Learn the English Phrases TO LOSE YOUR SHIRT and TO LOSE TOUCH

In this English lesson, I wanted to help you learn

Bu İngilizce dersinde, to

the English phrase to lose your shirt.

lost your shirt İngilizce ifadesini öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

Now, this can mean that you've actually lost your shirt.

Şimdi, bu aslında gömleğini kaybettiğin anlamına gelebilir.

Maybe you went to the beach and you took your shirt off

Belki sahile gittin ve gömleğini çıkardın

and then you lost it and you don't know where it is anymore.

ve sonra onu kaybettin ve artık nerede olduğunu bilmiyorsun.

But we also use the phrase to lose your shirt

Ama aynı zamanda

to talk about losing money.

para kaybetmekten bahsetmek için gömleğini kaybetmek ifadesini de kullanırız.

If someone invests in a company

Birisi bir şirkete yatırım yaparsa

and the company's not very good at doing business,

ve şirket iş yapmakta pek iyi değilse,

there's a chance that that person might lose their shirt.

o kişinin gömleğini kaybetme ihtimali vardır.

You might lose your shirt if you invest

in a company that's not trustworthy.

Güvenilir olmayan bir şirkete yatırım yaparsanız gömleğinizi kaybedebilirsiniz.

Another example would be this, I could say,

Başka bir örnek şu olabilir,

"Oh, my brother's going to the casino next week.

"Ah, ağabeyim haftaya kumarhaneye gidiyor. "

"He's not a very good gambler,

O pek iyi bir kumarbaz değil,

"he's going to lose his shirt."

"gömleğini kaybedecek" diyebilirim.

So when you lose your shirt, it simply means

Yani gömleğinizi kaybettiğinizde , bu sadece çok

that you've lost a bunch of money.

para kaybettiğiniz anlamına gelir.

It can mean that you've lost your actual shirt,

Bu, gerçek gömleğinizi kaybettiğiniz anlamına gelebilir,

but we generally use the phrase to talk about a situation

ancak bu ifadeyi genellikle

where someone loses some money.

birinin biraz para kaybettiği bir durumdan bahsederken kullanırız.

The other phrase I wanted to teach you today

Bugün size öğretmek istediğim bir diğer deyim,

is the phrase to lose touch.

teması kaybetmek deyimidir.

Now, this happens when you know someone

Şimdi, bu, birini tanıdığınızda olur

and then maybe you move to different cities

ve sonra belki farklı şehirlere taşınırsınız

and slowly you just stop communicating with each other,

ve yavaş yavaş birbirinizle iletişim kurmayı bırakırsınız,

you lose touch with them.

onlarla bağlantınızı kaybedersiniz.

It happens a lot with university friends.

Üniversite arkadaşlarıyla çok olur.

When you go to university,

Üniversiteye gittiğinizde

and then, after you graduate,

ve mezun olduktan sonra dünyanın

you tend to move to different cities in the world,

farklı şehirlerine taşınma eğiliminde olursunuz

and then eventually you lose touch with them.

ve sonunda onlarla bağlantınızı kaybedersiniz.

Maybe you send the odd email.

Belki garip e-posta gönderirsiniz.

Maybe you're still friends with them on Facebook,

Belki onlarla Facebook'ta hala arkadaşsınız,

but because you live far away,

ancak uzakta yaşadığınız için

you start to lose touch with them.

onlarla bağlantınızı kaybetmeye başlıyorsunuz.

This can also happen with families,

Bu ailelerde de olabilir

and then that's kind of sad.

ve bu biraz üzücü.

You can lose touch with your brothers and sisters

Kardeşlerinle,

or even lose touch with your parents,

hatta anne babanla bağlantını kaybedebilirsin,

which means you just don't spend

bu da

a lot of time talking anymore.

artık konuşarak çok fazla zaman harcamadığın anlamına gelir.

You're not sure what they're up to in their life.

Hayatlarında neyin peşinde olduklarından emin değilsin.

That would be sad.

Bu üzücü olurdu. Bence sorun yok

It's okay, I think, to lose touch with friends

,

from university or college,

üniversiteden veya kolejden arkadaşlarla iletişimini kaybetmek,

I think that's only natural,

bence bu çok doğal,

especially if you live in different countries,

özellikle farklı ülkelerde yaşıyorsan,

it's hard to keep in touch then.

o zaman iletişimini sürdürmek zor.

But hey, to review, when you lose your shirt,

Ama hey, gözden geçirmek gerekirse, gömleğinizi kaybettiğinizde,

it means that you've lost a lot of money, or all your money,

doing something like a bad investment or gambling.

kötü bir yatırım veya kumar gibi bir şey yaparak çok para veya tüm paranızı kaybettiğiniz anlamına gelir .

And when you lose touch with someone,

Ve biriyle bağlantınızı kaybettiğinizde,

it means that you slowly just communicate less and less,

bu, yavaş yavaş daha az iletişim kurduğunuz anlamına gelir,

almost to the point

neredeyse

where you don't communicate at all anymore.

artık hiç iletişim kuramayacağınız bir noktaya gelirsiniz.

But hey, let's look at a comment from a previous video.

Ama hey, önceki bir videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from Liu and the comment is this.

Bu yorum Liu'dan ve yorum da bu.

"Having dinner with family outdoors is awesome.

"Ailenle dışarıda akşam yemeği yemek harika. "

"May I ask, is that picnic table

O piknik masası

"big enough for your whole family?

"tüm aile için yeterince büyük

"Also, do you use camping lanterns at night

mü

"when you have dinner in the yard?"

?"

So yes, it is big enough for all of us,

Yani evet, hepimiz için yeterince büyük

but we have to squeeze in.

ama sığdırmamız gerekiyor.

So we fit three on a side and then sometimes

Yani bir kenara üç tane sığdırıyoruz ve sonra bazen

someone will sit in a lawn chair.

birisi çim sandalyeye oturuyor.

We don't use a camping lantern

Kamp feneri kullanmıyoruz

because it's actually light out here

çünkü burada

until almost 9:30 p.m. right now.

neredeyse 21:30'a kadar ışık var. Şu anda.

One of the benefits of living

in a northern country in the summer.

Yazın bir kuzey ülkesinde yaşamanın faydalarından biri.

So yes, it is big enough.

Yani evet, yeterince büyük.

Sometimes four people sit on one side, three on the other.

Bazen bir tarafta dört, diğer tarafta üç kişi oturur.

Sometimes someone just stands and eats their pizza

Bazen biri öylece durup pizzasını yer

or grabs a lawn chair.

ya da çim sandalye kapar.

But the table is definitely big enough for all of us.

Ama masa kesinlikle hepimiz için yeterince büyük.

We certainly fit and we enjoy sitting there

Kesinlikle uyuyoruz ve orada oturmaktan

and we enjoy eating.

ve yemek yemekten zevk alıyoruz.

And then the other part of the comment,

Ve sonra yorumun diğer kısmı,

it is really cool to live

in a northern country in the summer.

yazın bir kuzey ülkesinde yaşamak gerçekten harika.

Right now, the sun will go down tonight at 9:00 p.m.,

Şu anda güneş bu akşam 9:00'da batacak,

I think at 8:54 p.m., the sun will go down.

sanırım 20:54'te güneş batacak.

So it's light out here very late in the day.

Bu yüzden günün çok geç saatlerinde burası aydınlık. Haziran ve Temmuz

We have very long days during the month of June and July.

aylarında çok uzun günlerimiz oluyor .

They're starting to get shorter every day right now

Her geçen gün kısalmaya başlıyorlar

because the summer will come to a close in a few weeks.

çünkü yaz birkaç hafta içinde sona erecek.

But certainly, it's very nice to live in a country

Ama tabi

where you have long days in the summer.

yazın uzun günlerin olduğu bir ülkede yaşamak çok güzel.

Now the opposite isn't as fun.

Şimdi tersi o kadar eğlenceli değil.

I do not enjoy short days in the winter.

Kışın kısa günlerin tadını çıkarmıyorum.

Anyways, I just wanted to show you it's rained so much.

Her neyse, size çok yağmur yağdığını göstermek istedim. Bunu

I'm not sure if you can see this, but the river has flooded.

görüp göremeyeceğinizden emin değilim ama nehir taştı.

So we certainly would hope it stops raining soon.

Bu yüzden kesinlikle yakında yağmurun durmasını umarız.

Anyways, see you in a couple of days

Her neyse, birkaç gün sonra

with another short English lesson, bye.

başka bir kısa İngilizce dersinde görüşmek üzere, hoşçakalın.