Learn the English Phrases IT WAS MIND BLOWING and IT BLEW MY MIND

In this English lesson

Bu İngilizce dersinde

I wanted to help you learn the English phrase,

İngilizce cümleyi öğrenmenize yardım etmek istedim,

it was mind blowing.

akıllara durgunluk veriyordu.

You could also say it is mind blowing

Ayrıca akıllara durgunluk veren

or it's going to be mind blowing.

veya akıllara durgunluk verecek diyebilirsiniz.

The tense doesn't actually matter.

Gerginlik aslında önemli değil.

But when you talk about something that is mind blowing,

Ama akıllara durgunluk veren bir şeyden bahsettiğinizde,

you're talking about something that's amazing

inanılmaz ve anlaşılması zor bir şeyden bahsediyorsunuz

and hard to understand

and it's just something that you're just not sure

ve bu,

how to comprehend it.

onu nasıl anlayacağınızdan emin olamadığınız bir şey.

That was a pretty difficult explanation, I think.

Bu oldukça zor bir açıklamaydı, sanırım.

Let me rephrase that.

Bunu yeniden ifade edeyim.

If I go and see an amazing movie

Gidip bir

with lots of special effects,

sürü özel efekti olan harika bir film izlesem,

I could say the movie was mind blowing.

filmin akıllara durgunluk verdiğini söyleyebilirim.

It was mind blowing.

Akıllara durgunluk veriyordu. Kullandıkları tüm özel efektlere

I was just amazed and in awe

hayran kaldım ve hayran kaldım

at all the special effects that they used.

.

If I think about the pandemic ending,

Pandeminin sonunu düşünürsem,

I think that the first concert I go to

gideceğim ilk konserin

is going to be mind blowing

akıllara durgunluk vereceğini düşünüyorum

because it will be so much fun

çünkü yeniden müzik dinleyen

to be with other people listening to music again.

diğer insanlarla birlikte olmak çok eğlenceli olacak .

Hey, the other phrase I wanted to teach you is very similar

Hey, sana öğretmek istediğim diğer cümle çok benzer

and it's it blew my mind.

ve aklımı başımdan aldı.

So we can say something was mind blowing,

Yani bir şeyin akıllara durgunluk verdiğini söyleyebiliriz,

but we can also say it blew my mind,

ama aynı zamanda aklımı başımdan aldı da diyebiliriz

and it means exactly the same thing.

ve bu tamamen aynı anlama gelir. Gerçekten

If I watch a really cool movie,

harika bir film izlersem,

I could later say to someone, "Oh, it blew my mind.

daha sonra birine "Aklımı başımdan aldı

"The special effects in the movie were amazing.

" diyebilirim. Filmdeki özel efektler inanılmazdı.

"The story was amazing.

"Hikaye harikaydı.

"There were so many awesome car chases.

"Pek çok harika araba kovalamacası vardı.

"It blew my mind."

"Aklımı uçurdu."

Basically, it means you were just amazed.

Temel olarak, bu sadece şaşırdığınız anlamına gelir.

It was hard to take it all in.

Hepsini sindirmek zordu.

It was very exciting.

Çok heyecan vericiydi.

It's just an expression we use when

Bu sadece

we think something was really awesome or cool,

bir şeyin gerçekten harika veya harika olduğunu düşündüğümüzde kullandığımız bir ifadedir,

but it can also mean something that's hard to understand.

ancak aynı zamanda anlaşılması zor bir şey anlamına da gelebilir .

I gotta be careful here how I define it.

Burada onu nasıl tanımladığıma dikkat etmeliyim.

'Cause you can also say something like this, you know,

Çünkü şöyle bir şey de diyebilirsiniz, bilirsiniz, "Şu anda

"It blows my mind to think that the whole world

tüm dünyanın "bu salgınla"

is going through the same experience

aynı deneyimi yaşadığını düşünmek aklımı başımdan alıyor.

"right now with this pandemic."

So that's not a positive use of the phrase,

but it certainly reflects something

kesinlikle

that's hard to understand or comprehend

anlaşılması veya kavranması zor

or something that's amazing.

veya harika bir şeyi yansıtıyor.O

So to review, if I say that it was mind blowing

yüzden gözden geçirmek için, eğer akıllara durgunluk verdi dersem

or if I say it blew my mind,

veya aklımı başımdan aldı dersem,

I'm talking about things

that are just hard to understand or comprehend.

anlaşılması veya kavranması zor şeylerden bahsediyorum.

Hey, let's look at a comment, though, from a previous video.

hey bir önceki videodan bir yoruma bakalım ama

Let me find it.

bakayım

It's in my pocket here.

onuda cebimde duruyor

I got a new sweater by the way.

bu arada yeni süveterim geldi

I got two of them.

iki tane daha

I got a darker one and a blue one.

koyu ve mavi .

I'm very happy.

Çok mutluyum.

They were on sale.

İndirimdeydiler.

They were only $20 each.

Tanesi sadece 20 dolardı.

That's a good price.

Bu iyi bir fiyat.

But here's a comment from Athanasios.

Ama işte Athanasios'tan bir yorum.

Athanasios says this, "Thanks, Teacher Bob.

Athanasios şöyle diyor: "Teşekkürler Bob Öğretmen.

"I'm trying to get my head around how this blender works.

" Bu karıştırıcının nasıl çalıştığına kafa yormaya çalışıyorum.

"I can't make heads or tails of it."

"Anlayamıyorum."

And my response was this.

Ve yanıtım şuydu:

"I've always been a big fan of reading instructions.

"Talimatları okumanın her zaman büyük bir hayranı olmuşumdur .

"Some people throw them out without reading them,

"Bazı insanlar onları okumadan çöpe atıyor

"but I find they're a good way to get your head around

" ama bence "

"how to use something new."

yeni bir şeyi nasıl kullanacağını" anlamanın iyi bir yolu.

So thank you Athanasios for that comment.

Bu yorum için teşekkürler Athanasios. Bahsettiğiniz blenderin

I'm not sure if you're reading the instructions

talimatlarını okuyup okumadığınızdan emin değilim

for the blender that you're talking about,

but I will tell you this.

ama size şunu söyleyeceğim.

In life, I have always been an instruction reader.

Hayatta, her zaman bir talimat okuyucusu oldum.

I don't know if that's part of the personality

of someone who becomes a teacher.

Öğretmen olan birinin kişiliğinin bir parçası olup olmadığını bilmiyorum.

When I buy something new,

Yeni bir şey aldığımda,

I read the instructions before I start using it.

kullanmaya başlamadan önce kullanma talimatını okurum.

It makes me sound a little bit like a geek,

Kulağa biraz inek gibi geliyor,

but you know what, I always found that

ama biliyor musun, her zaman bir

when you buy something, it's well worth it.

şey satın aldığında buna değer olduğunu bulmuşumdur.

It's worth your while to read the instructions

Talimatları okumaya değer,

so you know how to use it

böylece nasıl kullanılacağını bilirsiniz,

otherwise you might do something wrong

aksi takdirde yanlış bir şey yapabilir ve

and break that new thing that you bought

yeni aldığınız şeyi kırabilir

or plug it in wrong or hook it up wrong

veya yanlış prize takabilir veya yanlış bağlayabilir

or do something wrong with it.

veya yanlış bir şey yapabilirsiniz.

So even as a young child,

Yani daha küçük bir çocukken, sahip olduğum

the first things I started to buy with some money I had,

biraz parayla almaya başladığım ilk şeyler,

I think I bought a radio and I read the instructions.

sanırım bir radyo aldım ve talimatları okudum. Kullanmaya başlamadan önce kullanım

I read the instruction manual from front to back

kılavuzunu baştan sona okudum

before I started using it,

and I kind of remember my brother thinking

ve kardeşimin

that was a little bit odd to do that.

bunu yapmanın biraz tuhaf olduğunu düşündüğünü hatırlıyorum.

Some people do that.

Bazı insanlar bunu yapar.

They open something new and they throw the instructions out

Yeni bir şey açıyorlar ve talimatları atıyorlar

and they try to figure it out themselves

ve bunu kendileri çözmeye çalışıyorlar

and I don't know if that's the best way to do it.

ve bunu yapmanın en iyi yolu bu mu bilmiyorum.

If you don't read instructions,

Talimatları okumuyorsanız,

it's probably at least a good idea to watch a YouTube video

en azından kullanmaya çalıştığınız yeni şeyi nasıl kullanacağınızı anlatan bir YouTube videosu izlemek muhtemelen iyi bir fikirdir

that tells you how to use that new thing

that you're trying to use.

.

Anyways, Bob the Canadian here.

Her neyse, Kanadalı Bob burada.

Hope you're having a good day.

Umarım iyi bir gün geçiriyorsundur.

I just saw a dog go tearing past.

Az önce bir köpeğin koşarak geçtiğini gördüm.

I'll see you on Monday with another short English lesson.

Pazartesi günü başka bir kısa İngilizce dersi ile görüşürüz.

Have a good weekend.

İyi hafta sonları.