Mr Duncan's Live English - 25th Feb 2018 - Dog Idioms - Winter Olympics - Grammar

Following all the rules and laws can be such a pain some of them really make no

Tüm kurallara ve yasalara uymak o kadar acı verici olabilir ki bazıları gerçekten

sense what do we have to gain but sometimes it is necessary to tell people

ne elde etmemiz gerektiğini anlamsız buluyor ama bazen insanlara

what to do it helps to make this world of ours much safer for me and you so

ne yapmaları gerektiğini söylemek gerekiyor, bu bizim dünyamızı benim ve sizin için çok daha güvenli hale getirmeye yardımcı oluyor.

next time you see a sign saying slow down don't do that

Bir dahaki sefere yavaşla diyen bir işaret gördüğünde bunu yapma

beware remember that these rules exist to make you more aware the English

dikkat et bu kuralların seni daha iyi anlaman için var olduğunu hatırla İngilizce

language has lots of rules but fortunately we don't have to follow them

dilinin birçok kuralı var ama neyse ki

all the time talking of time guess what it's Sunday afternoon here in the UK

zamandan bahsederken onlara her zaman uymak zorunda değiliz tahmin et ne oldu İngiltere'de Pazar öğleden sonra

it's two o'clock and this is live English

saat iki ve bu canlı İngilizce

do bee do bee do bee do bee do bee boo oh my goodness is it true is it really

do bee do bee do bee do bee do bee boo aman tanrım bu doğru mu gerçekten

happening is this reality that's what I asked myself is this really happening

oluyor mu bu gerçek mi kendime sorduğum şey bu gerçekten oluyor mu

right now on the Internet am I really here right now live oh my

şu anda internette gerçekten buradayım şu anda yaşıyorum aman

goodness it's so stressful hi everybody this is mr. Duncan in England how are

tanrım çok stresli herkese merhaba ben bu bay. Duncan İngiltere'de

you today are you okay I hope so are you happy I really really hope so

bugün nasılsın iyi misin umarım çok mutlusundur gerçekten gerçekten umarım işte o zaman

here we go then Sunday and everything is back to normal we are back baby did you

Pazar günü başlıyoruz ve her şey normale dönüyoruz bebeğim

miss me last Sunday I know I wasn't here last week I do apologize once again for

geçen Pazar beni özledin mi Geçen burada değildim biliyorum hafta burada olamadığım için bir kez daha özür dilerim

not being here but at least I'm here now thank you very much for joining me today

ama en azından şimdi buradayım bugün bana katıldığınız için çok teşekkür ederim son birkaç haftadır

a lot of things have been happening over the past couple of weeks it has been

pek çok şey oldu

crazy I cannot begin to tell you how high my stress level is being doing so

çılgıncaydı size nasıl olduğunu anlatamam stres seviyem yüksek

many things over the past few days we have made some changes here in the

son birkaç gündür çok fazla şey yapıyorum burada stüdyoda bazı değişiklikler yaptık

studio things look the same to you but from where I'm sitting things are very

size her şey aynı geliyor ama benim oturduğum yerden her şey çok

different we have lots of new things to get used to first of all I installed my

farklı alışmamız gereken birçok yeni şey var her şeyden önce

new computer last week so now we have a new computer operating all of this so

geçen hafta yeni bilgisayarımı kurdum ve şimdi tüm bunları çalıştıran yeni bir bilgisayarımız var yani

everything you see now is coming through the new computer and once again thank

şu anda gördüğünüz her şey yeni bilgisayardan geliyor ve beni desteklemeye

you very much to all those who helped to support me so I could pay for this very

yardımcı olan herkese bir kez daha çok teşekkür ederim bu yüzden ben Bu çok

expensive piece of equipment would you like to know how much I spent

pahalı ekipmanın parasını ödeyebilirim, ne kadar harcadığımı bilmek ister misiniz,

shall I write it down for you right now so here we go this is how much I spent

şimdi sizin için yazayım mı, işte başlıyoruz,

on the new computer and the new setup here so you're not going to believe this

yeni bilgisayar ve yeni kurulum için bu kadar harcadım, yani siz buna inanmayacağım

I won't say it but I will show you I will show you how much it costs I won't

söylemeyeceğim ama size göstereceğim size ne kadara mal olduğunu göstereceğim söylemeyeceğim

say it I will just show you here it is so this is how much my

sadece burada olduğunu göstereceğim bu yüzden

new studio all of the equipment that allows me to stream live this is how

yeni stüdyomun tüm ekipmanları bu kadar bu benim canlı yayın yapmama izin veriyor

much it costs now I'm only going to show you this once so you have to look very

şimdi maliyeti bu kadar Bunu size sadece bir kez göstereceğim bu yüzden çok

carefully here it comes now yes really I'm not joking that's how much it costs

dikkatli bakmanız gerekiyor şimdi geliyor evet gerçekten şaka yapmıyorum maliyeti bu kadar

so thank you very much for all those who helped and I hope you can see me clearly

yani çok teşekkür ederim yardımcı olan herkes için çok fazla ve umarım beni net olarak görebilirsiniz

in fact you should see me very clearly now because we have installed some new

equipment it will allow the cameras to look a little bit better so I hope you

can see me in lovely lovely clear

güzel net

high-definition oh do I look nice and clear today I really really hope so

yüksek çözünürlüklü oh bugün güzel ve net görünüyor muyum gerçekten gerçekten öyle umuyorum

so yes Mike my new computer did cost an arm and a leg very very expensive but as

you know if you want to stay ahead in the game you have to sometimes invest

bazen

some money yes so that's a lot of money thank you very much to you out there who

biraz para yatırın evet yani bu çok para

helped and also to mr. Steve and of course I suppose we should say thank you

yardım eden size ve ayrıca Mr. Steve ve tabii ki sanırım bana da teşekkür etmeliyiz, bu

to me as well so we all put something towards the new computer and as you can

yüzden hepimiz yeni bilgisayara doğru bir şeyler koyduk ve

see it is working ok although having said that I have had some problems today

gördüğünüz gibi sorunsuz çalışıyor, ancak bugün bazı sorunlar yaşadım

already quite a few problems and there are so many things to get used to I'll

zaten epeyce sorun var ve orada alışılacak çok şey var

be honest with you I'm not a big fan of change I don't like it when things

sana karşı dürüst olacağım değişimin büyük bir hayranı değilim işlerin

change I like things to stay the way they always are so I don't like things

değişmesinden hoşlanmam her şeyin olduğu gibi kalmasını severim bu yüzden bazı şeylerden hoşlanmam

to change so over the past few days I've had to learn how to use a new operating

son birkaç gün içinde değişmek için yeni bir işletim

system Windows 10 Professional also I've had to learn how to use a new software

sistemi Windows 10 Professional'ı nasıl kullanacağımı öğrenmek zorunda kaldım ayrıca video düzenleme için yeni bir yazılımı nasıl kullanacağımı öğrenmek zorunda kaldım ve bu yazılım

for video editing which didn't go very well because the software

pek iyi gitmedi çünkü yazılım

kept crashing so that wasn't very good so it's been very very stressful so some

çökmeye devam etti, bu çok iyi değildi, bu yüzden çok çok stresliydi, bu yüzden

of the things today are here and some of the things I have planned for today

bugün olan bazı şeyler burada ve bugün için planladığım bazı şeyler

aren't due to one or two slight problems we call these problems teething problems

bir veya iki ufak sorundan kaynaklanmıyor, bu sorunlara diş çıkarma sorunları diyoruz.

teething so it's a bit like when your teeth come through so teething problems

yani bu biraz dişlerinizin çıkması gibi yani diş çıkarma problemleri

just means that you have problems that are connected to something you've just

sadece yeni yapmaya başladığınız bir şeyle bağlantılı problemleriniz olduğu anlamına gelir, bu yüzden

started doing so maybe you are trying to get something right so we call it

belki bir şeyi doğru yapmaya çalışıyorsunuzdur, bu yüzden buna

teething problems teething difficulties so that's it right okay so it's business

diş çıkarma problemleri diyoruz, bu yüzden bu kadar tamam tamam yani

as usual which of course means live English I'm here and I hope you are

her zamanki gibi iş bu da tabii ki canlı İngilizce anlamına geliyor ben buradayım ve umarım siz

there as well I'm going to try and set one or two things up for later including

de oradasınızdır Canlı sohbet dahil sonrası için bir veya iki şey ayarlamaya çalışacağım

the live chat but I haven't done that yet so I have to do that in a moment so

ama yapmadım o henüz o yüzden bunu bir an önce yapmalıyım ki

I can put it on the screen also don't forget mr. Steve is here later on today

ekrana koyabileyim ayrıca unutma bayım. Steve bugün daha sonra burada olacak,

mr. Steve is back yes of course many people missed him last week in fact I

Bay. Steve geri döndü evet elbette geçen hafta birçok kişi onu özledi, aslında

had more people asking where mr. Steve was than where I was to be honest I was

daha çok insan nerede diye sormuştu bay. Steve, dürüst olmak gerekirse olduğum yerdeydi,

a little bit upset to be honest it seems that mr. Steve has more fans than me so

dürüst olmak gerekirse biraz üzgündüm, görünüşe göre Bay. Steve'in benden daha çok hayranı var, bu yüzden

mr. Steve will be here later on but of course a big question must be what was

bayım. Steve daha sonra burada olacak ama tabii ki büyük bir soru,

the view this morning like so let's have a look shall we

bu sabahki manzaranın nasıl olduğu olmalı, o yüzden bir bakalım,

there it is the view from the window this morning a beautiful bright cold day

bu sabah pencereden manzara bu, güzel, parlak, soğuk bir gün,

it is absolutely freezing cold at the moment it really is so cold can I just

kesinlikle dondurucu soğuk. o an hava gerçekten çok soğuk size şunu

tell you it's so cold we've had to put the heating on all the time because it's

söyleyebilirim ki hava çok soğuk sürekli ısıtmayı açmak zorunda kaldık çünkü hava

so cold and apparently next week it's going to get

çok soğuk ve görünüşe göre gelecek hafta

even colder and in some parts of the UK they are going to have snow although it

daha da soğuk olacak ve Birleşik Krallık'ın bazı bölgelerinde gidiyorlar burada hiç kar yağmayacak gibi görünse de kar

would appear that here we won't be getting any snow at all so very cold

olması çok çok çok soğuk

very very icy outside there is a strong cold Esterly wind which apparently is

çok çok buzlu dışarıda güçlü bir soğuk Esterli rüzgarı var görünüşe göre ta

coming all the way from Siberia so can I say a big hello to all those watching at

Sibirya'dan geliyor bu yüzden ona büyük bir merhaba diyebilir miyim

the moment in Siberia we're having your weather at the moment so just in case

şu anda Sibirya'da izleyen herkes, şu anda hava durumunu alıyoruz, bu yüzden şu anda Sibirya'da

there are any Siberians watching at the moment in Siberia I hope you are staying

izleyen herhangi bir Sibiryalı varsa diye umarım

warm and can I say thank you very much for sending me some of your lovely

sıcak kalıyorsunuzdur ve bana gönderdiğiniz için çok teşekkür edebilir miyim? güzel

weather apparently it's going to get very cold next week a lot of things

havanız görünüşe göre haftaya çok soğuk olacak bu arada burada bir sürü şey oluyor

going on here by the way last week I had one of my lovely friends he came to do

geçen hafta sevimli arkadaşlarımdan biri

some tree cutting would you like to see some of the trees in my garden being cut

ağaç kesmeye geldi bahçemdeki ağaçların bir kısmını görmek ister misiniz

back ok yes I have noticed over the past few months that the trees in my garden

kesiliyor tamam evet son birkaç aydır bahçemdeki ağaçların

have become very very very messy so one of my friends came and he cooked some of

çok çok çok dağınık hale geldiğini fark ettim, bu yüzden arkadaşlarımdan biri geldi ve

the trees back there he is look up a ladder I don't know how he does it but

oradaki ağaçların bazılarını pişirdi, bir merdivene bakıyor ben yapmıyorum nasıl yaptığını biliyorum ama

this man is so brave he climbed ladders he climbs the tallest trees in the world

bu adam o kadar cesur ki merdivenlere tırmandı dünyanın en uzun ağaçlarına tırmanıyor

he is quite an amazing guy and he's much braver than I am so we had lots of trees

o oldukça harika bir adam ve benden çok daha cesur bu yüzden çok fazla ağacımız

cut back because they were all becoming very overgrown so there you can see the

kesildi çünkü hepsi çok büyümüştü. orada

dams and tree so he cooked the dams and tree back because it was going a little

barajları ve ağacı görebilirsiniz, o da barajları ve ağacı geri pişirdi çünkü işler biraz çılgına dönüyordu, bu yüzden

wild so the dams and tree is now a lot

barajlar ve ağaç şimdi çok daha

smaller there it is you see so there's the dams and tree hopefully later this

küçük, görüyorsunuz, barajlar ve ağaç var, umarım bu

year we'll get some lovely damsels and there you can see the old apple tree oh

yıl sonra biz Birkaç sevimli küçük kız alacağım ve orada yaşlı elma ağacını görebilirsin aman

my goodness now between you and me the apple tree does not look very healthy

tanrım, aramızda kalsın, elma ağacı pek sağlıklı görünmüyor

and there is a good reason for that it's because it isn't very healthy

ve bunun iyi bir nedeni var çünkü çok sağlıklı değil zavallı

my poor apple tree is dying and there you can see all of the things that my

elmam ağaç ölüyor ve orada arkadaşımın ağaçlardan kestiği her şeyi görebilirsiniz, biz

friend cut from the trees we call these cuttings cuttings so there you can see

bu kesimlere kesimler diyoruz, bu nedenle orada

lots of the tweaks lots of the branches lots of the parts from the trees that

çok sayıda ince ayar görebilirsiniz, çok sayıda dal, ağaçlardan

have been removed because last week I had all of the trees in the garden

son çünkü kaldırılan birçok parça Haftada bahçedeki tüm ağaçları budadım,

trimmed they were all cut back and of course this time of year is a very good

hepsi kesildi ve tabii ki yılın bu zamanı bunu yapmak için çok iyi bir

time for doing it it's always best to do this before the spring arrives and there

zaman, bunu bahar gelmeden yapmak her zaman en iyisidir ve orada

you can see the vehicle and also the equipment that my friend used he used

aracı ve ayrıca arkadaşımın kullandığı ekipman, tüm ahşabı küçük parçalara

something called a chipper which chops all of the wood up into tiny pieces it's

ayıran parçalayıcı denen bir şey kullandı, bu

an amazing bit of kit so there it is the latest news from my garden as all of the

inanılmaz bir kit, bu yüzden tüm ağaçlar budandığı için bahçemden en son haberler

trees were trimmed and between you and me it does look a lot better now it

ve aramızda kalsın şimdi çok daha iyi görünüyor, bu yüzden

certainly does so we're live on YouTube oh my goodness mr. Steve will be here

YouTube'da canlı yayındayız aman tanrım bayım. Steve

later on yes of course mr. Steve will be here at 3 o'clock

daha sonra burada olacak, evet, elbette bayım. Steve saat 3'te burada olacak

Dubi Dubi deep deep deep edu we are live on a Sunday afternoon it's now what time

Dubi Dubi derin derin derin eğitim Pazar öğleden sonra canlı yayındayız, şimdi saat kaç

is it it's just coming up to 20 minutes past two o'clock I was slightly late

saat ikiyi 20 geçiyor, bugün biraz geç kaldım

today because I had some slight ever-so-slight problems to sort out lots

çünkü biraz dersim vardı. pek çok değişikliği halletmek için çok hafif sorunlar

of changes lots of things that I've had to learn over the past few days a new

son birkaç gün içinde öğrenmem gereken birçok şey yeni bir

operating system a new computer new software lots of new pieces of equipment

işletim sistemi yeni bir bilgisayar yeni bir yazılım bir sürü yeni ekipman parçası

so so many things to do today and we are talking about quite a few things today

bugün yapılacak çok fazla şey ve bugün pek çok şeyden bahsediyoruz

here's a good question do you vape or do you smoke now it would

işte güzel bir soru e- sigara kullanıyor musunuz yoksa şimdi sigara kullanıyor musunuz,

appear that there are people who still smokes cigarettes but of course the

hala sigara içen insanlar var gibi görünüyor ama elbette

latest craze that everyone well almost everyone

en son çılgınlık herkesin iyi neredeyse herkesin görünüşe göre

it seems like everyone they are doing something called vaping vaping so that

herkes yapıyor vaping denilen bir şey, bu yüzden bu, sigara içen

seems to be the latest trend with people who smoke so some people still smoke

insanlarda son trend gibi görünüyor, bu yüzden bazı insanlar hala

cigarettes and some people like to use those machines and they and then they

sigara içiyor ve bazı insanlar bu makineleri kullanmayı seviyor ve sonra

blow their smoke everywhere so are you a vapor

dumanlarını her yere üflüyorlar, yani siz bir buhar mısınız, elektronik sigaradan

do you enjoy vaping or maybe you are not a fan of vaping maybe you have to sit

hoşlanıyor musunuz veya belki elektronik sigara hayranı değilsin belki

next to someone on the bus or maybe in the cinema and they're vaping next to

otobüste ya da sinemada birinin yanına oturmak zorundasın ve o kişi senin yanında elektronik sigara içiyor

you so smoking is bad for you I don't smoke by the way can I just say that I'm

bu yüzden sigara içmek senin için kötü Bu arada sigara içmiyorum sadece şunu söyleyebilir miyim

not encouraging people to actually smoke or vape but I don't do it so I never

İnsanları gerçekten sigara içmeye veya elektronik sigara içmeye teşvik etmiyorum ama bunu yapmıyorum bu yüzden hiç

have I think I've never smoked ever in my life ever ever would you like to see

içmedim sanırım hayatımda hiç sigara içmedim hiç

some fun and games in the kitchen would you like to join me in the kitchen we're

mutfakta biraz eğlence ve oyun görmek ister misiniz mutfakta bana katılmak için

going to cook something can you guess what we are going to cook

bir şeyler pişireceğiz ne pişireceğimizi tahmin edebilir misin bu

it's something very special and very nutritious oh

çok özel ve çok besleyici bir şey oh

hello there welcome to my lovely little kitchen I hope you are enjoying today's

merhaba benim sevimli küçük mutfağıma hoşgeldiniz umarım bugünün

live English stream of course we are back together today because I wasn't

canlı İngilizce akışının tadını çıkarıyorsunuzdur tabii ki biz bugün tekrar bir aradayız çünkü

here last week I do apologize once again for not being here last week but I had a

geçen hafta burada değildim geçen hafta burada olamadığım için bir kez daha özür dilerim ama

lot of things to do right now for instance I have a lot of things to do

şu anda yapacak çok işim vardı mesela şu anda yapacak çok işim var

right now I am making some eggs for mr. Steve's lunch and also I going to have

biraz yapıyorum Bay için yumurta Steve'in öğle yemeği ve ben de

some as well of course you can't have eggs without toast

biraz yiyeceğim tabii ki

as you can see earlier on I put some bread in the toaster and then eventually

daha önce de görebileceğiniz gibi tostsuz yumurta yiyemezsiniz Tost makinesine biraz ekmek koyuyorum ve sonunda

becomes toast of course so I have the toast ready all I have to do now is to

tost oluyor tabii ki o yüzden elimdeki tek şey tost hazır. şimdi yapmamız gereken

make the eggs now of course there are many ways of making eggs you can boil

yumurtaları yapmak tabi ki yumurta yapmanın bir çok yolu var

them you can fry them you can scramble the eggs if you wish but today we are

onları haşlayabilirsin kızartabilirsin dilersen yumurtaları çırpabilirsin ama bugün

going to poach the eggs and that means that we are going to make the eggs

yumurtaları haşlayacağız ve bu demek oluyor ki gidiyoruz yumurtaları

become very hot over boiling water so we don't put the eggs actually in the water

kaynayan suda çok kızdırmak için yumurtaları aslında suya koymuyoruz

we cook them over the water and of course the water has to be very very hot

onları suyun üzerinde pişiriyoruz ve tabii ki su çok çok sıcak olmalı ki

which it is now so the water behind me is now boiling on the stove and we will

bu şimdi öyle yani arkamdaki su şimdi ocakta kaynatıyoruz ve

make some poached eggs of course eggs are super duper food look at that a

biraz haşlanmış yumurta yapacağız tabii ki yumurtalar süper kandırıcı yiyecekler bak şuna

lovely box of eggs there are six eggs which of course is half a dozen as I

güzel bir yumurta kutusu altı yumurta var ki tabii ki

said earlier when you poach eggs it means you cook them over boiling

daha önce de söylediğim gibi yarım düzine yumurta haşladığınızda onları pişirmişsiniz demektir. kaynayan

water you don't put them in the water so first of all we have to break some eggs

suyun üstüne koymayın o yüzden önce biraz yumurta kırmalıyız

there is a great expression in English which goes you can't make an omelet

ingilizcede çok güzel bir tabir vardır yumurtaları kırmadan omlet yapamazsınız

without breaking some eggs of course eggs are very good for you they have

tabi ki yumurtalar size çok iyi gelir

lots of protein and also lots of good cholesterol as well many years ago

çok fazla protein ve aynı zamanda çok fazla iyi kolesterol içerirler, ayrıca yıllar önce

people thought that eggs were bad for you but now a lot of people believe that

insanlar yumurtaların sizin için kötü olduğunu düşündüler ama şimdi birçok insan

eggs are actually quite good for you in fact they recommend that you eat at

yumurtaların aslında sizin için oldukça iyi olduğuna inanıyor, aslında

least one egg every day I'm not sure how true that is but I love eggs and stoed

en az bir yumurta yemenizi tavsiye ediyorlar. her gün bunun ne kadar doğru olduğundan emin değilim ama yumurtaları severim ve stoed

is mr. Steve so without any further messing around let's get on with today's

mr. Steve, daha fazla oyalanmadan bugünün

meal we are making some poached eggs we need to make sure that the eggs don't

yemeğine geçelim, biraz haşlanmış yumurta yapıyoruz, yumurtaların

stick to these small cups can you see so we are going to break the

bu küçük bardaklara yapışmadığından emin olmalıyız, görüyor musunuz,

egg each egg and put it in one of these small non-stick cups but I'm going to

her yumurtayı kırıp koyacağız. bu küçük yapışmaz kaplardan birine koyun ama yumurtanın yapışmaması için

put a little bit of oil in there as well just to make sure that the egg doesn't

oraya da biraz yağ koyacağım

stick so just a little bit of oil not too much doo-doo-doo now mr. Steve only

yani sadece biraz yağ çok fazla olmasın -doo şimdi bayım Steve sadece

wants one egg and I'm only having one egg as well so the really difficult part

bir yumurta istiyor ve ben de sadece bir yumurtaya sahibim, bu yüzden gerçekten zor olan kısım

is going to be breaking the egg now of course there are many ways to break an

yumurtayı kırmak olacak, tabii ki bir yumurtayı kırmanın birçok yolu var,

egg I prefer the old-fashioned way which is to just use a knife and break the

ben eski moda olan sadece kullanmayı tercih ederim. bir bıçak ve kabuğu

shell at the edge so

kenardan kırın öyleyse

let's do that shall we let's break some eggs I also have to make sure that I may

yapalım, biraz yumurta kıralım mı, ayrıca

take some of the oil out of the cups so I'm going to take some of the oil out

yağın bir kısmını bardaklardan alabileceğimden emin olmalıyım, bu yüzden yağın bir kısmını alacağım

because there might be too much in there so there we go

çünkü orada çok fazla olabilir bu yüzden işte başlıyoruz

oh yeah that's looking very nice very oily and the other one so we have some

oh evet bu çok güzel görünüyor çok yağlı ve diğeri bu yüzden

nice oil in there to make sure that the eggs don't stick okay here comes the

yumurtaların yapışmamasını sağlamak için oraya biraz yağ koyuyoruz tamam işte

really difficult part now we are going to break some eggs first of all I will

şimdi gerçekten zor kısım geliyor ilk önce biraz yumurta kıracağım

break the first egg then I will put it into the small non-stick cup

ilk yumurtayı kıracağım sonra onu küçük yapışmaz bardağa koyacağım

yeah that's the first one broken and now I will break the second egg

evet ilki bu kırıldı ve şimdi ikinci yumurtayı kıracağım

yeah and he's done so both of the eggs

evet ve o yaptı böylece iki yumurta

are now broken and they are in the non-stick cup so there they are can you

şimdi kırıldılar ve yapışmaz kabın içindeler, yani işte oradalar

see and they are now waiting to be poached so here we go - that's it that's

ve şimdi haşlanmayı bekliyorlar, işte başlıyoruz -

all we have to do we now have to wait for around four minutes for the eggs to

tüm yapmamız gereken bu kadar şimdi yaklaşık dört dakika beklememiz gerekiyor yumurtalar

go solid and then I will serve them on a plate with some toast to mr. Steve of

katılaşsın ve sonra onları bir tabakta biraz kızarmış ekmekle birlikte Bay'a servis edeceğim. Steve

course some people don't like eating eggs they don't like eating anything

tabii ki bazı insanlar yumurta yemeyi sevmezler, hayvanlarla ilgili hiçbir şeyi yemeyi sevmezler

connected with animals and we call these people vegans so vegans don't touch

ve biz bu insanlara vegan diyoruz, bu nedenle veganlar

anything that has come from an animal and that includes eggs talking of eggs

bir hayvandan gelen hiçbir şeye dokunmazlar ve buna yumurtalardan bahseden yumurtalar da dahildir

because we are talking about them right now many years ago here in the UK there

çünkü biz onlar hakkında konuşmak yıllar önce burada Birleşik Krallık'ta

was a big health scare with eggs when a Member of Parliament mentioned that many

yumurtalarla ilgili büyük bir sağlık korkusu vardı ve bir Parlamento Üyesi birçok

eggs are contaminated with salmonella and this caused a huge problem this was

yumurtanın salmonella ile kontamine olduğundan bahsetti ve bu 1980'lerin sonlarında ve o zamandan beri çok büyük bir soruna yol açtı.

way back in the late 1980s and since then many people don't trust eggs of

birçok insan yumurtaya güvenmiyor

course the whole scandal went away and many people started to eat eggs again

tabii ki tüm skandal ortadan kalktı ve birçok insan tekrar yumurta yemeye başladı

but the real there is still some people who don't think that eggs are safe of

ama gerçek şu ki hala yumurtanın güvenli olduğunu düşünmeyen bazı insanlar var

course I am NOT one of those people because I love eggs very much so now the

tabii ki ben o insanlardan biri değilim çünkü ben yumurtaları çok seviyorum, bu yüzden şimdi

eggs are poaching over there you can see them the water is boiling and

yumurtalar orada haşlanıyor, onları görebilirsiniz, su kaynıyor ve

the eggs are starting to go hard so we will give them about another two minutes

yumurtalar sertleşmeye başlıyor, bu yüzden onlara yaklaşık iki dakika daha vereceğiz

and then they will be ready the next thing I have to do is prepare the toast

ve sonra yapmam gereken bir sonraki şey hazır olacaklar. tostu hazırlıyoruz,

so there we go we have some buttered toast look at that isn't that lovely so

işte başlıyoruz biraz tereyağlı tostumuz var bak bu o kadar da hoş değil bu yüzden tostun üzerine

we are going to have some poached eggs on toast I don't know about you but I

biraz haşlanmış yumurta yiyeceğiz sizi bilmem ama ben

really love toast very much I like toast with butter I like toast with butter and

tostu gerçekten çok seviyorum tostu çok seviyorum tereyağlı tostu tereyağlı ve

marmalade or butter and jam another thing I really like is cheese on toast

marmelatlı veya tereyağlı ve reçelli severim gerçekten sevdiğim başka bir şey de tost üzerine peynir Vay canına

Wow you you you get the toast and then you put some cheese on top and then you

tostu alıyorsunuz ve üstüne biraz peynir koyuyorsunuz ve sonra

melt the cheese oh my goodness so as soon as the eggs start bubbling

peyniri eritiyorsunuz aman tanrım öyle hemen ki yumurtalar köpürmeye başlar,

you will know that they are almost ready to take out so here comes the moment of

neredeyse çıkarmaya hazır olduklarını bileceksiniz, işte gerçek an geliyor,

truth it's time to take the lid off the

poached eggs Wow that is very hot so let's take the exams let's see what we

haşlanmış yumurtaların kapağını çıkarma zamanı Vay canına, bu çok sıcak, hadi sınavlara girelim, elimizde ne var görelim

have doo doo doo oh yes I think these look quite nice and

doo doo doo oh evet bence bunlar oldukça güzel görünüyor ve

so there you go can you see the egg the egg has now gone solid and hopefully I

işte yumurtayı görebilir misiniz yumurta artık katılaştı ve umarım

will be able to tip the egg out and it won't break I hope so now to help things

yumurtayı dışarı atabilirim ve kırılmaz umarım şimdi işlerin

along I'm going to use one of these lovely big straining spoons so I will

yoluna girmesine yardımcı olmak için öyledir I' Bu sevimli büyük süzme kaşıklarından birini kullanacağım, bu yüzden

put the egg onto the spoon and then put it onto the plate so hopefully this will

yumurtayı kaşığa koyacağım ve sonra tabağa koyacağım, umarım bu

work if it doesn't I'm going to be very very embarrassed so here we go egg

işe yarar, işe yaramazsa çok çok utanacağım, işte başlıyoruz

number one let's see what happens will it come out please come out I hope you

bir numaralı yumurta bakalım ne olacak çıkacak mı lütfen çıkın umarım çıkarsınız lütfen ben

do please also I'm gonna be very embarrassed oh

de çok utanırım oh hadi evet bir

come on yeah egg number one there it is look perfect absolutely perfect so that

numaralı yumurta işte mükemmel görünüyor kesinlikle mükemmel yani

one is full mr. Steve and now here is my egg will it come out in one piece yeah

biri dolu bayım. Steve ve şimdi işte benim yumurtam tek parça halinde mi çıkacak

yeah there it is look isn't that great oh wow we have success

so there you have it today's light lunch is poached egg on

toast and of course I always like to have a little bit of mayonnaise with my

poached egg and of course some pepper as well so there it is I bet you are

haşlanmış yumurtamla biraz mayonez ve tabii ki biraz da biber al, bahse

feeling very hungry now aren't you I think so so I will go and have my

girerim şimdi çok acıkmışsındır, öyle değil mi, gidip

poached egg and I will call mr. Steve to come down to eat his as well and now I

haşlanmış yumurtamı yiyeceğim ve bayımı arayacağım . Steve de onunkini yemeye gelecek ve şimdi

will return you back to the studio

seni stüdyoya geri götüreceğim söz

mooo as promised we have the live chat at the moment and there it is just to

verdiğim gibi mooo şu anda canlı sohbetimiz var ve işte sadece

show that we are now live across the world Flavia is here oh I love toast

artık dünyanın her yerinde canlı yayında olduğumuzu göstermek için Flavia burada oh ben tostu

with British tea oh yes a poached egg on toast with a cup of tea there's nothing

İngiliz çayıyla seviyorum oh evet tost üzerine haşlanmış yumurta bir fincan çay ile

like it hello mr. Duncan I just joined you

bunun gibisi yok merhaba bayım. Duncan aranıza yeni katıldım

please where is mr. Steve mr. Steve will be here at 3 o'clock don't forget every

lütfen bay nerede? steve bey Steve saat 3'te burada olacak unutmayın her

Sunday mr. Steve joins me at 3 o'clock unless of course it's Christmas Thank

Pazar Bay. Steve saat 3'te bana katılıyor tabii ki Noel değilse

You Mohammed for that era - oh that looks almost like French cuisine oh yes

O dönem için Muhammed'e teşekkür ederim - oh bu neredeyse Fransız mutfağına benziyor oh evet

it is very French I think so yes things on toast always reminds me of French

çok Fransız bence bu yüzden evet tosttaki şeyler bana her zaman Fransız

cuisine I don't know why I suppose because in the morning you can have

mutfağını hatırlatıyor ben değil nedenini biliyorum çünkü sabahları

toast for breakfast or even french toast analytic brain is here

kahvaltıda tost yiyebilirsin, hatta Fransız tostu bile analitik beyin burada

hello mr. Duncan congratulations on your new PC yes everything is working almost

merhaba bayım. Duncan yeni PC'niz için tebrikler evet her şey neredeyse çalışıyor

I've had one or two problems during the week one or two teething problems Kimmy

Hafta boyunca bir veya iki sorun yaşadım bir veya iki diş çıkarma sorunu Kimmy

Kim is here hello Kimmy Kim nice to see you here

Kim burada merhaba Kimmy Kim bugün sizi burada görmek güzel

today how am I I'm SuperDuper thank you did you miss me last Sunday I know I

nasılım Ben SuperDuper teşekkür ederim Geçen Pazar beni özlüyorsun biliyorum

wasn't here last week but I had a good reason for not being here

geçen hafta burada değildim ama burada olmamam için iyi bir nedenim vardı

I was watching mr. Steve in a show and he will be talking all about that later

Mr. Steve bir şovda ve bugün daha sonra bundan bahsedecek,

on today so find out what mr. Steve was getting up to last week young Kim it's

bu yüzden Bay'in ne olduğunu öğrenin. Steve geçen hafta ayağa kalkıyordu genç Kim,

such a nice plate I've ever seen oh I don't know which plates you mean do you

şimdiye kadar gördüğüm çok güzel bir tabak oh Hangi tabakları kastettiğini bilmiyorum,

mean the plate that I put my my poached egg on toast on I think so I'm waiting

haşlanmış yumurtamı tostun üzerine koyduğum tabağı mı kastediyorsun, sanırım öyleyim bey bekliyorum

for mr. Steve a lot of people like mr. Steve I've noticed

Steve gibi birçok insan mr. Steve

gilina is here hello everybody so nice being here with

Gilina'nın burada olduğunu fark ettim merhaba millet burada sizinle olmak çok güzel evet burası

you yes it's like a big family here welcome to the English family and we all

büyük bir aile gibi İngiliz ailesine hoş geldiniz ve hepimiz

live in the same place and that is planet Earth

aynı yerde yaşıyoruz ve orası Dünya gezegeni

hello mr. Duncan greetings from Venice arias thank you Belarus yeah for that

merhaba bayım. Venedik aryalarından Duncan'a selamlar, Beyaz Rusya'ya teşekkür ederim, bunun için

also Victoire says oh the better quality of

de Victoire, ah, akışınızın kalitesinin ne kadar iyi olduğu

your stream is clear to see I appreciate your efforts thanks a lot for that I do

açıkça görülüyor, çabalarınızı takdir ediyorum, bunun için çok teşekkürler,

appreciate you saying that it looks better thank you very much my

daha iyi göründüğünü söylemenizi takdir ediyorum, çok teşekkür ederim

husband and I are watching you for the first time we love you Thank You Silvia

kocam ve Seni ilk kez izliyorum seni seviyoruz Teşekkürler Silvia

Silvia cannulas thank you very much for tuning in today I think miss sunshine

Silvia cannulas Bugün bizi izlediğiniz için çok teşekkür ederim Bayan Sunshine

would like to try some of my poached eggs on toast I think so

benim sahanda yumurtalarımı kızarmış ekmek üzerinde denemek istiyor sanırım

what are you eating this evening mr. Duncan asks Swan can you guess what I'm

bu akşam ne yiyorsunuz bayım. Duncan, Swan'a bu akşam ne yediğimi tahmin edebilir misiniz diye sorar,

eating tonight it's the thing I always eat every Sunday evening can you guess

bu her Pazar akşamı her zaman yediğim şeydir, ne olduğunu tahmin edebilir misiniz

what it is good morning mr. Duncan from Stefano and

günaydın Bay. Stefano'dan Duncan ve

also surely Germany hello surely eating eggs every day protects

ayrıca mutlaka Almanya merhaba mutlaka her gün yumurta

your eyes against retinal aging I eat two eggs every day yes eggs are very

yemek gözlerinizi retina yaşlanmasına karşı korur Her gün iki yumurta yerim evet yumurtalar

good for you they are in fact some people some people recommend that you

sizin için çok iyidir aslında bazı insanlar bazı insanlar

should eat at least one egg every day and as I mentioned in the video many

her gün en az bir yumurta yemenizi tavsiye eder. gün ve videoda bahsettiğim gibi,

years ago there was a big health scare here in the UK after one lady called

yıllar önce burada Birleşik Krallık'ta Edwina curry adlı bir bayan

Edwina curry made a comment about eggs being very unhealthy so lots of people

yumurtaların çok sağlıksız olduğu hakkında bir yorum yaptıktan sonra birçok insan

stopped eating eggs because of her but now of course many people prefer eating

onun yüzünden yumurta yemeyi bıraktıktan sonra büyük bir sağlık korkusu vardı ama şimdi tabii ki birçok insanlar yumurta yemeyi tercih ediyor

eggs as do I they are rather nice although some people don't like to do

benim gibi onlar oldukça güzeller gerçi bazı insanlar bunu yapmaktan hoşlanmasa da

that so lots of people on the live chat and of course if you were watching last

canlı sohbette çok fazla insan var ve tabi geçen

week did you see me on Wednesday night I was doing my late and live livestream

hafta izliyorsanız beni çarşamba akşamı gördünüz mü geç kalıyordum ve canlı yayın ve canlı yayın

and you remember the photograph the photograph now I I will show this later

ve şimdi fotoğrafı hatırla fotoğrafı şimdi bunu daha sonra göstereceğim

I almost I almost gave it away then did you see that I died I moved it and I

neredeyse verecektim sonra gördün mü öldüm taşındım ve

think maybe for a moment you saw it did you see it then buried it again so this

sanırım bir an gördün mü gördün mü sonra gömdün yine bu,

is one of the presents that mr. Steve received last week on his birthday and I

Bay'ın hediyelerinden biri. Steve geçen hafta doğum gününde aldı ve ben size

was showing you the frame but I didn't show you the photograph so today we are

çerçeveyi gösteriyordum ama fotoğrafı göstermedim, bu yüzden bugün

going to reveal the photograph and this particular birthday present was sent by

fotoğrafı açıklayacağız ve bu özel doğum günü hediyesi

mr. Steve's sister so it is a photograph and I will show you the photograph later

Mr. Steve'in kız kardeşi yani bu bir fotoğraf ve size fotoğrafı daha sonra göstereceğim

on but not yet we will save that for later here is an interesting thing

ama henüz değil, bunu daha sonraya saklayacağız çünkü burada ilginç bir şey var

because we do talk about grammar we talk about pronunciation we talk about

çünkü dil bilgisi hakkında konuşuyoruz telaffuz hakkında konuşuyoruz

spelling we talk about all sorts of things here and here is something that

imla hakkında konuşuyoruz her türden konuşuyoruz burada ve burada ilginç bir şey var

is interesting we are going to look at the use of sic in text can you see it

metinde sic kullanımına bakacağız

there the use of sic in text you might see this word added to a quote it is

orada görebiliyor musunuz metinde sic kullanımını bu kelimenin bir alıntıya eklendiğini görebilirsiniz

often contained within brackets the word sic shows that a grammatical or spelling

genellikle parantez içinde sic kelimesi bulunur alıntı yapılan kişi tarafından orijinal olarak konuşulduğu veya yazıldığı şekliyle bir dilbilgisi veya imla

error is being used as it was originally spoken or written by the person being

hatasının kullanıldığını gösteriyor, kişi o sırada

quoted one is quoting the person as he or she spoke or wrote at the time for

konuştuğu veya yazdığı şekilde alıntı yapıyor,

example i'm tired of their constant complaining but of course you can see

örneğin sürekli şikayet etmelerinden bıktım ama tabii ki onların

that they have used the wrong form of their they haven't used the possessive

yanlış halini kullandıklarını görebilirsin iyelik

form so to show that you are quoting that person

kipini kullanmamışlar yani o kişiden kendi

with their mistake you put SiC next to it so you will often see this in writing

hatasıyla alıntı yaptığını göstermek için yanına SiC koyarsın bu yüzden rapor yazarken bunu yazılı olarak sıklıkla görürsün

when you are reporting someone else's speech you will see sick

başkasının konuşmasını hasta göreceksin

next to mistakes or something that the person has said themselves so it is a

hataların yanında veya kişinin kendisinin söylediği bir şey yani o hatayı

way of saying it wasn't me that made that mistake it was the person who my

ben yapmadım alıntı yaptığım kişiydi

quoting so the person who I am quoting made the mistake the word sick comes

yani alıntı yaptığım kişi yaptı demenin bir yolu hata hasta kelimesi

from Latin and literally means this so there it is the next time you see sick

Latince'den gelir ve kelimenin tam anlamıyla bu anlamına gelir, bu yüzden bir dahaki sefere bir

in a sentence next to a quote you will know why it is there it is there to show

alıntının yanında bir cümlede hasta gördüğünüzde, neden orada olduğunu bileceksiniz,

that you are expressing the mistake that the person made and you are saying that

kişinin yaptığı hatayı ifade ettiğinizi göstermek için oradadır. ve diyorsun ki ben

it wasn't me I didn't make that mistake I am quoting another person so there it

yapmadım o hatayı ben yapmadım başka birinden alıntı yapıyorum yani işte

is I hope that is useful yes we are live today oh my goodness and one of the

umarım işine yarar evet bugün canlı yayındayız aman allahım

questions today is VAP or smoke VAP or smoke are you a vapor or are you a

bugün sorulardan biri de VAP mı VAP mı duman mı ya da sigara sen bir buhar mısın ya da

smoker or maybe you are a nonsmoker but I don't know about you but I find people

sigara içiyor musun ya da belki sigara içmiyorsun ama seni bilmiyorum ama elektronik sigara kullanan insanları arıyorum aradığım

who vape quite what's the word I'm looking for

kelime ne can sıkıcı buluyorum işte bu kadar

annoying that's it they can be quite annoying very arrogant have you noticed

onlar oldukça can sıkıcı olabiliyorlar çok kibirli

that they they seem to make a very big point of of blowing their smoke

dumanlarını her yere üfleyerek çok büyük bir noktaya geldiklerini fark ettiniz mi, bunun ne olduğunu

everywhere I don't know why I don't know what it is there is something very

bilmiyorum neden bilmiyorum,

arrogant about people who who vape they do it in a very arrogant way I don't

bunu çok kibirli bir şekilde yapan insanlarda çok kibirli bir şeyler var.

know why let's have a look at the live chat oh there's a lot of people on the

neden canlı sohbete bir göz atalım bilmiyorum oh bugün canlı sohbette bir sürü insan var

live chat today thank you very much so many people yes hello mr. van Coon

çok teşekkür ederim çok fazla insan evet merhaba bayım. van Coon

kept some is here in Brazil thank you very much mr. Duncan is such a foodie

bazılarını burada Brezilya'da tuttu, çok teşekkür ederim bay. Duncan çok yemek sever

Thank You Jamelia if a person is a foodie it means that they are very

Teşekkürler Jamelia, eğer bir kişi yemek meraklısıysa, bu onların

interested in food and they are very keen on eating food and I think that

yemekle çok ilgilendikleri ve yemek yemeye çok hevesli oldukları anlamına gelir ve bence bu benim

would be a very fair thing to say about me yes I do like eating food I must

hakkımda söylenecek çok adil bir şey olur evet yemek yemeyi severim yemek

admit I like food very much Belarus year says yes very interesting

İtiraf etmeliyim ki yemeği çok seviyorum Belarus yılı evet çok ilginç diyor az önce

the word that you just showed us very interesting thank you very much hello

bize gösterdiğiniz kelime çok ilginç çok teşekkür ederim merhaba

mr. Duncan can meet people VAP in a cinema now as I understand it now I

bayım. Duncan şimdi bir sinemada VAP insanlarla tanışabilir, şimdi anladığım kadarıyla

might be wrong here because I haven't been to a cinema for a very long time

burada yanılıyor olabilirim çünkü çok uzun süredir sinemaya gitmedim

but I was under the impression that the smoking rules are different for people

ama sigara içme kurallarının

who vape so if you like to cigarette you can't do it in a public place you can't

bu kadar vape yapan insanlar için farklı olduğu izlenimine kapılmıştım. sigara içmeyi seviyorsan halka açık bir yerde içemezsin

do it in a bar or a club or a cinema but but I might be wrong here I'm willing to

barda ya da kulüpte ya da sinemada yapamazsın ama burada yanılıyor olabilirim

be wrong but as I understand it you can vape in public places although I have a

yanılmaya hazırım ama anladığım kadarıyla sen Yasanın yakın zamanda değiştirilmiş olabileceğine dair garip bir duyguya sahip olmama rağmen halka açık yerlerde elektronik sigara kullanabilir,

strange feeling that the law may have been altered recently so what are the

bu nedenle

rules on vaping in your country are you allowed to vape anywhere now many years

ülkenizde elektronik sigara ile ilgili kurallar nelerdir, yıllar önce herhangi bir yerde elektronik sigara içmenize izin veriliyor mu?

ago I remember when the vaping machines first came out they were called

Elektronik sigara makinelerinin ilk çıktığı zamanı hatırlıyorum.

electronic cigarettes but now they're called vapors or vaping we recall the

elektronik sigaralar olarak adlandırılıyor ama şimdi onlara buhar veya vaping deniyor eylemi hatırlıyoruz

action the action is vaping you vape it's become a very big cultural thing

eylem sizi vape yapmaktır bu artık çok büyük bir kültürel şey haline geldi bu

now so what do you think are you annoyed when people blow their vaping smoke in

yüzden insanlar vaping dumanını yüzünüze üflediğinde rahatsız oluyor

your face do you like it or not the Chinese New Year came around a few days

musunuz? Çin Yeni Yılı birkaç gün

ago and of course we will be talking about that and mr. Steve will be here in

önce geldi ya da gelmedi ve elbette bunun hakkında konuşacağız ve bay. Steve 15'te burada olacak

15 it's with some very interesting phrases

and idioms to do with dogs it's true I'm not joking yes we will be talking all

köpeklerle ilgili bazı çok ilginç ifadeler ve deyimlerle bu doğru şaka yapmıyorum evet

about dogs a little bit later on because of course it is the Chinese New Year and

biraz sonra köpekler hakkında konuşacağız çünkü tabii ki Çin Yeni Yılı ve

in their zodiac this year is the year of the dog the dog and of course if you are

onların zamanı. zodyak bu yıl köpek yılı köpek ve tabii ki

a regular viewer you will know that I'm not a big fan of dogs I don't really

düzenli bir izleyiciyseniz bileceksiniz ki ben köpeklerin büyük bir hayranı değilim

like dogs very much especially when I when I meet a dog that I don't know

Köpekleri pek sevmiyorum özellikle bir köpekle tanıştığımda bilmiyorum

because you never know what they're going to do they might they might bark

çünkü ne yapacaklarını asla bilemezsin sana havlayabilirler seni ısırabilirler

at you they might bite you they might try to do things to your leg has that

bacağına bir şeyler yapmaya çalışabilirler hiç

ever happened to you as a dog ever tried to make love to your leg it's very

bir köpeğin yapmaya çalıştığı gibi başına geldi mi Bacağını sevmek çok

embarrassing and the other thing the other thing I don't like about dogs is

utanç verici ve diğer köpeklerde sevmediğim bir diğer şey ise

they always they always sniff around around your private area what's that all

her zaman senin özel bölgeni koklamaları, bu ne demek oluyor, her zaman

about they always stick their nose right in there I have a neighbor and she has a

burnunu tam oraya sokarlar, bir komşum var ve o bir

dog and it always does that whenever I go round to her house the first thing

köpeği var ve bunu her zaman yapıyor onun evine ne zaman gitsem

her dog does is come over to me and stick its nose right between my legs and

köpeğinin yaptığı ilk şey yanıma gelip burnunu bacaklarımın arasına sokmak oluyor ve

to be honest with you I think that's a little bit too familiar too familiar I

size karşı dürüst olmak gerekirse bu biraz fazla tanıdık geliyor Bence

think so imagine if a human being did that yes a completely different story

bir insanın bunu yaptığını hayal edin evet tamamen farklı bir hikaye

then yes Sylvia is here Oh Sylvia I have been

o zaman evet Sylvia burada Oh Sylvia

vaping for four years let's have a look I hope it's still there on the live chat

Dört yıldır elektronik sigara kullanıyorum hadi bir bakalım umarım canlı sohbette hala oradadır

yes Sylvia says I have been vaping for four

evet Sylvia ne zamandır elektronik sigara kullanıyorum diyor dört

years I think it is better to vape hmm although a lot of people now believe

yıl elektronik sigara içmenin daha iyi olduğunu düşünüyorum hmm, ancak artık pek çok insan elektronik

that vaping also bad for you so there there are

sigaranın sizin için de kötü olduğuna inanıyor, bu nedenle şu

doctors doing research at the moment and they seem to believe that vaping is

anda araştırma yapan doktorlar var ve elektronik sigaranın

actually bad for you so there are some people that believe that so yes it's

aslında sizin için kötü olduğuna inanıyor gibi görünüyorlar, bu yüzden bazı insanlar var buna inanıyorum, evet,

it's it's a difficult one it's a very difficult one

bu zor bir şey, çok zor bir

sukh Act says Oh mr. Duncan no dogs are very nice we have eight you have eight

sukh Yasası diyor ki Oh bay. Duncan köpek yok çok güzel bizde sekiz tane var senin sekiz

dogs and eight cats how how do you do that how do you take care of eight dogs

köpeğin ve sekiz kedin var nasıl yapıyorsun bunu nasıl yapıyorsun sekiz köpeğe

and eight cats that's that's a lot of animals in your house I mean I have

ve sekiz kediye nasıl bakıyorsun bu senin evinde bir sürü hayvan yani demek istediğim sadece

difficulty just just looking after mr. Steve I mean mr. Steve is is the

bakmakta zorluk çekiyorum bay sonra Steve Bay demek istiyorum. Steve,

equivalent of eight donks just me I'm always clearing up after mr. Steve he

sekiz eşeğe eşdeğerdir, sadece ben her zaman Bay'in peşinden giderim. Steve

makes such a mess and I've almost almost got him house-trained almost not quite

öyle bir ortalığı karıştırıyor ki ve onu neredeyse evde eğittim.

but almost yes apparently in Spain the laws on vaping are not very clear so

according to Silvia in Spain the law for vaping is not clear it is similar to

smoking oh that's interesting okay then can Tran is here as well hello hand Tran

sigara içmeye oh bu ilginç tamam o zaman can Tran da burada merhaba el Tran

thanks for joining me where are you watching at the moment the poor dog

bana katıldığın için teşekkürler zavallı köpek

can't help it it all comes down to the owner when it comes to the dog's

yardım edemez şu anda nerede izliyorsun köpeğin davranışı söz konusu olduğunda her şey sahibine bağlı

behavior Thank You Tomic for that yes I think so I think you might be right

Teşekkürler Bunun için Tomicsin evet bence bu yüzden tam orada olabileceğini düşünüyorum evet

there yes of course I suppose that the dog is only as

tabii ki köpeğin sadece sahibi kadar uslu olduğunu düşünüyorum

well-behaved as the owner hmm thank you very very much thank you very much for

hmm teşekkür ederim çok çok teşekkür ederim bunun için çok teşekkür ederim

that I'm just trying to drink some coffee here because mr. Steve made a cup

sadece deniyorum burada biraz kahve iç çünkü mr. Steve benim için bir fincan kahve yaptı

of coffee for me and it's starting to go cold

ve soğumaya başladı

hmm

hmm

delicious yes vaping is a deep-rooted habit I think so thank you Mohammed for

lezzetli evet elektronik sigara köklü bir alışkanlık bence bu yüzden Muhammed'e bunun için teşekkür ederim

that yes it's a it's a habit and like most habits it's very hard very

evet bu bir alışkanlık ve çoğu alışkanlık gibi ondan kurtulmak çok zor çok

difficult to shake oh we've had we've had a oh I see we've had by Apollo hello

zor oh bir oh yaşadık, görüyorum ki, Apollo tarafından karşılandık,

by Apollo thank you very much for your kind donation on a super chat thank you

Apollo tarafından merhaba, süper sohbetteki nazik bağışınız için çok teşekkür ederim,

very much I just noticed it on the screen thanks a lot that's very kind of

çok teşekkür ederim, bunu ekranda yeni fark ettim, çok teşekkürler, çok naziksiniz

you so a lot of people seem to enjoy having

a dog I don't own a dog but many years ago my mother had a dog and whilst

bir köpeğim yok ama yıllar önce annemin bir köpeği vardı ve

living in China I actually did have a dog for a short time I actually did own

Çin'de yaşarken aslında kısa bir süre için bir köpeğim vardı, aslında

a dog until someone stole my little dog away yes oh I actually had my dog stolen

bir köpeğim vardı. biri küçük köpeğimi çalana kadar evet oh aslında köpeğimi çaldırdım bu yüzden

so maybe that's one of the reasons why I'm a little afraid of dogs is because

belki de köpeklerden biraz korkmamın nedenlerinden biri de budur çünkü

maybe perhaps in the past I became emotionally attached to a dark perhaps

belki geçmişte bir karanlığa duygusal olarak bağlandım belki belki

maybe that could have something to do with it

bu olabilir bununla bir ilgisi

maybe Don gardino all I see apparently Don gardino pretends to smoke like a

olabilir Don gardino tek gördüğüm görünüşe göre Don gardino havalı bir adam gibi sigara içiyormuş gibi yapıyor Havalı

cool guy I pretend that I smoke with a stick to look like a cool guy I'm not

bir adam gibi görünmek için bir sopayla sigara içiyormuş gibi yapıyorum İyi

sure whether I get it well maybe maybe not many years ago during the 1950's and

anladığımdan emin değilim belki belki uzun yıllar değil Daha önce 1950'ler ve

1940s smoking was seen as something very sophisticated but nowadays it is not so

1940'larda sigara içmek çok sofistike bir şey olarak görülüyordu ama bugünlerde öyle değil

I think a lot of people are are anti smokers although having said that there

bence pek çok insan sigara

are many people now who vape they do seem to enjoy doing that my horoscope in

karşıtı

the Chinese calendar is the snake yes you are right well done

Çin takvimi yılandır evet haklısın aferin

thank you very much for telling me yes I did know that I am I am the snake I am a

bana söylediğin için çok teşekkür ederim evet ben yılan olduğumu biliyordum Ben bir

dragon Oh Nicole apparently Nicole is a dragon in the

ejderhayım Oh Nicole görünüşe göre Nicole Çin burcunda bir ejderha

Chinese zodiac mr. Duncan in which city do you live because my sister is

Bay. Duncan hangi şehirde yaşıyorsun çünkü kız kardeşim

studying in Birmingham Oh Thank You Christine

Birmingham'da okuyor Ah Teşekkürler Christine

yes ah I'm not too far away from Birmingham although having said that it

evet ah Birmingham'dan çok uzakta değilim ama

is still a long way off but we do live roughly in the same region of England

yine de çok uzakta olduğunu söylememe rağmen aşağı yukarı aynı bölgede yaşıyoruz. İngiltere

yes so I live in a place called Much Wenlock Much Wenlock a lovely small town

evet, bu yüzden Much Wenlock adlı bir yerde yaşıyorum Much Wenlock sevimli küçük bir kasaba

and of course now it's very famous because over the past few weeks much

ve elbette şimdi çok ünlü çünkü son birkaç haftadır

Wenlock has been on television here in the UK on the BBC so so we've become

Wenlock'un çoğu burada Birleşik Krallık'ta BBC'de televizyonda yer aldı, bu yüzden

even more famous so not because of me doing my YouTube videos but also because

eşit hale geldik daha ünlü, yani YouTube videoları yaptığım için değil, aynı zamanda

which Wenlock has been featured on the BBC as well very exciting we were all

Wenlock'un BBC'de yer alması da çok heyecan verici olduğu için hepimiz

very excited to see the BBC filming in Much Wenlock so what's coming later we

BBC'nin Much Wenlock'ta çekildiğini görmek bizi çok heyecanlandırdı, bu yüzden daha sonra ne geliyor

have mr. Steve talking about dog idioms yes dog idioms and also of course we

bayımız var. Steve köpek deyimlerinden bahsediyor evet köpek deyimlerinden ve tabii ki

have other things as well the Winter Olympics the closing ceremony took place

başka şeylerimiz de var, Kış Olimpiyatları kapanış töreni yapıldı

and in fact it might be still taking place right now as I speak so if you are

ve aslında şu anda ben konuşurken hala gerçekleşiyor olabilir, yani

watching in Korea North Korea or South Korea because of course the two Koreas

Kore'de Kuzey Kore'de izliyorsanız veya Güney Kore çünkü tabii ki iki Kore

came together for this year's Winter Olympic Games now the Winter Olympics is

bu yılki Kış Olimpiyat Oyunları için bir araya geldi, şimdi Kış Olimpiyatları Yaz Olimpiyat Oyunları

seen as not as exciting and not as important as the Summer Olympic Games a

kadar heyecan verici ve önemli görünmüyor, pek

lot of people seem to forget though the Winter Olympics very quickly so what

çok insan Kış Olimpiyatlarını çok hızlı bir şekilde unutuyor gibi görünüyor.

about your country did your country do well how did your country do in the

ülkeniz hakkında ülkeniz iyi iş çıkardı mı ülkeniz

Winter Olympics and of course very soon the Paralympics begin so the Winter

Kış Olimpiyatlarında nasıldı ve tabii ki çok yakında Paralimpik Oyunları başlıyor yani Kış

Paralympics begin I believe today so as one closes the other one begins so how

Paralimpik Oyunları başlıyor Bugün inanıyorum yani biri kapanırken diğeri başlıyor yani

did your country do did your country win many many medals many medals it's not

ülkeniz nasıl yaptı ülkeniz birçok madalya kazanın birçok madalya

easy to say that did your country win many medals surely is here thank you

ülkenizin birçok madalya kazandığını söylemek kolay değil kesinlikle burada

very much please come and give us English lessons here in Germany oh thank

çok teşekkür ederim lütfen gelin ve burada Almanya'da bize İngilizce dersleri verin oh teşekkür

you surely that's very kind of you Wow for those who are wondering where

ederim kesinlikle çok naziksiniz merak edenler için

the mystery idioms are there won't be any today because I had a slight problem

gizemli deyimlerin olduğu yerde bugün hiç olmayacak çünkü bilgisayarla ilgili ufak bir sorunum vardı

with the computer now it isn't the computer it's actually the software so

şimdi sorun bilgisayar değil, aslında yazılım, bu yüzden

I'm using some new software but it seems as if it doesn't want to work very well

yeni bir yazılım kullanıyorum ama sanki istemiyor gibi çok iyi çalışması, son birkaç gündür

it caused me a lot of headaches over the past few days I can tell you right now

başımı çok fazla ağrıttı, size şu anda söyleyebilirim,

so mr. Steve was in a show last week he was in a show called The Mikado so we

bu yüzden bay. Steve geçen hafta bir şovdaydı, The Mikado adlı bir şovdaydı, bu yüzden daha sonra bununla

will be finding out more about that later on yesterday we went for a walk

ilgili daha fazla şey öğreneceğiz, dün yürüyüşe çıktık, dün yürüyüşe çıktığımızda

would you like to see what happened yesterday when we went for a walk

ne olduğunu görmek ister misiniz

something very dramatic occurred

çok dramatik bir şey oldu

mr. Steve it's Steve

Bay. Steve, bu Steve aman

oh goodness I just can't believe it it's just it's so high it's so much oh my

tanrım, buna inanamıyorum, sadece çok yüksek, çok fazla, aman tanrım,

goodness I really can't believe it I can't believe how much all of this new

gerçekten inanamıyorum, tüm bu yeni ekipmanın ne kadara

equipment cost oh my god oh I'm getting dizzy I'm actually getting dizzy

mal olduğuna inanamıyorum, aman tanrım, ben başım dönüyor

thinking about it oh my goodness I hope you are enjoying the new

Bunu düşündükçe gerçekten başım dönüyor aman tanrım umarım yeni

crystal-clear camera and also I hope you are enjoying the lovely high quality

kristal netliğinde kamerayı beğeniyorsunuzdur ve umarım bugün güzel yüksek kaliteyi de

today I have been so busy over the past few days there have been one or two

beğeniyorsunuzdur Son birkaç gündür çok meşguldüm bir iki

tears let's just say a little bit of crying a little bit of shouting a little

gözyaşı diyelim biraz ağlamak biraz bağırmak

bit of just sitting there in stunned silence wondering what on earth I'm

biraz orada oturup sersemlemiş bir sessizlik içinde ne yaptığımı merak etmek o

doing so many things going on but of course we are now here thanks a lot for

kadar çok şey oluyor ki ama tabii ki artık buradayız çok teşekkürler

joining me it's live English we are now absolutely completely utterly live so

bana katıldığınız için canlı İngilizce artık tamamen canlı yayındayız, bu nedenle

anything anything can happen and anything quite often does happen mr.

her şey olabilir ve her şey oldukça sık olur bay.

Steve will be here very soon let's have a quick look at the live chat shall we

Steve çok yakında burada olacak, canlı sohbete hızlıca bir göz atalım mı Kuğu

Swan says the animals are so cute yes did you see those lovely bowls they are

hayvanların çok sevimli olduğunu söylüyor evet o sevimli kaseleri gördünüz mü onlara

called highland bulls highland bulls and they are normally found in Scotland but

yayla boğası yayla boğası deniyor ve bunlar normalde İskoçya'da bulunur ama

there are some here in Much Wenlock as well mr. Duncan I'm Zara from Iraq long

burada bazıları var Much Wenlock'ta da mr. Duncan ben Irak'tan Zara uzun

time no see much love thank you very much Zara for that it's

zamandır görüşmüyorum sevgiler çok teşekkür ederim Zara bunun için bu kadar

so nice to see so many people here on the live chat today it's a very busy one

çok insanı canlı sohbette görmek çok güzel bugün çok meşgul Bir

I have a strange feeling that many people missed me last week ah did you

çok insanın son olarak beni özlediğine dair garip bir his var içimde hafta ah

miss me or did you miss mr. Steve yes I have a

beni mi özledin yoksa mr. Steve evet Steve'i benden daha çok

feeling that you might have missed missed

özlemiş olabileceğiniz hissine kapılıyorum,

Steve more than me we're coming up to three o'clock mr. Steve will be here in

saat üçe doğru geliyoruz bayım. Steve

a few moments talking about his birthday last week

birkaç dakika sonra burada olacak geçen haftaki doğum gününden bahsedecek

also we'll be talking about idioms and expressions connected to donks also and

ayrıca eşeklerle ilgili deyimler ve ifadelerden de bahsedeceğiz ve

here's something I'm going to throw in just for furn if you could have your own

işte kendi Olimpik sporunuzu yapabilirseniz size sadece malzeme olması için ekleyeceğim bir şey.

Olympic sport so maybe an Olympic sport that doesn't exist at the moment because

belki şu anda olmayan olimpik bir spordur çünkü

there are some very strange Olympic sports we'll be talking about those very

bazı çok tuhaf olimpik sporlar var, yakında onlardan da söz edeceğiz,

soon as well so some very strange Olympic sports and some of them which

yani bazı çok tuhaf olimpik sporlardan ve bazıları da

are quite dangerous as well we'll be talking about that later on a very busy

oldukça tehlikeli olanlardan bahsedeceğiz. Bunun hakkında daha sonra çok yoğun bir

hour to come and you know why that is yes of course the reason why we are so

saatte konuşacağız ve bunun neden evet olduğunu biliyorsunuz elbette bugün bu kadar meşgul olmamızın

busy today is because mr. Steve is now in the

nedeni Mr. Steve şu anda stüdyoda,

studio

dip it dip it dip it dip it dip did it now the wonderful thing now that we're

batır, batır, batır, batır, yaptı şimdi burada stüdyoda yaptığımız harika şey,

doing here in the studio because of this this high-tech equipment is that I can

bu yüksek teknoloji ürünü ekipman sayesinde,

see mr. Steve all the time and mr. Steve can see me all the time so we've made

Mr. Steve her zaman ve Mr. Steve beni her zaman görebiliyor, bu yüzden

some slight changes it's all very technical it's a bit like being in a

bazı küçük değişiklikler yaptık, hepsi çok teknik,

proper TV studio now so we can actually see each other all the time so here we

artık düzgün bir TV stüdyosunda olmak gibi, bu yüzden aslında birbirimizi her zaman görebiliriz, bu yüzden burada

come as mr. Steve is here and he is live as life can be we have all missed you so

bay olarak geliyoruz. Steve burada ve hayatın olabildiğince canlı, hepimiz sizi çok özledik

much mr. Steve hello hello mr. Duncan well this is all very exciting because

bayım. Steve merhaba merhaba bayım. Duncan, pekala, bunların hepsi çok heyecan verici çünkü haftalardır

one thing I've been complaining about for many weeks is that I don't know

şikayet ettiğim bir şey,

what's going on because I can't see a monitor which you have of course over on

neler olup bittiğini bilmediğim, çünkü

your side of the studio but now because of this wonderful new computer not only

stüdyonun kendi tarafında bulunan bir monitörü göremiyorum. şimdi bu harika yeni bilgisayar sayesinde sadece

can you see me in full high-definition but I have a monitor right in front of

beni tam yüksek çözünürlüklü göremiyorsunuz, aynı zamanda burada önümde bir monitör var

me here and I can see myself and I can see what you're doing so hopefully this

ve kendimi görebiliyorum ve ne yaptığınızı görebiliyorum bu yüzden umarım bu bir

will make things a lot slicker a lot - a lot more professional as long as I know

şeyler yapar çok daha kaygan - neye bakmam gerektiğini bildiğim sürece çok daha profesyonel,

what I'm supposed to be looking at it's about time it's about time that we

tam zamanı,

became slick yes the only thing is you know how to put a bit of makeup on

kaygan olmamızın zamanı geldi evet, tek şey nasıl biraz makyaj yapılacağını bilmen

because now we're in high def everyone can see the other floors and they'll

çünkü şimdi yüksek çözünürlükteyiz, herkes diğer katları görebilir ve

probably think all mr. Stevie owned up to about 30 now he looks 50 wait a

muhtemelen bayım diye düşünürler. Stevie yaklaşık 30'a kadar sahiplendi, şimdi 50 görünüyor bir

minute where am i where am i let's get me on as well Oh oh there you are

dakika neredeyim ben neredeyim hadi beni de giydirelim Oh oh işte buradasın evet seni

yes I can see you we are now together oh we shouldn't talk we shouldn't highlight

görebiliyorum şimdi birlikteyiz oh konuşmamalıyız vurgu yapmamalıyız

the technology we should just get on with the show but but it is quite

teknoloji şova devam etmeliyiz ama bu oldukça

exciting it is very exciting I don't really quite know what we're doing at

heyecan verici çok heyecan verici Şu anda ekipmanla ne yaptığımızı tam olarak bilmiyorum bu

the moment with the equipment so I'm actually learning as we go along with

yüzden aslında bununla birlikte ilerledikçe öğreniyorum

this but it does look better there's no doubt about it I think it's clear to say

ama daha iyi görünüyor buna hiç şüphe yok bence

that everything looks better it looks almost well it looks very realistic I

her şeyin daha iyi göründüğünü söylemek açık

can hear a lot of whirring and and fans working hard i concider new

computer i can't begin to tell you how much technology we are using now and and

size şu anda ne kadar teknoloji kullandığımızı söyleyeceğim ve

this is how much it cost I'm going to show you again how much all of this cost

bu da maliyeti bu kadar Tüm bu maliyetin ne kadar olduğunu size tekrar göstereceğim

just very quickly are you that's it we'll see that much that's it can you

çok hızlı bir şekilde siz bu kadar göreceğiz bu kadar

believe it didn't didn't I pay for at least half that you did well I've

inanabiliyor musunuz? iyi yaptığının en az yarısını ödemedim mi zaten söyledim zaten sana

already said that I've already said you you've obviously not been watching this

söyledim bu

too steep you should watch this show I have to relax before we go on and

kadar dik izlemedin belli ki bu şovu izlemelisin gitmeden önce rahatlamam lazım açın ve

meditate and calm myself so yeah what I do before coming on online okay here we

meditasyon yapın ve kendimi sakinleştirin, evet, çevrimiçi olmadan önce yaptığım şey tamam, işte

go here come the insults insults of no

başlıyoruz, hakaretler hakaretler hakaretler

insult - yes says HD camera I can now see mr. Steve's acne what how dare you

- evet diyor HD kamera şimdi görebiliyorum bay. Steve'in sivilcesi ne cüretle

Oh what no acne is good cuz acne means I'm still young that's it don't get acne

Oh ne sivilce iyi değil çünkü sivilce demek hala gencim demek ki

when you're old you and you get it when you're young so if you still get acne it

yaşlanınca sivilce çıkmıyor gençken de oluyor yani hala sivilcen varsa bu demek

means my hormones are still high I'm youthful full of vigor you know what I I

hormonlarım hala yüksek gencim enerji doluyum ne olduğunu biliyorsun ben

don't equate any of those words to you well I'm just I'm just acting I think

bu kelimelerin hiçbirini sana eş tutmuyorum pekala ben sadece rol yapıyorum bence

it's just the camera it's the camera the excitement of being live across the that

sadece kamera bu kamera canlı olmanın heyecanı o

the world I hope you mr. Duncan okay don't Steve calm down I tell you

dünyanın karşısında, umarım siz baysınız. Duncan tamam, Steve sakinleşme, sana

something your conversation with me a few days ago about meditation has has

bir şey söyleyeceğim, birkaç gün önce benimle meditasyon hakkında yaptığın konuşma

captured the imaginations of so many people has it yes

pek çok insanın hayal gücünü ele geçirdi, evet, çok

well I'm delighted - I'm delighted to know that because we like to talk about

sevindim - bunu öğrendiğime çok sevindim çünkü hoşlandık

subjects that are different interesting that maybe make people think slightly

farklı ilginç konular hakkında konuşmak belki insanların

differently about what they're doing or what they're not doing that's what this

yaptıkları veya yapmadıkları hakkında biraz farklı düşünmelerine neden olur bu

show is all about bit of excitement bit of fun yeah talking about not weird I'm

şovun amacı biraz heyecan biraz eğlence evet tuhaf değil hakkında konuşmak yapacağım

gonna be boring we want to talk about something that may interest a broad base

sıkıcı olabilir, geniş bir kitleyi ilgilendirebilecek bir şey hakkında konuşmak istiyoruz,

of people so my meditation might not have interested everybody but it might

bu nedenle meditasyonum herkesi ilgilendirmemiş olabilir ama

have interested 10% or 20% and then we'll talk about things today

%10 veya %20 ilgilendirmiş olabilir ve sonra bugün

which interest another group of people and then next week we'll talk about week

başka bir grup insanı ilgilendiren şeyler hakkında konuşacağız ve sonra haftaya

afterward etc etc I'm living some of the comments here let's just put some of the

sonrasını konuşuruz vs vs vs burada bazı yorumları yaşıyorum hadi bazı

comments on the screen so yes yes very observant one or two people I hope this

yorumları ekrana koyalım yani evet evet çok gözlemci bir iki kişi umarım bu

works because last week it didn't oh I can see the comments now that's another

işe yarar çünkü geçen hafta olmadı' t oh yorumları şimdi görebiliyorum o da

new thing yes they're saying oh we noticed mr. Steve arrived and yes he

yeni bir şey evet diyorlar oh farkettik bey. Steve geldi ve evet

began to scream into the microphone oh right

mikrofona doğru bağırmaya başladı oh doğru

Thank You Tommy I know this is my normal voice I don't know what you mean Thank

Teşekkürler Tommy bunun benim normal sesim olduğunu biliyorum Bunun

You Tomic for that so today we've gots actually because mr. Duncan to turn the

için teşekkürler Tomic bunun için bugün aslında elimizde çünkü mr. Duncan

microphone up to high it's nothing to do with me it's because you've got a big

mikrofonu sonuna kadar açsın benimle ilgisi yok çünkü senin koca ağzın var

mouth Tomic thank you very much today we've

Tomic çok teşekkür ederim bugün

got a bit of Shakespeare hello a little bit of Shakespeare coming

biraz Shakespeare merhaba biraz Shakespeare var geliyor

people are saying hello so I'm saying hello back yes I've got a bit of

insanlar merhaba diyor ben de Merhaba diyorum evet bende biraz

Shakespeare I like the way Steve still waving even though he's not actually on

Shakespeare var Steve'in aslında kamerada olmamasına rağmen hala el sallamasını seviyorum

camera Anton I still know I've explained this already Steve now I think that you

Anton Bunu zaten açıkladığımı hala biliyorum Steve şimdi

can see yourself on it's just a preview the thing on the on the left is what's

kendini onda görebildiğini düşünüyorum bir önizleme soldaki şey ne

going out Oh Nicole says I look great Thank You

çıkıyor Oh Nicole harika göründüğümü söylüyor Teşekkürler

Nicole Wong Gaudi you can see that comments oh oh we're in trouble now

Nicole Wong Gaudi bu yorumları görebilirsiniz oh oh şimdi başımız belada

I used to be able to censor them so mr. Steve couldn't see them also our

Steve onları göremedi ayrıca siz geldiğinizden beri

viewership has dropped by about 15 people since you came on oh great they

izlenme sayımız yaklaşık 15 kişi düştü oh harika

were going anyway not really there we going anyway because it's it's in some

gidiyorlardı zaten gerçekten oraya gitmiyoruz zaten çünkü bazı

countries it's very late welcome again from Austria Thank You May

ülkelerde çok geç Avusturya'dan tekrar hoşgeldiniz

for that mr. Steve you look great according to Nicole I just said that oh

Bunun için teşekkürler May . Steve, Nicole'e göre harika görünüyorsun, az önce oh

very nice so mr. Steve last week you were very

çok güzel dedim, bu yüzden bayım. Steve geçen hafta çok

busy weren't you yes all sorts of things going on last week I was having to cope

meşguldün, değil mi evet geçen hafta her türlü şey oluyor,

with you putting your studio back together oh my goodness that was that

stüdyonu tekrar bir araya getirmekle uğraşmak zorunda kalıyordum aman tanrım, bu

was quite exciting but also quite stressful it was very stressful how many

oldukça heyecan vericiydi ama aynı zamanda oldukça stresliydi, çok stresliydi nasıl

times did I burst into tears last week I've lost count of how many times I

geçen hafta kaç kez gözyaşı döktüm sayımı unuttum

actually I was lying on the floor I was crying I was

aslında yerde yatıyordum

screaming I was wailing I was saying no more no more of this I can't take any

ağlıyordum bağırıyordum feryat ediyordum hayır daha fazla hayır diyordum artık buna dayanamıyorum

more God you've got through a lot of boxes of tissues I can tell you I'm

daha fazla Tanrım, bir sürü kutu mendil atlattın, sana söyleyebilirim ki, ne olur ne olmaz diye

still using them now just in case just in case I burst into tears today it's

bugün hala kullanıyorum, bugün

been a very stressful few days but we made it we made it onto the air we did

çok stresli birkaç gün oldu ama başardık, başardık. Yaptığımız hava

yes so exciting from that point of view I had a birthday yeah and I was in a

evet bu açıdan çok heyecan verici bir doğum günüm vardı evet ve ben

show as well but I've been sort of concert version of a show hmm

de bir şovdaydım ama bir şovun konser versiyonuydum hmm yani evet

so yes it was quite a busy week so you were appearing last week in a stage show

oldukça yoğun bir haftaydı bu yüzden ortaya çıkıyordunuz geçen hafta bir sahne şovunda

and and all look this there's a little bit of video here showing the stage on

ve herkes buna bakın, burada göründüğünüz sahneyi gösteren küçük bir video var,

which you appeared so what was the show the show was called The Mikado which is

şovun adı The Mikado idi,

Gilbert and Sullivan written around 1880 somewhere like that and it's a comic

Gilbert ve Sullivan 1880 civarında böyle bir yerde yazılmıştı ve bu bir

opera based around or themed on Japan because in those days back in 1870

Japonya temalı veya temalı komik opera, çünkü 1870'lerde o günlerde

people didn't know very much about Japan it was all very exciting and all very

insanlar Japonya hakkında pek bir şey bilmiyorlardı, hepsi çok heyecan vericiydi ve hepsi

new to British people so Gilbert and Sullivan were very popular to people who

İngilizler için çok yeniydi, bu nedenle Gilbert ve Sullivan şarkı yazan insanlar arasında çok popülerdi.

were writing songs and writing operettas and they used to theme their operators

operetler yazıyorlar ve operatörlerini

around around things which are very popular at the day and this particular

o zamanlar çok popüler olan şeyler etrafında temalandırıyorlardı ve özellikle bu, Japonlarla ilgili

one was a Japanese interested in all things Japanese okay then so here's the

her şeye ilgi duyan bir Japon'du, o zaman işte

audience I love the way that lady steps back because she thinks isn't she's in

seyirciler, o bayanın geri adım atmasını seviyorum çünkü o ' t o

the way but there it now one thing I've noticed is a lot a lot of the audience

yolda ama işte şimdi fark ettiğim bir şey var, seyircilerin çoğu

are quite what's the word I'm looking for there is a word isn't there I'm

oldukça aradığım kelime nedir, orada değil mi

looking for elderly I think is the word you're looking for is that is that that

yaşlı arıyorum sanırım aradığınız kelime bu,

is that the word I'm looking for yes Gilbert and Sullivan because it's

aradığım kelime bu, evet Gilbert ve Sullivan çünkü

quite old it used to be extremely popular up until

oldukça eskiydi, muhtemelen 1970'lere kadar son derece popülerdi,

probably around 1970 somewhere around there that its interest has been waning

oralarda bir yerlerde ilgisinin

has been dropping off people become more interested in in more

azaldığı Ayrılan insanlar, daha

sort of x-factor type programs should we say young people don't like to get

fazla x-factor tipi programlarla daha fazla ilgilenmeye başlıyorlar, gençlerin

involved in Gilbert and Sullivan anymore very popular in in in America still but

artık Amerika'da çok popüler olan Gilbert ve Sullivan'a dahil olmaktan hoşlanmadığını söylesek mi, ama

probably a lot of your viewers weren't probably know much about it but we're

muhtemelen izleyicilerinizin çoğu öyle değildi. Muhtemelen bunun hakkında fazla bir şey bilmiyoruz ama çok

not going to go into huge detail husband yes my voice is still hoarse

fazla ayrıntıya girmeyeceğiz koca evet sesim hala kısık evet bu

yes that's quite a step though isn't it from Gilbert and Sullivan to x-factor I

oldukça büyük bir adım ama Gilbert ve Sullivan'dan x-factor'a

know what we're struggling uc2 to have new members join who are young we've got

neyle mücadele ettiğimizi biliyorum uc2 genç olan yeni üyelerin katılması bizde

the same we've had the same people who were performing for for many many years

aynısına sahip uzun yıllardır performans sergileyen aynı insanlara sahibiz

and we can't get any new people to join the company because they're not

ve

interested in singing these these old fashioned songs they want to sort of do

şarkı söylemekle ilgilenmedikleri için şirkete yeni kimseyi alamıyoruz bu eski moda şarkılar bir

sort of R&B music and rap and they want all the glitz and the lights and the

çeşit R&B müziği ve rap yapmak istiyorlar ve tüm ışıltıyı, ışıkları ve

x-factor type experience they don't want to just stand on a stage and sing to a

x-factor tipi deneyimi istiyorlar, sadece bir sahnede durup bir

piano what what exactly is the x-factor experience cuz III don't really know

piyanoya şarkı söylemek istemiyorlar. x faktörü deneyimi tam olarak nedir cuz III bunun ne anlama geldiğini gerçekten bilmiyorum

what that means well it means that you go on stage and

ama bu sahneye çıktığınız ve

everyone's screaming at you oh you mean hyped up right up yes

herkesin size bağırdığı anlamına geliyor

hyped up rubbish oh I see I've been lucky to get a clap from our audience oh

seyircimizden bir alkış almak için oh, bir şarkıyı seslendirmek

do you you've worked your socks off to perform a song and you might get a

için çok çalıştınız ve

little ripple of applause yes we just have another look at where you were

biraz alkış alabilirsiniz evet, nerede icra ettiğinize bir kez daha bakıyoruz,

performing this this is just brilliant let's have another look at this so this

bu harika, hadi bir kez daha bakalım bu yüzden bu, performans

is the stage on which you performed that's a Japanese fan yes well I think

sergilediğiniz sahne, bu bir Japon hayranı, evet, bence

we have think we've all worked that one out for ourselves so so we're panning

hepimiz bunu kendimiz için hallettik, bu yüzden

across now look we're going across the stage so this wasn't a full show so you

şimdi karşıya geçiyoruz, bakın sahnenin karşısına geçiyoruz, yani bu tam bir gösteri değildi bu yüzden

weren't in costumes you were just performing the songs yes

kostümlü değildin sadece şarkıları söylüyordun evet

because we only had six weeks it was just a fundraising concert but we sung

çünkü sadece altı haftamız vardı bu sadece bir bağış toplama konseriydi ama

all the music from Mikado and we did a few a few a little bit of the dialogue

Mikado'nun tüm müziklerini söyledik ve birkaçını biraz yaptık diyaloğun

okay and we only had a we only had a weenie had a keyboard we didn't have an

tamam ve sadece birimiz vardı sadece bir piyanistimiz vardı bir klavyemiz vardı bir orkestramız yoktu

orchestra and we had a pianist who was very very good

ve çok çok iyi bir piyanistimiz vardı

because it's quite difficult to play Gilbert and Sullivan music look at that

çünkü Gilbert ve Sullivan müziği çalmak oldukça zor, şu

stage that's amazing so they were all sitting there you're not there at the

sahneye bakın, bu harika yani hepsi orada oturuyordu siz şu anda orada değilsiniz

moment and look at the audience let's have a look here let's have a let's have

ve seyirciye bir bakın buraya bir göz atalım buraya bir göz atalım

a look at the demographics I'm going to say that most of the people there are

demografiye bir göz atalım oradaki insanların çoğunun

about 18 I would say the average I think I was the youngest one there and I was

yaklaşık 18 yaşında olduğunu söyleyeceğim ortalama derdim oradaki en genç olan bendim ve

I've no I live when I live I lived the way that lady moves out the way that's

öyleydim hayır yaşadığımda yaşıyorum o hanımın hareket ettiği şekilde yaşadım bu

just brilliant she thinks oh I better not go past because he's filming but

sadece harika diye düşünüyor oh geçmesem daha iyi çünkü o çekiyor ama

well I won't see here anyway it has been filmed so what I will ask permission if

iyi Zaten burada görmeyeceğim, çekildi, bu yüzden çekimlerden bazılarını gösterebilirseniz izin isteyeceğim

you can show some of the some of the footage because that would be

çünkü bu

interesting maybe in another week we can actually show a bit of footage from the

ilginç olurdu belki başka bir hafta içinde şovdan bir parça görüntü gösterebiliriz

show I'm not even sure if we can because of copyright you see what I'm going to

ben' Telif hakkı nedeniyle yapabileceğimizden bile emin değilim, onu filme alan kişiye ne soracağımı görüyorsunuz, bu

ask the the person that filmed it it's copyright I hate copyright so much

telif hakkı Telif hakkından şimdi bile o kadar nefret ediyorum ki

even now can I just say this is very boring I know but I have to buy all of

bunun çok sıkıcı olduğunu söyleyebilirim ama hepsini satın almam gerekiyor

my music I have to pay for the licence to use the music in my videos and on my

Müziğimin videolarımda ve

live streams if this is the thing there there are a lot of hidden costs with

canlı yayınlarımda kullanılması için lisans ücreti ödemem gerekiyor, eğer durum buysa, bunu yapmanın pek çok gizli maliyeti var, fotoğrafları kullandığınızda

doing this you have to pay people for licences when you use photographs or

insanlara lisans için ödeme yapmanız gerekiyor veya

video or music so but sometimes I get punished by YouTube for copyright

video veya müzik öyle ama bazen telif hakkını bile ihlal etmediğim halde YouTube tarafından telif

violation when I haven't even violated the copyright I've actually legally used

hakkı ihlali nedeniyle cezalandırılıyorum. Müziği aslında yasal olarak kullandım, bu

the music so I have lots of things that have to be done when YouTube starts

yüzden YouTube

telling me that I'm doing things wrong they say you are infringing on people's

bana 'ben' yanlış şeyler yapıyorum, insanların

copyright you must you must stop it cut it out so yes there's a lot of this

telif haklarını ihlal ettiğinizi söylüyorlar, durdurmalısınız, kesip atın, evet, bu çok oluyor, yani

going on so so there it was the mikado and so are you doing another show yes

işte mikadoydu ve başka bir gösteri mi yapacaksınız, evet

we're we're reviving a show which nobody's ever heard of that used to be

biz biziz' kimsenin duymadığı bir şovu yeniden canlandırmak,

performed probably ever 100 years ago is that is that going on the poster

muhtemelen 100 yıl önce yapılmış bir şovu yeniden canlandırmak, posterde olacak, adını bile

I don't even can't even remember that's called does that mean the poster coming

hatırlayamıyorum bile, bu, posterin yakında geleceği anlamına mı geliyor?

soon a show that nobody's ever heard of I think it's based on a sort of comic op

hiç duymadım, bunun bir tür komik operaya dayandığını düşünüyorum

opera and I can't think of the name of it off the top of my head and this is

ve adını aklımdan çıkaramıyorum ve bu

the show that you're in well we haven't started rehearsing yet so all will be

senin iyi durumda olduğun gösteri, henüz provaya başlamadık o yüzden her şey

revealed so Steve's in a show but he doesn't know what it's called yet no

açığa çıkacak bu yüzden Steve bir şovda ama ne dendiğini bilmiyor ama hayır buna isim verilecek

it's to be named and apparently it's a show that no one's ever heard of

ve görünüşe göre bu kimsenin adını duymadığı bir şov onlar

they I tell you something you are selling this you are really selling this

sana bir şey söylüyorum bunu satıyorsun bunu gerçekten satıyorsun

to me Steve well we don't know anything about it none of us to just being tailed

ben Steve pekala hiçbirimiz bunun hakkında hiçbir şey bilmiyoruz sadece takip ediliyoruz

this is the next show we've noticed that and I want it called now it's something

bu bir sonraki şov bunu fark ettik ve şimdi buna

about an island and some pirates but I can't rock out and put its coordinates

bir ada ve bazı korsanlar hakkında bir şey denmesini istiyorum ama sallanamıyorum ve koordinatlarını koy

sounds like G and s to me well it is based on Gilbert and Sullivan I think

bana G ve s gibi geliyor, Gilbert ve Sullivan'a dayanıyor bence

we're boring people at the moment you can always tell that you're listening to

şu anda sıkıcı insanlarız her zaman

a gns or Gilbert and Sullivan show because there is there is normally a

bir gns veya Gilbert ve Sullivan programı dinlediğinizi söyleyebilirsiniz çünkü var normalde bir

Duke or a Duchess there's normally someone who is an orphan or someone

Dük ya da Düşes var normalde yetim kalan biri var ya da

who's madly in love with someone they can't actually get or of course there is

gerçekten elde edemediği birine delicesine aşık olan biri var ya da tabii ki

normally an underage girl that half of the men in the show fancy I mean I'm not

normalde reşit olmayan bir kız var ki şovdaki erkeklerin yarısının düşündüğü yani ben Şaka yapmıyorum

joking I mean some of the some of the dialogue in in Gilbert and Sullivan

Gilbert ve Sullivan'daki bazı diyalogların

sometimes is a little bit risque I think and of course a region originally that

bazen biraz müstehcen olduğunu düşünüyorum ve tabii ki başlangıçta

the people in the company would all have been a lot younger hmm whereas you know

şirketteki insanların hepsinin çok daha genç olacağı bir bölge hmm oysa siz bilirsiniz

we've got men in their seventies and eighties singing and you know because we

biz yetmişli ve seksenli yaşlarında erkekler şarkı söylüyor ve bilirsiniz çünkü

can't get any young people to join I think in some cases the people on the

hiçbir genç katılmıyor bence bazı durumlarda sahnedeki insanlar

stage are older than the people in the audience well some of them couldn't

seyircilerden daha yaşlı ve bazıları ayağa kalkamadı

stand up but there you go that's that that's where we're at

ama işte bu noktadayız

maybe I ought to start doing something a bit more modern you know can bang up to

belki biraz daha modern bir şey yapmaya başlamalıyım, biliyorsun

date with something like South Pacific

Güney Pasifik gibi bir şeyle güncel olabilir bu

that's not like you and I that old joke that old joke that old joke so today

senin ve benim gibi değil o eski şaka o eski şaka o eski şaka bugün

we're talking about a lot of things my birth date was my birthday jus want me

bir çok şeyden bahsediyoruz doğum tarihim doğum günümdü sadece

to show my birth day cards I was just about to slay how

doğum günü kartlarımı göstermemi istiyorum tam da ne kadar

good it was mr. Steve's birthday last week now I have something to show first

iyi olduğunu öldürmek üzereydim bay. Geçen hafta Steve'in doğum günü şimdi, öncelikle doğum gününüze bağlı olarak gösterecek bir şeyim var

of all connected to your birthday and you received you received a very nice

ve kız kardeşinizden çok güzel bir

gift from your sister and here it is it's a picture frame now last week I was

hediye aldınız ve işte bu bir resim çerçevesi şimdi geçen hafta

I was talking about this present and I didn't show it to the audience but I

bu hediyeden bahsediyordum ve ben Seyirciye göstermedim ama

showed the back of the picture frame but I didn't show the front so today we are

çerçevenin arkasını gösterdim ama önünü göstermedim o yüzden bugün

going to reveal the front now some people thought that maybe it was mr.

önünü göstereceğiz şimdi bazıları Mr.

Steve as a baby but of course we can't show things like that because it's very

Steve bebekken ama tabii ki böyle şeyleri gösteremiyoruz çünkü çok

obscene you know it might upset people because as I said the other night mr.

müstehcen biliyorsunuz insanları üzebilir çünkü geçen gece dediğim gibi Mr.

Steve was such an ugly ugly baby his mother kept putting the pacifier in the

Steve o kadar çirkin bir bebekti ki annesi emziği

wrong end that's that's how ugly mr. Steve was his mother kept putting the

yanlış ucundan koyuyordu işte bu kadar çirkin Bay. Steve annesiydi emziği

pacifier somewhere else instead of his mouth you saying I'm

ağzı yerine başka yere koyup duruyordu sen ben [ __ ]

gonna face like an ass mr. Duncan maybe a little bit so here it is here's the

gibi olacağım diyorsun bay. Duncan belki biraz, bu yüzden işte burada

picture of mr. Steve mr. Steve will see it as well although I know you've seen

Mr. steve bey Steve de görecek ama zaten gördüğünü biliyorum bu yüzden

it anyway so here obviously it was my birthday

burada belli ki bu benim doğum günü

present here it is this is the picture we were talking about and we will reveal

hediyemdi işte bahsettiğimiz resim bu ve

it now it's a shame you can't actually see it there it is can you see it can

şimdi onu açıklayacağız gerçekten göremeyecek olman çok yazık işte orada görebiliyor musun onu görebiliyor musun yapıştığını

you see it stick I can see it yes what does it look like horrible yes well you

görebiliyorum evet neye benziyor korkunç evet iyi

look okay but I don't know what's going on with my face I look a bit strained

görünüyorsun ama yüzüme ne olduğunu bilmiyorum biraz gergin görünüyorum

that is one of my habits by the way whenever someone takes a photograph of

bu benim alışkanlıklar bu arada, ne zaman biri benim fotoğrafımı çekse,

me I always pull a very strange face so you can see there I'm I'm pulling a very

her zaman çok garip bir surat çekerim,

strange face so there it is you see can you see the face that I'm pulling there

böylece orada olduğumu görebilirsin. işte

it looks looks very odd look we've got that high-definition camera and I can't

çok tuhaf görünüyor bak o yüksek çözünürlüklü kameramız var ve

even get this into focus just as well probably it's

bunu odak noktasına bile getiremiyorum muhtemelen orada

so there it is there there is the photograph I was talking about in your

orada bahsettiğim fotoğraf var

sister send that that's lovely it's lovely yes we'd gone to a wedding and

kardeşine gönder onu çok güzel evet bir düğüne gitmiştik ve

somebody took a picture what it must have been my sister took a picture of us

biri fotoğraf çekmiş olmalı ki ablam bizim fotoğrafımızı çekmişti

it was and five years later we've got it framed it's not yes it's quite a fun

ve beş yıl sonra çerçevelettik evet değil çok eğlenceli bir

picture but as I said women whenever someone takes a photograph of me I

fotoğraf ama aslına bakarsanız Kadınlar dedim ne zaman biri benim fotoğrafımı çekse

always go I never pose naturally Steve does Steve

ben hep giderim asla doğal poz vermem

looks great on a photograph he always looks very relaxed can you see there so

Steve looks looks quite jolly I think I'm a bit drunk actually I think I had

Sanırım

wanted to to drink really mmm I seem to remember having a few to drink at that

gerçekten içmek istemiştim mmm O düğünde birkaç tane içtiğimi hatırlıyor gibiyim

wedding and now I'm now wishing that I had a better copy of this I should have

ve şimdi bunun daha iyi bir kopyasına sahip olmayı diliyorum

actually scanned this but there you go look at it isn't that isn't that great

bunu gerçekten taramalıydım ama işte bak Bu o kadar da iyi değil, o yüzden

so there we were it's a wedding and of course we are going to a wedding

oradaydık, bu bir düğün ve tabii ki bu yıl bir düğüne gidiyoruz,

this year aren't wait yes oh yes a friend of Mines getting married yes and

beklemeyin evet oh evet bir Maden arkadaşım evleniyor evet ve

we're going to the wedding it's been a long time since I've been to a wedding

düğüne gidiyoruz düğünlere gitmeyeli uzun zaman oldu

yes I don't think I don't really like weddings because I'm in a quiet quite

evet sanırım düğünleri pek sevmiyorum çünkü ben sessiz bir ortamdayım oldukça

often we sing at weddings and I sort of sit there while they're going through

sık düğünlerde şarkı söyleriz ve onlar tüm bunları yaşarken ben bir nevi orada otururum

all their various all the various ceremonial procedures I don't mind going

onların çeşitli, çeşitli törensel prosedürleri,

just to have a scene you know we sing about three or four songs during the

registry when people are signing the registers and things like that so that's

kayıt sırasında insanlar kayıtları imzalarken ve bunun gibi şeylerde yaklaşık üç veya dört şarkı söylediğimizi bildiğiniz bir sahneye sahip olmayı umursamıyorum, bu yüzden

what I'll be doing at this friend's wedding in May someone's asking how long

burada yapacağım şey bu mayıs ayında bir arkadaşın düğünü biri soruyor ne zaman önce ne zaman

when when did we first bump into each other yes it was I think it was about

karşılaştık evet sanırım

are we talking 29 29 years ago nearly it must be it must be 29 years have you

29 29 yıl öncesinden bahsediyorduk neredeyse 29 yıl olmalı

really known each other for 29 years I can't believe it

gerçekten 29 yıldır tanışıyor musunuz Buna inanamıyorum ne yazık ki

unfortunately we have terrible now I really do feel very very old so today we

şu anda korkunç bir durumumuz var gerçekten kendimi çok çok yaşlı hissediyorum bu yüzden bugün

are talking about your birthday did you have some nice card I did I'll quickly

doğum gününüzden bahsediyoruz güzel bir kartınız var mıydı yaptım yaptım

show those for you shall I very quickly right

bunları size çabucak göstereceğim olur mu çok çabuk olur mu

I've got fun that didn't have that many I've got to say but anyway here's it

eğlendim ama söyleyecek çok şeyim yok ama yine de işte size

just shows you what people are thinking of when they're sending your birthday

insanların doğum günü hediyenizi gönderirken ne düşündüklerini gösteriyor

present so people know I like cars so here's here's the first of all it's all

böylece insanlar arabaları sevdiğimi anlıyor bu yüzden işte ilki bu hepsi bu

in Reverse there we go all right there we go so there's a

Tersine işte gidiyoruz tamam işte gidiyoruz, bu yüzden insanların benim için aldığı

there's a popular a birthday card theme that people get for me because they know

popüler bir doğum günü kartı teması var çünkü

I like cars so there is something which looks like maybe a Ferrari I'm not sure

arabaları sevdiğimi biliyorlar, bu yüzden belki bir Ferrari gibi görünen bir şey var, pek emin değilim.

could well be a Ferrari who's this from this looks like a card by the way that

Ferrari kim bu buradan

you'd buy for a 13 year old boy well I don't know yes could be it's quite nice

13 yaşında bir çocuğa alacağın bir karta benziyor bu arada bilmiyorum evet olabilir çok güzel o

so I won't say who it's from here's an interesting one it looks like

yüzden kim olduğunu söylemeyeceğim buradan ilginç bir tanesine benziyor sanki

they've given up a bit here I'm not sure they're not really theming that one at

burada biraz pes etmişler gibi, gerçekten bu temayı

all but it is quite attractive I'll just say that that goes so well with your

hiç kullanmadıklarından emin değilim ama oldukça çekici, sadece bunun senin geçmişinle çok iyi gittiğini söyleyeceğim,

background I was wondering that shall I position it a little more artistically

merak ediyordum da bunu konumlandırayım mı? biraz daha sanatsal bir şekilde

that's it yes there we go your intervals that's a nice card I haven't from this

evet, işte intervallerinize gidiyoruz, bu güzel bir kart Bu

particular person they normally send a themed car but this one is just yeah

belirli kişiden almadım normalde temalı bir araba gönderirler ama bu sadece evet sadece

just looks nice who who sent you that car my mother

güzel görünüyor sana o arabayı kim gönderdi anneciğim

Oh your mother I won't say what dropped out of it when I opened it was it money

Ah senin annen Açtığımda içinden ne düştü demeyeceğim para mıydı

a little bit of money dropped down yes I was very lucky there and here is another

biraz para mı düştü evet orada çok şanslıydım ve işte

one from a friend of mine I'll get that a bit closer to the camera I showed this

bir arkadaşımdan daha bir tane daha ona biraz daha yaklaştıracağım kamera bunu

the other night yes it's okay we can say we're in high-definition now baby but

geçen gece gösterdim evet sorun değil şimdi yüksek çözünürlüklü diyebiliriz bebeğim ama

less it's more writing that's it's very small so happiness is realizing it's the

daha az yazı bu çok küçük bu yüzden mutluluk

weekend yes I showed this actually last Wednesday night during my live and late

hafta sonu olduğunun farkına varmaktır evet bunu aslında geçen çarşamba gecesi canlı yayınım sırasında gösterdim ve geç

interestingly love this friend of mine that we used to work together for many

ilginç bir şekilde uzun yıllar birlikte çalıştığımız bu arkadaşımı seviyorum

years and she said happy I won't say what the birthday is surely not long

ve mutlu dedi doğum günü nedir demeyeceğim mutlaka

until retirement now multi says this card made me laugh

emekli olana kadar çok geçmeden multi bu kart beni güldürdü diyor bu kart beni güldürdü dedim

I said out there is much different Monday to Friday versus Saturday to

dışarıda çok farklı pazartesi var dedim Cuma'ya karşı Cumartesi'den Pazar'a

Sunday oh I see so she's saying that I don't

oh anlıyorum,

work very hard during the week well she might have a point I think she has and

hafta boyunca çok sıkı çalışmadığımı söylüyor, haklı olabileceğini düşünüyorum ve

here's a here's the last card I'm going to show you there we go

işte size göstereceğim son kart, işte gidiyoruz

have you shown this one is it is this a card that you'd sent to a 70 year old

bunu gösterdin mi, bu 70 yaşındaki bir adama gönderdiğin bir kart mı,

man is this what you're doing there Steve is is are you planning your

orada yaptığın bu mu Steve,

retirement are you going to are you going to spend all of your days in in

emekliliğini mi planlıyorsun, yapacak mısın, tüm hayatını harcayacak mısın?

the sheds I'm going to be generous to here and say that this person knows that

kulübelerde geçirdiğim günlerde buraya cömert davranacağım ve bu kişinin benim

I like gardening and therefore that's the reason they got this card oh okay

bahçıvanlığı sevdiğimi bildiğini ve bu nedenle bu kartı almalarının nedeninin bu olduğunu söyleyeceğim oh tamam,

that so you do like gardening that's true I'm just being I'm just I do I'm

yani siz bahçıvanlığı seviyorsunuz bu doğru ben sadece ben oluyorum Sadece

just being a bit sake I know what you mean it is sort of saying yes your

biraz iyiyim, ne demek istediğini biliyorum, bu bir nevi evet,

life's over now it's just the it's just the garden shed a pair of boots and I'm

hayatın şimdi bitti, sadece bahçede bir çift bot ve ben

going to sit there with a cup of tea in between mowing the grass and trimming a

orada bir bardakla oturacağım demek. Çimleri biçmekle

few hedges so Steve when do you plan to retire when I've got enough money which

birkaç çiti budamak arasında çay içiyorum, bu yüzden Steve,

after helping you with your computer and set me back about two years look this is

sana bilgisayarınla ​​ilgili yardım ettikten ve beni yaklaşık iki yıl geriye götürdükten sonra, yeterince param olduğunda ne zaman emekli olmayı planlıyorsun, bak

how much all of this new equipment in my studio this is how much it costs yes you

bu ne kadar yeni? stüdyomdaki ekipmanın maliyeti bu kadar evet

keep saying this I was only going to mention it once you were gonna mention

bunu söylemeye devam ediyorsun ben sadece bir kez bahsedecektim bundan

it at all should I show you what mr. Duncan bought me for my for my birthday

hiç bahsedecektin sana ne olduğunu göstermeli miyim mr. Duncan beni doğum günüm için satın aldı

yeah I'd like to do that now I did buy mr. Steve a present he did

evet, bunu şimdi yapmak isterdim, satın aldım bay. Steve'e bir hediye yaptı

because he hadn't got much menu left I mean to buy all this new equipment I

çünkü fazla menüsü kalmamıştı çünkü tüm bu yeni ekipmanları satın almak istiyorum

might have to sell my body you know on the streets I think so I think it's it's

Vücudumu sokaklarda satmak zorunda kalabilirim yani bence bu o

not so bad those days are long gone where you get to that mr. dick thank you

kadar da kötü değil o günler çok geride kaldı sen o beye ulaş dick,

for your vote of confidence Steve ah my dues worth a go might bring some money

güven oyunuz için teşekkür ederim Steve ah, gitmeye değer aidatlarım eve biraz para getirebilir, bu

into the house right so mr. Duncan bought me a film and here is this film

yüzden bay. Duncan bana bir film aldı ve işte bu film

because he knows I like science fiction and there it is a Blade Runner oh you

çünkü bilimkurguyu sevdiğimi biliyor ve işte bir Blade Runner oh, görüyorsunuz

see that Blade Runner that's actually Blade

Blade Runner bu aslında Blade

Runner 2049 the sequel that's the new one the sequel to the 1982 Blade Runner

Runner 2049 devam filmi bu yeni film 1982 Blade Runner'ın devamı

which is my favorite all-time film and this one was good it was good I didn't

tüm zamanların en sevdiğim filmi ve bu iyiydi iyiydi

like it as much as the original but it was it was very good

orijinali kadar beğenmedim ama çok iyiydi

if they cut 20 minutes out of the first half I was just waiting for Harrison

ilk yarıdan 20 dakika kesselerdi sadece Harrison

Ford wait where is Harrison Ford when's he coming on yes yes well that's the

Ford'u bekliyordum bekle Harrison Ford nerede ne zaman geliyor evet evet pekala

problem the problem is a lot of people said that the new the new Blade Runner

sorun bu sorun şu ki birçok insan yeni Blade Runner

film was very long and and it was rather boring now I loved it I loved every

filminin çok uzun olduğunu ve şimdi oldukça sıkıcı olduğunu söyledi onu sevdim her

moment of it because I was very I was very nervous about the sequel to Blade

anını sevdim çünkü Blade Runner'ın devamı hakkında çok gergindim

Runner because between you and me I think Blade Runner is one of the best

çünkü aramızda kalsın, Blade Runner şimdiye

movies ever made it's not everyone's cup of tea because people people nowadays

kadar yapılmış en iyi filmlerden biri, bu herkesin hoşuna giden bir şey değil çünkü günümüzde insanlar

were to see fighting and robots and crazy stuff going on on the screen all

dövüşleri, robotları ve çılgınca şeyleri izliyordu. her

the time but yes I love I love Blade Runner and I like Harrison Ford as well

zaman ekranda ama evet seviyorum Blade Runner'ı seviyorum ve Harrison Ford'u da seviyorum Bazı çok iyi olmayan filmler çekmesine

I'm a big fan of him even though he's made some some not very good films let's

rağmen onun büyük bir hayranıyım onun

just say he's made some very awful films he was back on background form in this

çok kötü filmler yaptığını söyleyelim o bunda arka plandaydı ama

one though yes I thought he was good it was very good film very well paced I

evet bence iyiydi çok iyi bir filmdi çok iyi tempolu

thought it really did feel like I was watching a blader in a film it felt like

gerçekten bir filmde bir kılıç izliyormuşum gibi hissettirdiğini düşündüm

the universe of Blade Runner was being used in the right way it felt very very

Blade Runner evreni kullanılıyormuş gibi hissettirdi doğru şekilde çok çok

good and the cinematography was incredible I loved the visuals and also

iyi hissettirdi ve sinematografi inanılmazdı görsellere ve aynı zamanda

the sound as well absolutely brilliant film so you enjoyed it as well Steve I

sese ve kesinlikle harika bir filme bayıldım, bu yüzden siz de keyif aldınız Steve ben

did but because they obviously didn't want the same that was the highlight for

beğendim ama belli ki aynı şeyi istemedikleri için en önemli nokta buydu

me with with with the first film was the music and the music was alright in this

ilk filmde müzik vardı ve bunda müzik iyiydi

but it wasn't didn't didn't touch you emotionally in the same way as the first

ama öyle değildi duygusal olarak ilk

film did I think they were just trying not to sound like oh well they should

filmdeki gibi sizi etkilemedi değil mi sadece kulağa öyle gelmemeye çalıştıklarını düşünüyorum oh pekala,

have tried to to sound like the original film I think but anyway let's not keep

kulağa orijinal film gibi gelmeye çalışmalıydılar bence ama yine de bundan bahsetmeye devam etmeyelim,

talking about that when we're not we're not reviewing films here

burada filmleri incelemiyoruz,

talking about English should talk about anything and we've got awkward a lot of

İngilizce hakkında konuşmak herhangi bir şey hakkında konuşmalı ve çok tuhaflaştık.

things that I've prepared today it's not the law you know mr. Duncan it's not the

Bugün hazırladığım şeylerden biri, bildiğiniz kanun değil bayım. Duncan yasa değil,

law you can talk about anything you want the live chats on again I love Harrison

istediğin her şey hakkında konuşabilirsin, canlı sohbetleri tekrar seviyorum Harrison

Ford says says TS yes you can see the reliable one yes look at that

Ford diyor TS diyor evet güvenilir olanı görebilirsin evet şuna bak

Air Force one is a very good movie yes the music of the original Blade Runner

Air Force one çok iyi bir film evet orijinal Blade'in müziği Runner

was best I've got the soundtrack to that and if they just I think they should

en iyisiydi, bunun film müziğine sahibim ve eğer

have just used that music in in in the second film and it would have been great

o müziği ikinci filmde kullanmaları gerektiğini düşünürsem ve harika olurdu hayır

no I see but obviously yeah who wrote the music

anlıyorum ama açıkçası evet, Blade Runner'ın müziğini kim yazdı

to Blade Runner mr. Duncan the original one was by Vangelis Thank You Ellis

mr . Orijinali Duncan, Vangelis'e ait Teşekkürler Ellis

maybe maybe didn't want to write the music to the new one yes I think they

belki yeni filmin müziğini yazmak istemedi evet, bence

were just very aware that they didn't want it to be like a copy of the first

sadece ilk Blade Runner filminin bir kopyası gibi olmasını istemediklerinin çok farkındaydılar.

Blade Runner film I think that's the reason why Alec Alec said there have we

Sanırım Alec Alec'in

seen the new Star Wars film that's interesting we were going to see the new

yeni Star Wars filmini izledik mi demesinin nedeni bu ilginç,

Star Wars film on my birthday but I didn't know mr. Duncan had brought me

doğum günümde yeni Star Wars filmini izleyeceğiz ama bilmiyordum bay. Duncan bana

this so I didn't want to go and see Star Wars and then watch this I really wanted

bunu getirmişti, bu yüzden gidip Star Wars'u görmek ve sonra bunu izlemek istemedim Bunu gerçekten

to watch this so we abandoned Star Wars and watch this instead yes sir but there

izlemek istedim bu yüzden Star Wars'u bırakıp bunu izlemek yerine evet efendim ama

is more to this story because I had actually and this is the bit that's

bu hikayede daha fazlası var çünkü aslında ve

going to embarrass Steve so much I had actually bought or booked some tickets

Steve'i o kadar utandıracak olan kısım bu, Steve'in doğum gününde Star Wars'u izlemek için gerçekten bilet aldım ya da ayırttım

to go and see Star Wars on Steve's birthday but then Steve turned round to

ama sonra Steve bana döndü

me and says I don't really want to go in to see Star Wars because we're going to

ve gerçekten Star Wars'u izlemeye gitmek istemediğimi söyledi. çünkü daha

watch blader in a later so I had to I had to cancel the tickets and get the

sonra blader izleyeceğiz bu yüzden biletleri iptal etmem, para

refund and lots of things but the Steve didn't know and then later I

iadesi almam ve bir sürü şey yapmam gerekti ama Steve bilmiyordu ve sonra

I told you and you were very upset weren't you quite angry well because I

sana söyledim ve sen çok üzüldün değil mi? çok kızdın çünkü

didn't know you'd gone to that much effort yes so I would have I would have

bu kadar çaba sarf ettiğini bilmiyordum evet o yüzden yapardım

I would have said alright then let's go but they'll watch the film another time

tamam derdim o zaman gidelim ama filmi başka zaman izlerler

it's your day mr. Steve it's your day you see so so you do

senin günün bayım Steve bugün senin günün görüyorsun öyleyse

you want to do so it's fine I was ok it was alright by me I just cancelled the

yapmak istiyorsun öyleyse sorun değil ben iyiydim benim için sorun yoktu az önce biletleri iptal ettim

tickets and it was alright but that's it if it's your birthday we do what you

ve sorun yoktu ama bu senin doğum gününse ne

want to do which was which is very much but we went for a lovely walk we had a

yapmak istiyorsan onu yaparız ki bu çok fazla ama güzel bir yürüyüşe çıktık

nice meal in town and then at night we we had lots of chocolate I think

şehirde güzel bir yemek yedik ve sonra geceleri bol bol çikolata yedik sanırım

sometimes when it's your birthday you don't want I've been working all

bazen doğum gününüz olduğunda istemezsiniz Bütün

week driving a lot I didn't want to go out and see a film when I was gonna be

hafta çalıştım çok araba kullandım Bir sürü gürültülü insanla otururken dışarı çıkıp bir film izlemek istemedim

sitting with a lot of noisy people I don't want noisy crowds and lots of

Gürültülü kalabalıklar istemiyorum ve birçok

people wanted peace and quiet it was lovely weather so it seemed that all I

insan huzur ve sessizlik istedi hava çok güzeldi bu yüzden tek istediğim şeymiş gibi görünüyordu

wanted to do was go for a walk having me that come back eat lots of chocolate and

yapılacak şey yürüyüşe çıkmaktı, geri gelip bol bol çikolata yemek ve

watch a science fiction film which is pretty much what you did so let's have a

bir bilim kurgu filmi izlemekti, ki bu sizin yaptığınız hemen hemen buydu, öyleyse

look at the live chat apparently yes mr. Steve mr. Steve can see the live chat

canlı sohbete bir göz atalım görünüşe göre evet bayım. steve bey Steve canlı sohbeti görebiliyor,

can you see it Steve I can party a lot of people want to say hello to you

sen görebiliyor musun Steve, parti yapabilirim birçok insan sana merhaba demek istiyor, bu

so how was mr. Steve's birthday it was very well it was very good thank you

yüzden bay nasıldı? Steve'in doğum günü çok iyiydi çok iyiydi çok teşekkür ederim

Leonard also Martha can you see it Steve I can I can I can see that somebody's

Leonard ayrıca Martha bunu görebilir misin Steve yapabilir miyim görebilirim birinin

saying mr. Duncan it's mr. Steve is with you in the same

söylediğini görebiliyorum mr. Duncan, ben Bay. Steve seninle aynı

place yes says Mohammad yes we are in the same place so that's how

yerde evet diyor Mohammad evet aynı yerdeyiz yani

professional it's looking now yes people can't tell that we're actually just in

şimdi bu kadar profesyonel görünüyor evet insanlar aslında

different corners of your studio yes this is a very slick slick and smooth

stüdyonuzun farklı köşelerinde olduğumuzu anlayamıyor evet bu çok kaygan bir hareket ve pürüzsüz

set are there any photos sue cat 77 says are there any photos of me on my

set herhangi bir fotoğraf var mı sue cat 77 diyor ki doğum günümde fotoğraflarım var mı var olduğundan

birthday I'm not sure that there are do you keep banging on something probably I

emin değilim muhtemelen bir şeye vurup duruyorsun

think as you're talking you're sort of banging oh hi from Brazil are you

muhtemelen sen konuşurken bir tür beceriyorsun oh merhaba Brezilya'dan

getting excited to a Qui yes hello that's because I just saw hello from

bir Qui için heyecanlanıyor musunuz evet merhaba çünkü az önce Brezilya'dan merhaba gördüm

Brazil yes as we all know Steve is very excited about Brazil he gets very very

evet hepimizin bildiği gibi Steve Brezilya için çok heyecanlanıyor

excited every time he he sees Brazil mentioned so no Nicole I didn't have a

Brezilya'dan bahsettiğini her gördüğünde çok çok heyecanlanıyor bu yüzden hayır Nicole bende yoktu bir

birthday cake I just had lots of Chuck because we wouldn't have been out to get

doğum günü pastası az önce bir sürü Chuck yedim çünkü

all the candles on without causing a fire hazard because when you start to

bir yangın tehlikesi yaratmadan tüm mumları yakmak için dışarı çıkmazdık çünkü almaya başladığınızda

get - you know my a certain age yes there

- belli bir yaşımı bilirsiniz evet

are lots of candles so we have to call the fire brigade before we line the

çok mum var bu yüzden elimizde mumları yakmadan önce itfaiyeyi aramak için

candles just to warn them that just might be a big fire later when Steve

onları uyarmak için daha sonra Steve mumları üflemeye çalıştığında büyük bir yangın çıkabilir

tries to tries to blow the candles out so yeah that's all we need a huge cake

yani evet tek ihtiyacımız olan kocaman bir pasta bu

so Chinese New Year happened a few days ago didn't it it did indeed would you

yüzden Çin Yeni Yılı birkaç gün önce oldu öyle değil mi gerçekten de

like to see some Chinese dancers performing for mr. Steve here they come

bazı Çinli dansçıların Mr. Steve işte şimdi geliyorlar

now

it was misty was at last week and watch what happens in a moment in a moment

geçen hafta hava pusluydu ve bir anda neler olduğunu izliyorlar bir anda

they pull all of decorations down that this performance ends quite dramatically

tüm nişanları indiriyorlar ki bu performans oldukça dramatik bir şekilde bitiyor

doesn't it Steve yeah this was this was interesting

değil mi Steve evet bu ilginçti

because I went out for a meal with a friend of Mines it's a long story

çünkü dışarı çıkmıştım Madenlerin bir arkadaşıyla yemek uzun hikaye

no okay you know watch what happens in a moment here it comes in a moment they

hayır tamam biliyorsun bir anda ne olduğunu izle işte bir anda

pull all the decorations down and the boss looks very unhappy

tüm dekorasyonları indiriyorlar ve patron çok mutsuz görünüyor bu yüzden

so watch keep an eye on the Red Lanterns watch what happens in a moment but the

izle Red Lanterns'e göz kulak ol izle ne bir anda olur ama

dragon pulls all of oh no it's a lion sorry I think it's a line isn't it

ejderha hepsini çeker oh hayır bu bir aslan üzgünüm bence bu bir çizgi bu bir aslan saati değil mi

a lion watch he pulls all of the decorations down here we go and there

tüm süslemeleri aşağı çekiyor işte başlıyoruz ve işte

they go

gidiyorlar

he's slightly misjudged he slightly misjudged that doorway I think as all of

biraz yanlış değerlendirdi o kapıyı biraz yanlış değerlendirdi Bence tüm

the as all of the lovely Chinese New Year

güzel Çin Yeni Yılı gibi,

well that decorations getting crashing down affray that was quite yes I saw

süslemelerin çökmeye başlaması oldukça evet, bunu

that live I was filming that for mr. I went out with a friend of mine he's had

canlı gördüm, onu Bay için çekiyordum. Bir arkadaşımla dışarı çıktık,

an operation on his hand and thought well let's go out for a meal I mean

elinden ameliyat olmuş ve iyi ki yemek yemeye çıkalım, yani

sometimes we go for a curry and Indian meal sometimes we go for a Chinese this

bazen köri ve Hint yemeği yemeye gidiyoruz bazen Çinlilere gidiyoruz bu

time we went Chinese and when we got there there was all this excitement

sefer Çin'e gittik ve vardığımızda orada tüm bu heyecan

going on because I'd forgotten it was Chinese New Year so we had this this

devam ediyordu çünkü Çin Yeni Yılı olduğunu unutmuştum, bu yüzden

free performance while we were eating so I got my camera out and thought I'll

yemek yerken bu bedava performansı yaptık, bu yüzden kameramı çıkardım ve bunu

fulfill that and give that to mr. Duncan Shoei so he can show it on on Sunday and

yerine getireyim ve bunu Mr. Duncan Shoei Pazar günü gösterebilsin diye ve

yes I've never seen that before and at a restaurant we must have we just timed

evet bunu daha önce hiç görmedim ve bir restoranda zamanlamamız

that perfectly the the interesting thing was I was slightly disappointed because

mükemmel olmalı ilginç olan şu ki biraz hayal kırıklığına uğradım çünkü

this is a some kind of traditional Chinese dance is it not it is a new year

bu bir tür geleneksel Çin dansı. yeni bir yıl değil mi

but the people inside the costume weren't Chinese at all they were English

ama kostümün içindeki insanlar hiç Çinli değillerdi onlar İngilizdi

well you can't be English in Chinese you know that no you never know they were

pekala Çince'de İngiliz olamazsın biliyorsun ki hayır onların

they were they weren't Chinese Peter you know you know what I'm saying but Steve

Çinli olmadıklarını asla bilemezsin Peter sen ne dediğimi biliyorsun ama Steve

wants to say they were white now I just want to say they weren't Chinese yes

onların beyaz olduğunu söylemek istiyor şimdi onların Çinli olmadığını söylemek istiyorum

they were that's a what British people they were British people English but you

can be but Caucasian can be Chinese and British that's what I'm trying to say

İngilizler demeye çalıştığım şey bu,

well I know that I know now that is the dungeon of it you see seems slightly

biliyorum ki şimdi biliyorum ki onun zindanı orası, gördüğünüz biraz

uncomfortable there now not uncommon - I'm just saying that you would expect I

rahatsız görünüyor, şimdi alışılmadık bir durum değil - sadece beklediğinizi söylüyorum, insanların

thought it was slightly strange that the people doing the traditional

biraz garip olduğunu düşündüm geleneksel

Chinese dance weren't in fact Chinese they were just obviously English people

Çin dansını yapmak aslında Çinli değildi, onlar sadece belli ki İngilizlerdi ve

that had learned how to do it there that you know what's happening actually the

orada nasıl yapılacağını öğrenmişlerdi, aslında ne olduğunu biliyorsunuz,

thing is there are a lot of people who aren't Chinese who are interested in

Çinli olmayan ve Çin'e ilgi duyan pek çok insan var.

China so we call them cinephiles or sign afire right signer files are cinephiles

bu yüzden onlara sinefil diyoruz ya da ateşe imza atıyoruz sağ imzalayanların dosyaları sinemaseverdir

because they are very interested in things sort of Chinese and you know

çünkü Çinlilere özgü şeylere çok ilgi duyarlar ve bilirsiniz

sometimes things that are to do with Asia or their I say oriental things

bazen Asya ya da onların doğuyla ilgili şeyler söylerim

although I don't think people use the word oriental anymore it seems a little

ama insanların bu kelimeyi kullandığını düşünmüyorum oryantal artık biraz fazla

too too heavy-handed so usually don't often hear people say oriental anymore

sert görünüyor, bu yüzden genellikle insanların artık oryantal dediğini duymuyoruz, bir

it doesn't it's sort of lost lost its fashionable usage so there were no it

nevi kaybolmuş değil modaya uygun kullanımını kaybetmiş, bu yüzden yoktu hayır,

was it was by I think it's quite amazing and there it goes again yeah the

tarafındanydı bence oldukça şaşırtıcı ve orada tekrar gider evet

decorations all come crashing down maybe that was part of the performance who

süslemelerin hepsi çöker belki bu performansın bir parçasıydı kim

knows may maybe that was supposed to happen I don't know but it was it was

bilir belki de olması gerekiyordu bilmiyorum ama

very it made the the meal very exciting it was but when when they took their

çok öyleydi yemeği çok heyecanlı kılıyordu ama ne zaman onlar

masks off at the end the costumes off I thought no okay but then I there

sonunda maskelerini çıkardılar kostümleri çıkardılar hayır tamam diye düşündüm ama sonra

probably because they're in such demand there aren't enough Chinese people who

muhtemelen oradayım çünkü çok talep görüyorlar çünkü dansta bunu yapmak için eğitilmiş yeterince Çinli yok

were trained in doing it in the dancing maybe I don't know something we talked

belki biz bir şey bilmiyorum

about the other day what I said was meant when many people leave China they

geçen gün hakkında konuştum, söylediğim şey, birçok insan Çin'den ayrıldığında Çin'den

kind of want to forget that they came from China I mean III know what I'm

geldiklerini unutmak istiyorlar demek istedim,

talking about by the way because I lived in China for many years and most of the

bu arada neden bahsettiğimi biliyorum çünkü uzun yıllar Çin'de yaşadım ve çoğu

people that wanted to leave China also wanted to forget about living in China

Çin'i terk etmek isteyen insanlar aynı zamanda Çin'de yaşamayı unutmak istediler,

they wanted to start a new life and have a new way of living so I think that's

yeni bir hayata başlamak ve yeni bir yaşam tarzına sahip olmak istediler, bu yüzden

partly due to the fact that they they just want to push that kind of aside

kısmen bu tür bir şeyi bir kenara itmek istemelerinden kaynaklandığını düşünüyorum.

maybe I'm going to get into trouble for saying that but I think it does happen

Bunu söylediğim için başım belaya girecek ama bence

there is a sort of a sort of westernized way of wanting to exist so so you sort

var olmayı istemenin bir tür batılılaşmış yolu var, bu yüzden

of pushing it aside but of course it works both

onu bir kenara itiyorsun ama tabii ki her ikisi de işe yarıyor

I suppose you know you can have people who aren't Chinese being interested in

sanırım biliyorsun Çinli olmayan insanların

Chinese things oh yes nothing wrong with it I just

Çin şeyleriyle ilgilenmesine sahip olabilir oh evet bunda yanlış bir şey yok

thought I've never seen that before whenever I've seen traditional Chinese

Daha önce geleneksel Çin

dancing has always been Chinese people inside the costume which is what I would

dansını ne zaman görsem kostümün içinde Çinli insanlar olduğunu hiç görmediğimi düşünmüştüm ki ben de öyle yapardım

expect but fine of course the problem of course in Birmingham they have chinatown

bekleyin ama sorun tabii ki Birmingham'da Çin Mahallesi var

they do anybody try these people live in Birmingham yeah yeah it's a bit of a

kimse deneyebilir bu insanları Birmingham'da yaşıyor evet evet burası biraz çok

very large community so talking of China and talking of the Chinese New Year all

büyük bir topluluk bu yüzden Çin'den bahsetmek ve Çin Yeni Yılı'ndan bahsetmek tüm

I believe you've got some gifts as well yes so some fortune cookies this is

inandığım bazı hediyeler de var evet, bu yüzden bazı fal kurabiyeleri bu Çin Yeni Yılı

something that they had on the table for Chinese New Year which I think it's a

için masada olan bir şeydi ki bence bu

traditional they were giving away gifts an orange inside there Satsuma can you

geleneksel bir hediye dağıtıyorlardı içinde bir portakal var Satsuma onu açabilir misin falını

just open it can can you open your fortune cookie because there isn't there

açabilir misin kurabiye çünkü

is a fortune cookie I'm going to turn your microphone down while you do that

fal kurabiyesi yok siz bunu yaparken ben mikrofonunuzu kısacağım paketin içinde

so there is a there is a fortune cookie inside the package so I'm going to get

fal kurabiyesi var diye

mr. Steve to open to open the fortune cookie and then and then we are going to

mr. Steve fal kurabiyesini açmak için açacak ve sonra ve sonra

see what it is okay throw the paper away

ne olduğunu göreceğiz tamam mı kağıdı atalım

there's the orange which actually later and I've got some sweet Chinese flavored

portakal var ki aslında daha sonra Çin aromalı

sweet let's just skip to the fortune fortune cookie

tatlım var hadi fal kurabiyesine geçelim hadi

there we go let's have a look shall we let's see what your fortune is you have

bakalım kısmetin neymiş görelim mi

to you have to break it and inside there is a message oh yes look at that there

bozmak zorundasın ve içinde bir mesaj var ah evet bak şu

is okay don't write mr. Duncan I'm right so what's the message mr. Steve read it

var tamam yazma bey Duncan haklıyım, mesaj nedir bayım? Steve bunu

out it's very small writing dear it the message is probably you need some

okudu çok küçük yazı canım o mesaj muhtemelen şu

glasses no I can read this a person is never too old to learn that person is

gözlüğe ihtiyacın var hayır bunu okuyabilirim bir insan asla bunu öğrenemeyecek kadar yaşlı değildir asla

never too old to learn a person is never too oh that's very apt as we're teaching

öğrenemeyecek kadar yaşlı değildir bir insan asla fazla değildir ah bu bizim kadar uygun

English to people of all ages

Her yaştan insana İngilizce öğretiyorum,

it's also in many different languages not just in English that's good

aynı zamanda pek çok farklı dilde sadece İngilizce değil bu

strange enough is not in Chinese but they yes a person is never too old to

yeterince iyi garip Çince değil ama onlar evet bir insan asla öğrenemeyecek kadar yaşlı değildir bu yüzden

learn so there it is today's thought for the day's my thought for the day also

bugünün düşüncesi bugün benim düşüncem gün de

it's a actually they should mean cliche cliche cookies or cliche cliche I want

aslında klişe klişe kurabiye ya da klişe klişe demek zorundalar

to eat that fortune cookie now it's a bit of a cliche it's a it's a cliche

o fal kurabiyesini yemek istiyorum şimdi biraz klişe oldu klişe

cookie so these are special cookies that that contain cliches you're only as old

kurabiye o yüzden bunlar özel kurabiyeler klişeler içeriyor sadece senin kadar eski

as you feel that's probably another one they'd be interesting to know the ages

Bunun muhtemelen başka bir şey olduğunu düşündüğünüz için, bugün bizi izleyen insanların yaşlarını bilmek ilginç olur, şu

of people watching us today well I know for a fact that I have people of all

gerçeği biliyorum ki,

ages from teenagers to to people as old as us well can we ask right now for

gençlerden bizim kadar yaşlı insanlara kadar her yaştan insanım var.

people to tell us their age I don't think that's no I don't think that's

insanların bize yaşlarını söylemeleri gerektiğini düşünmüyorum hayır bunun uygun olduğunu düşünmüyorum

appropriate well they don't have to say who they are well I know but we won't

iyi biliyorum ama

say who it is I'd be interested to know if there's

kim olduğunu söylemeyeceğiz bilmek isterim

somebody say 90 watching is right now I have a good idea here let's have some

Şu anda 90 izleniyor diyen biri varsa, burada iyi bir fikrim var, hadi

would you like to see some dog idioms out there would you like to see mr.

biraz köpek deyimleri görmek ister misiniz, Bay'ı görmek ister misiniz?

Steve deliver some dog idioms because it is of course the Chinese New Year and it

Steve bazı köpek deyimleri veriyor çünkü tabii ki Çin Yeni Yılı ve

is the year of the dog

köpek yılı.

there you go look at that dog idioms and expressions and here he is mr. Steve

Steve,

with some dog idioms and expressions what's that woman doing

bazı köpek deyimleri ve ifadeleri ile o kadın ne yapıyor,

I think she's doing the twist the year of the dog but when people have dogs

bence köpek yılını değiştiriyor ama insanlar köpekleri olduğunda

they take them for a walk it's a it's a very way a good way of meeting new

onları yürüyüşe çıkarıyorlar, bu yeni insanlarla tanışmanın çok iyi bir yolu,

people everyone who's got a dog you go and if oh what a lovely dog you've got

sahip olan herkes köpek gidersin ve eğer ah ne kadar sevimli bir köpeğin varsa döver bir

all beat lots of people meet don't they taking the dogs out for a walk and end

sürü insanla tanışırlar köpekleri yürüyüşe çıkarıp

up getting married and all having affairs it's a good excuse for going out

sonunda evlenirler ve hepsinin ilişkisi olmaz mı bu dışarı çıkmak için

it's a good excuse for going out and meet it cuz if you've got a dog people

iyi bir bahane olur dışarı çıkıp onunla tanışmak için bir bahane çünkü bir köpeğiniz varsa insanlar

think you must be a nice person so they're drawn to you they are right now

iyi bir insan olmanız gerektiğini düşünüyorlar, bu yüzden size çekiliyorlar, şu anda öyleler, benim sunma şeklimle

you will notice a big change with the way that I I've presented my expressions

büyük bir değişikliği fark edeceksiniz. ifadeler

and idioms okay I'd like to know who's the first person to notice is it is the

ve deyimler tamam İlk fark eden kişinin kim olduğunu bilmek isterim, aradaki

difference that we can actually read them for a change how about that Wow

farkı gerçekten okuyabiliyor olmamız, bir değişiklik için bu Vay canına,

that looks amazing that looks so professional I've printed them out mr.

harika görünüyor, çok profesyonel görünüyor Onları yazdırdım bay.

Duncan Wow so there's the first expression or idiom a dog's life

Duncan Vay canına, ilk ifade veya deyim var a dog's life

a dog's life so what does that mean a dog's life it means unpleasant boring

a dog's life yani bu ne demek a dog's life yani tatsız sıkıcı anlamına geliyor

but we have to do it anyway to earn a living

ama yine de hayatımızı kazanmak için yapmak zorundayız bu

it's normally applied to two people at work so two people might be talking

normalde işte iki kişiye uygulanır yani iki kişi olabilir Ah, işte

about what somebody might say Oh every day is so boring at work and their

her gün çok sıkıcı ve

friend might say yes it's a dog's life it just means just like a dog might lead

arkadaşları evet bu bir köpeğin hayatı diyebilir, tıpkı bir köpeğin

a very boring life it which means the drudgery of day-to-day living a dog's

çok sıkıcı bir hayat sürebileceği anlamına gelir, bu da günlük yaşamın angaryası anlamına gelir Bir köpeğin

life if you've been working in a boring office for twenty years it's a dog's

hayatı, eğer yirmi yıldır sıkıcı bir ofiste çalışıyorsanız, bu bir köpeğin

life isn't that right mr. Duncan unlike your life which is anything but what are

hayatı, o kadar doğru değil mi bayım? Duncan senin hayatından farklı olarak ama ne

you saying are you saying I have an easy life no I'm saying your life is not

diyorsun sen benim kolay bir hayatım olduğunu mu söylüyorsun hayır hayatının

boring or unpleasant it isn't boring or unpleasant it certainly hasn't been

sıkıcı ya da nahoş olmadığını söylüyorum sıkıcı ya da nahoş değil

boring over the past few weeks a dog's life Oh

son birkaç yıldır kesinlikle sıkıcı olmadı haftalar bir köpeğin hayatı Oh

setting up the the new equipment here in the Stu

burada Stu'da yeni ekipmanı kuruyorum

getting mr. Steve to stop chewing his fingernails that was even harder she we

mr. Steve tırnaklarını çiğnemeyi bırakmalı, o daha da zor

might be I do too my fingernails this is true so another one it is another one

olabilirdi, ben de tırnaklarımı yiyorum bu doğru yani başka bir

dog tired dog time dog tired which is what you and I will be after this show

köpek yorgun köpek zaman köpek yorgun ki bu gösteriden sonra sen ve ben ne olacağız

it just means very tired I've been up since 5:00 a.m. today I'm dog-tired

bu sadece çok anlamlı yorgun bugün sabah 5'ten beri ayaktayım çok yorgunum

you look dog tired today mr. Duncan so if you are dog tired you are exhausted

siz bugün çok yorgun görünüyorsunuz bayım. Duncan, eğer köpek yorgunsan, bitkinsin,

you are shattered you've been working hard all day you're as tired as a dog

paramparçasın, bütün gün çok çalışıyorsun, bir köpek kadar yorgunsun ki hemen yere düşüp

that just flops down and falls asleep instantly that's the reference there

uykuya dalıyor, oradaki referans bu,

that's a good one so you can work like a dog so that's slightly yeah but work

iyi bir referans, yani şöyle çalışabilirsin bir köpek yani bu biraz evet ama

like a dog just means to work very hard there's one thing I've noticed so far

köpek gibi çalışmak sadece çok çalışmak anlamına geliyor şimdiye kadar fark ettiğim bir şey var

most of these seem to be negative ah yes I've put them into some kind of order

bunların çoğu olumsuz görünüyor ah evet onları bir tür sıraya koydum

okay so these are all the negative ones I must say so far they're not cheering

tamam yani hepsi Olumsuz olanlar şu ana kadar söylemeliyim ki

me up very much so there aren't many cheerful ones that there aren't many

beni pek neşelendirmiyorlar bu yüzden çok fazla neşeli deyim yok köpeklerle ilgili pek çok neşeli deyim yok

cheerful idioms with dogs they're all they're all referring to negative

bunların hepsi

aspects of things so dr. pretory work like a dog means to work very hard you

şeylerin olumsuz yönlerinden bahsediyor yani Dr. köpek gibi pretory work çok sıkı çalışmak demek hiç

know without any rest it's been non-stop today at the office

dinlenmeden biliyorsun bugün ofiste hiç durmadan oldu

I've worked like a dog because obviously dogs when they are working worked very

köpek gibi çalıştım çünkü belli ki köpekler çok çalıştıklarında

hard they might be pulling sledges or something so there's the there's the

kızak filan çekiyor olabilirler yani var

reference there or they might be herding sheep but they're always working hard so

orada referans var ya da koyun güdüyor olabilirler ama her zaman çok çalışıyorlar yani

if you worked like a dog it means you're working very hard indeed did they used

köpek gibi çalıştıysanız bu gerçekten çok çalışıyorsunuz demektir

to send dogs down the coal mines probably do you think so that was ponies

köpekleri kömür madenlerine gönderirlerdi muhtemelen sizce öyle mi midilliler

wasn't it they could look like put a little little axe on their heads they

öyle değil miydi kafalarına küçük bir balta dayamış gibi görünüp

could just chip away at the coal I see you you're being funny did they send

kömürü ufalayabilirlerdi anlıyorum komiklik yapıyorsun

dogs down the coal mines I don't know I don't remember that donkeys they used to

kömür madenlerine köpek mi gönderdiler bilmiyorum bilmiyorum eşeklerin eşekleri

send donkeys down the dog I don't remember the donkeys

köpekten aşağıya gönderdiklerini hatırlamıyorum eşekleri hatırlamıyorum

yes donkeys how on earth would you get a donkey down a coal mine

evet eşekler nasıl olur da eşeği bir kömür madeninden aşağı indirirsiniz

well because donkeys are shortened their squat so they can fit down the turn

çünkü eşekler dönüşe sığabilmeleri için bodurluklarını kısaltırlar

and they're strong they've got powerful legs so they can get a dog down the coal

ve ' Güçlüler, güçlü bacakları var, bu yüzden kömür madeninden aşağı bir köpek indirebilirler, o zaman

mine then they can but I don't think they're very that ending they're strong

yapabilirler ama o kadar da sonları olduğunu düşünmüyorum, çıkarabilecek

enough to pull out you know great big lumps of coal we could tie them all

kadar güçlüler, bilirsiniz, büyük büyük kömür yığınlarını çekebiliriz hepsini

together you could have a like a dozen dogs and they could they can pull the

birbirine bağla, bir düzine kadar köpeğe sahip olabilirsin ve kömürü yukarı çekebilirler eminim evet,

coal up I'm sure yeah well they're very good at pulling sledges but I don't

kızak çekmede çok iyidirler ama

think they use down mines okay positive well they don't use donkeys anymore do

mayınları kullandıklarını sanmıyorum tamam pozitif pekala yapmazlar artık eşek kullanmıyorlar mı

they they don't use donkeys and they don't

eşek kullanmıyorlar ve

send children down there anymore either well certainly not in this country

artık oraya çocuk göndermiyorlar ya eh kesinlikle bu ülkede değil zaten

anyway not in England well what about this expression doggy dog all or it's

İngiltere'de de değil peki ya bu ifade doggy dog ​​all ya da

usually used in a sentence like it's a dog-eat-dog world another negative one

genellikle şöyle bir cümlede kullanılıyor bu bir it-köpek dünyası başka bir olumsuz

yes so that means really take what you want and look out for yourself because

evet, yani bu gerçekten istediğinizi alın ve kendinize bakın anlamına gelir çünkü

that's what everyone else is doing a dog-eat-dog world so the suggestion is

diğer herkesin it-köpek dünyasında yaptığı şey bu, bu yüzden öneri, bunun

that the that it's a very competitive world it's like being out in nature

çok rekabetçi olduğudur dünyada en güçlü olanın hayatta kaldığı doğada olmak gibi bir şey bu,

where it's survival of the fittest that's sort of that's what that refers

to so some of you might say it's a dog-eat-dog world if you want to be

bu yüzden bazılarınız bunun bir it-köpek-yiyen bir dünya olduğunu söyleyebilir, eğer kariyerinizde başarılı olmak istiyorsanız,

successful in your career look out for yourself look out for number one

kendinize dikkat edin. bir numara için

sometimes that's used if you're working in the stock market for example of

bazen borsada çalışıyorsanız kullanılır, örneğin en güçlü olanın hayatta kalmasının olduğu

you're working in a very competitive industry where it's survival of the

çok rekabetçi bir sektörde çalışıyorsunuz, it

fittest it's a dog-eat-dog world and sometimes you feel feeling a bit down

-köpek-yiyen bir dünya ve bazen kendinizi biraz üzgün hissediyorsunuz.

about work or you've lost a job or somebody's got a promotion over you then

çalış ya da işini kaybettin ya da biri senin yerine terfi aldı o zaman bu

that's what that's referring to it's a very harsh expression yes it's a dog

çok sert bir ifadeden bahsediyor

yeah dog-eat-dog right here's another one a dog's dinner again another

negative one a dog's dinner is something that looks a mess uncoordinated

dağınık görünen bir şey koordine edilmemiş

unstructured a dog's dinner usually referred to the way people dress what

yapılandırılmamış bir köpeğin akşam yemeği genellikle insanların giyim tarzlarına atıfta bulunulur ne giyerlerse giyinsinler

they dress in are so strange or unusual mix of clothes that doesn't look right

o kadar garip veya sıra dışı kıyafet karışımı ki doğru görünmüyor

look at what she's wearing it looks like a dog's dinner

ne giydiğine bakın bir köpeğin yemeğine benziyor bu yüzden

so they might wear you know inappropriate clothing or it just

olabilirler Bildiğiniz uygunsuz kıyafetler giyin ya da

doesn't look right or they might put a strange might put a strange skirt with a

doğru görünmüyor ya da garip bir etek koyabilirler, farklı bir üst ile uyuşmayan bir etek koyabilirsiniz

different with a top that doesn't match but it doesn't necessarily refer just to

ama bu sadece

the way people dress you could be looking at a window display in a shop

insanların sizin giydiğiniz şekilde giyinmesini ifade etmez. bir dükkanın vitrinine bakıyor olmak bir

something there's a mess it's a mess they've made a right mess of that it

şey bir dağınıklık var bu bir dağınıklık doğru bir karmaşa yapmışlar bu

looks like a dog's dinner yes you could set the table and not do it very

bir köpeğin yemeği gibi görünüyor

artistically or you somebody might sometimes you see window displays and

vitrinler ve

shops and it just doesn't look right or what a dog's dinner this studio mr.

dükkanlar ve doğru görünmüyor ya da bu stüdyo ne köpek gibi bir akşam yemeği bay.

Duncan what a mess it looks like a dog's dinner

Duncan ne kadar dağınık görünüyor, bir köpeğin akşam yemeği gibi görünüyor,

my studio is nice and tidy at the moment leave my studio alone because well let's

stüdyom şu anda güzel ve düzenli, stüdyomu rahat bırakın

pan the cameras around shall we because obviously a dog's dinner literally looks

çünkü pekala, hadi kameraları çevirelim,

a bit of a mess so what is another one gone to the dog oh yes I know this one

olur mu? köpeğe oh evet bunu biliyorum,

if something has gone to the dogs its lost all its good qualities and it's

eğer bir şey köpeklere gittiyse, tüm iyi niteliklerini kaybetti ve

gone bad Jane used to look after her appearance but she's gone to the dogs

kötü gitti Jane eskiden görünüşüne bakardı ama köpeklere gitti

I've never heard it used to describe a person is normally a thing isn't it like

bunun bir insanı tarif ettiğini hiç duymadım normalde bir şey değil mi gibi değil mi

like I don't know politics isn't the same as it used to be it's gone to the

bilmiyorum gibi siyaset eskisi gibi değil köpeklere gitti evet peki evet işte

dogs yes well yes that's it I was going to come on to the other way of using it

bu onu kullanmanın başka bir yoluna gelecektim

it can be used to describe a person's appearance but it could be used to

onu bir kişinin görünüşünü tarif etmek için kullanılabilir, ancak

describe anything like you might be you might go to a certain shop and then you

herhangi bir şeyi tarif etmek için kullanılabilir, örneğin, belirli bir dükkana gidersiniz ve sonra geri

go back and it's all gone a bit off it's got a bit scruffy they don't have the

dönersiniz ve her şey biraz bozulmuştur, biraz dağınıktır, onlarda yoktur.

things you want anymore so you could say well that shops gone to the dogs I'm not

artık istediğin şeyler iyi diyebilirsin ki dükkânlar

going to shop there or that company's gone to the dogs it's been neglected it

çöpe gitti ordan alışveriş yapmayacağım ya da o şirket köpeklere gitti ihmal edildi

hasn't been looked after and so you decide not to go there anymore gone to

bakılmadı ve siz artık oraya gitmemeye karar verdiniz gitti

the dogs here's another one they're all negative

köpeklere işte bir tane daha hepsi olumsuz o

he or she is a dog hang on a second I think now are we going to upset people

bir köpek bir saniye bekleyin şimdi bununla insanları üzecek miyiz

with this one well I'm not going to accuse anybody

peki özellikle kimseyi suçlamayacağım

particularly but yes but I don't think this is this this is a if we are going

ama evet ama yapmıyorum Düşünün bu bu, eğer

to get complaints today it's going to be about this particular phrase get

bugün şikayet alacaksak, bu belirli bir ifadeyle ilgili olacak

complaint so if you if you just say to somebody if you're talking about

şikayet edin, yani eğer birine sadece

somebody behind their back and say oh they they look like a dog oh my god it

birinin arkasından konuşuyorsanız ve ah onlar bakıyorsa derseniz köpek gibi aman tanrım

means that they are unattractive no please I'm using it it's a something

itici oldukları anlamına geliyor hayır lütfen onu kullanıyorum

used in English so there we go that that's what a dog yes someone said that

ingilizcede kullanılan bir şey yani işte böyle bir köpek evet biri dedi ki

someone said by the way that all of my equipment that I used to use has gone to

biri dedi bu arada benim tüm ekipmanım eskiden köpeklere gitti

the dogs yes exactly okay well done whoever said

evet kesinlikle tamam aferin

that so if you if you refer to someone as a dog what what are you actually

bunu kim söylediyse, yani eğer birine köpek olarak atıfta bulunursanız, aslında ne

saying it means that unattractive unattractive or that they're basically

diyorsunuz ki bu itici, itici veya temelde

unattractive you wouldn't want to you wouldn't want to go out with them yes

itici olduklarını istemezsiniz. onlarla çıkmak istemezsin evet

because it's often it's often you naked wards it's often used towards females

çünkü genellikle sen çıplak koğuşlarda sıklıkla kadınlara karşı kullanılır

though isn't it it is often used and it's very very very offensive in emails

ama bu sık sık kullanılmaz mı ve e-postalarda çok çok çok saldırgan inanılmaz

it's incredibly it's incredibly offensive said behind their back you

derecede inanılmaz derecede saldırgan arkalarından söylenenler geri dönsen

wouldn't say it it would be men talking together

bunu söylemezdin erkeklerin birlikte konuşması olurdu

you know you would never ever say to a woman you you you look like a dog or you

biliyorsun bir kadına asla sen köpek gibisin ya da sen

are oh my goodness I think that might be that's up there with maybe the worst

öylesin demezsin aman tanrım bence bu yukarıda belki de en kötü

thing you can say to to a member of the female sex so now we've we're releasing

şeyle birlikte kadın cinsinin bir üyesine şunu söyleyebilirim, bu yüzden şimdi

this expression onto the the the men's world and they might be using it in all

bu ifadeyi erkeklerin dünyasına bırakıyoruz ve

these coaches just got my new equipment and we'll get closed down now because

yeni ekipmanımı yeni aldığım tüm bu koçlarda kullanıyor olabilirler ve şimdi kapatacağız çünkü

YouTube have started closing people down because they if they don't like what

YouTube insanları kapatmaya başladı çünkü

they say they just shut them down well please be careful mister stage we're on

söylediklerini beğenmezlerse onları kapatıyorlar, lütfen dikkatli olun bay sahne,

quickly they don't mr. Steve to be responsible for me losing my channel so

hızla ilerliyoruz, baylar. Kanalımı kaybetmemden Steve sorumlu olacak, yani o kemiği

he's an expression to be like a dog with a bone okay so that means that you won't

olan bir köpek gibi bir ifade, tamam yani bu,

let go of something for example Martha keeps asking me about

bir şeyi bırakmayacağınız anlamına geliyor, örneğin Martha bana

my new boyfriend but I don't want to tell her she's like a dog with a bone

yeni erkek arkadaşım hakkında soru sorup duruyor ama ben istemiyorum ona kemiği olan bir köpek gibi olduğunu söylemek,

so a dog with a bone obviously you can't you know they they keep on to that bone

yani kemiği olan bir köpek belli ki o kemiğe devam ettiklerini bilemezsiniz,

you can't get it away from them so he's another way my boss keeps asking me

onlardan alamazsınız, bu yüzden patronumun bana sorup durmasının başka bir yolu

about the new project at work I don't want to talk about it he's like a dog

işte yeni proje bunun hakkında konuşmak istemiyorum o kemikli bir köpek gibi

with a bone hey they keep they keep talking about to

hey bir şey hakkında konuşmaya devam ediyorlar

keep going on about something all the time let sleeping dogs lie I like this

sürekli bir şey hakkında konuşmaya devam ediyorlar bırak uyuyan köpekler yalan söylesin bunu sevdim

one let sleeping dogs lie that means sometimes it's best oh to let sleeping

uyuyan köpekler yalan söylesin bunun anlamı bazen en iyisi uyuyan

dogs lie so that what that means is sometimes you you don't want to keep

köpeklerin yalan söylemesine izin vermektir ki bunun anlamı bazen

talking about something with somebody because that maybe they'll get upset

birisiyle bir şey hakkında konuşmaya devam etmek istemezsin çünkü belki onlar buna üzülürler

about it yes it's something that you you have to leave alone yes maybe it's best

evet bu senin yalnız bırakman gereken bir şey evet belki de en iyisi

to drop that subject or let's not talk about it yeah let sleeping dogs lie if

o konuyu kapatmak ya da bunun hakkında konuşmayalım evet bela istemiyorsan uyuyan köpekler

you don't want trouble so for example I

yes say for example is somebody you've got money problems and you kept asking

yalan söylesin yani mesela evet diyorum örneğin birisi para problemin mi var ve sen ona bu konuyu sorup durdun

them about it all the time and you would upset them and then they got very upset

zaman ve siz onları üzersiniz ve sonra çok üzülürler

and started shouting at you somebody might say well you should have let

ve size bağırmaya başlarlar, birileri iyi ki

sleeping dogs lie yes because obviously if a dog is sleeping and you keep poking

uyuyan köpeklerin yalan söylemesine izin vermeliydiniz evet diyebilir çünkü bir köpek uyuyorsa ve onu dürtmeye devam ederseniz uyanır ve

it he wakes up it might bite you so if someone tried poking me when I was

sizi ısırır. ben uyurken biri beni dürtmeye çalıştı

asleep I'd be angry yes he's a positive one arrey to be like a dog be like a dog

sinirlenirdim evet o pozitif bir köpek gibi olmak

with two tails that means very happy oh what's up with Bob today's like a dog

iki kuyruklu bir köpek gibi olmak çok mutlu demek oh

with two tails Jane has a new boyfriend she's like a dog with two tails now I'm

yeni erkek arkadaş o iki kuyruklu bir köpek gibi şimdi bunu

really heard of this one no but I see a dog wags its tail so if he's got two

gerçekten duydum hayır ama bir köpeğin kuyruğunu salladığını görüyorum, bu yüzden iki

tails it's very very happiness or maybe its tail is wagging so fast it looks as

kuyruğu varsa bu çok çok mutluluk ya da belki kuyruğu o kadar hızlı sallıyor ki sanki

if they've got two tails because sometimes when a dog is very excited it

onlarmış gibi görünüyor İki kuyruğum var çünkü bazen bir köpek çok heyecanlandığında

will wag its tail and sometimes it looks like the tail is is is almost like

kuyruğunu sallar ve bazen kuyruk sanki

becoming two tails yes it's going so fast

iki kuyruk oluyormuş gibi görünür evet çok hızlı gidiyor bu

I like my 60 frames-per-second by the way it makes that look very good

arada saniyede 60 kare hızımı seviyorum bu çok iyi görünüyor

showing off about his specs again it's raining cats and dogs I think everyone

tekrar özellikleriyle ilgili gösteriş yapmak

knows this well this means it's raining very hard look outside it's raining cats

and dogs it's raining cats and dogs it might be snowing cats and dogs next week

it might be how about this one salty dog salty dog

Bu bir tuzlu köpek tuzlu köpek nasıl olabilir, ya

what if he describes someone as a salty dog well it's actually normally used to

birini tuzlu köpek olarak tanımlarsa, aslında normalde bir

describe a sailor but really it's sort of an older man who's had a lot of

denizciyi tanımlamak için kullanılır ama gerçekten hayatta çok fazla deneyime sahip yaşlı bir adam

experience in life a bit rough around the edges hard drinking world weary

biraz kaba. kenarlar sert içici dünya yorgun

person a salty dog are you getting these phrases from the for the 18th century no

insan tuzlu köpek bu cümleleri 18. yüzyıldan mı alıyorsunuz

people do in America they use that that for expression really yeah people still

Amerika'da hiç kimse bunu ifade için kullanmıyor gerçekten evet insanlar hala

use that expression it sounds like something from about 200 years ago salty

bu ifadeyi kullanıyor kulağa yaklaşık 200 yıl öncesinden tuzlu

dog it means it means somebody who's been around a bit they're a bit crusty

köpek gibi geliyor demek ki ortalıkta biraz dolaşan biri var,

around the edges covered in barnacles

kenarları biraz huysuz, midyelerle kaplı,

maybe sort of weather-beaten weather-beaten has been around the world

belki bir tür hava şartlarından etkilenmiş, dünyanın her yerinde bulunmuş, birçok

they've done lots of things be done those with experience many things

şey yapmışlar, deneyimli olanlar, pek çok şey yapmışlar.

they've got scars on their face and they've they've experienced lots of yes

Yüzlerinde yara izleri var ve çok şey yaşamışlar evet

that thing is aged with the Sun and the weather okay

o şey güneşle ve havayla yaşlandı tamam

weather-beaten face a salty salty dog so if you see something that looks like

havadan yıpranmış yüz tuzlu tuzlu köpek yani buna benzer bir şey görürseniz

that and you live near the coast maybe right the dog dog-eared doggy is oh they

ve yakınlarda yaşarsanız kıyı belki doğru köpek kulaklı köpekçik oh

were saying we've got some we've got some live chatters because we don't want

diyorlardı ki bizde biraz var canlı sohbetlerimiz var çünkü

to ignore the live chat yes it is the live chat so Oh

canlı sohbeti görmezden gelmek istemiyoruz evet bu canlı sohbet bu yüzden Oh

on Sundays I'm always like a dog with two tails because mr. Duncan is on with

Pazar günleri ben' Ben her zaman iki kuyruklu bir köpek gibiyim çünkü mr. Duncan

his show Thank You Amanda ah you can teach an old dog new tricks

şovunda Teşekkürler Amanda ah yaşlı bir köpeğe yeni numaralar öğretebilirsin

says Matt also Leonard is here it's Leonard oh I don't think Leonard likes

Matt diyor ki Leonard da burada o Leonard oh Leonard'ın ifadeni beğendiğini sanmıyorum

your your expression Leonard just said it's mr. Steve drunk yes I'm not Leonard

Leonard az önce bunun mr olduğunu söyledi. Steve sarhoş evet ben Leonard değilim

Leonard asks what a stupid stupid Express

Leonard ne kadar aptalca bir ifade soruyor

with lots and lots of DS and peas we don't know we don't make them up we just

çok fazla DS ve bezelye ile onları uydurmuyoruz biz

we just tell you what they are you know I get the photo shoot the messenger I

sadece size ne olduklarını söyleriz bilirsiniz fotoğrafı anladım haberciyi vur

get the feeling that Leonard is writing with with angry fingers yes well I agree

Leonard'ın kızgın parmaklarla yazdığı hissine kapılıyorum evet pekala

some of this some of the expressions are stupid but you know that's what they are

buna katılıyorum bazı ifadeler aptalca ama onların ne olduğunu biliyorsunuz bay

it's mr. Steve drunk no he isn't he's definitely not no definitely not drunk

. Steve sarhoş hayır o değil o kesinlikle değil kesinlikle sarhoş değil tamam

okay I can I can vouch somebody somebody's using expression there which

yapabilirim birinin orada ifade kullandığına kefil olabilirim ki buna birazdan

I'm going to which I'm going to bring up in a minute

değineceğim

mmm but let's go through that one dog-eared yeah refers to something

mmm ama hadi şu köpeğin üzerinden geçelim -eared evet, dağınık bir şeye atıfta bulunur,

scruffy usually a book or a manuscript yes and mr. Duncan is going to

genellikle bir kitap veya bir el yazması evet ve bay. Duncan

demonstrate a dog ear sometimes when you when you're reading a book and you want

bazen bir köpek kulağı gösterecek, siz bir kitap okurken

to mark your place you just turn down the corner of one of the pages and

yerinizi işaretlemek istediğinizde sayfalardan birinin köşesini aşağı çevirin ve buna

that's called a doggie and it looks like a dog ear and it looks like a doggie of

köpek denir ve köpek kulağı gibi görünür. bir köpeğe benziyor

course that's upsets a lot of people because they think you shouldn't do that

elbette bu pek çok insanı üzüyor çünkü bunu

to a book but if if something that's a that's a dog ear but if something is dog

bir kitaba yapmamanız gerektiğini düşünüyorlar ama eğer bir şey a ise bu bir köpek kulağıdır ama bir şey köpek

eared it just means it looks a bit scruffy so something looks a bit dog

kulağı ise bu sadece biraz pis göründüğü anlamına gelir yani bir şey biraz köpek

eared a bit scruffy usually refers to a a book or manuscript every dog has its

kulaklı biraz dağınık görünüyor genellikle bir kitaba veya el yazmasına atıfta bulunur her köpeğin bir

day yeah this is the last one by the way because we are running out of time

günü vardır evet bu arada bu son çünkü zamanımız azalıyor

oh right oh well I'll do that while I've got doing these very quickly every dog

oh doğru oh peki elimdeyken bunu yapacağım bunları çok hızlı yapmak her köpeğin bir

has its day that means eventually everyone will have

günü vardır, bu da sonunda herkesin

their moment of glory or chance of revenge every dog has its day everyone

zafer anına veya intikam alma şansına sahip olacağı anlamına gelir

the Andy Warhol said everyone has 15 minutes of fame so that's sort of so

every dog has its day that means eventually people are working hard so

eninde sonunda insanlar çok çalışacak demektir, bu yüzden

eventually you'll get your moment of glory somebody put this up so I want to

eninde sonunda zafer anınızı alacaksınız, biri bunu ortaya koysun, bu yüzden bunu göstermek istiyorum,

show this one you can't teach I can't teach an old dog

öğretemezsiniz, yaşlı bir köpeğe

new tricks used to indicate inflexibility when

yaşlandıkça katılığı belirtmek için kullanılan yeni numaralar öğretemem

getting older that it's very difficult to learn new tasks the OH

yeni görevler öğrenmek çok zor OH

do you get yes well that's true that because that that's what's been

anlıyor musun evet pekala bu doğru çünkü

happening to me this week I've been trying to learn lots of new things yes

bu hafta başıma gelen bu oldu bir sürü yeni şey öğrenmeye çalışıyorum evet

and it's been very difficult my poor little brain hasn't been able to cope

ve zavallı küçük beynim çok zor oldu Başa çıkamadım

I've had to learn a lot of new things because of my new computer a new

Yeni bilgisayarım yeni bir

operating system new software new equipment so many things and yes

işletim sistemi yeni bir yazılım yeni ekipman bir çok şey yüzünden birçok yeni şey öğrenmek zorunda kaldım ve evet

sometimes it's very hard to teach an old dog new trick I guess that you have you

bazen yaşlı bir köpeğe yeni bir numara öğretmek çok zor sanırım sizde var

have learned how to do it that's the difference so you're on your your you're

nasıl yapılacağını öğrendiniz, fark bu, bu yüzden siz

not an old dog so sometimes for example trying to maybe show your mother or your

yaşlı bir köpek değilsiniz, bu yüzden bazen örneğin annenize veya

father how to use a smartphone or use the remote control they just cannot

babanıza akıllı telefonu veya uzaktan kumandayı nasıl kullanacaklarını göstermeye çalışıyorlar, onlar bunu beceremiyorlar.

learn it because sometimes you can't teach an old dog new tricks the last one

öğren çünkü bazen yaşlı bir köpeğe yeni numaralar öğretemezsin sonuncusu

what more could this is appropriate maybe hair of the dog hair of the dog

daha ne olsun bu uygun olabilir belki köpeğin kılı köpeğin kılı

paraffin oh I think I think I know I've heard of this one before normally after

parafin oh sanırım biliyorum bunu daha önce duymuştum normalde sonra

people have been drinking that's it it's a drink you have the next day to sober

insanlar içiyormuş işte bu ertesi gün içtiğin içki seni ayıltmak için kusura bakma

you up sorry it's a drink you have the next day

ertesi gün içtiğin bir içki bu yüzden

so you've gone out for a heavy nights drinking perhaps yes so you've got your

yoğun geceler için dışarı çıktın içki belki evet bu yüzden

being drunk you wake up the next day you've got a very bad hangover

sarhoş olman var uyan ertesi gün çok kötü bir akşamdan kalmalık yaşarsanız,

hair of the dog is yet take another alcoholic drink that is the the idea or

köpeğin tüyleri henüz başka bir alkollü içecek alırsa, ana fikir bu ya da

that that will cure your hangover so so the hair of the dog is the same thing

akşamdan kalmalığınızı iyileştirecek, bu nedenle köpeğin tüyleri

that made you ill exactly so yes again it apparently comes from the expression

sizi hasta edenle aynı şeydir. yani evet yine görünüşe göre

that if it when a dog bites you you rub the hair into the wound and that will

bir köpek sizi ısırdığında saçınızı yaraya sürersiniz ve bu

cure the bite so the idea is that the very thing that caused you to be ill yet

ısırığı iyileştirir, yani fikir şu ki hasta olmanıza neden olan şey yine de

you have some more of it it'll it will it will make you make you better but

biraz daha fazlasına sahipsiniz. olacak mı olacak seni daha iyi yapacak ama

specifically sorry I don't think that that is sound medical advice well it

özellikle özür dilerim bunun sağlam bir tıbbi tavsiye olduğunu düşünmüyorum

obviously isn't it's just an expression if dog bites you don't don't get the

pekala bu sadece bir ifade değil mi köpek ısırırsa

hair and rub it into your wound you might want to go to a hospital and for

tüyler çıkmaz ve yaranıza sürün bir hastaneye gitmek isteyebilirsiniz ve

it to rise have a tetanus jab well if the dog bites you you probably need to

kalkması için tetanoz aşısı yaptırın köpek sizi ısırırsa muhtemelen

have rabies rabies jab as well just just have

kuduz aşısı da olmanız gerekir sadece

them all have them all have all the jabs hair of the dog you often see that so

hepsine sahip olun hepsine sahip olun köpeğin saçını sıkar bunu sık sık görürsünüz, bu yüzden

people go out for the nights out they get drunk and they've got a severe

insanlar geceleri dışarı çıkarlar, sarhoş olurlar ve

hangover in their friend right so you you want a hair of the dog you do which

arkadaşlarında şiddetli bir akşamdan kalmalık yaşarlar, bu yüzden köpeğin kılını istersiniz, yaparsınız, bu da

means just have another alcoholic drink because it doesn't cure the hangover but

sadece bir alkollü içki daha içmek anlamına gelir çünkü akşamdan kalmayı iyileştirmez ama

that's the that's the joke so so once again not very good advice know though

şaka bu yüzden bir kez daha pek iyi bir tavsiye değil bilin ama

that if you have too much alcohol don't have more alcohol that's what it's

çok fazla alkol alıyorsanız daha fazla alkol almayın

called if you do it the next day hair of the dog very interesting we did

ertesi gün yaparsanız buna denir köpek çok ilginç

that today because of course it's we had dog idioms

bugün bunu yaptık çünkü tabii ki bizim köpek deyimlerimiz vardı

do you know so there were some lovely dog idioms I hope you enjoyed those it's

yani bazı sevimli köpek deyimlerimiz vardı umarım beğenmişsinizdir

very very nice thanks Steve for that now did you see the Olympics Steve I did yes

çok çok güzel bunun için teşekkürler Steve bunun için şimdi Olimpiyatları gördünüz mü Steve yaptım evet

I did no oh you mean the Winter Olympics well well which Olympics I think I meant

ben hayır ah kış olimpiyatlarını kastettin iyi de kış olimpiyatlarını kastettin sanırım hangi

what do you think I meant the the Munich Olympics

I watched nothing of the Winter Olympics at all which Olympics which which ones

olimpiyatları kastettim neyi

didn't you either there was a dog Olympics what the dog Olympics yes they

kastettim sence münih olimpiyatlarını kastettim ne köpek olimpiyatları evet onlar da

were on that this week as well mr. Duncan didn't you see I haven't read my

bu hafta üzerindeydiler mr. Duncan görmedin mi Shakespeare'imi okumadım

Shakespeare yet no well will will do Shakespeare in a minute the dog Olympics

ama hiçbir şey Shakespeare'i bir dakika içinde yapmayacak köpek Olimpiyatları

you're making this up I know I I'm making it up to cover up the fact that

bunu uyduruyorsun biliyorum Ben uydurduğum gerçeğini örtbas etmek için uyduruyorum

I've forgotten that you were talking about the Winter Olympics oh no I did

Kış Olimpiyatları hakkında konuştuğunu unutmuşum oh hayır

not watch any of the Winter Olympics I'm not interested at all in the Winter

Kış Olimpiyatları'nın hiçbirini izlemedim Kış

Olympics you know that's just me it certainly is fair I'm not really that

Olimpiyatları ile hiç ilgilenmiyorum biliyorsun bu sadece benim için kesinlikle adil

interested in me in the normal Olympics either good well some people some people

Kendimle pek ilgilenmiyorum normal olimpiyatlar ya iyi iyi bazı insanlar

think that the Winter Olympics isn't as exciting as as the Summer Olympics and

kış olimpiyatlarının yaz olimpiyatları kadar heyecanlı olmadığını düşünürler ve

of course don't forget they don't have the Olympics in the same year so every

tabii unutmayın ki olimpiyatlar aynı yılda değil

four years they have the Winter Olympics and every four years they have the

dört yılda bir Kış Olimpiyatları ve her dört yılda bir

Summer Olympics but most people think losing my voice we haven't been doing

Yaz Olimpiyatları var ama çoğu insan sesimi kaybettiğimi düşünüyor

this for two weeks we're not used to it my voice is going my gosh so that's a

bunu iki haftadır yapmıyoruz buna alışık değiliz sesim gidiyor aman Tanrım bu

national tragedy national tragedy or a national celebration so the Olympic

ulusal bir trajedi ulusal bir trajedi ya da bir ulusal kutlama yani Olimpiyat

Games took place but yes there are some interesting sports though that get quite

Oyunları gerçekleşti ama evet bazı ilginç sporlar var ama

a lot of funding the Olympic there we go look that there they are can you see

olimpiyatı finanse eden oldukça fazla var işte gidiyoruz bak işte oradalar

those Steve Lima yes sir are they mascot I have no idea I have no idea what

şu Steve Lima'yı görebiliyor musunuz evet efendim maskotlar mı hiçbir fikrim yok adları hakkında hiçbir fikrim yok

they're called does anyone know what the mascots for the Winter Olympics of this

bu yılın Kış Olimpiyatları'nın maskotlarının ne olduğunu bilen var mı bu yıl

year not not from not from 20 years ago this year

20 yıl öncesinden değil

what what are their names I have no I haven't even seen them on the television

adları ne bende yok onları televizyonda görmedim bile

I haven't seen them at all this is the first time that I've actually seen their

onları hiç görmedim ilk defa resimlerini

pictures well what one looks like a bear and the

iyi görüyorum biri ayıya benziyor

other one looks like a tiger a tiger maybe yes it looks like a tiger I don't

diğeri kaplana benziyor belki evet kaplana benziyor

know why though why why why is a tiger are the Tigers in Korea

neden bilmiyorum ama neden neden neden bir kaplan Kore'deki Kaplanlardır

maybe yes it must be it must be Korean mustn't it oh yes they do have Tigers in

belki evet bu olmalı olmalı Koreli olmalı değil mi oh evet onların kariyerlerinde Kaplanlar var

career I'm sure I think so I've never come it to be honest I've never I've

Eminim ki düşünüyorum bu yüzden dürüst olmak için hiç gelmedim ben' ve asla

never come a Crabby someone can tell us it's a question I've never asked myself

bir Crabby gelmedim biri bize bunun kendime hiç sormadığım bir soru olduğunu söyleyebilir

and then now here I am live on YouTube asking do they have Tigers in Korea is

ve sonra şimdi burada YouTube'da canlı yayında Kore'de Tigers var mı diye soruyorum

anyone from Korea watching right now they're probably watching the Olympics

Kore'den izleyen var mı şu anda muhtemelen izliyorlar olimpiyatlardan

I'm not talking about zoos I'm not about zoos I'm on about just wild in the wild

hayvanat bahçelerinden bahsetmiyorum hayvanat bahçelerinden bahsetmiyorum sadece vahşi doğada bu

so you might have walked down the road yeah you're telling me

yüzden yolda yürümüş olabilirsin evet bana

in Korea you can walk down the road and you'll see a tiger crossing the road

Kore'de yolda yürüyebileceğini söylüyorsun ve sen' Yoldan geçen bir kaplan göreceğim

well I thought so but maybe I'm wrong have we got anyone from Korea watching

Ben öyle düşündüm ama belki de yanılıyorum Kore'den izleyen birileri var mı?

is they prob with that probably I mind you it's over now isn't it the Olympics

closing ceremony it hasn't finished isn't it that there's the Paralympics

'Paralimpiyatlar

now starting all right okay so maybe somebody in Korea who's not watching the

şimdi başlıyor, pekala, tamam, belki Kore'de Olimpiyatları izlemeyen biri

Olympics will can tell us whether there are wild tigers in in Korea probably not

bize Kore'de vahşi kaplanlar olup olmadığını söyleyebilir, muhtemelen hayır,

it's they probably it's quite it's not a huge country so they probably managed to

muhtemelen oldukça büyük bir ülke değil, bu yüzden muhtemelen başardılar

get rid of them all haven't they let's watch the live chat - no one I

hepsinden kurtulmak için canlı sohbeti izleyelim değil mi?

completely as you were talking then I completely phased out of what you were

talking about I was thinking about something completely different then I'm

the one who normally phases out when you're talking we're just talking about

sen konuşurken aşamalı olarak sona eriyor sadece bahsediyoruz çünkü

cuz I was I just literally I was sort of thinking about something else though I

ben tam anlamıyla başka bir şey düşünüyordum ama

just went completely to another place we were talking about tigers and whether

tamamen başka bir yere gittim kaplanlardan ve

there are any wild tigers okay that's an in Korea because we thought that you

vahşi kaplanların olup olmadığından bahsediyorduk tamam bu bir Kore'de çünkü

know there's mascots and we and I said let's see if anybody keep an eye on the

maskotlar olduğunu bildiğinizi düşündük ve

live chat mr. Doug deceive anyone from Korea who's not watching the Winter

canlı sohbete göz kulak olan var mı diye bakalım dedik Bay. Doug, Kore'den Kış Olimpiyatları'nı izlemeyen herkesi kandırsın veznedar

Olympics tellers okay there I was I was hoping

tamam orada,

that you wouldn't wouldn't say all of that again I was owning out again then

bunların hepsini bir daha söylemeyeceğinizi umuyordum, yine sahipleniyordum, sonra

let's have a look at some of my favorite sports Oh art mr. Steve I love the

en sevdiğim sporlardan bazılarına bir göz atalım Ah sanat Bay. Steve

bobsleigh do you I do I think it's very exciting well it is exciting because

yarış kızağını seviyorum, seviyor musun, bence bu çok heyecan verici, çok heyecan verici çünkü çok

they're going at huge speed they all squeeze into that tiny little torpedo

büyük bir hızla gidiyorlar, hepsi o küçük küçük torpidoya sıkışıyorlar

and then they fire themselves around that that that big icy road I wouldn't

ve sonra kendilerini o büyük buzlu yolun etrafında ateşliyorlar.

like to do it I don't like going on fairground rides no I think it's

yapmayı seviyorum Panayır alanında gezintiye çıkmaktan hoşlanmıyorum hayır bence bu

slightly more than a fairground ride maybe that's where you practice you do

bir panayır alanında gezintiden biraz daha fazlasıdır belki pratik yaptığın yer orası aşağı inme hızlarına alışmak için bir

you sort of go on the Big Dipper to sort of get yourself used to the speeds of

nevi Büyük Kepçe'ye gidersin

going down in a bobsleigh yes Bob I used to have a friend called bobsleigh was he

yarış kızağında evet Bob eskiden yarış kızağı diye bir arkadaşım vardı

a slippery character he was very good oh so yes did you want to see how a

kaygan bir karakter miydi çok iyiydi oh yani evet yarış kızağının nasıl çalıştığını görmek ister miydin

bobsleigh works I've always wanted to know how a bobsleigh works I think we

Her zaman yarış kızağının nasıl çalıştığını bilmek istemişimdir sanırım

know how a bobsleigh works well how does it work then clever clogs

nasıl olduğunu biliyoruz yarış kızağı iyi çalışır nasıl çalışır sonra zekice takunya yapar

well it's slippery on the ice it's got skis underneath it it just goes down

buzda kaygandır altında kayaklar vardır öylece aşağı iner bak

look down a big hill but how do you steer it oh I see brother I don't know

büyük bir yokuştan aşağı ama nasıl yönlendiriyorsun oh görüyorum kardeşim

well I'm gonna show you I think got something sticking out at the back look

iyi bilmiyorum ben sana göstereceğim sanırım arkada bir şey çıkıntı yapıyor bak bu

at that it's very complex actually I didn't realise this but it they have to

çok karmaşık aslında bunu fark etmemiştim ama

have all these handles and ropes and underneath underneath the front so

tüm bu tutacaklara ve iplere sahip olmalılar ve ön tarafın altında olmalı yani

inside the front of the bobsleigh there there are all these pulleys and they

yarış kızağının önünde orada orada tüm bu makaralar mı ve onlar

they they alter the direction of the the little skis or as they are called

küçük kayakların yönünü değiştiriyorlar ya da

runners it looks like a spaceship it does look like a spaceship but look at

koşucular olarak adlandırıldıkları için uzay gemisine benziyorlar, uzay gemisine benziyorlar ama

the people in the they're all sort of literally squeezed up against each other

içindeki insanlara bakın, hepsi kelimenin tam anlamıyla sıkıştırılmış durumda.

I mean you've you've really got to be friends with each other haven't you

Birbirinizle gerçekten arkadaş olmanız gerekiyor, değil mi?

before you get into before you get into one of those bobsleds

you can't really do that if you don't like the person in front of you or

önünüzde veya

behind you you know you've really got a you know be very very friendly with each

arkanızda gerçekten var olduğunu biliyorsunuz birbirinizle çok çok arkadaş canlısı olun

other it's a it's a team sport and I would imagine their focus pretty much on

bu bir takım sporu ve koşunun sonuna geldiklerinden emin olmaya odaklandıklarını hayal ediyorum.

on making sure they get to the bottom of the run without turning over

there also look how they're squeezed in there though did you keep saying that

oraya da dönüyorlar bak orda nasıl sıkışıyorlar ama sen hep öyle mi dedin bey

mr. don't whine like sardines it doesn't look very comfortable they probably run

sardalye gibi sızlanma pek rahat görünmüyor muhtemelen bildiğin

all the weight you know in one place do you want to know what my most favorite

tüm ağırlığı tek bir yerde çalıştırıyorlar en sevdiğim sporun ne olduğunu bilmek ister

sport is though Steve my most favorite sport is it is it jumping off that big

misin Steve en sevdiğim spor o büyük

ski slope and then landing again oh you're so wrong what's that one called

kayaktan atlamak mı yokuş ve sonra tekrar iniş oh çok yanılıyorsun buna ne denir

here it is curling Oh curling is so exciting it might be the most exciting

curling Ah curling çok heyecan verici dünyanın en heyecan verici

sport in the world and they should have curling on television all the time well

sporu olabilir ve curlingi hep televizyonda vermeleri gerekirdi

didn't we didn't we really chuckle the other night when we found out that

değil mi biz yapmadık ' Geçen gece

somebody because obviously is a lot of talk about people taking drugs in sport

birinin bunu öğrendiğimizde gerçekten kıkırdadık çünkü açıkçası sporda uyuşturucu alan insanlar hakkında çok fazla konuşma var,

taking drinks I don't I don't think the tournaments enhancing drugs and steroids

içki içiyor.

they're all at the starting line let's do this let's let's get this race Gary

başlangıç ​​çizgisi hadi şunu yapalım hadi bu yarışı başlatalım Gary

snorting at cocaine or to gate gaining you know acting themselves obviously

kokain çekiyor ya da kapıya çekiyor kendini gösteriyor belli ki yapıyor

doing yeah obviously doing but no it's enhancing drugs didn't we think it was

evet belli ki yapıyor ama hayır bu ilaçları artırıyor curling

very surprising that somebody doing curling had been tested positive for

yapan birinin pozitif test edilmiş olmasının çok şaşırtıcı olduğunu düşünmedik mi

performance-enhancing drugs I mean what what what before that you need to

performans artırıcı ilaçlar yani daha önce ne ne ondan önce ne

enhance what are you enhancing I mean here we go

geliştirmen gerekiyor neyi geliştiriyorsun yani işte başlıyoruz

this is curling everyone maybe the most boring dull sport and there are people

bu curling herkes için belki de en sıkıcı sıkıcı spor ve

taking drugs to enhance their performance I think they're taking drugs

performanslarını artırmak için uyuşturucu kullanan insanlar var bence alıyorlar Uyuşturucular bunu

just so they don't fall asleep while they're doing it I'm gonna that's my

yaparken uykuya dalmasınlar diye şaka yapacağım bu

joke oh yeah I was gonna tell that I didn't know you're gonna tell that joke

yes how dare you how dare you steal my joke from yes very well let's just

evet'ten şaka çok iyi hadi sadece

pretend mr. Steve didn't say that so what I don't understand Steve what I

bay gibi davranalım. Steve bunu söylemedi, yani anlamadığım şey Steve'in anlamadığım şey,

don't understand is is is why would they need to take things to improve their

dayanıklılıklarını artırmak için neden bir şeyler almaları gerektiği,

stamina I mean really you don't need much stamina I mean maybe the people

yani gerçekten fazla dayanıklılığa ihtiyacın yok yani belki

watching curling be taking drugs just to keep them awake

izleyen insanlar curling'in sırf onları uyanık tutmak için uyuşturucu alması

hahaha very funny mr. Duncan oh I wish I thought of that yes I I don't understand

hahaha çok komik bayım. Duncan keşke bunu düşünebilseydim, evet

what physical training you need for that because let's face it the ice is doing

bunun için nasıl bir fiziksel eğitime ihtiyacın olduğunu anlamıyorum çünkü kabul edelim ki

all the work this is a heavyweight on ice and of course but but of course it's

tüm işi buz yapıyor bu buz üzerinde ağır bir siklet ve tabii ki ama tabii ki

not just it's not just pushing there is also there is also something called

sadece değil sadece oraya itmek de var süpürmek süpürmek denen bir şey var

sweeping sweeping yes well I'd sweep my drive you know I sweep the my backyard

evet ben arabamı süpürürüm bilirsin arka bahçemi süpürürüm Bunu yapabilmek için

I don't need performance-enhancing drugs to be able to do that so as as the as

performans artırıcı ilaçlara ihtiyacım yok

the big stone goes along the ice they sweep the ice perhaps the perhaps they

büyük taş gibi buz boyunca ilerliyorlar buzu süpürüyorlar belki belki de

give drugs to the brooms no you're just being silly so there it is curling that

süpürgelere uyuşturucu veriyorlar hayır sadece aptallık yapıyorsun yani işte curling

that's my all-time favorite sport but you know you know which one you know the

bu benim tüm zamanların en sevdiğim sporu ama biliyorsun hangisini biliyorsun

stranger sport that is funny they're to me to be caught with positive caught

yabancı sporu biliyorsun komik onlar bana pozitif yakalanmak

positive to a drug test for curling I mean really come on I'm taking aspirin

curling için uyuşturucu testine pozitif yakalanmak yani gerçekten hadi aspirin alıyorum

or I don't know I don't understand what do you need to energy performance it is

ya da bilmiyorum enerji performansı için neye ihtiyacın var anlamadım

it's the skill involved is but perhaps I'm being ignorant here I know what it

ilgili beceri ama belki de burada cahil davranıyorum, bunun ne olduğunu biliyorum, bu

is it's a bit like bowling though because sometimes when you bowl when you

biraz bowlinge benziyor çünkü bazen bowling

when you push the bowling ball sometimes you forget to let go so maybe it's to

oynarken bowling topunu ittiğinizde bazen bırakmayı unutuyorsunuz, bu yüzden belki

remind them to let go when they throw the stone forward when

onlara hatırlatmak için bırak taşı ileri attıklarında ileri doğru ittiklerinde

they push it forward because if they hold on to it they'll just slide along

çünkü tutunurlarsa

the ice with the stone I don't get it maybe that's happened in the past who

taşla birlikte buz üzerinde kayarlar anlamıyorum belki bu geçmişte olmuştur kim

knows but here it is here is my here's my favorite one this is this is great

bilir ama işte burada benim burası benim favorim bu harika bu bunu

this is I love this now this is skiing shooting with a gun at the same time now

seviyorum şimdi bu aynı zamanda silahla atış yapan kayaktır şimdi

if ever there was a sport that sounds made-up

eğer uydurulmuş gibi görünen bir spor varsa,

it has to be what skiing and shooting it things what's that strange looking where

kayak ve atış gibi şeyler olmalı gözlerinin olduğu yerde o garip bakış ne demek göz çizimi

his eyes are he's got something like a like a like a a drawing of an eye

gibi bir şey var bu göz

it's an eye-catcher it allows him to to look through the the crosshairs oh you

alıcı artı işaretinden bakmasına izin veriyor oh

mean because the snow is white and blinding well it's just it just helps it

demek istiyorsun çünkü kar beyaz ve iyi kör ediyor sadece bu sadece yardımcı oluyor

yes it just helps him to get his aim right but there it is

evet sadece hedefini doğru bulmasına yardımcı oluyor ama işte

yes it said so they they go out they go out on on their skis with a gun and then

evet dedi bu yüzden dışarı çıkıyorlar, silahla kayaklarına gidiyorlar ve sonra

they stop and then he shoot at things and then they carry on skiing

duruyorlar ve sonra o bir şeylere ateş ediyor ve sonra devam ediyorlar kayak yapmak

that's in the most amazing sport they'd make very they'd make very good spies

en harika spor dalı çok iyi casuslar olurlardı

wouldn't they look at that it's a bit like James Bond yes I think that's it

buna bakmazlar mıydı biraz James Bond'a benziyor evet bence bu

yeah that that's how you get trained to be a spy that's it so it's a bit like

evet casus olmak için böyle eğitilirsiniz bu kadar yani biraz

James Bond though isn't it it's completely James Bond so maybe I think

James Bond gibi ama tamamen James Bond değil mi yani belki

maybe some people watched James Bond and then they came up with this idea they

bazı insanlar James Bond'u izlemiş olabilir ve sonra bu fikri ortaya atmışlar oh hadi

said oh let's do that we saw it in James Bond oh maybe it's the other way around

bunu James Bond'da gördüğümüzü yapalım dediler oh belki de bu tam tersi

no I think I think you're right I think what we need is attractive women look at

hayır bence haklısın bence ihtiyacımız olan şey çekici kadınlar

what who's behind James Bond there we've we I'm amazed the men don't want lots of

James Bond'un arkasında kimin olduğuna bak

women in tight leotards doing exactly the same support what are they shooting

aynı destek neye ateş ediyorlar

at anyway tight but sorry tight leotards or tight skin tight what do you call

yine de dar ama özür dilerim dar tek parça streç giysi veya dar cilt sıkı karda tek parça streç

them without wearing leotards in the snow well that but that's what men would

giysi giymeden onlara ne diyorsunuz ama erkeklerin görmek isteyeceği şey bu, tek parça streç giysinin

want to see wouldn't have any idea what a leotard is it's it's it's just it's

ne olduğu hakkında hiçbir fikri yok bu sadece

just like a bikini jumpsuit then attach em sue yes a skin-tight jumpsuit that

bir bikini tulumu gibi, sonra em sue evet dar bir tulum takın,

would make that you could imagine how much more popular that sport would be I

bu sporun ne kadar popüler olabileceğini hayal etmenizi sağlar

think it's popular already oh right okay but what are they shooting at well they

bence zaten popüler oh doğru tamam ama neyi amaçlıyorlar iyi onlar

got targets yes they shoot at targets they shoot at targets yes actually

hedefleri var evet hedeflere ateş ediyorlar hedeflere ateş ediyorlar evet aslında buna aslında

called it's actually called a biathlon oh right okay my ass lon

biatlon deniyor oh doğru tamam kıçım uzun yani

so they ski and they shoot at the same time just like in James Bond

kayak yapıyorlar ve aynı anda ateş ediyorlar tıpkı James Bond'daki gibi

I like the eyepatch which actually looks like an eye you know every single James

Aslında göze benzeyen göz bandını seviyorum biliyorsun her James

Bond film has has at least one person on skis at some point dude it did it I

Bond filminde bir noktada kayak yapan en az bir kişi var ahbap yaptı

think even music now to that James Bond film that famous one way

sanırım şimdi o ünlü James Bond filminin müziği bile

was skiing at the beginning and then he goes over the edge of the the ice cliff

başlangıçta kayak yapmaktı ve sonra o sınırın ötesine geçiyor onu öldürmeye çalışan şeytani insanlardan kaçmak için inerken buzdan uçurum

and then the the parachute opens as he lands to escape from the evil people

ve sonra paraşüt açılıyor

that are trying to kill him but yes it's funny mister is like I'm there you

ama evet komik bayım sanki ben oradayım

described it so well I think you're on about

o kadar iyi tarif ettin ki bence

it's euro you only live twice well spy you loved me I don't know oh it's the

euro hakkındasın sen sadece iki kez iyi yaşa casus beni sevdin bilmiyorum ah

spy who loved me maybe it is yes it was Roger more anyway it was Roger Moore

beni seven casustu belki de evet, daha çok Roger Moore'du

Roger Moore if anyone remembers that we're talking about something in the

Roger Moore'du eğer birileri 1970'lerde bir şeyden bahsettiğimizi hatırlıyorsa

nineteen seventies or eighties prescient thing in the nineteen seventies there

veya seksenlerde ileri görüşlü bir şey 1970'lerde

are people here who remember the 1970s including you and I did we get anybody

burada 1970'leri hatırlayan insanlar var sen ve

saying how old they are watching us today who was the oldest person they

ought to get a prize I think it might be you you might be the oldest viewer and

ben dahil en yaşlı izleyici ve

also participant well I'm the only participant that is funny though a James

aynı zamanda katılımcı olmak iyi, komik olan tek katılımcı benim ama bir James

Bond film has inspired an Olympic sport I think so I think it's great yes

Bond filmi olimpik bir spora ilham verdi bence

definitely we know it's the other way around bread of course it is the other

bu harika

way around but I still think that number one must

ama yine de bir numaranın

be curling maybe maybe in the next James Bond film maybe maybe there will be

curling olması gerektiğini düşünüyorum belki bir sonraki James Bond filminde belki belki

people chasing him with big brooms and curling stones so maybe maybe the plot

onu büyük süpürgeler ve kıvırma taşlarıyla kovalayan insanlar olacak bu yüzden belki bir

of the next James Bond film will will revolve around curling this is Bowls in

sonraki James Bond filminin konusu curling etrafında dönecek bu Bowls

it an Olympic sport you could put a stick of dynamite

olimpik bir spor içine bir dinamit koyabilirsin

if curling isn't in the broom if curling is an Olympic sport is is bowls an

eğer curling süpürgenin içinde değilse curling olimpik bir sporsa bowls

Olympic sport what do you mean bowls you know bowls

olimpik bir sporsa ne demek istiyorsun bowls

bowling but what's being bowling as in bowling yes is that an Olympic sport

bowling biliyorsun ama bowling nedir bowling evet Olimpik bir spor

mean bowling as in ten pin bowling no I meant I meant you know where you

bowling anlamına geliyor on lobut bowlinginde olduğu gibi hayır demek istediğim siz

lots of old people play bowls there's a lot of people yes exactly what I'm

yaşlıların bowling oynadığınız yerde bir sürü insan var evet tam olarak benim

voting we have to represent that bowl was a game played traditionally by men

oyladığım şey o bowlingi temsil etmemiz gereken bir oyundu geleneksel olarak

over a certain age is it yes so no women play it women do play it but

belirli bir yaşın üzerindeki erkekler tarafından oynanır mı, evet bu yüzden hiçbir kadın oynamaz, kadınlar oynar ama

you know mainly man just said that men mainly play well that men mainly do play

bilirsiniz esas olarak erkekler az önce erkeklerin iyi oynadığını, erkeklerin çoğunlukla

bowls and they have to they've got these round wooden balls and they have to they

bowling oynadığını ve bu yuvarlak tahta toplara sahip olmaları gerektiğini söyledi ve yapmak zorundalar, tıpkı

have to just like it's like curling but on grass so balls balls and then you

curling gibi ama çimenlerde [ __ ] [ __ ] ve sonra

have to bang the other but that's the same thing but if curling is an Olympic

diğerine vurmalısınız ama bu aynı şey ama curling Olimpik bir

sport why isn't bowls an Olympic sport no well

sporsa neden bowling Olimpik bir spor değil?

it should be I don't know why I have no idea why bowls it should be it is a

bowls neden olması gerektiği hakkında hiçbir fikrim yok bu bir

British game though isn't it it's a British game but obviously curling is an

İngiliz oyunu olsa da bir İngiliz oyunu değil mi ama açıkçası curling

Olympic sport because it's done on ice yes and it's done in many places well

olimpik bir spor çünkü buz üzerinde yapılıyor evet ve birçok yerde iyi yapılıyor

only where there's ice well yes that we know that you play bowls anywhere where

sadece buzun olduğu yerde evet evet biliyoruz ki çim olan her yerde bowling oynarsınız

there's grass you can't have the Winter Olympics in South Africa well so why

Güney Afrika'da Kış Olimpiyatları olamaz, öyleyse neden

don't you have the normal Olympics the whatever you call them the Summer

normal Olimpiyatlara sahip değilsiniz, onlara Yaz Olimpiyatları ne derseniz deyin ben

Olympics I don't know in any country and just have a patch of grass and clay

yok' Hiçbir ülkede bilmiyorum ve bazı yerlerde işe yarayabilen ancak diğerlerinde işe yaramayan çim ve kil kaselerden oluşan bir yama var,

bowls well that might work in some places but it won't work in others it

might be too hot Oh bowls is played outdoors in the summer but not many

çok sıcak olabilir Oh bowls yazın dışarıda oynanır ama pek çok

people play it what not many people play curling do they dive I mean I don't know

insan onu oynamaz. Pek çok insan curling oynamaz dalış yaparlar yani

anyone that does curtains I know people that say you know we might have some

perde yapan kimseyi tanımıyorum Curling izleyen bazı Kanadalılarımız olabileceğini bildiğinizi söyleyen insanlar tanıyorum

Canadians watching curling is very very popular Oh mr. Duncan you just won't let

çok çok popüler Oh bayım. Duncan,

sleeping dogs lie haha see how I did that oh I'm so clever

uyuyan köpeklerin yalan söylemesine izin vermeyeceksin haha ​​bunu nasıl yaptığımı gör oh ben çok zekiyim

oh you're like a dog with a bone mr. Duncan apparently a asthma medication

oh kemiği olan bir köpek gibisin bayım. Duncan görünüşe göre bir astım ilacı

asthma medication is the new thing that a lot of people are doing to to enhance

astım ilacı birçok insanın performanslarını artırmak için yaptığı yeni şey

their performance yeah no I suffer from many years with asthma and sometimes I

evet hayır yıllardır astım hastasıyım ve bazen çok

have to take much some asthma medication I haven't noticed your performance going

fazla astım ilacı almam gerekiyor Performansınızın iyiye gittiğini fark etmedim

up my performance goes the opposite way I normally have to have a lie down after

performansım tam tersine gidiyor Normalde

I father big puff what is this what is this myth what is this asthma medicine

babam büyük bir nefes çektikten sonra yatmam gerekir bu nedir bu efsane nedir bu insanların performansını artıran bu astım ilacı nedir

that is enhancing people's performances it's not the one I'm taking I'm gonna go

aldığım ilaç değil gideceğim

I'm gonna get wheezing to the doctor I think next week to say I think I've got

Önümüzdeki hafta doktora hırıltılı nefes alıp vereceğim, sanırım astımım olduğunu söyleyeceğim

asthma and then I'll get this performance-enhancing drug yeah well

ve sonra bu performans arttırıcı ilacı alacağım, evet,

there you go

işte, bugün olduğu

have we run out of things the same as today I'm just I'm just waiting further

gibi her şeyimiz bitti mi ? Ben sadece

for the enhancement to kick in and waiting for it to start

geliştirmenin devreye girmesini ve başlamasını bekliyorum hayır

no I haven't taken it yeah so are we back next week well I am I don't know

almadım evet yani haftaya geri dönüyor muyuz iyiyim ben

about you are you what time is it is it 20 past 4:00 and I haven't even read out

seni bilmiyorum sen sen misin saat kaç saat 4:00'ü 20 geçiyor ve sonemi okumadım bile

my my sonnet should we do that next what I thought because we weren't here last

bundan sonra yapmalı mıyız düşündüğümü çünkü geçen hafta burada değildik

week because we weren't here last week I thought as a treat I thought we would go

çünkü geçen hafta burada değildik bir ziyafet olsun diye düşündüm

on for another half an hour and so we're staying on now until 2:30 sorry in 2:30

yarım saat daha devam edecekti ve bu yüzden şimdi 2:30'a kadar kalıyoruz kusura bakmayın 2:30'da keşke

I wish it was 2:30 for 3438 these time difference 2:30 is there's your

2:30 olsaydı 3438 bu saat farkı 2:30

appointment at the dentist next week 230 ha ha we've done that one before but

haftaya dişçi randevunuz var mı 230 ha ha bunu daha önce yaptık ama boşver

never mind well I did try to get things going again

işleri tekrar yoluna koymaya çalıştım

but Steve brings everything to a grinding halt I'm sure some people are

ama Steve her şeyi durma noktasına getirdi Eminim bazı insanlar

laughing but are they're laughing at us or Withers you have a sonnet I have a

gülüyor ama bize mi gülüyorlar yoksa Withers'a mı gülüyorsun? sone benim bir

sonnet you know what a sonnet is it's a poem it's a type of poem is a type of

sone var biliyorsun sone nedir bu bir şiir bu bir şiir türü bu bir

it's a sonnet it's a poem in verse form and it has 14 lines of iambic pentameter

şiir türü bu bir sone bu manzum bir şiir ve 14 mısra iambik pentametre var biliyor

do you know what I am big tent a meter or pentameter is oh you write about the

musun ben neyim büyük çadır bir metre ya da pentametre ah 14 hakkında yazarsın ben

14 I've just counted here no I don't know what or what is it and try ambach

az önce saydım buraya hayır bilmiyorum ambach

parameter I ambach I am vacant a meter pen contaminate no I don't know what

parametresini dene ambach bir metre boşum kalem kontamine yok ne olduğunu bilmiyorum bayım

that is mr. Duncan you are the expert refers to the way in which syllables are

. Duncan uzmansınız, hecelerin şiire yerleştirilme biçimine atıfta bulunuyor,

placed in the poem apparently Shakespeare's sonnets have a distinctive

görünüşe göre Shakespeare'in sonelerinin kendine özgü bir hızı var, bu

pace which is due to the rhythm in sty I've not only the writing but also the

da

way in which each word is stressed when recited say it again what's it called

arpacıktaki ritimden kaynaklanıyor. okundu tekrar söyle ne denir

again it's called an iambic pentameter or pentameter iambic

tekrar denir buna iambik pentametre veya pentametre denir iambik

pentameter hmm I shall remember that when I'm reciting it oh we've got it

pentametre hmm Bunu okurken hatırlayacağım oh

coming up on the live chat as well yes aredas - yes well then so you when you

canlı sohbette de geliyor evet aredas - evet peki öyleyse sen

hear Shakespeare's work you-you-you don't realize that there is a lot of

Shakespeare'in eserini duyduğunuzda,

other things going on as well in the way that the words are written the pace and

kelimelerin yazılma hızı ve

even the sounds that are made by the words it's very intricate so I

hatta kelimelerin çıkardığı sesler gibi birçok başka şeyin de olduğunu fark etmezsiniz, bu çok karmaşıktır. Burada

believe you have a sonnet for us down here yeah I do indeed ooh I have a

bizim için bir soneniz olduğuna inanıyorum, evet gerçekten var ooh benim bir

sonnet do you want me to read it mr. Duncan yes please what is it from and

sonem var okumamı ister misiniz bayım? Duncan evet lütfen neyden geliyor ve ne ve

what is it and what is it called and all that... to get technical it's sonnet number

adı ne ve tüm bunlar... teknik olarak

eighteen Shakespeare wrote apparently 154 sonnets or poems types of poems most

on sekiz numaralı sone Shakespeare'in görünüşe göre 154 sone veya şiir yazdığı şiir türleri çoğu birbiriyle

of them are related most of them are involved of course are to do with love and

bağlantılı çoğu ilgili elbette aşk ve

emotions this is a particularly well-known one shall I compare thee to a

duygularla ilgili bu özellikle iyi bilinen bir tanesi seni bir

summers day thou art more lovely and more temperate rough winds do shake the

yaz gününe benzeteyim mi sen daha güzelsin ve daha ılıman sert rüzgarlar sallıyor mayısın sevgili

Darling Buds of May and summers lease hath all too short a date sometime too

tomurcuklarını ve yazın kira kontratı çok kısa bir ara

hot the eye of heaven shines and often is his gold complexion dimmed and every

cennetin gözü çok sıcak parlar ve çoğu zaman altın ten rengi soluktur ve her

fair from fair sometime declines by chance or nature's changing course

panayır bazen şans eseri ya da doğanın değişen rotası

untrimmed but thy eternal summer shall not fade nor lose possession of that

kırpılmadan düşer ama senin sonsuz yazın solmayacak, sahip olduğun o güzelliğe sahipliğini kaybetmeyecek

fair thou ow'st nor shall death brag thou wand'rest in his shade when in

ve ölüm seni övmeyecek Asa gölgesinde dinlenirken,

eternal lines to time thou grow'st East so long as men can

zaman zaman sonsuz çizgilerde doğuyorsun, insanlar

breathe or eyes can see so long lives this and this gives life to thee now

nefes alabildiği veya gözler çok uzun ömürler görebildiği sürece bu ve bu sana hayat veriyor, şimdi

what an earth does that mean mr. Duncan are you going to tell us the if I am yes

bir dünya ne anlama gelir bayım. Duncan bize söyleyecek misin, eğer evet isem,

so this is was written too obviously it's a it's written to somebody who's

yani bu çok açık bir şekilde yazılmış,

very attractive this person is very attracted to this particular person so

çok çekici birine yazılmış, bu kişi bu kişiye çok ilgi duyuyor, bu yüzden

they are saying well they want to express the amount of emotion and love

duygu miktarını ifade etmek istediklerini iyi söylüyorlar ve

that they feel for this very attractive person so they say it what can I compare

bu çok çekici insana duydukları aşk bu yüzden diyorlar ki

you to a summers day shall I compare you to a summers day and the answer is that

seni bir yaz günüyle ne karşılaştırabilirim, seni bir yaz günüyle karşılaştırmalı mıyım ve cevap

no they're much better than that because then they go through all the negative

hayır, bundan çok daha iyiler çünkü o zaman her şeyi yaşarlar.

aspects of summer's day so you're more loved that so to say it in more in in in

yaz gününün olumsuz yönleri yani daha çok seviliyorsun ki daha çok söylemek gerekirse

common English speak okay you could say shall I compare you to a summers day no

ortak ingilizce konuş tamam diyebilirsin seni bir yaz gününe benzeteyim mi hayır

you are more lovely and more modest ruff ruff winds

sen daha güzelsin daha mütevazisin fırfır fırfır rüzgarlar

shake the trees in May and shake them shake the birds off summer doesn't last

sallar mayısta ağaçlar ve onları salla kuşları silkele yaz

very long sometimes the the Sun is too hot sometimes the Sun is obscured by

çok uzun sürmüyor bazen güneş çok sıcak bazen güneş

clouds but your beauty isn't and all fair things even like the flowers they

bulutlarla örtülüyor ama senin güzelliğin değil ve güzel olan her şey çiçekler gibi bile

all fade away in the summer and go away but your eternal summer shall not fade

solup gidiyor yaz ve git ama senin sonsuz yazın solmayacak

you won't grow old you won't die and as long as somebody

yaşlanmayacaksın ölmeyeceksin ve birileri

can read this poem you will live forever so it's it's it's a beautiful poem

bu şiiri okuduğu sürece sonsuza kadar yaşayacaksın bu yüzden bu güzel bir şiir

actually and that's approximately what it means of course there are always many

aslında ve aşağı yukarı anlamı da bu Elbette

many different ways to to interpret what these these old sonnets and poems mean

bu eski sonelerin ve şiirlerin ne anlama geldiğini yorumlamanın her zaman birçok farklı yolu vardır,

but it's basically saying that this person is more beautiful and

ancak temelde bu kişinin yazdan daha güzel ve

long-lasting than the summer some people believe that

uzun ömürlü olduğunu söylemektir, bazı insanlar

Shakespeare also is talking about himself he's taking pride in his own

Shakespeare'in de kendinden bahsettiğine inanır, gurur duyuyor kendi

words so so he's actually saying that the words live on as well and and it's

sözleriyle yani aslında kelimelerin de yaşadığını söylüyor ve

almost some people believe that Shakespeare was actually maybe bragging

neredeyse bazı insanlar Shakespeare'in aslında

slightly by saying that these words live on they they live on forever certainly

bu kelimelerin yaşadığını ve sonsuza kadar yaşadıklarını söyleyerek belki de biraz övündüğüne inanıyor, kesinlikle

the last river lions at the end sort of seemed to hint it also you know you will

son nehir aslanları bir nevi ima ediyor gibiydi, ayrıca

remember these words forever these great words that I wrote yes does it mean that

bu kelimeleri sonsuza kadar hatırlayacağınızı da biliyorsunuz, yazdığım bu harika kelimeler evet, bu şu anlama mı geliyor

or does it mean that he's talking about this particular person that he finds

yoksa çok çekici bulduğu bu belirli kişiden mi bahsediyor,

very attractive that if you read about this then they will live forever or is

bunu okursanız o zaman onlar sonsuza kadar mı yaşayacak yoksa

he talking about himself and his words living forever

kendinden ve sözlerinden mi bahsediyor sonsuza kadar yaşıyor

is he being very egotistical of course nobody really knows we'd have to we're

çok egoist mi tabi ki kimse gerçekten bilmiyor biz yapmak zorunda kalacağız biz

not experts in Shakespeare you'd have to maybe refer to a Shakespearean scholar

Shakespeare'de uzman değiliz belki bir Shakespeare akademisyenine başvurmanız gerekir

an expert to know but I think when you read it you can find your own meaning in

bir uzman biliyorum ama bence okuduğunda kendi anlamını bulabilirsin

it but it's quite interesting I it's great it's it's a famous sonnet and a

ama oldukça ilginç Ben harika bu ünlü bir sone ve

famous poem and there we go yeah I hope people enjoyed that also Shakespeare was

ünlü bir şiir ve işte başlıyoruz evet umarım insanlar bundan keyif almıştır, Shakespeare de

very fond of the occasional drink he was very much into into it something called

ara sıra çok severdi içkiye çok düşkündü ale ale denen bir şeye

ale ale yes a type of beer in fact six hundred

evet bir bira türü aslında altı yüz

years ago people people actually used to consume ale because it was the only

yıl önce insanlar aslında bira tüketiyorlardı çünkü

healthy thing you could drink yes they did he drank the water from from the tap

içebileceğiniz tek sağlıklı şey buydu evet yaptılar mı o suyu içerdi. musluk

or thus or near the sewer you would become ill so in fact yeah beer or ale

ya da bu şekilde ya da lağım yakınında hastalanırsınız yani aslında evet bira ya da bira aslında su

was actually used as a substitute for water it was in fact in London it was

yerine kullanılıyordu aslında Londra'da

very commonly used I don't I can't remember when province seventeen to 18th

çok yaygın olarak kullanılıyordu. 18.

centuries until they discovered that you needed to to purify water and get rid of

yüzyılda suyu arıtmanız ve bakterilerden kurtulmanız gerektiğini keşfedene kadar,

the bacteria they discovered that if you if you in fact turned it into beer then

eğer gerçekten onu biraya çevirirseniz, o zaman

it got rid of all people weren't ill so they used to drink very wheat beer all

tüm insanlardan kurtulacağınızı keşfettiler, bu yüzden çok buğday birası içerlerdi. her

the time they were working in factories where

zaman

there was very hard work where they sweated a lot and perspired need to

çok ağır işlerin olduğu fabrikalarda çalışıyorlardı, çok terliyorlardı ve

replace water they would just drunk the whole time yes as great as I suppose

su yerine ter döküyorlardı, her zaman sadece içiyorlardı evet, sanırım

also live living 600 years ago wasn't exactly the nicest experience so-so

aynı zamanda 600 yıl önce yaşamak en güzeli değildi

being a little bit drunk and living in in what would be like the the end of the

biraz sarhoş olmak ve Karanlık Çağ'ın sonu gibi olacak bir yerde yaşamak,

Dark Age is Middle Ages which wasn't wasn't exactly the best time to live

Orta Çağ'dır ki bu tam olarak yaşamak için en iyi zaman değildi,

let's be honest not if they realized it was the Dark Ages when they were in

dürüst olalım, bunun gerçek olduğunu fark etmeselerdi. Karanlık Çağlar onlar

there I must have been you know that me name people didn't live much beyond 32

oradayken ben, biliyor olmalıyım ki, benim adımdaki insanlar 32'den fazla yaşamadılar,

thing those dice was short and many people died during childbirth there were

o zarlar kısaydı ve birçok insan doğum sırasında öldü,

diseases there was all sorts of terrible things going on and of course there is

hastalıklar vardı, her türlü korkunç şey oluyordu ve tabii ki

no control over how people treated each other there was no real civilized

insanların birbirine nasıl davrandığına dair bir kontrol yok gerçek bir medeni

society so all of those things gradually came to what we have today although some

toplum yoktu bu yüzden tüm bunlar yavaş yavaş bugün sahip olduğumuz şeye geldi, ancak bazı

people say that we are living in another Dark Age yeah now yes they could yes mmm

insanlar başka bir Karanlık Çağda yaşadığımızı söylese de evet şimdi evet yapabilirler evet mmm

suppression of of expression it's a very deep way of ending a live stream anyway

ifade bu, bir canlı yayını bitirmenin çok derin bir yolu zaten.

I hope you've enjoyed today we've extended we went on for two and a half

hours I hope you've enjoyed it many people still here thank you very much

let's have a last look yes at the live chat because I know mr. Steve gets very

son bakış evet canlı sohbette çünkü biliyorum bay. Steve,

very excited to get excited about the about the live chat clips and says it's

canlı sohbet klipleri hakkında heyecanlanmak için çok çok heyecanlanıyor ve

a good idea to extend a little bit okay I hope you've enjoyed it I hope it

biraz uzatmanın iyi bir fikir olduğunu söylüyor, tamam, umarım beğenmişsinizdir, umarım

hasn't been too boring could you explain what the meaning of dog idiom well an

çok sıkıcı olmamıştır, anlamını açıklar mısınız? köpek deyimi bir

idiom is an expression or a way of speaking and in this particular case

deyim bir ifade veya konuşma biçimidir ve bu özel durumda

it's connected to dogs collecting something to do with dogs

köpeklerle ilgili bir şeyler toplamayla bağlantılıdır bu

that is correct kléberson says what is the word for reading a poem out loud it

doğru kléberson bir şiiri yüksek sesle okumak için kullanılan sözcük nedir bunun

means that the word for that is reciting you recite a poem so so to recite or of

anlamı bu sözcüktür okuyorsunuz bir şiir okuyorsunuz yani okumak için ya da

course recitation yes that's it a recitation is actually the action of

tabii ki ezberden okumak evet bu bir ezberden okuma aslında bir

reading something or of course you can also read it out or

şeyi okuma eylemidir ya da tabii ki siz de okuyabilir ya da ezberden ezbere

do it by heart from memory yeah so when I was when I was reading that poem I was

yapabilirsiniz evet yani ben öyleyken o şiiri okuduğum

where you can just say you're reading it or but do you would say I'm you you are

yerdeydim sadece okuyorum diyebilirsin ya da ama ben sen miyim derdin

reciting a poem or reciting a story hey we have an answer to the Korea Korean

bir şiir mi okuyorsun yoksa bir hikaye mi okuyorsun hey kaplanla ilgili Kore Kore mitolojisine bir cevabımız var

mythology about the tiger so yes the Tigers don't exist now but apparently

yani evet Kaplanlar şu anda yok ama görünüşe göre

that it's connected to two Korean mythology oh now we know so that was why

iki Kore mitolojisine bağlı oh şimdi biliyoruz ki

the tiger was white yes just as I read that the comment disappeared so I hope

kaplanın beyaz olmasının nedeni buydu evet tam okuduğum gibi yorum kayboldu yani umarım

that is true but yeah there's a there's a brand of ginseng which is a

doğrudur ama evet bir marka var

traditional herbal remedy the Chinese do it as well but also Korean ginseng is

Geleneksel bir bitkisel ilaç olan ginseng, Çinliler de yapıyor ama aynı zamanda Kore ginseng'i

world famous for its potency and I think there's a brand which has a lion on it

gücüyle dünyaca ünlü ve sanırım üzerinde aslan olan bir marka var.

we're on about Tigers tie sorry a tiger it's got a tiger on it there's a there's

a brand of Korean ginseng with tiger on it because it's obviously that's showing

Üzerinde kaplan olan bir Kore ginseng markası var çünkü bu, belli ki bu,

how powerful and potent that particular brand of ginseng is because I'm sure

belirli bir ginseng markasının ne kadar güçlü ve etkili olduğunu gösteriyor çünkü eminim ki

I've used it before Martha says goodbye Tareq says nice to watch both of you I

Martha veda etmeden önce kullandım Tareq ikinizi de izlemek güzel diyor Beğenmenize sevindim

I'm glad you enjoyed it because there this week I was I was a little worried I

çünkü bu hafta oradaydım biraz endişeliydim

wasn't sure if my new computer and my new equipment would work but fortunately

yeni bilgisayarımın ve yeni ekipmanımın çalışıp çalışmadığından emin değildim ama neyse ki bugün bizi

it has thank you very much for following us today and of course I will be here on

takip ettiğiniz için çok teşekkür ederim ve tabii ki ben

Wednesday night late and live yes it is going to be a regular thing every

çarşamba gecesi geç saatlerde burada olacak ve canlı olacak evet, her çarşamba düzenli bir şey olacak

Wednesday and this is some exclusive news house glue sieve so I thought it

ve bu bazı özel haber evi tutkal eleği bu yüzden

would be a good time to tell you that I will be here on Wednesday 10 p.m. UK

size çarşamba günü saat 22:00'de burada olacağımı söylemenin iyi bir zaman olacağını düşündüm. Birleşik Krallık

time and also of course next Sunday back right here on YouTube at 2:00 p.m. UK

saatiyle ve tabii ki gelecek Pazar saat 14:00'te burada, YouTube'da. İngiltere

time Leighton live late and live at 10 p.m. on

saati Leighton geç saatlere kadar yaşıyor ve saat 22: 00'de yaşıyor.

live on a Wednesday yes Layton live on Wednesday Wednesday night the time here

Çarşamba günü canlı yayında evet Layton Çarşamba Çarşamba gecesi canlı yayında Birleşik

in the UK will be 10:00 p.m. and will I be there as well mr. Duncan well if you

Krallık'ta saat 22:00 olacak. ve ben de orada olacak mıyım bayım? Duncan, eğer

are here at that time then you can be on the live stream but I shan't

o saatte buradaysan o zaman canlı yayında olabilirsin ama ben yapmayacağım o

then you won't I should be coming back late from a rehearsal so I will

zaman sen de olmayacaksın provadan geç dönmeliyim bu yüzden

definitely see you okay then sounds good to me I think we we I hope

seni kesinlikle göreceğim tamam o zaman kulağa hoş geliyor bence biz biz umarım

you will be there as well watching out there in YouTube land we are going now I

siz de orada olursunuz YouTube diyarında seyredersiniz şimdi gidiyoruz

hope you have enjoyed today's livestream see you next Sunday have you enjoyed it

umarım bugünün canlı yayınını beğenmişsinizdir haftaya pazar görüşmek üzere hoşunuza gitti mi

mr. Steve I have very much mr. Duncan it's not loving having me it's been

bayım. Steve çok fazla bayım var. Duncan bana sahip olmaktan hoşlanmıyor seni

lovely to see you in high-definition well that's for the viewers to to give

yüksek çözünürlükte görmek çok güzeldi bu izleyicilerin bize bu konudaki fikirlerini söylemesi için

us their opinion on that do I need more makeup next week more makeup you look

gelecek hafta daha fazla makyaja ihtiyacım var mı daha fazla makyaj sen

great the way you are it would appear that everyone is happy and satisfied

olduğun gibi harika görünüyorsun herkes göründüğü gibi mutlu ve memnun

thanks Eugene thanks Belarus yeah thanks Martha

teşekkürler Eugene Belarus'a teşekkürler evet teşekkürler Martha

Olga ute Eleanor thank you very much for joining me today it's been super duper

Olga ute Eleanor bugün bana katıldığınız için çok teşekkürler süper kandırıcıydı

thank you Swan and we will see you next week

teşekkürler Swan ve haftaya görüşürüz ben

it's mr. Duncan and mr. Steve saying thanks for watching us today and of

bayım. Duncan ve Mr. Steve bugün bizi izlediğiniz için teşekkür ediyor ve

course you know what's coming next I'll be going to do this together shall we

tabii ki bundan sonra ne olacağını biliyorsunuz, bunu birlikte yapacağım,

let's try and do it together and see if it works okay I'm going to do that and

birlikte deneyelim ve işe yarayıp yaramadığını görelim, bunu yapacağım ve

then say tutor for now okay okay ready so until next time you know what's

sonra öğretmen diyeceğim şimdi tamam tamam hazır o yüzden bir dahaki sefere kadar bundan sonra ne geleceğini biliyorsun

coming next

ta ta for now 8-)

şimdilik 8-)