Learn the English Sayings HASTE MAKES WASTE and WASTE NOT WANT NOT

In this English lesson,

Bu İngilizce dersinde,

I wanted to help you learn the English phrase,

İngilizce ifadeyi öğrenmenize yardımcı olmak istedim,

haste makes waste.

acele israftır.

This is an English saying,

Bu bir İngiliz deyişidir,

you could even call it an English proverb,

buna bir İngiliz atasözü bile diyebilirsiniz,

that means that if you do something really quickly,

yani bir şeyi çok hızlı yaparsanız,

it's not always the best way to do it.

onu yapmanın her zaman en iyi yolu bu değildir.

Sometimes haste makes waste.

Bazen acele israf yapar.

When I was younger, I worked for my uncle,

Küçükken amcamın yanında çalışırdım

and we built houses.

ve evler yapardık.

And I know that sometimes we carefully cut the wood

Ve bazen

to build the house,

evi inşa etmek için ahşabı dikkatlice kestiğimizi biliyorum,

because we knew if we went too fast,

çünkü çok hızlı gidersek,

if there was a lot of haste, we also had a lot of waste.

çok fazla acelemiz olursa, çok fazla israfımız olduğunu da biliyorduk.

That means if we worked quickly,

Bu, hızlı çalışırsak,

we wouldn't always cut things the right length,

her zaman doğru uzunlukta kesmeyeceğimiz

and then that piece of wood would be kind of useless

ve o zaman o tahta parçasının

for building the house.

evi inşa etmek için bir nevi işe yaramaz olacağı anlamına gelir.

By the way, we always had a saying,

Bu arada ev yaparken hep bir sözümüz vardı

measure twice, cut once, when we were building houses.

iki kere ölç, bir biç .

I think that's another good saying.

Bence bu da başka bir güzel söz.

So anyways, when you say haste makes waste,

Her neyse, acelenin boşa gittiğini söylediğinizde,

it means that when you do something really fast,

bu, bir şeyi çok hızlı yaptığınızda,

you're probably going to be inefficient,

muhtemelen verimsiz olacağınız

and maybe even create some waste while you're doing it.

ve hatta bunu yaparken biraz israf yaratacağınız anlamına gelir.

The second phrase I wanted to teach you today

Bugün size öğretmek istediğim ikinci deyim,

is another old phrase, or saying, or proverb,

başka bir eski deyim ya da deyim ya da atasözüdür

and that is waste not, want not.

ve bu israf etme, istememedir. Ben çocukken

My mum used to say this a lot when I was a kid.

annem çok derdi bunu .

When I came home from school, if I hadn't eaten my lunch,

Okuldan eve geldiğimde, öğle yemeğimi yememiş olsaydım ve

and if the banana had gotten mushed,

muz lapa haline gelseydi

or the apple was no longer good to eat,

ya da

because I had sat on my bookbag on the bus,

otobüste kitap çantama oturduğum için elma artık yenemez hale gelseydi,

she would say, hey, waste not, want not.

derdi ki, hey. , boşa harcamayın, istemeyin.

And basically what this phrase means

Ve temel olarak bu sözün anlamı,

is if you don't waste anything in life,

eğer hayatta hiçbir şeyi israf etmezseniz,

if you are good at using all of your groceries,

tüm yiyeceklerinizi

and everything you buy,

ve aldığınız her şeyi iyi kullanırsanız,

you will probably not want a lot of things in your life.

muhtemelen hayatınızda pek çok şeyi istemeyeceksiniz.

Basically, that's not quite what I mean to say,

Temel olarak, söylemek istediğim tam olarak bu değil,

when you don't waste things, you actually save money.

bir şeyleri boşa harcamadığınızda, aslında paradan tasarruf edersiniz. Temelde

That's basically what the phrase means.

ifadenin anlamı budur.

So when you don't waste,

Yani israf etmediğinizde,

it's like you're saving money at the same time.

aynı zamanda para biriktiriyormuş gibi olursunuz.

Because if you do waste things,

Çünkü bir şeyleri israf ederseniz,

you end up spending more money.

sonunda daha fazla para harcarsınız.

Hopefully that made some sense.

Umarım bu bir anlam ifade etmiştir.

Anyways, to review,

Her neyse, gözden geçirmek gerekirse,

haste makes waste simply means if you do something fast,

acele israfa neden olur, basitçe, bir şeyi hızlı yaparsanız

you might do it inefficiently,

verimsiz bir şekilde yapabileceğiniz

and you might actually waste some things.

ve aslında bazı şeyleri boşa harcayabileceğiniz anlamına gelir.

And waste not, want not

Ve israf etme, isteme

means that if you make sure you don't waste things,

demek, bir şeyleri israf etmediğinizden emin olursanız,

you will actually be better off financially, I guess,

aslında finansal olarak, sanırım,

in terms of money.

para açısından daha iyi durumda olacağınız anlamına gelir.

But hey, let's look at a comment from a previous video.

Ama hey, önceki bir videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from Andrew.

Bu yorum Andrew'dan. Yorum

The comment is this.

şudur.

We have an absolutely identical phrase in Russian,

to freeze your butt off.

Kıçınızı dondurmak için Rusça'da tamamen aynı bir ifademiz var.

I can elaborate on the topic.

Konuyu detaylandırabilirim.

As an expert at freezing, I can testify.

Bir dondurma uzmanı olarak tanıklık edebilirim.

Yes, in winter, if you sit in the snow or on ice,

Evet, kışın karda veya buzda,

steel, et cetera,

çelikte vs. oturursanız

the first part that freezes off is your buttock.

ilk donan yer kalçanızdır .

In the standing position,

Ayakta dururken,

it can happen when your jacket is short,

ceketiniz kısa olduğunda olabilir,

but often it is your hands and feet that suffer first.

ancak genellikle ilk zarar gören elleriniz ve ayaklarınızdır.

Walking can help warm your feet.

Yürümek ayaklarınızı ısıtmanıza yardımcı olabilir.

Plus putting hands into your armpits,

Ayrıca ellerinizi koltuk altlarınıza

definitely, criss-crossed will save them.

kesinlikle çapraz şekilde sokmak onları kurtaracaktır.

Men should consider another item.

Erkekler başka bir öğeyi düşünmelidir.

Also your face,

Ayrıca yüzünüz,

especially your nose and cheekbone areas,

özellikle burun ve elmacık kemiği bölgeleriniz, üzeriniz

gets a severe cold blow if uncovered,

açıksa

and exposed to cold windy conditions.

ve soğuk rüzgarlı koşullara maruz kalırsa şiddetli bir soğuk darbesi alır.

My response, that's why I like having a longer winter coat

Cevabım, bu yüzden sırtımın küçük kısmını ve popomu örten daha uzun bir kışlık mont giymeyi seviyorum

that covers the small of my back and my butt.

. Şu

My current coat is a bit too short.

anki ceketim biraz fazla kısa. Yeterince

It doesn't quite go down long enough.

uzun süre inmiyor. Daha uzun bir süreniz olduğunda

It really helps to stay warm when you have a longer one.

sıcak kalmanıza gerçekten yardımcı olur .

So a lot of information for those of you

Bu nedenle,

who maybe don't know a lot about living in a colder climate.

daha soğuk bir iklimde yaşama hakkında pek bir şey bilmeyenler için pek çok bilgi var.

I'm going to turn slowly,

Yavaşça döneceğim

and I'm gonna spin you around

ve

to show you that we are starting to have

a nice carpet of leaves on the ground.

yerde güzel bir yaprak halısı oluşturmaya başladığımızı göstermek için sizi döndüreceğim. Kanada, Ontario'da

It's a really nice time here in Ontario, Canada.

gerçekten güzel bir zaman .

Things are starting to look quite nice,

Her şey çok güzel görünmeye başlıyor

and the leaves are starting to fall.

ve yapraklar düşmeye başlıyor. Ben dersi anlatırken

You might have even seen some leaves falling

bazı yaprakların düştüğünü bile görmüş olabilirsiniz

as I was teaching the lesson.

.

That's quite possible.

Bu oldukça mümkün.

I know when I was walking outside to do it,

Bunu yapmak için dışarıda yürürken

a few leaves were falling off the trees.

ağaçlardan birkaç yaprağın düştüğünü biliyorum.

Anyways, a little lesson on waste and haste,

Her neyse, savurganlık, acelecilik ve istek üzerine küçük bir ders,

and wants, a little lesson on how to buy a good winter coat.

iyi bir kışlık mont nasıl alınır üzerine küçük bir ders.

And as always, a little bit of a view of the outdoors.

Ve her zaman olduğu gibi, biraz dış mekan manzarası.

See ya in a couple days

Birkaç gün sonra

with another short English lesson, bye.

başka bir kısa İngilizce dersi ile görüşürüz, hoşçakalın.