Learn the English Phrases "to miss out" and "to miss the point"

In this English lesson,

Bu İngilizce dersinde, kaçırmak için

I wanted to help you understand the English phrase,

İngilizce cümleyi anlamanıza yardımcı olmak istedim

to miss out.

.

When you miss out on something,

Bir şeyi kaçırdığınızda,

it means you don't go to that thing or do that thing.

o şeye gitmediğiniz veya o şeyi yapmadığınız anlamına gelir.

Here's a good example.

İşte iyi bir örnek.

If I knew that tomorrow if I stayed after work,

Yarın işten sonra kalırsam bedava

I would get free supper, I would say, I can't go.

akşam yemeği yiyeceğimi bilseydim, gidemem derdim. Bunu

I'm going to miss out,

kaçıracağım

because I have other things that I have to do.

çünkü yapmam gereken başka şeyler var.

If someone said to me, hey,

Biri bana, hey,

we're going to go see a Toronto Raptors game next week,

önümüzdeki hafta, Perşembe gecesi bir Toronto Raptors maçına gideceğiz

Thursday night, this is fictional by the way,

, bu arada bu kurgusal,

the Raptors aren't actually playing anymore,

Raptors aslında artık oynamıyor,

but I might say, oh, I'm going to have to miss out

ama diyebilirim ki, ah, ben'

because I have other things that I need to do.

Yapmam gereken başka şeyler olduğu için kaçırmak zorunda kalacağım.

So when you miss out,

Yani bir şeyi kaçırdığınızda,

it simply means that you can't do something

bu basitçe bir şeyi yapamayacağınız anlamına gelir

because you have to do something else,

çünkü başka bir şey yapmanız gerekir

and then you miss out.

ve sonra kaçırırsınız.

You don't get to do it.

Bunu yapamazsın.

The other phrase I wanted to teach you today

Bugün size öğretmek istediğim diğer ifade, asıl

is the phrase, to miss the point.

noktayı kaçırmak için kullanılan ifadedir. Bir

When you miss the point,

noktayı kaçırdığınızda,

it means you don't understand something.

bir şey anlamadığınız anlamına gelir.

Sorry, there was a loud truck there.

Üzgünüm, orada gürültülü bir kamyon vardı.

You don't understand something or you misunderstand it.

Bir şeyi anlamıyorsun ya da yanlış anlıyorsun.

When you miss the point.

Noktayı kaçırdığınızda.

If I said to my students,

Öğrencilerime desem

let me think of a good example here.

burada güzel bir örnek düşüneyim.

If I said to my students, you should study chapter one,

Öğrencilerime birinci bölümü çalışmalısınız dersem, ne olur ne olmaz diye, asıl

just in case, they might miss the point,

noktayı kaçırabilirler

and think that they're studying chapter one

ve birinci bölümü

just because it's fun,

sadece eğlenceli olduğu için çalıştıklarını düşünebilirler, asıl önemli olan bu konuda

when the point was there might be a quiz or test on it.

bir sınav veya test olabilir. .

Don't think I'm explaining this one really good.

Bunu gerçekten iyi açıkladığımı sanmayın.

But when you miss the point,

Ama asıl noktayı kaçırdığınız zaman,

it means you don't understand something

bir şeyi anlamadığınız

or you understand it wrong.

veya yanlış anladığınız anlamına gelir.

If you watch this lesson,

Bu dersi

thinking that you are just going to learn two phrases,

sadece iki kelime öbeği öğreneceğinizi düşünerek izlerseniz, asıl

you've kind of missed the point.

noktayı kaçırmışsınız demektir.

'Cause the point of this lesson is to learn two phrases

Çünkü bu dersin amacı iki kelime öbeği öğrenmek

and to practice your listening skills

ve dinleme becerilerinizi geliştirmek

and to watch me walk around and show you the town

ve benim etrafta dolaşıp size kasabayı göstermemi izlemek

and to get to know me a bit better.

ve beni biraz daha yakından tanımak.

So hopefully you don't miss the point.

Umarım asıl noktayı kaçırmazsınız.

So to review, to miss out means you don't do something

Yani gözden geçirmek, kaçırmak,

because you can't go or you have other obligations.

gidemediğiniz için ya da başka yükümlülükleriniz olduğu için bir şey yapmadığınız anlamına gelir.

And to miss the point is to simply misunderstand something

Ve asıl noktayı kaçırmak, bir şeyi basitçe yanlış anlamak

or to understand it wrong.

veya yanlış anlamaktır.

Hey, let's look at a comment from a previous video.

Hey, bir önceki videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from Aline.

Bu yorum Aline'den.

"Hi Bob!

"Merhaba Bob! Gerçekten güzel bir video

Thanks a lot for another really nice video!

daha için çok teşekkürler !

And yeah, it's amazing to see and hear nature around you

Ve evet, dersler sırasında çevrenizdeki doğayı görmek ve duymak harika

during the lessons."

."

And my response, "Today's lesson will be in town,

Ve benim cevabım, "Bugünün dersi şehirde olacak,

so no nature to speak of!"

yani doğadan bahsetmek mümkün değil!"

But certainly, loud pickup trucks.

Ama kesinlikle, gürültülü kamyonetler.

I think that might have been in your field of view.

Bence bu sizin görüş alanınızda olabilir.

I'm not 100% sure, there was a loud pickup truck there.

%100 emin değilim, orada gürültülü bir kamyonet vardı.

Hey, today, by the way, thank you for the comment, Aline.

Hey, bu arada bugün, yorumun için teşekkürler Aline.

So today, I'm in front of an old building.

Bugün eski bir binanın önündeyim.

This is actually an old feed mill.

Bu aslında eski bir yem değirmeni.

In fact, I think it says that somewhere way up there.

Aslında, yukarıda bir yerlerde bunu söylediğini düşünüyorum.

I'm not sure if you can see it.

Görebildiğinden emin değilim.

It says Niagara Grain and Feed.

Niagara Tahıl ve Yem yazıyor.

This was a place that made feed for chickens

Burası tavuklar

and cows and pigs.

, inekler ve domuzlar için yem yapılan bir yerdi.

But it has been abandoned for a long time.

Ama uzun zamandır terk edilmiş durumda.

In fact, you can tell it's abandoned

Hatta

by looking at the flower beds in front of it.

önündeki çiçek tarhlarına bakarak terkedilmiş olduğunu anlayabilirsiniz.

You can see they're a little bit overgrown.

Biraz büyümüş olduklarını görebilirsin .

There's not very many nature sounds here.

Burada çok fazla doğa sesi yok.

There's a lot of truck sounds.

Bir sürü kamyon sesi var.

You can see it's overgrown.

Aşırı büyümüş olduğunu görebilirsin.

You can't even use the stairs.

Merdivenleri bile kullanamazsınız.

There are signs here like no smoking and no dumping.

Burada sigara içilmez ve çöp atılmaz gibi işaretler var.

So they don't want people to dump their garbage here.

Bu yüzden insanların çöplerini buraya dökmesini istemiyorlar.

That's why there's a no dumping sign.

Bu yüzden çöplük işareti yok.

But anyways, we used to get feed from here

Ama her neyse, annemle babam mandıracıyken biz buradan yem alırdık

when my parents were dairy farmers.

.

This was one of the places.

yerlerden biri burasıydı.

You can see a big green grain bin, as well.

Büyük bir yeşil tahıl ambarını da görebilirsiniz.

This is one of the places where we got our feed,

Burası yemek yediğimiz yerlerden biri

and it's right in town, by the way.

ve bu arada, şehrin tam içinde.

It's smack dab in the middle of town,

Kasabanın tam ortasında,

because it's located, on the other side of this,

çünkü buranın diğer tarafında

there's actually a creek.

aslında bir dere var.

And I think 100 years ago or more,

Ve bence 100 yıl veya daha önce,

they used that creek to generate power.

o dereyi elektrik üretmek için kullandılar.

It's spring, and I think the bugs are starting to come out.

Bahar geldi ve sanırım böcekler çıkmaya başladı.

Anyways, an old feed mill.

Her neyse, eski bir yem değirmeni.

No smoking, don't dump your garbage here.

Sigara içmeyin, çöplerinizi buraya atmayın.

That would be rude.

Bu kaba olurdu.

Thanks for watching this short English lesson.

Bu kısa İngilizce dersini izlediğiniz için teşekkürler.

I hope I made some sense,

Umarım bir anlam ifade edebilmişimdir

and I'll see you in a couple days with another one.

ve birkaç gün sonra başka bir tane ile görüşürüz.

Bye.

Hoşçakal.