Learn ENGLISH (almost) EVERY DAY #6 - L I V E - from England / FRIDAY 8th APRIL 2022

you can see today the weather is looking a little better

Bugün havanın haftanın başından biraz daha iyi göründüğünü görebilirsiniz

a little bit brighter than earlier in the week.

.

We have lovely fluffy clouds.

Güzel kabarık bulutlarımız var.

Can you see the clouds flying overhead?

Tepenizde uçan bulutları görebiliyor musunuz?

Everything is looking rather nice today. Welcome.

Bugün her şey oldukça güzel görünüyor. Hoş geldin.

Here we go again.

Yine başlıyoruz.

Another live stream

coming to you from the birthplace of the English language.

İngiliz dilinin doğum yerinden size gelen başka bir canlı yayın.

And I think by now we all know where it is.

Ve sanırım şimdiye kadar hepimiz onun nerede olduğunu biliyoruz.

It's England.

İngiltere.

Da, da, da.

Da, da, da.

Hi, everybody.

Selam millet.

This is Mr. Duncan in England.

Ben İngiltere'den Bay Duncan.

How are you today?

Bugün nasılsın? İyi misin

Are you okay?

?

I hope so.

Umarım. Mutlu

Are you happy?

musun?

I hope you are feeling happy.

Umarım mutlu hissediyorsundur.

We have a lot of reasons, I suppose.

Sanırım bir çok nedenimiz var.

We have a lot of reasons to be happy today.

Bugün mutlu olmak için çok nedenimiz var.

First of all, the sun is out.

Her şeyden önce, güneş çıktı. İşte

Well, here it is.

burada.

I hope the sun is shining wherever you are.

Umarım güneş her yerde parlar.

And if it isn't, I will try my best to bring

Ve değilse,

a little bit of sunshine into your day.

gününüze biraz güneş ışığı getirmek için elimden gelenin en iyisini yapacağım. Mutlu

And the other reason why I feel

olmamın bir diğer nedeni de

happy is because the weekend is just around the corner.

hafta sonunun çok yakında olması.

More about that in a few moments.

Birkaç dakika içinde bununla ilgili daha fazla bilgi. Kendimi

I feel quite lively.

oldukça canlı hissediyorum.

I don't know why or how,

Neden ve nasıl bilmiyorum

because I didn't sleep very well last night.

çünkü dün gece pek iyi uyuyamadım.

It took me a long time to get to sleep.

Uyumam uzun zaman aldı.

As I mentioned yesterday, Mr.

Dün bahsettiğim gibi, Bay

Steve is not very well.

Steve pek iyi değil.

He has a stinking cold and he has been sleeping

Kokuşmuş bir soğuk algınlığı var ve yatılı kalıyor

over. At least he did last night.

. En azından dün gece yaptı.

He was sleeping in front of the log fire.

Şöminenin önünde uyuyordu.

That's what he did last night.

Dün gece yaptığı buydu.

Even though I could hear in the distance, I could hear him coughing.

Uzaktan duymama rağmen öksürdüğünü duyabiliyordum.

Now and again, I could hear him

Ara sıra onu duyabiliyordum

and it did keep me awake for a while.

ve bu beni bir süre uyanık tuttu.

However, this morning I woke up and I thought I heard Mr.

Ancak bu sabah uyandım ve Bay Steve'in öksürdüğünü duyduğumu sandım

Steve coughing, but then I realised it was something else.

ama sonra bunun başka bir şey olduğunu anladım.

It was actually the birds

Aslında

I woke up this morning and I could hear

bu sabah uyandığım kuşlardı ve

the distant sound of birds.

uzaktan gelen kuş seslerini duyabiliyordum.

So I opened the window and I was greeted

Bu yüzden pencereyi açtım ve

with the most amazing sight and also sound as well.

en muhteşem manzara ve aynı zamanda ses ile karşılandım.

I will show you that a little bit later.

Bunu size biraz sonra göstereceğim.

On. I won't ruin the surprise.

Açık. Sürprizi bozmayacağım.

I won't spoil it for you.

Senin için mahvetmeyeceğim. Ne

I do not want to take away the surprise

even though I'm sure you can guess what it is.

olduğunu tahmin edebileceğinizden emin olsam da sürprizi elimden almak istemiyorum.

My name is Duncan.

Benim adım Duncan.

For those wondering who that strange man is.

O garip adamın kim olduğunu merak edenler için. Bilgisayar ekranımdan bana bakan

Who is that weird looking man

garip görünüşlü adam kim

staring at me through my computer monitor?

?

Well, my name is Duncan. I like English.

Benim adım Duncan. İngilizceyi severim.

You might say that I am a little bit

Biraz

of an English addict, and I like to talk about English.

İngiliz bağımlısı olduğumu ve İngilizce hakkında konuşmayı sevdiğimi söyleyebilirsiniz.

I use English in my day to day life

İngilizceyi günlük hayatımda kullanıyorum

and I like to share my love of English.

ve İngilizce sevgimi paylaşmaktan hoşlanıyorum.

And I have a feeling maybe because you are here, perhaps you are

Ve içimde bir his var, belki de burada olduğun için, belki

also a fan of the English language, which you might be.

de İngiliz dilinin hayranısındır, ki olabilirsin.

You might not. You must.

olmayabilirsin. Mecbursun.

Maybe you just like watching a very strange

Belki de bilgisayar ekranınızda çok tuhaf bir

English man talking on your computer screen.

İngiliz adamın konuşmasını izlemeyi seviyorsunuzdur.

I don't know.

Bilmiyorum.

So here we are.

İşte buradayız.

Yes. As I said, just around the corner

Evet. Dediğim gibi,

from the weekend which can only mean one thing. Yes.

haftasonunun hemen köşesinde, bunun tek bir anlamı olabilir. Evet.

It's Friday

Bugün Cuma

gimme, gimme, gimme, gimme, gimme, gimme.

, ver, ver, ver, ver, ver, ver, ver.

Deeply TBD, TBD, TBD, deeply Jupiter.

Derinden TBD, TBD, TBD, derinden Jüpiter.

If you want to send your messages to Steve, because he's not very well.

Mesajlarını Steve'e göndermek istiyorsan, çünkü o pek iyi değil.

And the other thing we are doing at the moment

Ve şu anda yaptığımız diğer şey de

we are staying in our own individual bubbles.

kendi bireysel baloncuklarımızda kalıyoruz.

So I'm not going to close to Mr.

Bu yüzden Bay Steve'e yaklaşmayacağım

Steve

because as you know, I am supposed to be here for the whole of April.

çünkü bildiğiniz gibi Nisan ayı boyunca burada olmam gerekiyor.

We have 25 live streams coming up this month.

Bu ay 25 canlı yayınımız olacak.

So Steve has decided to stay away from me

Bu yüzden Steve benden uzak durmaya karar verdi,

He wants to keep his distance

so I don't catch his cold, which I have to be honest with you.

soğuk algınlığına yakalanmamam için mesafesini korumak istiyor, ki sana karşı dürüst olmam gerekiyor.

I have to say is very considerate. It.

Çok düşünceli olduğunu söylemeliyim. BT.

That shows you exactly the type of person Mr.

Bu size Bay Steve'in tam olarak nasıl biri

Steve is.

olduğunu gösteriyor.

So because he does not want me to become ill

Bu yüzden hasta olmamı istemediği için

he does not want me to catch his cold,

nezle olmamı istemiyor,

although I suppose there is still a chance that I could get it.

halbuki hala hasta olma ihtimalim var.

Who knows?

Kim bilir?

So we are keeping our distance from each other.

Bu yüzden birbirimizle mesafemizi koruyoruz.

In fact, Mr.

Aslında, Bay

Steve is walking around the house wearing a COVID mask.

Steve evin içinde bir COVID maskesi takarak dolaşıyor.

So fortunately we have quite a few masks,

Neyse ki epeyce maskemiz var,

a big box of clean masks.

büyük bir kutu temiz maske.

So Steve is wearing those.

Yani Steve bunları giyiyor.

He's going around the house.

Evin içinde dolaşıyor.

He's staying away from me,

although I think he might be doing that on purpose.

Bunu bilerek yapıyor olabileceğini düşünmeme rağmen benden uzak duruyor. Bence

I think that was his plan all along.

başından beri planı buydu.

I'm starting to think maybe Steve

Steve'in bilerek üşüttüğünü düşünmeye başlıyorum

caught the cold on purpose.

.

So he didn't have to or he doesn't have to stay near me.

Yani benim yanımda durması gerekmiyordu.

Will Steve be here on Sunday with our to our live stream?

Steve Pazar günü canlı yayınımızla burada olacak mı ?

I don't know.

Bilmiyorum.

I hope he will be what I'm going to try and do.

Umarım yapmaya çalışacağım şey o olur.

Maybe if Mr.

Belki

Steve is still feeling unwell on Sunday,

Pazar günü Bay Steve kendini iyi hissetmiyorsa

I might set up a camera somewhere else,

başka bir yere,

maybe in the other room, or maybe

belki diğer odaya veya belki de

in his bed where he's lying.

onun yattığı yatağına bir kamera kurabilirim.

I think he's actually lying down right now,

Sanırım şu anda gerçekten yatıyor, pis

recovering from his stinky cold.

kokulu soğuk algınlığından kurtuluyor.

I know it isn't anything else for those wondering.

Merak edenler için başka bir şey olmadığını biliyorum.

It is not anything else.

Başka bir şey değil.

So you don't have to worry about that.

Yani bunun için endişelenmenize gerek yok.

But yes, I am trying my best to stay well

Ama evet, başladığım şeyi bitirebilmek için

and healthy during this month so I can finish what I started.

bu ay boyunca iyi ve sağlıklı kalmak için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.

And that is, of course, my special live streams almost every day.

Ve bu da tabii ki neredeyse her gün yaptığım özel canlı yayınlarım.

Almost.

Neredeyse.

So we will see.

Böylece göreceğiz.

Of course, I'm not here tomorrow.

Tabii ki, yarın burada değilim.

Saturday is my day off.

Cumartesi benim izin günüm. Bunu yapmayacağım

I've decided that I.

I have to have at least one day when I'm not doing this.

en az bir günüm olması gerektiğine karar verdim .

And that particular day is Saturday.

Ve o özel gün Cumartesi.

However, don't worry, I will be with you on Sunday

Ancak merak etmeyin, Pazar günü

and of course for the rest of next week as well.

ve tabii ki önümüzdeki haftanın geri kalanında da sizlerle birlikte olacağım.

Hopefully, unless

Umarım,

I catch Mr.

Bay

Steve's cold, we will see what happens Hello to the live chat.

Steve'e üşütmezsem, ne olacağını göreceğiz Canlı sohbete merhaba.

Of course, it would not be the live chat

Elbette,

without you being here.

siz burada olmadan canlı sohbet olmazdı.

Now, I'm not quite sure who was first.

Şimdi, kimin ilk olduğundan emin değilim.

I'm just trying to see if I can find out who was first.

İlk kimin olduğunu bulabilir miyim diye bakıyorum.

Oh, it looks as if

Oh, sanki düşünüyormuşum gibi görünüyor

I think.

Beatrice. Hello, Beatrice.

.

Beatrice. Merhaba, Beatrice.

I think Beatrice was here first.

Sanırım önce Beatrice buradaydı.

On today's live chat.

Bugünün canlı sohbetinde.

Also, we have that speaker as well,

Ayrıca o konuşmacı bizde de var

and I think V tests

ve bence V

you were one of the first on today's live chat as well.

bugünün canlı sohbetinde de ilklerden biri olduğunuzu test ediyor.

Congratulations to you all.

hepinizi tebrik ederim

Because I'm feeling a little tired today.

Çünkü bugün biraz yorgun hissediyorum.

This is going to be unusual.

Bu alışılmadık olacak.

A little bit different.

Birazcık farklı.

I haven't prepared much because I felt

Fazla hazırlık yapmadım çünkü kendimi

quite tired and and I've been busy

oldukça yorgun hissettim ve

taking care of Steve, making drinks

Steve'le ilgilenmekle,

making sure he is comfortable and warm.

onun rahat ve sıcak olmasını sağlamak için içecekler hazırlamakla meşguldüm.

He was last night, as I mentioned a few

Dün geceydi, biraz önce bahsettiğim gibi

moments ago, he was in bed.

, yataktaydı.

Fortunately, we have a little portable bed,

Neyse ki küçük bir portatif yatağımız var,

so we put the portable bed

bu yüzden portatif yatağı

in front of the log fire.

şöminenin önüne koyduk.

So we had a lovely fire

Bu yüzden oturma odasında çıtırdayan güzel bir ateşimiz vardı

crackling away in the living room.

.

And Steve was in bed in front of the fire,

Ve Steve ateşin önünde yataktaydı

and apparently he had a very nice sleep.

ve görünüşe göre çok güzel bir uyku çekmiş.

I have a feeling that Steve might have slept better than I did last night.

Steve'in dün geceden daha iyi uyumuş olabileceğine dair bir his var içimde.

I kept waking up.

Uyanmaya devam ettim.

However, I was greeted by something lovely this morning.

Ancak, bu sabah çok güzel bir şey tarafından karşılandım.

I woke up and I could hear that the distant sound of birdsong.

Uyandım ve uzaktan gelen kuş cıvıltılarını duyabiliyordum.

And then I realised that I was actually

Ve sonra aslında

almost involved with the Dawn Chorus.

neredeyse Dawn Chorus'a dahil olduğumu fark ettim.

This morning's Dawn Chorus.

Bu sabahki Şafak Korosu.

Would you like to hear

would you like to hear

this morning's Dawn Chorus?

Bu sabahki Şafak Korosunu dinlemek ister misiniz?

Now, I did film some of it, not much of it, but I did film

Şimdi, bir kısmını filme aldım, çoğunu değil ama

around about 2 minutes of this morning's Dawn Chorus, and here it is.

bu sabahki Dawn Chorus'un yaklaşık 2 dakikasını filme aldım ve işte karşınızda.

So this is actually me

Yani bu aslında

hanging out of my bedroom window,

yatak odamın penceresinden sarkan,

filming the site of the sunrise,

güneşin doğuşunu

but also the sound as well.

ve aynı zamanda sesi filme alan benim.

Of all of the birds waking up,

Uyanan, kanatlarını açan tüm kuşların

stretching their wings

So that was the scene

this morning, this morning's sunrise and the sound of the birds.

Bu sabahki manzara buydu, bu sabahın gün doğumu ve kuşların sesi.

And that was recorded at around 5 a.m.

Ve bu sabah saat 5 civarında kaydedildi

this morning.

.

I woke up and I could hear the birds singing.

Uyandım ve kuşların şarkı söylediğini duyabiliyordum.

So I couldn't resist putting my camera outside

Bu yüzden kameramı dışarı çıkarıp

and filming a few moments of today's Dawn Chorus.

bugünkü Dawn Chorus'tan birkaç an çekmeden edemedim.

I hope you enjoyed that.

Umarım bundan zevk almışsındır.

Very nice.

Çok güzel.

This is English life.

Bu İngiliz hayatı.

Almost every day. Something different today.

Neredeyse her gün. Bugün farklı bir şey.

It is Friday.

Cuma.

It is the end of the week.

Haftanın sonu.

And I suppose I want to do something different because I've been with you all week.

Ve sanırım farklı bir şey yapmak istiyorum çünkü bütün hafta seninleydim.

We have talked about a lot of big subjects this week.

Bu hafta pek çok önemli konuyu konuştuk.

If you

missed any of my live streams, don't worry, you can watch them again.

Canlı yayınlarımdan herhangi birini kaçırdıysanız üzülmeyin, tekrar izleyebilirsiniz.

They are all available on my YouTube channel and yes,

Hepsi YouTube kanalımda mevcut ve evet,

I will be back with you on Sunday

Pazar günü

and all next week as well.

ve önümüzdeki hafta da sizlerle birlikte olacağım.

Unless, of course, I catch Mr.

Tabii Bay

Steve's Cold in which case I won't.

Steve'in Nezlesine yakalanmazsam ki bu durumda olmayacağım.

I will be lying in bed, sneezing and coughing.

Yatakta uzanacağım, hapşıracağım ve öksüreceğim.

Hello to the live chat.

Canlı sohbete merhaba.

Can I say hello? To all my lovely viewers?

Merhaba diyebilir miyim? Tüm güzel izleyicilerime?

And of course, I do appreciate the fact

Ve tabii ki, ben

that you give your time to me whilst I give mine to you.

sana zaman ayırırken sen de bana zaman ayırdığın için minnettarım.

Hello, also to Mohsen.

Merhaba, Mohsen'e de.

Hello, Mohsen. Nice to see you.

Merhaba Muhsin. Sizi görmek güzel.

We also have little respect

Ayrıca bugün burada da çok az saygımız var

is here today as well.

.

Nice to see you.

Sizi görmek güzel.

It is a beautiful morning.

Güzel bir sabah.

It was, I think a lot of people this morning were taking

Öyleydi, sanırım bu sabah pek çok insan

photographs of the sunrise

this morning here in the UK because it was a nice one.

bu sabah burada, Birleşik Krallık'ta güneşin doğuşunun fotoğraflarını çekiyordu çünkü çok güzeldi.

And we do have a rather nice day today,

Ve bugün oldukça güzel bir gün geçiriyoruz,

even though it's windy and cool as well,

hava rüzgarlı ve serin olmasına rağmen

it still doesn't feel warm.

hala sıcak hissetmiyor.

I know a few days ago we had that amazing

Birkaç gün önce o harika

period of warm weather,

sıcak hava dönemini yaşadığımızı biliyorum,

so I am waiting now patiently for the warm weather.

bu yüzden şimdi sabırla sıcak havayı bekliyorum.

To return.

Geri vermek.

Hello also to oh, we have Claudia.

Ah'a da merhaba, bizde Claudia var.

Hello to Claudia. Claudia. Claudia.

Claudia'ya merhaba. Claudia. Claudia.

How is your autumn going at the moment?

Şu sıralar sonbaharınız nasıl geçiyor?

Is your autumn nice?

Sonbaharınız güzel mi?

Are you taking lots of photographs?

Bol bol fotoğraf mı çekiyorsun?

And one of the things I love these days about having a phone.

Ve bugünlerde bir telefona sahip olmanın sevdiğim yanlarından biri.

Would you like to see my phone? Is it here?

Telefonumu görmek ister misin? O burada mı?

Oh, it isn't typical.

Tipik değil.

My phone is always nearby.

Telefonum her zaman yakınımdadır. Telefonumu

I quite often carry my phone everywhere, even in the house.

çoğu zaman evde bile her yerde taşırım.

I like to have it nearby.

Yakınlarda olmasını seviyorum.

Not because I'm expecting a phone call

Bir telefon beklediğimden değil

because no one ever calls me.

çünkü beni kimse aramaz.

That's one of the things about my mobile phone.

Cep telefonumla ilgili şeylerden biri de bu. Asla

It never ring and when it does, it's

çalmaz ve çaldığında

normally rubbish.

normalde çöptür.

So the reason why

I keep my phone on me or nearby is so I can film things.

Bu yüzden

telefonumu yanımda veya yakınımda tutmamın nedeni, bir şeyler çekebilmek için.

If I see a bird outside it or maybe an unusual animal in the garden,

Dışarıda bir kuş ya da bahçede olağandışı bir hayvan görürsem,

then I will take hold of my camera,

kameramı,

my mobile phone and fill it and that's what I did this morning.

cep telefonumu alıp dolduracağım ve bu sabah öyle yaptım.

I jumped out of bed and the first thing I grabbed

Yataktan fırladım ve ilk aldığım şey

was my

mobile phone and I couldn't resist filming it this morning.

cep telefonum oldu ve bu sabah onu kaydetmeden duramadım.

So Mr. Steve is ill.

Yani Bay Steve hasta.

I might be falling ill as well.

Ben de hastalanıyor olabilirim.

At the moment I am 100% fit and healthy.

Şu anda %100 formda ve sağlıklıyım.

Okay.

If if I was honest with you, can I be honest with you?

Tamam aşkım.

Eğer sana karşı dürüst olsaydım, sana karşı dürüst olabilir miydim?

Because, you know, I like to be honest with you.

Çünkü, bilirsin, sana karşı dürüst olmayı seviyorum.

If I was honest, I would say that I am about 97% Well,

Dürüst olsaydım, yaklaşık %97 olduğumu söylerdim,

because I do have a few things going on.

çünkü devam eden birkaç şeyim var.

I'm not a young person.

Ben genç biri değilim.

And as we all know, if you are approaching a certain period

Ve hepimizin bildiği gibi, hayatınızın belirli bir dönemine yaklaşıyorsanız

in your life, you do get the occasional

, ara sıra

ache and pain.

ağrı ve sızı yaşarsınız. Vücuduna

You might get very strange things happening to your body.

çok garip şeyler gelebilir.

Things start going wrong.

İşler ters gitmeye başlar.

Not always serious.

Her zaman ciddi değil.

We often think of illness as you get

Yaşlandıkça sık sık hastalığın

older is always being something serious or life-Threatening.

her zaman ciddi veya hayatı tehdit eden bir şey olduğunu düşünürüz.

But I do have one or two things, one or two strange little ailments

Ama bir veya iki şeyim var, can sıkıcı ama hayatı tehdit etmeyen bir veya iki garip küçük rahatsızlığım var

that are annoying but not life threatening.

.

One of them is my ear.

Bunlardan biri kulağım.

Now, I've never mentioned this before.

Şimdi, bundan daha önce hiç bahsetmedim.

But because it's Friday and we're doing things differently,

Ama günlerden Cuma ve işleri farklı yaptığımız için

this ear has been giving me a lot of trouble over the last two or three years.

bu kulak son iki üç yıldır bana çok sorun çıkarıyor.

And I don't know why.

Ve nedenini bilmiyorum.

Sometimes it's okay, but other times it's really painful.

Bazen sorun değil, ama diğer zamanlarda gerçekten acı verici.

In fact, it got so bad

Aslında,

a couple of years ago during the COVID pandemic,

birkaç yıl önce COVID salgını sırasında o kadar kötüye gitti ki,

I actually went to hospital to have a scan.

aslında tarama yaptırmak için hastaneye gittim.

They put me in one of those big machines that makes a lot of noise.

Beni çok gürültü yapan büyük makinelerden birine koydular .

So I had to stick my head inside one of these machines,

Bu yüzden kafamı bu makinelerden birinin içine sokmak zorunda kaldım

and it made the most dreadful noise.

ve çok korkunç bir ses çıkardı.

Bum, bum, bum, bum, bum, bum, bum, bum, bum, bum, bum.

serseri, serseri, serseri, serseri, serseri, serseri, serseri, serseri, serseri, serseri, serseri.

So they did a scan of my head so they could have a close look inside my ear.

Böylece kulağımın içine yakından bakabilmek için kafamı taradılar.

And they discovered

Ve

nothing.

hiçbir şey keşfetmediler.

Nothing was there.

Orada hiçbir şey yoktu.

Nothing abnormal.

Anormal bir şey yok.

But then I went for a hearing test

Ama sonra bir işitme testi için gittim

and they discovered this is really worrying.

ve bunun gerçekten endişe verici olduğunu keşfettiler.

I don't know why I'm smiling.

Neden güldüğümü bilmiyorum. Bu yıl

They discovered that I've lost some of my hearing

işitme duyumun bir kısmını kaybettiğimi keşfettiler

in this year.

.

But the irony is

Ama ironi

also over the past couple of years, I've developed something called tinnitus.

de şu ki, son birkaç yılda kulak çınlaması denen bir şey geliştirdim.

Have you ever heard of that? Tinnitus?

Bunu hiç duydun mu? Kulak çınlaması mı?

Tinnitus is a little thing

Tinnitus, kulaklarınızla alabileceğiniz küçük bir şeydir

you can get with your ears, and sometimes it can stay for a few moments.

ve bazen birkaç dakika kalabilir.

And sometimes it can stay for a very long time.

Ve bazen çok uzun süre kalabilir.

And that means you have a noise or a

Ve bu, kulağınızda hiçbir yerden gelmeyen bir gürültü veya ses olduğu anlamına gelir

sound in your ear that that isn't coming from anywhere.

.

It is just being produced somehow by the nerves in your ear.

Sadece bir şekilde kulağınızdaki sinirler tarafından üretiliyor.

So quite often I can hear a very high

Bu yüzden sıklıkla çok yüksek

pitched noise.

perdeli bir ses duyabiliyorum.

It's almost it's almost like white noise,

Neredeyse beyaz gürültü gibi,

but it's really annoying at night.

ama geceleri gerçekten can sıkıcı.

So sometimes when I'm lying in bed, I can hear the sound.

Bu yüzden bazen yatakta uzanırken sesi duyabiliyorum.

This year

Bu yıl

and it won't go away.

ve gitmeyecek.

It's there for ages, and sometimes it's really hard to get to sleep because of this noise.

Asırlardır orada ve bazen bu gürültü yüzünden uyumak gerçekten zor oluyor.

This sound, but it's nothing serious.

Bu ses, ama ciddi bir şey değil.

I think it's just part of old age.

Bence bu sadece yaşlılığın bir parçası.

And the strange thing is my mother

İşin tuhafı annem

also for many years had tinnitus as well.

de uzun yıllardır kulak çınlaması çekiyordu.

Or tonight us some people pronounce it as.

Ya da bu gece bize birileri bunu şöyle telaffuz ediyor.

So it isn't anything serious.

Yani ciddi bir şey değil.

It won't kill me.

Beni öldürmez.

But it is annoying,

Ama

especially at night when you're trying to get to sleep.

özellikle geceleri uyumaya çalışırken can sıkıcı.

And during the day I can't really hear it

Ve gün içinde pek duyamıyorum

because there are other sounds around me.

çünkü etrafımda başka sesler de var.

But at night when everything is quiet and peaceful, I can hear it.

Ama geceleri her şey sessiz ve huzurluyken duyabiliyorum.

And it's like a very high pitched sound, very annoying.

Ve çok tiz bir ses gibi, çok sinir bozucu.

And it's only in one ear, this ear.

Ve sadece bir kulakta, bu kulakta.

And I don't know why it has been causing me

Ve bunun bana neden

a lot of problems, but nothing serious.

birçok soruna neden olduğunu bilmiyorum ama ciddi bir şey değil.

But apparently now I have lost a little bit of my hearing.

Ama görünüşe göre şimdi işitme duyumu biraz kaybettim.

The high frequencies in this ear have actually

Bu kulaktaki yüksek frekanslar aslında

disappeared.

kaybolmuştur.

This ear is amazing.

Bu kulak harika.

It's it's so sensitive and incredible.

Çok hassas ve inanılmaz.

But this ear

Ama bu kulak

it's starting to conk out.

bayılmaya başladı.

It is starting to go kaput, unfortunately, which I think is very strange.

Ne yazık ki, çok garip olduğunu düşündüğüm, kaput gitmeye başlıyor.

So I did I had all these exams, all of these examinations.

Ben de tüm bu sınavları yaptım, tüm bu sınavları yaptım.

They they had a close look.

yakından bakıyorlardı.

They even did a hearing test which took ages.

Asırlar süren bir işitme testi bile yaptılar.

But the result was.

Ama sonuç buydu.

I'm sorry, Mr.

Üzgünüm Bay

Duncan, you have lost some of your hearing in one of your ears.

Duncan, bir kulağınızda işitme yetinizin bir kısmını kaybetmişsiniz.

And it's very annoying, to be honest.

Ve dürüst olmak gerekirse çok sinir bozucu.

Christine.

It says during an examination of the ears they found in one ear, the enlarged bone

Christine.

Kulaklarını incelerken bir kulakta buldukları kemiğin büyüyerek

that might close the ear cavity

kulak boşluğunu kapatabileceğini

they say that it is a problem

söylüyorlar bunun

with people who go swimming. Yes.

yüzmeye gidenlerde sorun olduğunu söylüyorlar. Evet.

Ironically,

İronik olarak,

I don't swim.

ben yüzmem.

I'm afraid of water.

sudan korkarım

I don't like swimming. I don't like going into the water.

Yüzmeyi sevmiyorum. Suya girmeyi sevmiyorum.

I don't mind being on a boat.

Teknede olmak umurumda değil.

Being on a boat is okay. That's fine.

Teknede olmak sorun değil. Bu iyi.

No problem.

Sorun değil.

But being in the water, swimming, I can't do that.

Ama suda olmak, yüzmek, bunu yapamam.

I'm always afraid that my head will go under and my ears will fill

Hep başım aşağı düşecek, kulaklarım

full of water.

su dolacak diye korkuyorum.

But I don't know.

Ama bilmiyorum.

This is something I think it's connected to age.

Bu yaşla bağlantılı olduğunu düşündüğüm bir şey.

It's our old friend, old age.

Eski dostumuz, yaşlılık.

So all of the all the doctors all the specialists, they had no idea.

Yani tüm doktorların tüm uzmanların hiçbir fikirleri yoktu.

They they still don't know. They said it's unexplained.

Hala bilmiyorlar. Açıklanamıyor dediler. Yaptıkları tüm testlerin raporunu

That's literally what they put when they sent me

bana gönderdiklerinde tam anlamıyla bunu koydular,

the report on

all of the tests that they did, they say, we can't find anything.

hiçbir şey bulamıyoruz diyorlar.

There's nothing there

Orada

which makes you feel quite stupid, really,

kendinizi aptal gibi hissettirecek hiçbir şey yok,

because you've had all of those tests and they can't find anything.

çünkü tüm bu testleri yaptırdınız ve hiçbir şey bulamıyorlar.

I suppose really.

Sanırım gerçekten.

I should be glad that they didn't find anything.

Hiçbir şey bulmadıklarına sevinmeliyim.

So nothing serious, nothing growing inside my head, nothing like that.

Yani ciddi bir şey yok, kafamın içinde büyüyen hiçbir şey yok, bunun gibi bir şey yok.

But it would appear that there is something there.

Ama orada bir şey olduğu anlaşılıyor.

Swimmers do suffer quite often from ear problems.

Yüzücüler oldukça sık kulak problemlerinden muzdariptir. Kulağınızın başına gelebilecek

One of the worst things, apparently

en kötü şeylerden biri, görünüşe göre en

one of the worst things that can happen to your ear is

kötü şeylerden biri, kulaklarınıza giden seslerin titreşimlerini işlemekten sorumlu olan

when your eardrum, the small piece of skin

küçük deri parçası olan kulak zarının patlayabilmesidir.

that is responsible for processing the vibrations

from the sounds that go into your ears,

it can burst, it can actually rip

aslında yırtın

or perforate

veya delin

and apparently it's quite painful, very uncomfortable.

ve görünüşe göre oldukça acı verici, çok rahatsız edici.

And one of the problems with that is that afterwards,

Ve bununla ilgili sorunlardan biri, daha sonra

you can actually have hearing loss as well because

aslında işitme kaybınız da olabilir çünkü

the eardrum will heal.

kulak zarı iyileşir.

So it will repair itself.

Böylece kendini tamir edecektir. Beatrice, "

But quite often afterwards, you can find that there might be some hearing loss,

Ama daha sonra sıklıkla bir miktar işitme kaybı olduğunu fark edebilirsiniz,"

Beatrice says, I used to swim for a long time and I loved it, but now I miss it.

diyor, "Uzun süre yüzerdim ve bunu severdim ama şimdi özlüyorum.

Maybe next spring I could go back.

Belki önümüzdeki bahar geri dönebilirim.

Oh, interesting. Yes,

Oh ilginç. Evet,

Mr. Steve does not

Bay Steve'de

have COVID.

COVID yok.

It is not coronavirus.

Koronavirüs değil.

He has taken the test we have a few tests in the house.

Testi yaptı, evde birkaç testimiz var.

So Mr.

Steve did take a COVID test last night and it is negative.

Bay

Steve dün gece bir COVID testi yaptı ve sonuç negatif.

So he doesn't have that, although there are many people at the moment

O yüzden buna sahip değil, şu anda birçok insan

suffering from colds and fever

soğuk algınlığı ve ateşten mustarip olsa da,

because the weather keeps changing when the temperature goes up and then drops again,

çünkü sıcaklık yükselip sonra tekrar düştüğünde hava değişmeye devam ediyor,

a lot of people do often become sick, they become unwell.

birçok insan sık sık hasta oluyor, rahatsız oluyor.

So that can happen

Yani bu

it is interesting.

ilginç olabilir.

And of course, you may have noticed

Ve tabii ki

that I wear glasses as well.

benim de gözlük taktığımı fark etmişsinizdir.

I don't know what's what's going on with my senses.

Duyularıma neler olup bittiğini bilmiyorum.

So I have to wear glasses, as you've noticed.

Bu yüzden fark ettiğiniz gibi gözlük takmak zorundayım.

And now I have problems with one of my ears.

Ve şimdi bir kulağımda sorun var.

I might have to eventually have one of those little devices

Sonunda o küçük cihazlardan birine sahip olmak zorunda kalabilirim,

maybe in my ear, a little hearing device.

belki kulağımda, küçük bir işitme cihazı.

Maybe if it gets any worse, the good news is at the moment it hasn't got any worse.

Belki daha da kötüleşirse, iyi haber şu ki şu anda daha kötüye gitmemiş.

So it's still the same. It hasn't changed.

Yani hala aynı. Değişmedi.

I still have the ringing noise and sometimes it's rather painful, but that's it.

Hala çınlama sesi duyuyorum ve bazen oldukça acı verici, ama o kadar.

So it's it's not causing my life to be miserable,

Hayatımın perişan olmasına neden olmuyor

but I think we all have little things, don't we?

ama bence hepimizin küçük şeyleri var, değil mi?

Especially as we get older, we all have little ailments.

Özellikle yaşlandıkça hepimizin ufak tefek rahatsızlıkları oluyor.

I like that word ailment.

Bu hastalık kelimesini seviyorum.

An ailment is something that is making you feel unwell

Hastalık, kendinizi iyi hissetmenize neden olan bir şeydir

or maybe a problem with your body that is causing you

veya belki de uzun süre acı çekmenize neden olan vücudunuzla ilgili bir sorundur

to suffer for a long period.

.

Of time, an ailment, something that is making you feel unwell,

Zaman, bir rahatsızlık, kendinizi kötü hissetmenize neden olan bir şey

or maybe something that is wrong

veya belki de sağlığınızla ilgili yanlış olan bir şey

with your health so it's nothing serious.

yani ciddi bir şey değil.

I'm not worried about it,

although it can be a little bit annoying at night.

Geceleri biraz can sıkıcı olabilse de, bunun için endişelenmiyorum.

And that's the only thing really apart from the occasional ache

Ve sabahları ara sıra yaşanan ağrı

and pain in the morning, you know, you wake up in the morning,

ve ağrı dışında gerçekten tek şey bu, bilirsiniz, sabah uyanırsınız,

you stretch and everything's a bit ooh, ooh, ooh.

gerinirsiniz ve her şey biraz ooh, ooh, ooh. Sabahları kalkıp hareket etmek

It can take a long time

uzun zaman alabilir,

to get up and about in the morning, I think. So.

sanırım. Bu yüzden.

Can I say hello to Paolo?

Paolo'ya merhaba diyebilir miyim?

Hello, Paolo. Nice to see you back as well.

Merhaba Paolo. Seni de görmek güzel.

Claudia has a problem with her fridge, right?

Claudia'nın buzdolabıyla ilgili bir sorunu var, değil mi?

What has happened?

Ne oldu?

Oh, no. Oh,

Oh hayır. Ah,

do you know the worst thing

about having a broken refrigerator

bozuk bir buzdolabına sahip olmanın en kötü yanının

is that quite often you don't notice.

çoğu zaman fark etmemeniz olduğunu biliyor musunuz?

You might not even realise, especially if you go away somewhere.

Özellikle bir yere gittiğinizde farkına bile varmayabilirsiniz. Gidip

You might go away and come back.

geri dönebilirsin.

And perhaps your your refrigerator

Ve belki de buzdolabınız

or your deep freeze has stopped working

veya derin dondurucunuz ve

and all of that lovely food inside.

içindeki tüm o güzel yiyecekler çalışmayı durdurmuştur.

It's been, has been spoilt.

Bozuldu, bozuldu.

It's like my worst nightmare.

En kötü kabusum gibi.

Imagine that coming back from your holiday and finding out that your, your deep freeze is broken

Tatilden döndüğünüzde derin dondurucunuzun bozulduğunu

and all of the food inside has been spoilt, it's all,

ve içindeki tüm yiyeceklerin bozulduğunu öğrendiğinizi düşünün, hepsi bu,

it all has to be thrown away.

hepsi atılmak zorunda.

I don't like the sound of that.

Bunun sesini sevmiyorum.

Vitus.

Vitus.

Hello, Vitus. Thank you. Yes.

Merhaba Vitus. Teşekkür ederim. Evet.

Sometimes Mr.

Bazen Bay

Steve shout it's in my ear.

Steve kulağımda diye bağırır.

And interestingly enough, it is this ear, you see.

Ve ilginç bir şekilde, bu kulak, görüyorsunuz.

So this ear

Yani bu kulak

is also very sensitive to sound.

sese karşı da çok hassastır.

So if if a if a sudden noise

Yani eğer ani bir gürültü

or sound goes into this ear,

veya ses bu kulağa girerse,

it does cause a little bit of pain.

biraz ağrıya neden olur.

Very strange.

Çok ilginç.

I have no idea why, but I think a lot of people do suffer

Neden olduğu hakkında hiçbir fikrim yok ama bence pek çok insan

with ear problems as they get older.

yaşlandıkça kulak sorunları yaşıyor.

So at the moment, it isn't anything serious.

Yani şu anda ciddi bir şey yok.

So don't worry.

Bu yüzden endişelenme.

But I do get a strange I do get a strange ringing noise sometimes,

Ama bazen garip bir zil sesi alıyorum

and I think it might be the phone, but it isn't.

ve bunun telefon olabileceğini düşünüyorum ama değil.

It's just my ear being a pain in the neck

Sadece kulağım baş belası,

we'll have a quick break and then I will come back.

hızlı bir mola vereceğiz ve sonra geri geleceğim.

Let's have a look at something fun.

Eğlenceli bir şeye bakalım.

Let's have a look at something nice, shall we?

Güzel bir şeye bakalım, olur mu?

To be honest,

Dürüst olmak gerekirse,

I feel like I need to be cheered up because poor Mr.

zavallı Bay Steve rahatsız olduğu için neşelenmeye ihtiyacım var gibi hissediyorum

Steve is being unwell, and I think we need something

ve sanırım

maybe to lift our spirits on this Friday afternoon.

bu Cuma öğleden sonra moralimizi yükseltecek bir şeye ihtiyacımız var.

It really does feel as if spring is in the air,

especially when you see scenes like that.

Özellikle böyle sahneleri gördüğünüzde, gerçekten bahar gelmiş gibi hissettiriyor.

I hope you enjoyed that.

Umarım bundan zevk almışsındır.

Some sights of the daffodils in the garden

Bahçedeki nergislerden bazı manzaralar,

thank you very much for joining me today.

bugün bana katıldığınız için çok teşekkür ederim.

I know it's Friday, but we can still have a little chat.

Cuma olduğunu biliyorum ama yine de biraz sohbet edebiliriz.

I hope you will have a good weekend as well.

Umarım siz de iyi bir hafta sonu geçirirsiniz. Kulağımla ilgili ufak bir sorunumdan bahsettikten sonra

Some very interesting messages coming through after talking about

gelen çok ilginç mesajlar

my slight problem with my ear

Hello, Sue and Sue went check Latt,

Merhaba, Sue ve Sue,

who says working as a deejay and

DJ olarak çalışmanın ve

using the headset or headphones for a long time

uzun süre kulaklık veya kulaklık kullanmanın

may cause serious problems

ciddi sorunlara

or serious problems with your hearing.

veya ciddi işitme sorunlarına neden olabileceğini söyleyen Latt'i kontrol etmeye gittiler. .

That is true. You are right.

Bu doğru. Haklısın.

I'm taking that off.

Bunu çıkarıyorum.

It's it's falling off my hat.

Şapkamdan düşüyor.

Yes. You can get problems with your hearing,

Evet.

especially if you listen to loud music quite often or if you go to discos.

Özellikle sık sık yüksek sesli müzik dinliyorsanız veya diskoya gidiyorsanız, işitme sorunları yaşayabilirsiniz.

I remember many years ago when I used to go to discos to have a little dance.

Yıllar önce biraz dans etmek için diskolara gittiğimi hatırlıyorum.

Do they still call them discos?

Onlara hala disko mu diyorlar?

I don't think they do now, do they?

Şimdi yaptıklarını sanmıyorum, değil mi?

I think they're in nightclubs or people just say clubs.

Sanırım gece kulüplerindeler ya da insanlar sadece kulüp diyor.

Are you going clubbing this weekend?

Bu hafta sonu kulübe gidiyor musun?

See, I used to go to the disco

Bakın ben diskoya giderdim

but these days, the young,

ama şimdilerde gençler,

the youngsters, they all go to the club.

gençler hepsi kulübe gidiyor.

They go clubbing.

Kulüplere gidiyorlar.

But yes, I remember afterwards,

Ama evet, sonradan hatırlıyorum,

the next morning when I woke up after going to the disco the night before,

önceki gece diskoya gittikten sonra ertesi sabah uyandığımda,

I often found that I couldn't hear very well

çoğu zaman pek iyi duyamadığımı fark ederdim,

everything seemed as if it was far away.

her şey sanki çok uzaktaymış gibi geliyordu.

It almost seemed as if my fingers were in my ears.

Sanki parmaklarım kulaklarımdaydı.

So, yes, you're right.

Yani, evet, haklısın.

You have to take care of your hearing.

İşitmenize dikkat etmelisiniz.

But of course, when you're young, when you're young, you think you will live forever

Ama tabii ki gençken, gençken sonsuza kadar yaşayacağınızı düşünürsünüz

and you never think of the consequences of anything

ve hiçbir şeyin sonuçlarını düşünmezsiniz

because your brain is still growing, it's still developing.

çünkü beyniniz hala büyüyor, hala gelişiyor.

And quite often you will do things that may

Ve çoğu zaman

or may not seem reckless.

pervasız görünebilecek ya da görünmeyebilecek şeyler yapacaksınız.

It is something that can happen.

Olabilecek bir şey.

But yes, I did. I used to go to nightclubs.

Ama evet, yaptım. Gece kulüplerine giderdim.

I used to go to the disco to have a little dance and Mr.

Biraz dans etmek için diskoya giderdim ve Bay

Steve and myself, we used to go to the nightclubs and have a little groove,

Steve ve ben, gece kulüplerine gider ve biraz eğlenirdik,

a little pop pop.

biraz pop-pop.

Do people still say that?

İnsanlar hala bunu söylüyor mu?

Do people still say pop?

İnsanlar hala pop diyor mu?

If you have a bop b o p

Eğer bir bop b op'unuz varsa,

it means you have a dance, you have a little bop

dansınız var demektir, biraz bop'unuz var demektir

Oh, hello.

Oh, merhaba.

100, Dobby.

100 Dobby.

Very nice to see you here.

seni burada görmek çok güzel

Today.

Bugün.

Claudia is going to get her refrigerator fixed,

Claudia buzdolabını tamir ettirecek,

so I hope

I hope you will be doing that.

umarım sen de öyle yaparsın.

And I hope you get the refrigerator that you've always dreamt of.

Ve umarım hep hayalini kurduğun buzdolabına kavuşursun.

Mr. Duncan, yesterday, I was watching your very first video on YouTube,

Bay Duncan, dün YouTube'daki ilk videonuzu izliyordum

and I enjoyed it as usual.

ve her zamanki gibi keyif aldım.

There are many old videos on my YouTube channel.

YouTube kanalımda bir çok eski video var.

Some of them are a little bit embarrassing.

Bazıları biraz utanç verici.

Some of them were filmed when I was still in China,

Bazıları ben hala Çin'deyken çekildi

and the quality is awful.

ve kalitesi berbat.

Because the image is very blurry and very fuzzy.

Çünkü görüntü çok bulanık ve çok bulanık.

But yes,

Ama evet, bir

there are lots of old videos.

sürü eski video var.

Some of my early videos that I made way,

Yaptığım ilk videolarımdan bazıları,

way back in the distance

Christina says when I was at a nightclub

Christina'nın söylediğine göre, bir gece kulübündeyken

and I was under the amplifiers or maybe under the speakers,

amfilerin veya belki de hoparlörlerin altındayken

and the next day I could not hear and then I could not hear properly

ve ertesi gün duyamadım ve sonra düzgün duyamadım.

for four days.

Dört günlüğüne.

Fortunately, when you're young,

Neyse ki, gençken

your body is very good at repairing itself and the damage is not so serious.

vücudunuz kendini onarma konusunda çok iyidir ve hasar o kadar ciddi değildir.

But as you get older, those things can have

Ancak yaşlandıkça, bu şeylerin

a delayed effect.

gecikmeli bir etkisi olabilir.

Things that you do when you're young can have

Gençken yaptığınız şeyler,

some sort of effect as you get older.

yaşlandıkça bir tür etkiye sahip olabilir.

So maybe my problem may be the problem that I have with this ear

Yani belki benim sorunum bu kulakta yaşadığım sorun

is connected to to my days.

günlerime bağlı olabilir.

When I used to go to the nightclub And of course, I did radio as well.

Gece kulübüne gittiğimde Ve tabii ki radyo da yaptım.

I used to work in radio, and I used to quite often wear headphones

Eskiden radyoda çalışıyordum ve uzun bir süre oldukça sık kulaklık takardım

for a long period of time,

and I would often have them loud.

ve sık sık onları yüksek sesle dinlerdim.

So maybe I am answering my own question.

Yani belki de kendi soruma cevap veriyorum.

Maybe this is it. Maybe this is my diagnosis.

Belki de budur. Belki de bu benim teşhisim. Bu yıl

The reason why I'm losing my hearing and this year is because of all the discos

işitme duyumu kaybetmemin sebebi

that I went to as a young person.

gençken gittiğim tüm diskolar.

Hello, Mr. Duncan.

Merhaba, Bay Duncan.

Some teachers have hearing problems after they get retired or they become retired

Bazı öğretmenler emekli olduktan sonra ya da emekli olduktan sonra işitme sorunu yaşıyorlar

and I think it's because of their speaking or when they speak loudly all the time.

ve bence bu konuşmalarından ya da sürekli yüksek sesle konuşmalarından kaynaklanıyor.

That also is a very good point.

Bu da çok iyi bir nokta.

One of the things I've noticed besides my ear,

Kulağımın yanı sıra fark ettiğim şeylerden biri de

I've also noticed that my voice quite often has problems,

sesimin oldukça sık problemli olduğunu fark ettim

and I think that's because I've used it a lot during my life.

ve bunun sebebi sanırım hayatım boyunca çok fazla kullandığımdır. Bu

So I've spent many, many years talking for long periods of time

yüzden çok, çok uzun yıllar uzun süre konuşarak geçirdim

and I think this happens with actors or singers.

ve bence bu aktörler veya şarkıcılarda oluyor.

If you use your voice in your work or in your job

İşinizde veya işinizde sesinizi

for a long period of time and frequently,

uzun süre ve sık sık kullanırsanız,

then I think later on you can

o zaman bence daha sonra

find that maybe you get problems with your with your voice

belki sesinizde sorunlar olduğunu,

maybe you are more susceptible

belki de

to getting infections or problems.

enfeksiyonlara veya sorunlara yakalanmaya daha yatkın olduğunuzu görebilirsiniz.

So I do sometimes have really bad throat

Bu yüzden bazen boğazımda ciddi

problems, but I think that's connected

problemler oluyor ama bunun

to the fact that I use my voice quite a lot.

sesimi oldukça fazla kullanmamla bağlantılı olduğunu düşünüyorum.

So I think it's like any part of your body,

Bu yüzden vücudunuzun herhangi bir bölgesi gibi olduğunu düşünüyorum,

any part of your body, if you use it too much

vücudunuzun herhangi bir bölgesini çok fazla kullanırsanız

you might damage it.

ona zarar verebilirsiniz.

It might break it might stop working

Kırılabilir, çalışmayı durdurabilir

It might fall off.

Düşebilir.

So there is a warning I will be going in a few moments

Bu yüzden birkaç dakika sonra gideceğim bir uyarı var,

is a short one today because the weekend is coming and I have to go and take care of Mr.

bugün kısa çünkü hafta sonu geliyor ve Bay Steve'le ilgilenmem gerekiyor

Steve because he's not very well.

çünkü o pek iyi değil. O

He has a cold. He's not even at work.

nezle. O işte bile değil.

He hasn't gone to work.

İşe gitmedi.

Although to be honest, his work is upstairs.

Dürüst olmak gerekirse, işi üst katta.

So he doesn't have to go very far these days.

Bu yüzden bugünlerde çok uzağa gitmesine gerek yok.

But no, he's not even at work.

Ama hayır, işte bile değil.

I always know it's serious whenever Steve

Steve

takes a day off work because he's sick,

hasta olduğu için işten bir gün izin aldığında bunun ciddi olduğunu her zaman biliyorum,

I always know that it's really serious because Steve normally doesn't

bunun gerçekten ciddi olduğunu her zaman biliyorum çünkü Steve normalde kendini

take days off work when he's feeling unwell.

iyi hissetmediğinde işten izin almıyor.

Beatrice, I had the same problem

Beatrice, ben de

when I went to see a show with David Bowie

David Bowie

and also Brian Brian Adams.

ve Brian Brian Adams'la bir şov izlemeye gittiğimde aynı sorunu yaşadım.

Were they together?

Birlikte miydiler?

I can't imagine Brian Adams and David Bowie performing together.

Brian Adams ve David Bowie'nin birlikte performans sergilediğini hayal edemiyorum.

That would be quite interesting.

Bu oldukça ilginç olurdu.

I want to see that.

Onu görmek isterim.

I really want to see that

O Guadeloupe'u gerçekten görmek istiyorum

Guadeloupe.

.

Hello, Guadeloupe. Nice to see you here.

Merhaba, Guadeloupe. Seni burada görmek güzel.

I haven't seen you for a while.

Seni bir süredir görmedim.

I am a teacher and sometimes I can't understand what my students say.

Ben bir öğretmenim ve bazen öğrencilerimin ne dediğini anlayamıyorum.

I have not thought

it might be my hearing all my ears.

Bütün kulaklarımı işittiğimin olabileceğini düşünmemiştim.

It comes on very slowly.

Çok yavaş geliyor.

So the problems that I'm having at the moment with my ear

Yani şu anda kulağımla ilgili yaşadığım sorunlar

has been has been going on for a long time, maybe two or maybe three years.

uzun süredir devam ediyor, belki iki belki de üç yıldır.

So this is something that I've noticed, but it hasn't been serious.

Yani bu fark ettiğim bir şey ama ciddi değildi.

It hasn't been bothering me. But then

Beni rahatsız etmedi. Ama sonra

I think it was in early 20, 20,

sanırım 20'li yaşların başındaydı, 20'li yaşlardaydı,

I started to notice that sometimes it was very painful

bazen çok acı verici olduğunu

and I couldn't hear properly.

ve düzgün duyamadığımı fark etmeye başladım.

And then there was this very high sound,

Ve sonra kulağımda çınlama gibi çok yüksek bir ses vardı

like a buzzing, like a ringing in my ear.

.

So that's when I went to the hospital and had all these tests, but they said, there's nothing wrong.

İşte o zaman hastaneye gittim ve tüm bu testleri yaptırdım, ama yanlış bir şey olmadığını söylediler.

Everything's all right, nothing serious, nothing.

Her şey yolunda, ciddi bir şey yok, hiçbir şey yok.

Nothing horrible.

Korkunç bir şey yok.

It's just perhaps your age.

Sadece belki de senin yaşın. Çok

You have worn

yıprattın

you have used your ear too much

kulağını çok kullandın

and it's starting to wear out

ve eskimeye başladı

but at least it's not affecting me too much.

ama en azından beni çok fazla etkilemiyor.

So I can still do this.

Yani bunu hala yapabilirim.

I can still speak and I can still hear with my other ear.

Hala konuşabiliyorum ve diğer kulağımla hala duyabiliyorum.

And the hearing loss is only slight.

Ve işitme kaybı sadece hafiftir.

So really, I don't notice it that much.

Yani gerçekten, bunu pek fark etmiyorum.

But you can have these little things that that come on

Ama ortaya çıkan bu küçük şeylere sahip olabilirsiniz

and sometimes they can be temporary.

ve bunlar bazen geçici olabilir.

Sometimes they only last for a short time,

Bazen sadece kısa bir süre dayanırlar

or sometimes they can last for many, many years.

veya bazen çok uzun yıllar sürebilirler.

It's all right.

Her şey yolunda.

Anyway, it doesn't change my day.

Her neyse, günümü değiştirmiyor.

I'm still as happy as ever.

Hala her zamanki gibi mutluyum.

I think when you go somewhere noisy, maybe

Bence gürültülü bir yere gittiğinde, belki de

you should put something in your ears.

kulaklarına bir şeyler tıkamalısın.

Maybe your fingers

Belki parmakların

or maybe some earplugs.

ya da belki biraz kulak tıkacı.

Christina is going to see the Rolling Stones in concert

Christina, Rolling Stones'u konserde izleyecek

all I can say, Christina, make sure you have something to put in your ears

tek söyleyebileceğim Christina, Mick Jagger fazladan yüksek sesle şarkı söylemeye karar verirse diye kulaklarını tıkayacak bir şey olduğundan emin ol

just in case Mick Jagger decides to sing

extra loud.

.

I can never remember

the other members

of the Rolling Stones.

Rolling Stones'un diğer üyelerini asla hatırlayamıyorum.

I can only ever remember Mick Jagger.

Sadece Mick Jagger'ı hatırlıyorum.

And yet I can see them.

Yine de onları görebiliyorum.

I can see the other members.

Diğer üyeleri görebiliyorum.

There's there's the guy that plays the guitar

Gitar çalan bir adam var

and he looks like he's about 200 years old.

ve 200 yaşında gibi görünüyor. Bu mu

Is it? Is it?

? Bu mu? Bakalım

Let's see if I can remember.

hatırlayabilecek miyim.

I I want to say Keith.

Keith demek istiyorum.

Is it Keith?

Keith mi?

Keith Richards. Am I right?

Keith Richards. Haklı mıyım?

Did I dream it

Rüya mı gördüm

or did Keith Richards once appear

yoksa Keith Richards bir kere

in Pirates of the Caribbean?

Karayip Korsanları'nda göründü mü?

Did did I imagine that?

Bunu hayal ettim mi? Sanki

I feel as if I might have imagined that.

bunu hayal etmişim gibi hissediyorum.

Did Keith Richards from the Rolling Stones once appear

Rolling Stones'tan Keith Richards bir zamanlar

in Pirates of the Caribbean?

Karayip Korsanları'nda göründü mü?

I don't know why

sometimes these things pop in my head.

Bazen neden böyle şeyler aklıma geliyor bilmiyorum.

I'm sure you will tell me

Eminim bana

hello, Oussama.

merhaba diyeceksin, Oussama.

I had the same issue with my left ear.

Aynı sorun benim sol kulağımda da vardı.

I took a hot shower, and then I it got better

Sıcak bir duş aldım ve sonra

until it had gone.

geçene kadar iyileştim.

Oh, okay, then.

Tamam o zaman.

Well, that's that's something that can happen.

Bu olabilecek bir şey.

Maybe if you go out into the cold on a cold day, it can affect your hearing.

Belki soğuk bir günde soğuğa çıkarsanız, işitme duyunuzu etkileyebilir.

You can also get an ear infection,

Ayrıca,

which is one of the worst things you can get in there.

orada alabileceğiniz en kötü şeylerden biri olan bir kulak enfeksiyonu da kapabilirsiniz.

You do not want an ear infection.

Kulak enfeksiyonu istemiyorsunuz.

An ear infection is really bad.

Kulak enfeksiyonu gerçekten kötü.

So what

Peki Karayip Korsanları'nda yer alan

did did was it Ronnie Wood or Keith Richards,

Ronnie Wood veya Keith Richards ne yaptı

who appeared in Pirates of the Caribbean

or am I just losing my mind?

yoksa aklımı mı kaybediyorum?

I seem to remember it

Sanki

very strange.

çok garip hatırlıyorum.

Thank you very much for your company.

Şirketiniz için çok teşekkür ederim.

I will be going a few moments.

Birkaç dakika sonra gideceğim.

I have to go because I have to take care of Mr.

Gitmek zorundayım çünkü Bay Steve'le ilgilenmem gerekiyor.

Steve I am Florence Nightingale today because I am looking after Mr.

Ben bugün Florence Nightingale'im çünkü Bay

Steve

Steve

Tomic.

Tomic'e bakıyorum.

Hello, Tomic.

Merhaba Tomic.

Keith Richards. Oh, it was.

Keith Richards. Ah, öyleydi.

Yes, Keith Richards.

Evet, Keith Richards.

Was I right there?

Orada mıydım?

But did, did he actually appear in one of the Pirates

Ama gerçekten Karayip Korsanları filmlerinden birinde mi göründü

of the Caribbean movies or did I did I imagine that

yoksa bir noktada görmüş olabileceğim

it seems like a dream

bir rüya gibi göründüğünü mü hayal ettim

that I might have had at some point?

?

Oh, oh, apparently, yes.

Oh, oh, görünüşe göre, evet.

Christina says yes. I think it was.

Christina evet diyor. Sanırım öyleydi.

Oh, okay then.

Tamam o zaman.

So apparently Keith Richards did appear

Görünüşe göre Keith Richards

in a Pirates of the Caribbean movie.

bir Karayip Korsanları filminde rol aldı.

So now we know.

Şimdi biliyoruz.

I'm so glad that that answer has been put to bed

Bu cevabın yatışmasına çok sevindim,

thank you very much for the company.

şirket için çok teşekkür ederim.

I'm going to see if Mr.

Bakalım Bay

Steve needs a cup of tea or maybe he needs his

Steve'in bir fincan çaya ihtiyacı var mı yoksa alnının silinmesine ihtiyacı var mı?

brow wiped.

Maybe there is sweat running down his face, and maybe I have to.

Belki yüzünden ter akıyor ve belki de buna mecburum.

I have to attend to Mr.

Steve, just like Florence Nightingale.

Tıpkı Florence Nightingale gibi Bay Steve'le ilgilenmek zorundayım.

Thank you very much for your company.

Şirketiniz için çok teşekkür ederim. Hafta

I hope you will enjoy your weekend have a good weekend.

sonunuzu keyifle geçirmenizi dilerim iyi hafta sonları.

I'm having tomorrow off.

Yarın izinliyim.

I'm not quite sure what I'm doing tomorrow because we're not.

Yarın ne yapacağımdan tam olarak emin değilim çünkü değiliz.

We I don't know if Mr.

Bay

Steve is going to be well, so I don't think we're going into town tomorrow.

Steve iyileşecek mi bilmiyorum, bu yüzden yarın şehre ineceğimizi sanmıyorum.

I don't think it's happening, unfortunately.

Maalesef olacağını sanmıyorum.

So. So we won't be going into town

Bu yüzden. Bu yüzden

unless, of course, Mr.

Bay

Steve has a sudden recovery

Steve ani bir şekilde iyileşmedikçe kasabaya gitmeyeceğiz

and I don't even know if Mr.

ve Bay

Steve is going to be with us on Sunday.

Steve'in Pazar günü bizimle olup olmayacağını bile bilmiyorum.

So he might not be here on Sunday either,

Yani Pazar günü de burada olmayabilir

but I hope he will be

ama umarım

Tolmach says with his face,

Tolmach yüzüyle

he could appear in every type of movie

her tür filmde rol alabilir diyor

are you talking about Keith Richards?

Keith Richards'tan mı bahsediyorsunuz?

Horror Thriller

Korku Gerilim

and all sorts of things?

ve her türlü şey?

Yes, I suppose so.

Evet, sanırsam.

He does look a bit scary sometimes.

Bazen biraz korkutucu görünüyor.

But then I suppose all of us come from time to time.

Ama sonra sanırım hepimiz zaman zaman geliriz.

We can all look a little bit scary sometimes, especially first thing in the morning.

Hepimiz bazen biraz korkutucu görünebiliriz, özellikle de sabah ilk iş olarak.

Thank you. Christina.

Teşekkür ederim. Christina.

Thank you.

Teşekkür ederim.

So, Ed, thank you, veterans.

Ed, teşekkürler gaziler.

I will see you on Sunday.

Pazar günü görüşürüz.

2 p.m.

öğleden sonra 2

UK time is when I'm back with you and hopefully Mr.

Birleşik Krallık zamanı, sizinle tekrar birlikte olduğum zamandır ve umarım Bay

Steve will be here as well. I'm going

Steve de burada olacaktır. Şu anda

to attend

to a very poorly man

çok fakir bir adamla ilgileneceğim

right now.

.

Thank you, Sandra.

Teşekkürler Sandra.

Thanks a lot for your company.

Şirketiniz için çok teşekkürler.

I am going now. Enjoy the rest of your day.

Şimdi gidiyorum. Günün geri kalanının tadını çıkar. Hafta sonu havasına girmeniz için

I'm going to leave you with some lovely nature shots

sizi bazı güzel doğa çekimleriyle baş başa bırakıyorum

to get you in the mood for the weekend.

.

And I hope you have a good saturday.

Ve umarım iyi bir cumartesi geçirirsin.

Wherever you are watching in the world.

Dünyanın neresinde izliyorsanız izleyin.

Enjoy the rest of your week and also enjoy the weekend

Haftanın geri kalanının tadını çıkarın ve hafta sonunun da tadını çıkarın,

and see you on Sunday.

Pazar günü görüşmek üzere.

And of course, until then, you know what's coming next.

Ve tabii ki, o zamana kadar sırada ne olacağını biliyorsunuz.

Yes, you do...

Evet,

ta ta for now.

şimdilik... ta ta yapıyorsun.