Learn the English Phrases CAUGHT OFF GUARD and CAUGHT IN THE ACT

In this English lesson,

Bu İngilizce dersinde, hazırlıksız yakalanmış İngilizce ifadeyi

I wanted to help you learn the English phrase

öğrenmene yardım etmek istedim

caught off guard.

.

Have you ever been caught off guard?

Hiç hazırlıksız yakalandınız mı?

When you're caught off guard,

Hazırlıksız yakalandığında,

it means something happens and you haven't planned for it.

bir şey olduğu ve bunun için plan yapmadığın anlamına gelir.

Here's a great example.

İşte harika bir örnek.

Maybe the weather forecast says

Belki hava tahmini

it's supposed to be a beautiful day,

güzel bir gün olacağını söylüyor

and you decide to go for a two-hour walk,

ve iki saatlik bir yürüyüşe çıkmaya karar veriyorsunuz

and in the middle of your walk, it starts to rain.

ve yürüyüşünüzün ortasında yağmur yağmaya başlıyor.

We would say that you were caught off guard.

Hazırlıksız yakalandığınızı söylerdik.

You thought it was going to be a nice day.

Güzel bir gün olacağını düşündün.

You didn't bring your umbrella,

because the weather forecast said

Hava durumu tahmini havanın güzel olacağını söylediği için şemsiyeni getirmedin

it was going to be beautiful,

but you were caught off guard when it started to rain.

ama yağmur yağmaya başlayınca hazırlıksız yakalandın.

So when you're caught off guard,

Yani hazırlıksız yakalandığında,

it just means something happens

bu sadece bir şey olduğu

and it's something that you didn't know was going to happen.

ve olacağını bilmediğin bir şey olduğu anlamına gelir . Bugün size öğretmek

The second phrase I wanted to teach you today

istediğim ikinci cümle,

is the phrase caught in the act.

eyleme yakalanan cümledir.

When you're caught in the act,

Hareket halindeyken yakalandığınızda, bir

it means you're caught doing something

şeyi yaparken yakalanıyorsunuz demektir

while you're doing it.

.

Usually we use this phrase

Bu tabiri genellikle

to talk about people who are committing a crime.

suç işleyen insanlardan bahsederken kullanırız.

When someone is stealing a boat, maybe.

Birisi bir tekne çaldığında, belki.

You can notice behind me, there's a nice river.

Arkamda farkedebilirsin , güzel bir nehir var.

When someone's stealing a boat,

Birisi bir tekne çaldığında

and as they are stealing the boat, the police pull up.

ve onlar tekneyi çalarken polis devreye girer.

We would say that they are caught in the act.

Suçüstü yakalandılar diyeceğiz.

I know once when I was a kid, I was taking cookies.

Çocukken bir keresinde kurabiye aldığımı biliyorum.

I often stole cookies as a child,

Çocukken sık sık kurabiye çalardım

and one time, I was caught in the act by my mom.

ve bir keresinde annem tarafından suçüstü yakalandım. Kelimenin

I literally had my hand in the cookie jar

tam anlamıyla elim kurabiye kavanozundaydı

and was stealing a cookie.

ve bir kurabiye çalıyordum.

So to review, when you are caught off guard,

Yani gözden geçirecek olursak, hazırlıksız yakalandığında,

it means that you didn't plan for something to happen,

bir şeyin olmasını planlamadığın

and then it happened.

ve sonra olduğu anlamına gelir.

Sometimes students at my school

Bazen okulumdaki öğrenciler

will go to their first track and field meet,

ilk atletizm karşılaşmalarına giderler

and then they don't wear suntan lotion

ve sonra güneş losyonu sürmezler

and they're caught off guard.

ve hazırlıksız yakalanırlar.

They think it's going to be a cloudy day.

Bulutlu bir gün olacağını düşünüyorlar.

They don't wear suntan lotion,

Güneş losyonu sürmezler

and they're caught off guard

ve hazırlıksız yakalanırlar

and they get a really, really bad sunburn.

ve gerçekten çok kötü bir güneş yanığı alırlar.

The other phrase, to review,

Diğer ifade, gözden geçirmek,

caught in the act simply means

iş başında yakalanmak, basitçe

for someone to catch you while you're doing something,

birisinin sizi bir şey yaparken,

usually something that you're not supposed to be doing.

genellikle yapmamanız gereken bir şeyi yaparken yakalaması anlamına gelir .

But hey, let's look at a comment from a previous video.

Ama hey, önceki bir videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from May.

Bu yorum Mayıs ayına ait.

"Hi, Teacher Bob.

"Merhaba Bob Öğretmen.

I'm from Myanmar.

Ben Myanmarlıyım.

I was not good at using phrasal verbs,

Fiilleri kullanmakta iyi değildim

but after watching your videos, I don't have to think a lot,

ama videolarınızı izledikten sonra çok düşünmeme gerek kalmadı

and I can use them naturally without thinking.

ve onları doğal olarak düşünmeden kullanabiliyorum.

Thank you so much."

Çok teşekkür ederim. ."

And my response, "You're welcome, May.

Ve yanıtım, "Rica ederim May.

I'm glad I can help."

Yardımcı olabildiğime sevindim."

And yes, I am glad that I can help.

Ve evet, yardım edebildiğime sevindim.

You know, part of what I'm trying to do here

Biliyorsunuz,

with these lessons

bu derslerle burada yapmaya çalıştığım şeyin bir kısmı, insanların dinlemesi için

is I'm trying to create a lot of content

pek çok içerik oluşturmaya çalışıyorum

for people to listen to,

,

so that even if you're not actively trying to learn,

böylece aktif olarak öğrenmeye çalışmasanız bile,

the fact that you can listen to my videos

a couple times a week,

Haftada birkaç kez videolarımı dinleyebilir

and listen to my longer videos on my other channel,

ve daha uzun videolarımı diğer kanalımda dinleyebilir,

hopefully everything starts to sink in.

umarım her şey alışmaya başlar.

In English, when we say that stuff sinks in,

it means that after being exposed to something

for a long time,

uzun süre,

your brain just naturally learns how to use it.

beyniniz onu nasıl kullanacağını doğal olarak öğrenir.

So hopefully as you listen to me talk,

Umarım beni dinlerken

a lot of things will sink in.

pek çok şey aklınıza gelir.

Hey, I'm out here in a local town.

Hey, ben burada yerel bir kasabadayım.

My daughter actually needed to be dropped off this morning.

Kızımın aslında bu sabah bırakılması gerekiyordu.

She has what's called driver's ed.

Sürücü eğitimi denen şeye sahip.

She's learning how to be a good driver.

Nasıl iyi bir sürücü olunacağını öğreniyor.

It's school for new drivers.

Yeni sürücüler için okul.

And so I thought I should come out here,

Ben de buraya gelmem gerektiğini düşündüm

and this is actually a river.

ve bu aslında bir nehir.

I know, let me turn around and give you a nice view.

Biliyorum, arkamı dönüp size güzel bir görüntü vereyim. Bu

So I know this might look like a lake.

yüzden bunun bir göl gibi görünebileceğini biliyorum.

It is gigantic, but it is actually a river.

Devasa ama aslında bir nehir. Buna

It's called the Grand River, and it flows into Lake Erie.

Grand River denir ve Erie Gölü'ne akar.

So what you're looking at is actually,

Baktığınız şey aslında,

I almost said is actually a lake.

neredeyse bir göl dedim.

Is actually a river.

aslında bir nehirdir. Burası, Grand River'da

It's a beautiful town right here on the Grand River,

güzel bir kasaba

and I think one of the cool things is

ve bence harika şeylerden biri,

is people come here and they do a lot of boating

insanların buraya gelmesi ve bir sürü kayıkla gezmesi

and they do a lot of fishing,

ve bir sürü balık tutması

and it's actually a little bit cooler out here.

ve aslında burası biraz daha serin.

I know you can't see the lake,

Gölü göremediğinizi biliyorum,

Lake Erie is far in the distance,

Erie Gölü çok uzakta

but it actually creates kind of a micro-climate here.

ama aslında burada bir tür mikro iklim yaratıyor.

This town is usually a couple degrees cooler

Bu kasaba genellikle benim evimden birkaç derece daha soğuktur

than it is at my house.

.

Anyways, thanks for watching.

Her neyse, izlediğiniz için teşekkürler.

I hope you're having a good day,

Umarım iyi bir gün geçiriyorsundur

and I'll see you in a few days

ve birkaç gün sonra

with another short English lesson.

başka bir kısa İngilizce dersi ile görüşürüz.

Bye.

Hoşçakal.