LIVE ENGLISH LESSON - NEW WORDS - 24th June 2018 - Improve your listening - FOOTBALL IDIOMS

here are two words that sound the same but are spelled differently

işte kulağa aynı gelen ama farklı yazılışları olan iki kelime:

the words are wreak and reek the first spelling of wreak means to inflict or

wreak and reek wreak'in ilk yazılışı,

cause damage and harm on a large scale or over a large area to cause damage and

büyük ölçekte veya geniş bir alanda hasar ve zarar vermek, zarar vermek ve kargaşaya yol açmak,

commotion is to wreak you wreak havoc you wreak chaos the hurricane is

sizi mahvetmek demektir. kaosu mahvedersin kasırganın

expected to wreak havoc tomorrow to exact revenge by inflicting injury or

yarın ortalığı kasıp kavurması bekleniyor yaralanmaya veya

harm is to wreak you wreak your revenge on someone the other spelling of reek

zarara yol açarak intikam almak birinden intikamını almaktır pis kokunun diğer yazılışı

describes a terrible smell something that has a bad odor and smells

korkunç bir kokuyu tarif eder kötü kokusu olan ve

unpleasant can be described as reeking the reek is the terrible smell the reek

nahoş kokan bir şey tarif edilebilir pis koku,

from inside the fridge made me feel sick we can also use reek to suggest

buzdolabının içinden gelen pis kokunun beni hasta hissettirdiği için, pis kokuyu

something unpleasant or undesirable this whole deal reeks, something is not right

hoş olmayan veya istenmeyen bir şey önermek için de kullanabiliriz , tüm bu anlaşma pis kokuyor, bir şeyler doğru değil, şimdi

it's time to wreak some chaos on the internet now but I promise what you are

internette biraz kaos yaratmanın zamanı geldi ama ben görmek üzere olduğunuz şeyin

about to see will not reek too much because it's Sunday afternoon

çok fazla kokmayacağına söz verin çünkü Pazar öğleden sonra

it's just after 2 o'clock here in the UK and this is live English

burada, Birleşik Krallık'ta saat 2'yi hemen geçiyor ve bu canlı İngilizce

doo-doo-doo-doo it is a hot one today it is so hot here in the UK there it is a

doo-doo-doo-doo bugün çok sıcak burası çok sıcak Birleşik Krallık'ta,

live picture looking out over the landscape and you can see it is a

manzaraya bakan canlı bir resim var ve

glorious day today it is absolutely boiling hot needless to say the hay

bugün muhteşem bir gün olduğunu görebilirsiniz, kesinlikle çok sıcak, saman

fever season is well and truly under way as you can see a lot of the grass looks

nezlesi mevsiminin iyi ve gerçekten devam ettiğini söylemeye gerek yok, çünkü pek çok şey görebilirsiniz. çim

very dry in fact many of the farmers in this area have been cutting their grass

çok kuru görünüyor aslında bu bölgedeki çiftçilerin çoğu çimlerini biçiyor ve bu da

which has made my hay fever become quite quite unbearable so as you can imagine I

benim saman nezlemi oldukça dayanılmaz hale getirdi bu yüzden tahmin edebileceğiniz gibi

have been sneezing a lot today but hopefully it won't interfere too much

bugün çok hapşırdım ama umarım çok fazla etkilemez

with today's live stream hi everybody this is mr. Duncan in England how are

bugünün canlı yayını herkese merhaba ben mr. Duncan İngiltere'de

you today are you ok I hope so are you happy are you are you really

bugün nasılsın iyi misin umarım mutlusundur gerçekten

happy I hope so here we go again it's Sunday afternoon

mutlusundur umarım yine başlıyoruz 24 Haziran Pazar öğleden sonra

the 24th of June we are just over halfway through the month and also the

ayın ve ayrıca

year because last week we had the summer solstice did you celebrate it did you go

yılın yarısındayız çünkü geçen yıl hafta yaz gündönümü vardı kutladın mı

out and wave your sticks in the air did you put on your robes and dance around

dışarı çıkıp sopalarını havada salladın cüppeni giyip kaya oluşumlarının etrafında dans ettin mi

some rock formations well did you would you like to see the

sunset last night just to show how lovely everything is at the moment there

dün gece gün batımını sadece ne kadar güzel olduğunu göstermek için görmek ister miydin her şey şu anda orada

it is the sunset last night looking rather spectacular even though I say so

dün gece gün batımı oldukça muhteşem görünüyor, kendim dememe rağmen ve işte

myself and there it is and we had the summer solstice last week on the 21st of

burada ve geçen hafta 21 Haziran'da yaz gündönümü yaşadık

June every year we commemorate the summer solstice yes it is the longest

her yıl yaz gündönümünü anıyoruz evet en uzunu

day of the year on the 21st of June and you know what that means that means

21 Haziran'da yılın günü ve bunun ne anlama geldiğini biliyorsunuz,

that from now on the days will once again get shorter that happened pretty

bundan sonra günler bir kez daha kısalacak, bu oldukça

quickly don't you think so it's Sunday and how are you I really hope you're

hızlı oldu, sizce de bugün Pazar ve nasılsınız gerçekten umarım

okay in fact it's so hot today I thought it

tamam aslında bugün hava çok sıcak Mart ayında çektiğim

would be fun to have a look at some video footage that I filmed way back in

bazı videolara bakmanın eğlenceli olacağını düşündüm

March do you remember the snow that we had in March we had a lot of snow and

Mart'ta yaptığımız karı hatırlıyor musun çok kar vardı ve

just to prove it can you see the snow on the ground and there is a little

sadece bunu kanıtlamak için yerde kar görüyorsunuz ve

squirrel looking for food so that was the scene in my garden way back in March

yiyecek arayan küçük bir sincap var yani mart ayında bahçemde

when all of the animals were trying to find food oh isn't that lovely

tüm hayvanların yiyecek bulmaya çalıştığı sahne buydu oh

a little squirrel digging in the snow all I can say is I wish the weather

küçük bir sincap kar tek söyleyebileceğim, keşke

today was like that because it is so hot and let's have another look at the

bugün hava da böyle olsaydı çünkü hava çok sıcak ve hadi bahçeye bir daha bakalım

garden and there is a wide view and there you can see the snow was falling

ve geniş bir manzara var ve orada kar yağdığını görebiliyorsunuz

and everything was white that was way back in March but what about today well

ve her şey bembeyazdı eskiden martta ama bugün ne olacak peki bugün

this is what everything looks like today very different indeed so there it is

her şey böyle görünüyor gerçekten çok farklı yani orada şu

outside at the moment everything is looking very very summery the summer

anda her şey çok çok yazlık görünüyor yaz

season has arrived I know that in some countries it isn't summer it is actually

mevsimi geldi biliyorum bazı ülkelerde yaz değil aslında

autumn so if you are watching in South America then I think you will find that

sonbahar yani eğer Güney Amerika'da izliyorsanız o zaman

the weather will not be that hot because it is autumn a lot of things going on

havanın o kadar sıcak olmayacağını göreceksiniz çünkü sonbahar çünkü bu arada dünyada bugün pek çok şey oluyor

today by the way in the world of course I suppose we should mention football yes

tabii ki futboldan bahsetmeliyiz evet

football is playing today lots of football matches

futbol bugün çok sayıda futbol maçı

taking place including a big one England are playing Panama and as far as I know

oynanıyor, bunlardan biri de İngiltere Panama oynuyor

the score so far and this is good news for all you England supporters at the

ve şu ana kadarki skoru bildiğim kadarıyla bu siz İngiltere taraftarları için iyi bir haber şu

moment the score is 1 nil 1 nil and guess who is in the lead yes England at

anda skor 1 sıfır 1 sıfır ve tahmin edin kim lider evet İngiltere

the moment are in the lead the match between England and Panama so that is

şu anda önde İngiltere ve Panama arasındaki maç yani

also taking place today lots of things happening around the world also in

bugün de oluyor dünyada birçok şey oluyor Türkiye'de de bugün

Turkey they are having a big election today president Agron is hoping to stay

büyük bir seçim yapıyorlar başkan Agron devam etmeyi umuyor

on in power so that is happening today in Turkey so a big hello to all my

iktidarda yani bugün türkiye'de oluyor bu yüzden türkiye'de izleyen tüm arkadaşlarıma kocaman bir merhaba

friends watching in Turkey and have you voted yet well have you I'm not sure

ve oy kullandınız mı peki emin değilim

because I'm not there let's have a look at the live chat very quickly doo doo

çünkü orada değilim çok hızlı bir şekilde canlı sohbete bir göz atalım doo doo doo

doo doo oh there it is the live chat is now up

doo oh işte canlı sohbet şimdi başladı

and running yes you are more than welcome to get involved let's see how

ve çalışıyor evet dahil olabilirsiniz hadi

let's see how many people are on the live chat as we go back to the beginning

canlı sohbetin başına geri dönerken canlı sohbette kaç kişinin olduğunu görelim nasıl görelim

of the live chat Wow Blue Thunder hello blue thunder I don't think we have

Wow Blue Gök gürültüsü merhaba mavi gök gürültüsü

spoken before where are you watching at the moment

Daha önce konuştuğumuzu sanmıyorum şu anda nereden izliyorsunuz

Blue Thunder hello mr. Duncan I'm happy to see you

Mavi Gök gürültüsü merhaba bay. Duncan seni gördüğüme

and have a wonderful afternoon yes I hope you have a wonderful afternoon

ve harika bir öğleden sonra geçirdiğime sevindim evet umarım senin de olduğun harika bir öğleden sonra geçirirsin

where you are as well Blue Thunder but where are you where are you please let

Blue Thunder ama neredesin neredesin lütfen bana

me know Julie ji also Palmira

haber ver Julie ji ayrıca Palmira

is here hello to you Francisco also Alex and also flower flower I

burada sana merhaba Francisco da Alex ve ayrıca çiçek çiçek Sanırım bugün farklı bir isim kullanmıyorsanız

don't think I've spoken to you before unless of course you are using a

sizinle daha önce konuştuğumu sanmıyorum

different name today Connell also PL Alex sue Myra also mika

Connell ayrıca PL Alex dava Myra ayrıca mika

ode is watching in Japan how is the weather in Japan at the moment I hope

ode Japonya'da izliyor şu anda Japonya'da hava nasıl ben umarım

it's nice and warm where you are as well Tran yay mr. Duncan's back yes I am here

sizin de bulunduğunuz yer güzel ve sıcaktır Tran yay bay. Duncan döndü evet buradayım

and we have lots of things coming your way

ve yolunuza çıkacak çok şey var

sweetness and also yeni and nish aunt is here

tatlım ve ayrıca yeni ve nish teyzem burada

hello Nishant thanks for joining me today Alex also Maria and I can hear mr.

merhaba Nishant bugün bana katıldığınız için teşekkürler Alex ayrıca Maria ve ben bayım duyabiliyorum.

Steve moving around I should remind mr. Steve that the microphone is on where

Steve ortalıkta dolaşırken, Bay'a hatırlatmalıyım. Steve, mikrofonun

you are so be very careful not to make too much noise I just have to remind mr.

senin olduğun yerde açık olduğundan çok fazla ses çıkarmamaya çok dikkat et, sadece Mr.

Steve you see because sometimes mr. Steve likes to bang around he does he

Steve görüyorsun çünkü bazen mr. Steve ortalıkta dolanmayı seviyor

likes banging all around the house Olga hello Olga thank you very much for

evin her yerinde beceriyor Olga merhaba Olga bugün bana katıldığınız için çok teşekkür ederim

joining me today from Egypt Mustafa is saying hello also

Mısır'dan Mustafa merhaba diyor ayrıca

we have Anna RF also GH Alto hello there nice to see you today Wow many people

bizde Anna RF var ayrıca GH Alto merhaba bugün sizi görmek güzel Vay canına birçok insan

are on the life chat at the moment thank you very much yes the World Cup is

şu anda hayat sohbetinde çok teşekkür ederim evet Dünya Kupası

taking place and I just had a message saying that England are now in the lead

yapılıyor ve az önce İngiltere'nin şu anda beş gol önde olduğunu söyleyen bir mesaj aldım

by five goals Nishant says the score is now five nil

Nishant skorun şu anda beş sıfır olduğunu söylüyor

the match between England and Panama so it looks as if England are well in the

İngiltere ile Panama arasındaki maç yani İngiltere önde gidiyor gibi görünüyor bugün

lead we will be talking about football today but don't let that put you off

futbol hakkında konuşacağız ama bunun sizi caydırmasına izin vermeyin

please don't become upset or annoyed because we will be talking about

lütfen futbol hakkında konuşacağımız için üzülmeyin veya sinirlenmeyin

football but of course it will be something that will be done for fun

ama elbette bu olacak bir şey olacak eğlence için yapılmalı

because mr. Steve will be here at half past two and this is something I want to

çünkü mr. Steve iki buçukta burada olacak ve bu çok hızlı bir şekilde bahsetmek istediğim bir şey,

mention very quickly the live streams will be shorter from now on so instead

bundan sonra canlı yayınlar daha kısa olacak bu yüzden

of two hours the live streams will be for what hour and a half so 90 minutes

iki saat yerine canlı yayınlar hangi saat ve bir buçuk olacak yani 90 dakika

will be the length of the live streams on a Sunday from now on so not two hours

uzunluğunda olacak Artık bir Pazar günü canlı yayınların sayısı yani iki saat değil,

just 90 minutes so don't forget to get your messages in get your messages in as

sadece 90 dakika, bu yüzden mesajlarınızı almayı unutmayın, mesajlarınızı

quickly as possible so we're looking at football idioms today football

olabildiğince çabuk alın, bu nedenle bugün futbol deyimlerine bakıyoruz futbol

expressions and words that are used in the game of football and of course we'll

ifadeleri ve kelimeleri futbol oyununda kullanılıyor ve tabii ki

be looking at the words in another way as well the way in which they are used

kelimelere başka bir şekilde ve

in other areas of the English language so lots of things going on apparently

İngilizcenin diğer alanlarında kullanıldıkları şekilde bakacağız, bu yüzden pek çok şey görünüşte

better loose barrel lucia says we have subtitles do we do we really have

daha iyi oluyor gevşek namlu lucia, elimizde olduğunu söylüyor altyazı var mı gerçekten

subtitles I didn't know that oh wow even I didn't realize that

altyazımız var bunu bilmiyordum oh vay ben bile fark etmemiştim yani

so are there subtitles on today's livestream really thank you Belarusian

bugünkü canlı yayında altyazı var mı gerçekten teşekkür ederim Belaruslu bana

for letting me know because I didn't realize so yes the match so far between

haber verdiğin için çünkü farketmemişim bu yüzden evet maç şu ana kadar

England and Panama is 5 nil oh my goodness I can't believe it

İngiltere ile Panama arasında 5 sıfır aman tanrım, buna inanamıyorum vay canına, bu

wow that's incredible so it looks as if England has or will be on the way to

inanılmaz, bu yüzden İngiltere bir

winning yet another match because they they won their match last week so hmm it

maç daha kazanma yolundaymış veya olacak gibi görünüyor çünkü geçen haftaki maçlarını kazandılar, yani hmm öyle

looks like England are on the way at least on the way to the next round

görünüyor İngiltere yolda, en azından bir sonraki tura gidiyor,

so apparently according to Belarusian we have

bu yüzden görünüşe göre Belarus'a göre

titles on the live chat well I can't believe it that's incredible I'm a

canlı sohbette unvanlarımız var, bunun inanılmaz olduğuna inanamıyorum,

little bit shocked to be honest so yes apparently there are subtitles on the

dürüst olmak gerekirse biraz şok oldum, bu yüzden evet görünüşe göre var

live chat so we are now talking live at just after quarter past two on a Sunday

canlı sohbette altyazılar var, bu yüzden şimdi bir Pazar öğleden sonra ikiyi çeyrek geçe canlı olarak konuşuyoruz

afternoon and there are live subtitles it's amazing now YouTube has been

ve canlı altyazılar var, şimdi harika YouTube uzun süredir

promising to include live subtitles for a long time so it looks as if we now

canlı altyazıları dahil etme sözü veriyor, bu yüzden şimdi canlı yayınımız varmış gibi görünüyor

have live subtitles mr. Steve will be here in a few moments some questions to

altyazılı bey Steve birkaç dakika içinde bugün burada bazı sorular

ask today and also I would like to say a special thank you can I say thank you to

soracak ve ayrıca özel bir teşekkür etmek istiyorum

Elizabeth Elizabeth Ramos in the Netherlands who sent this lovely

Hollanda'dan bu güzel

photograph and can you see Elizabeth is making Jam and also watching me at the

fotoğrafı gönderen Elizabeth Elizabeth Ramos'a teşekkür ederim ve Elizabeth'in Jam yaptığını görebilir misiniz?

same time so this particular photograph was taken at the beginning of June on

aynı zamanda beni de izliyor, bu yüzden bu özel fotoğraf Haziran başında

the 3rd of June so yes thank you very much to Elizabeth for your lovely lovely

3 Haziran'da çekildi, bu yüzden evet güzel güzel fotoğrafınız için Elizabeth'e çok teşekkür ederim

photograph and if you want to send a photograph to me maybe to show what you

ve eğer bana bir fotoğraf göndermek isterseniz belki ne olduğunu göstermek için canlı

are doing whilst you are watching my live stream feel free to do so

yayınımı izlerken yapıyorsun bunu yapmaktan çekinme o yüzden

the email address is underneath this video and of course today we have

e-posta adresi bu videonun altında ve tabi ki bugün

subtitles oh wow I can't believe it I can't begin to tell you how excited I

alt yazılarımız var oh vay canına inanamıyorum ne kadar heyecanlandığımı size anlatamam

feel that we have subtitles today Wow thank you very much thank you YouTube

bugün altyazımız var Vay canına çok teşekkür ederim YouTube çok

it's a beautiful day the Sun is out and there is a live view looking out from

güzel bir gün Güneşin çıktığı ve stüdyonun penceresinden canlı bir görüntü var

the window of the studio and as you can see it is a glorious day sadly we won't

ve gördüğünüz gibi muhteşem bir gün ne yazık ki

be going outside today because of my hay fever

olmayacağız bugün saman nezlesi nedeniyle dışarı çıkıyorum

for those who have been watching over the past few weeks you will know that I

son birkaç haftadır izleyenler benim

suffer from hay fever I suffer with it during the hay fever

saman nezlesi çektiğimi bilecekler saman nezlesi mevsiminde

season unfortunately so I won't be going

ne yazık ki bu yüzden

outside because if I were to do that I would be sneezing my head off

dışarı çıkmayacağım çünkü eğer olsaydım bunu yapmak için kafamı hapşırmış olurdum,

so there it is a live view outside and of course we know the reason why it's

bu yüzden dışarıda canlı bir görüntü var ve elbette bunun nedenini biliyoruz,

all because of the dreaded pollen the pollen gets everywhere so there it is

polenlerin her yere bulaştığı korkunç polen yüzünden, bu yüzden orada

the pollen that is the very thing that goes at my nose and makes me sneeze it's

polen giden şeyin ta kendisi. burnumda ve beni hapşırtıyor

not very nice not very nice at all there are some chores that people like to do

çok hoş değil pek hoş değil insanların yapmaktan hoşlandığı bazı işler var

and a little bit later on mr. steve is going to be doing one particular chore

ve biraz sonra bay. steve belirli bir

one particular household task but the question is can you guess which

ev işi belirli bir ev işi yapacak ama soru şu ki, hangi

household tasks which chore he will be doing can you guess which one it will be

ev işlerini hangi işi yapacağını tahmin edebilir misiniz,

find out in around about 10 minutes where mr. Steve joins us it's nice to

yaklaşık 10 dakika içinde hangisini bulacağını tahmin edebilir misiniz, nerede bay. Steve aramıza katıldı

watch and hear you again Thank You Louie for that mr. Duncan

sizi tekrar izlemek ve duymak güzel Bunun için teşekkürler Louie Bay. Duncan,

you have progress the live stream now has subtitles amazing yes Vitesse we now

canlı yayında ilerleme kaydettiniz, şimdi altyazılar var harika evet Vitesse,

apparently have subtitles live subtitles on the live stream oh my goodness I'm so

görünüşe göre artık altyazılarımız var canlı yayında canlı altyazılar aman tanrım, çok

excited I I think I might wee-wee myself from excitement mr. Duncan do you like

heyecanlıyım, sanırım heyecandan çiş yapabilirim bayım . Duncan

rainy days no I don't I hate it when it rains I really don't like the rain I

yağmurlu günleri sever misin hayır sevmiyorum Yağmur yağmasından nefret ediyorum Yağmuru gerçekten sevmiyorum Yağmurlu

certainly don't like getting wet on a rainy day I hate it so much a live

bir günde ıslanmayı kesinlikle sevmiyorum Bundan çok nefret ediyorum

update from the match between England and Panama apparently now it's

İngiltere ile İngiltere arasındaki maçtan canlı bir güncelleme ve Panama görünüşe göre şimdi

six nil six nil so England are in the lead and it looks as if unless Panama

altı sıfır altı sıfır yani İngiltere önde ve öyle görünüyor ki Panama

make a very dramatic comeback it looks as if the match between England and

çok dramatik bir geri dönüş yapmazsa İngiltere ile

Panama is of course a win for England how is your hay fever asks Anna my hay

Panama arasındaki maç elbette İngiltere için bir galibiyet olacak gibi görünüyor saman nezleniz nasıl diye soruyor Anna saman

fever is not too bad because I have stayed in the house today I haven't been

nezlem çok kötü değil çünkü bugün evde kaldım

outside so that's the reason why my hay fever is okay but the problem is and

dışarı çıkmadım bu yüzden saman nezlem iyi ama sorun şu ve

this is a big problem oh sorry now it's seven nil goodness me

bu büyük bir problem oh üzgünüm şimdi yedi sıfır aman tanrım

this might be the highest-scoring football match in the history of the

Bu, Dünya Kupası tarihindeki en yüksek skorlu futbol maçı olabilir

World Cup actually that's an interesting question I wonder what the highest score

aslında bu ilginç bir soru Dünya Kupası'ndaki en yüksek skorun kaç olduğunu merak ediyorum bilen var mı

ever was in the World Cup does anyone know maybe you can find out for me and

belki benim için öğrenip

let me know on the live chat I think mr. Steve is doing the dusting

canlı yayında bana haber verirsiniz sohbet bence bay Steve toz alıyor

hmm Thank You sweetness for your your guests there yes mr. Steve is going to

hmm Misafirleriniz için teşekkür ederim tatlım evet bayım. Steve

be doing something for us live on camera and also he will be talking about

canlı yayında bizim için bir şeyler yapacak ve aynı zamanda

expressions to do with football as well so all of that coming up later on some

futbolla ilgili ifadelerden de bahsedecek, bu yüzden bunların hepsi daha sonra ortaya çıkacak ve

new words were added last week to the Oxford English Dictionary and I thought

geçen hafta Oxford İngilizce Sözlüğüne bazı yeni kelimeler eklendi ve ben de

it would be interesting to have a look at some of the words that have been

öyle düşündüm. eklenen bazı kelimelere bir göz atmak ilginç olurdu

added and here is one of them here is an interesting word can you see it and this

ve işte onlardan biri burada ilginç bir kelime görebiliyor musunuz ve bu Oxford İngilizce

is one of the latest additions to the Oxford English Dictionary impostor

Sözlüğüne en son eklenenlerden biri impostor

syndrome can you see the word on the screen

sendromu görebiliyor musunuz ekrandaki kelime

impostor syndrome the meaning of this is the persistent

sahtekar sendromu bunun anlamı,

inability to believe that one's success is deserved or has been legitimately

kişinin başarısının hak edildiğine veya kişinin

achieved as a result of one's own efforts or skills so this actually comes

kendi çabaları veya becerilerinin bir sonucu olarak meşru bir şekilde elde edildiğine ısrarla inanmamasıdır, bu aslında

from the earlier word imposter phenomenon so if you have success and if

daha önceki kelime sahtekarlığı fenomeninden gelir, yani başarınız varsa ve eğer

you have maybe success in business or excess in your job or success in your

işinizde başarınız varsa veya işinizde aşırılık veya hayatınızda başarı varsa,

life perhaps you feel as if you don't deserve

belki de bunu haketmediğinizi hissediyorsunuz, bu yüzden buna

it so we call that impostor syndrome it is called impostor syndrome so if you

sahtekarlık sendromu diyoruz, buna sahtekarlık sendromu diyoruz, bu yüzden

don't accept that your success is deserved or has been legitimately

başarınızı kabul etmiyorsanız hak edilmiş veya meşru bir şekilde

achieved we can say that you are suffering from impostor syndrome very

elde edilmiş sahtekarlık sendromundan muzdarip olduğunuzu söyleyebiliriz çok

interesting phrase that and that has just been added to the Oxford English

ilginç bir ifade Oxford İngilizce Sözlüğüne yeni eklendi

Dictionary here's another one now this is a this is a very long word look at

işte bir tane daha şimdi bu bir bu çok uzun bir kelime bak

that look at that that might be one of the longest words I've ever featured on

şuna bak Bunun, canlı yayınımda öne çıkardığım en uzun kelimelerden biri olabileceğini,

my live stream so there it is can you see it micro aggression what a great

bu yüzden işte burada görebilirsiniz mikro saldırganlık ne harika bir

word micro aggression and the meaning of micro aggression a statement action or

kelime mikro saldırganlık ve mikro saldırganlığın anlamı bir açıklama eylem veya

incident regarded as an instance of indirect subtle or an intentional

olay örneği olarak kabul edilen olay ırksal bir azınlık gibi marjinal bir grubun üyelerine karşı dolaylı incelikli veya kasıtlı bir

discrimination or prejudice against members of a marginalized group such as

ayrımcılık veya önyargı,

a racial minority also as a mass Niall one we can also use it as a mass noun so

aynı zamanda kitlesel bir Niall olarak da kullanabiliriz, bu nedenle

this behavior is generally frowned upon so this behavior can be generally

bu davranış genellikle kaşlarını çatar, bu nedenle bu davranış genellikle kaşlarını çatabilir

frowned porns and it is micro aggression some

pornolar ve mikro saldırganlıktır bazı

people say that people have become very sensitive nowadays it would appear that

insanlar bugünlerde insanların çok hassas hale geldiğini söylüyor

people are so sensitive it's almost as if you can't say anything nowadays

insanlar çok hassas görünüyor sanki bugünlerde

without someone getting really really upset he's another one oh I like this

biri gerçekten gerçekten üzülmeden hiçbir şey söyleyemiyorsunuz o başka biri oh bunu beğendim

one this is one that I'm sure many of you are familiar with spoiler alert

bu bir eminim ki birçoğunuz spoiler uyarısına aşinadır.

I'm sure if you are a fan of movies or TV shows you might find that this

Filmlerin veya TV şovlarının hayranıysanız eminim ki bu

particular word is one you might use if someone is going to tell you what

özel kelimeyi, birisi size

happens in the movie or the TV show so here it is spoiler alert

filmde neler olduğunu anlatacaksa kullanabilirsiniz. film veya TV şovu, bu nedenle burada spoiler uyarısı var,

so maybe referring to a recent review or an online discussion of a film or

bu nedenle belki de bir film veya televizyon dizisinin yakın tarihli bir incelemesine veya çevrimiçi tartışmasına atıfta bulunuluyor

television series and intervention used to warn readers or viewers that an

ve okuyucuları veya izleyicileri

important detail of the story is about to be divulged or alluded to or given

hikayenin önemli bir detayının ifşa edilmek üzere olduğu veya ima edildiği konusunda uyarmak için kullanılan müdahale özellikle daha geniş kullanımda mizahi veya ironik bir şekilde sıklıkla kullanılan

away a full warning of a plot spoiler frequently used in a humorous or ironic

bir olay örgüsüne ilişkin tam bir uyarı vermek veya tam bir uyarı vermek,

way especially in wider use so if I were to talk about the next episode of Game

bu nedenle Game of Thrones'un bir sonraki bölümü hakkında konuşacak olsaydım, sizi

of Thrones I might say I'm going to warn you that there are some spoilers this is

uyaracağımı söyleyebilirim bazı spoilerlar bu

a spoiler alert spoiler alert so if you are about to give the plot or the story

bir spoiler uyarısıdır spoiler uyarısıdır bu yüzden eğer televizyonda gösterilmek üzere olan bir şeyin olay örgüsünü veya hikayesini vermek üzereyseniz

of something that is about to be shown on television or maybe a movie that

veya belki de insanların izleyeceği bir film hakkında

people are going to see you can say spoiler alert look out I'm going to give

spoiler uyarısı diyebilirsiniz dikkat edin'

away some of the detail I'm going to tell you what happens in

Bazı ayrıntıları vereceğim size

the TV program or in the movie so this is a spoiler alert so I hope you enjoyed

TV programında veya filmde neler olduğunu anlatacağım bu yüzden bu bir spoiler uyarısı bu yüzden umarım beğenmişsinizdir bu yüzden oxford ingilizce sözlüğüne

that so some new words added to the oxford english dictionary talking of

bazı yeni kelimeler eklendi

words we have a lot of words on the live chat oh I see

sözler canlı sohbette çok sözümüz var oh

Huang no juin I get the feeling that you are a fan of football I think so mr.

Huang no juin görüyorum futbol hayranı olduğunuz hissine kapılıyorum bence öyle bayım.

Duncan how do you speak so clear I don't know I think it's just because that's

Duncan nasıl bu kadar net konuşuyorsun Bilmiyorum, sanırım

the way I speak English Thank You Praveen for that Matt Boone is here mr.

İngilizce konuşma tarzım bu olduğu için Matt Boone'un burada olduğu için Praveen'e teşekkür ederim.

Duncan do you mind making funny sounds I would like to see how the livestream

Duncan komik sesler çıkarır mısın Canlı yayın altyazılarının bununla nasıl başa çıktığını görmek isterim,

subtitles deal with that perhaps I could I could sing a song

belki bir şarkı söyleyebilirim

dooby dooby dooby dooby doo doo doo doo bee doo bee doo doo doo doo there you go

dooby dooby dooby dooby doo doo doo doo bee doo bee doo doo doo doo işte Matt içindi

that was just for Matt I hope you enjoyed that Oh Ahmed says I hope you

Oh Ahmed umarım iyisindir dediğinden hoşlanmışsındır

are well yes I'm okay not too bad thank you apparently the subtitles only work

on Android devices and HTML 4 so if you are watching on your PC or on an Android

device the subtitles will work but if you are watching on an Apple phone or an

çalış ama bir Apple telefonda veya bir

Apple computer then the subtitles will not work apparently that's what someone

Apple bilgisayarda izliyorsan o zaman altyazılar çalışmıyor anlaşılan

at YouTube told me last week hello from Russia mr. Duncan I am enjoying watching

YouTube'da birisi geçen hafta Rusya'dan merhaba dedi bana bay. Duncan dersini izlemekten zevk alıyorum

your lesson thank you very much alex says belonging or oh I see yes I

çok teşekkür ederim alex aidiyet diyor ya oh anlıyorum evet

see what you've done there the absence of teeth a debt a dent a

orada ne yaptığını görüyorum dişlerin yokluğu bir borç bir göçük bir

tattoo 'this identity toothless i can't wait to see what that looks like

dövme 'bu kimlik dişsiz bunun ne olduğunu görmek için sabırsızlanıyorum altyazılarda görünüyor,

on the subtitles sohe wang says yes lots of footballs

bu yüzden wang evet diyor, orada çok fazla futbol var,

there so is that the number of goals that have been scored

yani atılan gollerin sayısı mı

I wonder hello Lena says Belarusian and hello to Belarus here as well mr. Steve

merak ediyorum, merhaba Lena Belarusça diyor ve burada da Belarus'a merhaba diyor bay. Steve

will be here in a moment are you excited I I hope so because mr. Steve is going

birazdan burada olacak, heyecanlı mısınız? Umarım öyledir çünkü Mr. Steve

to be doing something very very exciting I can hardly wait if you want to improve

çok çok heyecan verici bir şey yapacak sabırsızlıkla bekliyorum eğer konuşmanı geliştirmek istiyorsan

your speaking you have to concentrate on it maybe you can listen to your own

buna konsantre olmalısın belki kendi

voice so if you want to improve your English maybe you can listen to your own

sesini dinleyebilirsin bu yüzden İngilizceni geliştirmek istiyorsan belki kendi sesini dinleyebilirsin

voice perhaps you can listen to the way you sound perhaps you can record your

ses belki kendi sesinizi dinleyebilirsiniz belki

voice on your mobile phone and then listen to it and if you don't like the

sesinizi cep telefonunuza kaydedip sonra dinleyebilirsiniz ve

sound of your own voice you can try and change it but of course

kendi sesinizin tınısını beğenmiyorsanız deneyip değiştirebilirsiniz ama tabi

if you want to change the way you speak you have to do it over time you can't

isterseniz konuşma şeklinizi değiştirmek için zamanla yapmalısınız

rush it okay so don't try to do it too quickly or else you might have problems

acele edemezsiniz tamam bu yüzden çok hızlı yapmaya çalışmayın yoksa sorun yaşayabilirsiniz

hello mr. Duncan I am listening to you whilst I'm feeding the dogs can I say a

merhaba bayım. Duncan, köpekleri beslerken sizi dinliyorum, size

big bow-wow to you thank you very much

kocaman bir selam-vay diyebilir miyim, çok teşekkür ederim,

we have someone watching in Venezuela hello from the USA I am a Venezuelan guy

Venezuela'da izleyen birileri var ABD'den merhaba, Venezuelalı bir erkeğim

learning this fantastic language thank you very much honk fan says I love you

bu harika dili öğreniyorum, çok teşekkür ederim korna fanı seni seviyorum diyor

thank you very much for that blue thunder says please read my comment mr.

o mavi şimşek için çok teşekkür ederim yorumumu oku lütfen diyor bayım.

Duncan I will read your comment and in fact I just have I've just read

Duncan yorumunuzu okuyacağım ve aslında az önce

your comment I hope you feel better because of that satury no is mr. Steve

yorumunuzu okudum umarım bu satury no bay olduğu için daha iyi hissedersiniz. Steve

watching the football no he isn't he isn't because he doesn't follow football

futbolu izliyor, hayır o değil çünkü benim gibi futbolu takip etmiyor

just like me mr. Duncan what is the strange sound is there a strange sound

Bay. Duncan garip ses nedir, garip bir ses var mı,

is that I'm not sure is there a strange sound on my livestream

emin değilim, canlı yayınımda garip bir ses var mı,

maybe there's a strange sound at your end hello sir how is your day going my

belki sonunda garip bir ses var merhaba efendim, gününüz nasıl geçiyor,

day is going ok but I'm having to stay in the house because of my terrible

günüm iyi gidiyor ama ben korkunç saman nezlesi yüzünden evde kalmak zorundayım

terrible hay fever for those who've just joined me you can now watch the

aramıza yeni katılanlar artık

livestream with subtitles yes there are live

canlı yayını altyazılı izleyebilirsiniz evet

subtitles on this live stream if you are watching live at the moment and if you

bu canlı yayında canlı altyazı var şu anda canlı izliyorsanız ve

are watching on an Android device or on a PC you can have live subtitles it's

izliyorsanız bir Android cihazda veya bir PC'de izlerken canlı altyazılara sahip olabilirsiniz, bu

incredible isn't that lovely oh I see mr. steve is making a strange sound yes

inanılmaz, o kadar da hoş değil oh anlıyorum bayım. steve garip bir ses çıkarıyor evet

he is I think mr. steve is doing some singing

sanırım mr. Steve üst katta biraz şarkı söylüyor

upstairs I think maybe that's what you can hear I think it's mr. Steve I hope

sanırım duyabildiğin bu olabilir Sanırım bu Mr. Steve umarım

he realizes that he should be on now one of the problems with mr. Steve is he

artık Bay ile ilgili sorunlardan biri olması gerektiğinin farkındadır. Steve'in

doesn't have a watch he doesn't he never wears a watch and because of that he

bir saati yok, hiç saati yok ve bu yüzden

always loses track of time so mr. Steve often loses track of time

her zaman zamanın nasıl geçtiğini anlamıyor, bu yüzden mr. Steve genellikle saat

because he doesn't wear a watch what about you do you wear a watch do you

takmadığı için zamanın nasıl geçtiğini anlamaz. Peki ya siz saat

have a watch on your wrist mr. Steve will be here in a moment doing something

takıyor musunuz? Steve birazdan burada çok ilginç bir şey yapacak

very interesting Bert first of all we're going to have a look at one of my full

Bert her şeyden önce tam İngilizce derslerimden birine bir göz atacağız

English lessons one of my full English lessons this is an excerpt

tam İngilizce derslerimden biri bu

from one of my full English lessons where I talk all about household chores

tam İngilizce derslerimden birinden bir alıntı konuştuğum yer her şey ev işleri hakkında,

then after that we are going to join mr. Steve who will have something very

ondan sonra Bay'a katılacağız. Bize gösterecek çok özel bir şeyi olan Steve,

special to show us

you

can you see what I'm doing here I'm hanging out some washing this is one

burada ne yaptığımı görebilir misin, çamaşır asıyorum, bu

of my weekly chores that I have to do it must be done regularly to be honest I do

benim haftalık işlerimden biri, yapmam gereken düzenli olarak yapılmalı, dürüst olmak gerekirse,

not enjoy doing chores they are such a chore we often use the word chore to

yapmıyorum. ev işlerini yapmaktan zevk almak o kadar büyük bir angarya ki, hoş olmayan veya zahmetli bir işi tanımlamak için genellikle angarya kelimesini kullanırız.

describe an unpleasant or laborious task something we despise or dislike doing

can be described as a chore there are many different types of chore that must

be done washing the dishes I hate having to wash the dishes mowing the lawn I

Bulaşıkları yıkamak, çimleri biçmek, çimleri

hate having to mow the lawn putting out the rubbish I hate having to put out the

biçmek, çöpleri atmak zorunda kalmaktan nefret ediyorum, çöpleri dışarı atıp halıyı süpürmek zorunda kalmaktan nefret ediyorum,

rubbish

vacuuming the carpet I hate having to vacuum the carpet but for me the worst

Halıyı süpürmek zorunda kalmaktan nefret ediyorum ama benim için en kötü angarya

chore of all has to be ironing my clothes I cannot begin to tell you just

kıyafetlerimi ütülemek.

how much I despise ironing especially when there are so many clothes that need

Özellikle ütülenmesi gereken onca giysi varken

ironing yes I'm pretty sure that my least favorite chore has got to be doing

the ironing do you enjoy doing chores which chores do you hate doing the most

ütü yapmaktan ne kadar nefret ettiğimi size anlatamam. en çok şey yapıyor, bu yüzden

so there it is a little teaser because mr. Steve is now on his way

küçük bir teaser var çünkü mr. Steve şimdi yolda

doo-doo-doo apparently we have live subtitles now so if you want to click on

doo-doo-doo görünüşe göre artık canlı altyazılarımız var, bu yüzden

the subtitle button there are live subtitles who remembers last Wednesday

altyazı düğmesine tıklamak isterseniz canlı altyazılar var geçen Çarşambayı hatırlayanlar geçen Çarşamba

do you remember a conversation that we had last Wednesday mr. Steve and myself

yaptığımız bir konuşmayı hatırlıyor musunuz bay. Steve ve ben

just my standard white shirts for work you know where were the tie I never

sadece iş için standart beyaz gömleklerim kravatın nerede olduğunu biliyorsunuz

ironed them because I bind non iron shirts and they're very good as long as

onları hiç ütülemedim çünkü ütülenmeyen gömlekleri dikerim ve çamaşır makinesinden çıkardığınız sürece çok iyiler

you take them straight out of the washing machine don't spin them too much

onları da sıkmayın çok fazla

and put them on a hanger put them on a clothes hanger hang them up all the

ve bir askıya asın bir elbise askısına asın tüm

creases will be gone and I mean they don't look at quite as good as a fully

kırışıklıklar gider ve yani tamamen ütülenmiş bir gömlek kadar iyi görünmüyorlar

ironed shirt but they're good enough for work as you know I hate ironing you've

ama bildiğiniz gibi iş için yeterince iyiler Ütü yapmaktan nefret ediyorum

never owned anything well that yeah yes I've dwell as I just explained

hiçbir zaman iyi bir şeye sahip olmadın ki evet evet az önce açıkladığım gibi oturdum

I hate ironing that's why I don't there's a subject to talk about on

Ütüden nefret ediyorum bu yüzden pazar günü konuşacak bir konu yok sen

Sunday what do you I am what do people I am oh wow I'm sure people will be

ne yapıyorsun ben insanlar neyim ben oh vay Eminim insanlar

queuing I hope YouTube has enough bandwidth okay and I just can I just

kuyruğa gireceklerdir Umarım YouTube'un yeterli bant genişliği vardır tamamdır ve ben sadece

warned the internet they think that the wires the cables on the internet might

interneti uyarabilirim, internetteki kabloların

melt on Sunday because of all the people trying to watch let's talk about what do

Pazar günü izlemeye çalışan tüm insanlar yüzünden eriyebileceğini düşündükleri konusunda konuşalım ne hakkında konuşalım

you normally I in thank you iron shirts to iron underwear not iron jeans so

normalde teşekkür ederim demir gömleklere demir iç çamaşırlara demir kot pantolonlara değil yani

there it was last Wednesday and now here he is live doing the thing that he

geçen Çarşamba oradaydı ve şimdi burada canlı yayında

promised to talk about and actually give us a demonstration of its mr. Steve

hakkında konuşmaya söz verdiği şeyi yapıyor ve aslında bize Bay'ın bir gösterisini yapıyor. Steve

doing the ironing live hello mr. Steve oh hello thing mr. Duncan

ütü yapıyor canlı merhaba Mr. Steve oh merhaba şey bayım. Duncan

oh you interrupted me I'm extremely busy today

oh benim sözümü kestin bugün çok meşgulüm

you know I can't afford to spend too much time live with you today on air

biliyorsun bugün yayında seninle çok fazla zaman geçiremem

because I've got so many chores to do inside and also outside I've got all the

çünkü içeride ve dışarıda yapacak çok işim var tüm

gardening to do so if you don't mind then I can do the live lesson with you

bahçe işleri bende Bunu yapmak için sakıncası yoksa bugün sizinle canlı dersi yapabilirim

today but I'm just gonna have to carry on doing my jobs particularly the

ama işlerimi yapmaya devam etmem gerekecek, özellikle de

ironing so is that all right mr. Duncan you don't mind do you

ütüleme, o yüzden sorun değil mi bayım? Duncan umursamıyorsun değil mi

I don't mind because last week you mentioned this didn't you you said

umursamıyorum çünkü geçen hafta bundan bahsetmiştin değil mi ütü

wouldn't it be a good idea to talk about ironing we can ask people if they iron

hakkında konuşmak iyi bir fikir olmaz mıydı dedin insanlara kıyafetlerini ütüleyip ütülemediklerini sorabiliriz

their clothes and I was a little bit sarcastic about it but mr. Steve

ve ben de bu konuda biraz alaycı ama mr. Steve

insisted he said look I want to do it I want to do the ironing live on YouTube I

ısrar etti bak bunu yapmak istiyorum YouTube'da canlı ütü yapmak istiyorum YouTube'un

think this is the way forward for YouTube it's more about the fact that I

ileriye giden yolu bu bence daha çok

just haven't got time to appear today so I'm just really doing this at the same

bugün görünmek için zamanım olmadığı gerçeğiyle ilgili bu yüzden gerçekten bunu aynı

time so we're gonna be teaching English and at the same time I'm going to be

anda yapıyorum, böylece İngilizce öğreteceğiz ve aynı zamanda

doing some ironing so I've got all my words prepared here that the phrase is

biraz ütü yapacağım, bu yüzden tüm kelimelerimi burada hazırladım, ifade deyimler,

the idioms so we can still do those but I'll just have to carry on if you don't

böylece hala bunları yapabiliriz ama senin için

mind and I hope everybody at home doesn't mind either

sakıncası yoksa devam etmem gerekecek ve umarım evdeki herkes de umursamaz, o

so what what are you ironing at the moment that's what I'm buying at Mike

yüzden şu anda ne ütülüyorsun Mike'tan

one of my tops from Pedram last week who was mentioning my tops my polo shirts so

en son Pedram'dan üstlerimden birini satın alıyorum.

I've got one on and that one is now ready I can wear that one so that's done

you got very excited last week because Pedro was saying xed Pedro was saying

Geçen hafta çok heyecanlandın çünkü Pedro xed diyordu Pedro

some very nice things about your clothes he was I don't have Pedro's on today but

senin hakkında çok güzel şeyler söylüyordu. onun kıyafetleri bugün üzerimde Pedro yok ama

I don't normally do socks by the way it's a bit of a waste of time doing

normalde çorap giymem bu arada çorap yapmak biraz zaman kaybı bence

socks I think Pedro's watching the football he

Pedro futbol izliyordur

probably is but to anybody else who is interested in ironing so this obviously

muhtemelen ama ütüyle ilgilenen herkese göre yani bu açıkçası

this is an esteem honor so I can give a little squirt of steam

bu bir saygınlık onuru bu yüzden biraz buhar püskürtebilirim

because the designing process go extremely well that is a steam iron it's

çünkü tasarım süreci son derece iyi gidiyor bu bir buharlı ütü bu

a steam iron yes mr. Duncan so what do you mean talking about today I'd have to

bir buharlı ütü evet bayım. Duncan, bugün hakkında konuşurken ne demek istiyorsun,

shout let's know you to shout Steve what have you been talking about

bağırmak zorundayım, sizi tanıyalım, Steve'e bugün ne hakkında konuşuyorsunuz,

today there mr. Duncan today we've been talking about the weather because it's a

bayım diye bağırmak için. Duncan bugün hava hakkında konuşuyoruz çünkü çok

beautiful hot day it certainly is not a day for being inside the house because

güzel ve sıcak bir gün kesinlikle evin içinde olunacak bir gün değil çünkü

it's so hot it's beautiful let's have a little look outside because there you

çok sıcak çok güzel hadi biraz dışarıya bakalım çünkü orada

can see a live view outside at the moment it's a absolute beautiful day now

dışarıda canlı bir görüntü görebilirsiniz. an, kesinlikle güzel bir gün, şimdi

that is a live view you can see that the Sun is out and everything is very very

bu canlı bir görüntü, güneşin dışarıda olduğunu ve her şeyin çok çok

hot and I think Steve wishes that he was outside at the moment in the garden

sıcak olduğunu görebiliyorsunuz ve bence Steve şu anda bahçede olmasını diliyor,

don't you oh yes but the problem mr. Duncan is that if we go outside you will

değil mi evet ama sorun Bay. Duncan, eğer dışarı çıkarsak

suffer from your hay fever this is true of course we can't have that so that's

saman nezlesinden muzdarip olacaksın, bu doğru tabii ki buna sahip olamayız, bu yüzden

why we're staying indoors and it gives me this opportunity to get all my

içeride kalıyoruz ve bu bana tüm

ironing done at the same time which is great I've got all these phrases here do

ütülerimi aynı anda yapma fırsatı veriyor. harika, burada tüm bu ifadeler var,

you know what I'm gonna talk about today mr. Duncan well we've been talking about

bugün ne hakkında konuşacağımı biliyor musunuz bayım? Duncan,

football ah and I think we might be talking about

bir süredir futbol hakkında konuşuyoruz ve bence bugün futbol hakkında konuşuyor olabiliriz

football today because England are playing and guess what the the match has

çünkü İngiltere oynuyor ve tahmin edin maçın nesi

been very exciting especially if you are an England fan because today England are

çok heyecan vericiydi, özellikle de bir İngiltere taraftarıysanız çünkü bugün İngiltere

playing Panama and the last time I checked the score it was seven nil what

Panama oynuyor ve son skoru kontrol ettiğimde yedi sıfırdı ne

do you mean England I've got seven goals seven goals past Panama Oh fantastic I

demek istiyorsun İngiltere Yedi gol yedim Panama'yı geçtikten sonra yedi gol Ah harika

suppose we are expected to win that particular match I don't know how good

Sanırım o maçı kazanmamız bekleniyor Panamera'nın ne kadar iyi

panamera are but they're probably no match for the England team I think we

olduğunu bilmiyorum ama muhtemelen İngiltere takımı için maç yok Sanırım biz

were we were the favorite to win what do you think that looks amazing as are

favoriydik kazanmak için favoriydik Sence bu harika görünen şey

those your jeans of course I'm not doing your iving with the Duncan Duncan

senin kotun mu tabii ki seninle benim aramda Duncan Duncan ile yaşamınızı sürdürmüyorum

between you and me mr. Duncan does no ironing whatsoever yes as you just saw

Bay. Duncan hiç ütü yapmıyor evet az önce gördüğünüz gibi

as you just saw in the clip that we played I I hate doing the ironing I

oynadığımız klipte gördüğünüz gibi Ütü yapmaktan nefret ediyorum

can't stand it I wonder where that other sock had gone to are you really ironing

Dayanamıyorum Diğer çorap nereye gitti acaba gerçekten

your socks yes I don't normally I there is he after -

çoraplarını mı ütülüyorsun evet Ütü yapmıyorum t normalde peşindeyim -

quick go over nothing special now these are what

hızlı bir şekilde özel bir şeyin üzerinden geç artık bunlar benim

I earn a lot these are my sort of casual shirts

çok kazandığım şeyler bunlar benim tarzım gündelik gömlekler bunlar çok

that's very nice you can see that's very very creased because it's comes straight

güzel görebiliyorsunuz çok çok kırışmış çünkü çamaşır makinesinden yeni çıkıyor

out of the washing machine yes it's very creased and crumpled it's

evet çok kırışık ve buruşuk

very creased and crumpled so that needs a night I can't go you would go outside

çok kırışmış ve buruşuk yani bir geceye ihtiyacı var ben gidemem

into the public wearing a shirt like that that hasn't been ironed if you

böyle ütülenmemiş bir gömlekle dışarı çıkarsınız

notice mr. Duncan when he goes out his collars are all flat because he doesn't

baylar. Duncan dışarı çıktığında tasmaları düz oluyor çünkü

iron anything so it makes it look as though he's sort of a tramp for a bit of

hiçbir şeyi ütülemiyor, bu yüzden biraz serseri için biraz serseri gibi görünüyor, bu

a tramp so I always tend to start with the collars that's what my mother taught

yüzden her zaman tasmalardan başlama eğilimindeyim, annemin

me start with the colours I don't know why but that's what she said and of

bana öğrettiği buydu renklerle başla nedenini bilmiyorum ama öyle dedi ve tabii ki

course you know you tend to remember what your mother told you and so that's

annenin sana söylediklerini hatırlama eğiliminde olduğunu biliyorsun ve ben de bununla

what I start with that the collars so there we go I've done the inside and

başlıyorum tasmalar, işte başlıyoruz içini yaptım ve

then I'll quickly go over like that just to flatten it down what about that

o zaman hemen düzleştirmek için böyle geçeceğim o

perfect I will say one thing it's getting a lot of attention on the live

mükemmele ne demeli tek bir şey söyleyeceğim canlı sohbette çok dikkat çekiyor

chat would you like would you like to see the live chat steam oh yes I would

canlı sohbet buharını görmek ister miydin oh evet

what's it I don't see any steam there is steam how can I get it to steam I don't

ne yapardım hiç buhar görmüyorum buhar var nasıl buharlaştırabilirim

know it's a very it's a very subtle steam but there is definitely steam

bilmiyorum çok çok çok ince bir buhar ama kesinlikle buhar

steam there my goodness there's a lot of Mika says she's got the same iron as me

buharı var aman allahım çok var Mika onda da aynısı var diyor benim gibi ütüleyin

no it's a Philips comfort to15 okay if anyone wants to know what the model is

hayır bu bir Philips konforu to15 tamam, herhangi biri modelinin ne olduğunu öğrenmek isterse,

just in case you want to go out and buy the same steam iron as mr. Steve and

dışarı çıkıp mr. Steve ve

Meeker what is it again amico what the model name yes it's a Philips comfort

Meeker yine ne amico model adı ne evet bu bir Philips konforu

to15 a Philips comfort to15 so you can order that and you will have the same

ila 15 a Philips konforu ila 15 yani bunu sipariş edebilir ve aynı

steam iron the same steam iron as mr. Steve and Meeker is not alive Steve

buharlı ütüye sahip olacaksınız Bay ile aynı buharlı ütüye. Steve ve Meeker hayatta değiller Steve

dense steam demonstration yes show us the steam go on then put me back on put

yoğun buhar gösterisi evet bize buharı göster sonra beni tekrar giydir

me back on your suit you're so bossy mr. Steve he's

beni takım elbiseni tekrar giy çok otoritersin bayım. Steve o

here we go you see this it only steams when you tip it up like that so there we

burada başlıyor bunu görüyorsun sadece bu şekilde tüttüğünde buhar çıkıyor yani işte

go can you see the steam coming out now no yeah no we can't you must be able to

başlıyoruz şimdi çıkan buharı görebiliyor musun hayır evet hayır yapamayız

see that it's steaming away oh yes I can see it if you put it in front of your

buhar çıktığını görebiliyor olmalısın oh evet ben ah biraz kontrast giydiğiniz gömleğinizin önüne koyarsanız görebilir,

your shirt that you're wearing ah bit of contrast yes we need some contrast oh

evet biraz kontrasta ihtiyacımız var oh işte

that's it keep keep the iron still and then let it out I'll tell you it's like

bu kadar ütüyü sabit tutun ve sonra bırakın, size sauna gibi olduğunu söyleyeceğim

a sauna in here yes are you getting you all steamy getting the wrinkles out

burada evet sizi buharlaştırıyor musunuz kırışıklıkları gidermek

won't it mister that's one thing about doing the ironing it's very good for for

değil mi bayım ütü yapmanın bir yönü de cildinizdeki kırışıklıkları gidermek için çok iyi

getting the wrinkles out of your skin because of all of that all of the steam

çünkü tüm bu buhar evet

yes of course I don't normally a few people I don't normally do socks and I

tabii ki yapmıyorum Normalde birkaç kişi normalde çorap giymem ve

don't do underwear but I'm only doing them today because because we're live

iç çamaşırı giymem ama onları sadece bugün yapıyorum çünkü canlı yayındayız

and I want people to think that I you know I look after my clothes properly

ve insanların kıyafetlerime düzgün baktığımı bildiğini düşünmelerini istiyorum

and I'm I'm orderly and presentable from the outside all the way to the end you

ve ben dışarıdan sonuna kadar düzenli ve prezentablım

know what my mother was used to say yeah you need to you need to have clean

annemin ne derdi bilirsin evet iç

underwear and ironed underwear because if you're ever in an accident then when

çamaşırların temiz ve ütülü olmalı çünkü bir kaza geçirirsen sonra

you go to the hospital and they have to cut your clothes off at least you've got

hastaneye gittiğinde ve kıyafetlerini kesmek zorunda kaldıklarında en azından

clean tidy underwear I don't like the sound of that that's what she used to

temiz ve düzenli iç çamaşırların var.

say so yes I'm afraid it's household chores today while we're teaching

English and I just hope that people don't mind really I don't want to upset

İngilizce öğretiyoruz ve umarım insanlar gerçekten aldırmaz, kimseyi üzmek istemiyorum

anyone yes but do you want me to go over a few phrases or do you want me to carry

evet ama birkaç cümlenin üzerinden geçmemi ister misin yoksa iyi devam etmemi ister misin

on well this might be a new trend you see on the internet I'm hoping that we

bu yeni bir şey olabilir İnternette gördüğünüz bir trend

are starting something new on the Internet where people will will show on

İnternette insanların

their live streams them doing their their household chores so you never know

canlı yayınlarında ev işlerini yaparken gösterecekleri yeni bir şey başlattığımızı umuyorum, bu yüzden asla bilemezsiniz,

it might be smite be a new trend I hate ironing this shirt it's very it's

çarpabilir yeni bir trend olabilir Ütü yapmaktan nefret ediyorum gömlek çok

got like a cheesecloth sort of feel to it and it's very difficult to iron I

tülbent gibi bir hissi var ve ütülenmesi çok zor

particularly hate ironing this shirt you see very good at it

Bu gömleği ütülemekten özellikle nefret ediyorum, bunda çok iyi görüyorsunuz

oh I've been practicing for years mr. Dongo see you could get good at it as

oh yıllardır pratik yapıyorum bay. Dongo bak sen de bunda iyi olabilirsin

well if you could be bothered to try no I'm dead like marks out of 10 I'm quite

eğer zahmet edip denersen hayır 10 üzerinden puanım kadar ölüyüm ben

happy too if anyone wants to send me there I mean by the way I'm quite happy

de çok sevinirim biri beni oraya göndermek isterse bu arada çok mutluyum

to do it for them obviously for a cost I don't do anything for free so you're

Açıkçası bir maliyet karşılığında onlar için yapmak için Ücretsiz hiçbir şey yapmıyorum, bu yüzden

hoping to set up a business yes why not a steam iron business maybe I should get

bir iş kurmayı umuyorsunuz evet neden bir buharlı ütü işi olmasın belki de

one of those presses you know that come down mm-hmm like that somebody just

bildiğiniz şu preslerden birini almalıyım aşağı inin mm-hmm bunun gibi biri

talked about one of those the other day of course what I've got to be careful

geçen gün bunlardan birinden bahsetmişti tabii ki dikkat etmem gereken şey

about is when I'm talking to you I mustn't leave the iron on too long cuz

seninle konuşurken ütüyü çok uzun süre açık bırakmamalıyım çünkü

I'll I'll burn the clothes you might burn a hole in your shirt

yakacağım gömleğinde bir delik açabileceğin giysiler

wouldn't be very good would it it would not you want to see me folding a shirt

pek iyi olmaz mıydı, benim bir gömleği katladığımı görmek istemez miydin

up because I'm quite good at folding shirts up you know my goodness so so not

çünkü ben gömlekleri katlamakta oldukça iyiyim, aman tanrım biliyorsun bu yüzden

only can you iron you can also fold yes let me just finish up here

sadece ütülemekle kalmazsın ayrıca katlayabilirsiniz evet burada bitirmeme izin verin

I shall quickly go over the rest of this and then I can because you're always

bunun geri kalanının üzerinden hızla geçeceğim ve sonra yapabilirim çünkü gömlekleri katlama şeklimden her zaman

been very impressed with the way that I can fold shirts impressed you've always

çok etkilendiniz, etkilendim bana her zaman

said to me mr. Steve oh I thought you'd probably don't say mr. Steve you

söylediğiniz gibi. Steve oh, muhtemelen bay demezsin sanmıştım. Steve,

probably say Steve when we're off not on air among other words and and you always

muhtemelen yayında değilken Steve diyorsunuz ve

are impressed by the way that I fold my clothes so I won't give a live

kıyafetlerimi katlama şeklimden her zaman etkileniyorsunuz, bu yüzden canlı bir

demonstration of that I'm quite happy to do so like maybe I can teach somebody

gösteri yapmayacağım, bunu yapmaktan oldukça mutluyum. belki birisine

something about that you know and then we will look at some words some football

bildiğin bir şey öğretebilirim ve sonra bazı kelimelere bakacağız bazı futbol

words that are also used in general English words yes what words words

kelimeleri genel olarak da kullanılan İngilizce kelimeler evet hangi kelimeler

associated with ball games because as I discovered there aren't many idioms or

top oyunlarıyla ilişkilendirilir çünkü keşfettiğim gibi birbirine bağlı pek çok deyim veya deyim yok

phrases connected directly to football so they're more sort of Universal

doğrudan futbola, bu yüzden

concerned with ball games quite a few of them I was quite surprised you came up

top oyunlarıyla daha çok Evrensel bir şekilde ilgileniyorlar, epeyce birkaçını bulmana oldukça şaşırdım,

with a few didn't you before I went on hmm and then I research done bit of

değil mi ben gitmeden önce hmm ve sonra biraz araştırma yaptım

research and come up with a few more so hopefully that'll be interesting right

ve geldim birkaç tane daha ile umarım bu ilginç olur,

we've nearly finished this shirt so that I can fold it up for

bu gömleği neredeyse bitirdik, böylece sizin için katlayabilirim, size

you can give you a little demo there we go that'll do because the thing is it no

küçük bir demo verebiliriz, işe yarar çünkü mesele şu ki

point in ironing it too much but as soon you've worn it and then you get in the

ütülemenin bir anlamı yok çok fazla ama giyer giymez arabaya binince

car it gets creased straight away that's right that's why you know that's the

hemen kırışıyor bu doğru o yüzden bilirsiniz işte bu yüzden

reason why I always think that doing the ironing is such a waste of time because

hep ütü yapmanın çok zaman kaybı olduğunu düşünürüm çünkü

the moment you put the clothes on that they become creased anyway that so all

kıyafetleri öyle giyin ki kırışsınlar ki

of that lovely ironing is just a waste of time

bu güzel ütülemeler tamamen zaman kaybından başka bir şey değil,

absolutely mr. Duncan so here we go I've done up a few buttons and I'm now going

kesinlikle bayım. Duncan, işte başlıyoruz Birkaç düğme ördüm ve şimdi

to turn it upside down like that I'm going to fold the arms oh no I need a

onu şöyle ters çevireceğim, kollarımı kavuşturacağım oh hayır, düz bir yüzeye ihtiyacım var,

flat surface really no do it on the there we go that'll do I need a flat

gerçekten hayır, bunu orada yapalım, başlıyoruz bu gerçekten düz bir

table really go on Steve but if I fold that in like that yeah that's one and

masaya ihtiyacım var Steve'e devam et ama bunu böyle katlarsam evet bu bir ve

then I fold that side in and then fold that in and then put that it like that

sonra o tarafı içeri katlarım ve sonra onu içeri katlarım ve sonra bunu böyle koyarım

and then that up like that Wow you know what that looks like that looks like the

ve sonra şunu böyle yukarı koyarım Vay canına bu neye benziyor biliyor musun

way in which they fold clothing in the shops what do you think not bad eh

dükkanlarda kıyafetleri katlama şekline benziyor sence ne düşünüyorsun fena değil eh

pretty good that's if I was putting it in a suitcase of course which I'm not so

oldukça iyi eğer onu bir bavula koyuyorsam tabi ki ki değilim o yüzden

I'm going to hang it up because I don't normally keep shirts folded like that so

gideceğim asın çünkü normalde gömlekleri bu şekilde katlamam, bu yüzden

what I'm going to do instead is put it on a hanger just like that

yapacağım şey onu tıpkı gördüğünüz gibi bir askıya asmak, yani

you see so that's on the hanger but I'll tell you something I always do it the

askıda olsun ama size bir şey söyleyeceğim her zaman yaparım

top button hmm because that keeps the the collar looking neat if you hang them

üst düğme hmm çünkü bu, yakanın düzgün görünmesini sağlar, eğer onları

up with the collars if you hang them up in your wardrobe with the collars like

yakalarla birlikte asarsanız, yakaları

that they get pressed against other clothes and the collars going flat

diğer giysilere bastırılacak ve yakalar düz olacak şekilde gardırobunuza asarsanız,

that's you know keep the top button done that's it Steve because that's the bit

bilirsiniz üstte kalır düğme bitti Steve çünkü

that I hate that is the part of clothing that I really hate it's actually that

nefret ettiğim kısım bu, kıyafetlerin gerçekten nefret ettiğim kısmı aslında

the collared area that I hate because they always Bend upwards so that's why I

nefret ettiğim yakalı bölge çünkü onlar her zaman yukarı doğru bükülürler, bu yüzden

never wear t-shirts with with the collars because

asla yakalı tişört giymem çünkü

the colours always stick up and I don't like it I find them very awkward to use

renkler her zaman dik duruyor ve ben bundan hoşlanmıyorum kullanmayı çok garip buluyorum

I'm gonna hang this on your microphone because I've got nowhere else to hang it

bunu mikrofonuna asacağım çünkü oraya asacak başka yerim yok

there we go what a handy hanger I see so Steve's Steve's actually using my

ne kadar kullanışlı bir askı görüyorum yani Steve's Steve's aslında

equipment to hang the washing on now this is a new shirt do you want me to go

ekipmanımı çamaşırları asmak için kullanıyorum şimdi bu yeni bir gömlek

through any words yet let's have a look at a couple of words to do with football

herhangi bir kelimeyi gözden geçirmemi ister misiniz ama futbolla ilgili birkaç kelimeye bir göz atalım

but of course and of course ball games but not all of these are just football

ama tabii ki ve tabii ki top oyunları ama hepsi değil bunlar sadece futbol

words they can also be used in other ways as well so show us the first one

sözcükleri başka şekillerde de kullanılabilirler o yüzden bize ilkini göster

Steve the first one how about this one get the ball rolling uh-huh right so

Steve ilki buna ne dersin

there can you see what I've done there mister don't gasp get the ball rolling

Nefes nefese topu

yes catch the ball get the ball rolling what does it mean that's an idiom from

really any ball game well some ball games apparently you have to start them

yuvarlama evet topu yakala topu

off by rolling a ball on or something I don't know exactly why but it means to

yuvarla tam olarak neden ama

get something going so start an endeavor to start a task going the effort needed

bir şeyi yoluna koymak anlamına gelir, bu yüzden bir göreve başlamak için bir çabaya başlayın bir şeyi başlatmak için gereken çaba

to start something going for example if you were decorating if you wanted to do

örneğin dekorasyon yapıyorsanız,

some decorating for example and you know what it's like if you want to do some

örneğin biraz dekorasyon yapmak istiyorsanız ve bunun nasıl bir şey olduğunu bilirsiniz. biraz

decorating it's quite an effort isn't it there's a lot to do you've got to get

dekorasyon yap, oldukça zahmetli değil mi, yapacak çok şey var,

the paint you've got a clear everything away you've got to prepare the rules so

boyayı almalısın, her şeyi temizle, kuralları hazırlamalısın, o yüzden

what you could say is that let's move all the furniture out of the room and

diyebileceğin şey, hadi her şeyi hareket ettirelim. mobilyaları odadan çıkarın ve

just get the ball rolling hmm so you do something in order to get that task

topu yuvarlayın hmm yani bu görevi hareket ettirmek için bir şeyler yapın

moving you want to decorate so you just lets move the furniture out let's get

dekore etmek istiyorsunuz böylece mobilyaları dışarı taşıyalım hadi

the ball rolling let's start something moving or you might have a meeting at

topu yuvarlayalım hadi hareket eden bir şeye başlayalım yoksa

work for example and you want to do something at work and somebody says any

örneğin işte bir toplantı ve işte bir şey yapmak istiyorsunuz ve birisi

ideas how we can do this who's going to get the ball rolling yes so you're

bunu nasıl yapabileceğimize dair herhangi bir fikri olduğunu söylüyor, evet, bu yüzden topu kimin alacağına dair

inviting somebody to make a suggestion who's going to get the ball

bir öneride bulunması için birini davet ediyorsunuz

and they've got to come up with some suggestion about how to get this project

ve onlar ' Bu projeyi nasıl yürüteceğimize dair bir öneride bulunmamız gerekiyor, bu yüzden

going so in general terms if you get the ball

genel anlamda, eğer topu

rolling it means you start things off you get them underway

yuvarlarsanız, bu, işleri başlattığınız anlamına gelir,

exactly that's it let's get the ball rolling so I've got the ball rolling on

tam olarak bu, hadi topu yuvarlayalım, böylece top bende hadi hadi top yuvarlayalım

the use of idioms by using the phrase let's get the ball rolling

deyimini kullanarak deyimlerin kullanımı üzerine hadi

you know what Musti that's very clever oh I'm not just a pretty face mr. Duncan

biliniz Musti bu çok zekice oh ben sadece güzel yüzlü biri değilim bayım. Duncan

you certainly aren't let's have a quick look at the live chat before the next

kesinlikle değilsin, bir sonraki kelimeden önce canlı sohbete hızlıca bir göz atalım

word because a lot of people want to say hello let's just see what's going on

çünkü birçok insan merhaba demek istiyor, hadi burada neler olup bittiğine bir bakalım evet,

here yes there is there is an election taking

place in Turkey that is underway at the moment so it will be very interesting to

Türkiye'de devam etmekte olan bir seçim var. o an,

see what the outcome of that is apparently it's it's only six goals the

bunun sonucunun ne olduğunu görmek çok ilginç olacak, görünüşe göre İngiltere'nin attığı sadece altı gol

England of score and apparently the Panama have scored one so the final

ve görünüşe göre Panama bir gol attı, bu yüzden nihai

score apparently is England six and Panama one so England are the winners of

skor görünüşe göre İngiltere altı ve Panama bir, yani İngiltere kazananlar

that particular match that's excellent yes through to the next round are we it

o maç mükemmel evet bir sonraki tura kadar biz miyiz öyle

looks like it it looks like I don't know who were playing next it doesn't appear

görünüyor sıradaki kimin oynayacağını bilmiyor gibiyim

that we're against any big teams so what I'm looking forward to seeing is

herhangi bir büyük takıma karşıymışız gibi görünmüyor bu yüzden dört gözle bekliyorum

something like England against Germany or maybe England against Russia it's a

İngiltere'nin Almanya'ya karşı olması veya belki İngiltere'nin Rusya'ya karşı olması gibi bir şey,

mess his birthday today oh is it really according to Palmyra oh I see birthday

bugün bir karmaşa onun doğum günü oh gerçekten Palmyra'ya göre mi oh doğum gününü

too messy

çok dağınık görüyorum,

so how lovely we've got somebody there who said Alessandro Alex I said that

ne kadar güzel orada Alessandro Alex diyen biri var

he's been a student for us for a lot for a long time and so thanks very much for

onun bir olduğunu söyledim uzun zamandır bizim için öğrenciyim ve bunun için çok teşekkür ederim

that indeed I'm not very happy I've had a few offers to do ironing for people

gerçekten pek mutlu değilim birkaç kez ütü yapmaya istekli insanlar için teklifler aldım

quite willing to do that as long as you pay me

bunu yapmaya oldukça istekli olduğun sürece bana ödeme yaptığın sürece

quite happy to do your ironing but I won't do it for free

oldukça mutluyum Ütüyü sen yap ama bedavaya yapmayacağım

maybe you could make a donation to mr. Duncan's channel and then I'll do it for

belki sen beye bağışta bulunursun. Duncan'ın kanalı ve sonra ben

free yes there you go oh look at that yes Katherine says she's happy for Saudi

ücretsiz yapacağım evet işte başlıyorsunuz oh şuna bakın evet Katherine Suudi kadınlar için mutlu olduğunu söylüyor

women because I believe that was on the news yesterday that they sounded women

çünkü dün haberlerde kadınların

are going to be able to drive cars that is true and I think is that that we're

araba kullanabileceklerine dair ses çıkardıklarına inanıyorum. doğru ve bence bundan

talking about they've been talking about that for some time but I presume it's

bahsediyoruz, bir süredir bundan bahsediyorlar ama sanırım yeni geldi,

just come in has it well it was announced a while ago but I think today

bir süre önce duyuruldu ama bence bugün

the law actually comes into effect so women will be allowed to drive cars in

yasa gerçekten yürürlüğe giriyor, bu yüzden kadınlar Suudi Arabistan'da araba kullanmasına izin verilecek, dünya

Saudi Arabia help progress around the world

çapında ilerlemeye yardımcı olacak,

when I say England and Panama of course I'm talking about the team

İngiltere ve Panama dediğimde elbette takımdan bahsediyorum,

so the team consists of more than one person so yes so you might so they they

yani takım birden fazla kişiden oluşuyor, bu yüzden evet, yani onlar

is the England team so it's a group of people yes when when the cotton is

İngiltere takımı yani bu bir grup insan evet pamuğun pamuk olması

cotton it means that it's curly please don't iron it oh I see so Sergio

kıvırcık olduğu anlamına gelir lütfen ütülemeyin oh görüyorum ki Sergio size

is giving you some advice there Steve do you mean that certain style of clothing

orada bazı tavsiyeler veriyor Steve ihtiyacı olmayan belli bir giyim tarzını mı kastediyorsunuz?

that it doesn't need to be ironed oh I see yes I think that was my complaint

ütülenmek oh anlıyorum evet sanırım bu benim şikayetimdi

because I often complain about the way that things become very curly were

çünkü sık sık işlerin çok kıvrımlı hale gelmesinden şikayet ederim,

especially collars on shirts and things like that yes they can be a real pain

özellikle gömleklerin yakaları ve bunun gibi şeyler evet bunlar gerçekten acı verici olabilir

apparently Jobin says you have repeated apparently multiple times which is not

görünüşe göre Jobin görünüşe göre birçok kez tekrarladığını söylüyor bu

how you should speak Thank You Jobin for your expert advice there did I say

şekilde konuşmamalısın Uzman tavsiyen için teşekkürler Jobin var mı

should I say professor Jobin who apparently is the professor of English

demeliydim Profesör Jobin demeliyim ki görünüşe göre İngilizce profesörü

yes professor Jobin Thank You professor Joby I don't do very well on the program

evet profesör Jobin Teşekkürler Profesör Joby Programda pek iyi değilim

just a minute no apparently which is a radio

bir dakika hayır görünüşe göre radyo hangisi

Oh people have to speak for a minute on a particular subject that they're given

Oh insanlar belirli bir konu hakkında

by their by the host and that there's a panel of four or five people and if they

sunucu tarafından kendilerine verilen ve dört veya beş kişilik bir panel olduğu ve

if they repeat a word or hesitate somebody presses a button and then if

bir kelimeyi tekrar ederlerse veya tereddüt ederlerse birinin bastığı belirli bir konu hakkında bir dakika konuşmaları gerekir. bir düğme ve sonra

it's a correct challenge yeah they then get to speak on that subject it's been

bu doğru bir meydan okumaysa evet o zaman o konu hakkında konuşmaya başlarlar

running for about 50 years it's a very interesting program it's called just a

yaklaşık 50 yıldır yayınlanıyor bu çok ilginç bir program buna sadece bir

minute just a minute is a radio show it is and I say the same person has been

dakika sadece bir dakika bir radyo programı ve diyorum ki aynı kişi

hosting the show for 51 years and apparently it's the longest-running

51 yıldır programa ev sahipliği yapıyor ve görünüşe göre

radio show with the same host for 51 years can you believe it and the person

51 yıldır aynı sunucuyla en uzun soluklu radyo programı buna inanabiliyor musunuz ve bunu

who presents it is 94 years old 94 Nicholas Parsons Nicholas Parsons is

sunan kişi 94 yaşında 94 Nicholas Parsons Nicholas Parsons

his name yes you can't be out of water so I'm gonna use that I'm gonna use this

onun adı evet yapabilirsin' Suyun bitmemiş olması için bunu kullanacağım

to put a bit more water in the in the steam there we go

buhara biraz daha fazla su koymak için bunu kullanacağım işte başlıyoruz

Steve needs to put some more water fine water

Steve'in biraz daha su koyması gerekiyor ince su

Steve's putting some more water in another one but it's a bit creepy so I'm

Steve diğerine biraz daha su koyuyor ama bu biraz ürkütücü,

gonna give it a bit of an iron for this okay please don't start a fire the next

bu yüzden ona biraz ağırlık vereceğim tamam mı lütfen ateş yakma bir sonraki ateş

one is keep the ball rolling uh-huh keep the ball rolling so I've

topu yuvarlamaya devam et uh-huh topu yuvarlamaya devam et bu yüzden

started telling you about idioms related to sort of ball games mm-hmm so now I'm

sana deyimlerden bahsetmeye başladım bir tür top oyunlarıyla ilgili mm-hmm, bu yüzden şimdi

going to carry on the conversation this task without letting it flag without

bu görevi,

letting it lose any vigor or energy I'm going to keep the ball rolling so at a

herhangi bir güç veya enerji kaybetmesine izin vermeden, konuşmayı sürdüreceğim. Topu yuvarlamaya devam edeceğim,

party for example you could say to somebody you're oh you go in and talk to

örneğin bir partide birine sen oh diyebilirsin içeri gir ve oradaki insanlarla konuş ben

the people in there keep the ball rolling until I've got the food ready

yemeği hazırlayana kadar topu yuvarlamaya devam et

yes so to keep things going to keep things going keep the energy going the

momentum going in something you could be at work and you're doing a project that

işte olabilirsiniz ve bunu

needs a lot of time and effort to do it and you might so your boss might say to

yapmak için çok zaman ve çaba gerektiren bir proje yapıyorsunuz ve patronunuz

you you've done very well with this project so far but it's not finished yet

size bu projede şu ana kadar çok iyi iş çıkardığınızı söyleyebilir ama henüz bitmedi,

you need to keep the ball rolling and till it's finished keep the ball rolling

ihtiyacınız var. topun yuvarlanmasını sağlamak ve bitene kadar topun dönmesini sağlamak, bitene kadar

keep the energy going until it's done there's another one that's a good one it

enerjiyi devam ettirmek, iyi olan bir tane daha var,

is I thought that was a good one mr. doing Steve do you want to see something

bunun iyi olduğunu düşündüm bay. Steve yapıyorum komik bir şey görmek ister misin

funny well I can see you from here so is that what you mean this is something

peki seni buradan görebiliyorum yani ne demek istiyorsun bu başka bir şey

else no come on the other night we were

değil geçen gece en

watching our favorite TV channel we were watching our favorite TV channel ideal

sevdiğimiz TV kanalını izliyorduk en sevdiğimiz TV kanalını izliyorduk ideal

world is a shopping channel and they were selling watches they were selling

dünya bir alışveriş kanalı ve onlar saat satıyorlardı

watches now what you have to do is you have to present the watch in the best

şimdi saat satıyorlardı şimdi yapmanız gereken saati en iyi

possible way and that means you have to make it look as if it's good quality and

şekilde sunmak ve bu da hem kaliteli hem

also very reliable so what is the first thing the most important thing that you

de çok güvenilirmiş gibi göstermeniz gerektiği anlamına geliyor. İlk şey, bir saati

should never do when you are trying to sell a watch well take a look at this a

satmaya çalışırken asla yapmamanız gereken en önemli şey, buna bir göz atın,

lot of big companies have developed this for this this 2018 our favorite center

birçok büyük şirket bunun için geliştirdi, bu 2018 bizim favori merkezimiz, işte

of magnificent just so there it is so that's what you don't do everything

burada, işte bu her şeyi

again mr. Duncan you know you never shake the watch show it again and try

tekrar yapmadığınızı sayın bay. Duncan, saati asla sallamadığını biliyorsun, bir daha göster ve

not to talk over at this time Steve a lot of big companies have developed this

bu sefer konuşmamaya çalış Steve birçok büyük şirket bunu bunun

for this this 2018 this she was caught trying to get the watch to work that is

için geliştirdi bu 2018, saati çalıştırmaya çalışırken yakalandı bu

so funny absolutely brilliant so yes she was

çok komik kesinlikle harika yani evet,

selling this watch very expensive watch it was a very expensive watch and and of

bu saati çok pahalı satıyordu, çok pahalı bir saatti ve

course it wasn't working properly so she started to shake the watch and lighter

tabii ki düzgün çalışmıyordu, bu yüzden saati sallamaya başladı ve çakmağı yaktı,

on we noticed that that particular watch was withdrawn from the sale and I think

o saatin satıştan çekildiğini fark ettik ve sanırım

it was because the the the audience had caught her shaking the watch let's have

Seyirci onu saati sallarken yakalamıştı çünkü

another look at that because it happened so quickly but it's brilliant so let's

buna bir kez daha bakalım çünkü çok hızlı oldu ama harika o yüzden

have one little look a lot of big companies have developed this for this

küçük bir bakalım birçok büyük şirket bunu bunun için geliştirdi

this 2018 this is magnificent yes you can see half the watch is working and

bu 2018 bu muhteşem evet sen saatin yarısının çalıştığını ve diğer yarısının çalıştığını görebiliyorum,

half of the other half of it isn't can you see me very well I seem a bit dark

beni çok iyi görebiliyor musunuz? Biraz karanlık görünüyorum, hayır, mükemmel olduğunuzu

no we can see your perfect Steam's good we can see you so well okay fine well

göremiyoruz.

anyway I've got to carry on ironing mr. Duncan otherwise I might be accused of

Ütü yapmaya devam etmeliyim Bay. Duncan, aksi halde

dropping the ball horses look at that drop the ball drop the ball that comes

topu düşürmekle suçlanabilirim atlar şuna bakın, şuna bakın, topu düşürün, bir

from sort of rugby or American football or even cricket it means to drop the

tür rugby veya Amerikan futbolu veya hatta kriketten gelen topu bırakın, topu düşürmek,

ball means to make an error or to miss an opportunity and for example if you're

hata yapmak veya bir fırsatı kaçırmak anlamına gelir ve örneğin,

at work and you were doing a project I don't know why I keep talking about

işteyseniz ve bir proje yapıyorsanız, neden

projects at work but I don't you might say I don't want to drop the ball on

iş yerindeki projelerden bahsettiğimi bilmiyorum ama yapmıyorum,

this project it's very important I could get a promotion out of this or you might

bu projeyi hiçe saymak istemiyorum diyebilirsiniz, bu çok önemli ben bundan bir terfi alabilir veya

say your boss might see it say to you don't drop the ball on that one it's a

patronunuzun bunu görebileceğini söyleyebilirsiniz, bu

very important project so it might also mean to lose momentum or to even make a

çok önemli bir proje, bu yüzden ivme kaybetmek veya hatta bir

mistake to make a mistake to make an error yes so you've been given a project

hata yapmak için hata yapmak anlamına gelebilir. hata yapma hatası evet, bu yüzden size bir proje

or a task or something to do and it could be a long project and then you

veya görev veya yapacak bir şey verildi ve bu uzun bir proje olabilir ve sonra

sort of lose interest in it but it's been very important to get it done and

ona olan ilginizi bir nevi kaybedersiniz ama onu bitirmek çok önemliydi ve işi

you drop the ball you make an error it's just like if you were in a game say

bırakırsınız. top bir hata yaparsınız, tıpkı

cricket or not football because this is in games where you are allowed to touch

kriket deyin ya da futbol değil gibi bir oyunun içindeymişsiniz gibi çünkü bu,

the ball like rugby and the ball is in the air and you've got to catch the ball

rugby gibi topa dokunmanıza izin verilen ve topun havada olduğu ve topu yakalamanız gereken oyunlardadır.

if you catch the ball the opponent's called out well if you miss that catch

Eğer topu yakalarsanız, rakip iyi seslenir, eğer o tutuşu kaçırırsanız,

you've dropped the ball and so you've made an error so you can use that phrase

topu düşürdünüz ve bu nedenle bir hata yaptınız, bu yüzden hayatta bu ifadeyi bazı şeyler

in life when you make mistakes about things mmm you drop the ball so there

hakkında hata yaptığınızda kullanabilirsiniz mmm, topu düşürürsünüz yani oraya

you go and well anyway all this talk is is is is really distracting detracting

sen git ve her neyse tüm bu konuşma gerçekten dikkatimi dağıtıyor,

away from me during this important task of hiding but of course if I'm not doing

bu önemli saklanma görevi sırasında beni uzaklaştırıyor ama tabii ki bunu yapmazsam

that I'm not keeping my eye on the ball oh oh oh we could see what you were

gözümü topa ayırmam oh oh oh görebilirdik yaptığın şey

doing coming thick and fast now is the day your being can I just say you are

şimdi kalın ve hızlı geliyor varlığın gün olabilir sadece

being very clever today unintentionally unintentionally so keeping your eye on

bugün çok zeki olduğunu söyleyebilirim istemeden istemeden o yüzden gözünü topa dikmek

the ball is a similar to not don't drop the ball

topu düşürmemeye benzer

really it's a similar expression it just remained it means to remain alert and

gerçekten bu benzer bir ifade sadece kaldı uyanık kalmak ve

focused on a task there we go keep your eye on the ball keep a focused on the

bir göreve odaklanmak anlamına geliyor işte oraya gidiyoruz gözünüzü topun üzerinde tutun

task in hand it's equivalent really to you know don't drop the ball in a way so

eldeki göreve odaklanın bu gerçekten size eşdeğerdir bilirsiniz topu bir şekilde düşürmeyin yani

if an example of that could be you did a great job you were really on the ball

buna bir örnek harika bir iş çıkarmış olabilirsin,

with that project so it just means or you could say for example oh I'm not on

o projede gerçekten çok iyiydin, yani bu sadece şu anlama gelebilir ya da örneğin oh,

the ball today I had a very bad night's sleep but I thought well I think I think

bugün pek havamda değilim, çok kötü bir gece uykusu geçirdim ama iyi düşündüm sanırım düşünüyorum diyebilirsin

keep one's eye on the ball means to concentrate on what you're doing yes to

gözünü topun üzerinde tutmak yaptığın şeye konsantre olmak demektir evet

remain alert to remain focused that's it so so if someone tells you to keep your

uyanık kalmak odaklanmış kalmak

eye on the ball it means you must pay attention it means you must not lose

concentration exactly yes keep your eye on the ball so I've got to keep my eye

kesinlikle evet, gözünüz toptan olsun, bu yüzden iş

on the ball when it comes to the ironing otherwise I won't get the task completed

ütüye geldiğinde gözümü topun üzerinde tutmalıyım, aksi takdirde

by the end of this livestream so that's what we're doing we're talking about

bu canlı yayının sonuna kadar görevi tamamlayamam, bu yüzden yaptığımız şey bu biz'

words to do with the word ball all general words to do with football but

top kelimesiyle ilgili kelimelerden bahsediyoruz futbolla ilgili tüm genel kelimeler ama

balls balls in general apparently on the live chat we have a few people

genel olarak [ __ ] [ __ ] görünüşe göre canlı sohbette yorum yapan birkaç kişi var elimizde

commenting we have Mohammed meadow who says I can't understand everything well

her şeyi iyi anlayamıyorum diyen Muhammed çayır

there are if you look underneath the video there are actually some live

var. videonun altına bakın aslında bazı canlı

subtitles so if you are watching on an Android device or on a PC not Apple

altyazılar var yani bir Android cihazda veya bir PC'de izliyorsanız Apple değil

because it doesn't work on there for the time being

çünkü şu an orada çalışmıyor ama

but you can get live subtitles so if you want to follow this live and you want to

canlı altyazı alabilirsiniz, bu yüzden bunu takip etmek istiyorsanız canlı yayında ve

read what is said underneath live thank you YouTube it's very kind of you to

altında söylenenleri okumak istiyorsunuz, teşekkürler YouTube,

give me live subtitles thank you very much

bana canlı altyazı vermeniz çok naziksiniz,

indeed very they've let more people see you dancing extreme that would be even

gerçekten çok teşekkür ederim, daha fazla insanın sizi aşırı dans ederken görmesine izin verdiler, bu daha da

better that's the only slight problem Steve is not many people are able to see

iyi olurdu, tek küçük sorun bu Steve, pek çok insan

me because youtube doesn't tell my subscribers really yeah they don't

beni göremiyor çünkü youtube abonelerime gerçekten evet,

really advertise you out there and and tell people that you're out there which

orada gerçekten reklamınızı yapmıyorlar ve insanlara orada olduğunuzu söylemiyorlar ki bu

is a shame but hopefully we will overcome that with our scintillating and

utanç verici ama umarım bunun üstesinden geliriz. parıldayan ve

fascinating lessons for example with me doing the ironing I'm sure this will

büyüleyici derslerimiz örneğin ben ütü yaparken bunun

break all records on YouTube viewing figures don't you mister doing I think

YouTube'daki tüm izlenme rakamlarını kıracağına eminim, değil mi bayım

so as I said the other day I hope that YouTube can can handle all of the

geçen gün söylediğim gibi düşünüyorum umarım YouTube tüm bunların üstesinden gelebilir

viewers watching mr. Steve do the ironing Tran asks can mr. Steve iron

İzleyenler Mr. Steve, Tran'in istediği ütüyü yap can mr. Steve

some more paper I said can I tell you what would be funny Steve if you if you

biraz daha kağıt ütüle dedim sana neyin komik olacağını söyleyebilir miyim Steve geçen haftaki

were to iron one of the spiders from last week there we go so there's one

örümceklerden birini ütülersen işte başlıyoruz yani bir tane var az önce

I've just used keeping a ball rolling so I'll crinkle it all up there we go it's

bir topun yuvarlanmasını sağlamak için kullandım bu yüzden kırışacağım hepsi

all crinkled up and now let's see how effective this iron really is as I said

buruştu ve şimdi daha önce de söylediğim gibi bu ütünün gerçekten ne kadar etkili olduğunu görelim,

before this is the Philips comfort to15 model and we need lots of steam so there

bu Philips comfort to15 modeli ve çok fazla buhara ihtiyacımız var, bu yüzden işte

we go that's a bit what do you think better that's much better

başlıyoruz, biraz daha iyi ne dersiniz bu çok daha iyi

I haven't got all the creases out let's give it another go that's a bit better

Tüm kırışıklıkları açmadım hadi bir kez daha deneyelim bu biraz daha iyi

please know the spiders anyway mr. Duncan have you moved there life I've

lütfen örümcekleri yine de tanıyın bayım. Duncan oraya taşındın hayat

let them all go in how Arden that was that's hot I've I've let the

Hepsinin gitmesine izin verdim Arden o kadar sıcaktı

spiders go in the garden they were all running around free what neighbors

Örümceklerin bahçede gitmesine izin verdim hepsi özgürce koşuşturuyorlardı ne komşular

complaining that we've got tropical poisonous spiders wandering around

tropik zehirli örümceklerimiz olduğundan şikayet ediyor

a lot poisonous well they might think they are yes that's their problem not

bir sürü zehirli kuyuda dolaşıp kendilerinin evet bu onların sorunu olduğunu düşünebilirler benim değil

mine Joelle or Joelle says oh hello to mr.

Joelle veya Joelle ah merhaba der bay.

Duncan and mr. Steve thank you very much hello Joelle hello I read says today I'm

Duncan ve Mr. Steve çok teşekkür ederim merhaba Joelle merhaba okudum bugün

making black currant jam would you like some black currant jam mr. Duncan and

siyah frenk üzümü reçeli yapacağım diyor biraz siyah frenk üzümü reçeli ister misiniz bay. Duncan ve

mr. Steve thank oh that current jammer now I'd love to as you might well know I

Mr. Steve teşekkürler oh şu akım bozucu şimdi çok isterim, bildiğiniz gibi

like to make jam and but I've never made black currant jam now that's delicious

reçel yapmayı severim ve ama hiç siyah frenk üzümü reçeli yapmadım şimdi bu çok lezzetli

really tart that's got a delicious flavour and it must be very good for you

gerçekten ekşi lezzetli bir tadı var ve sizin için çok iyi olmalı

look if any of any any of these fruits that have got the dark skins are very

Bakın bu koyu renkli meyvelerden herhangi biri

good for you which is why I like to make blueberry jam and damson Jam because

size çok iyi geliyor mu, bu yüzden yaban mersini reçeli ve mürdüm reçeli yapmayı seviyorum çünkü

it's very good for you if I do all those sleeves I can't remember now yes that

tüm bu kolları yaparsam sizin için çok iyi olur şimdi hatırlayamıyorum evet bu

one's done all right let's put it on a Haggar this is a very expensive shirt by

iyi oldu hadi bir Haggar giyelim bu arada bu çok pahalı bir gömlek bayım

the way mr. Duncan it looks it it is I got it in a sale because I always get

. Duncan, öyle görünüyor ki indirimden almışım çünkü her zaman

all my clothes in sales because they don't like to pay full price for them as

tüm kıyafetlerimi indirimden alıyorum çünkü geçen hafta dediğin gibi onlar için tam fiyat ödemeyi sevmiyorlar,

you said last week that one is ready for a work do and I shall hang it on your

biri iş için hazır ve ben asacağım

your microphone stand again let's hope it doesn't upset the balance yes it

yine mikrofon sehpanızın üzerinde umalım dengeyi bozmasın evet düşerse

should be okay if it falls over it's your fault

sorun olmaz bu senin hatan

there we go time to another word another word right carry the ball Oh carry the

işte başka bir kelimeye geçiyoruz başka bir kelime sağ topu taşı oh

ball okay this is an idiom oh yeah I can tell by your the inflection in your

topu taşı tamam bu bir deyim Ah evet, sesinizdeki tonlamadan

voice that you've never heard of this law mr. Duncan I I must admit this

bu yasayı hiç duymadığınızı söyleyebilirim Bay. Duncan I İtiraf etmeliyim ki bu,

doesn't seem to be one that I've heard used before carry the ball it comes from

a sort of American football or rugby and it means to take charge to assume

bir tür Amerikan futbolu veya ragbiden gelen topu taşımadan önce kullanıldığını duyduğum bir top değil ve sorumluluk almak,

responsibility to take charge of something so your boss in a meeting

sorumluluk almak, bir şeyin sorumluluğunu üstlenmek anlamına geliyor, yani patronunuz bir toplantı

might say right I need someone to sort out the fire

doğru diyebilir İtfaiyeyi bu sefer kimin taşıyacağını çözecek birine ihtiyacım var

Department who's going to carry the ball on this one

so in other words who is going to put their hand up and say I'll do it I'll

yani başka bir deyişle kim elini kaldırıp ben yaparım diyecek

take charge of that you know what I think that's similar to Steve I'll show

ne düşündüğümü biliyorum Steve'e benzer olduğunu düşündüğüm

you what I think it's similar to let me just show you this now on the screen

şeyi size benzer olduğunu düşündüğüm şeyi göstereceğim şimdi size bunu ekranda göstermeme izin verin buna

it's very similar to that do you think carry the can carry carry the can is a

çok benziyor sizce taşımak kutuyu taşımak kutuyu taşımak

bit different because I think doesn't carry the can mean that you are going to

biraz farklı çünkü ben Düşünmek kutuyu taşımaz, düşüşü üstleneceğin anlamına gelir,

take the fall you are going to be the one that takes the blame for something

that's gone wrong yes Otto ought to take responsibility for something yes but

yanlış giden bir şeyin suçunu sen üstlenirsin evet Otto bir şeyin sorumluluğunu üstlenmeli evet ama

that's usually for something that's gone wrong isn't it hmm whereas whereas this

bu genellikle ters giden bir şey içindir. 'hmm, halbuki bu

one carry the ball means that is you are going to take charge of something so

topu taşıyan, yani bir şeyin sorumluluğunu üstleneceğiniz anlamına gelir, yani

there is a difference between these two expressions there is definitely a

bu iki ifade arasında bir fark vardır, kesinlikle bir

difference I would say mr. tone can carry the can usually means I think I'm

fark vardır derdim bayım. ton, kutuyu taşıyabilir genellikle,

right in saying that if you were to carry the can on something it means

eğer kutuyu bir şeyin üzerinde taşıyorsan, bu

something's gone wrong someone has to be blamed and and you're

bir şeylerin ters gittiği anlamına gelir, birinin suçlanması gerekir ve bunun

the one that's going to take the blame for it even though it might not be your

suçunu üstlenecek olan sensin, demekle haklı olduğumu düşünüyorum anlamına gelir. senin

fault that's it so you have to carry the can you have really taken that work made

suçun olmayabilir ama o yüzden taşımak zorundasın canı gerçekten aldın o işi

a big mistake yes and he caused you in and says look I can't be seen to be the

büyük bir hata yaptı evet seni içeri aldı ve bak

one who's who's done the wrong thing here you've got to carry the can for me

bu işi yapan ben görünmüyorum diyor burada yanlış olan şey benim için kutuyu taşımak zorundasın

yes whereas carry the ball mean to take charge I must I must say I've I've never

evet oysa taşımak topu kontrol altına almak demek zorundayım söylemeliyim

heard that expression so maybe it's used more in American English he's gonna

bu ifadeyi hiç duymadım bu yüzden belki daha çok amerikan ingilizcesinde kullanılıyor o

carry the ball on this one I don't know why I said that did a semi

topu taşıyacak bunda neden yarı Amerikan aksanı yaptığımı söylediğimi bilmiyorum

American accent it was very good thank you very much

çok iyiydi çok teşekkür ederim bugün aynı

well it's nice to see that you agreed Lou today mr. Duncan yeah it's nice to

fikirde olduğunuzu görmek güzel Lou Bay. Duncan, evet,

see that we're working as a team and you're playing ball you play ball play

bir takım olarak çalıştığımızı görmek güzel ve senin top oynuyorsun, top oynuyorsun, top oynuyorsun,

ball that's a from baseball ready it means to cooperate huh with or act fair

beysboldan bir top oynuyorsun, işbirliği yapmak anlamına geliyor, ha ya da adil davranmak,

with to play by the rules to play ball

kurallara göre oynamak,

here's an example if we manage to persuade John to come and work for us do

işte bir top oynamak örneğin, John'u gelip bizim için çalışması için ikna edersek,

you think he would play ball hmm in other words do you think he'll play by

onun top oynayacağını düşünüyor musunuz, başka bir deyişle, bizim kurallarımıza göre oynayacağını düşünüyor musunuz,

our rules he's working for somebody else at the

şu anda başka biri için çalışıyor

moment but if he comes to work for us there are certain rules and ways of

ama bizim için çalışmaya gelirse belli kurallar ve çalışma şekilleri var

working he's got to a deer too so let's ask John to come and work for us but do

onun da bir geyiği var o yüzden John'a gelip bizim için çalışmasını isteyelim ama

you think he'd play ball yes do you think he'd work to our rules and

sizce top oynar mı evet sizce bizim kural ve

regulations so that's an interesting expression so to play along or to go

düzenlemelerimize uyar mı yani bu ilginç

along with another person's rules or regulations or the things they require

Başka bir kişinin kurallarına veya düzenlemelerine veya onların gerektirdiği şeylere uymak için yani oynamak anlamına gelen ifade, eğer

if you join in if you agree to go along with what they say you will play ball

katılırsanız, onların söylediklerine uymayı kabul ederseniz,

play ball and just the opposite of that would be if you don't play ball and

top oynayacaksınız ve bunun tam tersi olacaktır. top oynama ve

quite often the expression is used in that negative way hmm so for example you

çoğu zaman ifade bu şekilde olumsuz bir şekilde kullanılır hmm yani örneğin siz

might be and I know examples of this I've work in sales and we've got a team

olabilirsiniz ve bunun örneklerini biliyorum ben satış bölümünde çalışıyorum ve

of eight people in our particular sales team but some people do things their own

belirli satış ekibimizde sekiz kişilik bir ekibimiz var ama bazı insanlar işleri kendi bildikleri

way they don't do things according to what become how the company wants them

gibi yaparlar başarılarını elde etmek için şirketin kendilerinden istediği şekle göre yapmazlar

to achieve their successes they might do slightly risky things they don't play

biraz riskli şeyler yapabilirler

ball so you might say for example she's supposed to be part of our team she but

top oynamazlar bu yüzden örneğin onun bir parçası olması gerektiğini söyleyebilirsiniz ekibimizden o ama her

she does things her own way she doesn't play ball so that's how you could use

şeyi kendi yöntemiyle yapıyor, top oynamıyor, bu yüzden

that exact expression so it means really sticking to the rules of a game hmm in

tam olarak bu ifadeyi kullanabilirsiniz, yani bu, hangi ortamda veya hangi çabada olursanız olun, gerçekten bir oyunun kurallarına bağlı kalmak anlamına gelir.

whatever environment or endeavor you're in there so that's that right what I got

o doğru neyim

left wine how about some underwear here we go I'm showing my under mate

kaldı şarap nasıl iç çamaşırına ne dersin işte başlıyoruz iç çamaşırımı gösteriyorum dünyanın her yerinde

I'm live across the world I don't normally iron underwear yeah I can

yaşıyorum normalde iç çamaşırı ütülemem evet

actually I can actually stop you thirsty because I dad you're not on the screen

aslında yapabilirim aslında susamanı durdurabilirim çünkü ben baba sen'

at the moment oh right okay thanks for that let's have a quick look at the live

şu anda ekranda değiliz oh doğru tamam bunun için teşekkürler canlı sohbete hızlıca bir göz atalım

chat so the live chat is very busy we mustn't forget

bu yüzden canlı sohbet çok meşgul

about the live chat yes Tran says I've got to iron the iron

canlı sohbeti unutmamalıyız evet Tran ütüyü ütülemem gerektiğini söylüyor

really I need another iron for that if you let

gerçekten bunun için başka bir demire ihtiyacım var, eğer

the spiders out you are not making a big favour for them because some of the

örümcekleri dışarı çıkarırsan onlara büyük bir iyilik yapmış olmazsın çünkü bazı

spiders they are not conditioned for the outside so it's the same action if you

örümcekler dışarısı için şartlandırılmamışlardır bu yüzden onları yenersen aynı eylem olur

beat them yes don't worry I haven't really let them out they don't actually

evet merak etme ben yapmadım onları gerçekten salıvermeyin aslında

belong to us the spiders they don't belong to us so yes and that's what you

bize ait değiller örümcekler bize ait değiller yani evet ve bir şeyleri

should do if you don't want to iron things put them on a hanger and then let

ütülemek istemiyorsanız yapmanız gereken şey onları bir askıya asın ve sonra

them dry and you don't have to wind them but yes I don't normally iron

kurumaya bırakın ve onları sarmak zorunda değilsin ama evet normalde

as much as I've ironed today I'm only doing it because I wanted to do well I

bugün ütülediğim kadar çok ütülemem bunu sadece iyi yapmak istediğim için yapıyorum

was on my work bike my sort of dressy shoes

I was ironed those Montenegro satisfied with 6:1 England Panama we certainly are

Karadağlıları ütüledi 6:1 İngiltere Panama'dan memnun kaldık kesinlikle rüzgarlı Karadağ'dan

not not like we really follow football from windy Montenegro bye bye well as

futbolu gerçekten takip ettiğimiz gibi değiliz güle güle

Marella it was lovely to have you here and of course don't forget we are back

Marella sizi burada görmek çok güzeldi ve tabii ki çarşamba günü geri döneceğimizi unutmayın

on Wednesday we will be going in around about 10 maybe 12 minutes we'll be going

yaklaşık 10 belki 12 dakika sonra gideceğiz,

so the live stream will be shorter and they will be short from now on so only

bu yüzden canlı yayın daha kısa olacak ve bundan sonra kısa olacak, bu yüzden sadece

90 minutes Sergio has come up with a use of the word an idiom that I hadn't

90 dakika Sergio kelimeyi hiç

thought of today okay have a ball oh yes if all to have a

düşünmediğim bir deyim kullanarak buldu. bugünün tamam bir balo var oh evet eğer herkes

great time well done Sergio to have a wonderful time you have a great time at

iyi vakit geçirecekse aferin Sergio harika vakit geçirsin bir partide harika vakit geçirsin

a party or maybe you have a great time in your life you are having a ball well

veya belki de hayatında harika vakit geçiriyor bir balo yapıyorsun

done that's fantastic so I'm glad to hear that Sergio is having a ball with

aferin bu harika Sergio'nun canlı sohbetimizde top oynadığını duyduğuma sevindim,

our live chat you are having a great time we were all having a ball with the

harika vakit geçiriyorsunuz, hepimiz

live chat so let's have a look at your indepence there we go so I'm going to

canlı sohbette top oynuyorduk, bu yüzden bağımsızlığınıza bir göz atalım, başlıyoruz, ben de gidiyorum

iron my cow inclined underwear I don't normally do

inek eğimli iç çamaşırımı ütüle normalde yapmam tabii

it of course but it's I know it's going to feel more comfortable if I do so

ama eğer yaparsam daha rahat edeceğini biliyorum öyleyse yapalım öyle olur

let's do that

all right that'll do I'm sure people want to see your underpants we have oh

eminim insanlar bizde senin külotunu görmek isterler oh oh

my my tissues have gone a bit I've gone a bit there we go

dokularım biraz gitti Biraz gittim oraya gidiyoruz

I think they need a bit of an iron so it's just Oh pure luxury so Steve is

Sanırım biraz ütüye ihtiyaçları var bu yüzden bu sadece Oh saf lüks yani Steve

high-end tissue in his pocket there's no stopping you

cebinde yüksek kaliteli mendil var seni durduracak hiçbir şey yok

we've we've had a complaint by the way complaint a complaint from posh tarna

biz varız Bu arada bir şikayetim oldu posh tarna'dan bir şikayet

posh tarna says I hate you Thanks thanks a lot everybody say that

posh tarna senden nefret ettiğimi söylüyor çok teşekkürler çok teşekkürler

before what I hate you because you don't read my comment well I have read that

one and also posh Tana is saying bye forever oh well the problem is we can't

sonsuza dek güle güle demek oh pekala sorun şu ki

read all of the comments because there are so many and it's moving up the of

tüm yorumları okuyamıyoruz çünkü çok fazla yorum var ve ekranda yukarı doğru hareket ediyor

the screen and we can't always read them all so bye-bye then

ve her zaman hepsini okuyamayız bu yüzden güle güle o zaman

pashtun are very sorry to see you go yes I'm very sorry to see you go McLean too

pashtun bunu gördüğümüz için çok üzgünüz gidiyorsun evet gitmene çok üzüldüm McLean çok

upset we've just read your message we just read it now so you can stay yes

üzgün mesajınızı okuduk şimdi okuduk böylece kalabilirsiniz evet

then there's another message and we'll read it something you know maybe a bit

o zaman başka bir mesaj var ve onu okuyacağız bir şekilde belki biraz

nicer that's actually it's up to you really

daha güzel aslında sana bağlı gerçekten

oh right okay so well I attended look here I'm gonna I'm gonna move out of

oh doğru tamam çok iyi katıldım bak buraya bak

order here because pasture a pashtun are there threw me a curveball oh okay

burada düzen dışına çıkacağım çünkü otlak ve pashtun orada bana bir eğri topu attı oh tamam

look at that oh I'm on the ball today mr. Duncan that is an event or an action

şuna bak oh topun üzerindeyim bugün bay Duncan bu beklenmedik bir olay ya da eylem

that is unexpected hmm so what Pashtun has said there was

hmm yani Pashtun'un söylediği şey

unexpected because we don't normally get people making comments like that so an

beklenmedikti çünkü normalde insanlardan böyle yorumlar yapmasını almıyoruz, bu nedenle

event or an action that is unexpected or difficult to deal with even for example

beklenmedik ya da başa çıkması zor bir olay ya da eylem, örneğin

Bob just told me he's quitting and going to work for our rival company

Bob bile az önce bana istifa edeceğini ve rakip şirketimiz için çalışacağını söyledi

what a curveball so that's in baseball the the ball can be it can skin come but

ne kadar eğri bir top, yani beyzbolda top olabilir, ancak

as funny angle or in any ball game the ball can come in at an unexpected angle

komik bir açı olarak veya herhangi bir top oyununda top beklenmedik bir açıyla gelebilir,

well what they normally do when they throw the ball they put what they call

peki onlar ne normalde topu fırlattıklarında yaparlar

spin on the ball so they throw the ball and the ball curves as it goes towards

topun üzerine spin dedikleri şeyi koyarlar bu yüzden topu fırlatırlar ve top doğru giderken kıvrılır

sometimes you can't predict it so it's an event of so we out of the context of

bazen bunu tahmin edemezsiniz yani bu bir olay yani biz spor bağlamının dışındaysak

sport if something unexpected happens you can describe that as a curve ball so

beklenmedik bir şey olur, bunu bir eğri top olarak tanımlayabilirsiniz, bu yüzden

we just had one there live somebody if we weren't expecting somebody to be

orada bir tane yaşadık, birisinin

nasty to us and maybe it's our own fault but at the same time we weren't

bize kötü davranmasını beklemiyorsak ve belki bu bizim kendi hatamızdır ama aynı zamanda

expecting it so that's an example of a curve ball I've got news for you Steve I

bunu beklemiyorduk, bu yüzden bu viraj topu örneği sana haberlerim var Steve I

I get a lot of people saying they hate me they knew you like like what I do

Bir çok insan benden nefret ettiklerini söylüyorlar yaptıklarımı beğendiğini biliyorlar canım benim bu yüzden

dear me so another seven minutes and then we are

yedi dakika daha ve sonra

going so I think we've got time for a couple of more but first of all I want

gidiyoruz bu yüzden sanırım elimizde var birkaç tane daha zamanı var ama her şeyden önce

to show you something very interesting because this is something interesting

size çok ilginç bir şey göstermek istiyorum çünkü bu

that I want to talk about and maybe we can talk about this on Wednesday we

hakkında konuşmak istediğim ilginç bir şey ve belki bunu Çarşamba günü konuşabiliriz

return on Wednesday at 10:00 p.m. UK time we do why what is the strangest

Çarşamba günü saat 22:00'de dönüyoruz. İngiltere zamanı yapıyoruz neden şimdiye

thing you've ever found now I'm going to show you something that I found a couple

kadar bulduğunuz en garip şey nedir şimdi size birkaç hafta önce bulduğum bir şeyi göstereceğim

of weeks ago in fact we found it together whilst walking and here's

aslında onu birlikte yürürken bulduk ve işte

here's a very strange thing that we found the other week something that was

burada bulduğumuz çok garip bir şey geçen hafta terk edilmiş bir şey

abandoned and we were quite surprised to find it so there it is we found this

ve onu bulduğumuza oldukça şaşırdık, bu yüzden işte bunu

just sitting alone looking very lost this particular item is a guitar very a

tek başına otururken bulduk, çok kayıp görünüyor bu özel öğe bir gitar,

very strange thing to find abandoned

terk edilmiş halde bulunması çok çok garip bir şey,

we're going on our regular walk on a Saturday and there it was basically on

normal yürüyüşümüze çıkıyoruz bir cumartesi günü ve orada temelde

the edge of a field yes no sort of object you normally find

bir tarlanın kenarındaydı evet normalde bulduğunuz türden bir nesne yok

I want to know how can you lose a guitar I know we haven't said we saw it again

Bir gitarı nasıl kaybedeceğinizi bilmek istiyorum biliyorum onu ​​tekrar gördüğümüzü söylemedik

but then we haven't seen it we didn't see it this week did we mr. Duncan now I

ama sonra görmedik onu bu hafta görmedik değil mi mr. Duncan şimdi,

think it's gonna make maybe the person who it belonged to has actually come

belki de ait olduğu kişinin gerçekten

along and reclaimed it I think so but of course I couldn't resist playing a tune

gelip onu geri almasını sağlayacağını düşünüyorum, öyle düşünüyorum ama tabii ki orada gitarda bir melodi çalmaya karşı koyamadım,

on the guitar there I am look playing I think it's rock around the clock I'm

bakıyorum çalıyorum, sanırım günün her saati rock

singing there or maybe not unfortunately I wasn't playing it really because I

Orada şarkı söylüyorum ya da belki de değil ne yazık ki gerçekten çalmıyordum çünkü

can't play the guitar so though it is something we found abandoned but maybe

gitar çalamıyorum, bu yüzden terk edilmiş bulduğumuz bir şey ama belki

on Wednesday we can talk about this as well we can extend this particular bit

Çarşamba günü bunun hakkında da konuşabiliriz, bu konuyu biraz uzatabiliriz

and ask what is the strangest thing that you've ever found abandoned have you

ve şu ana kadar terk edilmiş olarak bulduğun en tuhaf şeyin ne olduğunu sor

ever found anything unusual another thing of course we could ask have you

olağandışı bir şey buldun mu başka bir şey elbette sorabiliriz

ever found any money now I seem to have an ability I don't know why I seem to

hiç para buldun mu şimdi bir yeteneğim var gibi görünüyor neden bilmiyorum

have a very strange ability to find money in my life when I'm walking around

dolaşırken,

or sitting down or doing something I often find money just on the ground it's

otururken ya da bir şey yaparken hayatımda para bulma konusunda çok tuhaf bir becerim

a very strange thing so that may be something we can do for next Wednesday

when we return at 10 p.m. UK time you find lots of money mr. Duncan that is

öğleden sonra. İngiltere zamanı çok para bulursunuz bayım. Duncan bu

very correct how much money I wonder give me a ballpark figure ah there we go

çok doğru ne kadar para merak ediyorum bana bir basketbol sahası rakamı ver ah işte başlıyoruz

I slipped another word in there can I just say you were on fire today

oraya bir kelime daha girdim sadece bugün yandığını söyleyebilir miyim kelimenin

literally it's so hot with this iron going in the steam so a ballpark or a

tam anlamıyla bu ütü buhara girerken çok sıcak yani bir basketbol sahası veya bir

ballpark figure is an approximate number yes or maybe a rough guess a rough guess

basketbol sahası rakamı yaklaşık bir sayı evet veya belki kaba bir tahmin kaba bir tahmin

very good that's exactly it mr. Duncan apparently it originated from a

çok iyi tam olarak bu bayım. Duncan, görünüşe göre, yıllar önce

commentator watching a game of football many years ago and he was asked to just

bir futbol maçı izleyen bir yorumcudan geliyordu ve ondan,

crime how many people were watching in the stadium or the ballpark as they

stadyumda veya

called it sometimes in America so he gave a ballpark figure an approximate

Amerika'da bazen dedikleri şekliyle basketbol sahasında kaç kişinin izlediğini sorması istendi, bu yüzden bir basketbol sahası

number of people who were watching but you can use this of course it's an idiom

rakamı verdi. izleyen insanlar ama bunu kullanabilirsin tabii ki bu bir deyim

so you can use it outside the world of football or ball games for example you

yani futbol veya top oyunları dünyasının dışında kullanabilirsin örneğin çatıyı

might say I know you can't tell me exactly how much it will cost to repair

tamir etmenin tam olarak ne kadara mal olacağını bana söyleyemediğini biliyorum diyebilirsin

the roof just give me a ballpark figure an approximate cost there and your boss

bana sadece yaklaşık bir maliyetle ilgili bir rakam verin ve patronunuz

might say oh you might be doing a project and you might you can't get it

bir proje yapıyor olabilirsiniz ve maliyetin

going until you can give some estimate of the cost so you might say I need a

bir tahminini verene kadar devam ettiremeyebilirsiniz diyebilir, böylece bir

ballpark figure in order for this project to go ahead often we get that

basketbol sahası rakamına ihtiyacım olduğunu söyleyebilirsiniz Bu projenin devam etmesi için sık sık şunu anlıyoruz,

don't be for example if we're doing big projects the government are doing big

örneğin, eğer büyük projeler yapıyorsak, hükümet büyük projeler yapıyor,

projects they might make a rough estimate of how much it will cost and

bunun ne kadara mal olacağına dair kabaca bir tahminde bulunabilirler ve

you call it a ballpark figure just something roughly approximate to what

siz buna basit bir rakam diyebilirsiniz. kabaca olabileceğini düşündüğünüz şeye yaklaşık bir şey,

you think it might be that's it your best guess your best guess if you can't

bu sizin en iyi tahmininiz, en iyi tahmininiz, bir şey için

give an exact number or an exact figure for something give a ballpark figure

kesin bir sayı veya tam bir rakam veremiyorsanız, en iyi tahmininiz olan bir basketbol sahası rakamı verin,

which is your best guess exactly mr. Duncan another look at the live chat

tam olarak bay. Duncan canlı sohbete çok hızlı bir şekilde bir kez daha bakıyor

just very quickly because we have some comments about the abandoned guitar Oh

çünkü terkedilen gitar hakkında bazı yorumlarımız var Oh

maybe someone was feeling despair because they weren't kissed in the

belki birisi öpüşme kapısında öpülmediği için umutsuzluğa kapılmıştı

kissing gate and then they abandoned their guitar good what a good suggestion

ve sonra gitarını terk etti iyi ne güzel bir öneri

Katherine I like that Katherine that's pretty good

Katherine Bunu sevdim Katherine bu oldukça iyi,

only three strings Judy says yes how could you spot their only three strings

sadece üç tel Judy evet diyor, o gitarda onların sadece üç telini nasıl görebilirsin,

on that guitar that's my super high definition quality Wow there were only

bu benim süper yüksek çözünürlüklü kalitem Vay canına,

three strings on it maybe that's why they abandon it because one of the one

üzerinde sadece üç tel vardı, belki de bu yüzden tellerden biri olduğu için onu terk ettiler.

of the strings was missing yes - Donna said she really loves this oh that's

kayıp evet - Donna bunu gerçekten sevdiğini söyledi oh bu

nice thank you thank you very much thank you pass Donna for saying you lovers

güzel teşekkür ederim çok teşekkür ederim geçtim Donna sevgililer o

isn't that lovely how much money did you find mr. Duncan well sometimes it's a

kadar güzel değil mi dediğin için ne kadar para buldun bay. Duncan, bazen

very small amount and sometimes a very large amount I've actually found lots

çok küçük bir miktar ve bazen çok büyük bir miktar aslında

and lots of money in one place just left abandoned quite amazing we don't like to

tek bir yerde çok ama çok fazla para buldum terk edilmiş bırakılmış oldukça şaşırtıcı

abandon anyone on the live chat but we do apologize if sometimes we're not

canlı sohbette kimseyi terk etmeyi sevmiyoruz ama bazen özür dileriz

deliberately missing people out it's just that sometimes there's so many

insanları kasten kaçırmıyoruz sadece bazen o kadar çok

comments we can't read them all yes that's it so we are going in a

yorum oluyor ki hepsini okuyamıyoruz evet bu yüzden birazdan gidiyoruz

moment I think we have just enough time for maybe one more or can I do two more

sanırım bir tane daha için yeterli zamanımız var yoksa iki tane daha yapabilir miyim

mr. Duncan if I do them quickly do you want to do two more

Bay. Duncan, eğer onları hızlıca yaparsam, siz iki tane daha yapmak ister misiniz?

okay mr. slate you see I've made a big effort to do them so two more I just

onları yapmak için büyük çaba sarf ettim, bu yüzden iki tane daha

ironed them first make them more presentable good this is a directly

ütüledim, önce onları daha prezentabl hale getirdim, bu doğrudan

related to football move the goalposts uh-huh that means to change the rules to

futbolla ilgili bir şey, kale direklerini hareket ettirin, yani kuralları değiştirmek için zorlaştırmak anlamına geliyor

make it difficult for others to achieve something you move the goalposts so

diğerleri bir şeyi başarmak için kale direklerini hareket ettirirsiniz, yani futbolda

saying you were trying to score a goal in football and somebody move literally

gol atmaya çalışıyordunuz ve birisi kale direklerini tam anlamıyla hareket

moved the goalposts and you missed it's you know it's really sort of analogous

ettirdi ve siz bunu kaçırdınız, bunun gerçekten buna benzer bir şey olduğunu biliyorsunuz,

to that really so usually it's done by somebody in authority they move the

gerçekten bu yüzden genellikle yetkili biri tarafından yapılır.

goalposts so for example if you were doing very well at work and achieving

kale direkleri, örneğin, işte çok iyi gidiyorsanız ve

all your targets whatever they were that your boss had set you but you've got

patronunuzun size koyduğu tüm hedeflerinize ulaşıyorsanız, ancak

them done a bit early you know early then maybe everybody expected then your

bunları biraz erken yaptırdıysanız, bilirsiniz erken, o zaman belki herkes bekler, o zaman

boss gives you extra things to do before you pay your bonus so then you would say

patronunuz size fazladan verir ikramiyenizi ödemeden önce yapmanız gerekenler o zaman diyeceksiniz ki o

he's moved the goalposts you'd be quite angry

kale direklerini hareket ettirdi çok kızacaksınız

another thing you can say Steve is they changed the parameters

başka diyebileceğiniz bir şey var Steve parametreleri değiştirdiler

yes changed the parameters yes they change the goalposts

evet parametreleri değiştirdiler evet kale direklerini değiştirdiler

they changed the conditions they altered what was expected they moved the goal

koşulları değiştirdiler neyi değiştirdiler

posts as a great day move the goalposts that's quite a nice vision in your mind

harika bir gün olarak kale direklerini hareket ettirmeleri bekleniyordu, kale direklerini hareket ettirin, bu ifadenin tam olarak ne anlama geldiği konusunda kafanızda oldukça güzel bir vizyon,

as to exactly what that expression means yeah like

evet

that like we've got get that a lot at work when we think we've achieved up

böyle, işte bunu başardığımızı düşündüğümüzde çok şey elde etmişiz gibi

cheesed our sales targets and then your boss says oh I think you can do a bit

satış hedeflerimizi yükseltti ve sonra patronun oh sanırım bundan biraz

better than that I'm gonna I'm gonna put some more on there and you get very

daha iyisini yapabilirsin ben oraya biraz daha koyacağım diyor ve çok

angry because you thought you're gonna be paid your bonus and yet you haven't

kızıyorsun çünkü ikramiyeni alacağını düşündün ve yine de

right his is the last one then one more one more he or she has scored who so

haklı değilsin, onunki sonuncusu, sonra bir tane daha gol attı, kim çok

obviously in in in ball games if you score means you get a point you've got a

açık bir şekilde top oyunlarında gol atarsan, bir puan aldığın anlamına gelir,

you've got the football goes in the back of the net

futbol gider filenin arkasında

etc but outside that so that means it's a successful outcome

vs ama bunun dışında yani bu başarılı bir sonuç demektir evet topu kaleye doğru

yeah you've kicked the ball towards the goal it's gone in you've scored but in

tekmelediniz gol attınız ama

in life if you're chatting somebody up maybe a boy is trying to chat up a girl

hayatta biriyle sohbet ediyorsanız belki bir çocuk deniyordur bir kızla sohbet etmek

and in the end he gets a kiss robber then his friends might say oh you've

ve sonunda bir öpücük hırsızı alır, sonra arkadaşları ah,

scored hmm and that's quite commonly used in the pursuit of love or sex so

hmm attın diyebilir ve bu aşk ya da seks peşinde oldukça yaygın olarak kullanılır, yani

you you know Johnny's been chatting that girl up all night but I've just seen

Johnny'nin bütün gece o kızla sohbet ettiğini biliyorsun ama Az önce

them kiss he's scored yes and you've caught you can use it the other way

öpüştüklerini gördüm, evet attı ve yakaladın, bunu tam tersi şekilde kullanabilirsin,

around a girl can score if she's chatting up a boy of course as well you

bir kız bir erkekle sohbet ediyorsa gol atabilir tabii ki

might also say if someone went out last night to a nightclub you can ask them

dün gece biri gece kulübüne gittiyse de diyebilirsin onlara evet

did you score yes in other words did you go back to

puan verdin mi diye sorabilirsin yani başka bir deyişle

someone's house and you know have a kiss and a cuddle have a kiss and a cuddle

birinin evine geri döndün mü ve biliyorsun bir öpücük ve kucaklaşma var bir öpücük ve kucaklaşma hadi

let's leave it at that say no more so that's it that that mr.

onu burada bırakalım daha fazla hayır deyin o kadar o bay.

Steve has done his ironing I've got it all done yes it's all done and we are

Steve ütüleme işini halletti Hepsini hallettim evet bitti ve

now at the end of today's live stream because we have shortened the live

bugünün canlı yayınının sonuna geldik çünkü canlı

streams they will only be 90 minutes long at the same length as a football

yayınları kısalttık sadece 90 dakika olacaklar ve bir futbol maçıyla aynı uzunlukta olacaklar

match oh don't go that's very clever of you that was unintentional

oh gitmeyin çok zekisiniz bu kasıtsızdı bu

so we'll see your Wednesday stir you can have a quick look at the live chat

yüzden çarşamba heyecanınızı göreceğiz canlı sohbete hızlı bir göz atabilirsiniz

before we go one last look at the live chat and then we are going

gitmeden önce canlı sohbete son bir kez bakıyoruz ve sonra gidiyoruz

mmm oh yes but I thought by everybody

mmm oh evet ama ben Herkes

it's been great we had a nice time today mr. Duncan now everybody's saying

bugün güzel vakit geçirmemizin harika olduğunu düşündü Bay. Duncan şimdi herkes

goodbye cousin it we're going see you all on Wednesday thank you very much to

elveda diyor kuzen, çarşamba günü hepinizle görüşeceğiz

TJ and Belarusian Tran passion hash Tana yes posh Tana was very angry with us but

TJ ve Belaruslu Tran'a çok teşekkür ederim tutku hash Tana evet havalı Tana bize çok kızmıştı ama

now I think I think posh Tana is friends forever I think so

şimdi bence havalı Tana sonsuza kadar arkadaştır bence öyle

Palmyra Tatar and thanks for teaching us you are welcome bye mr. Duncan thank you

Palmyra Tatar ve bize öğrettiğiniz için teşekkürler hoşçakalın bayım. Duncan

very much thank you Shirin Kunal thank you very much and as I just mentioned we

çok teşekkür ederim Shirin Kunal çok teşekkür ederim az önce de belirttiğim gibi

will be back on Wednesday at 10:00 p.m. UK time

çarşamba günü saat 22:00'de döneceğiz. İngiltere zamanı

isn't that right Steve it's seven years but I won't have my iron with me on

o kadar doğru değil Steve yedi yıl oldu ama çarşamba günü ütüm yanımda olmayacak sen ütü yaparken

Wednesday another tip for a while whilst you are doing the ironing never answer

bir süreliğine başka bir bahşiş daha telefona cevap verme

the phone ah because you leave the iron on top of the clothes yes also you might

ah çünkü ütüyü kıyafetlerin üzerinde bırakıyorsun evet ayrıca

pick the iron up and think it's the phone hello anybody there

ütüyü alıp telefonun telefon olduğunu düşünebilirsiniz merhaba oradakiler

and then your ear will be burning I can feel the heat I must remember to turn

ve sonra kulağınız yanacak ısıyı hissedebiliyorum

this off when we finished don't forget so we're going now I hope you've had a

işimiz bittiğinde bunu kapatmayı hatırlamalıyım unutma o yüzden şimdi gidiyoruz umarım

good time Steve I have everybody out there had a good time and forward to

İyi vakit geçirdim Steve Dışarıdaki herkesin iyi vakit geçirmesini sağladım ve

seeing you want to get on Wednesday yes catch you later Steve bye that was mr.

çarşamba günü gitmek istediğinizi görmeyi dört gözle bekliyorum evet sonra görüşürüz Steve hoşçakal o baydı.

Steve he has gone and I'm about to leave as well I hope you've enjoyed today's

Steve gitti ve ben de ayrılmak üzereyim umarım bugünün

live stream lots of things going on lots of things happening I hope you have

canlı yayınını beğenmişsinizdir bir çok şey olup biten bir sürü şey oluyor Umarım

enjoyed it we'll have one last look outside because it's an absolutely

beğenmişsinizdir dışarıya son bir kez bakacağız çünkü kesinlikle

glorious day you can see a little tractor can you see the tractor going by

muhteşem bir yer gün küçük bir traktör görebilirsiniz ekranın altından traktörün geçtiğini görebilir misiniz

at the bottom of the screen so you can see the farmer is very busy at the

böylece çiftçinin şu

moment gathering all of the grass and later

anda tüm çimleri toplamakla çok meşgul olduğunu ve

later in the year that grass will be used to feed all of the cattle and sheep

yılın ilerleyen zamanlarında o çimin beslenmek için kullanılacağını görebilirsiniz. soğuk kış aylarında tüm sığır koyun

during the cold winter months that said it's time to go I hope you've enjoyed it

gitme zamanı dedi umarım beğenmişsinizdir

I'll see you on Wednesday Wednesday night 10:00 p.m. UK time

çarşamba çarşamba akşamı 22:00 de görüşürüz. İngiltere saati,

this is mr. Duncan in the birthplace of the English language saying thank you so

bu bay. Duncan, İngilizcenin doğum yerinde

much for following me I hope you have enjoyed the live subtitles which have

beni takip ettiğiniz için çok teşekkür ederim diyor. Umarım bugün yayınlanan canlı altyazıları beğenmişsinizdir

appeared today I hope they have been helpful don't forget you can catch me on

umarım yardımcı olmuştur.

Wednesday night 10 p.m. UK time and also next Sunday at 2 p.m. UK time of course

Birleşik Krallık saati ile ve ayrıca gelecek Pazar saat 14:00'te. Birleşik Krallık zamanı elbette

next Sunday it will be the 1st of July and of course you know what's coming

önümüzdeki Pazar 1 Temmuz olacak ve tabii ki

next just before I wave to you

size el sallamadan hemen önce sırada ne olduğunu biliyorsunuz tabii ki sırada

you know what's coming next of course...

ne olduğunu biliyorsunuz ...

ta ta for now 8-)

şimdilik ta ta 8-)