Learn the English Phrases THE TIP OF THE ICEBERG and TO TIP OFF

In this English lesson,

Bu İngilizce dersinde,

I wanted to help you learn the English phrase

İngilizce deyimi

the tip of the iceberg.

buzdağının görünen kısmını öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

Now an iceberg is a gigantic block of ice

Şimdi bir buzdağı, okyanusta yüzen devasa bir buz bloğudur

floating in the ocean.

.

And you can see the top of it,

Ve üstünü görebilirsiniz

but there's a lot more below it.

ama altında çok daha fazlası var.

So we use the English phrase, the tip of the iceberg,

Bu yüzden, birazını

to talk about things where you can see a little bit of it,

görebileceğiniz şeyler hakkında konuşmak için buzdağının görünen kısmı olan İngilizce deyimi kullanıyoruz,

but there's a whole lot more that is hidden.

ancak gizli olan çok daha fazlası var.

Here's a good example.

İşte iyi bir örnek.

Sometimes I'm sitting and I'm grading some student work,

Bazen oturuyorum ve bazı öğrenci çalışmalarına not veriyorum

and I have a pile about this big,

ve bu kadar büyük bir yığınım var

and another teacher might say to me,

ve başka bir öğretmen bana,

oh, that's not very much grading.

ah, bu pek fazla not verme değil diyebilir.

I could say, it's just the tip of the iceberg.

Bunun buzdağının sadece görünen kısmı olduğunu söyleyebilirim.

There are three more piles of grading in my classroom

Sınıfımda

that I have to go and grade later today.

bugün daha sonra gidip not vermem gereken üç not yığını daha var.

So when you say something is the tip of the iceberg,

Yani bir şeyin buzdağının görünen kısmı olduğunu söylediğinizde,

it means you can see a little bit of it,

bu onun birazını görebildiğiniz anlamına gelir,

but there's a whole bunch more to it that is hidden.

ancak daha pek çok gizli şey vardır.

The second phrase I wanted to teach you today

Bugün size öğretmek istediğim ikinci cümle,

is the phrase to tip off.

tüyo vermek için olan cümle.

When you tip someone off,

Birine tüyo verdiğinizde,

it means you tell them a secret,

bu onlara bir sır verdiğiniz

or you tell them something that was supposed to be a secret.

veya onlara sır olması gereken bir şey söylediğiniz anlamına gelir .

Let's say my sister is planning

Diyelim ki kız kardeşim

to have a surprise party for me,

bana sürpriz bir parti vermeyi planlıyor

and my other sister tips me off.

ve diğer kız kardeşim bana bahşiş veriyor.

My other sister tells me about the party.

Diğer kız kardeşim bana partiden bahsediyor.

We would then say that she has tipped me off.

O zaman bana haber verdiğini söylerdik.

She told me about something

Bana

that was supposed to be a secret.

sır olması gereken bir şeyden bahsetti.

So let's review.

Öyleyse gözden geçirelim.

The tip of the iceberg is any time

Buzdağının görünen kısmı, bir

you can see a small part of something,

şeyin küçük bir parçasını görebildiğiniz

and maybe not realizing there's a whole bunch to it

ve belki de onda gizli olan bir sürü şey olduğunu fark edemediğiniz zamandır

that's hidden as well.

.

And when you tip someone off,

Ve birine tüyo verdiğinde,

it means you let them know something

bu onun bir nevi sır olması gereken bir şeyi öğrenmesine izin verdiğin anlamına gelir

that was kind of supposed to be a secret.

.

Hey, let's look at a comment from a previous video.

Hey, bir önceki videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from Valeria,

Bu yorum Valeria'dandır

and Valeria says, hi, dear teacher, Bob,

ve Valeria merhaba sevgili öğretmen Bob,

thank you for the new lesson.

yeni ders için teşekkür ederim der.

I've never heard about a fruit cellar.

Meyve mahzenini hiç duymadım. Bodrumda meyveler için

Is there a special place in the basement for fruits?

özel bir yer var mı ?

And my response is this, yes,

Cevabım şu, evet,

in the basement of our house, there is a fruit cellar,

evimizin bodrum katında bir meyve mahzeni var,

many houses in Canada have them.

Kanada'daki birçok evde var.

It is a room that stays somewhat cool all year round.

Tüm yıl boyunca biraz serin kalan bir odadır.

We actually don't use ours that much anymore,

as a fridge is more convenient.

Buzdolabı daha kullanışlı olduğu için artık bizimkini pek kullanmıyoruz.

So yes, fruit cellars,

Yani evet, meyve mahzenleri, tüm evlerin sahip olduğu

an interesting thing that all houses use to have,

ilginç bir şey

and most houses still do, but not everyone uses them

ve çoğu evde hala var, ancak artık herkes onları

to store fruit anymore.

meyve depolamak için kullanmıyor.

They were really handy,

Gerçekten kullanışlıydılar

because they were below the ground,

çünkü yerin altındaydılar

and so they stayed somewhat cool.

ve bu yüzden biraz serin kaldılar.

So if you look right here,

Yani tam buraya bakarsanız,

you'll see that there is a basement below my house.

evimin altında bir bodrum katı olduğunu göreceksiniz.

We have rooms in the bottom floor of our house

Evimizin en alt katında

below the ground.

yerin altında odalarımız var.

And because they are below the ground,

Ve yerin altında oldukları için

they stay somewhat cool.

biraz serin kalırlar.

And long ago, people used to harvest apples and pears,

Ve uzun zaman önce, insanlar elma ve armutları [ __ ]

and they would keep them in the fruit cellar.

ve meyve mahzenlerinde saklarlardı.

It wasn't as cold as a refrigerator,

Bir buzdolabı kadar soğuk değildi

but it was cold enough to keep things relatively cold,

ama her şeyi nispeten soğuk tutacak kadar soğuktu, dışarısı ile

somewhat cold compared to what it was like outside.

kıyaslandığında biraz soğuktu .

And they were especially good in the winter,

Ve özellikle kışın iyiydiler

because they never froze.

çünkü asla donmazlardı.

So because they were below ground,

Yerin altında oldukları için,

they would stay somewhere around,

yaklaşık

I'm gonna say 55 degrees Fahrenheit.

55 Fahrenheit derece diyeceğim.

I don't know what that is in Celsius.

Santigrat cinsinden bunun ne olduğunu bilmiyorum.

Let me see if I can do the math really quickly.

Bakalım matematiği gerçekten hızlı bir şekilde yapabilecek miyim?

Probably around 10 or 11 degrees Celsius.

Muhtemelen 10 veya 11 santigrat derece civarında.

I hope that's right.

Umarım bu doğrudur.

Double it, and add 30.

İkiye katla ve 30 ekle.

10 is it?

10 değil mi?

Yes, somewhere around there,

Evet, oralarda bir yerde,

around 10 or 11 degrees Celsius.

10 veya 11 santigrat derece civarında.

That's my quick math.

Bu benim hızlı matematiğim.

So hey, I was talking about the tip of the iceberg.

Hey, ben buzdağının görünen kısmından bahsediyordum.

I have an example over here that I can show you as well.

Burada size de gösterebileceğim bir örnek var .

When we are working at planting things in the fields,

Tarlalara bir şeyler ekerken,

sometimes you'll notice that there is a tray of seedlings

bazen dikilmesi gereken bir fidan tepsisi olduğunu fark edeceksiniz

that needs to be planted.

.

And if I go over here,

Ve eğer buraya gidersem,

you can see there is a tray of seedlings right here

tam burada

that needs to be planted,

dikilmesi gereken bir fidan tepsisi olduğunu görebilirsiniz,

but that's just the tip of the iceberg.

ama bu buzdağının sadece görünen kısmı.

There are more trays that we can see,

Görebildiğimiz daha çok tepsi var

and there are even more trays out in the field

ve

that need to be planted today.

bugün tarlada ekilmesi gereken daha da çok tepsi var.

We need to get that done, because fall is coming.

Bunu halletmemiz gerekiyor çünkü sonbahar geliyor.

It's getting a little late to plant stuff, bye.

Bir şeyler dikmek için biraz geç oluyor, hoşçakalın.