Learn the English Expressions YOU HAVEN'T HEARD THE HALF OF IT and YOU'LL NEVER HEAR THE END OF IT

In this English lesson I wanted

Bu İngilizce dersinde

to help you learn the English expression,

İngilizce ifadeyi öğrenmenize yardımcı olmak istedim,

you haven't heard the half of it.

yarısını duymadınız.

This is an expression we use to join together

Bu,

two parts of a story we're telling,

anlattığımız bir hikayenin iki bölümünü

or to join together two pieces of news

veya biriyle paylaştığımız iki haberi birleştirmek için kullandığımız bir ifadedir

that we're sharing with someone.

.

So, let's imagine that your cousin

O halde, kuzeninizin

has gotten into a car accident,

bir trafik kazası geçirdiğini

and you're telling your dad about it.

ve babanıza bundan bahsettiğinizi farz edelim.

You say, dad, Joe got into a car accident.

Baba, Joe'nun araba kazası geçirdiğini söylüyorsun.

Your dad might say, is he okay?

Baban iyi mi diyebilir?

And you might respond with yes,

Ve evet diye cevap verebilirsiniz,

but you haven't heard the half of it.

ancak daha yarısını duymadınız. Hız sınırını saatte 40 kilometre aştığı için

He got into a car accident because he was driving

trafik kazası geçirdi

40 kilometers an hour over the speed limit.

.

So again, the phrase you haven't heard the half of it,

Yani yine yarısını duymadınız ifadesi,

is a phrase we use to join together two different ideas,

iki farklı fikri

or two different parts of a piece of news

veya biriyle paylaştığınız bir haberin iki farklı bölümünü birleştirmek için kullandığımız bir ifadedir

that you're sharing with someone.

.

I have another phrase here, you'll never hear the end of it.

Burada bir cümlem daha var, sonunu asla duymayacaksın.

And this is a little bit different.

Ve bu biraz farklı.

You would use this phrase to make fun of,

Bu cümleyi,

or to bug someone who is usually really good at something,

genellikle bir şeyde gerçekten iyi olan biriyle dalga geçmek veya canını sıkmak için kullanırsınız

and then they make a mistake.

ve o kişi bir hata yapar.

So let's imagine that you are a perfect driver,

Mükemmel bir sürücü olduğunuzu hayal edin, aşırı

let's imagine that you have no speeding tickets,

hız cezanız,

no accidents.

kazanız olmadığını hayal edelim.

Every time you drive, you drive perfectly,

Ne zaman araba kullansan, mükemmel sürüyorsun

and you are always telling other people

ve diğer insanlara her zaman

how to drive perfectly.

nasıl mükemmel araba kullanacaklarını söylüyorsun.

You are a driving expert in your own mind,

Kendi kafanızda bir sürüş uzmanısınız

and then you get a speeding ticket,

ve sonra bir hız cezası alıyorsunuz

or you get into an accident.

veya bir kaza geçiriyorsunuz.

Someone would probably say to you, wow,

Muhtemelen birisi size, vay canına,

you'll never hear the end of it now.

artık bunun sonunu asla duymayacaksınız diyecektir.

So you'll never hear the end of it.

Yani sonunu asla duymayacaksın.

Basically what they're saying is,

Temel olarak söyledikleri şu,

because you've spent your whole life proclaiming

çünkü tüm hayatınızı

and telling everyone that you are an amazing,

herkese harika,

perfect driver, and now that you've done something wrong,

mükemmel bir sürücü olduğunuzu ilan ederek ve söyleyerek geçirdiniz ve şimdi yanlış bir şey yaptığınıza göre,

now that you've gotten a ticket,

şimdi bir bilet aldınız

or you've gotten into an accident,

veya Bir kaza geçirdiniz,

you'll never hear the end of it.

sonunu asla duymayacaksınız.

That means people will probably keep bugging you

Bu, insanların muhtemelen sizi

a little bit about that ticket,

o bilet

or about that accident that you got into.

veya girdiğiniz kaza hakkında biraz rahatsız etmeye devam edeceği anlamına gelir.

So just to review,

Yani sadece gözden geçirecek olursak,

when you say you haven't heard the half of it,

yarısını duymadım demeniz,

it means you're going to share more information

about a story that you're telling.

anlattığınız bir hikaye hakkında daha fazla bilgi paylaşacağınız anlamına gelir.

And when you say you'll never hear the end of it,

Ve bunun sonunu asla duymayacağını söylediğinde, bir

you're kind of saying to someone, yeah, you know,

nevi birine, evet, bilirsin,

you're going to get bugged for a long time.

uzun süre dinleneceksin diyorsun.

You're going to get made fun of for a long time,

Uzun süre dalga geçileceksin

because you said you were really good at something,

çünkü bir şeyde gerçekten iyi olduğunu söyledin

and now something has happened

ve şimdi

that makes you look a little bit silly.

seni biraz aptal gibi gösteren bir şey oldu. Her

So anyways, let's look at a comment from a previous video.

neyse, bir önceki videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from Maz,

Bu yorum Maz'dan

and this is, this comment from Maz is,

ve bu, Maz'dan bu yorum,

I always get that compliment whenever I sing in the shower.

Ne zaman duşta şarkı söylesem o iltifatı alıyorum.

So this is from the video where I did the English phrase,

Bu, İngilizce ifadeyi yaptığım,

don't quit your day job,

günlük işini bırakma, başarılı olmak için

where you kind of make fun of someone

who's doing something where you don't think

they have enough talent to be successful at it.

yeterli yeteneğe sahip olmadığını düşündüğün bir şeyi yapan biriyle dalga geçtiğin videodan .

And Maz says, I always get that compliment,

Ve Maz, "

in quotations, whenever I sing in the shower,

Duşta ne zaman şarkı söylesem, o iltifatı hep alıntılarda alıyorum,

my response was that's the best place

cevabım çoğumuz için şarkı söylemek için en iyi yer orasıydı" diyor

to sing for many of us.

.

So, why do we sing in the shower?

Peki neden duşta şarkı söylüyoruz?

I think because it's just a fun thing to do.

Bence bu sadece eğlenceli bir şey olduğu için.

And you don't think everyone in the house

Ve

is listening when you do that.

bunu yaptığınızda evdeki herkesin dinlediğini düşünmüyorsunuz.

I'm not a very good singer.

Ben çok iyi bir şarkıcı değilim. İzleyen hepinizin

I'm not sure if you are good singers,

iyi şarkıcı olup olmadığından emin değilim

all of you who are watching, but I'm not a very good singer.

ama ben pek iyi bir şarkıcı değilim.

I have trouble singing on key.

Anahtarda şarkı söylemekte zorlanıyorum.

So if someone sings a C note,

Yani birisi bir C notası söylerse,

my C note is a little lower, or higher than a C note.

benim C notam bir C notasından biraz daha düşük veya daha yüksektir.

So I have often just run technology instead of singing.

Bu yüzden çoğu zaman şarkı söylemek yerine teknolojiyi çalıştırdım.

I've always been a sound person

instead of a singer in a choir or anything like that.

Bir koroda şarkıcı olmak ya da onun gibi bir şey yerine her zaman sağlam bir insan oldum.

So yes, I sing in the shower,

Yani evet, duşta şarkı söylüyorum

because I feel like it's a great place to sing,

çünkü şarkı söylemek için harika bir yer

and it's a safe place to sing.

ve şarkı söylemek için güvenli bir yer gibi hissediyorum.

So anyways, Maz, thanks for that comment.

Neyse Maz, yorumun için teşekkürler.

That was awesome of you.

Bu harikaydın.

Let me just talk a little more quickly for a little while.

Bir süreliğine biraz daha hızlı konuşayım.

I was just gonna talk about something

Tam şu anda kaçırdığım bir şeyden bahsedecektim

that I'm missing right now.

.

It is almost halfway through the summer.

Yazın neredeyse yarısı geldi.

In a couple of weeks it will be July 30th.

Birkaç hafta sonra 30 Temmuz olacak.

And usually at this point in the summer,

Ve genellikle yazın bu noktasında

we start to do back to school shopping.

okul alışverişi yapmaya başlarız. Eylül ayı geldiği için

We start to buy things for our kids,

çocuklarımıza bir şeyler almaya başlıyoruz

because September is coming,

and they need to go back to school.

ve okula dönmeleri gerekiyor.

And I miss it, I used to not enjoy it.

Ve özlüyorum, eskiden zevk almıyordum.

It used to be kind of annoying

Eskiden

to go back to school shopping,

okul alışverişine gitmek biraz can sıkıcıydı

but now that I'm not allowed to go, I miss it.

ama artık gitmeme izin verilmediği için bunu özlüyorum.

There are many things right now due to COVID

Şu anda COVID nedeniyle eskiden

that I used to not like doing that I kinda miss,

yapmayı sevmediğim ama biraz özlediğim birçok şey var

because now I'm not allowed to do it.

çünkü artık yapmama izin verilmiyor.

I'm sure you're having the same thing.

Eminim sende aynı şeyi yaşıyorsundur.

Anyway, Bob the Canadian here,

Her neyse, Kanadalı Bob,

I'll see you tomorrow in another short English lesson.

yarın başka bir kısa İngilizce dersinde görüşürüz.