it was it  wasn't very warm in there for those wondering why  

büyük bir yer, açıktı, havadardı, kilisede neden şapkalarımızı taktığımızı merak edenler için içerisi pek sıcak değildi

we were wearing our hats in the church but it  was considerably warmer than outside yes but  

ama oldukça fazlaydı dışarıdan daha sıcak evet ama

still but still not still not nice it but it was  okay it was much better than being outside in the  

yine de ama yine de hoş değil yine de hoş değil ama sorun değil dondurucu soğukta dışarıda olmaktan çok daha iyiydi

freezing cold it was a welcome place of refuge and  somewhere to sit down something which uh would be  

hoş bir sığınak yeriydi ve oturmak için bir yerdi bu da uh'a geri beslemeye değecek bir şeydi

worth feeding back to the organizers of the much  wenlock christmas fair is that they need to put  

wenlock noel panayırının organizatörleri, oturmak için

areas assign areas where you can sit down they  need to have a tent with lots of seats in that  

alanlar tahsis etmeleri gerektiğidir, oturabileceğiniz çok sayıda koltuk bulunan bir çadıra ihtiyaçları vardır,

you can sit down because there was literally  nowhere to sit down lots of street vendors  

çünkü kelimenin tam anlamıyla oturacak hiçbir yer yoktur, satış yapan çok sayıda sokak satıcısı vardır.

selling food but nowhere to sit down and  eat it so you had to stand up very awkward  

yemek ama oturup yemek için yer yok bu yüzden

to stand up as you could see from the video thank  you by the way for everyone who admired my long  

videodan da görebileceğiniz gibi ayağa kalkmak için çok garip   zorunda kaldınız bu arada uzun   büyük sulu sosislime hayran olan herkese teşekkür ederim

big juicy hot dog and can i say it was absolutely  delicious it was lovely it was the biggest hot dog  

ve kesinlikle lezzetli olduğunu söyleyebilir miyim çok güzeldi   hayatımda yediğim en büyük sosisli sandviçti

i've ever eaten in my life and mr steve had  you had a burger didn't you yes i thought  

ve Bay Steve'in bir burgeriniz vardı, öyle değil mi  evet düşündüm

they were somewhat overpriced they were but  i mean let's tell the viewers what it cost  

biraz pahalıydılar ama yani izleyicilere bunun ne kadara mal olduğunu   iyi bir şekilde söyleyelim tamam o zaman

well for your shall we not okay i think that might  be interesting okay then would it be interesting  

ilginç olabilir tamam o zaman ilginç olur mu

my sausage my big sausage was six pounds which  is very expensive and my burger was seven pounds  

sosisim büyük sosisim altı pounddu ki bu çok pahalı ve burgerim yedi pounddu

yes uh so that's about i don't know nine euros  probably which is a lot more than you would pay at  

evet uh yani bu yaklaşık bilmiyorum dokuz avro muhtemelen hangisidir mcdonald's'ta ödeyeceğinizden çok daha fazla

mcdonald's and i the comment i made yesterday of  course is that mcdonald's burgers are quite good  

ve ben dün yaptığım yorum tabii ki mcdonald's burgerlerinin oldukça iyi olduğu yönünde

uh there are other fast food outlets burger  king would be another one uh so you get a  

uh başka fast food satış yerleri var burger king başka bir tane olur uh yani

good burger at mcdonald's so if you're going  to pay twice as much which is what that cost  

mcdonald's'ta iyi bir burger alırsınız yani iki kat daha fazla ödeyecekler ki bu maliyet

it's got to be substantially better it wasn't  it was better but they just sliced the price  

önemli ölçüde daha iyi olmalı, daha iyi değil miydi , ancak fiyatı kestiler

they're just trying to make some money and they're  only operating from a from a tent so their costs  

sadece biraz para kazanmaya çalışıyorlar ve yalnızca bir başlangıç ​​noktasından faaliyet gösteriyorlar bir çadır yani maliyetleri

are very low so yeah overpriced but then that's  what you would expect in that type of event okay  

çok düşük yani evet çok pahalı ama o zaman bu tür bir olayda beklediğiniz şey bu tamam   dün

they they although i didn't hear you complaining  yesterday when you were shoving that burger into  

şikayet ettiğinizi duymama rağmen dün o burgeri

your mouth and i was eating my hot dog it  was it was lovely it was i would have paid  

ve ben sıcak yemeğimi yiyordum köpek o çok güzeldi

probably more because i was so hungry and  cold and tired yes my sausage was very big  

muhtemelen daha fazla öderdim çünkü çok açtım,

it was very big but it was also a  little bit cold around the edges

üşüdüm ve yorgundum bir kilisenin

reflects that you don't have to wear masks inside  a church because father christmas was protecting  

içinde maske takmak zorundayız çünkü noel baba

us that's it so maybe not just the lord maybe  father christmas we're also protecting us if  

bizi koruyordu   bu yüzden belki sadece lord değil belki noel baba da bizi koruyoruz, eğer

you notice in that video santa claus was wearing a  mask he actually did have a mask on did he yes as  

o videoda noel baba'nın maske taktığını fark ettiyseniz aslında maske takmıştı. o evet

he walked past you could see his his little  blue mask poking from underneath his beard  

yanından geçerken küçük mavi maskesinin sakalının altından çıktığını görebiliyordunuz  maskesinin üzerinden

i don't know how he was able to grow his beard  over his mask that's that's a that's quite  

sakalını nasıl uzatabildiğini bilmiyorum bu bu oldukça

a scientific breakthrough there you can grow  you can grow your facial hair through the mask  

bilimsel bir atılım orada uzayabilirsiniz uzayabilirsiniz maskenin içinden sakalın

a couple of people asking am i going  to be singing any christmas songs  

birkaç kişi noel şarkısı söyleyip söylemeyeceğimi soruyor

and jimmy says that he's still what listening to  the one from last year christine has asked as well  

ve jimmy, geçen yıl christine'in sorduğu  kişinin hala dinlediğini söylüyor

seems to be a quite a force mr duncan yes well  that's grateful force of people yes well i would  

oldukça güçlü görünüyor Bay Duncan evet pekala bu insanların minnettar gücü evet çok

love to but as i explained earlier a lot of  music popular music is also under copyright so  

isterim ama daha önce de açıkladığım gibi birçok popüler müzik de telif hakkı altındadır, bu nedenle

mr steve has a selection of christmas songs  there is a video on my youtube channel and  

Bay Steve'in Noel şarkılarından bir seçkisi var youtube kanalımda bir video var ve

i might put the link under here later on so if  you want to watch mr steve and listen to mr steve  

altına bağlantıyı koyabilirim daha sonra burada yani Bay Steve'i izlemek ve

singing some lovely christmas songs the video  link will be under here i think people were sort  

bazı güzel Noel şarkıları söylerken Bay Steve'i dinlemek isterseniz video bağlantısı buranın altında olacak. Sanırım insanlar

of suggesting that maybe i do some new ones no  well i've just if we've got time if we've got time  

yenilerini yapmamı öneriyorlardı. zamanımız varsa   zamanımız var

steve we can't because of copyright yeah but no  but we use what about the ones from last year  

steve telif nedeniyle yapamayız evet ama hayır ama geçen yılkileri kullanıyoruz   eh

well they were all slammed with copyright claims  how were they yes right even though we used uh  

hepsi telif hakkı iddialarıyla çarptı nasıl oldu da evet haklıydılar, uh

backing tracks that i paid for that doesn't  that doesn't matter did we but we could  

destek kullandık bunun için para ödediğim parçalar önemli değil, yaptık mı ama yapabildik

could we keep it on in the end or not yes well  it's still on there we've just advertised it  

sonunda devam ettirebilir miydik yoksa evet hala orada reklamını yaptık

we'll see what we can do we'll see i'm getting the  feeling steve isn't listening to me so i will put  

ne yapabileceğimize bakacağız Bakalım Steve'in beni dinlemediği hissine kapılıyorum, bu yüzden

the link under here to the video that still exists  and is still on youtube new ones people want new  

hala var olan ve hala YouTube'da olan videonun bağlantısını buraya koyacağım.

ones even though even though warner music are  now getting most of the copyright from it from  

telif hakkının çoğu

the monetization is going to them  multi-billion dollar corporation yes  

para kazanma onlara gidiyor multi-milyar dolarlık şirket evet

disgraceful great anyway steve belarus is cooking  oh she's always cooking and today it's souffle  

rezalet harika zaten steve belarus yemek yapıyor oh o her zaman yemek yapıyor ve bugün sufle   sufle dikkatli olun

souffle be careful be careful with your souffle  because if you open the door of your oven  

suflenize dikkat edin çünkü kapınızı açarsanız fırın

too soon it will sink it will deflate  like a balloon sure belarusian nose  

çok erken batacak bir balon gibi sönecek kesin belarus burnu

mega makes an interesting point um that  christmas day this year is on a saturday it is  

mega ilginç bir noktaya değiniyor ki bu yıl Noel günü bir cumartesi

and uh so in the uk if christmas day which is  normally a a bank holiday or a public holiday  

ve uh İngiltere'de, normalde resmi tatil veya resmi tatil olan Noel günü ise tatil

if it occurs on a saturday or a sunday we get  an extra day off on the following monday yes  

cumartesi veya pazar günü olursa  bir sonraki pazartesi fazladan bir gün izin alırız evet

because that's what that's what we  do but not uh not where mega lives  

çünkü bizim yaptığımız bu  ama mega'nın yaşadığı yerde değil

if it's on a saturday tough luck you don't  get any extra holidays but in the uk we do  

cumartesiyse ne yazık ki fazladan tatil yapmazsınız ama İngiltere'de yapıyoruz   durum

it's the same so if christmas day and boxing  day our saturday and sunday we get two more  

aynı yani eğer noel günü ve Noel günü bizim cumartesi ve pazarımız iki   gün daha izin alırsak

days off we get the monday and the tuesday off  yeah so there's an extra holiday so it actually  

pazartesi ve salı günleri izin alırız evet yani fazladan bir tatil var yani aslında

becomes an extra long weekend yes very nice oh  by the way that means if christmas day is on  

ekstra uzun bir hafta sonu olur evet çok güzel oh bu arada, eğer noel günü

saturday that means that we will be with you on  boxing day so the live stream on sunday the 26th  

cumartesi günüyse, bu, boks gününde sizinle birlikte olacağımız anlamına gelir, yani 26 aralık   pazar günü canlı yayın,

of december will be boxing day and we will be  here the day after christmas we will be here  

boks günü olacak ve noel'den sonraki  gün burada olacağız. burada

live in the studio celebrating christmas with you  it will be exciting yes i think so i'm looking  

stüdyoda sizinle birlikte Noel'i kutlamak heyecan verici olacak  evet bence bu yüzden sabırsızlıkla bekliyorum bu

forward to it that's going to be that's going  to be the highlight of my year how sad is that

yılımın en önemli olayı olacak ne kadar üzücü

it's very exciting being on on a  saturday on a sunday we love it  

bir cumartesi günü yayında olmak çok heyecan verici onu sevdiğimiz bir pazar

rosa uh has asked what is the opposite of freezing  cold that's it yes i've already answered that one  

rosa uh dondurucu soğuğun zıttı nedir diye sordu evet bu soruyu zaten cevapladım   tamam yani

okay so if something is freezing cold well  you could say what it is boiling hot yes  

bir şey dondurucu soğuksa ne kaynıyor diyebilirsiniz evet

if you're freezing cold in the winter in the  summer you would be boiling hot so that's the  

eğer donuyorsanız kışın yazın kaynayan sıcak olurdu yani bu tam

opposite yes because obviously they're not to  be taken literally because you're not as cold  

tersi evet çünkü açıkçası bunlar gerçek anlamıyla alınmamalı çünkü

as naught degrees freezing water yeah and  you're not as hot as 100 degrees boiling water  

sıfır derecelik dondurucu su kadar soğuk değilsiniz evet ve 100 derecelik kaynar su kadar sıcak değilsiniz

so the the exaggeration uh in that in  those two phrases uh really lends itself  

yani bu iki ifadedeki abartı, gerçekten

to saying how extreme you are feeling yeah  i'm freezing cold but you're not literally  

ne kadar aşırı hissettiğinizi söylemeye uygundur evet  ben donuyorum ama sen tam anlamıyla donmuyorsun ben

freezing i'm boiling hot poo but you're not  literally boiling secondly exaggeration good

sıcak kaka kaynıyorum ama sen tam anlamıyla kaynamıyorsun ikinci abartı güzel

but you've already explained it so that was  a waste of 30 seconds 30 seconds i wish it  

ama zaten açıkladın yani bu 30 saniye boşa gitti

was 30 seconds more like 30 minutes oh steve  he's going for a life skating lesson addy yes

will you clear this up for us please because  we we forget everything it's addy okay it's adi  

her şeyi unut o adi tamam adi  bu

is that right hello addy yes it's right  it's going for an ice skating lesson no  

doğru merhaba ady evet doğru buz pateni dersi için gidiyor hayır

they are going no it is going is going yeah a.d  addy is going yes for an ice skating lesson okay  

gidiyorlar hayır gidiyor gidiyor evet a.baba buz pateni dersi için evet tamam

see ya there we go i wonder if uh addy aidy  got that from your latest video saying how  

görüşürüz, gidiyoruz ben acaba addy aidy  bunu nasıl vedalaşacağınızı söyleyen son videonuzdan mı aldı?

to say goodbye yes see ya see ya see ya see you  later alligator yes well probably outside because  

if you're in scotland you've probably had snow  there and you can probably ice skate outside

dışarıda kaykay

good i'm glad we cleared that up um i was going  to say happy birthday to jimmy in hong kong  

iyi bunu açıklığa kavuşturduğumuza sevindim um hong kong'daki jimmy'ye doğum günün kutlu olsun

happy birthday jimmy in hong kong you had your  birthday last week so i suppose we should say  

hong kong'daki jimmy'ye doğum günün kutlu olsun diyecektim geçen hafta  doğum gününüz dü, bu yüzden sanırım

happy birthday to you jimmy in hong kong even  though we couldn't say it on your birthday but  

hong kong'daki jimmy'ye doğum günün kutlu olsun demeliyiz doğum gününüzde söyleyememiş olsak da

we are here now to say happy birthday for your  birthday last week you might even say that this is  

şimdi geçen hafta doğum gününüz için mutlu yıllar demek için buradayız hatta bunun  geç kalmış

belated belated birthday greetings so we are  a little bit late unfortunately but happy  

gecikmiş doğum günü tebrikleri olduğunu bu nedenle biraz geç kaldık maalesef ama doğum

birthday i hope you had a good birthday  last week jimmy uh muhammad is suggesting  

günün kutlu olsun umarım siz iyi bir doğum günü geçirdim geçen hafta jimmy uh muhammed

or saying is christmas day on sunday or saturday  christmas day this year is on saturday uh yes  

noel gününün pazar veya cumartesi olduğunu öneriyor veya söylüyor bu yıl noel günü cumartesi uh evet   evet

yes i've just suddenly had doubts oh  uh yeah okay so what's the date today  

birdenbire şüphelerim oluştu oh  uh evet tamam öyleyse bugünün tarihi nedir

the date today is the fifth the fifth twenty  days until christmas hmm interesting why don't  

bugünün tarihi beşinci beşinci noele yirmi  gün kaldı hmm ilginç neden  bir

start adding things up on your fingers steve i  won't please resist can someone confirm for us  

şeyleri parmaklarınıza eklemeye başlamıyorsunuz steve lütfen karşı koymayacağım biri bizim için onaylayabilir mi

is it saturday or sunday i'm pretty sure it's  saturday yes yes because i remember thinking that  

bugün cumartesi mi pazar mı cumartesi olduğundan oldukça eminim evet evet çünkü hatırlıyorum

we were we could be here over christmas with  our live streams anyway i think we're going  

Noel'de burada canlı yayınlarımızla birlikte olabileceğimizi düşünüyorduk, sanırım

too deep into that steve one of the things  i love about christmas it's saturday yeah

bu Steve'in çok derinlerine iniyoruz Noel'in sevdiğim yönlerinden biri de bugünlerin cumartesi olması evet

one of the things i love about christmas  is the fact you can eat anything you want  

Noel'in sevdiğim yanlarından biri de bunu yapabilmeniz. istediğiniz her şeyi yiyin  herhangi

any any food you can let yourself go and you can  have something gorgeous maybe something that you  

bir yiyeceği kendinize bırakabilir ve muhteşem bir şey yiyebilirsiniz, belki

only eat at christmas there are many things that  people only eat at christmas time i suppose you  

yalnızca noel'de   yediğiniz bir şey insanların  yalnızca noel'de yediği pek çok şey vardır, sanırım

might say that well of course mr duncan people  people eat turkey at christmas so maybe they don't  

öyle diyebilirsiniz tabii ki bay duncan insanlar insanlar noel'de hindi yiyin, bu yüzden belki

eat turkey at any other time of the year yes  that's a good point you make a very good point  

yılın başka bir zamanında hindi yemezler evet bu iyi bir noktaya değindiniz

there voice in my head unless you're in america  but yes i am talking about sweet things chocolate  

Amerika'da değilseniz kafamın içinde bir ses var ama evet çikolatalı tatlı şeylerden bahsediyorum

sweet things crisps savory snacks however there  is one thing that you should never ever buy for me  

tatlı şeyler çıtır çıtır tuzlu atıştırmalıklar ancak noelde benim için asla almamanız gereken bir şey var

at christmas time you know i love  chocolate and you know i love sweet things  

çikolatayı sevdiğimi bilirsiniz ve tatlı şeyleri sevdiğimi bilirsiniz

but there is one thing that you should never  give me and you know what that is steve  

ama bana asla  vermemeniz gereken bir şey vardır ve bunun ne olduğunu bilirsiniz steve

uh what do you hate mushrooms no something  something chocolatey that you don't like yeah  

mantardan ne nefret edersin hayır bir şey sevmediğin çikolatalı bir şey

that i don't like that you don't like something  chocolatey that you do if you give if you give  

this to me i will throw it i will throw it back  in your face disrespectful and you will never  

saygısızca yüzüne geri fırlat ve

be allowed around my house how ungrateful  ever again i'll tell you steve it's these  

evime asla girmene izin verilmeyecek ne kadar nankör bir daha asla sana bunların bunlar olduğunu söyleyeceğim steve oh

oh right yes ferrero rocher they  might be the most disgusting  

doğru evet ferrero rocher onlar şimdiye kadarki en iğrenç

chocolates ever now i'm sure there will be people  who say mr duncan you idiot they are gorgeous but  

çikolatalar olabilir şimdi eminim insanlar olacaktır Bay Duncan aptal diyenler muhteşemler ama

i can't stand these and and i i i don't know  anyone i don't know any person that likes these  

bunlara dayanamıyorum ve kimseyi tanımıyorum, bunları çikolata olarak seven birini tanımıyorum

as a chocolate they they hate them so if if you  come around to my house and you give me these  

onlardan nefret ediyorlar, bu yüzden eğer evime gelirseniz ve sen bana bunları verirsen

you you won't be staying very long i will  be kicking you right out the house and  

çok uzun kalmayacaksın seni evden atacağım ve

these will be following you it's close  behind your head they are heavily advertised  

bunlar seni takip edecekler senin arkandan sıkı bir şekilde reklamı yapılıyor

here in the uk around christmas time uh but  i i don't think they're all right but they're  

burada İngiltere'de noel zamanı uh ama yapmıyorum iyi olduklarını düşünmezler ama onlar

they're always they're  advertised as something that is  

her zaman dünyanın

you know like the best chocolate ever in the  world and then when you bite into them you  

gelmiş geçmiş en iyi çikolatası gibi bir şey olarak tanıtılırlar ve sonra onları ısırdığınızda dünyanın

realize they're not the best in the world and they  are over hyped i think i don't know why i think  

en iyisi olmadıklarını anlarsınız dünya ve onlar fazla abartılmışlar bence neden bilmiyorum

it's the gold packaging they've managed to market  themselves in a very successful way as an upmarket  

kendilerini çok başarılı bir şekilde lüks bir

uh sweet after dinner type thing isn't  it yes i think so um but but the thing is  

yemekten sonra tatlı olarak pazarlamayı başardıkları altın ambalaj bu, değil mi  evet bence öyle ama olay şu ki  kimse

nobody likes these so when you think of other  chocolates and other types of chocolate generally  

bunları sevmiyor yani diğer çikolataları ve genel olarak diğer çikolata türlerini düşündüğünüzde

you find people like them but  i don't know anyone who likes  

onlar gibi insanlar buluyorsunuz ama   ferrero rocher'ı seven birini tanımıyorum bu çikolata

ferrero rocher it's like eating sawdust  off the floor that's been flavoured with

ile tatlandırılmış talaşları yerden yemek gibi

chocolate i'm not even sure if the chocolate is  very good it's very popular in italy sylvia okay  

i çikolatanın çok iyi olup olmadığından bile emin değilim, italya'da çok popüler sylvia tamam   ne demek

what does what do you mean rosa mr steve does your  presentation come back not sure what you mean by  

istiyorsunuz rosa bay steve sunumunuz geri dönüyor mu ne demek istediğinizden emin değilim

that perhaps you would like to explain what do you  mean by my presentation so these chocolates back  

belki bununla ne demek istediğinizi açıklamak isteyebilirsiniz sunumum yani bu çikolatalar konuma geri dönelim

to my my subject these chocolates they really  are quite uh horrible a lot of people like them  

bu çikolatalar gerçekten çok korkunç birçok insan onlar gibi

already tomek has said mr duncan you are an  idiot you are an idiot everyone likes these  

zaten tomek dedi bay duncan siz bir salaksınız siz bir salaksınız herkes bunları seviyor

yes but smiley faces are accompanying that  comment but you might be right you might be  

evet ama bu yoruma gülen yüzler eşlik ediyor ama haklı olabilirsin haklı olabilirsin

right a lot of people do like them but  maybe it's just me and everyone i know  

birçok insan onları seviyor ama belki sadece ben ve tanıdığım herkes

because i don't know anyone who likes ferrero  rocher i prefer something with a little bit of  

çünkü ferrero rocher'ı seven birini tanımıyorum biraz

orange or a little bit of mint but no nuts i don't  like nuts in chocolate well that of course well  

portakal veya biraz nane içeren bir şeyi tercih ederim ama fındık yok çikolatada fındık sevmem tabii ki bu

interesting for you to say that mr duncan because  saturino has said that it's an italian brand  

sizin için ilginç Bay Duncan çünkü saturino bunun nutella yapan aynı şirketin bir İtalyan markası olduğunu söyledi

by the same company that make nutella  oh i see so hence the bits of um

oh anlıyorum, dolayısıyla um

oh what am i looking for nuts that are in that  product because it is chocolate with sort of is  

oh o üründe bulunan fındıkları arıyorum çünkü bu bir çeşit çikolata,

it hazelnuts is it uh well what's what's nutella  what is that hazelnuts yes it's it's well that  

fındık mı, uh peki nutella nedir, bu fındık nedir, evet bu iyi, bu

doesn't surprise me so i think this this is  actually made from all of the the nuts that have  

beni şaşırtmadı, bu yüzden bence bu gerçekten yapıldı

been left on the floor so they sweep them up and  they put them into ferrero rocher but i i might  

yere bırakılan tüm fındıklardan onları süpürürler ve ferrero rocher'a koyarlar ama bu

get sued for this by the way but that doesn't  matter because i've got no money so you can't sue  

arada bunun için dava edilebilirim ama bu önemli değil çünkü hiç param yok, bu yüzden sen

someone without money so i does anyone like this  just maybe i'm wrong maybe i'm completely wrong  

parasız birini dava edemem bu yüzden birini böyle yaparım sadece belki yanılıyorum belki tamamen yanılıyorum

and these are the most amazing things ever but i i  can't they are disgusting beatrice has used a very  

ve bunlar şimdiye kadarki en harika şeyler ama i yapamam onlar iğrenç. beatrice

interesting word to describe ferrero rocher  says that they're very popular in argentina  

tarif etmek için çok   ilginç bir kelime kullandı ferrero rocher arjantin'de çok popüler olduklarını söylüyor

very cloying cloying now that's not a popular word  that's used in english but it is a lovely word  

çok iğrenç tiksindirici şu anda bu İngilizce'de kullanılan popüler bir kelime değil ama hoş bir kelime

um it's sort of sticky sort of yeah clois sticks  together sort of clumps and sort of difficult to  

um bu bir tür yapışkan, evet pelerin birbirine yapışıyor bir tür kümeler halinde ve

get rid of in your teeth um that's a very very  interesting word for you to use and very very  

elde edilmesi biraz zor   Bu senin için çok çok ilginç bir kelime ve çok çok

well used beatrice very good cloying i love that  word cloying everyone has their own personal taste  

iyi kullanılmış beatrice

i agree with you but i don't know anyone who  likes these i think it's because you don't like  

bence bunun sebebi

nuts no you don't like nuts in any chocolate so  no but but i i just said i don't know anyone else  

fındık sevmiyorsun hayır hiçbir çikolatada fındık sevmiyorsun yani hayır ama sadece bunları seven başka birini tanımadığımı söyledim

who likes these so i'm not just talking about  my own taste other people they go ferrero rocher  

bu yüzden sadece kendi zevkimden bahsetmiyorum diğer insanlar ferrero rocher'a giderler

they're disgusting never give them to me as a  gift and that's what lots of people say they  

iğrençler onları bana asla hediye olarak vermeyin ve birçok insan onlardan

don't like them give me something soft give me  some some beautiful swiss chocolate something nice  

hoşlanmadığını söylüyor bana yumuşak bir şey verin bana biraz güzel İsviçre çikolatası verin güzel bir

something velvety that will melt in my mouth yeah  so we're talking uh lint anything swiss anything  

şey   ağzımda eriyecek kadifemsi bir şey evet öyleyse konuşuyoruz uh herhangi bir şey İsviçre herhangi

lint anything belgian chocolate belgian swiss  anything my our favourite chocolates and they  

bir şey   tüy bırakmayan herhangi bir şey belçika çikolatası belçika İsviçre herhangi bir şey benim en sevdiğimiz çikolatalar ve onlar

are very very expensive which we very rarely buy  because they're expensive godiva yes g-o-d-i-v-a

çok çok pahalılar ve çok nadiren satın alırız çünkü onlar pahalıdır godiva evet g-o-d-i-v-a

um like like the lady who who sat on the horse  naked and she walked so well she didn't she sat  

um tıpkı üzerine oturan bayan gibi at çıplak ve o kadar iyi yürüdü ki

on the horse i don't know if she sat side saddle  or if she if she sat with her leg over the horse  

ata oturdu bilmiyorum yan eyere mi oturdu yoksa bacağı atın üzerinden mi oturdu

we'll never know we weren't there we'll never know  but but yes those are unbelievably high quality  

orada olmadığımızı asla bilemeyeceğiz asla bilemeyeceğim ama evet bunlar inanılmaz derecede yüksek kaliteli

chocolates very nice and um maybe i'll buy some  for christmas okay i don't know good uh godiva  

çikolatalar çok güzel ve um belki Noel için biraz alırım tamam bilmiyorum iyi uh godiva evet aman tanrım

yes my goodness they're gorgeous you normally  i've said this before you normally see them in  

onlar muhteşemler normalde sen bunu senden önce söylemiştim normalde onları

in fridges at uh at airport uh in airport lounges  in the in the way you buy stuff in the airport  

havaalanında/uh/havaalanında/uh/havaalanındaki dinlenme salonlarında        duty-free alanında havaalanında bir şeyler satın aldığınız şekilde

duty-free area um but yes if you like chocolate  combined with hazelnuts you would probably like  

um ama evet, çikolata fındıkla birlikte seviyorsanız muhtemelen

ferrero rocher if you don't then you won't but you  don't like you see i like fruit and nut chocolate  

ferrero rocher istersiniz eğer sevmiyorsanız o zaman sevmeyeceksin ama sevmiyorsun bak ben meyve ve fındıklı çikolata severim

yes mr duncan doesn't like that i like peanuts  covered in chocolate mr duncan doesn't like that  

evet bay duncan fıstıkları sevmem çikolata kaplı bay duncan bundan hoşlanmaz

satarina says mr duncan the family  of ferrero is the richest family  

satarina, bay duncan'ın ferrero'nun ailesi  olduğunu söylüyor İtalya'daki en zengin aile

in italy and in every house there is a can or a  jar of nutella wow well that's another thing i  

ve her evde bir kutu veya bir kavanoz nutella var vay be bu da başka bir şey ben

i don't like i don't like  nutella it's it's it's like  

sevmiyorum nutella sevmiyorum  bu sanki   deli gibi

it's nuts yes you don't like nuts but it's just  it's just the i think it's also the texture of it

evet fındık sevmiyorsun ama bu sadece sanırım dokusu da

as we would say here yeah that's it you  see so some words because we are here  

burada söyleyeceğimiz gibi evet işte bu kadar bazı kelimeler çünkü burada

to talk about the english language we are  here today discussing all of these things  

ingilizce hakkında konuşmak için buradayız bugün tüm bunları tartışıyoruz

i suppose one of the subjects i would like  to look at briefly is the the subject of  

sanırım konulardan biri ben kısaca bakmak istiyorum konusu şimdiki

the present the present and i'm not talking about  christmas presents i'm talking about the here and  

zaman ve yılbaşı hediyelerinden bahsetmiyorum burada bahsediyorum ve

now expressing the present way of living if  there is one thing i've noticed over the past  

şimdi şimdiki yaşam biçimini ifade ediyorum eğer bir şey farkettiysem son

three or four years more people have become  interested in in in a much wider range of topics  

üç veya dört yılda daha fazla insan çok daha geniş bir konu yelpazesiyle ilgilenmeye başladı

and things that maybe a few years ago people  would not take any notice of especially things  

ve belki birkaç yıl önce insanların özellikle siyaset gibi şeylere aldırış etmeyeceği şeyler

like politics so i suppose since i would say since  2016 a lot of people have become more interested  

yani sanırım 2016'dan bu yana çok fazla şey söyleyebilirim insanlar siyasete daha fazla ilgi duymaya başladılar

in politics discussing politics and sometimes

siyaseti tartışıyorlar ve bazen kendi

over their politics however when we  generally talk about the present the  

siyasetleri hakkında konuşuyoruz ancak genel olarak şimdiki zamandan,

present way of living we are talking about  the things that are happening now the present  

şimdiki yaşam biçiminden bahsettiğimizde şu anda olan şeylerden bahsediyoruz

however we often look also back over  history and there is a great expression  

ancak sıklıkla tarihe de bakıyoruz ve orada harika bir ifade

those who don't learn from history are  destined to repeat it in the present  

tarihten ders almayanlar onu  şu anda

or in the future so i like that so expressing  the present way of living and i thought we would  

veya gelecekte tekrar etmeye mahkumdur, bu yüzden şimdiki yaşam biçimini bu şekilde ifade etmeyi seviyorum ve

have a look at some ways of doing that so we talk  about modern times modern times so anything modern  

bunu yapmanın bazı yollarına bir göz atacağımızı düşündüm, bu yüzden biz modern zamanlardan modern zamanlardan bahsedin yani modern olan herhangi bir şey

is something that was not there before but  is now can you think of one modern thing  

daha önce olmayan bir şeydir ama şimdi modern bir şey düşünebilir misiniz   son zamanlarda ortaya

think of something recently that that has  come along that didn't exist the telephone  

çıkan  bir şey düşünün telefon

recently i think you'll find the telephone  has been around for about 100 years television  

son zamanlarda aradığınızı bulacaksınız telefon yaklaşık 100 yıldır ortalıkta var televizyon

internet yes computers yes okay there's a whole  pile of them there i would say electric vehicles  

internet evet bilgisayarlar evet tamam onlardan bir yığın var elektrikli araçlar derdim   evet ah,

yes ah you see so that's the one i  wanted to actually mention is something  

görüyorsunuz yani aslında bahsetmek istediğim şey bu

recent so when we talk about modern times we  are talking about things that have come along  

yakın zamana ait bir şey   yani modern zamanlardan bahsederken biz ortaya çıkan şeylerden bahsediyoruz

things that have come along to to change  the way we live so electric vehicles  

yaşam şeklimizi değiştirmek için ortaya çıkan şeylerden yani elektrikli araçlar

we do use electric vehicles things  powered by electricity that in the past  

elektrikli araçlar kullanıyoruz geçmişte elektrikle çalışan şeyler   o kadar

weren't so i remember in the 1980s do you remember  there was a lovely scientist called clive sinclair  

da değildi 1980'lerde hatırlıyor musunuz vardı clive sinclair adında sevimli bir bilim adamı

and he came up with the idea for an electric  car can you remember what it was called  

ve elektrikli araba fikrini ortaya attı.

you mean the the c5 the sinclair c5 yes it  was a little it looked like it looked like  

like a bathtub on wheels but it was powered  by electricity was it and at the time at the  

elektrikle çalışıyordu ve o zamanlar

time people said oh that's crazy no one's ever  going to to drive around in in an electric car  

insanlar ah bu çılgınca hiç kimsenin elektrikli araba kullanamayacağını

and here we are now in 2021 approaching 2022 and  now more and more people are now driving they are  

ve işte şimdi 2021'deyiz, 2022'ye yaklaşıyoruz ve şimdi giderek daha fazla insan araba kullanıyor

driving electric cars so i would say that's a good  sign of modern times things that have come along  

elektrikli araba kullanıyorlar, bu yüzden bunun modern zamanların iyi bir işareti olduğunu söyleyebilirim

and they've also changed the way in which we  do things so petrol well they say that petrol  

ve aynı zamanda işleri yapma şeklimizi de değiştirdiler, bu yüzden benzin iyi

is going but but we all know it isn't we all  know it is not going anywhere that's a debate  

gidiyor diyorlar ama hepimiz biliyoruz ki gitmiyor' Hepimiz bir yere gitmediğini biliyoruz, bu bir tartışma

we don't want to get into no uh electric cars  should we be going that direction or not um  

hiçbir elektrikli arabaya binmek istemiyoruz o yöne mi gitmeliyiz yoksa um   bunu çıkarabilecekleri

quite a lot of doubt as to whether they  can pull that off um rotten rotten roses  

konusunda oldukça fazla şüphemiz var um çürük çürük güller

that's an interesting name uh it says that  modern refers to the film modern times  

bu ilginç bir isim uh, modern'in

which was made in 1936 that will be  charles chaplin yes yes a very famous film  

1936'da çekilen ve charles chaplin evet evet çok ünlü bir film olacak   modern zamanlar   filmine atıfta bulunduğunu

and that that was one of the films that actually  ended up causing him to be accused of being  

ve bunun aslında onun suçlanmasına neden olan filmlerden biri olduğunu söylüyor

on the other side let's just so a lot of people  accused charles chaplin of being a communist  

diğer taraftan, pek çok kişi charles chaplin'i komünist olmakla suçladı

and modern times was almost seen by some people  not many as as a communist a piece of communist  

ve modern zamanlar bazı insanlar tarafından neredeyse komünist olarak görülmedi  bir komünist

propaganda because it was all about workers  but in fact it wasn't it was all about modern  

propagandası olarak görüldü çünkü her şey işçilerle ilgiliydi ama aslında değildi' Her şey modern

modern technology or maybe the way  in which people were becoming used  

modern teknoloji veya belki insanların

as machines so it's a great film a a really good  film in that there are some wonderful sequences  

makine  olarak kullanılma         yapmasıyla ilgiliydi, bu yüzden harika bir film ve bazı harika sekanslar olması bakımından gerçekten iyi bir film   bu nedenle kamera çalışmasının ve kurgunun

so some of the most innovative uses of of  camera work and editing that that i've seen  

en yenilikçi kullanımlarından bazıları

ever in a movie of course that that was a time  when uh uh america were very paranoid about  

Amerika'nın komünizmle ilgili herhangi bir şey hakkında çok paranoyak olduğu

anything to do with communism and anyone seemed to  be supporting it or you know even if they weren't  

ve herkesin onu destekliyor gibi göründüğü ya da bilirsiniz, desteklemeseler bile bir

were sort of vilified in society and cast out and  yes i think he fell victim to that he did as did  

şekilde karalandığı bir zamandı. toplum ve dışlanmış ve evet bence o da kurbanı oldu bunun kurbanı oldu

many other people actors in in you know decades to  come well he was he actually went to britain for a  

diğer pek çok kişi gibi sizin bildiğiniz on yıllar iyileşmek için aslında kısa bir ara için İngiltere'ye gitti

short break and then realized he discovered  that he wasn't welcomed back they would not  

ve sonra olmadığını keşfetti  tekrar hoş geldin   geri dönmesine

allow him to go back i think it was something  like 20 years or something it was a very long  

izin vermiyorlardı sanırım 20 yıl gibi bir şeydi ya da çok uzun bir

period of time that charles chaplin was  not allowed to go back to the united states

süreydi charles chaplin'in ABD'ye geri dönmesine izin verilmedi

of course he was born here uh in the first  place he had a natural second home here  

tabii ki o burada doğdu uh ilk önce burada doğal bir ikinci evi vardı

spent his last days in switzerland and he died  and died on christmas day 1977. did he wow yes  

son günlerini İsviçre'de geçirdi ve 1977 Noel gününde öldü ve öldü.

we know tomek's only joking uh we know that uh  there's you know banter funny banter goes on  

uh between us on the live  chat so yes we can find but uh  

canlı sohbette yani evet bulabiliriz ama uh

yes okay so yeah modern times mr duncan yes well  the thing is you're always living in modern times  

evet tamam yani evet modern zamanlar Bay Duncan evet pekala mesele şu ki siz her zaman modern zamanlarda yaşıyorsunuz

that you never you look at any period of time so  when that was written in 1936 that film was made  

hiçbir zaman bir döneme bakmıyorsunuz yani bu 1936'da yazıldığında film yapıldı

there's always something modern because  that's the one thing about living in  

her zaman modern bir şeyler vardır çünkü

the last 100 years in particular is that  nothing or certainly the last 200 years  

özellikle son 100 yılda yaşamanın bir yanı da hiçbir şeyin  veya kesinlikle son 200 yılda

nothing stays the same for long no and  in if you look at the history of humanity  

hiçbir şeyin uzun süre aynı kalmamasıdır hayır ve insanlık tarihine bakarsanız

for thousands of years nothing changed each  generation just experienced the same thing  

binlerce yıldır yıllar hiçbir şey değişmedi her nesil sadece aynı şeyi yaşadı

you know growing crops eating them just the  same sort of church scenarios were there  

bilirsiniz büyüyen mahsuller onları yiyor sadece aynı türden kilise senaryoları                                                                           çıkan geçen

nothing really changed very much even from one  generation to the next but since the industrial  

hiçbir şey bir sonraki nesle pek değişmedi ama sanayi

revolution everything's changed in a faster and  faster pace so we see you know it's it's always  

devriminden bu yana her şey çok   daha hızlı değişti

difficult to appreciate that that for thousands  hundreds of thousands of years you wouldn't and  

binlerce yüzbinlerce yıl boyunca değişmeyeceğinizi ve

each generation would have seen virtually not  very little change at all it doesn't sound  

her neslin neredeyse hiç de az değişiklik görmediğini takdir etmenin her zaman zor olduğunu bildiğinizi görüyoruz. kulağa

very human society it doesn't it doesn't  sound very interesting imagine that no  

pek insan toplumu gelmiyor değil mi? kulağa pek ilginç gelmiyor hayal edin

internet your lives when you were born probably  be much the same as they were when you died  

internet olmadan doğduğunuz zamanki hayatınız muhtemelen öldüğünüz zamankiyle aynı olacak

50 60 years later or 30 years later some  instances nothing would have changed okay  

50 60 yıl sonra veya 30 yıl sonra bazı durumlarda hiçbir şey değişmeyecekti tamam

but now everything changes all the time at a  faster and faster pace okay steve and uh just  

ama şimdi her şey her zaman değişiyor daha hızlı ve daha hızlı tamam steve ve uh sadece  bu

so it's always modern and then i think you've got  it's ten year periods now you have to look back at  

yüzden her zaman modern ve bence on yıllık dönemler var şimdi geriye bakmalısın

you know what when do things visibly change  you need a period of time to see that change  

işler ne zaman gözle görülür şekilde değişir bunu görmek için bir süreye ihtiyacın var değişim

there is a theory um there is a theory let me  just explain something steve there is a theory  

bir teori var um bir teori var  bir şeyi açıklayayım steve bir teori var

that it's every 10 years so we we often say now  that 10 years is when there is a big step forward  

bu her 10 yılda birdir, bu yüzden şimdi sık sık 10 yılda ileriye doğru büyük bir adım atıldığını söyleriz

so every 10 years there seems to be a big  leap or a big jump or a big leap forward  

yani her 10 yılda bir teknolojide veya yaşama biçimimizde veya yaşam standartlarında büyük bir sıçrama veya büyük bir sıçrama veya ileriye doğru büyük bir sıçrama

in technology or the way we live or the  living standards maybe not everywhere  

belki her yerde değil

maybe just in certain places so yes i think it's  fair to say and there are many ways of expressing  

belki sadece belirli yerlerde bu yüzden evet bence haklı olarak söylüyorum ve bugünü ifade etmenin birçok yolu var

the the present we we can say things that are  current current current events things happening  

güncel güncel olaylar olan şeyleri söyleyebiliriz   şu anda olan şeyleri   şu anda

right now we often describe them as current events  is that the same way that you would spell dried  

güncel olaylar olarak tanımlarız  bu, kurutulmuş meyveyi hecelemenizle aynı şekildedir hayır ah

fruit no ah yes that's it there is an a so things  are current or the flow of electricity in a wire  

evet işte bu kadar bir a yani şeyler akım veya elektrik akışıdır bir telde   aşağı yukarı aynı mı bu evet

is that's about the same that's it yes the  movement movement the movement of something  

hareket hareket bir şeyin hareketi

the movement of is it electrons i don't know  when it when electricity is flowing through a  

hareketi elektronlar mı bilmiyorum elektrik bir

wire that's a current of flow yes so the flow  of something so we often just use use it to  

telden akarken bu bir   akış akımıdır evet yani bir şeyin akışı yani bunu genellikle

mean the flow so you can use the same thing with  water so water also has a current it just means  

akış anlamında kullanırız, böylece aynı şeyi suyla kullanabilirsiniz, yani suyun da bir akımı vardır, bu sadece bir

the flow of something the flow flow of events  yes but if you are talking about dried fruit  

şeyin akışı anlamına gelir, olayların akışı evet, ancak çikolatadaki kuru meyve   hakkında konuşuyorsanız,

in chocolate nut chocolate i thought  you were talking about me then then  

fındıklı çikolata o zaman benden bahsettiğini düşünmüştüm o zaman

that would be a currant a currant spelt the same  way currants are dried little dried fruits aren't  

bu frenk üzümü olurdu frenk üzümü aynı şekilde hecelenir kuş üzümü kurutulmuş küçük kuru meyveler değil mi onlar

they that you you you can put into chocolate  into cooking uh but it's spelt with an a currant  

sen sen çikolataya pişirmeye koyabilirsin uh ama a frenk üzümü ile hecelenmiş

and but it's pronounced current yes pronounced  the same way you're confusing me yes uh so yeah  

ve ama şu an evet olarak telaffuz ediliyor benim kafamı karıştırdığınız gibi evet uh yani evet

currents and raisins don't say current no that's  not how you spell it i don't know what that is  

akıntılar ve kuru üzümler şu anki hayır demez onu böyle heceleyemezsiniz bunun ne olduğunu bilmiyorum

yes no but but now i also want to  have because i've met can i also say  

evet hayır ama şimdi ben de sahip olmak istiyorum tanıştığım için ben de şunu söyleyebilirim

um thank you louis for being  vigilant as well so you know

um  louis de  uyanık olduğunuz için teşekkür ederim yani bilirsiniz hayır sorun

no it's all right mr duncan doesn't know what's  going on i'll explain it to it later but yes  

değil Bay Duncan neler olup bittiğini bilmiyor ona daha sonra açıklayacağım ama evet   burada

it's good good to have our moderators  being vigilant um okay but there we go but

olmamız güzel moderatörler tetikte um tamam ama işte başlıyoruz ama

i don't think anyone knows what you're going on  about i know what they do on the live stream can i  

kimsenin sizin hakkında neler konuştuğunu bildiğini sanmıyorum canlı yayında ne yaptıklarını biliyorum

continue with let's just calm things down let's  just forget move on move on everybody move on  

devam edebilir miyim ortalığı sakinleştirelim unutalım devam edin devam edin herkes devam et

okay steve i think i think you should move on here  we go so we talk about things that are current  

tamam steve bence buraya devam etmelisin bu yüzden güncel olan şeyler hakkında konuşuyoruz

we talk about things that are modern so we also  mentioned oh here's another one i love this word  

modern olan şeyler hakkında konuşuyoruz bu yüzden ayrıca bahsettik oh işte bu kelimeyi seviyorum

modernity oh modernity that is a great word  modernity we talk about modernity it is the  

modernlik ah modernlik bu harika bir kelime moderniteden bahsediyoruz modernite, değişen

absolute presence or the actual fact of things  changing so modernity is things changing over time  

şeylerin mutlak varlığı veya gerçek gerçeğidir, yani modernite zamanla değişen şeylerdir   bu nedenle

so we talk about modernity in technology so  maybe things that come along and change our  

teknolojide modernlikten bahsediyoruz, yani belki ortaya çıkan ve hayatımızı değiştiren şeyler,

life so i love that word modernity yes it's a  beautiful word i i didn't put it on the screen  

bu yüzden modernlik kelimesini seviyorum evet bu bir güzel kelime ben ekrana koymadım

but i'm going to say it modernity i love that  word it's sort of it sort of leaves your mouth  

ama söyleyeceğim modernlik bu kelimeye bayılıyorum bu bir nevi

in a beautiful way modernity modernity i like that  one so that is describing what mr duncan the uh  

güzel bir şekilde ağzınızdan çıkıyor modernite modernite bunu beğendim yani bu Bay Duncan'ın ne olduğunu açıklıyor uh

are people i've just realized what's happening now  is this is this because of me me saying mr duncan  

şimdi ne olduğunu yeni fark ettiğim insanlar bu benim yüzümden mi Bay Duncan'a siz

you're an idiot no no well i don't know if we  want to get into it but no i just can't just say  

bir aptalsınız demem

cool off everybody yes i laugh whatever it's about  i don't i don't mind or care so don't worry about  

sakin olun herkese evet gülüyorum ne hakkındaysa umursamıyorum ya da umursamıyorum bu yüzden endişelenmeyin her

it whatever it is oh yes i'm just saying steve yes  steve doesn't even let me clear up my own problem  

ne ise oh evet sadece söylüyorum steve evet steve konuyu açmama izin bile vermiyor benim sorunum

it doesn't matter so everyone  just calm down and have a drink  

önemli değil bu yüzden herkes sakinleşin ve bir içki alın

take a chill pill whatever floats your boat  yes here's it is another one steve another word  

teknenizde yüzen ne varsa soğuk algınlığı hapı alın evet işte başka bir steve başka bir kelime

contemporary oh i like this word we don't want  escalation of conflict okay we want things to  

çağdaş oh bu kelimeyi beğendim çatışmanın tırmanmasını istemiyoruz tamam biz her şeyin

just calm down everybody sorry say sorry to each  other and we just move on right mr duncan uh  

sakinleşmesini istiyorum, özür dilerim, birbirimizden özür dileriz ve biz sadece doğru yolumuza devam ederiz bay duncan uh

contemporary conte that's a difficult word  to pronounce it's a great word well most  

telaffuzu zor bir kelime  bu harika bir kelimedir ve çoğu

people shorten it to contemporary so they  they don't bother with the end all of those  

insanlar onu çağdaş olarak kısaltır, böylece onlarla uğraşmazlar. tüm o

those letters at the end most people just  ignore that they say contemporary but  

harfleri bitirin çoğu insan çağdaş dediklerini görmezden geliyor ama

it is actually contemporary it's a bit like  library yeah most people don't say library  

aslında çağdaş bu biraz kütüphane gibi evet çoğu insan kütüphane demiyor

they say library library i'm going to the  library so here's another word contemporary  

kütüphaneye gidiyorum kütüphane diyorlar bu yüzden işte başka bir kelime çağdaş

it just means something that is around now  something that is modern something that i  

sadece şu anda olan bir şey anlamına geliyor modern bir şey

would also say maybe something that is trendy  something that is current something that is around  

aynı zamanda diyeceğim belki moda olan bir şey güncel olan bir şey   şimdi etrafta olan bir şey

now so something contemporary i suppose a lot of  people are talking about environmental issues so  

yani çağdaş bir şey sanırım pek çok insan çevre sorunlarından bahsediyor, bu nedenle

you might describe that as a contemporary subject  it is a subject that is being discussed right now  

çağdaş bir konu olarak bunun şu

in the present time by many people yes even  prince william who apparently has been hiding  

anda birçok kişi tarafından tartışılan bir konu olduğunu açıklayın evet görünüşe göre evlerinden birini saklayan prens william bile

one of his houses he's got a third harris  that he won't tell anyone around about  

üçüncü bir harris'i var ve etrafta kimseye bahsetmeyeceği

because he knew that it would make  him look like a complete hypocrite  

çünkü bunun onu tam bir ikiyüzlü gibi göstereceğini biliyordu

so they've discovered that he's got this  big house that he's not telling anyone about  

bu yüzden kimseye bahsetmediği büyük bir evi olduğunu keşfettiler

and it's you know runs off electricity  and uses all different types of energy

ve biliyorsunuz ki elektrikle bitiyor ve her türlü enerjiyi kullanıyor,

stop it just stop telling people what to  do if you are if you are doing something  

durdurun sadece insanlara söylemeyi bırakın eğer öyleysen ne yapmalısın

that goes against the thing you are preaching  sometimes it's best not to say anything  

vaaz ettiğin şeye aykırı bir şey yapıyorsan bazen hiçbir şey söylememek en iyisidir

you see contemporary yes that's a or  can you could have contemporary clothing  

çağdaş görüyorsun evet bu bir ya da çağdaş giysilere sahip olabilir misin bir

clothing that is sort of modern and up-to-date  yes talking of which there it is up to date ah  

tür modern ve güncel giysiler tarih evet bunlardan bahsediyorum güncel ah   bunu

how did you do that steve i'm just clever yes well  the juror is out on that one yes what does float  

nasıl yaptın steve ben sadece zekiyim evet pekala jüri üyesi bunda haklı evet

your boat mean it says indigo if something floats  your boat it means it gives you pleasure you enjoy  

teknen ne yüzer   teknen çivit rengi anlamına gelir, teknende bir şey yüzerse bunun anlamı

doing it so the thing that floats your boat is the  thing that you enjoy doing and it can be anything  

yapmak size zevk verir   bunu yapmaktan keyif alırsınız  bu nedenle teknenizi yüzdüren şey yapmaktan keyif aldığınız şeydir ve herhangi bir şey olabilir   hoşunuza giden herhangi bir şey

whatever whatever you enjoy whatever you enjoy  doing in your private moments it can be anything  

özel anlarınızda yapmaktan zevk aldığınız her şey  her şey olabilir

well anything legal i suppose  i should say that it floats  

eh yasal olan her şey olabilir sanırım söylemeliyim

your boat something that you like doing so  whatever floats your boat enjoy it have fun  

teknenizi yüzdürür   yapmaktan hoşlandığınız bir şey yani tekneniz ne yüzerse yüzsün keyfini çıkarın eğlenin   güncel bir

something up to date is something that is that is  current it is now so we might think of things like  

şey şu anda  güncel olan bir şeydir bu nedenle  bilgisayar yazılımı gibi şeyler düşünebiliriz

computer software quite often you have to update  your software and afterwards we can say that your  

oldukça sık olarak yazılımınızı güncellemeniz gerekir ve sonrasında

computer is up to date it means it is current it  does not need updating because it is already up  

bilgisayarınızın güncel olduğunu söyleyebiliriz, güncel olduğu anlamına gelir güncellemeye gerek yoktur çünkü zaten

to date euphonium says it's like temporary yes  yes contemporary yes temporary that's it that's  

günceldir euphonium geçici gibi der evet evet çağdaş evet

a that's another one that people shorten so they  say temporary yes i i'm i'm not working full-time  

geçici geçici diyorlar evet ben tam zamanlı çalışmıyorum   geçici

i just work temporary instead of temporarily or  temporary because it's more difficult to add that  

veya geçici yerine geçici olarak çalışıyorum çünkü

extra airy on the end it's lazy temporary it's  actually quite a difficult word to pronounce that  

sonunda fazladan havadar olduğunu eklemek daha zor geçici tembel aslında bunu telaffuz etmek oldukça zor bir kelime

um without going temporary or you  know without over pronouncing it  

um geçici olmadan veya bilirsin fazla telaffuz etmeden

it's difficult because it sort of fades away that  last syllable at the end you don't get temporary  

zor çünkü bir nevi uçup gidiyor sondaki son hece

it's temporary and you sort of almost sort  of fade it out um yes exactly so uh here we  

geçici olmuyor geçici ve neredeyse bir nevi solup gidiyorsun um evet aynen öyle işte

go steve the latest the latest the latest latest  thing yes the latest news the latest fashion the  

başlıyoruz steve en son en son  en son şey evet en son haberler en son moda

latest celebrity gossip so i i like this i like  sometimes i like looking at words and seeing how  

en son ünlü dedikoduları bu yüzden bunu seviyorum bazen kelimelere bakmayı ve nasıl oluştuklarını görmeyi seviyorum

they've been formed so when we think of something  late it means it normally comes towards the end  

bu yüzden geç bir şey düşündüğümüzde bu o anlama geliyor normalde sonlara doğru gelir

so the latest thing is the thing that is the  most recent it is the most recent or it is at the  

yani en son şey en en en en en yenidir veya

end of the list of things that have been  developed or things that have come along  

geliştirilen şeyler veya ortaya çıkanlar listesinin sonundadır

so the latest anything the latest computer the  latest smartphone the latest trend on the internet

yani en son olan her şey en son bilgisayar en son akıllı telefon internetteki en son trend

um danny has been very clever and says it could  be water that floats your boat yes very clever  

um danny çok akıllıydı ve teknenizi su üzerinde yüzdürebilir diyor evet çok zekice peki ya

what if what if sailing is the thing you enjoy  if sailing is what you enjoy then it literally  

yelkencilikten keyif alıyorsanız yelkencilikten zevk alıyorsanız o zaman kelimenin tam anlamıyla   tam anlamıyla

literally it floats your boat yeah that would  be yes that's uh nice to have some humour here's  

yüzer senin teknen evet bu evet olur biraz mizah olması güzel işte bir

another one oh neo flowers here hello flower neo  this has nothing to do with the matrix even though  

tane daha oh neo çiçekler burada merhaba çiçek neo bunun matrix ile hiçbir ilgisi yok ama

there is a new movie coming out soon which i'm  already assured by various people that it is awful  

yakında yeni bir film vizyona girecek ve çeşitli kuruluşlar tarafından şimdiden emin oldum insanlar bu korkunç   bu

it is terrible neo we often use this as a prefix  to describe something that has replaced another  

korkunç neo bunu genellikle başka bir şeyin yerini almış bir şeyi   önek olarak kullanırız

thing so we often talk about neo conservatism  so neo basically means something that is new  

bu nedenle sık sık yeni muhafazakarlıktan söz ederiz  bu nedenle neo temel olarak yeni olan bir şey anlamına gelir   bu

it is the latest thing so neo is often used as a  prefix before another word and basically it means  

en son şey olduğundan neo sıklıkla şu şekilde kullanılır: başka bir kelimeden önce bir önek ve temel olarak

new it is saying that something is new have you  got any examples of where you were what was that  

yeni anlamına gelir, bir şeyin yeni olduğunu söylüyor nerede olduğunuza dair herhangi bir örneğiniz var mı

neo-conservatism yes neo-liberalism new so  it's just saying that this is the new style  

neo-muhafazakarlık evet neo-liberalizm yeni yani sadece bunun yeni tarz olduğunu söylüyor

or the new way of doing it it is something  new that's come along neo neo expressionism

veya yeni bunu yapmanın bir yolu, ortaya çıkan yeni bir şeydir sanatta neo neo dışavurumculuk

in art we often talk about neo things that are  new things that have come along things that  

sık sık neo şeylerden bahsederiz yeni olan şeyler

have become trendy or fashionable  something that was around before

moda veya moda haline gelen şeyler  daha önce var olan bir şey

that has been updated in some way yes  so um yes so something was around before  

bir şekilde güncellendi evet yani daha önce bir şey vardı

and then it's updated it's the same thing but  updated in some way you can put neo in front of it  

ve sonra güncellendi, aynı şey ama bir şekilde önüne neo'yu koyabilirsiniz

yeah a new form of something a new form of a  certain type of art or politics oh that's it  

evet bir şeyin yeni bir biçimi belirli bir sanat veya siyaset türünün yeni bir biçimi oh işte bu kadar   o

then you can put neo and of course  in certain parts of europe they've  

zaman neo'yu koyabilirsiniz ve tabii ki avrupa'nın belirli bölgelerinde

been talking about neo-fascism  yes so that's it that has been  

neofaşizm hakkında konuşuluyor evet yani bu

a hot topic in certain parts of europe and  reinvention of something that happened in the past

avrupa'nın belirli bölgelerinde sıcak bir konu olmuştur ve geçmişte olan bir şeyin yeniden icat edilmesi

neo baroque yes exactly so  somebody's reinvented something or  

neo barok evet aynen öyle birisi bir şeyi yeniden icat ettiyse veya

tweaked if you tweak something it means  you make a small adjustments to it  

ince ayar yaptıysanız, bu onda küçük ayarlamalar yaptığınız anlamına gelir

and then you relaunch it and put neo in say  neo something neo classic new form of classic  

ve sonra onu yeniden başlatır ve neo'yu neo klasik bir şey söylersiniz neo klasik klasiğin yeni biçimi  bir

something could be music or art neoliberal that's  it yes so you're keeping the basic principles or  

şey müzik veya sanat olabilir neoliberal işte bu  evet yani sizsiniz

core of whatever it is but just sort of bringing  it up to date with a few new ideas maybe and

her ne ise onun temel ilkelerini veya özünü korumak ama sadece onu birkaç yeni fikirle güncellemek belki ve

we can talk about the present day or of this  time so when we talk about the present day it  

bugünden veya bu zamandan bahsedebiliriz, böylece bugünden bahsettiğimizde onun

doesn't have to be today we don't have to be  talking about this actual day but we can talk  

bugün olmak için bu gerçek günden bahsetmek zorunda değiliz ama

about the present day generally to mean things  that are around at the moment so present day  

genel olarak şu anda etrafta olan şeyleri ifade etmek için bugünden bahsedebiliriz, bu nedenle günümüz   günümüz yani ille de

present day so not necessarily this actual day but  generally in this period of time during this time  

bu gerçek gün değil, genel olarak bugünün bu döneminde bu süre zarfında

the present day we are talking about things that  are occurring things that have come along to make  

günümüzde meydana gelen şeylerden bahsediyoruz meydana gelen şeyler

differences or changes i suppose i think rotten  roses has invented a new word it's very clever  

farklılık veya değişim yaratmak için ortaya    çıktı sanırım çürük güller yeni bir kelime icat etti çok zekice   bir bakalım

let's have a look contemporary contemporary is  that a loathing for all things modern are you  

çağdaş çağdaş tiksinti modern olan her şey

being clever there because there isn't such a  word as contemporary but contempt if you have  

orada akıllı davranıyorsun çünkü çağdaş ama hor diye bir kelime yok eğer

contempt for something it means that you really  don't like it yes at all yes to it to express  

bir şeyi hor görüyorsan bu ondan gerçekten hoşlanmadığın anlamına gelir evet hiç evet ona küçümseyen bir

or hold hatred towards something contempt i have  a contempt for all things modern and loathing uh  

şeye karşı nefret ifade etmek veya beslemek modern olan her şeye karşı bir horgörüm var ve tiksiniyorum uh

but there isn't that but i think you were just  being clever there contemporary uh unloading  

ama bu yok ama bence siz sadece akıllı olmuşsunuz orada çağdaş uh boşaltma

for all things modern very clever it's almost very  clever people on today mr duncan it's almost like  

modern olan her şey için çok zekice neredeyse çok zeki insanlar bugün üzerinde Bay Duncan neredeyse

a mixture of those two words do you have contempt  and also contemporary yes interesting very good  

karışımı gibi bu iki kelimeyi hor görüyor musunuz ve ayrıca çağdaş evet ilginç çok iyi  bunu

i like that one yeah fascism yes there we go yeah  we've yes i think we've mentioned that one uh and  

beğendim evet faşizm evet işte başlıyoruz evet  evet sanırım bundan bahsetmiştik uh ve

the final word in this part we are looking at the  spirit of a certain time we often describe it as  

bu bölümdeki son kelimeye bakıyoruz belirli bir zamanın ruhu onu genellikle

the zeitgeist oh i like that word that is a  very interesting word you might hear this used  

zamanın ruhu olarak tanımlarız oh çok ilginç bir kelime olan bu kelimeyi seviyorum

when people are reflecting on the  attitudes or the way of behaving  

insanlar belirli bir süre boyunca tutumları veya davranış biçimleri   üzerine düşünürken   bunun kullanıldığını duyabilirsiniz

during a certain period of time so you talk about  the zeitgeist of the 1920s or maybe the zeitgeist  

1920'lerin zeitgeist'i veya belki

of the 1980s so we are talking about the spirit of  a certain time and it does come from from german  

1980'lerin zeitgeist'i yani belirli bir zamanın ruhundan bahsediyoruz ve bu Almanca'dan geliyor  yani

so this is actually a german word which literally  means spirit of time so the spirit of the time the  

bu aslında kelimenin tam anlamıyla zamanın ruhu anlamına gelen Almanca bir kelimedir, yani zamanın ruhu

feeling so we might talk nowadays about the  modern zeitgeist well i suppose censorship  

bu yüzden bugünlerde modern zamanın ruhu hakkında konuşabiliriz, sanırım sansür   içinde yaşadığımız bu dönemin

would be one of the great descriptions or a good  description of this period of time that we're  

en iyi tanımlarından biri veya iyi bir açıklaması olur,

living in so you might describe the zeitgeist of  the 2020s as being maybe political correctness  

böylece 2020'lerin ruhunu belki politik doğruluk olarak tanımlayabilirsiniz.

a rise in liberalism maybe or maybe also  the polarization between people who have  

liberalizmde bir yükseliş belki veya belki de muhafazakar bakış açısına sahip insanlar ile liberal bakış açısına sahip insanlar arasındaki kutuplaşma

conservative points of view and liberal  points of view anti-racist views have become  

ırkçılık karşıtı görüşler yükselişe geçti

have risen in ascendance have become  more important since the uh uh the um  

black lives matter movement death of lo of floyd  lloyd i've i've probably got that name wrong  

siyahların hayatı önemlidir hareketi ölümden bu yana daha önemli hale geldi floyd lloyd'un adını muhtemelen yanlış anladım

um but yes so what is the current feeling in  society about what about the way society should be  

um ama evet, toplumun nasıl olması gerektiğine dair    toplumdaki mevcut duygu nedir

and and you know it's a feeling of  of maybe current trends or current  

ve bunun belki  mevcut  trendler veya mevcut

um what's the word i'm looking for mr duncan  how you feel about how society should be  

um neler olduğu duygusu olduğunu bilirsiniz. kelime arıyorum bay duncan toplumun nasıl olması gerektiği konusunda ne hissediyorsunuz

well attitudes attitudes that's right attitudes  in society that's it um about all sorts of things  

iyi tutumlar tutumlar bu doğru tutumlar toplumda bu um her türlü şey hakkında   oh evet

oh yeah you know sometimes i wish i could edit  edit this you get roses going uh bye-bye rosa have  

biliyorsun bazen keşke düzenleyebilseydim bunu düzenle güller alıyorsun güle güle -güle güle rosa

a lovely week and see you next week so zeitgeist  yes is lewis is going as well bye lewis see you  

güzel bir hafta geçirin ve haftaya görüşürüz yani zamanın ruhu  evet lewis de gidiyor güle güle lewis

next week as well zeitgeist is a german word and  it means the spirit of the time the the feeling  

haftaya da görüşürüz zeitgeist Almanca bir kelimedir ve zamanın ruhu, duygu

the atmosphere of a certain period of time it's  a great word i like it i like it i like it a lot  

belirli bir atmosfer anlamına gelir zaman dilimi harika bir kelime hoşuma gitti hoşuma gitti çok beğendim

we're looking at the human body in a  moment oh would you like to look at my body  

bir anda insan vücuduna bakıyoruz oh vücuduma bakmak ister misiniz

are you using me as a perfect example mr duncan  i am not i am definitely not exposing anything  

beni mükemmel bir örnek olarak mı kullanıyorsunuz bay duncan ben Youtube dünyasında insanları korkutma korkusuyla kesinlikle sizin boyun aşağınızdaki hiçbir şeyi ifşa etmiyorum değil mi, gördüğünüz gibi bunu

of yours below the neck for fear of  scaring people out there in youtube land

right i don't want to do that you see i don't  want to scare people too much so last week i was  

yapmak istemiyorum insanları çok fazla korkutmak istemiyorum bu yüzden geçen hafta

not feeling very well last weekend i was feeling  quite awful and during the week i've been trying  

hissetmiyordum çok iyi geçen hafta sonu kendimi oldukça kötü hissediyordum ve hafta boyunca

to get myself better but still even now i still  don't feel i don't know what the cold was steve  

kendimi iyileştirmeye çalışıyordum ama yine de şu anda bile hala soğukluğun ne olduğunu bilmiyorum steve

that you gave me whatever that bug was it was it  was horrible in fact we managed to find out where  

bana o böcek her neyse onu verdin korkunçtu aslında nereden geldiğini bulmayı başardık

it came from didn't we yes now we're not going to  say anything else don't say anything else steve  

değil mi evet şimdi başka bir şey söylemeyeceğiz başka bir şey söyleme steve

but we found out where it came from and it was  someone that steve has been in close contact with  

ama nereden geldiğini bulduk ve o birisiydi o steve gruplarından birinde   yakın temas halindeydi,

in one of his groups um so we found out we found  out where it came from and i am not happy about it  

bu yüzden nereden geldiğini öğrendik ve bundan hiç memnun değilim

i will be honest with you steve yes uh yes uh did  you do you want me to add to that name names shame  

sana karşı dürüst olacağım steve evet evet evet uh yaptın mı, yapmamı ister miydin bu isme adları ekleyin

people don't shame anyone please that's fine no  of course it's i mean everyone's catching colds in  

ayıp insanlar kimseyi utandırmayın lütfen bu iyi

the uk probably all over europe around the world  because we're all getting together a lot more now  

and we haven't been exposed to the cold virus for  well over a year so now that they're coming along  

bir yılı aşkın bir süredir soğuk virüse maruz kaldık, bu yüzden artık ortaya çıktıklarına göre

we're getting a lot sicker because our immune  systems are not used to that sort of constant  

çok daha hasta oluyoruz çünkü bağışıklık sistemlerimiz, varlığımızın kış dönemi  boyunca aldıkları bu tür sürekli  takviyeye alışkın değil

top-up that they get throughout the winter period  of being exposed to these viruses and it gives  

bu virüslere maruz kalır ve

your immune system a little boost every month or  so when you get these little infections so yes um

bağışıklık sisteminize her ay biraz destek verir, yani bu küçük enfeksiyonlara yakalandığınızda yani evet um evet

yes somebody i think it's impossible if you are  going to go back out into society then you are  

birileri bence bu imkansız eğer topluma geri dönecekseniz o zaman

inevitably going to get these seasonal infections  especially if if you're like mr steve and you  

kaçınılmaz olarak bunları kapacaksınız mevsimsel enfeksiyonlar özellikle de Bay Steve ve siz gibiyseniz

and you hang around people who have a very  poor standard of hygiene well it's not it's  

ve hijyen standartları çok kötü olan insanlarla takılırsanız, bu   o

not so much that it's just that if they've  got a cold you're going to get it wiping  

kadar da önemli değildir, sadece onlar üşürse sen de hasta olursun

their noses and sneezing and blowing their nose  into their hands and then touching you like this

burunlarını siliyor, hapşırıyor ve ellerine sümkürüyor ve sonra bu

mohammed has asked can you arrange a vocabulary  test session is that possible probably not  

mohammed'in sorduğu gibi size dokunuyor bir kelime testi seansı ayarlayabilir misiniz bu mümkün değil muhtemelen

uh because we'd have to be able to hear  

hayır çünkü duyabilmemiz gerekir

yes oh vocabulary that's different yes yes  so we could uh do you mean something like  

evet oh kelime dağarcığı bu farklı evet evet  yani şöyle bir şey demek istiyor olabiliriz   um

um well we did the sentence game and no one liked  it no they did they did like it was only only  

pekala cümle oyununu yaptık ve kimse bundan hoşlanmadı  hayır onlar sevdiler sadece öyleydi

i think lots of people like the sentence  game i used to get complaints all the time  

bence pek çok insan eskiden sürekli şikayetler aldığım cümle oyununu seviyor

we don't like the sentence game it smells  it's got a horrible smell but it would  

cümle oyununu sevmiyoruz kokuyor korkunç bir kokusu var ama

be nice to re introduce it from time to  time because that is a test of vocabulary  

ara sıra  yeniden tanıtmak güzel olurdu çünkü bu bir kelime testi

you i can't even pronounce the word no no it's not  the only word you can't pronounce it's a dif again  

kelimeyi telaffuz bile edemiyorum hayır hayır tek değil telaffuz edemediğin kelime yine bir dif

that's a difficult word to pronounce vocabulary  yes but that's another one with the a-r-y-a-r-a-y

bu telaffuzu zor bir kelime kelime dağarcığı evet ama bu a-r-y-a-r-a-y ile başka bir kelimedir bu

even for british people that's difficult  vocabulary it's a difficult word to pronounce  

İngilizler için bile zor  kelime dağarcığı telaffuzu zor bir kelime

most people just say words but we could do  that we could reintroduce a type of sentence  

çoğu insan sadece kelimeler söyler ama biz yapabilirdik yapabildiğimizi

game where we suggest a word and then maybe  ask for other suggestions for synonyms words  

bir kelime önerdiğimiz ve ardından belki eşanlamlı kelimeler için başka öneriler istediğimiz   bir tür cümle oyununu yeniden tanıtın

so yes thank you for that suggestion although  won't everyone just go on to the internet  

yani evet bu öneriniz için teşekkür ederim  yine de herkes internete gidip bugünlerde

and look for the answers that is the problem  nowadays i i i always wonder when people have  

sorun olan yanıtları aramaz mı  i i i insanların

quizzes or contests and they're asking questions  maybe general knowledge questions it's so easy  

kısa sınavları veya yarışmaları olduğunda ve sorular sorduklarında her zaman merak edersiniz belki genel bilgi soruları

nowadays to get the answers isn't it yes  that is true you don't have to use your  

günümüzde cevapları almak çok kolaydır, evet bu doğru değil mi artık beyninizi kullanmak zorunda değilsiniz

brain anymore your brain is just a big empty clump  of clay because you don't need to use it anymore  

beyniniz sadece büyük boş kil yığını çünkü artık onu kullanmanıza gerek yok   tek

all you have to do is use your fingers to type  in an address on your on your keyboard and then  

yapmanız gereken parmaklarınızı  kullanarak klavyenizdeki bir adresi yazmak ve ardından

you get the answer you see you don't even have  to use your brain i think that computers and  

gördüğünüz yanıtı alırsınız, kullanmak zorunda bile değilsiniz beyin bence bilgisayarlar ve kolayca

all of this information that we can get  easily i think it's actually making us  

alabildiğimiz tüm bu bilgiler aslında bizi

more dumb i think so i really think that  because we don't need to remember things anymore  

daha aptal yapıyor bence bu yüzden gerçekten düşünüyorum çünkü artık bazı şeyleri hatırlamamıza gerek yok

because we because we know we can just look  them up on the internet what do you think

çünkü biz onlara bakabileceğimizi bildiğimiz için internette ne düşünüyorsun

yes uh no you're well you're uh um yes uh  see tomex tomek doesn't hold back does he  

evet uh hayır iyisin sen uh um evet uh tomex'e bak tomek kendini tutmuyor

he says it how he thinks okay no i'm not good  at multitasking that is correct i am not good  

öyle düşünüyor mu tamam hayır çoklu görevde iyi değilim bu doğru

at multitasking i have a person that is i don't  want to say it's it's i don't know if it's a man  

çoklu görevde iyi değilim, öyle biri var ki söylemek istemiyorum bu bir erkek

thing or not it's not a bad thing but i am well  i mean one thing i've learned from a recent uh  

meselesi mi değil mi bilmiyorum kötü bir şey değil ama iyiyim yani öğrendiğim bir şey var son zamanlarda

uh we've had some training at work uh and  i mentioned this last week and it actually  

işte bazı eğitimler aldık uh ve bundan geçen hafta bahsetmiştim ve aslında

comes from the netherlands called the energy  project don't talk about this again no but one  

enerji projesi denen hollanda'dan geliyor bundan bir daha bahsetmeyin hayır ancak bir   bundan

thing that comes out of that is that they told us  this trainer told us that multitasking is a myth  

çıkan şey şu ki onlar bu eğitmen bize çoklu görevlerin bir efsane olduğunu

uh and that the brain is not set up to  to multitask very well if you try to do  

ve beynin çoklu görevler için çok iyi ayarlanmadığını söyledi.

lots of things at the same time then your  the amount of concentration on those things  

is half say you try to do two things then  those two things you will do them probably  

iki şeyi yapmaya çalış, sonra bu iki şeyi muhtemelen yapacaksın,

only half as well as you otherwise would have been  able to do them if you just focused on one thing  

aksi halde yapabileceğinin yarısı kadar iyi, eğer sadece bir şeye odaklansaydın,

the problem is with you steve you can't  even omnitask you can't even do it only

sorun sende steve, her şeyi yapamıyorsun bile yapabilirsin' Bunu sadece

how much i've had to eat uh but yes you know what  one job one thing is getting steve to do one thing  

ne kadar yemek zorunda kaldığımı bile yapmıyorum ama evet biliyorsun bir iş Steve'e bir şey yaptırmaktır

is hard never never mind two or three things  but i think i think you should be able to read  

zor boşver iki veya üç şey ama bence okuyabilmelisin

or look at something and hear at the same time  i don't think that that is difficult to do and  

veya bir şeye bakıp aynı anda duyun bunun zor olduğunu düşünmüyorum ve

yes tomek you are right well no i don't yeah i am  very bad i've always been bad at multitasking but  

evet tomek haklısın pekala hayır hayır hayır evet çok kötüyüm çoklu görevde her zaman kötüyüm ama

i can focus absolutely 100 on a one particular  task and i'm very good at that i'm very good at  

odaklanabilirim belirli bir görevde kesinlikle 100 ve bunda çok iyiyim

focusing on a task and concentrating on it and and  you know i think that's an important skill to have  

bir göreve odaklanma ve ona konsantre olma konusunda çok iyiyim ve  bunun sahip olunması gereken önemli bir beceri olduğunu düşünüyorum

because if you want to do something really well  you have to focus on that one thing and if you  

çünkü bir şeyi gerçekten iyi yapmak istiyorsanız tek bir şeye odaklanmanız gerekir ve

try to do lots of things at the same time you  might get all those jobs done but none of them  

aynı anda birçok şeyi yapmaya çalışırsanız, tüm bu işleri bitirebilirsiniz, ancak bunların hiçbiri,

will be done as well as if you focused on one  task at a time and that's what they tell told  

her seferinde tek bir göreve odaklandığınız kadar iyi yapılmaz ve bu da budur

us in the energy project just focus on one thing  get that done have a break and then focus on the  

enerji projesinde bize sadece bir şeye odaklanın onu bitirin ara verin ve sonra bir

next task do that well then take a break and then  do the next one that's what they say and in fact  

sonraki göreve odaklanın onu iyi yapın sonra ara verin ve sonra bir sonrakini yapın dedikleri bu ve aslında

there's a there's something there's a little test  you can do to prove how bad multitasking is yes  

bir şey var çoklu görevin ne kadar kötü olduğunu kanıtlamak için yapabileceğiniz küçük bir test var evet

uh if you say you count from one to ten one  two three four five six seven eight nine ten  

uh birden ona kadar sayın bir iki üç dört beş altı yedi sekiz dokuz on

and then you go a b c d e f g h i j k okay but  then if you try to put them by each other and and  

ve ardından a b c d e f g h i j k tamam ama sonra bunları her birine göre sıralamaya çalışırsanız diğer ve

time the same task it takes you twice as long uh  but anyway that's i have no idea what that means  

aynı görev sizi iki kat daha uzun sürüyor uh ama neyse bunun ne anlama geldiği hakkında hiçbir fikrim yok

uh yes it's difficult to explain it it really is  yes that's another thing you're not very good at

uh evet bunu açıklamak gerçekten zor evet bu da pek iyi olmadığınız başka bir şey

i think i do pretty well on these livestreams okay  steve i'm going to test you now i'm going to don't  

bence ben güzel yapıyorum peki bu canlı yayınlarda tamam steve şimdi seni test edeceğim bunu yapmayacağım

do that i'm going to give you a test wait there  i'm going to go away i'm going to bring something  

sana bir test yapacağım orada bekle gideceğim bir şey getireceğim

and then i want to see how well you can  multitask after that moment of time are you ready  

ve o zaman o andan sonra ne kadar iyi çoklu görev yapabileceğinizi görmek istiyorum hazır mısınız

okay this is something i'm just we didn't  plan this i i i didn't plan this so wait  

tamam bu bir şey sadece bunu planlamadık i ben bunu planlamadım bu yüzden bekle

wait there a moment steve i'm going to  get something don't look don't look at me

bekle biraz orada steve gidiyorum bir şey al bakma bana bakma

what is mr duncan planning he's are you planning  to humiliate me in front of literally millions  

Bay Duncan ne planlıyor Bay Duncan'ın canlı yayınını izleyen milyonlarca insanın önünde beni küçük düşürmeyi mi planlıyor

of people who are watching mr duncan's live  stream uh or is it maybe 110. okay i'm going  

uh yoksa 110 olabilir mi. tamam gidiyorum

to give you some adversity so we're going to  see how well mr steve can multitask right now

size biraz zorluk yaşatmak için, Bay Steve'in şu anda aynı anda birden çok görevi ne kadar iyi yapabildiğini göreceğiz,

oh my mr duncan i'll i know what you've  done mr duncan right this is some  

oh Bay Duncan, ne yaptığınızı bileceğim Bay Duncan, bu, bize gelen bir tür

mail which we've had this is a this is a big post  post i should say this is a this is a big envelope  

posta, bu bir bu büyük bir posta gönderisi şunu söylemeliyim ki bu dün gelen büyük bir zarf

that came yesterday and it's something that i  hid mr duncan does this every month because every  

ve sakladığım bir şey Bay Duncan bunu her ay yapıyor çünkü

month actually i subscribe to a car magazine yes  and it comes once a month and uh when this arrives  

aslında her   ayda bir araba dergisine abone oluyorum evet  ve ayda bir geliyor ve uh bu geldiğinde

everything else goes by the wayside so  what we mean by that is that i will stop  

diğer her şey bir kenara bırakılır yani bundan kastettiğimiz şu ki,

everything work everything to read my car magazine  your concentration becomes zero absolutely laser  

araba dergimi okumak için her şeyi çalıştıracağım konsantrasyonunuz sıfır olur kesinlikle lazer

focused if you concentrate on one thing very well  you say that you have you you're laser focused on  

bir şeye çok iyi konsantre olursanız  size sahip olduğumu söylersiniz lazerle bir

something that's it uh so so what i did so this  is steve's car magazine that's just arrived and  

şeye odaklandık o kadar yani ben de bu steve'in yeni gelen araba dergisi ve

i was hiding it in my studio but now i'm going to  see if mr steve can can look at his car magazine  

onu stüdyomda saklıyordum ama şimdi bakacağım bay steve araba dergisine bakabilecek mi

and also concentrate on this at the same time  and already already i've noticed that he can't  

ve aynı zamanda buna konsantre olun ve şimdiden fark ettim ki

not another 9 11 road test oh dear oh god every  month it's the same this is the magazine that i  

başka bir 9 11 yol testi yapamayacak ah canım aman tanrım her ay aynı bu

get every month actually it's free i love the name  of that magazine that they've really used their  

her ay aldığım dergi aslında ücretsiz hayal güçlerini gerçekten kullandıkları o derginin adını

imagination what should we what should we call  this magazine about cars this is what you would  

ne koymalıyız arabalarla ilgili bu dergiye ne diyeceğiz bu senin

call uh this is like the this is a high-class  car magazine okay whatever that is i know  

dediğin gibi uh bu birinci sınıf bir araba dergisi tamam o her neyse biliyorum

it's there's no such thing car magazine thinks  that it it it's somehow doing something uh  

orada var hiçbir şey araba dergisi bunun bir şekilde

like the height of of journalism uh but in fact  all they ever do is test 911s every week no  

gazeteciliğin zirvesi gibi bir şey yaptığını düşünüyor uh ama aslında tek yaptıkları her hafta 911'leri test etmek hayır

every month when you say 911s do you mean  the car the porsche 911 there's going to be  

her ay 911'ler derken, porsche 911'in gittiği arabayı mı kastediyorsunuz?

about every month that's going to say some months  there's two in there yeah and it's very very steep  

yaklaşık olarak   her ay, yani birkaç ay  orada iki tane var evet ve çok çok dik

steve well you've got me in the car magazine what  an interesting bugatti chiron interesting i always  

steve beni araba dergisine yazdırdınız ne ilginç bir bugatti chiron ilginç ben

make a joke with steve every time he gets his  car magazine i say look look what what new is  

her zaman   steve onunkini aldığında onunla şaka yaparım araba dergisi diyorum bak

happening in the world of cars have they made the  wheels rounder have they made the steering wheel  

araba dünyasında yeni neler oluyor bak tekerlekleri yuvarlaklaştırdılar mı direksiyon simidini

more more easy to grab hold of where  are we what's going on mr duncan so  

daha kolay kavranabilir hale getirdiler neredeyiz neler oluyor bay duncan yani

this is just proving my point this is  proving my point that mr steve cannot  

bu sadece anlatmak istediğimi kanıtlıyor Bu, Bay Steve'in aynı anda

multitask he can't even single task  he can't even concentrate on one thing

birden fazla görev yapamayacağını  tek bir göreve bile konsantre olamadığını kanıtlıyor.

button this is great hmm yeah okay seriously  quick car is it right well you see the thing  

with this magazine is it's all cars that i can't  afford to buy that's it it's it's sort of elitist  

satın almaya gücümün yetmediği arabalar işte bu kadar, bu bir tür elitist,

it's all expense i mean they're testing the  bugatti chiron in here which is about one and  

hepsi masraf, yani yaklaşık bir buçuk milyon pound olan bugatti chiron'u burada test ediyorlar

a half million pounds but i mean who can afford  that it's a waste of time i i only actually like  

ama demek istediğim, bunun israf olduğunu kim karşılayabilir? zaman ben sadece

to look at that ugly ugly car you've got to be  joking you have got to be joking bmw you are  

o çirkin çirkin arabaya bakmayı seviyorum şaka yapıyor olmalısın bmw şaka yapıyor olmalısın

really terribly showing things you have got to  be joking that is what steve is trying to show  

gerçekten korkunç şekilde şaka yapıyor olman gereken şeyleri gösteriyorsun steve'in göstermeye çalıştığı şey

look at that ugly ugly car what is it i don't  know but there's no way i shall ever buy one  

bu   şu çirkinliğe bak çirkin araba nedir bilmiyorum ama asla bir tane alamayacağım param

not that i could afford it i don't know  what's happening what's happened to cars  

yetmediği için bilmiyorum ne oluyor arabalara ne oldu

they seem to become more ugly well all these  suvs are just ugly anyway horrible bloated  

daha da çirkinleşiyorlar iyi tüm bu suv'ler zaten çirkin

cars which represent all the excess in society  okay steve um i've anyway don't get me into that  

toplumdaki tüm fazlalıkları temsil eden korkunç şişirilmiş arabalar tamam steve um yine de beni buna bulaştırma  sanki

i feel as if i've sort of i've i've picked a  sore point raphael says and this is something  

bir hassas noktayı seçmişim gibi hissediyorum raphael diyor ve bu

you've said before have they made flying cars no  so until they do you know has anything progressed  

senin için bir   daha önce söyledim uçan araba yaptılar mı hayır  böyle yapana kadar bir şey ilerledi mi

nothing is they still run run on the road  with with rubber tires by the way tires are  

hiçbir şey hala yolda koşuyor lastik lastiklerle  bu arada lastikler

possibly one of the worst polluting things on the  planet because when when when they've become worn  

muhtemelen gezegendeki en kötü kirletici şeylerden biridir çünkü ne zaman aşındıklarında

you you take them off your car and then you  you can't do anything with them ah they do  

onları arabanızdan çıkarırsınız ve sonra onlarla hiçbir şey yapamazsınız ah

recycle tires mr duncan do they nowadays they  yes they chop them up and they turn them into  

lastikleri geri dönüştürürler bay duncan bugünlerde evet onları doğrarlar ve onları

i can't remember what to do with them now food i  think i know what they do steve they put them in  

hatırlayamıyorum şimdi onlarla ne yapacağım yiyecek sanırım ne yaptıklarını biliyorum steve onları

ferrero rocher so ferrero rocher is actually made  from recycled tires now we know i think they use  

ferrero rocher'a koydular yani ferrero rocher aslında geri dönüştürülmüş lastiklerden yapılıyor artık

it i think they use it in uh they use it in  road construction they use it for something  

biliyoruz ki kullandıklarını düşünüyorum inşaatta onu bir şey için kullanıyorlar

i can't remember what you can melt it down anyway  um and do something with it but no nothing nothing  

neyi eritebileceğini hatırlayamıyorum yine de um ve onunla bir şeyler yapabilirsin ama hayır hiçbir şey

new has come along with cars hailer says  that women are better multitaskers than men  

arabalarla birlikte yeni bir şey gelmedi.

well it's often said isn't it this is the sort  of the the zeitgeist you should you could say  

Bu,

that the sort of spiritual feeling in societies  is that women are better at multitasking

toplumlardaki manevi duygunun, kadınların aynı anda birden fazla görevde daha iyi olduğu şeklinde olduğunu söyleyebileceğiniz zamanın ruhudur

and i think maybe because that is a product of  evolution uh in that women need to look after  

ve bence bu, kadınların geleneksel olarak kendilerine bakılması gerektiği için evrimin bir ürünüdür. çocuklara

traditionally were the only people looking after  the children they'd have to do that and cooking  

bakan tek insanlar bunu yapmak, yemek yapmak,

and talking and communicating whereas  the men just went out and they were just  

konuşmak ve iletişim kurmak zorunda kalırken, erkekler dışarı çıktılar ve

hunting i mean that's very simplistic but um i  think that's a product maybe of just evolution  

avlandılar yani bu çok basit ama um bence bu belki sadece evrimin bir ürünü

or or maybe it's a product of of society i don't  know but uh um i prefer trucks says danny do you  

veya veya belki bu toplumun bir ürünü bilmiyorum ama uh um kamyonları tercih ederim danny diyor ki

subscribe to a truck magazine and is it called  truck and multitasking is very uses a lot of  

bir kamyon dergisine abone misiniz ve adı kamyon mu ve çoklu görev çok fazla

energy a lot of brain power so if you're trying  to do lots of different things at once you're  

enerji çok fazla beyin gücü kullanıyor yani eğer aynı anda pek çok farklı şeyi yapmaya çalışıyorsun

on the f you're trying to it becomes  you get tired i get tired very quickly  

çabalarken yoruluyorsun ben çok çabuk yoruluyorum

um so i think you use a lot more of your brain is  is sort of because your brain uses a lot of energy  

yani bence beyninin çok daha fazlasını kullanıyorsun bu bir nevi beynin kullandığı için çok fazla enerjiniz

and if you're having to do lots of different  tasks or trying to do lots of different tasks  

ve birçok farklı  görev yapmanız gerekiyorsa veya birçok farklı görevi yapmaya çalışıyorsanız

maybe you're trying to do the ironing and then  you're trying to cook the meal at the same time  

belki ütü yapmaya ve ardından aynı anda  yemek pişirmeye çalışıyorsunuz

then doing something else i do  this and it makes you very tired

sonra bir şeyler yapmaya çalışıyorsunuzdur yoksa bunu yapıyorum ve bu seni çok yoruyor

does me i wonder you know what i'm thinking  of capacity you know what i'm thinking now  

değil mi acaba kapasite hakkında ne düşündüğümü biliyor musun şimdi ne düşündüğümü

i'm wondering how claudia is getting  on with her souffle how is your souffle  

biliyorsun claudia suflesiyle nasıl gidiyor senin suflen nasıl

is it okay i know it takes a long time to make  a souffle but you have to be very careful don't  

iyi mi sufle yapmanın uzun sürdüğünü biliyorum ama çok dikkatli olmalısınız

open the door of your oven too quickly  or too soon or else it will sink yes

fırınınızın kapağını çok hızlı veya çok erken açmayın yoksa batar evet

rotten roses makes a very good comment the people  who can afford those cars are probably not among  

çürük güller çok güzel bir yorum yapar gücü yetenler o arabalar muhtemelen

the target audience of the magazine that is  correct that is just an aspirational magazine that  

derginin hedef kitlesi arasında değildir bu doğru sadece istek uyandıran bir dergi

is a magazine for people who can't afford those  cars to look on in envy yes you've never seen  

o arabalara gıptayla bakacak parası olmayan insanlar için bir dergi evet

any magazines aimed at millionaires oh millionaire  monthly is out again no because i wonder what's in  

milyonerleri hedefleyen hiç dergi görmediniz oh milyoner yine çıktı hayır çünkü

this month's issue of millionaire monthly what  frustrates me about suvs is that we have made  

bu ayki milyoner aylık sayısında ne var merak ediyorum suv'lerle ilgili beni hayal kırıklığına uğratan şey,

technology has made huge strides in making  cars more efficient uh engines are much more  

teknolojinin arabaları daha verimli hale getirmede büyük ilerlemeler kaydettiği uh motorlar,

efficient the miles per gallon that we get or on  the continent you don't use miles per gallon it's  

galon başına mil başına çok daha verimli kıtada galon başına mil kullanmıyorsun o

miles i it's it's uh miles per litter of fuel i  think this is a different way of expressing noah  

mil i bu uh yakıt çöpü başına mil bence bu noah'ı ifade etmenin farklı bir yolu

what is it no it's uh it's litters of fuel per  hundred kilometers is how it's measured i think  

Sanırım

on the continent whereas we say  miles per gallon or miles per litter  

kıtada ölçülmüştür, oysa biz galon başına mil veya çöp başına mil deriz    bu

it's expressed in a different way uh and so all  these advances that have been made to make cars  

farklı bir şekilde ifade edilir ve bu nedenle arabaları

more fuel efficient have been completely wiped  out by the by the rise of the suv which weighs  

daha fazla yakıt verimli hale getirmek için yapılan tüm bu ilerlemeler, son teknoloji ürünlerin yükselişiyle tamamen ortadan kalktı.

more than the standard saloon car or hatchback  and so all those advances have been wiped out  

standart sedan araba veya hatchback'ten daha ağır olan bir suv ve dolayısıyla tüm bu ilerlemeler,

by people buying more suvs which of course have  been promoted by manufacturers for one reason and  

daha fazla suv satın alan insanlar tarafından yok edildi;

one reason only they make more money out of them  and in fact the the the small hatchback like the  

fiesta those types of cars are being gradually  uh the manufacturers are going to stop making  

fiesta gibi küçük hatchback, bu tür arabalar yavaş yavaş üretiliyor,

them apparently because they don't make much money  out of it they want to make suvs because they can  

görünüşe göre üreticiler onları yapmayı bırakacaklar çünkü bundan fazla para kazanmıyorlar suv yapmak istiyorlar çünkü

charge people more money for them anyway that's  me on my soapbox yes you got the car magazine  

insanlardan onlar için daha fazla para talep edebiliyorlar neyse sabun kutumdaki benim evet araba dergisini aldınız

you open that door mr duncan goodbye goodbye  to my viewers who've been leaving over the last  

o kapıyı açın bay duncan son

minute and a half these cars run on liquid  arrogance yes nitram or nitram yes i agree

bir buçuk dakikada ayrılan izleyicilerime güle güle bu arabalar sıvı küstahlıkla çalışıyor evet nitram veya nitram evet katılıyorum

unfortunately we don't have time for our body  words and phrases really i'm never so sorry  

maalesef biz vücudumuza ayıracak vaktimiz yok kelimeler ve ifadeler gerçekten asla çok üzgün değilim   bunun için

about that we've only got 10 minutes uh it's  about it's about half an hour the segment the  

sadece 10 dakikamız var uh yaklaşık yarım saat bölüm   hakkında

the thing i want to talk about will take about  half an hour and to be honest my legs are tired  

konuşmak istediğim şey yaklaşık yarım saat sürecek saat ve dürüst olmak gerekirse bacaklarım yorgun   kendimi

i'm feeling very delicate still and look it's  going dark outside it's going dark already the sun  

hala çok hassas hissediyorum ve bak hava  dışarısı kararıyor, güneş

has already set the sun has gone down and  now darkness is creeping across the land

çoktan battı  güneş battı ve şimdi kara kara sürünerek ilerliyor, bu

so we've run out of time have we mr duncan so what  are we going to talk about for the next 10 minutes  

yüzden tükendik Bay Duncan bu yüzden önümüzdeki 10 dakika boyunca ne hakkında konuşacağız

can you give us a flavour of what you were going  to talk about i was going to actually mention  

bize ne hakkında konuşacağınız hakkında bir fikir verebilir misiniz aslında

now that there will be a new lesson on tuesday  so now i have to do a little bit of housework  

şimdi salı günü yeni bir ders olacağına göre   bahsedecektim şimdi biraz ev işi yapmam gerekiyor

that's what i call it when i have to get  all of my important messages out the way  

tüm önemli mesajlarımı almam gerektiğinde buna bu denir

so on tuesday i will post another  new lesson how to become confident  

bu nedenle salı günü yeni bir ders daha yayınlayacağım

when you are talking english how to improve  your confidence there is a lesson all about that  

İngilizce konuşurken kendinize nasıl güvenebileceğiniz   kendinizi nasıl geliştireceğiniz güven bununla ilgili bir ders var

coming on tuesday don't forget no live stream on  wednesday but we will be back with you next sunday  

salı günü gelecek, unutmayın çarşamba günü canlı yayın yok ama önümüzdeki pazar sizlerle birlikte olacağız   bu yüzden

so i will put that on the screen so you know  we will be back with you next sunday from 2  

bunu ekrana koyacağım, böylece bilirsiniz gelecek pazar 2'den itibaren sizlerle birlikte olacağız

p.m uk time next sunday and don't forget there  is a new lesson on tuesday as well so we were  

önümüzdeki pazar öğleden sonra ve unutma salı günü de yeni bir ders var, bu yüzden

i was talking about christmas earlier no christmas  we are not ready for christmas can i just say  

noelden önce bahsediyordum noel yok  noel için hazır değiliz diyebilir miyim

neither neither mr steve nor myself are ready  for christmas i haven't i haven't even put my  

ne Bay Steve ne de ben Noel için hazır değiliz

lovely christmas lights outside we don't have the  christmas tree in the house yet it's not there  

güzel noel ışıklarımı dışarıya bile koymadım evde noel ağacımız yok ama orada değil bu

so we are not prepared at all but what about  you are you excited for the arrival of christmas  

yüzden hiç hazırlıklı değiliz ama peki ya siz noel'in gelişi için heyecanlı mısınız

which is only 20 days i still can't believe it's  only 20 days away well i mean i never do i refuse  

sadece 20 gün hala inanamıyorum sadece 20 gün kaldı yani asla yapmam reddetmiyorum

it's just my my my standpoint i refuse to think  about christmas or have anything to do with it  

bu sadece benim bakış açım noel hakkında düşünmeyi reddediyorum ya da onunla herhangi bir ilgim olmasını

until december um because i otherwise well well  one we know it's just a commercial exercise  

aralık ayına kadar um çünkü başka türlü iyiyim bunun sadece ticari bir tatbikat olduğunu biliyoruz

largely in the west uh it is just well in  many countries uh it's just an excuse for  

büyük ölçüde batıda  uh birçok  ülkede gayet iyi  uh   şirketlerin ekonomiyi canlandırmak için ürünlerini tanıtmaları için bir bahane bu sadece

companies to promote their products to boost  the economy that's what christmas is it's all  

Noel budur   bir

about buying things but don't forget we do  religion really we do need the economy we  

şeyler satın almakla ilgilidir ama unutmayın biz dine gerçekten ihtiyacımız var mı ekonomiye ihtiyacımız var

do need it so sometimes we do need people to  go out and buy things as long as they're not  

bu yüzden bazen

buying too many things or wasting things however  there are people who still observe christmas

çok fazla şey satın almadıkları veya israf etmedikleri sürece insanların dışarı çıkıp bir şeyler satın almasına ihtiyacımız var ancak yine de noel'i kutlayan insanlar var

yeah keep going there are people who still still  observe christmas from its religious point of view  

evet oraya devam edin Hala Noel'i dini açıdan kutlayan insanlar var mı

i mean yesterday we were in the church yesterday  we don't go to church ever the only time we go  

yani dün kilisedeydik kiliseye gitmiyoruz kiliseye tek gidişimiz

to church is if we are going to a wedding or a  funeral but but really nothing else nothing else  

bir düğüne veya cenazeye gidiyor olmamızdır ama ama gerçekten başka hiçbir şey başka hiçbir şey   hiç bu

at all so yesterday we were there and there were  people they they seemed as if they were having  

yüzden dün oradaydık ve insanlar

a good time and it would appear well we actually  sat in the church drinking coffee and eating cakes  

iyi vakit geçiriyormuş gibi görünüyorlardı ve aslında kilisede oturup kahve içip pasta yiyoruz

it was it was quite a strange feeling actually  for two reasons first of all we don't often go  

oldukça tuhaftı aslında iki nedenden dolayı ilk olarak kiliseye sık sık gitmiyoruz

into church do we and the second reason is we were  drinking coffee and eating cakes and it was quite  

ve ikinci sebep kahve içip kek yiyorduk ve

a strange feeling really but but we did enjoy it  and those cakes of course will have been made by  

gerçekten oldukça garip bir duyguydu ama biz bundan zevk aldık ve o kekler elbette ki gidecek

members of the church i i know this because  well one i could tell they were homemade  

kilisenin   üyeleri tarafından yapıldı bunu biliyorum çünkü ev yapımı olduklarını söyleyebilirim

you've been complaining about them it  wasn't particularly nice i've got to say  

onlardan şikayet ediyordunuz pek hoş değildi söylemem gerek

uh but but uh normally but yes what will  happen is that people who work in the church  

ama ama uh normalde ama evet  ne olacak kilisede çalışan insanlar

and work for the upkeep of the church lots  of women do this and they will bake the cakes  

ve kilisenin bakımı için çalışan birçok kadın bunu yapıyor ve onlar pastaları

and make the coffee and all that sort of thing

ve kahveyi ve bunun gibi şeyleri yapacaklar

and it's just you know don't expect barista  quality coffee if you go to a church of england  

ve barista kalitesinde kahve beklemeyin. İngiltere'deki bir kiliseye gidin

church it'll just be the cheapest coffee you can  find what about a catholic church is there coffee  

kilise bu bulabileceğiniz en ucuz kahve olacak Katolik kilisesine ne dersiniz kahve

better well i don't know but you know they're not  going to have you know a big coffee maker i wonder  

daha iyi mi bilmiyorum ama size büyük bir kahve makinesi tanımayacaklarını biliyorsunuz ben merak

if people are actually changing their religions  just because the coffee is better i used to be  

insanlar sırf kahve daha iyi diye gerçekten dinlerini değiştirip değiştirmediğini merak ediyorum.

church of england but but the coffee is awful but  then i discovered catholicism and their coffee um

there you go you know if uh maybe they need  to compete with each other these different  

um uh parts of of religion they need to they  need to you know get upgrade themselves with  

Dinin diğer bu farklı   um uh kısımları ihtiyaç duydukları bilmeniz gerekir kendilerini

better coffee machines and better cakes and  things like that here's a good word danny  

daha iyi kahve makineleri ve daha iyi kekler ve bunun gibi şeylerle geliştirin işte güzel bir söz danny

danny reloaded is it neo danny danny reloaded  uh you could say is that that danny that's come  

danny yeniden yüklendi neo danny danny yeniden yüklendi uh diyebilirsiniz ki o geri   gelen danny,

back or is it neo danny just a thought because we  mentioned the word neo earlier wants to talk about  

yoksa neo danny sadece bir düşünce mi, çünkü daha önce neo kelimesinden bahsetmiştik     totalitarizm hakkında konuşmak istiyor

totalitarianism ooh hello totalitarianism hello  that is another difficult word to pronounce yeah  

ooh merhaba totalitarianism merhaba bu telaffuzu zor bir başka kelime evet

um well the see that's a very current word to be  talking about in the world of sort of geopolitics  

um pekala bakın bu hakkında konuşulacak çok güncel bir kelime bir tür jeopolitik dünyasında

okay isn't it why world politics because there is  this debate now around the rise of totalitarianism  

tamam, dünya siyasetinin nedeni bu değil mi çünkü şu anda totaliterliğin yükselişi etrafında bu tartışma var

uh and uh we won't mention any countries but  there's this move away you know that there seems  

uh ve uh herhangi bir ülkeden bahsetmeyeceğiz ama bu uzaklaşma var, biliyorsunuz

to be more countries now where uh democracy seems  to be fading away and totalitarianism seems to be  

daha fazla ülke var gibi görünüyor şimdi demokrasi solup gidiyor gibi görünüyor ve totaliterlik

on the rise and you know what's going to happen in  the future you're not actually explaining the word  

yükseliyor gibi görünüyor ve gelecekte ne olacağını biliyorsunuz aslında kelimeyi açıklamıyorsunuz

though oh it's well it's basically countries  that are run basically as dictatorships okay  

gerçi ah bu iyi temelde ülkeler temelde diktatörlükler olarak yönetiliyor tamam

you know one person in charge would it be fair to  say that they are countries that have very little  

siz sorumlu bir kişiyi tanıyın bunların çok az

freedom or human rights or maybe quite often  or maybe maybe the laws are seen as draconian  

özgürlük veya insan haklarına sahip ülkeler olduğunu veya belki oldukça sık ya da belki yasaların gaddar görüldüğünü  bunun

not seen as the opposite of that is democracy so  that they're probably not having a totalitarian  

tersi olarak görülmediğini bunun için demokrasi olduğunu  söylemek adil olur mu? muhtemelen totaliter bir devlete sahip olmadığınızda

state isn't going to have elections you  know you've got one leader in charge for a  

seçimler olmayacak biliyorsunuz uzun bir süre boyunca tek bir lideriniz var başka

long period of time no chance to elect anybody  else you know you can think of a few countries

birini seçme şansınız yok biliyorsunuz konu birkaç ülke düşünebilirsiniz

subject because it's seen you know there  is a there is a fight there is a big i mean  

çünkü görüldü biliyorsunuz bir kavga var dünyada

underlying everything else that's going on  in the world there is essentially a battle  

olup biten diğer her şeyin altında yatan büyük bir anlam var şu

in the world now of democracy against  totalitarianism okay which will win see  

anda dünyada demokrasinin totaliterliğe karşı bir savaşı var tamam hangisi kazanacak bakın

democracy has sort of been the winning flavour  of how to run a country for many many decades now  

demokrasi bir nevi nasıl kazanan taraf oldu bir ülkeyi onlarca yıldır yönetmek

but totalitarianism is it on the  rise you know is it going to oust  

ama totalitarizm yükselişte mi biliyorsunuz

the way that we live uh you know i can answer that  question no well you don't know dude we don't know  

yaşama biçimimizi devirecek mi uh bilirsiniz bu soruya pek iyi cevap verebilirim hayır bilmiyorsunuz ahbap bilmiyoruz

uh i mean yeah it's china against america  effectively isn't it and russia is in there  

uh yani evet Çin Amerika'ya karşı etkili bir şekilde öyle değil mi ve Rusya da orada

as well yeah that's what it's all about would  you say that china is is has a totalitarian  

evet tüm mesele bununla ilgili Çin'in totaliter olduğunu söyleyebilir misiniz

we would regard it as that yes see i always  think it's it depends on who you compare  

bunu öyle kabul ederiz evet bakın her zaman bunun neye bağlı olduğunu düşünüyorum kiminle

it with so maybe china has more freedom than  another country so i think sometimes it depends on  

karşılaştırırsanız, belki Çin başka bir ülkeden daha fazla özgürlüğe sahiptir, bu yüzden bence bazen

which countries you you compare because a  country might have more rights but people might  

hangi ülkeleri karşılaştırdığınıza bağlıdır çünkü bir ülke daha fazla hakka sahip olabilir ancak insanlar

live in poverty north korea would be uh would  be the ultimate example of a totalitarian state  

yoksulluk içinde yaşayabilir Kuzey Kore bunun nihai örneği olabilir totaliter bir devlet

well i i would say that that is i would  say that that is probably the the the only  

pekala, bunun

real state that has totalitarianism no but it's  generally seen that yeah that's what i mean it  

totaliterliğe sahip tek gerçek devlet olduğunu söyleyebilirim hayır ama genel olarak görülüyor ki evet, demek istediğim bu

depends who you compare it with i know but there  are you know if you don't have what about iceland  

onu kiminle karşılaştırdığına bağlı biliyorum ama sen varsın

against indonesia various degrees aren't  there that's it but it is the difference  

İzlanda'ya karşı endonezya'ya karşı çeşitli dereceler yoksa bilin, bu kadar ama

between basically having an open democracy where  you have elections or where you don't uh and it's  

temelde açık bir demokrasiye sahip olmak ile seçimlerin olduğu veya olmadığı bir yerde olmak arasındaki fark bu ve bu

different i'm not we're not saying one's better  than the other um i mean obviously we favor one  

farklı ben ben değilim Birinin diğerinden daha iyi olduğunu söylemiyorum um demek istediğim açıkçası birini diğerine tercih ediyoruz

over the other but uh you know you've got to  it's just a different way of running a society  

ama ah biliyorsun yapmalısın bu sadece bir toplumu yönetmenin farklı bir yolu

it's a big debate it's a big debate but there  is this this this big sort of almost like a war  

bu büyük bir tartışma bu büyük bir tartışma ama şu var bu toplumları yönetmenin bu iki yolu arasındaki dünya çapındaki bu kavga arasında neredeyse bir savaş gibi büyük bir tür,

going on between this fight around the world  between these two ways of running societies i  

don't think you've been watching too much news no  no yeah mr get get with her get with it mr duncan  

çok fazla haber izlediğinizi düşünmüyorum hayır

get with it um the problem is steve watches things  on the news sometimes and becomes very influenced  

Bununla ilgili sorun, Steve'in bazen haberlerde bir şeyler izlemesi ve bundan çok etkilenmesi

by it and sometimes he changes his whole  attitude to things for about two or three days  

ve bazen olaylara karşı tüm tutumunu yaklaşık iki veya üç gün boyunca değiştirmesi

and then goes back to how he's generally regarded  that there is there is anyway you know big fighter  

ve sonra genel olarak nasıl kabul edildiğine geri dönmesidir. bil büyük savaşçı

this is this is this is not how i wanted to end  apparently you can get some beautiful tea some  

bu böyle bitirmek istemedim görünüşe göre yerel camilerde biraz güzel çay içebilirsiniz, evet yani  yani

delicious tea at the local mosques as well yes so  so there's there is tea served at the mosques we  

camilerde çay ikramı var biz

have tea at the churches maybe the catholic church  is perhaps that you can have some nice tea uh oh  

kiliselerde çay içeriz belki katolik kilisesi belki güzel bir çay içebilirsin uh oh

also happy happy hanukkah as well it's hanukkah  at the moment is it yes so so that's going on  

ayrıca mutlu mutlu hanukalar da hanukkah şu anda evet mi yani bu devam ediyor

as as we lead up towards christmas there are  other religious festivals taking place as well  

noel'e doğru ilerlerken başka dini bayramlar da düzenleniyor   cennet

haven't we had diwali as well i think we've  had that recently as well um and uh but yes  

' diwali'miz de vardı sanırım onu son zamanlarda de yaşadık um ve uh ama evet

tea oh my nose is it she must have done good  i don't want to sneeze i don't want to sneeze  

çay ah burnum iyi yapmış olmalı hapşırmak istemiyorum hapşırmak istemiyorum

i don't want you to sneeze i like  indian tea as well made with sort  

istemiyorum hapşırmanı istiyorum hint çayını severim

of cardamom and all different spices  and creamy milk oh that's lovely uh  

kakule ve tüm farklı baharatlar ve kremalı sütle iyi yapılmış oh bu çok güzel uh

a catholic coffee has holy water says rotten roses  yes i like that that's pretty that's actually  

bir katolik kahvesinde kutsal su vardır çürük güller der evet hoşuma gitti bu güzel bu aslında

quite funny very well done maybe that improves  the taste yes thank you thank you for that  

oldukça komik çok iyi yapılmış belki bu tadı iyileştirir evet teşekkür ederim bu

clever comments and we've had today i just hope  the cup that you are drinking from is not holy  

zekice yorumlarınız için teşekkür ederim ve bugünü içtik. umarım içtiğiniz bardak kutsal değildir

because it will run out the bottom anyway we're  going now steve yes interesting point uh danny uh  

çünkü dibi bitecek zaten şimdi gidiyoruz steve evet ilginç nokta uh danny uh

you know you you can talk about uh democracy but  is that is it i mean do we actually really have a  

biliyorsun demokrasi hakkında konuşabilirsin ama bu gerçekten bir

democracy there's another debate there well i m my  point is always we live in this country you and i  

demokrasimiz var mı demek istediğim orada başka bir tartışma var yani demek istediğim her zaman bu ülkede yaşıyoruz sen ve ben

in the united kingdom in i suppose england is is  our country the place we live but people complain  

birleşik krallıkta sanırım ingiltere'de yaşadığımız yer bizim ülkemiz ama insanlar

about the government and say that they are they  are too strict with their laws and things like  

hükümetten şikayet ediyor ve kanunları ve buna benzer şeyler konusunda çok katı olduklarını söylüyorlar

that but it but you would say that this is a  pretty democratic free and open country and yet  

ama siz buranın oldukça demokratik, özgür ve açık bir ülke olduğunu söyleyebilirsiniz ve yine de

people still complain about this country and say  that we are living in a totalitarian state i don't  

insanlar hala bu ülke hakkında şikayet edin ve totaliter bir devlette yaşadığımızı söyleyin

think anyone says that about the uk sorry having  what not a totalitarian state populism yes okay

kimsenin İngiltere hakkında bunu söylediğini sanmıyorum totaliter bir devlet popülizmi olmadığı için üzgünüm evet tamam

steve obviously never uses twitter it's clear  that steve never goes on twitter yes that's where  

steve kesinlikle twitter kullanmıyor steve'in asla twitter'a girmediği açık evet bu

everyone goes now yes but i mean you know there's  degrees of everything and it's always difficult to  

artık herkesin gittiği yer evet ama yani her şeyin bir derecesi olduğunu biliyorsunuz ve belirli bir toplumda

to be able to see the true perspective when you've  grown up in a particular society you tend to think  

büyüdüğünüzde gerçek perspektifi görebilmek her zaman zordur,

that that is the normal way of living but there  are many other ways that societies can be run  

bunun normal yaşam tarzı olduğunu düşünürsünüz ama toplumları yönetmenin başka birçok yolu vardır

yes and it's you know got to take yourself outside  anyway experience we had a lovely time yesterday  

evet ve kendinizi dışarı çıkarmanız gerektiğini biliyorsunuz neyse deneyim dün güzel vakit geçirdik

we are getting excited about christmas even though  i'm not we are not prepared at all wait we have  

noel için heyecanlanıyoruz, ben olmasam da hiç hazırlıklı değiliz bekleyin

nothing planned yet yet we've got nothing arranged  nothing planned no christmas lights no christmas  

hiçbir şeyimiz yok planladık henüz hiçbir şey ayarlanmadı planlanmış bir şey yok noel ışıkları yok noel

tree no gifts nothing so we have 20 days to sort  all of that out anyway we're going now steve we've  

ağacı yok hediye yok bu yüzden hepsini halletmek için 20 günümüz var nasılsa şimdi gidiyoruz steve gitmemiz gerek

got to go steve we've got to go i'd love to carry  on this this very fascinating debate on uh start  

steve gitmemiz gerek git, bu çok büyüleyici tartışmaya devam etmeyi çok isterim,

debating society are we debating uh well it would  be it would be fascinating to uh but we are very  

toplumu tartışmaya başla, tartışıyor muyuz, uh, bu bizim için büyüleyici olurdu, ama biz

open to uh many ideas and and lots of different  ways of thinking about things in the world and  

pek çok fikre ve birçok farklı düşünme biçimine çok  açığız dünyadaki şeyler ve

people so we're very open people aren't we when  it comes to ideas and concepts yes you can have  

insanlar yani bizler çok açık insanlarız, değil mi  konu fikirler ve kavramlar olduğunda, evet

an open mind but not not to the point where your  brain falls out no open-minded that's how we are  

açık fikirli olabilirsiniz ancak beyninizin düştüğü noktaya kadar değil açık fikirli değiliz biz böyleyiz

uh able to listen to other people's points of view  yes listening because steve is such a good steve  

uh diğer insanların bakış açılarını dinleyebiliyor evet dinliyor çünkü steve çok iyi bir steve

is such a good listener he listens to everything  that i say when we're on the live stream lovely um  

çok iyi bir dinleyici canlı yayındayken söylediğim her şeyi dinliyor güzel um

it's four minutes past four yes well i keep saying  we've got to go we've got no tea cakes because we  

saat dördü dört geçiyor evet pekala devam ediyorum gitmemiz gerektiğini söyleyerek çaylı kekimiz yok çünkü

didn't go there yesterday so anyway they were  horrible they weren't very nice they were dry  

dün oraya gitmedik yani her neyse onlar korkunçtu pek hoş değillerdi kuruydular

they had far too much dried fruit in  and you don't like lots of dried fruits  

içinde çok fazla kuru meyve vardı ve siz sevmiyorsunuz bir sürü kuru meyve

but the whole thing was stale  it was stale that was stale  

ama her şey bayattı  bayattı o bayattı

the new bakery in which wenlock is not the  quality is not as good as the previous i'm sorry  

wenlock'un kalitesi olmadığı yeni fırın önceki kadar iyi değil üzgünüm   yeni

new bakery new bakery in much wenlock you have  to sort your ideas and improve your your bread  

fırın wenlock'ta yeni fırın fikirlerinizi ayırmanız gerekiyor  ve ekmeğinizi geliştirin

if it's not better than what you can get in a  supermarket then why would i go there anyway let's  

bir süpermarkette alabileceklerinizden daha iyi değilse o zaman neden oraya gideyim?

go lovely to be here lovely to see you all to have  conversations and debate all sorts of different  

things and ideas and uh hope you all have a  lovely week and i look forward to seeing you again  

hepinize güzel bir hafta geçirin ve önümüzdeki hafta sizi tekrar görmeyi dört gözle bekliyorum

next week although next week mr duncan  i won't be here oh because i've got a  

ancak önümüzdeki hafta Bay Duncan burada olmayacağım çünkü

christmas concert with my choir that's a sunday  afternoon so i won't be here next sunday next  

pazar öğleden sonra koromla bir noel konserim var bu yüzden burada olmayacağım gelecek pazar gelecek

sunday there'll be no mr steve no mr steve  and you've only just found out about that  

pazar Bay Steve olmayacak, Bay Steve olmayacak ve siz bunu daha yeni öğrendiniz

i did i did sort of guess because you you already  told me that you're busy next weekend yeah so i'll  

yaptım tahmin ettim çünkü siz bana zaten  gelecek hafta sonu meşgul olduğunuzu söylediniz evet, yani

see you all maybe the week after yes okay then  bye for now and there he was mr steve is now going

göreyim hepiniz belki bir hafta sonra evet tamam o zaman şimdilik hoşçakalın ve o oradaydı bay steve şimdi

there he is and there he was mr steve

oraya gidiyor ve işte o bay

i was going to say that steve will be back  next week but he won't be back next week  

steve'in gelecek hafta döneceğini söyleyecektim ama bir sonraki dönmeyecek hafta

because he's busy doing his christmas concerts  next week thank you very much for your company  

çünkü gelecek hafta noel konserlerini yapmakla meşgul arkadaşlığınız için çok teşekkür ederim

i hope you've enjoyed today's live stream i hope  it has been fun and i hope you have enjoyed it  

umarım bugünün canlı yayınını beğenmişsinizdir umarım eğlenceli olmuştur ve umarım beğenmişsinizdir

and i will see you on sunday next sunday i will  definitely be here even though mr steve won't  

ve pazar günü görüşürüz önümüzdeki pazar görüşürüz kesinlikle burada olacağım yine de bay steve

be here next sunday and i will see you then  don't forget there will be a new lesson on  

önümüzdeki pazar   burada olmayacak ve görüşürüz o zaman unutmayın   youtube kanalımda yeni bir ders olacak

my youtube channel it will be available on tuesday  and it's all about improving your confidence some  

salı günü mevcut olacak ve her şey kendinize olan güveninizi artırmakla ilgili bazı

ideas some suggestions on how you can improve your  spoken english that's all for today i hope you've  

bazı fikirler İngilizce konuşmanızı nasıl geliştirebileceğinize dair öneriler bugünlük bu kadar umarım

enjoyed today's live stream thanks to mr steve  as well and thanks to you for watching this is mr  

bugünkü canlı yayından keyif almışsınızdır Bay Steve'e de

duncan in the birthplace of english saying thank  you very much for watching see you next sunday  

teşekkürler gelecek pazar görüşürüz

and of course until the next time we meet  here you know what's coming next yes you do

ve tabii ki bir dahaki sefere görüşene kadar burada sırada ne olduğunu biliyorsunuz,

ta ta for now

şimdilik bunu yapın