Learn the English Term "a breeze" and the Phrase "take the easy way out"

In this English lesson,

Bu İngilizce dersinde,

I wanted to help you learn the English term "a breeze."

İngilizce "esinti" terimini öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

When we say something is a breeze,

Bir şeyin çok kolay olduğunu

or something we did in the past was a breeze,

veya geçmişte yaptığımız bir şeyin çok kolay olduğunu söylediğimizde,

we mean it was really, really easy.

bunun gerçekten çok kolay olduğunu kastediyoruz.

A few days ago, I did some work around the farm,

Birkaç gün önce, çiftlikte biraz çalıştım

and it was a breeze because I used the tractor.

ve traktör kullandığım için hava esintiliydi.

I had to move some dirt and instead of using a shovel,

Biraz toprağı hareket ettirmem gerekti ve kürek kullanmak yerine ki bu işi

which would've made it really, really hard,

gerçekten çok zorlaştıracaktı,

I used the tractor and that made it a breeze.

traktörü kullandım ve bu da işi çok kolaylaştırdı.

So when you say something's a breeze,

Yani bir şeyin çok kolay olduğunu söylediğinizde,

it means it's really, really easy.

bu gerçekten çok kolay olduğu anlamına gelir.

I hope the next time you have an English conversation,

Umarım bir dahaki sefere İngilizce sohbet ettiğinizde,

I hope it's a breeze for you.

umarım bu sizin için bir esinti olur.

I hope the next time you take an English test,

Umarım bir dahaki sefere İngilizce sınavına girersin,

I hope it's a breeze.

umarım kolay olur.

I hope it's really, really easy

Umarım gerçekten çok kolaydır

and you just enjoy it while you're doing it,

ve bunu yaparken keyif alırsınız,

because it's so simple and easy to do.

çünkü yapması çok basit ve kolaydır.

I hope it's a breeze.

Umarım bir esintidir.

The other phrase I wanted to teach you today

Bugün size öğretmek istediğim bir diğer deyim de

is the phrase "take the easy way out."

"kolay yolu seçin" deyimi.

So I know the two phrases aren't really related today.

Bu yüzden iki cümlenin bugün pek alakalı olmadığını biliyorum. Demek istediğim

I mean, when you say something's a breeze,

, bir şeyin kolay olduğunu söylediğinizde,

it means it's easy so it's kind of related,

bu onun kolay olduğu anlamına gelir, yani bir nevi bağlantılıdır,

but when you take the easy way out,

ancak kolay yoldan çıktığınızda, bir şeyi yaparken

it means you do the easiest way possible

mümkün olan en kolay yolu yaptığınız anlamına gelir

when you're doing something.

.

I could have moved the dirt with a shovel,

Toprağı kürekle kaldırabilirdim

but I took the easy way out and used the tractor instead.

ama kolay yolu seçtim ve onun yerine traktörü kullandım.

That was just a lot simpler,

Bu çok daha basitti

and I wasn't as tired as I would have been

ve küreği kullanmış olsaydım olacağı kadar yorgun değildim

if I had used the shovel.

.

Maybe when you're studying English

Belki de İngilizce çalışırken okuduğunu

and you don't understand what you're reading,

anlamadığın zaman

you take the easy way out and you copy and paste everything

kolay yolu seçiyorsun ve kendi dilinde

into Google Translate to see what it is

ne olduğunu görmek için her şeyi kopyalayıp Google Translate'e yapıştırıyorsun

in your own language.

You take the easy way out.

.

Kolay yolu seçiyorsun. Kolay yolu seçmek

It's not always good to take the easy way out.

her zaman iyi değildir .

Sometimes it's a good idea,

Bazen iyi bir fikirdir

but sometimes it's better to do it the hard way.

ama bazen bunu zor yoldan yapmak daha iyidir.

Anyways, to review, when you say something is a breeze,

Her neyse, gözden geçirecek olursak, bir şeyin esinti olduğunu söylediğinizde,

it means that it is easy.

bu onun kolay olduğu anlamına gelir. Genelde bu videoları

It's a breeze for me to make these videos usually.

yapmak benim için çok kolay .

Today, it's a little cold though.

Bugün hava biraz soğuk ama.

I'll talk about that in a while, in just a little bit.

Birazdan bundan bahsedeceğim , birazdan.

And when you take the easy way out,

Ve kolay yolu seçtiğinizde,

it means you decide to do something

bir şeyi mümkün olan en kolay yoldan yapmaya karar vermişsiniz demektir

in the easiest way possible.

.

It's good to do that sometimes.

Bazen bunu yapmak iyidir. Ben...

I don't think I-

I did bring the comment out.

yorumu ortaya çıkardığımı sanmıyorum.

Once again, I'm losing track of where I put the comment.

Bir kez daha, yorumu nereye yazdığımı unutuyorum.

Hey, let's look at a comment from a previous video.

Hey, bir önceki videodan bir yoruma bakalım.

This is from write Winter.

Bu Winter'dan.

"I like the view behind you.

"Arkanızdaki manzarayı beğendim.

Fall is the proof that change may be beautiful."

Sonbahar, değişimin güzel olabileceğinin kanıtıdır."

And my response, that's a great quote.

Ve cevabım, bu harika bir alıntı.

And it is, the last video was a lot of fun.

Ve öyle, son video çok eğlenceliydi.

I was able to walk around in the town where I work

Çalıştığım kasabada dolaşabildim

and give you a little bit of a view of what fall looks like.

ve size sonbaharın nasıl bir şey olduğuna dair bir fikir verdim.

Fall on the farm continues as well,

Çiftlikte sonbahar da devam ediyor

and I would agree with that quote.

ve bu alıntıya katılıyorum.

I mean, the change that I see around me right now,

Demek istediğim, şu anda çevremde gördüğüm değişiklik,

if you think about it, is beautiful,

eğer düşünürseniz, güzel

but it's also a little bit sad

ama aynı zamanda biraz üzücü

because we're looking at things

çünkü

that are actually going to sleep

aslında

and disappearing for the winter.

kış için uyuyup kaybolan şeylere bakıyoruz.

So as much as it's beautiful, the change is easier to take

Güzel olduğu kadar, değişime katlanmak daha kolay

I guess, because it is beautiful.

sanırım, çünkü güzel.

You could actually see there's a carpet of leaves behind me.

Arkamda yapraklardan bir halı olduğunu gerçekten görebilirsin.

I'm gonna take the easy way out with these leaves.

Bu yapraklarla kolay yolu seçeceğim.

I'm just just gonna let them blow away

Onları

instead of raking them up.

havaya uçurmak yerine uçup gitmelerine izin vereceğim.

I'm just gonna take the easy way out.

Ben sadece kolay yolu seçeceğim. Bu arada, yapraklarımızı

We don't often rake our leaves, by the way,

sık sık tırmıklamayız ,

because yeah, there's no need to.

çünkü evet, buna gerek yok.

They just blow away eventually.

Sonunda uçup gidiyorlar.

What else was I gonna talk about today?

Bugün başka ne hakkında konuşacaktım?

You can see I'm wearing my trusty winter coat again.

Görüyorsun, yine güvenilir kışlık kabanımı giyiyorum. Henüz

It's not quite quite winter yet, but I'll have to,

tam kış gelmedi ama mecburum,

I need to say this, my hands are cold right now.

söylemem lazım, şu an ellerim üşüdü.

It is one degree Celsius out here

Dışarısı bir santigrat derece,

so I went and found my trusty winter coat.

ben de gidip güvenilir kışlık kabanımı buldum.

By the way, in English, when you use the word "trusty"

Bu arada, İngilizce'de bir şeyi tanımlamak için "güvenilir" kelimesini kullandığınızda

to describe something, it means it's reliable.

, bu onun güvenilir olduğu anlamına gelir.

It's good to have, it's trustworthy?

Sahip olmak güzel, güvenilir mi?

Yes, I guess that as well.

Evet, sanırım onu ​​da.

I can always trust that this coat will keep me warm,

Bu montun beni sıcak tutacağına her zaman güvenebilirim,

so it's my trusty winter coat.

yani bu benim güvenilir kışlık montum.

So who knows?

Kim bilir?

You might see me in my winter coat for the next few videos

Sonraki birkaç videoda beni kışlık montumla görebilirsiniz

but it might actually warm up again for some reason.

ama aslında bir şekilde tekrar ısınabilir.

It's been a little bit of a strange fall.

Biraz garip bir düşüş oldu.

Anyways, thanks for watching this little English lesson.

Her neyse, bu küçük İngilizce dersini izlediğiniz için teşekkürler.

I'll see you in a few days with another one. Bye.

Birkaç gün sonra başka biriyle görüşürüz. Hoşçakal.