Learn the English Phrases THINK IT OVER and GET BACK TO ME

In this English lesson, I wanted to help you learn

Bu İngilizce dersinde,

the English phrase "think it over."

İngilizce "düşün" deyimini öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

When you propose something to someone,

Birine bir şey teklif ettiğinizde

sometimes you want an answer right away,

bazen hemen bir cevap istersiniz

but sometimes you want people to think it over.

ama bazen de insanların bunun üzerinde düşünmesini istersiniz.

When you say that people think something over,

İnsanlara bir şeyi yeniden düşündüklerini söylediğinizde,

it means that they take some time to think about it

bu onların

before they make a decision.

bir karar vermeden önce biraz düşünmeleri gerektiği anlamına gelir.

Maybe you want to go to a movie, but because of COVID,

Belki sinemaya gitmek istiyorsunuz ama COVID nedeniyle

you aren't sure if your friends will want to come with.

arkadaşlarınızın da gelmek isteyip istemeyeceğinden emin değilsiniz.

You could say to them, "Hey, let's plan on going

Onlara, "Hey,

to a movie on Wednesday night, but don't tell me right now

Çarşamba gecesi sinemaya gitmeyi planlayalım, ama

if you wanna go, think it over a little bit

gitmek istersen şimdi söyleme, biraz düşün

and then let me know what you decide."

ve sonra neye karar verdiğini bana bildir" diyebilirsin.

So sometimes you want people to answer you right away.

Bu yüzden bazen insanların size hemen cevap vermesini istersiniz.

Sometimes you actually want people to take some time.

Bazen gerçekten insanların biraz zaman ayırmasını istersiniz.

You want people to just think about all of the consequences.

İnsanların tüm sonuçları düşünmesini istiyorsunuz.

Think about all of the ramifications.

Tüm sonuçları düşünün. Onlar bir karar vermeden önce

There's two really big words for you right now,

, şu anda senin için gerçekten büyük iki kelime var

before they make a decision.

.

You want them to think it over.

Düşünmelerini istiyorsun.

And then when you want them to answer you,

Ve sonra sana cevap vermelerini istediğinde,

you could say, "Get back to me once you've decided."

" Kararını verir vermez bana dön" diyebilirsin.

So tied in with the phrase "think something over,"

"Bir şeyi yeniden düşün" ifadesiyle o kadar bağlantılı ki,

is the phrase "get back to me."

"bana geri dön" ifadesidir.

So you could say this, "Hey, let's go,

Yani şöyle diyebilirsiniz, "Hadi gidelim,

let's think about going to a movie on Wednesday night.

Çarşamba akşamı sinemaya gitmeyi düşünelim.

Why don't you think it over

Neden bunu bir kez daha düşünüp bir karar verdiğin

and then get back to me once you've made a decision?"

zaman bana geri dönmüyorsun ?"

So if you want someone to get back to you,

Yani birinin size geri dönmesini istiyorsanız,

it means you want them to call you or text you.

sizi aramasını veya size mesaj atmasını istiyorsunuz demektir.

I'm pretending this is my phone.

Bu benim telefonummuş gibi yapıyorum.

Or just let you know what decision they have made.

Ya da sadece hangi kararı verdiklerini size bildirin.

I've used another phrase in there too,

Orada başka bir tabir daha kullanmışım,

I don't know if you've noticed, I've said, "Let me know."

bilmem dikkat ettiniz mi, 'Bana haber verin' dedim.

So I could say, "Hey, think about whether you want

Bu yüzden, "Hey,

to go to a movie on Wednesday night

çarşamba akşamı sinemaya gitmek isteyip istemediğinizi bir düşünün

and then let me know what you decide

ve sonra neye karar verdiğinizi bana bildirin

or get back to me once you have decided."

veya karar verdiğinizde bana geri dönün" diyebilirim.

So to review, when you want someone to think something over,

Yani gözden geçirmek için, birinin bir şeyi yeniden düşünmesini istediğinizde

or if you say, "Hey, think it over,"

veya "Hey, bir düşünün" dediğinizde,

you just want someone to take some time,

birinin bir şeye karar vermeden önce biraz zaman,

maybe a day or two, before they decide something.

belki bir veya iki gün almasını istersiniz .

And when you say, "Get back to me,"

Ve "Bana geri dön" dediğinde

it means that you want them to call you or text you

bu, onların seni aramasını veya sana mesaj atmasını

or just let you know what they've decided.

ya da neye karar verdiklerini sana bildirmelerini istediğin anlamına gelir.

But hey, let's look at a comment from a previous video.

Ama hey, önceki bir videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from Mamy Mimma and Mamy Mimma says,

Bu yorum Mamy Mimma'dan ve Mamy Mimma,

"Thanks, now I know how to describe

"Teşekkürler, şimdi dün nasıl hissettiğimi nasıl tarif edeceğimi biliyorum

how I was feeling yesterday, sick as a dog."

, köpek kadar hastayım" diyor.

And my response was, "I hope you're feeling better today."

Cevabım "Umarım bugün daha iyisindir" oldu.

So thanks Mamy Mimma for that comment.

Bu yorum için teşekkürler Mamy Mimma.

And yes, yesterday's lesson,

Ve evet, dünkü derste

we talked about the phrase "sick as a dog."

"köpek gibi hasta" ifadesinden bahsetmiştik. Gerçekten,

That's how you describe being really, really sick.

gerçekten hasta olmayı böyle tarif ediyorsun.

Apologies to all dogs. It's not a very nice thing.

Tüm köpeklerden özür dilerim. Bu çok hoş bir şey değil.

But there was a really good comment as well

Ama

from someone explaining the history of it.

bunun tarihini anlatan birinden de gerçekten güzel bir yorum geldi.

I think it was Vinicius, but I can't remember.

Sanırım Vinicius'tu ama hatırlayamıyorum.

But anyways, yes, I hope that you're feeling better today.

Ama her neyse, evet, umarım bugün daha iyi hissediyorsundur.

Let's talk about some of the sentences we use

when people say they aren't feeling well.

İnsanlar kendilerini iyi hissetmediklerini söylerken kullandığımız bazı cümlelerden bahsedelim.

If someone says to me, "I'm feeling sick,"

Biri bana "Kendimi hasta hissediyorum" derse,

if it's one of my children, I might say,

eğer bu benim çocuklarımdan biriyse,

"What's wrong? What hurts?"

"Neyin var? Neyin acıyor?"

Or, "What are you feeling?"

Veya "Ne hissediyorsun?"

And then they might say, "I have a headache,"

Ve sonra "Başım ağrıyor"

or, "I have a stomachache," or, "I have a sore throat,"

veya "Karnım ağrıyor" veya "Boğazım ağrıyor"

or, "I have a stuffed up nose."

veya "Burnum tıkalı" diyebilirler.

And usually when someone says they're sick,

Ve genellikle birisi hasta olduğunu söylediğinde,

we wish them well.

ona geçmiş olsun diliyoruz.

We say things like, "I hope you get better soon.

" Umarım bir an önce iyileşirsin.

I hope you're feeling better soon.

Umarım en kısa zamanda iyileşirsin.

I hope that you fully recover.

Umarım tamamen iyileşirsin.

I hope that you're feeling better tomorrow.

Umarım yarın daha iyi hissedersin.

I hope that it doesn't last very long."

Umarım bu çok uzun sürmez." "

And those kinds of things.

Ve bu tür şeyler.

So those are the things that we say when someone is sick.

Yani biri hasta olduğunda söylediğimiz şeyler bunlar.

When I phone my boss and say, "I need a sick day,"

Patronuma telefon edip "Rahatsız bir güne ihtiyacım var" dediğimde,

he usually says, "No problem.

genellikle "Sorun değil.

I hope you're feeling better soon.

Umarım yakında daha iyi hissedersin.

Please send me your lesson plans."

Lütfen bana ders planlarını gönder" diyor.

Because when I'm sick,

Çünkü hasta olduğumda

I still have to write lesson plans for my class.

yine de sınıfım için ders planları yazmam gerekiyor.

So I don't get a real sick day if I'm sick.

Yani hastaysam gerçekten hasta bir gün geçirmiyorum.

I have to kind of tell the substitute teacher

Vekil öğretmene

what they need to do.

ne yapmaları gerektiğini söylemem gerekiyor.

So if I call in sick, which I don't do very often,

Bu yüzden hasta olduğumu haber verirsem, ki bunu pek sık yapmam,

I phone my boss, I say, "I'm feeling sick,

patronuma telefon ederim, "Kendimi hasta hissediyorum, izin

can I have a sick day?"

alabilir miyim?"

He says, "Sure.

"Tabii.

I hope you're feeling better soon."

Umarım yakında daha iyi hissedersin" diyor.

And then I sit down, even if I'm feeling sick as a dog,

Sonra kendimi köpek gibi hasta hissetsem bile oturup

and I write lesson plans on my computer.

bilgisayarıma ders planları yazıyorum.

That part's not very fun.

O kısım pek eğlenceli değil.