Learn the English Phrases TOP DOG and SECOND BANANA / SECOND FIDDLE

In this English lesson,

Bu İngilizce dersinde,

I wanted to help you learn the English phrase top dog.

İngilizce top dog ifadesini öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

If you are the top dog somewhere,

Bir yerde en iyi köpek iseniz,

it means you have the most power or you are the best.

bu en fazla güce sahip olduğunuz veya en iyisi olduğunuz anlamına gelir.

If you think about a sports team, for example,

Örneğin bir spor takımını düşünürseniz,

the person on the team who scores the most points

takımda

every game and all season,

her maç ve tüm sezon en çok sayı atan kişi,

we would call that person the top dog.

bu kişiye en iyi köpek deriz. Çalıştığınız yer

If you look at something like the place where you work,

gibi bir şeye bakarsanız ,

your boss is the top dog,

patronunuz zirvededir, o organizasyonda

they are the person that has the most power

en fazla güce sahip olan kişidir

in that organization.

.

So when you refer to someone as the top dog,

Birinden en iyi köpek olarak bahsettiğinizde, bu onun

it means that they are the most powerful person,

en güçlü kişi olduğu,

the person who has the most power,

en fazla güce sahip olan kişi olduğu

or the person who performs the best

veya

in some sort of situation,

like a sports team or at a place where you work.

bir spor takımında veya bir yerde olduğu gibi bazı durumlarda en iyi performansı gösteren kişi olduğu anlamına gelir. nerede çalışıyorsun. İkinci muzdan

Which is a little different than second banana.

biraz farklı olan .

If you are second banana,

İkinci muzsanız,

it means there's one person

who's a little bit better than you.

sizden biraz daha iyi olan bir kişi var demektir.

We also sometimes use the phrase second fiddle.

Ayrıca bazen ikinci keman ifadesini de kullanırız.

So maybe you have a sports team that you like to watch,

Yani belki izlemeyi sevdiğiniz bir spor takımınız var

and your favorite player was the top dog

ve en sevdiğiniz oyuncu

for many, many years,

uzun yıllar en iyi köpekti,

but now they've hired a new younger player

ama şimdi çok daha iyi olan yeni bir genç oyuncuyu işe aldılar

who's much better,

and now your favorite player

ve şimdi favori oyuncunuz

has become second banana.

ikinci muz oldu .

They're not top dog anymore,

Artık en iyi köpek değiller,

now they're second banana or they're second fiddle,

şimdi ikinci muz ya da ikinci keman, ki

which probably isn't a good feeling.

bu muhtemelen iyi bir duygu değil.

I think when you're really good at something,

Bence bir şeyde gerçekten iyiysen,

when you're the best on a team for a long time,

uzun süre bir takımın en iyisiysen,

when you're top dog for a very long time,

çok uzun süre zirvedeysen,

it probably doesn't feel very good

muhtemelen

when some new younger person comes in

yeni bir genç insan kendini iyi hissetmez. gelir

and suddenly you are second banana or second fiddle,

ve aniden ikinci muz ya da ikinci keman olursun,

not the greatest feeling in the world.

dünyadaki en harika duygu değil.

So to review, if you refer to someone as top dog,

Yani gözden geçirmek gerekirse, birinden en iyi köpek olarak söz ederseniz,

it means they are the best in an organization

bu onun bir organizasyondaki en iyi olduğu

or maybe they have the most power in an organization.

veya belki de bir organizasyonda en fazla güce sahip olduğu anlamına gelir.

And when you say that someone

Ve birine

is second banana or second fiddle,

ikinci muz ya da ikinci keman olduğunu söylediğinizde,

it means that they are now outclassed by one person.

bu onların artık bir kişi tarafından geride bırakıldığı anlamına gelir.

Sometimes we even say that they play second fiddle,

Hatta bazen ikinci keman çalıyorlar diyoruz

but sorry, I was looking for the comment

ama kusura bakmayın

from the last video in my inside pocket,

son videonun yorumunu iç cebimde arıyordum

but it's actually in my side pocket.

ama aslında yan cebimde.

So let's look at a comment from a previous video.

Bir önceki videodan bir yoruma bakalım.

And this comment is from Judit,

Ve bu yorum,

who is a long-time viewer of my channel,

kanalımın uzun süredir izleyicisi olan Judit'ten,

I really appreciate Judit,

Judit'i gerçekten takdir ediyorum,

she has been around for a very long time

çok uzun zamandır ortalıkta

and leaves really, really good comments.

ve gerçekten çok güzel yorumlar bırakıyor.

And the comment that Judit left is this.

Ve Judit'in bıraktığı yorum şu.

"Great explanation and I'm happy you helped Jen."

"Harika bir açıklama ve Jen'e yardım ettiğin için mutluyum."

And my response was this,

Benim cevabım şu oldu,

"It's nice to help Jen,

"Jen'e yardım etmek

and to get out and do physical work as well.

ve dışarı çıkıp fiziksel iş yapmak da güzel.

There's a saying in English,

İngilizcede bir söz vardır,

you can take the boy off the farm,

çocuğu çiftlikten çıkarabilirsin

but you can't take the farm out of the boy.

ama çiftliği çiftlikten çıkaramazsın."

This means that kids who grow up on farms

Bu, çiftliklerde büyüyen çocukların

usually remember it fondly."

genellikle onu sevgiyle hatırladığı anlamına gelir."

So thank you, Judit, for that comment.

Bu yorum için teşekkür ederim Judit.

Judit, I think it's good that you appreciate

Judit,

that I helped Jen.

Jen'e yardım ettiğimi takdir etmen iyi oldu.

I think that this flower farm

Bence bu çiçek çiftliği bir

is kind of, it's a job for two people,

nevi, iki kişilik bir iş

and I need to help out as much as I can

ve elimden geldiğince yardım etmem gerekiyor

because there's just things where,

çünkü bazı şeyler var ki,

you know, many hands make light work,

bilirsin, birçok elin hafif işler yaptığı,

when two people do certain jobs,

iki kişinin belirli işleri yaptığı zaman,

it just goes a lot better.

sadece çok daha iyi gidiyor.

And the phrase, yeah,

Ve "evet" ifadesi,

it means that, a lot of times,

çoğu zaman

kids who grow up on farms,

çiftliklerde büyüyen çocukların

when they move to the city, they miss living on the farm,

şehre taşındıklarında çiftlikte yaşamayı özledikleri anlamına gelir, çiftliklerde

not all children who grow up on farms are that way,

büyüyen tüm çocuklar böyle değildir,

but I certainly can identify with this phrase,

ama ben kesinlikle bu sözle özdeşleşebilirsin,

you can take the boy off the farm,

çocuğu çiftlikten çıkarabilirsin

but you can't take the farm out of the boy,

ama çiftliği çocuğun içinden çıkaramazsın,

because I know when I lived in the city

çünkü üniversitedeyken şehirde yaşarken

when I was in university,

I found the city very loud.

şehri çok gürültülü bulduğumu biliyorum. .

I think, someday, when I'm older,

Sanırım bir gün büyüdüğümde

I could live in the city again,

yeniden şehirde yaşayabilirim,

I did like certain aspects of the city.

şehrin bazı yönlerini sevdim.

I liked that you could get pizza delivered,

Pizzanın teslim edilmesini sevdim, burada yaşıyorsan

you can't get pizza delivered when you live way out here.

pizzanın teslim edilmesini sağlayamazsın .

But certainly when I lived in the city,

Ama kesinlikle şehirde yaşarken, dışarıdaki

I found the noise of traffic outside a little overwhelming,

trafik gürültüsünü biraz bunaltıcı buldum, kırların

I was used to the peacefulness of the countryside.

sakinliğine alıştım .

So now that I do live in the country again,

Şimdi tekrar taşrada yaşadığıma göre,

it's just very, very enjoyable.

bu çok ama çok keyifli. Biraz sakin ve huzurlu bir

I certainly like being somewhere

yerde olmayı kesinlikle seviyorum

where it's a little calm and peaceful,

but I do miss the pizza delivery, see ya.

ama pizza teslimatını özledim, görüşürüz.