EMBARRASSMENT + SHAME - English Addict 156 - LIVE from England - Sun 4th July 2021 - with Mr Duncan

it's

time to grab your rubber duck and wave it in the air or anything else that you have

lastik ördeğinizi kapıp havada sallamanın ya da elinizin altında olan herhangi bir şeyi sallamanın zamanı geldi,

handy here we go then yes we are back once more i am so excited i really can't hide it

başlıyoruz, sonra evet bir kez daha geri döndük, çok heyecanlıyım, bunu gerçekten saklayamam,

i'm about to lose control and i think i like it here we go yes it is another english addict

kontrolü kaybetmek üzereyim ve ben sanırım hoşuma gitti işte gidiyoruz evet başka bir ingilizce bağımlısı

live from the birthplace of the english language oh my goodness look at all of those black

ingiliz dilinin doğduğu yerden yaşıyor aman tanrım şu kara

clouds it's looking very gray outside at the moment but don't worry because we are here

bulutların hepsine bak şu anda dışarısı çok gri görünüyor ama endişelenme çünkü burada

together to make sure those grey clouds blow away and they will be gone there will be nothing

birlikteyiz o gri bulutların uçup gittiğinden emin olun ve gidecekler

but blue sky above our heads yes we are coming to you live from the birthplace of english

başımızın üzerinde mavi gökyüzünden başka bir şey olmayacak evet size ingilizcenin doğum yeri olan ingiltere'den canlı olarak geliyoruz ben neredeyim hadi

which just happens to be

england

where am i come on mr duncan where are

bay duncan neredesiniz

you hi everybody this is mr duncan in england how are you today are you okay i hope so are

herkese merhaba ben ingiltere'den bay duncan bugün nasılsın bugün iyi misin umarım

you happy i hope so as well i hope you are feeling good today yes we are back together

mutlusundur umarım öyledir umarım bugün iyi hissediyorsundur evet tekrar birlikteyiz

i'm feeling rather good after my very strange week of suffering from hay fever however today

çok garip haftamdan sonra oldukça iyi hissediyorum saman nezlesi çekiyorum ancak bugün

because everything is very wet damp there is not much pollen around to go at my nose

her şey çok ıslak nemli olduğu için etrafta burnuma gidecek fazla polen yok bu yüzden

so i'm feeling much better today very well thank you very much for your lovely wishes

bugün çok daha iyi hissediyorum güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim

as well nothing serious now the problem these days is if you go out into a public space

ayrıca şu an ciddi bir sorun yok bu günlerde halka açık bir alana çıkıp

and start sneezing people will just assume that you have coronavirus but this thing that

hapşırmaya başlarsanız insanlar sizde koronavirüs olduğunu varsayacaklar ama

i've been suffering from this week has been hay fever nothing serious it is something

bu hafta çektiğim bu şey saman nezlesi ciddi bir şey değil bu

i get every year but thank you very much for all of your wishes your your prayers lots

her yıl başıma gelen bir şey ama çok teşekkür ederim tüm dileklerin için duaların bir sürü

of people praying i'm sure there must be something much better for you to pray for maybe world

insan dua ediyor eminim senin için dua edecek çok daha iyi bir şey olmalı belki dünya

of peace or maybe the end to all suffering on the planet not just mine so my name is

barışı için belki de gezegendeki tüm acıların sonu için sadece benim değil bu yüzden benim adım

mr duncan i talk about the english language i've been doing this forever such a long time

Bay Duncan ingilizce hakkında konuşuyorum bunu çok uzun zamandır yapıyorum

some people say too long some people say mr duncan isn't it about time that you did something

bazı insanlar çok uzun diyor bazı insanlar bay duncan başka bir şey yapmanın zamanı gelmedi mi

else try something else maybe you could be a circus performer i would make a very good

başka bir şey dene belki bir sirk sanatçısı olabilirsin ben yapardım çok iyi bir

clown i have to be honest many years ago

palyaço olun dürüst olmalıyım yıllar önce

this is something i've never mentioned before many years ago i almost dated a clown that's

bu daha önce hiç bahsetmediğim bir şeydi yıllar önce neredeyse bir palyaçoyla çıkıyordum tüm

that's all i'm saying that was a memory that i'd almost forgotten about but now i will

söylediğim bu neredeyse unuttuğum bir anımdı ama şimdi

be thinking about it for the rest of the day thank you for making me do that you're welcome

günün geri kalanında bunu düşüneceğim bana bunu yaptırdığın için teşekkür ederim rica ederim

so i talk about english i love english you might even say that i am an english addict

bu yüzden ingilizce hakkında konuşuyorum ingilizceyi seviyorum hatta benim bir ingilizce bağımlısı olduğumu bile söyleyebilirsin

i love english so much maybe you are as well so now we have the introductions over from

ingilizceyi çok seviyorum belki sen peki şimdi benim açımdan tanıtımları geçtik peki ya sen

my point of view what about you where are you are you watching me in your house maybe

neredesin evinde beni izliyorsun belki

you are visiting your relatives maybe you are out and about somewhere enjoying the fresh

akrabalarını ziyaret ediyorsundur belki dışarıda temiz havanın tadını çıkarıyorsun

air who knows so you know where i am i'm in england i'm live right now at seven minutes

kim bilir nerede olduğumu biliyorsun ingilterede miyim şu an canlı yayındayım ikiyi yedi

past two on a sunday of course today is a special day for some people around the world

geçe bir pazar günü elbette bugün dünyadaki bazı insanlar için özel bir gün

because for those who are patriotic it is the 4th of july

çünkü vatansever olanlar için 4 temmuz

it is american independence day today 245 years ago the the declaration of independence

amerikan bağımsızlık günü bugün 245 yıl önce bağımsızlık beyannamesi

was signed did you know that actually the the declaration was written two days before

imzalandı biliyor muydunuz aslında beyanname iki gün önce yazıldı

so it was all agreed on the second of july but it wasn't until the 4th of july that it

yani 2 temmuz'da her şey kararlaştırıldı ama 4 temmuz'a kadar

was officially signed so 245 years ago today the united states of america was born they

resmi olarak imzalanmadı yani 245 yıl önce bugün amerika birleşik devletleri doğdu

said english people we don't like you get out get out sling your hook if you want to

ingilizler dediler ki sevmiyoruz siz dışarı çıkın çıkın kancanızı atın eğer

tell a person to get away or leave you tell them to sling there hook you tell them to

birine gitmesini ya da gitmesini söylemek istiyorsanız ona oraya sapmasını söyleyin kancayı ona söyleyin

go get out please leave sling your hook it's a great expression so today we have the independence

dışarı çıkmak için lütfen bırakın çengelinizi asın bu harika bir ifade bu yüzden bugün

of the united states we don't actually have independence day here in the uk because we've

Birleşik Devletler'in bağımsızlığına sahibiz Birleşik Krallık'ta aslında bağımsızlık günümüz yok çünkü hiç

never really been independent from anyone is that a good thing or a bad thing i'm not

kimseden gerçekten bağımsız olmadık bu iyi bir şey mi ya da kötü bir şey mi

quite sure i suppose it depends how you view the history of this country i suppose here

tam olarak emin değilim sanırım bu ülkenin tarihine nasıl baktığınıza bağlı sanırım yine

we go again yes we have made it to the end of not only another week but also another

başlıyoruz evet sadece bir haftayı değil, bir

weekend and we also have a brand new month it's sunday

hafta sonunu daha bitirdik ve ayrıca bir haftasonumuz daha var. yepyeni bir ay bugün pazar amerika

happy independence day

to all those watching in the united states i do have some people watching in the usa

birleşik devletleri'nde izleyen herkesin bağımsızlık günü kutlu olsun abd'de izleyen bazı insanlar var

if you are watching right now in the united states please say a big high are you enjoying

şu anda amerika birleşik devletleri'nde izliyorsanız lütfen büyük bir yüksek söyleyin

your independence day do you get a holiday do you have a holiday now i know it's sunday

bağımsızlık gününüzün tadını çıkarıyor musunuz tatil, şimdi tatiliniz var mı, biliyorum bugün pazar

but maybe you get an extra day off during the week for the public holiday so if you

ama belki hafta içi resmi tatil için fazladan bir gün izin alırsınız, bu yüzden şu

are watching at the moment in the u.s of a please say a big high to me it would be ever

anda ABD'de izliyorsanız lütfen bana büyük bir yüksek söyleyin, bu hiç olurdu

so nice or wherever you are watching in the world you are very welcome to join in today

çok güzel ya da dünyanın neresinde izliyorsan izle bugün

on the live stream of course i suppose i can't begin my live stream without mentioning the

canlı yayına katılabilirsin tabii ki sanırım futboldan bahsetmeden canlı yayına başlayamam

football did you see the match last night i must be honest i didn't i did not watch

dün gece maçı izledin mi dürüst olmalıyım ben

the match but congratulations to england for scoring four goals wow four two of them by

maçı izlemedim ama tebrikler ingiltere'yi dört gol attığı için tebrikler vay dört ikisi de

was it prince harry did prince harry score two of the goals for england no oh i see it

prens harry miydi prens harry ingiltere adına gollerin ikisini attı mı hayır oh görüyorum

was another harry okay it's starting to rain by the way behind me this is a live view behind

başka bir harry'ydi tamam yağmur yağmaya başlıyor bu arada arkamda bu canlı bir görüntü

me right now you are looking at a live view and you can see that the rain is coming this

arkamda şu an canlı bir görüntüye bakıyorsunuz ve yağmurun bu taraftan geldiğini görebilirsiniz

way the rain is heading towards us yes it is a rather gloomy day today i think it would

yağmur bize doğru geliyor evet bugün oldukça kasvetli bir gün bence olur

be fair to say that today is very gloomy we've had a lot of rain over the past 24 hours the

bugünün çok kasvetli olduğunu söylemek doğru olur son 24 saatte çok yağmur yağdı

rain is falling and everything is wet we've also had a few thunderstorms as well thunder

yağmur yağıyor ve her şey ıslak ayrıca birkaç gök gürültülü fırtına da yaşadık gök gürültüsü

rain grey skies so that's what the weather is like today here in england it does not

yağmur gri gökyüzü yani hava böyle Bugün burada, İngiltere'de olduğu gibi,

feel like summer

yaz gibi hissettirmiyor, şu anda

it definitely does not feel like summer at the moment so there it is that's the weather

kesinlikle yaz gibi hissetmiyor, işte orada, şu anda hava böyle,

at the moment that's what it's doing you can see it behind me it's raining cats dogs sheep

arkamda görebilirsiniz, yağmur yağıyor, kediler, köpekler, koyun

bears pandas we've got everything today so i hope you're feeling good and we have a lot

ayılar, pandalar biz' bugün her şeye sahibim, umarım kendini iyi hissediyorsundur ve

of things to talk about today including the subject of embarrassment oh do you ever feel

bugün utanç konusu da dahil konuşacak çok şeyimiz var oh hiç

embarrassed by something or maybe embarrassed about something there are many ways of expressing

bir şeyden utanıyor musun veya belki bir şey

embarrassment talking about feeling embarrassed so to be embarrassed is the feeling of doing

hakkında utanıyor musun? mahçup olmak yani mahçup olmak,

something or having a moment that you feel ashamed of or maybe if people are looking

bir şey yapıyor olma hissidir ya da utandığın bir an yaşamaktır ya da belki sen

at you or watching you whilst you make a mistake or maybe if you do something you feel uncomfortable

hata yaparken insanlar sana bakıyorsa ya da seni izliyorsa ya da belki bir şey yaparsan

with embarrassment is what we are talking about today we also have mr steve joining

utanarak rahatsız olduğun şey nedir bugünden bahsediyoruz ayrıca bay steve

us later on steve will be here as well on the live chat and i suppose also shall we

daha sonra bize katılacak

mention the live chat hello to you on the live chat the big question is who was first

on today's live chat

canlı sohbet

oh oh very nice very lovely he's back practicing for the new olympic sport which is clicking

oh oh çok güzel çok sevimli yeni olimpiyat sporu için pratik yapmaya geri döndü,

your mouse with your finger well done vitas you are first on today's live chat

parmağınızla farenize tıklayın aferin vitas bugünün canlı sohbetinde birincisiniz

very good vitas that almost almost not quite but it almost deserves a fancy pants

çok iyi vitas neredeyse tam olarak değil ama neredeyse süslü bir pantolonu hak ediyor

and that's enough enough of that we can't have too much excitement today not too much

ve bu kadar yeter bu kadar bugün çok fazla heyecan yaşayamayız çok fazla

excitement i will wear myself out and i will have no energy left for when mr steve arrives

heyecan yok kendimi yıpratacağım ve hiç enerjim kalmayacak çünkü bay steve geldiğinde

we will be asking steve about his embarrassing moments hmm steve actually had an embarrassing

steve'e yaşadığı utanç verici anları soracağız hmm steve aslında utanç verici bir an yaşadı

moment yesterday because he went to see his mother yesterday and unfortunately he had

dün bir an çünkü dün annesini görmeye gitti ve ne yazık ki

to do something at his mother's house and he felt a little embarrassed about it we will

annesinin evinde bir şeyler yapması gerekti ve bundan biraz utandı

find out what that is in around about 15 minutes because mr steve is on his way congratulations

bunun ne olduğunu yaklaşık 15 dakika sonra öğreneceğiz çünkü bay steve yolda tebrikler

vitas yes you are first once more on the live chat we also have nitram hello nitram florence

vitas evet canlı sohbette bir kez daha ilksiniz biz de nitram var merhaba nitram florence

is here edith goulet is here as well connell beatriz and also we have alessandra nice to

burada edith goulet de burada connell beatriz ve ayrıca alessandra da var

see you here as well it's so lovely to see you here today on the live stream willian

sizi burada görmek güzel bugün canlı yayında sizi burada görmek çok güzel stream willian

zuzika monica grace chin nice to see you back also we also have who else is here adi hello

zuzika monica grace chin seni tekrar görmek güzel ayrıca burada başka kimler var adi merhaba adi

adi now i have a feeling that you are a new viewer you've you've only been watching for

şimdi yeni bir izleyici olduğun hissine kapılıyorum sadece

a short time so hello adi welcome once again to my live stream you may have noticed that

kısa bir süredir izliyorsun bu yüzden merhaba adi hoşgeldin Bir kez daha canlı yayınıma dikkat etmişsinizdir, temmuz ayı

i'm doing something rather different during the month of july because i'm with you on

boyunca oldukça farklı bir şey yaptığımı fark etmişsinizdir çünkü

sunday live but also during the week there will be some new lessons word definitions

pazar canlı yayında sizlerleyim ama hafta içi de hafta boyunca bazı yeni dersler kelime tanımları olacak bu

during the week so i've already made two last week and there will be some more following

yüzden ben Geçen hafta zaten iki tane yaptım ve önümüzdeki hafta da birkaç tane daha gelecek

next week as well so that's something i'm doing during july something a little different

bu yüzden bu temmuzda yaptığım bir şey biraz farklı bir şey

i like to do things differently sometimes also don't forget this month we have the anniversary

birşeyleri farklı yapmayı seviyorum bazen ayrıca unutma bu ay bizim yıl dönümümüz var

of my first live stream five years i've been doing this nearly five years of live streams

ilk canlı yayınım beş yıldır bunu yapıyorum yaklaşık beş yıldır canlı yayınlar

and 15 years of recorded lessons oh my goodness how do i get all of the energy especially

ve 15 yıldır kayıtlı dersler aman tanrım özellikle bu yaşımda tüm enerjiyi nasıl toplayabilirim

at my age because i'm not young anymore i'm getting on if a person is getting on it means

çünkü artık genç değilim çünkü alıyorum eğer bir kişi biniyorsa bu

they are getting older so i'm getting on i'm not as old as mr steve mr steve is older than

onların yaşlandığı anlamına gelir, bu yüzden ben de biniyorum Bay Steve kadar yaşlı değilim Bay Steve

me yeah so it always makes me feel good in the morning i wake up with a smile on my face

benden daha yaşlı evet bu yüzden sabahları kendimi her zaman iyi hissetmemi sağlıyor. yüzümde gülümseme

knowing that mr steve is older than me not much by the way only four years so steve is

bay steve'in benden büyük olduğunu bilerek çok değil bu arada sadece dört yaş bu yüzden steve

actually four years older than me did you know that well you do now also hello to soliman

aslında benden dört yaş büyük bunu biliyor muydunuz şimdi de soliman'a merhaba

soliman soliman is joining us together today hello also to clb hello clb who is apparently

soliman soliman bugün aramıza katılıyor merhaba ayrıca clb'ye merhaba clb görünüşe göre

learning maths and science i love science but i'm not very good at maths i will be honest

matematik ve fen öğreniyor feni seviyorum ama matematikte pek iyi değilim sana karşı dürüst olacağım okulda

with you i was never very good at mathematics at school the teacher used to always shout

matematikte hiçbir zaman çok iyi olmadım öğretmen bana hep bağırır

and scream at me duncan duncan pay attention stop looking out the window always belarusia

ve bağırırdı duncan duncan dikkat et pencereden dışarı bakmayı bırak her zaman belarusia

hello to claudia can i just say that it is very cloudy here today nice to see you back

claudia'ya merhaba sadece şunu söyleyebilir miyim bugün burası çok bulutlu

as well i hope everything is all right where you are in argentina hello also maria maria

i'm saying hello to maria nice to see you back here today also we have marco silva hello

maria'ya bugün seni tekrar burada görmek güzel marco silva'ya sahibiz merhaba

marco it feels as if it's been a long time since i saw you here nice to see you as well

marco seni burada görmeyeli uzun zaman olmuş gibi hissettiriyor ben de seni görmek güzel

marwah is here nice to see you also we have

marwah burada seni görmek güzel biz de

i haven't oh there he is there he is i can see you luis mendes is here today hello lewis

görmedik oh işte orada o orada seni görebiliyorum luis mendes bugün burada merhaba lewis

nice to see you back as well i hope everything is good where you are too so we were talking

de seni tekrar görmek güzel umarım sen de olduğun yerde her şey yolundadır bu yüzden bugün

about the united states celebrating its independence today 245 years wow that's a long time isn't

bağımsızlığını kutlayan amerika birleşik devletleri'nden bahsediyorduk 245 yıl vay canına

it christina says mr duncan you might be old but you have a very young spirit

Christina Bay Duncan'a göre yaşlı olabilirsin ama çok genç bir ruhun var çok uzun zamandır değil mi diyor bunun için

thank you very much for that i do try my best to be happy and sometimes even though sometimes

çok teşekkür ederim mutlu olmak için elimden gelenin en iyisini yapıyorum

because i get i do get the occasional ache and pain in my body so so this is this is

ve vücudumdaki ağrı bu yüzden

what i'm talking about you see sometimes there are small signs or indications that you are

bahsettiğim şey bu işte bazen yaşlandığına dair küçük işaretler veya emareler oluyor bu yüzden

getting older so i sometimes when i wake up in the morning i feel a little pain in my

bazen sabah uyandığımda omzumda hafif bir ağrı hissediyorum

shoulder or in my neck or maybe in my leg and then i'm walking around for about 10 minutes

veya boynumda veya belki bacağımda ve sonra yaklaşık 10 dakika dolaşıyorum

my legs feel as if they've they've gone to sleep so it takes a while in the morning to

bacaklarım sanki uykuya dalmış gibi hissediyorum bu yüzden sabahları

to get my body working properly i i will put that down to age i think that is because of

vücudumun düzgün çalışması biraz zaman alıyor ben yapacağım bunu yaşıma indirgeyin sanırım bu

of my old age i think so hello also to hello moon hello moon i like your name by the way

yaşlılığımdan kaynaklanıyor bence bu yüzden merhaba aya da merhaba merhaba ay bu arada adınızı beğendim

because we have we have a half moon at the moment it is waning at the moment the moon

çünkü bizde şu anda bir yarım ay var şu anda azalıyor moon

victoria oh victoria wants to talk about the subject that we have today which is embarrassment

victoria oh victoria bugün sahip olduğumuz utanç konusu hakkında konuşmak istiyor

sometimes i feel embarrassed when i have something practical because i am a little bit clumsy

bazen pratik bir şeyim olduğunda utanıyorum çünkü biraz beceriksizim

yes i suppose so we often think of embarrassment coming from not being able to do something

evet sanırım bu yüzden sık sık bir şey yapamamaktan kaynaklanan utancı düşünürüz

very well so maybe you try to do something but unfortunately you don't do it very well

çok iyi yani belki bir şeyler yapmaya çalışıyorsun ama ne yazık ki pek iyi yapamıyorsun bu yüzden

so you might feel embarrassed because of that so i think it's a good subject actually because

utanabilirsin yani bence güzel bir konu aslında çünkü

it is something that we all feel something we all feel from time to time so what about

hepimizin hissettiği bir şey hepimizin zaman zaman hissettiği bir şey peki ya

you have you ever felt embarrassed have you ever felt embarrassed about something a moment

sen hiç utandın mı hiç bir şey hakkında utandığını hissettin mi bir an

of time maybe that has felt made you feel a little uncomfortable so is there something

belki bu seni biraz rahatsız etti peki hiç seni utandıran bir şey var mı senin

that's ever made you feel embarrassed what is embarrassment to you what is the definition

için utanç nedir tanımı nedir

of embarrassment to you so that is what we are talking about today to be embarrassed

senin için utanç yani bugün bahsettiğimiz şey bu

to feel embarrassment so have you ever felt embarrassed by something i

utanmak için utanmak için utanmak o yüzden hiç bir şeyden utandın mı ben

as a child used to be very embarrassed by my body because i was so skinny i was very

çocukken vücudumdan çok utanırdım çünkü çok zayıftım çok

thin as a child really thin and i hated wearing anything that showed my body such as my arms

zayıftım çocuk gerçekten zayıftı ve kollarım ve bacaklarım gibi vücudumu gösteren herhangi bir şey giymekten nefret ediyordum

and my legs so i didn't like to wear short t-shirts and i didn't like to wear short trousers

bu yüzden kısa tişört giymeyi sevmiyordum ve kısa pantolon giymeyi sevmiyordum

because i didn't want people seeing my legs so i suppose as a child i i felt a little

çünkü insanların beni görmesini istemiyordum. bacaklar yani sanırım çocukken

embarrassed by myself my own body because i was really thin very thin i'm sure you've

kendimden biraz utanıyordum kendi vücudumdan çünkü gerçekten çok zayıftım, eminim size

seen the photograph that i show you sometimes of my very thin body when i was a child but

bazen gösterdiğim çocukken çok zayıf vücudumun fotoğrafını görmüşsünüzdür ama

i always felt very embarrassed i suppose another word you could use is self-conscious as well

her zaman çok utandım, sanırım kullanabileceğiniz başka bir kelime de öz-bilinçli olabilir,

you might feel self-conscious of something or self-conscious about something so it is

bir şey hakkında öz-bilinçli hissedebilirsiniz veya bir şey hakkında öz-bilinçli hissedebilirsiniz, bu nedenle

possible to have something that makes you feel embarrassed all the time it might be

sizi her zaman utandıran bir şeye sahip olmak mümkündür.

something that you are very aware of maybe your appearance or maybe something that you've

çok farkında olduğun bir şey belki görünüşün ya da geçmişte yaptığın bir şey

done in the past that might still embarrass you because you think other people still remember

diğer insanların hala hatırladığını düşündüğün için seni hala utandırabilir

it so embarrassment maria giovanna larosa says i feel embarrassed if i have to speak

maria giovanna larosa önden konuşmak zorunda kalırsam utanırım der bir

in front of lots of people it is true it is true one of the hardest things to do is to

sürü insan için doğru bu doğru yapılacak en zor şeylerden biri

speak in front of lots and lots of people if you are in a big hall maybe you have to

çok sayıda insanın önünde konuşmaktır, eğer büyük bir salondaysanız belki

give a speech to your work colleagues or a presentation especially nowadays because a

iş arkadaşlarınıza bir konuşma veya özellikle bir sunum yapmalısınız. günümüzde pek

lot of people are doing things through the internet so we have things like zoom where

çok insan işlerini internet üzerinden yaptığı için, yakınlaştırma gibi şeylere sahibiz,

maybe in a large company someone will have to give a presentation so even if you are

belki büyük bir şirkette birinin sunum yapması gerekir, bu yüzden

doing it through your computer it can still feel very difficult you might feel slightly

bunu bilgisayarınız aracılığıyla yapıyor olsanız bile, yine de çok zor gelebilir hissedebilirsiniz. biraz

nervous or even embarrassed maybe the fear of making a mistake can make you feel embarrassed

gergin veya hatta utanmış belki bir hata yapma korkusu sizi utandırabilir

or awkward awkward now there's a good word i like that one adi hello adi mr duncan i

veya garip hissetmenize neden olabilir şimdi güzel bir kelime var bunu beğendim adi merhaba adi bay duncan

told my girlfriend to watch your lessons let's hope she will because even if english is our

kız arkadaşıma derslerinizi izlemesini söyledim, umalım ki izleyecektir çünkü ingilizce bile olsa akşam

first language we dinner can it all so i i think you mean we don't know it all we dinner

yemeği bizim ana dilimiz, hepsini yapabilir miyiz, yani bence her şeyi bilmediğimizi kastediyorsun akşam yemeğinde hiç

we didn't kin at all that sounds like something you might say in scotland am i right i think

akraba değildik bu kulağa İskoçya'da söyleyebileceğin bir şey gibi geliyor, haklı mıyım?

so your lessons give off such a cracking vibe if something is cracking it means it's great

bir çatırtı havası, bir şey çatlıyorsa, bu harika demektir,

cracking something is great wow that was a cracking party last night so if something

bir şeyi çatlatmak harikadır, vay canına, dün gece bir çatırtı partisiydi, bu yüzden bir şey

is cracking it means good great it was fun it was exciting it was brilliant it was cracking

çatlıyorsa, bu iyi demektir, harika, eğlenceliydi, heyecan vericiydi, harikaydı,

talking of things that are cracking and i'm not talking about mr steve's face we do have

çatlayan şeylerden bahsetmek harikaydı. ve ben bay steve'in yüzünden bahsetmiyorum,

steve here in a few moments joining us on the live chat and today we are talking all

birkaç dakika sonra burada canlı sohbette bize katılacak steve var ve bugün tamamen utanmaktan utanmaktan utanmaktan bahsediyoruz

about feeling embarrassment to be embarrassed to feel ashamed we also have pedro belmont

bizde de var pedro belmont merhaba

hello pedro yes your number one fan will be here in a few moments i i've i've actually

pedro evet senin numaran bir hayran birkaç dakika içinde burada olacak ben aslında

told steve that he has to calm down because i do feel that he gets a little bit too excited

Steve'e sakinleşmesi gerektiğini söyledim çünkü onun Pedro'yu düşündüğünde biraz fazla heyecanlandığını hissediyorum

when he thinks of pedro so it's your fault pedro i don't know why ev ever since steve

bu yüzden bu senin suçun Pedro değil' Steve

has seen your pictures of your muscly body he seems completely distracted completely

kaslı vücudunun resimlerini gördüğünden beri neden bilmiyorum tamamen dikkati dağılmış görünüyor tamamen dikkati

distracted florence says mr duncan we have learned a lot from your lessons it is a great

dağılmış florence Bay Duncan derslerinizden çok şey öğrendik diyor

way to improve our english thank you very much it's very kind of you to say i try my

ingilizcemizi geliştirmek için harika bir yol çok teşekkür ederim çok naziksiniz elimden gelenin en iyisini yaptığımı söylüyorsun

best even if sometimes sometimes maybe i might i might fail but i always try my best i do

bazen bazen başarısız olabilirim ama her zaman elimden gelenin en iyisini yapıyorum bu yüzden

so we have mr steve coming soon i think before then we will have a little break with one

yakında Bay Steve geliyor sanırım ondan önce

of my full english lessons we are going way back in time to one of my earlier full english

tam ingilizce derslerimden biriyle biraz ara vereceğiz Zamanda çok geriye gidiyoruz,

lessons all of which are available on my youtube channel you can find them all there so this

hepsi youtube kanalımda mevcut olan önceki tam İngilizce derslerimden birine gidiyoruz, hepsini orada bulabilirsiniz, bu yüzden bu

is taken from we have some excerpts from full english number 16 and then after this we will

tam İngilizce 16 numaradan bazı alıntılar aldık ve bundan sonra

be joined by a man who sometimes feels very embarrassed especially when he's doing certain

geleceğiz. bazen çok utanan bir adamla birlikte, özellikle belirli

things coming up soon we have mr steve

şeyleri yaptığında yakında ortaya çıkacak bay steve,

do you ever find yourself stricken with shyness do you ever feel shy would you describe yourself

kendinizi hiç utangaç hissediyor musunuz, hiç utangaç hissediyor musunuz, kendinizi

as a shy person it would be fair to say that we all feel a little shy from time to time

utangaç biri olarak tanımlıyor musunuz, bunu söylemek adil olur hepimiz zaman zaman biraz utangaç hissederiz,

there are certain situations where shyness might affect you perhaps you are meeting someone

utangaçlığın sizi etkileyebileceği belirli durumlar vardır, belki

for the first time even worse perhaps you are about to meet many people who you don't

ilk kez biriyle tanışıyorsunuz, daha da kötüsü, belki de tanımadığınız birçok insanla tanışmak üzeresiniz,

know they say that loneliness is a crowded room and for a shy person this is very true

yalnızlığın bir şey olduğunu söylüyorlar. Kalabalık bir oda ve utangaç bir kişi için bu çok doğrudur,

we often equate nervousness with being shy you might not know what to say in certain

biz genellikle sinirliliği utangaç olmakla eşitleriz, bazı durumlarda ne söyleyeceğinizi bilemeyebilirsiniz,

situations which can lead to the appearance of being shy a lack of confidence in certain

bu da utangaç gibi görünmenize yol açabilir, belirli durumlarda güven eksikliği

situations can lead to an attack of shyness we often position shy alongside awkward in

bir krize yol açabilir. Utangaçlığı genellikle bir cümlede garipliğin yanına koyarız

a sentence a shy person might be described as apprehensive bashful coy retiring and timid

Utangaç bir kişi endişeli, çekingen, nazlı olarak tanımlanabilir, çekingen ve çekingen

a shy person might find themselves being accused of being antisocial or standoffish as their

Utangaç bir kişi, sessizliği bazen kibir veya kendini beğenmişlik olarak yanlış yorumlanabileceğinden, kendisini antisosyal veya soğuk olmakla suçlanırken bulabilir.

silence can sometimes be misinterpreted as arrogance or conceitedness i know this because

çünkü

it has happened to me i can sometimes be quite shy in certain situations which can lead to

bu benim başıma geldi, bazı durumlarda bazen oldukça utangaç olabiliyorum, bu da

some people asking what's the deal with your friend duncan he won't speak to anyone he

bazı insanların arkadaşın duncan'la ne alakası var diye sormasına yol açabiliyor o kimseyle konuşmuyor

seems a bit arrogant to me no i'm not being arrogant or stuck up or conceited i'm just

bana biraz kibirli geliyor hayır kibirli değilim ya da kendini beğenmiş ya da kendini beğenmiş ben sadece

a little bit shy that's all

biraz utangaçım hepsi bu kadar

have you ever taken part in a contest or competition and after the result or winner has been announced

hiç bir yarışmaya ya da yarışmaya katıldınız ve sonuç ya da kazanan açıklandıktan sonra

you feel cheated you find yourself thinking that perhaps the winner was chosen for a reason

kendinizi aldatılmış hissediyorsunuz kazananın bir nedenden ötürü seçilmiş olabileceğini düşünüyorsunuz

perhaps you felt that the competition was rigged or fixed to rig something means to

Belki de yarışmanın bir şeye hile karıştırmak için hile yapıldığını veya sabitlendiğini hissettiniz,

arrange a situation in such a way that the result is assured to rig something is to cheat

bir durumu öyle bir şekilde düzenlemek ki bir şeye hile karıştırmak,

and fix a game or contest to go one particular way for example in a talent show the winner

bir oyunu veya yarışmayı belirli bir yoldan gitmek için hile yapmak ve düzeltmek, örneğin bir yetenek şovunda. kazananın hakemlerden

might turn out to be a relative of one of the judges this might lead people to think

birinin akrabası olduğu ortaya çıkabilir, bu insanların

that the contest was rigged or fixed in sport a boxing match can be rigged so as to allow

yarışmanın sporda hileli veya sabit olduğunu düşünmelerine yol açabilir.

people to place heavy bets on the winner one of the boxes taking part in the match is paid

Maçta yer alan kutular,

to take a fall so as to ensure that the other one wins almost anything can be rigged or

diğerinin kazanmasını sağlamak için düşmek üzere ödenir,

fixed so as to give someone an advantage or a definite chance of winning

birine bir avantaj veya kesin bir kazanma şansı vermek için hemen hemen her şey hileli veya sabitlenebilir,

the world of english is indeed a fun and exciting place to be but it can also be confusing for

ingilizce dünyası gerçekten eğlencelidir ve olmak için heyecan verici bir yer ama aynı zamanda dili öğrenenler için kafa karıştırıcı olabilir, özellikle

those learning the language some english words especially can create confusion and lead to

bazı İngilizce kelimeler kafa karışıklığına neden olabilir ve

mistakes being made a good example of this confusion is the similarity between the words

yapılan hatalara yol açabilir.

momentum and memento they seem to be related but in fact they are not in physics the word

Aslında fizikte değiller, momentum kelimesi

momentum relates to the quantity of motion of an object based on its mass and speed that

bir nesnenin kütlesine ve hızına bağlı olarak hareket miktarı ile ilgilidir,

is to say how heavy and how fast it can travel is related to the amount of energy it can

yani ne kadar ağır ve ne kadar hızlı hareket edebileceği, yaratabileceği enerji miktarı ile ilgilidir,

create this energy is classed as potential which relates to what the object can do for

bu enerji sınıflandırılır

example the weight and speed of a rolling rock will give you its potential energy value

örneğin yuvarlanan bir kayanın ağırlığı ve hızı size potansiyel enerji değerini verecektir

the movement is its momentum the force and thrust created is called impetus movement

hareket onun momentumudur oluşturulan kuvvet ve itme itici güç olarak adlandırılır hareket

is impetus momentum can also relate to the driving force or impetus of a course of events

itici güçtür momentum sürüşle de ilgili olabilir bir olay akışının gücü veya itici gücü,

how one action or event can have an effect on other things the size of the effect and

bir eylem veya olayın diğer şeyleri nasıl etkileyebileceği, etkinin boyutu ve

how long it will last relates to its momentum the discussion of a controversial topic will

ne kadar süreceği, momentumuyla ilgilidir, tartışmalı bir konunun tartışılması,

gain momentum as more people become involved

daha fazla insan dahil oldukça ivme kazanacaktır.

the word momento refers to an object that has been kept as a reminder of a past event

momento kelimesi, geçmiş bir olayı hatırlatmak için saklanan bir nesneyi ifade eder,

a memento is a souvenir it is something that has been put aside as a treasured possession

bir hatıra bir hatıradır, değerli bir mülk olarak bir kenara bırakılmış bir şeydir,

a keepsake is a memento a photograph taken at a special event can be a memento something

bir hatıra hatıradır, özel bir olayda çekilmiş bir fotoğraf bir hatıra olabilir

bought during a trip to a particular place is a memento so as you can see the words momentum

belirli bir yere yapılan bir gezi sırasında satın alınan bir şey bir hatıradır, yani momentum

and memento are very different indeed

ve memento kelimelerinin gerçekten çok farklı olduğunu görebilirsiniz

and you can find all of my english lessons on my youtube channel they are all there for

ve tüm İngilizce derslerimi youtube kanalımda bulabilirsiniz, hepsi sizin için orada,

you to watch yes we are live now coming to you live from the birthplace of the english

evet biz canlı şimdi size ingilizcenin doğum yeri olan ingiltere'den canlı olarak geliyor

language which is england

hello everyone hello mr duncan what a hot humid rainy day it is here in the uk

merhaba herkese merhaba bay duncan ne kadar sıcak nemli yağmurlu bir gün burada ingiltere'de

do you like my little duck is that because of the wet weather outside it is good weather

küçük ördeğimi seviyor musunuz, dışarıdaki yağışlı hava nedeniyle iyi

for ducks because it is raining today we've had a lot of rain and this is my little duck

ördekler için hava çünkü bugün yağmur yağıyor çok yağmur yağdı ve bu benim küçük ördeğim ördeğimi

would you like to hold my duck uh why not don't worry it's not a euphemism is that one

tutmak ister misin uh neden merak etme bu bir örtmece değil ne

of the ones that lights up when you put it in your bath this is a very clever duck because

zaman yananlardan biri banyonuza koyarsınız bu çok akıllı bir ördek çünkü

if you when you put it in your bath it will light up and you can you can have a bath in

banyonuza koyarsanız yanar ve vücudunuzdan utanırsanız diye karanlıkta banyo yapabilirsiniz.

the dark just in case you feel embarrassed by your body when was the last time you had

a bath mr duncan when you feel embarrassed by your body or maybe something else you see

banyo yaptığınız zaman bay duncan vücudunuzdan veya belki başka bir şeyden utandığınızı hissettiğinizde

and lots of people are talking about how embarrassed they are about things uh quite a few sort

ve birçok insan bazı şeyler hakkında ne kadar utandıklarından bahsediyor uh insanların bizimle paylaştığı birkaç tür

of clothing related embarrassing moments that people have shared with us going into a bank

giyimle ilgili utanç verici an bir bankaya

somebody said and realized that their shorts were inside out we've all made clothing mistakes

birisi şortunun tersyüz olduğunu söyledi ve fark etti hepimiz giyim hataları yaptık evden çıkmadan

when you don't check yourself properly before you go out of the house and then someone points

önce kendinizi düzgün bir şekilde kontrol etmezseniz ve sonra birisi

out something that you've done wrong you know you've got a dirty mark or something i want

yanlış yaptığınız bir şeye işaret ederse bilirsiniz sizi kirli bir işaretim var ya da istediğim bir şey var

shall i share an embarrassing moment steve had an embarrassing moment is it no i meant

utanç verici bir anı paylaşayım mı steve utanç verici bir an yaşadı mı hayır

another one oh another one we haven't we have one that happened yesterday it mr steve's

başka bir tane demek istedim oh başka bir bizde yok bizde dün olan bir tane var o bay steve'in

mum's something something a little embarrassing that made stephen comfortable tell us what

annesinin biraz utanç verici bir şeyi var bu stephen'i rahatlattı bize diğerinin ne olduğunu söyle

the other one is i've got a food related embarrassment um so i obviously i'm in sales i think i've

yemekle ilgili bir utancım var bu yüzden açıkçası satış yapıyorum sanırım

explained that before and i go see about four customers a day something like that okay and

bunu daha önce açıkladım ve günde yaklaşık dört müşteri görmeye gidiyorum böyle bir şey tamam ve

uh i'd had my lunch and i like to have a nice sticky sort of creamy cake at lunch time so

uh, öğle yemeğimi yemiştim ve öğle yemeğinde güzel, yapışkan bir kremalı pasta yemeyi seviyorum, bu yüzden

i'd had this delicious cake for lunch and what i'd forgotten to do is check in the mirror

öğle yemeğinde bu lezzetli pastayı yemiştim ve yapmayı unuttuğum şey aynaya bakmayı,

went to see about two or three customers in the afternoon and didn't realize nobody had

yaklaşık iki kişiyi görmeye gittim. veya öğleden sonra üç müşteri ve kimsenin

said anything i've got a great big blob of cream on the side of my face and icing and

bir şey söylemediğini fark etmedim yüzümün yanında büyük bir krem ​​lekesi ve buzlanma var ve

nobody said to me oh do you realize you've got some i mean i looked in the mirror i was

kimse bana söylemedi oh, sende biraz olduğunun farkında mısın ? aynaya baktığımda

so embarrassed to think that those customers had seen me and i'd obviously bit into a great

o müşterilerin beni gördüklerini ve belli ki

big cream cake at lunch time and didn't realise i've got icing and cream all over my face

öğle yemeğinde büyük bir kremalı pastayı ısırdığımı ve yüzümün her tarafının krema ve krema ile kaplandığını fark etmediğimi düşünerek çok utandım.

was it was it a cake or a pie it was a cake okay so i probably was in a rush uh stuffed

pasta mı turta mı pastaydı tamam bu yüzden muhtemelen acelem vardı uh

this cake into my face and didn't check in the mirror in my car oh yes i look lovely

bu pastayı suratıma doldurdum ve arabamdaki aynaya bakmadım oh evet

and beautiful for my customers no anyway that was embarrassing that's embarrassing it's

müşterilerime güzel ve güzel görünüyorum hayır zaten bu utanç verici bu

a bit like having something between your teeth as well you might find yourself in a situation

biraz da dişlerinizin arasında bir şey olması gibi bir durum olabilir, öğle

where you maybe you've had salad for your lunch and then and then you go somewhere and

yemeğinde salata yemiş olabilirsiniz ve sonra bir yere gidersiniz ve

you've got a little bit of food stuck between your teeth but you don't realize until you

biraz yemeğiniz kalır. dişlerinizin arasında ama

get back home and all day you've been you've been going around meeting all of your customers

eve dönünceye kadar farketmiyorsunuz ve bütün gün dolaşıp tüm müşterilerinizle

with with a great big piece of lettuce or maybe spinach spinach is the one yes that

koca bir parça marul ya da belki ıspanakla buluşuyorsunuz.

people talk about that gets stuck in your teeth and it's dark so it shows up and it

bunun hakkında konuşmak dişlerinize takılıyor ve hava karanlık, bu yüzden ortaya çıkıyor ve

stays there a long time yes but yes people have been embarrassed about all sorts of things

uzun süre orada kalıyor evet ama evet insanlar

talking english speaking english practicing english in front of groups of people people

insan gruplarının önünde ingilizce konuşmak ingilizce konuşmaktan

find embarrassing i mean you used to teach adults what used to teach all age groups when

utanıyorlar ben Çin'deyken tüm yaş gruplarına öğretilen şeyleri yetişkinlere öğretiyordunuz

you were in china and you used to find that people were embarrassed to practice their

ve insanların

english in front of other classmates yeah other colleagues i think speaking speaking

diğer sınıf arkadaşlarının önünde İngilizce pratik yapmaktan utandıklarını görüyordunuz evet diğer meslektaşlarım bence

out loud a lot of people feel embarrassed to speak with their their native language

yüksek sesle konuşmak birçok insanın hissettiği onların ana diliyle konuşmaktan utanıyorlar,

so imagine trying to stand up and talk in a language or or use a language that isn't

bu yüzden ayağa kalkıp bir dilde konuşmaya çalıştığınızı veya veya ana diliniz olmayan bir dili kullandığınızı hayal edin, bu

your first language so i can imagine that it's very very nerve-wracking you feel quite

yüzden bunun çok çok sinir bozucu olduğunu hayal edebiliyorum, oldukça

shy or afraid or even embarrassed so you can feel embarrassed by something that you haven't

utangaç veya korkmuş hissediyorsunuz veya hatta Utanmak yani henüz yapmadığın bir şey yüzünden utanabilirsin bu

yet done that's strange so we often think of embarrassment after we've done something

garip bu yüzden genellikle bir şey yaptıktan sonra utanmayı düşünürüz

but you can also feel embarrassed before you do something so if you are about to do something

ama bir şey yapmadan önce de utanabilirsin bu yüzden bir şey yapmak üzereysen

you might feel embarrassed by that thing that you've got to do speaking in front of people

utanabilirsin insanların önünde konuşmak zorunda olduğun o şeyden utanmak

is a little bit like performing and the more you practice doing it the easier it becomes

biraz performans sergilemek gibi ve bunu yapmak için ne kadar çok pratik yaparsan o kadar kolay oluyor

so i think this is a very common problem for people learning english and wanting to use

bu yüzden bence bu ingilizce öğrenen ve kullanmak isteyen insanlar için çok yaygın bir sorun.

english in front of other people you might find that embarrassment is part of the process

ingilizce diğer insanların yanında utanmanın sürecin bir parçası olduğunu fark edebilirsiniz

but it is also a normal part of doing anything christina never feels embarrassed at all embarrassed

ama aynı zamanda herhangi bir şey yapmanın normal bir parçasıdır christina asla utanmaz

and uh pedro made a comment earlier about don't fear making mistakes you can't actually

ve uh pedro daha önce hata yapmaktan korkma hakkında bir yorum yaptı. Aslında

you shouldn't uh you shouldn't fear it because it's only when you make mistakes that you

yapmamalısın, korkmamalısın çünkü sadece hata yaptığında

learn and therefore next time you hopefully won't make that same mistake again and then

öğrenirsin ve bu yüzden umarım bir dahaki sefere aynı hatayı tekrarlamazsın ve sonra

you become better at what you do yes it's like taking risks if you never take risks

yaptığın şeyde daha iyi hale gelirsin, evet bu almak gibi riskler asla risk almazsan

you never you don't achieve much in life we have to take risks and speaking with colleagues

hayatta pek bir şey başaramazsın risk almak zorundayız ve

trying to learn your english skills is a risk because you might be embarrassed or you might

ingilizce becerilerini öğrenmeye çalışan meslektaşlarınla ​​konuşmak bir risk çünkü utanabilirsin ya da

make mistakes but it's the only way to learn but it's you know it's our egos that get battered

hatalar yapabilirsin ama bunu başarmanın tek yolu bu öğren ama biliyorsun ki hırpalanan bizim egolarımız

uh and the embarrassment you've got to do things badly before you can learn how to do

ve utanç, şeyleri düzgün yapmayı öğrenmeden önce kötü yapmak zorundasın,

them properly you can only prepare so much can't you at some point you have to just take

sadece çok fazla hazırlanabilirsin, değil mi bir noktada sadece almak zorundasın

a leap of faith and do whatever it is yes i think really a lot of it comes down to self-confidence

bir inanç sıçraması ve her ne ise onu yapın evet bence gerçekten çoğu özgüvene bağlı

having confidence in yourself having the the confidence to to do something so that is again

kendinize güvenmek bir şeyi yapacak özgüvene sahip olmak yani bu da tıpkı yeni kelimeler

something you have to learn just like learning new words you also have to learn confidence

öğrenmek gibi öğrenmeniz gereken bir şey ayrıca bir

how to do something from a point where you are learning to do it to the moment where

şeyi yapmayı öğrendiğiniz bir noktadan

you can do it confidently so it's it's all about learning everything in life is learning

güvenle yapabileceğiniz ana kadar bir şeyi nasıl yapacağınıza güvenmeyi de öğrenmelisiniz, bu yüzden hayattaki her şeyi öğrenmek öğrenmektir

and quite often you have to do it slowly so we actually call it a learning curve so the

ve çoğu zaman yavaş yavaş yapmanız gerekir, bu yüzden biz aslında buna bir öğrenme eğrisi deyin, bu nedenle

learning curve is where you start from one point and slowly you learn that particular

öğrenme eğrisi, bir noktadan başladığınız yerdir ve o belirli konuyu yavaş yavaş öğrenirsiniz, bu

subject so the curve relates to your improvement over time that's right over time so as you

nedenle eğri, zaman içindeki gelişiminizle ilgilidir, bu zamanla doğru olur, böylece

learn new things you you become more confident so learning leads to confidence yes thank

yeni şeyler öğrendikçe kendinize daha çok güvenirsiniz, böylece öğrenirsiniz güvene yol açar evet teşekkür ederim

you john please um please give the lesson a like and a thumbs up so that more people

john lütfen um lütfen dersi beğenin ve beğenin böylece daha fazla insan

can see you thanks for making that comment uh in the live chat um so have you uh have

sizi görebilir bu yorumu yaptığınız için teşekkürler canlı sohbette um yani

you talked about any embarrassing moments that you've had mr duncan well i remember

hiç utandığınız anlardan bahsettiniz mi Bay Duncan'a sahip oldum, okuldaki

one particular embarrassing moment on my first day ever at school first day at at infant

ilk günümde belirli bir utanç verici anı hatırlıyorum, bebek okulundaki ilk gün,

school so the first school that you go to besides kindergarten or nursery because i

yani anaokulu veya kreş dışında gittiğiniz ilk okul çünkü

didn't go to that because my mother wanted to look after me at home so i i never went

oraya gitmedim çünkü annem istedi bana evde bak o yüzden

to kindergarten i didn't go to nursery i didn't start school until i was about five i know

anaokuluna hiç gitmedim kreşe gitmedim beş yaşıma kadar okula başlamadım

that sounds strange because a lot a lot of kids nowadays start school or they go to kindergarten

bunun kulağa garip geldiğini biliyorum çünkü bugünlerde pek çok çocuk okula başlıyor veya anaokuluna gidiyorlar

or or nursery much younger so my first day at school we had to meet in a large hall an

veya ya da kreş çok daha genç, bu yüzden okuldaki ilk günüm büyük bir salonda bir

assembly hall and we were all standing up and then the the headmaster or should i say

toplantı salonunda buluşmak zorunda kaldık ve hepimiz ayaktaydık ve ardından o sırada müdür mü yoksa

the headmistress at the time because it was a woman who by the way went on later to slap

müdire mi demeliydim çünkü bu arada bir kadındı sonra

me she gave me a slap not the first person that's done that but not not that's not the

bana tokat attı o bana tokat attı bunu yapan ilk kişi değil ama

story the story is the head mistress said sit down children so everyone sat down except

hikaye bu değil değil hikaye baş müdire otur dedi çocuklar ben hariç herkes oturdu ben

for me i didn't sit down i i i was very slow to sit down so my friend next to me pulled

oturmadım i i ben oturmak çok yavaş bu yüzden yanımdaki arkadaşım

on my shorts he pulled them to to get me to sit down unfortunately my shorts came down

şortumu çekti oturmam için çekti maalesef şortum indi

but i didn't so this is my very first day at school the very first moments of my school

ama ben inmedim yani bu benim okuldaki ilk günüm hayatımın ilk anları okul

life and i had my shorts pulled down very embarrassing mr duncan very embarrassing did

hayatı ve şortumu indirdim çok utanç verici Bay Duncan çok utanç verici

you reveal anything that you didn't want other people to see uh well i was only five right

diğer insanların görmesini istemediğiniz herhangi bir şeyi ifşa ettiniz mi ah peki ben sadece beş yaşındaydım tamam tamam

okay to be honest there wasn't much there you weren't really worrying too much at the

dürüst olmak gerekirse pek bir şey yoktu orada değildiniz o zamanlar gerçekten çok endişe verici

time some people might say there isn't anything there now so mr duncan what is that is that

bazı insanlar şu anda orada hiçbir şey olmadığını söyleyebilir bu yüzden Bay Duncan bu nedir bu

the theme of today's lesson embarrassing moment the clue is in the fact that we've been talking

bugünkü dersin konusu utanç verici an

about it for a very long time yes it is mr steve yesterday had a little embarrassment

bunun hakkında çok uzun süredir konuşuyor olmamız gerçeğinde. uzun zaman oldu evet bay steve dün biraz utandım

didn't you well i'm not sure i want to talk about that mr duncan really well i do well

değil mi bunun hakkında konuşmak istediğimden emin değilim bay duncan gerçekten iyiyim

can i make it a very brief comment then mr steve yesterday because you you know i'll

çok kısa bir yorum yapabilir miyim o zaman dün bay steve çünkü siz biliyorum

tell the story because mr duncan will go on forever and ever i won't i won't go on forever

hikayeyi anlatacağım çünkü bay duncan sonsuza kadar devam edecek ve sonsuza kadar devam etmeyeceğim

i just want to explain this clearly mr steve yesterday went to see his mother unfortunately

sadece bunu açıkça açıklamak istiyorum bay steve dün annesini görmeye gitti ne yazık ki

he wanted also to go to the toilet not a number one but a number two and as we all know sometimes

o da gitmek istedi tuvalet bir değil iki numara ve hepimizin bildiği gibi bazen

having a number two in a place where other people are nearby can be very embarrassing

diğer insanların yakınlarda olduğu bir yerde iki numaraya sahip olmak çok utanç verici olabilir, bu

so steve had to go for a poopy at his mother's house something that can be a little embarrassing

yüzden Steve annesinin evinde kaka yapmak zorunda kaldı, bu biraz utanç verici olabilir.

because the downstairs toilet for the guests is very close to the place where you sit around

Misafirler için alt kattaki tuvalet, salonda oturduğunuz yere çok yakın olduğundan, çok

in the lounge it's very close so steve had to be very quiet he had to do everything very

yakın olduğundan Steve'in çok sessiz olması gerekiyordu, her şeyi çok

quietly so his mother couldn't hear him in the next room having a poop my mother is 90

sessiz yapması gerekiyordu, böylece annesi yan odada onu duyamayacaktı. bir kaka annem 90 yaşında

but her hearing is 100 uh she has the she hasn't lost any of her hearing at all uh but

ama işitmesi 100 uh var işitme duyusunda hiçbir şey kaybetmedi uh ama

um i turned the television up so that uh you know yes uh toilet embarrassment is is something

um televizyonu açtım böylece uh bilirsiniz evet uh tuvalet utancı

that a lot of people get from time to time anyway luckily when uh you know there was

çokça olan bir şeydir Neyse ki insanlar zaman zaman oluyor, neyse ki

a fan i made lots of noise other than the noises that you would expect to hear to try

bir fan olduğunu bildiğinizde, duymayı beklediğiniz seslerin dışında çok fazla gürültü yaptım ve dikkatinizi olup

and distract away from what was happening you mean you mean this noise didn't get that

bitenden uzaklaştırmak istiyorsunuz, yani bu sesin gelmediğini kastediyorsunuz.

yesterday mr duncan do you mean that noise steve definitely not that noise not that nice

dün bay duncan o gürültüyü kastediyor musunuz steve kesinlikle o gürültü değil o kadar güzel değil

valentina said she had a chocolate something chocolatey and didn't check her face in the

valentina çikolatalı bir şey söyledi ve aynada yüzünü kontrol etmedi

mirror went to school and had chocolate all over her upper lip a chocolate moustache well

okula gitti ve üst dudağının her yerinde çikolata vardı çikolatalı bıyık peki

a few licky lips that must have been very tasty very nice i had an interesting message

çok lezzetli olması gereken birkaç yalak dudak

earlier about misgendering someone oh that was a name a misgender no okay if you misgender

daha önce birine yanlış cinsiyet vermekle ilgili ilginç bir mesajım vardı oh bu bir yanlış cinsiyetin adıydı hayır tamam birini yanlış cinsiyetlendirirsen, o

someone it means you you think a person might be a woman or a man but they are the opposite

kişinin bir kadın ya da erkek olabileceğini düşündüğün anlamına gelir ama onlar tam tersi

something that is a very hot topic at the moment i'm sure you know but yes we had a

şu anda çok sıcak bir konu olan bir şey, eminim biliyorsunuzdur ama evet, bir bankada çalışan

very interesting message about someone who worked in a bank and a person came to them

biriyle ilgili çok ilginç bir mesaj aldık ve bir kişi

for some assistance and they used a name that seemed like a female name in fact is a female

yardım için onlara geldi ve görünen bir isim kullandılar. bir kadın adı gibi aslında bir kadın

name but also it can it can be a man's name so that the lady behind the counter said oh

adı ama aynı zamanda bir erkek adı da olabilir, böylece tezgahın arkasındaki bayan ah

you will have to ask her to come here to the bank and he said her no no i i'm the person

ondan buraya bankaya gelmesini istemen gerekecek ve o ona hayır hayır ben dedi.

that i'm talking about and i'm a man so it can happen sometimes especially certain names

Bahsettiğim kişi benim ve bir erkeğim bu yüzden bazen özellikle bazı isimler olabiliyor

yes so there are names maybe not in just in english but also other languages as well that

evet bu yüzden sadece ingilizcede değil diğer dillerde de

can be used for for male and female for example jack jack can be a man's name but also it

erkek ve kadın için kullanılabilen isimler var. örnek jack jack bir erkek adı olabilir ama aynı zamanda

might be a name given to a girl as well you can call a girl jack so quite often it is

bir kıza verilen bir isim de olabilir, bir kıza jack diyebilirsiniz, bu yüzden sıklıkla

an abbreviation of jackie or jacqueline so you have to be very careful sometimes when

jackie veya jacqueline'in kısaltmasıdır, bu nedenle kullanırken bazen çok dikkatli olmalısınız.

you are using names michelle is another one michelle so it is a a a variation of michael

michelle isimleri başka bir michelle, bu yüzden michael'ın bir varyasyonu

but but you can also have michelle as as a male name can you yes i've never heard of

ama aynı zamanda bir erkek ismi olarak michelle'e de sahip olabilirsiniz, evet

anyone called michelle a man especially especially if you are pronouncing it with with the french

michelle'e erkek diyen birini hiç duymadım, özellikle de bunu fransızca ile telaffuz ediyorsanız

accent well joe's the common one in english joe j-o-e is a man's name but joanne is a

aksan iyi joe, ingilizcede yaygın olan joe j-o-e bir erkek adıdır ama joanne bir

woman's name and that's often sheldon to j.o joe so i've got customers called joe but you

kadın adıdır ve bu genellikle j.o joe için sheldon'dır, bu yüzden joe diyen müşterilerim var ama

can only you can't tell from the pronunciation because they sound the same j-o being the

sadece telaffuzdan anlayamazsınız çünkü kulağa hoş geliyorlar aynı j-o,

abbreviation of joanna which is a female's name and joe it's short for joseph isn't it

bir kadın adı olan joanna'nın kısaltması ve joe, joseph'in kısaltması, değil mi

and it's j-o-e yes they sound the same joe only when you see them written down can you

ve j-o-e evet, aynı joe gibi geliyorlar, ancak onları yazılı gördüğünüzde

tell that j.o is a woman's name okay short for joanne so when you say something it sounds

j.o'nun bir kadın adı olduğunu söyleyebilir misiniz, tamam kısa joanne için yani bir şey söylediğinde kulağa

the same you can't see the spelling so when you say a word you can't see the spelling

aynı geliyor yazımı göremiyorsun yani bir kelime söylediğinde yazımı göremiyorsun bu

so so if you are using a word that sounds like another word maybe a male name that can

yüzden başka bir kelimeye benzeyen bir kelime kullanıyorsan belki bir erkek ismi olabilir

also be a female name as well so there are there are quite a few of them there are quite

aynı zamanda bir kadın ismi de olabilir, bu yüzden epeyce var onlardan epeyce var

a few joe's the common one in the uk quite often shortened from josephine yes that's

epeyce joe İngiltere'de yaygın olan isim oldukça sık josephine'den kısaltılır evet işte

it i've got a friend his name's courtney so courtney uh is can be a male or a female name

bu bir arkadaşım var onun adı courtney yani courtney uh hangi ülkede yaşadığınıza bağlı olarak bir erkek veya kadın adı olabilir,

depending on what country you live in so in some in some countries courtney can be a male

bu nedenle bazı ülkelerde courtney bir erkek

name here we would we would tend to think of courtney as being a female name well i've

adı olabilir, burada courtney'i bir kadın adı olarak düşünme eğilimindeyiz, peki

got a friend who's a man called courtney there is a famous singer of course yes courtney

benim bir arkadaşım var. courtney adında bir adam ünlü bir şarkıcı var tabi ki evet courtney

love courtney love which i believe what what wasn't courtney love the the girlfriend of

love courtney love ki inanıyorum ki courtney love ne değildi ki kurt'un kız arkadaşı

kurt cobain from nirvana from nirvana i think i think so i'm sure it was courtney love pedro's

nirvana'dan cobain nirvana'dan sanırım o yüzden eminim Courtney love pedro'nundu

gone pedro pedro never stays very long i've noticed sometimes he does um it may be something

gitti pedro pedro asla çok uzun kalmaz bazen yaptığını fark ettim um bunun bugün kutlanan

to do with the uh 200 years of brazilian independence that is being celebrated today uh well i would

brezilya'nın 200 yıllık bağımsızlığıyla ilgili bir şey olabilir uh pekala yapardım

i'm not sure if it's today okay september oh okay so so pedro is starting early i know

bugün olup olmadığından emin değilim tamam eylül oh tamam o yüzden pedro erken başlıyor biliyorum

it's 2022 it's next year okay fine well i think what pedro is doing forget that forget

2022 gelecek yıl tamam tamam peki bence pedro ne yapıyor unut bunu unut o

that you really do read those messages clearly forget that i think what pedro is doing is

mesajları gerçekten okuduğunu unut açıkça unut bence pedro ne yapıyor o

he's been reading a book about gladiators pedro said earlier and uh Spartacus okay being

gladyatörler hakkında bir kitap okuyor daha önce dedi ve uh Spartacus tamam

one so i think pedro is in training what is this gladiator what does this have to do with

bir olmak, bu yüzden bence Pedro eğitim alıyor bu gladyatör bunun Brezilya'nın bağımsızlığı ile ne ilgisi var

brazil's independence nothing well well pedro's from brazil and i'm just linking things together

hiçbir şey pek iyi değil Pedro Brezilya'dan ve ben sadece işleri kötü bir şekilde birbirine bağlıyorum

badly and maybe you know pedro because of his muscles is going to dress himself up in

ve belki de Pedro'yu şu yüzden tanıyorsun kasları

a gladiator's uniform i think he probably admires that look steve so steve earlier you

gladyatör üniforması giyecek bence muhtemelen o bakışa hayran

you accused me of talking about one thing for too long taking too long to get to the

point i think yes but the reason why we're talking about independence is of course today

bağımsızlıktan bahsediyoruz tabi ki bugün

is it is a special independence today you see is it oh yes of course is it it's the

özel bir bağımsızlık mı bugün görüyorsun öyle mi ah evet tabi ki

fourth of july is it i didn't i've forgotten the date mr duncan do you know how old the

4 temmuz mu öyle değil mi tarihi unuttum bay duncan nasıl olduğunu biliyor musun amerika

united states is it's uh 200 years old it is 245. 245. happy 245th birthday to the united

birleşik devletleri eski 200 yaşında 245. 245. amerika birleşik devletleri'nin 245. doğum günü kutlu olsun

states and of course they're celebrating their independence from us yeah as everyone does

ve elbette bizden bağımsızlıklarını kutluyorlar evet herkesin yaptığı gibi bu yüzden

so i don't think is there any country in the world that at some point isn't celebrating

dünyada herhangi bir ülke olduğunu sanmıyorum bir noktada bizden bağımsızlığını iyi kutlamayan dünya

their independence from us well i'd like to know if you're celebrating uh you brazilians

siz brezilyalılar

watching us very loyal band of people from brazil that watch mr duncan so you're celebrating

bizi izleyerek bay duncan'ı izleyen brezilya'dan çok sadık insanlardan oluşan bir grubu izleyerek

your 200 years independence which is a huge milestone in september next year so who are

200 yıllık bağımsızlığınızı kutlayıp kutlamadığınızı bilmek isterim ki bu gelecek yıl eylülde çok büyük bir dönüm noktası yani kimsiniz

you celebrating independence from who were you colonized by we'd like to know in brazil

bağımsızlığınızı kutluyorsunuz kimler tarafından sömürgeleştirildiniz brezilya'da bilmek isteriz i

i i i'm going to go with with one of two see this is where we are showing our ignorance

ben iki kişiden biriyle gideceğim bakın burası cehaletimizi gösterdiğimiz yer

here well that's why i'm asking so i don't want to share my ignorance why i'm asking

işte bu yüzden soruyorum bu yüzden cehaletimi paylaşmak istemiyorum neden soruyorum

well you you kind of are by not knowing well i well i don't know why would i know it's

size iyi bilmeyerek bir nevi öylesiniz ben de bilmiyorum neden onun da

either i'm going to go with the spanish or or the french i don't think it's us it's you

ben de gideceğimi bileyim ispanyolca ya da fransızca ile gitmek bence biz değiliz bu bizi

can't blame us i don't think you can blame it there's normally three three possible countries

suçlayamazsın bence suçlayamazsın normalde üç olası ülke vardır

it's the spanish i'm not being rude here by the way because we're just wait wait wait

bu ispanyolca burada kaba davranmıyorum yol çünkü biz sadece bekliyoruz bekle bekle

steve i'm talking where we're the worst where the worst well so the worst we are actually

steve en kötü olduğumuz yerden bahsediyorum en kötüsü de yani en kötüsü aslında ne yazık ki

unfortunately steve i hate it i don't know i don't know the statistics anyway it was

steve bundan nefret ediyorum bilmiyorum istatistikleri bilmiyorum zaten öyleydi

portugal so it was close to spain yes portugal portuguese yes of course the portuguese had

portekiz bu yüzden ispanya'ya yakındı evet portekiz portekizce evet tabii ki portekizliler

their fair share of colonizing yes but but we we unfortunately i'm not saying that this

sömürgeleştirmede adil bir paya sahipti evet ama biz maalesef bunun

is a good thing but we win we win the competition for for conquering other countries not sure

iyi bir şey olduğunu söylemiyorum ama biz kazanırız diğer ülkeleri fethetme yarışmasını kazanırız bunun

about that it's nothing to do with us anyway it's true so uh yes interesting so i wonder

bizimle hiçbir ilgisi olmadığından emin değilim zaten bu doğru çok uh evet ilginç bu yüzden merak ediyorum

in brazil do people still speak portuguese are there still people that speak portuguese

brezilya'da insanlar hala portekizce konuşuyor mu hala portekizce konuşan insanlar var mı merak

i wonder be interested to know maybe well this is one of the reasons why religion is

ediyorum merak ediyorum bilmek belki iyi dinin nedenlerinden biri gördüğünüz filipinlerin

celebrated in or followed in many countries of the philippines you see so the philippines

birçok ülkesinde kutlanır veya takip edilir, bu nedenle geçmişte o ülkeyi kolonileştiren

is mainly catholic because of the the people who colonized that particular country in the

insanlar nedeniyle filipinler çoğunlukla katoliktir,

past so you do find there are still traces or or signs of the past in many places if

bu nedenle birçok yerde hala geçmişin izleri veya işaretleri olduğunu görürsünüz.

you go to malaysia for example malaysia used to be a british colonies not anymore but it

malezya'ya gidersiniz örneğin malezya eskiden bir ingiliz kolonisiydi artık değil ama

did have independence many years ago but there are still streets that are named after british

yıllar önce bağımsızlığına kavuştu ama hala ingiliz krallarının adını taşıyan sokaklar var

kings so it's still there now and many of the colonial buildings still exist in malaysia

yani şimdi hala orada ve sömürge binalarının çoğu malezya'da hala var

so it is very interesting you can you can still look back and see the colonial past

yani çok ilginç hala geriye dönüp bazı ülkelerin sömürge geçmişini görebiliyorsunuz

of certain countries but we were never colonized well we were well we were yes we were but

ama biz hiçbir zaman sömürgeleştirilmedik iyi durumdaydık evet öyleydik ama

that was a very long time ago the french

bu çok uzun zaman önceydi fransızlar

yes i was and the romans of course yes and what and nordic people as well nordic yeah

evet ben öyleydim ve romalılar tabii ki evet ve ne ve nordic insanlar da nordic evet evet

yeah the vikings yes those damn angles yes it's not like we've never been conquered we

vikingler evet o lanet olası açılar evet hiç fethedilmedik gibi değil

have but the last i think was the french wasn't it which is why we've got so many french words

ama bence sonuncusu fransızlar öyle değil miydi bu yüzden bu kadar fethedildik ingilizce fransız dilinden türetilen pek çok fransızca kelime

derived from the french language in english yes you will find that the the english language

evet, ingilizcenin fransızca cermen kökenli

is full of lots of interesting words that come from french germanic and of course let's

birçok ilginç kelimeyle dolu olduğunu göreceksiniz ve tabii ki

not forget our old friend latin a good old norman conquest hello latin nice to see you

eski dostumuz latini de unutmayalım eski güzel bir norman fethi merhaba latince güzel

today latin uh portugal celebrates independence day as well uh says louis unfortunately it's

bugün görüşürüz latince uh portekiz bağımsızlık gününü de kutluyor uh diyor louis ne yazık ki bugün

the 10th of june so so who were portugal uh this is getting quite complex now so who portugal

10 haziran yani kim portekiz ah bu şimdi oldukça karmaşık hale geliyor peki portekiz kim

are celebrating their independence but from who uh so they've colonized countries but

bağımsızlığını kutluyor ama kimden ülkeleri sömürgeleştirdiler ama

they were also colonized you see hundreds of years ago people were people were invading

onlar da kolonileşmişti bak yüzlerce yıl önce insanlar her yeri işgal ediyorlardı sol sağ yani sağ sağ sol yani bir

countries all over the place left right i mean if you you know left right and centre

bilseniz

they were invading it was always good there was always going on they were always climbing

işgal ediyorlardı her zaman iyiydi orası hep devam ediyordu her zaman

over each other's fences boats were arriving on the shores and colonizing countries that's

üstlerine tırmanıyorlardı başkalarının çitleri tekneleri kıyılara ve kolonileşen ülkelere yaklaşıyordu işte bu

what uh that's what went on hundreds of years ago hundreds of years ago yes thousands of

yüzlerce yıl önce olan buydu yüzlerce yıl önce evet binlerce

years ago probably thousands of years ago i think i think uh sort of invasions were

yıl önce muhtemelen binlerce yıl önce bence bu tür istilalar

very slow events in those days because they didn't have that many boats so i don't i don't

çok yavaş olaylardı. gün çünkü o kadar çok tekneleri yoktu, bu yüzden

think you used to have you know sort of hundreds or a thousand years ago you might not have

yüzlerce veya bin yıl önce

had big battles and one battle solved it all you probably had lots of little incursions

büyük savaşlar yapmamış olabilirsiniz ve bir savaş muhtemelen sahip olduğunuz her şeyi çözmüş olabilirdiniz. pek çok küçük saldırı

incursions that's a good word mr duncan it's a great word incursion so if you have a little

iyi bir kelime bay duncan bu harika bir kelime istilası bu yüzden küçük bir

sort of mini invasion

tür mini istila yaşarsanız

i think i think you might be having a mini invasion at the moment john says that uh that

sanırım şu anda mini bir istila yaşıyor olabilirsiniz john uh

he is still his wife's colony he's been colonized by his wife i like that one so that's that's

hala karısının olduğunu söylüyor koloni karısı tarafından kolonileştirildi bunu beğendim yani bu

very funny yes it uh it means does that mean that your wife owns you john and is able to

çok komik evet bu uh bu, karının sana sahip olduğu ve

uh rules you completely and uh has complete autonomy over you okay a strange way of describing

seni tamamen yönetebildiği ve senin üzerinde tam bir özerkliğe sahip olduğu anlamına mı geliyor?

a marriage just you make up all the rules as well that you have to follow that should

sadece bir evliliği tarif ederken uyman gereken tüm kuralları sen uyduruyorsun bu arada sesli

be one of the vowels by the way when you get married do you promise to have autonomy over

harflerden biri olmalı bu arada evlenirken kocan üzerinde sonsuza kadar ve sonsuza dek özerk olacağına söz veriyor musun?

your husband forever and ever until he leaves you after a blazing row and slams the door

kürek çeker ve kapıyı çarpar

and goes to live with his secretary do you portugal was part of spain yes welcome originally

ve sekreteriyle yaşamaya gider portekiz ispanya'nın bir parçasıydı evet aslen hoşgeldin evet

yes and also don't forget that france france originally was part of germany it gets very

ve ayrıca fransa'nın aslen almanya'nın bir parçası olduğunu da unutma çok

confusing we all invaded each other back in the day yes there was a lot of there was a

kafa karıştırıcı oluyor o zamanlar hepimiz birbirimizi işgal etmiştik evet çok şey vardı çok

lot of uh a lot of colonization going on yes i love the way you're so flippant about it

fazla kolonizasyon oluyordu evet bu konuda bu kadar küstah olmana bayılıyorum işlenen

well imagine imagine all the atrocities that were committed yes don't you don't sound so

tüm vahşetleri hayal et evet sesin o kadar neşeli gelmiyor mu?

cheerful about it i'm not sounding cheerful who remembers those atrocities well there

bu konuda kulağa neşeli gelmiyorum kim o vahşeti iyi hatırlıyorsa

would be i mean there's there's very rarely a peaceful takeover of another country no

olabilir yani çok nadiren başka bir ülkenin barışçıl bir şekilde ele geçirilmesi olur hayır

very rarely no very rarely but anyway we're talking about embarrassing though i wonder

çok nadiren hayır çok nadiren ama yine de utanç verici bir şeyden bahsediyoruz ama merak ediyorum

if there's ever been an embarrassing attempt well the americans have had many attempts

hiç böyle bir olay oldu mu? utanç verici bir girişim pekala amerikalılar ülkeleri işgal etmek için birçok girişimde bulundular

at trying to invade countries and it's gone horribly wrong yes well i suppose a good one

ve korkunç derecede yanlış gitti evet pekala sanırım iyi bir tanesi küba tam olarak

is cuba exactly that was the one i was thinking of where they tried to uh they tried to blow

düşündüğüm yerdi

castro up with a an exploding cigar which which didn't go very well which which is funny

çok iyi gitmeyen patlayan bir puro ki bu düşününce komik geliyor

when you think about it it's one of the strangest ways of of assassinating someone with an exploding

patlayan bir puroyla birini öldürmenin en garip yollarından biri

cigar well it's original steve and everyone no one's successfully managed to colonize

bu orijinal steve ve herkes kimse afganistan'ı kolonileştirmeyi başaramadı

afghanistan everyone's failed at that one russians have had a go americans have had

herkes başarısız oldu bir ruslar gitti amerikalılar gitmek zorunda kaldı

to go we've had to go everyone's had a go why do you all sound so jolly when you're

biz gitmek zorunda kaldık herkes gitmek zorunda kaldı bundan bahsederken neden hepiniz bu kadar neşeli konuşuyorsunuz

talking about this i think isn't it the chinese it's one of the only countries that have never

bence orası çin değil mi tek ülkelerden biri hiç

really been invaded it's been invaded everyone's tried it the americans did the british did

gerçekten işgal edilmedi işgal edildi herkes denedi amerikalılar yaptı ingilizler denediler mi

i know tried yes but not successfully yes there was an invasion many many years ago

biliyorum denediler ama başarılı olmadı evet yıllar önce çin'de bir istila oldu

in china yes but how long did it last i don't think i don't think they were not long ever

evet ama ne kadar sürdü bilmiyorum 'Uzun süredir

colonized everyone's trying to invade i'm talking about actually colonists as much as

sömürgeleştirilmediklerini düşünüyorum, herkes işgal etmeye çalışıyor, aslında sömürgecilerden bahsediyorum, aynı zamanda

i'm enjoying this the only country that happened somebody mentioned earlier about uh can i

bu olan tek ülkenin daha önce bahsettiğinden zevk alıyorum, ah,

unplug you about the the opium wars yes uh which uh yes we saw a program about that recently

sizi afyon savaşları hakkında fişten çekebilir miyim, evet uh hangi uh evet bununla ilgili geçenlerde bir program gördük mü

did we yes we did okay um horrible things that countries do to other countries uh there

evet yaptık tamam um ülkelerin diğer ülkelere yaptığı korkunç şeyler uh işte

we go once again we are kind of responsible for that i think we were for that one well

bir kez daha bundan biz sorumluyuz bence ondan biz sorumluyduk iyi

not us not us personally the americans were involved as well right oh dear anyways we're

biz değil biz kişisel olarak biz amerikalılar da işin içindeydi tamam canım her neyse geçmişte

not responsible for anything that's happened in the past no we we're not no no definitely

olan hiçbir şeyden biz sorumlu değiliz hayır değiliz hayır kesinlikle

not i'm pretty sure of that well well i i'm from france anyway so you know my my lineage

değiliz bundan oldukça eminim pekala ben fransalıyım zaten o yüzden sen soyumu bil ailem

my family part of my family is from french descent so there it's time for those flags

ailemin bir kısmı fransız asıllı o yüzden işte bayraklardan bahsettiğimiz dünya bayraklarının zamanı geldi bu yüzden

of the world talking of which we were talking about flags so look out for your favourite

en sevdiğin bayrağa dikkat et

flag maybe your flag is there amongst the many fluttering flags of the world

belki bayrağın dalgalanan birçok bayrak arasında oradadır dünya

it's

raining it's pouring mr duncan is snoring and mr steve is boring that's a lot you like

yağmur yağıyor yağıyor bay duncan horluyor ve bay steve sıkıcı bu çok hoşunuza gidiyor

that yes yeah yes yes china was invaded by mongolia says joseph yes that's probably correct

evet evet evet evet çin moğolistan tarafından işgal edildi joseph diyor evet bu muhtemelen doğru

uh interesting yes

uh ilginç evet

well mr duncan what are we doing next i thought there was a little lecture coming there nope

pekala bay duncan bundan sonra ne yapıyoruz diye düşündüm oraya küçük bir ders geliyordu hayır,

i hope you enjoy those flanks of the world and i hope you saw your flag there just somewhere

umarım dünyanın bu kanatlarından hoşlanırsınız ve umarım bayrağınızı orada bir yerlerde görmüşsünüzdür

please bear in mind we're not history teachers so if we don't always know the facts which

lütfen unutmayın ki biz tarih öğretmeni değiliz, bu yüzden gerçekleri her zaman bilmiyorsak, bu

is why we often ask

yüzden biz sık sık

there is a fine line between having knowledge and appearing completely ignorant unfortunately

bilgi sahibi olmak ile tamamen cahil görünmek arasında ince bir çizgi olduğunu sorun ne yazık ki

better to keep your mouth shut or ask if you are in any doubt that's embarrassing it's

çenenizi kapalı tutmak veya herhangi bir şüpheniz olup olmadığını sormak yatakta utanç verici şüpheyi gidermek için ağzınızı açmaktansa

in bed it's better to be thought as an idiot than to open your mouth in removal doubt

aptal olarak düşünülmek daha iyidir

i like that so mr duncan what's coming up next what's coming up next well we are talking

Bay Duncan bundan hoşlandım, bundan sonra ne geliyor, bundan sonra ne geliyor,

about embarrassing things words connected to being embarrassed so what is embarrassment

utanç verici şeylerden bahsediyoruz, utanmakla bağlantılı kelimeler, peki utanç

what is it how do we describe it in english well you can say you are embarrassed to be

nedir, bunu ingilizcede nasıl tarif ederiz, utanmaktan utandığınızı söyleyebilirsiniz

embarrassed to be embarrassed or of course personally you can say that you feel embarrassed

utanmak ya da elbette kişisel olarak utandığını söyleyebilirsin

you can have the feeling of being embarrassed or the feeling of embarrassment which describes

utanma hissine sahip olabilirsin ya da

the actual emotion itself the feeling of being embarrassed a moment of intense self-consciousness

gerçek duygunun kendisini tanımlayan mahcubiyet hissine sahip olabilirsin utanma hissinin yoğun bir öz-bilinç anı hoşuma gidiyor

i like that i think that is the best definition of embarrassment the intense feeling of self-consciousness

bence utanmanın en iyi tanımı bu, yoğun bir özgüven duygusu

for example when i had my shorts pulled down at school on my first day i felt very self-conscious

mesela okulda ilk gün şortumu indirdiğimde çeşitli sebeplerden dolayı kendimi çok utangaç hissettim

for various reasons one because well i was standing in front of everyone and two it was

bir çünkü herkesin önünde duruyordum ve iki

the day that i decided to wear no underwear no not really no i'm joking about that but

iç çamaşırı giymemeye karar verdiğim gündü hayır gerçekten hayır bununla ilgili şaka yapıyorum ama

it was embarrassing so self-consciousness quite often the feeling of being aware of

utandırıcıydı bu yüzden öz-bilinç çoğu zaman

your own inadequacies or weaknesses or maybe something that you've made a mistake doing

kendi yetersizliklerinin veya zayıflıklarının veya belki de yaptığın bir şeyin farkında olma hissi bir hata yapmak

perhaps the feeling of humiliation oh we've all been there we've all had that feeling

belki de aşağılanma hissi oh hepimiz oradaydık hepimiz bu aşağılanma hissini yaşadık

of being humiliated maybe in a contest could you feel embarrassed in a contest steve maybe

belki bir yarışmada belki bir yarışmada utanır mısın steve belki böyle

something like that yes if you i mean we like watching this this um quiz show called uh

bir şey evet demek istiyorsan bunu izlemeyi seviyoruz Bu yarışma programı uh

bullseye where people are uh putting darts into a dark board and they they score points

bullseye, burada insanlar karanlık bir tahtaya dart koyuyorlar ve puan kazanıyorlar

and prizes growing and sometimes they come on claiming that they're very good dance players

ve ödüller büyüyor ve bazen çok iyi dans oyuncuları olduklarını iddia ediyorlar

and then when they do start playing uh for whatever reason nerves they perform very badly

ve sonra dans etmeye başladıklarında her ne sebeple olursa olsun oynamaya başlıyorlar. çok kötü performans sergiliyorlar

and get very low scores and you can see that they're very embarrassed because i mean quite

ve çok düşük puanlar alıyorlar ve çok utandıklarını görebilirsiniz, çünkü

often people will tell the world that they're very good at something yes or will it say

çoğu zaman insanlar dünyaya bir konuda çok iyi olduklarını söyleyecekler, evet mi, yoksa ah, ben

oh i'm very good at something or other boast boast about their achievements but then when

çok iyiyim mi diyecekler? bir şey ya da başka bir şey başarılarıyla övünür ama sonra herkesin önünde

they publicly do something maybe nerve self-consciousness gets the better of them and you see that they're

bir şey yaptıklarında belki sinirsel öz-bilinç onlarda daha iyi olur ve

not very good and they will look embarrassed and of course you get physical signs and symptoms

çok iyi olmadıklarını görürsünüz ve utanmış görünürler ve tabii ki fiziksel belirti ve semptomlar alırsınız.

of embarrassment we'll look at that in a moment okay so a public error or mistake something

utanç, buna birazdan bakacağız tamam, bu yüzden genel bir hata veya hata

that you are doing in front of other people but you don't do it very well so as you just

diğer insanların önünde yaptığınız bir şey ama bunu pek iyi yapmıyorsunuz bu yüzden az önce

said maybe you've been telling people that you are very good at something you've been

söylediğiniz gibi belki de insanlara övündüğün bir şeyde çok iyisin

boasting oh yes yes i'm i'm a very good darts player yes yes i'm going to do very well on

oh evet evet ben çok iyi bir dart oyuncusuyum evet evet bu gece hedef tahtasında çok iyi yapacağım

bullseye tonight but then when you start throwing the darts you keep missing the board so you're

ama sonra dart atmaya başladığında tahtayı kaçırmaya devam ediyorsun yani

not as good as you said so sometimes you have to put your money where your mouth is you

söylediğin kadar iyi değilsin bu yüzden bazen paranı ağzının olduğu yere koymalısın bunu

have to prove that you can do it so there is no point just saying it you have to prove

yapabileceğini kanıtlaman gerekiyor o yüzden sadece söylemenin bir anlamı yok kanıtlaman gerekiyor

it and quite often when you come to actually proving something you might not be as good

ve sıklıkla geldiğinde aslında düşündüğün kadar iyi olmayabileceğin bir şeyi kanıtlamak

as you think and it can be very embarrassing yes and i i've been in sort of i'm not very

ve bu çok utanç verici olabilir

good at general knowledge so sometimes that we might have quizzes at work and i very rarely

nadiren

get any answers correct because one my brain isn't quick enough to come up with the answers

herhangi bir cevabı doğru alıyorum çünkü bir beynim cevapları bulmak için yeterince hızlı değil

and two i might not know the answers anyway so that's a bit embarrassing when you have

ve iki cevapları zaten bilmiyor olabilirim bu yüzden düşük bir puanınız olduğunda bu biraz utanç verici

a low score because uh it's then everyone perceives you as someone who has poor general

çünkü o zaman herkes sizi genel

knowledge so your fear also could be not only not answering the question but also answering

bilgisi zayıf bu yüzden korkunuz sadece soruyu cevaplamamakla kalmayıp aynı zamanda

the question incorrectly so that can be just as embarrassing so so not knowing something

soruyu yanlış cevaplamak da olabilir, bu yüzden bir şey bilmemek

or just making a guess and getting it wrong can be equally embarrassing i think so yes

veya sadece bir tahminde bulunmak ve yanlış yapmak da aynı derecede utanç verici olabilir bence çok evet

that's quite good here's another one to make a mistake in public yes a public mistake something

bu oldukça iyi işte toplum içinde hata yapmak için bir tane daha evet

that everyone can see and these days could well be recorded for everybody to see forever

herkesin görebileceği bir şey ve bu günler herkesin görmesi için sonsuza kadar kaydedilebilir evet

yes i mean you know go back sort of 50 years or even go back 20 years and uh the chances

yıllar ve uh, bir mobil cihaza

of you doing something that would be recorded on a mobile device would be you know unlikely

kaydedilecek bir şey yapma şansınız, muhtemelen pek iyi olmadığını bilirsiniz,

well they didn't exist well that's what i mean but now everyone's got a mobile phone

iyi bir şekilde var olmadılar, demek istediğim buydu ama şimdi herkesin

mobile device with a high quality camera in it so any mistakes that you make any embarrassing

içinde yüksek kaliteli bir kamera olan bir cep telefonu mobil cihazı var. Yaptığınız herhangi bir hata herhangi bir utanç verici

moments could well be captured forever and put onto youtube for everybody to laugh at

an sonsuza kadar kaydedilebilir ve herkesin gülmesi için YouTube'a yüklenebilir burada canlı yayınımızda

there are many embarrassing moments recorded here on our live stream and that's one of

kaydedilen birçok utanç verici an var ve bu

the things about doing something live that's i suppose that's one of the reasons why not

canlı bir şeyler yapmanın yanlarından biri, sanırım bu en önemli şeylerden biri. Pek

many people do this live so there are many people many english teachers for example who

çok insanın bunu canlı yapmamasının sebepleri, bu yüzden birçok insan var, örneğin derslerini kaydeden birçok İngilizce öğretmeni var

record their lessons but they never do it live because this is very difficult we make

ama bunu asla canlı yapmıyorlar çünkü bu çok zor,

it look easy don't we well we make it look very easy uh willian willian mello says in

kolaymış gibi gösteriyoruz, değil mi, pekala, çok kolaymış gibi gösteriyoruz uh willian willian mello

brazil there's a word that they use commonly now called cringe ah one generation it might

brezilya'da şu anda yaygın olarak kullandıkları bir kelime olduğunu söylüyor cüret ah bir nesil,

be ashamed of another generation and it causes somebody to cringe which is a word that we

başka bir nesil utanabilir ve bu bizim burada kullandığımız bir kelime olan birinin yaltaklanmasına neden olur

do use here um it's other people being embarrassed at somebody else so so maybe you feel cringe

um diğer insanların başka birinden utanması yani belki

when when you you are feeling embarrassed for another person but you can cringe for

başka biri için utandığında utanıyorsun ama

yourself as well you cringe oh why did i do that why did i say that so it is a sort of

kendin için de utanabiliyorsun utanıyorsun ah neden bunu yaptım neden bunu söyledim yani bu

reaction to something that you find embarrassing so it is actually the reaction the reaction

senin utanç verici bulduğun bir şeye bir tür tepki yani bu aslında bir

when you cringe quite often in somebody else why why did i why did i say that well yeah

başkasından sık sık yaltaklandığınızda verilen tepkidir neden ben neden

i think it's a yes something could be cringe-worthy you can cringe at yourself can't you but that

öyle dedim

would be just embarrassment maybe you are watching a bad movie a bad movie that's been

sadece utanç verici ol belki kötü bir film izliyorsun kötü bir film

made and it's awful it's terrible maybe you're watching the latest fast and furious movie

çekilmiş ve bu korkunç belki son hızlı ve öfkeli filmini izliyorsun

and you are cringing because they go into space yes i'm not joking in the latest fast

ve uzaya gittikleri için yaltaklanıyorsun evet şaka yapmıyorum en son hızlı

and furious movie which is where they race around in cars steve they actually go into

ve öfkeli film, arabaların içinde yarıştıkları yer steve aslında

space well in a car we know that all programs come to an end once they put aliens in there

bir arabanın içinde uzaya gidiyorlar, uzaylıları oraya koyduklarında tüm programların sona erdiğini biliyoruz,

you know yes so yes one generation can cringe at the actions of another generation

bilirsiniz evet, bu yüzden evet bir nesil yaltaklanabilir. başka bir nesil, başka birinin davranışlarından dolayı

they feel it's other people feeling embarrassed because of somebody else's behavior but they

diğer insanların utandığını hissederler ama

might not necessarily be embarrassed themselves it could be you know you see somebody dressed

kendileri de

in very provocative clothing uh you know short skirts or something like that and you might

cringe because that person to your mind it looks awful and you think it's embarrassing

utanmayabilirler. Aklınıza göre bu korkunç görünüyor ve siz bunun utanç verici olduğunu düşünüyorsunuz

but to them they don't feel embarrassed at all they just feel really good but you might

ama onlar için hiç utanmıyorlar, sadece gerçekten iyi hissediyorlar ama

cringe at somebody else's actions or maybe another person's bad taste so maybe they're

başka birinin davranışlarından ya da belki başka bir kişinin kötü zevkinden utanabilirsiniz, bu yüzden belki de

wearing clothing that really doesn't suit them maybe they are overweight but they are

öyle giyiniyorlardır. onlara gerçekten yakışmıyor belki kilolular ama

wearing very tight clothing you might cringe because oh oh dear oh you feel embarrassed

çok dar kıyafetler giyiyorlar utanabilirsin çünkü ah ah canım ah

on behalf of them to reveal sorry can i just say olga makes a very good point if you watch

onlar adına ifşa etmekten utanıyorsun kusura bakma kusura bakma olga çok iyi bir noktaya değinmiş diyebilir miyim

yourself at parties she says that she doesn't like watching somebody has filmed a party

kendine bakarsan partiler birinin bir partiyi filme çekmesini izlemekten hoşlanmadığını

and she's dancing uh she hates looking and that that is something you can cringe at yourself

ve dans ettiğini uh bakmaktan nefret ettiğini ve bu durumda kendine yaltaklanabileceğin bir şey olduğunu söylüyor

in that situation oh you can't you can't just you can't look well again you're feeling embarrassed

oh yapamazsın yapamazsın sadece bakamazsın peki yine

by your own actions yes but but they're in front of you so we could we can feel self-conscious

kendi davranışlarından dolayı utanıyorsun evet ama ama onlar senin önündeler yani utangaç hissedebiliriz

but also we can feel embarrassed by watching ourselves afterwards like steve does steve

ama sonrasında kendimizi izleyerek utanabiliriz steve'in yaptığı gibi steve

always feels like steve always feels embarrassed when he watches this afterwards i don't watch

her zaman steve'in her zaman hissettiği gibi hisseder o bunu daha sonra izlediğinde utanıyor ben

this afterwards but but but but i i don't i don't feel embarrassed by any of this i

bunu daha sonra izlemem ama ama izlemiyorum ama bunların hiçbirinden

have no shame and jimmy makes a good point okay embarrassing moments can become inspiring

utanmıyorum ve jimmy iyi bir noktaya değiniyor tamam utanç verici anlar

material for creating comedies yes yeah exactly well as they say comedy and tragedy are sometimes

yaratmak için ilham verici malzeme olabilir komediler evet evet aynen dedikleri gibi komedi ve trajedi bazen

one and the same they are the same thing so you can have something that is dark or maybe

bir ve aynıdır onlar aynı şeydir yani karanlık bir şey olabilir veya

something that is serious but it can still be handled in a funny way you can have embarrassing

ciddi bir şey olabilir ama yine de komik bir şekilde ele alınabilir utanç verici olabilir

situations that can be used for comedy a revealed secret steve i've got to get to this a revealed

komedi için kullanılabilecek durumlar ifşa edilmiş bir sır steve buna ulaşmam lazım ifşa edilmiş bir

secret might be embarrassing can you think of anyone recently oh yes can you think of

sır utanç verici olabilir son zamanlarda aklına gelen biri var mı oh evet

anyone recently who has been caught in an embarrassing situation a certain politician

son zamanlarda utanç verici bir duruma yakalanmış herhangi birini düşünüyor musun belli bir politikacı

hmm no longer working in his job strangely you should put that on because anarchy says

hmm artık işinde çalışmıyor garip bir şekilde bunu takmalısın çünkü anarşi diyor ki

did mr hancock resign or was he forced it was probably forced yes maybe a bit of both

bay hancock istifa mı etti yoksa zorlandı mı muhtemelen zorlandı evet belki ikisinden de biraz

the latter i would say i think sometimes what happens you always know that a politician

ikincisi derdim bazen ne olur her zaman bilirsin ki bir politikacı

is going to resign when everyone around them is supporting them it always happens this

etrafındaki herkes onları desteklerken istifa edecek bu her zaman olur bu

has happened so many times in the past i stand by matt hancock and everything he he did i

geçmişte pek çok kez oldu matt hancock'un ve yaptığı her şeyin yanındayım

still stand by him and i don't think he should resign but secretly behind the scenes everyone

hala onun yanındayım ve istifa etmesi gerektiğini düşünmüyorum ama gizlice arkasındayım herkesin

is telling him that he should resign and they always do so so yes a secret something that

ona istifa etmesi gerektiğini söylediği sahneler ve her zaman öyle yaparlar, evet,

you want to keep a secret has been revealed and quite often when you get married the best

sır olarak saklamak istediğiniz bir şey ortaya çıkar ve çoğu zaman evlendiğinizde sağdıcı

man gives a speech okay the marriage so and then he will reveal lots of embarrassing so

bir konuşma yapar, tamam, evlilik falan ve sonra o pek çok utanç verici şeyi açığa çıkaracak, bu yüzden

your best man is that you're probably your best friend somebody that somebody that knows

sağdıcınız, muhtemelen en iyi arkadaşınız,

you very well and they will then tell the whole audience all the wedding guests and

sizi çok iyi tanıyan birisiniz ve daha sonra tüm izleyicilere tüm düğün misafirlerini anlatacaklar ve

it's that is the the idea behind the best man's speech he will then reveal lots of embarrassing

sağdıç konuşmasının arkasındaki fikir bu. daha sonra,

moments that other people didn't know about to the whole wedding party but but nothing

diğer insanların bilmediği birçok utanç verici anı tüm düğüne ifşa edecek, ancak

that could end his marriage nothing that could end his marriage but embarrassing things things

evliliğini sona erdirebilecek hiçbir şey değil,

he might have done when he was at university or at school or on parties with all the lads

üniversitedeyken veya okuldayken yapmış olabileceği utanç verici şeyler dışında evliliğini sona erdirebilecek hiçbir şey olmayacak. okulda ya da tüm delikanlılarla partilerde

when he used to play when he used to play the digestive biscuit game that sort of thing

oynadığı zamanlar sindirim bisküvi oyunu oynadığında bu tür şeyler

i don't know mr duncan uh well um sergio says do you have a word for feeling embarrassed

bilmiyorum bay duncan uh pekala um Sergio başka biri utandığında utanmak için bir sözünüz var mı diyor

when someone else has done something embarrassing well i think crap is cringe cringe yes you

utanç verici bir şeyi iyi yapmış bence saçmalık küstahlık evet

you see something that that is embarrassing you see another person humiliate themselves

utanç verici bir şey görüyorsun başka birinin kendini küçük düşürdüğünü görüyorsun

but you also feel it yeah as well on behalf of them oh dear i can't believe i can't look

ama aynı zamanda bunu hissediyorsun evet onlar adına da evet canım inanamıyorum bakamıyorum az önce

i can't believe you just said that i can't believe that person's dancing like that i

söylediğine inanamıyorum o kişinin böyle dans ettiğine inanamıyorum

can't believe that he is wearing those clothes they really don't suit him oh my goodness

o kıyafetleri giydiğine inanamıyorum ona gerçekten yakışmıyor aman tanrım

oh it's not the 1970s anymore oh i'm cringing somebody gets up to to make a speech in front

oh artık 1970'ler değil oh utanıyorum biri ayağa kalkarak tüm şirket çalışanlarının önünde bir konuşma yapmaya kalkıyor

of all the company employees and it's a bad speech they're very nervous and they're just

ve bu kötü bir konuşma, çok gerginler ve

fluffing all the lines and an actor on stage or a singer that forgets the words of the

tüm replikleri kabartıyorlar ve sahnede bir aktör ya da şarkıların sözlerini unutan bir şarkıcı

songs or forgets the lines in a play you feel embarrassed for them so you're cringing oh

ya da bir oyundaki replikleri unutur onlar için utanırsın bu yüzden yaltaklanırsın ah canım

dear oh get them off uh yes so cringe is if you've gone we've seen many amateur dramatic

ah çıkar onları uh evet yani yaltaklanma, eğer gittiysen birçok amatör dramatik

uh productions and we've been to see them and they've been very poor uh performances

uh prodüksiyon gördük ve onları görmeye gittik ve performansları çok zayıftı

and you fee you're cringing you think oh i can't watch i'm so embarrassed for all these

ve utandığını düşünüyorsun oh izleyemediğimi düşünüyorsun tüm bu insanlar için çok utanıyorum

people steve's been in quite a few of them exactly i've been sitting watching steve and

steve bunların birçoğunda yer aldı tam olarak oturmuş izliyorum steve ve

i've been cringing watching him but we we have we have actually been along to see performances

ben Onu izlerken ürküyorduk ama biz aslında profesyonel aktör olmayan

amateur dramatic performances by people who are not professional actors they are just

insanların amatör dramatik performanslarını görmek için birlikteydik onlar sadece

acting as a hobby but we have walked out before now anyway olga makes a good point sorry um

bir hobi olarak oynuyorlar ama daha önce oradan ayrıldık zaten her neyse olga iyi bir noktaya değiniyor üzgünüm um

this is why we always run out of time it seems politicians are never embarrassed even when

işte bu yüzden hep zamanımız tükeniyor politikacılar söz verdiklerini yapmasalar bile asla utanmıyorlar

they do don't do what they promise get caught like mr hancock but they don't they never

bay hancock gibi yakalanıyorlar ama aslında hiç

really look embarrassed it's because somebody else mentioned earlier they're probably all

utanmış görünmüyorlar çünkü daha önce birisi daha önce bahsetmişti. muhtemelen tüm

psychopaths yes belarusia or sociopaths yes so they don't actually care that they do things

psikopatlar evet belarusya veya sosyopatlar evet bu yüzden bir şeyler yapmalarını gerçekten umursamıyorlar

and hope they don't get hope they don't get caught but when they do they couldn't care

ve yakalanmamalarını umuyorlar ama yakalandıklarında zaten

less anyway because in politics certainly in this country if you've had to resign for

daha az umursayamazlar çünkü siyasette kesinlikle bunda ülke, eğer iyi bir şey için istifa etmek zorunda kaldıysan,

something well you'll probably be back in a job in two or three years time someone will

muhtemelen iki ya da üç yıl içinde bir işe geri dönersin ve biri

just say to you oh just lie low you know give it a couple of years and i'll i'll get you

sana sadece "oh, sadece saklan, bilirsin, birkaç yıl bekle ve ben yapacağım" diyecektir. Sana

a job back in the cabinet again okay and now once again we find ourselves swimming in the

tekrar kabinede bir iş bulacağım tamam ve şimdi bir kez daha kendimizi siyasetin lağımında yüzerken buluyoruz

sewer of politics blushing yes that's it says riley kwang when when you're embarrassed come

kızararak evet bu riley kwang diyor utandığında hadi kızarıyorsun

on you blush can i can i continue with my lesson embarrassment is a mental and physical

utanabilir miyim dersime devam edebilir miyim? zihinsel ve fiziksel bir

reaction and this is one of the interesting things so maybe happiness when we think of

tepkidir ve bu ilginç şeylerden biridir yani belki mutluluk,

being happy you think of happiness oh you're happy but physically it can lift you up it

mutlu olmayı düşündüğümüzde aklınıza mutluluk gelir oh mutlusunuz ama fiziksel olarak sizi yükseltebilir,

can make you feel better just like being upset or sad but embarrassment is a very interesting

daha iyi hissetmenizi sağlayabilir tıpkı üzgün olmak gibi veya üzgün ama mahcubiyet çok ilginç bir

emotion because it is sort of in between those things because you do have very obvious physical

duygu çünkü bir nevi bu şeylerin arasında bir duygu çünkü mahcubiyetin çok bariz fiziksel

side effects of embarrassment one of them of course is the feeling of being sick you

yan etkileri var.

think of oh you you feel embarrassed you might feel a little nauseous you might feel as if

biraz mide bulandırıcı

you are going to to be sick maybe your heart starts to beat really quickly really fast

hasta olacakmışsınız gibi hissedebilirsiniz belki kalbiniz çok hızlı atmaya başlar çok hızlı

and of course the one that we often think of when a person is embarrassed they will

ve tabi ki insan utandığında çoğu zaman aklımıza gelen kişi kızarır

blush your face will turn red with embarrassment and that is because of your blood pressure

utancınızdan yüzünüz kızarır ve bunun nedeni kan basıncınızın

rising suddenly so because of your your system your body system it is producing maybe something

aniden yükselmesidir, bu nedenle sisteminiz nedeniyle vücut sisteminiz belki

that is making your heart go quicker so adrenaline might be flowing around your gut your body

kalbinizin daha hızlı çalışmasını sağlayan bir şey üretiyor olabilir bu yüzden adrenalin bağırsağınızda akıyor olabilir vücudunuzda

i'm not sure and the exact mechanism and then suddenly your face will become very red with

emin değilim ve tam mekanizma ve sonra aniden yüzün utançtan kıpkırmızı olur,

embarrassment so you can see a person become embarrassed it is something you can physically

bu yüzden bir kişinin utandığını görebilirsin bu fiziksel olarak görebildiğin bir şeydir bu

see it is something that a person has no control over valentina says that i often blush when

bir kişinin üzerinde hiçbir kontrolü olmayan bir şeydir valentina, utandığım zaman genellikle kızardığımı söyler

i'm embarrassed and i can't help it it's true i'm the same uh you know if somebody if i

ve bunu yapabilirim "Yardım et, ben aynıyım, biliyorsun, eğer biri

say something wrong and somebody points it out and people are sort of laughing at you

yanlış bir şey söylersem ve biri bunu işaret ederse ve insanlar sana

a bit i will blush straight away and uh it's just it's just a human reaction to embarrassment

biraz gülerse, hemen kızarırım ve uh, bu sadece bir insan tepkisidir. utanmak için

it's very it's very difficult it's it's an automatic reaction you've got no control over

bu çok çok zor bu otomatik bir tepki, üzerinde hiçbir kontrolünüz yok

it and all the blood vessels in your in your cheek cheeks dilate in your face and all the

ve yanaklarınızdaki tüm kan damarları yüzünüze doğru genişliyor ve tüm

blood goes to your face and it's a sure sign that you're embarrassed and it's difficult

kan yüzünüze akıyor ve bu sizin utanıyoruz ve

to suppress that to stop it yes because it's an automatic reaction autonomous i sometimes

bunu bastırmak zor onu durdurmak için evet çünkü bu otomatik bir tepki otonom bazen

wonder why it is a thing i sometimes wonder why why do we get embarrassed what is embarrassment

bunun neden bir şey olduğunu merak ediyorum bazen neden utandığımızı merak ediyorum

as a as a physical thing does does it help you in any way i don't know did were cavemen

fiziksel bir şey olarak utanç nedir size yardımcı olur mu Bilmiyorum herhangi bir şekilde mağara adamları

embarrassed when when they tried to catch a dinosaur and it was running too quickly

bir dinozoru yakalamaya çalıştıklarında ve dinozor çok hızlı koştuğunda ve

and it ran away and the the the caveman is standing there going ugg ugg and his face

kaçtığında ve mağara adamı orada durup ugg ugg diye seslendiğinde ve yüzü

is going red but it serves no purpose what what is the purpose of embarrassment there

kıpkırmızı olduğunda utandılar mı? amaç yok utanmanın amacı ne

must be uh there must be a a reason for it built into this sort of human psychology there

olmalı ah bunun bu tür insan psikolojisine yerleşik olmasının bir nedeni olmalı

must be an evolutionary purpose to it yes um i think i think it's all connected now

bunun evrimsel bir amacı olmalı evet um bence artık her şey

about that but i think it's all connected to the fight or flight it's that sort of thing

bununla bağlantılı ama bence hepsi savaş ya da kaç ile bağlantılı, bu tür bir şey, bu

so it is it is built in there because you never see animals become embarrassed you never

yüzden orada inşa edilmiştir çünkü hayvanların utandığını asla görmezsiniz, asla

see it see an embarrassed cat you never see cats going oh i'm ever so sorry oh oh oh did

utanan bir kedi görmezsiniz, kedilerin gidişini asla görmezsiniz oh çok üzgünüm oh oh oh az önce

i just do a wee wee on your carpet oh i'm so embarrassed

halının üzerine çiş mi yaptım oh çok utandım

nitram says some comedians base their comedy on embarrassment yes there is there is a definite

nitram bazı komedyenlerin komedilerini utanç üzerine kurduklarını söylüyor evet

connection between feeling embarrassed and humor definitely there is no doubt about that

utanma duygusu ile mizah arasında kesin bir bağlantı var kesinlikle buna hiç şüphe yok

hmm yes uh people talking about not liking blushing um what is the embarrassment of riches

hmm evet uh insanlar utanmayı sevmemekten bahsediyoruz um zenginliğin utancı nedir bu

that's an interesting one uh asked jamilla embarrassment of riches perhaps some people

ilginç ah diye sordu jamilla zenginliğin utancı belki

who've got lots of wealth feel embarrassed because other people haven't got it maybe

çok fazla servete sahip olan bazı insanlar utanıyor çünkü diğer insanlar buna sahip değil belki de bununla

that's what that's about yes you might feel awkward because you have a better life i remember

ilgili evet olabilir garip hissediyorum çünkü daha iyi bir hayatın var, hatırlıyorum, ben

when i was in china they used to throw money at me all the time for doing everything and

Çin'deyken her şeyi yaptığım için bana her zaman para fırlatırlardı ve

i i used to get really embarrassed by it i used to find it embarrassing not necessarily

bundan gerçekten utanırdım, bunu

from doing the job but everyone wanted to pay me for everything if i walked up the road

işi yapmaktan utanç verici bulmazdım ama Herkes bana her şeyin parasını ödemek istedi, eğer yoldan çıkıp

and crossed over to the other side someone would come up to me and throw money at me

diğer tarafa geçersem, biri yanıma gelir ve bana para fırlatırdı

not really but you know what i mean it's very strange very very strange situation when when

pek değil ama ne demek istediğimi anlıyorsunuz, bu çok garip çok çok garip bir durum siz ne zaman siz

you you're in that in that position and suddenly and certainly from my point of view i always

O pozisyondayım ve aniden ve kesinlikle benim açımdan her zaman

felt slightly ashamed and embarrassed by it because everyone could see you everyone was

biraz utandım ve utandım çünkü herkes seni görebiliyordu herkes seni

was watching you looking at you and sometimes following you around yes sergio makes a good

izliyordu sana bakıyor ve bazen seni takip ediyordu evet sergio iyi bir

point um that psychologically this is all connected to shame and guilt and it's a social

noktaya değiniyor um psikolojik olarak bunların hepsi utanç ve suçluluk duygusuyla bağlantılıdır ve bu sosyal bir

thing and it uh it's very ancient it goes it's a deep set deep root it's an automatic

şeydir ve uh çok eskidir o çok derinlere kök salmıştır

automatic reaction of your body to blush and embarrassment it must have a purpose in society

vücudunuzun kızarmaya ve utanmaya otomatik olarak verdiği bir tepkidir toplumda bir amacı olmalıdır

a social mistake here we go steve a social mistake or a faux pas oh william willian has

hata burada başlıyoruz steve sosyal bir hata ya da gaf oh william willian

just put that on the live chat well this has been on the screen for ages that's why okay

bunu canlı sohbete koydu peki bu uzun zamandır ekranda bu yüzden tamam

this is here you see on the screen underneath us for about the last five minutes a social

bu burada son beş yıldır ekranda altımızda görüyorsunuz dakikalar sosyal bir

mistake yeah there we are that's us there's you and there's me and underneath there's

hata evet işte biz bu biziz orada sen varsın ve ben varım ve altında bir

things well i'm so busy reading the library it's in front of you as well well i'm not

şeyler var pekala kütüphaneyi okumakla o kadar meşgulüm ki o da senin önünde

reading that bit i'm reading the live chat mr duncan you're not going to make me feel

o kısmı okumuyorum canlı sohbeti okuyorum bay duncan beni utandırmayacaksınız

embarrassed i'm going to embarrass you now a social mistake or a faux pas might cause

şimdi sizi

embarrassment to someone so you might do something that creates a feeling of embarrassment you

humiliate yourself or maybe another person as well sometimes friends i don't know why

utandıracağım ayrıca bazen arkadaşlar, neden

you have a friend who always tries to embarrass you and humiliate you you know who i mean

her zaman sizi utandırmaya ve aşağılamaya çalışan bir arkadaşınız olduğunu bilmiyorum, kimi kastettiğimi biliyorsunuz

and and i don't know why sometimes friends do that if you are close to someone i suppose

ve bazen arkadaşlar neden bunu yapıyor, eğer birine yakınsanız sanırım

you can do it like we do we always try to embarrass each other but it's fun you see

yapabilirsiniz bunu bizim yaptığımız gibi yapın, her zaman birbirimizi utandırmaya çalışırız ama gördüğünüz gibi eğlenceli,

we're doing it in a light-hearted fun way for most of the time faux pas faux pas yes

bunu kaygısız ve eğlenceli bir şekilde yapıyoruz, çoğu zaman faux pas faux pas evet,

it must be a french word it means full step false step a false step is it is a faux pas

fransızca bir kelime olmalı, tam adım yanlış anlamına geliyor yanlış bir adım atmak, bu bir gaf mı,

right that's it you you say something very embarrassing or do something uh and it's seen

bu sizsiniz, çok utanç verici bir şey söylüyorsunuz veya bir şey yapıyorsunuz uh ve bu

as um something that just shouldn't be done it's seen as a as a bad bad behaviour yes

yapılmaması gereken bir şey olarak görülüyor, kötü bir kötü davranış olarak görülüyor, evet

in some way that's it i mean you might for example here's an embarrassing moment um you

bir şekilde bu demek istediğim, örneğin burada utanç verici bir an olabilir um

might turn up incorrectly dressed for an occasion and for example i did that once because i

bir etkinlik için yanlış giyinmiş olabilirsiniz ve örneğin bunu bir kez yaptım çünkü

didn't read the invite correctly um i was invited to a to a dinner i was in this choir

daveti doğru okumadım um bir akşam yemeğine davet edildim bundaydım

in birmingham and they had um like a once a year what once it was a 25th anniversary

birmingham'daki koro ve yılda bir kez um gibi bir şey yapıyorlardı, bir zamanlar 25. yıl dönümü

meal okay and we were all invited to it i didn't read the read the invite correctly

yemeğiydi tamam ve hepimiz buna davet edildik daveti doğru okumadım davetiyeyi doğru okumadım

we were all supposed to be dressed in uh dinner jackets and bow ties or the men so what did

hepimizin akşam yemeği ceketleri giymemiz gerekiyordu ve papyonlar ya da erkekler peki sen ne

you do so i just turned up in a shirt i didn't know it was at this big expensive venue and

yaptın bu yüzden bir gömlek giydim bu büyük pahalı mekanda olduğunu bilmiyordum ve

i was the only person there without a bow tie or a jacket i felt very embarrassed and

orada papyonsuz ya da ceketsiz tek kişi bendim çok utandım ve

that was a a faux pas because you know i got some very look at him i can't believe he hasn't

bu bir gaftı çünkü biliyorsun ona çok baktım, onun olmadığına inanamıyorum

got i got some very funny looks from people you know some organizers that thought that

insanlardan çok komik bakışlar aldım, tanıdığınız bazı organizatörler benim

you know i should have but i didn't read the invite i didn't know this sounds about right

bakmam gerektiğini bildiğinizi düşündüler ama okumadım davet, bunun kulağa doğru geldiğini bilmiyordum,

this sounds like you steve not reading things properly yes that's right but you can say

bu kulağa doğru şeyleri okumuyormuşsun gibi geliyor, evet bu doğru ama

the wrong thing you could swear uh when you were giving a speech and that could be seen

yanlış bir şey söyleyebilirsin, uh bir konuşma yaparken yemin edebilirsin ve bu

as a faux pas or something that you shouldn't do some sometimes of course we we might not

bir gaf olarak görülebilir veya bazen yapmaman gereken bir şey tabii ki

want to be seen with another person in public because we feel embarrassed to be with them

toplum içinde başka biriyle görülmek istemeyebiliriz çünkü onlarla birlikte olmaktan

or to be seen with them i mean steve's mum for example when we're with mr steve's mum

veya onlarla görülmekten utanırız yani steve'in annesini kastediyorum örneğin biz baylayken steve'in annesi

she will just just pretend not to know us if she meets a friend she just pretends not

bir arkadaşıyla tanışırsa bizi tanımıyormuş gibi yapacak sadece kim

to know who we are these two these two men oh i don't know who they are they keep following

olduğumuzu bilmiyormuş gibi yapacak bu iki adam oh kim olduklarını bilmiyorum beni takip edip duruyorlar

me around they really i don't know who they are

gerçekten ben bilmiyorum kim olduklarını biliyorum

because my mother is embarrassed you might bring shame on yourself knowing yeah about

çünkü annem utanıyor sen kendini utandırabilirsin evet ikimiz hakkında nefes alabilirsin

the two of us you might breathe you might bring shame onto yourself or to others a shameful

kendini ya da başkalarını utandırabilirsin utandırıcı bir ifşa

revelation will most likely be embarrassing so we can also talk about shame as well shame

büyük olasılıkla utanç verici olacaktır bu yüzden aynı zamanda utanç hakkında da konuşabiliriz. pekala ayıp sanırım

i suppose you could say that they are the same thing shame or embarrassment but shame

utanç ve mahcubiyetin aynı şey olduğunu söyleyebilirsin ama utanç

is normally a much deeper emotion yes it's normally because of something that you've

normalde çok daha derin bir duygudur evet normalde yaptığın bir şey yüzündendir ki bu

done that is unacceptable completely unacceptable maybe you've been caught doing something so

kabul edilemez tamamen kabul edilemez belki bir şey yaparken yakalanmışsındır

there are many situations where you might feel shame you might feel embarrassed by being

utanabileceğiniz birçok durum vardır

caught cheating or lying yes we we often do this we've all had it where we've been caught

kopya çekerken veya yalan söylerken yakalanarak utanabilirsiniz evet bunu sık sık yaparız bunu hepimiz yaşadık

in our own lies yes shame is a is something when you've really done something it's beyond

kendi yalanlarımıza yakalandık evet utanç bir şeydir gerçekten bir şey yaptıysan,

embarrassment you're not just feeling awkward it's something that will embarrassment is

utanmanın da ötesinde, sadece kendini garip hissetmiyorsun, bu utanç verici bir şey,

something that is temporary wouldn't last very long or a shame could last a whole lifetime

geçici bir şey, çok uzun sürmeyecek ya da utanç, bildiğin bir şey yaptıysan, bütün bir ömür boyu sürebilir,

if you did something you know cheated on your partner for example and other people found

örneğin partnerini aldattı ve diğer insanlar

out and in the church say you were a big church goer you went to church and somebody found

öğrendi ve kilisede sizin büyük bir kilise müdavimi olduğunuzu söylüyor kiliseye gittiniz ve birisi

out that you you cheated on your partner that would be seen as shameful in a church environment

eşinizi aldattığınızı öğrendi bu bir kilise ortamında ve dini bir ortamda utanç verici olarak görülecektir

a religious environment but then let's face it let's face it most things that people do

ama sonra kabul edelim hadi yüzleşelim insanların yaptığı çoğu şey

might be seen as shameful in in the religious circle any everything yes shame is is something

dini çevrede utanç verici olarak görülebilir her şey evet utanç

that religions often use to control people uh you know the if you were to do something

dinlerin insanları kontrol etmek için sıklıkla kullandığı bir şeydir uh bilirsiniz eğer bir şey yapacaksanız bu

that shame is such a horrible feeling that um that is that is used to control people

utanç o kadar korkunç bir duygudur ki um o Bu, dinlerde insanları kontrol etmek için

in religions quite yet so so when we talk about embarrassment it will come and then

henüz oldukça kullanılıyor, bu yüzden utanç hakkında konuştuğumuzda gelecek ve sonra

it will go you you normally recover from embarrassment however shame is something you quite often

gidecek, normalde utançtan kurtulursunuz, ancak utanç, çoğu zaman

don't recover from and especially in the olden days steve remember in the olden days when

ve özellikle de eski günlerde kurtulamadığınız bir şeydir. Steve, eski günlerde

a person did something bad they would be paraded through the streets they would be made to

bir insan kötü bir şey yaptığında sokaklarda teşhir edilirdi,

stand outside on show to to to be humiliated by all the other villagers well in this in

bu ülkede iyi durumda olan diğer tüm köylüler tarafından küçük düşürülmek için gösterilerde dışarıda bekletilirdi, yani ben ne

this country i mean when i even when i was growing up in the 60s um probably not so much

zaman bile olsa onu kastediyorum. 60'larda büyüyordum um o zamanlar muhtemelen o kadar değil

then but certainly when my mother grew up having having children out of wedlock having

ama kesinlikle annem büyüdüğünde evlilik dışı çocukları oldu

children when you're not married if a woman was to have a child and she wasn't married

evli değilken çocukları oldu, eğer bir kadının çocuğu olsaydı ve

that would be a very shameful thing it's not now of course but at all but even when i was

o evli olmasaydı çok ayıp olur şimdi değil tabi ama hiç ama ben büyürken bile

growing up it was still people would talk about it if if you went to school i mean i

hala insanlar konuşurdu okula gitsen yani eskiden

used to you know have there were one or two people at school and everybody knew i mean

bilirdin okulda bir iki kişi var mıydı ve herkes

this is back in the 1970s and uh everybody knew that they didn't have a father for example

bunun 1970'lerde olduğunu kastettiğimi biliyordu ve herkes biliyordu ki bir babaları yoktu örneğin

because the mother had had the had the child and everybody knew that their mother wasn't

çünkü anne çocuğu olmuştu ve herkes annesinin

married and people would be uh the child would often feel very embarrassed because people

evli olmadığını ve insanların evleneceğini biliyordu. çocuk genellikle çok utanırdı çünkü insanlar

would talk about it and tell them you haven't got a father you know your your mother isn't

bunun hakkında konuşur ve onlara senin bir baban olmadığını bilirsin annenin

married okay steve i think that wouldn't happen now yes but it's it's strange how our attitudes

evli olmadığını söylerdi tamam steve bence bu şimdi olmayacak evet ama tavırlarımızın

changed i always remember my my grandmother so i'm not trying to offend anyone here but

değişmesi garip her zaman büyükannemi hatırlıyorum, bu yüzden burada kimseyi gücendirmeye çalışmıyorum ama

this is going back many years 40 45 years ago i remember my grandmother saying that

bu çok yıllar öncesine gidiyor 40 45 yıl önce, büyükannemin

that a girl who lived nearby had had taken in a black man and for some reason she she

yakınlarda yaşayan bir kızın siyahi bir adama tutulduğunu söylediğini hatırlıyorum ve nedense

thought that was shameful so it's it's interesting isn't it how these attitudes change but i

Bunun utanç verici olduğunu düşündü, bu yüzden ilginç, bu tavırların nasıl değiştiği değil mi ama

do remember my grandmother i'm not saying that my grandmother was a racist but certainly

büyükannemi hatırlıyorum, büyükannemin ırkçı olduğunu söylemiyorum ama kesinlikle

attitudes mixed race marriages or relationships were were sort of talked whispered about yes

tavırlar, karışık ırk evlilikleri veya ilişkileri bir şekilde konuşuldu ve hakkında fısıldandı. evet

like steve is doing now uh but not anymore no not anymore but it is it is interesting

steve'in şimdi yaptığı gibi uh ama artık değil hayır artık değil ama ilginç iyi iyi ilginç

it's good it is interesting how things that were embarrassing or shameful in the past

geçmişte utanç verici veya utanç verici olan şeyler artık

are no longer shameful is there anything shameful now is anything shameful yes is anything you

utanç verici değil mi şimdi utanç verici bir şey var mı utanç verici bir şey evet

know that you often think now is anything actually shameful because you have some criminals

who commit murders and then come out of prison and write books and end up on television do

Cinayet işleyen ve sonra hapishaneden çıkan, kitaplar yazan ve sonunda televizyona çıkan bazı suçlularınız olduğu için, şimdi sık sık her şeyin gerçekten utanç verici olduğunu düşündüğünüzü

they who i don't know but it has happened there's so many of them things like that you

biliyorum ama oldu, onlardan çok şey var işte böyle

know oh there's a good one jamila having egg on your face yes uh if you have an egg on

biliyorsun ah güzel bir jamila var suratında yumurta var evet ah suratında yumurta varsa

your face it means you're embarrassed that's a thing that you've done that causes embarrassment

utanıyorsun demektir

to yourself you end up with egg on your face anyway steve we have to move on you know why

yüzün neyse steve devam etmeliyiz neden

uh is it that time already mr dancing we're gonna have we have 24 minutes to do our sentence

o zaman zaten bay dans ediyoruz cümle oyunumuzu yapmak için 24 dakikamız var

game but first of all we just want to show you something steve during the week i have

ama her şeyden önce sana bir şey göstermek istiyoruz steve hafta boyunca ben

a new friend outside my window who comes every day and sits outside the window and and i

penceremin dışında her gün gelen ve pencerenin dışında oturan yeni bir arkadaşım var ve ben

i was very lucky that i was able to catch my little friend on video would you like to

çok şanslıydım ki küçük arkadaşımı videoya çekebildim

have a look here it is now

buraya bir göz atmak ister misiniz şimdi

look closely so this is the little bird that comes every day now and sits outside my studio

yakından bakın yani bu şimdi her gün gelen ve stüdyo penceremin önünde oturup

window waiting for the flies to come there is a little robin and every day this robin

sineklerin gelmesini bekleyen küçük bir kuş var ve bu küçük kuş her gün

sits outside my studio window waiting very patiently for some flies to come along and

stüdyo penceremin önünde oturuyor ve sabırla bazı sineklerin gelmesini bekliyor ve

it's looking at me there look at that isn't that amazing so it just sits there for a very

orada bana bakıyor bak bu o kadar da şaşırtıcı değil, bu yüzden çok uzun bir süre orada öylece oturuyor

long time very patiently waiting for a fly to fly by i thought that was quite nice are

çok sabırla bir sineğin uçmasını bekliyor bunun oldukça hoş olduğunu düşündüm

we going to see it catching a fly mr duncan we are not unfortunately i i wish we were

onun bir sinek yakaladığını görecek miyiz Bay Duncan biz değiliz maalesef ben keşke olsaydık biz

national geographic but we're not unfortunately dawn peacock hello dawn makes a lovely comment

national geographic değiliz ama maalesef şafak tavus kuşu merhaba şafak güzel bir yorum yapıyor vay canına

says wow this is a real conversation this is so needed for language learners uh so glad

bu gerçek bir sohbet diyor bu dil öğrenenler için çok gerekli uh seni bulduğuma çok sevindim teşekkür ederim

i found you thank you dawn we're glad you you found us please subscribe please like

şafak bizi bulduğunuza sevindik lütfen abone olun lütfen beğenin

and please come back next week yes thank you very much dawn peacock and you mr duncan will

ve lütfen haftaya tekrar gelin evet çok teşekkür ederim şafak tavus kuşu ve siz bay duncan

be here on sunday sorry on on wednesday no no no it's july during july i'm doing special

pazar günü burada olacaksınız üzgünüm çarşamba günü hayır hayır hayır temmuzda temmuz boyunca

lessons every day some recorded lessons are being published every day and so now i've

her gün özel dersler yapıyorum bazı kayıtlı dersler her gün yayınlanıyor gün ve şimdi

i've got egg on my face i'm embarrassed because i didn't correctly uh say to you where mr

yüzümde yumurta var utanıyorum çünkü doğru bir şekilde size bay

duncan's next live lesson was so it's next sunday you got it wrong please subscribe to

duncan'ın bir sonraki canlı dersinin nerede olduğunu söylemedim, bu yüzden önümüzdeki pazar yanlış anladınız lütfen

mr duncan's channel he has hundreds and hundreds of videos on there yes but what i was going

bay duncan'ın kanalına abone olun orada yüzlerce ve yüzlerce videosu var evet ama söyleyeceğim şey

to say i'm not on on wednesday so during july there are some slight changes don't let mr

çarşamba günü değilim, bu yüzden temmuz boyunca bazı küçük değişiklikler var bay

steve confuse you i'm not with you on wednesday because now lots of people will join me on

steve'in kafanızı karıştırmasına izin vermeyin çarşamba günü sizinle değilim çünkü şimdi çarşamba günü canlı yayında olmamı bekleyen birçok insan bana katılacak

wednesday waiting for me to be live i'm not live on wednesday during july but there are

temmuz ayı boyunca çarşamba günleri canlı yayında değilim ama pazartesiden cumaya

some lovely new video lessons going on from monday to friday so lots of new things appearing

bazı güzel yeni video dersleri var bu yüzden pek çok yeni şey ortaya çıkıyor

but of course i will be back with you next sunday with mr steve every sunday can you

ama tabii ki geri döneceğim önümüzdeki pazar bay steve ile her pazar

just do something very quickly can you just say hello to emaim hey

çok hızlı bir şekilde bir şeyler yapabilir misin emaim'e merhaba

nice to see you here today amaim apparently you are watching at the moment and can i say

diyebilirsin

a big special hello emaim to you from mr duncan and mr steve mr steve as well thank you for

bay duncan ve bay steve de

joining me today and joining mr steve

bugün bana katıldığınız ve bay steve'e katıldığınız için teşekkür ederim

also the sun is out the sun has come out it's lovely now behind us we've got guttering problems

ayrıca güneş çıktı güneş çıktı çok güzel şimdi arkamızda oluk sorunu var

mr duncan okay so we don't have time to talk about the the leak next time maybe outside

bay duncan tamam yani zamanımız yok bir dahaki sefere sızıntı hakkında konuşmak için belki dışarıda

disdain there's a good word marietta says uses the word disdain disdain you have disdain

küçümseme iyi bir kelime var marietta küçümseme kelimesini kullanıyor diyor küçümseme küçümseme

it's it's a sort of almost revulsion yes or you look down on someone for something they

bu bir tür neredeyse tiksinti evet ya da birini bir şey için küçük görüyorsun onlar

did you have disdain it's a great word by the way it's one of the best here we go then

yaptı küçümsedin bu harika bir kelime bu arada en iyilerinden biri başlıyoruz o zaman

it's time to play the sentence game all of today's sentences steve are connected to embarrassment

cümle oyunu oynama zamanı steve bugünün tüm cümleleri utançla bağlantılı haklısın bugün

you're right it's all about embarrassment today feeling embarrassed and shamed

her şey utançla ilgili bugün mahçup ve mahçup hissetmek şimdi

it's time to play the sentence game with mr steve and mr duncan and here we are we're

bay ile cümle oyunu oynama zamanı steve ve bay duncan ve işte buradayız

back for another 20 minutes so we have plenty of time to play at least three rounds of the

20 dakika daha geri döndük bu yüzden en az üç tur

sentence game very simple very easy nothing too difficult all you have to do is guess

cümle oyunu oynamak için bolca zamanımız var çok basit çok kolay hiçbir şey çok zor değil tek yapmanız gereken

the words that are missing and all of today's words are connected to being embarrassed they

kelimeleri tahmin etmek eksik ve günümüzün tüm kelimeleri utanmakla bağlantılı, bunlar

are embarrass words if you didn't spell the word embarrass correctly you would feel embarrassed

utanç verici kelimelerdir eğer mahcubiyet kelimesini doğru hecelemediyseniz, mahcup hissedersiniz

yes and let's face it a lot of people do spell embarrass or embarrassed incorrectly double

evet ve kabul edelim ki birçok insan mahcubiyet kelimesini yanlış yazıyor çift

r and double s yes quite unusual spelling think of a bar and think of a an ras or ass

r ve çift s evet oldukça sıra dışı yazım bir bar düşünün ve bir ras veya eşek düşünün, bu

so it's bar with two r's and ass with two s's you're not going to forget about ass are

yüzden iki r'li bar ve iki s'li kıç, kıç hakkında unutmayacaksınız

you mr duncan m bar with two r's and ass with two s's that's how you spell embarrass very

bay duncan m iki r'li bar ve iki s'li kıç bu utanmayı nasıl hecelersin çok

nice here we go then here's the first sentence game today all you have to do is tell me what

güzel işte başlıyoruz o zaman işte bugün ilk cümle oyunu tüm yapman gereken bana eksik kelimelerin ne olduğunu söylemek

the missing words are i've made them easier after last week steve was very angry even

i've got that already steve was well make your mind up i normally don't get them last

iyi karar vermiştin, normalde onları anlamıyorum geçen

week you were criticizing me for making them too difficult and now you're criticizing me

hafta onları çok zorlaştırdığım için beni eleştiriyordun ve şimdi beni

for making them too easy i can't win i can't win well i mean we you know we want to be

çok kolaylaştırdığım için eleştiriyorsun kazanamıyorum iyi kazanamıyorum yani biz

able to involve everybody in the sentence game so we have three missing words beginning

Cümle oyununa herkesi dahil edebilmek istediğimizi biliyorsunuz bu yüzden

with s p and n and you can see next to each letter there is the number of letters that

s p ve n ile başlayan üç eksik kelimemiz var ve her harfin yanında her kelimenin kaç harf olduğunu görebilirsiniz

each word has i explained that rather well right okay what we are waiting for now are

bunu oldukça iyi açıkladım tamam tamam şimdi beklediğimiz

some answers some correct answers hopefully well maura's got at least two words right

bazı cevaplar bazı doğru cevaplar umarım iyi maura'nın orada en az iki kelimesi vardır

there but i don't think the first word is correct maura if you shove somebody up at

ama bence ilk kelimenin doğru olduğunu düşünmüyorum maura

a party that could have all sorts of uh connotations you never want to shove anyone anywhere you

bir partide her türden uh çağrışımı olabilecek birini itersen kimseyi bir yere itmek istemezsin

might push someone around you might push someone you shove them but it's not it's not that

çevrendeki birini itebilirsin birini itebilirsin onu itebilirsin ama bu o

uh well yes olga has suggested seduce oh um but you that wouldn't be correct use of english

kadar da değil uh peki evet olga baştan çıkarmayı önerdi oh um ama bu ingilizcenin doğru kullanımı olmaz

yes you don't seduce a person up no you just seduce somebody it means you give them your

evet yapmazsın bir insanı baştan çıkarmak hayır sadece birini baştan çıkarmak demek onlara

sexy eye you say hey hey come here oh you're nice hi hi there you give them a little a

seksi gözünü vermek demektir hey hey gel buraya oh sen iyisin merhaba

little wink yeah come on come on come on how you doing yeah yes you can't again the these

merhaba onlara biraz göz kırp evet yine yapamazsın bunlar

are words that fit uh shamed fits as well but you don't say somebody shamed you we don't

ayıp kelimelere de uyuyor ama birinin seni utandırdığını söylemezsin o

say he shamed me up uh that wouldn't be correct use of english he shamed me or she shamed

beni utandırdı demeyiz uh bu doğru ingilizce kullanımı olmaz o beni utandırdı ya da o

me at the party it could be so you'd need to take out the word up in there if you took

partide beni utandırmış olabilir, bu yüzden yukarı kelimeyi çıkarmanız gerekebilir,

out the word up you could use the word seduce and shamed and shoved yes but we're not talking

yukarı kelimesini çıkarırsanız baştan çıkarmak kelimesini kullanabilirsiniz ve utandırın ve ittirin evet ama

about that we are talking about something that is connected to embarrassment so if you

biz bundan bahsetmiyoruz utançla bağlantılı bir şey hakkında bu yüzden

embarrass someone you embarrass a person it means you do something you do something to

birini utandırırsanız, bir kişiyi utandırırsınız, bu bir şey yaptığınız anlamına gelir, onlara bir şey yaparsınız

them i think victoria has come up with the correct word i think fits grammatically well

bence victoria doğru kelimeyi bulmuş bence

with that sentence tomic also shamed atomic well that doesn't quite fit does it you don't

bu cümleye dilbilgisi açısından çok iyi uyuyor tomik de utandırılmış atomik iyi tam olarak uymuyor değil mi o

he shamed me up no that's what i was just saying weren't you listening mr dylan i was

beni utandırmadı hayır ben de tam bunu söylüyordum siz dinlemiyor muydunuz bay dylan ben

listening you should feel embarrassed i was just saying that tomic was one of the guesses

dinliyordum utanmalısınız sadece tomic'in victoria victoria'yı utandıran tahminlerden biri olduğunu söylüyordum

shamed victoria victoria oh i think victoria is has got all three yes you see maura gave

oh bence victoria üçüne de sahip evet görüyorsunuz maura

us the maybe the last two words correctly yes uh and thus helped other people to give

bize belki son iki kelimeyi doğru verdi evet uh ve böylece diğer insanların önerilerde bulunmasına yardımcı oldu bu yüzden

suggestions so as i as i always say it's a joint thing everyone works together everyone

her zaman söylediğim gibi bu ortak bir şey herkes birlikte çalışır herkes

we're like a big team helping each other out yes you can't say the phrase shamed me up

biz büyük bir takım gibi birbirine yardım ediyor evet beni utandırdı ifadesinin

is not correct grammatical english no so shall we have the answer if you leave out the left

dilbilgisi ingilizcesi doğru değil diyemezsiniz hayır öyleyse cevabı alalım mı soldaki

out the word up it would be correctly written here's the answer i think i think matt hancock

kelimeyi dışarıda bırakırsanız yukarı doğru yazılırdı işte cevap i bence mat hancock

is still with us i don't know why well that's well he it should be shameful but i don't

hala bizimle neden bilmiyorum ayıp olmalı ama öyle olduğunu

think he is um i think his wife i think he's separated from his wife now hasn't he and

düşünmüyorum um sanırım karısı bence karısından ayrıldı şimdi değil mi değil mi şu

not the only party member uh who has uh separated from his wife this week in our current government

anki hükümet kabinemizde bu hafta karısından ayrılan tek parti üyesi,

cabinet i don't know what it is about politicians and relationships they always seem to to be

politikacılar ve ilişkiler hakkında ne olduğunu bilmiyorum, onlar her zaman

very strained and difficult i keep saying you can't use the phrase he shamed me up well

çok gergin ve zor görünüyorlar, kullanamayacağınızı söyleyip duruyorum o cümle beni çok utandırdı

maybe you know in modern sort of street talk maybe in you know modern street talk by young

belki modern sokak sohbetlerinde bilirsiniz belki gençlerin modern sokak konuşmalarında bilirsiniz

people you can maybe you can use that maybe i'm wrong shame but i think if you wrote that

belki bunu kullanabilirsiniz belki ben yanılıyorum ayıp ama bence bunu

in an english exam you would be marked down he shamed me up yeah me what maybe you know

bir ingilizce sınavında yazarsanız anlarsınız aşağı işaretlenirdi beni utandırdı evet ben ne belki bilirsiniz

kind of the guys and gals on the street you know the young set the young people a lot

sokaktaki erkekler ve kızlar bilirsiniz gençler

younger than us maybe they're saying he shamed me up maybe hello fellow young people maybe

bizden çok daha gençleri ayarlar belki beni utandırdığını söylüyorlar belki merhaba genç arkadaşlar belki

that is used in the school playground okay steve you've again you're right wrong rather

bu okul bahçesinde kullanılıyordur tamam steve yine haklısın yanlışsın yerine

or both

ya da ikimiz de işte

here we go olga says here's the answer steve holger says that i've made her embarrassed

başlıyoruz olga işte cevap diyor steve holger

by why maybe you can seduce somebody up you know if you're oh you you don't seduce up

neden belki birini baştan çıkarabileceğini söyleyerek onu utandırdığımı söylüyor eğer sen oh seni baştan çıkarmıyorsun

i know but i'm just saying in sort of modern street talk yes are all the young people maybe

biliyorum ama sadece bir tür modern sokak konuşması gibi söylüyorum evet hepsi genç insanlar belki

you said maybe you can yeah show up is a as a phrasal verb yes so he showed me up at the

dedin belki yapabilirsin evet ortaya çıkmak bir deyimsel fiil olarak evet öyleyse o beni

party with his bad manners so if you show up someone it means you create embarrassment

partide kötü tavırlarıyla gösterdi, bu yüzden birini ortaya çıkarırsan bu onun için utanç yarattığın anlamına gelir, o kişiyi

for them you are doing something that is embarrassing you show up that person or of course you can

utandıracak bir şey yapıyorsun demektir ya da tabii ki

show yourself up so to show up yourself is to embarrass yourself if you show somebody

kendini gösterebilirsin, yani kendini göstermektir. birini gösterirsen kendini utandırırsın

up yes he showed me up so people could people were then looking at you and you felt embarrassed

evet o beni gösterdi böylece insanlar sana bakabilirdi ve sen

because of somebody else's behaviour yes so that's that one so you went with your husband

başka birinin davranışından dolayı utandın evet bu yüzden kocanla gittin

maybe he got drunk at the party and was embarrassing himself in front of everybody and it showed

belki partide sarhoştu ve öyleydi herkesin önünde kendini utandırmak ve bu

you up because you saw yourself as as this certain type of person and suddenly your husband

seni ortaya çıkardı çünkü sen kendini belli bir insan olarak gördün ve birdenbire kocan seni

made you look bad in front of all your friends showed you up maybe you you maybe you have

tüm arkadaşlarının önünde kötü gösterdi seni gösterdi belki sen belki sen biraz

a wee-wee over the the dinner table whilst everyone's sitting down for their for their

bittin herkes

folly gray so all of the words like shamed and uh and uh seduced and shoved could be

aptallıkları için otururken yemek masası, bu yüzden utandım ve uh ve uh baştan çıkarıldım ve itildim gibi tüm kelimeler

of could have been used if you took the word up out of that again if only unless you're

kullanılabilirdi, eğer kelimeyi bundan tekrar çıkarsaydınız, keşke siz '

i don't know 16 and on the street you're saying no he shoved me up at the past

16'yı bilmiyorum ve sokakta hayır diyorsun, beni geçmişte itti,

no one's saying that here's another one steve hope i made that clear clear i'm not sure

kimse işte bir tane daha olduğunu söylemiyor steve umarım bunu netleştirmişimdir,

it was clear for a while and then he carried on talking and then you you completely made

bir süre net olduğundan emin değilim ve sonra o konuşmaya devam etti ve sonra sen

it all like mud again

her şeyi tamamen çamura çevirdin yine işte

here we go so we have three missing words i something there's something to open up something

başlıyoruz yani üç eksik kelimemiz var i bir şey açacak bir şey var

me at that moment

o anda ben

interesting let's see if teamwork gets it again embarrassment phrases connected to embarrassment

ilginç bir şey bakalım ekip çalışması tekrar anlıyor mu utanmaya bağlı mahcubiyet cümleleri

being embarrassed well well louis if uh louis said that i thought the meaning of show up

utandım peki louis uh louis gelmenin anlamının geç gelmek olduğunu düşündüğümü söylediyse

it was to arrive late oh yes well to show up is just to arrive yes if you just say i

oh evet iyi gelmek sadece gelmektir evet eğer sadece benim partiye geldiğimi söylersen o

showed up at the party he showed up at the party that means that they've arrived but

partiye geldi bu demektir geldiklerini ama birinin

if you say somebody showed you up it's a subtle subtly different way somebody showed you up

sizi gösterdiğini söylerseniz, bu, birinin sizi gösterdiği ince ince farklı bir yoldur,

it means you were embarrassed because of something that they did so yes you are right uh so if

bu onların yaptığı bir şey yüzünden utandığınız anlamına gelir, bu yüzden evet haklısınız uh, öyleyse yapmanız

you yes all you've got to do is put me me in between showing up how many times are you

gereken tek şey evet beni ortaya çıkmanın arasına koymak, bunu daha kaç kez

going to explain this we're on the next one steve okay well i know i'm just you know yes

açıklayacaksın, sıradaki Steve'deyiz tamam pekala biliyorum ben sadece sen bilirsin evet

i something there's something to open up something me at that moment

ben bir şey var açılacak bir şey var o anda beni

embarrass embarrass a person

utandır bir insanı utandırmak

all right looks like maura has

tamam görünüyor maura

no one of one of those words is incorrect but we have victoria victoria has got it right

bu kelimelerin hiçbiri yanlış değil ama bizde victoria var

victoria well done ah right yes so this is something you might feel if you yourself is

embarrassed so the feeling of embarrassment you might wish for something to happen something

that won't happen but you want it to happen because you want to vanish you want to disappear

olmayacak bir şeyin olmasını isteyebilirsin ama olmasını istiyorsun çünkü yok olmak istiyorsun yok olmak istiyorsun

so here is the answer to this one that was a quick one wasn't it it wasn't victoria has

işte bunun cevabı hızlıydı değil mi victoria değildi

got it grammatically correct and vitas as well yes yep well done time's up

dilbilgisi açısından doğru anladı ve vitas da evet evet aferin zaman doldu

and the time is up mr matt hancock time is definitely up for him he'll be back so here

ve zaman doldu bay mat hancock onun için zaman kesinlikle doldu geri dönecek bu yüzden

is the answer to this particular sentence game bing oh i wanted the ground to open up

işte bu özel cümle oyununun cevabı bing oh zemini istedim

under me at that moment so the feeling of embarrassment you can you can express it in

o anda altımda açılmak yani mahcubiyet hissini

some very interesting ways and this is one of them i wanted the ground to open up under

çok ilginç şekillerde ifade edebilirsin ve bu da onlardan biri altımda zeminin açılmasını istedim

me at that moment it means you want to vanish you want to disappear so imagine suddenly

o anda kaybolmak istiyorsun demektir ortadan kaybolmak yani aniden

disappearing into a hole in the ground because then no one can see you so it's a great it's

yerdeki bir delikte kaybolduğunuzu hayal edin çünkü o zaman kimse sizi göremez bu harika bir

a great expression and you will hear this a lot used or used a lot in english i wanted

ifade ve bunun ingilizcede çok kullanıldığını veya çok kullanıldığını duyacaksınız

the ground to open up under me you just wanted to disappear and nobody could see you anymore

altımda yer açılsın istedim sadece ortadan kaybolmak istedin ve artık kimse seni göremezdi

yes because of my embarrassment very embarrassment olga says we have the same phrase in russia

evet benim utancımdan dolayı çok utandım olga diyor ki bizde aynı tabir rusya'da var

oh that's interesting yeah if i had a hole to jump in i would i like that that's very

oh bu ilginç evet atlamak için bir deliğim olsaydı hoşuma giderdi bu çok

good here's the final one we have time for one more sentence game before we go it's gone

iyi işte final bir, gitmeden önce bir cümle oyunu için daha zamanımız var,

fast i have to be honest we have something different by the way today to eat i was going

hızlı geçti, dürüst olmalıyım, bu arada bugün yemek için farklı bir şeyimiz var,

to mention that yes we have so yes well you can you can still mention it in a few moments

evet bundan bahsedecektim, evet, evet, yine de bahsedebilirsin birkaç dakika bu yüzden

so we have something different no tea cakes something better than that victoria says in

farklı bir şeyimiz var çay keki yok victoria'nın ispanya'da söylediğinden daha iyi bir şey

spain they have also have i won't pronounce that

onlar da var o

try game tia i won't even attempt to pronounce that tiara but it's uh it looks like it's

deneme oyununu telaffuz etmeyeceğim tia tacı telaffuz etmeye bile çalışmayacağım ama uh öyle görünüyor

the similar phrase to i wish the ground would just open up you're embarrassed you've done

benzer ifade keşke yer açılsaydı utandın bir

something made a terrible speech um and you just want to disappear from view trigame tiara

şey yaptın korkunç bir konuşma yaptın um ve sen sadece gözden kaybolmak istiyorsun trigame tiara

and in italian as well is that good it's my that's quite good here's the final one steve

ve italyanca da o kadar iyi mi gitmeden önce son bir steve

before we go i have never something so something in all my something first one to get it gets

hiçbir zaman bir şeyim olmadı, bu yüzden bir şeyim içinde bir şey ilk alan onu

a kiss from mr steve so i'm sorry about that and

öpüyor Bay Steve'den bir öpücük alıyor bu yüzden bunun için üzgünüm ve

the second prize the second prize is two kisses from mr steve i don't know what it is how

ikincilik ödülü Bay Steve'den iki öpücük ben yok' ne olduğunu bilmiyorum o

can i know what that is strange sound coming from oh i think i think somebody next door

garip sesin ne olduğunu nasıl bilebilirim oh bence komşu biri

is okay decorating okay steve good that's we we need that information so i have never

tamam dekorasyon yapıyor tamam steve iyi bu bilgiye ihtiyacımız var bu yüzden

something so something in all my life oh i see who was first well i i think there were

hayatım boyunca hiç böyle bir şey olmadı oh anlıyorum ilk kimdi bence

two people at exactly the same time because at 1554 maura and valentina okay that's very

tam olarak aynı anda iki kişi vardı çünkü 1554'te maura ve valentina tamam

precise um both put answers down within seconds of each other

so it would have been embarrassing for me i think and maybe also for tomic if tomic

bu çok kesin tomic

had got it right because that i'm going to have to to give a kiss to the person that

doğru anlamış olsaydı, çünkü onu alan kişiye bir öpücük vermek zorunda kalacağım, biliyorsun

got it you know maybe would tommy be embarrassed to get a kiss from me i think so maybe i would

belki tomic benden bir öpücük almaktan utanır mıydı bence bu yüzden belki ben

be embarrassed no i wouldn't be embarrassed um so actually technically i i'm expecting

utanırdım hayır yapmazdım' Utanma um yani aslında teknik olarak

some some letters from someone's lawyer is that correct mr duncan let's see very quickly

birinin avukatından bazı mektuplar bekliyorum bu doğru mu Bay Duncan

before i start blowing kisses to people and then if i if it's not right and i blow the

insanlara öpücük atmaya başlamadan önce çok çabuk görelim ve sonra eğer doğru değilse ve

kisses one person okay we have we have yes we have quite a few don't we coming through

öpücükleri bir kişiye patlatırsam tamam bizde var evet epeyce var yok mu geliyoruz

i would be embarrassed so we have uh miura miura valentina who came in at exactly the

utanırdım bu yüzden tam olarak aynı zamanda gelen uh miura miura valentina var

same time yes so that's good uh and tomic a minute later yes but probably wasn't looking

evet yani bu iyi uh ve tomic bir dakika sonra evet ama muhtemelen değildi'

at the live chat so hmm i'm just going to go on mr duncan what's the answer olga says

canlı sohbete bakmıyorum yani hmm devam edeceğim bay duncan cevap ne olga diyor ki bay

i want a kiss from mr steve you you you can't you fortunately for you you can't smell this

steve'den bir öpücük istiyorum sizi yapamazsınız Bay

video

let's just see if you could you'd realize mr duncan hasn't had a bath for 10 years that's

Duncan'ın 10 yıldır banyo yapmadığını fark edebilseydiniz, bu çok

nice come on there mr duncan where's matt hancock i have the fluff in my belly button

güzel, hadi Bay Duncan, Matt Hancock nerede, bunu kanıtlamak için göbek deliğimdeki tüy var

to prove it

what matt hancock that's if if ever there was a a name that was unfortunate he has a

Matt Hancock, keşke bir isim olsaydı. bu talihsiz bir şeydi onun

very unfortunate name i think so yes the we have the answer coming up now i have never

çok talihsiz bir adı var bence bu yüzden evet cevabımız şimdi geliyor

felt so humiliated in all my life tamora to valentina to tomex yes you're not supposed

hayatım boyunca kendimi hiç bu kadar aşağılanmış hissetmemiştim tamora'dan valentina'ya ve tomex'e evet bu

to do that by the way to jimmy you're not allowed to blow kisses to olga to everyone

arada jimmy'ye bunu yapmamalısın Olga'yı herkese öpmenize izin verilmiyor

they're probably all being sick yes you're supposed to be socially distancing including

muhtemelen hepsi hasta.

including through the internet you see as well the internet you're not allowed to blow

kisses even through the internet i'm not sure about a lot of comments there we go victoria

internet pek çok yorumdan emin değilim işte victoria'ya gidiyoruz

you've had the kiss uh so has everyone uh so yes the kiss of death

öpücüğü aldınız uh yani herkes var ah yani evet ölüm öpücüğü

oh uh thomas says i will take a kiss from you mr steve even though i'm far from pedro's

oh uh thomas sizden bir öpücük alacağımı söylüyor bay steve ben olmama rağmen Pedro'nun

body shape well you know it's not all about the body the mind is important as well to

vücut şeklinden çok uzakta olduğunu biliyorsun, her şey bedenle ilgili değil zihin de önemli sana karşı

be honest with you i think most of us are far away from pedro's body shape i mean yes

dürüst olmak gerekirse bence çoğumuz Pedro'nun vücut şeklinden çok uzağız yani evet

even even geographically a long way away yes the mind is important but you know let's not

coğrafi olarak bile çok uzaktayız evet zihin önemli ama biliyorsun

go into that always end on a strong joke

o konuya girmeyelim her zaman güçlü bir şakayla biter her

i'm always prepared to to blow kisses to anyone certain individuals may even when he's out

zaman birine öpücük atmaya hazırım bazı kişiler sokaktayken bile yabancılara öpücük gönderirken

in the street he gets some very strange looks when he's blowing kisses to strangers yes

çok tuhaf bakışlar alıyor evet

so it's not tea and tea cakes today mr duncan well done to everyone who got that right by

yani bugün çay ve çay keki değil Bay Duncan bunu doğru anlayan herkese aferin bu

the way no tea cake today no tea cake because we've gone off them a bit yes okay uh when

arada bugün çay keki yok çünkü çay keki yok çünkü onları biraz azalttık evet tamam uh

you've gone off something it means you don't like it as much as you did before uh baked

bir şeyi atladığınızda bu sizsiniz demektir daha önce olduğu kadar sevmiyorum uh

a lemon drizzle cake so so steve went to his mum's yesterday to get a hug and a kiss and

limonlu kek pişirdi bu yüzden steve dün annesine gitti sarılmak ve öpmek ve

a little cuddle as well very nice but also steve's mum made a delicious lemon drizzle

biraz kucaklaşmak çok güzel ama ayrıca steve'in annesi lezzetli bir limonlu

cake which was a surprise to me so it's a sponge cake and with with sort of lemon essence

kek yaptı Bu benim için sürpriz oldu, bu yüzden bir pandispanya ve üzerinde bir çeşit limon özü

lemon juice on the top and it's a popular cake here in the uk if you go to a a café

limon suyu var ve burada İngiltere'de popüler bir pasta, bir kafeye giderseniz

and you want a piece of cake you will most of the time find lemon drizzle cake as one

ve bir parça pasta yemek isterseniz, çoğunu yapacaksınız. zaman alternatiflerden biri olarak limonlu keki bul

of the alternatives was one of the uh choices that you would have along with victoria sponge

victoria pandispanya

and cherry cake lemon drizzle i thought you're going to go through the whole menu then no

ve vişneli kek limonlu kek ile birlikte alacağın seçeneklerden biriydi bütün menüyü gözden geçireceksin sandım o zaman hayır

olga my mother isn't with me she's back home which is about 80 miles from here 100 kilometers

olga annem yanında değil ben o eve geri döndü ki buradan yaklaşık 80 mil uzakta 100 kilometre

away that's what you call a buffer zone yes oh christine has given us a kiss back oh thank

uzakta senin tampon bölge dediğin şey bu evet oh christine bize bir öpücük verdi oh

you thank you very much it's nice to get a kiss back so yes so we're having a slice of

çok teşekkürler

my mother's lemon drizzle cake although to be fair we did have a slice each last night

annemin limonlu çiseleyen pastasından bir dilim yerken, adil olmak gerekirse, dün gece döndüğümde bir dilim yedik,

when i returned it was very nice so we're going to finish that with a cup of tea uh

çok güzeldi, bu yüzden bunu bir fincan çay ile bitireceğiz, uh,

i must be the first time in five years that we've not ended the live stream saying that

beşte bir ilk kez olmalıyım çaylı kek yiyeceğiz deyip canlı yayını bitirmediğimiz yıllar,

we're going to have a tea cake well sometimes it's a hot crust bun hot cross bun this is

bazen sıcak çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çıtır çörek

my mother's home baked cake you know my mother bakes cakes and she takes them to her hairdressers

kuaförlerde

she bakes in a lemon drizzle cake and they don't charge you for having a haircut okay

limonlu kek pişiriyor ve saçını kestirdiğin için senden ücret almıyorlar tamam

so if you want if you want to get something free in life make a lemon drizzle cake and

yani hayatta bedava bir şey elde etmek istiyorsan limonlu kek yap

and use it to to to bribe or blackmail someone i would like to take a photo rosa of the lemon

ve bunu birisine rüşvet vermek veya şantaj yapmak için kullan limonlu kekin rosa fotoğrafını çekmek istiyorum

drizzle cake unfortunately there's only a very small piece of it left because we ate

ne yazık ki çok küçük bir parçası kaldı çünkü

most of it last night so unfortunately so but if you look at lemon drizzle cake it's

çoğunu dün gece yedik o yüzden maalesef öyle ama limonlu keke bakarsanız

a sort of oblong shaped cake with lemon on it's delicious um but if you don't like lemon

bir çeşit dikdörtgen şeklinde limonlu kek. üzerine çok lezzetli um ama limon sevmiyorsan

you won't like it okay i can't believe that this is almost like a lecture yes maybe maybe

sevmezsin tamam bunun neredeyse bir ders gibi olduğuna inanamıyorum evet belki

i'll make one and show you next week we will be asking questions in your exam that's coming

bir tane yaparım ve haftaya size gösteririm

up soon about lemon drizzle cakes sergio's having a cup of tea and a bit of vodka good

yakında çıkacak olan sınavınız limonlu keklerle ilgili sergio bir fincan çay ve biraz votka içiyor iyi

i think i might be i'd like some as well right drizzle that is correct olga that is how you

sanırım biraz da isterim doğru çiseleme bu doğru olga

spell drizzle yes drizzle it just means go on yes oh no it's okay a drizzle a little

çiselemeyi böyle hecelersiniz evet çiselemeyi sadece devam etmek anlamına gelir evet oh hayır sorun değil biraz çiseleme biraz

bit it's a liquid it's you just you're putting a little bit of liquid on something in this

sıvı o sadece sen bir şeyin üzerine biraz sıvı koyuyorsun bu

case lemon lemon juice so something that's falling sparingly like rain can drizzle so

durumda limon limon suyu yani yağmur gibi azar azar yağan bir şey çiseleyebilir, yani

this morning this morning we had lots of drizzle outside the window do you want to go steve

bu sabah bu sabah pencerenin dışında çok çisenti vardı, gitmek ister

i will i shall go and put the kettle on lovely just lovely to see you all today it's lovely

misin steve, gidip çaydanlığı koyacağım çok güzel, bugün hepinizi görmek çok güzel, size eşlik etmek ve

to have your company and see you all next week next week we are back next sunday and

gelecek hafta görüşmek üzere, önümüzdeki hafta geri dönüyoruz pazar ve

of course during the week don't forget also we have some special lessons some videos that

tabii ki hafta içi unutmayın ayrıca bazı özel derslerimiz var

i'm making during the week so i won't be here on wednesday but i will be with you next sunday

hafta içi yaptığım bazı videolar bu yüzden çarşamba günü burada olmayacağım ama önümüzdeki pazar sizlerle olacağım

and this is happening just during july thank you mr steve thank you see you next week bye

ve bu tam da bu sırada oluyor temmuz teşekkür ederim bay steve teşekkür ederim haftaya görüşürüz hoşçakalın

and he has gone look at the clouds in the sky they look they look almost angry if i

ve o gitti gökyüzündeki bulutlara bakın bakıyorlar neredeyse kızgın görünüyorlar eğer

had to describe those clouds i would say that those clouds are a little bit angry that is

o bulutları tarif etmem gerekirse o bulutların biraz kızgın olduğunu söylerdim

almost it from me for today

neredeyse bugünlük benden veda

it's almost time to say goodbye i hope you've enjoyed the show i'm back next sunday don't

vakti geldi umarım şovu beğenmişsinizdir önümüzdeki pazar geri dönüyorum

forget to give me a lovely like as well please give me a like if you like this please give

bana da güzel bir like atmayı unutmayın lütfen beğendiyseniz bana bir like atın lütfen şapkamdan da

me a lovely thumbs up as you can see from my hat give me a lovely like and then youtube

görebileceğiniz gibi güzel yaşasın bana güzel bir beğeni verin ve ardından youtube

will post this live stream everywhere

bu canlı yayını her yerde hemen

almost everywhere thank you for your company it's been a good one a long one two hours

hemen her yerde yayınlayacak, şirketiniz için teşekkür ederim, iyi bir şeydi, uzun bir iki saattir

i've been here and i will be with you next sunday for another two hours of english addict

buradayım ve burada olacağım önümüzdeki pazar iki saat daha birlikte ingilizce bağımlısı

fun live from england thank you very much for your company i hope you've enjoyed this

eğlence ingiltere'den canlı canlı eşlik ettiğiniz için çok teşekkür ederim umarım bundan keyif almışsınızdır umarım

i hope it hasn't been too embarrassing i hope you didn't feel too much shame watching me

çok utandırıcı olmamıştır umarım beni izlerken çok fazla utanmamışsınızdır

maybe maybe you are watching me in secret maybe you are not telling your friends or

belki beni gizlice izliyorsun belki arkadaşlarına veya

relatives that you watch me because perhaps you would feel embarrassed if they found out

akrabalarına beni izlediğini söylemiyorsun çünkü öğrenirlerse utanırsın

and to be honest with you i wouldn't blame you i wouldn't blame you at all this is mr

ve sana karşı dürüst olmak gerekirse seni suçlamazdım suçlamazdım tüm bunlar

duncan in the birthplace of english saying thanks for watching see you next sunday and

ingilizcenin doğum yerinde bay duncan diyor izlediğiniz için teşekkürler önümüzdeki pazar günü ve

also during the week with my recorded lessons and of course until the next time we meet

ayrıca hafta boyunca kaydedilmiş derslerim ile görüşürüz ve tabii ki bir dahaki sefere

here on youtube

burada youtube'da buluşana

keep that smile on your face wherever you go amongst the human race and of course

kadar o gülümsemeyi yüzünüzden eksik etmeyin insan ırkı ve tabii ki

ta ta for now

şimdilik ta ta