Live from England - What is the worst drink on a hot day?🥤

Well, it has happened

Şey,

this morning.

bu sabah oldu. İngiltere'de

We had the highest temperature ever

şimdiye kadarki en yüksek sıcaklığa sahiptik

in England.

.

I've been told that I can't mention how hot it is.

Ne kadar sıcak olduğunu söyleyemeyeceğim söylendi.

Well, I think it's going to be very hard not to mention it, because basically

Sanırım bundan bahsetmemek çok zor olacak çünkü temelde

this is what this particular live stream is all about.

bu özel canlı yayın bununla ilgili.

Hmm. Hi, everybody.

Hmm. Selam millet.

This is Mr. Duncan in England.

Ben İngiltere'den Bay Duncan.

How are you today? Are you okay? I hope so.

Bugün nasılsın? İyi misin? Umarım. Mutlu

Are you happy?

Welcome to the hottest day ever in England.

musun?

İngiltere'nin gelmiş geçmiş en sıcak gününe hoş geldiniz.

If you were watching yesterday, I did mention that it might be getting hotter.

Dün izliyorsanız, daha da ısınabileceğinden bahsetmiştim.

Well, today, apparently, we are having the peak of the hot weather.

Bugün, görünüşe göre, sıcak havanın zirvesini yaşıyoruz.

We are now hitting the peak of the heat,

Şu anda sıcaklığın zirvesine ulaşıyoruz,

which means that I couldn't resist coming outside and doing a live stream.

bu da demek oluyor ki dışarı çıkıp canlı yayın yapmaya karşı koyamadım.

I hope you can see and hear me all right.

Umarım beni iyi görebilir ve duyabilirsin.

We did have some technical problems yesterday because my phone was overheating.

Dün telefonum aşırı ısındığı için bazı teknik sorunlar yaşadık. Hava

It was getting so hot, my phone would not function.

çok ısınıyordu, telefonum çalışmıyordu.

Anyway, I've decided to do something very brave.

Her neyse, çok cesurca bir şey yapmaya karar verdim.

I've come outside.

Dışarı çıktım.

It is now around 37

Şu an

degrees, 37 Celsius near where I'm standing.

bulunduğum yerin yakınında 37 derece civarında, 37 Santigrat derece.

Isn't that lovely?

Bu çok hoş değil mi?

But somewhere in England

Ama İngiltere'de bir yerlerde

we have had the highest temperature ever.

şimdiye kadarki en yüksek sıcaklığa sahip olduk.

30? No, 35? No.

30? Hayır, 35 mi?

40.2 cells.

40.2 hücre yok.

Yes. Was recorded this morning.

Evet. Bu sabah kaydedildi.

In fact, when I woke up this morning, I noticed that the temperature was already 20,

Aslında, bu sabah uyandığımda, sıcaklığın zaten 20,

28 or 29 degrees, and that was at around about 8:00 this morning.

28 veya 29 derece olduğunu fark ettim ve bu sabah saat 8:00 sularıydı.

It was so hot.

Çok sıcaktı.

Right now it is around 37.

Şu anda 37 civarında.

It's pretty hot.

Oldukça sıcak.

It feels unbelievably hot.

İnanılmaz derecede sıcak hissettiriyor.

Can I just say in the house, it is unbearable.

Sadece evde diyebilir miyim, dayanılmaz.

Absolutely unbearable.

Kesinlikle dayanılmaz.

Now, I have received a few emails from people.

Şimdi, insanlardan birkaç e-posta aldım.

Some of you have been criticising me saying, Mr.

Bazılarınız beni eleştiriyor, Bay

Duncan, if you think you are having hot weather,

Duncan, havanın sıcak olduğunu düşünüyorsanız

you should come to our country.

ülkemize gelmelisiniz.

So I have received some emails and some messages

Bu yüzden, hava gerçekten sıcak olmadığı için havadan şikayet etmeyi bırakmam gerektiğini söyleyen bazı e-postalar ve bazı mesajlar aldım

saying that I should stop complaining about the weather because it's not really hot.

.

Well, I suppose

Sanırım

the reason why we are all talking about it

hepimizin bundan bahsetmesinin nedeni, İngiltere'de

is because we don't normally get such high

normalde bu kadar yüksek sıcaklıklara sahip olmamamız

temperatures here in England.

.

So I think that's the reason why.

Bu yüzden bence sebebi bu.

And also, I suppose you could you should remember

Ayrıca,

that there are people around

çevrenizde

who are not used to this type of temperature.

bu tür sıcaklıklara alışık olmayan insanlar olduğunu da hatırlamanız gerektiğini düşünüyorum.

The elderly. The very young.

Yaşlı. çok genç

And don't forget the animals.

Ve hayvanları unutma.

One thing you will notice, there are no birds anywhere.

Fark edeceğiniz bir şey, hiçbir yerde kuş olmaması.

That shows you how hot it is because there are no birds anywhere.

Bu size havanın ne kadar sıcak olduğunu gösteriyor çünkü hiçbir yerde kuş yok.

Even the pigeons are having a rest

Güvercinler bile çiftleşmeden istirahat ediyor

from their mating.

.

Even the pigeons have given up.

Güvercinler bile vazgeçti.

So, you know, it's hot because at this time of the year, all of the male pigeons

Yani, bilirsiniz, hava çok sıcak çünkü yılın bu zamanında tüm erkek güvercinler

are really, really horny and they won't stop trying to find

gerçekten çok azgın ve

their perfect girl pigeon.

mükemmel kız güvercinlerini bulmaya çalışmaktan vazgeçmiyorlar.

And that is the reason why you cannot see

or hear the pigeons at the moment, because they are nowhere to be seen.

Güvercinleri şu anda görememenizin veya duyamamanızın nedeni de budur, çünkü onlar hiçbir yerde görülmezler.

All of the birds are hiding in the trees, in the shade.

Kuşların hepsi gölgede, ağaçların arasında saklanıyor.

They are keeping themselves away from the hot sunlight.

Kendilerini sıcak güneş ışığından uzak tutuyorlar.

Another thing I want to mention yesterday.

Dün bahsetmek istediğim başka bir şey daha var.

Can you believe it?

Buna inanabiliyor musun?

During my few minutes out here underneath the gazebo.

Burada çardağın altında geçirdiğim birkaç dakika boyunca. Bu

So I was in the shade yesterday.

yüzden dün gölgedeydim.

I actually got sunburnt on my neck.

Aslında boynumda güneş yanığı var.

The back of my neck became a little sore.

Boynumun arkası biraz ağrıdı.

In fact, it is at the back.

Aslında, arka tarafta.

So even though I wasn't actually in the sunshine yesterday.

Yani dün güneş ışığında olmamama rağmen. Bu

So it is possible to get sunburned

nedenle,

without actually going into the direct sunlight.

doğrudan güneş ışığına çıkmadan güneş yanığı almak mümkündür.

So that is something I learnt

Yani bu dün öğrendiğim bir şey

yesterday.

.

I know that sunlight can travel.

Güneş ışığının seyahat edebildiğini biliyorum.

Or should I say the UV light can bounce off the surface of things.

Yoksa UV ışığının nesnelerin yüzeyinden yansıdığını mı söylemeliyim?

But I was quite surprised yesterday.

Ama dün çok şaşırdım.

Well, yesterday evening when I realised that I had sunburn

Peki, dün akşam güneş yanığım olduğunu

and I hadn't spent any time in the direct sunlight.

ve direkt güneş ışığında hiç vakit geçirmediğimi fark ettiğimde.

Very strange.

Çok ilginç.

So it is hot today.

Bu yüzden bugün hava sıcak.

We have well here not as hot.

Biz de burada sıcak değil.

It isn't 40 degrees here.

Burası 40 derece değil.

But apparently down at.

Ama görünüşe göre aşağıda.

Where was it?

Neredeydi?

I think it was Heathrow Airport.

Sanırım Heathrow Havaalanıydı.

Now, I think that is cheating.

Şimdi, bunun hile olduğunu düşünüyorum.

If I was honest with you, I think that is cheating

Size karşı dürüst olursam, bunun hile olduğunu düşünüyorum

because when you think about it, airports are normally large

çünkü düşündüğünüzde havaalanları normalde geniş

open spaces, especially where the runway is.

açık alanlardır, özellikle de pistin olduğu yerler.

So I would imagine it always gets hot there,

Bu yüzden,

even when you have a normal summer day.

normal bir yaz gününüz olsa bile oraların her zaman sıcak olduğunu düşünürdüm.

But apparently 40.2

Ama görünüşe göre şu

Celsius is the temperature at the moment.

anki sıcaklık 40.2 Santigrat.

Or it was earlier at Heathrow Airport.

Ya da daha önce Heathrow Havaalanındaydı.

Can I say hello to the live chat?

Canlı sohbete merhaba diyebilir miyim?

We do have the live chat here.

Burada canlı sohbetimiz var.

Nice to see you.

Sizi görmek güzel.

Thank you very much.

Çok teşekkür ederim.

I am outside.

Dışarıdayım.

I am being very safe.

Çok güvende oluyorum.

I am in the shade underneath my beautiful gazebo.

Güzel çardağımın altındaki gölgedeyim.

Also, I have my drink as well.

Ayrıca içkimi de alıyorum.

The question today, I suppose, is what is the worst thing

Bugünkü soru, sanırım,

you can drink on a hot day?

sıcak bir günde içebileceğiniz en kötü şey nedir? Gerçekten korkunç olan

I can think of at least two things that are really awful.

en az iki şey düşünebiliyorum .

If you if you are thirsty, even if you are gasping

Susadıysanız,

for your last ever breath,

son nefesinizi vermek için nefes alıyor olsanız bile,

you will not drink these particular things.

bu belirli şeyleri içmeyeceksiniz.

Now my choices are

Şimdi seçeneklerim

pineapple juice.

ananas suyu.

I don't know about you, but I hate pineapple juice.

Seni bilmem ama ben ananas suyundan nefret ederim.

I think pineapple juice must be the worst thing ever invented.

Bence ananas suyu şimdiye kadar icat edilen en kötü şey olmalı. Bu

It is. It's horrible.

. Bu korkunç.

I think pineapple juice is so disgusting.

Bence ananas suyu çok iğrenç.

So imagine on a hot day like this,

Öyleyse, bunun gibi sıcak bir günde

if you are outside and you are feeling thirsty.

dışarıda olduğunuzu ve susadığınızı hayal edin.

I would not.

Ben istemem.

I wouldn't.

yapmazdım

I wouldn't drink pineapple juice even if my life depended on it.

Hayatım buna bağlı olsa bile ananas suyu içmem.

The other thing that people drink at this time of year and I don't know how they do it.

Yılın bu zamanında insanların içtiği diğer şey ve nasıl yaptıklarını bilmiyorum.

Ginger beer,

Zencefilli bira,

I think Ginger beer is one of the worst things ever.

bence zencefilli bira gelmiş geçmiş en kötü şeylerden biri.

It is horrible.

Bu korkunç.

It's like drinking curry.

Köri içmek gibi.

Ginger beer is very spicy.

Zencefilli bira çok baharatlıdır.

It's it has a very strange flavour and also taste

Çok garip bir tadı ve tadı var

and the effect as you swallow it is also rather unpleasant.

ve yuttuğunuzdaki etkisi de oldukça nahoş.

So two things I would never drink on a hot day.

Yani sıcak bir günde asla içmeyeceğim iki şey.

Pineapple juice, which is horrible.

Korkunç olan ananas suyu.

Especially warm.

Özellikle sıcak.

Pineapple juice. Can you imagine that?

Ananas suyu. Bunu hayal edebiliyor musun?

I think

Sanırım

I would definitely say no.

kesinlikle hayır derdim.

No, thank you. I do not want.

Hayır teşekkürler. İstemiyorum.

I do not want your pineapple juice.

Ananas suyunu istemiyorum.

And I do not want your ginger beer.

Ve senin zencefil biranı da istemiyorum.

But I do have my drink here.

Ama içkimi burada içiyorum.

You can see here I have some lovely blackcurrant juice

Burada çok güzel frenk üzümü suyum olduğunu

and I put the blackcurrant juice in water.

ve siyah frenk üzümü suyunu suya koyduğumu görebilirsiniz.

And also it is straight from the fridge.

Ve ayrıca doğrudan buzdolabından.

So this has been in the fridge all night

Yani bu bütün gece buzdolabındaydı

and now it is ice cold.

ve şimdi buz gibi.

So that is what I'm drinking today.

Demek bugün içtiğim şey bu.

Not only is it cold, it is also

Sadece soğuk değil, aynı zamanda

fresh juice as well with a little bit of water.

biraz su ile taze meyve suyu.

Also very important on a day like this to drink plenty of water.

Ayrıca böyle bir günde bol su içmek çok önemlidir.

And that's what I'm doing at the moment.

Ve şu anda yaptığım şey bu.

That is amazing.

Bu harika. Bu

So I think this is one of the nicest things to drink.

yüzden bence bu içmek için en güzel şeylerden biri.

Maybe some fresh orange juice,

Belki biraz taze portakal suyu,

perhaps with some water and maybe some ice cubes.

belki biraz su ve belki biraz buz küpleri. Her ne olursa olsun içeceğinizde

You definitely have to have ice

mutlaka buz küpleri bulunmalıdır

cubes in your drink, whatever

it is.

.

Hello to the live chat.

Canlı sohbete merhaba.

Nice to see you here today.

Bugün seni burada görmek güzel.

One or two people saying that your live chat is not working.

Bir veya iki kişi canlı sohbetinizin çalışmadığını söylüyor.

Maybe you need to refresh your page.

Belki de sayfanızı yenilemeniz gerekiyor.

If you cannot see the live chat, you might need

Canlı sohbeti göremiyorsanız

to refresh your page.

sayfanızı yenilemeniz gerekebilir.

Can I say hello to my lovely live chat?

Güzel canlı sohbetime merhaba diyebilir miyim?

Sandra.

Sandra.

Claudia.

Claudia.

Oh, hello, Claudia.

Merhaba Claudia.

How was your birthday yesterday?

Dün doğum günün nasıldı?

Did you have a good time?

İyi zaman geçirdin mi?

I did notice this morning that you have sent

Bu sabah

some photographs to my email box.

e-posta kutuma bazı fotoğraflar gönderdiğinizi fark ettim.

I will have a look at those later on and I will show them tomorrow.

Bunlara daha sonra bakacağım ve yarın onları göstereceğim.

I am with you tomorrow from 2 p.m.

Yarın saat 14:00'den itibaren sizlerleyim.

UK time.

İngiltere saati.

I will be with you from 2 p.m.

14:00'dan itibaren yanınızdayım.

UK time tomorrow with my normal live stream.

İngiltere saati ile yarın normal canlı yayınımla.

I will be in the studio and apparently tomorrow the temperature is going to be much lower.

Stüdyoda olacağım ve görünüşe göre yarın sıcaklık çok daha düşük olacak.

It will feel more

normal tomorrow

around 22 or 23 Celsius tomorrow.

Yarın 22 veya 23 Santigrat civarında daha normal hissedecek.

Isn't that nice?

Bu hoş değil mi?

So hopefully by the time

Umarım

tomorrow comes, it will be much cooler.

yarın geldiğinde hava çok daha soğuk olur.

Thank you very much.

Çok teşekkür ederim.

Oh, it's so nice to see so many people joining in already.

Oh, şimdiden bu kadar çok insanın katıldığını görmek çok güzel .

Hello, Pedro.

Merhaba Pedro.

Pedro Belmont is here today.

Pedro Belmont bugün burada.

Nice to see you here, Pedro.

Seni burada görmek güzel Pedro.

Mr. Duncan has a hairy chest.

Bay Duncan'ın göğsü kıllı.

Can you see that?

Bunu görebiliyor musun?

Oh, yes. Well, I am wearing my vest.

Oh evet. Pekala, yeleğimi giyiyorum.

I'm wearing a vest at the moment because it's too hot to wear too many clothes.

Şu anda yelek giyiyorum çünkü çok fazla kıyafet giyemeyecek kadar sıcak.

So I have my shorts and my vest.

Yani şortum ve yeleğim var.

But yes, I suppose you can see a little bit of my hair.

Ama evet, sanırım biraz saçımı görebiliyorsun.

I don't have much.

fazla bir şeyim yok

I don't have much hair on my chest.

Göğüslerimde fazla kıl yok.

I'm not a hairy person, but I do have a little bit of hair.

Ben kıllı biri değilim ama biraz saçım var.

You can see it.

Onu görebilirsin.

I can also see that

Ayrıca

some of the hairs are white.

bazı tüylerin beyaz olduğunu da görebiliyorum.

I might have to shave that off later on.

Bunu daha sonra tıraş etmem gerekebilir.

I don't want you seeing my grey hairs

wherever they happen to be on my body.

Vücudumun neresinde olurlarsa olsunlar, ak saçlarımı görmeni istemiyorum.

Hello. Also to Florence.

Merhaba. Ayrıca Floransa'ya.

I'm having difficulty now seeing the screen.

Artık ekranı görmekte zorlanıyorum.

Hello.

Also to

Merhaba.

Ayrıca

Flower Spa.

Flower Spa'ya.

Hello to you as well.

Sana da merhaba.

Algeria is here.

Cezayir burada.

Hi. Machine is here watching in Algeria.

MERHABA. Makine burada, Cezayir'de izliyor.

Hello to you.

Merhaba sana. En

Welcome to the hottest day. It is official.

sıcak güne hoş geldiniz. Bu resmi.

We have had

the hottest temperature ever recorded added.

Kaydedilen en yüksek sıcaklığa sahip olduk. Bu

So don't forget this is just recorded temperatures.

yüzden bunun sadece kaydedilen sıcaklıklar olduğunu unutmayın.

I'm not sure.

When we actually started recording the temperature in this country,

Emin değilim.

Bu ülkedeki sıcaklığı gerçekten kaydetmeye başladığımızda,

but this apparently is the hottest ever recorded.

ama görünüşe göre bu şimdiye kadar kaydedilen en sıcak sıcaklık.

Now, I remember way back in

Şimdi, 1976 yılını hatırlıyorum. Çok

1976.

I know it's a long time ago, but I remember in 1976

uzun zaman önce olduğunu biliyorum ama 1976'da

we had one of the hottest periods of weather ever.

havanın en sıcak dönemlerinden birini yaşadığımızı hatırlıyorum.

But it wasn't as hot as this.

Ama bu kadar sıcak değildi.

I think it was around 33 or 34 Celsius.

Sanırım 33 veya 34 santigrat civarındaydı.

But that was way back in 1976.

Ama bu 1976'da çok eskiydi.

And here in the UK, everywhere was hot

Ve burada Birleşik Krallık'ta her yer sıcaktı

and the heatwave continued for many, many days.

ve sıcak hava dalgası günlerce devam etti.

I think it was three or four weeks or maybe five weeks of intense heat

Sanırım üç ya da dört hafta ya da belki beş haftalık yoğun bir sıcaktı

and the situation was so bad

ve durum o kadar kötüydü ki

we had to we had to ration the water.

suyu paylaştırmak zorunda kaldık.

There was a water shortage in 1976.

1976'da su kıtlığı vardı.

Fortunately, things at the moment are not that bad,

Neyse ki,

even though in some parts of the country there is a slight

ülkenin bazı yerlerinde belli yerlerde hafif bir

shortage of water in certain places.

su kıtlığı olsa da, şu anda işler o kadar da kötü değil.

But certainly nothing as serious as it was in 1976.

Ama kesinlikle 1976'daki kadar ciddi bir şey yok.

So that was the last time we had any serious drought.

Yani bu, ciddi bir kuraklık yaşadığımız son zamandı.

I like that word drought.

Bu kuraklık kelimesini seviyorum.

If you have a drought, it means you have a shortage of water,

Eğer bir kuraklığınız varsa, normalde içme suyu olan su kıtlığınız olduğu anlamına gelir

normally drinking water.

.

It's not good.

Bu iyi değil. Özellikle hava bugünkü gibiyken,

You do not want to be in a situation where there is not enough water to drink,

içmek için yeterli suyun olmadığı bir duruma düşmek istemezsiniz

especially when the weather is like today.

.

Hot and sticky.

Sıcak ve yapışkan.

Hello to the live chat.

Canlı sohbete merhaba.

Thank you for joining me.

Bana katıldığın için teşekkür ederim. Bu

It's so nice to see so many people here.

kadar çok insanı burada görmek çok güzel.

The temperature in my area says Hammer

Bölgemdeki sıcaklık Hammer

Teen says it's 44

Teen'in 44

degrees Celsius.

santigrat derece olduğunu söylüyor.

All I can say is

Söyleyebileceğim tek şey çok

that hot.

sıcak.

It is you in.

İçeridesin.

But the thing is here.

Ama şey burada.

We're not used to it.

Biz buna alışkın değiliz.

We are not used to having such high temperatures.

Bu kadar yüksek sıcaklıklara alışkın değiliz.

And there are many people today experiencing the hottest day

Ve bugün,

that they've ever experienced in their life,

whether they are young or old.

genç ya da yaşlı, hayatlarının en sıcak gününü yaşayan birçok insan var.

So I would imagine that there will be a lot of people who are feeling unwell all

Bu nedenle, bugün kendini iyi hissetmeyen ve kelimenin

and literally under the weather

tam anlamıyla havanın altında hisseden birçok insan olacağını tahmin ediyorum

today.

.

For those wondering, Mr.

Merak edenler için Bay

Steve's mother is okay.

Steve'in annesi iyi.

She's all right.

O iyi.

She is coping with the heat.

Sıcakla mücadele ediyor.

For those asking, she is okay.

Soranlar için, o iyi.

She's had better days, as we all have.

Hepimizin olduğu gibi onun da daha iyi günleri oldu.

So I hope you don't mind that I'm wearing my vest today.

Umarım bugün yeleğimi giyiyor olmamın bir sakıncası yoktur .

I know this does not look very fancy, but there you go.

Bunun pek süslü görünmediğini biliyorum ama işte böyle.

Hello.

Merhaba.

Tough car

apparently in Iraq.

Görünüşe göre Irak'ta zorlu bir araba.

The hot weather is very familiar.

Sıcak hava çok tanıdık.

I would imagine so, yes.

Öyle hayal ederdim, evet.

If you live in Middle Eastern countries.

Orta Doğu ülkelerinde yaşıyorsanız.

Middle Eastern countries are normally hot

Orta Doğu ülkeleri normalde

at this time of year.

yılın bu zamanında sıcaktır.

So, yes, you're right.

Yani, evet, haklısın. Görünüşe

Well, apparently this air that we're getting at the moment is coming from North Africa.

göre şu anda aldığımız bu hava Kuzey Afrika'dan geliyor.

So that is what is happening at the moment.

Yani şu anda olan şey bu.

So all of this hot air is actually coming from North Africa

Yani bu sıcak havanın tamamı aslında Kuzey Afrika'dan geliyor

and that's the reason why it is so hot

ve bugün havanın bu kadar sıcak olmasının nedeni de bu

today.

.

I'm outside today

Bugün dışarıdayım

and I'm trying my best not to get heatstroke.

ve sıcak çarpması yaşamamak için elimden geleni yapıyorum.

That is what can happen.

Olabilecek olan budur.

You see, when your body becomes too hot.

Görüyorsunuz, vücudunuz çok ısındığında.

It will try to cool down, which normally puts a lot of stress on your body

Normalde vücudunuza çok fazla baskı uygulayan soğumaya çalışacak

and it can cause you to become dizzy,

ve başınızın dönmesine, yönünüzü

disorientated, or even collapse

kaybetmenize ve hatta

to the ground.

yere düşmenize neden olabilir.

It can do that.

Bunu yapabilir.

I've noticed today you might be able to see behind me over there

Bugün arkamda

there is a large hill.

büyük bir tepe olduğunu görebileceğinizi fark ettim.

That is a local landmark here.

Buradaki yerel bir dönüm noktası.

I can safely say

there are no people there at the moment.

Şu anda orada kimsenin olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim.

I had a look just before I started my live stream.

Canlı yayına başlamadan hemen önce baktım.

I had a look and I noticed that there are no people

Bir baktım ve o büyük tepenin başında hiç kimsenin olmadığını fark ettim

at the top of that large hill.

.

No one is up there.

Yukarıda kimse yok.

I had a little look through my binoculars

about 20 minutes ago and there was no one there.

Yaklaşık 20 dakika önce dürbünümle biraz baktım ve orada kimse yoktu.

And I have to be honest with you,

Ve sana karşı dürüst olmalıyım,

I'm not surprised, to be honest.

dürüst olmak gerekirse şaşırmadım.

Christine is here.

Christine burada.

Hello to you.

Merhaba sana.

Hello.

Also to I can't see the screen.

Merhaba.

Ayrıca ekranı göremiyorum.

It is too bright.

Çok parlak.

Apparently flower a spa says apparently

Görünüşe göre çiçek bir spa, görünüşe göre şu

at the moment in Leon, which is in France.

anda Fransa'da bulunan Leon'da diyor.

It is 38 Celsius is.

38 santigrat derecedir.

So that is that is hot.

Yani bu sıcak.

I think anything really anything over 33 or 34 is hot.

Bence 33 veya 34'ün üzerindeki her şey sıcak.

So we did have

Yani

our highest temperature today ever recorded in England.

bugün İngiltere'de şimdiye kadar kaydedilen en yüksek sıcaklığa sahibiz. Burada

40.2 Celsius

40.2 Santigrat

here.

.

I think it only reached around 37.

Sanırım sadece 37'ye ulaştı.

So at the moment, it's around 36.

Yani şu anda 36 civarında.

It might even be cooler because I can feel that the temperature

Daha da soğuk olabilir çünkü sıcaklığın

is actually slowly going down,

gerçekten yavaş yavaş düştüğünü hissedebiliyorum,

which is good news when you think about it tonight.

bu gece bunu düşündüğünüzde bu iyi bir haber.

Apparently, we're going to get rain tonight.

Görünüşe göre bu gece yağmur yağacak.

Isn't that great?

Bu harika değil mi?

So I think all of this hot weather will be gone by tomorrow morning.

Bu yüzden yarın sabah tüm bu sıcak havanın gitmiş olacağını düşünüyorum .

So as soon as I wake up tomorrow, I think everything will be lovely and cool.

Bu yüzden yarın uyanır uyanmaz her şeyin güzel ve havalı olacağını düşünüyorum.

So are you experiencing weather at the moment?

Yani şu anda hava durumu mu yaşıyorsunuz?

Are you experiencing the high temperatures?

Yüksek sıcaklıkları mı yaşıyorsunuz?

I wonder if you are.

Merak ediyorum, öyle misin?

And how are you staying?

Ve nasıl kalıyorsun?

Cool.

Serin.

A lot of people, of course, have electric fence in their houses.

Pek çok kişinin evinde elbette elektrikli çit vardır.

Some people,

Bazı insanlar

if they are very lucky, they have air conditioning.

çok şanslılarsa klimaları vardır. Her ne kadar

Although, as I mentioned yesterday,

dün de belirttiğim

as I mentioned, there are very few people

gibi, bahsettiğim gibi,

that have an conditioning in their houses

because it's not really necessary.

gerçekten gerekli olmadığı için evinde klima olan çok az insan var.

However,

Ancak,

I have a feeling maybe this year

içimden bir ses belki de bu yıl

a lot of people will be having

pek çok kişinin

air conditioning put into their houses.

evine klima taktıracak.

I think so.

Bence de.

Hello. Hi.

Merhaba. MERHABA.

But we.

Ama biz.

Yes, it can be so hot that some people can become overheated.

Evet, o kadar sıcak olabilir ki bazı insanlar aşırı ısınabilir.

You are right.

Haklısın.

Hello. Also Jemmy in Hong Kong.

Merhaba. Ayrıca Hong Kong'dan Jemmy.

Nice to see you here as well.

Seni burada görmek de güzel.

Christine, Mr.

Christine, Bay

Duncan, here in Italy, we have 37 degrees,

Duncan, İtalya'da 37 derecemiz var

but I think the humidity is more important.

ama bence nem daha önemli.

Today's humidity is 30%.

Bugünün nem oranı %30'dur. iyi

You all right?

misin?

The heat here is dry.

Buradaki ısı kuru.

It's dry heat, which I think

is worse than humid heat.

Nemli ısıdan daha kötü olduğunu düşündüğüm kuru ısı.

Maybe I'm wrong,

Belki yanılıyorum

but I have travelled to places around the world

ama dünyanın dört bir yanında

that have very high humidity, such as Malaysia.

Malezya gibi nemin çok yüksek olduğu yerlere seyahat ettim.

I've been there many times and the humidity level there is quite high.

Orada birçok kez bulundum ve oradaki nem seviyesi oldukça yüksek.

So I don't know.

Yani bilmiyorum.

I don't know which is worse.

Hangisi daha kötü bilmiyorum.

Hot, high humidity or cool

Sıcak, yüksek nem veya soğuk

with or hot with low humidity.

veya düşük nem ile sıcak.

You can see my brain is starting to stop working.

Beynimin çalışmayı bırakmaya başladığını görebilirsiniz.

I have a good reason, though.

Yine de iyi bir nedenim var.

I have a very good reason.

çok iyi bir sebebim var

Hello.

Merhaba.

Tough guy who says even in this weather,

Bu havada bile

we are drinking tea and we don't care.

çay içiyoruz diyen sert adam umurumuzda değil.

Well, I will be honest with you.

Pekala, sana karşı dürüst olacağım.

This morning I made a cup of coffee for Mr. Steve.

Bu sabah Bay Steve için bir fincan kahve yaptım.

So we are still drinking tea and coffee.

Yani hala çay ve kahve içiyoruz.

Hot drinks.

Sıcak içecekler.

In fact, some people say that if you have a hot drink, it can help you.

Aslında, bazı insanlar sıcak bir içecek içmenin size yardımcı olabileceğini söylüyor.

Some people believe that if you have a hot drink,

Bazı insanlar, eğer sıcak bir içecek içerseniz,

it can actually help to cool you down though.

aslında sizi serinletmeye yardımcı olabileceğine inanır.

So maybe it's not such a crazy idea after all.

Yani belki de o kadar da çılgınca bir fikir değildir.

Maybe it isn't.

Belki de değildir.

Sandra Gonzalez is

Sandra Gonzalez

in the cold weather.

soğuk havada.

Hmm. Interesting.

Hmm. İlginç.

Here it is.

İşte burada.

11 Celsius, says Sandra.

11 Santigrat, diyor Sandra.

Nice and cool.

Güzel ve serin.

All I can say is I wish it was

Tek söyleyebileceğim,

11 Celsius here, but it isn't.

burada 11 santigrat olmasını isterdim ama değil.

It is very, very hot.

Çok sıcak.

Oh, apparently, flower

Oh, görünüşe göre, çiçek

says the air conditioning for me is closing down the shutters all day

benim için klimanın panjurları bütün gün kapattığını

and opening them at night to let the cool in.

ve geceleri serinletmek için onları açtığını söylüyor.

You're right. Yes.

Haklısın. Evet.

A lot of people have been doing that, although I will be honest with you, it doesn't really work

Pek çok insan bunu yapıyor, her ne kadar size karşı dürüst olsam da, nedense bu

with our house for some reason.

bizim evimize pek uymuyor.

I don't know why.

Neden bilmiyorum.

I think we outside of this house just gets hot anyway.

Sanırım bu evin dışında zaten ısınıyoruz.

And when that happens, it also heats up the inside of the house.

Ve bu olduğunda, evin içini de ısıtır.

It becomes quite unbearable.

Oldukça dayanılmaz hale gelir.

To be honest with you.

Dürüst olmam gerekirse.

Anyway, I will be going in a moment.

Her neyse, birazdan gideceğim.

This is just a short live stream just to say

Bu sadece

hello and also to mark this

merhaba demek ve aynı zamanda

special day where officially

it is hot

as I wouldn't say the sun.

güneş demeyeceğim kadar sıcak olduğu bu özel günü kutlamak için kısa bir canlı yayın.

I don't think it's as hot as the sun.

Güneş kadar sıcak olduğunu düşünmüyorum.

I think that would be an exaggeration, to be honest.

Dürüst olmak gerekirse, bunun abartı olacağını düşünüyorum.

Oh, here we go.

İşte başlıyoruz.

Here come the spam.

İşte spam geliyor.

Here comes the spam. I wondered where the spam was.

İşte spam geliyor. Spam'in nerede olduğunu merak ettim.

I haven't had spam for a while.

Bir süredir spam almıyorum.

Welcome, Spam.

Hoş geldin Spam.

It's nice to see you here.

Seni burada görmek güzel.

What happened yesterday?

Dün ne oldu? Dün

You didn't find me yesterday.

beni bulamadın.

Why is that?

Nedenmiş?

Oh, very nice. Hmm.

Oh çok güzel. Hmm.

Oh. So, no,

Ah. Yani, hayır, burada, İngiltere'de

we don't have air conditioning in our houses

evlerimizde klima yok

here in England,

,

but I think maybe in the future,

ama bence gelecekte

a lot of people will be installing or putting air

pek çok insan evlerine klima takacak veya koyacak,

conditioning into their houses so they can stay cool

böylece biz

when we have these weird, weird,

bu tuhaf şeylere sahip olduğumuzda serin kalsınlar. , tuhaf,

hot days.

sıcak günler.

Thank you for your company.

Şirketiniz için teşekkür ederiz.

I am going in a moment because to be honest with you,

Birazdan gideceğim çünkü sana karşı dürüst olmak gerekirse

it is hot.

hava çok sıcak.

You should buy a swimming pool, Mr.

Bir yüzme havuzu satın almalısınız, Bay

Duncan, and then you can put it in the garden.

Duncan, sonra onu bahçeye koyabilirsiniz.

I'm not sure about that.

Bunun hakkında emin değilim.

I've heard that swimming pools can be a lot of work.

Yüzme havuzlarının çok iş olabileceğini duydum.

You have to keep them clean and you have to do lots of maintenance.

Onları temiz tutmalısın ve çok fazla bakım yapmalısın.

So I think it's it seems to me too much trouble.

Bu yüzden bana çok fazla sorun gibi göründüğünü düşünüyorum.

Mr. Stevens sister, by the way, has a swimming pool.

Bu arada, Bay Stevens'ın kız kardeşinin bir yüzme havuzu var.

She actually has an indoor swimming pool in her house.

Aslında evinde kapalı bir yüzme havuzu var.

Isn't that nice? It's very lovely.

Bu hoş değil mi? çok güzel O

So maybe we should go there and have a swim in Mr.

yüzden belki de oraya gidip Bay

Stevens sisters swimming pool.

Stevens kardeşlerinin yüzme havuzunda yüzmeliyiz.

That would be very nice, I think.

Bu çok güzel olur bence.

I will be going in a couple of minutes.

Birkaç dakika sonra gideceğim.

Anything you want to say, please say it now.

Söylemek istediğin ne varsa, lütfen şimdi söyle.

I will be back with you tomorrow from 2 p.m.

Yarın saat 14:00'ten sonra yanınızdayım.

UK time and tomorrow we are talking about a completely different subject.

İngiltere saati ile yarın bambaşka bir konudan bahsediyoruz.

We won't mention the heat tomorrow because there won't be any.

Yarın sıcaktan bahsetmeyeceğiz çünkü olmayacak.

There won't be any heat at all tomorrow.

Yarın hiç ısı olmayacak. Dürüst olmak

It's going to be lovely and cool, which I can't wait

gerekirse, deneyimlemek için sabırsızlandığım güzel ve havalı olacak

to experience, to be honest.

.

So I will be back with you tomorrow.

Bu yüzden yarın sizinle birlikte olacağım.

And we're talking about a different subject completely.

Ve tamamen farklı bir konudan bahsediyoruz.

We are talking about failure tomorrow

Yarınki başarısızlıktan

and words connected to failing and succeeding.

ve başarısızlığa ve başarıya bağlı kelimelerden bahsediyoruz.

Sometimes in life, you have to keep trying.

Bazen hayatta, denemeye devam etmelisin.

Sometimes things don't go as you planned.

Bazen işler planladığınız gibi gitmez.

Tomorrow we are talking all about

Yarın

failure and what to do

başarısızlıktan ve

when things keep going wrong, especially if you are trying to do something.

işler ters gitmeye devam ettiğinde, özellikle de bir şeyler yapmaya çalışıyorsanız, ne yapacağınızdan bahsedeceğiz.

If you are trying to be successful at something.

Bir şeyde başarılı olmaya çalışıyorsanız.

We will talk all about that tomorrow.

Bunların hepsini yarın konuşacağız.

Thank you very much for joining me.

Bana katıldığınız için çok teşekkür ederim.

Thank you, Mr. Duncan, for this effort.

Bay Duncan, bu çabanız için teşekkürler.

Yes, I can say that

Evet,

this is an effort definitely.

kesinlikle bunun bir çaba olduğunu söyleyebilirim.

But the good news is, I think already it is starting to become cooler.

Ama iyi haber şu ki, sanırım hava şimdiden soğumaya başladı.

I think it is cooling down.

Bence soğuyor.

I think so.

Bence de.

So now it might only be 34 degrees.

Yani şimdi sadece 34 derece olabilir.

It's getting cooler already.

Şimdiden soğumaya başladı.

Thanks for your company.

Şirketiniz için teşekkürler.

Yes, I will see you tomorrow.

Evet, yarın görüşürüz.

Don't worry.

Merak etme.

I'm back with you tomorrow from 2 p.m.

Yarın saat 14:00'den itibaren sizlerleyim.

UK time.

İngiltere saati.

I'm losing my voice because of the heat.

Sıcaktan dolayı sesim kısılıyor.

Enjoy the rest of your day.

Günün geri kalanının tadını çıkar.

Enjoy this strange weather.

Bu garip havanın tadını çıkarın.

If you are having a hot day, enjoy it because tomorrow,

Sıcak bir gün geçiriyorsanız tadını çıkarın çünkü yarın pek çok

apparently lots of places are going to have lots of rain

yerde çok yağmur yağacak

and it's going to be much cooler.

ve hava çok daha soğuk olacak.

Thank you, Mr.

Duncan, for your lovely live stream.

Güzel canlı yayınınız için teşekkürler Bay Duncan.

Thank you. Said Zika.

Teşekkür ederim. Zika dedi.

Thank you.

Also to Flower Mary.

Teşekkür ederim.

Ayrıca Flower Mary'ye.

Thank you as well.

ben de teşekkür ederim

Thank you, Beatriz.

Teşekkürler Beatriz.

Thanks for your company.

Şirketiniz için teşekkürler.

Thank you.

Claudia and I will see you tomorrow from 2 p.m.

Teşekkür ederim.

Claudia ve ben yarın saat 2'den itibaren görüşürüz.

UK time.

İngiltere saati.

This is Mr.

Ben

Duncan in the birthplace of English, saying thanks for watching.

İngilizcenin doğum yerindeki Bay Duncan, izlediğiniz için teşekkür ediyorum.

Enjoy your water,

Suyunuzun tadını çıkarın,

enjoy your fruit juice.

meyve suyunuzun tadını çıkarın.

Enjoy

your fresh orange juice.

Taze portakal suyunun tadını çıkarın.

Enjoy

your pineapple juice.

Ananas suyunun tadını çıkar. sen

You're.

Does anyone really drink pineapple juice?

Gerçekten ananas suyu içen var mı?

I think pineapples, in my opinion, anyway,

Bence ananas, bence,

are the worst the worst fruit that taste horrible.

tadı berbat olan en kötü, en kötü meyvedir.

And some people even put pineapple on their pizza.

Hatta bazı insanlar pizzalarına ananas bile koyarlar.

Can you believe that?

Buna inanabiliyor musun?

I definitely don't.

Kesinlikle istemiyorum.

I would never, ever put pineapple on a pizza.

Asla ama asla bir pizzaya ananas koymam. Bu

It is. It is.

. Bu.

It is like sacrilege.

Kutsallık gibidir.

It is an insult to pizzas everywhere around the world.

Dünyanın her yerindeki pizzalara hakarettir.

See you tomorrow. Don't forget the time tomorrow.

Yarın görüşürüz. Yarın saati unutma.

2 p.m.

öğleden sonra 2

UK time is when I'm with you.

Birleşik Krallık zamanı, seninle olduğum zamandır.

And of course, until the next time we meet.

Ve tabii ki, bir dahaki görüşmemize kadar.

You know what's coming next?

Sırada ne var biliyor musun?

Yes, you do.

Evet yaparsın.

Who? I'm

DSÖ?

going back indoors now

ta tar for now.

Şimdilik tar için içeriye dönüyorum.