Learn the English Phrases ENOUGH ALREADY and ENOUGH IS ENOUGH

In this English lesson I wanted to help you learn

Bu İngilizce dersinde

the English phrase "Enough already."

İngilizce "Yeter artık" ifadesini öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

This is a phrase that we say sometimes loudly

Bu, bazen

when we're frustrated and we want something to stop.

hüsrana uğradığımızda ve bir şeyin durmasını istediğimizde yüksek sesle söylediğimiz bir sözdür.

A great example would be when my kids are fighting,

Harika bir örnek, çocuklarım kavga ederken,

sometimes I'll say, "Enough already, enough already.

bazen "Yeter artık, yeter artık" diyeceğim.

"It's time for you to stop fighting

Kavgayı bırakmanın zamanı geldi

"and it's time for you to be nicer to each other."

"ve birbirinize karşı daha iyi davranmanızın zamanı geldi."

Right now, whenever I turn on the news,

Şu anda, ne zaman haberleri açsam,

it's about the United States,

Amerika Birleşik Devletleri ile ilgili,

it's about the election

seçimler

and how they're still counting ballots,

ve hala oy saymayla ilgili

and I just wanna say, "Enough already."

ve ben sadece "Yeter artık" demek istiyorum.

In fact, the other night, last night,

Aslında geçen gece, dün gece

I wanted to watch the news.

haberleri izlemek istedim.

I thought I'll watch the BBC news.

BBC haberlerini izleyeceğimi düşündüm.

Instead of the Canadian news,

Kanada haberleri yerine

I'll watch the news from the United Kingdom, from Britain,

İngiltere'den, İngiltere'den haberleri izleyeceğim

and when I turned it on, it was about the U.S. election.

ve açtığımda ABD seçimleriyle ilgiliydi.

I was like, "Ah, enough already."

"Ah, yeter artık" gibiydim.

Basically what I'm saying is I've heard enough.

Temelde söylediğim şey, yeterince duyduğum.

I'm sure there's other things happening in the world

Eminim dünyada başka şeyler de oluyor

and I'd like to know about that

ve ben

instead of the U.S. election.

ABD seçimleri yerine bunu bilmek isterim.

The other phrase I want to teach you today is very similar,

Bugün size öğretmek istediğim diğer deyim buna çok benzer

and it's the phrase "enough is enough."

ve "yeter artık" deyimi.

This is exactly the same phrase.

Bu tamamen aynı ifadedir. Her

Let's use both examples again.

iki örneği de tekrar kullanalım.

When my kids are fighting or arguing, I could say,

Çocuklarım kavga ederken veya tartışırken,

"Hey, enough is enough.

"Hey, yeter. "

"It's time for you to stop fighting."

Kavgayı bırakmanın zamanı geldi" diyebilirim. Çocuklarım kavga ederken

I don't usually try to figure out who was wrong

genellikle kimin hatalı olduğunu anlamaya çalışmam.

when my kids are fighting.

I usually just try to make them stop fighting.

Kavgayı bırakmalarını sağlamaya çalışın.Çünkü

Because if you have children,

eğer çocuklarınız varsa,

if you ever try to figure out who started the fight,

kavgayı kimin başlattığını bulmaya çalışırsanız,

it's pretty challenging.

bu oldukça zorlayıcıdır.Bu

So sometimes I just say, "Hey enough is enough.

yüzden bazen, "Hey, yeter, yeter.

"Stop fighting, quiet down, and just apologize to each other

"Kavgayı bırakın, sessiz olun ve birbirinizden özür dileyin

"and let's move on."

"ve devam edelim."

And the same is true for me right now.

Aynı şey şu anda benim için de geçerli.

Sorry, I just wanna apologize to Brent

Üzgünüm, sadece Brent'ten özür dilemek istiyorum

because I love the United States, it's a great country,

çünkü Amerika Birleşik Devletleri'ni seviyorum, orası harika bir ülke.

but right now when I turn on the news

ama şimdi haberleri açtığımda

and it's about the election again,

ve yine seçimle ilgiliyken

I just wanna say "Enough is enough."

"Yeter artık" demek istiyorum.

When I see people protesting,

Protesto eden insanları gördüğümde

I just wanna say "Enough is enough everybody.

"Yeter artık millet.

"Just, let's just let this election finish,

"Yeter artık bu seçim bitsin,

"let's see who won and move on from here."

bakalım kim kazandı buradan devam edelim."

So to review, if you say "Enough already,"

Yani bir gözden geçirecek olursak "Yeter artık" diyorsanız

or if you say "Enough is enough,"

ya da "Yeter artık" diyorsanız

you are basically frustrated,

resmen hüsrana uğruyorsunuz

and you're saying this expression

ve Bu ifadeyi

'cause you want people to stop whatever they're doing.

'insanların yaptıkları her şeyi durdurmalarını istediğiniz için söylüyorsunuz.

Hey, let's look at a comment from a previous video.

Hey, önceki videodaki bir yoruma bakalım .

This comment is from Qiu Park, and Qiu Park says,

Bu yorum Qiu Park'tan ve Qiu Park,

"If I do my homework very well,

"Eğer ödevimi çok yaparsam Pekala,

"I would not get worked up, thank you, Bob."

" Heyecanlanmazdım, teşekkürler Bob."

My response was, "Very true.

Cevabım "Çok doğru" oldu. Bunun

"The opposite is also true.

tersi de doğru.

"If you don't do your homework, you might get worked up."

"Eğer ödevini yapmazsan, canın sıkılabilir."

So this was from yesterday's lesson

Bu, dünkü dersten,

where I talked about the phrases "do your homework,"

"ödevini yap" ifadelerinden bahsettim, bu

meaning more than just a kid doing their homework.

sadece bir çocuğun ödevini yapmasından daha fazlasını ifade ediyor.

When you research something

Bir şeyi araştırırken

you can say you're doing your homework,

ödevini yaptığını

and that you get worked up if things don't go your way.

ve işler yolunda gitmezse sinirlendiğini söyleyebilirsin.

Sometimes you get upset, either frustrated,

Bazen üzülürsünüz, hüsrana uğrarsınız,

emotionally upset, like crying or angry.

duygusal olarak üzülürsünüz, ağlar gibi veya öfkelenirsiniz.

There's a lot of different ways to get worked up.

İşe gitmenin birçok farklı yolu var.

There's some cats fighting over there.

Orada kavga eden bazı kediler var.

I don't know if you heard that.

Duydun mu bilmiyorum.

Here, I'll use an English phrase.

Burada İngilizce bir deyim kullanacağım.

Cats, enough already, okay.

Kediler, yeter artık, tamam mı?

Enough is enough.

Yeter artık

Stop fighting with each other.

Birbirinizle kavga etmeyi bırakın.

I don't know what it is.

Ne olduğunu bilmiyorum.

The cats have been fighting with each other lately.

Kediler son zamanlarda birbirleriyle kavga ediyorlar.

I don't know why.

Neden bilmiyorum.

Sometimes the cats are just not very happy

Bazen kediler pek mutlu olmazlar

and they fight quite a bit.

ve biraz kavga ederler. O

So hey, let me talk a little bit though.

yüzden hey, yine de biraz konuşayım.

I know I said enough is enough and enough already

talking about the U.S. election,

ABD seçimlerinden bahsetmenin artık yeter dediğimi biliyorum,

but I hope it resolves itself soon.

ama umarım yakında kendi kendine çözülür.

Canada and the United States

Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri'nin

have a very unique relationship.

çok benzersiz bir ilişkisi var.

I've talked about this before.

Bundan daha önce bahsetmiştim.

I think I mentioned it maybe even in yesterday's video.

Sanırım dünkü videoda belki de bahsetmiştim.

We are very good friends.

Biz çok iyi arkadaşlarız.

Being two countries with such a long border

Bu kadar uzun bir sınırı olan

and having kind of a shared history to some degree,

ve bir dereceye kadar ortak bir geçmişe sahip iki ülke olarak, Amerika

the United States and all Americans are very friendly

Birleşik Devletleri ve tüm Amerikalılar, Amerika Birleşik Devletleri'ni ziyaret ettiğimde çok arkadaş canlısı

when I visit the United States,

and when Americans come here, we are very friendly as well.

ve Amerikalılar buraya geldiğinde biz de çok arkadaş canlısıyız.

So we're just hoping, as their neighbor to the north,

Bu yüzden, kuzeydeki komşuları olarak

that's how we sometimes describe Canada,

Kanada'yı bazen böyle tanımladığımızı umuyoruz,

we hope that our neighbor to the south,

umarız güneydeki komşumuz,

I hope things just go well.

umarım her şey yolunda gider.

We also sometimes refer to Americans

Ayrıca bazen Amerikalılardan

as our American cousins.

Amerikalı kuzenlerimiz olarak söz ederiz.

So even though I don't actually have American cousins,

Aslında Amerikalı kuzenlerim olmasa da

sometimes that's what I call them.

bazen onlara böyle diyorum.