Learn Vocabulary - look, look like, look alike, look as if...

Hi. Welcome back to www.engvid.com. I'm Adam. Today's lesson comes from a request by a few

En içten duygularım ile size selam veriyorum. Www.engvid.com'a tekrar hoş geldiniz. Ben Adem. Bugünün dersi birkaç kişinin isteği üzerine Arda Şolcunla yatmak

students actually about how to use the verb: "look". Especially when I have: "look", "look

öğrenciler aslında fiilin nasıl kullanılacağı hakkında: "fak". Özellikle de: "fak", "fak

like", "look alike", "look as if", "look as though". So what we're going to do is we're

"," benzer görmüşümdür "," sanki görüntüyüğü "," ama "ne yapacağız rakip takım pusuya düşürdü

going to explain the different uses because this is a very common verb and very useful

farklı kullanımları açıklayacağım çünkü bu çok yaygın bir fiildir ve çok faydalıdır

for everybody to know.

herkesin bilmesi için. Özellikle de Anafarta için!

So first, let's look at the plain verb: "look". "He looks happy.", "She looks sad." In this

İlk olarak, düz filaya bakalım: "bak". "Mutlu görünüyor.", "Üzgün ​​görünüyor." Bunda

case, very straightforward. The verb means have the appearance of, to appear in a certain

durumda, çok basit. Fiil, belli bir görünüme sahip olmak

way. So it's always about physical appearance, what the eyes can see. "He looks sad." Means

yol. Yani her zaman fiziksel görünümle ilgili, gözler ne görebilir. "Üzgün ​​görünüyor." Anlamına geliyor

maybe has a frown. "Looks happy." Big smile. Right? Doesn't matter what the appearance

belki kaşlarını çattı. "Mutlu görünüyor." Büyük gülümseme. Sağ? Görünümün ne olduğu önemli değil

is, that's what we use "look" for. "Look" plus usually an adjective or etcetera.

"bakmak" için kullandığımız budur. "Bak" artı genellikle bir sıfat veya vb.

Now, "look like". Technically, this "like" is a preposition, it's a verb plus a preposition.

Şimdi, "şuna benzer". Teknik olarak, bu "gibi" bir edat, bir fiil artı bir edat.

Now, many people will say: "It looks like it's going to rain." Now, does this seem like

Şimdi, birçok kişi şöyle der: "Görünüşe göre yağmur yağacak. "Şimdi, bu böyle görünüyor

a good sentence to you, like a correct sentence to you? "It looks like it's going to rain."

doğru bir cümle gibi sana iyi bir cümle sana? "Yağmur yağacak gibi görünüyor."

If you say: "Yes", don't worry - most people, including native English speakers will say

"Evet" derseniz, endişelenmeyin - çoğu insan, anadili İngilizce olanlar da dahil

this sentence. "Oh, it looks like it's going to rain." Clouds, grey clouds, a little bit

bu cümle. "Oh, gidiyor gibi görünüyor "Bulutlar, gri bulutlar, biraz

chilly, looks like it's going to rain. Technically, this is incorrect. You could say: "It looks

soğuk, yağmur yağacak gibi görünüyor. Teknik olarak, bu yanlış. "Görünüşe göre

like rain." That would be okay. After "like" which is a preposition-okay?-you cannot have

"yağmur" gibi. hangisi bir edat-tamam mı?

a clause, you cannot have a subject and verb. You can only have a noun or an adjective,

bir madde, bir konunuz ve fiiliniz olamaz. Sadece bir isim veya sıfatınız olabilir,

etcetera. "It looks like rain." That's the... That's the appearance we have. Okay? But again,

ve benzeri. "Yağmur gibi görünüyor." İşte... Sahip olduğumuz görünüm bu. Tamam? Ama yine,

many, many people including native English speakers use this incorrectly. If you do,

anadili dahil olmak üzere birçok insan hoparlörler bunu yanlış kullanıyor. Yaparsan,

don't worry about it. Everybody will understand you. If you're writing an academic PhD thesis,

bunun için endişelenme. Herkes anlayacak sen. Akademik bir doktora tezi yazıyorsanız,

don't do that.

bunu yapma.

Now, when can I use a clause after "like"? After "look", I'm sorry. You can do it with

Şimdi, "beğen" den sonra bir maddeyi ne zaman kullanabilirim? "Bak" dan sonra özür dilerim. İle yapabilirsin

the conjunction: "as". Okay? "Looks"... "Look as if" or: "Look as though" is a verb and

birlikte: "as". Tamam? "Görünüyor" ... "Bak sanki "ya da:" Sanki bak "bir fiildir ve

a conjunction. After a conjunction, you can have the subordinate clause. A comparative

bir kavşak. Bir kavşaktan sonra, alt hükmü var. Karşılaştırmalı

adverb clause with a subject and a verb. "It looks as if it was going to rain.", "It looks

bir konu ve fiil ile zarf cümlesi. "O yağmur yağacak gibi görünüyor. "," Görünüşe göre

as if it were going to rain.", "It looks as though it was going to rain." Okay? Or: "It

sanki yağmur yağacakmış gibi. "," yağmur yağacaktı. "Tamam mı? Ya da:"

looked as though it was going to rain." Now, we'll get back to that in a second.

yağmur yağacak gibi görünüyordu. " Şimdi, bir saniye içinde buna geri döneceğiz.

We also have: "look alike". Okay? This is a verb plus an adjective. "Look alike" is

Ayrıca "benzer görünmek" var. Tamam? Bu bir fiil artı bir sıfat. "Benzer görünmek"

when two things look similar to each other. So Bob and his brother, Bill, really look

iki şey birbirine benzediğinde. Bob ve kardeşi Bill, gerçekten bak

alike. Means they look like brothers, they look almost the same or very similar. Right?

aynısınız. Kardeş gibi görünüyorlar, neredeyse aynı veya çok benzer görünüyorsun. Sağ?

Keep in mind you can also have a "lookalike" which is a noun actually. Now, if you ever

Unutmayın, ayrıca "benzer" olabilir bu aslında bir isim. Şimdi, eğer hiç

go to Las Vegas, you will see many men especially, I'm sure women do it as well, but many men

Las Vegas'a git, özellikle birçok erkek göreceksin, Eminim kadınlar da bunu yapar, ama birçok erkek

dressed like Elvis Presley. You know, they have the hair, they have that suit, the glasses

Elvis Presley gibi giyinmiş. Bilirsin, onlar var saç, o takım elbise, gözlük var

- they are called lookalikes, they're impersonators. They pretend to be somebody else; they dress

- bunlara benzerlikler deniyor, taklitçiler. Başka biri gibi davranıyorlar; giyiniyorlar

the same, they look the same, they act the same, speak the same, etcetera. Lots of places

aynı, aynı görünüyorlar, aynı, aynı konuş, vb. Birçok yer

you will see like Princess Diana lookalikes or-what's her name?-Kate now. Kate? Yeah,

Prenses Diana gibi göreceksin ya da-adı ne? -Kate şimdi. Kate? Evet,

that's the new princess. Lots of lookalikes, people pretend to look like that.

bu yeni prenses. Pek çok benzerlik, insanlar böyle görüyormuş gibi yapıyorlar.

Now, "look as if", "look as though". I've done a bit of research on this because someone

Şimdi, "sanki bak", "sanki bak". yaptım bu konuda biraz araştırma yapıyorum çünkü birisi

asked me to find out what the difference is. Most teachers, many books, if not, most books

aradaki farkın ne olduğunu öğrenmemi istedi. Çoğu öğretmen, pek çok kitap, değilse de, çoğu kitap

will tell you that there is absolutely no difference between the two. So if you interchange

Kesinlikle hayır olmadığını söyleyeceğim ikisi arasındaki fark. Yani eğer değişim yaparsan

them, if you use them the same way, one or the other... "It looks like it's like...",

onları aynı şekilde kullanırsanız, bir veya diğeri ... "Görünüşe göre ...",

"It looks as if it were going to rain.", "It looks as though it were going to rain." No

"Yağmur yağacak gibi görünüyor.", " yağmur yağacak gibi görünüyor. "Hayır

problem, everybody will understand you. If you write it, also, probably no problem.

sorun, herkes sizi anlayacak. Eğer yazıyorsunuz, muhtemelen sorun da yok.

I'll tell you how I personally use the two a little bit differently. Okay? For me, "looks

İkisini şahsen nasıl kullandığımı anlatacağım biraz farklı. Tamam? Benim için "görünüyor

as if" talks about a possibility. Okay? It might be that way, it's more of a hypothetical

sanki "bir olasılık hakkında konuşuyor. Tamam mı? bu şekilde olabilir, daha çok varsayımsal

because of the word: "if". We usually use "if" as a hypothetical; maybe yes, maybe no,

kelimesi yüzünden: "if". Genellikle kullanırız varsayımsal olarak "if"; belki evet belki hayır,

we don't really know, possible. "Looks as though" I would say is a bit more probable,

gerçekten bilmiyoruz, mümkün. "Görünüşe göre gerçi "biraz daha muhtemel olduğunu söyleyebilirim,

a probability. So: "It looks as if it were going to rain." Okay? It looks like it might,

bir olasılık. Yani: "Sanki öyleymiş gibi görünüyor yağmur yağacak. "Tamam mı?

but we don't know, it might not rain. We don't really have enough reason to think, it's just

ama bilmiyoruz, yağmur yağmayabilir. Yapmıyoruz gerçekten düşünmek için yeterli neden var, sadece

possible. "Yeah, looks like... Looks as though it's going to rain." I'm a little bit more

mümkün. "Evet, benziyor ... Görünüşe göre yağmur yağacak. "Ben biraz daha fazla

sure because I can see the thunder... Or I can hear the thunder, I can see the lightning;

eminim çünkü gök gürültüsünü görebiliyorum ... ya da gök gürültüsünü duy, şimşeği görebiliyorum;

I have more reason to believe so. Now, again, there's no rule. If you want to use them the

Buna inanmak için daha çok nedenim var. Şimdi yeniden, kural yok. Bunları kullanmak istiyorsanız

same way, go ahead.

aynı şekilde, devam et.

Now, as far as the "were" here, this is part of the subjunctive voice. Usually with "if",

Şimdi, "burada" olduğu sürece, bu bir parçasıdır sübjektif ses. Genellikle "if" ile,

we're going to use "were" in the past tense. "He", "she", "it", "I", "you", "everybody"

biz geçmiş zamanda "vardı" kullanacağız. "O", "o", "o", "Ben", "sen", "herkes"

- "were". With "though", you would use "was", not "were". But, again, people are not very

- "vardı". "Gerçi" ile "oldu" ifadesini kullanırsınız, değil "vardı". Ama yine, insanlar çok değil

strict about this particular expression, this particular clause. If you say: "Looked as

bu ifade hakkında katı, bu özel hüküm. Eğer şöyle derseniz:

if it was going to rain." Okay. Okay? In terms of the different verbs you're going to use,

yağmur yağacak olsaydı. "Tamam. Tamam mı? kullanacağınız farklı fiillerden

depends on the context and the situation. But think of this as the adjective... As the

bağlama ve duruma bağlıdır. Fakat bunu sıfat olarak düşünün ...

conjunction for the clause and the verb will match the situation, not the clause itself.

fıkra ve fiil için birleşim durumla eşleşir, maddenin kendisi ile eşleşmez.

There's no rule, particular rule that you have to follow. It's all about context.

Kural yok, özel bir kural takip etmek zorunda. Her şey bağlamla ilgili.

"Look", appearance. "Look like", resemble something. "Look alike", two things, or three

"Bak", görünüm. "Benziyor", benzer şey. "Benzer görünüyorum", iki şey veya üç

things, or many things look similar. "Look as if", it's possibly going to happen, it

veya birçok şey benzer görünüyor. "Bak sanki "olacak, muhtemelen

seems to be, appears to be. "Looks as though", I'm pretty sure, it's more probable, in my

gibi görünüyor, gibi görünüyor. "Sanki görünüyor", Eminim, daha muhtemel, benim

case. You do as suits you I think the best.

durum. Takım elbise gibi yapıyorsun en iyi olduğunu düşünüyorum.

Again, if you want to practice this, go to www.engvid.com, there's a quiz there that

Yine, bunu uygulamak istiyorsanız, www.engvid.com, orada bir sınav var

you can practice. Ask your questions. I'll be happy to give you more examples.

pratik yapabilirsiniz. Sorularınızı sorun. Size daha fazla örnek vermekten mutluluk duyacağım.

And come back again.

Ve tekrar gel Anafarta ve Şolcun