7 Ways to Master Vocabulary

Necronoro, Necronomon.

Necronoro, Necronomon.

Hi, James from engVid.

Merhaba, engVid'den James.

Vocabulary is very important.

Kelime bilgisi çok önemlidir. Kelime

Well, if you don't have vocabulary, you can't really learn a language, right?

dağarcığın yoksa, gerçekten bir dil öğrenemezsin, değil mi?

And E is giving us a special lesson today on seven ways to master vocabulary.

Ve E bugün bize kelime dağarcığında ustalaşmanın yedi yolu hakkında özel bir ders veriyor.

Ready?

Hazır?

Let's go to the board and see what we got.

Tahtaya gidelim ve elimizde ne var bir bakalım.

So first question we're going to say is why build your vocabulary?

Söyleyeceğimiz ilk soru, neden kelime dağarcığınızı geliştiriyorsunuz? Size

What I might say to you is when you have a large vocabulary, you have a large world.

söyleyebileceğim şey, geniş bir kelime dağarcığınız olduğunda, geniş bir dünyanız olur.

And if you're going, what do you mean by that?

Ve eğer gidiyorsan, bununla ne demek istiyorsun?

The more you can articulate, which is to say the thoughts in your mind, the different ways

Ne kadar çok ifade edebilirseniz, yani zihninizdeki düşünceleri ne kadar farklı şekillerde

you can say it, the more you can create your world or create your thoughts clearly in others'

ifade edebilirseniz, dünyanızı o kadar çok yaratabilir veya düşüncelerinizi başkalarının zihninde net bir şekilde oluşturabilirsiniz

minds.

.

We use vocabulary.

Sözlük kullanıyoruz.

When you're limited to just, you know, when I say bad words, like the F word and the S

Sadece, biliyorsun, F kelimesi ve S kelimesi gibi kötü sözler söylediğimde

word and that's all you can say.

ve söyleyebileceğin tek şey bu olduğunda.

You really limit your emotions and your communication ability to another person.

Duygularınızı ve iletişim yeteneğinizi gerçekten başka bir kişiyle sınırlandırıyorsunuz.

So let's learn a skill that will help us create a greater world for ourselves, which means

Öyleyse kendimize daha büyük, yani daha parlak bir dünya yaratmamıza yardımcı olacak bir beceri

a brighter world, and the ability to communicate with other people clearly.

ve diğer insanlarla net bir şekilde iletişim kurma becerisini öğrenelim.

Cool?

Serin?

I might have used too much vocabulary in the introduction, but trust me, these lessons

Girişte çok fazla kelime kullanmış olabilirim ama inanın bana, bu dersler

will help you.

size yardımcı olacaktır.

So let's start off with number one.

O halde bir numara ile başlayalım.

We live in the modern age, and the great thing about the modern age is every single one of

Modern çağda yaşıyoruz ve modern çağın harika yanı, her birinizin

you guys has one of these.

bunlardan birine sahip olmasıdır.

Right?

Sağ?

Brilliant.

Muhteşem.

I'm kind of like Cro-Magnon.

Ben biraz Cro-Magnon gibiyim.

That's a vocabulary word for you.

Bu senin için bir kelime dağarcığı.

Like an old-fashioned guy, like 10,000, 20,000, 50,000 years ago.

10.000, 20.000, 50.000 yıl önceki gibi eski kafalı bir adam gibi.

Neanderthal, ancient man.

Neandertal, eski adam.

I like dictionaries and thesaurus.

Sözlükleri ve eşanlamlılar sözlüğünü severim.

You see, the problem is when people use things like Grammarly or what have you, they press

Görüyorsunuz, sorun şu ki, insanlar Grammarly ya da sizde ne var gibi şeyleri kullandıklarında,

a button, the answer's there, no thought required, and they move on.

bir düğmeye basarlar, cevap oradadır, düşünmeye gerek yoktur ve yollarına devam ederler.

The problem is, remember I talked about building your world inside and being able to express

Sorun şu ki, iç dünyanızı inşa etmekten ve kendinizi ifade edebilmekten bahsettiğimi hatırlıyor musunuz

yourself?

?

You don't get that.

Bunu anlamıyorsun.

When you go through a dictionary, here's the thing, you will learn synonyms.

Bir sözlükten geçtiğinizde, olay şu ki, eş anlamlıları öğreneceksiniz.

You will learn, what's a synonym?

Öğreneceksin, eş anlamlı nedir?

Words that are similar to the words you're looking at.

Baktığınız kelimelere benzer kelimeler.

So you can be a little bit more creative and not repeat the same words.

Böylece biraz daha yaratıcı olabilir ve aynı kelimeleri tekrarlamayabilirsiniz. Zıt

You will learn antonyms, words that are opposite the words you're using.

anlamlı sözcükleri, kullandığınız sözcüklerin zıttı olan sözcükleri öğreneceksiniz.

Right?

Sağ?

That's kind of cool.

Bu çok havalı.

And you'll learn related words, words that are, it's like a family.

Ve ilgili kelimeleri öğreneceksin, yani bir aile gibi kelimeler.

You know, you're not the same as your brother or sister, but you come from the same tree,

Biliyorsun, erkek veya kız kardeşinle aynı değilsin ama aynı ağaçtan geliyorsun

but you're different.

ama farklısın.

You learn related words.

İlgili kelimeleri öğrenirsiniz.

All of this is from dictionaries and thesaurus, so you get to expand your vocabulary.

Tüm bunlar sözlüklerden ve eşanlamlılar sözlüğünden alınmıştır, böylece kelime dağarcığınızı genişletebilirsiniz.

Open a dictionary, it will say right underneath, synonyms, antonyms, related words.

Bir sözlük açın, hemen altında eş anlamlılar, zıt anlamlılar, ilgili kelimeler yazacaktır.

So you're learning not just one word, but a family of words.

Yani sadece bir kelime değil, bir kelime ailesi öğreniyorsunuz.

Pretty cool, right?

Oldukça havalı, değil mi?

All right, so this is one way we can work on our vocabulary.

Pekala, bu kelime dağarcığımız üzerinde çalışmanın bir yolu.

And these, when I say seven reasons, seven reasons we're talking about these actual application

Ve bunlar, yedi neden dediğimde, yedi neden, bu gerçek uygulama

reasons, right, why you should master vocabulary.

nedenlerinden bahsediyoruz, doğru, neden kelime dağarcığına hakim olmalısınız.

Over here, play word games.

Burada, kelime oyunları oynayın.

Word games, yeah.

Kelime oyunları, evet.

When we play word games, they help you recall words, they help you remember because you

Kelime oyunları oynadığımızda, kelimeleri hatırlamanıza yardımcı olurlar , hatırlamanıza yardımcı olurlar çünkü

have to use the words, right?

kelimeleri kullanmanız gerekir, değil mi?

I specifically like crosswords because crosswords are a little different.

Özellikle bulmacaları seviyorum çünkü bulmacalar biraz farklı.

When you use crosswords, they give you the meaning and you have to remember the word.

Bulmaca kullandığınızda size anlamı verirler ve kelimeyi hatırlamanız gerekir.

Now think about it, when you go to the dictionary, you have the word and it tells you the meaning.

Şimdi bir düşünün, sözlüğe gittiğinizde kelime sizde var ve o size anlamını söylüyor.

Crossword is exactly the opposite.

Bulmaca tam tersidir.

It says, here's what this word means.

Diyor ki, işte bu kelimenin anlamı şu.

Do you know what this word is?

Bu kelimenin ne olduğunu biliyor musun?

It forces your brain to work.

Beyninizi çalışmaya zorlar.

It's going to reinforce or make stronger the meanings of words to you.

Size kelimelerin anlamlarını pekiştirecek veya güçlendirecek.

Cool, right?

Harika, değil mi?

So you get to play a game, have some fun, and also have your vocabulary enforced so

Böylece bir oyun oynarsınız, biraz eğlenirsiniz ve kelime dağarcığınızı güçlendirirsiniz, böylece

you don't have to try and work so hard to remember it.

onu hatırlamak için çok uğraşmanıza gerek kalmaz.

This will do it for you.

Bu senin için yapacak.

So crosswords are beautiful, okay?

Yani bulmacalar güzeldir, tamam mı?

Next, we've done crosswords, which you can find in almost any magazine or newspaper in

Sonra, hemen hemen her dergide veya gazetede

the back somewhere in the entertainment section, or you can buy books on crosswords.

eğlence bölümünde bir yerde bulabileceğiniz bulmacalar yaptık veya bulmacalarla ilgili kitaplar satın alabilirsiniz.

Another thing you can do, you babies of the 21st century and your computers and your cell

Yapabileceğiniz başka bir şey, siz 21. yüzyılın bebekleri, bilgisayarlarınız ve cep

phones, subscribe to a word of the day.

telefonlarınız, günün sözüne abone olun. Bir

There are many websites, I was going to say web something, I couldn't think of it, websites

çok site var web diye bir şey diyecektim aklıma gelmedi

that have words of the day.

günün sözü olan siteler.

So it'll tell you today's word is bivalent, and it'll explain it, and just that's the

Size bugünün kelimesinin iki değerli olduğunu söyleyecek ve bunu açıklayacak ve tam da

word of the day.

günün sözü bu.

So you can go, okay, bivalent means with two things, okay, got it.

Yani gidebilirsin, tamam, iki değerli iki şey demektir, tamam, anladım.

Cool.

Serin.

Learn a new word of the day.

Günün yeni bir kelimesini öğrenin.

Different word, different word.

Farklı kelime, farklı kelime.

It's fresh because it's not repetition.

Taze çünkü tekrar değil.

Your brain likes what we call novelty, something new, and because you're getting these new

Beyniniz yenilik, yeni bir şey dediğimiz şeyi sever ve bu yeni kelimeleri aldığınız için

words, your brain's like, oh, that's interesting, and it's more likely to remember it.

, beyniniz, ah, bu ilginç ve muhtemelen onu hatırlaması daha olasıdır, der.

Cool?

Serin?

All right.

Elbette.

So you can subscribe, and there are many of them on there, so go looking, and you'll

Yani abone olabilirsiniz ve orada onlardan çok var, o yüzden bakın ve

see like I got a little laptop, you probably have a tablet, that's how old I am.

benim küçük bir dizüstü bilgisayarım olduğunu göreceksiniz, muhtemelen bir tabletiniz var, bu benim yaşım.

I'm taking a laptop and you're taking a tablet.

Ben bir dizüstü bilgisayar alıyorum ve sen bir tablet alıyorsun.

Okay, so subscribe to them and you can learn new words every single day.

Tamam, o halde onlara abone olun ve her gün yeni kelimeler öğrenebilirsiniz.

I want you to keep a number in mind, 2000, because if you're thinking, well, I learn

Aklınızda bir sayı tutmanızı istiyorum, 2000, çünkü şöyle düşünüyorsanız,

one word a day, that's not much.

günde bir kelime öğreniyorum, bu fazla bir şey değil.

It's only 365 words.

Sadece 365 kelime.

Well, in order to get a baseline of English, you only need 2000 words.

Temel bir İngilizce seviyesi elde etmek için sadece 2000 kelimeye ihtiyacınız var.

So if you do one word a day, do the math, right?

Yani günde bir kelime yaparsan hesabını yap, değil mi?

You're one sixth of the way of getting there.

Oraya giden yolun altıda biri kadarsın.

All right, maybe one sixth.

Pekala, belki altıda bir.

I'm not good at math, that's why I'm teaching you English.

Matematikte iyi değilim, bu yüzden sana İngilizce öğretiyorum.

Got it?

Anladım?

Well, that'd be 400, 500, so you're 20% of the way if you do that.

Bu 400, 500 olur, yani bunu yaparsan yolun %20'sini alırsın.

If you want to learn more words, go ahead.

Daha fazla kelime öğrenmek istiyorsanız, devam edin.

You can be there faster.

Orada daha hızlı olabilirsin.

Next, once we're doing the subscribing, getting words of the day, and we're using our dictionary

Daha sonra, abonelik işlemini tamamlayıp günün kelimelerini aldığımızda ve sözlüğümüzü kullanıp

and playing games, we can make flashcards.

oyun oynadığımızda bilgi kartları yapabiliriz.

All right?

Elbette? Sahip

Take a new word that you have that's difficult, ornery, all right?

olduğun yeni bir kelimeyi al, bu zor, yavan, tamam mı?

Write it down, then write down a... draw a picture that reminds you of that, like horn

Bunu bir yere yazın, sonra yazın... size bunu hatırlatan bir resim çizin, korna yerine

for ornery, right?

huysuzluk gibi, değil mi? Hatırlamana

Write it down, whatever it is, to help you remember, because then you're using two senses.

yardımcı olması için her ne ise onu bir yere yaz , çünkü o zaman iki duyunu kullanıyorsun.

Flashcards are a great way to use pictures to help you remember words.

Bilgi kartları, kelimeleri hatırlamanıza yardımcı olacak resimleri kullanmanın harika bir yoludur.

Our brains remember pictures.

Beynimiz resimleri hatırlar. Senden

I can ask you to picture your front door.

ön kapını hayal etmeni isteyebilirim.

Close your eyes, boom.

Gözlerini kapat, bum.

You don't see the word door.

Kapı kelimesini görmüyorsun.

Most of us won't anyway.

Zaten çoğumuz yapmayacağız.

You'll see the door.

Kapıyı göreceksin.

You're not going to think wooden brush, windows, or... you just see it.

Tahta çalıları, pencereleri düşünmeyeceksin ya da... sadece görüyorsun.

All of it's there, but it takes about a thousand words to describe it.

Hepsi orada, ama onu tarif etmek için yaklaşık bin kelime gerekiyor.

So with a picture, you can contain a lot of information.

Yani bir resim ile birçok bilgi içerebilirsin.

So when you use a flashcard and you put a picture with the word you're trying to remember,

Bu nedenle, bir bilgi kartı kullandığınızda ve hatırlamaya çalıştığınız kelimenin olduğu bir resim koyduğunuzda,

you can remember a lot of information.

pek çok bilgiyi hatırlayabilirsiniz.

Isn't that cool?

Bu harika değil mi?

So flashcards are a great way to combine with the word of the day site and use your flashcards

Bu nedenle bilgi kartları, günün kelimesi sitesiyle birleştirmenin ve

to really learn this vocabulary.

bu kelime dağarcığını gerçekten öğrenmek için bilgi kartlarınızı kullanmanın harika bir yoludur.

Here's something people don't like to do, whether it's in their own language or in a

İşte kendi dilinde olsun, yabancı dilde olsun, insanların yapmaktan hoşlanmadığı bir şey var

foreign language.

.

And in a foreign language, I definitely understand it.

Ve yabancı bir dilde kesinlikle anlıyorum. Bunu

It's difficult to do.

yapmak zor.

But even in our own language, people don't read books a lot.

Ama kendi dilimizde bile insanlar pek kitap okumuyor.

They'll look at magazines and articles.

Dergilere ve makalelere bakacaklar.

I don't say they don't read, but reading a book from cover to cover, not a lot of people

Okumazlar demiyorum ama bir kitabı baştan sona okuyan çok kişi okumaz

do that, right?

öyle değil mi?

Especially after they finish high school or college or university.

Özellikle liseyi, koleji veya üniversiteyi bitirdikten sonra.

But for you, if you're learning a language or if you want to improve your language, the

Ama sizin için bir dil öğreniyorsanız ya da dilinizi geliştirmek istiyorsanız

beauty of books is this.

kitapların güzelliği burada.

The words are in context.

Sözler bağlam içindedir.

They tell you what they, not just what they mean, how we would use them.

Size sadece ne anlama geldiklerini değil, onları nasıl kullanacağımızı da söylerler.

The dictionary and thesaurus are brilliant.

Sözlük ve eş anlamlılar harika.

They're going to tell you all the words.

Sana tüm kelimeleri söyleyecekler.

I mean, if it's in a book, it's in a dictionary.

Yani, eğer bir kitaptaysa, sözlüktedir.

But you don't necessarily see it in its fullest context.

Ancak onu tam bağlamında görmeniz gerekmez.

It will give you an example sentence.

Size örnek bir cümle verecektir.

But until you read it in the book, the gossamer wings of the butterfly were flapping gently

Ama siz kitapta okuyana kadar kelebeğin incecik kanatları esintiyle hafifçe dalgalanıyordu

in the breeze.

.

Now, if you speak English, you hear that, you're like, damn, that's some poetry.

Şimdi, eğer İngilizce konuşuyorsanız, bunu duyarsanız, kahretsin, bu biraz şiir gibisiniz.

It seems to be poetry.

Şiir gibi görünüyor.

But if I say gossamer are light and fine, you know, and butterflies have them, you kind

Ama incecik inceciklerin hafif ve iyi olduğunu söylersem, bilirsiniz ve kelebeklerde vardır, bu

of get the idea, but you don't get that whole visual.

fikri anlamışsınızdır ama görselliğin tamamını anlamamışsınızdır.

You're like, oh, man, read.

Sen, ah, adamım, oku gibisin.

You will see words in their context, okay?

Kelimeleri bağlamlarında göreceksin, tamam mı?

And you're going to be introduced to new words because there will be many words you just

Ve yeni kelimelerle tanışacaksın çünkü bilmediğin birçok kelime olacak

don't know because the different books you read, and that's what I do recommend, read

çünkü farklı kitaplar okuyacaksın ve benim tavsiyem de bu,

a variety of books, you'll be introduced to not only different words, but different concepts.

çeşitli kitaplar oku, bilmediğin kelimelerle tanışacaksın. sadece farklı kelimeler, ama farklı kavramlar.

Remember we talked about growing your mind?

Zihninizi büyütmekten bahsettiğimizi hatırlıyor musunuz?

This is how it happens.

Bu böyle olur.

Learning a vocabulary to grow our mind.

Zihnimizi geliştirmek için bir kelime öğrenmek.

Now, the beautiful thing about reading, because I have number six, I don't want to go too

Şimdi, okumanın güzel yanı, çünkü bende altı numara var, fazla ileri gitmek istemiyorum,

far ahead, is that you can take your time and go over a word and over it.

zaman ayırıp bir kelimenin üzerinden geçebilmeniz.

You can read the sentence again with the vocabulary again and again.

Cümleyi kelime dağarcığıyla tekrar tekrar okuyabilirsiniz.

And to be honest, usually we use synonyms in sentences around the original words.

Ve dürüst olmak gerekirse, genellikle orijinal kelimelerin etrafındaki cümlelerde eşanlamlıları kullanırız.

So once you get that, you read the next one, you go, ah, I totally get it.

Bunu bir kez anladığınızda, bir sonrakini okursunuz, gidersiniz, ah, kesinlikle anlıyorum.

In a lot of books, you'll find that they'll say one word and not to repeat the word, they'll

Pek çok kitapta, tek bir kelime söylediklerini ve kelimeyi tekrar etmediklerini,

use a different word, a synonym, and it gives you a depth of understanding.

farklı bir kelime, eşanlamlı bir kelime kullandıklarını ve bunun size derin bir anlayış kazandırdığını göreceksiniz.

But the beauty of the reading is you can read it again and again so you understand it, which

Ancak okumanın güzelliği, tekrar tekrar okuyabilmeniz ve böylece anlayabilmenizdir ki bu,

is very important when I go to point number six.

altıncı maddeye geldiğimde çok önemli.

Conversation.

Konuşma.

Once you learn a new word, it's great.

Yeni bir kelime öğrendiğinde, bu harika.

You know, you read it, I learned it, I've got my flashcard, close the book, put it away.

Bilirsin, sen okudun, ben öğrendim, bilgi kartım var, kitabı kapat, kaldır.

Well, now it's garbage.

Eh, şimdi o çöp.

Yep, I said it, it's garbage.

Evet, söyledim, bu çöp.

You don't want it to be garbage, what you need to do is use it while you converse or

Çöp olmasını istemiyorsan, yapman gereken biriyle konuşurken veya

speak to someone.

konuşurken kullanmak.

Conversation has a power that reading doesn't have, but it's also its weakness.

Sohbet, okumanın sahip olmadığı bir güce sahiptir , ama aynı zamanda onun zayıflığıdır.

In conversation, things are rapid, it means going very, very quickly.

Sohbette işler hızlıdır, çok çok hızlı gitmek demektir.

You don't have time.

Zamanın yok.

And if you were in a conversation and you were saying to someone, gossamer, gossamer,

Ve eğer bir sohbetteyseniz ve birine incecik, incecik, incecik

gossamer, gossamer, gossamer wings, gossamer, they would think something's wrong with you.

, incecik, incecik kanatlar, incecik derseniz, sizde bir sorun olduğunu düşünürler.

You can do that when you're reading a book.

Bunu kitap okurken yapabilirsiniz.

You can't do that in a conversation.

Bunu bir konuşmada yapamazsınız.

It happens quickly, you must communicate.

Hızlı bir şekilde gerçekleşir, iletişim kurmalısınız.

So conversation is like a test for your reading abilities.

Yani konuşma, okuma becerileriniz için bir test gibidir.

You learn a new vocabulary, you have to say it very quickly to communicate with someone

Yeni bir kelime öğreniyorsunuz, başka birinin ilgisini çekebilmek için onu çok hızlı bir şekilde söylemelisiniz

else to keep their interest.

.

So you will know if you used it properly because if they go, hmm?

Böylece doğru kullanıp kullanmadığınızı bileceksiniz çünkü giderlerse, hmm?

You didn't use that correctly.

Bunu doğru kullanmamışsın.

You might have to say, one second, one second, let me think about that and go over it.

Bir saniye, bir saniye, bir düşüneyim ve üzerinden geçeyim demeniz gerekebilir.

But this is real world, so this means you have it or you don't because you can communicate

Ama bu gerçek dünya, yani bu, sahip olduğunuz veya olmadığınız anlamına gelir çünkü

your ideas quickly, right?

fikirlerinizi hızlı bir şekilde iletebilirsiniz, değil mi?

And if they use words that you've just learned, you can see if you really understand them

Ve yeni öğrendiğiniz sözcükleri kullanırlarsa, onları gerçekten anlayıp anlamadığınızı görebilirsiniz

because it will make sense in the context or won't for you.

çünkü bu, bağlama göre anlamlı olacaktır veya size göre olmayacaktır.

Then you'll know I need to study that because I thought it meant this, but it doesn't.

O zaman bunu incelemem gerektiğini anlayacaksın çünkü bunun anlamı olduğunu düşündüm ama öyle değil.

So conversation is like a test.

Yani konuşma bir sınav gibidir.

If you do all of this stuff to learn vocabulary, this is your test.

Tüm bunları kelime öğrenmek için yapıyorsanız, bu sizin sınavınızdır.

And the seventh hint I'm going to give you to master your vocabulary, to help you.

Ve size vereceğim yedinci ipucu, kelime dağarcığınızda uzmanlaşmanız, size yardımcı olması için.

You figured out yet?

Henüz anladın mı?

Number seven, subscribe to engVid.

Yedi numara, engVid'e abone olun. Kelime

We have nearly a thousand videos on vocabulary, words that you need to know, words that are

dağarcığı, bilmeniz gereken kelimeler ve

not just basic words but can help you expand your conversation with other people.

sadece temel kelimeler olmayan aynı zamanda diğer insanlarla sohbetinizi genişletmenize yardımcı olabilecek kelimeler hakkında bine yakın videomuz var.

All sitting there, just at the click, you just have to, at the bottom, go down there,

Hepsi orada oturuyor, sadece tıklama anında, sadece aşağıya inmeniz,

click and hit the bell, and it's all waiting for you, right?

tıklamanız ve zile basmanız gerekiyor ve hepsi sizi bekliyor, değil mi? Ne

You can combine all of the stuff I said with great teachers who know what they're teaching

öğrettiklerini bilen ve

and are really good at it, okay?

bunda gerçekten iyi olan harika öğretmenlerle söylediğim her şeyi birleştirebilirsin, tamam mı?

Anyway, so here are my seven things or seven ways to help you improve your vocabulary.

Her neyse, işte kelime dağarcığınızı geliştirmenize yardımcı olacak yedi şeyim veya yedi yolum.

Try them out.

Onları deneyin.

They'll be helpful.

Yardımcı olacaklar.

Now, we're going to go through our next board because as you know, we always have homework.

Şimdi, bir sonraki panomuzu gözden geçireceğiz çünkü bildiğiniz gibi her zaman ödevimiz var.

That's why you're here, right?

Bu yüzden buradasın, değil mi?

You know you're going to get the homework.

Ev ödevini alacağını biliyorsun.

I gave you a bonus for sticking around.

Etrafta dolaştığın için sana ikramiye verdim.

Ready?

Hazır?

Okay.

Tamam aşkım.

So, we dealt with seven ways on how to improve your vocabulary.

Bu nedenle, kelime dağarcığınızı geliştirmenin yedi yolunu ele aldık .

I gave you seven different tactics, right?

Sana yedi farklı taktik verdim değil mi?

You can use them together or you can just pick your favorite one and use it, right?

Bunları birlikte kullanabilir veya en sevdiğinizi seçip kullanabilirsiniz, değil mi?

But here's something I wanted to talk about, and it's the five keys to having a strong

Ama burada bahsetmek istediğim bir şey var ve bu, güçlü bir kelime dağarcığına sahip olmanın beş anahtarı

vocabulary.

.

I found a lot of students think if they learn the words in a class, they hear it, they hear

Pek çok öğrencinin, kelimeleri bir sınıfta öğrendiklerinde, duyduklarında,

a new word, they've got vocabulary, or if they read the dictionary.

yeni bir kelime duyduklarında, kelime dağarcığına sahip olduklarında veya sözlük okuduklarında düşündüklerini buldum.

And I would really say that if you don't have these five, you don't have a strong vocabulary.

Ve gerçekten şunu söyleyebilirim ki, eğer bu beş kelimeye sahip değilseniz, güçlü bir kelime dağarcığınız da yok demektir.

It doesn't mean you have zero vocabulary.

Bu, sıfır kelime bilginiz olduğu anlamına gelmez.

It's just in my opinion to truly have command or mastery of a word, you have to have all

Bana göre bir kelimeye gerçekten hakim olmak veya hakim olmak için

five of these.

bunların beşine de sahip olmalısınız.

And if you aim for five of these, your ability to remember these words or your new vocabulary

Ve bunlardan beşini hedeflerseniz, bu kelimeleri hatırlama beceriniz veya yeni kelime hazneniz

I think will be very high.

bence çok yüksek olacaktır.

Okay, so what are we talking about?

Tamam, öyleyse neden bahsediyoruz?

Well, the five keys to having a strong vocabulary, and here's a word, I'm not going to pronounce

Güçlü bir kelime dağarcığına sahip olmanın beş anahtarı ve işte bir kelime, onu telaffuz etmeyeceğim

it.

.

I'm not going to pronounce it.

telaffuz etmeyeceğim.

I'm going to say all these things and I'm going to let you go through and see if you

Bütün bunları söyleyeceğim ve

can figure it out, and then I'm going to give it to you.

anlamana izin vereceğim ve sonra sana vereceğim.

So the first thing you must be able to do is say it.

Yani, yapabilmeniz gereken ilk şey bunu söylemek.

And notice I'm not saying it for you, so you're probably going to go, you keep trying.

Ve dikkat edin, bunu sizin için söylemiyorum, bu yüzden muhtemelen gideceksiniz, denemeye devam edin.

Because if you can't say it to somebody, then you can't use it to communicate, right?

Çünkü birine söyleyemezsen, iletişim kurmak için kullanamazsın, değil mi?

Oh, ooh, okay.

Tamam.

Next, you have to recognize it when you see it.

Sonra, onu gördüğünüzde tanımalısınız.

Have you ever seen this word before?

Bu kelimeyi daha önce hiç gördünüz mü?

I know you know it.

Bunu bildiğini biliyorum.

I know you do because if you're alive, you've experienced this, but you've never seen this

Biliyorum çünkü yaşıyorsan bunu yaşamışsındır ama bu

word before, so you're like, I don't know what it is.

kelimeyi daha önce hiç görmemişsindir yani ne olduğunu bilmiyorum diyorsun.

I'm like, you should, and you do.

Yapmalısın ve yapmalısın gibiyim.

The summertime and wintertime, you know about it.

Yaz ve kış, bunu biliyorsun.

Next, you must recognize it when you hear it.

Ardından, duyduğunuzda tanımalısınız.

So when you hear that word, because some people, and I am guilty of this, I am guilty of this,

Bu kelimeyi duyduğunuzda, çünkü bazı insanlar ve ben bundan suçluyum, bundan suçluyum,

I am guilty of this.

bundan suçluyum.

I have read, because I like to read and I got a decent vocabulary, let's say.

Okudum çünkü okumayı seviyorum ve iyi bir kelime dağarcığım var diyelim.

I have read many words, but when somebody, something like that, anathema, anathema.

Pek çok kelime okudum, ama biri böyle bir şey yaptığında, aforoz, aforoz.

I have a hard time saying it because I've read it a million times.

Milyonlarca kez okuduğum için söylemekte zorlanıyorum.

I know what it means.

Bunun ne anlama geldiğini biliyorum.

I cannot say it.

Söyleyemem.

You know, it's not having difficulty saying it.

Bilirsin, söylemekte zorluk çekmiyor.

And before when people would say it, I go, what's that word?

Ve insanlar bunu söylemeden önce, o kelime ne?

Because I only read it.

Çünkü sadece okudum.

I've never heard it.

Hiç duymadım.

So if you can't recognize it when you hear it, you don't have vocabulary, in my opinion.

Yani duyduğunuzda tanıyamıyorsanız kelime dağarcığınız yok demektir bence.

Just saying, okay?

Sadece söylüyorum, tamam mı?

So I'm saying you want to get strong vocabulary, try and get all five of these things at the

Demek istediğim, güçlü bir kelime dağarcığına sahip olmak, bunların beşini

same time.

aynı anda almaya çalışmak istiyorsunuz.

Next, you must be able to spell it.

Sonra, heceleyebilmelisin.

When I say this word and you look at this word, you're going to say, how the heck is

Ben bu kelimeyi söylediğimde ve siz bu kelimeye baktığınızda, bu kelime nasıl oluyor diyeceksiniz.

that this word?

Like, I'm sorry, I didn't make the language.

Üzgünüm, dili yapmadım gibi.

I don't make the rules.

Kuralları ben koymuyorum.

But it's something you have to master, whether you're learning English, German, Russian,

Ama bu, ustalaşmanız gereken bir şey, ister İngilizce, ister Almanca, Rusça,

Spanish, whatever language, Hindi, you have to master their rules.

İspanyolca, hangi dil olursa olsun, Hintçe öğreniyor olun, onların kurallarına hakim olmalısınız.

And finally, and this is the one you were thinking, well, this is the first thing I

Ve son olarak, düşündüğünüz şey bu , bilmem gereken ilk şey bu

have to know.

.

Yes, you must know what the word means.

Evet, kelimenin ne anlama geldiğini bilmelisiniz.

But most people start there and get there and don't really work on the other ones.

Ancak çoğu insan oradan başlar ve oraya gider ve diğerleri üzerinde gerçekten çalışmaz.

And you know this is true if you have ever used some of your new vocabulary and a native

Ve eğer yeni kelime dağarcığınızdan bazılarını kullandıysanız ve anadili İngilizce olan biri

speaker is looking at you like what?

size nasıl bakıyorsa bunun doğru olduğunu biliyorsunuzdur?

Very quizzically.

Çok sorgulayıcı bir şekilde.

Or they've said something to you and they're thinking you understand and you're looking

Ya da size bir şey söylediler ve anladığınızı düşünüyorlar ve siz

at them quizzically, which means you're like, what?

onlara merakla bakıyorsunuz, yani siz ne diyorsunuz?

What does that mean?

Bu ne anlama gelir?

That's because you may not be able to say it, you can't recognize it when you see it,

Çünkü söyleyemeyebilirsin, gördüğünde tanıyamazsın, bir

if it's written down somewhere.

yere yazılmışsa.

When they say it, you don't know what the word is, and you may know the word because

Söylediklerinde, kelimenin ne olduğunu bilmiyorsun ve ne anlama geldiğini bildiğin için kelimeyi biliyor olabilirsin,

you know what it means, but you've never heard it before, like me in my reading, and you

ama benim okumamda olduğu gibi daha önce hiç duymadın ve

can't spell it.

heceleyemezsin .

So what is this word up here?

Peki buradaki bu kelime nedir?

A new word that you learned?

Yeni öğrendiğin bir kelime?

Achoo!

Ahu!

Ugh!

Ah!

Flem.

Flem. Bizden çıkan

It's that wet, gross, nasty stuff that comes out of us.

o ıslak, iğrenç, iğrenç şey.

Flem.

Flem.

And you go, that's not a PH, it is as in photograph.

Ve sen git, bu bir PH değil, fotoğraftaki gibi.

Right?

Sağ?

Flem.

Flem.

Silent G. Silent G. There you go.

Sessiz G. Sessiz G. İşte böyle.

I can't even think of a word right now that's going to silent G. The silent G, a PH sound,

Şu anda G'yi susturacak bir kelime düşünemiyorum bile. Sessiz G, bir PH sesi,

you're like, what the hell?

sen nasılsın, ne oluyor?

That does not look like the word Flem.

Bu Flem kelimesine benzemiyor. Olan

That's what it is, and now you know what it is.

budur ve artık ne olduğunu biliyorsunuz.

You have to be able to say it, recognize it when you see it, you won't forget now because

Bunu söyleyebilmelisin, gördüğünde tanımalısın, şimdi unutmayacaksın çünkü sana

I made you go through this.

bunu yaşattım.

When you hear it, Flem, you'll know it, you'll know how to spell it because it's weird.

Bunu duyduğunda Flem, bileceksin, nasıl heceleyeceğini bileceksin çünkü tuhaf.

Right?

Sağ?

And you have to know what it means.

Ve bunun ne anlama geldiğini bilmek zorundasın.

It's like that bodily fluid we have, like hay fever when you're sneezing and whatever,

Bu tıpkı sahip olduğumuz vücut sıvısı gibi, hapşırırken saman nezlesi gibi ve her neyse,

it's that phlegm building up in your body that you're trying to get out.

dışarı atmaya çalıştığın şey vücudunda biriken balgam.

Ew, that green, nasty stuff.

Ah, o yeşil, iğrenç şey.

Yeah, lots of phlegm.

Evet, bir sürü balgam.

Ugh, nasty.

İğrenç.

Anyway, now you know that and you understand why I talk about strong vocabulary because

Her neyse, artık bunu biliyorsun ve neden güçlü kelime dağarcığından bahsettiğimi anlıyorsun çünkü

this is a word that even a lot of English people would go, what is that word?

bu, birçok İngiliz'in bile gideceği bir kelime , bu kelime nedir?

Like, you know, talk to your doctor, what is that?

Mesela, bilirsin, doktorunla konuş, bu nedir?

You got a lot of phlegm and you're thinking F-L-E-M?

Çok fazla balgamın var ve F-L-E-M mi düşünüyorsun?

Nope.

Hayır.

This is it.

Budur.

Okay, so here's my quote.

Tamam, işte benim alıntım.

Oh, before I go to the quote, I've got to give you homework.

Alıntıya geçmeden önce, sana ev ödevi vermeliyim.

Here's a 30-day challenge.

İşte 30 günlük bir meydan okuma. Ev

My homework is this.

ödevim bu.

Take one word, okay?

Bir kelime söyle, tamam mı?

So what I want you to do is take one word every day and I want you to try and master

Bu yüzden yapmanı istediğim şey, her gün bir kelime alman ve

all five of these things.

bu beş şeyin hepsinde ustalaşmanı istiyorum.

Okay?

Tamam aşkım?

And keep adding a word a day.

Ve her gün bir kelime eklemeye devam edin.

Now that's not just it because you're okay, well, you just told me that.

Şimdi bu sadece iyi olduğun için değil, bunu bana az önce söyledin.

Here's how it's going to get a little bit...

İşte biraz böyle olacak ...

It's going to be fun.

Eğlenceli olacak.

You're going to take your word and what I want you to do is take that word and you're

Sözünü kabul edeceksin ve benim senden yapmanı istediğim şey, o kelimeyi alman ve sen de

going to make a sentence out of that word.

o kelimeden bir cümle kuracaksın.

Now on the second day, you're going to have two sentences, but I want you to join those

Şimdi ikinci gün, iki cümleniz olacak, ama ben sizden bu cümleleri birleştirmenizi istiyorum,

sentences together so you kind of start making a paragraph and after a paragraph, I want

böylece bir nevi paragraf oluşturmaya başlıyorsunuz ve bir paragraftan sonra,

you to start making a story.

bir hikaye oluşturmaya başlamanızı istiyorum.

So after 30 days, you will have a 30-word story that you've created for yourself.

Yani 30 gün sonra, kendiniz için oluşturduğunuz 30 kelimelik bir hikayeniz olacak.

All right?

Elbette?

That's going to give you context for the words because you're going to have to...

Bu sana kelimelerin bağlamını verecek çünkü yapman gerekecek...

And it's going to help you understanding the words and how they work with other words.

Ve kelimeleri ve diğer kelimelerle nasıl çalıştıklarını anlamana yardım edecek.

Think about that.

Bunu bir düşün.

You're taking one word here and you're just going, okay, I learned this word.

Burada bir kelime alıyorsun ve sadece gidiyorsun, tamam, bu kelimeyi öğrendim.

You're adding another word and then you're adding another word and another word, but

Başka bir kelime ekliyorsunuz ve sonra başka bir kelime ve başka bir kelime ekliyorsunuz, ama

you're putting them together in a story so you have to actually understand...

onları bir hikayede bir araya getiriyorsunuz, böylece gerçekten anlamanız gerekiyor...

Remember we talked about related words, how words can be related together, which is really,

Hatırlayın, ilgili kelimelerden, kelimelerin nasıl birbiriyle ilişkilendirilebileceğinden bahsetmiştik. , bu gerçekten,

really cool.

gerçekten harika.

And at the end of 30 days, you'll have 30 words.

Ve 30 günün sonunda 30 kelimeniz olacak.

All right?

Elbette?

So you can keep repeating this over and over again.

Böylece bunu defalarca tekrar etmeye devam edebilirsiniz . Sana

Remember that number I told you about, 365 words in a year?

bahsettiğim sayıyı hatırlıyor musun, yılda 365 kelime?

We can play with that.

Bununla oynayabiliriz.

Now I would like to go to the quotes, okay?

Şimdi alıntılara geçmek istiyorum, tamam mı?

Now I picked the quote and I picked two of them because I think vocabulary is really

Şimdi alıntıyı seçtim ve iki tane seçtim çünkü kelime dağarcığının gerçekten önemli olduğunu düşünüyorum

important.

.

Well, I told you I like to read, so I like vocabulary, but I know if you're building...

Sana okumayı sevdiğimi söyledim, bu yüzden kelime bilgisini seviyorum ama biliyorum ki inşa ediyorsan...

You're building a language, you start from a base and you're building a world.

Bir dil inşa ediyorsun, bir temelden başlıyorsun ve bir dünya inşa ediyorsun.

And Ludwig Wittgenstein, he was an Austrian-British philosopher, okay?

Ve Ludwig Wittgenstein, Avusturyalı-İngiliz bir filozoftu, tamam mı?

And his philosophy was in logic.

Ve felsefesi mantıktaydı.

He also did language, and I believe it was philosophy of mind.

Dil de yaptı ve bence bu zihin felsefesiydi.

His quote, first one I want to read is, the limits of my language mean the limits of my

Okumak istediğim ilk sözü, dilimin sınırları dünyamın sınırları demektir

world.

.

Remember when we were talking about expressing yourself?

Kendini ifade etmekten bahsettiğimizi hatırlıyor musun?

Well, you limit your world when you don't have the language, the ability to communicate

Pekala, diliniz olmadığında,

it out there, so you limit what you can actually conceive or believe or think of.

onu orada iletme yeteneğiniz olmadığında dünyanızı sınırlıyorsunuz, böylece gerçekten kavrayabileceğiniz, inanabileceğiniz veya düşünebileceğiniz şeyleri sınırlamış oluyorsunuz.

So you really want to get a greater language so you can express yourself.

Yani gerçekten kendinizi ifade edebilmek için daha iyi bir dil edinmek istiyorsunuz. En ilginç

One of the things I find most interesting is people...

bulduğum şeylerden biri de insanlar...

There are people out there, and I've met them, who like to say they're angry about everything.

Dışarıda her şeye kızgın olduğunu söylemekten hoşlanan insanlar var ve onlarla tanıştım.

And they are angry, and they can't seem to do anything about it.

Ve kızgınlar ve bu konuda hiçbir şey yapamıyorlar.

And one of the things is once you introduce them that anger is a secondary emotion, you

Ve şeylerden biri, onlara öfkenin ikincil bir duygu olduğunu tanıttığınızda,

need to use other words to describe what's going on, then they say things like, I'm disappointed.

neler olduğunu açıklamak için başka kelimeler kullanmanız gerekiyor , sonra hayal kırıklığına uğradım gibi şeyler söylüyorlar.

That's why I'm angry.

Bu yüzden kızgınım.

But as soon as they're able to say I'm disappointed, they have the power to fix it.

Ama hayal kırıklığına uğradım diyebilecek duruma geldiklerinde, bunu düzeltme güçleri de var.

But without that extra vocabulary, they just go from, me no get what I want, angry.

Ama bu ekstra kelime dağarcığı olmadan, öylece gidiyorlar, istediğimi alamıyorum, kızgınım.

It's like, you don't have to be angry.

Sanki, kızmana gerek yok. Hayal

If you're disappointed, you can figure out why you're disappointed, but that's a word

kırıklığına uğradıysanız, neden hayal kırıklığına uğradığınızı anlayabilirsiniz, ancak bu, duruma tanıtmanız gereken bir kelime

of vocabulary you have to introduce to the situation.

dağarcığıdır .

So we don't want to limit ourselves.

Bu nedenle kendimizi sınırlamak istemiyoruz.

We introduce vocabulary, we can describe how we're being affected, and that gives us a

Kelime dağarcığını tanıtıyoruz, nasıl etkilendiğimizi tanımlayabiliyoruz ve bu bize bir

level of freedom.

düzeyde özgürlük sağlıyor.

Okay?

Tamam aşkım?

Now, if we spoke a different language, we would prece...

Şimdi, farklı bir dil konuşsaydık, önce ...

Excuse me.

Affedersiniz. Sözlük hakkında

Remember we talked about vocabulary?

konuştuğumuzu hatırlıyor musun ?

If you can't spell it, it's not strong vocabulary.

Heceleyemiyorsanız, güçlü bir kelime dağarcığı değildir.

Well, sorry, I made a mistake here.

Üzgünüm, burada bir hata yaptım.

And if I'm going to follow my own rules, I'm going to fix this.

Ve eğer kendi kurallarıma uyacaksam, bunu düzelteceğim.

Let's perceive.

algılayalım.

Okay?

Tamam aşkım?

If we spoke a different language, we would perceive a somewhat different world.

Farklı bir dil konuşsaydık, biraz farklı bir dünya algılardık.

And my friends, that's exactly what you're doing.

Ve dostlarım, yaptığınız tam olarak bu.

You're learning English.

İngilizce öğreniyorsun.

If you're...

Eğer...

If you speak another language, like a Russian or a Japanese language, which is a little

Rusça veya Japonca gibi

bit more orderly than ours, you will find that we're not as orderly, but that allows

bizimkinden biraz daha düzenli olan başka bir dil konuşuyorsanız, o kadar düzenli olmadığımızı göreceksiniz, ancak bu

us a little bit more creativity and flexibility.

bize biraz daha fazla imkan sağlıyor. yaratıcılık ve esneklik.

Right?

Sağ?

Ah.

Ah.

So as you're learning a different language, you're going to start finding that you think

Yani farklı bir dil öğrenirken, kendi halkınızdan biraz farklı düşündüğünüzü fark etmeye başlayacaksınız

a little differently from your own people.

.

And it's natural.

Ve bu doğal.

You see the world differently.

Dünyayı farklı görüyorsun.

That's why we use different words.

Bu yüzden farklı kelimeler kullanıyoruz.

That's what makes the world beautiful.

Dünyayı güzel yapan da budur.

Anyway, time for me to go.

Her neyse, benim için gitme zamanı.

If you'd like to support our channel, which I would love for you to do, because you just

Kanalımıza destek olmak isterseniz ki, videonun tamamını izlediğiniz için yapmanızı çok isterim değil

watched the whole video, right?

mi?

Okay.

Tamam aşkım. Aşağıdaki

Press the subscribe button below.

abone ol düğmesine basın.

Hit that notification bell.

Şu bildirim ziline bas.

Okay?

Tamam aşkım?

And I can see you in the next video.

Ve bir sonraki videoda görüşürüz.

Anyway, time for me to go.

Her neyse, benim için gitme zamanı.

And thank you, E, for helping us master our vocabulary.

Ve kelime dağarcığımızda ustalaşmamıza yardım ettiğin için teşekkürler E.

Ciao.

Çav.