'SILENCE is GOLDEN' - To be 'off the grid' Mr Duncan explains - Lesson 5 #englishaddictwithmrduncan

What is the best state to be in?

Bulunulacak en iyi durum hangisidir?

By this, I mean the surroundings that give you a certain feeling or put you in a certain type of mood.

Bununla size belli bir duygu veren ya da belli bir ruh haline sokan çevreyi kastediyorum.

The atmosphere of your surroundings is important when it comes to the way one feels.

Kişinin nasıl hissettiği söz konusu olduğunda çevrenin atmosferi önemlidir.

Some of us enjoy being around other people whilst others prefer their own company.

Bazılarımız başkalarının yanında olmaktan hoşlanırken, bazılarımız kendi arkadaşlığını tercih eder.

Some people want to be in a bustling, noisy place full of activity, with chattering voices and lots of commotion all around.

Bazı insanlar etrafta gevezelik eden seslerin ve kargaşanın olduğu hareketli, gürültülü, hareketli bir yerde olmak ister.

A large town or city where many people live close by.

Yakınlarda birçok insanın yaşadığı büyük bir kasaba veya şehir.

To be ‘close by’ means ‘be near to’.

'Yakın olmak', 'yakın olmak' anlamına gelir.

People can be close by if they all live in the same area, or within a short distance of each other.

İnsanlar aynı bölgede yaşıyorlarsa veya birbirlerine kısa bir mesafede yaşıyorlarsa yakın olabilirler.

The same thing might occur in a small village or town where only a few people live.

Aynı şey, yalnızca birkaç kişinin yaşadığı küçük bir köy veya kasabada da meydana gelebilir.

They still might be close by to each other.

Hala birbirlerine yakın olabilirler.

The only difference is the size of the population or the number of people living there.

Tek fark nüfusun büyüklüğü veya orada yaşayan insan sayısıdır.

We often describe small towns and villages as being ‘close knit’.

Küçük kasaba ve köyleri sıklıkla 'birbirine sıkı sıkıya bağlı' olarak tanımlarız.

A community where many people know each other very well can be described as ‘close knit’.

Pek çok insanın birbirini çok iyi tanıdığı bir topluluk 'birbirine sıkı sıkıya bağlı' olarak nitelendirilebilir.

Of course, not everyone wants to live in a place surrounded by other people.

Elbette herkes başka insanlarla çevrili bir yerde yaşamak istemez.

Some of us prefer to be in a place far removed from others.

Bazılarımız diğerlerinden uzak bir yerde olmayı tercih ederiz.

To describe something as ‘far removed’ means distant.

Bir şeyi 'çok uzak' olarak tanımlamak uzak anlamına gelir.

A place with very few people living nearby can be described as ‘remote’, ‘isolated’, ‘away from the crowd’

Yakınlarda çok az insanın yaşadığı bir yer 'uzak', 'izole', 'kalabalıktan uzak' ve 'şebekenin dışında'

and ‘off the grid’.

olarak tanımlanabilir .

It has become very popular for some people to live far away from any type of modern civilisation.

Bazı insanlar için her türlü modern uygarlıktan uzakta yaşamak çok popüler hale geldi.

This is often referred to as living off the grid, away from other people.

Buna genellikle şebekeden uzakta, diğer insanlardan uzakta yaşamak denir.

They might also be described as ‘self-sufficient’.

Ayrıca 'kendi kendine yeten' olarak da tanımlanabilirler.

This means that they produce their own food.

Bu da kendi yiyeceklerini ürettikleri anlamına geliyor.

They might even produce their own electricity.

Hatta kendi elektriğini bile üretebilirler.

That person does not rely on anyone else for their survival.

Bu kişi hayatta kalmak için başka kimseye güvenmez.

One person might live off the grid alone, or a family might also live far away from other people in a remote setting.

Bir kişi şebekeden uzakta tek başına yaşayabilir veya bir aile de diğer insanlardan uzakta, uzak bir ortamda yaşayabilir.

There are many reasons why a person might decide to do this.

Bir kişinin bunu yapmaya karar vermesinin birçok nedeni vardır.

Perhaps they have become disillusioned with their own situation.

Belki de kendi durumlarıyla ilgili hayal kırıklığına uğramışlardır.

Maybe they feel as if they need to get away from what many people call ‘the rat race’.

Belki de birçok insanın 'fare yarışı' dediği durumdan uzaklaşmaları gerektiğini düşünüyorlar.

This interesting phrase relates to the general expectations of living and working in a modern environment.

Bu ilginç ifade, modern bir ortamda yaşama ve çalışma konusundaki genel beklentilerle ilgilidir.

The ‘rat race’ refers to keeping up with everyone else in society.

'Sıçan yarışı' toplumdaki diğer herkese ayak uydurmak anlamına gelir.

Of course, another reason why someone might decide to live far away from other people, is simply because they enjoy the silence.

Elbette, birinin diğer insanlardan uzakta yaşamaya karar vermesinin bir başka nedeni de sessizliğin tadını çıkarmasıdır.

Not everyone likes to be surrounded by other people.

Herkes başka insanlarla çevrili olmaktan hoşlanmaz.

Some people enjoy the feeling of seclusion that living in a remote place gives them.

Bazı insanlar uzak bir yerde yaşamanın onlara verdiği yalnızlık hissinden hoşlanırlar.

They say that ‘silence is golden’.

'Susmak altındır' derler.

You might say that peace and quiet is hard to get these days.

Bu günlerde huzuru ve sessizliği elde etmenin zor olduğunu söyleyebilirsiniz.

That phrase refers to the value of those moments spent in silence.

Bu cümle, sessizlik içinde geçirilen anların değerine gönderme yapıyor.

A peaceful afternoon sitting in the garden with nothing but the sound of nature around you.

Etrafınızdaki doğanın sesinden başka hiçbir şeyin olmadığı, bahçede oturarak huzurlu bir öğleden sonra.

Of course, you don't have to be in a remote place to enjoy the silence.

Elbette sessizliğin tadını çıkarmak için uzak bir yerde olmanıza gerek yok.

You can simply stay at home and enjoy your own company.

Sadece evde kalabilir ve kendi şirketinizin tadını çıkarabilirsiniz.

Away from the trials and tribulations of this all too often fast paced world.

Çoğu zaman hızlı tempolu olan bu dünyanın sıkıntılarından ve sıkıntılarından uzakta.