Learn the English Phrases IN YOUR DREAMS and DREAM ON!

I think maybe we should start today's lesson

Bence bugünün dersine yürüyüşe çıkarak başlamalıyız

by going for a walk,

because there are people driving their boat in the river.

çünkü nehirde teknelerini süren insanlar var.

So I'm just going to walk over here for the beginning

Bu yüzden dersin başlangıcı için buraya yürüyerek geleceğim

of the lesson and hopefully we can catch them driving by.

ve umarım onları arabayla geçerken yakalayabiliriz.

Let me flip the camera around, so that you can have a look.

Bir bakabilmeniz için kamerayı çevireyim.

So they're driving their boat.

Yani teknelerini sürüyorlar.

They're having a fun time.

Eğlenceli vakit geçiriyorlar.

Maybe they'll do some fishing later, who knows.

Belki daha sonra biraz balık tutarlar, kim bilir.

In this English lesson, I wanted to help you

Bu İngilizce dersinde,

learn the English phrase, "In your Dreams."

"In your Dreams" İngilizce ifadesini öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

This is a phrase that we say to people when they say

Bu, insanlara gerçekten, gerçekten harika

they're going to do something really, really amazing.

bir şey yapacaklarını söylediklerinde söylediğimiz bir cümledir .

And we don't think they're able to do it.

Ve bunu yapabileceklerini düşünmüyoruz.

We would say, "In your dreams."

"Rüyanızda" derdik.

A good example would be this,

İyi bir örnek şu olabilir,

Maybe a friend of yours bought a guitar

Belki bir arkadaşınız bir gitar aldı

and they're going to learn to play it.

ve onu çalmayı öğrenecek.

And they say to you, "I'm going to be

Ve size "

the most famous rock star in the world in one year."

Bir yıl içinde dünyanın en ünlü rock yıldızı olacağım" diyorlar.

You might reply by saying to them, "In your dreams."

Onlara "Rüyalarında" diyerek cevap verebilirsin.

Basically what you're saying is you doubt that,

Temelde söylediğin şey,

that's going to happen.

bunun olacağından şüphen olduğu.

Even though maybe your friend will learn to play guitar.

Belki arkadaşın gitar çalmayı öğrenecek olsa bile. Tüm dünyadaki

It's probably going to be really hard to become

the most famous rock star in the whole world.

en ünlü rock yıldızı olmak muhtemelen gerçekten zor olacak.

So it would be a good time to skeptically say,

Bu yüzden şüpheyle

"In your dreams."

"Rüyalarında" demek için iyi bir zaman olabilir. bugün size öğretmek

the other phrase I wanted to teach you today

istediğim diğer cümle de

means the same thing.

aynı anlama geliyor.

And that's the phrase, "Dream on!"

Ve bu, "Hayal et!"

Let's say a friend of yours bought a car

Diyelim ki bir arkadaşınız bir araba aldı

and they're going to turn it into a race car.

ve onu yarış arabasına çevirecekler.

And they say to you, "I am going to be

Ve size, "

the best race car driver in the world in about five years."

Yaklaşık beş yıl içinde dünyanın en iyi yarış arabası sürücüsü olacağım" diyorlar.

you might say to them, "You know what, dream on."

onlara "Biliyor musun, hayal kurmaya devam et" diyebilirsin.

You might even say, "Dream on buddy."

Hatta "Hayal et dostum" bile diyebilirsin.

That's kind of a derisive.

Bu biraz alaycı.

Is that the word?

Bu kelime mi?

It's kind of a little bit of an insult,

Bu biraz aşağılayıcı

but you could say to them, "Dream on."

ama onlara "Hayal etmeye devam et" diyebilirsin.

This means that you highly doubt

Bu, yapacaklarını söyledikleri şeyi başaracaklarından büyük ölçüde şüphe duyduğunuz anlamına gelir

that they're going to succeed at what

they say they're going to do.

.

Sorry, I'm a little distracted

Affedersin, biraz dikkatim dağıldı

because the people in the river are talking.

çünkü nehirdeki insanlar konuşuyor.

I don't know if you can hear them.

Onları duyabiliyor musun bilmiyorum.

Let's review though.

Yine de gözden geçirelim.

If you say, "In your dreams" to someone,

Birine "Rüyalarında" derseniz

or if you say, "Dream on" to someone,

veya birine "Hayal et" derseniz,

you're basically saying you doubt that they're

temelde yapacaklarını

going to be able to do what they say

söyledikleri şeyi yapabileceklerinden şüphe duyduğunuzu söylüyorsunuz.

that they were going to do.

.

It's not a nice thing to say, but sometimes with friends,

Söylemesi hoş bir şey değil ama bazen arkadaşlarınızla

you can say things like in your dreams or dream on.

rüyalarınızdaki veya rüyanızdaki gibi şeyler söyleyebilirsiniz .

And they understand that you're just kind of bugging them

Ve onları

a little bit.

biraz rahatsız ettiğinizi anlıyorlar.

Anyways, let's look at a comment from a previous video.

Her neyse, bir önceki videodan bir yoruma bakalım. O

That's not it,

değil, birazdan

that's something I'm going to talk about in a moment.

bahsedeceğim konu bu .

This comment is from Vito.

Bu yorum Vito'dan.

And Vito says, "I totally agree that it is important

Ve Vito, "

to have a day off just to recharge our batteries.

Yalnızca pillerimizi şarj etmek için bir gün tatil yapmanın önemli olduğuna tamamen katılıyorum . Uzun süredir

You work with your voice, even though you already

had the experience teaching for a long time now,

öğretmenlik deneyiminiz olmasına rağmen , çok

for a long time, and know how to preserve your voice,

uzun bir süredir sesinizle çalışıyorsunuz ve bunu biliyorsunuz. sesini nasıl koruyacağın,

a day talking a little bit less is really important.

biraz daha az konuşarak geçireceğin bir gün gerçekten önemli.

By the way, thanks for the lesson and have a nice day Bob."

Bu arada, ders için teşekkürler ve iyi günler Bob."

And my response is this.

Ve cevabım şudur.

My plan is to talk to my friend who is a music teacher

Planım müzik öğretmeni olan arkadaşımla konuşup

and get some advice.

tavsiye almak.

he has been helpful in the past.

geçmişte yardımcı oldu.

He is a semi-professional singer and knows a lot

O yarı profesyonel bir şarkıcı ve

about how to take care of one's voice.

sesine nasıl bakılacağı hakkında çok şey biliyor.

Thanks Vito for the comment, by the way.

Bu arada yorumun için teşekkürler Vito.

I want to talk a little bit more about my voice.

Biraz da sesimden bahsetmek istiyorum.

I don't exactly have a sore throat,

Tam olarak boğaz ağrım yok

but I feel like I'm using my voice too much.

ama sesimi çok fazla kullanıyormuşum gibi hissediyorum.

I feel like if I keep talking this much every day,

Her gün bu kadar konuşmaya devam edersem

eventually my throat will be really sore

sonunda boğazım gerçekten ağrıyacak

and maybe I'll lose my voice for a little bit.

ve belki bir süreliğine sesimi kaybedecekmişim gibi hissediyorum.

A lot of you were concerned that I'm losing my voice,

Birçoğunuz sesimi kaybedeceğim konusunda endişeliydiniz,

but it's really just a matter of being cautious

ama bu gerçekten

at this point in time.

zamanın bu noktasında temkinli olma meselesi.

So that's what I'm going to do.

Ben de öyle yapacağım.

Anyways, I'm going to talk a little bit too,

Her neyse,

about the difference in pronunciation between two words.

iki kelime arasındaki telaffuz farkından da biraz bahsedeceğim.

Eduardo actually asked about this from my other lesson.

Eduardo aslında bunu diğer dersimde sormuştu.

The difference between how's it going?

arasındaki fark nasıl gidiyor?

And, I live in a house.

Ve ben bir evde yaşıyorum.

the difference between how's and house,

how's ve house arasındaki fark,

they do have different pronunciations.

farklı telaffuzları var.

So I would say, "How's it going?"

Ben de "Nasıl gidiyor?" derdim.

And I would say, "I live in a house."

Ben de "Bir evde yaşıyorum" derdim.

How's is a bit of a longer sound

How's biraz daha uzun bir ses

and house is a little bit of a shorter sound.

ve house biraz daha kısa bir ses.

So hopefully that helped.

Umarım bu yardımcı olmuştur.

Anyways, thanks for watching.

Her neyse, izlediğiniz için teşekkürler.

I hope you didn't mind the kind of inverted lesson today.

Umarım bugün ters yüz edilen derslerden rahatsız olmamışsındır.

Have a great day.

İyi günler.

I'll see you in a few days

Birkaç gün sonra

with another short English lesson.

başka bir kısa İngilizce dersi ile görüşürüz.

Bye.

Hoşçakal.