Learn the English Phrases "go your own way" and "make your own way"

In this English lesson,

Bu İngilizce dersinde,

I wanted to help you learn the English phrase

to go your own way.

kendi yoluna gitmek için İngilizce cümleyi öğrenmene yardım etmek istedim.

When you go your own way,

Kendi yolunuza gittiğinizde,

it means you do something the way you want to do it.

bir şeyi yapmak istediğiniz şekilde yaptığınız anlamına gelir.

A lot of teachers will create lessons,

Pek çok öğretmen dersler oluşturacak,

and they'll make handouts,

bildiriler hazırlayacak

and they'll give 'em to their students,

ve öğrencilerine verecekler,

but sometimes I decide to go my own way.

ama bazen kendi yoluma gitmeye karar veriyorum. Bunu yapmanın normal yolundan biraz farklı olan

I think of a creative way to teach that's a little different

yaratıcı bir öğretme yolu düşünüyorum

than the normal way to do it.

.

So when you go your own way,

Yani kendi yolunuza gittiğinizde, bir

it means you do something

şeyi

in a way that is unique to how you do it.

onu yapma şeklinize özgü bir şekilde yaptığınız anlamına gelir.

Maybe there's a traditional way of learning English

Belki İngilizce öğrenmenin

where you take a night class,

bir gece kursuna gittiğin geleneksel bir yolu vardır,

but you've decided to go your own way.

ama sen kendi bildiğin yoldan gitmeye karar verdin.

You've decided to learn English

by using YouTube videos and by using an app.

YouTube videoları ve bir uygulama kullanarak İngilizce öğrenmeye karar verdiniz.

So you've decided to go your own way.

Yani kendi yolunuza gitmeye karar verdiniz.

The other phrase I wanted to teach you today

Bugün size öğretmek istediğim bir diğer deyim de

is the phrase to make your own way.

kendi yolunu çizmek deyimi.

Now ,this looks very similar, but it's not.

Şimdi, bu çok benzer görünüyor, ama değil.

When you make your own way,

Kendi yolunu çizdiğinde,

it means that you have a job, and you earn money,

bir işin var, para kazanıyorsun

and you can pay for the things in life by yourself.

ve hayattaki şeyleri kendi başına ödeyebiliyorsun demektir.

We often hope that as our children get older

Sık sık, çocuklarımız büyüdükçe,

they will eventually decide to make their own way in life.

sonunda yaşamlarında kendi yollarını çizmeye karar vereceklerini umarız.

I would say to one of my sons, as they get older,

Oğullarımdan birine yaşlandıkça derdim ki,

"It's time for you to make your own way in life.

" Hayatta kendi yolunu çizmenin zamanı geldi.

It's time for you to get a job, pay your rent,

İş bulmanın, kiranı ödemenin,

it's time to stop living at home and eating my food,

evde yaşamayı ve benimkini yemeyi bırakmanın zamanı geldi." yiyecek,

It's time for you to make your own way."

kendi yolunu çizmenin zamanı geldi."

So to review.

Yani gözden geçirmek için.

When you go your own way,

Kendi yoluna gittiğinde, bir

it means you do something in a way that you thought of.

şeyi düşündüğün şekilde yapmak demektir. Herkes gibi araba kullanmak yerine

So you've decided you're gonna go your own way

kendi yolunuza gitmeye

and you're going to walk to work,

ve işe yürüyerek gitmeye karar verdiniz

instead of driving like everyone else.

.

And when you make your own way,

Ve kendi yolunu çizdiğinde,

it means that you have a job, you earn a living,

bir işin var, geçimini sağlıyorsun,

you can pay for all the things

you need to pay for in life yourself.

hayatta ödemen gereken her şeyi kendin karşılayabiliyorsun demektir.

But hey, let's look at a comment from a previous video.

Ama hey, önceki bir videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from, I believe, Vladimir.

Bu yorum sanırım Vladimir'den.

"You reply to the comments of the same people."

"Aynı kişilerin yorumlarına cevap veriyorsunuz ."

And my response, "Yes, sometimes,

Ve yanıtım, "Evet, bazen,

but I do try to pick at random as well.

ama ben de rastgele seçmeye çalışıyorum.

There are a few people who are regular commenters,

Düzenli olarak yorum yapan birkaç kişi var,

so I do like to pick those a bit more often.

bu yüzden onları biraz daha sık seçmeyi seviyorum.

Either way, I do try to reply,

Her iki durumda da yanıt vermeye çalışıyorum. ,

in writing of course, to all the comments.

tabii ki tüm yorumlara yazılı olarak.

I just might not feature it in the video."

Videoda yer almayabilirim."

So yes, people have mentioned this before.

Yani evet, insanlar bundan daha önce bahsetmişti.

They've said, "Hey, Bob, you always pick the same comments

"Hey Bob, videoyu çekerken hep aynı yorumları seçiyorsun

when you're making the video.

.

You always choose the same people."

Hep aynı kişileri seçiyorsun."

And it might seem like that sometimes,

Ve bazen öyle görünebilir,

but there are a few people

ancak muhtemelen

that I do pick more often than others,

diğerlerinden

possibly because they comment more often than others.

daha sık yorum yaptıkları için diğerlerinden daha sık seçtiğim birkaç kişi var.

If you were to keep track,

Takip edecekseniz,

there are what I call regulars.

benim müdavim dediğim şeyler var. Neredeyse her video attığımda

People who come to this channel, watch these videos,

bu kanala gelen, bu videoları izleyen

and leave comments almost every time I make a video.

ve yorum bırakan insanlar .

And I really like people who do that

Ve bunu yapan insanları gerçekten seviyorum

because I get to know them a little bit,

çünkü onları biraz tanıyorum,

as they ask questions

onlar soru sordukça

and as they share a little bit about their own life,

ve onlar kendi hayatlarından biraz bahsettikçe,

I share a little bit about mine

ben de biraz benimkinden bahsediyorum

and we become more of a community.

ve daha çok bir topluluk oluyoruz.

So thank you to all of you who do that,

Bu yüzden bunu yapan,

who comment regularly.

düzenli olarak yorum yapan herkese teşekkür ederim.

I do appreciate it.

takdir ediyorum.

It makes this a little more fun for me.

Bu benim için biraz daha eğlenceli hale geliyor.

So I'm here at what's called the Community Center,

Toplum Merkezi denen yerde buradayım

but it's also the arena and the library,

ama aynı zamanda arena ve kütüphane

and there's a basketball court

ve

if you want to do that as well.

eğer bunu yapmak istersen bir basketbol sahası da var.

You can come here and hang out.

Buraya gelip takılabilirsin.

Jen and I were actually here last night.

Jen ve ben aslında dün gece buradaydık.

We came to the library to get a few books.

Birkaç kitap almak için kütüphaneye geldik.

So that was kind of fun.

Yani bu biraz eğlenceliydi.

And if you look over there,

Ve oraya bakarsanız,

I think a couple of the police officers in my town

sanırım kasabamdaki birkaç polis memuru

are having a little meeting.

küçük bir toplantı yapıyor.

They're parked over there,

I guess, just briefly to talk about

what's happening in the town possibly.

Muhtemelen kasabada neler olup bittiği hakkında kısaca konuşmak için oraya park etmişler sanırım.

Maybe there's something going down

Belki gidip araştırmaları gereken bir şeyler dönüyordur

that they have to go and investigate,

or maybe they're just having a cup of coffee

ya da belki sadece bir fincan kahve içip

and talking about the morning news, who knows?

sabah haberlerinden bahsediyorlardır, kim bilir?

Anyways, it's good to have law enforcement.

Her neyse, kolluk kuvvetlerinin olması iyidir.

It's good to have law and order in a town.

Bir kasabada kanun ve düzenin olması güzel.

I do appreciate that,

Bunu takdir ediyorum,

except when they give me a speeding ticket,

bana hız cezası vermeleri dışında,

then I don't appreciate it as much.

o zaman o kadar takdir etmiyorum.

Anyways, Bob, The Canadian here,

Her neyse, Kanadalı Bob,

another little English lesson.

küçük bir İngilizce dersi daha. Yine

A nice warm January day again, but, oh well.

güzel, sıcak bir Ocak günü , ama, neyse.

Anyways, see you in a few days

Her neyse, birkaç gün sonra

with another short English lesson, bye.

başka bir kısa İngilizce dersinde görüşmek üzere, hoşçakalın.