🔥 Will the temperature reach 40° Celsius? - the big heat in England ☀️ LIVE

I don't know if you can hear me, but here we are

Beni duyabiliyor musun bilmiyorum ama

on the hottest day of the year ever in England.

İngiltere'de yılın en sıcak günündeyiz.

The big question is at the moment, will it

Şu anda büyük soru,

reach 40 degrees?

40 dereceye ulaşacak mı?

I suppose that is the big question.

Sanırım asıl soru bu.

But where am I?

Ama ben neredeyim?

Hi, everybody.

Selam millet.

This is a very hot Mr.

Bu çok

Duncan in a very hot England. How are you today?

sıcak bir İngiltere'de çok ateşli bir Bay Duncan. Bugün nasılsın? İyi misin

Are you okay?

?

I hope so.

Umarım. Mutlu

Are you happy? I really hope so. I hope you can hear me.

musun? Umarım öyledir. Umarım beni duyabilirsin.

I just tried to start my live stream,

Canlı yayınımı başlatmayı denedim

but unfortunately the phone would not actually work.

ama ne yazık ki telefon çalışmıyordu.

And I think it is because of the intense heat and it is hot.

Ve bence yoğun ısı yüzünden ve sıcak.

I can tell you now

Şimdi size

it's a little bit cloudy, but

havanın biraz bulutlu olduğunu söyleyebilirim ama

it's also incredibly hot.

aynı zamanda inanılmaz derecede sıcak.

You may have heard on the news if you are watching outside Europe,

Avrupa dışından izliyorsanız haberlerde duymuşsunuzdur,

we are having a little bit of a heat wave at the moment, let's just say.

şu sıralar biraz sıcak hava dalgası yaşıyoruz diyelim.

And because of that, everywhere is very hot.

Ve bu yüzden her yer çok sıcak. Bu

So I couldn't resist coming outside for a few moments to experience this very bizarre,

yüzden, bu çok tuhaf deneyimi yaşamak için birkaç dakikalığına dışarı çıkmaya karşı koyamadım ,

I suppose you would describe it as a historic heat or weather event.

sanırım bunu tarihi bir sıcak veya hava olayı olarak tanımlarsınız. Tarihsel

Something that's

historic is something that is worthy of recording

olan bir şey, ister yazılı ister videolu olsun

and making a recording of in some way,

, kaydedilmeye ve bir şekilde kayda alınmaya değer bir şeydir

be it in writing or on video.

. Ne

I can't believe how

kadar

I can't believe how jolly I feel.

neşeli hissettiğime nasıl inanamadığıma inanamıyorum.

It is hot at the moment.

Şu anda sıcak. İngiltere'de şu anda

It's around about 34,

yaklaşık 34,

34, maybe even 35 Celsius

34, hatta belki 35 Santigrat

at the moment outside here in England.

civarında.

And that's where I'm coming to you live from.

Ben de buradan size canlı olarak geliyorum.

Hello to my lovely live chat as well.

Benim güzel canlı sohbetime de merhaba.

Thank you for joining me.

Bana katıldığın için teşekkür ederim.

I'm not staying out here for very long because I will be honest with you.

Burada çok uzun süre kalmayacağım çünkü sana karşı dürüst olacağım.

It's hot.

Bu çok sıcak.

I'm sorry if I keep saying that, but it is hot today.

Bunu söylemeye devam edersem özür dilerim ama bugün hava çok sıcak.

It's very hot.

Çok sıcak.

I have my water nearby.

Suyum yakınlarda.

In fact, it is so hot.

Aslında, çok sıcak. İngiltere'deki

The the news and the media

haberler ve medya

in the UK are telling people to stay in the house

insanlara tekrar evde kalmalarını söylüyor

again.

. Daha yeni

Didn't we just spend two years in the house

iki yılımızı evde geçirdik

and now we're being told again to stay indoors?

ve şimdi yine evde kalmamız söylenmiyor muydu?

But this time it is not a pandemic.

Ancak bu sefer bir salgın değil.

It is the yes, it is the heat of the sun.

Evet, güneşin ısısıdır.

And as you can hear, even that CRO over there is not enjoying the heat.

Ve duyabileceğiniz gibi, oradaki CRO bile sıcağın tadını çıkarmıyor.

Even Mr.

Bay

Crow is complaining about the heat.

Crow bile sıcaktan şikayet ediyor.

So it is very hot.

Bu yüzden çok sıcak.

I've never experienced this sort of heat here in the UK.

İngiltere'de hiç bu tür bir ısı yaşamamıştım.

I will be honest with you.

sana karşı dürüst olacağım

I've never felt anything like this.

Hiç böyle bir şey hissetmemiştim.

Maybe in other countries like Malaysia

Belki

where the temperature is always high.

sıcaklığın her zaman yüksek olduğu Malezya gibi diğer ülkelerde.

Always.

Her zaman.

But here.

Ama burada.

This is pretty hot, I have to be honest with you.

Bu oldukça sıcak, sana karşı dürüst olmalıyım.

And apparently this afternoon, around about four or 5:00 here,

Ve görünüşe göre bu öğleden sonra, burada saat dört ya da 5:00 civarında, İngiltere'de

they think it might get as high as

40, 40

degrees Celsius this afternoon

bu öğleden sonra sıcaklığın 40-40 santigrat dereceye kadar çıkabileceğini düşünüyorlar

here in England.

.

So we will see what happens.

Yani ne olacağını göreceğiz.

I am absolutely sweating here at the moment.

Şu anda burada kesinlikle terliyorum. İngiltere'de

I've never experienced heat like this before in England.

daha önce hiç böyle bir sıcaklık yaşamamıştım .

And I'm hoping that we never do again.

Ve bir daha asla yapmamayı umuyorum.

Although I have a horrible feeling we might be getting this all the time in the future.

İçimde korkunç bir his olsa da gelecekte bunu her zaman yaşıyor olabiliriz.

Every summer might be as hot as this.

Her yaz bu kadar sıcak olabilir.

So what about where you are?

Peki ya neredesin? Şu

Is it hot at the moment?

anda hava sıcak mı?

Have you reached the big 40?

Büyük 40'a ulaştınız mı? Görünüşe

Apparently 40 Celsius is the one that everyone

göre

is looking out for now.

şu an herkesin dikkat ettiği sıcaklık 40 Santigrat. Aman

Oh, my goodness. I'm going to be honest with you.

tanrım. Sana karşı dürüst olacağım.

I have to be honest.

This is so this is unbearable

Dürüst olmak zorundayım.

Bu

for those worrying.

endişe duyanlar için dayanılmaz bir durum.

Don't worry, I'm not in the sunlight.

Merak etme, gün ışığında değilim.

I am underneath my lovely gazebo.

Güzel çardağımın altındayım.

So I am actually protected from the sun, even though the levels of UV

Bu nedenle,

light at the moment are incredibly high.

şu anda UV ışığı seviyeleri inanılmaz derecede yüksek olmasına rağmen aslında güneşten korunuyorum.

So even though I'm standing on the cover at the moment,

Yani şu anda kapakta duruyor olsam da,

I am probably still getting affected by the ultraviolet light.

muhtemelen hala ultraviyole ışıktan etkileniyorum.

Hello to the live chat.

Canlı sohbete merhaba.

Hello, Beatrice. We also have Vitesse. Hello.

Merhaba, Beatrice. Vitesse'miz de var. Merhaba.

Also Tring Glu is here.

Ayrıca Tring Glu burada.

We also have who else is here today? Zeeshan.

Ayrıca bugün burada başka kim var? Zeeshan.

Hello Zeeshan. Who says?

Merhaba Zeeshan. Kim demiş?

How's Trix?

Trix nasıl?

Mr. Duncan Not too bad, thank you very much.

Bay Duncan Fena değil, çok teşekkür ederim.

I did attempt

to come on early

Erken gelmeye çalıştım

but it was so difficult getting a connexion.

ama bağlantı kurmak çok zordu.

I don't know why.

Neden bilmiyorum.

And if I touch my phone, my phone is actually

Ve telefonuma dokunursam, telefonum gerçekten çok

red hot.

sıcak.

So the processor inside my phone is now having to work even harder

Yani telefonumun içindeki işlemci ısı nedeniyle artık daha fazla çalışmak zorunda kalıyor ve

because of the heat, which of course then

bu da tabii ki

causes the phone to stop working properly.

telefonun düzgün çalışmamasına neden oluyor.

Mr. Steve was just complaining upstairs.

Bay Steve yukarıda şikayet ediyordu.

He was saying, my iPod won't work properly, and I said Yes.

iPod'um düzgün çalışmayacak diyordu, ben de Evet dedim.

The reason for that is because your iPad has no cooling mechanism inside.

Bunun nedeni, iPad'inizin içinde soğutma mekanizması olmamasıdır.

So once an iPad or an iPhone

Yani bir iPad, iPhone

or an Android phone becomes hot,

veya Android telefon ısındığında

it will start to malfunction.

arızalanmaya başlayacaktır.

Malfunction. I like that word.

Arıza. Bu kelime hoşuma gitti.

It starts to go wrong,

Yanlış gitmeye başlar,

it stops working properly so that is what is happening there.

düzgün çalışmayı durdurur, yani orada olan budur.

Crostini. Hello, Christina.

Crostini. Merhaba Christina.

Nice to see you here.

Seni burada görmek güzel.

This won't be alive.

Bu hayatta olmayacak.

Oh, sorry.

Ah özür dilerim.

This won't be a long live stream.

Bu uzun bir canlı yayın olmayacak.

I'm. I might not

Ben.

be alive much longer if I stand here for too many minutes.

Burada çok fazla dakika durursam daha fazla hayatta olmayabilirim.

I think so.

Bence de.

So we will see what happens.

Yani ne olacağını göreceğiz.

Hello, Maryland. Hello, Maryland.

Merhaba, Maryland. Merhaba, Maryland.

Nice to see you here as well.

Seni burada görmek de güzel.

Yes, just a short livestream. I'm just to say hi.

Evet, sadece kısa bir canlı yayın. Sadece merhaba demek için geldim.

I did promise that I would come on and say hello for a few moments

in the incredible, intense heat.

İnanılmaz, yoğun sıcağında birkaç dakikalığına gelip merhaba diyeceğime söz verdim.

Beatrice says, Mr.

Beatrice, "Bay

Duncan, I understand you have never had that high temperature in England.

Duncan, anladığım kadarıyla İngiltere'de ateşiniz hiç bu kadar yüksek olmamıştı" diyor.

We are having more than 40 Celsius in summer and it is very hard indeed.

Yazın 40 santigrat derecenin üzerine çıkıyoruz ve bu gerçekten çok zor.

Thank you, Beatrice. You are right.

Teşekkürler Beatrice. Haklısın. Yaz aylarında

The average temperature here

burada ortalama sıcaklık

during the summer is normally around 26

normalde yaklaşık 26

or maybe 27 degrees Celsius.

veya belki de 27 santigrat derecedir.

Quite often it is around that point.

Çoğu zaman bu nokta civarındadır.

However,

Ancak

over the past couple of years it has been getting

son birkaç yılda hava daha da

hotter.

ısındı.

Definitely

Kesinlikle

because so many people are watching this amazing season.

çünkü pek çok insan bu harika sezonu izliyor.

At least everyone should like the video, please.

En azından herkes videoyu beğensin lütfen.

Oh yes, you can like this.

Ah evet, bunu beğenebilirsin.

Give me a thumbs up, because I am at the moment standing outside in the garden suffering.

Bana bir başparmak verin, çünkü şu anda bahçede acı çekiyorum. Şu

I am literally suffering out here at the moment with the heat.

anda burada sıcaktan tam anlamıyla acı çekiyorum .

I also have my water nearby as well.

Ayrıca suyum da yakınlarda.

I was told by Mr.

Bana Bay

Steve and also the nice man on the news.

Steve ve ayrıca haberlerdeki iyi adam tarafından söylendi.

He said, Don't forget, if you are going outside,

Unutma, dışarı çıkacaksan

make sure you have some water with you.

yanında biraz su bulundur.

So I do I have some water with me as well,

Bu yüzden çok garip gelse de yanımda biraz su var

although it does feel very strange.

.

I feel as if I'm in Malaysia.

Kendimi Malezya'da gibi hissediyorum.

I don't feel as if I'm in England at the moment.

Şu an İngiltere'deymişim gibi hissetmiyorum.

I do feel as if I'm standing here now in Malaysia.

Kendimi şimdi burada Malezya'da duruyormuş gibi hissediyorum.

Perhaps it is boiling hot today.

Belki de bugün çok sıcaktır.

It is definitely boiling hot.

Kesinlikle çok sıcak.

And apparently tomorrow it's going to be even hotter.

Ve görünüşe göre yarın daha da sıcak olacak.

How is that possible?

Bu nasıl mümkün olabilir?

Apparently tomorrow it's going to be very hot.

Görünüşe göre yarın çok sıcak olacak.

More hot than today.

Bugünden daha sıcak.

I don't know how that's possible.

Bunun nasıl mümkün olduğunu bilmiyorum.

I definitely won't be coming outside tomorrow to do a live stream.

Yarın canlı yayın yapmak için kesinlikle dışarı çıkmayacağım.

Definitely not.

Kesinlikle hayır.

However, I will be with you on Wednesday.

Ancak çarşamba günü sizlerle olacağım.

Don't forget I'm with you on Wednesday with my normal live stream from 2 p.m.

Unutmayın çarşamba günü saat 14:00'den itibaren normal canlı yayınım ile sizlerleyim.

uk. Time is when I'm here with you.

İngiltere Zaman, burada seninle olduğum zamandır.

Yes, it is scorching hot at the moment.

Evet, şu anda kavurucu sıcak.

It's actually difficult to breathe because the air

Nefes almak gerçekten zor çünkü

that is going into my lungs is actually hot.

ciğerlerime giren hava aslında sıcak.

The air around me is warm, it is very dry and hot,

Etrafımdaki hava sıcak, çok kuru ve sıcak, bu

so even breathing is difficult.

yüzden nefes almak bile zor.

How old are you, Mr. Duncan?

Kaç yaşındasınız, Bay Duncan?

How old am I?

Kaç yaşındayım?

Well, today I feel about 90.

Pekala, bugün kendimi 90 gibi hissediyorum.

I'm moving around like a 90 year

90 yaşında biri gibi hareket ediyorum

old because I'm so hot and tired.

çünkü çok ateşli ve yorgunum.

I think so.

Bence de.

I hope we have someone watching.

Umarım izleyen birileri vardır.

I'm assuming that there are people watching

İzleyenlerin olduğunu varsayıyorum

because when I first started my live

çünkü canlı yayınıma ilk başladığımda

stream, I actually had a difficult time getting my phone to work.

telefonumu çalıştırmakta gerçekten zorlandım.

I can't believe how hot my phone is.

Telefonumun ne kadar sıcak olduğuna inanamıyorum.

I've never felt my phone

Telefonumu hiç

so hot ever.

bu kadar sıcak hissetmemiştim.

Even when it's charging up, it never gets that hot.

Şarj olurken bile asla o kadar ısınmaz.

So I won't stay here too long because to be honest with you,

Bu yüzden burada fazla kalmayacağım çünkü size karşı dürüst olmak gerekirse

I don't want to destroy my phone.

telefonumu mahvetmek istemiyorum.

I haven't had it very long

Çok uzun

since. Thank you very much for watching.

zamandır yaşamadım. İzlediğiniz için çok teşekkür ederim.

Anyway, it's nice to have you here. Isn't it lovely?

Her neyse, burada olman güzel. Çok güzel değil mi?

We can share this very unique experience together

Bu eşsiz deneyimi birlikte paylaşabiliriz

so it is a rather nice feeling,

yani çok güzel bir duygu,

experiencing and sharing something together.

birlikte bir şeyler yaşamak ve paylaşmak.

So I think that's quite nice. Thank you.

Yani bence bu oldukça güzel. Teşekkür ederim. Sence

Do you think do you think it's nice to share this?

bunu paylaşmak güzel mi?

I think so.

Bence de.

Anyway, you can see behind me there is the garden.

Her neyse, arkamda bahçe olduğunu görebilirsin.

Unfortunately, the grass in the garden

Ne yazık ki bahçedeki çimenler

is a little dry.

biraz kuru.

It is starting to turn brown, unfortunately, because it is so hot.

Ne yazık ki çok sıcak olduğu için kahverengileşmeye başlıyor.

And of course you can't really water the grass

Ve tabii ki çimleri gerçekten sulayamazsınız

because you would need lots

çünkü çok

and lots

, çok

and lots of water.

ve çok suya ihtiyacınız olacaktır.

I think so.

Bence de.

I like your different hat. Yes.

Farklı şapkanı beğendim. Evet.

Well, I'm wearing this hat to protect me from the sun,

Bu şapkayı kendimi güneşten korumak için takıyorum

so I'm not wearing this for fashion.

yani bunu moda olsun diye takmıyorum.

I'm wearing it just to protect myself.

Sadece kendimi korumak için giyiyorum.

So I don't

Böylece

shrivel up like a prune.

kuru erik gibi kuruyamıyorum.

No one wants that, really, to be honest with you.

Dürüst olmak gerekirse kimse bunu istemiyor.

Hello.

Luis Mendez is here today. Hello, Louis.

Merhaba.

Luis Mendez bugün burada. Merhaba Louis.

Thank you for joining us.

Bize katıldığınız için teşekkürler.

I would imagine it is very hot there as well.

Orada da çok sıcak olduğunu hayal ediyorum.

Where you are.

Neredesin.

I think it might be quite hot in France.

Fransa'da oldukça sıcak olabileceğini düşünüyorum.

I suppose the hottest place will be around Spain and Portugal.

Sanırım en sıcak yer İspanya ve Portekiz civarı olacak.

But of course, over the last 24 hours,

Ama tabii ki, son 24 saatte

all of that warm air has moved across.

tüm o sıcak hava karşıya geçti.

It has gone north.

Kuzeye gitti.

And that is

the reason why we are getting the hot weather as well.

Havaların ısınmasının da nedeni budur.

Apparently, this is all coming from North Africa.

Görünüşe göre, bunların hepsi Kuzey Afrika'dan geliyor.

It is being carried

on something called the jet stream,

which carries the air, carries the warm

Havayı taşıyan, sıcaklığı taşıyan

or it moves the air in a certain direction.

veya havayı belirli bir yönde hareket ettiren jet akımı adı verilen bir şey üzerinde taşınıyor.

So all of this hot air is coming

Yani bu sıcak havanın tamamı

from North Africa, which I wasn't sure about.

Kuzey Afrika'dan geliyor ki bundan emin değildim.

So sometimes we get the hot air coming from the south

Yani bazen güneyden gelen sıcak havayı alıyoruz,

and sometimes we get it coming from North Africa.

bazen de Kuzey Afrika'dan geliyor.

So at the moment it's coming up from North Africa

Yani şu anda Kuzey Afrika'dan geliyor

and it really does feel like I am

ve

probably in a place like Morocco.

gerçekten Fas gibi bir yerdeymişim gibi geliyor.

I wouldn't be surprised if today it is hotter

Bugün hava Fas'tan daha sıcak olursa şaşırmam

than Morocco.

.

I wonder I wonder if the weather today is hotter and Morocco is

Acaba bugün hava daha mı sıcak ve Fas

cold.

soğuk mu?

Hello, Monica.

Merhaba Monica.

Larry. Well, thank you very much.

Larry. Çok teşekkürler.

I'm glad you can understand me.

beni anlayabildiğine sevindim. Daha

I might not be conscious for much longer.

uzun süre bilinçli olmayabilirim.

I might suddenly pass out because of the heat.

Aniden sıcaktan bayılabilirim.

So I'm not staying here for very long.

Bu yüzden burada çok uzun süre kalmayacağım.

Can I say hello also to Mog Mog?

Mog Mog'a da merhaba diyebilir miyim?

Hello, Mog Mog.

Merhaba, Mog Mog.

It's been a very long time since I saw you here.

Seni burada görmeyeli çok uzun zaman oldu.

Where have you been?

Nerelerdeydin?

What have you been doing?

Ne yapıyordun?

I wonder

who is going to be the next prime minister of England?

İngiltere'nin bir sonraki başbakanı kim olacak merak ediyorum.

Asks Gulu.

Gulu'ya sorar.

Hmm. That's an interesting one.

Hmm. Bu ilginç bir tanesi.

I'm not sure.

Emin değilim. Politika hakkında konuşacak

I'm not sure if I'm in the mood for talking about politics.

havamda mıyım emin değilim .

To be honest, it's too hot for politics.

Dürüst olmak gerekirse, siyaset için çok sıcak.

But at the moment, a lot of people seem to think that

Ancak şu anda pek çok insan

Rishi Sunak will be the new prime minister.

Rishi Sunak'ın yeni başbakan olacağını düşünüyor gibi görünüyor.

I'm not sure from my own point of view because I think they are

Kendi bakış açımdan emin değilim çünkü

probably all as bad as each other, to be honest.

dürüst olmak gerekirse muhtemelen hepsinin birbirinden kötü olduğunu düşünüyorum.

Let's let's face it,

Kabul edelim,

politicians

politikacılar

are often not the most trustworthy of people.

genellikle insanların en güveniliri değildir.

So I always like to think that politicians

Bu yüzden politikacıların

will look for their own interests first

önce kendi çıkarlarını,

and then maybe the interests of other people.

sonra belki diğer insanların çıkarlarını arayacaklarını düşünmeyi her zaman sevmişimdir.

So a lot of people seem to be saying that Rishi

Pek çok insan Rishi

Sunak will be the next prime minister,

Sunak'ın bir sonraki başbakan olacağını söylüyor gibi görünüyor,

but we will have to wait till September to find out.

ancak öğrenmek için Eylül ayına kadar beklememiz gerekecek.

So we still have a very long time to wait.

Yani daha bekleyecek çok uzun zamanımız var.

It's a bit like The X Factor.

Biraz The X Factor'e benziyor.

In fact, I think we should choose the new Prime Minister in the same way

Aslında, yeni Başbakanı da

that we choose the winner of The X Factor

The X Factor

or maybe Britain's Got Talent or something like that.

veya belki Britanya'nın Got Talent'ı veya buna benzer bir şeyin galibini seçtiğimiz gibi seçmeliyiz.

We should have a contest where they all have to perform

Hepsinin bir tür rol yapması gereken bir yarışma yapmalıyız

some sort of act

and then we vote

ve sonra

for which one is our favourite.

hangisinin favorimiz olduğuna oy veririz.

That might be a good idea.

Bu iyi bir fikir olabilir.

I don't think it will ever happen though.

Yine de olacağını hiç sanmıyorum.

Well, not yet anyway.

Neyse, henüz değil.

Hello.

Also said Seeker, who is here today.

Merhaba.

Bugün burada olan Arayıcı da dedi.

Yes, thank you very much. Oh my goodness.

Evet çok teşekkür ederim. Aman tanrım.

I. I'm starting to feel

I. Sıcaklığın etkilerini hissetmeye başlıyorum

the effects

of the heat.

.

One thing I have noticed there are not

Fark ettiğim bir şey var,

there are not many birds, although you might hear the pigeons.

çok fazla kuş yok, ancak güvercinleri duyabilirsiniz.

The pigeons at the moment are very excited because they are all mating.

Şu an güvercinler çok heyecanlı çünkü hepsi çiftleşiyor.

Oh, Mr. Duncan, I can't believe you just said that.

Bay Duncan, bunu söylediğinize inanamıyorum.

Yes, the pigeons are mating at the moment,

Evet, güvercinler şu anda çiftleşiyor,

so they are all looking for partners.

bu yüzden hepsi ortak arıyor.

Hence, hence

Dolayısıyla

the sounds they are making.

çıkardıkları sesler de bundandır.

The test says here where I am.

Test burada nerede olduğumu söylüyor.

The temperature is only 19 Celsius.

Sıcaklık sadece 19 Santigrat.

I am so jealous. I wish

Çok kıskandım.

I wish it was 19 Celsius here.

Keşke burada 19 santigrat derece olsaydı.

But unfortunately it is not.

Ama ne yazık ki öyle değil.

I think around about what? What?

Ne hakkında düşünüyorum? Ne?

Well, let's have a look.

Yes, around about 34 or even 35 Celsius at the moment.

Peki, bir bakalım.

Evet, şu anda yaklaşık 34 hatta 35 Santigrat civarında.

In my garden, it is a bit hot and poor.

Bahçemde hava biraz sıcak ve fakir.

Mr. Steve is upstairs in his office.

Bay Steve yukarıda, ofisinde.

He's having to work in the office today.

Bugün ofiste çalışmak zorunda.

Upstairs is and that's sad.

Üst katta ve bu üzücü.

But the only problem is his equipment is getting too hot.

Ancak tek sorun, ekipmanının çok ısınması.

There is nothing worse than having hot equipment.

Sıcak ekipmana sahip olmaktan daha kötü bir şey yoktur.

When your equipment gets too hot, it is not good.

Ekipmanınız çok ısındığında, iyi değildir.

You don't want your equipment getting too hot.

Ekipmanınızın çok ısınmasını istemezsiniz.

It can be very difficult to work.

Çalışmak çok zor olabilir.

So that's what's happening with Mr. Steve upstairs.

Demek üst katta Bay Steve'in başına gelen de bu.

He's not coming down because he is working, so he can't be here.

Çalıştığı için aşağı gelmiyor, bu yüzden burada olamaz.

I'm afraid. Hello.

Korkarım. Merhaba.

Also to Sandro Gonzalez is here today.

Ayrıca Sandro Gonzalez'e bugün burada.

You have to take a cold shower. Mr. Duncan.

Soğuk duş almalısın. Bay Duncan.

I might do.

Yapabilirim.

I might do that.

Bunu yapabilirim. Benim için endişelenenler

I do have some water for those who are worried about me.

için biraz suyum var .

Yes, I have some water here, although I have a feeling

Evet, burada biraz suyum var ama içimde

the water will not be warm.

suyun sıcak olmayacağına dair bir his var.

When I came out, the water was cold.

Dışarı çıktığımda su soğuktu.

But now it feels warm.

Ama şimdi sıcak geliyor.

I'm going to drink some water right now.

Şimdi biraz su içeceğim.

Excuse me.

Affedersin.

I'm. Oh, my goodness.

Ben. Aman tanrım.

I don't know if to drink this or just pour it over my face.

Bunu içsem mi yoksa yüzüme mi döksem bilemiyorum.

I don't know how I know what to do, really.

Gerçekten ne yapacağımı nasıl bildiğimi bilmiyorum.

I think I will drink it.

Sanırım içeceğim.

I think the inside of my body needs the water more than the outside.

Vücudumun içinin suya dışarıdan daha çok ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.

Mm hmm. Hmm.

Hmm. Hmm.

Brilliant.

Muhteşem.

How long have I been here for?

Ne zamandır buradayım?

20 minutes. Nearly.

20 dakika. Neredeyse.

Wow, that's incredible.

Bu inanılmaz.

I've been here for nearly 20 minutes, and I haven't passed out once.

Yaklaşık 20 dakikadır buradayım ve bir kez bile bayılmadım.

I haven't fainted.

Bayılmadım.

I haven't

been overcome with sunstroke at all.

Güneş çarpmasından hiç etkilenmedim. Görünüşe

Apparently, Monaco is watching in Germany.

göre Almanya'da Monaco izliyor.

Hello, Germany.

Merhaba, Almanya.

I'm interested to know how hot it is there.

Orada ne kadar sıcak olduğunu bilmek istiyorum.

Is it hot there as well?

Orası da sıcak mı?

I think I think the south of Europe

Sanırım Avrupa'nın güneyi

is actually getting the worst of the weather.

aslında havanın en kötüsünü yaşıyor.

But who at the moment, it's incredible.

Ama şu anda kim, inanılmaz.

I don't

know why, but the weather forecast and the people presenting the weather forecast,

Nedenini bilmiyorum ama hava tahmini ve hava tahminini sunan insanlar,

they are getting really excited by these high temperatures.

bu yüksek sıcaklıklardan gerçekten heyecanlanıyorlar.

I don't know why.

Neden bilmiyorum.

Hello, Maliana.

Merhaba Maliana.

Hello, Maliana.

Merhaba Maliana.

What is the name of the place where you are?

Bulunduğunuz yerin adı nedir?

Well, I'm in England

Pekala,

at the moment speaking to you from England,

şu anda İngiltere'deyim, İngiltere'den sizinle konuşuyorum,

a very hot England on a monday afternoon, I think it's.

çok sıcak bir İngiltere, bir pazartesi öğleden sonra, sanırım öyle.

What time is it now?

Şu an saat kaç?

I haven't got my watch, you see.

Saatim yanımda değil, görüyorsun.

I haven't even put my watch on.

Saatimi bile takmadım.

It's too hot for watches.

Saatler için çok sıcak. Bu

It is.

.

Who cares what time it is?

Saatin kaç olduğu kimin umurunda?

To be honest with you.

Dürüst olmam gerekirse.

Can you hear the angry chicken?

Kızgın tavuğu duyabiliyor musun?

That was an angry chicken.

Kızgın bir tavuktu.

My next door neighbour has chickens and they are getting a little angry and bad tempered.

Yan komşumun tavukları var ve biraz sinirlenip huysuzlaşıyorlar.

I think. So

Bence.

who? I think in a few moments I will be making that noise.

Kim? Sanırım birkaç dakika içinde o sesi çıkaracağım.

That's the sound I'm going to be making soon.

Yakında çıkaracağım ses bu.

Oh, the place I'm actually in the name of the place is much Wenlock

Oh, aslında bulunduğum yerin adı İngiltere'de çok Wenlock

in England, a very beautiful part of England.

, İngiltere'nin çok güzel bir parçası.

The test says, Is it a rooster? No, it isn't.

Test diyor ki, Horoz mu? Hayır, değil.

It is a chicken.

Bu bir tavuk.

The chicken is getting very hot and I would say very angry

Tavuk çok ısınıyor ve çok kızdığını

as well. Who?

da söyleyebilirim. DSÖ?

I've done some crazy things on YouTube in my life,

Hayatımda YouTube'da bazı çılgınca şeyler yaptım

but I think this might be the craziest thing

ama en azından gizli görevde olmama rağmen, dışarıda dururken yaptığım en çılgınca şey bu olabilir, bu

I've ever done standing outside,

although at least I'm undercover, so I'm not actually in the sunlight.

yüzden aslında güneş ışığı altında değilim.

I'm under cover, so don't worry about that.

Koruma altındayım, bu yüzden endişelenme.

I'm not endangering my health in any way,

Sağlığımı hiçbir şekilde tehlikeye atmıyorum

but I know I won't be staying out for very long.

ama çok uzun süre dışarıda kalmayacağımı biliyorum.

21 minutes.

21 dakika.

I've managed to survive outside for 21 minutes.

21 dakika dışarıda hayatta kalmayı başardım.

That's incredible.

Bu inanılmaz.

So how are you coping?

Peki nasıl başa çıkıyorsun?

How are you managing to stay cool?

Cool kalmayı nasıl başarıyorsun?

Are you lucky?

Şanslı mısın?

Do you have air conditioning in your house?

Evinizde klima var mı?

As we mentioned yesterday, not many people have air conditioning in their houses.

Dün de belirttiğimiz gibi pek çok kişinin evinde klima yok.

So quite often you will find air conditioning in offices,

Bu nedenle, ofislerde,

public buildings, supermarkets, lots of places like that.

kamu binalarında, süpermarketlerde ve bunun gibi pek çok yerde sıklıkla klima bulacaksınız.

But we don't normally have air conditioning in our homes.

Ama normalde evlerimizde klima yok .

We don't.

yapmıyoruz.

So we don't have air conditioning not normally anyway.

Yani normalde klimamız yok zaten. Evin içine klima yerleştirilmiş

It's very it's very unusual to see a house

bir ev görmek çok sıra dışı

that has air conditioning built into the house.

.

Very unusual.

Çok garip. Bu

So normally we just open the window

yüzden normalde sadece pencereyi açarız

or we use a small

veya

electric fan to keep ourselves cool.

kendimizi serin tutmak için küçük bir elektrikli vantilatör kullanırız.

But I have to be honest with you,

Ama sana karşı dürüst olmalıyım, şu

it would be lovely at the moment to have

anda klima olsa çok güzel olurdu

air conditioning.

. Şu

I would give anything at the moment, anything

anda

for air conditioning in the house.

evdeki klima için her şeyimi verirdim.

Can you really hear the chicken?

Tavuğu gerçekten duyabiliyor musun?

Did you hear the chicken?

Tavuk duydun mu?

The chicken was getting a little bit annoyed because I think it was roasting.

Tavuk sanırım kızardığı için biraz rahatsız oluyordu.

If anyone wants to have some roast chicken,

Kızarmış tavuk yemek isteyen olursa,

I know where I can direct you so you can find some lovely

çok güzel

hot roast chicken.

sıcak kızarmış tavuk bulabilmen için seni nereye yönlendirebileceğimi biliyorum.

Some more water, please.

Biraz daha su lütfen.

Thank you. Hmm.

Teşekkür ederim. Hmm.

This is crazy.

Bu çılgınca.

This has to be the craziest thing

Bu arada kim olduğumu merak edenler için yaptığım en çılgınca şey bu olsa gerek

I've ever done for those wondering who I am, by the way,

because you might be watching this because of the title and the name of the video.

çünkü bunu videonun başlığı ve adından dolayı izliyor olabilirsiniz .

Our name is Duncan.

I talk about the English language normally.

Adımız Duncan.

Normalde İngilizce hakkında konuşurum.

That's what I normally do,

Normalde yaptığım şey bu

but today I'm

ama bugün İngiltere'nin

talking about the fact that it's really, really hot here in England.

gerçekten çok sıcak olduğu gerçeğinden bahsediyorum .

And that's it. Really.

Ve bu kadar. Gerçekten mi.

That's basically what I'm talking about.

Temelde bundan bahsediyorum.

Hello, Mel, sir.

Merhaba, Mel, efendim.

Hello, Mel.

Merhaba Mel.

Somebody who is watching in Turkey.

Türkiye'de izleyen biri.

Hello, Turkey.

Merhaba Türkiye.

I would imagine it's very hot in Turkey at the moment.

Şu an Türkiye'nin çok sıcak olduğunu tahmin ediyorum.

I think so.

Bence de.

I think it must be really, really hot there.

Bence orası gerçekten çok sıcak olmalı.

It might actually be hotter here

Aslında

in England than it is in Turkey.

İngiltere'de burası Türkiye'den daha sıcak olabilir.

It might be

apparently it is hotter here

Görünüşe göre burası

than the Sahara Desert.

Sahra Çölü'nden daha sıcak olabilir.

I'm not sure how true that is, but I do know one thing.

Bunun ne kadar doğru olduğundan emin değilim ama bildiğim bir şey var.

Mr. Steve's grass.

Bay Steve'in otu.

Look, look, Mr.

Bak, bak, Bay

Steve's grass, it's starting to burn.

Steve'in çimenleri yanmaya başladı.

It's starting to go brown.

Kahverengileşmeye başlıyor.

It has taken two years to get Mr.

Bay

Steve's lawn looking lovely.

Steve'in çimlerinin güzel görünmesi iki yıl aldı.

What happens?

Ne oluyor?

What happens? We have.

Ne oluyor? Sahibiz.

We have a heat wave and all. Mr.

Bir sıcak hava dalgamız var. Bay

Steve's lovely green grass is now starting to shrivel

Steve'in güzelim yeşil çimleri artık

up and turn brown.

buruşmaya ve kahverengiye dönmeye başlıyor.

I think so.

Bence de.

I want to see you and speak English.

Seni görmek ve İngilizce konuşmak istiyorum.

Oh, I see.

Ah anlıyorum.

I don't normally do Zoom chats

Normalde Zoom sohbetleri yapmam

because I want to share my English lessons

çünkü İngilizce derslerimi

and my English teaching with as many people as possible.

ve İngilizce öğretimimi olabildiğince çok insanla paylaşmak istiyorum.

So I don't normally do private lessons.

O yüzden normalde özel ders vermiyorum.

I normally like to do it for as many people

Normalde bunu olabildiğince çok insan için yapmayı severim

as possible because there are many people around the world

çünkü dünya çapında İngilizce öğrenmekle ilgilenen birçok insan var

who are interested in learning English, but they don't know how to do it.

ama onlar bunu nasıl yapacaklarını bilmiyorlar.

And that's the reason why I like to do my live streams

İşte bu yüzden canlı yayınlarımı

and also my video lessons as well.

ve ayrıca video derslerimi yapmayı seviyorum.

I am going in a about 5 minutes.

Yaklaşık 5 dakika sonra gidiyorum.

Oh, hello.

Oh merhaba.

Who aeroplanes?

Kim uçaklar?

Some fighter jets are going over the house.

Bazı savaş uçakları evin üzerinden geçiyor.

There are some military exercises taking place at the moment

Şu anda

above my head.

başımın üstünde bazı askeri tatbikatlar yapılıyor.

And there it is. I can see it.

Ve işte burada. Onu görebiliyorum. Belki

I can see there is one

bir tane olduğunu görebiliyorum

maybe.

.

Yes, just one.

Evet, sadece bir tane.

One fighter jet flying over the house

Evin üzerinden

and around about 500 miles an hour.

saatte yaklaşık 500 mil hızla uçan bir savaş uçağı.

Your lessons are useful and great.

Dersleriniz faydalı ve harika.

Thank you very much.

Çok teşekkür ederim.

That's very nice of you to say.

Bunu söylemen çok hoş.

Lovely. I like that sound.

Sevimli. Bu sesi beğendim.

No, there are no chem trails.

Hayır, kimya izi yok.

To be honest with you, I don't believe in chem trails.

Sana karşı dürüst olmak gerekirse, kimya araştırmalarına inanmıyorum.

I'm not a person who believes in conspiracy theories.

Komplo teorilerine inanan biri değilim.

I'm not one of those people, to be honest.

Dürüst olmak gerekirse ben o insanlardan biri değilim.

So I don't believe that came trails are real.

Bu yüzden gelen izlerin gerçek olduğuna inanmıyorum.

In fact, it's just

Aslında, sadece

to do with the heat

ısı

and the cool air.

ve soğuk hava ile ilgilidir.

So that plane you could hear just is actually

Yani duyabildiğiniz uçak aslında

a military plane flying over.

üzerinde uçan askeri bir uçak.

It's one of those small fighter jets.

O küçük savaş uçaklarından biri.

And they can they can travel at a very high speed.

Ve çok yüksek bir hızda seyahat edebilirler.

Hello, Alessandra.

Merhaba Alessandra.

I'm having difficulty reading the screen now because it's really bright in here.

Şimdi ekranı okumakta zorlanıyorum çünkü burası gerçekten parlak.

Hello, Claudia.

Merhaba Claudia.

What's cooking, Claudia?

Ne pişiriyorsun, Claudia?

Well, I will tell you what is cooking.

Pekala, sana ne pişirdiğini anlatacağım.

It's me.

Benim.

I'm cooking today

Bugün yemek yapacağım

because it's so hot.

çünkü çok sıcak.

That's the reason why it is cooking.

Pişirilmesinin nedeni budur.

And I am cooking

Ve

in the hot sun.

kızgın güneşte yemek pişiriyorum.

Oh, uh,

Oh, uh,

hello to Algeria.

Cezayir'e merhaba.

How mu team?

Takımım nasıl?

I think I pronounce your name right.

İsmini doğru telaffuz ettiğimi düşünüyorum.

I can't see the screen very clearly, unfortunately, because it's

Ne yazık ki ekranı çok net göremiyorum çünkü

so bright now the sun is blinding my eyes

artık çok parlak olduğu için

even though I'm the cover in my little gazebo.

küçük çardağımın örtüsü ben olmama rağmen güneş gözlerimi kör ediyor.

Claudia says Today is my birthday.

Claudia, Bugün benim doğum günüm diyor.

Is it really cloudy?

Gerçekten bulutlu mu?

Yeah. Is it your birthday today?

Evet. Bugün senin doğum günün mü?

I didn't know that.

Bunu bilmiyordum.

I didn't know it was your birthday.

Doğum günün olduğunu bilmiyordum.

Can I say happy birthday to you?

Sana mutlu yıllar diyebilir miyim?

Dear Claudia, I wish I had my echo, but I don't, unfortunately.

Sevgili Claudia, keşke yankım olsaydı ama maalesef yok.

Happy birthday, Claudia.

Doğum günün kutlu olsun, Claudia.

Yes? It's your birthday today.

Evet? Bugün senin doğum günün.

Not tomorrow, not yesterday, but today.

Yarın değil, dün değil, bugün.

So happy birthday, Claudia.

Doğum günün kutlu olsun Claudia.

I hope my special greeting in the hot, hot, hot,

Sıcak, sıcak, sıcak, sıcak güneşte özel selamlamam umarım

hot sun has cheered you up.

sizi neşelendirmiştir.

There are flies buzzing around me now

Artık etrafımda vızıldayan sinekler

and vultures

ve

flying above my head

başımın üzerinde uçan akbabalar

waiting to pick the meat of my dead carcase.

ölü leşimin etini koparmak için bekliyor.

Yeah, it's. It's Claudia's birthday.

İşte bu. Claudia'nın doğum günü.

Well done, Claudia.

Aferin, Claudia.

The other thing I've noticed is your birthday is very close

Fark ettiğim bir diğer şey de senin doğum günün

to your father's birthday, which I find quite lovely.

babanın doğum gününe çok yakın, ki bu bence çok güzel.

Do you ever.

Sen hiç. Doğum

Do you ever celebrate your birthday together?

gününüzü hiç birlikte kutlar mısınız?

So maybe you could have a big birthday party and you could celebrate

Yani belki büyük bir doğum günü partiniz olabilir ve

all of your birthdays together.

tüm doğum günlerinizi birlikte kutlayabilirsiniz.

Thank you, Claudia.

Teşekkürler Claudia.

I hope you've enjoyed this live stream.

Umarım bu canlı yayını beğenmişsinizdir.

I am going in a few moments.

Birkaç dakika sonra gidiyorum. Bunun

The main reason

ana nedeni,

is it's really hot.

gerçekten sıcak olmasıdır.

It's too hot to be honest, to be outside.

Dürüst olmak gerekirse, dışarıda olmak çok sıcak.

There is no one outside at the moment.

Şu anda dışarıda kimse yok.

I might be the only person in England who is standing outside.

İngiltere'de dışarıda duran tek kişi ben olabilirim .

I don't think anyone else

in the whole of England is outside.

Tüm İngiltere'de başka kimsenin dışarıda olduğunu sanmıyorum.

I might be the only person.

tek kişi olabilirim.

Could you please share your number? My number?

Lütfen numaranızı paylaşır mısınız? Numaram?

What number do you mean my phone number?

Telefon numaram derken hangi numarayı kastediyorsun?

Can you imagine that?

Bunu hayal edebiliyor musun? Telefon numaramı paylaşırsam

Can you imagine what would happen if I shared my phone number?

ne olacağını hayal edebiliyor musunuz ?

My telephone would never stop ringing.

Telefonum hiç susmazdı.

It really wouldn't.

Gerçekten olmaz.

I hope you have a nice birthday, Claudia.

Umarım güzel bir doğum günü geçirirsin, Claudia.

Enjoy your birthday.

Doğum gününün tadını çıkar.

I would imagine it's very early in the day where you are,

Bulunduğunuz yerde günün çok erken olduğunu hayal ediyorum,

so I hope the rest of your day is really, really nice.

bu yüzden umarım günün geri kalanı gerçekten çok güzeldir.

I do.

Evet.

I am going.

Gidiyorum.

I'm going back into the house.

Eve geri dönüyorum.

To be honest with you.

Dürüst olmam gerekirse.

I am now starting to feel the effect of the heat.

Şimdi sıcaklığın etkisini hissetmeye başladım. Claudia, "

My body is now starting to suffer from the heat,

Vücudum artık sıcaktan acı çekmeye başladı"

Claudia says.

I am having a cake with cream and peaches.

diyor.

Kremalı ve şeftalili pasta yiyorum.

That is a great thing to eat on a hot day.

Sıcak bir günde yemek için harika bir şey.

Some lovely fruit, I think. So.

Güzel bir meyve bence. Bu yüzden.

It's the perfect thing to have on a hot day

Sıcak bir günde sahip olmak için mükemmel bir şey

and also quite a nice thing to have on your birthday as well.

ve aynı zamanda doğum gününüzde de oldukça güzel bir şey .

So I hope you enjoy the rest of your birthday.

Bu yüzden umarım doğum gününüzün geri kalanında eğlenirsiniz.

Claudia

Claudia,

I'm going now.

şimdi gidiyorum.

I'm going back into the house before I collapse on the floor and we will see

Yere yığılmadan önce eve geri dönüyorum ve

what happens with the heat.

sıcakta ne olacağını göreceğiz.

The big question is, will the temperature here

Asıl soru, buradaki sıcaklık

reach 40 degrees Celsius?

40 santigrat dereceye ulaşacak mı?

Will it reach 40 Celsius?

40 santigrat dereceye ulaşacak mı?

We will have to wait and see.

Bekleyip görmemiz gerekecek.

I will see you on Wednesday.

Çarşamba günü görüşürüz.

I hope you've enjoyed this very unusual live stream.

Umarım bu sıra dışı canlı yayını beğenmişsinizdir.

I'm going back into the house now.

Şimdi eve geri dönüyorum.

I'm going to jump

under the cold shower.

Soğuk duşun altına atlayacağım.

I think so.

Bence de.

I hope you've enjoyed this.

Umarım bundan zevk almışsındır.

Hello, Vijay.

Merhaba Vijay.

Vijay fan says I am in India.

Vijay hayranı Hindistan'da olduğumu söylüyor.

What is your country?

Nerelisin?

My country is England.

Benim ülkem İngiltere.

Hello. From England.

Merhaba. İngiltere'den.

A very hot and sticky England.

Çok sıcak ve yapışkan bir İngiltere.

In fact, it's a very hot day today.

Aslında bugün çok sıcak bir gün.

So I will be with you with my normal live stream on Wednesday from 2 p.m.

O yüzden çarşamba günü saat 14:00'den itibaren normal canlı yayınımla sizlerle olacağım.

UK time.

İngiltere saati.

I will be with you live on Wednesday and I will be in the studio.

Çarşamba canlı yayında sizlerle olacağım ve stüdyoda olacağım.

I won't be outside.

Dışarıda olmayacağım.

I will be definitely inside.

Kesinlikle içeride olacağım.

Thanks for watching.

İzlediğiniz için teşekkürler.

I hope you enjoy the rest of your day.

Umarım günün geri kalanında eğlenirsin.

I hope you have a super time

Umarım dünyanın neresinde olursanız olun harika zaman geçirirsiniz

wherever you are in the world

and I will see you very soon.

ve çok yakında görüşürüz.

Take care.

Dikkatli ol.

Stay happy.

Mutlu kal.

And most importantly of all, stay cool and

Ve en önemlisi, serin ve

hydrated.

nemli kalın.

Drink plenty of water just like me.

Benim gibi bol su iç.

And of course, until the next time we meet here on YouTube.

Ve tabii ki, bir dahaki sefere YouTube'da buluşana kadar.

You know what's coming next? Yes, you do.

Sırada ne var biliyor musun? Evet yaparsın.

Who? I

DSÖ? Kendimi

feel like a dog.

köpek gibi hissediyorum.

Hello.

Merhaba.

Hi there.

Merhaba.

Hi. This is Mr. Duncan.

MERHABA. Bu Bay Duncan.

Doing my.

benim yapıyor

Yes, I'm here

Evet,

today.

bugün buradayım.

I am in the garden

Bahçedeyim

and it is very, very.

ve çok, çok.

Oh, it's too hot.

Ah, çok sıcak.

In fact.

Aslında.

See you soon.

Yakında görüşürüz.

And of course, until the next time we meet for the final time,

Ve tabii ki bir dahaki son görüşmemize kadar, şimdilik

I will say

ta tar

for now.

ta tar diyeceğim

.

Oh, I'm back again!

Ah, tekrar geri döndüm!