''Sleepy Head" - English Addict - 172 - LIVE CHAT / Sunday 24th OCTOBER 2021 - Mr Duncan in England

there is absolutely nothing wrong with tucking  your shirt into your underpants there isn't and  

gömleğini külotunun içine sokmanda kesinlikle yanlış bir şey yok ve

don't let anyone tell you otherwise hello everyone  here we go again yes we are live once again  

kimsenin sana aksini söylemesine izin verme herkese merhaba yine başlıyoruz evet yine canlı yayındayız

on sunday and i hope you are having a lovely  weekend there is the view outside my studio  

pazar günü ve umarım güzel bir hafta sonu geçiriyorsundur stüdyomun dışındaki manzara

it's very nice outside although i wouldn't say  that it's sunny it is mild it's very warm today  

dışarısı çok güzel, ancak hava güneşli, ılıman, bugün çok sıcak

once again we are having some rather unseasonal  weather here we go then we are back yes it is  

bir kez daha oldukça mevsim dışı bir hava yaşıyoruz  işte başlıyoruz, sonra geri döndük evet

english addict live from the birthplace of the  english language which just happens to be england  

doğum yerinden canlı yayında ingiliz bağımlısı ingiltere'ye ait olan ingilizce

quickly mr duncan hurry up

çabuk bay duncan acele edin

hi everybody this is mr duncan in england how are  you today are you okay i hope so are you happy  

millet merhaba ben ingiltere'den bay duncan bugün nasılsınız iyi misiniz umarım mutlusunuzdur

i hope you are feeling happy  today i'm feeling happy  

umarım mutlusunuzdur bugün mutlu hissediyorum

can you see so there is my fake  smile and and here is my real smile

yapabilir misiniz işte benim sahte gülümsemem ve işte gerçek gülümsemem,

my name is duncan i like english and that's  it really that's all you need to know i love  

benim adım duncan ingilizceyi seviyorum ve bu gerçekten tüm bilmen gereken bu

english and i have a feeling you like the english  language as well and yes i talk about the english  

ingilizceyi seviyorum ve senin de ingilizceyi sevdiğini hissediyorum ve evet konuşuyorum ingilizce hakkında   dil

language i love new words i love explaining  words even i with my native english tongue  

yeni kelimeleri seviyorum kelimeleri açıklamaya bayılıyorum ben bile kendi ana dilim olan ingilizcemde   ben

even i sometimes discover new words so even  if you are a native english speaker it is  

bile bazen yeni kelimeler keşfediyorum bu nedenle  anadili ingilizce olsa bile

possible to discover new english words it really  is nice to see you here today yes i'm a person who  

yeni ingilizce kelimeler keşfetmek mümkündür sizi burada görmek gerçekten çok güzel bugün evet,

often pops up on youtube especially during october  because this month we are celebrating a special  

özellikle ekim ayında YouTube'da sık sık açılan bir kişiyim çünkü bu ay özel bir

milestone a point of time where we will get  together and have a celebration i am 15 next week  

kilometre taşını kutluyoruz, bir araya gelip bir kutlama yapacağımız bir zaman noktası, önümüzdeki hafta 15 yaşındayım

some people say mr duncan do you have the number  15 on your head because that is your mental age

bazı insanlar Bay Duncan, ne dersiniz? kafanızda  15 sayısı var çünkü bu sizin zihinsel yaşınız

quite possibly actually you might you  might actually have a very good point there  

büyük ihtimalle aslında  orada çok iyi bir noktaya sahip olabilirsiniz

15 years on youtube and i have to say it  feels like it it really does feel as if  

youtube'da 15 yıl ve söylemeliyim ki gerçekten   harcamış gibi hissediyorum

i've spent the past 15 years on youtube it  really does feel like it my brain is broken  

youtube'da geçirdiğim son 15 yıl gerçekten beynimin   size karşı

from the experience to be honest with you yes we  are back together and we have made it to the end  

dürüst olmak gerekirse deneyimden dolayı kırıldığını hissediyorum evet tekrar birlikteyiz ve

of another weekend and almost the end  of another month next sunday next sunday  

bir hafta sonunun daha sonuna ve önümüzdeki pazar bir ayın neredeyse sonuna geldik pazar

we will be celebrating the actual date of the  creation of my youtube channel next sunday  

gelecek pazar   31 ekim  youtube kanalımın gerçek  kuruluş tarihini kutlayacağız

31st of october i hope you  don't miss it yes it's sunday

umarım kaçırmazsınız evet bugün pazar gömleğinizi külotunuzun içine sokmanızda

i don't think there's anything wrong with  tucking your shirt into your underpants it keeps  

yanlış bir şey olduğunu düşünmüyorum

everything in place and that's what  i've done today you see i've tucked  

her şeyi içeride tutar yer ve bugün bunu yaptım, görüyorsunuz,

i've put my shirt into my underpants  to stop it from moving around

gömleğimi donumun içine soktum, hareket etmesini engellemek için,

there's nothing worse than that there's  nothing worse than having your clothes  

kıyafetlerinizin rahatsız olmasından daha kötü bir şey yoktur,

uncomfortable especially when you're  standing still and trying to concentrate  

özellikle hareketsiz dururken ve

on your live stream so i've tucked everything  right in there today it's all in there nice  

canlı yayınınıza konsantre olmaya çalışıyorum, bu yüzden bugün her şeyi tam oraya sıkıştırdım, hepsi orada güzel

and tight like that can you hear that that is  actually my shirt this shirt i'm wearing now  

ve sıkı, bunun aslında benim gömleğim olduğunu duyabiliyor musunuz bu şu anda giydiğim bu gömlek

tucked right into my underwear it's great some  people say you shouldn't do it some people say  

iç çamaşırımın içine sıkışmış harika bazı insanlar bunu yapmamalısın diyor bazı insanlar

it's a little sad if you do it but i don't  care i will do it anyway nice to see you  

eğer yaparsan biraz üzücü ama umurumda değil yine de yapacağım seni

all here today yes we have made it to the end of  another weekend i hope you've had a good weekend  

bugün burada görmek güzel evet başka bir hafta sonunun daha sonuna geldik ben umarım iyi bir hafta sonu geçirmişsinizdir

we had an interesting day yesterday mr  steve and myself we went out for the day  

dün ilginç bir gün geçirdik bay steve ve ben o gün için dışarı çıktık

something very exciting happened something  rather unusual something that i've only seen  

çok heyecan verici bir şey oldu  oldukça sıra dışı bir şey   yalnızca

on television or in movies i've never seen it in  real life so something quite dramatic something  

televizyonda veya filmlerde gördüm  hiç görmediğim gerçek hayat yani oldukça dramatik bir şey   dün

maybe even a little scary happened whilst we were  sitting in the car yesterday in leamington spa

biz leamington spa'da arabada otururken  belki biraz korkutucu bir şey oldu

what what possible thing could be happening in  leamington spa that you might see in movies or  

leamington spa'da filmlerde veya

on television i will tell you a little bit  later on it was rather dramatic actually  

televizyonda görebileceğiniz ne olabilir ki size biraz anlatacağım daha sonraları oldukça dramatikti aslında

it was quite dramatic we were we were we were  rather surprised at what we saw also yesterday  

oldukça dramatikti biz öyleydik dün de gördüklerimize oldukça şaşırdık

we took a trip to a lovely place that steve has  been to before but i've never been to before

steve'in daha önce gittiği ama benim daha önce hiç gitmediğim güzel bir yere geziye gittik

and it was a little farm shop a farm  shop have you ever heard of a farm shop  

ve öyleydi küçük bir çiftlik dükkanı bir çiftlik dükkânı hiç bir çiftlik dükkânını duydunuz mu

so this is a shop that actually is owned  by someone who has a farm but they sell  

yani bu aslında çiftliği olan birine ait bir dükkândır ancak

a lot of produce and other things in their  shop it is a good way of making extra money  

bu dükkân             çok         yapmakta &                         . . . . .

farming in this country i don't know about  your country but this country farming is a very  

bu ülkede ekstra para çiftçiliği ülkenizi bilmiyorum ama bu ülke çiftçiliği çok

difficult profession it's a very different  difficult thing to undertake because there  

zor bir meslek, üstlenilmesi çok farklı zor bir şey çünkü

isn't much money in it especially nowadays  so for many years farmers have struggled  

özellikle bugünlerde bu işte fazla para yok, bu yüzden çiftçiler uzun yıllardır mücadele ediyor

to to keep their farms running because there are  lots of overheads lots of things you have to spend  

çiftliklerini çalışır durumda tutmak için çünkü çok fazla genel masraf       gerçekleştiriyor

money on to run the farm so over the years farming  has become less and less profitable so sometimes  

çiftliği yönetmek için  çok şey   harcamanız gerekiyor, bu nedenle yıllar içinde çiftçilik giderek daha az karlı hale geldi, bu nedenle         bazen

farms might do something else they might open  their farm to the public and show them round  

çiftliklerini halka açabilecekleri başka bir şey yapabilirler ve onlara etrafı gezdirin

or allow them to visit and then they will charge  people for for visiting maybe they will have a  

veya ziyaret etmelerine izin verin ve ardından insanlardan ziyaret için ücret alırlar

small cafe or a tea room or maybe they will have  a shop where they sell their vegetables and fruit  

küçük bir kafeleri veya çay salonları olur veya belki sebze ve meyvelerini sattıkları bir dükkânları olur

so that's the place we went to yesterday a lovely  place and they had the most amazing restaurant  

yani bizim gittiğimiz yer orası dün güzel bir yerdi ve en harika restorana sahiptiler   bununla

as well more about that later on a picture of me  sitting at the table in front of my empty plate  

ilgili daha fazla bilgi daha sonra masada  boş tabağımın önünde otururken çekilmiş bir resmim

i had the most amazing meal yesterday and  so did mr steve as well so we had some nice  

dün en harika yemeği yedim ve Bay Steve de öyle yaptı, bu yüzden biraz yedik

experiences yesterday some interesting experiences  

dünkü güzel   deneyimler bazı ilginç deneyimler

and a very dramatic experience also we  will be talking all about that later on  

ve çok dramatik bir deneyim ayrıca bunları daha sonra konuşacağız   unutmadan bahsetmek

another thing i want to mention before i forget i  am on next week so from tomorrow to friday don't  

istediğim başka bir şey önümüzdeki haftaya bu yüzden yarından cumaya

forget i am with you all week but that will be  my final week of quick fix english addict live  

unutma  tüm hafta sizinleyim ama bu hızlı düzeltme ingilizce bağımlısı canlı   akışlarımın son haftası olacak, bu yüzden

streams that's the final week so from tomorrow  to friday is the final week of my quick fix  

yarından cumaya

daily live streams because of course we are doing  those to celebrate my 15th year on youtube hello  

günlük canlı akışlarımın son haftası olacak çünkü tabii ki bunları youtube'daki 15. yılımı kutlamak için yapıyoruz

to the live chat nice to see you here as well can  i also remind you that there are live captions  

merhaba   canlı sohbet de sizi burada görmek güzel canlı altyazılar olduğunu da hatırlatabilir miyim

if you are watching live right now at 13  minutes past two o'clock live captions you  

şu anda saat ikiyi 13  geçe canlı altyazı izliyorsanız

can activate live captions yeah hello live chat  i wonder who was first today let's have a look oh

canlı altyazıları etkinleştirebilirsiniz evet merhaba canlı sohbet acaba kimdi ilk bugün bir bakalım oh tahmin etmeliydim

i should have guessed

congratulations vytas guess what you've  done it again with your super fast finger  

tebrikler vytas süper hızlı parmağınızla yine ne yaptığınızı tahmin edin

you are first on today's live chat

bugünün canlı sohbetinde birincisiniz

congratulations that's all i can say i don't know  how many weeks or how many times you have been  

tebrikler tüm söyleyebileceğim bu kadar kaç hafta veya kaç hafta bilmiyorum

first on the live chat but you are always welcome  with your fast finger but of course if anyone else  

Canlı sohbette   ilk olduğunuz zamanlar, ancak hızlı parmağınızla her zaman hoş geldiniz , ancak tabii ki, dışarıdaki başka biri

out there believes that they also have a very fast  finger you know what to do at the start of my live  

de çok hızlı bir parmağı olduğuna inanıyorsa, canlı  akışlarımın başında ne yapacağınızı biliyorsunuz,

streams hello to who else is on today we have olga  hello olga nice to see you back beatrice we have  

kime merhaba bugün olga var merhaba olga seni tekrar görmek güzel beatrice biz

also mustafa hello mustafa nice to see you  here as well claudia is here hello claudia  

de   mustafa merhaba mustafa seni burada görmek güzel claudia burada merhaba claudia

nice to see you back as well thank you very  much for your photographs last week i didn't  

seni tekrar görmek güzel ben de geçen haftaki fotoğrafların için çok teşekkür ederim

publish them today unfortunately i'm not going to  publish them because they're still in my email box  

bugün yayınlamadım ne yazık ki yayınlamayacağım çünkü hala e-posta kutumdalar

i didn't have time to retrieve them but perhaps  i will show them tomorrow because i am with you  

onları alacak zamanım olmadı ama belki yarın gösteririm çünkü sizinleyim

tomorrow as well also we have flax zedo connell  hello connell nice to see you back as well  

yarın da biz keten zedo connell'e sahip ol merhaba connell seni tekrar görmek güzel

also maria we also have watching today my ori my  hori my own my own my glory my your wit my glory

ayrıca maria bugün de izliyoruz benim ori benim hori benim kendi şanım benim zekam şanım

hello to you also oh louis mendes is here today  hello lewis and i'm not sure if you're back in  

sana da merhaba oh louis mendes bugün burada merhaba lewis ve ben' paris'e dönüp dönmediğinden emin değilim

paris i did receive your email thank you very  much and i hope your wife is feeling better  

e-postanı aldım çok çok teşekkür ederim ve umarım eşin de

as well this weekend florence is here also  eva eva mez hello to you watching in greece

bu hafta sonu daha iyi hissediyordur   floransa da burada eva eva mez sana merhaba yunanistan'da izliyorum

i know i mentioned this last  week i have a friend who is crazy  

biliyorum bundan en son bahsetmiştim Haftada çılgın bir arkadaşım var

well he is crazy but he's also crazy about  greece he loves going to greece i think  

o da deli ama aynı zamanda  yunanistan için deli oluyor yunanistan'a gitmeyi seviyor sanırım

he hasn't told me this but i think  one day he's going to move to greece  

bunu bana söylemedi ama sanırım bir gün yunanistan'a taşınacak

i don't know how easy it is is it easy to move  to greece can you just move to greece and live  

ne kadar kolay bilmiyorum yunanistan'a taşınmak kolay mı sadece yunanistan'a taşınıp

there is it possible now i know some countries it  isn't easy to just move to to a certain country  

orada yaşamak mümkün mü artık bazı ülkeleri biliyorum belirli bir ülkeye taşınmak kolay değil

i suppose a good example is australia it's very  hard i can't begin to tell you how difficult it is  

sanırım iyi bir örnek avustralya çok zor ben Avustralya'ya gerçekten taşınmak istiyorsanız   bunun ne kadar zor olduğunu size anlatamam

if you want to actually move to australia you  have to you have to have all of these conditions  

all of these things that you must have or  have done to to be able to move to australia  

Avustralya'ya taşınabilmek için sahip olmanız veya  yapmakta olduğunuz tüm bu şeylere   sahip olmanız  gerekir

so what about greece is it easy to move to greece  because i think my friend shaun maybe one day  

yani peki ya yunanistan yunanistan'a taşınmak kolay mı çünkü bence arkadaşım shaun belki bir gün

because he he loves everything greek  he really does including the ouzo

çünkü o yunan'a ait olan her şeyi gerçekten seviyor yunanistan'da oldukça fazla içilen

a very popular type of spirit that  is drunk quite a lot in greece  

çok popüler bir alkollü içki türü olan uzo da dahil

hello victoria hello hussein as  well and also who else is here  

merhaba victoria merhaba hüssein as peki ayrıca başka kimler burada

marcia hello mr duncan hello from brazil hello  brazil i wonder do you know who i haven't seen  

marcia merhaba bay duncan merhaba brezilya'dan merhaba brezilya merak ediyorum kimleri

for a long time on sunday i haven't seen pedro i  have a feeling pedro might be busy at the weekend  

uzun zamandır görmedim biliyor musunuz   pazar günü pedro'yu görmedim içimde hissediyorum pedro hafta sonu meşgul olabilir

i think he i think he appeared last week  on one of my my weekday live streams  

sanırım geçen hafta hafta içi canlı yayınlarımdan birinde göründü   hayal etmiş

did i imagine it i'm sure pedro belmont was on  last week during the week hello also to rabe rabe  

miydim eminim ki geçen hafta  hafta boyunca  rabe rabe   azuz da merhaba rabe rabe

azuz nice to see you here today by the way we are  talking about my favourite subject no not that one  

azuz bugün sizi burada görmek güzel bu arada biz en sevdiğim konudan bahsediyorsunuz hayır o değil

and not that one no not that one either not those  my other favourite subject besides those you know  

ve o değil hayır o da değil diğer favori konudan bahsediyorsunuz bunların yanı sıra

what they are we are talking about sleep today  and there is a reason why i want to talk about it  

ne olduklarını biliyorsunuz bugün uykudan bahsediyoruz ve bunun hakkında konuşmak istememin bir nedeni var

because yesterday we had a very unusual occurrence  yesterday an unusual moment of time where  

çünkü dün çok alışılmadık bir olay yaşadık dün alışılmadık bir an   çiftlik dükkanında

we were waiting for our table to be ready at the  farm shop but nearby there was also a large shop  

masamızın hazır olmasını bekliyorduk ama yakınlarda ayrıca

that sold beds and all of the things that you use  on your bed and we went in there for a few moments  

yatak ve yatağınızda kullandığınız her şeyi satan büyük bir dükkan vardı. ve birkaç dakikalığına oraya gittik

because we had we had about 20 minutes before  the table was ready for us so we went in there  

çünkü  masa bizim için hazır olmadan önce yaklaşık 20 dakikamız vardı, bu yüzden oraya gittik

we will talk about this later on by the way  because mr steve has a lot more to say about that  

bu konuyu daha sonra konuşacağız bu arada çünkü Bay Steve'in bu konuda söyleyeceği daha çok şey var

apparently farming in other countries is also a  difficult thing yes i think many years ago i think  

görünüşe göre diğer ülkelerde çiftçilik yapmak da zor bir şey evet bence uzun yıllar önce

certain types of farming were more popular if i  were to mention things that are popular in this  

belirli çiftçilik türleri daha popülerdi eğer bu

country as far as far as farming is concerned i  would say that dairy farming so many years ago  

ülkede çiftçilik söz konusu olduğunda popüler olan şeylerden bahsetmek isteseydim mandıracılık derdim çiftçilik çok uzun yıllar önce

dairy farming was was huge dairy farms were  everywhere producing milk these days there are few  

mandıra çiftçiliği çok büyüktü mandıra çiftlikleri her yerde süt üretiyordu bugünlerde çok az

dairy farms so many farmers have found that  they've they can move into other types of  

mandıra çiftliği var o kadar çok çiftçi diğer

agriculture or other types of produce and that's  one of the reasons why a lot of farms nowadays go  

tarım türlerine veya diğer ürün türlerine geçebileceklerini keşfetti ve bu Bugünlerde pek çok çiftliğin

into something else they will also diversify oh  i like that word if you diversify it means you  

başka bir şeye yönelmesinin nedenleri, onlar da çeşitlendirilecekler oh bu kelimeyi seviyorum, eğer çeşitlendirirseniz, bu

do something different from what you are doing  as your your main thing you diversify you go off  

yaptığınızdan farklı bir şey yaptığınız anlamına gelir , çünkü asıl işiniz çeşitlendirmek, gidip

and do something slightly different so perhaps  you have a farm but you need to make more money  

biraz farklı bir şey yapmaktır yani belki bir çiftliğiniz var ama daha fazla para kazanmanız gerekiyor

so you do something slightly different  maybe you open a shop or a cafe on your farm  

bu nedenle biraz farklı bir şey yapıyorsunuz çiftliğinizde bir dükkan veya kafe açıp

and allow people to visit so if you diversify it  means you go in a different direction whilst doing  

insanların ziyaret etmesine izin veriyorsunuz, böylece çeşitlendirirseniz  o şeyi yaparken farklı bir yöne gidiyorsunuz

the thing that you normally do you try something  different you go in a different direction  

normalde farklı bir şey denersin farklı bir yöne gidersin

i do that quite often quite often i go in very  different direction i can tell you saturino oh  

bunu çok sık yaparım çok farklı yöne giderim sana saturino oh

saturino says i have my own little  farm on my balcony i have some vases  

saturino balkonumda kendi küçük çiftliğim olduğunu söylüyor fesleğen vazolarım var

of basil celery chili peppers and other herbs  that sounds interesting you see i think mr  

kereviz acı biber ve kulağa ilginç gelen diğer otlar bence bay

steve will become very excited by that i think  he will get rather excited by what you're doing  

steve çok heyecanlanacak bu yaptığınızdan oldukça heyecanlanacak

because because mr steve has always wanted  to have a vegetable plot in in the garden  

çünkü bay steve her zaman bahçede bir sebze bahçesi olmasını istemiştir

growing our own vegetables the only problem is i  think i think sometimes it might be too much work  

kendi sebzelerimizi yetiştirmenin tek sorunu bazen çok fazla iş olabileceğini düşünüyorum

but i do like your idea your idea  of having small pots growing herbs  

ancak küçük saksılara sahip olma fikrinizi sevdim bitkiler yetiştirme

and other things hello udom ho hello udom wanna  pact hi mr duncan i am waiting for you every day  

ve diğer şeyler merhaba udom ho merhaba udom anlaşma yapmak ister misiniz merhaba Bay Duncan bekliyorum sen her gün

from the old man in bangkok hello to you udom  nice to see you here today and yes i will be  

bangkok'taki yaşlı adamdan sana merhaba udom bugün seni burada görmek güzel ve evet yarın

back with you tomorrow every day next week from  monday to friday as we prepare for the 15th  

gelecek hafta pazartesiden cumaya her gün seninle geleceğim

anniversary of this my youtube channel sleep  slang words connected to sleep going to sleep  

bu youtube kanalımın uyku argosunun 15. yıldönümüne hazırlanırken uyku ile ilgili kelimeler uyumak   uykuda

being asleep maybe you have difficulty  waking up after you go to sleep all of those  

olmak belki uykuya daldıktan sonra uyanmakta güçlük çekiyorsunuz tüm

things coming up a little bit later on hello  willian as well also ricardo is here as well  

şeyler biraz sonra ortaya çıkıyor merhaba willian ve ayrıca ricardo da burada

oh hello anna anna vieria as well thank  you very much for joining me inaki  

oh merhaba anna anna vieria da teşekkür ederim  bana katıldığınız için çok teşekkür ederim inaki

is here as well nice to see you all  here thank you for joining me today  

burada da hepinizi burada görmek güzel bugün bana katıldığınız için teşekkür ederim

i think now we are up to date with the live  chat lovely so is it easy to move to greece  

sanırım artık canlı  sohbet konusunda güncel durumdayız güzel yani yunanistan'a taşınmak kolay mı

because i think my friend shawn wants to move  there because he loves greece he was there about  

çünkü sanırım arkadaşım shawn istiyor oraya taşınmak için yunanistan'ı sevdiği için yunanistan'daydı yaklaşık

three maybe four weeks ago he was in greece  he loves it whenever he gets the chance  

üç belki dört hafta önce yunanistan'daydı fırsat buldukça orayı seviyor

he he loves going to greece is there a country  that you would love to visit is there a place  

yunanistan'a gitmeyi çok seviyor ziyaret etmek isteyeceğiniz bir ülke var mı ziyaret etmek isteyeceğiniz bir yer var mı

that you would love to live in or or maybe a  country you would like to to move to to live

yaşamak için taşınmak isteyeceğin bir ülkede veya belki bir ülkede yaşamayı çok isterdin

that's a good question i like that  one hello on wong tung who i believe  

bu iyi bir soru Vietnam'da izlediğine inandığım wong tung'a bir merhaba demekten hoşlanırdım haklı mıyım

is watching in vietnam am i right i hope so  yes mr steve we'll be here in a few moments  

umarım öyledir evet bay steve yapacağız birazdan burada ol

don't worry he will be here  i'm not sure what type of mood  

endişelenme, burada olacak  bugün nasıl bir ruh halinde olduğundan emin değilim

he is in today he was outside a few moments  ago however at the moment steve has a problem

birkaç dakika önce dışarıdaydı  ancak şu anda steve'in

to be honest with you steve has lots of problems  some of them big problems but at the moment steve  

sana karşı dürüst olmak gerekirse bir sorunu var steve'in çok sorunu var sorun sayısı bazıları büyük sorunlar ama şu anda steve

has a dilemma he's trying to find a very good  pair of running shoes so he can go running  

bir ikilem yaşıyor. kış aylarında koşabilmek için çok iyi  bir çift koşu ayakkabısı bulmaya çalışıyor

during the winter months i think he wants  something that he can use when he's running on mud  

bence çamurda koşarken kullanabileceği bir şey istiyor   bu

so if you are a person who likes to go running  or maybe if you are a person who likes running  

yüzden Koşmayı seven biriyseniz veya belki

in all weathers like mr steve maybe you can  give him some advice a little bit later on  

Bay Steve gibi tüm hava koşullarında koşmayı seven biriyseniz belki biraz sonra ona biraz tavsiye verebilirsiniz

talking of mr steve yes he will be with us soon  and before then we are going to have a look at  

Bay Steve hakkında konuşurken evet yakında bizimle olacak ve o zamandan önce

one of my youtube videos don't forget for the  past 15 years i have made so many youtube videos  

youtube videolarımdan birine bakacağız unutma son 15 yılda çok fazla youtube videosu yaptım

i think around about a thousand i think so i think  it's a it's it's around about 1 000 videos i've  

yaklaşık bin civarında olduğunu düşünüyorum yani bence yaklaşık 1000 civarında Yaptığım   videolar

made and maybe maybe more maybe more than that  so let's have a look at one of those videos this  

ve belki daha fazla belki daha fazla o zaman o videolardan birine bir göz atalım bu

is one of my full english lessons and after this  we are going to talk to mr steve who apparently  

tam İngilizce derslerimden biri ve bundan sonra görünüşe göre

has one or two problems also we will be  talking about something very dramatic  

bir veya iki sorunu olan Bay Steve ile konuşacağız. dün gördüğümüz çok dramatik bir şeyden konuşacağız

that we saw happening yesterday all  of that coming up right after this

tüm bunların hemen ardından gelecek merhaba

hi everybody welcome to another full english  lesson with me mr duncan it is a windy day  

millet benimle başka bir tam İngilizce dersine hoşgeldiniz Bay Duncan Birleşik Krallık'ta rüzgarlı bir gün

here in the uk but i hope you are feeling cosy  and warm and you are okay today before i begin  

ama umarım kendinizi rahat hissediyorsunuzdur ve sıcak ve sen iyisin bugün başlamadan önce   o uykulu sinapsları ısıtmak

i would like to give you a little brain teaser so  as to warm up those sleepy synapses what word can  

için size küçük bir zeka oyunu vermek istiyorum

be used alongside the following five words the  words are bag stalk counter runner baked i will  

aşağıdaki beş kelimeyle birlikte hangi kelime kullanılabilir?

give you the answer at the end of today's  video lesson so get those thinking caps on

bugünün video dersinin sonunda cevaplayın, bu nedenle,

as you know i love food and i couldn't resist  mentioning an expression that is often used  

yemek yemeyi sevdiğimi bildiğiniz ve bir şey hakkında düşünmeden önce sık kullanılan bir ifadeden bahsetmeden edemeyeceğim ve az önce

before we think about something we've just heard  the phrase is food for thought a thing heard or  

duyduğumuz deyimi düşünce için besindir a duyulan veya

read that resonates or lingers in your mind or has  the possibility to change your view of something  

okunan, zihninizde yankılanan veya oyalanan veya bir şeye bakışınızı değiştirme olasılığı olan bir şey

might be described as food for thought that speech  of yours has given me a lot of food for thought  

düşünce için yiyecek olarak tanımlanabilir, konuşmanız bana çok fazla fikir verdi

the thing said has given you something  new or challenging to think about  

söylenen şey size yeni bir şey verdi veya düşünmek zor

it has fed some new information into your brain  it has made you think deeply about a certain idea  

beyninize bazı yeni bilgileri besledi belirli bir fikir   veya konu hakkında derinlemesine düşünmenizi sağladı

or topic you might even change your opinion  because of it that new idea or opinion has  

hatta fikrinizi değiştirebilirsiniz çünkü bu yeni fikir veya görüş

given you something to chew over in your  mind it has given you some food for thought

size zihninizde çiğneyecek bir şey verdi size düşünmeniz için yiyecek verdi

can you see what is behind me it is something  that is hidden away so it might be hard to see  

arkamda ne olduğunu görebilir misiniz bu gizlenmiş bir şey bu yüzden görmek zor olabilir   işte

oh there it is this is a nest box it is an  artificial space where bird eggs can be nurtured  

bu bir yuva kutusu kuş yumurtalarının beslenebileceği yapay bir alandır

until the chicks growing inside them are ready  to hatch out so this nest box will allow a pair  

ta ki içlerinde büyüyen civcivler yumurtadan çıkmaya hazırdır, dolayısıyla bu yuva kutusu bir çift

of birds to add their own bedding such as grass  and moss to the inside of the box the word nest  

kuşun kutunun içine çimen ve yosun gibi kendi yataklarını eklemesine izin verir.

can be used in many ways to hide something  away in a safe place as a verb is nest  

bir fiil olarak güvenli yer yuvadır   yuva yaparsınız

you nest you place something away for safe keeping  you can have a nest egg which is the sum of money  

güvenli bir şekilde saklamak için uzağa bir şey koyarsınız  birkaç yıl içinde biriktirilen paranın toplamı olan bir yuva yumurtanız olabilir

that is saved over a number of years the money  is often invested so as to gather interest  

para genellikle faiz toplamak için yatırılır

you want your money to be worth more in the future  for when you retire so a nest egg is something  

paranızı istersiniz gelecekte daha değerli olacak çünkü emekli olduğunuzda bu nedenle bir yuva

that will be used at a later date a large quantity  or number of animals living in a certain location  

daha sonraki bir tarihte kullanılacak bir şeydir belirli bir yerde yaşayan çok sayıda veya sayıda hayvan

can be described as a nest a collection of  furniture that belongs together and is easy  

yuva olarak tanımlanabilir birbirine ait mobilyalar topluluğu ve

to pack away and store can be described as a  nest for example you can have a nest of tables  

paketlemesi ve saklaması kolaydır  yuva olarak tanımlanabilir, örneğin bir masalar dizisine sahip olabilirsiniz

all the different sized tables  can be stored inside each other  

tüm farklı büyüklükteki masalar iç içe saklanabilir

a place where a person likes to rest and  relax so as to feel cosy and safe is a  

bir kişinin rahat hissetmek için dinlenmeyi ve rahatlamayı sevdiği bir yer ve güvenli bir

nest hopefully soon there will be a family  of birds nesting inside this nest box  

yuvadır umarım yakında bu yuva kutusunun içinde yuva yapan bir kuş ailesi olur

a pair of birds will build a nest together and  raise their own brood of chicks i wonder what type  

bir çift kuş birlikte yuva yapar ve kendi civcivlerini yetiştirir acaba orada ne tür bir

of bird will be living in there could it be a pair  of blue tits perhaps we will have to wait and see

kuş yaşayacak bir çift olabilir mi belki de beklemek ve

it's time to take a look at another buzz  word a buzz word is a word or phrase that  

başka bir vızıltı kelimesine bakmanın zamanının geldiğini görmek zorundayız.

is often used during a certain period or  is generally popular today's buzzword is  

generic the word generic can be used as both  an adjective and a noun as an adjective generic  

hem sıfat hem de sıfat olarak isim olarak kullanılır jenerik

means to belong to a group with no precise or  exact classification the thing in question is  

kesin veya kesin sınıflandırması olmayan bir gruba ait olmak anlamına gelir söz konusu şey

named by its group without naming a single  characteristic we are using its generic name  

tek bir  özelliği adlandırmadan grubu tarafından adlandırılır, onun genel adını kullanırız

the overall characteristics are being identified  generically as belonging to a certain group  

genel özellikler tanımlanır jenerik olarak belirli bir gruba

or genus certain types of medicine with no clear  brand name are often referred to as generic  

veya cinse ait olduğu için net bir marka adı olmayan belirli ilaç türleri genellikle jenerik olarak adlandırılır

something with no clear individual  identity is generic as an insult  

net bir bireysel kimliği olmayan bir şey bir hakaret olarak jeneriktir

a person might describe an uninspiring idea  that lacks originality or thought as generic  

bir kişi orijinalliği olmayan ilham vermeyen bir fikri  tanımlayabilir veya jenerik olarak düşünülebilir

as a noun generic refers to an unbranded product  and is normally associated with types of medicine

jenerik bir isim, markasız bir ürüne atıfta bulunur ve normalde ilaç türleriyle ilişkilendirilir,

can you see what i'm doing over there i'm sitting  on the fence i'm enjoying the view and taking in  

orada ne yaptığımı görebilir misiniz çitin üzerinde oturuyorum manzaranın keyfini çıkarıyorum ve

some fresh air there is a phrase that exists in  english which refers to the position in which  

biraz temiz hava alıyorum şu

i'm sitting right now to sit on the fence  this phrase refers to a person who cannot  

anda çitin üzerinde oturmak için oturduğum pozisyonu ifade eden İngilizce'de mevcuttur.

or will not express their own opinion or take  any particular side in a dispute or argument to  

remain neutral without expressing your personal  opinion can be described as sitting on the fence  

kişisel görüşünüzü ifade etmek, sınırda oturmak olarak tanımlanabilir

you might be willing to listen to the discussion  but you are unwilling to get involved directly  

tartışmayı dinlemeye istekli olabilirsiniz ancak doğrudan dahil olmaya isteksizsiniz

we often use this expression negatively when  describing a person who seems unwilling to express  

bu ifadeyi, kendi düşüncelerini ifade etmek konusunda isteksiz görünen bir kişiyi tarif ederken genellikle olumsuz olarak kullanırız

their own thoughts you two can argue all day but  if you don't mind i would rather sit on the fence  

ikiniz de yapabilirsiniz bütün gün tartışın ama sakıncası yoksa çitin üzerine oturmayı tercih ederim

there you go again avoiding the  problem by sitting on the fence  

işte yine çitin üzerine oturarak sorundan kaçıyorsunuz

you will have to get involved at some point  you can't keep sitting on the fence to sit on  

bir noktada müdahil olmanız gerekecek çitin üzerinde oturmaya devam edemezsiniz

the fence is to remain neutral you don't want to  get involved you would rather keep your opinion  

çit tarafsız kalmaktır  karışmak istemiyorsunuz fikrinizi kendinize saklamayı tercih ediyorsunuz   çekimsersiniz,

to yourself you abstain withhold hold back  decline you keep your feelings to yourself  

geri çekilmiyorsunuz , reddediyorsunuz, duygularınızı kendinize saklıyorsunuz

by not expressing an opinion decision or  choice you have chosen to sit on the fence

bir görüş, karar veya  tercihinizi ifade etmeyerek, çitin üzerinde oturmayı seçtiniz

well that's almost it from me for today  i hope you have enjoyed this full english  

bugünlük benden bu kadar umarım bu tam ingilizce

lesson however i still have some unfinished  business to sort out concerning the brain teaser  

dersini beğenmişsinizdir ancak

that i gave you at the start of today's video  lesson i asked you to name the word that can  

bugünün video  dersinin başında size verdiğim zeka sorusuyla ilgili halletmem gereken bazı bitmemiş işim var.

be used alongside the following five words  bag stalk counter runner baked the answer is  

aşağıdaki beş kelimeyle birlikte kullanılabilir torba sapı sayaç rayı fırınlanmış cevap

bean you can have a bean bag which is a type  of soft chair you can have a beanstalk which  

fasulyedir

is the main support body of a bean plant then  there is bean counter which is a slang term for  

accountant then there is rina bean which is a  type of creeping plant and of course there is  

muhasebeci için argo bir terimdir, sonra bir  sürünen bitki türü olan rina fasulyesi vardır ve tabii ki

baked bean which is a delicious type of food that  goes well with tomato sauce on toast oh delicious  

tost üzerine domates sosuyla iyi giden lezzetli bir yemek türü olan kuru fasulye vardır ah lezzetli   işte

that's it it is time to say goodbye see you again  very soon for another full english lesson this is  

bu kadar demenin zamanı geldi hoşçakal tekrar görüşürüz çok yakında başka bir tam ingilizce dersi için bu

mr duncan in the birthplace of english that is  of course england saying thanks for watching  

bay duncan ingilizcenin doğduğu yer olan tabii ki ingiltere'de izlediğiniz için teşekkürler

see you again soon and of course until the  next time we meet you know what's coming next

yakında tekrar görüşmek üzere ve elbette  bir dahaki sefere görüşene kadar bundan sonra ne olacağını biliyorsunuz

ta ta for now

şimdi

mmm baked beans we will be talking  about baked beans in a few moments time  

mmm kuru fasulye birazdan kuru fasulye hakkında konuşacağız zaman

hello everyone welcome if you just joined  us yes you haven't missed much the best  

merhaba herkese hoşgeldiniz  bize yeni katıldıysanız evet çok şey kaçırmadınız

is still to come this is english addict on a  sunday afternoon coming to you live from england

hala gelecek bu ingilizce bağımlısı bir pazar öğleden sonra size canlı yayında geliyor ingiltere

hello hello again hello mr duncan hello  wonderful lovely viewers from all across  

merhaba tekrar merhaba bay duncan merhaba dünyanın her yerinden harika sevimli izleyiciler

the globe yes here we are once again on a  fun-filled sunday afternoon with mr duncan  

evet burada bir kez daha eğlence dolu bir pazar öğleden sonra bay duncan ile birlikteyiz

what i what i've noticed what i've noticed  over the past couple of weeks is my viewing  

geçen birkaç hafta içinde fark ettiklerim neler fark ettiklerim  izlemem

or the the audience always increases around  this time it's almost as if they are joining  

veya seyirci her zaman yaklaşık bu sefer neredeyse sanki

just to see you oh no definitely not mr  duncan i mean what have i got to offer  

sadece sizi görmek için katılıyorlar gibi oh hayır kesinlikle değil Bay Duncan demek istediğim ne sunabilirim   bu

that's true not a lot well mr duncan i'm keeping  a keen eye on the weather outside okay then why  

doğru pek iyi değil Bay Duncan tutuyorum Dikkatli bir şekilde dışarıdaki havayı izliyorum tamam o zaman neden

because i want to cut the grass okay hopefully for  the last time before the winter because here in  

çünkü çimleri biçmek istiyorum tamam umarım kıştan önce son kez çünkü burada

the uk the grass stops growing around november  time and doesn't start doesn't start growing  

İngiltere'de çimler kasım ayı civarında büyümeyi durdurur ve

again until the weather gets warmer in around  march i'm surprised you've got any grass left  

mayıs ayına kadar tekrar büyümeye başlamaz Mart ayı civarında havalar ısınıyor Hiç çim kalmamasına şaşırdım

because you seem to be cutting it all the time  well i mean i only cut it down to the same level  

çünkü her zaman onu biçiyor gibisin  yani sadece aynı seviyeye kadar kestim

but of course i don't like to cut it when it's  wet because it clogs up the machine okay so i'm  

ama tabii ki kesmekten hoşlanmıyorum ıslak olduğunda, çünkü makineyi tıkar tamam, bu yüzden

hoping we according to the forecast we've  got a 50 chance of rain this afternoon well  

umarım tahmine göre bu öğleden sonra %50 yağmur yağma ihtimalimiz vardır  daha

it was raining earlier i know spitting spitting a  little so i don't want that to happen because it  

erken yağmur yağıyordu biliyorum tükürmek biraz tükürmek bu yüzden bunun olmasını istemiyorum olur çünkü bu

will ruin my plans to cut the grass anyway that's  that's that's my sort of first world problem yes  

çimleri biçme planlarımı zaten mahvedecek bu bu benim ilk dünya sorunum

mr steve has such a difficult life don't you you  you always have a new problem to solve including  

finding a pair of running shoes a suitable  pair of running shoes i can't begin to tell you  

uygun koşu ayakkabısı steve'in bir çift koşu ayakkabısı bulmak için

how much time and and energy steve is putting  in to finding a pair of running shoes in fact  

ne kadar zaman ve enerji harcadığını size anlatamam aslında   bence koşu ayakkabısını

i think he's using more energy to find the  running shoes than if he was actually running  

bulmak için gerçekten iyi koşuyor olduğundan daha fazla enerji harcıyor

well do you know what it's like when you want to  buy something new and there are lots of different  

Yeni bir şey satın almak istediğinizde ve pek çok farklı

brands available and then within those brands  there are lots of different versions of certain  

markanın mevcut olması ve ardından bu markalar içinde belirli  ayakkabı adlarının birçok farklı versiyonu olması nasıl bir bilir misiniz? sizin

names of shoes you have to find the right one for  you yes and the problem if anyone does any running  

için doğru olanı bulmanız gerekir evet ve sorun eğer herhangi biri koşu yapıyorsa,

anybody out there like going running please let  us know but the trouble is because it's very  

herhangi biri koşmaktan hoşlanıyorsa, lütfen bize bildirin, ancak sorun şu ki,

hilly around here i don't go on the road lots  of hills i don't go on the road so i go sort of  

buralar çok engebeli olduğu için yola çıkmıyorum, çok yokuş yok, yolda gitmiyorum, bu yüzden bir şekilde gideyim

sort of you would call it sort of cross country  probably yes well on ground on grass on mud also  

aranızda arazi koşusu diyebilirsiniz muhtemelen evet iyi yerde çim üzerinde çamur üzerinde ayrıca

in all sorts of weather so i need something that  will grip into uphill and downhill uneven ground  

her türlü hava koşulunda bu yüzden yokuş yukarı ve yokuş aşağı engebeli zemin

and mud thick mud so i need something with not  spikes no but lugs what they call lugs underneath  

ve çamur kalın çamurda tutunacak bir şeye ihtiyacım var bu yüzden sivri olmayan bir şeye ihtiyacım var hayır ama altında çıkıntılar dedikleri çıkıntılar

a shoe yeah on the sole so they look like  they're little pieces of plastic that stick out  

bir ayakkabı evet tabanda yani dışarı çıkan küçük plastik parçalar gibi görünüyorlar

yes they're like spikes but they're made of so i'm  at the moment you see i bought a pair last year  

evet sivri uçlular ama onlar malzemeden yapılmışlar, bu yüzden ben gördüğünüz anda bir satın aldım geçen yılki çift

um with five millimetre looks yes okay let's not  get into the tank not quite enough you see i'm  

um beş milimetrelik bakışla evet tamam tanka yeterince girmeyelim, görüyorsunuz

going for eight millimetre now because i'm still  slipping even in the five millimetre so yes so  

şimdi sekiz milimetre gidiyorum çünkü hala beş milimetrede bile kayıyorum, bu yüzden evet yani

i'm looking at certain makes of shoes mr duncan  and going onto the website and trying to find out  

belirli markalara bakıyorum Ayakkabılar hakkında Bay Duncan ve web sitesine girip

which is the best one for me yes so i don't know  if anyone does any running in extreme conditions  

benim için en iyisinin hangisi olduğunu bulmaya çalışıyorum evet yani bilmiyorum aşırı koşullarda koşu yapan var mı

please let us know uh as to what particular brands  or types of shoes you have found yeah it's a  

lütfen belirli ayakkabı markaları veya türleri hakkında bize bilgi verin evet bu

useful it's a pretty uh random question to ask  very random but if i say no more random than usual  

yararlı buldunuz bu oldukça rastgele bir soru sormak için oldukça rastgele bir soru ama normalden daha fazla rastgele değil dersem

i'm looking at innovate i'm looking at  salomon uh so let me know what you think okay  

yenilik yapmaya bakıyorum salomon'a bakıyorum bu yüzden ne düşündüğünüzü bana bildirin tamam   bak evet

look yes two pairs of running shows says magdalene  one pair for summer and one for winter with wool  

iki koşu şovları magdalene diyor bir çift yaz için ve bir çift yün çoraplı kış için

socks yes if you're a serious runner you have to  have two at least two uh types of running shoe  

evet, eğer ciddi bir koşucuysanız iki  en az iki tür koşu ayakkabınız olmalıdır

you have to have a light one for summer use and  something that's maybe waterproof and capable of  

yaz kullanımı için hafif bir ayakkabınız ve  bir şeyiniz olmalıdır bu belki su geçirmezdir ve

going over rough wet soggy ground in the winter  i'm starting to regret mentioning this well do  

kışın engebeli ıslak vıcık vıcık zeminin üzerinden geçebilir bundan bahsettiğime pişman olmaya başlıyorum iyi yap  nasıl biriyim

you know what i'm like i don't do things by half  no well but this but this is bringing me on to  

bilirsin bazı şeyleri yarı yarıya iyi yapmam  ama bu ama bu beni harekete geçiriyor

yesterday you see so yesterday we were doing one  or two things we had the most delicious meal which  

düne kadar görüyorsunuz yani dün bir veya iki şey yapıyorduk en lezzetli yemeği yedik ki bundan

we will be talking about a little bit later we  also went somewhere else a place called leamington  

biraz sonra bahsedeceğiz ayrıca leamington leamington spa adında başka bir yere gittik, kulağa dramatik

leamington spa a place that sounds as if nothing  dramatic ever happens well it's a peaceful sort of  

hiçbir şey olmamış gibi gelen bir yer pekala huzurlu bir tür

middle class sort of town fairly people that are  you wouldn't say they were badly off you would say  

orta sınıf kasabası oldukça insanlar olan kötü durumda olduklarını söylemezsiniz   öyleydiler derdim ki

they were i would say above average yes i i would  say it's a place that tends to have a certain  

ortalamanın üzerinde evet diyebilirim ki buranın belirli bir varlık imajına sahip olma eğiliminde olduğu bir yer

image of being maybe sophisticated because it has  the royal in front you see it's a special type of  

belki sofistike çünkü önünde kraliyet var, görüyorsunuz bu özel bir

town it is called royal leamington spa so it it  it's it's a little bit precocious to be honest  

kasaba türü, buna royal leamington spa deniyor, bu yüzden dürüst olmak gerekirse biraz erken gelişmiş

but we were surprised yesterday we were sitting  in steve's car parked along a lovely leafy road  

ama dün Steve'in güzel bir yere park etmiş arabasında oturduğumuza şaşırdık. yapraklı yol

and it was expensive houses expensive houses  it it it seemed like the perfect moment of time  

ve pahalı evlerdi pahalı evler o mükemmel bir an gibi görünüyordu

when suddenly well i spotted it first out of  the corner of my eye i was aware of someone  

birdenbire gözümün ucuyla onu ilk fark ettiğimde birinin   etrafta

walking around hanging around sitting on one  of the walls suspicious very suspicious looking  

dolaşıp duvarlardan birinin üzerinde oturduğunu farkındaydım çok şüpheli şüpheli bakış

and i said to steve i said look at that guy  over there he looks like a drug dealer he  

ve Steve'e dedim ki şuradaki adama bak uyuşturucu satıcısına benziyor

looks like he's dealing drugs because when  you imagine a drug dealer you always have  

uyuşturucu satıyor gibi görünüyor çünkü bir uyuşturucu satıcısını hayal ettiğinizde her zaman

a certain image in your mind of a drug  dealer what they look like and this man  

kafanızda bir uyuşturucu satıcısının nasıl göründüğüne dair belirli bir imaj vardır gibi ve bu adam

fitted every stereotype every description  you could probably have of a drug dealer he  

bir uyuşturucu satıcısının muhtemelen sahip olabileceği her türlü klişeye uyuyordu

was acting suspiciously it was quite cold and  yet he was wearing uh a fashionable top with no  

şüpheli davranıyordu  hava oldukça soğuktu ve yine de kolsuz şık bir üst giyiyordu

sleeves yes it was a jelly yes no that's  odd that looked odd for a start unshaven  

evet jöleydi evet hayır bu tuhaf Tıraşsız bir başlangıç

just i mean he was sitting in people's driveways  on his phone yeah then sitting on walls doing odd  

sadece telefonuyla insanların garaj yollarında  oturuyordu evet sonra duvarlarda oturup

things that you wouldn't normally do he was very  suspicious well he was hanging around hanging  

normalde yapmayacağınız tuhaf   şeyler yapıyordu.

around he was just waiting and he looked like  he was waiting for something or someone he kept  

bir şey ya da birini bekliyordu

texting on his phone then looking around then he  walked up a bit further well anyway we felt like  

telefonuna mesaj atmaya devam etti  sonra etrafa baktı ve biraz daha yürüdü.

we were sort of undercover police officers  no well we didn't we didn't at that moment  

because because all i said was he looks like a  drug dealer so we sat there for a while didn't  

Uyuşturucu satıcısına benziyor mu dedim, bu yüzden bir süre orada oturduk değil mi

we we sat there for a while let's see what goes  on here and then he he was still there but then  

bir süre orada oturduk bakalım burada neler oluyor ve sonra hala oradaydı ama sonra

he moved slightly further down the road and  then then a car came up the road behind us and  

yolun biraz aşağısına gitti ve  sonra sonra arkamızda bir araba geldi ve

parked on the opposite side a souped-up audi yes  okay probably about six or eight years old with  

karşı tarafa park etti, güçlendirilmiş bir Audi evet  tamam muhtemelen yaklaşık altı veya sekiz yaşındaydılar

they'd obviously fitted oversized wheels and all  sorts of body kit to it immediately i'm suspicious  

belli ki ona büyük boy tekerlekler ve her türlü gövde kiti takmışlardı hemen şüpheleniyorum

and there is the flow of my story gone go on well  i'm just painting the picture well it's a car  

ve hikayemin akışı gitti devam edin sadece resmi çiziyorum bu bir araba

that's all you need to know really yes  but you know the man inside looked a bit  

bilmeniz gereken tek şey bu gerçekten evet ama bilirsiniz içerideki adam biraz baktı

yes the man drew up in the car yes and  then the the other guy that was waiting  

evet adam arabaya bindi evet ve sonra bekleyen

and looking suspicious he was also once again on  his phone sending a message and then he got up  

ve şüpheli görünen diğer adam da bir kez daha telefonuyla mesaj gönderiyordu ve sonra kalktı   ve

and went to the car yes and got in to the  passenger door and sat down in there anyway  

arabaya gitti evet ve yolcu kapısına girdi ve yine de oraya oturdu

they drove off together behind us they they  turned around and went back the other way  

birlikte yola çıktılar arkamızdan döndüler ve diğer yöne

only about 20 meters but yes i'm getting to that  steve i'm setting the scene but as they came to  

sadece 20 metre kadar gittiler ancak evet o steve 'e yaklaşıyorum, olayı ayarlıyorum ancak

the junction the car stopped and the young lad  who looked suspicious got out and walked off  

kavşağa  geldiklerinde  araba durdu ve şüpheli görünen genç delikanlı dışarı çıktı ve yürüdük

and we suddenly realized that we  had just witnessed a drug deal  

ve birdenbire  az önce bir uyuşturucu satışına tanık olduğumuzu fark ettik

yes yes right in front of our right in front of  our eyes in lemington spa in posh mind you see  

evet evet tam gözümüzün önünde  lemington spa'da lüks bir zihinde görüyorsunuz

everyone's taking drugs these days mr duncan well  well not everyone can i just say well we're not  

bugünlerde herkes uyuşturucu kullanıyor bay duncan pekala  pekala herkes yapamaz ben sadece iyi değiliz deyin   hayır iyi

no we're not well that's not everyone unless you  can't coffee no okay steve but imagine that so so  

değiliz bu herkes değil, siz kahve içemezseniz hayır tamam steve ama hayal edin ki öyle   tam

we were just sitting right in front of us didn't  couldn't care less i think he was acting a bit  

önümüzde oturuyorduk umursayamazdık bence o öyleydi biraz

suspicious well i don't know i mean had we been  police officers we could have raced after them  

şüpheci davranıyorum bilmiyorum yani polis olsaydık peşlerinden koşabilirdik   evet pekala

yeah well we wouldn't and caught them not what you  normally do is you have some sort of backup so we  

yapmazdık ve onları yakalayamazdık normalde yaptığınız şey bir tür yedeğiniz var yani biz

would be the people watching you see with our with  our radios hello hello roger juan roger one over  

insanlar olurduk telsizlerimizle gördüğünüzü izliyorum merhaba merhaba roger juan roger bir kere

and then we would get in touch with  the other policemen that were nearby  

ve sonra yakınlardaki diğer polislerle temasa geçerdik

but it's weird i've never seen  that before in my sheltered life  

ama bunu  daha önce hiç görmemiş olmam tuhaf, korunaklı hayatımda   daha

i've never seen it before i've never seen a real  drug deal taking place right in front of our eyes  

önce hiç görmemiştim gözümüzün önünde gerçekleşen gerçek bir uyuşturucu ticareti hiç görmedim   Leamington'da olanların bu

it was obvious that that's what would what would  have happened in Leamington probably this goes  

olacağı açıktı, muhtemelen bu

on all the time in towns up and down the country  but not leamington not leamington spa well well  

ülkenin yukarısındaki ve aşağısındaki kasabalarda her zaman devam ediyor ama Leamington değil, Leamington spa'da değil pekala

you see the thing is mr duncan they've done some  research on people that take drugs like cocaine  

mesele şu ki Bay Duncan kokain gibi uyuşturucu kullanan insanlar

and uh the people with lots of money okay  businessmen uh wives stuck at home wives  

ve çok parası olan insanlar hakkında bazı araştırmalar yapmışlar tamam işadamları uh eşleri evde mahsur kalan eşler

yes apparently you're telling me that housewives  are doing with rich husbands yes doing the dishes  

evet görünüşe göre bana ev kadınlarının zengin kocalar evet bulaşıkları yıkar   peki bunu

well i don't know about that washing  the clothes and then taking cocaine  

bilmiyorum çamaşır  yıkamak ve sonra kokain almak   tek

well all i know is that there's a lot of people  mr duncan i can see you nodding shaking your head  

bildiğim bir sürü insan olduğu  bay duncan başınızı salladığınızı görebiliyorum

uh a lot of people who you would think don't take  drugs actually do it's quite a problem amongst  

uh isteyeceğiniz birçok insan bence uyuşturucu almayın gerçekten yapın bu

people who have lots of disposable income not  necessarily maybe i know not necessarily i'm  

çok fazla harcanabilir geliri olan insanlar arasında büyük bir sorun ille de değil belki biliyorum ille de değil

just saying it does happen mr tucker yes it can  happen everywhere but you would think wouldn't  

sadece bunun olduğunu söylüyorum Bay Tucker evet her yerde olabilir ama siz düşünürsünüz değil mi

you that somebody in a in a good job well-paid  job seemed to have everything wouldn't need drugs  

iyi bir işte, iyi maaşlı bir işte çalışan birinin her şeye sahip gibi göründüğünü, uyuşturucuya ihtiyaç duymayacağını

but apparently they do and lots of them are taking  them sort of at work just openly but you wouldn't  

ama görünüşe göre uyuşturucuya ihtiyaçları var ve birçoğu işyerinde onları bir şekilde açıktan alıyor ama siz

suspect them because they don't look like druggies  they're not sort of dressed what drug is that is  

onlardan şüphelenmezsiniz çünkü uyuşturucu kullanmıyorlar uyuşturucu bağımlısı gibi görünüyorlar giyinik değiller bu ne uyuşturucu bu

a word you use somebody who takes it a druggie  yes okay steep calm down oh wouldn't you agree  

kelimeyi uyuşturucu kullanan biri için kullanıyorsun evet tamam dik sakin ol oh aynı fikirde değil

i think you might be on drugs today i'm on nothing  i'm just on the high of life are you sure that guy  

misin  bugün uyuşturucu kullanıyor olabilirsin ben hiçbir şey kullanmıyorum ben hayatın zirvesindeyim o adamın

didn't push something through your car window i  didn't think if he's got anything interesting no  

arabanın camından bir şey itip itmediğine emin misin ilginç bir şeyi olup olmadığını düşünmedim hayır

i'd not really okay steve let's i've only got 10  pounds let's not say things like that because we  

gerçekten iyi olmazdım steve hadi sadece 10 poundum var yapmayalım böyle şeyler söyleyin çünkü

have a certain amount of credibility we've got  to well we've lost most of it you can't come  

belli bir miktarda güvenilirliğimiz var elimizdeki çoğu şeyi kaybettik

on here onto youtube and have credibility it's  not easy to get to be honest thank you ricardo  

youtube'a gelip inandırıcılığa sahip olamazsınız dürüst olmak kolay değil teşekkürler ricardo

i need trail sneakers made with gore-tex  yes gore-tex is good because it's waterproof  

ihtiyacım var gore-tex ile yapılmış arazi spor ayakkabıları evet gore-tex iyidir çünkü su geçirmez

but apparently i've discovered you can get  waterproof socks okay because i've got a  

ancak görünüşe göre su geçirmez çoraplar alabileceğinizi keşfettim, çünkü

pair of running shoes that are not waterproof  and it's quite annoying when you're running on  

su geçirmez olmayan  bir çift koşu ayakkabım var ve siz

long grass and it's wet your feet get wet  and but apparently some running shoes they  

uzun çimenlerin üzerinde koşarken hava ıslanır ayaklarınız ıslanır ve görünüşe göre bazı koşu ayakkabılarında

don't like to have waterproofing in it because  it's i don't know why but there's a reason why  

su geçirmezlik olmasını sevmiyorlar çünkü neden bilmiyorum ama bunun bir nedeni var   bu

so this shop told me oh you you can buy waterproof  socks no couldn't you just put your feet in  

yüzden bu dükkan bana satın alabilirsin dedi su geçirmez çoraplar hayır, ayaklarınızı   plastik poşetlere koyamaz mıydınız?

plastic bags well i have done that yes i have done  that that would save a lot of money you could just  

use plastic bags so instead of instead of buying  expensive socks you could just put a couple of  

carrier bags on your feet anarchy says is there  a slang word to name a drug dealer so people that

ayağınızda bir çift taşıma çantası anarşi diyor ki bir uyuşturucu satıcısına isim vermek için argo bir kelime var mı yani

people that consume drugs you call them a druggie  don't you yes a druggie a drug dealer uh there  

uyuşturucu tüketen insanlara uyuşturucu bağımlısı diyorsunuz değil mi evet uyuşturucu satıcısı uyuşturucu satıcısı uh

probably are slang words i would say watch  breaking bad well a dealer a dealer dealer  

muhtemelen argo kelimeler söyleyebilirim izle kötüye giden satıcı satıcı bayi

we normally just say dealer he's a dealer he's a  dealer she's a dealer do you know any dealers yes

normalde sadece bayi deriz o bayi o bayi o bayi o bayi bildiğiniz bayi var mı evet

we should not be judging people by their  appearance apparently according to tomic we're  

insanları görünüşlerine göre yargılamamalıyız görünüşe göre türe göre

not judging them well we're not judging them no  we're just saying we witnessed it look if if you  

onları iyi değerlendirmiyoruz onları yargılamıyoruz hayır sadece tanık olduğumuzu söylüyoruz bak eğer

want to sell drugs on the street corner we are not  going to judge you for that but but it is illegal  

sokak köşesinde uyuşturucu satmak istiyorsanız bunun için sizi yargılamayacağız ama bu yasa dışı   bunu

it's just you know you don't expect to see it  no you don't expect to see it in broad daylight  

beklemediğinizi biliyorsunuz onu görün hayır,

whilst you parked your car in a  leafy suburb of Leamington spa  

arabanızı Leamington spa'nın yemyeşil bir banliyösüne park ederken güpegündüz görmeyi beklemiyorsunuz   bu

that's why i was surprised i mean if i was  parked in i don't know Hansworth in birmingham  

yüzden şaşırdım yani park etmiş olsaydım, Birmingham'daki Hansworth'u tanımıyorum

oh well i think well there you go or kings heath  king's heath are you sure you've picked an area  

oh pekala sanırım Pekala, ya da kings fun  king 's funda   orada hafiflemeye değer bir alan seçtiğinizden emin misiniz

there that's worthy of uh slagging off i'm  not slacking it off i'm not criticizing it  

gevşetmiyorum onu ​​eleştirmiyorum

but yes maybe or bilston bilston there we go near  wolverhampton or or anywhere in wolverhampton if  

ama evet belki veya bilston bilston işte wolverhampton'a gidiyoruz veya ya da wolverhampton'da herhangi bir yer, eğer

it had been sort of late at night but this was 11  o'clock in the morning yeah well it was later than  

gece biraz geç olmuşsa ama bu sabah saat 11'diyse evet, saat

that it was about 12 30. last night lunchtime  sorry no no it was about harvest one in the  

12:30'dan daha geçti.

afternoon in broad daylight and it was happening  right next to us and this guy was just so open  

güpegündüz ve olay hemen yanı başımızda oluyordu ve bu adam çok açıktı

he just couldn't care less he was just like  yeah yeah i'm selling drugs on the streets  

umursamıyordu, tıpkı  evet evet sokaklarda uyuşturucu satıyorum   derdin ne

what's your problem somebody asked is it illegal  yes it is yes very very even marijuana is  

birisi sordu yasadışı mı evet öyle evet çok çok hatta marihuananın derecesi

has been downgraded cocaine's definitely illegal  marijuana has been downgraded i think it's still  

düşürüldü kokain kesinlikle yasa dışıdır esrarın derecesi düşürüldü bence hala

illegal but you if you're caught carrying certain  amounts i don't know what the amount is so many  

yasa dışı ama belirli  miktarları taşırken yakalanırsanız miktarın ne kadar olduğunu bilmiyorum çok fazla

grams then you won't be arrested anymore but it's  still i think illegal isn't it it's very illegal  

o zaman tutuklanmazsınız artık ama yine de yasa dışı olduğunu düşünüyorum, çok yasa dışı değil mi,

even though it seems that half the population are  actually using it which we're not judging we're  

nüfusun yarısı onu kullanıyor gibi görünse de, yargılamıyoruz,

not judging although we kind of you know we'd  rather you didn't we'd rather not you know because  

yargılamıyoruz, yine de sizin gibi bilmemize rağmen, kullanmamanızı tercih ederiz ' Bilmemenizi tercih ederiz çünkü

i you know it's still i mean well it's illegal  it's illegal and i mean if it you know i don't  

bunun hala yasa dışı olduğunu biliyorsunuz yasa dışı ve demek istediğim, eğer öyleyse

know i'm not going to say anything about drug use  because you've just literally been talking about  

bilmiyorum uyuşturucu kullanımı hakkında hiçbir şey söylemeyeceğim çünkü tam anlamıyla

it for five minutes we're not judging we're not  we're not judgments we observed this but quite  

beş dakikadır bunun hakkında konuşuyoruz yargılamıyoruz yargılamıyoruz bunu gözlemledik ama oldukça

often we will classify drugs illegal drugs so  for example as class a drugs which which are the  

sık olarak uyuşturucuları yasa dışı uyuşturucular olarak sınıflandırıyoruz, örneğin

hard drugs like cocaine and heroin and what's the  other one crystal meth anyway it certainly broke  

kokain ve eroin gibi sert uyuşturucular olan a sınıfı uyuşturucular ve diğeri ne kristal meth zaten kesinlikle kırıldı

we seem to know a lot about certainly wrote tomec  up we've seen tricks we seem to know a lot about  

hakkında çok şey biliyor gibiyiz kesinlikle tomec up yazdık hileler gördük   uyuşturucular hakkında çok şey biliyormuşuz gibi görünüyor

drugs for people that don't touch them well i've  had friends that you use you know in fact i had a  

insanlara iyi dokunmayanlar arkadaşlarım oldu  kullanıyorsun biliyorsun aslında bir

friend whose brother was a drug dealer where does  he live he's dead now well there you go if you  

arkadaşım vardı, erkek kardeşi uyuşturucu satıcısıydı, nerede yaşıyor, o şimdi öldü, işte git,

needed if you needed a moral to the story i think  i think that's pretty much it actually he died of  

ihtiyacın varsa, hikayeden bir mantığa ihtiyacın varsa bence  bence bunun için öldü aslında

a drug overdose so that i think that actually  goes to show that it's probably not a good idea  

aşırı dozda uyuşturucu, bu yüzden bence bu aslında  bunun muhtemelen iyi bir fikir olmadığını gösteriyor

you seem very jolly about that i'm not jolly  about it uh because it was quite sad at the time  

benim bu konuda neşeli olmadığım için çok neşeli görünüyorsun uh çünkü o sırada oldukça üzücüydü

and then he died of a drug sofa i'm not i'm not  but i mean it was sad at the time but you know  

ve sonra o bir uyuşturucu kanepesinden öldü değilim ama demek istediğim o zamanlar üzücüydü ama biliyorsun

that's the danger isn't it that's life you mean  you you you you take your chances don't you same  

tehlike bu değil mi hayat demek istediğin sen sen sen şansını dene

with with anything alcohol cigarettes uh drugs  i mean they say marijuana is a lot safer than  

alkol sigara ah uyuşturucu ben yani esrarın    um evet tamam alkolden çok daha güvenli olduğunu söylüyorlar,

um yeah okay alcohol you know but it depends we're  not gonna get into that yeah let's not get into  

bilirsiniz ama bu  buna girmeyeceğiz  evet, hiç girmeyelim   az önce

that at all we just observed we're not judging  we're not judging we'd i don't know what his life  

gözlemledik yargılamıyoruz  yargılamıyoruz yapacağımızı

was before he got into drug dealing maybe he had  an abusive parents maybe his parents used drugs or  

uyuşturucu işine girmeden önce hayatı nasıldı bilmiyorum belki istismarcı bir ebeveyni vardı belki ebeveynleri uyuşturucu kullandı ya da

he's got into bad companies with friends so just  you know he just took on the family business you  

arkadaşlarıyla kötü şirketlere girdi bu yüzden sadece aile işini devraldığını

know that's what normally happens with sons they  normally take on the family business right son  

biliyorsun normalde olan bu oğullarla olur normalde aile işini üstlenirler doğru oğlum

it's time to teach you the trade that we've been  doing for years and years okay get out on that  

size yıllardır yaptığımız mesleği öğretmenin zamanı geldi tamam o sokağa çıkın

street and sell that smack well it's like smoking  a lot of peo a lot of people smoke if their  

ve o şapşalını iyi sat bu çok fazla peo çok fazla sigara içmek gibi insanlar ebeveynleri sigara içtiyse

parents have smoked because a lot of people get  overweight if their parents are overweight okay or  

sigara içer çünkü birçok ins fazla kilo     eğer ebeveynleri fazla kiloluysa tamam veya

they're siblings it's just you tend to do what the  most people are around you tend to do what they do  

onlar kardeşler sadece çevre    çoğu insanlar    onların yaptığını yapmaya eğilimlidir

asics yes that's a good choice i've got a pair  of a6 i love the way we keep swapping between  

evet bu iyi bir seçimdir bir çift a6'm var

the subject of running shoes and drug dealing  i've got a pair of a6 for summer use but they're  

koşu ayakkabısı ve uyuşturucu kaçakçılığı konusu arasında gidip gelme şeklimizi seviyorum yaz kullanımı için bir çift a6'm var ama

not they haven't got deep enough treads for the  winter actually it's interesting because if you  

onlar   yeterince derin dişlere sahip değiller kış aslında ilginç çünkü

were a drug dealer you would definitely need a  pair of running shoes just in case the police  

uyuşturucu satıcısı olsaydın polis gelir diye kesinlikle bir çift koşu ayakkabısına ihtiyacın olurdu

came and then you could run away very quickly  satorina says we call druggie people tosico

ve sonra çok çabuk kaçabilirsin bir

uh that's a good name tossing yeah what a load of  tunnels what a load of toxic what a load of toxics  

sürü tünel ne kadar zehirli ne kadar çok toksik

uh yes so anyway that was our uh oh uh palmyra  says i'm taking a cup of tea with cannabis leaves  

uh evet yani her neyse bu bizim uh oh uh palmyra'mızdı kenevir yapraklarıyla bir fincan çay alıyorum diyor

why not yes well that you can get cannabis  oil now can't you this is the latest  

neden evet peki kenevir yağı alabilirsin şimdi alamam sen bu en son

health thing it's like a resin but it's but it  hasn't got any of the narcotic no it's got some  

sağlık şeyi reçine gibi ama bu narkotiklerden hiç yok hayır tıbbi özelliklere sahip olması gereken

active ingredients in from the cannabis leaf  which is supposed to have medicinal properties  

kenevir yaprağından bazı   aktif içerikler var

but somebody you've got to be very careful what  country you take that to because somebody has been  

ama senin çok olman gereken biri bunu hangi ülkeye götüreceğinize dikkat edin çünkü birisi

sent to prison for 20 years a british person for  having cannabis oil used for medicinal you know  

20 yıl hapis cezasına çarptırıldı, bir ingiliz, kenevir yağını tıbbi amaçlar için kullandığı için hapse gönderildi,

i can't remember which country i think it would  be somewhere in the middle east maybe saudi  

hangi ülkede olduğunu hatırlayamıyorum, bence bu orta doğuda bir yer olabilir belki suudi

arabia somewhere like that i want to say saudi  arabia maybe the arab emirates or maybe qatar  

arabistan olabilir bunun gibi suudi  arabistan demek istiyorum belki arap emirlikleri veya belki katar   içimde

i have a feeling it was saudi arabia but you  do have to be careful actually if you go to  

suudi arabistan olduğunu hissediyorum ama aslında  dikkatli  olmalısınız

the middle east you have to be careful even if  you take prescription drugs with you as well so  

orta doğu    giderseniz reçeteli ilaçlar alsanız bile dikkatli olmalısınız siz de öyle

some drugs some medicine that is available here in  this country and you can take it as a prescription  

bazı ilaçlar bu  ülkede bulunan ve reçete olarak alabileceğiniz bazı ilaçlar

are actually illegal in the middle east so you  do have to be very careful when you are traveling  

aslında orta doğuda yasa dışıdır, bu nedenle  belirli ülkelere seyahat ederken  çok dikkatli olmanız gerekir

to certain countries even if the medicine you're  taking with you is is approved here you have you  

ilaç alsanız bile yanınıza almanız onaylandı burada

can't take it to another country so you do have  to make sure you check the laws certain strong  

başka bir ülkeye götüremezsiniz bu nedenle

painkillers like co-codamol for example which has  small amounts of codeine in it which is um a drug  

ko-kodamol gibi içinde az miktarda kodein bulunan bazı güçlü ağrı kesicileri kanunları kontrol ettiğinizden emin olmalısınız. um

that makes you very sleepy it's used for pain but  it's supposedly got slightly addictive qualities  

sizi çok uykulu yapan bir ilaç ağrı için kullanılıyor ama biraz bağımlılık yapıcı niteliklere sahip olduğu söyleniyor  ama

to it but over here co-codamol is a very popular  painkiller uh it's not seen as being particularly  

burada ko-kodamol çok popüler  bir ağrı kesici uh özellikle   bağımlılık yapıcı olarak görülmez

addictive but if you go with those painkillers  to for example dubai yes which a lot of brits  

ancak örneğin şu ağrı kesicilerle giderseniz dubai evet, pek çok İngiliz

might say a lot but wealthy people in  britain will travel to dubai to do shopping  

çok şey söyleyebilir ama Britanya'daki zengin insanlar alışveriş yapmak için dubai'ye seyahat edecek

and if you are caught with certain painkillers  that are perfectly legal here you'll be arrested  

ve burada tamamen yasal olan bazı ağrı kesiciler  ile yakalanırsanız tutuklanacaksınız

uh because they're you know zero tolerance to  all types of drugs ones that are potentially  

çünkü onlar sıfır toleranslı tüm uyuşturucu türlerine potansiyel olarak

um addictive yeah what i find interesting also is  many of those drugs that we see as hard drugs now  

um bağımlılık yapıcı olanlara evet, ilginç bulduğum şey şu anda sert uyuşturucular olarak gördüğümüz bu uyuşturucuların birçoğu                                 için

were originally medicinal drugs given out to  people so for example opium originally was was  

insanlara verilen      yani              daha önce insanlara//

prescribed to people cocaine also which then  was discovered to be highly addictive and then  

insanlara reçete edilmişti/   kokain de sonra yüksek derecede bağımlılık yaptığı keşfedildi ve sonra

they came up with another one and they called it  heroin and and that also was very addictive so so  

başka bir tane buldular ve buna eroin adını verdiler ve bu da çok bağımlılık yaptı, bu nedenle

a lot of the drugs that are now seen as illegal  in many countries were originally prescribed  

şu anda  birçok ülkede yasa dışı  olarak görülen pek çok uyuşturucunun başlangıçta reçeteyle yazıldığını

matt says you've opened a can of worms we have  well i wouldn't say well it's it is a subject  

Matt diyor ki' bir kutu solucan açtık elimizde peki iyi demezdim bu

that's talked about a lot even in sport a can  of worms so if you if you that that expression  

sporda bile çok konuşulan bir konu bir solucan konservesi bu yüzden eğer o ifadeyi kullanırsanız

yes if you open a can of worms it means you  have you have opened a big argument or a big  

evet bir kutu solucan açarsanız bu şu anlama gelir: büyük bir tartışma veya büyük bir

discussion sometimes get messy yeah something that  that you might lose control of yes is opening a  

tartışma açtınız bazen dağınık hale geliyor evet kontrolünü kaybedebileceğiniz bir şey evet bir solucan

can of worms that's talking about uh religion  or politics yes you can open a can of worms i.e  

konservesi açmaktır bu din veya siyaset hakkında konuşuyor evet bir kutu solucan açabilirsiniz yani

things can wriggle about it can get very nasty and  messy and and people fall out with each other but  

her şey kıvranabilir bu konu çok iğrenç ve karmaşık bir hal alabilir ve insanlar birbirine düşer ama

we're not going to fall out with anybody no it is  an interesting subject and we did see it yesterday  

kimseyle anlaşmazlığa düşmeyeceğiz hayır  bu ilginç bir konu ve bunu dün gördük

in fact i think earlier someone said i can't  remember who now i think it may have been  

aslında sanırım daha önce birisi yapamayacağımı söyledi şimdi kim olduğunu hatırlıyorum   bence

i think it may have been saturino but we're not  judging said it must have been quite excited i  

saturino olabilir ama yargılamıyoruz dedi oldukça heyecanlanmış olmalı bence çok

think i would have been excited well i was i was  well it was it was scary i was slightly worried  

heyecanlanırdım ben öyleydim iyiydim  iyiydi bu korkutucuydu ben biraz

that if they saw us they'd have to uh they'd  have to eliminate us because we've been witnesses  

bizi görürlerse ortadan kaldırmak zorunda kalacaklarından endişelendik çünkü biz tanık olduk

anyway let's thankfully they didn't  now we are going down a very dark road  

neyse şükürler olsun yapmadılar şimdi çok karanlık bir yoldan gidiyoruz

i had visions of them seeing as they're  following us and yes okay steve that didn't  

onların nasıl gördüklerini hayal ettim' bizi takip ediyorlar ve evet tamam steve bu olmadı neyse ki

happen thankfully i think they were too high to  notices it clearly didn't happen because we're  

bunun olmadığını fark edemeyecek kadar sarhoştular çünkü

still here this time i know but i'm just saying  you know that could have been a possibility yes  

bu sefer hala buradayız biliyorum ama sadece söylüyorum bu bir olasılık evet   evet

yes it could have been but it wasn't but we're  not judging we're going to take drugs take  

olabilirdi ama olmadı ama uyuşturucu alacağız diye yargılamıyoruz

care of it if you have no money and you find  out that selling drugs on the street corner  

paranız yoksa ve sokak köşesinde güpegündüz uyuşturucu sattığınızı öğrenirseniz

in broad daylight in the middle of  Leamington spa is this is your way of living  

halledin Leamington kaplıcasının ortasında bu senin yaşam tarzın

i'm not going to judge but the police might  you see the the law might judge you how mirror  

yargılamayacağım ama polis görebilirsin  kanun seni nasıl yargılayabilir ayna

says that i remember in my childhood  farm growing very tall cannabis plants

çocukluk çiftliğimde çok uzun kenevir bitkileri yetiştirdiğimi hatırlıyorum diyor

well that's the thing i mean they're easy to grow  

büyümeleri kolay anlamına gelir

uh and if apparently mr duncan if you buy  bird seed which we've got lots of bird seed  

ve görünüşe göre Bay Duncan, bizde çok sayıda kuş tohumu bulunan kuş tohumu satın alırsanız,

you can if you just there's always cannabi  apparently there's cannabis seeds quite often in  

yapabilirsiniz, ancak her zaman kenevir varsa, görünüşe göre ticari olarak satın alınan kuş tohumlarında oldukça sık kenevir tohumu var, bu

commercially bought bird seeds so i think if you  sort of plant enough around your garden and see  

yüzden bence eğer bahçenizin etrafına yeterince bitki dikin ve

what comes up we might see that familiar familiar  shape with the cannabis leaf i always think  

nelerin ortaya çıktığını görün kenevir yaprağıyla o tanıdık tanıdık şekli görebiliriz bence her

i always think that the the cannabis leaf looks a  bit like the canadian flag is there any connection  

zaman kenevir yaprağının kanada bayrağına biraz benzediğini düşünürüm herhangi bir bağlantı var mı

there well in most of america and lots of i'd  say most in lots of states in america now it is  

çoğu durumda Amerika'nın çoğu ve söyleyebilirim ki çoğu Amerika'daki pek çok eyalette şu anda

perfectly legal to buy and consume uh cannabis  well yeah is it legal in in certain states that's  

esrar satın almak ve tüketmek tamamen yasal  eh evet bazı eyaletlerde yasal mı bu kadar

it but it also has to be on prescription as well  well there are shops you can go to shops yes  

ama orada da reçeteli olması gerekiyor dükkanlara gidebilirsin evet

but you can only buy so much and it must be for  personal use but not here it's not happening here  

ama yalnızca çok fazla satın alabilirsin ve bu kişisel kullanım için olmalı ama burada değil burada olmuyor

we are still we are still very anti-drugs  anti-illegal drugs here in the uk anyway  

biz hala uyuşturucuya karşıyız burada Birleşik Krallık'ta yasadışı uyuşturuculara karşıyız yine de

you've opened a can of worms let's shut that can  shut yes let's shut that can shut well if the sh  

sen' bir solucan konservesi açtık hadi kapatalım, kapanabilen  evet kapatalım, eğer köpek

push those worms back into the cat and so you  should be used to that and uh steve is always  

bu solucanları kedinin içine geri iterse iyi kapanabilir ve bu yüzden buna  alışmalısınız ve uh steve her zaman

pushing a worm can't blame me can't blame me for  this one mr doom there we go oh it's straight  

bir solucanı iter beni suçlayamazsınız bunun için beni suçlamayın bay doom işte başlıyoruz oh bu dosdoğru,

forward it's used to make ropes that is correct  yes well there is a theory that one of the reasons  

doğru olan ipleri yapmak için kullanılıyor  evet pekala,

why drugs were made illegal is because hemp  was also a very good material for making paper  

uyuşturucuların yasadışı hale getirilmesinin nedenlerinden birinin de kenevir için çok iyi bir malzeme olması olduğuna dair bir teori var. kağıt yapmak

and apparently somebody else who  wanted to to use a different material  

ve görünüşe göre farklı bir malzeme kullanmak   isteyen başka biri

paid the the government to to make hemp illegal  i'm not sure how true that is but but there is  

keneviri yasa dışı yapmak için devlete para ödedi bunun ne kadar doğru olduğundan emin değilim ama

a past of course to all of this in the past all  of these things have have their own back stories  

bunların hepsinin bir geçmişi var elbette geçmişte tüm bunların her şeyin kendi geçmiş hikayeleri vardır

including the interesting point that that most  well we used to give arsenic to people as medicine  

ilginç bir nokta da dahil olmak üzere insanlara ilaç olarak arseniği en iyi şekilde verirdik   tıpta arseniği

one of the most dangerous things we used to put  an arsenic in medicine yes as beatrice points  

koyarken kullandığımız en tehlikeli şeylerden biri evet, beatrice'in işaret ettiği gibi

out the moral problem is the behaviour and actions  which people do when they when they're under the  

ahlaki sorun davranış ve insanların

influence of drugs you're right that's the issue  good point particularly particularly the more  

uyuşturucu etkisi altındayken yaptıkları eylemler, haklısınız, sorun bu, özellikle daha fazla

addictive ones where people are more inclined to  undertake sort of criminal behaviour because they  

bağımlılığa neden olan, insanların suç teşkil eden davranışlarda bulunmaya daha meyilli olduğu, çünkü

need more of it so they're more likely to commit  crimes robbery and things like that yes uh don't  

daha fazlasına ihtiyaç duydukları için daha fazlasına ihtiyaç duyduklarında. hırsızlık ve bunun gibi suçlar işleme olasılığı daha yüksektir evet uh   bunun

think that tends to happen with cannabis but it  certainly does with the more with the harder drugs  

esrarda olma eğiliminde olduğunu düşünmeyin ancak daha sert uyuşturucularda kesinlikle daha fazla olur   işte

that's it and of course that argument is often  made with alcohol as well because of all the crime  

bu ve elbette bu argüman genellikle alkolle de yapılır çünkü tüm suçlar

all of the injuries all of the death that  occurs because people are drinking alcohol  

tüm yaralanmalar insanlar alkol içtiği için meydana gelen tüm ölümler

and so that is a drug really it's a type  of drug but it just happens to be legal  

ve bu nedenle bu gerçekten bir uyuşturucudur, ancak yasaldır

there we go cannabis seeds were used in  lithuanian cuisine for ages before on christmas  

işte başlıyoruz kenevir tohumları litvanya mutfağında yüzyıllar önce kullanılmıştır Noel'de

uh yes yes there are that's it marcie there  are lots of medicines made with cannabis where  

uh evet evet var bu kadar marcie kenevirden yapılmış pek çok ilaç vardır

they take out the where they take out the the the  hallucinogenic or whatever drug side of it uh used  

halüsinojenik veya

to treat health problems but yeah everything's  addictive chocolate is addictive i think sugar's  

sağlık sorunlarını tedavi etmek için hangi uyuşturucu tarafı kullanılıyorsa onu çıkardıkları yere götürürler ama evet her şey  bağımlılık yapan çikolata bağımlılık yapar bence şeker

highly addictive yes uh i mean i mean sugar  is really addictive watching my live streams  

oldukça bağımlılık yapar evet uh yani demek istediğim şeker canlı yayınlarımı izlerken gerçekten bağımlılık yapar

yes should be banned yes well you should be banned  mr i don't know if you've noticed steve the word  

evet yasaklanmalı evet pekala yasaklanmalı  bayım fark ettiniz mi bilmiyorum steve

addict is literally in the title of my live  stream english addict you see so you can be  

bağımlı kelimesi kelimenin tam anlamıyla başlığındadır canlı yayınım ingilizce bağımlısı görüyorsunuz, böylece hem

addicted to english as well learning a language  alcohol well there we go you see that's a drug so  

ingilizce bağımlısı olabilirsiniz hem de bir dil alkol öğreniyorsunuz alkol hadi bakalım bu bir uyuşturucu yani

there are so many yes where do you stop which  ones do you make legal which ones do you make  

çok fazla var evet nerede durduruyorsunuz hangilerini yasal hale getiriyorsunuz hangilerini yapıyorsunuz

illegal it's a very complicated subject so  i think we should i think it's raining okay  

yasa dışı bu çok karmaşık bir konu bu yüzden  bence yağmur yağdığını düşünmeliyiz tamam

um anyway fascinating thank you  for that live weather report steve  

um yine de büyüleyici canlı hava raporu için teşekkürler steve

poppy seeds well mr duncan somebody said yeah  v testers are like pop i like poppy seed buns  

haşhaş tohumları pekala bay duncan birisi evet dedi v test cihazları pop gibi ben haşhaşlı çörekleri severim

well if you have a poppy seed bun and go and if  you were say an olympic runner and then you had  

haşhaşlı çörek ve git ve olimpiyat koşucusu dediysen ve sonra

to go for a blood test you would probably test  positive because athletes have been caught out  

bir kan testi için gitmen gerektiyse muhtemelen testin pozitif çıkar çünkü atletler

eating poppy seeds going for a drug test because  small amounts of drugs will be in your system  

uyuşturucu testine giderken haşhaş tohumu yerken yakalanmıştır çünkü içinde az miktarda uyuşturucu olacaktır sisteminiz

from the poppy seeds wasn't that an episode  of seinfeld no it's true if you eat poppy  

haşhaş tohumlarından bir seinfeld bölümü değildi hayır, doğru, eğer haşhaş

seeds and then go for a drug test you'll  probably come up positive even though the  

tohumlarını yerseniz ve ardından bir uyuşturucu testi için giderseniz,

amounts are very small and athletes as i said  have been caught out you know eating bread with  

miktarlar çok küçük olsa ve dediğim gibi sporcular  olmuş olsa da muhtemelen pozitif çıkarsınız. üzerinde haşhaş tohumu ekilmiş ekmek yemeyi bildiğinizi fark ettiniz

poppy seeds on and not realizing that this  will because the tests are very sensitive  

ve bunun olacağını fark etmediniz çünkü testler çok hassastır

um will come up positive so you've got to be very  careful about things like that stefano makes an  

um pozitif çıkacaktır, bu nedenle stefano'nun insanların çıldırdığı ilginç bir noktaya değinmesi gibi konularda çok  dikkatli olmalısınız

interesting point people get crazy about taking  any poison any putting things into their veins  

herhangi bir zehir herhangi bir şeyi damarlarına sokmak

yeah like different types of drugs illegal drugs  yet they they then complain about the covid jab  

evet farklı uyuşturucu türleri gibi yasadışı uyuşturucular ancak daha sonra covid aşısından şikayet ediyorlar   bu

so yes i think that's quite a good one oh all of  us are addicts with english or of english with mr  

yüzden evet bence bu oldukça iyi bir şey oh hepimiz ingilizce veya bay   duncan ile ingilizce bağımlısıyız bay

duncan mr duncan is our sweet drug oh how lovely  isn't that nice yes i've always wanted to be  

duncan tatlı ilacımız oh ne güzel  o kadar güzel değil mi evet her zaman

referred to as a type of narcotic oh talking of  which isn't that strange we are really sliding in  

bir tür narkotik olarak anılmak istemişimdir ah konuşurken  ki bu  o kadar da garip değil  gerçekten

to today's subject very well i i thought that was  very good did you see what i did there oh dead be  

bugünün konusuna çok iyi kayıyoruz çok iyi orada ne yaptığımı gördün mü ölü ol

so big-headed mr duncan narcotics of course  narcotics is a word for something that makes  

çok kibirli bay duncan narkotik elbette ki narkotik

you feel high or drowsy or sleepy which happens  to be today's topic ah look at that we don't  

seni yüksek veya uykulu veya uykulu hissettiren bir kelimedir ki bu bugünün konusu olan ah bak şuna bakmıyoruz

just we don't just throw this together some people  think we rehearse this some people have accused us  

sadece bunu bir araya getirmiyoruz, bazı insanlar bunun provasını yaptığımızı düşünüyor, bazı insanlar bizi

of getting up at seven o'clock in the morning and  actually rehearsing this but we don't i don't see  

sabah saat yedide kalkıp aslında prova yapmakla suçladı, ama

steve all morning until he walks in here and then  that's it that that's and you know nothing about  

Steve'i bütün sabah o gelene kadar görmüyoruz. buraya giriyor ve sonra bu kadar ve bu konuda hiçbir şey bilmiyorsun bu hiçbir şey hakkında ne

this nothing you never know what what we're going  to talk about which is why i come out with rubbish  

konuşacağımızı asla bilemezsin bu yüzden

most of the time because i've had no time to think  about it that's true and then i'm having to use my  

çoğu zaman saçma sapan konuşuyorum çünkü düşünecek zamanım olmadı bu doğru ve sonra dün uyuşturucu satan birini görmenin yanı sıra ilginç olabilecek

memory and my brain to come up with something that  sounds like it could be interesting besides seeing  

bir şey bulmak için hafızamı ve beynimi kullanmak zorundayım

someone selling drugs yesterday we also went for a  lovely meal as well mr steve took me look at that

ayrıca güzel bir yemek yemeye de gittik bay steve bana şuna baktı

yeah uh alessandra said in the past poppy  seeds were used to make babies fall asleep  

evet alessandra geçmişte haşhaş tohumlarının bebeklerin uykuya dalmasını sağlamak için kullanıldığını söyledi   bu

that's a good idea maybe yes you get a mild  dose of something well in this country they give  

iyi bir fikir belki evet bu ülkede iyi olan bir şeyden hafif bir doz alırsınız   verirler

they give they give the babies uh um painkillers  to help them fall asleep do you think that  

bebeklere uyumalarına yardımcı olmak için ağrı kesiciler verirler. sizce

yes it's a well-known fact uh amongst um  mothers and fathers that if their children  

evet bu anneler ve babalar arasında iyi bilinen bir gerçektir, eğer çocukları oyun

are playing out their babies are crying a lot  they just give them a dose of uh paracetamol  

oynuyorsa bebekleri çok ağlıyor onlara sadece bir doz parasetamol veriyorlar

i've never heard of that yeah there's a there's  a certain brand of uh of painkiller for babies uh  

bunu hiç duymadım evet var bir var bir var bebekler için belirli bir marka ağrı kesici uh

and you give them a dose of that and it sends them  to sleep apparently does it work on dogs uh well i  

ve onlara bir doz verirsiniz ve bu onları uyumaya gönderir görünüşe göre köpeklerde işe yarar mı eh   yani

mean in the past parents used to give their they  they used to give their babies and young children  

geçmişte ebeveynler bebeklerine ve gençlerine verdiklerini verirdi Çocuklar

out alcohol because i had a friend who who  remembers his parents giving him shots of brandy  

alkolden kurtuldu çünkü  bir arkadaşım vardı , anne babasının ona  bize yardım etmek için    ona brendi   verdiğini hatırlayan

to help us see i know now why babies find it  difficult to walk because they're all pissed  

bebeklerin neden yürümekte zorlandığını çünkü hepsi kızgın   üzgünüm sarhoş

sorry drunk poppy seed cake yes well i might try  that yes i sometimes think i want some kind of  

haşhaşlı kek evet pekala deneyebilirim bunu evet bazen bir tür

mild legal drug to sort of settle me down  sometimes i think i get a bit sort of agitated  

hafif yasal uyuşturucunun beni sakinleştirmesini istediğimi düşünüyorum bazen biraz tedirgin olduğumu düşünüyorum   sanırım bir nevi sakinleşmek için bir

i think i need something just to sort of ah just  take the edge off you need something take the edge  

şeye ihtiyacım var bir

off you need something that's what they say don't  they alcohol drop of alcohol takes the edge off so  

şeye ihtiyaç duyarlar, öyle derler, değil mi alkol bir damla alkol siniri yatıştırır, bu yüzden

it just just just sort of smooths things a bit  makes you feel a bit calmer more in control in  

bu sadece işleri biraz yumuşatır sizi biraz daha sakin hissettirir,

control that's right but it doesn't because over  time you need more and more of it cough syrup yes  

kontrolde daha   bu doğru ama öyle olmaz çünkü zamanla  öksürük şurubuna giderek daha fazla ihtiyacınız oluyor evet

you end up doing what river phoenix did yes cough  syrup often has ingredients in it which can make  

sonunda nehir anka kuşu'nun yaptığını yapıyorsunuz evet öksürük şurubu genellikle içinde sizi   uykunuzu getirebilecek maddeler içerir, bu

you sleepy so we went out yesterday it's what  i'm trying to get into before we talk about sleep  

nedenle dün dışarı çıktık uyku hakkında konuşmadan önce benim  anlamaya çalıştığım şey bu

but we will be talking about  sleep so don't go to sleep  

ama uyku hakkında konuşacağız, bu yüzden uyuma

maybe talking about sleep will make you feel  sleepy yesterday we went out and steve took  

belki uyku hakkında konuşmak uykunuzu  getirir dün dışarı çıktık ve Steve

me to a place that he's been to before a farm  shop we talked about this earlier at the very  

beni        daha önce gittiği bir yere götürdü, bir çiftlik dükkânından önce bunu daha önce konuştuk

start of today's live stream but yesterday  we went to a place called beckett's farm  

Bugünkü canlı yayının başlangıcı ama dün Beckett's Farm   Beckett's Farm adlı bir yere gittik

beckett's farm and it's not just a farm it also  has a restaurant and we had the most delicious  

ve orası sadece bir çiftlik değil, aynı zamanda bir restoranı da var ve orada en lezzetli yemekleri yedik.

food there i was impressed mr steve you were  well i know how to please mr duncan you do  

duncan

anything involving food and uh will soon  bring him round yes steve always knows how to  

yemekle ilgili herhangi bir şey yap ve yakında onu kendine getirecek evet steve her zaman

how to get me i nearly said aroused but  not aroused he doesn't know that one but  

beni nasıl elde edeceğini biliyor

but we well mr steve had a burger and i had what  they call beckett's old faithful apparently it's  

görünüşe göre bu

the best breakfast in the midlands and it was  voted the breakfast that i had yesterday was voted  

midlands'deki en iyi kahvaltı ve oylandı   dün    en iyi kahvaltının en iyi kahvaltısı seçildi   dün Birleşik Krallık'ın

the best breakfast of the best breakfast awards  in the midlands which is where we were a region of  

bir bölgesi olduğumuz midlands'de  en iyi kahvaltı seçildi

the uk yesterday and it was i have to be  honest with you it was what i would call  

ve öyleydi sana karşı dürüst olmam gerekirse buna

definitely award-winning it was it was the most  delicious meal and just to prove it here i am with  

kesinlikle ödüllü diyeceğim    en lezzetli yemekti ve sırf bunu kanıtlamak için

my empty plate so i'm having my last mouthful of  chips and there i am and i look very happy by the  

boş tabağımla buradayım, yani son ağız dolusu cipsimi yiyorum ve işte oradayım ben ve çok mutlu görünüyorum bu

way i also look rather slim i have lost a bit of  weight you know although after that meal must have  

arada oldukça zayıf görünüyorum biraz kilo verdim biliyorsun ama o yemekten sonra

contained about 3 000 calories yes now i think  actually yes you look very happy there um so you  

yaklaşık 3 000 kalori almış olmalı evet şimdi düşünüyorum aslında evet orada çok mutlu görünüyorsun um yani

know i would what i did yesterday was obviously  a good thing for you um maybe we could go through  

biliyorsun ben dün yaptığım şey açıkçası sizin için iyi bir şey miydi um belki devam edebiliriz

maybe people are interested yes in what is on this  plate of a typical or a british breakfast yes uh  

belki insanlar bu  tipik veya İngiliz kahvaltısının bu  tabağında ne olduğuyla ilgilenir evet uh

that we refer to as a sort of all-day breakfast  yes so a typical english breakfast normally has  

biz buna bir tür tüm gün kahvaltı diyoruz evet, yani tipik bir İngiliz kahvaltısında normalde

maybe chips or sliced potatoes that are fried  maybe an egg fried egg fried egg there on the  

belki cips veya kızartılmış dilimlenmiş patates belki bir yumurta kızarmış yumurta orada kızarmış yumurta

bottom left scrambled egg also you can see some  mushrooms mushrooms in the middle at the bottom

sol altta çırpılmış yumurta ayrıca bazı mantarları görebilirsiniz mantar ortada altta

fried tomato yes um sausages mmm now  what you can and you just about you  

kızarmış domates evet um sosis mmm şimdi ne yapabilirsin ve hemen hemen sen

can't really see it there but there's bacon  on there as well yes there's bacon and also  

orada tam olarak göremiyorsun ama orada da domuz pastırması var  evet domuz pastırması var ve ayrıca

this is not for you if you're a muslim by the way  we will point that out the best part of course the  

Müslümansan bu sana göre değil bu arada bunu en iyi kısmına işaret edeceğiz tabii ki

baked beans there's a lot of pork involved in this  meal apologies too okay steve you made your point  

kuru fasulye bu yemekte çok fazla domuz eti var özür dilerim tamam steve amacına ulaştın

i don't make beans and fried bread baked beans the  best part of the meal steve baked beans oh olga  

fasulye ve kızarmış ekmek pişirmiyorum yemeğin en iyi kısmı kuru fasulye pişiriyorum steve kuru fasulye oh olga

says it looks like a continental breakfast i had  a similar breakfast today yes i think continental  

kıta kahvaltısı gibi göründüğünü söylüyor bugün benzer bir kahvaltı yaptım evet bence kontinental

breakfasts have a bit of everything on them that  people would eat on when we say continental we  

kahvaltılarda insanların yiyeceği her şeyden biraz var kıtasal biz kıta dediğimizde

to us that would mean european so it depends  where you are at the time so continental would be  

bu bizim için avrupalı ​​anlamına gelir bu yüzden o sırada nerede olduğunuza bağlıdır yani kıtasal

outside the area where you normally exist so it's  like saying going abroad well if i went to england  

bölge dışında olur normalde var olduğun yer yani İngiltere'ye gitsem yurt dışına iyi gitmek demek gibi

i wouldn't be going abroad because i already  live here so it's always the opposite or a  

yurtdışına gitmezdim çünkü zaten burada yaşıyorum bu yüzden orası her zaman tam tersi veya normalde yaşadığınız

place outside the region or country where  you normally live so a continental breakfast  

bölge veya ülkenin dışında bir yerdir, bu nedenle size bir kontinental kahvaltı

to us isn't that it's maybe a european breakfast  with lots of bread and cold meat cold cuts as they  

bize göre bu belki bir sürü ekmek ve soğuk et söğüş içeren bir avrupa kahvaltısı değildir,

call it but to you maybe a continental breakfast  would be chips egg bacon sausage and baked beans  

ancak sizin için belki bir kıta kahvaltısı cips, yumurta, domuz pastırması, sosis ve kuru fasulye olabilir

of course now you can you can substitute  the uh the bacon and the sausages for  

elbette şimdi yapabilirsiniz uh the sebze vejeteryan versiyonları için pastırma ve sosisler

vegetable vegetarian versions uh as well  which is quite popular now um but um  

de  ki bu şu anda oldukça popüler um ama um   hayır

there's no there's no vitamin c in that probably  and maybe a bit from the potatoes not much  

c vitamini yok bunda muhtemelen  ve belki biraz patatesten çok fazla değil

uh and of course mr duncan being very healthy uh  doesn't like the uh tomato or the mushroom so he  

uh ve tabii ki Bay Duncan çok sağlıklı, uh değil domates veya mantar gibi, bu yüzden

immediately puts those onto my plate i don't like  mushrooms so you just have the unhealthy things  

onları hemen tabağıma koyuyor mantarları sevmiyorum bu yüzden siz sadece sağlıksız şeyler yiyin

mr duncan does this with a lot of meals he picks  out all the things which most people would think  

Bay Duncan bunu birçok öğünle yapıyor çoğu insanın düşüneceği her şeyi seçip alıyor.

with the healthy bits not always the vegetables  that sticks to all the the fried stuff not always  

sağlıklı parçalar her zaman değil tüm kızarmış yiyeceklere yapışan sebzeler her zaman değil   bazen yaparım

sometimes i do i know sometimes i do yes i pick  out maybe things that did i don't like the look or  

biliyorum bazen yaparım evet seçerim belki de görünüşünü veya

the taste off i think so yes uh going back to  drugs yeah but that's it that was nice that was uh  

tadını beğenmedim sanırım yani evet uh geri dönüyorum uyuşturucuya evet ama bu güzeldi bu uh

you see well they'll know you see this  links in with something anarchy has said  

iyi görüyorsunuz anarşinin söylediği bir şeyle bağlantılı olduğunu gördüğünüzü bilecekler

scientists think our brains are capable of  producing substances similar to some drugs  

bilim adamları beynimizin bazı ilaçlara benzer

or even stronger yeah and of course this is  what happens when you do something that you like  

veya daha güçlü maddeler üretebileceğini düşünüyor   evet ve tabii ki bu Sevdiğiniz bir şeyi yaptığınızda,

like consuming a meal that is really  you're really enjoying it you get these  

örneğin gerçekten  bundan gerçekten keyif alıyorsanız, bu

endorphins being released these are the  the powerful chemicals your brain releases  

endorfinlerin salınmasını sağlarsanız, bunlar beyninizin saldığı güçlü kimyasallardır

serotonin makes you feel good serotonin well it's  the endorphins they're they're the feel when you  

serotonin sizi iyi hissettirir serotonin iyi, bu endorfinler onlar'

have some chocolate or when you have a meal that  you really like uh or other activities that you  

biraz çikolata yediğinizde ya da gerçekten sevdiğiniz bir yemeği yediğinizde ya da hoşunuza gidebilecek diğer aktiviteler

might enjoy your brain releases these sort of  well it's probably a bit like opium or something  

beyninizin bu tür şeyleri serbest bıraktığında, bu muhtemelen biraz afyon falan gibi bir duygudur

and it makes you feel good and then you want  to do that thing again which is why you know  

ve bu sizi iyi hissettirir ve sonra o şeyi tekrar yapmak istersiniz, bu yüzden bilirsiniz

you'll want another one of those meals next week  because you'll be craving that endorphin rush  

bu yemeklerden bir tane daha isteyeceksiniz çünkü

that you've got from that meal a lot of people  say the same thing about the internet of course  

o yemekten aldığınız o endorfin hücumuna can atacaksınız birçok insan aynı şeyi söylüyor internet hakkında elbette

they say that the internet is a place where  people go to get their fix of of being a feeling  

internetin insanların kendilerini iyi hissetmek için gittikleri bir yer olduğunu söylüyorlar;

good about themselves they get a little rush of  endorphins in their brain when a person likes  

bir kişi

their photograph or maybe if a person leaves a  nice comment you always want to have that feeling  

fotoğrafını beğendiğinde veya belki bir kişi ayrıldığında beyinlerinde biraz endorfin salgılanıyor güzel bir yorum her zaman o beğenilme, beğenilme, beğenilme, beğenilme hissine sahip olmak istersiniz,

of being liked admired wanted instagram a lot  of people on there go on there because they want  

instagram isterler, oradaki birçok insan oraya gider çünkü

to have that endorphin rush when someone likes  them maybe you are showing your bottom on camera  

birisi onları beğendiğinde o endorfin patlamasına sahip olmak isterler, belki kamerada poponuzu gösteriyorsunuzdur

and they say oh you have a lovely bottom and then  that person goes oh that person likes my bottom  

ve onlar aman sen derler güzel bir popoya sahip ol ve sonra o kişi oh o kişi benim popomu beğeniyor   der ve beyninizde

and you get a little rush of  endorphins in your brain yes

biraz  endorfin  hücumu olur

so there but it was a nice meal and the service  also was very good can i just say i know this  

sounds like an advertisement but it isn't but we  had the most amazing service and you know what  

reklam gibi ama değil ama en harika hizmeti aldık ve bilirsiniz

sometimes it's very hard to get good service and  there was a young lady who served us yesterday and  

bazen iyi hizmet almak çok zordur ve dün bize hizmet eden genç bir bayan vardı ve

she was so patient wasn't she what was her name  i don't know i can't remember but we didn't ask  

çok sabırlıydı, değil mi adı neydi? bilmiyorum, hatırlayamıyorum ama sormadık

because that because that would be creepy you see  you never ask someone's name if they don't have a  

çünkü bu ürkütücü olacağından birinin yaka kartı yoksa asla adını sormazsınız ki bu onlarda

name badge which they didn't but she did such a  good job she was so patient with us because we  

yoktu ama o çok iyi yaptı iş bize karşı çok sabırlıydı çünkü

are both sometimes a little bit fussy when we're  ordering food so she was so patient wasn't she  

ikimiz de yemek siparişi verirken bazen biraz telaşlıyız bu yüzden çok sabırlıydı öyle değil mi çok iyiydi

she was just very nice it was really nice  it made the whole experience great so can  

gerçekten güzeldi tüm deneyimi harika yaptı yani diyebilir miyim dün

i say a personal thank you to beckett's  farm shop and also restaurant yesterday  

beckett's çiftlik dükkanına ve ayrıca restoranına kişisel bir teşekkür   size iyi hizmet veren

i don't think we say thank you enough for people  who give you good service do you think they're  

insanlara  yeterince teşekkür ettiğimizi düşünmüyorum o

watching as mr duncan i don't think so and of  course you you were so impressed you gave the the  

kadar etkilendik ki

the girl that served as a tip didn't you i gave  her a tip yeah she said to her next time be quick  

bahşiş veren kıza bahşiş verdin değil mi  ona bahşiş verdim  evet bir dahaki sefere ona hızlı ol   daha

be faster no that's not that's not really what i  did you see that two there's two uh two ways of  

hızlı ol dedi hayır bu gerçekten öyle değil ben  onu gördün mü iki iki var uh bahşiş kelimesinin iki anlamının iki yolu,

of uh two meanings to the word tip if you  give a tip to somebody you're giving them a  

birine bahşiş verirseniz, yaptıkları için teşekkür etmek için onlara biraz para vermiş olursunuz

little some money to thank from thank them for  what they've done or you could give them a tip  

veya onlara bir bahşiş verebilirsiniz ki

which is a helpful bit of information isn't  it a tip can also be the end of something  

bu biraz yardımcı olur bilgi değil mi  bu bir bahşiş aynı zamanda bir şeyin sonu da olabilir

yes the end of maybe maybe if i look down and mr  steve is wearing no underpants i might see his tip  

evet belki sonu belki aşağı bakarsam ve Bay Steve iç çamaşırı giymiyorsa onun bahşişini görebilirim

you'd have to look a long way down mr  duncan i'm only joking it's not easy to spot  

uzun bir yol izlemeniz gerekir Bay Duncan i sadece şaka yapıyorum fark etmesi kolay değil

so so a tip that i gave yesterday is is what we  call a gratuity a gratuity i love that word so  

bu yüzden dün verdiğim bir bahşiş, bahşiş olarak adlandırdığımız şeydir.

you are showing your gratitude so i gave her  a tip i gave her a little little bit of money  

para

afterwards because i thought she was so patient  with us and yes we are very awkward if you ever  

daha sonra bize karşı çok sabırlı  olduğunu düşündüm ve evet, bize

serve us in a restaurant expect a lot of fussiness  from us too magdalene magdalene yes sports can  

bir restoranda hizmet verirseniz çok garip davranırız  bizden de çok fazla telaş bekleyin magdalene magdalene evet spor

make you addictive because when you do lots of  running uh that releases the endorphins and if  

sizi bağımlılık yapabilir çünkü çok koşu yaptığınızda uh bu endorfin salgılar ve

you stop doing it you crave the running because  you want the you want the endorphins it does  

bunu yapmayı bırakırsanız koşmaya can atarsınız çünkü endorfinleri istediğiniz gibi

do that people people can get hooked on certain  activities and running i believe is one of them  

yapmak insanları belirli etkinliklere bağlayabilir ve koşmanın insanların bağlanabileceği bunlardan biri olduğuna inanıyorum   daha

that people can get hooked on they do more and of  course like any drug you want more and more of it  

fazlasını yaparlar ve tabii ki herhangi bir ilaç gibi daha fazlasını istersiniz   ve

and you you have to you do then do more and  more running then you might get injuries  

yapmanız gerekir, sonra daha fazla  koşarsanız yaralanabilirsiniz

and i must admit mr duncan i've been  doing a lot more running recently  

ve Bay Duncan'ı kabul etmeliyim ki son zamanlarda  neredeyse her gün çok daha fazla koşu yapıyorum

almost every day well five days a week and for  the last month to try i'm trying to get fitter  

yani haftanın beş günü ve son ay denemek için daha formda olmaya çalışıyorum

um and uh i've i've found if i don't have  that run now i'm beginning to feel you know  

um ve uh, şimdi o koşuyu yapmazsam şu anda bildiğini hissetmeye başlıyorum

as though i've i'm missing it yeah so maybe i'm  getting a bit addicted to the running yes um  

sanki ben' ve onu özlüyorum evet bu yüzden belki koşuya biraz bağımlı oluyorum evet um   belki

maybe i would to maybe i'm a drug addict mr duncan  well yes maybe you're addicted to the endorphins  

yapardım belki ben bir uyuşturucu bağımlısıyım Bay Duncan peki evet belki siz endorfin bağımlısısınız

yes the rush of endorphins to your brain because  afterwards sometimes you come back for a from a  

evet endorfin hücumu çünkü daha sonra bazen

from a run like any sustained um exercise and i  just feel sort of so calm afterwards it's like  

herhangi bir uzun süreli egzersiz gibi bir koşudan bir   için geri gelirsiniz ve sonrasında o kadar sakin hissederim ki

nothing can make me upset because i've just sort  of i'm in a bit of a high from from and it is  

hiçbir şey beni üzemez çünkü bir bakıma biraz moralim bozuk bir yüksekten ve bir

something is released it can't last very long  exercises it doesn't last forever it doesn't last  

bir şey serbest bırakılır çok uzun süremez egzersizler sonsuza kadar sürmez

very long it doesn't take long for steve to become  grumpy again although tomic has advised me to take  

çok uzun sürmez Steve'in tekrar huysuzlaşması uzun sürmez, ancak Tomic almamı tavsiye etti

c d b oil yes that's the one uh which will relax  me take the edge off so that is the that is like  

c d b yağı evet uh beni rahatlatacak olan odur  kenarı çıkar yani bu,

the resin that has none of the hallucinogenic  properties but there's something in it yes uh  

halüsinojenik özelliklerin hiçbirine sahip olmayan  reçine gibidir, ancak içinde bir şey vardır evet uh

but so i might try that i might try that but what  an interesting conversation we've had today that  

ama bu yüzden deneyebilirim bunu deneyebilirim ama ne bugün yaptığımız ilginç bir sohbet   konunun

i wasn't expecting us to go that deep into the  subject but that is the fun that is the wonderful  

bu kadar derinine inmemizi beklemiyordum ama

thing about doing a live stream we are the  only people that do this by the way no one else  

canlı yayın yapmanın eğlenceli yanı da bu bunu  yalnızca biz  yapıyoruz bu arada kimse yok başka

no other english teacher does a live  stream like this not one that's why  

başka hiçbir İngilizce öğretmeni böyle bir canlı yayın yapmaz bu yüzden

i won't say that um belarusia says i've never  eaten beans and tomatoes for breakfast and a few  

belarusya'nın kahvaltıda hiç  fasulye ve domates yemediğimi söylediğini söylemeyeceğim ve birkaç

people have said that although it's interesting  because obviously baked beans have tomato sauce  

kişi ilginç olmasına rağmen çünkü açıkça pişmiş fasulyede domates olduğunu söyledi sos

in them yes so you know they should go together  shouldn't they i think so yeah they should do when  

içlerinde evet, böylece birlikte gitmeleri gerektiğini bilirsiniz değil mi bence öyle evet

you think about it logically but i don't actually  like the tomato with the breakfast i don't like it  

mantıklı düşündüğünüzde yapmalılar ama aslında kahvaltıda domatesi sevmiyorum sevmiyorum

there's something even though you know  baked beans contain a lot of tomato sauce  

bir şeyler olsa da bilirsiniz kuru fasulye çok fazla domates sosu içerir

somehow that fried tomato i don't like that in  a breakfast i love the mushrooms but not the  

bir şekilde o kızarmış domatesi kahvaltıda sevmiyorum mantarları severim ama

fried tomatoes so everyone has their own  choice when you have a selection of food  

kızarmış domatesleri sevmem bu nedenle yemek seçiminiz olduğunda herkesin kendi seçimi    neyse

anyway another thing i want to quickly talk about  because we are talking about sleep but yes lots  

istediğim başka bir şey hızlı bir şekilde konuşmak için çünkü uykudan bahsediyoruz ama evet

of people are talking about sleep in a moment  we're talking about it so when we went to the  

bir anda pek çok insan uykudan bahsediyor bundan bahsediyoruz bu yüzden

restaurant yesterday the young lady said oh we we  can't give you a table yet you have to come back  

dün   restorana gittiğimizde genç bayan ah biz sana bir masa veremiyoruz dedi yine de

in about 20 or 30 minutes so she gave us a little  device that you put in your pocket and then when  

yaklaşık 20 veya 30 dakika içinde geri gelmeniz gerekiyor, bu yüzden bize cebinize koyduğunuz küçük bir cihaz verdi ve ardından

your table is ready it will make a buzzing sound  which i thought was brilliant what a brilliant  

masanız hazır olduğunda bir vızıltı sesi çıkaracak ki bu harika olduğunu düşündüm ne harika bir

idea so we could walk away and walk around and  and that thing would then buzz which it did  

fikir böylece biz de uzaklaşın ve etrafta dolaşın ve o şey vızıldadı ve

when our table was ready about half an hour later  yes you're jumping to the end of the story but

yaklaşık yarım saat sonra masamız hazır olduğunda yaptığı gibi evet hikayenin sonuna atlıyorsunuz ama bunu

before we did that we thought we have a bit  of time to spare didn't we a bit we had half  

yapmadan önce bunu yapmak için biraz vaktimiz olduğunu düşündük. biraz boş vaktimiz yoktu,

an hour to spare and we thought what should we  do and we noticed opposite this farm was a shop  

ayıracak yarım saatimiz vardı ve ne yapmalıyız diye düşündük ve bu çiftliğin karşısında yataklar ve yastıklar satan bir dükkan olduğunu fark ettik.

selling beds and pillows beds pillows everything  to do with going to bed sleeping all of the things  

connected with that and it just so happens  that we are looking for some new pillows  

bu ve öyle oluyor ki yatak için yeni yastıklar arıyoruz bu

for the bed so we went in there didn't we however

yüzden oraya gittik ama

secretly and i don't want you know i i  know this is going to make us look very bad  

gizlice ve bilmeni istemiyorum bunun bizi çok kötü göstereceğini biliyorum

secretly we just wanted to waste a bit of time  no i seriously we did want some new pillows  

gizlice biz sadece biraz zaman kaybetmek istedim hayır cidden yeni yastıklar istedik

we did want some new pillows however

yeni yastıklar istedik ancak iş

when it comes to me buying anything i  can't make decisions so as soon as we went  

bana bir şey almaya geldiğinde karar veremem bu yüzden oraya gider gitmez

in there and started asking about pillows  it wasn't we were suddenly presented with  

yastıklar hakkında soru sormaya başladık aniden bize

probably eight different types of pillow yes all  made from different constructions and there is no  

muhtemelen sekiz farklı türde yastık sunulmadı mı, evet hepsi farklı yapılardan yapılmış ve

way on earth i could make a decision like that  they all had different types of materials you  

dünyada hiçbir şekilde böyle bir karar veremezdim hepsinin farklı türde malzemeleri vardı,

would think nowadays buying a pillow would be  simple but no they have so many different types  

bugünlerde bir yastık satın almayı düşüneceğiniz gibi basit ama hayır,

of pillow for your bed to rest your head on  yeah they have things with foam inside some  

yatağınızın başınızı koyması için çok farklı türde yastıkları var evet, içinde köpük olan şeyler var, bazı

things with feathers some things with a mixture  other things that have gels in them cooling gel  

tüylü şeyler, karışımlı şeyler var, diğer şeyler, içinde jel olan, soğutma jeli

so when you lie on your pillow the pillow will  always be cool on your face because a lot of  

bu nedenle, yüz üstü yattığınızda yastık yüzünüzde her zaman soğuk olacaktır çünkü birçok

people don't like it you see when they're lying  down on their pillow yes olga and it gets hot  

insan bundan hoşlanmaz yastıklarının üzerinde uzanırken görürsünüz evet olga ve hava ısınır

olga's are green with us i want a new pillar  but i can't choose so many different types of  

olgalar bizimle yeşil yeni bir sütun istiyorum ama yapabilirim O kadar çok farklı türde

pillows i know what and then and the trouble is  as we just don't shout steve you didn't you you're  

yastık seçmem ki ne olduğunu biliyorum ve sonra sorun şu ki Steve'e sen diye bağırmıyoruz değil mi sen

not you're not on the phone now there wasn't a  pillow in that shop that cost less than 70 pounds  

telefonda değilsin şimdi telefonda değilsin yastık yoktu 70 sterlinden daha ucuza mal olan o dükkan   evet,

yes so they're they're about well that's sort  of 1890 euros 80 pounds for for one pillow so  

yani yaklaşık olarak iyi durumdalar, yani bir yastık için 1890 avro 80 sterlin yani

you know if you make a mistake with that  pillow and get it home and don't like it  

o yastıkla bir hata yaparsanız ve onu eve götürürseniz ve beğenmezseniz bilirsiniz

bother they've been 160 pounds nearly 200 euros  who i i can't make those sort of decisions quickly  

rahatsız et 160 pound oldular yaklaşık 200 euro kim bu tür kararları hızlı bir şekilde veremem

i can't even believe that there are people  who will spend 160 pounds on two pillows  

iki yastığa 160 pound harcayacak insanlar olduğuna bile inanamıyorum   deli mi demek istiyorlar

are they mad i mean and all that's  in most of them is just foam

ve çoğu  onlar sadece köpük, yani

i mean we looked inside and it was just pieces  of foam well there's no way that pillow is worth  

içine baktık ve sadece köpük parçalarıydı yani o yastığın 80 euro değerinde olmasına imkan yok bence

80 euros into in my mind they can't have  spent more than five euros making it  

onu yapmak için beş eurodan fazla harcamış olamazlar

i keep saying euros yes only  because it just sounds so  

sadece euro evet diyorum çünkü kulağa öyle geliyor ki

i say pounds it sounds wrong to me well  they're almost the same euros and pounds

sterlin diyorum bana pek yanlış geliyor neredeyse aynı avro ve sterlin

it sounds so strange when you say euros yes so  i mean did you go for i mean and then you're  

deyince kulağa çok garip geliyor evet yani demek istediğim için mi gittin ve sonra

faced with questions like they ask you as he asked  well do you mainly sleep on your back on your side  

sordukları gibi sorularla karşı karşıyasın sorduğu gibi pekala sırtüstü mü yan tarafınıza mı yoksa

or on your front because depending on how you  sleep then you need a different type of pillow  

önünüze mi uyuyorsunuz çünkü nasıl uyduğunuza bağlı olarak farklı türde bir yastığa ihtiyacınız var

and then oh my goodness do we have feathers do  i foam do i have gel do i have memory foam okay  

ve sonra aman tanrım tüylerimiz var mı köpüklü mü jelimiz var mı? hafızalı köpüğüm var tamam

steve we could get medical grade foam it was and  then you get a wide one some some were sort of  

steve tıbbi kullanıma uygun köpük alabilirdik ve sonra geniş bir köpük elde edersiniz, bazıları bir

somewhat sort of pillow you know  normal pillow shape others were sort of  

çeşit yastık gibiydi, bilirsiniz, normal yastık şekli, diğerleri bir

looked like square up sort of rectangular blocks  i mean it's just too confusing it was for steve  

çeşit kare yukarı dikdörtgen bloklar gibi görünüyordu yani demek istediğim bu Steve için çok kafa karıştırıcıydı

and i i love the moment where the man helping us  realized that we may have been wasting his time  

ve bize yardım eden adamın zamanını boşa harcadığımızı fark ettiği anı seviyorum   bize olan ilgisini

i i love the moment where he just suddenly lost  interest in us because it was about maybe 15  

aniden kaybettiği anı seviyorum çünkü yaklaşık 15

minutes we were there looking at the pillows and  then eventually you could tell you could you could  

dakika oradaydık ve birbirimize bakıyorduk. yastıklar ve sonra sonunda söyleyebilirsiniz

spot the moment where the man suddenly went hmm i  don't think these two are going to buy any pillows  

adamın aniden "hmm" dediği anı görebilirdiniz bu ikisinin yastık alacağını sanmıyorum

these these idiots are not going to buy pillows  from me what i found embarrassing was he he asked  

bu aptallar benden yastık almayacak benim utanç verici bulduğum şey şuydu:

us to try out the pillows steve said they give  you the pillow steve had to lie down on the bed  

bizden yastıkları denememizi istedi steve sana yastığı verdiklerini söyledi steve yatağa uzanmak zorunda kaldı

and then they say they get you to try it out  well i mean i've got had my coat on he's watching  

ve sonra seni denemeye götürdüklerini söylediler yani benim ceketimi giydim o izliyor

and you've got to lie on a bed and sort  of oh is that comfortable i'm not sure  

ve sen bir yatakta uzanmak zorundayım ve bir nevi oh o kadar rahat mı emin değilim

it's too much pressure i think he was hoping  that all this help he was giving us would  

bu çok fazla baskı sanırım bize verdiği tüm bu yardımın

pressure me into buying something i still  don't know why you put your legs in the air

beni bir şey satın almaya zorlayacağını umuyordu hala nedenini bilmiyorum yine de bacaklarını havaya kaldırdın

anyway yes so i think i mean he said they didn't  really have any feather pillows did they i said  

evet yani sanırım demek istediğim onların gerçekten kuş tüyü yastıkları olmadığını söyledi hiç

have you got any feather pillows and he said  well he said people don't really buy feather  

kuş tüyü yastığın var mı dedim ve o da dedi ki insanlar artık gerçekten kuş

pillows anymore that's not what's recommended  i don't believe it no i think that's rubbish  

tüyü yastık almıyorlar tavsiye edilen bu değil  buna inanmıyorum hayır bence bu

people love feather pillows including me i love  i love resting my head on on a sack of feathers

saçmalık   ben dahil insanlar kuş tüyü yastıkları seviyorum seviyorum başımı kuş tüyü çuvalına dayamayı

sleeping without pillows you could do  that but i i think that might i'm not sure  

yastıksız uyumayı seviyorum bunu yapabilirsin ama bence bu ben olmayabilirim tabi   en kötüsü nere

what's the worst where where is the  worst place that you've tried to sleep um

uyumaya çalıştığınız en   en  yer neresi um

i don't i don't know where's the worst place  i've tried to sleep any bed that's not my own  

bilmiyorum  en kötü yer neresidir bana ait olmayan herhangi bir yatakta uyumaya çalıştım   pekala

well some hotel beds because they're often the  pillows in hotels are often too soft so you need  

bazı otel yatakları çünkü onlar' Genellikle otellerdeki yastıklar genellikle çok yumuşaktır, bu yüzden

about six you put your head into them and there's  just nothing inside them i have slept literally  

altıya kadar  başınızı yastıkların içine sokarsınız ve içlerinde hiçbir şey yoktur

on the ground at a railway station i won't  tell you why i did that but also and also at a  

bir tren istasyonunda tam anlamıyla   yerde uyudum size bunu neden yaptığımı söylemeyeceğim ama ve ayrıca bir                       bir uçağı

at a airport as well an airport those horrible  seats that they give you to sit on when you're  

beklerken size oturmanız için verilen o korkunç koltuklar

waiting for a plane and there was a delay to  my plane and i had to wait for about 10 hours  

ve uçağımda rötar  oldu ve yaklaşık 10 saat beklemek zorunda kaldım   bu

so i had nothing to do at all so i i i all i  could do was lie down on this hard metal seat  

yüzden hiçbir şeyim yoktu tek yapabildiğim bu sert metal koltuğa uzanmaktı

and it was the worst experience i've ever  had but i have also slept on the ground  

ve bu şimdiye kadar yaşadığım en kötü deneyimdi ama

as well when i was when i was stranded at a  railway station which i won't tell you about  

aynı zamanda yerde yattım   bir tren istasyonunda mahsur kaldığımda da öyleydim size bahsetmeyeceğim

that's a story for my memoirs when i publish them  

bu, onları yayınladığımda anılarım için bir hikaye

marcia says yes the best pillows are supposed  to be goose feathers i think that is true  

marcia, evet, en iyi yastıkların kaz tüyü olması gerektiğini söylüyor, bence bu doğru

uh they're also very expensive but they  will literally i think last you a lifetime  

onlar da çok pahalı ama kelimenin tam anlamıyla size son verecekler bir ömür boyu

but is it politically correct but better than a  piece of rubber i can't see that something with  

ama politik olarak doğru mu ama bir parça lastikten daha iyi,

foam in it is going to last very long so and  well they should be cheaper than that i know  

içinde köpük olan bir şeyin çok uzun süre dayanacağını göremiyorum ve bundan daha ucuz olmalılar bildiğim kadarıyla

eighty pounds for one eighty pounds for one not  two one pill one pillow and then when you zipped  

seksen pound bir tanesi seksen pound iki hap değil bir yastık ve sonra fermuarını açıp

had a look inside it was just full of broken up  bits of foam just foam just phone goodness sake i  

içine baktığında kırılmış köpük parçalarıyla doluydu sadece köpük sadece telefon Allah aşkına

know i mean yeah exactly i tell you what we could  go go to our neighbour she's got some chickens  

biliyorum demek istediğim evet tam olarak sana ne yapabileceğimizi söylüyorum komşumuza git onda var bazı tavuklar   gizlice sokabilirdik

we could we could sneak we could sneak into her  garden at night and pluck two of her chickens so  

gece gizlice  bahçesine girebilir ve   tüyleri kalmasın diye iki tavuğu yolabilirdik

they've got no feathers left we won't kill them  of course but they will be they will be naked  

onları elbette öldürmeyeceğiz  ama onlar çıplak olacaklar

we could just collect packaging that comes  with with all our orders that we get from uh  

sadece ambalaj toplayabiliriz bu aldığımız tüm siparişlerimizle birlikte gelir uh

um i know they used it they don't use foam anymore  do they use bits of paper anarchy says and we've  

um, kullandıklarını biliyorum artık köpük kullanmıyorlar kağıt parçaları kullanıyorlar mı anarşi diyor ve bunun   bunun

noticed this this has been advertised a lot on  television pillows that you put between your legs  

reklamının televizyon yastıklarında çokça yapıldığını fark ettik. bacaklarının arasına koy

yes there's a certain type of pillow that  is shaped to go between your legs i think  

evet, bacaklarının arasına girecek şekilde şekillendirilmiş belli bir yastık türü var bence   kalçaların

it's supposed to make it more comfortable for  your hips or something when you're sleeping i  

için daha rahat etmesi gerekiyor ya da sen uyurken

don't like the sound of that the only thing  is surely when you move around it's going to  

onun sesinden hoşlanmıyorum tek şey hareket ettiğinizde kesinlikle

pop out i can't see it staying in place  all night i imagine it also stinking  

dışarı fırlayacak tüm gece yerinde kaldığını göremiyorum, aynı zamanda koktuğunu da hayal ediyorum

after about a month it would just smell of of  urine it would smell of your taint and also farts  

yaklaşık bir ay sonra sadece idrar kokar, lekenizin kokusunu alır ve aynı zamanda osurur

i think you can probably wash them i don't  think i want anything put between my legs  

sanırım siz muhtemelen onları yıkayabilirim, bacaklarımın arasına bir şey koyulmasını

and left there so then if during the night if  you've got a hip problem then maybe you want a bit  

ve orada bırakılmasını istemiyorum, bu nedenle eğer gece boyunca kalça probleminiz varsa o zaman belki

of support there to keep you know but yes they're  advertised a lot in the uk at the moment uh  

sizi bilgilendirmek için orada biraz destek istersiniz, ama evet onlar' şu anda İngiltere'de çok reklamı yapılıyor uh

yeah tomeks mentioning it yet  again cbd is the perfect remedy for  

evet tomeks yine  bahsediyor

your excessive anxiety how do you know  i've got excessive anxiety that's a bit  

we do talk about it every week that might be the  reason why because we talk about it all the time  

neden çünkü sürekli bunun hakkında konuşuyoruz

and it is very sarcastically says you'll be able  to buy anything you need running shoes pillows  

ve çok alaycı bir şekilde, koşu ayakkabıları, yastıklar,   bizi rahatsız etmeden, ihtiyacınız olan her şeyi satın alabileceğinizi söylüyor, işte

without bothering us about it that's it that's it  look if you if it's bad where you are imagine what  

bu kadar bakın, bulunduğunuz yerde kötüyse, ne

it's like where i am i have to live with all of  this i can't buy anything i i couldn't i couldn't  

olduğunu hayal edin   neredeyim gibi tüm bunlarla yaşamak zorundayım hiçbir şey satın alamam alamazdım diğer tüm markaların

buy anything without going into all the comparison  sites of all the other brands of anything that was  

tüm karşılaştırma sitelerine girmeden hiçbir şey satın alamam

available like a washing machine me buying  a washing machine it would take me a month  

çamaşır makinesi gibi mevcut olan herhangi bir şey ben bir çamaşır makinesi satın almam bir ay sürer

to decide well i remember the time you wanted to  get some tyres for your car a few tires yeah okay

karar vermem araban için lastik almak istediğin zamanı hatırlıyorum evet tamam

tires for your car and how long did  it take it it took about six months  

araban için lastikler ve ne kadar sürdü bu yaklaşık altı ay sürdü eh tabii ki

well of course i wanted i wanted tires that were  capable of summer and winter driving there are  

istedim yaz ve kış sürüşü yapabilen lastikler istedim

many available and of course i had to look at  all the comparison sites to decide which was the  

pek çok mevcut ve tabii ki hangisinin en iyi olduğuna karar vermek için tüm karşılaştırma sitelerine bakmam gerekti

best one i do this with everything everything  so by the way saturino has said who has ever  

bunu her şeyiyle yapıyorum her şeyiyle bu arada saturino kim dedi Hiç

slept in a bathtub now is that a bathtub that  is empty or a bath that is full of water now i  

bir küvette uyudum şimdi boş bir küvet ya da su dolu bir banyo şimdi

know that i have fallen asleep in a bath of water  i've actually had such a lovely bath that that i i  

su banyosunda uyuyakaldığımı biliyorum aslında o kadar güzel bir banyo yaptım ki ben

you know what you do when you have a bath you  sink into the water until the water is just  

ne olduğunu biliyorsun banyo yaptığın zaman su çenenin hemen altına gelene kadar suya dalarsın

underneath your chin and then you slowly drift off  but you have to make sure you don't do a wee-wee  

ve sonra yavaşça süzülürsün ama çiş yapmadığından emin olmalısın

don't do a wee-wee in a bathtub time it keeps  putting messages on and then retracting them

çiş yapma bir küvet zamanı mesajları açıp sonra geri çektiğinizde

you've got to be a bit quicker  because we've already read them  

biraz daha hızlı olmalısınız çünkü onları zaten okuduk

but never mind yes well olga makes a point here  about people who have young children babies that  

ama boşverin evet pekala olga burada küçük çocukları olan insanlar hakkında bir noktaya değiniyor

you get into the habit of being able to sleep  anywhere in any position because obviously  

içine giriyorsunuz herhangi bir pozisyonda herhangi bir yerde uyuyabilme alışkanlığı çünkü belli ki

with young babies you're getting up a lot in the  night to tend to them they might cry or whatever  

küçük bebeklerde geceleri onlarla ilgilenmek için çok fazla kalkıyorsunuz ağlayabilirler veya her neyse

and so you get into the habit of being able  to just get your sleep wherever you can  

ve böylece istediğiniz yerde uyuyabilme alışkanlığını edinirsiniz yapabilirsin

so maybe just sitting in the city hopefully  not driving um but yes i know people with young  

yani belki sadece şehirde oturup umarım  araba kullanmıyorsun um ama evet biliyorum küçük

children you're not going to tend to a baby when  you're driving a car all right sleeping sleeping

çocukları olan insanlar araba kullanırken bir bebekle ilgilenmeyeceksin pekala  uyuyor

i like modern pillows because  they can be washed in a washing  

uyuyorum modern yastıkları severim çünkü  çamaşır makinesinde yıkandı

machine yes that's a good point good point yes

evet bu iyi bir nokta iyi bir nokta evet evet

yes

just read it steve yeah six dollars in  pillows i don't know what it is about  

sadece oku steve evet yastıklarda altı dolar İngiltere'de yastıkların ne olduğunu bilmiyorum

pillows in the uk they're vastly overpriced  very um so of course the the popular one in  

yastıklar çok pahalı çok fazla tabii ki popüler olan

the united states is the one by that that right  wing guy who who sells his pillows my pillow  

Amerika Birleşik Devletleri'nde, yastıklarını benim yastığımı satan o sağcı adam

the my pillow guy his name is matt lindell  and he is he's a big supporter of donald trump  

yastık adamımın adı matt lindell ve ​​o büyük bir donald trump destekçisi   hatırlamıyor musunuz

i don't know if you remember but he's he's  very much into into god and donald trump  

bilmiyorum ama o o tanrıya ve donald trump'a çok düşkün

and he also sells pillows turmeric says it's it's  not about reading them it's about not leaving  

ve ayrıca zerdeçal yastık satıyor mesele onları okumakla ilgili değil

any tracks behind yes we're too late i've got  screenshots of everything yeah every time every  

geride iz bırakmamakla ilgili   evet çok geç kaldık  her şeyin ekran görüntülerini alıyorum evet her

time tomek puts a comment tomek puts a comment on  i'm going to do an instant screenshot it's there  

tomek yorum yaptığında tomek yorum yapıyor anında bir ekran görüntüsü yapacağım o orada

forever we have receipts that's it uh well um are  we talking about sleep again well we have been  

sonsuza kadar makbuzlarımız var o kadar uh peki um yine uykudan bahsediyoruz peki   zaten öyleydik

anyway but we are going to look at the subject  a little bit closer if you if you don't mind

ama konuya biraz daha yakından bakacağız eğer eğer sakıncası yoksa

my mother always sleeps very well yes and you  know what i think her secret is cocaine crystal  

annem her zaman çok iyi uyur evet ve bence onun sırrı kokain kristali

meth it's just a habit a regular habit of always  going to bed at the same time and having a routine  

meth bu sadece bir alışkanlık, her zaman aynı saatte yatmak ve bunu yapmadan önce bir rutine sahip olmak gibi düzenli bir alışkanlık

before you do it and i've noticed because i have a  question questioned my mother she smokes a big fat  

ve farkettim çünkü anneme bir soru sordum çok şişman bir sigara içiyor

one she's uh obviously you know she's always slept  well and what she does is and um she she will  

uh belli ki her zaman iyi uyuduğunu biliyorsun ve yaptığı şey

go downstairs she goes to bed at ten o'clock  every night okay approximately but at nine o'clock  

aşağı inecek her saat onda yatağa gidiyor gece yaklaşık olarak iyi ama saat dokuzda

huffer's date she goes upstairs she cleans her  teeth uh gets into her nightgown and puts a  

Huffer'ın randevusunda yukarı çıkıyor dişlerini temizliyor uh geceliğini giyiyor ve sabahlığını giyiyor

dressing gown on and then comes back downstairs so  she doesn't go to then she says when i go to bed  

ve sonra aşağı iniyor ki gitmesin ve sonra ben yatağa gittiğimde diyor

all i've got to do is take off my dressing gown  get into bed and i fall straight asleep so she's  

hepsi Yapmam gereken sabahlığımı çıkarmak, yatağa girmek ve hemen uykuya dalmak, bu yüzden o

done all that preparation because i find if we've  been watching television and then you have to get  

tüm hazırlıkları yaptı çünkü televizyon izliyorsak ve sonra

ready for bed well you have to go upstairs you  have to get undressed and you have to clean your  

yatmak için hazırlanmanız gerekiyor, o zaman gitmeniz gerekiyor. üst katta soyunman ve dişlerini temizlemen gerekiyor

teeth go to the loo and by the time i've done all  that i'm wide awake yes so i think i think that is  

tuvalete git ve ben tüm bunları yaptığımda tamamen uyanığım evet bu yüzden bence

a good idea to always go to bed at the same time  and get up at the same time get ready like an hour  

her zaman yatağa gitmenin iyi bir fikir olduğunu düşünüyorum aynı saatte ve aynı saatte kalkın bir saat

before so that all you've got to do then is go  upstairs and get straight into bed obviously you  

önce falan hazırlanın böylece tek yapmanız gereken yukarı çıkıp doğruca yatağa girmek belli ki

you needn't bother cleaning your teeth some  people just go straight into bed anyway but  

siz   dişlerinizi temizleme zahmetine girmenize gerek yok bazı insanlar doğrudan yatağa gider neyse ama

the act of taking off clothes and all that is is  waking you up isn't it is it it's physical effort  

kıyafetlerinizi çıkarma eylemi ve sizi uyandıran her şey fiziksel bir çaba değil mi

yes and then of course you shouldn't be on social  media you shouldn't be having the the blue lights  

evet ve o zaman tabii ki sosyal  medyada olmamalısınız, ekranların mavi ışıklarına   sahip olmamalısınız.

of screens okay anywhere near you an hour before  you go to bed they don't recommend that's a good  

tamam yatmadan önce bir saat önce yakınınızda herhangi bir yer önermiyorlar bu iyi   bir

thing so you want to you don't want to be over  stimulating yourself before you go to bed you do  

şey bu yüzden yatmadan önce kendinizi aşırı  uyarmak istemiyorsunuz

not want to be stimulated before you go to bed  you don't want to be going upstairs and then  

yatmadan önce uyarılmak istemiyorsunuz yatak yukarı çıkmak istemiyorsun ve sonra

thinking about see that's this is what i do i go  upstairs to get ready for bed and i start thinking  

düşünüyorsun, işim bu, yatmak için yukarı çıkıyorum ve

about what i'm going to do tomorrow oh i'll call  that person oh yes i'll do that i'll do that and  

yarın ne yapacağımı düşünmeye başlıyorum oh o kişiyi arayacağım oh evet bunu yapacağım bunu yapacağım ve

so your mind is suddenly and then when you go to  bed you're thinking about all the things you're  

böylece zihniniz birden bire yatağa girdiğinizde yarın yapacağınız tüm şeyleri düşünürsünüz

going to do tomorrow and when you're going to  bed you should be thinking about nothing yes  

ve yatacağınız zaman  hiçbir şey düşünmemek evet

this conversation is making me want to sleep so  i think it's just the preparation for sleep is  

bu konuşma bende uyuma isteği uyandırıyor, bu yüzden bence bu sadece uyumak için hazırlık

important i have this lovely image of your mother  floating around coming down the staircase in her  

önemli  annenin geceliğiyle merdivenlerden aşağı süzülüp

nightgown like a like a spirit in the night  just in the in the dim moon light and there  

gecenin bir vakti ruh gibi inerken olduğu bu güzel görüntüye sahibim loş ay ışığında ve işte

is your mother coming down the stairs and into the  living room and she's preparing for her night-time  

annen merdivenlerden inip oturma odasına giriyor ve gece için hazırlanıyor   o cümlenin

i don't know what to say at the end of  that sentence by the way we'll just end  

sonunda ne diyeceğimi bilmiyorum bu arada biz sadece bitireceğiz

that sentence there but i just imagine  the neighbours might be able to see in  

o cümle var ama ben sadece hayal ediyorum komşular bunu görebilir

and they can see your mother sort of walking  around the house in her night 90 just walking  

ve annenizin geceleri evin içinde bir şekilde dolaştığını görebilirler 90 geceleri sadece dolaşırken, olga

around at night see olga says that she can't  get to sleep unless she's watching videos  

izlemediği sürece uyuyamayacağını söylüyor videolar

oh i see well we are very good a lot of people  watch us when they want to fall asleep yes

oh anlıyorum biz çok iyiyiz pek çok insan uyumak istediklerinde bizi izliyor evet

well some people i mean actually thinking  about it my mother always has the radio on  

bazı insanlar gerçekten düşünüyorum annem yatakta radyoyu her zaman açar

in bed because i think she i think it's the  company just the sound of people's voices somehow  

çünkü sanırım o bence şirket sadece insanların seslerinin sesi bir şekilde

lulls her off to sleep i don't know everyone's got  their own ways of getting just getting to sleep

onu uykuya daldırıyor bilmiyorum herkesin iyi uyumak için kendine has yöntemleri var

well tomic you can do a screenshot i see i've got  an ipad here mrs ipad uh mr duncan's ipad i should  

tomic ekran görüntüsü alabilirsin görüyorum ki burada bir ipad'im var bayan ipad uh Bay Duncan'ın ipad'i

say i keep shortening your name don't i uh and  you do i can just do a quick flick of a couple  

adını kısaltmaya devam ettiğimi söylemeliyim, değil mi ve sen de yapabilirsin, sadece birkaç

of buttons and there it is yes it's all done saved  forever i i'm i'm not really doing that i could  

düğmeyi hızlı bir şekilde çevirebilirim ve işte evet, her şey bitti, sonsuza kadar kurtuldum, gerçekten yapabildiğimi yapmıyorum

do it i could do it so you should watch out you  should have just said you we were and then that's  

yapabilirdim, bu yüzden dikkat etmelisin sadece öyle olduğumuzu söylemeliydin ve o zaman bu

it yeah you know you don't have to prove it you're  never going to have to stand up in a court of law  

kadar evet bunu kanıtlamak zorunda değilsin asla bir mahkemede ayağa kalkmak zorunda kalmayacaksın

and swear that you were taking screenshots here  we go then steve right steve we're we're going  

ve burada ekran görüntüsü aldığına yemin ederim.

to do something else now if we can don't forget i  am back with you tomorrow back with you tomorrow  

alexander alessandra's going back with you  tomorrow from 2 p.m uk time every day this week  

14:00 uk bu hafta her gün

monday to friday as we approach  our 15th anniversary next sunday  

pazartesiden cumaya önümüzdeki pazar 15. yıl dönümümüze yaklaşırken önümüzdeki pazar müzik

don't forget tune in next sunday and also  during the week we're doing some special things  

dinlemeyi unutmayın ve ayrıca hafta boyunca bazı özel şeyler yapıyoruz

sleep words so we will run through these very  quickly steve as we only have 19 minutes left  

uyku sözleri bu yüzden bunları çok hızlı bir şekilde gözden geçireceğiz steve sadece 19 dakikamız kaldığı için   bu yüzden

so you go to bed maybe if you are about to  take some sleep have some sleep maybe you need  

yatağa git belki biraz uyumak üzereysen  biraz uyu belki

to take some sleep or have some sleep you go to  bed i like that one you go to bed some people go  

biraz uyumaya veya biraz uyumaya ihtiyacın var  sen yat bunu sevdim sen yatağa git bazı insanlar gitsin

some people go to bed at very strange times they  do around here they all go to bed very early yes  

bazı insanlar çok garip zamanlarda yatarlar buralarda  yaparlar burada hepsi çok erken yatar evet

we've noticed they go to bed when the sun goes  down and get up when it gets when the sun rises  

onların güneş battığında yatıp güneş doğduğunda kalktıklarını   fark ettik

yeah notice that around here all the lights at  nine o'clock everyone's in bed around here yes  

evet burada tüm bunlara dikkat edin saat dokuzda ışıklar buralarda herkes yatakta evet

it's very strange they're all retired they all  go to bed very early very early and they get up  

çok garip hepsi emekli çok erken yatıyorlar ve

very early yeah but then my mother does she's  got nothing to do really but she goes to bed  

çok erken kalkıyorlar  evet ama sonra annem yapacak gerçekten yapacak bir şeyi yok ama o

at sort of 10 half 10 and gets up at sort of six  o'clock every day even though she's really got  

10 buçuk 10'da yatağa gider ve her gün saat altıda kalkar, aslında

nothing to get up for yes i'm not saying that  in a nasty way no but it's habit years of habit  

kalkacak hiçbir şeyi olmamasına rağmen evet bunu kötü bir şekilde söylemiyorum hayır ama bu alışkanlık yılların alışkanlığı

and of course my mum's generation if you were you  only went to bed if you were ill you never go to  

ve tabii ki annemin neslinde olsaydın sadece hastaysan yatağa giderdin hiç yatmazsın sadece

bed just you never lie in that's like a sin i can  think of another reason lying in is like a sin  

hiç yatmazsın bu bir günah gibi aklıma başka bir sebep geliyor yatmak anneme günah gibidir

to my mother uh you know once you are awake you  get up because you've gone got to do your chores  

uh bilirsin bir kere uyanıksın kalktın çünkü gittin gün boyunca ev işlerini yapmalısın

for the day you can't be lying around in bed  watching videos videos yes or television having  

yatakta yatıp video izleyemezsin evet veya televizyon odanda

television in your room well mind you we don't  have that uh i think you would no i don't want  

televizyon varken dikkat et bizde o yok uh i hayır,

a television in my bedroom okay definitely not  that would that would be the worst possible thing  

yatak odamda bir televizyon istemiyorum tamam kesinlikle hayır bu olabilecek en kötü şey olurdu

because even in the living room i don't want the  television on there's nothing on it's all rubbish  

çünkü oturma odasında bile televizyonun açık olmasını istemiyorum hiçbir şey yok hepsi saçmalık

what are asmr videos oh that's where you listen to  the sound of somebody doing something very close  

asmr videoları nedir oh orası mikrofona çok yakın bir şey yapan birinin sesini dinlediğiniz yerdir

to the mic maybe they are opening a sweet wrapper  or maybe they are eating something very close

belki şeker paketini açıyordur veya belki çok yakın bir şey yiyordur

i can't do i can't have an example  of that maybe like this you see

yapamam buna örnek olamam belki bunun gibi siz

see you're opening something people listen to that  yes people listen to the sound of all sorts of  

bakın insanların dinlediği bir şeyi açıyorsunuz evet insanlar her türlü   şeyin sesini dinliyor

things maybe about the ocean yeah the ocean rain  falling maybe a person slurping on an ice cream  

belki okyanus hakkında evet okyanus yağmuru yağan belki bir kişi dondurmayı höpürdetiyor

or something else yes  

veya başka bir şey evet

people are people are keep coming back to this  this cannabis oil drops okay sandra's mentioning  

insanlar insanlar geri gelmeye devam ediyor buna bu kenevir yağı damlası tamam sandra'nın

mentioning it now we haven't opened it we haven't  opened a can of worms we've opened a cannabis

bahsettiği   şimdi açmadık  solucanlı bir kutu açmadık

just for the record um tomac did mention cannabis  oil drops as well so even though there's no  

sadece kayıt için bir kenevir açtık um tomac kenevir yağı damlalarından da bahsetti, yani orada olmasına rağmen

screenshot i can actually verbally say what tomic  said and that's recorded forever he really is  

ekran görüntüsü yok aslında tomic'in ne dediğini sözlü olarak söyleyebilirim ve bu sonsuza kadar kaydedildi o gerçekten

i'm joking okay stay shaking i'm joking  we'd like to have a joke don't we  

şaka yapıyorum tamam sallamaya devam et şaka yapıyorum şaka yapmak isterdik değil mi

love the way you never give the chance you never  give the joke a chance to settle before you say  

asla şans vermeme şeklini seviyoruz şakaya bir şans ver söylemeden önce

it's a joke you go you say it's a joke it's a  joke well let the chick breathe palmyra says  

bu bir şaka sen git sen bu bir şaka bu bir şaka dedin peki bırak civciv nefes alsın palmyra diyor ki

when you go to bed too early we say you go  to bed with hens oh i see that's interesting  

çok erken yattığın zaman biz tavuklarla yattığını söylüyoruz ah görüyorum ki bu ilginç

because obviously the hens yes they go to  bed probably like a lot of animals they  

çünkü belli ki tavuklar evet muhtemelen birçok hayvan gibi yatağa giderler

go to sleep when the sun goes down and then  they wake up when the sun comes up that's it  

güneş battığında uyurlar ve sonra güneş doğduğunda uyanırlar bu kadar yani evet

so yes wonder if you can go to bed with cockerels  what about sleeping with the fishes well that's a  

horozlarla yatıp yatamayacağınızı merak ediyorum uykuya ne dersiniz? balıklarla birlikte bu bir

different that's a different thing altogether  that means you're dead that means you're dead  

farklı bu tamamen farklı bir şey  bu, ölü olduğun anlamına gelir

you're sleeping with the fishes or you've been  disposed of maybe your body has been disposed of  

balıklarla yattığın veya bertaraf edildiğin belki vücudun okyanusta bertaraf edildiği anlamına gelir,

in the ocean so that's really what it means yes  is you you've been you've been killed but also  

yani bu gerçekten ne anlama geliyor evet sen oldun öldürüldün ama aynı zamanda

your body has been disposed of in the sea and  so now you are swimming with the fishes you see  

vücudun denize atıldı ve bu yüzden şimdi gördüğün balıklarla birlikte yüzüyorsun   bu

that's often used in films to describe  what sort of uh gangs do or sort of um  

genellikle filmlerde ne tür uh çetelerini anlatmak için kullanılır yap ya da bir nevi um   neyim

what am i what's the word i'm looking for uh  organized criminals yes sort of mafiosa bosses do  

ben aradığım kelime ne organize suçlular evet bir tür mafya patronları biliyor

you know they put lead weights on you and concrete  blocks on you and throw you in the ocean we seem  

musun   sana kurşun ağırlıklar ve beton bloklar takıyorlar ve seni okyanusa atıyorlar, görünüşe göre

to know a lot about yeah have you noticed that  we seem to know a lot about criminal activity  

çok  çok şey biliyoruz yaklaşık evet fark ettiniz mi suç faaliyetleri hakkında pek çok şey biliyor gibiyiz   hepsi

all from films yes he's sleeping with the fishes  that means he's been killed by a mob boss okay and  

filmlerden evet balıklarla yatıyor bu, bir mafya babası tarafından öldürüldüğü anlamına gelir ve

had concrete blocks tied around him and thrown  into the ocean lovely what a beautiful picture  

etrafına beton bloklar bağlamış ve okyanusa atmıştır  sevimli ne güzel resim

you paint there yes i know you know there are some  interesting phrases steve go on for going to bed  

orada resim yapıyorsun evet biliyorum bazı ilginç ifadeler var steve devam et yatmak için

you might go up the wooden hills never heard of  that one you've never heard of that oh my goodness  

ahşap tepelere çıkabilirsin hiç duymadın bunu hiç duymadın aman tanrım

didn't your mother ever say come on stephen it's  time to go up the wooden hills i've never heard  

annen hiç söylemedi mi hadi stephen tahta tepelere çıkma zamanı daha önce hiç duymadım

that that means you're going upstairs to bed right  you go up the wooden hills i think that's just  

bu yukarıya yatmaya gidiyorsun doğru tahta tepelere çıkıyorsun sanırım bu sadece

something that your mother used to say no it's  true it's a real thing it's it's very well known  

annenin eskiden söylediği bir şey hayır doğru bu gerçek şey bu çok iyi bilinir

you might hit the hay especially if he was  sleeping in a barn hit the hay yes because i would  

özellikle bir ahırda uyuyorsa samana vurabilirsin  evet çünkü

imagine that that's what hay was used as to sleep  on well they certainly use it for animals don't  

samanın iyi uyumak için kullanıldığını düşünürdüm kesinlikle hayvanlar için kullanıyorlar değil mi   evet

they yes straw hay and maybe humans used to sleep  on hay i would imagine before we invented pillows  

saman saman ve belki insanlar samanların üzerinde uyurlardı yastıkları ve nevresimleri icat etmeden önce hayal ederdim yastığı icat eden

and duvet covers i would love to be the person  who invented pillows how do you invent a pillow  

kişi olmayı çok isterdim yastığı nasıl icat edersin

it was just just straw wasn't it you're just hey  are you just one day putting something into a bag  

o sadece samandı değil mi sen sadece hey bir gün bir şeyi bir çantaya koyuyorsun

and then you think what would happen if i rested  my head on that maybe that's what we should do  

ve sonra kafamı buna yaslasam ne olur diye düşünüyorsun belki de yapmamız gereken bu   sadece

just we'll just get a cheap pillow case mr dunker  and then we'll get some hay from the local farmer  

ucuz bir yastık kılıfı alacağız Bay Dunker ve sonra biraz saman alacağız yerel çiftçi

just stuff it into the i bet a hay pillow  there's there's a business idea i've been  

onu saman yastığına tıkıştırın bir iş fikri vardır

looking for a business idea all my life to  make millions and i think i've just found it  

hayatım boyunca milyonlar kazanmak için bir iş fikri aradım ve sanırım onu ​​henüz buldum   bunun

i have a feeling that's been done already a straw  or hay pillow totally natural we can fire proof  

çoktan yapılmış olduğunu hissediyorum tamamen doğal bir saman veya saman yastığı ateşe dayanıklı

it it might smell a bit funny you're not very good  if you have an allergy there we go look i've just  

olabilir   biraz komik gelebilir çok iyi değilsiniz alerjiniz varsa gidelim bakalım az önce

given a business idea away to millions of people  should i say should i say a terrible business idea  

milyonlarca kişiye bir iş fikri verdim  demeliyim mi demeliyim berbat bir iş fikri diyorum

uh here's a good one tomex put one on here have  you got this one mr duncan oh yes get shut up  

uh işte iyi bir tane tomex koy bir tane buraya koy bunu aldınız mı bay duncan oh evet kapa çeneni   kapa

shut eye yes you have you have some shut eye  to shut your eyes of course is to go to sleep  

çeneni evet biraz gözünüz kapalı gözlerinizi kapatmak için tabi ki uyumaya gitmektir

some people sleep with their eyes open  i it is a thing i never i never realized  

biraz insanlar gözleri açık uyur i bu asla farketmediğim bir şey

this was real but apparently some people  fall asl fall asleep with their eyes open  

bu gerçekti ama görünüşe göre bazı insanlar gözleri açıkken uyuyakalıyorlar

can't be very good for your eyes yeah i  would imagine your eyes would go very dry  

gözleriniz için pek iyi olmayabilir evet gözlerinizin çok kuruyacağını düşünürdüm

what about hit the there's another one isn't  there hit the sack hit the sack have you got  

peki ya vurmak bir tane daha yok orada çuvala vur çuvala vur sende var mı o Bay Duncan hayır vurmadım

that one mr duncan no i haven't but hit the head  hit the hay hit the sack at the sack oh i'm tired  

ama kafasına vurdum samana vur çuvala çuvala vur oh

i'm going to hit the sack yes get some shut eye  presumably that refers to a sack of hay that you  

yoruldum çuvala vuracak evet biraz gözlerini kapat muhtemelen bu, üzerinde uyuyabileceğin bir saman çuvalına atıfta bulunur, işte

might sleep on that's it you go off to dream land  go out to dreamland yes you go off to dreamland  

bu kadar rüyalar diyarına gidiyorsun rüyalar alemine gidiyorsun evet rüyalar alemine gidiyorsun

ah what about there's another one similar to  that just go off to the land of nod yes you  

ah peki buna benzer başka bir tane daha var sadece sallama diyarına git evet   böyle demek

mean like this yes oh we didn't rehearse this at  all no i'm off going off to the la he's he or she  

istiyorsun evet oh bunu hiç prova etmedik  hayır ben la'ya gidiyorum o o o

has gone off to the land of knowledge the land of  nod is the place where you sleep you dream you all  

bilgi diyarına gitti nod diyarı uyuduğun yerde rüya görürsün tüm

of your hopes desires and maybe some of your fears  will become real in your mind rosa says what's the  

umutların arzuların ve belki korkularının bir kısmı zihninde gerçek olur rosa der ki ne

difference go in bed and on bed well you you  get you get in bed you don't go on bed you get  

fark eder yat ve yat iyi sen alırsın yatağa girersin devam etmezsin

in bed if you go on the bed you're just sleeping  on top of the covers aren't you yes i'm just doing  

yatağa girersen yatağa gidersen sadece yorganın üzerinde uyuyorsun değil mi evet ben sadece

the first one first yes so i'm just correcting  the first one go you go in bed you get into bed  

ilkini yapıyorum evet bu yüzden sadece ilkini düzeltiyorum sen yatağa gir yatağa girersin

you normally get in bed get into bed so you get in  bed you are in bed you've got the covers over you  

normalde yatağa girersin yatağa girersin böylece yatağa girersin yataktasın örtünürsün

if you go on the bed it just means you're sort  of maybe just lounging around yes lying there on  

yatağa gidersen bu sadece bir tür belki sadece uzandığın anlamına gelir evet orada uzanıyorsun yorganın

top of the covers without the covers over you  yes so you were just on top of the bed you're  

üstünde örtünmeden evet yani yatağın tam üstündeydin

not getting into bed maybe reading a book doing  other activities that can take place on a bed

yatağa girmiyorsun belki kitap okuyorsun yatakta gerçekleşebilecek başka etkinlikler yapıyorsun

there we go eating breakfast yes if you're  in bed it means that you've got the covers  

oraya gidiyoruz kahvaltı yiyoruz evet eğer' yataktasın demek örtünmüşsün demektir

over you do people eat in bed is it is that  bad we do well you do i don't that's true i  

insanlar yatakta yemek yer mi o kadar kötü mü biz iyi yapıyoruz sen yapıyor musun bu doğru değil

always have my breakfast in bed steve eats  his porridge in bed and sometimes he gets  

kahvaltımı hep yatakta yaparım steve yulaf lapasını yatakta yer ve bazen

little bits of blackberry juice on the  sheets valentin says take a visit to Morpheus  

çarşaflara biraz böğürtlen suyu geliyor valentin Morpheus'u ziyaret et diyor

there's one i haven't heard of that Morpheus hence  morphine i would imagine yes so so please remind  

bir tane var o Morpheus'u duymadım yani morfini evet hayal ederdim bu yüzden lütfen

me more fiercely is it yeah are you sure mr donald  yes Morpheus so hence the name morphine yes a drug  

bana daha şiddetli hatırlatın evet emin misiniz bay donald evet Morpheus bu yüzden morfin adı evet bir ilaç   bence

which i believe is derived from poppies probably  uh which is used as a painkiller i love this makes  

haşhaştan türetildiğine inanıyorum  muhtemelen uh ağrı kesici olarak kullanılır, bunu

you fall asleep i love the way those two subjects  have sort of come together how lovely drugs and  

uykuya dalmanıza bayılırım  bu iki öznenin  bir şekilde bir araya gelme şeklini seviyorum uyuşturucu ve uyku ne kadar güzel uyuşturucu ve

sleep drugs and sleep so clever mr duncan uh if  you take too many you will have a very long sleep  

uyku uyuşturucu ve uyku çok zekice Bay Duncan uh çok fazla yerseniz çok uzun bir uyku çekersiniz

yes um don't let the bed bugs bite oh that's a  good one that's a good phrase normally you say  

evet um tahtakurularının ısırmasına izin vermeyin oh bu iyi bir söz bu normalde iyi bir ifadedir

that when a person is about to go to bed you'll  say good night good night to you don't let the  

bir kişi yatmak üzereyken siz sana iyi geceler iyi geceler diyeceğim

big bugs bite night night don't let the bed bugs  bite yes it's a rhyme yeah uh because presumably  

büyük böceklerin ısırmasına izin verme gece gece tahtakurularının ısırmasına izin verme evet bu bir kafiye evet uh çünkü muhtemelen

you know 100 years ago or something people always  had bed bugs we still do we still have them but  

100 yıl önce veya insanların her zaman tahtakuruları vardı biz hala yapıyoruz hala onlara sahibiz ama

you know you shouldn't have them really no but  some people have bed bugs i'm not sure what they  

onlara sahip olmamanız gerektiğini biliyorsunuz, gerçekten hayır ama bazı insanların tahtakuruları vardır, ne olduklarından emin değilim

are but they sort of bite you obviously they they  live in your bed and they feed from your dead skin

ama sizi bir şekilde ısırırlar, belli ki yatağınızda yaşarlar ve ölü derinizden

well our beds are full of full of uh full of not  bed bugs i think are something different i think  

iyi beslenirler yataklarımız tahtakurusu olmayan böceklerle dolu bence bunlar farklı bir şey bence daha

they're bigger ones but the the just the mites  live in your pillows and in your sheets because  

büyükler ama sadece akarlar yastığınızda ve çarşaflarınızda yaşıyor çünkü

dust mites because people are allergic to them uh  and they live off human skin so that there's about  

toz akarları çünkü insanlar onlara alerjisi var uh ve insan derisi ile yaşıyorlar, böylece

billions of them in every bed waiting for the  sand man maybe you are waiting for the sand man  

her yatakta kum adamı bekleyen yaklaşık  milyarlarca insan var belki de kum adamı bekliyorsunuz   bunu

have you heard of that mr sandman yes there  is a song mr sandman bring me a dream make it

duydunuz mu Bay Kum Adam evet bir şarkı var Bay Kum Adam bana bir rüya getir onu

it's one of those songs from the 1950s yes  please somebody tell us who there must have  

bir rüya yap 1950'lerdeki o şarkılardan evet lütfen biri bize kim olduğunu söylesin

been somebody that must be like s  some group like the andrew sisters  

andrew sisters gibi bir grup gibi olması gereken biri   evet

yes i can hear harmonies close harmonies  going on but it starts off with

armoniler duyabiliyorum yakın armoniler  oluyor ama

go into the arms of Morpheus but why god of  sleep i'm still on this one steve why the sandman  

Morpheus'un kollarına girmekle başlıyor ama neden uyku tanrısı hala bunun içindeyim steve neden kum adam

is the the person who sprinkles sand into your  eyes because when you feel very nice when you  

gözlerinize kum serpen kişidir çünkü kendinizi çok iyi hissettiğinizde

feel tired what's the first thing you feel nice  it feels like you've got yes your eyes go dry and  

yorgun hissettiğinizde   iyi hissettiğiniz ilk şey nedir sahipmişsiniz gibi hissettirir evet sizin gözler kurur ve

gritty it feels it feels like sand is in your eyes  they normally become a little painful so yes the  

pütürlü olur gözlerinde kum varmış gibi hissederler normalde biraz ağrılı hale gelirler bu yüzden evet

sand man will sprinkle sand in your eyes and then  you'll close your eyes all right what about um  

kumdan adam gözlerine kum serpecek ve sonra gözlerini kapatacaksın peki ya um

what about the the the land of nod we mentioned  that uh um oh i saw another one somewhere um  

peki ya selam diyarından bahsetmiştik uh um oh bir yerde bir tane daha gördüm um

yeah that tomek put on but i expect he's retracted  it oh sleep like a log hmm better retract that one  

evet o tomek taktı ama sanırım onu ​​geri çekti oh bir kütük gibi uyu hmm onu ​​geri alsan iyi olur  bu senin başını belaya sokar evet

that'll get you into trouble yes uh i mustn't  have that on the live chat why well i don't know  

uh yapmamalıydım canlı sohbette neden bilmiyorum

it could be interpreted in many different  ways sleep like a log sleep like a log yes  

birçok farklı şekilde yorumlanabilir bir kütük gibi uyu bir kütük gibi uyu

obviously a log is dead it's not moving sleep  sleep like a log means you've had it means you  

evet   bir kütük ölüdür, hareket etmiyordur kütük gibi uyu uyu kütük gibi uyu, demek ki sende var demektir iyi

use that expression to say that you've had a  good night's sleep oh i i woke up this morning  

bir gece uykusu çektiğinizi söylemek için bu ifadeyi kullanın oh ben bu sabah uyandım

feeling really really refreshed i slept like a  log yes it means you've had a really good solid  

gerçekten çok tazelenmiş hissettim kütük gibi uyudum evet bu gerçekten iyi sağlam

undisturbed night's sleep i like that that's a  good one yes so now we have some slang for sleep  

kesintisiz bir gece uykusu geçirdiğiniz anlamına gelir bunu sevdim bu iyi bir uyku evet, şimdi uyumak için biraz argomuz var

i'm sure you can think of some well slang and  also terms that we use to describe sleep does you  

eminim iyi bir argo ve ayrıca uykuyu tanımlamak için kullandığımız terimler de düşünebilirsiniz.

might doze yes you close your eyes just and just  drift away maybe you are sitting in your chair  

mr steve quite often and i can let you in on  a little secret quite often steve will have  

Bay Steve oldukça sık ve size küçük bir sır verebilirim Steve canlı yayından sonra

a short dose in the living room on the  sofa after the live stream yes very often  

oturma odasında kanepede kısa bir doz alacak evet çok sık

after the live stream so i will watch columbo  and mr steve will fall asleep and then  

canlı yayından sonra bu yüzden columbo izleyeceğim ve Bay Steve düşecek uyuyor ve sonra

half an hour dozing yes he normally  has a little short sleep well palmyra  

yarım saat uyukluyor evet normalde biraz kısa bir uykusu var iyi palmyra

20 hours on a bus going to uh czech republic in  austria well uh taking her small travel pillar we  

20 saat Avusturya'daki Çek Cumhuriyeti'ne giden bir otobüste peki onun küçük seyahat sütununu alıyorsak

would we would call that a travel pillar is that  the thing that goes around your neck yes probably  

buna seyahat sütunu diyebilir miyiz boynunuza dolanıyor evet muhtemelen   boynunuza

is it is it like a pillar that sort of comes round  your neck palmyra you will probably be dozing  

dolanan bir sütun gibi mi palmyra muhtemelen uyuyor olacaksınız

because you won't sleep prob properly on the bus  maybe so you'd probably say you'd be dozing off to  

çünkü otobüste muhtemelen düzgün uyuyamayacaksınız  belki bu yüzden muhtemelen uyuyakaldığınızı söylersiniz

sleep just sort of going in and out of sleep um 20  hours on the bus i know it's it's it's the same as  

otobüste 20 saat uyumak, biliyorum bu,

when you're trying to when you're trying to fall  asleep on a plane oh i hate that especially when  

uçakta uyumaya çalışırken uyumaya çalışmakla aynı şeydir oh bundan nefret ediyorum, özellikle

you know that you're going to be on the plane for  about 12 or 13 hours well i bought a travel pillow  

bildiğiniz zaman uçakta yaklaşık 12 veya 13 saat kalacağınızı,

when we uh when i went on a long distance trip  uh probably to malaysia many many years ago  

uzun yıllar önce muhtemelen Malezya'ya uzun bir yolculuğa çıktığımızda   bir seyahat yastığı aldım

and i unpacked it on the on the plane and you  had to blow it up it was one you blew up it was  

ve onu uçakta paketinden çıkardım ve onu havaya uçurmak zorundaydınız, siz de havaya uçurdunuz,

one of these inflatable inflate inflatable  pillows uh but it just absolutely stank of  

bu şişirilebilir şişirilebilir yastıklardan biriydi uh, ama kesinlikle

chemicals it was all this horrible plastic smell  anyway i fell asleep when i woke up i felt sick  

kimyasal kokuyordu, tüm bu korkunç plastik kokusuydu, her neyse, uyandığımda uykuya daldım, kendimi hasta hissettim .

for like a day afterwards because i'm sure  i was breathing in all the fumes from this  

bir gün sonra çünkü bu

horrible plastic pillow um but anyway here's  another one go to bed you sleepy head yes  

korkunç plastik yastığın tüm dumanını soluduğumdan eminim ama yine de bir tane daha git uyu seni uykucu kafa evet

like the title of today's live stream sleepyhead  sleepyhead if you're a sleepyhead it means you are  

bugünkü canlı yayının başlığı gibi uykucu uykucu eğer uykucuysan bunun anlamı sen

often well it means you feel sleepy that's it you  are sleepy here's another one steve you might nap  

sık sık iyisin demek uykun var demek uykun var uykun var işte başka bir steve kestirebilirsin

yes something i talked about last week  briefly during one of my week day live  

evet geçen hafta bahsettiğim bir şey kısaca hafta içi canlı

streams you have a nap a short sleep a relaxed  short rest so a nap you probably planned that  

yayınlarımdan birinde kısaca şekerleme yapıyorsun kısa bir uyku rahat bir kısa dinlenme yani kestirmeyi muhtemelen

as a doze you probably wouldn't plan a doze  it just happens you just sort of doze off  

bir şekerleme olarak planlamışsınızdır, muhtemelen bir şekerleme planlamazsınız sadece bir şekilde

to sleep your doze on there you are but if you  if you say you normally say you normally plan  

uyuklarsınız   orada uyursunuz ama eğer normalde söylediğinizi söylerseniz, normalde

a nap which is a small period of sleep you say oh  i'm feeling tired i'm just going for a quick nap  

bir şekerleme planlarsınız ki bu bir şekerlemedir kısa bir uyku süresi ah, yorgun hissediyorum, sadece kısa bir şekerleme yapacağım, yani

so that means you're probably going to have 20  minutes or half an hour on the bed you would  

bu muhtemelen yatakta 20 dakika veya yarım saatiniz olacağı anlamına gelir,

normally go to bed for a nap wouldn't you that's  it or as a doze it's just something that happens  

normalde   şekerleme için yatağa gidersiniz sen busun ya da bir şekerleme olarak bu sadece olan bir şey

and you've haven't planned it that's it you doze  off or you you doze for a short time you have a  

ve sen bunu planlamadın bu kadar uyuklarsın ya da kısa bir süre uyuklarsın

short informal sleep not planned play dead  is something else all together if you play  

kısa bir gayri resmi uykun olur planlanmamış ölü taklidi yapmak başka bir şeydir birlikte

dead that wouldn't be well it would simulate  sleep but you're actually pretending to be dead  

ölü taklidi yaparsanız bu pek iyi olmaz uykuyu simüle eder ama aslında ölü taklidi yaparsınız

maybe if there's a mass shooting and lots of  bodies are lying around and you don't want to get  

toplu bir silahlı saldırı olursa ve etrafta bir sürü ceset yatıyorsa ve vurulmak istemiyorsanız düşüp

shot so you just fall on the ground and pretend  to be dead you play dead that's not connected with  

düşersiniz yerde ölü taklidi yapmak ölü taklidi yapmak uykuyla alakasız

sleep no well that's just your pretending to be  dead for a game or maybe you know as mr duncan has  

described absolutely because you don't want to get  shot no certain thing so you just pretend to be  

bu yüzden

shot unless of course they come around for a  headshot afterwards which they tend to do but  

vurulmuş gibi davranıyorsunuz tabii ki daha sonra kafadan vurmak için gelmedikçe, ki bunu yapma eğilimindedirler, ancak

which case you're doomed you know they always do  don't forget that but we're coming out with some  

bu durumda mahkumsunuz, bilirsiniz, her zaman yaparlar  bunu unutmayın, ama biz bazı

weird yes how many pillows should you have  says yes um yes if you suffer from uh reflux

tuhaf evet nasıl ile çıkıyoruz birçok yastığa sahip olmalısın evet um evet diyor, eğer reflü

oesophageal reflux so your your stomach acid  comes up at night they suggest you have maybe  

özofageal reflüden muzdaripseniz, bu nedenle mide asidiniz geceleri yükselir,

two pillows so that it stops it coming up here's  another one steve if you go to sleep very quickly  

yukarı çıkmasını önlemek için belki  iki yastık almanızı önerirler, işte  bir tane daha steve çok uyumaya giderseniz hızlı

if you go to sleep very quickly that's  a good one you go out like a light so  

çok hızlı uyursanız bu iyi bir ışık gibi sönersiniz yani   bir

imagine switching a light off you go out like a  light so instead of sort of tossing and turning  

ışığı kapattığınızı hayal edin bir ışık gibi sönürsünüz yani bir tür savurup dönmek yerine

uh which is what we used to describe a disturbed  night's sleep i tossed and turned all night  

uh, rahatsız bir gece uykusunu böyle tanımlardık bütün gece dönüp durdum,

which meant that you were restless you were you  were you were moving about and i tossed and turned  

yani huzursuzdun, hareket ediyordun ve

all night i was like you had a disturbed night's  sleep it's moving around roads if you go out like  

bütün gece dönüp durdum, gece uykusu bozuk gibiydim, yollarda hareket ediyor, eğer sönersen ışık gibi sönüyor, sen

a light you don't even remember going out you've  gone out you wake up the next morning i must have  

yapmıyorsun' dışarı çıktığını hatırlamıyorsun bile ertesi sabah uyanıyorsun

gone out like a light i don't remember a thing i  was not tossing last night i wasn't i wasn't going  

ışık gibi sönmüş olmalıyım hiçbir şey hatırlamıyorum dün gece savurmadığım hiçbir şeyi hatırlamıyorum

over all the the the things that people have said  to me that all that and all the revenge i want  

insanların bana söyledikleri şeyleri

to get for people that have done me wrong in the  past and all the or all the horrible things that  

geçmişte beni yanlış yapan insanlar için almak istediğim tüm intikamları ve

they've done to me i can't see because i'm going  over and over it and all the venge for like sorry

onların bana yaptıkları tüm korkunç şeyleri göremiyorum çünkü Bunun üzerinden tekrar tekrar geçiyorum ve tüm intikamımı özür dilerim

i do do that by the way that's  exactly going to i go into  

bunu yapıyorum bu arada bu tam olarak

scenarios i need this cbt where can i get  somewhere can you do my deal atomic steve  

senaryolara giriyorum bu cbt'ye nereden ulaşabilirim bir yere anlaşmamı yapabilir misin atomik steve

steve never goes out like a light never  he stays flickering for a long time like  

steve asla dışarı çıkmaz ışık gibi asla uzun süre titremiyor

a candle 20 minutes half an hour and i know if 20  minutes have passed half an hour chances are i'm  

mum gibi 20 dakika yarım saat ve biliyorum ki 20 dakika yarım saat geçtiyse büyük ihtimalle asla

never going to get to sleep so i'll have to get  up and do something they say you should do that  

uyuyamayacağım bu yüzden kalkıp kalkmam gerekecek söyledikleri bir şeyi yap bunu yapman gerektiğini

if you don't get to sleep within 20 minutes you  should get up do something otherwise you associate  

20 dakika içinde uyuyamazsan kalkmalısın  bir şey yap yoksa

the bed with not going to sleep you're going to  associate it with getting to sleep anyway right ah  

yatağı uyumamakla ilişkilendirirsin bunu  uyumakla ilişkilendireceksin zaten doğru ah

slowly slowly blink actually i've read something  the other day that if if for example soldiers  

yavaşça göz kırpın geçen gün bir şey okudum, örneğin

that are in battlefield conditions they need  obviously to have sleep because if you're tired  

savaş alanı koşullarındaki askerler açıkça uyumaya ihtiyaç duyarlar çünkü yorgunsanız   savaş

you're not going to be performing very well on  the battlefield and there's a technique that they  

alanında pek iyi performans gösteremezsiniz ve

use that they lie out straight apparently don't  know how true this is but i read it i tried it  

kullandıkları teknik dümdüz uzanmaları görünüşe göre bunun ne kadar doğru olduğunu bilmiyorum ama okudum denedim işe

it didn't work but i tried it anyway you put your  arms out by your side take a few deep breaths and  

yaramadı ama yine de kollarınızı iki yana uzatıp birkaç derin nefes alın ve

then you say don't think don't think don't think  don't think for 10 seconds and apparently that  

sonra düşünme düşünme düşünme 10 saniye düşünme diyorsun ve görünüşe göre bu

shuts your brain off because then you're not  thinking about you know shooting somebody or  

beynini kapatıyor çünkü o zaman birini vurmayı veya savaş

seeing somebody being shy horrible things on  the battlefield that should be easy for you then  

alanında birinin utangaç korkunç şeyler yaptığını bildiğini düşünmüyorsun bu senin için kolay olmalı o zaman

what's that don't think don't think that's all  i ever do yeah the trouble is then you start  

ne olduğunu düşünme düşünme tüm yaptığımın bu olduğunu evet

thinking about don't think saying the word don't  think so you're thinking about saying don't think  

sorun şu ki düşünmeye başla kelimeyi söylemeyi düşünme düşünme yani don demeyi düşünüyorsun Düşünmeyin

and uh you know it gets all very complicated  don't get shot don't get shocked don't get shot  

ve uh bilirsiniz her şey çok karmaşık hale gelir vurulmayın şok olmayın vurulmayın

counting sheep of course people have mentioned  that but we're counting backwards i found that  

koyunları sayarken elbette insanlar bundan bahsetmiştir ama geriye doğru sayıyoruz bunun

does work for me if you count backwards from 300  often you only get sort of maybe to 250 or 150  

benim için işe yaradığını gördüm, eğer siz 300'den geriye doğru sayın genellikle yalnızca 250 veya 150'ye kadar sayarsınız

and then you don't remember anything else the act  of the act of thinking about something like that  

ve sonra başka hiçbir şey hatırlamazsınız  böyle bir şey hakkında düşünme eylemi   bu

is that's a very specific task and it did and it  will detract your mind away from maybe thinking  

çok özel bir görevdir ve öyle olmuştur ve zihninizi dağıtacaktır belki

about all the worries of the day or like what  might be coming or what's happened in the past  

günün tüm endişelerini                                 '                                 .

yes okay so you think of one specific thing  like counting and that that occupies all  

your brains only doing that and that one task  and then you drop off to sleep doesn't always  

uykuya dalmak her zaman

work listening to steve explaining that might help  you to go to sleep i'm going to try the cbt url  

işe yaramıyor steve'in uyumana yardımcı olabileceğini açıklamasını dinlemek cbt url'sini deneyeceğim

cdb got to get the right one because if i ask  for the right the wrong one any particular brand  

cdb doğru olanı almalıyım çünkü doğruyu istersem yanlış olanı herhangi bir belirli marka

that is good that anyone has found that works  well don't go onto the don't go onto the dark web  

herkesin işe yaradığını bulması iyidir  pekala girme karanlık ağa girme

you might end up with some people banging your  door and knocking it down a person might snore  

sonunda bazı insanlar kapınıza çarpabilir ve kapıyı kırabilir, bir kişi uyurken horlayabilir

whilst asleep so quite often when we're asleep  we do things in the night that we're not aware of  

çok sık biz uyurken uyuyoruz geceleri farkında olmadığımız şeyler yapıyoruz

that is true quite a few things in  fact a person might snore whilst asleep

bu doğru pek çok şey aslında  bir kişi uyurken horlayabilir, ne yazık ki

it's not loud enough

yeterince yüksek

snore alas my husband snores says vittoria that  was very quick you must have put that up before  

horlamıyor kocam horluyor vittoria diyor bu çok hızlıydı, koymuş olmalısınız daha önce

oh before mr stone convention snoring or has that  been up for a while well that was on you want me  

oh mr taş kongresinden önce horlama veya bu bir süredir iyi miydi?

to explain all of that well yes i i put this under  the screen a few moments ago before i mentioned  

snoring so i would imagine that victoria saw this  on the screen written and then replied to actually  

victoria bunu ekranda yazılı olarak gördü ve ardından aslında

that caption and not us talking about it yes of  course that's where a pillow can come in handy  

bu başlığa yanıt verdi ve biz bunun hakkında konuşmuyoruz evet elbette bu noktada bir yastık işe yarayabilir

if you've got a snoring put it over their face  you want a spare pillow uh in order to yeah  

horluyorsanız yüzünün üzerine koyun yedek bir yastık istersiniz uh evet

uh there's a bella there's a very good i've i've  read this before i like to relax all my body parts  

uh bir bella var çok iyi bunu daha önce okudum tüm vücudumu gevşetmeyi seviyorum

start down with my feet and going up yes  because if if you've got any tension in muscles  

ayaklarımla başlayıp yukarı doğru çıkmak evet çünkü kaslarınızda herhangi bir gerginlik varsa

you won't sleep so i've read this you you start  with your feet sort of you might not sort of sort  

kazandınız Uyuyamıyorum, bu yüzden bunu okudum, ayaklarınızla başlıyorsunuz, bir şekilde

of tense the muscles a bit and then relax them  yes work your way up and then you are there any  

kasları biraz gerip sonra gevşetmeyebilirsiniz, evet yukarı doğru çalışın ve sonra gergin olan herhangi bir

bits of you that are tense maybe your neck is  maybe you're frowning maybe you've got muscles  

parçanız var mı? belki boynun belki kaşlarını çatıyorsun belki

in your face i get a tensed up okay steve you  just relax that's a that's very very vivid a very  

yüzünde kaslar var gerginleşiyorum tamam steve sen rahatla bu çok çok canlı horlama sesini kullanarak

vivid way of expressing that we can express  the sound of snoring using the letter z that  

ifade edebileceğimizi ifade etmenin çok canlı bir yolu z harfi bu

is very true that's it so if you are writing  down the sound of a person snoring guess what  

çok doğru, yani horlayan bir kişinin sesini yazıyorsanız tahmin edin ne

you can just put zed zed zed zed and  that is the sound of a person snoring  

zed zed zed zed koyabilirsiniz ve  bu horlayan kişinin sesi

expressed in writing well thank you vitas  v tested very quick on the draw with the uh  

yazıyla iyi ifade edilmiştir teşekkürler vitas v çok hızlı test edilmiştir çekilişte uh

uh with the uh with the old uh later button and  by by the way zed is the correct pronunciation  

uh ile uh ile eski uh later düğmesiyle ve bu arada zed doğru telaffuzdur

in british english i know a lot of people always  write to me for many years people have written to  

ingiliz ingilizcesinde biliyorum ki birçok insan yıllardır bana her zaman  yazmaktadır insanlar

me saying mr duncan you stupid idiot you don't say  zed you say zee can i just say you do in british  

bana   bay duncan diyerek yazmışlardır seni aptal salak zed demezsin zee dersin sadece

english you say zed zed in zed zed and in american  english in american english it is z so make sure  

ingiliz   ingilizcesinde zed zed dediğini söyleyebilir miyim

you get it right or else you will end up with  lots of egg on your face rosa says uh ronaldo uh  

rosa ronaldo'nun

sleeps four hours a day and takes a nap of  90 minutes his guru says that his brain works  

günde dört saat uyuduğunu ve 90 dakika şekerleme yaptığını söylüyor gurusu beyninin

better well if you have too much sleep i know if  i have too much sleep my brain just doesn't work  

daha iyi çalıştığını söylüyor sen çok uyursan ben çok uyursam bilirim beynim işe yaramıyor

so i think there's something in that um and there  are certain famous politicians margaret thatcher  

yani bence bunda bir şeyler var ve bazı ünlü politikacılar var margaret thatcher

yes was renowned for only taking five hours  sleeping tonight she only slept for five hours and  

evet bu gece yalnızca beş saat uyumasıyla ünlüydü  o yalnızca beş saat uyudu ve

she hung upside down as well from from the ceiling  like a bat so yes i mean they say you're supposed  

tavandan da baş aşağı sarkıyordu yarasa yani evet demek istediğim,

to take eight hours sleep a night seven eight  hours but that's probably not true for everyone  

gecede sekiz saat yedi sekiz saat uyuman gerektiğini söylüyorlar ama bu muhtemelen herkes için doğru değil

and i wouldn't imagine you know imagine sort  of primitive man living in a thousand years ago  

ve bin yıl önce yaşayan ilkel bir insanı hayal ettiğini bildiğini sanmıyorum

i mean were we always getting eight hours  solid sleep then i very much doubt it  

yani biz her zaman sekiz saat kesintisiz uyku alıyoruz, o zaman bundan çok şüpheliyim

because i would imagine you would have i  would imagine you wouldn't do that because  

çünkü bunu yapacağınızı düşünürdüm bunu yapmayacağınızı düşünürdüm çünkü

if you were living in a cave uh well i'm  just thinking back to what man used to do  

bir mağarada yaşıyor olsaydınız, pekala insanların eskiden ne yaptığını düşünüyorum

we had the comforts of modern living some people  still are uh because you would be afraid of  

modern yaşamanın konforlarına sahip miydik, bazı insanlar hala öyle çünkü siz

you know wolves or something i don't know whether  we would have slept for eight solid hours you know  

kurtlardan falan korkardınız, bilmiyorum

a thousand years ago or ten thousand years ago i  don't know i don't know i don't think we'll ever  

bin yıl önce mi yoksa on bin yıl önce mi tam sekiz saat uyurduk ben bilmiyorum bilmiyorum asla bileceğimizi sanmıyorum

know because i don't think anyone's recording i  know they didn't have alarm clocks definitely i  

çünkü kimsenin kayıt yaptığını sanmıyorum alarm saatleri olmadığını biliyorum kesinlikle

think the sun the sun the sun would have been  the alarm clock you see back there exercise

güneş alarm olurdu saat orada egzersiz görüyorsun

but bye-bye or more a lot of people are going um  because they they have respected we've gone over  

ama güle güle veya daha fazla insan gidiyor um çünkü onlar saygı duydular biz üzerinden geçtik   evet

yes i thought i thought you'd realize  no yes 10 minutes that's why people are  

fark edeceğini düşündüm  hayır evet 10 dakika bu yüzden insanlar

leaving they're all they're all falling asleep  listening to us talking about falling asleep  

ayrılıyorlar hepsi uykuya dalıyor uykuya dalmakla ilgili konuşmamızı dinliyor  bence

i think being relaxed is the key if you go  to bed and your mind is and you've allowed  

rahat yatağa giderseniz anahtardır ve zihniniz rahattır ve

yourself to start thinking too much that  will have an impact on your ability to sleep  

kendinize  çok fazla düşünmeye başlamanıza izin verdiniz, bu da yapma beceriniz üzerinde bir etkiye sahip olacaktır. uyku

valentin says you can have a big stone  instead of a door and you will be okay  

valentin, kapı yerine büyük bir taşa sahip olabileceğini ve iyi olacağını söylüyor   tıpkı

just like the flintstones because that's what  the flintstones have they have a big rock  

çakmaktaşlar gibi çünkü çakmaktaşların sahip olduğu şey bu  büyük bir kayaları

that they just push to open the door so maybe  that's what it was like maybe when the flintstones  

kapıyı açmak için ittikleri için   belki bu böyleydi belki de o zaman çakmaktaşlar                                    o

were actually real then that's it they used to  drive around in a car but but they didn't have an  

zaman  bir araba ile dolaşıyorlardı ama                                                                                bu

engine so instead they just put their feet through  the bottom of the car and ran along like that  

pushing pushing the car along and then maybe if  you wanted to have a shower in the morning steve  

belki sabahları duş almak istersen steve

you could get an elephant or a mammoth to put  its trunk through the window and then you just  

bir filin veya mamutun hortumunu pencereden içeri sokmasını sağlayabilirsin ve sonra sadece

pull on the trunk and all the water comes out from  the the mammoth saliva maybe i tell you something  

hortumu çekersin ve mamut tükürüğünden tüm su akar belki ben sana söylerim

dinosaur burgers imagine that imagine buying a  dinosaur burger it would be huge so you need a big  

dinozor burgerleri, bir dinozor burgeri aldığınızı hayal edin, bu çok büyük olurdu, bu yüzden

fridge if you lived in prehistoric times which of  course we didn't because men mankind human beings  

tarih öncesi çağlarda yaşadıysanız büyük bir buzdolabına ihtiyacınız var ki elbette biz yapmadık çünkü insanlar

were not around when dinosaurs were  around whatever the bible people tell you  

dinozorlar varken insanlar etrafta yoktu İncil'de insanlar ne derse desin ne derse desin sen

whatever those bible people tell you they didn't  and that film 10 000 years bc with rachel welsh  

o incil insanları sana ne derse desin, söylemediler ve rachel welsh ile 10 000 yıl bc filmi

and the flintstones yes the flintstones meet the  flintstones they're a modern stone age family  

ve the çakmaktaşlar evet çakmaktaşlar çakmaktaşlarla buluşuyor onlar modern bir taş devri ailesi

vitas from the town of bedrock they'll go  what's that got to do with sleeping well  

vitas from the bedrock kasabasından onlar gidecekler  o nedir iyi uyumakla alakalıdır

because at the end they always go to bed and then  and then fred puts the the little animal outside  

çünkü sonunda her zaman yatağa giderler ve sonra ve sonra fred küçük hayvanı dinozorun dışına          çıkarır

the dinosaur and then the dinosaur jumps in the  window and then the dinosaur puts fred outside and  

ve ardından dinozor pencereden atlar ve ardından dinozor fred'i dışarı çıkarır ve   sonra

then slams the door and then fred is left outside  all night banging on the door saying WILMA !

kapıyı çarpar ve sonra fred, bütün gece WILMA ! diyerek kapıya vurarak dışarıda bırakılır.

like that hilarious you had to be there i'm  going to crash says vitas i hope you're not  

o kadar komik ki orada olmak zorundaydın kaza yapacağım vitas diyor ki umarım araba kullanmıyorsundur

driving oh yeah i presume you mean  crash that's another word of saying  

oh evet kaza demek istediğini farz ediyorum bu başka bir kelimedir uyku

sleeping sleeping yes you can go to sleep i'm  going to crash out crash out for 10 minutes  

uyumak evet uyuyabilirsin ben kaza yapacağım 10 dakika

or half an hour i'm going to crash out mr steve  will be crashing out in a few moments i'm going  

veya yarım saatliğine dışarı çıkacağım Bay Steve birkaç dakika sonra dışarı çıkacağım   kalacağım

to crash yes if you go to stay at somebody  else's house i'm going to i'm going to crash  

evet, başka birinin evinde kalmaya giderseniz gideceğim

over at john's house it means it means  you're going to sleep there and it's just  

John'un evine düşecek olmak, bu orada uyuyacağınız anlamına gelir ve bu yalnızca

a temporary thing yes right if you live in  a dark cave you experience time differently  

geçici bir şeydir evet doğru  eğer karanlık bir mağarada yaşıyorsanız zamanı farklı yaşarsınız   um evet

um yes maybe yeah maybe uh right i'm going mr  duncan because on that fascinating note yes

belki evet belki ah doğru gidiyorum bay duncan çünkü bu büyüleyici notta evet

uh well we've got some we've got some uh chocolate  brioches haven't we brioche with chocolate chips  

uh pekala elimizde biraz var biraz çikolatalı böreklerimiz var çikolata parçalarıyla börek yapmadık mı   bu

so i'm going to try one of those uh instead of a  tea cake because of course we don't know if our  

yüzden çaylı kek yerine bunlardan birini deneyeceğim çünkü tabii ki yapmıyoruz

bakery is reopened yet because we didn't  go there yesterday we don't know yet um  

fırınımızın yeniden açılıp açılmadığını henüz bilmiyoruz çünkü dün oraya gitmedik henüz bilmiyoruz um

although if my mother's watching this  you'll know i lied to her last night  

gerçi annem bunu izliyorsa dün gece ona yalan söylediğimi anlayacaksın

anyway that's another thing that's it right uh see  you all next week do you know your son is a liar  

her neyse bu başka bir şey bu doğru uh görüşürüz hafta boyunca oğlunun bir yalancı olduğunu biliyor musun

she knows that uh so she though i've called her  out on many years you're your mother yes has been  

bunu biliyor uh, bu yüzden ona uzun yıllar boyunca seslenmiş olmama rağmen sen senin annensin evet

near us a white lie yeah and not told us so well  i'm assuming that's what you're talking about  

yakınımızda beyaz bir yalan oldu evet ve bize çok iyi söylemedi ben bahsettiğin şeyin bu olduğunu varsayarsak   hayır hayır neyse o konuya

no no anyway let's not get into that no now i  want to know what your mother has been lying about  

girmeyelim şimdi hayır annenin

about people lie all the time don't they  to protect you i think people that love you  

insanlar hakkında   ne hakkında yalan söylediğini bilmek istiyorum   insanlar her zaman yalan söylemezler seni korumak için bence seni seven insanlar

they sometimes lie to you to protect you yeah  mentally i do that to you all the time trouble  

bazen onlar seni korumak için sana yalan söylüyorum evet zihinsel olarak bunu sana her zaman yapıyorum sorun   beni her

is you always catch me out do you mean do you  mean like saying that there is a santa claus

zaman yakalıyor musun yani noel baba var demek mi istiyorsun bu arada

by the way there is a sound of santa  claus he is real and he comes down your  

noel baba sesi var o gerçek ve o

chimney anyway at christmas are you ready to  fade me away professionally i will fade you away  

zaten noelde bacandan aşağı iniyor beni profesyonelce gözden kaçırmaya hazır mısın bu arada seni profesyonelce gözden kaçıracağım

professionally by the way do you want your um your  chocolate brioches heated up with butter oh yes  

çikolatalı böreklerinin tereyağı ile ısıtılmasını ister misin oh evet

but put them in the microwave for a few seconds  is that what you're going to do i'm going to toast  

ama onları birkaç saniye mikrodalgaya koy yapacağın şey bu mu onlara kadeh kaldıracağım

them toast them yes not too long though because  they're chocolate i'll just put them in for a  

onları kızartacağım evet çok uzun değil çünkü çikolata oldukları için onları

small amount of time i don't think it's rain so i  think i'm going to be able to mow the grass yeah  

kısa bir süreliğine koyacağım yağmur yağacağını düşünmüyorum bu yüzden ben Sanırım çimleri biçebileceğim

afterwards i'm sure you're pleased to hear that  yes fascinating mr steve is going to mow the grass  

he's going to cut the lawn this afternoon aren't  you glad that you tuned in all the way through  

baştan sona ayarlanmış

here's another quick one a rough sleeper oh yes  a rough sleeper or somebody that sleeps rough  

işte bir tane daha hızlı bir tane daha sert uyuyan ah evet  zor uyuyan veya sert uyuyan biri

yes if you that's just two different things  there if you are a rough sleeper it means you  

evet eğer siz bu sadece iki farklı şey orada eğer sert uyuyansanız bu

don't sleep very well but if you sleep rough  it means that you're like a [ __ ] sleeping on  

pek iyi uyuyamadığınız anlamına gelir ama eğer sert uyku bu, [ __ ] bir bankta   uyumak gibi olduğunuz anlamına gelir

a park bench yes sleeping rough you're not in a  bed you're sort of in somewhere unfamiliar maybe  

evet sert uyuyorsunuz  yatakta değilsiniz bir şekilde tanıdık olmayan bir yerdesiniz belki

on someone's floor or outside in on the grass  in a tent you would sleep rough wouldn't you  

birinin zemininde veya dışarıda çimenlerin üzerinde  bir çadırdasınız sert uyursunuz değil mi   evet evet

yes yes sleeping rough not on a bed  uncomfortable yes it generally means  

sert uyumak yatakta değil rahatsız evet genellikle

you're sleeping in a place that is uncomfortable  like in the outdoors or maybe on a park bench  

rahatsız bir yerde uyuduğunuz anlamına gelir örneğin açık havada veya belki bir parkta bankta

mind your dogs always sleep rough don't they  rough a dog sleeps rough yes we get it steve  

köpeklerinizin her zaman sert uyumasına dikkat edin, değil mi? kaba bir köpek sert uyur evet anladık steve

that is very funny anyway lovely to see you  all well i can't see you i can i can read you  

bu çok komik yine de seni görmek güzel seni göremiyorum seni okuyabiliyorum

lovely to be here i should say and uh see you  all hopefully the next week yes it was tata  

burada olmak çok güzel demeliyim ve uh görüşürüz umarım gelecek hafta evet tataydı

and don't forget steve what 15 years next week  it's the official birthday next sunday next is  

ve steve'i unutma 15 yıl önümüzdeki hafta  önümüzdeki pazar resmi doğum günü gelecek

it actually on sunday on sunday next sunday 31st  of october the day my youtube channel was born

aslında pazar günü gelecek pazar 31 ekim youtube kanalımın doğduğu gün

you've gone there steve i didn't  know that that wasn't very well done  

oraya gittin steve ben gitmedim bunun pek iyi yapılmadığını biliyorum

steve's walking off he's complaining he  said that was not very well done mr duncan  

steve çekip gidiyor şikayet ediyor bunun pek iyi yapılmadığını söyledi bay duncan

you faded me away badly that was some bad fading  well it's almost time for me to say goodbye  

beni kötü bir şekilde gözden kaçırdınız bu biraz kötü bir solmaydı  pekala benim için neredeyse veda etme zamanı   benim

it's almost time for me to go it's almost  time to say goodbye to you and you and you  

için neredeyse gitme zamanı neredeyse sana veda etme zamanı ve sen ve sen

see you tomorrow yes after  all that you've just watched  

yarın görüşürüz evet  az önce izlediklerinizden sonra

there will be more of it tomorrow but  fortunately it will only be me tomorrow mr  

yarın daha fazlası olacak ama neyse ki yarın sadece ben olacağım bay

steve will be doing something else apparently  he will be working you see there working

steve başka bir şey yapıyor olacak görünüşe göre o olacak çalışıyor görüyorsun orada çalışıyor

at least that's what he calls it see you tomorrow  then i will be back with you from 2 p.m uk time  

en azından onun dediği bu, yarın görüşürüz o zaman Birleşik Krallık saatiyle 14:00'te sizinle birlikte olacağım

and we will do this it will be a short live  stream tomorrow it will be one of our quick fixes  

ve bunu yapacağız yarın kısa bir  canlı yayın olacak bu hızlı çözümlerimizden biri olacak

tomorrow just a short one nothing too long see you  tomorrow 2 p.m uk time we are going now thanks for  

yarın sadece kısa bir şey çok uzun görüşürüz yarın 14:00 İngiltere saati şimdi gidiyoruz   şirketiniz için teşekkürler birbirinize veda etmek için

your company i will give you a few moments to  say goodbye to each other see you tomorrow 2  

birkaç dakika vereceğim yarın görüşürüz 2   uk

p.m uk time it is monday tomorrow i will see  you then this is mr duncan and also mr steve

saat pazartesi yarın görüşürüz o zaman bu bay duncan ve ayrıca bay steve

oh yes i can hear the sound of boiling water in  the kettle that means one thing that a cup of tea  

oh evet, çaydanlıkta kaynayan suyun sesini duyabiliyorum, bu da bir fincan çayın

is on the way see you tomorrow take care and of  course until the next time we meet right here  

yolda olduğu anlamına geliyor, yarın görüşürüz kendine iyi bak ve tabii ki bir dahaki sefere burada buluşana kadar

on youtube which i hope will be tomorrow  you know what's coming next yes you do

yarın olacağını umduğum youtube'da sırada ne olduğunu biliyorsunuz evet şimdilik yapacaksınız

ta ta for now