Learn the English Phrases "to school someone" and "too cool for school"

In this English lesson,

Bu İngilizce dersinde, birisini eğitmek için

I wanted to help you learn the English phrase

İngilizce ifadeyi öğrenmenize yardımcı olmak istedim

to school someone.

.

This is a slang phrase,

Bu argo bir deyimdir

and it means to totally dominate someone

ve birlikte

when you're doing something together, usually a sport.

bir şey yaparken , genellikle bir spor yaparken birine tamamen hükmetmek anlamına gelir.

Maybe you're going to play basketball

Belki de

with your younger brother, and you're going to school him.

küçük erkek kardeşinle basketbol oynayacaksın ve onu okutacaksın.

That means that you're going to play against him,

Bu, ona karşı oynayacağınız,

you're going to win, and probably win by a lot of points.

kazanacağınız ve muhtemelen birçok puanla kazanacağınız anlamına gelir.

And it means you're gonna show him how basketball is played.

Bu da ona basketbolun nasıl oynandığını göstereceğin anlamına geliyor.

You're going to school him.

Onu okula gidiyorsun.

It's definitely something we say.

Kesinlikle söylediğimiz bir şey.

And it's definitely slang

Ve bir

when we're talking about doing something

şeyi yapmaktan

and just doing it really, really well

ve bunu gerçekten çok iyi yapmaktan bahsettiğimizde kesinlikle argo olur,

so the other person sees how good we are at it.

böylece diğer kişi bu işte ne kadar iyi olduğumuzu görür.

So when you school someone, you're not just winning.

Yani birini eğittiğinizde, sadece kazanmıyorsunuz.

You're also kind of showing how good you are at it.

Ayrıca bu işte ne kadar iyi olduğunu da gösteriyorsun.

You're just kind of showing off a little bit.

Sadece biraz gösteriş yapıyorsun. Bugün size öğretmek

The other phrase I wanted to teach you today

istediğim bir diğer cümle ise

is the phrase too cool for school.

okul için çok havalı.

This is an old phrase.

Bu eski bir tabirdir.

I think it's from the 80s.

Sanırım 80'lerden kalma. Artık

I don't even know if anyone says it anymore,

kimsenin bunu söyleyip söylemediğini bile bilmiyorum,

but it's a phrase we use to talk about someone

ama

who dresses really well, like, in a really hip way,

gerçekten iyi giyinen, gerçekten havalı bir şekilde,

who maybe just looks really good

belki de gerçekten iyi görünen

and they just look super cool.

ve sadece süper havalı görünen biri hakkında konuşurken kullandığımız bir cümle.

You might say, "Oh, they're too cool for school."

"Ah, okul için fazla havalılar" diyebilirsiniz.

It rhymes, so it's kind of fun to say.

Kafiyeli, bu yüzden söylemesi biraz eğlenceli.

And again, it's a phrase

Ve yine, bu

that I'm just throwing in here for fun.

sadece eğlenmek için buraya attığım bir cümle.

Not a lot of people say this anymore,

Artık pek çok insan bunu söylemiyor,

but if you watch movies from the 80s,

ancak 80'lerden filmler izlerseniz,

you might hear someone use the phrase too cool for school.

birinin okul için çok havalı ifadesini kullandığını duyabilirsiniz.

So to review, when you school someone,

Birini gözden geçirecek olursak, birini eğittiğinizde,

it means you play a sport against them,

bu ona karşı bir spor,

or even something like chess, and you play really well,

hatta satranç gibi bir şey oynadığınız ve gerçekten iyi oynadığınız

and you kind of show them how the game is played.

ve onlara oyunun nasıl oynandığını gösterdiğiniz anlamına gelir.

We would say that you are schooling them.

Onları eğitiyorsunuz diyeceğiz.

And when you say someone is too cool for school,

Ve birinin okul için fazla havalı olduğunu söylediğinizde,

it simply means that they're really, really cool.

bu onun gerçekten çok havalı olduğu anlamına gelir.

They're too cool for school.

Okul için fazla havalılar.

But, hey, let's look at a comment from a previous video.

Ama, hey, bir önceki videodan bir yoruma bakalım.

This is from Mohd, Mohd Ags.

Bu Mohd'dan, Mohd Ags.

"I think when Mr. Bob first started this channel

"Bay Bob bu kanalı ilk kurduğunda

the plan was to do a video every day or so.

planı her gün bir video yapmaktı.

It was just a matter of time

before he was brought back down to earth.

Dünyaya geri [ __ ] an meselesiydi.

Now he's settled for two videos a week,

Şimdi haftada iki video çekmeye karar verdi

and I'm happy about that.

ve ben Buna sevindim.

P.S. Please let us know

Not: Lütfen

how your first day back at school went."

okuldaki ilk gününüzün nasıl geçtiğini bize bildirin."

And my reply, "Yes,

Ve cevabım, "Evet,

I certainly bit off more than I could chew back then.

kesinlikle o zamanlar çiğneyebileceğimden daha fazlasını ısırdım.

Also, my first day went great."

Ayrıca ilk günüm harika geçti."

So I know you're watching this on a Friday.

Bunu bir Cuma günü izlediğini biliyorum.

It's actually Wednesday when I'm,

Aslında çarşamba,

can't figure out how my tripod works.

tripodumun nasıl çalıştığını anlayamıyorum.

There we go.

Oraya gidiyoruz.

It's actually Wednesday right now

when I'm making this video.

Bu videoyu çekerken aslında şu an çarşamba.

So I am done, my first day of school.

Böylece okuldaki ilk günüm bitti.

But let me back up a bit and reply to Mohd.

Ama biraz geri çekilip Mohd'a cevap vereyim.

Yeah, you know, I think I was a little bit naive

Evet,

when I started this channel.

bu kanalı açtığımda biraz saf olduğumu düşünüyorum.

I think I was a little bit,

Sanırım biraz,

I think I thought it was easier

than it really is to make four videos a week.

haftada dört video çekmenin gerçekte olduğundan daha kolay olduğunu düşündüm.

I would make them on Monday, Tuesday, Thursday, and Friday,

Onları Pazartesi, Salı, Perşembe ve Cuma günleri yapacaktım

and that ended up being quite a bit of work.

ve bu da epeyce bir iş oldu.

So eventually I started doing,

Sonunda yapmaya başladım,

I think, I did three a week for a bit,

sanırım, bir süreliğine haftada üç tane yaptım

and I settled down for two.

ve ikiye yerleştim.

And Mohd, thank you for the comment.

Ve Mohd, yorum için teşekkür ederim.

One of the reasons Mohd Ags appreciates that

Mohd Ags'ın bunu takdir etmesinin nedenlerinden biri, benim aşırıya

is because he wants to make sure that I don't overdo things.

kaçmadığımdan emin olmak istemesidir.

I don't wanna make so many videos

that I lose my voice or I get burnt out.

Sesimi kaybedecek veya tükenecek kadar çok video çekmek istemiyorum.

Certainly at this pace, making two a week,

Elbette bu hızda, haftada iki video çekerek

I could make two quality videos for you,

sizin için iki kaliteli video çekebilirim

and I enjoy doing it

ve bunu yapmaktan zevk alıyorum

and I still have the energy to do it.

ve hala yapacak enerjim var.

School, yes, first day of school.

Okul, evet, okulun ilk günü.

It was very, very nice.

Çok, çok güzeldi.

I met all of my students.

Tüm öğrencilerim ile tanıştım.

I taught my classes.

derslerimi verdim.

It went really, really well.

Gerçekten çok iyi gitti.

I was quite relaxed, but I'm not full time.

Oldukça rahattım ama tam zamanlı değilim. Tam zamanlı bir öğretmenden

I'm teaching one fewer class than a full time teacher.

bir ders daha az ders veriyorum .

And so I think the other teachers thought

Ve sanırım diğer öğretmenler

I seemed quite relaxed today.

bugün oldukça rahat göründüğümü düşündüler.

It was fun. It was enjoyable.

Eğlenceliydi. Keyifliydi.

But they all seemed quite stressed,

Ama hepsi oldukça stresli görünüyordu

and I probably didn't.

ve muhtemelen yapmadım.

So I tried to be kind.

Bu yüzden nazik olmaya çalıştım.

I probably, I tried to be considerate.

Muhtemelen düşünceli olmaya çalıştım.

I didn't talk about how nice it was

to only teach two classes,

Sadece iki ders vermenin ne kadar güzel olduğundan bahsetmedim

but certainly, I had a great day.

ama kesinlikle harika bir gün geçirdim.

I think it'll be a good semester.

Güzel bir yarıyıl olacağını düşünüyorum.

Anyways, thanks for watching.

Her neyse, izlediğiniz için teşekkürler.

I'll see you in a few days

Birkaç gün sonra

with another short English lesson, bye.

başka bir kısa İngilizce dersi ile görüşürüz, hoşçakalın.